Etiket: navtex

  • Türkiye’den Yunan NAVTEX’ine itiraz

    Türkiye’den Yunan NAVTEX’ine itiraz

    Türkiye, kıta sahanlığını ihlal eden Yunan NAVTEX’ine karşı itiraz NAVTEX’i yayınladı.

    Yunanistan’ın Girit’in doğusunda faaliyet gösterecek araştırma gemisine yönelik yayımladığı NAVTEX’in Türk Kıta Sahanlığını da kapsaması nedeniyle Türkiye itiraz NAVTEX’i yayımladı.

    Yunanistan, 16 Eylül’de, “Nautical Geo adlı araştırma gemisinin 16-22 Eylül 2021 tarihlerinde Girit’in doğusunda yapacağı bilimsel çalışmalar” nedeniyle NAVTEX ilan etti.

    Türk kıta sahanlığını da kapsayan bu NAVTEX ilanının ardından Türkiye de “itiraz NAVTEX”i yayınladı.

    “PROVOKATİF GİRİŞİM”

    Yunanistan’ın NAVTEX ilanını “provokatif girişim” olarak niteleyen Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, gerekli tedbirlerin alındığını belirterek, “Türkiye, uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru hak ve yetkileri çerçevesinde kendi kıta sahanlığındaki hak, alaka ve menfaatlerini bu türden hukuksuz, saldırgan ve provokatif girişimlere karşı korumakta ve savunmakta kararlıdır” ifadelerini kullandı.

    Yunan basınında yer alan “Nautical Geo araştırma gemisinin Girit’in doğusundaki EastMed boru hattının olası güzergahında haritalama amacıyla yapacağı araştırmaların Türk savaş gemilerince engellendiği”ne yönelik haberlerin “mesnetsiz” olduğunu bildiren kaynaklar, söz konusu alanın bir kısmı Türk Kıta Sahanlığı’nda yer aldığı ve Türkiye ile önceden koordine edilmediği gerekçesiyle itiraz NAVTEX’i yayınlandığını kaydetti.

  • Bakan Akar’dan Yunanistan’a NAVTEX çıkışı

    Bakan Akar’dan Yunanistan’a NAVTEX çıkışı

    Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, son dönemde Yunanistan tarafından ilan edilen NAVTEX’lere ilişkin, “Bu konu komşumuz tarafından son derece istismar edilmekte. Üç ayda onlarca NAVTEX ilan edilmiş, bunlardan sadece ikisi kullanılmış diğerleri kullanılmamış. Bu tacizden başka bir şey değil. İyi komşuluk ilişkilerine son derece aykırı bir şey” dedi.

    Bakan Akar başkanlığında, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, kuvvet komutanları ile bakan yardımcıları Yunus Emre Karaosmanoğlu ve Alpaslan Kavaklıoğlu’nun da katılımıyla video konferans toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda Katar, Somali, Bosna Hersek ve Kosova ile birlikte Libya’daki Savunma Güvenlik İş Birliği ve Eğitim Yardım Danışma Komutanlığı, NATO Karargahı’ndaki Türk Askeri Temsil Heyeti Başkanı, KKTC’deki Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı’nın yanı sıra Muharip Hava Kuvveti ve Donanma komutanları, devam eden faaliyetler ve sahadaki son duruma ilişkin bilgi verdi. Savunma ve güvenlik konuları kapsamında Doğu Akdeniz’deki gelişmeler, terörle mücadele harekatları ve koronavirüsle mücadelede alınan tedbirlerin de ele alındığı toplantıda Bakan Akar, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yoğun bir dönemden geçtiğini belirtti. Terörle mücadele operasyonların karalılıkla devam ettiğini kaydeden Bakan Akar, görevlerini başarıyla yerine getiren tüm personeli kutlayarak, “İnşallah bundan sonra da aynı ciddiyet ve samimiyetle diyalog ve koordinasyon içinde faaliyetleri yürütmek suretiyle bize verilen görevleri başaracağız” dedi.

