Etiket: nilüfer belediyesi

  • Helvalar şifa için yenildi

    Helvalar şifa için yenildi

    Nilüfer’e bağlı Başköy Mahallesi’nde yaşayanların geleneksel olarak sürdürdükleri “Dede Helvası” etkinliği bu yıl da büyük ilgi gördü. Selanik Krifçe Köyü’nden 1924 yılında mübadele nedeniyle göç edenlerin; yayılan hastalıklara karşı şifa amacıyla helva dağıtması bir geleneğe dönüştü ve 98 yıldır sürdürülüyor.

    Başköylüler’in bu yıl da aksatmadan sürdürdüğü Dede Helvası’na, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Milli Savunma eski Bakanı Turhan Tayan, Nilüfer İlçe Kaymakamı Murat Süzen, Nilüfer İlçe Emniyet Müdürü Ali Osman Aydın, Nilüfer İlçe Jandarma Komutanı Jandarma Üsteğmen Erdal Akbaş, Nilüfer Ziraat Odası Başkanı Şenol Aybey, Nilüfer Belediye Meclisi Üyeleri, Başköy Muhtarı Recep Uslu ile çevredeki mahallelerin muhtarları, gaziler ve mahalle halkı katıldı.

    Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, 98 yıllık geleneğin yaşatılmasının çok değerli olduğunu belirterek bu tür etkinliklerin birlik ve beraberliği de güçlendirdiğini ifade etti.

    Buluşmada, mevlidin okunması ve duaların edilmesinin ardından konuklara pilav ve helva ikramı yapıldı. Çok sayıda kişi pilav ve helvayı afiyetle yerken, sağlık, bolluk ve bereket için de dua etti.

  • ‘Koza Buluşmaları’ başladı

    ‘Koza Buluşmaları’ başladı

    Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü’nün yeni kütüphanesi Koza Kütüphane’de, ziyaretçilerin hem bilgiye erişebilecekleri, hem de sosyalleşebilecekleri etkinlikler başladı. Bu kapsamda gerçekleştirilen ‘Koza Buluşmaları’nın ilk konukları Yazarlar Birgül Oğuz, Mahir Ünsal Eriş ve Hakan Akdoğan oldu. Sanatseverlerin yoğun ilgi gösterdiği etkinlikte usta kalemler, ‘Yazının Tedirginliği Olarak Yüzleşme’ üzerine keyifli söyleşi gerçekleştirdi.

    Programa katılıma gösterilen ilginin sevindirici olduğuna söyleyen Hakan Akdoğan, “Görükle Koza Kütüphane’de açılış sonrası ilk etkinlikteyiz. Biraraya geldiğimiz bu odanın anlamı çok büyük. Adı ‘Dönüşüm’. Burada Franz Kafka’nın ‘Dönüşüm’ romanının ilk cümlesi var. Burayı bir ‘Dönüşüm Odası’ düşünebilirsiniz. ‘Dönüşmeye hoş geldiniz’ diyorum. Adı da ‘Koza’. Tırtıldan kelebeğe dönüş. Zira okumak ve daha sonra onun üzerinden dönüşmek böyle bir şey” diye konuştu.

    Önemli iki konukla doğaçlama ortaya çıkan bir konu üzerine söyleşi gerçekleştireceklerini söyleyen Hakan Akdoğan, edebiyatın getirdiği tedirginlik üzerine yüzleşmeyi konuşacaklarını belirterek, herkesin kendisiyle ve hayatla bir yüzleşme yaşayacağını dile getirdi. Konuşmasını kelimelerden yola çıkarak sürdüren Akdoğan, “Kelimeler insanları yaralar, kanatır daha sonra o yara da kabuk yapar ve iyileştirir. Kendinle yüzleşme böyle bir şeydir. Kendini kanatırsın. Sonra da iyileşirsin ve daha güçlü olursun. İşte edebiyatla yüzleşmek biraz da kendini kanatarak, daha güçlü hale gelmek demektir” dedi.

