Etiket: nato

  • Stoltenberg “Dayanışma için buradayım”

    Stoltenberg “Dayanışma için buradayım”

    NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinin ardından Türkiye’ye geldi. Stoltenberg ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu görüştü.

    Stoltenberg ve Çavuşoğlu kameraların karşısına geçerek açıklamalarda bulundu. Bakan ÇAvuşoğlu, ABD’li mevkidaşı Antony Blinken’in ziyaretine ilişkin, “Deprem öncesi planlanmıştı. Pazar günü Münih Güvenlik Konferansı’ndan sonra Ankara’ya gelecek. Depremle ilgili verdikleri destek için teşekkür edeceğiz. Sürekli ilave destek için sordular. Deprem ve bölgesel konular gündeme gelecektir” dedi.

    Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun açıklamasından satır başları;

    “NATO makamları ilk andan itibaren taleplerimiz doğrultusunda hızla harekete geçti. Sayın Genel Sekreter, Pakistan’dan çadırların hızla gelmesi için müttefiklerle görüştü. Stoltenberg bugün Cumhurbaşkanımızla görüşecek. Genel Sekreter daha sonra bölgeye gidecek. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, kendisini karşılayacak ve bölgeyi ziyaret edecek.

    BÖLGESEL KONULAR DA KONUŞULDU

    İkili görüşme fırsatını bulunca bölgesel konuları da değerlendirdik. Ukrayna’daki son durum, tahıl anlaşması görüşüldü. Bugün öncelikli konumuz değil ama İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği konusunu ve Madrid’de imzalanan mutabakatın gerekliliklerini yerine getirmesini konuştuk.”

    Mevlüt Çavuşoğlu, İsveç ve Finlandiya üyeliklerine ilişkin soruya şu yanıtı verdi: ”

    Cumhurbaşkanımızın açıklaması Finlandiya’nın üyelik sürecini ayrı bir şekilde değerlendirebiliriz anlamına geliyor. Türkiye’ye verilen sözlerin sadece sözle değil uygulamada da karşılanması gerekiyor. Jens’e biz Türkiye olarak her zaman saygı duyuyoruz. Bu iki ülke bazı adımlar attı. Olumlu atılan adımları inkar etmiyoruz. Özellikle İsveç’in bu mutabakat zaptının yükümlülüklerini tamamen yerine getirdi demek gerçekçi bir yaklaşım olmaz. İstediğimiz somut adımları görmedik. Anayasa değişikliği yaptılar. Terörizmin finansmanı, insan devşirme ve propagandaları engellemek için yaptılar. Kanun değişti ama PKK’nın faaliyetleri aynı şekilde devam ediyor. Nasıl DAEŞ’in propagandasına izin vermiyorlarsa PKK’yı da engellemeleri gerekiyor.

    Anti-semitizm de insanlık suçudur, İslam düşmanlığı da insanlık suçudur. Bu konuda her ülkenin normlarına göre değil genel bir kurala göre adım atmalıyız. Biz NATO’nun genişlemesine karşı değiliz, NATO’nun güçlenmesinden yanayız.”

    “İTTİFAK TOPRAKLARINDA YAŞANAN EN ÖLÜMCÜL FELAKET”

    Jens Stoltenberg’in açıklamalarından satır başları:

    “Bu ittifakın kurulmasından beri ittifak topraklarında yaşanan en ölümcül felaket. Hayatlarını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı diliyorum. Bugün Türkiye ve Suriye’yle dayanışma için buradayım.

    NATO’nun bütün ülkelerinde insanlar milyonlarca euroluk bağış kampanyası düzenliyor. Aday ülkeler Finlandiya ve İsveç’in çabaları da çok önemli.

    NATO yerinden edilmiş binlerce insan için konaklama imkanı sağlamaya çalışıyor. Zaman müttefiklerin yan yana durup Türkiye’yi güçlü bir şekilde destekleme zamanı.”

