Etiket: nilüfer belediyesi

  • Nilüfer Belediyesi’nden binlerce haneye erzak desteği

    Nilüfer Belediyesi’nden binlerce haneye erzak desteği

    Ramazan ayı boyunca aşevinde vatandaşlara iftar yemeği ikramında bulunan Nilüfer Belediyesi, maddi yetersizliği bulunan vatandaşlara da erzak desteğinde bulunuyor. Ramazan ayı süresince yapılacak bu destekten, talep eden ihtiyaç sahibi vatandaşlar faydalanıyor.

    Kaliteli ve besin değeri yüksek ürünlerin yer aldığı erzak paketleri, talep eden ve mahalle muhtarlarının da yönlendirmesiyle ihtiyaç sahibi olduğu belirlenen vatandaşlara teslim ediliyor. Nilüfer Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin (NİLKOOP) ürettiği buğdaylardan elde edilen un ile bu unları kullanarak yapılan erişte, tarhana gibi ürünlerin yanı sıra yağ, salça, çay, tuz ve bakliyat ürünlerinin yer aldığı erzak paketleri, her gün yüzlerce aileye ulaştırılıyor.

    Nilüfer Belediyesi Sosyal Destek Hizmetleri Müdürlüğü’ne bağlı ekipler, kentin 64 mahallesinde kapı kapı dolaşarak talepte bulunan binlerce aileye, erzak paketlerini teslim ediyor. Nilüfer’de Ramazan ayının her zaman olduğu gibi dayanışma ruhu içinde geçtiğini belirten Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, “Ramazan ayının yardımlaşma-paylaşma ruhu, Nilüfer’de yoğun bir şekilde yaşanıyor.

    Üçevler Mahallesi’nde hizmete açtığımız aşevimizde vatandaşlarımızla her akşam iftar sofrasında buluşurken, diğer bir yandan da ihtiyaç sahibi hanelere erzak paketi dağıtımımıza başladık. Mart ayı başında muhtarlıklara giderek erzak paketi talebinde bulunan binlerce yurttaşımıza, hazırladığımız erzak kolilerini teslim ediyoruz” diye konuştu.

     

  • Tomris Uyar’ın öykücülüğü ele alındı

    Tomris Uyar’ın öykücülüğü ele alındı

    Nilüfer Belediyesi ‘2023 Yılın Yazarı Tomris Uyar’ etkinliklerinde düzenlenen söyleşilerin ilki çevrimiçi olarak gerçekleşti. Öğretmen ve öğretmen adaylarına yönelik planlanan ‘Biçim, dil ve değerde yenilik:Tomris Uyar Öykücülüğü’ başlıklı söyleşilerin konuğu akademisyen ve yazar Sibel Yılmaz ile akademisyen, yazar, çevirmen Hazel Melek Akdik oldu. Moderatörlüğünü Yılın Yazarı Danışmanı Behçet Çelik’in yaptığı etkinlikte öğretmen ve öğretmen adaylarına Tomris Uyar’ın öyküleriyle öğrenciler arasında güçlü bağlar kurmalarına yardımcı olacak yöntem ve uygulama örnekleri aktarıldı. Etkinlikte ayrıca Tomris Uyar’ın öykülerinin edebiyattaki yeri, öykü türüne katkıları, biçimde ve dilde gözettiği yenilikçi yaklaşımı bireysel hayatlar arasındaki bağın izleri de ele alındı.

