Etiket: obruk

  • Konya’da yeni obruk oluştu

    Konya’da yeni obruk oluştu

    Sık sık obruk oluşumların yaşandığı Karapınar ilçesinde gece saatlerinde yeni bir obruk daha oluştu. Vahap Obası mevkiindeki oluşan obruk, bu bölgede oluşan ilk obruk olarak kayıtlara geçti. Daha önce oluşan obruklar ilçenin Karakuyu, Yassıca ve Yazamca bölgelerinde oluşuyordu. Son oluşan obruk obruk bölgesinin tam ters bölgesinde meydana geldi. 5 yaylanın yer aldığı merada oluşan obruk stabilize yolun bitiminde yer alıyor. Obrukta en önemli dikkati çeken toprak yarısının 1 metresinin kum olması diğer katmalarının ise toprak olması. Karapınar’a 15 kilometre mesafedeki obruğun çapı 12 metre, derinliği ise 7 metre olarak kayıtlara geçti.

    Bölgeye yakın yerde yaşayan İsmail Dikmen, ilk defa bu bölgede obruk yaşandığını kaydederek, “İşin doğrusu bizim bölgelerin obruk bölgesi olmadığını, obruk oluşmayacağını zannediyorduk. Ancak bu obruk oluşumu bizleri tedirgin etti. Bu bölgelerde daha önce hiç obruk oluşmamıştı. Obruğu köylüler gördü ve biz de yetkililere haber ettik. Gece olması çok şans hem araçlar geçiyor, hem de koyunlar otluyor. Bir de yolun hemen yanında. Büyük bir felaketi ucuz atlattık” dedi.

    Belediye zabıta ekipleri obruk bölgesinde inceleme yaptı. Yolun hemen kenarında oluşan obruğun olduğu bölgeye şerit çekerek yolu ulaşıma kapattı.

  • Konya’da 15 metre derinliğinde obruk oluştu

    Konya’da 15 metre derinliğinde obruk oluştu

    Karapınar ilçesi Beşağıl mevkisinde, patates tarlasındaki tarım işçileri obruk oluştuğunu fark etti.

    Çapı yaklaşık 20 metre, derinliği ise 15 metreyi bulan obruğu görünce tedirgin olan işçiler, durumu yetkililere bildirdi.

    Obruğun oluştuğu tarlanın sahibi Kazım Aslan Sayan, AA muhabirine, ilaçlama için tarlada bulundukları sırada obruğu fark ettiklerini, akşam olduğu için yanına çok yaklaşamadıklarını söyledi.

    Obruğu gündüz görmeye tekrar gittiklerinde boyutunu anlayabildiklerine dikkati çeken Sayan, “Akşam gördüğümüz obruk gerçekten var mı, yok mu kafama takıldı. Çünkü bir gün önce tarlaya girdiğimizde böyle bir şey yoktu. Sabah işçilerle beraber baktık, obruk gerçekten vardı.” dedi.

     

  • Mezarlığın ortasında oluşan obruk şaşırttı

    Mezarlığın ortasında oluşan obruk şaşırttı

    Kocaali ilçesi Gümüşoluk Merkez Mezarlığı’nda daha önce hiç görülmemiş bir olay yaşandı. Mezarlığın içerisinde henüz bilinmeyen bir sebepten dolayı derin bir obruk oluştu. Durumu fark eden ve şaşkına dönen vatandaşlar ise durumu mahalle muhtarı ile paylaştı. Konuya ilişkin yetkililer inceleme başlattı. Derinliği yaklaşık 6 metre, genişliği ise 30 metre civarında olan obruk bir mezarlığa da zarar verdi. Gümüşoluk Mahalle Muhtarı Bilal Hazar, bölgede ilk kez böyle bir obruk gördüklerini belirtti. Obruğun oluşma sebebi ise bölgede yapılacak çalışmaların ardından netlik kazanacak.