    Vaktinin büyük bölümünü dili düşünerek geçirdiğini anlatan Yazar Mahir Ünsal Eriş ise insanın ifade araç ve imkanlarının sınırlılığı üzerine çok düşündüğünü ifade etti. Yazdıklarının dil üzerine düşündüklerinin binde biri bile olmadığını ifade eden Eriş, “Çünkü sözlü dilin, yazılı dilin, insan iletişiminde sınırlayıcı bir dizge olduğunu düşünüyorum. Aslında insan düşünebildiğinin çok az bir kısmını yazılı veya sözlü olarak ifade edebiliyor. Genel olarak elimdeki manzaraya bakınca böyle bir şey görüyorum. Hiç böbrek sancısı çeken oldu mu? Böbrek sancısını ifade edebilecek bir sözcük yok. Belki onu betimleyecek bir takım dilsel alanlardan geçecek ifade imkanları yaratabilirsiniz ama öyle bir kelime etmeliyim ki o kelimeyi ettiğimde herkes aynı böbrek sancısını duyabilmeli duygusuna bu hevesle cevap verecek bir kelime yok. Çünkü dil, düşüncenin evi olmakla birlikte aslında düşünceyi kapsayabilecek kadar büyük bir ev değil” diye konuştu.

    Dilin, hem haletiruhiyeyi dışarıya yansıtırken tek araç, hem de aynı zamanda kocaman bir engel olduğunu belirten Yazar Birgül Oğuz da, bir imkansızlık deneyiminin yaşandığını kaydetti. ‘Gerçeklik nedir? Nasıl temsil edilir?’ sorularının aslında sanatın, edebiyatın temel sorularından olduğuna dikkat çeken Oğuz, “Bu ikisi arasında mütekabiliyet ilişkisi hikayeyi anlattım. Böyle bir haletiruhiyeye, böyle bir insan hikayesi atadım. Ama tam olmadı. Belki esas konuşmamız gereken şey bunu ne kadar üstlenebileceğimiz. Bazen bir esere baktığımda tek görebileceğim şey o oluyor. Bunu yazan kişi, orada sesini bulmak isteyen varlık diyeyim sesini bulamıyor” dedi.

    Keyifli geçen söyleşinin ardından konuklar, katılımcıların sorularını yanıtladı. Programın sonunda yazarlar, okurlarıyla sohbet ederek, kitaplarını imzaladı.

  • Nilüfer 22. Uluslararası Spor Şenlikleri başlıyor

    Nilüfer 22. Uluslararası Spor Şenlikleri başlıyor

    Nilüfer Kaymakamlığı himayelerinde, Nilüfer İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Nilüfer Belediyesi ve Nilüfer Kent Konseyi işbirliği ile 2001 yılından bu yana gerçekleştirilen Nilüfer Uluslararası Spor Şenlikleri’nin açılış töreni Cengiz Göllü Voleybol Salonu’nda yapıldı.Törene, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir’in yanı sıra Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı, Nilüfer İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Altınok, Bursaspor Kulüp Başkanı Sinan Bür, CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin, CHP il ve ilçe teşkilatları yöneticileri, meclis üyeleri, öğretmenler, öğrenciler ve çok sayıda vatandaş katıldı.

    “Nilüferliler sahip çıktı”

    Etkinliğin açılış töreninde konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Nilüfer Uluslararası Spor Şenlikleri’nin bugüne kadar süregelmesinde emeği olanlara teşekkür etti. Etkinliği tüm Nilüfer tarafından sahiplendiğinin altını çizen Başkan Bozbey, “24 yıl önce başlattığımız, ‘Sporun Kenti Nilüfer’ kimliğini oturtma adına başlattığımız Spor Şenlikleri aileler tarafından, gençler tarafından tüm Nilüferliler tarafından sahiplendi ve sürdürülebilir hale geldi. Onun için tüm Nilüferlilere, çocuklarına, gençlerine, kadınlarına ayrı ayrı yürekten teşekkür ediyorum. Sizleri kutluyorum. En önemlisi başlayan bir etkinliği sürdürülebilir olmasıdır. Siz bu etkinliği sürdürülebilir hale getirdiniz. Yurt dışından gelen konuklarımız hem bizim kültürümüzü tanıyacaklar hem de bizim gençlerimizle bir araya gelerek dostluk bağları kurulmuş olacak. Milli Eğitim Müdürlüğümüz, öğretmenlerimiz yıllarca bu projeye destek verdiler ve Spor Şenlikleri uluslararası bir düzeyde gerçekleşiyor. Emeği, katkısı olan herkese teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.