    İSVEÇ VE FİNLANDİYA’NIN ÜYELİĞİ

    Stoltenberg, İsveç ve Finlandiya’nın üyeliğine ilişkin soruya şu yanıtı verdi:

    “İsveç ve Finlandiya’nın önemli adımlar attığını düşünüyorum. Ben onaylama zamanlarının geldiğine inanıyorum. Türkiye’nin de son derece meşru güvenlik endişeleri olduğunu biliyorum. Bu nedenle üçlü mutabakat zaptının önemli başlığı terörizmle ilgiliydi. Vilnius Zirvesi’nin de önemli bir başlığı terörizm olacak. İsveç ve Finlandiya’nın başvurusu için ben her ikisinin de şu aşamada onaylanabileceğini düşünüyorum ancak temel konu ikisinin aynı anda onaylamak değil, onların üye olması.

    KUR’AN-I KERİM’İN YAKILMASI

    Kur’an-ı Kerim’in yıkılmasıyla ortaya çıkan acıyı anlıyorum ve paylaşıyorum. Ben kutsal kitabın yakılmasının utanç verici olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle bu eylemi şiddetle kınadım. Aynı zamanda İsveç hükümeti ve İsveç Başbakanı’nın bu eylemleri kınamasını anlamlı buluyorum. Bu eylemler İsveç’te gayrihukuki değil ancak İsveç hükümetinin kesin bir pozisyon aldığını düşünüyorum. Onay konusunda nihai karar Türkiye’nin olacaktır.”

  • Stoltenberg:”Karar Türkiye’ye ait”

    Stoltenberg:”Karar Türkiye’ye ait”

    Stoltenberg, Brüksel’deki NATO karargahında yapılan NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nın bitiminde basın toplantısı düzenledi.

    İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliklerinin birlikte veya ayrı ayrı onaylanması hakkındaki görüşü sorulan Stoltenberg, iki ülkenin birlikte başvuru yaptığını, Türkiye ile muhtıra imzaladıklarını, kendisinin de Türkiye’ye iki ülkenin üyeliğini birlikte onaylama çağrısı yaptığını hatırlatarak şunları söyledi:

    “Benim pozisyonum değişmedi. İsveç ve Finlandiya’nın onaylanmak için aynı durumda olup olmadığı konusunda Türkiye’de farklı değerlendirmeler olduğunu görüyoruz. Bu, Türkiye’nin kararıdır. Türkiye’nin elinde iki belge var. Biri Finlandiya, diğeri İsveç ile yapılan katılım protokolleri. NATO müttefikleri olarak almamız gereken tüm kararlar alınmış durumda. 30 müttefik, İsveç ve Finlandiya’yı davet etti. 30 müttefik katılım protokollerini onayladı. Şimdi her bir müttefik ülkenin (üyeliğe) onay vermesi gerekiyor. 28 ülke halihazırda onay vermiş durumda. Türkiye ve Macaristan onay vermedi. Bu nedenle iki ülkeyi birlikte onaylama, ki ben bunu tavsiye ettim, veya yalnızca bir katılım protokolünü onaylama kararı sadece Türkiye’ye aittir. Bu NATO kararı değil, Türkiye’nin kararıdır.”

    Stoltenberg, İsveç ve Finlandiya’nın üyeliğe hazır olduğu yönündeki pozisyonunun devam ettiğini, Türkiye ve Macaristan dahil 30 ülkenin üyelik onayı verdiğinde sürecin tamamlanmış olacağını hatırlatarak iki ülkenin NATO üyesi olacağına inandığını belirtti.

    Stoltenberg, “En önemli mesele sıralama değil. En önemli şey İsveç ve Finlandiya’nın yakında ittifakın üyeleri olmaları. Bunun için bastıracağım. Yarın Türkiye’ye gideceğim. Ele alacağım konulardan biri de bu olacak.” dedi.

    SİLAH VE MÜHİMMAT ÜRETİMİ ARTTIRILACAK

    Stoltenberg, iki gün süren NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nda ele alınan konularla ilgili bilgi verirken de bakanların Ukrayna’ya desteğin artırılmasını görüştüklerini, ayrıca silah ve mühimmat üretiminin artırılması konusunda anlaştıklarını aktardı.

    Stoltenberg, savunma sanayisi kapasitelerinin artırılması için üreticilerle temasların olduğunu hatırlatarak Ukrayna’daki savaşta çok ciddi miktarlarda mühimmat kullanımı bulunduğunu, müttefiklerin Ukrayna’ya sevk ettikleri silah ve mühimmatın yerine yenilerinin koyulmasının önem taşıdığını vurguladı.

