Etiket: Nureddin Nebati

  • Bakan Nebati enflasyonda düşüş için tarih verdi

    Bakan Nebati enflasyonda düşüş için tarih verdi

    Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati Cannes’da düzenlenen GYODER Uluslararası Yatırımcı Toplantısındaki konuşmasında döviz kurları ve enflasyona yönelik önemli açıklamalarda bulundu. Nebati, Korumalı Mevduat’ın kuru istikrarlı ve öngörülebilir bir çizgiye soktuğunu ifade etti. Ayrıca Türkiye’de serbest piyasa rejimi ve kambiyo rejiminin garanti altında olduğunu vurguladı.

    2021 yılında Türkiye’nin gerek sanayi üretiminde gerek ticarette dengeli bir büyüme sağlayarak yüzde 11 gibi büyük bir rakamla yılı kapattığının altını çizen Nebati, “Salgın bitti, işler toparlanıyor derken Karadeniz’deki kriz başladı. Türkiye, dengeli, özgüvenli bir duruş sergiliyor ve gereğini yapıyor. Antalya’daki Diplomasi Forumu da ilişkilerin geliştirilmesinde Türkiye elinden gelen gayreti gösterdi” dedi.

    Bakan Nebati’nin açıklamalarından öne çıkan satır başları şöyle:

    Biz fırsatlar ülkesi olarak Türkiye’nin farklı bir konumu olduğunu ve krizlerden büyük bir avantajlar silsilesiyle ayrıldığını biliyoruz. İster gayrimenkul ister fonlar açısından olsun Türkiye, alternatif alanlar içerisinde birinci sırada, çünkü Türkiye sermayeye önem veriyor ve serbest piyasa öncülüğünü içselleştirmiş ve değiştirilmez bir kural olarak kabul ediyor. Türkiye, serbest piyasa, kambiyo rejimi ve can, mal ve inanç güvenliğini vermiş bir ülkedir. Bu ülkeye yatırım yaparsanız malınız da canınız da güven altındadır. Yatırımlarınızı çok rahat bir şekilde yapabilirsiniz. Paranızı kazanırsınız, verginizi ödersiniz ve dilediğiniz gibi yaşarsınız.

    Yüksek emtia fiyatları, lojistikteki aksaklıklar ve Karadeniz’deki gerginliklere rağmen Türkiye’deki ticaret tahminlerin ötesinde büyük bir heyecanla yoluna devam ediyor. Çarklar dönüyor.

    “YATIRIMCILAR ‘TÜRKİYE VAR’ DEMEYE BAŞLADI”

    Yurt dışından fonlar, yatırımcılar “Türkiye var.” demeye başladı. Geleceksiniz Türkiye’ye yatırım yapacaksınız, kazanacaksınız ve yolunuza devam edeceksiniz.

    Türkiye, geçen yıl 225 milyar dolar ihracat ile dünyadaki ülkeler içerisinde bütçe açığını en düşük veren ülkeler arasında oldu. ABD’de bütçe açığı 10,8, İngiltere’de11,9 Türkiye’deki bütçe açığı 2,7 milyar dolar.

    “EMTİA, PETROL VE ENFLASYON BİZİ YORUYOR”

    2022’ye hızlı başladık, Şubat ayı itibarıyla bizi tek şey yoruyor emtia, petrol fiyatları ve enflasyon. Zayıf alanlarımızı biliyor ve üstesinden gelecek adımlar atıyoruz. Orta gelir tuzağını aşarak yolumuza devam ediyoruz. Orta akıl tuzağını aşarak, yeni enstrümanlarla bunu aşıyoruz. Yepyeni şeyler söylüyoruz. Bundan dolayı Ocak ve Şubat ayındaki ihracatımız artarak devam etti.

    ENFLASYONLA MÜCADELEDE 2023 HEDEFİ

    Enflasyonla mücadele ediyoruz. Gerek yurt dışı kaynaklı gerek Yeni Türkiye Ekonomi Modeli’nin risklerini bertaraf ederek mücadele ediyoruz. Türkiye yoluna hızlı bir şekilde devam ederek enflasyonu da yılsonu itibarıyla belli bir seviyeye getirip 2023 seçimlerinde tek rakamlı olma hususundaki kararlılığımızla yolumuza devam ediyoruz.

    Dünyadaki bu gerginlikler devam etmeyecek ve yaz aylarından itibaren ve özellikle yıl sonundan itibaren de enflasyondaki düşüşü ve normalleşmeyi görmüş olacağız. Gerekeni yapıyoruz.

    “DÜNYADAKİ EN UCUZ DOĞAL GAZ”

    Akaryakıttaki farkın geçen yıl tamamını karşıladık. Doğal gazda dünyadaki en ucuz doğal gazı tüketicilerimize kavuşturuyoruz. Bu kadar büyük şoklara rağmen vatandaşımızın üşümesini engelledik.

    “KUR KORUMALI TL MEVDUAT İLE DÖVİZ KURU İSTİKRARA KAVUŞTU”

    KKM, kurun stabil ve öngörülebilir olmasını sağladı. Jeopolitik riskler ve Fed’e rağmen KKM ile risklerin üstesinden geldik.

  • Bakan Nebati’den gıda stoğu açıklaması

    Bakan Nebati’den gıda stoğu açıklaması

    Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Nureddin Nebati, Türkiye Ekonomi Modeli’nin önceliklerinden biri olan enflasyon ile mücadele kapsamında çalışmalara kararlılıkla devam ettiklerini belirterek, “Bu kapsamda, Kur Korumalı Mevduat gibi yenilikçi ve kapsamlı metotları devreye aldık. Böylece, Kur Korumalı Mevduat hesaplarında yüzde 56’sı Dövizden dönüşmek üzere 557 milyar lira birikmiştir” dedi.

    Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Nureddin Nebati, İHA muhabirine, Türkiye Ekonomi Modeli’ni, Rusya’nın Ukrayna savaş açmasından kaynaklanan emtia fiyatlarındaki artışın Türkiye’de nasıl etki doğuracağını değerlendirerek, enflasyon ile mücadele ve gıdada arz güvenliğinin sağlanması için atılan adımları anlattı.

    Şu anda uygulanmak ekonomi politikası olan Türkiye Ekonomi Modeli’ni gerek yurt içi gerekse yurt dışı piyasa aktörlerine anlatarak, hayata geçirilen bu politikanın çerçevesini çok net bir şekilde ortaya koyduklarını ifade eden Bakan Nebati, “Modelimizin temel hedefleri çok açık olup üretime, yatırıma ve ihracata odaklanarak, istihdamı artırmak, Türkiye ekonomisinin dengeli ve istikrarlı büyümesini sağlamaktır” dedi.