    ‘KİMSENİN HAKKINDA, HUKUKUNDA GÖZÜMÜZ YOK’

    Bakan Akar, Ege ve Doğu Akdeniz’deki gelişmelere ilişkin, “Kimsenin hakkında, hukukunda gözümüz yok. Biz iyi komşuluk ilişkilerinden, diyalogdan, problemlere siyasi çözümler bulunmasından yanayız. Her türlü görüşmeye ‘evet’ dedik. İstikşafi görüşmeler, güvenlik artırıcı önlemler, Sayın NATO Genel Sekreteri’nin, karşılıklı etkileşime meydan vermemeye yönelik yapılması gerekenlerin ele alındığı görüşmeler, bunların hepsine ‘Evet’ dedik. Fakat bunlara rağmen gerekli karşılığı bulabildik mi? Maalesef bulamadık. Fakat bulmayı hala umut ediyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

    ‘TAVİZ ANLAMINA GELMEZ’

    Türkiye’nin dostluktan, iyi komşuluk ilişkilerinden yana olmasının yanlış anlaşılmaması gerektiğini vurgulayan Bakan Akar, “Bu, hiçbir şekilde taviz anlamına gelmez. Bu şekilde yorumlanmamalı, yanlış anlaşılmamalı. Bu konuda son derece azimli, kararlı ve buna muktediriz. Ölürsek şehit, kalırsak gazi, çok açık ve net. Buna göre hakkımızı, hukukumuzu savunmak için Ege’de, Akdeniz’de yapılması gereken ne varsa bunları yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Devletimizin, ilgili bakanlıklarımızın alacağı kararlar çerçevesinde teknik, bilimsel çalışmalara arama, inceleme, araştırmalara biz refakat ve güvenlik sağlama konusunda hazırlıklıyız. Bunu da sağlayacağız, orada araştırma gemilerimizin desteklenmesi bakımından” diye konuştu.

    ‘BU TACİZDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL’

    Son dönemde sıklıkla gündeme gelen NAVTEX konusuna da değinen Bakan Akar, “Bu konu da komşumuz tarafından son derece istismar edilmekte. Üç ayda onlarca NAVTEX ilan edilmiş, bunlardan sadece ikisi kullanılmış diğerleri kullanılmamış. Bu tacizden başka bir şey değil. İyi komşuluk ilişkilerine son derece aykırı bir şey. Bunun muhataplarımız tarafından bilinmesini, anlaşılmasını istiyoruz. Madem ‘iyi komşuluk’ diyoruz, bunları makul ve mantıklı seviyede tutmamız lazım. Bunun anlaşılması lazım. Bu maalesef hem toplumların huzurlarını bozuyor hem yeni bir takım tartışma konuları ortaya çıkarıyor. Bu konuda da biz yine komşumuzu aklıselime, makul, mantıklı olmaya davet ediyoruz” dedi.

    ‘BAŞKA KAPILARDAN MEDET UMUYORLAR’

    Doğu Akdeniz’de çok taraflı konferans konusundaki çalışmaları desteklediklerini belirten Akar, “Yunanistan, Güney Kıbrıs ile hiç yakışıksız birtakım işler yapmaya çalışıyorlar. Herhangi bir amacı da kazançları da yok. Fakat tekrar tekrar birtakım ülkeleri oraya davet etmek, onlarla beraber görülmek suretiyle sanki bir şeyler kazanabileceklerini zannediyorlar ama biz bu konuda kararlıyız. Ne olursa olsun Kıbrıslı kardeşlerimizin hakkını yedirmeyeceğiz, orada herhangi bir oldubittiye izin vermeyeceğiz. Hala gelip de Türkiye ile oturup konuşup görüşüp problemlerimize, sorunlarımıza makul ve mantıklı siyasi çözümler bulmak yerine arazide, gemilerle uçaklarla bir yerlere varmaya çalışıyorlar. Bunların beyhude gayretler olduğunu birçok kez söyledik, bir kez daha söylüyoruz. Çünkü onlar AB’ye sırtını dayıyorlar. Muhatapları olan Türkiye ile görüşerek bir yerlere varmak yerine AB’den, başka kapılardan medet umuyorlar. Bunların çıkmaz yol olduğunu da görmüş olmaları lazım. Fakat maalesef anlamıyorlar” dedi.