    Bakanların ayrıca NATO’nun savunma planlaması çerçevesini de onayladığını aktaran Stoltenberg, Rusya’nın saldırgan tavrı, terör tehdidi, Çin’in ortaya koyduğu sınamalara karşı NATO’nun savunma planlamasının gelecek yıllar için imkan ve kabiliyetlerdeki değişimi yönlendireceğini ifade etti.

  • NATO Türkiye’ye 1000 konteyner gönderecek

    NATO Türkiye’ye 1000 konteyner gönderecek

    NATO’nun Napoli’deki Müşterek Kuvvet Komutanlığından yapılan açıklamaya göre, en az 1000 konteynerden oluşacak ve depremzedelerin barınmasını sağlayacak tesislerin Türkiye’ye gönderilmesi için hazırlıklar bir süre önce başladı.

    “Yarı kalıcı” barınma tesislerinin Türkiye’ye nakliyesi ve kurulması için önce 6 kişilik keşif ekibi saha incelemesi yaptı. Ardından İtalya’nın Taranto kentindeki NATO Güney Operasyon Merkezinde depolarda tutulan konteynerlerin çıkarılması ve nakliye için yerleştirilmesine başlandı.

    Napoli’deki Müşterek Kuvvet Komutanlığının koordine ettiği nakliye çalışmaları kapsamında konteynerlerin ilk bölümünün nakliyesi gelecek hafta yapılacak.

    Yarı kalıcı barınma ünitelerinde en az 2 bin kişinin barınma imkanı bulması bekleniyor.

    NATO’dan daha önce yapılan açıklamada, barınma tesislerinin gönderilmesi için en uygun lojistik ve nakliye seçeneklerinin değerlendirildiği, tesisler kurulduktan sonra NATO ülkelerinin göndermeye başladığı kış şartlarına uygun çadırların etrafına yerleştirileceği belirtilmişti.

    Normalde NATO’nun tatbikatları ve operasyonlarında kullanılan karargah komplekslerinden oluşan tesislerin ısınma, jeneratör ve tıbbi tedavi alanları gibi imkanları içerdiği bildirilmişti.

    Ünitelerin gönderilmesine yönelik çalışmaları NATO Avrupa Müttefik Yüksek Komutanı (SACEUR) Orgeneral Christopher Cavoli yönetiyor.

  • “NATO bize düşman bir örgüt”

    “NATO bize düşman bir örgüt”

    Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, gazetecilere yeni açıklamalarda bulundu. Peskov, NATO’nun Rusya’ya düşman bir örgüt olduğunu söyleyerek, “NATO bize düşman olan ve bu düşmanlığını her gün kanıtlayan bir örgüttür. Ukrayna çevresindeki çatışmaya katılımını olabildiğince açık hale getirmek için elinden gelenin en iyisini yapıyor” ifadelerini kullandı.

    Moskova, NATO ülkeleri tarafından Ukrayna’ya silah tedarikinin çatışmayı uzattığını söylerken, Kiev ve Batı ise gelişmiş askeri donanım teslimatlarının Ukrayna’nın Rusya’nın saldırısına karşı kendini savunmasına yardım etmede çok önemli olduğunu söylüyor.

  • NATO Türkiye’ye barınma tesisleri gönderiyor

    NATO Türkiye’ye barınma tesisleri gönderiyor

    NATO’dan yapılan yazılı açıklamada, NATO üyesi ülkelerin 6 Şubat’ta meydana gelen yıkıcı depremler nedeniyle yerlerinden edilenlerin barınmasına yardımcı olmak için Türkiye’ye “tam donanımlı yarı kalıcı” barınak tesisleri gönderilmesi konusunda anlaştığı bildirildi. Süreci NATO’nun Avrupa Müttefik Yüksek Komutanı Orgeneral Christopher G. Cavoli’nin yöneteceği belirtildi.

