Etiket: öğrenci

  • Başkan Dündar, yeni haftaya okulda başladı

    Başkan Dündar, yeni haftaya okulda başladı

    Başkan Dündar, 2023-2024 eğitim öğretim yılının ilk gününden itibaren başladığı okul ziyaretlerine yeni haftada da devam ediyor. Soğanlı Mahallesi’ndeki Şehit Samet Saraç Anadolu Lisesi’nde öğrencilerle bir araya gelen Dündar, Osmangazi Belediyesi’nin hayatın her alanında olduğu gibi eğitim alanında önemli projelere imza attığını söyledi.

    Osmangazi’de 254 okulda 187 bin öğrenci, 11 bin öğretmen olduğunu hatırlatan Başkan Dündar, “Osmangazi olarak her ferdi, her kurumuyla büyük bir aileyiz. Bu ailenin mutlu ve huzurlu olabilmesi için önemli çalışmalar gerçekleştiriyoruz.

    Belediye olarak eğitimin kalitesini artırmak adına elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Bütün okullarımıza ihtiyaç ve taleplere göre desteğimizi sürdürüyoruz. Her okulda bir taşımız, bir izimiz vardır. Bizler, öğrencilerimizi ve gençlerimizi görünce geleceğe umutla bakıyoruz. Bu ülkenin geleceği sizlersiniz. Sizlere en iyi şartları sunuyoruz. Size düşen görev, çok çalışmak. Çalışıyorsak, istiyorsak başarırız. Hedeflerimize doğru giderken, üşenmiyoruz, ertelemiyoruz ve vazgeçmiyoruz. Allah hepinize zihin açıklığı versin” dedi.

    Osmangazi İlçe Milliği Eğitim Müdürü Gürhan Çokgezer ile birlikte sınıfları gezen Başkan Dündar, sohbet ettiği öğrencilere üniversiteye hazırlık yardım kitap seti hediye etti.

     

  • Hasta çocuğunuzu okula göndermeyin

    Hasta çocuğunuzu okula göndermeyin

    Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Çağıl Şekerci, okula ve kreşe başlayan çocukların anne babalarının aklındaki “Çocuğumu hastalıklardan nasıl korurum?” sorusuna yönelik önemli bilgiler verdi. Çocuklarının sınırlı sayıda kişi ile teması olduğu, aile bireyleri tarafından korunduğu çocukluk döneminde hastalık beklentisinin düşük olduğunu belirten Dr. Şekerci, kreş ve okul döneminde kendi hijyenini korumayı henüz öğrenmemiş çocuklarla aynı ortamı paylaşan ve hasta çocuklarla sık temas eden çocukların yeni mikroplarla tanışması ve sık hastalanmasının beklendiğini söyledi. Bazı çocukların bu duruma kolay uyum sağladığını ancak altta yatan hastalığı olan, sigara dumanına maruz kalan veya alerjik yapılı bazı çocukların zorlandığını anlattı.

    “Yılda 8’den fazla üst solunum yolu enfeksiyonu oluyorsa dikkat”

    Özellikle sonbahar-kış döneminde artan viral enfeksiyonlar nedeniyle üst solunum yolu enfeksiyonlarının, orta kulak iltihabının, zatürre vakalarının arttığına değinen Dr. Şekerci “Sağlıklı bağışıklık sistemi olan bir çocuk hasta olabilir ama ardından da uygun tedavi ile iyileşebilir. Bazı enfeksiyonların sık olması durumunda bağışıklık sisteminde bozukluk olup olmadığına bakmak gerekir. Bu sıklık her enfeksiyon için değişiklik göstermektedir” dedi. Dr. Şekerci bağışıklık sisteminin değerlendirilmesi gereken durumları da şöyle sıraladı:
    “Yılda 8’den fazla üst solunum yolu enfeksiyonu; yılda 4’ten fazla orta kulak iltihabı; yılda 2’den fazla sinüzit; yılda 2’den fazla zatürre, 2’den fazla derin doku enfeksiyonu, tekrarlayan ağız içinde pamukçuk veya ciltte mantar enfeksiyonu; tekrarlayan cilt ve organ apsesi öyküsü, 2 aydan uzun süreli antibiyotik kullanımı, enfeksiyonların iyileşmesi için antibiyotiğin damar yoluyla alınması.”