    “Bir tane mezarımız içeriye kaydı”

    Bölgede ilk defa böyle bir obruk oluştuğuna değinen Mahalle Muhtarı Hazar, “Mezarlıkta oluşan obrukla alakalı İsmail Hakkı ağabeyimiz ve yanındakiler haber verdi. Biz de o zamanda Adapazarı merkezdeydik, daha sonrasında geldik baktık. Ve gerçekten baya afaki bir durum var burada. Bunla alakalı hemen Kocaali Mezarlıklar Müdürlüğü sorumlusu Cemal Şen ve Karasu Müdürü Mehmet Pehlivan’ı aradık. Mezarlıkla alakalı bir sıkıntı da oldu ne yazık ki bir tane mezarımız içeriye kaydı. Bununla alakalı onlarla da bir istişare yaptık ve daha sonra bunun araştırılması gerektiğini söyledik. Kocaali Belediyesi’ni bu konuyla alakalı bilgilendirdik. Ve konunun Büyükşehir Belediyesi’ne aktarıldığını öğrendik. Bölgeye gelecek jeoloji uzmanları bu konuyu yapacakları çalışma ile netleştirecek. Bu obruk bizi gerçekten şaşırttı. Çok büyük bir olumsuzluk mu değil mi? Çok büyük bir olumsuzluk olduğuna inanmıyorum açıkçası ama inşallah öyle değildir. Çünkü çok büyük bir olumsuzluk olması için mahallemizde hemen hemen her bölgede veya yıllar boyunca gelen obruklar oluşması gerekir ki bu şekilde olur. Bu daha benim hatırladığım veya büyüklerime sorduğum kadarıyla ilk obruk” dedi.


    “Teferruatlı bir inceleme yapılacak”

    Bölgede bulunan mağaraların, obruğa sebep olabileceğine değinen Hazar, “Ortaköy beldemiz kalkarken o zaman bir uzmanlar gelmiş. Köyümüzün altında çok mağara olduğunu söylemiş. Gerçekten de köyümüzün altında mağaralar bulunmaktadır. Bu da büyük bir ihtimalle bir mağara işte salyangoz mağara tarzında bir şeyler söyleniyor bilmiyorum tabi ben olaya hakim değilim tam olarak. Ondan kaynaklı bir durum olup da içeri göçme olduğunu düşünülüyor. Tabii bu konuyu mühendis arkadaşlarımız, jeoloji uzmanlarımız birkaç gün içinde netleştireceklerine inanıyorum. Şu an olay Kocaali Belediyesi, Mezarlıklar Müdürlüğü ve Büyükşehir Belediyemiz nezdinde araştırılıyor. Birkaç gün içinde inşallah jeoloji uzmanlarımızı buraya gelip daha teferruatlı bir inceleme yapacaklardır” diye konuştu.


    “Bu zamana kadar böyle bir konu yoktu, şaşırdık”

    Obruğun birkaç saat içerisinde oluştuğunu anlatan İsmail Hakkı Kaçmaz, “O gün biz burada çalışıyorduk, Çocuklarla beraber. Beton döktük. Saat 11’e kadar hiçbir şey yoktu. İşim bitti eve gittim daha sonrasında saat iki gibi geldiğimizde obruk oluşmuştu. Ben böyle bir şey bilmiyordum, bu zamana kadar böyle bir konu bizim burada yoktu, şaşırdık” şeklinde konuştu.

  • Oluşan obruk, köylüyü tedirgin etti

    Oluşan obruk, köylüyü tedirgin etti

    Zara’nın Canova köyünde bir tarlada depremden sonra obruk oluştu. Yaklaşık 15 metre çapında 10 metre derinliğinde oluşan obruğu gören köy sakinleri, durumu köy muhtarına bildirdi.

    Köy muhtarı Yahya Şahin de durumu yetkililere söyledi. Obruğun oluştuğu esnada tarlada çalışanın olmaması muhtemel bir faciayı önledi.


    “Depremin ardından bu obruk oluştu”

    Canova Köyü Muhtarı Yahya Şahin yaptığı açıklamada, “Bu obruk tahminen depremden sonra oluştu. Hafik Çimenyenice merkezli bir deprem olmuştu, köyde de hepimiz hissettik. Tahminlerimize göre o depremin ardından bu obruk oluştu. Genişliği yaklaşık 10-15 metre vardır. Kızılırmak’a yakın olduğu için zeminden su çıkmış olabilir.

    Daha önceden küçük bir çöküntü olmuştu fakat ona obruk denilemez. Fakat buradaki bir felaket, tedbirimizi alacağız ama bu tedbirden de öte bir olay. Allah’tan gelen bir olay” dedi.