    İtalya’nın Taranto kentindeki NATO Destek Ajansı Güney Operasyon Merkezi’nde tutulan barınma tesislerinin normalde NATO tarafından tatbikatlar ve operasyonlar için karargah kompleksi olarak kullanıldığı ifade edildi. Tesislerin ısıtma, jeneratörler ve tıbbi tedavi alanları dahil olmak üzere farklı imkanlarla donatılabileceği aktarıldı. NATO askeri yetkililerinin şu anda nakliye ve zaman seçeneklerini değerlendirdikleri kaydedildi.

    NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, barınma tesisleri gönderilmesi kararını memnuniyetle karşılayarak, “NATO, müttefikimiz Türkiye ile güçlü bir dayanışma içindedir ve bu barınma tesislerinin konuşlandırılması hayatların kurtarılmasına yardımcı olacaktır. NATO müttefikleri ve ortakları yardım çabalarına önemli destek sağlıyor. İhtiyacı olanlara yardım etmek için elimizden gelen her şeyi yapmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

  • NATO’dan mutlu cumalar mesajı

    NATO’dan mutlu cumalar mesajı

    NATO Hava Kuvvetleri’nin resmi sosyal medya hesabından yapılan hafta sonu paylaşımında Türk Hava Kuvvetleri’ne ait F-16 savaş uçaklarına yer verildi. NATO’dan yapılan paylaşımda, “Mutlu cumalar! Harika bir hafta sonu geçirin” ifadelerine yer verildi.

  • “14 Mayıs 2023 tarihine kadar konuşacaklarını konuşsunlar”

    “14 Mayıs 2023 tarihine kadar konuşacaklarını konuşsunlar”

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu. Bahçeli İsveç’te yakılan Kur’an-ı Kerim yakılmasına tepki göstererek İsveç’in NATO üyelik sürecinin dondurulması gerektiğini söyledi. Finlandiya’nın NATO üyeliği sürecini de değerlendiren Bahçeli, bu konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile aynı fikirde olduklarını belirterek üyelik için yeşil ışık yaktı.

    “Kiralık anket şirketleri, Amasya’ya baktınız mı?”

    Cumhur İttifakı’nın oy oranında düşüş yaşandığını söyleyenler olduğunu belirten Bahçeli, bu sözlere yönelik eleştirilerde bulunarak, “Millet ve vatan uğruna kendi bindiği gemiyi denizin ortasında yakacak kadar kaygıyı ve korkuyu yenmiş bir davanın mensuplarını elinde kibrit kutusuyla tehdit etmeye çalışan densizler vardı. Ağızlarından salyalar aka aka istifa edip gidenlerden bahsediyorlardı. Oyumuzun düştüğünü iddia ediyorlardı. Bir yalana bin yalan ekleyip algı operasyonlarıyla üzerimize geliyorlardı. Türklüğün Anayasa’dan çıkarılmasına hazırlık yapan, PKK’ya mütareke çağrısını silahlara veda kisvesiyle açıklayan, Türkiye’yi zalimlerin kafesine hapsetmek için tertip içinde olan ne kadar kokuşmuş zihniyet sahibi ve ar damarı çatlamış siyasetçi varsa Cumhur İttifakı’nın zayıfladığını, kan kaybettiğini koro halinde söylüyordu. Bu cürüm ve müfteri güruhuna gerçekten de yuh olsun, yazıklar olsun, bu vatanın ekmeğini yiyip de Türk düşmanlarının vaatlerine kendini satanlara da her şey haram olsun. Sanıyorum bunların hepsi Amasya’yı görmüştür.

    Tahmin ediyorum Amasya’dan ders almışlardır. Herhalde Amasya’daki heybetten küçük dillerini yutmuşlardır. Milliyetçi Hareket Partisi’ne kucak açan on binlerce vatandaşımızın muazzam coşkusuna cümle alem şahit olmuştur. Amasya Genelgesi’nin ruhuyla birleşip bütünleşen Milliyetçi Hareket Partisi zillete düşenleri yine şaşırtmış ve ters köşeye yatırmıştır. Vaktimiz olsa şerefin ne demek olduğunu hece hece anlatırdım, ancak kaybettikleri bir değerin ne olduğunu dinlemenin bunlara oldukça ağır geleceğinin de farkındayım. Kiralık anket şirketleri Amasya’ya baktınız mı? MHP’yi sosyal medya kumpaslarıyla infaza kalkışan namussuzlar Amasya’nın şahlanışını izlediniz mi? Henüz yeni başlıyoruz, alayınızı birden çılgına döndüreceğiz. 14 Mayıs 2023 tarihine kadar konuşacaklarını konuşsunlar, sonra sıra Türk milletine gelecektir” ifadelerini kullandı.