    Tomris Uyar’ın yenilik öyküsü yönünü ele alan Yazar ve Akademisyen Sibel Yılmaz, Nilüfer Belediyesi’ne edebiyat dünyasına verdiği katkılardan dolayı teşekkür etti. Yenilik öyküsü ve kavramının önemine dikkati çeken Yılmaz, “Tomris Uyar öykü üzerine çok düşünen bir yazardır. Bunu 1960’lı yıllarda yazdığı teorik yazılardan görebiliriz. O dönem yenilik hikayesi üzerine tartışmalar yaşanmış. Günümüzde öykü teorisi üzerine düşünen yazarların sayısı oldukça az. Tomris Uyar öykücülüğe şuurlu bir çabayla giriş yapmış ve yenilik hikayesi adından tabir ortaya atmış. Tomris Uyar ortaya yeni bir edebiyat anlayışı koyarak hikayeye farklı bir bakış açısı getirmiştir. Onun bu yönü başkaları tarafından dikkatle izlenmiştir” dedi.

    Derslerde öyküyü anlatırken Tomris Uyar’ın metinlerinin çok yardımcı olduğunu ifade eden Sibel Yılmaz, “Tomris Uyar öykü ve hikaye arasındaki farkı anlayan isimlerdendir. Öykülerinde an ve anlatılara dayanır. Öğrencilere anlatırken öykü ve hikayenin farkını iyi yapmalıyız. Uyar, öyküye şuurlu şekilde başlayarak romana yönelmemiştir. O yüzden öyküye çok bağlı olduğunu söyleyebiliriz. Derslerimde onun öykülerini sıkça işlerim. Kullandığı teknikler ve içeriklerin sorgulamasını yaparız. Onun bu yapısı öğrencilere farklı yorum yapma ve bakış açısı getirmeye yardımcı oluyor. Onun gelenekten beslendiğini görsek de her zaman farklı teknikler deneyen yazar olduğunu görebiliriz. Tomris Uyar deyince onun özel hayatı da merak uyandırmıştır. Değer kelimesini yazılarında sıkça kullanmıştır. Sınıf meselesine önem verdiği için farklı kesimlerden insanı yazılarında bir araya getirmiş ve ilişkileri gözler önüne sermiştir. Uyar, üzerine yapılan edebi çalışmaların sayısı çok az. Umarız onun öykücülüğü ve edebiyata bakış açısı daha fazla ele alınır” ifadelerini kullandı.

    Akademisyen, Yazar, Çevrimen Hazel Melek Akdik de Uyar’ın öykü türünü konumlandırma yöntemlerini ele aldı. Tomris Uyar’ın öykü teorisine çok önemli katkıları olduğunu kaydeden Akdik, “O edebiyat anlayışında her zaman hikaye ve öykü türünü farklı yere koymuştur. Yenilik hikayesi hakkında önerilerde bulunan Uyar, öykünün kuramsal kaynaklarına katkı sunmuştur. Eleştirilere de maruz kalan Uyar, toplumcu gerçekçi kanattan tepkiler almış. Öğrenciler onun öykülerinin açık metinler olduğunu görüyor ve yorumlayabiliyor. O öğrencilerle farklı disiplinlerde farklı biçimlerle tartışmalar içinde olmuş. Bizler sürekli bir metinle karşı karşıyayız. Metinlerle kurulmuş ilişkileri de anlamlı hale getirerek yaklaşımlarda bulunabiliriz” diye konuştu.

    Tomris Uyar’ın değere iki farklı şekilde yaklaştığını vurgulayan Hazel Melek Akdik, “O değerleri toplumsal ve bireysel açıdan ele almıştır. Yeniden tanımlanabilen değerlerin üzerinde çok durmuştur. Karakterleri öyküler içinde farklı işlemiştir. Bireyin değerleri ile kendi benliği arasındaki sıkışmışlığı görebiliyoruz. O öykülerinde sınıf ve cinsiyet meselelerini iç içe ele almıştır. Dil üzerine düşüncelerini etkileyici şekilde gözler önüne sermiştir. 60 sonrası kuşağın önde gelen öykücülerinden biri olan Uyar, öykülerinde toplumun farklı kesimlerinden insanların gündelik hayatlarını çok güzel gözlemlemiş” şeklinde konuştu.

