Etiket: numan kurtulmuş

  • Numan Kurtulmuş’tan yeni Anayasa açıklaması

    Numan Kurtulmuş’tan yeni Anayasa açıklaması

    TBMM Başkanı Kurtulmuş, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 2025 Merkezi Yönetim Bütçe Kanun ve 2023 Kesin Hesap Kanun teklifi görüşmelerine katıldı.

    Kurtulmuş, uluslararası platformlarda, Kıbrıs Türkleri ve Azerbaycan’ın Karabağ Zaferi’nde, Türkiye’nin duruşunu net bir şekilde ifade ederken, Gazze’deki insanlık dramı karşısında milletimizin onurlu ve hakkaniyetli tavrını dünya kamuoyuna duyurduklarını belirtti. Kurtulmuş, “Meclisimiz, milletimizin itibarını, hak ve hukukunu kararlılıkla savunmakta ve bu yolda halkımızın sesi olmaktadır. Bu yüce çatı altında, milletimizin sadece iç meselelerine değil, aynı zamanda uluslararası sahada insanlık vicdanının sesi olmaya da gayret ediyoruz. Filistin meselesi, dünya genelinde hak ve adalet arayışının sembollerinden biridir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak bu mücadelenin her aşamasında etkin rol üstlenmekteyiz. Bugüne dek çoğu devlet, hükümet ya da parlamento başkanları olmak üzere 180’den fazla muhatabımızla yaptığımız görüşmelerde Filistin’de yaşanan İsrail’in zulmüne karşı durduğumuzu, bu hukuksuzlukları tüm dünyaya duyurma irademizi daima ifade ettik. Gerek ikili temaslarımızda gerekse parlamentoları harekete geçirme çabalarımızda Filistin’de barış ve ateşkesin sağlanması adına insanlık cephesinin ortak sesini yükseltmek için çalıştık. Parlamenter diplomaside, Filistin meselesinin dünya kamuoyunun dikkatinden kaçmaması ve bu mücadeleye tüm parlamentoların ortak iradesiyle katkı sunması için yürüttüğümüz faaliyetler her geçen gün daha da yoğunlaşmaktadır. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na iletilen taleplerden Uluslararası Adalet Divanı’na taşınan soykırım davasına kadar tüm süreçlerde, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin tam desteği, farklı siyasi görüşlerin ve partilerin el birliğiyle sağlanmıştır” ifadelerini kullandı.

    Kurtulmuş, Ukrayna-Rusya krizinde üstlendikleri arabuluculuk rolünün, sadece bölgesel değil, aynı zamanda küresel barışa katkı sunmak adına yürüttükleri gayretlerin önemli bir parçası olduğunun altını çizerek, “İki ülkeyle de diyalog kurabilen, her iki tarafın da güvendiği bir ülke olarak; çatışmayı sona erdirme, insani ihtiyaçların ulaşmasını sağlama ve tarafların birbirine yakınlaşmasını temin etme yolunda sağlam bir duruş sergiliyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak, milletimizin menfaatleri çerçevesinde hareket ederken, bu irademizi uluslararası arenada her fırsatta vurguluyoruz. Sayın Putin ile gerçekleştirdiğimiz görüşmede, ülkemizin barışçıl çözümler konusunda taraflara sunduğu önerilerin dikkatle değerlendirildiğini görmek önemlidir. Türkiye’nin sadece bölgesel değil, aynı zamanda küresel barışın temini için sağladığı katkıların karşılıklı bir iş birliği zeminine taşınabileceğine dair olumlu işaretler almış bulunuyoruz” şeklinde konuştu.

    Yeni Anayasa konusunda Kurtulmuş, Anayasa’nın bir ihtiyaç olduğunu ve TBMM’nin yeni bir Anayasa yapma kudretine sahip olduğunu ifade etti. Kurtulmuş, “Bir asrı geride bırakan tecrübesiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi inanıyoruz ki milletin menfaatlerini uygun yeni bir Anayasa ihtiyacını her daim gündemine alabilir. Eğer partiler anlaşır, uzlaşır, belli bir konsensus sağlanırsa, yeni Anayasa süreçlerinin devam etmesi mümkündür. Bu konuda yaptığımız temaslarda özellikle ilk dört madde tartışma yapılmaksızın Anayasa ile ilgili yapılacak müzakerelerde faydalı sonuçlar doğurabileceği kanaatindeyim. Anayasa sürecinde attığımız adımlar, milletimizin tüm kesimlerinin hak ve hürriyetlerine sahip çıkan, tüm tarafları eşit gören bir yaklaşımla ele alınmalı” dedi.

    Kurtulmuş, şöyle konuştu

    “TBMM Başkanlığına 28’nci yasama döneminde 2 bin 642 kanun teklifi sunulmuştur. Genel Kurul gündemine giren 149 kanun teklifinden 76’sı kanunlaşmıştır. Hâlihazırda 73 kanun teklifi Genel Kurul gündemindedir. 2 Bin 489 kanun teklifi ilgili komisyonlardadır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde kanun teklif etme yetkisinin münhasıran milletvekillerine tanınmış olması sebebiyle 28’nci yasama döneminde milletvekillerimizin talepleri doğrultusunda Teklif Destek Büromuzca 456 kanun teklifi taslağı hazırlanmıştır. Ayrıca TBMM Başkanlığına sunulan; 39 uluslararası anlaşmaların uygun bulunmasına dair kanun teklifi için inceleme raporu, bin 257 kanun teklifi için 30 inceleme raporu ve bin 227 bilgi formu hazırlanmış, 96 kanun teklifi taslağı kanun yapım tekniğine uygunluk açısından incelenmiştir.”