    “Aklı hür, vicdanı hür nesiller yetiştirmek istiyoruz”

    Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir’de etkinlik süresinin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ve 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı gibi iki önemli günü kapsadığını hatırlatarak, “Uluslararası Spor Şenlikleri’nin bu yıl 22’incisini düzenlemenin heyecanı içindeyiz. Biz sağlıklı, aklı hür, vicdanı hür nesiller yetiştirmek istiyoruz. Atatürk gençliğine yakışır bir centilmenlik ruhuyla, çocuklarımızı hem sporla, hem dayanışma ve kardeşlik duygularıyla buluşturmak istiyoruz. 23 Nisan Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramı ile 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı da şenlikler çerçevesinde, Atatürk’ün emanetini devralan çocuk ve gençlerimizle birlikte kutlayacağız. Bu dev organizasyonun gerçekleşmesinde emek harcayan herkese, özellikle gönüllülük esasıyla şenliklerde yer alan öğretmenlerimize ve öğrencilerimizin ailelerine de yürekten teşekkür ediyorum” diye konuştu. Şadi Özdemir ayrıca şenliklerin pandemi döneminde ve geçen yıl ülkemizde yaşanan deprem felaketleri sebebiyle yapılmadığını hatırlattı.
    Nilüfer İlçe Mili Eğitim Müdürü Mehmet Altınok ise “Kurumsallaşmış bir şenliğe sahibiz. Güzellikler paylaştıkça çoğalır. Umarım bundan sonra tüm Bursa’nın desteğiyle spor şenliklerini daha etkin, daha verimli şekilde yaparız. Bu şenlikler öğrencilerimizin başarılarına önemli yönde katkı yapacaktır, buna yürekten inanıyorum” dedi.

    “Sporun peşini hiç bırakmayacağız”

    Nilüfer 22. Uluslararası Spor Şenliklerinin açılış töreni sunuculuğunu yapan Nilüfer Kent Konseyi Çocuk Meclisi Başkanı Özlem Yılmaz ve Nilüfer Kent Konseyi Çocuk Meclisi Gönüllüsü Arda Yıldırım’da, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk!ün ülkesinde ‘Beden Eğitimi’ dersini zorunlu kılan ilk lider olduğunu hatırlatırken “ Bizler Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği olarak Atamıza söz veriyoruz. Sporun peşini hiç bırakmayacağız. Ülkemizi hep ileriye taşıyacağız. Ay-yıldızlı bayrağımızı hep gururla dalgalandıracağız” diye konuştular.
    Konuşmaların ardından 22. Nilüfer Uluslararası Spor Şenlikleri açılış töreni minik sporcuların branş ve dans gösterileriyle devam etti.
    20 Nisan-20 Mayıs tarihleri arasında sürecek spor şenliklerine Nilüfer ilçesinde eğitim gören öğrenciler 24 branşta spor etkinliklerine katılarak sporla iç içe günler yaşayacak. Nilüferli öğrencilerin yanı sıra Bulgaristan, Romanya, Macaristan, Almanya, Polonya ve Kosova’daki ve Türkiye’nin farklı illerindeki kardeş şehirlerden de öğrenciler farklı branşlarda şenliklerde yer alarak kültürlerin buluşmasına aracılık edecek.