    “Hangi hastalıkta çocuk kaç gün okula gönderilmemeli?”

    Bulaşıcı ve döküntülü hastalık geçiren bir çocuğun, diğer çocuklara bulaştırmaması için hastalığın bulaşma evresinde okula gönderilmemesi gerektiğinin altını çizen Dr. Şekerci, farklı hastalıklardaki bu evreleri de şu sözlerle anlattı:
    “Ateşi olan, beslenmesi yetersiz olan, solunum sıkıntısı olan, kusma ve ishal gibi halsizlik oluşturabilecek, aktivitelere katılmasını önleyen şikayeti olması halinde çocuğun evde dinlenmesi, yakın takip edilmesi önerilir. Beta enfeksiyonunda tedaviden sonraki 24 saatte; bit- uyuz gibi kaşıntılı döküntülü kolay bulaşabilen hastalıklarda ilk tedavisi yapılana dek; su çiçeğinde tüm döküntüler kabuklanıncaya dek; boğmacada uygun tedavi sonrası 5. güne dek; ishallerde, ishal tamamen geçene dek çocuğunuzu okula göndermeyin.”

    “Çocuğu okuldan almak bir seçenek olmamalı”

    Sık tekrarlayan enfeksiyonlar nedeniyle ailelerin çocuklarını okuldan almayı dahi düşündüğüne dikkat çeken Dr. Şekerci “Çocuğu okuldan almak bir seçenek olmamalı. Çocuk sağlığı sadece hastalıklardan ibaret değildir. 0-6 yaş arasındaki dönem, çocukların fiziksel, zihinsel, sosyal, duygusal ve dil gelişimlerinin çoğunun tamamlandığı bir süreçtir. Bu sürecin doğru yönetilememesi, çocuğun tüm hayatını olumsuz yönde etkileyebilecek sonuçlar doğurabilir. Çocuğun sağlıklı bir şekilde gelişimi için akranları ile iletişim kurabilmesi, kendini daha rahat ifade edebilmesi, dil gelişiminin sağlanabilmesi, sosyal açıdan desteklenmesi gerekmektedir. Tüm bunlar daha iyi bir akademik başarıyı beraberinde getirecektir” dedi.
    Dr. Şekerci, bu uyum sürecini sağlıkla atlatmak isteyen anne babalara, çocuklarına el yıkamanın önemini anlatmalarını, ağızlarını kapatacak şekilde öksürüp hapşırmalarını öğretmelerini, aşı takvimine özenle uymalarını, hasta çocukları okula göndermeden evde dinlendirmelerini, ayrıca sağlıklı beslenmelerini sağlayarak bağışıklık sistemini güçlendirmelerini tavsiye etti.

  • Mustafa Dündar’dan eğitime destek

    Mustafa Dündar’dan eğitime destek

    Yeni eğitim öğretim yılında Osmangazi ilçesinde 254 okulda 187 bin öğrenci ders başı yaparken, Başkan Dündar hafta boyunca her gün farklı bir okulda mesaiye başladı. Geleceğin yarınları öğrencilere ve onları yetiştiren öğretmenlere başarılar dileyen Dündar, yardımcı kitap seti hediyesiyle üniversite sınavına hazırlanan gençlere eğitim desteğinde bulundu.

    Son olarak Küçükbalıklı Mahallesi’ndeki Kırcılar Anadolu Lisesi’nde öğrenci ve öğretmenler ile bir araya gelen Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, sınıfları tek tek gezerek sohbet ederken, hayata dair tecrübelerini paylaştı.