    “Bıyığını kesip ayrılanlar varmış, manen aramızda olmayanlarla zaten ilgilenecek değiliz”

    Son günlerde MHP’de gerçekleşen istifalara yönelik konuşan Bahçeli, “Bıyığını kesip ayrılanlar varmış, manen aramızda olmayanlarla zaten ilgilenecek değiliz. Hiç olmayanların yokluğundan da şikayet edecek değiliz. Gönül kervanımıza her gün katılan binlerce Türkiye sevdalısıyla işimize bakıyoruz, önümüze bakıyoruz, yolumuza azimle devam ediyoruz. Bayağı senaryoların hızımızı kesmesine göz yummayacağız. Her insanımızı kucaklayacağız ve kardeş bileceğiz. Her değerimizi muhafaza ve müdafaa edeceğiz. Hiç kimsenin etnik, mezhep, ideolojik ve fikri farklılığına kafa yormayacağız. Öz dururken kabukla ilgilenmeyeceğiz. Ağaca bakarken ormanı gözden kaçırmayacağız. Sanal ayrımlarla meşgul olmayacağız. Doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine büyük bir aile olduğumuzu hiç aklımızdan çıkarmayacağız” şeklinde konuştu.

    “Cumhurbaşkanı’nın tekrar aday olamayacağını iddia etmek, hukuken geçersiz, siyaseten ağır kusurdur”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden Cumhurbaşkanı olması için yasal bir engel bulunmadığını söyleyen Bahçeli, “Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı adaylığına birdenbire seslerini yükseltmeleri, itiraz ve tepkilerini yoğunlaştırmaları bir defa milletimizin umutlarını küllemek ve kündeye getirmektir. Bu beyhude çabanın sonu ve sonucu elbette hüsrandır. Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı adaylığı bal gibi, buz gibi yasaya uygundur; Anayasa’ya uygundur, ahlaken ve hukuken de meşrudur. 16 Nisan 2017 tarihli halk oylamasıyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilmiştir.
    Yeni sistemle birlikte, Cumhurbaşkanlığı makamının ‘anayasal statüsü’ değişmiş; tarafsız, yetkisiz ve sorumsuz özelliğinden partili, yürütmede tek yetkili ve tam sorumlu hale dönüşmüştür. Bir bakıma bu yeni yönetim modeli nevi şahsına münhasır bir başkanlık sistemidir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi içinde bir dönem yetkilerini kullanan Cumhurbaşkanı’nın tekrar aday olamayacağını iddia etmek, hukuken geçersiz, siyaseten ağır kusurdur. Bu vaziyet yeni sistemin doğasına ve işleyiş mantığına tamamen aykırıdır. Değişiklik teklifine ilişkin Anayasa Komisyon Raporu’nda açıkça ifade edildiği üzere, iki defa seçilme kuralı yeni sistemde bu yetki ve sorumluluklara sahip Cumhurbaşkanı için iki defa seçilme şeklinde anlaşılmalıdır ve doğrusu da budur” ifadelerine yer verdi.

    “İsveç’in NATO üyeliğini derin dondurucuya alınmasından yanayız”

    İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelik süreçlerine dair değerlendirmede bulunan Bahçeli, “İsveç ve Danimarka başta olmak üzere Kur’an-ı Kerim’e ve inançlarımıza yönelik yaygın tahrik ve azgın saldırıları nefretle kınıyoruz. İsveç’in NATO üyeliğini derin dondurucuya alınmasından yanayız. Buna karşılık Finlandiya’nın kendi özel şartları çerçevesinde NATO üyeliğinin makul olduğu hususunda Sayın Cumhurbaşkanımızla aynı görüşü paylaşıyoruz. Kitabımıza el uzatan din ve millet düşmanlarına her anlamda kapalı ve karşı olduğumuzu da buradan açıklıyorum. Geçen hafta dost ve kardeş ülke Azerbaycan’ın İran Büyükelçiliğine yapılan kanlı saldırıyı kınıyor, hayatını kaybeden soydaşımıza Allah’tan rahmet diliyor, can Azerbaycan’ın her zaman yanında olacağımızı belirtiyorum. Unutulmasın ki, Azerbaycan ne kadar Türk ise güneyi de o kadar Türk’tür ve bizim can beraberimizdir” şeklinde konuştu.