  • Nilüfer FSK’dan gol yağmuru

    Nilüfer FSK’dan gol yağmuru

    Nilüfer Belediye FSK rakibi Cankurtaran 1953’ü kendi evinde İbrahim Yazıcı Stadyumu’nda ağırladı. Maçın 2. dakikasında Nilüfer ekibi Mustafa Aköz’ün ayağından bulduğu golle 1-0 öne geçti. Maçtan sonra da baskılı oyununu sürdüren mavi yeşil beyazlı futbolcular 14 dakikada Fatih, 30. dakikada ise Nihat Can’ın ayağından bulduğu gollerle ilk yarıyı 3-0 önde tamamladı.

    İkinci yarıya İstanbul ekibi Cankurtaran 1953 etkili başladı. Rakibin baskısına direnen ve saha paylaşımında hata yapmayan Nilüferli futbolcular 60. dakikadan sonra oyunun kontrolünü yeniden ele aldı. Kanat akınlarıyla etkili olan ev sahibi ekip, ikinci yarı oyuna giren Gökhan Aydaş’ın 76 ve 81. dakikalarda bulduğu gollerle maçı 5-0 önde tamamladı. Nilüfer FSK bu galibiyetle puanını 35’e yükselterek, grubunda 6. sıraya yükseldi. Nilüfer Belediye FSK, 23. hafta maçında 2 Nisan Pazar günü kendi evinde Kullar 1975 Spor’u konuk edecek.

  • Depremzedeler için önemli iş birliği

    Depremzedeler için önemli iş birliği

    Nilüfer Belediyesi’nin yaptığı çalışmalarla Hatay Samandağ’daki konteyner kentinde

    yaşam, her geçen gün daha da normale dönüyor. Onlarca depremzede ailenin güvenli bir ortamda yaşam sürdüğü konteyner kente, çeşitli sivil toplum kuruluşları da önemli desteklerde bulunuyor. Nilüfer Belediyesi ile Inner Wheel Türkiye 242. Bölge ve 244. Bölge Federasyonu iş birliğiyle, bölgeye bu kez çocuk evi oluşturulacak ve yaşayanlara, uzmanlar tarafından psikososyal destek hizmeti verilecek.

    Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem ile Halk Evi’ndeki makamında bir araya gelen Inner Wheel Türkiye 242. Bölge Başkanı İlay Yılmazlar ile 244. Bölge Sekreteri Gülçin Doğan, bu önemli iş birliği protokolünü imzaladı.

    Inner Wheel’in 104 ülkede faaliyet gösteren, dünyanın en büyük kadın sivil toplum kuruluşu olduğunu belirten İlay Yılmazlar, faaliyetleri hakkında Başkan Turgay Erdem’e bilgi verdi. Nilüfer Belediyesi’nin Samandağ’da oluşturduğu konteyner kentine de dokunmak istediklerini belirten Yılmazlar, protokolün detaylarını da paylaştı. Yılmazlar, “Samandağ’daki konteyner kente bir konteynerken bağışı yaptık. Orada bir çocuk evi oluşturacağız.

    Türk Psikologlar Derneği ile anlaşarak, konteyner kentte yaşayan çocuk, genç, yetişkin kadın ve erkeklere psikososyal destek verilecek. Her hafta gönüllü iki psikolog Samandağ’a giderek, hafta boyunca çeşitli oyunlar ve yüzyüze görüşme yöntemiyle psikolojik destek verecek” şeklinde konuştu.
    Samandağ’da yaşamın normale dönmesi ve bölge insanına destek olmak için çalışmaların yoğun bir şekilde sürdüğünü belirten Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem de, iş birliğinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

    Başkan Turgay Erdem, “Deprem felaketi nedeniyle bölge halkı, ağır bir travma yaşadı. Konteyner kentimizde yetişkinler kadar, çocuk ve gençler de var. Onların bu travmayı en kısa sürede atlatabilmeleri çok önemli. Bu maksatla yaptığımız iş birliğiyle birlikte konteyner kentte, bir yıl boyunca gönüllü psikologlar psikolojik ve sosyal destek verecek. Bölgeye desteğimiz sürecek” ifadelerini kullandı.