  • Nilüfer’de ‘Koza Buluşmaları’ başladı

    Nilüfer’de ‘Koza Buluşmaları’ başladı

    Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü’nün yeni kütüphanesi Koza Kütüphane’de, ziyaretçilerin hem bilgiye erişebilecekleri, hem de sosyalleşebilecekleri etkinlikler başladı. Bu çerçevede gerçekleştirilen ‘Koza Buluşmaları’nın ilk konukları Yazarlar Birgül Oğuz, Mahir Ünsal Eriş ve Hakan Akdoğan oldu. Sanatseverlerin yoğun ilgi gösterdiği etkinlikte usta kalemler, ‘Yazının Tedirginliği Olarak Yüzleşme’ üzerine keyifli söyleşi gerçekleştirdi.
    Programa katılıma gösterilen ilginin sevindirici olduğuna söyleyen Hakan Akdoğan, “Görükle Koza Kütüphane’de açılış sonrası ilk etkinlikteyiz. Biraraya geldiğimiz bu odanın anlamı çok büyük. Adı ‘Dönüşüm’. Burada Franz Kafka’nın ‘Dönüşüm’ romanının ilk cümlesi var. Burayı bir ‘Dönüşüm Odası’ düşünebilirsiniz. ‘Dönüşmeye hoş geldiniz’ diyorum. Adı da ‘Koza’. Tırtıldan kelebeğe dönüş. Zira okumak ve daha sonra onun üzerinden dönüşmek böyle bir şey” diye konuştu.
    Önemli iki konukla doğaçlama ortaya çıkan bir konu üzerine söyleşi gerçekleştireceklerini söyleyen Hakan Akdoğan, edebiyatın getirdiği tedirginlik üzerine yüzleşmeyi konuşacaklarını belirterek, herkesin kendisiyle ve hayatla bir yüzleşme yaşayacağını dile getirdi. Konuşmasını kelimelerden yola çıkarak sürdüren Akdoğan, “Kelimeler insanları yaralar, kanatır daha sonra o yara da kabuk yapar ve iyileştirir. Kendinle yüzleşme böyle bir şeydir. Kendini kanatırsın. Sonra da iyileşirsin ve daha güçlü olursun. İşte edebiyatla yüzleşmek biraz da kendini kanatarak, daha güçlü hale gelmek demektir” dedi.

    Vaktinin büyük bölümünü dili düşünerek geçirdiğini anlatan Yazar Mahir Ünsal Eriş ise insanın ifade araç ve imkanlarının sınırlılığı üzerine çok düşündüğünü ifade etti. Yazdıklarının dil üzerine düşündüklerinin binde biri bile olmadığını ifade eden Eriş, “Çünkü sözlü dilin, yazılı dilin, insan iletişiminde sınırlayıcı bir manzume olduğunu düşünüyorum. Aslında insan düşünebildiğinin çok az bir kısmını yazılı veya sözlü olarak ifade edebiliyor. Genel olarak elimdeki manzaraya bakınca böyle bir şey görüyorum. Hiç böbrek sancısı çeken oldu mu? Böbrek sancısını ifade edebilecek bir kelime yok. Belki onu betimleyecek bir takım dilsel alanlardan geçecek ifade imkanları sağlayabilirsiniz ama öyle bir kelime etmeliyim ki o kelimeyi ettiğimde herkes aynı böbrek sancısını duyabilmeli duygusuna bu hevesle cevap verecek bir kelime yok. Çünkü dil, düşüncenin evi olmakla birlikte aslında düşünceyi kapsayabilecek kadar büyük bir ev değil” diye konuştu.

    Dilin, hem haletiruhiyeyi dışarıya yansıtırken tek araç, hem de aynı zamanda kocaman bir engel olduğunu belirten Yazar Birgül Oğuz da, bir imkansızlık deneyiminin yaşandığını kaydetti. ‘Gerçeklik nedir? Nasıl temsil edilir?’ sorularının aslında sanatın, edebiyatın temel sorularından olduğuna dikkat çeken Oğuz, “Bu ikisi arasında mütekabiliyet ilişkisi hikayeyi anlattım. Böyle bir haletiruhiyeye, böyle bir insan hikayesi atadım. Ama tam olmadı. Belki esas konuşmamız gereken şey bunu ne kadar üstlenebileceğimiz. Bazen bir esere baktığımda tek görebileceğim şey o oluyor. Bunu yazan kişi, orada sesini bulmak isteyen varlık diyeyim sesini bulamıyor” dedi.
    Keyifli geçen söyleşinin ardından konuklar, katılımcıların sorularını yanıtladı. Programın sonunda yazarlar, okurlarıyla sohbet ederek, kitaplarını imzaladı.

  • Minikler eleştirel bakış açısı kazanıyor

    Minikler eleştirel bakış açısı kazanıyor

    Nilüfer Belediyesi’nin, çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırmanın yanı sıra yazarlarla tanışmalarına imkan sağlayan ‘Çocuklara Kitap Söyleşileri’ isimli etkinlik, Nazım Hikmet Kültürevi’nde gerçekleştirildi.