    Öğrencilik dönemlerinde zamanı verimli değerlendirmenin önemine dikkat çeken Başkan Dündar, “Zaman hepimiz için çok değerli. Akıp gittiği zaman geri gelmiyor. Okullarımız, zamanı boş geçirmeden en iyi şekilde değerlendirdiğimiz yerlerdir. Belediye olarak ilçemizdeki bütün okullarımızın ihtiyaçlarına gidermeye gayret gösteriyoruz. Öğretmen ve öğrencilerimizin her zaman yanındayız. Sizlerin en iyi şartlarda öğrenim görmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Çalışıyorsak, çok istiyorsak hedefe ulaşırız. Belediyemizin bilgi evleri ve kütüphaneleri siz öğrencilerimizin hizmetinde. Hepinize derslerinizde başarılar diliyorum” dedi.

    Başkan Dündar, aynı zamanda okulun yapımında emeği bulunan hayırsever iş insanı Mustafa Kırcı’ya da eğitime sağladığı katkılardan dolayı teşekkür etti.

  • Öğrencilere okulu sevdiren çalışma

    Öğrencilere okulu sevdiren çalışma

    Samsun Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı bünyesinde yürütülen ‘Büyükşehir Gençlik Hareketi’ kapsamında öğrencilerin ders aralarında eğlence ve dinlenme aktivitelerinde bulunduğu okul bahçelerini 2023-2024 eğitim-öğretim yılına hazırlandı. İl ve ilçe milli eğitim müdürlükleri iş birliğiyle hayata geçen ‘Okullar Hayat Bulsun Projesi’ kapsamında Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından okul bahçelerinin zemininde yapılan boyama çalışmasıyla rengarenk oyun alanları oluşturuldu. 2023-2024 eğitim-öğretim yılının başlamasıyla birlikte okula dönen öğrenciler okul bahçelerindeki rengarenk oyun olanlarını gördüklerinde büyük mutluluk ve heyecan yaşadı. Okul bahçeleri ile ilgili çalışmaların belirlenen uygun okullarda eğitim öğretim yılı içinde devam edeceği belirtildi.

    “Çocuklar bizim geleceğimiz”

    Eğitime, öğrencilere, çocuklara yapılan yatırımın geleceğe yapılan en önemli yatırımlardan bir tanesi olduğunu söyleyen Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, “Çocuklarımızın ders aralarında, boş vakitlerinde keyifli vakitler geçirebileceği, fiziksel aktivitelere katılabileceği yeni alanlar oluşturmaktan çok memnunuz. Bu oyun alanları, öğrencilerimize sadece eğlenmekle kalmayacakları, aynı zamanda öğrenme deneyimlerini de geliştirecekleri bir ortam sunuyor. Onlar bizim geleceğimiz. Bu bilinç ile hareket ediyoruz” şeklinde konuştu.

    Teneffüsler daha eğlenceli hale geldi

    Yeni eğitim-öğretim döneminin başlamasıyla okullarına dönene rengarenk oyun alanlarına hayran kaldı. Okullarının bahçesinin yapılan çalışma ile daha güzel hale geldiğini belirten Şehit Yasin Boy Ortaokulu öğrencisi Toprak Sezgin, “Oyun olanlarının hepsi çok güzel olmuş. Hem oyun oynayabileceğimiz bir alanımız oldu hem de bahçemiz güzelleşti” dedi.
    Muhammet Salih Çelebi isimli öğrenci ise “Bu çalışmalar çok güzel. Teneffüslerde arkadaşlarımızla oynuyoruz ve çok eğlenceli oluyor. Çok teşekkür ederiz” diye konuştu.

  • Depremzede öğrenciler mühendis olmak istiyor

    Depremzede öğrenciler mühendis olmak istiyor

    Türkiye geneli 2023-2024 eğitim ve öğretim yılının başlangıcı için ilk ders zili 11 Eylül Pazartesi günü çaldı. Tüm öğrenciler okullarına kavuşmanın heyecanını yaşarken, depremden büyük oranda etkilenen Nurdağı ilçesinde tüm eksikliklerin giderilmesiyle birlikte depremzede öğrenciler eğitim görmeye başladı. Konteynerden yapılan okulda eğitim gören öğrencilerin kimi futbolcu ve astronot olmak isterken 7 yaşındaki depremzede öğrenci Merve Sıla Çelik’in ise inşaat mühendisi olmak istediğini söyledi. Nedeni ise yürekleri sızlattı.