    ‘KARARIN ULUSLARARASI HUKUKA UYGUN OLMADIĞINI TEKRAR SÖYLÜYORUZ’

    Bakan Akar, Türkiye’nin uzun menzilli bölgesel hava ve füze savunma sistemine ihtiyacı olduğunu belirterek, bununla ilgili çalışmaların 90’lı yıllardan itibaren yapılmaya başlandığını anımsattı. Bu konudaki çalışmalara ilişkin de bilgi veren Akar, Türkiye’nin taleplerine olumlu yanıt veren Rusya’dan S-400 sisteminin alındığını kaydetti. Akar, “S-400’lerin F-35 ile olan etkileşimi ne ise bunu çözmek için biz ABD’lilerle NATO’nun da dahil olduğu ortamlarda konuşmaya, görüşmeye bu sorunları çözmeye hazır olduğumuzu tekrar tekrar söyledik, söylemeye de devam ediyoruz. S-400’lerle alakalı siyasi, ekonomik, teknolojik, uluslararası hukuk bakımından bazı faktörler var. Bütün bunların hepsini ortaya koyuyoruz, bunların hepsini değerlendirip yaptığımız planlarımız var. Bu planlar çerçevesinde faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Herhangi bir tedarik sürecinde kontroller ve muayeneler vardır. Dolayısıyla biz kontrol ve muayenelerimizi yapmaya devam ediyoruz. Türkiye’nin ortağı olduğu F-35’lerle ilgili kararın doğru, makul, mantıklı, uluslararası hukuka, ekonomik ve ticari kurallara uygun olmadığını da tekrar söylüyoruz. Umuyorum, dostlarımız, müttefiklerimiz bu yanlışlarından döneceklerdir” diye konuştu.

  • Türkiye’den 3 yeni NAVTEX kararı

    Türkiye’den 3 yeni NAVTEX kararı

    Türkiye, Ege’deki Sakız, Sisam, Semadirek, Limni, Ahikerya ve Batnoz adalarının Lozan ve Paris antlaşmalarıyla belirlenen gayri askeri statünün ihlaline yönelik üç yeni NAVTEX yayınlandı.

    Türkiye, Yunanistan’ın Ege’deki bazı adalara yaptığı askeri sevkiyata tepkili. Bu adaların Lozan ve Paris anlaşmalarıyla belirlenen gayri askeri statüsünün ihlal edildiği gerekçesiyle üç yeni NAVTEX yayınlandı.

    Askeri sevkiyat yapılan adalar, Ege’deki Sakız, Sisam, Semadirek, Limni, Ahikerya ve Batnoz.

    Türkiye tarafından yayınlanan NAVTEX mesajlarında, Yunanistan’ın bu adalardaki askeri faaliyetlerinin daha önce Türk Deniz Kuvvetleri için İzmir Türk Radyo tarafından yayınlanan atış sahası ile çakıştığı vurgulandı.

    NAVTEX mesajında adalardaki askeri faaliyetlerle Lozan ve Paris antlaşmalarıyla belirlenen gayrı askeri statünün de ihlal edildiği belirtildi.

  • Oruç Reis için yeni NAVTEX

    Oruç Reis için yeni NAVTEX

    Oruç Reis’in Akdeniz’deki görev süresi 29 Kasım’a kadar uzatıldı.

    Yeni NAVTEX uyarınca Oruç Reis, Ataman ve Cengizhan isimli gemilerden oluşan görev grubu, 29 kasım saat 20.59’a kadar çalışmalarına yeni belirlenen sahada devam edecek.

    12 Ekim’de ikinci kez Doğu Akdeniz’e sismik araştırmalar yapmak üzere gönderilen Oruç Reis gemisi o tarihten bu yana çalışmalarına aralıksız devam ediyor. Üç gemiden oluşan görev grubuna deniz kuvvetleri komutanlığı bağlı korvet ve fırkateynler de eşlik ediyor.

  • Oruç Reis için yeni NAVTEX

    Oruç Reis için yeni NAVTEX

    Doğu Akdeniz’de çalışmalarına devam eden Oruç Reis sismik araştırma gemisi için yeni NAVTEX yayınlandı. Oruç Reis’in görev süresi 23 Kasım’a kadar uzatıldı.

    Oruç Reis sismik araştırma gemisinin Doğu Akdeniz’de çalışma yürüteceği alan için 23 Kasım’a kadar sürecek yeni NAVTEX (denizcilere duyuru) ilan edildi.

    İlana göre, Oruç Reis sismik araştırma gemisinin 23 Kasım’a uzatılan Doğu Akdeniz’deki çalışmalarına, Ataman ve Cengizhan isimli gemiler eşlik etmeyi sürdürecek.

    Oruç Reis’in daha önce 14 Kasım’a kadar bölgede çalışma yapacağı ilan edilmişti.

