Amerikan Basketbol Ligi (NBA) ekibi Brooklyn Nets, tecrübeli skorer Jamal Crawford’ı renklerine bağladı.
NBA’in internet sitesinden yapılan açıklamada, Nets’in serbest oyuncu statüsünde bulunan 40 yaşındaki Crawford ile anlaşma sağladığı bildirildi.
Daha önce Chicago Bulls, New York Knicks, Golden State Warriors, Atlanta Hawks, Portland Trail Blazers, Los Angeles Clippers, Minnesota Timberwolves’ta görev yapan Crawford, son olarak 2018-2019 sezonunda Phoenix Suns forması giymişti.
Crawford, 2000’de başladığı NBA kariyerindeki normal sezon maçlarında 14,6 sayı, 3,4 asist ortalamaları yakalamıştı.
Sakatlıkları nedeniyle Kevin Durant ve Kyrie Irving gibi yıldızlarından yoksun kalan Nets’te yeni tip koronavirüs (Kovid-19) testleri pozitif çıkan DeAndre Jordan, Spencer Dinwiddie, Wilson Chandler ve Taurean Prince de sezonun kalanında takımını yalnız bırakacak.
NBA’de koronavirüs salgını nedeniyle askıya alınan 2019-2020 sezonu, 31 Temmuz’dan itibaren Orlando’da 22 takımın mücadele edeceği maçlarla yeniden başlayacak.
ABD’de polis tarafından öldürülen siyah George Floyd için, NBA tarihinin gelmiş geçmiş en büyük isimlerinden Michael Jordan bir açıklama yayımladı. Jordan birlik çağrısı yaparken, “Gerçekten acı dolu ve öfkeliyim” ifadelerini kullandı.
George Floyd isimli siyah bir vatandaşın polis tarafından öldürülmesinin ardından tepkisini gösteren isimlerden biri de NBA’in gelmiş geçmiş en büyük isimlerinden Jordan oldu.
NTV’nin aktardığı habere göre The Last Dance isimli belgeselle gündeme gelen Michael Jordan, bir açıklama yayımladı. Sosyal medya hesabından duyduğu kızgınlığı dile getiren Jordan, “Büyük üzüntü içindeyim. Gerçekten acı dolu ve öfkeliyim. Herkesin acısını, öfkesini ve hayal kırıklığını gördüm, hissettim. Ülkemizde renklerinden dolayı kökleşmiş ırkçılığa ve şiddete uğramış insanların yanındayım” ifadelerini yer verdi.
‘Adaleti sağlamak için birlikte çalışmalıyız’
“Yanıtlar bulamıyorum; ancak birlikte sesimiz güçlü çıkmalı ve başkaları tarafından bölünmemeliyiz” ifadelerini kullanan Jordan şöyle devam etti:
“Birbirimizi dinlemeliyiz, şefkat ve empati gösterin; asla anlamsız vahşete sırtımızı dönmeyin. Adaletsizliğe karşı ve barışçıl isteklerimizi dile getirmeye devam ettirmeye ihtiyacımız var. Birlik olan sesimizle liderlerimize baskı yapıp kanunları değiştirmeliyiz. Oylarımıza sistemin değiştirmek için ihtiyacımız var. Hepimiz çözümün bir parçası olmalı ve adaleti sağlamak için birlikte çalışmalıyız.”
Michael Jordan, sözlerinin sonunda George Floyd ve ırkçılık nedeniyle hayatını kaybedenler ile aileleri için duyduğu üzüntüyü dile getirdi ve “Kalbim, George Floyd’un ailesiyle ve onun gibi hayatları adaletsizlik ve ırkçılık yüzünden vahşice, duygusuzca ellerinden alınan sayısız insanla birlikte” diyerek açıklamasını sonlandırdı.
Ürettikleri neopren kumaşa antibakteriyel, su iticilik ve 25-30 yıkamaya kadar dayanıklılık özelliklerini ekleyerek nefes alınabilir ergonomik maskeler yapan firma, yurt içi ve dışından pek çok sipariş aldı.
Bursa’da bir tekstil firmasınca üretilen antibakteriyel, nefes alınabilirliği yüksek, su iticilik özelliklerine sahip, 25-30 yıkamaya dayanıklı maskeler sipariş üzerine dünyanın önde gelen futbol ve basketbol liglerinin takımlarına gönderiliyor.
Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’nde örme polyester, naylon kadın giyim kumaşı imal eden firma, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde yıkanabilirlik özelliğiyle birden fazla kullanım imkanı sunan maskelerin üretimine başladı.