    “Çok ürpertici”

    Köy sakinlerinden Erol Yılmaz ise obruğun yeni oluştuğunu ve ürpertici olduğunu ifade ederek, “Burayı bu şekilde yeni gördüm. Traktörle tarlada çalıştığımda korkarım açıkçası çok ürpertici. Daha önce asfaltın yanında bir çöküntü oldu fakat böyle büyük bir obruk olmadı. Bir ay önce bu civarlarda tarlada çalıştığım zaman böyle bir şey yoktu. Bu obruk yeni oluşmuş” şeklinde konuştu.

  • Yeşilgöz’ün rengi değişti

    Yeşilgöz’ün rengi değişti

    Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından yabancı turistlerin ilgi oldağı olan Yeşilgöz obruğunda suyun rengi kirlendi.

    Tekir Mahallesindeki Yeşilgöz obruğundaki su önce tamamen kurudu. Günler sonra su seviyesi eski konumuna gelirken, suyun rengi de değişti.

    Daha önce turkuaz rengini andıran görüntüsü ile dikkat çeken Yeşilgöz’ün suyu deprem sonrası kahve rengi oldu. Çamurlu suyu andıran Yeşilgöz’ün son durumu kameralara yansıdı.

  • Sondaj makinesi obruğa düştü

    Sondaj makinesi obruğa düştü

    Olay, Emirdağ ilçesine bağlı Aydınyaka köyü yakınlarında meydana geldi, bölgedeki bir tarım arazisinde su kuyusu için çalışma yapan sondaj makinesi bir anda oluşan obruktan dolayı toprakta oluşan göçüğün içerisine düştü. Makinenin büyük bir kısmı toprağın içerisine gömülürken, operatör ise kendi imkanları ile makinenin içerisinde çıkmayı başardı. Obruğa düşen makinenin vinç yardımıyla düştüğü yerden çıkarılacağı belirtildi.

  • 12 metre derinliğinde obruk oluştu

    12 metre derinliğinde obruk oluştu

    Konya’nın Karapınar ilçesinde daha çok rastlanılan ve sayısı 2 bin 500’ü bulan, yer altı sularının çekilip, toprağın çökmesiyle meydana gelen obruklara bir yenisi daha eklendi.

    Karapınar ilçesine 11 kilometre mesafede Reşadiye Mahallesi Seyit Hacı yaylasında bir tarlada 37 metre çapında, 12 metre derinliğinde obruk oluştu.

    Konya Teknik Üniversitesi (KTÜN) Obruk Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fetullah Arık, yeni oluşan obrukların son dönemde yaşanılan depremlerle bir bağlantısını bulamadıklarını söyledi.

    Arık, şunları kaydetti:

    “Karapınar’da vatandaşların söylediğine göre dün yeni bir obruk daha oluşmuş. Biz de bunu incelemek için obruk oluşan alandaydık. Ancak bugün olan deprem ya da 6 Şubat’ta olan büyük depremlerle bu oluşan obrukları ilişkilendiremedik. Hatta biz ölçüm yaparken deprem oldu. Ama zaten buradaki obruk önceden oluşmuştu. Büyük depremlerden de yaklaşık 20 gün sonra olmuş. Yani bu obruğun önceki büyük depremlerle de şimdiki depremle de bir ilişkisi yok. Daha doğrusu biz kuramadık. Bu obruk belki çökmeye hazırdı ve etkisi olmuş olabilir mi? Olabilir. Ancak deprem anında olmuş olsaydı o zaman ‘Tamam depremden oldu.’ diyebilirdik. Ama depremden 20 gün sonra olduğu için bunu diyemiyoruz.”

    Deprem ya da artçı sarsıntıların obruk oluşumunu etkilemediğini söyleyen Arık, “Eğer obruk çökmeye hazırsa o zaman deprem bu çökme etkenlerinden birisi olabilir. Yani hazır obruk sarsıntıyla çökebilir. Dünyada benzer ilişkiler kurulan yerler var. Ama biz bu bölgedeki depremlerle obrukları genel olarak kıyasladık, çok belirgin bir ilişki kuramadık.” diye konuştu.

    Tarlasındaki obruğun birkaç gün öncesinde oluşmuş ihtimali üzerinde durduğunu belirten Yusuf Gültekin, “Bizim burada sık sık obruklar oluşuyor. Dün haberimiz oldu. Bu obruklar devam edecek mi bilmiyoruz. İlk zamanlar ürperiyorduk ama alıştık. İlk kez gören insanlar korkuyor” dedi.

    Hacı Seyit Yaylası’nda yaşayan Mehmet Yapar da Karapınar’da her zaman böyle obrukların oluştuğunu belirterek, şimdi de komşusunun tarlasında büyük bir obruk oluştuğunu söyledi.