    KKM’de 57 milyar TL birikti

    Nebati, Türkiye Ekonomi Modeli’nin öncelikleri arasında enflasyonla mücadele olduğunu her fırsatta dile getirdiklerini belirterek, “Artan emtia fiyatları kaynaklı olarak tüm dünyada enflasyonun yükseldiğine tanık oluyoruz. Bu konuda gerekli tüm adımları atmakta ve enflasyonla mücadele kapsamında çalışmalarımıza kararlılıkla devam etmekteyiz. Bu kapsamda, Kur Korumalı Mevduat gibi yenilikçi ve kapsamlı metotları devreye aldık. Böylece, Kur Korumalı Mevduat hesaplarında yüzde 56’sı dövizden dönüşmek üzere 557 milyar lira birikmiştir” diye konuştu.

    Enflasyonla mücadele adına son dönemde gıda ürünlerinde Katma Değer Vergisi (KDV) oranını yüzde 8’den yüzde 1’e, elektrikte ise KDV oranını yüzde 18’den yüzde 8’e indirdiklerini hatırlatan Bakan Nebati, “Gıda fiyatlarındaki artışı kontrol altına almak için tarımsal destekleri artırdık. Bunun yanı sıra gübre fiyatlarında da indirim yaptık” ifadelerini kullandı.

    Fiyat değişikliğine karşı tüketici farkındalığını artırmayı amaçlayan “Birlikten Berekete” isimli proje üzerinde çalışmalara devam ettiklerini ve yakın zamanda açıklayacakları bilgisini paylaşan Bakan Nebati, proje kapsamında tüketicilerin fiyat kıyaslamasını yapabileceği bir sistem oluşturarak tüketicilerin farkındalığını arttıracaklarını ve tüketicilerin makul fiyatlı ürünlere kolaylıkla erişim sağlayabileceğini söyledi.

    Enflasyonla mücadeleye şirketlerden destek bekleniyor

    Enflasyon ile mücadele kapsamında attıkları adımların fiyatlara yansıyıp yansımadığını yakından takip ettiklerine vurgu yapan Nebati, şunları kaydetti:

    “Bakanlığımız bünyesinde oluşturulan Enflasyonla Mücadele Timi saha denetimleri ile firmalar yakından denetlenmekte ve incelenmektedir. Fahiş fiyat uygulayan ve stokçuluk yapan firmalara karşı yasal zeminde sert önlemler alınmaktadır. Bununla birlikte, enflasyonun üzerinde risk oluşturan yapısal unsurlara yönelik çalışmalarımızı Fiyat İstikrarı Komitesi bünyesinde detaylı olarak ele almaktayız. Ayrıca, uygulamaya aldığımız KGF paketleri ile seçmeli bir şekilde, enflasyonist etki oluşturmadan yatırım yapan işletmelerimizi ve ihracatçılarımızı destekliyoruz.”

    Enflasyon ile mücadelede kararlılıklarını göstermek için gerek kısa vadeli gerekse de orta ve uzun vadeli politika adımlarını hayata geçirdiklerine işaret eden Bakan Nebati, “Enflasyonla mücadelede tüm paydaşlarımızın desteği mutlaka çok önemli. Attığımız bu adımları tamamlayacak şekilde tüzel kişilerden de enflasyonla mücadelede destek bekliyoruz. Enflasyon oranının düşürülmesi için tüm paydaşlarımızın katılımı ile önümüzdeki dönemde de çalışmalarımıza devam edeceğiz” diye konuştu.

    Altın tasarruf ekosistemi ile vatandaşların fiziki olarak biriktirdikleri altınlarını kolay ve güvenli olarak nitelediği şekilde kuyumcular ve bankalar aracılığı ile finansal sisteme aktarabileceklerini ve tercih ettikleri şekilde değerlendirebileceklerini kaydeden Nebati, şunları söyledi:

    “Vatandaşlarımız talep etmeleri halinde dağıtım kanalları olan kuyumcu ve bankalar üzerinden rahatlıkla altınlarını fiziki olarak da tekrar geri alabileceklerdir. Altın Depo ve Katılım Hesaplarına fiziki altınlarını rahatlıkla yatırabilecekleri gibi altınlarının karşılığı Türk lirası tutarları ile Altın Dönüşümlü Mevduat ve Katılım Hesabı açarak değer korumasından faydalanırken aynı zamanda risksiz kazanç sağlayacaklardır.”

    Gıdada stoklar yeterli

    Bakan Nebati, vatandaşların birikimlerinde en çok paya sahip olan Darphane Ziynet Altınlarını kolayca değerlendirebilecekleri ve istediği zaman fiziki olarak çekebilecekleri Çeyrek Hesabı uygulamasını 1 Mart itibarıyla başlattıklarını anımsatarak, “Böylece, bu adımlarımızla yastık altı altınların finansal sisteme dahil edilmesini ve ülkemizin yurt içi tasarruf imkanlarının geliştirilmesini amaçlıyoruz” dedi.

    Gıdada arz sıkıntısı yaşanmaması için devletin tüm kurumlarının gerekli tedbirleri aldığına vurgu yapan Nebati, “Bu çerçevede, sermayesinin tamamı Hazineye ait olan TMO’nun yurt içi arz ve talep miktarının dengelenmesi ve fiyat artışlarının mümkün olduğunca engellenmesini teminen un ve yem regülasyonuna yönelik hububat ithalatı ile ayçiçek yağı ithalatı devam etmekte olup Bakanlığımızca Kuruluşa finansman desteği sağlanmaktadır” ifadelerine yer verdi.

    Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) dışında özel sektörün de gerektiğinde hububat ve Ayçiçek yağı ithalatı yapabilmesi için gümrük vergilerinin sıfırlandığını hatırlatan Nebati, gıda ürünlerinde arz güvenliği ve fiyat istikrarının sağlanması amacıyla yağ hammaddesi kanola tohumu ile Ayçiçek yağının ikamesi olabilecek kanola yağı, aspir yağı, mısır yağı, soya sağı ve palm yağlarında uygulanan gümrük vergisi oranlarının 4 Mart’tan başlamak üzere geçici olarak 30 Haziran’a kadar sıfır olarak uygulanmasına karar verildiğini belirtti.

    “İlgili Bakanlıklarla da koordineli çalışılarak piyasalar sürekli takip edilmektedir”

    Et, pirinç, un, yağ gibi hayvansal ve bitkisel ürünlerde gerektiğinde ihracat sınırlaması getirilmesine yönelik olarak Tarım ve Orman Bakanlığına yetki verildiği bilgisini paylaşan Nebati, “Kırmızı mercimek, fasulye ve zeytinyağında ihracat kısıtlamasına 2022 yılının Şubat ayı sonunda başlanmıştır. 8 Mart itibarıyla, ayçiçek yağı, soya yağı, ayçiçeği tohumu, aspir, pamuk tohumu yağları, rep, kolza ve hardal yağı, mısır yağı ve margarin ihracatı durdurulmuştur. İlgili Bakanlıklarla da koordineli çalışılarak piyasalar sürekli takip edilmektedir” diye konuştu.