  • “Biz mesajı verdiğimiz zaman İsveç şok olacak.”

    “Biz mesajı verdiğimiz zaman İsveç şok olacak.”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Şimdi altılı masa ne diyor? ‘Aday olamaz’ diyor. Size rağmen milletim hem aday yapacak hem de cumhurbaşkanı yapacak.” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bilecik Vezirhan’da “Kökümüz Mazide, Gözümüz Atide” programı kapsamında gençlerle bir araya geldi.

    Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

    “Milletimizin asırlık yorgunluğunu, asırlık çilelerini sırtlanan bir gençlik olarak hayata tutunma mücadelesi verdik. Bu uğurda nice arkadaşımızı ya bedenen ya fikren kaybettiğimiz dönemler oldu. Hamdolsun tüm bu badireleri atlatarak belediye başkanı, başbakan, cumhurbaşkanı olarak milletimize hizmet etme şerefine eriştik.

    Ne diyorlardı? ‘Muhtar bile olamaz’ diyorlardı. Ama benim milletim bu kardeşinizi, ağabeyinizi bu ülkede cumhurbaşkanı yaptı. Şimdi altılı masa ne diyor? ‘Aday olamaz’ diyor. Size rağmen milletim hem aday yapacak hem de cumhurbaşkanı yapacak. Ve tabii o zaman kilonuz da ortaya çıkacak. Bakalım kaç kilosunuz?
    Dünyanın bilgi toplumunu geride bırakıp dijitale yöneldiği, yapay zekayı tartıştığı bir dönemde eski Türkiye vaadiyle sizlerin karşısına çıkanlar ne bu ülkeyi ne de gençleri tanıyor demektir, tanımıyorlar.

    Ülkemizin e-Devlet Kapısı ile kamu hizmetlerinin neredeyse tamamına yakınını dijitale taşıdığından habersiz olanların zihin dünyaları henüz Cilalı Taş Devri’nden Yontma Taş Devri’ne geçmenin şaşkınlığını yaşıyor.

    Görüntülü konuşmayı ileri teknoloji sananları, 2023 Türkiye’sini tanımaya, ülkemizin özellikle e-Devlet altyapısını öğrenmeye çağırıyorum Bay Kemal.

    Rahmetli Özal’ın çok güzel bir sözü vardı. Özal, bu zihniyet için ‘Bizim yaptıklarımıza onların hayalleri bile yetişemez.’ diyordu. Biz de bugün karşımızdakilerin gündemlerine, söylemlerine, duruşlarına bakıp aynı hissiyata kapılıyoruz.

    Bunlardan ne ülkemize ne milletimize ne de siz gençlerimize hiçbir hayır gelmeyeceğini çok iyi biliyoruz. Dışarıdakiler bile bunlardan umudu kesmiş olmalı ki her gün bir başka küresel medya kuruluşunu devreye sokarak 14 Mayıs için bizzat sahaya inme ihtiyacı hissettiler. Güya aleyhimizde yaptıkları yayınlarla gençlerimizin, kadınlarımızın, milletimizin iradelerini yönlendirebileceklerini düşünüyorlar.”

    “Milletten alamadıkları destekle elde edemedikleri yönetimi, darbecileri kullanarak gasbedip, Menderes’i idam sehpasına gönderenler; bugün onun ‘Yeter, söz milletindir.’ sözüne sahip çıkmaya kalkıyorlar. Daha durun bakalım ya siz bunları konuşmazken biz konuşuyorduk. Siz neredesiniz? Sadece tek parti devrinden beri hayatlarını kararttıkları, hatta ellerine kanlarını bulaştırdıkları mazlumların ahı bile bunların akıbetini berbat etmeye yeter.