    Kurtulmuş, TBMM’de 10 bildiri yayımlandığını söyleyerek, “Bunlardan dördü, İsrail’in Filistin halkına yönelik Gazze’de gerçekleştirdiği soykırıma dönüşen katliamlara, ikisi terör saldırılarına ilişkindir. Diğer ortak bildiriler sırasıyla; Srebrenitsa soykırımının 28’nci yıldönümü hakkında, Fransa Ulusal Meclisinin kararına karşı ve Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 50’nci yıl dönümü konulu ortak bildirilerdir. Son olarak, 24 Ekim 2024 tarihinde TUSAŞ’a yönelik alçak terör saldırısına karşı tezkere Genel Kurulda kabul edilmiştir. Diğer yandan Meclisimiz, 28’nci yasama döneminde çeşitli konularda 62 TBMM kararı almıştır” diye konuştu.

    Kurtulmuş, 2023 yılı kesin hesap hakkında bilgi vererek, “2023 yılı bütçemiz; 5 milyar 560 milyon 588 bin Türk Lirası olarak kanunlaşmış, yıl içinde yapılan aktarmalarla birlikte 5 milyar 723 milyon 865 bin Türk Lirası olmuştur. 2023 yılında bu rakamın 5 milyar 702 milyon 359 bin 671 lira 54 kuruşu harcanmış olup yıl sonu bütçe gerçekleşmesi yüzde 99,6’dır. Türkiye Büyük Millet Meclisinin 2023 yılı harcamalarının dış denetimi, Sayıştay Başkanlığınca görevlendirilen uzman denetçiler tarafından gerçekleştirilmiştir. Hazırlanan TBMM Başkanlığı 2023 Yılı Dış Denetim Raporunun “sonuç” bölümünde özetle; TBMM Başkanlığınca arşivlenen 2023 yılı harcamalarına ait ödeme emri belgeleri ve muhasebe işlem fişleri tutarlarıyla bunların kaydedildiği ilgili hesaplardaki tutarların uyumlu olduğu, 2023 yılı kesin hesap cetvellerinde gösterilen gelir-gider rakamlarının doğru ve denk olduğu, Strateji Geliştirme Başkanı, Harcama Birimi Başkanları ve diğer personelin, mali işlemlerin yürütülmesine ilişkin harcama belgelerinin düzenlenmesinde ve muhasebe kaydında, ilgili mevzuatta öngörülen usul ve esaslara uygun şekilde işlem yaptıkları, üst yönetici tarafından, kalkınma planına, yıllık programa, Kurumun stratejik plan ve hedeflerine uygun olarak bütçe hazırlanması ve uygulanmasında, kaynakların etkili, ekonomik ve verimli şekilde elde edilmesi ve kullanılmasında, gerekli özenin gösterildiği ifade edilmiştir” ifadelerini kullandı.

    2024 yılı bütçesinin 9 milyar 536 milyon 586 bin Türk Lirası olarak kanunlaştığını hatırlatan Kurtulmuş, “Yapılan ödenek ekleme işlemiyle birlikte toplam ödenek 9 milyar 973 milyon 536 bin Türk Lirası olmuştur. Bu ödeneğin, yaklaşık 9 milyar Türk Lirası, yani yüzde 90’ı harcanmıştır. Şimdi de sizlere 2025 yılı bütçe teklifimizle ilgili olarak kısaca bilgi vermek istiyorum. 2025 bütçe teklifimiz, 2024 yıl sonu harcama tahminleri dikkate alınarak hazırlanmıştır. 2025 yılı bütçe teklifimiz hazırlanırken; Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı İdari Teşkilatı 2023-2027 Dönemi Stratejik Planındaki amaç ve hedefler doğrultusunda gerçekleştirilecek faaliyet ve projeler maliyetlendirilerek ödenek teklifinde bulunulmuştur. Bütçe teklifi hazırlanırken kaynakların etkin/verimli kullanılması amaçlanmış ve tasarruf tedbirlerine azami düzeyde riayet edilmiştir. 2025 yılı bütçe teklifi 17 milyar 817 milyon 190 bin Türk Lirası olarak Plan ve Bütçe Komisyonuna sunulmuştur. 2025 yılı bütçe teklifinin; yüzde 62,9’u yasama, yüzde 32,2’si yönetim ve destek ve yüzde 4,9’u ise program dışı giderlerden oluşmaktadır. Ayrıca 2025 yılı bütçe teklifinin; yüzde 95,4’ü cari giderlerden, yüzde 4,6’sı ise yatırım giderlerinden oluşmaktadır. 2025 yılı bütçe teklifimiz, 2024 yılı başlangıç ödeneği olan 9 milyar 536 milyon 586 bin Türk Lirası’na göre yüzde 86,8; yıl sonu harcama tahmini olan 11 milyar 208 milyon 369 bin Türk Lirası’na göre yüzde 58,9 oranında artarak, 17 milyar 817 milyon 190 bin Türk Lirası olmuştur. TBMM Başkanlığı 2025-2027 Dönemi Bütçe Teklifi; 2025 yılı için 17 milyar 817 milyon 190 bin Türk Lirası, 2026 yılı için 22 milyar 335 milyon 381 bin Türk Lirası, 2027 yılı için de 24 milyar 334 milyon 635 bin Türk Lirası olarak öngörülmektedir” diye konuştu.