    Oruç Reis sismik araştırma gemisi, doğal kaynak aramaları başta olmak üzere her türlü jeolojik, jeofizik, hidrografik ve oşinografik araştırmaları gerçekleştirebiliyor.

    Dünyadaki tam donanımlı ve çok amaçlı ender araştırma gemilerinden biri olan Oruç Reis’te, 2 ve 3 boyutlu sismik, gravite, manyetik jeofizik araştırmaları yapılabiliyor. Gemi, 8 bin metre derinliğe kadar 3 boyutlu, 15 bin metre derinliğe kadar iki boyutlu sismik operasyonları gerçekleştirebiliyor.

  • MSB’den Navtex açıklaması

    MSB’den Navtex açıklaması

    Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Basın Sözcüsü Yarbay Şebnem Aktop, yapılan koordineler sonucunda milli günlere denk gelen iki Navtex’in iptal edildiğini bildirdi.

    Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, MSB Basın Sözcüsü Deniz Yarbay Şebnem Aktop, Navtex iptaliyle ilgili açıklama yaptı.

    Aktop, Türkiye’nin her zaman Doğu Akdeniz ve Ege’deki sorunların uluslararası hukuk ve iyi komşuluk ilişkileri kapsamında, karşılıklı iyi niyet ve saygı içerisinde diyalog ve müzakere yoluyla çözülmesinden yana olduğunu belirtti.

    Navtex mesajlarının seyir tehlikelerinin denizcilere ulaştırılmasını sağlayan küresel bir seyir emniyet hizmeti olduğunu ifade eden Aktop, Ege ve Doğu Akdeniz’de de icra edilecek eğitim, tatbikat veya her türlü faaliyetin bu mesajlar aracılığıyla denizcilere önceden bildirildiğini kaydetti.

    Türkiye ve Yunanistan arasında 1988’de imzalanan Atina Mutabakat Muhtırası’nda, Ege Denizi’nde tarafların birbirlerinin milli ve dini günleri ile 15 Haziran-15 Eylül arasındaki turizm sezonunda tatbikat yapılmaması hususunun yer aldığını dile getiren Aktop, Yunanistan tarafından, 29 Eylül’de, Ege Denizi’nde 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı da kapsayan günlerde bir atış eğitimi icra edileceğinin Navtex ile duyurulduğunu hatırlattı.

    Türkiye’nin ise mütekabiliyet kapsamında, 8 Ekim’de, Yunanistan’ın resmi bayramı olan 28 Ekim tarihini de kapsayan günlerde atış eğitimi icra edeceğini Navtex ile duyurduğunu anımsatan Aktop, şöyle devam etti:

    “22-23 Ekim tarihlerinde, NATO üyesi 30 ülkenin savunma bakanlarının katılımıyla video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nda Milli Savunma Bakanımız Hulusi Akar; Türkiye’nin yapıcı tavrının bir göstergesi olarak Türkiye’nin 28 Ekim, Yunanistan’ın 29 Ekim’i kapsayacak şekilde ilan ettikleri Navtex’leri iptal etmesini teklif etmiştir. Yapılan koordineler sonucunda milli günlere denk gelen iki Navtex iptal edilmiştir. Ayrıca Türkiye, iyi niyet göstergesi olarak Antalya bölgesinde daha önce planlanan atışlı eğitimlere ilişkin ilan ettiği Navtex’i de bir defaya mahsus iptal etmiştir. NATO’daki taahhütlerini harfiyen yerine getiren Türkiye, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in görüşmesi sonrasında kararlaştırılan ve hayata geçirilen Türkiye-Yunanistan askeri heyetleri arasındaki ‘Ayrıştırma Usullerinin’ ele alındığı teknik toplantılara da ön koşulsuz katılarak diyalogdan yana olan tavrını göstermeye devam etmektedir.”

    Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Karadeniz ve Doğu Akdeniz’de faaliyet gösteren tüm sismik araştırma ve sondaj gemilerine refakat ve koruma görevine de devam ettiğini vurgulayan Aktop, “Oruç Reis araştırma gemimiz kıta sahanlığımız içerisinde daha önceden belirlenen program dahilinde faaliyetlerine devam etmektedir.” dedi.

    Yarbay Aktop, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Ege’de, Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hak, alaka ve menfaatlerini korumaya, Kıbrıs Adası’nda uluslararası garanti ve ittifak antlaşmaları doğrultusunda barış ve güvenliğin teminatı olmaya kararlılıkla devam edeceğini sözlerine ekledi.