    Ataevler, Nilüfer, Vardar, Özlüce Anaokulları ile Nilüfer Belediyesi bünyesindeki Burak Berk ve İzzet Şadi Sayarel Kreşi’nden 6 yaş grubu 320 öğrencinin katıldığı söyleşide, felsefe öğretmeni ve yazar Deniz Alter, ‘Söylemezsem Olmaz’ kitap serisinde yer alan ‘Hayaller bir baloncuğa sığar mı?’ isimli eseri üzerine bir söyleşi gerçekleştirdi.

    ‘Hayal kurmak nedir?’, ‘Rüya nedir?’ gibi soyut kavramlar üzerine konuşan Alter, çocukların bu konuyla ilgili düşüncelerini öğrendi. Çocukları düşünmeye teşvik edecek sorular da yönelten Alter ve eleştirel düşüncelerini geliştirecek interaktif bir söyleşi gerçekleştirdi. Çok keyifli bir söyleşi gerçekleştiğini ifade eden Alter, kütüphane ortamının harika olduğunu belirterek, emeği geçenlere teşekkür etti. Söyleşinin sonunda katılan çocuklara ‘Hayaller bir baloncuğa sığar mı?’ isimli kitap hediye edildi.
    Etkinliğin öğleden sonraki oturumunda ise Yazar Deniz Alter, Gezici Kütüphane etkinliğinde Minareliçavuş’taki Alara Anaokulu’ndan 50 öğrenciye söyleşi gerçekleştirdi.

  • Türkiye’de bu evlerin örneği yok

    Türkiye’de bu evlerin örneği yok

    Nilüfer Belediyesi’nin 2014’te Gölyazı’da, 2017 yılında da Misi Köyü’nde hizmete açtığı yazı evleri dünyadan ve Türkiye’den yüzlerce yazarı ağırladı. Burada yazılan birçok eser basılarak kitaplaştırıldı. Başta Bursa olmak üzere birçok araştırma kültür belleğinde yerini aldı. Açıldıkları günden bu yana İspanya’dan Rusya’ya, Hırvatistan’dan Kanada’ya kadar 120’den fazla yazara uzun soluklu ev sahipliği yapan yazı evlerinin en son konuğu Rus yazar Platon Besedin oldu. Yazarın, Otoban, Açlık ve Günah isimli 3 kitabı Rusçadan Türkçeye çevrildi.

    Kitaplarının çevirisini yapan Emine Karabacak sayesinde Bursa’daki yazı evlerinden haberdar olduğunu ve Misi’de 15 günlük misafirliğini anlatan Platon Besedin, “Bursa’daki yazı evini, kendi kitaplarımı Rusçadan Türkçeye tercüme eden Emine Karabacak hanımefendiden duydum. Günah, Otoban ve Açlık olmak üzere 3 kitabım Rusçadan Türkçeye çevrildi. Geçtiğimiz günlerde de lansman için Ankara’ya geldik. Daha öncesinde burası ile ilgili bana kendisi söylemişti ama deprem felaketi ve kendi kişisel sebeplerim dolayısıyla bu zaman gelebildim. Burası bir yazarın arayıp bulamadığı motivasyonu, odaklanmayı sağlıyor. Doğa ile iç içe çok güzel bir yer. Bana çok faydası oldu. Ben burada günlük gezilerimi yapıyorum. Dağa çıkıyorum, gölleri geziyorum. Bu sessizlik aslında bana kendi iç sesimi dinleme fırsatını verdi. Sovyetler Birliği zamanında bir bölgede çok büyük bir yazar evi vardı. Büyük yazarlar da oraları ziyaret etmişti. Sovyetler Birliği zamanında buna benzer girişimler vardı. Şimdi Rusya’da da farklı kentlerde bu tür yazı evleri var. Güney bölgelerde ve farklı noktalarda da var diyebilirim” diye konuştu.

    Türkiye’de nadir bir çalışma

    Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürü Şafak Pala, “Yazı evi maceramız 2014 yılında başladı. Gölyazı’da kültür evimizin yanında bir binayı restore ederek ilk yazı evimizi açtık. Dünyadan ve Türkiye’den birçok yazar, çevirmen, araştırmacıyı ağırladık. 2017 yılında da Misi Köyü’nde ikinci yazı evimizi açtık. 2014’ten bu zamana kadar dünyadaki yazı evleri gibi işleyen bir belediyenin işlettiği Türkiye’de tek olma özelliği taşıyor. Türkiye’de nadir bir çalışma olduğunu biliyoruz” dedi.