  • Depremler sonrası obruklar meydana geldi

    Depremler sonrası obruklar meydana geldi

    Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü verilerine göre son bir haftada merkez üssü Diyarbakır’ın Lice ilçesi Birlik ve Şenlik mahalleleri olan 8 deprem kaydedildi.

    Şiddeti 3 ila 4 arasında değişen depremler, Duru, Birlik ve Şenlik bölgesinde bazı yapılarda ciddi hasarlara neden oldu.

    Deprem nedeniyle Duru’ya bağlı Işıkten mezrasından geçen bir derede ise obruk oluştu.

    Obruk deredeki suyu içerisine çekmeye devam ediyor.

  • Konya’da obrukların sayısı 2 bine ulaştı

    Konya’da obrukların sayısı 2 bine ulaştı

    Konya’da yer altı sularının çekilmesi ve toprağın yer altına çökmesiyle meydana gelen obrukların sayısı yapılan son araştırmalara göre 2 bine ulaştı. Konya Teknik Üniversitesi Obruk Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fetullah Arık, “Günümüzde olan obrukların büyük bir çoğunluğu yer altının düşümüne de bağlı olarak tarım alanları, yerleşim alanları gibi daha çok risk oluşturacak noktalara doğru gelmeye başladı” dedi.

    Konya’nın Karapınar ilçesi ve çevre ilçeler ile illerde obrukların oluşumu her geçen gün daha da artıyor. Obruk oluşan bölgelerde araştırma yapan AFAD ve Konya Teknik Üniversitesi Obruk Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü iş birliği yaparak obrukların oluşumu ve alınabilecek önlemler hakkında çalışmalar yapmaya devam ediyor. Yapılan çalışmalarda Konya genelinde farklı noktalarda oluşan irili ufaklı obruk sayısının 2 bine ulaştığı tespit edildi. Çalışmalar sırasında obrukların büyük bir çoğunluğu yer altının düşümüne de bağlı olarak tarım alanları, yerleşim alanları, enerji yatırım alanları gibi daha çok risk oluşturacak noktalarına doğru ilerlediği raporlandı.

    “2021 yılı sonuna doğru 2 bine yakın obruk oldu”

    Yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Konya Teknik Üniversitesi Obruk Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fetullah Arık, “Konya’daki obruk alanlarının tespit edilmesi için bir projemiz var. AFAD ile Konya Teknik Üniversitesi Obruk Uygulama Araştırma Merkezi olarak geçtiğimiz yıl yapmış olduğumuz ölçümlerde Karapınar ilçesinde 600 obruk tespit edilmişti. Bu yıl Halkapınar, Ereğli, Emirgazi, Çumra, Karatay ve Selçuklu ilçesinin önemli ölçüdeki yerlerinde çalışmalarımızı gerçekleştirdik. Bu çalışmalar neticesinde kuyu şeklinde çöken obrukların yanı sıra yüze oturma derinlikleri 20 ile 30 santimetreden başlayan bir ve bir buçuk metreye kadar giden yüzeyde yarılma şeklinde izlenimleri çok sayıda yüzey deformasyonlar ölçtük. Toplam sayıda 2021 yılı sonuna doğru 2 bine yakın obruk oldu. Özellikle bazı bölgelerde toplu olarak yoğun bir çökme yapıların olduğunu gözlemledik” dedi.

    Obruklar daha çok risk oluşturacak noktalara gelmeye başladı

    Son oluşan obrukların ilçelere yakın alanlarda oluştuğu ve riskin arttığını anlatan Obruk Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fetullah Arık, şöyle devam etti: “Geçmişte yer altı su seviyeleri yüksekken daha yüksek dağlık alanlarda falan meydana geliyordu. Günümüzde olan obrukların büyük bir çoğunluğu yer altının düşümüne de bağlı olarak tarım alanları, yerleşim alanları, enerji yatırım alanları gibi daha çok risk oluşturacak noktalara doğru gelmeye başladı. Son birkaç yıl içerisinde oluşan obrukların, önemli bir bölümü gerek tarım alanlarında gerek yerleşim alanlarının orada yayla diye tabir edilen küçük yerleşim yerleri var, bu yerleşimlerin ortasında obruk meydana gelebiliyor. Hatta evlere, araçlara, ağıllara zarar veren obruklar var. Ama şuana kadar çok şükür can kaybı yok.”