  • Türkiye ve Yunanistan’dan karşılıklı Navtex iptali

    Türkiye ve Yunanistan’dan karşılıklı Navtex iptali

    Yunanistan’ın 29 Ekim’i, Türkiye’nin ise 28 Ekim’i kapsayacak şekilde ilan ettiği NAVTEX’leri iptal ettiği bildirildi.

    Güvenlik kaynaklarından alınan bilgiye göre, Türkiye daha önce de başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ilgili bakanların belirttiği gibi Doğu Akdeniz ve Ege’deki sorunların çözümünde uluslararası hukuk, iyi komşuluk ilişkileri, diyalogdan ve siyasal çözümlerden yana olmayı sürdürüyor. Bu kapsamda, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in görüşmesi sonrasında kararlaştırılan ve hayata geçirilen Türkiye-Yunanistan askeri heyetleri arasındaki ‘Ayrıştırma Usullerinin’ ele alındığı teknik toplantılarına destek vererek ön koşulsuz katılan Türkiye, iyi niyetini gösteren birçok adım attı. NATO üyesi 30 ülkenin savunma bakanlarının katılımıyla video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen ve 2 gün süren NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nda da yapıcı tavrını sürdüren Türkiye’nin, ‘NAVTEX’ teklifi ittifak üyesi ülkelerin takdirini topladı.

    İKİ ÜLKE İPTAL KARARI ALDI

    Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın teklifi üzerine Türkiye ve Yunanistan, ilan ettiği NAVTEX’leri iptal etme kararı aldı. NATO Genel Sekreteri ve Yunan Savunma Bakanı’nın da destek verdiği teklif kapsamında Yunanistan 29 Ekim, Türkiye ise 28 Ekim’i kapsayacak şekilde ilan ettikleri NAVTEX’leri iptal etme kararı aldı. NATO Karargahı’nda yapılan koordinasyon ve çalışmanın ardından söz konusu NAVTEX’ler iptal edildi. Bunların yanı sıra Türkiye, bu olumlu rüzgara destek vermek üzere yeni bir adımı daha attı. Bu kapsamda, Akdeniz’de daha önce planlanan atışlı eğitimlere ilişkin NAVTEX de bir kereye mahsus olmak üzere ve iyi niyet göstergesi olarak iptal etti.

    Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da konulara ilişkin yaptığı değerlendirmelerde, “Biz diyaloğu, görüşmeleri, uluslararası hukuku desteklediğimizi, iyi komşuluk ilişkilerinden yana olduğumuzu ifade ederken Türkiye’nin hak ve menfaatlerinin korunması ve kollanması konusunda azimli ve kararlı olduğumuzu da herkesin bilmesi lazım” ifadelerini kullandı.

  • Yunanistan’dan 29 Ekim provakasyonu

    Yunanistan’dan 29 Ekim provakasyonu

    Türkiye ve Yunanistan arasında NATO Karargahı’nda yapılması planlanan toplantı öncesinde Yunan yetkililer provokatif bir adım atarak 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kapsayacak şekilde Ege Denizi’nde atış eğitimleri için NAVTEX ilan etti. Türkiye de buna karşılık mütekabiliyet esasıyla 28 Ekim’de atış eğitimleri için NAVTEX duyurusunda bulundu.

    Türkiye, Ege ve Doğu Akdeniz’deki sorunların diyalog ile çözülmesine yönelik gerekli adımları atarken Yunanistan diyalog masasını devirmeye yönelik eylemlerini sürdürüyor.

    Bu kapsamda Yunanistan, 29 Ekim’i de kapsayacak şekilde Ege Denizi’nde atış eğitimleri için NAVTEX ilan etti. Yunanistan bu tehditkar adımıyla iki ülke arasında güven artırıcı önlemler kapsamında kabul edilen bir ilkeyi çiğnemiş oldu. Söz konusu NAVTEX’e karşılık da Türkiye dün, mütekabiliyet kapsamında 28 Ekim’de atış eğitimleri için NAVTEX duyurusunda bulundu.

    Yunanistan’ın ilan ettiği NAVTEX’in iki ülke arasında güven arttırıcı önlemler kapsamında kabul edilen “İki ülkenin milli günlerinde askeri faaliyet planlamama” ilkesine aykırı olduğuna dikkati çeken güvenlik kaynakları, Yunanistan’ın bölgede tansiyonu yükseltmeye yönelik adımları atmaya devam ettiğini belirtti.