    Dünyadan ve Türkiye’den 120 civarında yazar ağırlandı

    Bu tür kültürel çalışmaların sessiz sessiz devam ettiğini belirten Pala, “İki yazı evimiz var ama burada uzun süreli konaklamalar yapılabiliyor. 120 civarında konuğumuz oldu. Birçok kitap bu iki yazı evimizde yazıldı ve düzenlendi. Bunun dışında akademisyenler konaklıyor. Özellikle Bursa ile ilgili araştırma yapılıyorsa, öncelik sağlanıyor. Birçok makalede ve akademik çalışmada Gölyazı ve Misi Yazı Evi’nde konaklayan misafirlerimiz oldu. Böyle bakınca kültürel etkinlikler uzun soluklu çalışmalardır. Bu çalışmaların karşılığı onlarca yıl sonra alınıyor. Onlarca kitap Nilüfer’deki yazı evlerinde yazıldı ve basıldı. Bursa başta olmak üzere onlarca araştırma yapıldı. Uzun soluklu ve heyecan verici bir iş” diye konuştu.

    Özel bir koleksiyon oluşturuldu

    Avustralya, İspanya, Hırvatistan, Rusya, Kanada’dan ve dünyanın birçok yerinde yazarların Nilüfer’in bir mahallesinde hatta eskiden köy olan mahallelerde konakladığına dikkat çeken Şafak Pala, “Bizlerle, halkla tanışıyorlar. Bu yazarları ve bizleri kültürel anlamda zenginleştiren bir şey. Orada kalan yazarların izlenimleri ya da başka tür yazılar da istiyoruz. Elimizde böyle bir koleksiyon da olmaya başladı” ifadelerini kullandı.

  • Şadi Özdemir mazbatasını aldı

    Şadi Özdemir mazbatasını aldı

    31 Mart yerel seçimleri sonrası belediye başkanları bir bir mazbatalarını alarak görevi devralıyor. Nilüfer’de seçimleri kazanan Şadi Özdemir de Nikahevi’nde düzenlenen törenle mazbatasını alarak resmen görevine başladı. Törene Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini kazanan Mustafa Bozbey, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, CHP milletvekilleri Hasan Öztürk, CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin ve partililer katıldı.

    Cuma günü saat 11.00’de görevi eski başkan Turgay Erdem’den devralacağını ifade eden Özdemir, kendisine destek verenlere teşekkür ederek, “Bana ve ekibime gösterdiğiniz bu destek için çok teşekkür ediyorum. Aldığımız güvenin sorumluluğunu biliyoruz. Nilüfer’in yüzde 60’ı bize destek verdi, biz de yüzde 100 Nilüferlilere hizmet vereceğiz. Eşit ve adil bir şekilde hizmet sunmaya devam edeceğiz. Belediye başkanlığı, meclis üyeliği bir meslek değildir, burası bir hizmet yeridir. Bunun farkındayız. 5 yıl boyunca size hizmet etmeye geliyoruz. 5 yılın sonunda kendi mesleklerimize döneceğiz. Biz kamunun, toplumun çıkarlarını düşünmeye devam edeceğiz. Kentin değerlerini kentli ile paylaşacağız. Kentin problemlerini ortadan kaldırmak için el ele verip meclis üyelerimizle, örgütümüzle ve Nilüferli paydaşlarımızla birlikte yürüyeceğiz” ifadelerini kullandı.

    “Görevimiz Bursalının kör kuruşunu dahi korumak, kollamaktır”

    Törende konuşan Mustafa Bozbey ise, “Hedefimiz büyük, yapacaklarımız var. Daha mazbatayı almadık, alacağız. Sonrasında nelerin olup bittiğini de kamuoyu ile paylaşacağız. Çünkü biz bu kentte tüyü bitmemiş yetimin hakkını korumak için yola koyulduk. Hiç kimseye de bunu yedirmeyeceğiz. 20 yılda nelerin yapıldığını ve nelerin yapılmadığını tüm Bursa biliyor. Bunların hepsini Bursa halkı ile paylaşacağız. Seçim dönemi 5 yılda, 10 yılda ne oldu, bunların hepsini hiç kimse merak etmesin. Bizim işimiz insanları kötülemekten gayrı Bursalının kör kuruşunu dahi korumaktır. İnşallah yarın akşam mazbatayı aldıktan sonra devir teslim töreni olacak. Ama bizim devir teslim Nilüfer Belediyesi’ndeki gibi olmayacak muhtemelen. Biz sadece kendimiz teslim alacağız, öyle görünüyor. Önemli değil, onların devir yapmasına gerek yok, Bursalılar devir yaptı” şeklinde konuştu.