    “Kontrol edebileceğimiz en önemli faktör, yoğun yeraltı suyu kullanımı”

    Bölgedeki bu doğal olayla ilgili önlem konusunda bilgi veren Prof. Dr. Fetullah Arık, “Sadece Konya’ya özgü değil obruk oluşumu. Memleketin birçok yerinde oluşuyor. Ama Konya’daki obrukların temel oluşum nedeni; suyla karşılaştığı zaman çözünebilir kayalar, yeraltı suyunun varlığı, hidro kimyasal ve yapısal jeolojik özelliklerdir. Dolayısıyla bunlarla ilgili doğal jeolojik süreçler olduğu için önlem alma şansımız yok. Buradaki yapıyı değiştiremiyoruz ama yeraltı su seviyesini değiştiren önemli faktörlerden bir tanesi de havza içerisindeki çok yoğun yeraltı suyu kullanımı. Havza çevresindeki belgeli 30-35 bin kuyuya karşılık bunun 3 katı kadar belgesiz kuyu var. Bu belgesiz kuyularda ne kadar su ürettikleri ile ilgili veriler mevcut değil. Bilinen en önemli veri yeraltı su seviyesinin her geçen yıl düşmeye devam ettiği. 1960’lı yıllardan itibaren santimetreyle ifade edilen düşümler, 2000’li yıllardan sonra yarım metre-1 metre seviyesinde, 2010’lardan sonra da 1,5-2 metre seviyesindeyken sadece 2021 yılında bazı gözlem kuyularında 20 metrenin üzerinde yeraltı su seviyesinde düşümler var. Bu düşümler neticesinde su-kayaç etkileşiminin yoğun olduğu bölgeler daha aşağı kotlara düşüyor. Böylece yerleşim alanlarını daha ciddi bir şekilde tehdit ediyor. Burada jeolojik, iklimsel koşulları değiştirme şansımız yok. Kontrol edebileceğimiz en önemli faktör, yoğun yeraltı suyu kullanımının biraz daha düzenli hale getirilebilmesi. Bunun için de hepimize ortak görevler düşüyor” ifadeleri kullandı.

    “20 metrelik düşüşün temel nedeni yağışların çok çok az olması”

    Prof. Dr. Arık, Konya kapalı havzasının akarsuyunun olmadığını kaydederek, “Dışarıdan gelen herhangi bir destek yok. Konya kapalı havzasında su varlığı doğrudan yağışlara bağlı. Kapalı havzanın içerisindeki dağlık alanlardan havzaya doğru gelen sular ve yağışlar bu havzanın su kaynaklarını oluşturuyor. Son yıllarda yoğun bir şekilde yapmış olduğumuz dağlık alanlardaki barajlar, göletler, havzaya gelen su beslenme açısından biraz olumsuzluklar içeriyor, bölgelere faydalı olsa da. Havzanın içerisindeki yağışlar da Türkiye’deki genel iklim değişikliği ve kuraklığa bağlı olarak oldukça düşmüş vaziyette. Biraz önce ifade ettiğimiz 20 metrelik düşüşün temel nedeni aslında bu yılki yağışların çok çok az olması. Hem 2020 yılında, hem de 2021 yılında yağışlar çok düştüğü için doğal olarak yeraltı seviyesi de daha çok düşüyor ve obruk oluşumu da artıyor” diye anlattı.

    Obruk Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fetullah Arık, “Konya kapalı havzasındaki bu sene gözlemlemiş olduğumuz bir çok yüzey yarıkları var. Oldukça da endişe veriyor. Bunların oluşma nedenlerinden bir tanesi devam eden çökme hareketi artı aşırı yeraltı suyu kaybı gerçekleştiği için de orada meydana gelmiş olan bir düşmelerden kaynaklı. Dolayısıyla Konya kapalı havzasında olumsuzluk birden fazla olarak etki ediyor. Zaten bu havzanın kenarındaki faylara bağlı olarak zaman zaman orta büyüklükteki depremler de meydana gelebiliyor. Bu 50 kilometrelik Konya fay zonunun parça halinde kırılması neticesinde, deprem büyüklüğü biraz daha fazla olacaktır” diye konuştu.