    Dedik ki ‘Bak, eğer siz illa NATO diyorsanız, NATO’ya girebilmeniz için bu teröristleri bize iade edeceksiniz. Eğer bu teröristleri bize iade etmezseniz, 120 kişilik bir liste verdik, kusura bakmayın.’

    Tabii bunlar o gün bugün bizimle kendilerine göre ‘Yok anayasa değişikliği yaptık, yok şunu yaptık, yok bunu yaptık.’ kendilerine göre dalga geçiyorlar. Bunlar Türkiye’yi tanıyamadılar. Zannediyorlar ki 20 yıl, 30 yıl, 40 yıl önceki Türkiye bugünkü Türkiye. Değil.

    Bak, ben bu akşam buradan bir şey söyleyeyim; biz icabında Finlandiya’yla ilgili farklı bir mesaj verebiliriz. Finlandiya’yla ilgili farklı mesajı verdiğimiz zaman İsveç şok olacak. Ama Finlandiya da aynı yanlışı yapmaması lazım.

    Ziyarete geldiklerinde de doğrusu ben Başbakanı olumlu bir insan olarak gördüm ama maalesef yani Kitabullah’ı, Kur’an-ı Kerim’imizi affedersin yakacaklar, etrafında da kimler var? Korumalar var, polisler var. Ya benim ecdadım Osmanlı; İncil, Tevrat, böyle bir şeyi yakma eylemine girenleri inim inim inletmiş. Yani şu anda Türkiye olarak, onlar böyle yaptı diye biz karşıtını mı yapalım? Hayır, biz yapmayız. Bizim aldığımız terbiye bu değil. Farklıyız biz.

    Onlar Kur’an’ımızı yakmak suretiyle İslam’ı mı bitirdiler? Kitabullah’ın koruyucusu Rabb’imizdir. Bunlar sadece cibilliyetlerinin ne kadar bozuk olduğunu gösterdiler. Aynı şeyi Danimarka yaptı. O da aynı, değişen bir şey yok. Ama biz dik duracağız, sağlam duracağız ve Kitabımıza, aynen nasıl ki Peygamber Efendimiz, ‘Onun koruyucusu Allah’tır.’ buyurdu, biz de şu anda biliyoruz ki koruyucusu Allah’tır. Elimizden geleni her zaman yapacağız.

    Rusya’yla bizim ilişkilerimizde karşılıklı bir itibar var, saygı var. Benim Sayın Putin’le ilişkilerim dürüstlük üzerinedir. Tataristan’dan Dağıstan’a vesaire bütün bu bölgelere varıncaya kadar, bizim oralardaki ricalarımızın bir karşılığı var.

    Şu anda Suriye’nin kuzeyindeki gelişmelerde tabii istediğimiz neticeyi her ne kadar alamıyorsak da ama diyoruz ki ‘Gelin şimdi üçlü bazı toplantılar yapalım.’ Nedir bunlar? İşte üçlü olarak Rusya, Türkiye, Suriye bir araya gelelim. Hatta hatta İran’ı da buna katabiliriz. İran da gelsin. Görüşmelerimizi bu şekilde yapalım ve bölgeye bir huzur gelsin. Bölge şu andaki yaşadığı sıkıntıları yaşamasın. Ve burada da biz netice aldık, alıyoruz ve alacağız.

    Şimdi biz F-16’larla ilgili, biz sizden bunu istiyoruz ama siz vermiyorsunuz. F-35 dediniz, sözünüzde durmadınız. Parasını yaklaşık 1 milyar 400 milyon ödeme yaptığımız halde siz bunun bize karşılığını vermiyorsunuz. Vermiyorsanız, o zaman bunun da bir bedeli olacak. Biz yani bir Müslüman Türk olarak verdiğimiz sözde dururuz ama karşımızdakilerden de bunu bekleriz.”

  • “NATO Entegre Hava Füze Savunması”

    “NATO Entegre Hava Füze Savunması”

    Bakanlık sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Romanya’da gerçekleştirilen ve ABD, Fransa, İspanya, İtalya ile Romanya’nın çeşitli tipte uçak ve hava savunma sistemleriyle katıldığı NATO Entegre Hava Füze Savunması faaliyetinde, Hava Kuvvetleri Komutanlığımız da muharip jetler ve tanker uçağı ile görev yaptı” ifadelerine yer verdi.