  • Nilüfer’de Tarihi Rekor!

    Nilüfer’de Tarihi Rekor!

    CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin’in:

    “31 Mart 2024 tarihinde gerçekleşen yerel seçimlerde Nilüfer’de elde ettiğimiz tarihi zaferi sizlerle paylaşmak istiyorum.

    Nilüferliler sandıkta bir kez daha Cumhuriyet Halk Partisi’ne ve demokrasiye olan inançlarını göstermişlerdir. İttifaksız olarak girdiğimiz bu seçimlerde Nilüfer’de oy sayımızı 166.454’den 181.033’e çıkararak yaklaşık %8 oranında arttırıp tarihi bir rekor kırdık. İttifakla 26 olan meclis üyesi sayımızı ittifaksız olarak 34’e çıkartıp büyük bir başarı elde ettik. Bu başarı tüm örgütümüzündür.

    Aynı zamanda, rakibimizle aradaki oy farkını yaklaşık 100.000 oya yükselterek büyük bir zafer kazandık. Bu seçimlerde ittifaksız bir şekilde tarihin en yüksek oy oranına (%59.67) ulaşarak Nilüfer’in CHP’nin kalesi olduğunu bir kez daha kanıtlamış olduk.

    Ayrıca, ilçeler bazında Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine en yüksek oy katkısını vererek Bursa’nın partimize kazandırılmasında da önemli bir rol aldık ve Büyükşehir Belediyesi’ne 7 meclis üyesi gönderdik. Bu sonuçlar Nilüferlilerin CHP’ye olan inancının ve güveninin bir göstergesidir.

    Bu tarihi zaferde emeği geçen tüm Nilüferlilere, parti örgütümüze ve gönüllülerimize yürekten teşekkür ediyorum.

    Nilüfer’de CHP’nin iktidarı emin ellerdedir. Önümüzdeki dönemde de Nilüfer’i daha yaşanabilir bir hale ve Dünya standartları üzerine çıkarmak için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz.

    Partimize ve Nilüfer’e hizmet etmekten gurur duyuyoruz.”

  • Özlüce’de 5bin kişi iftarda buluştu

    Özlüce’de 5bin kişi iftarda buluştu

    Nilüfer Belediyesi, Ramazan ayının birlik, beraberlik ve dayanışma ruhunu kent genelinde doyasıya yaşatmaya devam ediyor. Nilüfer Belediyesi’nin kırsal ve merkez mahallelerde düzenlediği iftar programlarının son adresi Özlüce Mahallesi oldu. Yaklaşık 5 bin Özlüce sakininin katıldığı iftar programına CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren, CHP’nin ilçe başkanları ile belediye başkan adayları da katıldı.

    Özlücelilerin alkışlarla karşıladığı Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, masaları gezerek vatandaşların Ramazan ayını kutladı. Nilüfer Belediyesi din görevlisi Mehmet Çelebi’nin duaları eşliğinde iftar saatini bekleyen vatandaşlar, ezanın okunmasıyla hep birlikte oruçlarını açtı. İftar yemeğinin ardından çeşitli ikramlar yapan Nilüfer Belediyesi ayrıca, düzenlediği Hacivat-Karagöz gösterisiyle de çocuklara keyifli anlar yaşattı.
    İftar programının ardından Özlüce, coşku dolu anlara sahne oldu. Özlüceliler, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’i doğup büyüdüğü mahallede, havai fişek ve meşaleler eşliğinde sloganlarla karşıladılar.

    Doğup büyüdüğü mahallede kendisine gösterilen sevgi karşısında duygusal anlar yaşayan Bozbey de Özlüce sakinlerine seslendi.
    “Çamurlarını çiğnediğim, yalın ayak dolaştığım, tarlalarında su suladığım, sokaklarında oynadığım, çocukluğumun geçtiği bu güzel topraklardan tüm ülkeme selam olsun” sözleriyle konuşmasına başlayan Başkan Bozbey, 5 yıl önce yarım kalan hikayeyi tamamlayarak, Özlüce’de mahalle sakinlerine seslenmenin onurunu ve gururunu yaşadığını vurguladı.