  • “Terör Türkiye’de artık tutunamayacaktır”

    “Terör Türkiye’de artık tutunamayacaktır”

    TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ile Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Bilkent Şehir Hastanesinde TUSAŞ’a yönelik terör saldırısında yaralananları ziyareti sonrası açıklamalarda bulundu. Kurtulmuş millete, ailelerine ve TUSAŞ camiasına başsağlığı diledi. “Bu saldırının gerçekleştirilmesi, arkasında kimler var, nereden, ne şekilde destek aldılar, nasıl bunu gerçekleştirdiler, bütün detaylarıyla ortaya çıkarılacağını” belirten Kurtulmuş, “Türkiye 40 yılı aşkın bir süredir teröre karşı mücadele veren bir ülke. Hiçbir zaman terörün amaçlarının gerçekleştirilmesi mümkün olmamıştır. Milletçe terörün karşısında yek vücut olarak durduk ve bu mücadeleyi bugünlere kadar getirdik. Terör Türkiye’de artık tutunamayacak, Türkiye topraklarında asla yer bulamayacaktır. Bu kararlılık içerisinde milletçe birlik olma, beraber olma ve teröre karşı sesimizi yükseltmenin gerektiği bir gündeyiz. Tabii ki yapı saldırının yapıldığı gün bugünün üzerinden birtakım şifreler okunabilir ama olayın sıcaklığı dolayısıyla bunları sonraya bırakarak öncelikle yaralarımızın sarılması ile meşgulüz. 22 insanımız yaralandı. Bu insanımız bu kardeşlerimizden 3 tanesi taburcu edildi. 19 tanesi hastanelerde tedavisi sürüyor. Biz de burada bakan arkadaşlarımızla, grup başkanımız, grup başkan vekillerimiz, milletvekili arkadaşlarımızla birlikte buradaki yaralı kardeşlerimizi ziyaret ettik” diye konuştu.

    Özellikle özel hareket polisi olan arkadaşlarının güvenlik görevlisi olan arkadaşlarının gösterdiği üstün kararlılık ve cesaret dolayısıyla hepsini tebrik eden Kurtulmuş, “Eğer anında ve çok etkin müdahaleleri olmasaydı belki bugün tablo çok daha ağır bir tablo olabilirdi. Bu çatışmaya kısa süre içerisinde girerek teröristlerin ölmelerine kendilerini patlatmalarına vesile olan bir mücadele içerisinde oldular. Burada bu hastan vatandaşımız ağır yaralı ama onun da inşallah kritik durumu atlatacağını ümit ediyoruz, dua ediyoruz. Diğer yaralılarımızın durumları hafif. Bazıları belki birkaç gün içerisinde taburcu edilecekler. Sağ olsunlar doktorlarımız, sağlık çalışanlarımız üstün fedakarlıkla arkadaşlarımızın yaralarını tedavi etmek için büyük bir gayretle mücadele ediyorlar, ortaya gayretlerini ortaya koyuyorlar. Ben bir kere daha bütün milletimize başsağlığı diliyorum. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Bütün yaralılarımıza acilen şifalar diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun” ifadelerini kullandı.

    Teröre karşı yek vücut olarak bir ve beraber olacaklarını bildiren Kurtulmuş, “O iki teröristi oraya gönderen irade onları destekleyen onları onlara siyasi destek veren onlara askeri destek veren onlara lojistik destek veren ve Türkiye’nin önünü tıkamak için Türkiye’nin büyük hedeflerinin gerçekleştirmesine engel olmak için oyun kuranların kimler olduğunu biliyoruz ve onlara karşı da mücadelemize devam edeceğiz. Bu mücadelenin en önemli yanı ise özellikle savunma sanayinin iftar ettiğimiz kuruluşlarından birisine karşı gerçekleştirilen bu saldırı bize bir şey öğretiyor. Türkiye demek ki milli savunma sanayinde daha ileri adımlar atmak mecburiyetindedir. Yek vücut olarak bütün imkanlarımızı seferber ederek dünyada en önemli savunma sanayindeki en önemli ülkelerden biri olmaya devam edeceğiz. Allah milletimizin önüne engel çıkarmaya çalışanlara fırsat vermesin. Birliğimizi ve beraberliğimizi yok etmeye çalışanlara fırsat vermesin. Teröre ve terör baronlarına onların arkasındaki Türkiye düşmanı iradeye de Cenabı Allah fırsat vermesin diyorum. Milletimizin başı sağ olsun” dedi.

  • “İlk 4 maddeyle ilgili bir tartışma söz konusu değildir”

    “İlk 4 maddeyle ilgili bir tartışma söz konusu değildir”

    TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cenevre Başkonsolosluğu’nda İsviçre’deki Türk sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle gerçekleştirdiği toplantının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. Cenevre’deki programlarını değerlendiren Kurtulmuş, milletvekilleriyle birlikte Parlamentolar Arası Birlik (PAB) 149. Genel Kurulu’na katılmak üzere Cenevre’de bulunduklarını, yarın ve sonraki günlerde Genel Kurul çalışmalarının olacağını ifade etti. İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği’nin (İSİPAB) istişare toplantısını yaptıklarını dile getiren Kurtulmuş, “İslam ülkelerinden çok sayıda meclis başkanı ve meclislerini temsil eden heyetler buradaydı. Bugünkü bizim İSİPAB toplantısında, önceki toplantısındaki temel konularımızın başında gelen husus, APA Genel Kuruluna Cezayir ve Filistin tarafından verilen, Filistin halkının davasının savunulması ve İsrail’in saldırganlığının durdurulmasıyla ilgili bir acil gündem talebi var” dedi.
    Acil gündem talebinin Genel Kurul’da ele alınması ve oylanarak bu kararın çıkartılması için gayret sarf edileceğini belirten Kurtulmuş, “Ayrıca hemen bu toplantıdan sonra bizim milletvekili arkadaşlarımız ve diğer ülkelerin katılımcı milletvekilleri, kendi bölgelerindeki diğer parlamenterle de temas haline geçerek yarın ve öbür gün devam edecek Genel Kurulda bu kararın alınması için bütün gücümüzü ortaya koyacağız, seferber edeceğiz. Ümit ederim ki bu acil gündem tasarısı kabul edilir ve böylece Filistin’de yaşananların uluslararası gündeme daha rahat bir şekilde taşınması ve İsrail hükümetinin durdurulmasıyla ilgili özellikle Uluslararası Adalet Divanı’nda alınan kararların ve Birleşmiş Milletlerin kararlarına uyması konusunda İsrail’e politik bir baskının yapılması mümkün olur” şeklinde konuştu.