    Arz güvenliğinin sağlanması ve ithalatın sekteye uğramaması için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da devreye girmesi ile gerekli adımların atıldığını dile getiren Nebati, yaklaşan hasat dönemi öncesi yağışların iyi gittiğini ve ilerleyen süreçte Türkiye’de gıda ürünlerinde arz sıkıntı olmayacağını düşündüğü söyledi.

    “Yapılan haberler manipülasyondan ibaret, ülkemizin gıda anlamında stokları yeterli düzeydedir”

    Nebati, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasının ardından meydana gelen gelişmeler nedeniyle o bölgeden yapılan gıda tedarikinde geçici bir aksama yaşanmasına karşın gerekli adımların ilgili bakanlıklar tarafından atıldığını dile getirerek, “Yapılan haberler manipülasyondan ibarettir. Ülkemizin gıda anlamında stokları yeterli düzeydedir” dedi.

    Akaryakıt zamları

    Akaryakıt konusunu ele alan Bakan Nebati, şunları söyledi: “Ülke olarak maalesef petrol ürünlerinin yüzde 90’nın üzerinde bir kısmını ithal ederek karşılamaktayız. Bilindiği üzere, petrol alım satımında da fiyatlar en yakın erişilebilir dünya serbest piyasa koşullarına göre oluşmakta ve bu çerçevede EPDK tarafından fiyat izlemesi yapılmaktadır. Akaryakıt fiyatları uluslararası piyasalarda belirlenen petrol fiyatlarına göre şekillenmektedir.

    Ukrayna’daki gelişmelerin de etkisiyle petrol fiyatları yılbaşındaki 77 dolardan 130 dolar seviyelerine kadar yükselmiştir. Bu artış da kaçınılmaz olarak akaryakıt fiyatlarına yansımaktadır. Devlet olarak bu artışların kalıcı olmaması ve vatandaşlarımıza mümkün olduğunca az yansıması için gerekli tedbirleri almaktayız.”

    Bakan Nebati, göreve geldikleri ilk günden itibaren gerek yurt içi gerekse yurt dışı piyasa aktörleriyle toplantı yaparak Türkiye ekonomisinin karşılaştığı problemleri ele aldıklarını ifade ederek, “Yapılan bu toplantılarda başta Türkiye Ekonomi Modeli olmak üzere birçok konuda görüş alışverişinde bulunmaktayız” diye konuştu.

    İş dünyasının karşılaştığı problemleri ve sıkıntılara dinleyerek çözüm üretmek konusunda tüm kurumlarla beraber çalıştıklarını dile getiren Nebati, “Şu an için Türkiye ekonomisinin karşılaştığı en büyük problem yüksek enflasyondur. Dolayısıyla yüksek enflasyonun farkında ve bilincinde olup enflasyonu kontrol altına almak için birçok çalışma yapmakta ve tamamlandıkça bunları kamuoyu ile paylaşmaktayız” dedi.

    Bakan Nebati, yurt dışında çeşitli bankaların ve yatırımcıların üst düzey yöneticileri ile gerçekleştirdiği toplantılarda Türkiye ekonomi ile ilgili birçok konuyu ele aldıklarını hatırlatan Nebati, “Özellikle geçtiğimiz aylardaki İngiltere ziyaretimizde aldığımız geri dönüşler çok olumludur.

    Önümüzdeki dönemde de tüm piyasa aktörleriyle toplantılar düzenlemeye, karşılaştıkları problemleri dinlemeye, çözüm üretmeye devam ederek Türkiye ekonomisinin gelişmesi, büyümesi yönünde adımlar atmaya devam edeceğiz” dedi.

  • Bakan Nebati Fransa’da yatırımcılarla görüşecek

    Bakan Nebati Fransa’da yatırımcılarla görüşecek

    Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile birlikte 16 Mart’ta Fransa’da yatırımcılarla görüşecek.

    Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati yabancı yatırımcılarla görüşme programlarına Fransa’daki etkinlikle devam edecek.

    Bakan Nebati, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile birlikte 16 Mart’ta Fransa’da yatırımcılarla görüşecek.

    Görüşmenin gayrimenkul yatırımcılarıyla olacağı belirtildi.

  • Bakan açıkladı: Türkiye’nin ne kadar ayçiçek stoku kaldı?

    Bakan açıkladı: Türkiye’nin ne kadar ayçiçek stoku kaldı?

    Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, ayçiçek yağı stoklarının tükendiği iddialarını yalanladı, “Hiçbir şey yapmasak temmuz ayına yetecek kadar stok var” dedi.

    Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Halkbank Üreten Kadınlar Yarışması Ödül Töreni’ne katıldı. Burada yaptığı konuşmada ayçiçek yağı tartışmalarına değinen Bakan Nebati “Hiçbir şey yapmasak temmuz ayına yetecek kadar stok var” dedi.

    Nebati’nin burada yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle:

    “Dünyadaki gıda fiyatlarının yükselmesinden kaynaklı yalan yanlış haberlerle, yağ kuyruklarıyla ilgili haberler, yağ stoku bitmiştir gidip alın diyenler bu ülkeye ihanet ediyor. Hiçbir şey yapmasak temmuz ayına yetecek kadar stok var. Türkiye bir tarım ülkesidir. Sanki kuyruk varmış gibi, sonradan üretilmiş fotoğraflarla ihanete varan söylemlerle destekleyenlerle bir iletişimimiz olacak.

    20 Aralık öncesi döviz kurlarından ciddi zarar gören bireyseller şunu bilin, şu anda sizi yönlendirmeye gayret edenler ülkenin çıkarına değil ülkeye düşmanlık yapmaktalar. Savaşın bütün dünyayı etkilediği, petrol fiyatlarının arttığı dönemde ülkede yoksulluk varmış gibi operasyon çekenlere karşı bakanlık olarak net bir şekilde operasyon çekeceğimizi herkes bilsin.”

  • Bakan Nebati’den enflasyon açıklaması: Düşüreceğiz

    Bakan Nebati’den enflasyon açıklaması: Düşüreceğiz

    Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, TÜİK’in açıkladığı yıllık yüzde 54,44’lük tüketici fiyat endeksi ve yüzde 105,01’lik üretici fiyat endeksine ilişkin, “Enflasyon karşısında yaşadığımız zorluklarda takılı kalıp hadiseyi sonsuza dek sürecek gibi görmek, bizim bakış açımızda yer almamaktadır. Döviz kurunu kapsamlı ve yenilikçi metotlar ile düşürdüğümüz gibi enflasyonu da önümüzdeki dönemde düşüreceğiz” dedi.

    Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, sosyal medya hesabından Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan yıllık yüzde 54,44’lük tüketici fiyat endeksi ve yüzde 105,01’lik üretici fiyat endeksine ilişkin paylaşım yaptı. Nebati açıklamasında, salgın sonrası dönemde küresel ekonomik aktivitedeki toplanma neticesinde enflasyonun gelişmiş ve gelişmekte olan tüm ülkelerde etkili olduğunu belirterek, Türkiye’de özellikle enerji ve diğer emtia fiyatları kaynaklı baskıların etkili olduğunu ve şubat ayında yıllık tüketici fiyat endeksinin yüzde 54,44’e, üretici fiyat endeksinin ise yüzde 105,01’e ulaştığını hatırlattı. Enflasyonla kararlı bir şekilde mücadele edildiğini yakın zamanda gıda ürünlerinde ve elektrikte yaptıkları KDV indirimleri ile gösterdiklerine vurgu yapan Nebati, “Ayrıca diğer bakanlıklarımız ile iş birliği içerisinde fahiş fiyat uygulayan işletmelerin denetlenmesine ve gerekli yaptırımların uygulanmasına yönelik faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz. Önümüzdeki dönemde mali disiplin içerisinde enflasyon ile mücadeleyi sürdürmekte kararlıyız” dedi.

    Nebati, açıklamasına şöyle devam etti:

    “Enflasyon karşısında yaşadığımız zorluklarda takılı kalıp hadiseyi sonsuza dek sürecek gibi görmek, bizim bakış açımızda yer almamaktadır. Döviz kurunu kapsamlı ve yenilikçi metotlar ile düşürdüğümüz gibi enflasyonu da önümüzdeki dönemde düşüreceğiz. 2023 Haziran seçimlerine de tek haneli bir enflasyon rakamı ile gireceğiz. Unutmayalım ki gerçekten her zorlukla beraber bir kolaylık vardır.”

  • Bakan Nebati destek ve tedbir paketlerini açıkladı

    Bakan Nebati destek ve tedbir paketlerini açıkladı

    Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, fiyat artışlarına karşı alınacak tedbirleri, yastık altındaki altınların finansal sisteme entegrasyon modelini ve Kredi Garanti Fonu (KGF) destekli finansman paketini açıklıyor.

    Bakan Nebati’nin konuşmasından öne çıkan detaylar:

    Türkiye ekonomi modeli yeni adımlar ve enflasyon tedbirleri tanıtım toplantısındayız. Bildiğimiz üzere geçen yıl aralık ayında hayata geçirdiğimiz ekonomi modelimizin adımlarını bir bir işliyoruz. Bugün de 20 Aralık’tan sonra önemli bir eşiği geçeceğiz. Yatırım, istihdam, Üretim ihracat olmak üzere 4 sac ayağı üzerine inşa ettiğimiz Türkiye Ekonomi Modelimizin daha önce size açıkladığımız enstrümanların detaylarını ve enflasyonla ilgili adımları sizlerle paylaşacağım.

    Öncelikle biliyorsunuz, geçen 20 Aralık’tan itibaren sayın Cumhurbaşkanımız hızlı bir şekilde saat 19 itibarıyla tedbirler paketini sunmuştu. İlk maddemiz koruma mevduatı ile ilgiliydi. O günden bugüne kadar elhamdülillah en önemli sac ayaklarından bir tanesi tam işleyiş halinde ve her geçen gün ivmesini artırarak belli bir noktaya geldi. Bu TL’ye olan güven, inancın ve sayın Cumhurbaşkanımız önderliğinde ortaya konan performansın tescil edilmesiydi. Gün geçtikçe TL’deki mevduatın ağırlığı bozdurulan dövizler lehine döndü. O günden sonra 340 milyar liraya varmış olan mevduat koruma hesabındaki miktarda dövizin bozdurulma oranı yüzde 49’u yani 10 milyar doları geçti.

    ALTIN EKONOMİYE NASIL KAZANDIRILACAK?

    Altınla ilgili tasarruf önerimiz nedir? Neler yapmamız gerekiyor? Yastık altı birikimlerini ekonomiye kazandıran sistemi bütüncül olarak finansmana alınması ve yurt içi tasarrufların geliştirilmesine, etkin yatırımlara yönlendirilmesine ve TL tasarrufların artırılmasını amaçlayan bir model. Bu model yastık altı birikimleri finansal sisteme kazandıracak, büyümenin finansmanında dış tasarrufların yerine yerli tasarrufların merkeze alınmasını sağlayacak, yurt içi tasarrufların etkin yatırımlara yönlendirilmesi gerçekleştirilecek, TL tasarrufların cazibesini artıracaktır. Bilindiği üzere bugüne kadar yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılmasına ilişkin çalışmalar bütüncül olmadan paydaşlar vasıtasıyla yürüyordu. Yastık altındaki büyük tasarruflar ülkemizin gerçeği olmasına rağmen bunun ekonomiye kazandırılmasına yeterinde yol alınamadı.

    1500’ÜN ÜZERİNDE KUYUMCU DAHİL OLACAK

    Bu amaçla bugüne kadarki münferit çabaları toplulaştıracak 2022 Mart ayında 1 Mart’tan itibaren 81 ilde en az 1 adet olmak üzere 2022 yılında da 1500’ün üzerindeki kuyumcunun dahil olacağı çalışmaları başlatıyoruz. Yürütmeye koyacağımız yeni uygulamayla Ahmet Amca, Ahmet Dayı, Ayşe Teyze bugünlerde Kıbrıs’taki şehitlerimizi ve gazilerimizi çok üzdüğü için ona bugün Emine Teyze diyelim, bunlar çocuklarının geleceğe, kendi tasarruflarını sağlayacak adımlar atacak.

    Fiziki Altın tasarruflarını kolay ve güvenli şekilde kuyumcular ve bankalar aracılığıyla finansal sisteme teslim edecekler. Talep etmeleri halinde fiziki olarak da geri alabileceklerdir. Altın depo ve katılım hesaplarına fiziki altınlarını rahatlıkla yatırabilecekleri gibi altınlarının karşılığı TL tutarları ile altın dönüşümlü mevduat ve katılım hesabı açarak değer korumasından faydalanırken risksiz bir kazanç sağlayacaklardır. Fiziki altın teslim noktaları bankalar olacak, platformlar olacak ve kuyumcular olacak. Kuyumcuların sayısı 1500’ün üzerinde olacak. Mart ayından itibaren ve yıl sonuna en az 10000 kuyumcunun devreye alındığı bir sistemi paydaşlarımızla yerine getireceğiz.

    Altın depo hesapları, altın katılım hesapları, çeyrek hesap, altın dönüşümlü TL mevduat hesabı, altın alım-satım işlemleri ve transfer sistemleri Takasbank’la yürümüş olacak. Altın bizim bir gerçekliğimiz. Evimizde bir köşesinde tasarruf ya da korunma amacıyla mutlaka suretle bu toprakların vazgeçemediği bir maden. Bu madenin artık ülke ekonomisini de güçlendirecek, finansal sistemi rahatlatacak, TL’yi özendirecek araç haline dönüştürülmesinin tam zamanı.