Neopren kumaşa antibakteriyel, su iticilik ve 25-30 yıkamaya kadar dayanıklılık özellikleri uygulayan, böylece nefes alınabilir ergonomik maskeler üreten şirket, yurt içi ve dışından pek çok sipariş aldı.
Günlük 250 bin maske üretmesine rağmen siparişlere yetişemeyen firmaya, 16 Mayıs’ta tekrar başlayan Almanya Bundesliga ile 8 Haziran’da start alacak İspanya La Liga futbol liglerindeki ekiplerin yanı sıra temmuz sonundan itibaren karşılaşmaların kaldığı yerden devam edeceği Amerikan Ulusal Basketbol Ligi (NBA) takımlarından talep geldi.
Üzerlerinde takım armalarının yer aldığı farklı tasarımlı maskelerin numunelerini takımlara gönderen firma, üretime hazır bir şekilde gelecek siparişleri bekliyor.
SAN ANTONİO SPURS VE ATLANTA HAWKS’A NUMUNE GÖNDERDİLER Bursa’da 2011’den bu yana faaliyet gösteren firmanın sahibi Levent Tümer, AA muhabirine, aylık 200 ton üretim kapasitesiyle çalışarak başta yurt dışındaki konfeksiyonculara, büyük mağaza zincirlerine ve yurt içindeki ihracatçı konfeksiyonculara örme polyester, naylon kumaş ürettiklerini söyledi.
Kovid-19 salgını sürecinde, daha önce aldıkları siparişlerin iptali ya da bekletilmesiyle üretimin durma noktasına geldiğini aktaran Tümer, “Daha sonra yaptığımız kumaşlardan, yıkanabilir, çevreye saygılı, geri dönüşümlü, birden fazla kullanımlı, hem maliyet hem kalite açısından uygun bir maske üretip üretemeyeceğimizi düşündük.” dedi.
Tümer, imal ettikleri neopren kumaştan tasarlayıp ürettikleri maskelerin nefes alınabilirlik ve antimikrobiyal özellikleri ile temizliğine dair testlerinin Bursa Teknoloji Koordinasyon ve Ar-Ge Merkezinde (BUTEKOM) yapıldığını anlattı.
Scuba ya da dalgıç olarak da anılan puf kumaşlara özel kimyasal aplikasyonların yanı sıra antibakteriyel, en az 25-30 yıkamaya dayanıklılık ve su iticilik özellikleri uygulayıp belgelendirdiklerini belirten Tümer, şöyle devam etti:
“Yurt içi ve yurt dışındaki zincir mağazalardan çok fazla talep aldık. Günlük üretimimiz 250 bin adet civarında. Bu kapasiteyi artırmayı düşünüyoruz. Çünkü başta Avrupa olmak üzere Afrika, Amerika, Avustralya’dan talepler geldi. Biz bu kadarını beklemiyorduk. En son Gana’dan, Ruanda’dan aradılar. NBA’de maçların maskeli oynanmasına karar verildikten sonra bazı takımlar bizden numuneler istedi. Birkaç NBA takımı için numuneler hazırladık. Bundesliga, La Liga takımlarına da numuneler gönderdik. Bunların üretimleri için hazırız. Bayern Münih, Borussia Dortmund, Werder Bremen, Borussia Mönchengladbach için numuneler yapıldı ve sipariş aşamasındayız. NBA’den San Antonio Spurs ve Atlanta Hawks takımlarına numuneler gitti. Türkiye’deki taraftarların store gruplarıyla da görüşmelerimiz devam ediyor. Barcelona’nın sponsoru olan bir firma için numunelerimizi hazırladık.”
Maskelerin özelliklerine değinen Tümer, filament sayısını artırarak sıkı bir yapı yakalayıp maskenin nefes alınabilirliğini sağladıklarını bildirdi.
Ürünün bakteri filtrasyon özelliği bulunduğunu, N95 maske ayarında yani virüsleri yüzde 95-98 tutan bir özellikte olduğunu kaydeden Tümer, “Nem ve ter çekme oranı, pamukta yüzde 8-9 iken polyesterde 0,4’tür. Yani pamuğun 20’de biri oranında. Bu özellik, polyesterde ıslak ortam olmayacağı, böylece bakteri barındırmayacağı anlamına geliyor.” ifadesini kullandı.
Levent Tümer, basit, ergonomik bir yapısı olsun diye tek parçadan, likralı tasarladıkları maskelerde “monofilament” denilen, misinanın 20’de bir küçültülmüş hali olan iplik kullandıklarını aktardı.