    APA’nın önceki genel kurulunda benzer bir tasarının sadece 12 oy eksikliği dolayısıyla gündeme girmediğini dile getiren Kurtulmuş, bu toplantıda ise yeterli sayıya ulaşmayı ümit ettiklerini söyledi.

    “3. maddeyle ilgili bir tartışma varmış gibi göstermek en hafif tabiriyle haksızlıktır”

    TBMM Başkanı olarak bugüne kadar önümüzdeki anayasa süreçlerine ilişkin konuşmaktan bilerek hep kaçındığını kaydeden Kurtulmuş, “Çünkü benim Meclis Başkanı olarak en temel görevim bu sürecin açık, şeffaf ve herkesi işin içine katacak şekilde sürdürülebilmesidir. Geçtiğimiz yasama yılında bütün siyasi partilerle temaslar gerçekleşti. Hiçbir siyasi parti kategorik olarak kapıyı kapatmadı. Tabii ki eleştirileri var, demokrasinin güzelliği de burada. Herkes farklı fikirleri söyleyecek ama sonuçta partiler arasında eğer Meclis’te güzel bir konsensüs ortaya çıkarsa bizim zihnimizden geçen çok büyük bir katılımla, çok büyük bir ortaklıkla parlamentoda 400’ün çok üstünde bir oyla anayasa kabul edilsin. Bunun için çalışmaları sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.
    Meclis’te 6 siyasi parti grubunun bulunduğunu, 14 siyasi partinin temsil edildiğini belirten Kurtulmuş, yeni anayasa yapım sürecinde sadece partilerin görüşlerinin alındığı bir süreç değil, hukuk fakültelerinin, yargı camiasının, sivil toplum kuruluşlarının, kararı ve kanaati olan, bu konuyla ilgili çalışması olan herkesin görüşlerinin açık bir şekilde tartışılabileceği bir platformu oluşturmaya çalıştıklarını vurguladı. Kurtulmuş, “Meclis’in açılmasından bir gün evvel yaptığım basın toplantısı ama ondan evvelki birçok görüşmemde, televizyon konuşmalarında açıklıkla ifade ettim. İlk 4 maddeyle ilgili bir tartışma söz konusu değildir. Kaldı ki bu konuda da çok titiz olmamız gerektiği bir süreçteyiz. Altını çizerek en az 7-8 kere söylediğimi ben hatırlıyorum. İlk 4 madde hakkında tartışma yapılması, tartışmanın başlatılması aslında sürece zarar veren ve vakit kaybettiren bir gelişme olur” diye konuştu.

    Gazi Üniversitesi’ndeki konuşmasında sanki 3. maddeyle ilgili bir mesele gündeme geliyormuş gibi yanlış bir algının oluşturulmaya çalışıldığını söyleyen Kurtulmuş, “Bu en hafif ifadeyle bir algı meselesidir, algı yönetimidir. Kabul etmem mümkün değil. Konuşmamın hiçbir yerinde 3. madde diye bir şey geçmemiştir. Ben şunu söylüyorum. Usul esasa mukaddemdir. Yani anayasada hangi maddeleri yazacağınızdan daha ziyade, anayasanın nasıl yapılacağı, demokratik, şeffaf bir şekilde süreçlerin hangi yöntemlerle yönetileceği ve bu süreçte de anayasanın ruhuna, yapımına, diline ilişkin konuları ben şimdiye kadar konuştum. 3. maddeyle ilgili bir tartışma varmış gibi göstermek en hafif tabiriyle haksızlıktır, yanlışlıktır ve bir algı operasyonudur” dedi.

  • “Dünyanın gözü önünde Filistin halkı bir soykırıma tabi tutulmaktadır”

    “Dünyanın gözü önünde Filistin halkı bir soykırıma tabi tutulmaktadır”

    TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’ta büyük Türk şairi Mahtumkulu Firaki’nin 300. doğum günü vesilesiyle düzenlenen “Uluslararası Zaman ve Uygarlık İlişkisi-Modern Dünya ve Kalkınmanın Temeli Forumu”na katıldı. Türkmenistan Devlet Başkanı Serdar Berdimuhammedov’un ev sahipliği yaptığı forumda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Pakistan Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Ermenistan Cumhurbaşkanı Vahagn Haçaturyan, Moğolistan Cumhurbaşkanı Ukhnaagiin Khurelsukh, Rusya Federasyonu’na bağlı Tataristan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Rüstem Minnihanov katıldı.

    Numan Kurtulmuş, forumda yaptığı konuşmaya şiirleri ve engin düşünce dünyasıyla sadece doğduğu toprakları değil tüm Türk illerini aydınlatan ve doğumunun 300. yılı idrak edilen Mahtumkulu Firaki’yi saygı ve şükranla anarak başladığını belirtti. Firaki’nin tüm hayatını ve çalışmalarını Türk boylarının birliğine adadığını ifade eden Kurtulmuş, “Firaki’nin bağımsızlık aşkı ve zulme karşı duruşu, onun en bariz özelliklerinden birisiydi. Düşünce dünyasının zenginliğiyle donattığı sanatı, aslında bir büyük medeniyet tasavvurunun da yansımasıydı. Bir taraftan Türk dünyasının değerlerini, diğer taraftan İslam medeniyetinin birikimlerini şiirlerinde, sanatında birleştirmiş ve bu büyük medeniyetin yılmaz bir savunucusu olmuştur. Hoca Ahmet Yesevi’nin mirasını ihya ederek, 18. yüzyılın netameli günlerinde Türk-İslam dünyasının birliği ve dirliği için büyük çabalar sarf etmiştir. Oba oba, kasaba kasaba, şehir şehir dolaşarak, dağılmış, ayrılmış Türkmen boylarını birlik olmaya çağırmıştır” dedi.