    Bankalarda an itibarıyla katılım bankaları paydaşlarımız. Emlak Katılım, Vakıf, Ziraat, Türkiye Finans, Kuveyt Türk ve Albaraka bu işin önde gidenleri olacak. Vatandaş mevcut ziynet altınını teslim edecek. Katılım bankaları, kamu mevduat bankaları bu işleyişteki en önemli adım olacak.

    BANKALARIMIZIN BAZI ŞUBELERİ SÜREKLİ ARACILIK EDECEK

    Altın dönüşümlü TL hesabı ve altın transferi sistemi teminat işlemleri işlevsel hale gelecek. Fiziki ziynet altın çekimi banka tarafından müşteriye yeni üretim altın olarak müşteriye verecek. Kamu bankaları bu işin de önceliğini yapacaklar. Bankalarımız artık her ilde en az 1 şubesi mutlak suretle kuyumculuk faaliyetlerini götürecek hale dönüşecek. Altın toplama gününden ziyade her gün işleyecek tasarruf yöntemi haline gelecektir. Vatandaşlarımızın altınlarını sisteme rahatlıkla koyabilmesi için başta sisteme dahil olmak için kuyumcu sayılarının artırılması için kapsamlı çalışmaları vakit kaybetmeden hayata geçiriyoruz. Altın toplama sürecinde bugüne kadar uygulanandan farklı olarak bankalarımızın bazı şubeleri sürekli aracılık edecek. Vatandaşlarımız finansal sistemin erişimini kolaylaştıracak dijital çözümler üzerine de çalışmalar devam ediyor.

    Hali hazırda Takasbank tarafından uygulamada olan altın transfer sisteminin yaygınlaştırılması, dijitalize edilmesi gibi uygulamalar yer alıyor. Vatandaşımızın anında haberdar olması için gerekli tanıtım faaliyetleri devam edecek. Altın bir tasarruf aracı, ekonomiye kazandırılacak.

    60 MİLYAR LİRALIK 3 YENİ DESTEK PAKETİ

    Biz tasarruflarımızı bir tarafta artırırken öbür tarafta da Türkiye ekonomi modelinin gereklerini yerine getirecek dağıtım sistemini çok iyi kurmamız lazım. Bu dağıtım sistemlerinden bir tanesi tüm iş dünyamızın tecrübe ettiği ve bugüne kadar hep faydalandığı en önemli ayaklarından birisi kefalet sistemi. Yani KGF. Bununla da biz üreticilerimizin, imalatçılarımızın ve ilgili tüm kesimlerin faydalanabileceği ilk paketimiz. Onu açıklamak istiyorum. Dengeli ve sürdürülebilir büyümeye katkı sağlanması, yüksek katma değerli yatırımların gerçekleştirilmesi ve cari dengeyi sağlaması, kalkınma planlarındaki öncelikli sektörlerin finansmana erişiminin kolaylaştırılması ve dengeli görünüm bununla sağlanacak. Dengeli ve sürdürülebilir bir büyüme. 60 milyar liralık kefalet hacmi oluşturuyoruz. Bitince başlayacak paketlerin ilk adımı. Yeter ki üretin. Yeter ki yatırım yapın. Yeter ki bu ülkeye katma değer sağlayacak adımları atın. Tüm sektörlerin ama tüm sektörlerin hepsinin önünde yol açmış olacağız.

    Tüketime değil, üretime odaklı, yüksek teknoloji odaklı, ihracat odaklı, her türlü anlamda bir anlayışla ve bu anlayışın getirdiği yol açma prensibini asla geriye koymayacak bir yöntemle yolumuza çıktık. Yatırım destek paketi, ihracat destek paketi, işletme harcamaları destek paketi olmak üzere 3 paketi uygulamaya koyuyoruz. İhracatın artırılması, yatırım ve üretimin desteklenmesi, finansmana erişim imkanlarının artırılması tüm bunlar ilk gün 20 Aralık’ta açıkladığımız en önemli cümleciğin bir özeti.

    Selektif kredi politikası. Proje bankacılığını yönelik, imalat, ihracat, Turizm, teknoloji girişim sermaye eko sistemi, toptan, perakende olmak üzere her alanda fayda sağlanabilecek bir hedef sektörlerimizi belirledik. Ülkemizde teknolojinin gelişimine önem veriyoruz. Türkiye’deki genç nüfus 13 milyon. Yani 20 OECD ülkesinin genç nüfusu kadar genç nüfusa sahibiz. Genç nüfusumuz bilişime önem veriyor, teknolojiye önem veriyor. Bu anlayışla da 1 milyon yazılımcı projesini uygulamaya koymuştuk. Bugün itibarıyla 850 bin kişi kaydolmuş, 790 bin kişi aktif eğitim alıyor. Türkiye’nin önde gelen e-ticaret, bankacılık, finans ve teknoloji şirketleri istihdam sağlamak üzere işveren portalımıza kaydolmuştur. Bu vesile ile şimdi KGF kanalı ile ileri teknoloji odaklı girişim sermayesi eko sisteminin gelişmesi için adım atmış olacağız.

    YATIRIM DESTEK PAKETİNİN ÖZELLİKLERİ

    Yatırım destek paketimiz 25 milyar liralık bir destek ve yatırım kredileri için azami 24 ay ödemesiz dönem, azami 96 ay vade, KOBİ ve KOBİ dışı alanlara dağıtıyoruz. Orta , yüksek ve yüksek teknoloji üreten 1.25 kat kefalet limiti, yatırıma bağlı işletme kredileri için 6 ay ödemesiz dönem, 30 ay vade ve kar payı oranı da 0,24 sabit TL referans için + yüzde 124 ay üzeri sabit TL referans için yüzde + 2.Bankalar için 0-24 ay değişken TL referans yüzde +1, 24 aynı üzeri TL referans üzeri + yüzde2. Orta yüksek sektör firmaları önceliklendirilerek kefalet limitleri yüzde 25 artı olarak uygulanacak.

    KOBİLERE 25, BÜYÜK FİRMALAR 100 MİLYON LİRA KREDİ

    Her bir KOBİ için maksimum kredi limiti 25 milyon lira, büyük firmalar için 100 milyon lira olacaktır. Bankalarımıza seslenmek istiyorum. Paydaşlarımızla işbirliği yaparak yürüyoruz. Katılım, kamu, özel bankalarımız var. Lütfen Türk finansal sistemine kamu ve özel bankaları size bizimle işbirliği yapan özel bankalarımız hızlı bir şekilde bu işin kolaylaştırıcı olarak adımlarını atsın.

    Bu işin takipçisi olacağız. 20 Aralık’tan sonra hakikate işbirliği ile çok güzel işler yaptık. Kamu ve özel bankalarımız her alanda işbirliğini ortaya koydular. Şimdi yatırım zamanı. Şimdi üretim zamanı. Şimdi istihdam zamanı. Biz bir şeyi başardık. Salgın döneminde 2020 yılında dünya küçülürken bu ülkeyi büyüttük. Geçen yıl dünya tek haneli büyümelerle övünürken biz çift haneli olarak büyüdük. Bu ülkenin iş dünyası girişimcisi öylesine azimli, Türkiye toprakları o kadar iştahlı ve bereketli ki yakın çevremizdeki tüm coğrafyaların adet bir üretim merkezi olduk. Bu başarımızı taçlandırmamız lazım.