  • Felaketlerin sanata yansımasını konuştular

    Felaketlerin sanata yansımasını konuştular

    Nilüfer Kent Tiyatrosu’nun (NKT), 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nde bu yıl ikincisini gerçekleştirdiği “Tiyatro Konuşmaları”nda, tarih boyunca dünyada yaşanan felaketlerin sanata etkisi gündeme taşındı. NKT Genel Sanat Yönetmeni Murat Daltaban, Doç. Dr. Süreyya Karacabey, sanat tarihçisi ve akademisyen Osman Erden ile Galatasaray Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Nazlı Ökten’in konuk olduğu Tiyatro Konuşmaları’nda, felaketler sonrası sanatın değişimi, insana ve doğaya yansıması konu edildi. Nâzım Hikmet Kültürevi’nde gerçekleştirilen söyleşiyi Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem de, eşi Zeynep Terzioğlu Erdem ile birlikte takip etti.


    Ulusal ve uluslararası tiyatro bildirilerinin Nilüfer Kent Tiyatrosu oyuncuları tarafından okumasının ardından başlayan söyleşilerin ilk oturumunda Doç. Dr. Süreyya Karacabey ve Osman Erden, felaket sonrası sanata dünyadan örnekler verdi. Felaket kavramının kişisel, hukuksal, evrensel olabileceğine dikkat çeken Osman Erden, felaket sonrası sanat hakkında Hiroşima ve Nagasaki’ye atılan atom bombası sonrasında yaşanan örneği verdi. Erden, şöyle konuştu: “Japonya’da bu olay sonrasında büyük bir sansür uygulandı ve Japon halkının büyük bir bölümünün, kendi ülkelerine atom bombası atıldığından haberi yoktu. Japonya’ya atom bombası atıldıktan sonra, civardaki bölgelerden insanlar buraya gitmeye başladı. İnsanlar, bu süreci gizli bir şekilde resim çizerek ve sergiler düzenleyerek duyurmaya çalıştı. Japon halkı, atom bombası felaketinden bu şekilde haberdar oldu. O dönemler içinde insanlar, yaşadıkları fiziki dünyadan kopmak için başka bir dünya arayışı olarak soyut sanata girdiler.”

    Şiddet ve dehşet duygusunun, sanat formlarını değiştirdiğini belirten Doç. Dr. Süreyya Karacabey de, “Sanat, şok etkisi içine dahil olmaya başladığında, konturlarını yitirmeye başlıyor. Sarsılma ve dehşet duygusunun içinde kaybolma, tamamıyla sanatın yolunu değiştiriyor. Montaj da, bunun için doğuyor zaten. Toplumsal felaketlerin sanatta karşılığı var. Savaşa gidip dönmeyenlerin türküsü var örneğin. O hafızayı, sanat oluşturuyor” diye konuştu.


    Tiyatro Konuşmaları’nın ikinci oturumunda, Murat Daltaban ile Nazlı Ökten, “Dünyanın Trajedisi” konusunu üzerine söyleşti. Bir oyuncu ve sanatçı olarak yaşanan deprem felaketleri sonrası hislerini ve yaşadıklarını paylaşan Murat Daltaban, sanatın dinamik, değişken ve insanın birbiriyle, doğayla ilişkisinde ne kadar kıymetli olduğunu daha yoğun hissetmeye başladığını belirtti. “Bazı şeyleri hissetseniz de, bilmiyorsunuz” diyen Murat Daltaban, “Bilmek için cümleye dökmek, okumak, üzerine düşünmek, onları belli bir formda hayatınızda tecrübe etmeniz gerekiyor” ifadelerini kullandı.