    Kurtulmuş, ayıca Mahtumkulu Firaki’nin, “Türkmenler bağlasa bir yere beli/Kurutur Gulzum’u, Derya-yı Nil’i/Teke, Yomut, Göklen, Yazır, Alili/Bir devlete hizmet etsek beşimiz” dizelerini de okudu.

    “Dünyanın gözü önünde Filistin halkı bir soykırıma tabi tutulmaktadır”

    Soğuk savaşın ardından iki kutuplu dünyanın sona ermesiyle birlikte Türk-İslam dünyasının çok büyük mesafeler kat ettiğini, büyük ve anlamlı kazanımlar elde ettiğini belirten Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Şimdi inanıyorum ki yeni bir dönemin başlangıcındayız. Özellikle ABD’nin Afganistan’dan apar topar çekilmesiyle birlikte bölge halkları ve dünya için büyük bir imkan kapısı aralanmış ve çok kutuplu bir dünyanın bölgesel ve küresel anlamda gerçekleşebilme ortamına kavuşulmuştur. Bu imkanların, avantajların önündeki en büyük engel ise maalesef bölgemizde ve coğrafyamızda süregiden gerilim, çatışma ve savaşlarıdır. Bu problemlerin sona ermesi için hem bölge devletleri hem de Türkiye tarafından önemli çalışmalar ortaya konulmuş olmasına, barış masasının kurulması için büyük gayretler sarf edilmiş olmasına rağmen ne yazık ki 2023’ün Ekim ayından bu yana İsrail’i yöneten, uluslararası hukuku hiçe sayan bir çetenin neden olduğu büyük katliam, tüm bölgeyi tehlikeye atmakta ve Türk- İslam dünyası başta olmak üzere bütün halkların gönüllerinde de büyük yaralar açmaktadır. Dünyanın gözü önünde Filistin halkı bir soykırıma tabi tutulmaktadır. 50 bini aşkın ölü ve 80 bine yaklaşan yaralı sayısıyla Filistin halkı haritadan silinmeye çalışılmaktadır. İktidardaki Netanyahu ve çetesi insanlığın tüm değerlerini ayaklar altına alarak bölgeyi kan ve ateşe boğmakta, uluslararası hukuku ve insan haklarını hiçe saymaktadır.”

    “Önce bölgemizde, sonra dünya ölçeğinde adil bir küresel sistemin kurulması için seferber olmalıyız”

    Dünyanın muhtelif ülkelerindeki vicdan sahibi halkların, adalet duygusunu kaybetmemiş her din ve her ırktan insanların bir insanlık cephesi oluşturduğunu, bu cephede birleşerek bu soykırıma “dur” dediğini ve hükümetlerini de bu çeteye karşı mücadele etmeye çağırdığını aktaran Kurtulmuş, “Ne yazık ki uluslararası kurumlar derin bir suskunluk içinde bu katliamı seyretmektedir. Uluslararası yapılar ve kurumlar artık dünya için taşınamaz bir yük haline gelmişlerdir. Bundan sonra önümüzdeki bu çok kutuplu dünyanın oluşacağı bu dönemde hep beraber, özellikle Türk-İslam dünyası, burada bir masa etrafına geldiğimiz dostlarımızla birlikte yeni bir küresel sistemin, yeni küresel kurumların, yeni küresel ilkeler ve yaptırımların vaktinin geldiğini ilan etmeli ve bu yönde çalışmalarımızı arttırmalıyız. Ülkelerin egemen eşitliğine, adil karar alma süreçlerine, insan hakları ve özgürlükleri konusunda talihsiz bir tutuma sahip yeni uluslararası kurum ve kuruluşlara ihtiyacımız var. Bizler bölge devletleri, bölge halkları olarak sahibi olduğumuz maddi ve manevi zenginlikler, genç nüfusumuz ve dünyanın iki yakasını birleştiren bir coğrafyada bulunmanın verdiği büyük avantajlarımız dolayısıyla önce bölgemizde sonra dünya ölçeğinde adil bir küresel sistemin kurulması için seferber olmalıyız” açıklamasını yaptı.

    Tarihi ve kültürel bağların her alanda işbirliği yapma imkanı tanıdığını vurgulayan Kurtulmuş, ekonomi, bilim, teknoloji, kültür ve sanat alanlarında potansiyellerinin kullanılmasının halkların birliği bakımından büyük önem taşıdığını söyledi. Kurtulmuş, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

    “Firaki’nin ve daha birçok Türk-İslam bölgesinin ülküsü olan Türk dillerinin birliği, kardeş ve dost ülkelerle ittifakı, önce coğrafyamızı sonra dünyamızı değiştirebilecek büyük bir imkanı barındırmaktadır. Hoca Ahmet Yesevi’den Firaki’ye, Dede Korkut’tan Yunus Emre’ye, Türk-İslam dünyasının bu yüce şahsiyetleri, bölge halklarının barış, esenlik ve kardeşlik içinde yaşaması için coğrafyamızı bilgelikleriyle donattılar. Hikmet ve irfanla donanmış bu bilgeliği insanların önümüzdeki yüzyıllarda daha adaletli ve eşitlikçi bir dünya kurabilmesi için kullanmalıyız. İnsanlık bugün adalet, esenlik ve huzur arayışı içerisindedir. Bizler Firaki’nin yükselttiği feryadı yeniden yükselterek insanlığı yeni bir küresel adalet mimarisine, barışa çağırıyoruz. Adaletin ve esenliğin olmadığı yerde kalkınma, sadece kuru bir hayalden ibaret kalır.”