    İhracat destek paketimiz azami 6 ay ödemesiz dönem, 18 ay vade, ihracat sektöründe faaliyet gösterenler, ihracat potansiyeli olan KOBİ’ler bu imkandan faydalanacaklar. Kar payı da sabit olarak TL referans +yüzde 1, faiz oranı da değişken TL referans + yüzde 1 olarak uygulanacaktır.
    İşletme harcamaları destek paketimiz 6 ay geri ödemesiz dönem, 24 ay vade, 12 ay kullandırım süresi, KOBİ ve KOBİ dışı nakit kullandırım. TL referans yüzde 1, değişken TL referans + yüzde 2 olarak uygulanacak.

    “TEDBİRLER KREDİNİN KULLANDIRILMASINDA ZORLUK ÇIKARMAK DEMEK DEĞİLDİR”

    Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer. 2 yıl önce dağıttığımız KGF kredilerini galiba biraz tüketime harcadık. Yatırım önceliğimiz bir tarafa gitti, üretim önceliğimiz bir tarafa gitti. Farklı şekilde kullanım da maalesef yaşandı. Buna izin vermeyeceğiz. Üreticinin, imalatçının, ihracatçının, genç girişimcinin hakkını başkalarına kullandırtmayacağız, sıkı takipçi olacağız. Bunun için faturaların belgelendirilmesi zorunluluğu getirilmiştir. Sözleşme zorunluluğu getirilmiştir. Parayı ver, işime bakma yok. İşletme sermayesi ihtiyaçları için yalnızca kartlı kullandırım şartı bulunmaktadır. Nakit kullanım oranı yüzde 10 ile sınırlıdır. Refinansman amacıyla kullanımı kesinlikle yasaklanmıştır. Amaç dışı kullanım, gerçek dışı beyanlar için hükümlerimiz de mutlak suretle uygulanacaktır. Tedbirler kredinin kullandırılmasında zorluk çıkarmak demek değildir. Bankacılarımıza, KGF yöneticilerimize söylüyorum. KGF kullandırımı tedbirlerin yanlış yerlere gitmesini engellemek için ortaya konmuştur.

    BERABER HAREKET ETTİKÇE ÖNÜMÜZDEKİ ENGELLERİ AŞAR GEÇERİZ

    Hiçbir kurumun, şahsın kredi kullanımlarında girişimcinin, ihracatçının, üreticinin, yatırımcının önünü kesici, canını sıkıcı, zorluklar çıkarıcı tedbirler ortaya koyması anlamında değildir bu tedbirler. Bu tedbirler yanlış yapanların yanlışını engellemeye yönelik tedbirler setidir. Girişimcinin önünü kapayan, gerçek ihtiyacı olanın yolunu zorlaştıran bizden değil. Açık ve net söylüyorum, piyasanın bir adamı olarak söylüyorum. Önünüze engel teşkil eden bizimle yol yürüyemez.

    Biz iş dünyasının şu muhteşem görüntüsü ile bu ülkeyi siyasal iktidar olarak taşıyoruz. Bu vatan bu milletin emekleriyle daha büyüyor, gelişiyor. Sizlerin sayesinde, Türkiye’deki 85 milyonun sayesinde Londra’da güçlü Türkiye’nin sesi olarak kendimizi ifade edebilecek kapasiteyi kullanıyoruz. Çünkü bu vatan bu bayrak devlet, birlik beraberlik ve gücü hak ediyor. Biz beraber hareket ettikçe önümüzdeki engelleri aşar geçeriz.

    Tasarruf ettik, dağıttık dağıtmaya da devam edeceğiz. Tedbirler paketinden önce ifade ettiğim dağıtım paketleri bir tane değil. Peşi sıra gelecek. Kalkınma bankamız imkanlarıyla Eximbank imkanlarını seferber edecek. Aynı şekilde Merkez Bankamızın her türlü imkanı işverenin iş görenin önünde olacak. Bunları yaparken enflasyonu da tetikleyecek adımlara da hep beraber göğüs gereceğiz.

    ENFLASYON İLE MÜCADELE

    Enflasyonla ilgili tedbirleri de hep beraber alacağız. Türkiye ekonomi modeli geçmiş ekonomi politikalarının kapsamlı ve bütüncül değerlendirilmesiyle oluşturulmuş bir ekonomi politikası olmakla beraber bugüne kadar ortaya çıkan risklerin bertaraf edilmesini amaçlayan modeldir. Kısa süreli sermaye hareketlerinin negatif etkilerini zayıflatarak Döviz kurunun enflasyon üzerindeki etkilerini azaltmayı amaçlıyoruz. Üretimi artırarak enflasyonunun düşüşü amaçlardan birisidir.
    Enflasyon Türkiye’de ve dünyada daha uzun süre konuşacağımız önemli bir problem. Dünyada enflasyon en gelişmiş ülkelerden gelişmiş ülkelere, gelişmekte olan ülkelerin ortak belası.

    Çok sert de tedbir alamıyor Batı. AMB Başkanının ifade ettiği gibi tek başına parasal önlemler de enflasyonu engelleyici özelliğinden ziyade finansal krizlere de yol açabilecek özellikleri de ortaya koydular. Evet. Yöntem ve yol. Bir tane değil. Bu yol ve yöntemleri bilmemiz lazım.

    Enflasyon talep yönlü artıyor, arz yönlü artıyor ve en önemlisi beklenti yönetimi sayesinde de bizi zorluyor. Talep enflasyonunu engelleyebilecek tüketici kredilerin aşırı artmasına karşı makro ihtiyati tedbirleri devreye alıyoruz. Selektif kredi politikalarıyla talep enflasyonu oluşturmayacak kredi büyümesi sağlıyoruz ve selektrik kredi politikalarıy olan talep enflasyonu oluşturmayacak kredi büyümesini az önce ifade ettiğimiz şekilde sağlamaya devam edeceğiz.

    Yurt dışında maliyetler emtia endeksi yükselmeye devam ediyor. Petrol 94 dolarla seviyesin geldi. Bu iki önemli başlık maalesef sadece Türkiye’yi değil, bütün dünyayı enflasyon karşısında müteyakkız hale getirmiş durumda. Türkiye ne yaptı? Kim ne söylerse söylesin. Reel elektrik fiyatlarının değişimi Norveç’ten başlayarak şu yükselişe bakın ve Türkiye’ye gelin. Reel olarak elektrik fiyatları halen negatif olarak seyrediyor. Bu ne demektir. Doğal gaz fiyatları da aynı şekilde reel olarak Türkiye’de halen negatif. Bu ne demektir? Biz Türkiye olarak kamu maliyesi olarak aslında halen sübvansiyonlara çok ciddi şekilde devam ediyoruz demektir.