Maskelerin 3 katmandan oluştuğunu söyleyen Tümer, “Birinci ve üçüncü katman, ‘interlok’ denilen likralı bir kumaş. Orta katmanı ise monofilament ipliği, 3 milimetre yüksekliğinde bir hava yastığı oluşturuyor. Maskedeki hava yastığı örgüsü, virüsü, bakteriyi, tozu engelliyor ve sıcak soğuk dengesini sağlıyor.” bilgisini paylaştı.
Tümer, yurt içine satış ile ihracat için tüm sertifikaların yanı sıra maskelerde kullanılan iplikler, boyalar ve maske kumaşına uygulanan kimyasal özelliklerin kanserojen, alerjen ya da çevreye zararlı olmadığına dair onayları da aldıklarını ifade etti.
Maskelerin belirlenen kalıplara göre kesilip dikildikten sonra paketlendiğini, paketlemenin de hijyenik standartlara uygun olarak yapıldığını belirten Tümer, “Bu ürünün en önemli özelliği, cerrahi maske gibi 3-4 saatte bir değiştirmek zorunda olmamanız. Sabah takıp akşam eve gittiğinizde 40-60 derece sıcaklıkta sabunla ya da sadece suyla yıkayıp asıyorsunuz ve ertesi sabah yine kullanıyorsunuz.” diye konuştu.
Helikopter kazası sonucu hayatını kaybeden NBA yıldızı Kobe Bryant’ın sporculuğunun yanı sıra yatırımda da başarılı olduğu, ölümünden 7 yıl sonra ortaya çıktı. Satın aldığı hisse 40 kat değer kazanan ünlü basketbolcu, ailesine büyük bir miras bıraktı.
Kızı Gianna ile geçirdiği helikopter kazası sonucu hayatını kaybeden NBA yıldızı Kobe Bryant’ın sporculuğunun yanı sıra yatırımda da başarılı olduğu, ölümünün ardından ortaya çıktı.
Ocak ayında geçirdiği kazayla 42 yaşındayken hayatını kaybeden ve hayranlarını yasa boğan Bryant’ın yedi yıl önce 5 milyon dolar karşılığında aldığı bir içecek firmasına ait yüzde 10’luk hissenin bugünkü karşılığının 200 milyon dolara ulaştığı belirtildi.
Efsane basketbolcunun, bu yıl ilk kez 1 milyar doları aşacak bir gelir açıklayacak olan şirketin en büyük dördüncü hissedarı olduğu ortaya çıktı.
“BİZE İNANMASA ŞU AN BÖYLE OLMAZDIK”
Şirketin sahibi Mike Repole, Bryant ile ilgili olarak “Bir erkek kardeşimi kaybettim. Onun parmak izleri markamızın her yerinde. Kobe bize inanan biri olmasaydı, bu marka şu an bu konumda olmazdı” ifadesini kullandı.
Kobe Bryant hayatını kaybettiğinde 1 milyar doların üzerinde değere sahip yedi sporcudan biri olarak gösteriliyordu.
VÜCUDU TAMAMEN YANMIŞ
Önceki hafta NBA yıldızı ve 13 yaşındaki kızı Gianna ile birlikte altı yolcu ve pilotun otopsi raporları açıklanmıştı. Los Angeles Eyaleti Tıp Muayenehanesi Koroner Bürosu tarafından paylaşılan raporda kırık kemikler, parçalanmış vücutlar ve yanan elbiselerdeki uçak yakıtı kokusuyla ilgili çarpıcı ifadeler yer almıştı. Kobe Bryant’ın vücudunun tamamen yandığı ve ancak parmak izlerinden tespit edilebildiği belirtilmişti.
Ayrıca Kobe Bryant’ın vücudunda dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu ve narkolepsi tedavisinde kullanılan metilfenidat ilacı bulunduğu vurgulanmıştı.
Helikopterin 296 kilometre hızla bir yamaca çarpmasıyla meydana gelen kazanın pilotu Ara Zobayan’ın toksikoloji testi sonucunda, kanında herhangi bir alkol ya da uyuşturucu belirtisine rastlanmadığı ifade edilmişti.
Kaza sonrası Kobe Bryant’ın eşi Vanessa Bryant helikopter şirketine tazminat davası açmış, kazadan şirketi ve pilotu koşullar uygun olmadığı halde uçuşu gerçekleştirmek suretiyle ihmal sonucu kazaya sebep olmakla suçlamıştı. Davada, helikopter şirketi, suçlamalar karşısında savunmasını yaparak, kazada Kobe Bryant’ı ve diğer yolcuları suçlamıştı. Yolcuların belirli tehlikeler ve risklerin büyüklüğü hakkında bilgiye sahip olduğunu ve gönüllü olarak riski kabul ettiklerini belirtmişti.