    TBMM Başkanı Kurtulmuş, sözlerini “Yolunuz ak olsun, yoldaşınız hak” sözleri ile tamamladı.

  • TBMM Başkanı Kurtulmuş Kütahya’da

    TBMM Başkanı Kurtulmuş Kütahya’da

    Kurtulmuş, ilk olarak STK temsilcileriyle bir araya geldi. Burada, Kütahya Valisi Musa Işın, AK Parti Kütahya milletvekilleri Adil Biçer, İsmail Çağlar Bayırcı ve Mehmet Demir ile AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay’ın da katıldığı toplantıda bir konuşma yapan Kurtulmuş, Türkiye’nin geleceği için güçlü devlet ve güçlü millet anlayışının vazgeçilmez olduğunu ifade etti.
    Kurtulmuş, “Türkiye’nin güçlü olmaktan başka bir şansı yoktur. Ekonomi, tarım, sanayi gibi tüm alanlarda güçlü bir Türkiye inşa etmek zorundayız. Bu hedefe ulaşmak için millet ve devletin birlikte çalışması gerekmektedir” dedi.

    “Birlikteliğimiz dünyaya örnektir”

    Milli ruhun ve toplumsal dayanışmanın önemini dile getiren Kurtulmuş, “Bu milli ruh, bize zaferi getiren en önemli unsur olmuştur. Hürriyet ve haysiyetimize olan düşkünlüğümüz, milletimizin en temel özelliklerinden biridir. Türkiye’nin geleceğine yön verirken bu değerlerin korunması gerekmektedir. 6 Şubat depremi sonrasında yaşanan birlikteliği örnektir” diye konuştu.
    Kurtulmuş, şöyle konuştu: “Büyük destansı mücadele, hiç şüphesiz milletimizin taşıdığı halet-i ruhiyenin en önemli özelliklerinden birisi olduğunu biliyoruz. Bu çerçevede bize zaferi getiren en önemli hasletlerimizden birisi milli ruhumuzdur. Bu milli ruha sahip olduğumuz hiçbir özelliği örseletmeden ileriye doğru çok daha güçlü bir şekilde taşımayı başarırsak, Allah’ın izniyle bu milletin önü açıktır ve bu millete hiçbir kimse ‘Dur’ diyemeyecektir. Tarih, sadece hikaye okunur gibi okunmaz. Tarih, sadece geçmişte kalmış olan şan ve şehvetlerle dolu bir zafer sayfası olarak görülemez. Tarih, geleceğe doğru güç kazanmak için tekrar gözden geçirilir ve oradan aldığımız ilhamla geleceğimizi daha güçlü bir şekilde kurarız. Hele hele günümüzün dünyası inanın ki bir asır evvelki dünyadan daha iyi bir yer değildir. Anadolu kıtasının karşı karşıya kaldığı tehditler, bir asır evvel karşı karşıya kaldığımız tehditlerden daha az değildir. Dünyanın bütün büyük güçlerinin Anadolu kıtasının etrafına gelip kümelendiğini, dünyanın bütün emperyalist güçlerinin bu coğrafyayı talan etmek için hazır beklediğini hepimiz biliyoruz. Her gün karşılaştığımız ve her gün insanlığımızdan utandıracak birtakım gayri insani işgallerle, katliamlarla, soykırımlarla bu coğrafyanın artık nasıl talan edildiğini biliyoruz”

    “Milli ruhumuzun en temel özelliği hürriyet ve haysiyete olan düşkünlüğümüzdür”

    Gazze’de aylardır soykırımın devam ettiğini belirten TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “4 asır boyunca ecdadın Filistin’i barış ve adalet içerisinde yönettiğini, Kanuni Sultan Süleyman döneminde Yafa Kapısı’nın üstüne İseviler ve Museviler darılmasınlar, gücenmesinler diye ‘La ilahe illallah, İbrahim halilullah’ yazıldığını, yani ‘Allah’tan başka ilah yoktur, İbrahim Aleyhisselam da onun arkadaşıdır.’ yazıldığını biliyoruz. Oradan şimdi insanların, Filistinli Müslümanlar’ın insan bile sayılmadığı bir döneme giriyoruz ve buradaki zulmün, katliamın, soykırımın arkasında dünyanın nice büyük emperyalistlerinin arka çıktığını görüyoruz. Bu coğrafyanın her yeri, emperyalistlerin tuzaklarıyla dolu olan bir coğrafyadır. Anadolu kıtasına karşı da büyük ecdadın insanlığa öğrettiği bu insanlık derslerine rağmen hala kem gözle bakanların olduğunu biliyoruz. Burada güçlü bir şekilde ayakta durmak için birinci şartımız, milli ruhumuzu kaybetmemektir. Milli ruhumuzun en temel özelliği hürriyet ve haysiyete olan düşkünlüğümüzdür. Bu milletin temel özelliği bağımsızlığından, hürriyetinden, özgürlüğünden asla vazgeçmemesi, ödün vermemesidir. Onun için buraya ayak basanlar gerisin geriye bir asır evvel gitmek zorunda kaldılarsa bundan sonra da bu milli ruhumuzu kaybetmediğimiz sürece hangi planı kurarlarsa kursunlar bu topraklara namerdin, namahremin basması asla mümkün olmayacak, milletimiz buna karşı uyanık olacak” diye konuştu.
    Kurtulmuş, daha sonra Kütahya Valiliğini ziyaret ederek, şehirle ilgili Vali Musa Işın’dan bilgi aldı.