  • Bakan Nebati yeni paket açıklayacak

    Bakan Nebati yeni paket açıklayacak

    Hazine ve Maliye Bakanı Nebati, fiyat artışlarına karşı tedbirler, yastık altı altınların finansal sisteme entegrasyonu ve KGF desteğini içeren paketi cumartesi günü açıklayacak.

    Ekonomi yönetimi, 12 Şubat Cumartesi günü fiyat artışlarıyla mücadele başta olmak üzere, üretim ve ihracat öncelikli birçok destek, tedbir ve teşvik paketi açıklayacak.

    Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, son dönemde yaşanan fiyat artışlarının önüne geçmek amaçlı bazı tedbirlerin kamuoyuyla paylaşılacağı bir program düzenleyecek.

    Nebati, cumartesi günü gerçekleştirilecek programda, bu tedbirlerin yanı sıra Kredi Garanti Fonu (KGF) aracılığıyla işletmelere ve ihracatçılara destek sağlamak amaçlı selektif bir finansman destek paketini açıklayacak.

    Toplantıda, “Türkiye Ekonomi Modeli” çerçevesinde, yastık altındaki altınların finansal sisteme aktarılması amacıyla atılacak adımlar da kamuoyuna duyurulacak.

    Başta emtia fiyatlarındaki artışlarla son dönemde küresel bir sorun haline gelen enflasyon karşısında kapsamlı bir yol haritasını açıklamaya hazırlanan Bakan Nebati, alınacak önlemlere ek olarak tüm paydaşların katkısı ve desteğiyle üretici ve tüketici fiyatlarındaki artışların önüne geçmeye yönelik birçok tedbir paketine ilişkin bilgi verecek.

    Programda, iş dünyasından üst düzey yöneticilerin, STK’lerin, piyasadaki çatı kuruluşların temsilcilerinin ve kamu ile özel bankaların genel müdürlerinin hazır bulunmaları bekleniyor.

  • Nebati: Enflasyon nisanda zirveyi görecek

    Nebati: Enflasyon nisanda zirveyi görecek

    Hazine ve Maliye Bakanı Nebati, enflasyonun nisan ayında yüzde 50’nin altında bir zirve göreceğini tahmin ettiklerini söyledi. Nebati, TL’de bundan sonra yeni bir değer kaybı beklemediğini belirtti.

    Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Japon Nikkei ajansına önemli açıklamalar yaptı.

    Nebati, enflasyonun nisan ayında yüzde 50’nin altında bir zirve göreceğini tahmin ettiklerini belirtti.

    “TL’DE DEĞER KAYBI BEKLEMİYORUM”

    TL’de bundan sonra yeni bir değer kaybı beklemediğini kaydeden Nebati, “Kur korumalı mevduat sistemi tanıtıldıktan sonra döviz piyasasına büyük müdahale olmadı, “olduysa da küçük miktarda oldu” dedi.

    Nebati, büyümenin yıl sonunda orta vadeli plandaki yüzde 5 tahminine yakın olacağını kaydetti.

    KUR KORUMA MEVDUAT 272 MİLYAR LİRAYI AŞTI

    Kur korumalı mevduatta son rakamı açıklayan Nebati, “Dün itibarıyla kur korumalı mevduatın büyüklüğü 272 milyar lirayı aştı. Bunun 113 milyar lirası döviz hesaplarından geldi” diye konuştu.

  • Merkez Bankası’ndan hükümete enflasyon mektubu

    Merkez Bankası’ndan hükümete enflasyon mektubu

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, hesap verme sorumluluğunun yerine getirilmesi amacıyla hükümete enflasyon gelişmeleri hakkında açık mektup gönderdi. Mektupta son enflasyon raporunda tanıtılan liralaşma stratejisine vurgu yapıldı.

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), hükümet adına Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’ye açık mektup gönderdi.

    Tüketici enflasyonunun 2021 yılı sonunda yüzde 5 hedefi etrafında belirlenen belirsizlik aralığının üzerinde gerçekleştiği belirtilen mektupta şu ifadelere yer verildi:

    “Fiyat istikrarını sağlayacak ve sürdürecek adımların başarısı için ekonomi politikaları arasındaki uyum ve toplumsal mutabakatın mümkün olan en geniş tabanda oluşturulması gereklidir. Bu bağlamda, sürdürülebilir fiyat istikrarı için başarı potansiyeli her zamankinden fazladır. Mali disiplin duruşunun enflasyonla mücadeleye verdiği desteğin yüksek olması beklenmektedir.”

    Merkez Bankası’ndan Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’ye gönderilen açık mektubun tamamında şu ifadelere yer verildi:

    “1211 sayılı Merkez Bankası Kanunu’nun 42. maddesi uyarınca, enflasyon hedefine ulaşılamaması halinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) hedeften sapmanın nedenlerini ve alınması gereken önlemleri Hükümete yazılı olarak bildirmesi ve kamuoyuna açıklaması gerekmektedir. Tüketici enflasyonu 2021 yılı sonunda yüzde 5 hedefi etrafında belirlenen belirsizlik aralığının üzerinde gerçekleşmiştir.

    Bu çerçevede, hedeflenen patikadan belirgin olarak sapmanın nedenleri ile hedeflere ulaşmak için alınan ve alınması gereken önlemleri açıklayan 2022 Ocak Enflasyon Raporu’nu ekte bilgilerinize sunuyoruz. TCMB sürdürülebilir fiyat istikrarını hedefleyen bir çerçevede, kısa vadeli geçici kazanımlar yerine uzun vadeli ve kalıcı başarı sağlayacak şekilde geniş kapsamlı bir temel para politikası gözden geçirme sürecini başlatmış bulunmakta, liralaşma stratejisi bu sürecin asli unsurunu oluşturmaktadır. Liralaşmanın, orta ve uzun vadede enflasyonla mücadelede para politikası araçlarına vereceği destek üç kanalla gerçekleşecektir.

    Birincisi, kur korumalı hesaplar ve benzeri araçlar ile Türk lirası tasarruflar teşvik edilecek ve getirilerinin alternatiflerine göre geride kalmasına izin verilmeyecektir. Kur korumalı tasarruf araçlarının, yıllardır çözüme kavuşturulamayan çok kısa vadeli mevduat yapısının vade uzatımı dönüşümüne de destek olacağı daha şimdiden anlaşılmaktadır. Zorunlu karşılıklar ve kur korumalı mevduat kararlarımız ile liralaşma sürecinin orta vadede fiyat istikrarına kalıcı katkı sağlamasını beklemekteyiz.

    İkincisi, TCMB likidite ve karşılık operasyonlarında Türk lirası araçlara geçişin kademeli bir şekilde yönetilmesidir. Para takas işlemlerinin toplam fonlama içerisindeki payının azaltılması başta olmak üzere, Türk lirasına erişimde Türk lirası cinsi teminat ve araçlar önceliklendirilecektir. Zorunlu karşılık politikalarında da bu ilke gözetilecektir.