  • Obruk sayısı 600’e ulaştı

    Obruk sayısı 600’e ulaştı

    Konya’nın Karapınar ilçesinde, yer altı sularının çekilip, toprağın çökmesiyle meydana gelen ve daha önce 350 olarak bilinen obruk sayısı 600’e ulaştı. Konya Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı, Konya Teknik Üniversitesi Obruk Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fetullah Arık, ”Bölgede 2020 başlarına kadar obruk sayısını 350-360 civarında belirlemiştik. Bölgesel bir çalışma yaptıktan sonra ortaya çıkan durum şu; yer hareketleri çalışma grubumuzun ortaya koyduğu rakam 505 olup diğer grupların tespit ettikleri ve daha sonra meydana gelen obruklarla bu sayının 600’ler seviyesinde hatta çok daha fazlası olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla sayının giderek artacağı görülmekte ve havzanın önemli bir bölümü obruk riski taşıyor” dedi.

    Karapınar ilçesinde obrukların tehlikesi her geçen gün artıyor. Bunun üzerine AFAD ve Konya Teknik Üniversitesi Obruk Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü tarafından Karapınar bölgesinde obrukların sayısı, yeri, oluşturdukları riskler ve obruk olabilecek bölgelerin belirmesi için çalışma yapıldı.

    Çalışmalarla bölgenin risk haritasının oluşturulacağını belirten Obruk Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fetullah Arık, ”Merkezimiz bünyesinden araştırmacıların içerisinde bulundukları yer hareketleri ve jeoloji çalışma grubu, şu an pilot olarak belirlediğimiz Karapınar ilçesi çevresinde obruklarla ilgili geniş çaplı bir araştırmayı tamamlamış bulunmaktadır. Proje sonuç raporunu oluşturmaya çalışıyoruz. Havzadaki obrukların nerelerde bulunduğu, boyutları, derinlikleri, içerisinde su bulunup bulunmadığı gibi çalışmalar yaptık ve saha çalışmalarını tamamladık. Havzada obruk oluşabilecek yerler, obruk riski taşıyan, taşımayan ya da olabilecek olan yerler şu anda deprem bölgesi haritası gibi, obruk risk haritası veya tehlike haritası ortaya konulacak. Daha sonra da vatandaşımıza bunlar sunulacak” diye konuştu.

    ‘İNSAN HAYATINI TEHDİT EDER DURUMA GELDİ’

    Prof. Dr. Arık, bölgedeki obruk sayısının 2020 yılına kadar 360 civarı olduğunu belirlediklerini; ancak son çalışmayla bu sayının 600’e ulaştığının saptandığını söyledi. Arık, ”Bölgede 2020 başlarına kadar, obruk sayısını 350-360 civarında belirlemiştik. Bölgesel bir çalışma yaptıktan sonra ortaya çıkan durum şu; yer hareketleri çalışma grubumuzun çalışmaya koyduğu rakam 505 ve sayı bilinenden çok daha fazla. Diğer gruplar ve daha sonra meydana gelen obruklarla bu sayının 600’ler seviyesinde hatta çok daha fazlası olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla havzanın önemli bir bölümü obruk riski taşıyor” dedi.

    Obrukların insan hayatını tehdit eder duruma geldiğini kaydeden Arık, ”Buradaki vatandaşlarla ortak bir çalışma yürütmemiz gerekiyor. Bu obrukların birçoğu yayla dediğimiz, içerisinde hayvanların ve insanların olduğu yerlerde meydana geliyor. Geçmişte dağlık alanlarda meydana gelen obrukları, biz ilginç yer şekilleri olarak görüyorduk. Şu anda insan hayatını tehdit eden bir konuma geldi. En sevindirici olay insan hayatına mal olacak bir kazanın meydana gelmemesidir. Ama bu kazanın gelmeyeceği anlamına gelmiyor. Hem iklim değişikliği var. Değişen ilkim koşullarının vatandaşımızın uyum sağlaması için birtakım çalışmalar yürütülmesi gerekiyor. 50-60 yıl önce nasıl tarımsal faaliyet yürütülüyorsa oraya doğru geri dönüş yapmamız lazım. O zamanlar yeraltı suyu fazla tüketilmiyordu. Sadece daha az su tüketen bitkiler yetiştiriliyordu. Şu an birçok mera tarımsal alana dönüşmüş durumda. Bunların tamamıyla alakalı sadece jeoloji mühendislerinin ortaya koyacağı bir çözüm değil. Tarımla uğraşan kesim ziraat odalar, ziraat mühendisleri gibi herkesin içerisinde olacak bir çözüm bulunmalıdır” diye konuştu.