  • “Meclis’i ve Numan Kurtulmuş’u, toplantıya çağırıyoruz”

    “Meclis’i ve Numan Kurtulmuş’u, toplantıya çağırıyoruz”

    Özel, CHP Genel Merkez binasında gerçekleştirilen Sosyal Demokrat Belediyecilik Eşgüdüm Konseyi Toplantısı öncesi gündeme dair açıklamalarda bulundu.
    Özel, konuşması öncesi İYİ Parti’den istifa etmesinin ardından CHP’ye katılan Bağımsız Adana Milletvekili Bilal Bilici’nin rozetini taktı.

    “Mahmud Abbas’a Türkiye ziyaretinden duyduğumuz memnuniyeti bir kez daha ifade ettim”

    Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiklerini kaydeden Özel, “Kendisinin Türkiye ziyaretinden duyduğumuz memnuniyeti bir kez daha ifade ettim. Geçirdiğim kaza nedeniyle o günkü oturuma katılamadığımı ancak Meclis Grubumuzun orada bulunduğunu, konuşmasını daha sonra dinlediğimi ve konuşmasından duyduğum memnuniyeti ifade ettim. 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız Filistin devletinin destekçisi olduğumuzu tüm yurt dışı temaslarımızda olduğu gibi bir kez de kendisiyle yaptığımız telefon görüşmesinde ifade ettim” diye konuştu.

    “Ümit ediyorum bu ayı bitirmeden Filistin’e gitmek için hazırlıklarımızı yapacağız”

    Daha önce Filistin’e gitme ile ilgili seçim sonrasına bıraktıkları bir talepleri olduğunu belirten Özel, “O talebi tekrar edecek olduğum da Abbas, ‘Biz Bülent Ecevit’in Yaser Arafat’la olan dostluğunu, Türkiye’deki CHP’li gençlerin Filistin’le ortaya koyduğu dayanışmayı ve CHP’nin son dönemde yapmış olduklarını en yakından bilenleriz. Filistin meselesinde CHP’nin Filistin’in sesini batıya duyuran bir pencere olduğunun son dönemde farkındayız. Sizin Filistin’den bir randevu isteme değil, Filistin’e geleceğiniz günü belirleme ve bizim de sizi burada karşılama sorumluluğumuz var çünkü burası hem Türkiye’nin hem de CHP’nin ikinci memleketidir. İkinci memleketinize ne zaman gelmek isterseniz siz tarihi belirleyin, biz buradayız’ yanıtını verdi. Ümit ediyorum bu ayı bitirmeden Filistin’e gitmek için gerekli hazırlıkları yapacağız ve oraya güçlü bir heyetle gideceğiz” ifadelerini kullandı.

    “O oturuma kan bulaştı”

    Özel, CHP’nin talebi üzerine 16 Ağustos’ta toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurul Toplantısına yönelik konuşarak “O oturuma kan bulaştı. İnsanın söylemeye dili varmıyor ama Meclisin mermerlerine kan döküldü. O oturuma kadına karşı şiddet bulaştı. O günü parlamentoya yaşatanlardan utanıyoruz. Bu anlayışı sonuna kadar reddediyoruz” dedi.

    “Meclis’i ve Numan Kurtulmuş’u Can Atalay’ın milletvekili olduğunu teyit edeceği bir oturum için toplantıya çağırıyoruz”

    TBMM’yi yeniden toplantıya çağırdıklarını belirten Özel, “Meclisi ve Numan Kurtulmuş’u Can Atalay’ın milletvekili olduğunu yeniden teyit edeceği bir oturumu yönetmek üzere toplantıya çağırıyoruz. O kararı okumak ya da okumaya dahi gerek olmadığını tutanağa kazımak üzere toplantıya çağırıyoruz. MHP gelse çok iyi, bekleriz ama gelmezse de gelmesin. Geçen sefer gelmedi ve tarihe öyle geçtiler. Bu sefer nasıl geçeceklerini kendileri bilirler. AK Parti’de bir akıl, bir vicdan hakim olursa başımızın üstünde yeri var. Millet zaten onları o salona gelip de çalışsınlar, gereğini yapsınlar diye görevlendirdi. Tarafsızlık görevi olan Meclis Başkanının kendi inandığını mı yapacağını yoksa kendisine bugüne kadar yapılan baskılara boyun eğip eğmeyeceğini hep beraber göreceğiz” açıklamasında bulundu.

  • Kurtulmuş’tan TBMM’ye toplantı çağrısı

    Kurtulmuş’tan TBMM’ye toplantı çağrısı

    Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş, yeterli sayıda milletvekilinin imzası ile yapılan olağanüstü toplantı çağrısı üzerine; TBMM Genel Kurulu’nu, Anayasa’nın 93’üncü ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün 7’nci maddeleri gereğince, 16 Ağustos 2024 Cuma günü saat 14:00’te toplantıya çağırdı.

  • Kurtulmuş’tan Haniye suikastine tepki

    Kurtulmuş’tan Haniye suikastine tepki

    TBMM Başkanı Kurtulmuş, Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye’nin Tahran’da gerçekleştirilen bir suikast sonucu hayatını kaybetmesi ile ilgili sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları dedi:

    “‘Onlar, başlarına bir musibet geldiğinde, ‘Doğrusu biz Allah’a aidiz ve kuşkusuz O’na döneceğiz’ derler.’