    Üçüncüsü, enflasyon ile mücadelede üretim kapasitesini geliştirerek kalıcı kazanımlar sağlayabilmek için, cari dengeyi destekleyen ve döviz kazandırıcı sektörlere yönelik fonlama ihtiyaçlarının uygun vadelerle lira cinsinden karşılanabilmesi önem arz etmektedir. Söz konusu hedeflere odaklanmış kredilerin desteğiyle üretimin finansmanında dış borçlanmaya bağımlılık en aza indirilerek, kurların serbest piyasa koşullarında ve ekonomik temeller etrafında uzun dönemli istikrarı için gerekli koşullar sağlanacaktır.

    Fiyat istikrarını sağlayacak ve sürdürecek adımların başarısı için ekonomi politikaları arasındaki uyum ve toplumsal mutabakatın mümkün olan en geniş tabanda oluşturulması gereklidir. Bu bağlamda, sürdürülebilir fiyat istikrarı için başarı potansiyeli her zamankinden fazladır. Mali disiplin duruşunun enflasyonla mücadeleye verdiği desteğin yüksek olması beklenmektedir.

    Vergilendirme stratejilerinin fiyat istikrarı hedefleriyle tam uyumlu hale getirilmesi ve ticarette fiyat rekabetini engelleyen unsurlara karşı Kamunun denetim, gözetim ve düzenleme kapasitelerinin etkin kullanımı; fiyat istikrarının kalıcı olarak tesis edilebilmesi için önemini korumaya devam edecektir.”

  • Bursa iş dünyası Bakan Nebati’ye taleplerini iletti

    Bursa iş dünyası Bakan Nebati’ye taleplerini iletti

    TOBB Yönetim Kurulu olarak Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’ye gerçekleştirdikleri hayırlı olsun ziyaretinde, iş dünyasının çözüm beklediği konuları aktarma imkânı bulduklarını söyleyen Bursa TB Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Özer Matlı, “Bakanımızın çözüm odaklı yaklaşımı iş dünyası temsilcileri olarak bizleri memnun etti” dedi.

    Bursa Ticaret Borsası (Bursa TB) Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi Özer Matlı, TOBB Başkanı Sayın M.Rifat Hisarcıklıoğlu ve TOBB Yönetim Kurulu üyeleri ile birlikte Hazine ve Maliye Bakan Nureddin Nebati’ye hayırlı olsun ziyaretinde bulundu.

    Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan’ın da hazır bulunduğu yaklaşık 2 saat süren ziyareti değerlendiren Başkan Özer Matlı, yatırım, üretim, istihdam ve ihracat odaklı yeni ekonomi modelinin işleyişi ve piyasalara yansımalarının ele alındığını bildirdi.

    İş dünyasından tam destek

    Ziyaretin oldukça verimli geçtiğini dile getiren Başkan Özer Matlı, “Bakanımıza TOBB Yönetim Kurulu olarak hayırlı olsun dileklerimizi ilettik. Ülkemizin karşı karşıya kaldığı kur ataklarının önüne geçmek maksadıyla hayata geçirilen kur korumalı TL Mevduat sisteminin, döviz kurları ve piyasalarda sağladığı olumlu havadan dolayı duyduğumuz memnuniyeti ifade ettik. Ayrıca Türk iş dünyası olarak, var olan sorunlara ortak çözüm bulunması ile yüksek büyüme ve düşük cari açık hedefine ilişkin desteğimizi de Sayın Bakanımıza ilettik” diye konuştu.

    Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati’nin iş dünyasının içinden gelen bir isim olarak mevcut sıkıntıları yakından bildiğini ifade eden Özer Matlı, “Üyelerimizin bizlere ilettikleri sıkıntıları ve talepleri Sayın Bakanımızla paylaşma imkânı bulduk. Özellikle, KDV alacaklarının belirli bir takvime bağlanması ya da 10 yıllık tahvil olarak verilmesi, yüzde 5 oranında uygulanan kurumlar vergisi indiriminde karşı karşıya kalınan bürokratik zorlukların giderilmesi, KDV iade süreçlerinin hızlandırılması, ihracattan elde edilen döviz gelirinin yüzde 25’inin Merkez Bankası’na satılmasının ihracatçı üzerindeki maliyet yükünü artıracağından ertelenmesi yönündeki taleplerimizi aktardık” dedi.

    Fahiş fiyatlarla mücadelede mağduriyet vurgusu

    Yüksek fiyatlar ile mücadele ederken mağduriyetlerin oluşmaması ve sürecin sağlıklı bir şekilde işlemesi için fahiş fiyat ve stokçuluk tanımlarının net bir şekilde yapılmasının önemini de Bakan Nureddin Nebati’ye ifade ettiklerini vurgulayan Başkan Özer Matlı, ziyarette dile getirilen diğer talepleri şöyle özetledi; “Otomotivde ÖTV matrah değerlerinin fiyat artışları dikkate alınarak yeniden düzenlenmesi, gelir vergisi dilimlerinin yükseltilmesi, enerji yatırımlarındaki sorunların giderilmesi, kalkınma yatırımlarında öncelikli olan 51 ilde uygulanan 6 puanlık sigorta prim işveren hissesi desteğinin 2022 yılında da devam etmesi, enerjideki fiyat artışlarından tarım sektörünün muaf tutulması, yine artan enerji maliyetlerine karşı katma değer oluşturan sanayicilerin desteklenmesi, sanayici ve ihracatçımıza getirilen 1 puanlık kurumlar vergisi indiriminin uygulama esaslarının netleştirilmesi gibi pek çok talebi de bakana arz ettik.”

    “İhracat odaklı büyüme hedefine katkı sunmayı sürdüreceğiz”

    Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin 2 saat süren ziyarette aktarılan sıkıntıları dikkatle dinlediğini ifade eden Özer Matlı, “Bakanımızın mevcut sıkıntılara vakıf olması ve hızlı karar alma iradesi bizleri memnun etmiştir. Bakanın iş dünyasına ucuz ve uzun vadeli kredi imkânı sunulması noktasında kamu bankalarına önemli ölçüde kaynak ayıracaklarını, Kredi Garanti Fonu’ndan sağlanan desteklerin artırılması konusunda hazırlık yaptıklarını ve en temel sorun olan enflasyonun iş dünyası ile hızlı ve ortak projeler üretilerek düşürülmesi yönündeki kararlılığı, iş dünyamıza ayrı bir motivasyon kaynağı olmuştur. Hazine ve Maliye Bakanımız Nureddin Nebati’ye gösterdiği yakın ilgi ve çözüm odaklı yaklaşımı için Bursa iş dünyası adına teşekkürlerimi sunarken, Bursa Ticaret Borsası olarak, üyelerimizin yaşadığı tüm sıkıntıların çözümü için çatı kuruluşumuz TOBB nezdinde ilgili bakanlıklarla temaslarımızı sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.