    Yaşanan deprem felaketi sonrasındaki dayanışmanın, motivasyona dönüştüğünü söyleyen Daltaban, “Birbiriyle omuz omuza felakete karşı göğüs germe haline dönüştü. Merhamete ihtiyacımız vardı. Bir araya gelip, bir arada olmanın verdiği enerjinin bizi güven kozası içinde kaplaması ve o güvenin getirdiği hayata tutunabilme gücü oluşturmasıdır. İşte belki de sanat, özellikle de tiyatro, benim baktığım pencereden tam da budur” dedi.

    Tiyatro refleksiyle enkaz altından çıkan ya da felaketi yaşayan bir kimlikle empati kurma refleksi içinde olduğunu söyleyen Daltaban, “Kendini onun yerine koymak, onun kadar acı hissetmeye çalışmak. Tiyatroda aslında çok farklı bir şey var. Tecrübe etmediğin şeyi, tecrübe edercesine yaşama arzusu. Onun bir tecrübeye dönüştürme arzusu gibi bir refleksi var. Bu acıyı bedenen ve ruhen hissetmeye çalışmak efor ve performansla birlikte geliyor” diye konuştu.


    Tiyatronun, insanın kendini iyi tanıması, duygularını harekete geçirmesi, duygulanımlarıyla dürtüleri arasındaki farkı görebilmesi açısından bir duygusal eğitim olduğunu söyleyen Nazlı Ökten de, “Ama fiziksel olarak hissedilir olduğu için daha da doğrudan etkili. Aktarımın bir gücü vardır. Ve bu güç, özellikle felaket dönemlerinde daha da açılıyor. Bütün bir gündeliğin görme üzerine kurulu olduğu yerde, o görünürlüğü nasıl idare edeceğiniz noktasında sahne, çok ibtidai ve ilkel bir yer. Bu ilkelliğin müthiş bir gücü var. Felaketler bitmeyecek. Bizim artık bu felaketlere bir sonraki adımı görerek hareket etmemiz lazım. Sahne, söz demek. Ne kadar beden ağırlıklı olsa da, bir kentin sahnesi olması çok kıymetli bir şey” dedi. Söyleşinin ardından Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, konuklara teşekkür etti.

    27 Mart Dünya Tiyatro Günü etkinlikleri çerçevesinde, Nilüfer Kent Tiyatrosu’nun yeni sezon oyunlarından “Bir Kumarbazın Ölüm Kılavuzu” da, günün sonunda ücretsiz sahnelendi. Dünya Tiyatro Günü ‘Tiyatro Konuşmaları’nın ikinci gününde de, Nilüfer Kent Tiyatrosu’nun Mitos Boyut Tiyatro Yayınları iş birliğiyle gerçekleştirdiği ‘Oyun Yazma Programı 2022’nin yürütücüsü Doç. Dr. Süreyya Karacabey, yazarlar Aslı Ekici, Semiha Sara ve Ezgi Uzundemir ile oyun yazma sürecini konuşacaklar.

  • Nilüfer’de miniklere suyun önemi anlatıldı

    Nilüfer’de miniklere suyun önemi anlatıldı

    Nilüfer Belediyesi, şuurlu su tüketimi ve su tasarrufunun önemini küçük yaşlarda aşılamak için kreşlerindeki çocuklara eğitim verdi.

    Nilüfer Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü’nün, 22 Mart Dünya Su Günü çerçevesinde gerçekleştirdiği etkinlikte Nilüfer Belediyesi Çamlıca ve Burak Berk kreşlerindeki 139 öğrenci, su konusunda bilgilendi.

    İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü’nde görevli biyolog Melahat Kaynak ile laborant Yusuf Erbil, 3-6 yaş grubundaki miniklere su tüketimi ve tasarrufunun önemini aktardı.

    Video görsellerle öğrendiklerini pekiştiren çocuklara, su döngüsünü anlatan “Küçük Yağmur Damlası” kitabı da armağan edildi.