    İki ülke askeri heyetleri arasında NATO Karargahı’nda yapılması planlanan toplantı öncesinde atılan bu provokatif adımı bölgede çözüme giden yolu kısaltmak yerine daha da uzatmaya yönelik bir çaba olarak nitelendiren güvenlik kaynakları, “Türkiye sorunların uluslararası hukuk ve iyi komşuluk temelinde çözülmesi için çaba harcarken Yunanistan’ın daha önce üzerinde mutabakata varılmış bir ilkeyi bilerek ihlal etmesi gerçek niyetini bir kez daha ortaya koymuştur” ifadesini kullandı.

  • Türkiye’den yeni NAVTEX: Lozan ihlal ediliyor!

    Türkiye’den yeni NAVTEX: Lozan ihlal ediliyor!

    Türkiye, Ege Denizi’nde yeni Navtex ilan etti.

    Türkiye’nin İzmir istasyonundan yayınladığı yeni Navtex’te, İzmir’in Çeşme ilçesinin hemen karşısında bulunan Sakız Adası’nın silahlandırıldığı ve adanın ‘1923 tarihli Lozan Antlaşması’yla belirlenen gayri askeri statüsünün ihlal edildiği’ belirtildi.

    Duyuru şöyle:

    Seyhidda Denizcilere Bildiri Numara: 1149/20 – Ege Denizi

    1. La08-206/20 numaralı Navtex mesajı ile Sakız Adası’nın 1923 Lozan Barış Antlaşması ile belirlenen gayri askeri statüsü ihlal edilmiştir.

    2. Bu bildiri 16 Eylül saat 0001Z’da yürürlükten kaldırılacaktır.

    SAKIZ ADASI NEREDE?

    Sakız adası İzmir’in Çeşme ilçesine feribotla 20 dakikalık mesafede yer alıyor.

  • Çavuşoğlu: Doğu Akdeniz’de geri adım atmadık

    Çavuşoğlu: Doğu Akdeniz’de geri adım atmadık

    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Oruç Reis gemisinin Antalya açıklarında demirlemesi ve yeni NAVTEX ilan edilmemesinin Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu tarafından geri adım olarak nitelendirildiğini belirterek, “Oruç Reis gemisi yaklaşık bir aydır sismik araştırma çalışmalarını sürdürüyordu ve aylık rutin bakım ve ikmal sebebiyle, Enerji Bakanlığının da açıkladığı gibi Antalya limanına yakın bir yere demirledi. Bu rutin bir bakım ve ikmal çalışmasıdır dolayısıyla NAVTEX’i de bu nedenle yayımlamadık. NAVTEX sismik araştırma ya da sondaj yapılacak bölge için yayımlanır. Özellikle sismik araştırmada bu çok önemlidir çünkü o bölgede seyrüseferlerin değişmesi gerekir.” dedi.

    Çavuşoğlu, NTV’de katıldığı programda, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

    Oruç Reis gemisinin Antalya açıklarına demirlemesi ve yeni NAVTEX ilan edilmemesiyle ilgili açıklama yapan Çavuşoğlu, “Oruç Reis gemisi yaklaşık bir aydır sismik araştırma çalışmalarını sürdürüyordu ve aylık rutin bakım ve ikmal sebebiyle, Enerji Bakanlığının da açıkladığı gibi Antalya limanına yakın bir yere demirledi. Bu rutin bir bakım ve ikmal çalışmasıdır dolayısıyla NAVTEX’i de bu nedenle yayımlamadık. NAVTEX sismik araştırma ya da sondaj yapılacak bölge için yayımlanır. Özellikle sismik araştırmada bu çok önemlidir çünkü o bölgede seyrüseferlerin değişmesi gerekir.” diye konuştu.

    Bu adımın Yunanistan’da farklı şekilde algılandığını söyleyen Çavuşoğlu, “Gemiler bakıma çekildiğinde NAVTEX yayımlamanın bir anlamı yok. Bakım ve ikmal yapıldıktan sonra yeni bölgeye geçeceği zaman NAVTEX yayımlanır. Yunanistan’da Başbakanı başka şey söylüyor ve olumlu bir adım görüyor, dün Meis’e giden Cumhurbaşkanı ise bir geri adım gibi algılıyor. İçeride de CHP’nin bir açıklamasını gördüm onlar da geri adım olarak algılamış. Önceden Enerji Bakanlığımıza sorsalardı. Sormadan geri adım atıldı demek iç siyasete yönelik adımlardır, bunlar doğru değildir.” ifadelerini kullandı.