    “Biliyoruz ki bundan sonra sadece Nilüfer değil, bütün Bursa gülümseyecek”

    Özlüce Mahallesi sakinlerine verdikleri destek için teşekkür eden Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ise, “Her zamanki gibi çok güzelsiniz. Bu akşam burada belediye başkanlarımızla ve adaylarımızla beraber olduğunuz, bizleri en iyi şekilde ağırladığınız ve bizlere güç verdiğiniz için teşekkür ediyorum. Çok güzel bir Bursa, Nilüfer ve Türkiye oldu. Bu sürece verdiğiniz destek için teşekkürler. Uzun yıllardan sonra Bursa Büyükşehir Belediyesi’ni kazandık. Bu defa başardık. Biliyoruz ki bundan sonra sadece Nilüfer değil, bütün Bursa gülümseyecek” diye konuştu.

    Mahalle iftarları devam ediyor

    Nilüfer Belediyesi’nin mahallelerde iftar programı çerçevesinde 3 Nisan’da Kültür Mahallesi Meydanı, 4 Nisan’da Ataevler Pazar Alanı, 5 Nisan’da 23 Nisan Mahallesi Pazar Alanı, 6 Nisan’da Tahtalı Mahallesi Meydanı, 7 Nisan’da Ayvalıdere Alanı, 8 Nisan’da Ertuğrul Pazar Alanı ve 9 Nisan’da Gümüştepe Mahallesi Meydanı’nda iftar yemeği verilecek. Nilüfer’de mahalle iftarlarının yanı sıra Nilüfer Belediyesi Hacı Remziye Bakgör Aşevi’nde de, Ramazan ayı boyunca her akşam iftar yemeği veriliyor.

  • Nilüfer Belediyesi üretici esnafa pazar önlüğü dağıttı 

    Nilüfer Belediyesi üretici esnafa pazar önlüğü dağıttı 

    Yerel üreticiye hem üretim, hem satış aşamasında her tür desteği veren Nilüfer Belediyesi, üretenle tüketeni aracısız bir biçimde buluşturduğu üretici pazarlarında kurumsal bir yapı oluşturmak için de çalışmalar yapıyor. Bu kapsamda; Salı günü Görükle’de, çarşamba günü Konak’ta, cumartesi günü Çamlıca’da, pazar günü Karaman’da kurulan üretici pazarlarında, görsel bir bütünlük sağlamak amacıyla yaklaşık 250 üreticiye önlük dağıtıldı.

    İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü çalışanlarının hazır bulunduğu çalışmaya Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Remzi Çınar da katıldı. Çınar ve çalışanlardan önlüklerini alan üreticiler, sağlanan hizmetten dolayı teşekkür etti.

    Nilüfer genelinde 4 ayrı günde ve yerde kurulan üretici pazarlarını geliştirmeye çalıştıklarını belirten Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Remzi Çınar, “Yaklaşık 250 üreticimiz bu pazarlarda vatandaşlara kendi ürettikleri ürünleri satıyor. Nilüfer Belediyesi, üretici pazarlarında üreticilerden herhangi bir kira geliri, elektrik, su parası almıyor. Bu anlamda üreticileri destekliyor. Vatandaşımızın da sağlıklı ürünle buluşmasını sağlıyor. Bugünkü etkinliğimiz, bu işin biraz daha kurumsallaşması adına gerçekleşti. Üreticilerimize pazar önlüğü dağıttık. Hem bir görsel bütünlük sağlanması açısından, hem de vatandaşa karşı sunulan hizmetin kalitesinin bir ölçüde arttırılması için bu önlüğü belediyemiz yaptı. Bugün biz de tüm pazarcılara dağıttık. Hem vatandaşın, hem de pazarcıların memnuniyetini gördük” diye konuştu.

    Üretici pazarlarının Nilüferliler tarafından beğenildiğini anlatan Çınar, önümüzdeki süreçte kurulan pazar sayısını arttırmak istediklerini söyledi. Sağlıklı gıda konusunun üzerinde çalıştıklarını vurgulayan Çınar, üretimden tüketime kadar geçen süreçte vatandaş bilincini daha da arttırmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.