  • Bursa’nın depremselliği ele alındı

    Bursa’nın depremselliği ele alındı

    Muhtemel bir Marmara depremine hazırlıksız yakalanmamak için çeşitli çalışmalar yürüten Nilüfer Belediyesi, bu çalışmalar çerçevesinde Jeoloji Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Okan Tüysüz’ü ağırladı. Nilüfer Barış Meclisi Salonu’nda düzenlenen toplantıya katılan Prof. Dr. Okan Tüysüz, ‘Türkiye’nin depremleri’ konulu bir sunum yaptı.

    Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem ve idari müdürler ile uzman personelin katıldığı toplantıda Prof. Dr. Tüysüz, Türkiye, Bursa ve Nilüfer’in depremselliği üzerine bilgi verdi. Türkiye’nin yıllardır büyük depremlere maruz kaldığını ve diri kuşak üzerinde olduğunu hatırlatan Tüysüz, “Depremlerin önceden belirlenmesi mümkün değil. Hiçbir deprem karakteristik olarak birbirine benzemez. Türkiye, 20 milyon yıldır Arap yarımadasının üzerine gelmesine maruz kalıyor. Ayrıca Girit üzerinden Afrika kıtası ülkemizi kendine doğru çekiyor. Türkiye bir yandan itilip bir yandan çekilerek fay hatlarının batıya kaymasına yol açıyor. Türkiye’de 485 tane diri fay var. Türkiye en büyük Erzincan’da 7,9 deprem yaşamış. Son 100 yılda 20 tane, 7 üzeri deprem gerçekleşmiş. Maalesef Türkiye’de deprem olmaya devam edecek. Bu sebeple gereken dersleri çıkartarak önlemler almamız şart. Yoksa daha çok can yanar” dedi.

    6 Şubat’ta yaşanan depremlerin olma yakınlığının ender karşılaşılan bir durum olduğunu ifade eden Tüysüz, “Bu büyük deprem kötü zemin şartı ve dayanıksız yapı stokları sonucu afete yol açtı. Depremin etkisi açıklanan değerin çok üzerinde oldu. Bölgede stres farklı taraflara kaydı. Bingöl çevresi, Kadirli -Adana, Samandağ-Kıbrıs arasını takip ediyoruz. Deprem gerçeğinden kaçamayız ama önlem alarak zarardan korunabiliriz” diye konuştu.

    Bursa ve Nilüfer’in depremselliğine de değinen Okan Tüysüz, Bursa’nın diri faya sahip illerden biri olduğunu vurguladı. Bursa’da 1855 yılından buyana büyük deprem yaşanmadığına dikkati çeken Tüysüz, “Kuzey Marmara’daki fay sisteminde 7,2 ila 7,6, Güney’deki Bursa’nın içinden geçen sistemde de 7 üzerinde deprem üretme potansiyeli var. Bursa’da uzun yıllardır yıkıcı deprem olmamış. Depremlerin geleceği fayların geçmişinden belli olur. Nilüfer’deki fayın 3 parçalı olduğunu görüyoruz. Ne kadar deprem üreteceğini net olarak söyleyemeyiz” şeklinde konuştu.

  • Öğrenciler yerel yönetimler konusunu yerinde öğrendi

    Öğrenciler yerel yönetimler konusunu yerinde öğrendi

    Nilüfer Belediyesi Alaaddinbey Ek Hizmet Binası’nı öğretmenleri ile birlikte ziyaret eden Yaylacık ilköğretim Okulu öğrencileri, Hayat Bilgisi dersinin konusu olan Yerel Yönetimler konusunu yerinde işledi.

    Nilüfer Belediye Başkan Yardımcıları Remzi Çınar, Engin Yener ve Mehmet Temurtaş, öğrencilerle bir araya gelerek onlara yerel yönetimlerin görevlerini ve Nilüfer Belediyesi’nin çalışmalarını anlattı. Öğrenciler de Başkan Yardımcılarına merak ettikleri konularda sorular sordu.