    Gazze’nin şehidler kervanına bir büyük mücahid daha katıldı. Filistin davasının siyasi lideri, ailesinden onlarca şehid vermiş İsmail Heniyye kardeşimiz insanlık düşmanı, katliamcı siyonist İsrail yönetiminin alçakça saldırısıyla şehid edildi. Kendisine Allah’tan rahmet diliyorum, makamı âli, mekânı cennet olsun.
    İnandığı gibi yaşadı, yaşadığı gibi öldü. Filistin davasına adadığı ömür, verdiği mücadele nesillere örnek oldu. Çocuklarının ve torunlarının şehadeti ardından gösterdiği vakur duruşu ve sarsılmaz inancı karşısında Rabbim onu da şehidlikle mükâfatlandırdı.
    Merhum Aliya İzzetbegoviç’in dediği gibi; ‘Bizi toprağa gömdüler fakat tohum olduğumuzu bilmiyorlardı.’
    Tüm Filistin halkına ve Özgür Filistin davasına gönül vermiş insanlara sabır ve başsağlığı diliyorum.”

  • Kurtulmuş, KKTC Cumhurbaşkanı Tatar ile görüştü

    Kurtulmuş, KKTC Cumhurbaşkanı Tatar ile görüştü

    Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Bizim kurumsal ve konjonktürel varlığımız her zaman olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti ile bu yolu yürümemizden geçer. Kıbrıs meselesi Rauf Denktaş’ın söylediği gibi Türkiyesiz çözülemez.” dedi.

    TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un himayelerinde, İstanbul Üniversitesi (İÜ) ve Cihannüma Dayanışma ve İşbirliği Derneği tarafından İÜ Rektörlük binasında, “Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. Yılında Uluslararası Kıbrıs Sempozyumu” düzenlendi.

    Sempozyumda konuşan Tatar, Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yılında Türkiye’de olmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi.

    Tatar, Kıbrıs Türkü’nün tek yürek halinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yaşatılması, güçlendirilmesi için birlikte mücadeleyi sürdürmek zorunda olduğunu belirterek, “Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yıl dönümünü kutlarken, Doğu Akdeniz’de her türlü tahakküme, her türlü saldırıya rağmen Türk Devleti’nin varlığıyla büyük bir başarıya imza attığımızı beyan etmek istiyorum.” diye konuştu.

    Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni güçlendirmek, ekonomik, sosyal ve kültürel mirasını devam ettirmek için büyük bir çaba içerisinde olduklarını dile getiren Tatar, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Uluslararası toplum insan hakları ihlaliyle bize diz çökertmeye çalışıyor. Bu çağda seyahat, ticaret ve sporda bile ambargo uygulanması onların ne kadar samimiyetten uzak olduğunu gösteriyor. Kıbrıs Türkü’nü umutsuzluğa, federasyona sürüklemek istiyorlar. Federasyonun tehlikelerinin farkındayız. Federasyonun ön şartı ‘Sıfır asker, sıfır garantidir.’ Bu nedir? Türkiye Cumhuriyeti olmadığı için garantörlük hakkı ortadan kalkacak, Kıbrıs Türkü kendini Avrupa’nın kucağında bulacak. Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğinin sağlanması için Türkiye’nin tam desteğiyle çalışıyoruz.”

    Tatar, 1974 Barış Harekatı’nın çok başarılı bir harekat olduğunu; bu harekat sonrası Türkiye’nin çok büyük ambargolarla karşı karşıya kaldığını kaydetti.

    “Kıbrıs meselesi Türkiyesiz çözülemez”

    Ersin Tatar, 18 Temmuz’da, “Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. Yıl Dönümü” başlıklı başkanlık tezkeresinin TBMM’de ittifakla kabul edilmesinden büyük mutluluk duyduğunu vurgulayarak, “Bu tezkere bizim için çok önemli ve kıymetliydi çünkü bir kez daha Türkiye iki devletli siyaseti nasıl desteklediğini ittifakla, oy birliğiyle belli etti. İlk tezkere 1974 Barış Harekatı dolayısıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin adaya çıkmasını temin eden bir tezkeredir. 50 yıl sonra, 18 Temmuz 2024’de Türkiye Büyük Millet Meclisinden geçen tezkerede barış harekatına atıfta bulunuluyor.” dedi.

    Türklerin Kıbrıs’taki varlığının 500. senesini kutlayacağı süreçte bu durumun kimse tarafından sorgulanamayacağının altını çizen Tatar, sözlerini şöyle tamamladı:

    “Tarihi mücadelelerle dolu mücahit halkın elbette kendi devletini kurması en doğal hakkıdır. Biz de bunu yaptık. Bizim kurumsal ve konjonktürel varlığımız her zaman olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti ile bu yolu yürümemizden geçer. Kıbrıs meselesi Rauf Denktaş’ın söylediği gibi Türkiyesiz çözülemez. Türkiye, her zaman ana vatan olarak orada olacaktır ve bu süreci birlikte yöneteceğiz. Ben, Türkiye ve Ankara ile istişare etmeden bu konuda adım atmam ve bu benim en büyük hakkımdır çünkü bölgenin en büyük ülkesi Türkiye’dir. Bu ada Türkiye’nin burnunun dibindedir ve Türkiye garantör ülkedir.”

  • Kurtulmuş’tan yeni anayasa ziyaretleri

    Kurtulmuş’tan yeni anayasa ziyaretleri

    TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, yeni anayasa görüşmeleri kapsamında Hüda-Par, DSP ve YRP genel başkanları ile görüşecek.

    Kurtulmuş’un ilk görüşmesi Hüda-Par Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ile olacak.

    Ardından DSP Genel Başkanı Önder Aksakal ve Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ı kabul edecek.

    Meclis Başkanı yarın da yeni anayasa mesaisine devam edecek.

    GRUBU OLAN PARTİLERİ ZİYARET ETMİŞTİ

    Yeni anayasa çalışmaları çerçevesindeki ziyaretlerine Meclis’te grubu bulunan siyasi partilerle başlayan Kurtulmuş, AK Parti, CHP, MHP, İYİ Parti, DEM Parti ve Saadet Partisi yetkilileriyle görüşmüştü.

    KAYNAK: NTV