    Çavuşoğlu, Yunanistan’ın “Geri adım” olarak nitelendirmesiyle ilgili de “Siyasi partilerin iç siyaset kaygısıyla bunu başka yere çekmesine gerek yok. Yunanistan çekebilir çünkü Yunanistan bizim kararlılığımız karşısında iç siyasette de zor duruma düştü. Küçük bir ülke kompleksi içinde hareket ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.

    “İki komşu doğrudan görüşebilir”

    Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in “Provokasyon olmazsa görüşürüz.” ifadelerini değerlendiren Çavuşoğlu, “İki komşu ülke doğrudan görüşebilir. Yunanistan Başbakanı’nın yaptığı açıklamalar olumlu, ılımlı ama bizimle masaya oturmak için ön şartlarda diretirse biz de ön şartlarımızı ortaya koyarız.” diye konuştu.

    Ön şartlar yerine gelmediği sürece sorunun çözülmeyeceğini söyleyen Çavuşoğlu, “Yunanistan, Sevilla haritasından vazgeçmediği, Türkiye’nin kıta sahanlığına saygı duymadığı ve Adalar ile Meis için maksimalist yaklaşım içindeki taleplerinden vazgeçmediği sürece bu gerginlik bitmez.” dedi.

    Çavuşoğlu, Güney Kıbrıs Rum kesiminin de Ada’daki Türkleri yok sayan adımlardan vazgeçmesinin Türkiye’nin ön koşullarından olduğunu söyledi.

    Yunanistan’ın ön koşullar koyarak diyalog talebi olursa Türkiye’nin ön koşullarını da kabul etmesi gerektiğini belirten Çavuşoğlu, “Yunanistan, bugüne kadar bizimle görüşmek için tüm faaliyetlerimizi durdurmamızı ön şart koşuyor. Ön şart koşarsan sen de bizim ön şartlarımızı yerine getirmelisin. Koşul olarak öne sürdüğümüz konuları ön koşulsuz oturduğumuz zaman masaya koyarız ve gerçekler ortaya çıkar.” ifadelerini kullandı.

    Çavuşoğlu, Türkiye’nin ön koşullarının Yunanistan tarafından kabul edilmesi halinde sorunun çözüleceğini de sözlerine ekledi.

    “Bundan sonra da ön koşul olacaksa bizim de ön koşullarımız var”

    Çavuşoğlu, Yunanistan’ın, rutin bakım ve ikmal faaliyetleri nedeniyle Türkiye’deki limana dönen Oruç Reis gemisiyle ilgili çelişkili açıklamalar yapmak yerine maksimalist taleplerinden ve bugüne kadarki sorunların sebebi olan Sevilla haritasından vazgeçmesi gerektiğini söyledi.

    Yunanistan ve Rum kesimi bugüne kadar iyi niyet göstermediği için Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerine devam ettiğini belirten Çavuşoğlu, “Bundan sonra da ön koşul olacaksa bizim de ön koşullarımız var. Yunanistan’ın da onları yerine getirmesi gerekiyor.” ifadesini kullandı.

    “Türkiye’ye yönelik yaptırım çalışmalarını 3 ülke yapıyor”

    Bakan Çavuşoğlu, 24-25 Eylül’de düzenlenecek AB Liderler Zirvesi’nde Türkiye’ye yönelik yaptırım kararı olup olmayacağı yönündeki beklentisinin sorulması üzerine, “Yaptırım çalışması var. Bunu Fransa, Yunanistan ve Rum kesimi yapıyor. Şu anda onlara destek veren yok. Toplantıya getirilirse destek verecek ülkeler var ama Türkiye’ye yönelik yaptırım çalışmasını bu 3 ülke yapıyor.” diye konuştu.

    AB içinde Türkiye’ye yaptırım uygulanmamasını isteyen de çok sayıda ülke olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, sonuçta olası bir yaptırım kararının oy birliğiyle anılabileceğini bildirdi.