Amerikan Profesyonel Basketbol Ligi (NBA) yönetimi, koronavirüs salgını nedeniyle ara verilen sezonun kalan maçlarının Florida eyaletindeki Disney World Resort’ta oynanması için Walt Disney şirketiyle görüşmelere başladı.
Görüşmelerde anlaşma sağlanması halinde NBA maçları Temmuz ayı sonunda başlayacak. Tüm maçların 2500 kilometrelik bir alana yayılan Disney’e ait ESPN Spor Kompleksi’ndeki tesislerde oynanması planlanıyor.
Orlando kentindeki Disney World Resort’ta Disney temalı eğlence parkları yer alıyor. Bölgede birçok lüks otel de bulunuyor. NBA Sözcüsü Mike Bass, Oyuncular Birliği ve Walt Disney’le kapsamlı görüşmeler yaptıklarını açıkladı.
Bass, önceliklerinin her zaman sağlık ve güvenlik olacağını söyledi. NBA’de karşılaşmalar koronavirüs salgını nedeniyle 11 Mart’ta durdurulmuştu. Normal sezonda Doğu Konferansı’nda Milwaukee Bucks, Batı Konferansı’nda ise Los Angeles Lakers ilk sıradaydı.
Birkaç maç sonrası play-offlara geçilebilir
Sezonun normal takvimle devam edip etmeyeceği henüz bilinmiyor. Normal sezondaki birkaç maçın daha oynanıp, play-offlara geçilmesi de seçenekler arasında.
NBA yönetimi, Cuma günü kulüp yöneticileri ile bir araya gelerek, sezonun takvimi ile ilgili görüşlerini paylaşacak. Takımların da Haziran ayında oyuncularını tekrar toplaması bekleniyor.
ABD’de şu ana kadar koronavirüs vakalarının sayısı 1 milyon 640 bini aştı. Koronavirüsün neden olduğu Covid-19 hastalığı sonucu ölenlerin sayısı da 96 bini geçti.
Chicago Bulls’un 6. ve son şampiyonluğunu ele alan 10 bölümlük ESPN belgeseli The Last Dance’in ilk 2 bölümü yayınlandı. O dönemde kaydedilen görüntüleri içeren proje, 23 yıl sonra tamamlanarak üstelik beklenenden erken şekilde izleyici ile buluştu.
1997-98’de Chicago’nun 6. ve son şampiyonluğunu aldığı sezonu konu edinen belgeselin ilk 2 bölümü, takım yönetimi ve oyuncular arasında yaşanan gerginliği kusursuz şekilde ele alıyor.
Genel menajer Jerry Krause, koç Phil Jackson, takım sahibi Jerry Reinsdorf ile başta takımın yıldızları Michael Jordan – Scottie Pippen arasında yaşanan gerilim, eski görüntülerin eşliğinde seyirciye aktarılıyor.
Bunun yanı sıra Bulls’un ana aktörleri, bugünkü durumlarıyla geçmişe yönelik yorumlarını da paylaşırlarken ilk 2 bölüm itibariyle Jordan ve Pippen’ın hayat hikayelerinden de önemli kesitler sunuluyor.
Michael Jordan “The Last Dance” belgeseli nasıl ve nereden izlenir?
ESPN’in hazırladığı Michael Jordan’ı anlatan belgesel “The Last Dance” 19 Nisan’da seyircisiyle buluştu. Jordan’ın ‘İnsanlar izleyince benim korkunç biri olduğumu düşünecek’ dediği yapım 20 Nisan’da da Netflix üzerinden ülkemizde izlenebilir oldu.
Michael Jordan ‘The Last Dance’ belgesinden para kazanmayacak
Michael Jordan’ın çaylaklık döneminden itibaren tüm kariyerinin anlatılacağı ve birçok ismin görüşlerine yer verilen The Last Dance belgeseli başladı.
İlk 2 bölümü yayınlanan belgeselden Michael Jordan’ın eline yaklaşık 4 milyon dolarlık bir gelir geçecek. Jordan bu gelirin tamamını hayır kurumlarına bağışlayacak.
Belgeselin çekimleri uzun süredir devam ediyordu ve yakın zamanda hayatını kaybeden bir diğer efsane Kobe Bryant da belgeselde yer alıyor.
Belgeselde Kobe Bryant’ın yanı sıra eski ABD Başkanı Barack Obama, LA Lakers’ın efsane koçu Phil Jackson ve Michael Jordan’ın takım arkadaşı Scottie Pippen da yer alıyor