    Ders konusunu, çalışmaları yapan isimlerden dinleyen öğrenciler daha sonra Nilüfer Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü Hayvan Bakım ve Tedavi Merkezi’ni de gezdi.

    Bakım Merkezi’nde Veteriner İşleri Müdürü Sanem Çetiner, sokak hayvanları için neler yaptıklarını anlattı. Öğrenciler, bakımları devam eden can dostlarla yakından ilgilendi.

  • Binlerce pazarcıyı ilgilendiren imzalar atıldı

    Binlerce pazarcıyı ilgilendiren imzalar atıldı

    Nilüfer’de imzalar pazar yerlerinin hizmet kalitesinin artarak devam etmesi için atıldı. Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, ilçedeki pazar yerlerinin kullanımı ile ilgili olarak Bursa Seyyar Pazarcılar Odası Başkanı Ahmet Refik Aksu ve Bursa Yaymacılar ve Benzerleri Odası Başkanı Fahrettin Tüccaroğlu ile protokole imza koydu. Nilüfer Belediyesi Başkan Yardımcısı Adem Vural, Bursa Seyyar Pazarcılar Odası Başkan Yardımcısı Ergin Birdal ve Nilüfer Belediyesi Zabıta Müdürü Mehmet Eğe de imza töreninde hazır bulundu.


    Nilüfer Belediyesi Halkevi Başkanlık makamında imzalanan protokol, ilçe sınırları içinde haftanın belirli günlerinde kurulan 35 sebze ve meyve pazarı ile 6 giyim pazarını kapsıyor. 2023 yılı boyunca geçerli olacak protokolle tüketici memnuniyeti ile birlikte ürün ve pazar donatılarının kalitesinin artırılması hedefleniyor. Protokol kapsamında ayrıca tüketici ve pazarcı esnafını; çevreyle uyumlu, estetik ve çağdaş yaşam koşullarının sağlandığı semt pazarlarında buluşturmak amaçlanıyor.

  • Üçevler’de yapılan aşevi iftar konuklarını bekliyor

    Üçevler’de yapılan aşevi iftar konuklarını bekliyor

    İlk iftarla birlikte faaliyete geçen Nilüfer Belediyesi Hacı Remziye Bakgör Aşevi’nde ramazan ayı boyunca her gün vatandaşlara iftar yemeği verilecek.
    Fırsat eşitsizliklerini azaltarak sosyal bütünleşmeyi sağlama hedefiyle hizmet veren Nilüfer Belediyesi, dayanışma örneği olacak bir projeyi daha hayata geçiriyor.

    Hayırsever Bakgör ailesinin desteğiyle hayata geçirilen Nilüfer Belediyesi Hacı Remziye Bakgör Aşevi, ramazan ayının ilk günüyle birlikte iftarda konuklarını ağırlamaya başlıyor. Kutsal ramazan ayında Nilüfer’de dayanışmayı yaşatmak istediklerini söyleyen Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, “Vatandaşlarımızı aşevimizdeki iftar soframıza bekliyoruz. İftar yemeği ikramımız ramazan ayı boyunca devam edecek” dedi.

    Üçevler Mahallesi Tanay Caddesi’ndeki Nilüfer Belediyesi Hacı Remziye Bakgör Aşevi, ramazan ayından sonra da ihtiyaç sahiplerine hizmet vermeye devam edecek. Aşevinde, Nilüfer ilçe sınırlarında ikamet eden, ekonomik yoksunluk içerisinde olup sağlık sorunları, maddi yetersizlik, hanedeki fiziksel donanımların uygun olmaması gibi sebeplerle sağlıklı ve düzenli beslenme yetersizliği yaşayan Nilüferliler’e günde 2 öğün sıcak yemek desteği sağlanacak.