    Yunanistan ve Rum kesimini, “AB’nin birçok politikasını rehin alan iki şımarık üye” olarak niteleyen Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Dolayısıyla ben 24-25 Eylül’de bir yaptırım kararı beklemiyorum ama olabilir de. Böyle bir ihtimal de var. Gemimize, şirketimize veya kişilere yönelik olabilir. Geçmişte de böyle kararlar aldı. Peki biz kararlılığımızdan vazgeçtik mi? Hayır. Kararlılığımız daha da arttı.”

    Bakan Çavuşoğlu, AB, Türkiye’yle gerginlik yaratmak ya da ilişkileri başka bir boyuta götürmek istiyorsa sadece göç konusunun değil aradaki ilişkilerin ya da üzerinde durulan konuların tamamının gözden geçirilebileceğini kaydetti.

    Ancak AB’nin bu noktaya gelmeyeceğini de düşündüklerini dile getiren Çavuşoğlu, Birliğin, özellikle stratejik konularda Türkiye’ye ihtiyacı bulunduğunun farkında olduğunu vurguladı.

    “Fransa, ‘Ben liderim’ demek istiyor ama bunu demekle de lider olunamıyor”

    Çavuşoğlu, Türkiye’ye karşı sert tutumlar sergileyen Fransa’nın, Almanya’ya rağmen AB’nin yeni liderliğine oynadığına değinerek, “Fransa her yere saldırıyor. ‘Ben liderim.’ demek istiyor ama liderim demekle de lider olunamıyor. Gerek şahıs bazında (Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel) Macron gerekse de ülke olarak Fransa.” ifadelerini kullandı.

    Çavuşoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun, “ABD’nin, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de yürüttüğü faaliyetlerden derin endişe duyduğunu” açıklamalarına ilişkin, bir ülkenin faaliyetlerinden endişe duyulacaksa bunların uluslararası hukuka aykırı olması gerektiğini bildirdi.

    “Burada endişe duyulacak bir durum varsa ABD’nin ve Pompeo’nun attığı adımlardır.” diyen Çavuşoğlu, bu adımların uluslararası hukuka ve anlaşmalara aykırı olduğunu kaydetti.

    Çavuşoğlu, Fransa, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır’ın Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki adımlarına karşı hasmane tutum sergilediğini ancak Türkiye’nin ortaya koyduğu tüm çabaların, kendisini dışlamaya çalışan şer ittifakına cevap niteliği taşıdığını kaydetti.

    Çavuşoğlu, “Biz diplomasiyi isteriz, herkesle iyi ilişkiler içinde olmak isteriz ama herkesin de bizim haklarımıza saygı duyması gerekiyor. Karşı tarafın da aynı şekilde diplomasiye ve iyi iş birliğine inanması gerekiyor.” diye konuştu.

    “Uluslararası toplum ve Libya, Türkiye’ye çok şey borçlu”

    Bakan Çavuşoğlu, Libya konusuna ilişkin son gelişmeler hakkında değerlendirmesinin sorulması üzerine, Türkiye’nin, Libya’daki iç savaşı sokak savaşına dönüşmeden dengelediğini ve daha sonra Ulusal Mutabakat Hükümetinin (UMH) sahada üstünlük de sağladığını kaydetti.

    “Esasen bu anlamda uluslararası toplum ve Libya bize çok şey borçlu.” diyen Çavuşoğlu, “Libya’daki iç savaş sokak savaşına dönüşseydi bu on yıllar sürebilirdi ve milyonlarca insan da ölebilirdi.” dedi.

    Çavuşoğlu, Türkiye’nin Libya’daki amacının, “kalıcı ateşkes ve siyasi süreç” olduğunun altını çizerek, tarafların kendi arasında kalıcı ateşkesi tesis etmesinin önemine dikkati çekti.

    Bakan Çavuşoğlu ayrıca, Fransa’nın Libya’daki meşru hükümetle ilişkileri geliştirmesinin Türkiye’yi rahatsız etmeyeceğini, buna karşılık Libya’nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter’e verdiği destek ve çatışmayı kışkırtan faaliyetlerinin Türkiye’yi rahatsız edeceğini bildirdi.

    “Dolayısıyla (Fransa’nın) Ulusal Mutabakat Hükümetiyle, (Libya Başbakanı Fayiz) Serrac’la görüşmeleri bizi kesinlikle rahatsız etmez. Doğru yolda atılmış bir adım olarak görürüz.” diyen Çavuşoğlu, Türkiye’nin kimseyle rekabet etmediğini vurguladı.