  • Devlet Bahçeli’den İsveç’e sert tepki

    Devlet Bahçeli’den İsveç’e sert tepki

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sosyal medya hesabı üzerinden Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Kerim yakmak için talepte bulunan siyasetçi Rasmus Paludan’a tepki gösterdi. Bahçeli, Kur’an-ı Kerim’in yakılmasına izin vermenin en az yakmak kadar iğrenç ve ilkel bir rezalet olduğunu belirtti.

    Seçimlerin yaklaşmasıyla beraber iç ve dış menşeli hain provokasyonların eş zamanlı olarak devreye alındığını kaydeden Bahçeli, “İsveç’in başkenti Stockholm’de Cumhurbaşkanımızı hedef alan alçak teşebbüsten kısa bir süre sonra bu defa da yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’e yönelik aşağılık bir tertip, zalim bir eylem Türk-İslam aleminde infiale neden olmuş, hitamında sabır taşını çatlatmıştır. İsveç yönetiminin, Danimarkalı soysuz bir siyasetçinin Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Kerim yakmasına izin vermesi yalnızca skandal değil, bunun da ötesinde barbarlığın ve vandallığın aleni gösterimi ve somut örneğidir” ifadelerini kullandı.

    “MHP, kutsallarımıza el uzatan, Türk ve İslam düşmanlığında sınır tanımayan İsveç hükümetini ve provokatörleri lanetlemektedir”

    Bahçeli, Kur’an-ı Kerim’in yakılmasına izin vermenin, en az yakmak kadar iğrenç ve ilkel bir rezalet olduğunu vurgulayarak, “MHP, kutsallarımıza el uzatan, periyodik saldırı düzenleyen, Türk ve İslam düşmanlığında sınır tanımayan İsveç hükümetini ve provokatörleri lanetlemektedir. İsveç, bu yanlıştan dönmek, Türk ve İslam toplumlarından özür dilemek mecburiyetindedir. Milli ve manevi değerlerimize husumet besleyen bir ülke ya da ülkelerle NATO ittifak hukukunu paylaşmak şöyle dursun, siyasi ve diplomatik ilişki kurmak bile abestir, sakıncalıdır” açıklamasında bulundu.

    “İsveç’in NATO üyeliği bu şartlar altında Gazi Meclis’in onayından geçemeyecektir”

    Bahçeli, “İsveç’in NATO üyeliği bu şartlar altında Gazi Meclis’in onayından geçemeyecektir. Dinimize, dilimize, değerlerimize, Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerimize hıyanetin ve saygısızlığın muhakkak bir sonucu olacaktır. Bu sonuca ulaşmak için diyorum ki; aziz milletim sıra sende” dedi.

    “Zillet ittifakının gizli ortakları artık saklanma ihtiyacı duymayacak kadar pervasızlaşmıştır”

    The Economist dergisinin son sayısında, Türkiye’de yapılacak seçimlere yönelik yayımladığı analizde, “Cumhurbaşkanı Erdoğan hem Cumhurbaşkanlığı yetkilerini hem de parlamentoyu kullanarak Türkiye’yi bir felakete sürükler” iddiasına ilişkin de açıklamalarda bulunan Bahçeli, şunları kaydetti:

    “The Economist dergisinde Türkiye’ye yapılan hakaret ve Türk düşmanı John Bolton’un çarpık ve çirkin beyanatları elbette sonuçsuz kalmaya, ayaklar altında ezilmeye mahkumdur. Zillet ittifakının gizli ortakları artık saklanma ihtiyacı duymayacak kadar pervasızlaşmıştır. Fikir ve düşünce hürriyetinin sınırlarını ihlal edip inanç ve insanlık onurunu çiğneyen hiçbir şer odağı içimizdeki işbirlikçileri eliyle hayalini kurduğu teslim alınmış, tasfiye edilmiş, bölünmüş ve parçalanmış bir Türkiye’ye ulaşamayacaktır.”