    “Tüm eksiklerimizi tamamlayarak eğitime başladık”

    Okulun tüm eksiklerinin giderildiğini ve sorunsuz bir şekilde eğitime başladıklarını belirten Okul Müdürü Mehmet Kurt, “Eğitim öğretim yılına başladık. Öğrencilerimizin kitapları okul başlamadan 1 hafta önce Milli Eğitim Bakanlığımız tarafından okulumuza teslim edildi ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle içi kırtasiye malzemeleri ile dolu çantalar dağıtıldı ve bu hafta okulumuza öğrenci formaları da gelecek. Biz geçen sene 2. dönemi konteyner okullarda tamamladık. Yaklaşık 12 konteynerin bir araya getirilmesiyle oluşan okulda zor şartlarda da olsa eğitim ve öğretimimizi tamamladık. Bu sene ise Albayrak grubun destekleriyle ortaokul ve ilkokul olmak üzere 12 sınıflı 2 adet okul yapıldı. Biz tüm eksiklerimizi tamamlayarak eğitime başladık ”dedi.

    “Depremzede öğrencilerimiz psikolojik destek aldı”

    Öğrencilerin birçok yerden psikolojik destek aldığını aktaran Kurt, “Öğrencilerimiz geçen sene özellikle Gaziantep’teki üniversiteler olsun Milli Eğitim Müdürlüğü olsun Türkiye’nin değişik yerlerindeki kuruluşlar öğrencilerimize psikolojik destek verdiler. Şu anda bu yönde eksiğimiz kalmadı ve eğitimlerimiz devam ediyor” ifadelerini kullandı.

    Mühendis ve mimar olmak istiyorlar

    Depremin psikolojisinden çıkamayan çocuklar ileride inşaat mühendisi ve mimar olarak gelecekte depreme dayanıklı evler yapmak istediklerini söyleyerek yürekleri sızlattı.
    Depremzede öğrenci Merve Sıla Çelik, ”Okulumuz çok güzel. Çok eğlenceli. Ben okuyup ileride inşaat mühendisi olmak istiyorum çünkü depremde insanların evleri yıkıldığı için birçok insan evsiz kaldı. Ben de onlara ev yapıp onlara vermek istiyorum” şeklinde konuştu.
    Depremzede öğrenci Egemen Bahar, “Okulumuz çok güzel. Depremi yavaş yavaş unutmaya başladık. İleride mimar olarak temelleri kalın ve depreme dayanıklı güzel evler yapmak istiyorum” diye konuştu.

  • “Çocuğunuzun boğazından tasarruf yapmak, gerekli mi?”

    “Çocuğunuzun boğazından tasarruf yapmak, gerekli mi?”

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay’ı sendika genel merkezinde bugün ziyaret etti. Kılıçdaroğlu’na CHP Genel Başkan Yardımcıları Lale Karabıyık ve Hasan Efe Uyar ile CHP Ankara Milletvekili Deniz Demir eşlik etti. Kılıçdaroğlu, eğitimde yaşanan sorunlar ve çocukların beslenme hakkına ilişkin açıklama yaptı.

    Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

    “OKULA GİDEN ÇOCUKLARIMIZIN BESLENMESİ GEREKİYOR”

    “Benim açımdan bu ziyaret son derece önemli. Bir eğitim kurumunu bir sendikayı ziyaret etmek, onların yaşadıkları sorunları dinlemek onların çözüm önerilerini dinlemek keşke her siyasetçinin duyduğu bir kararlı bir şekilde geldiği, dinlediği ve çözüm ürettiği bir sürece dönüşsün siyaset kurumu. Fakat, maalesef yaşadığımız süreçte eğitimin göz ardı edildiğini hepimiz biliyoruz ve görüyoruz.

    Başkan konuşmasında eğitimin bir milli güvenlik sorununa dönüştüğünü ifade etti. Zaten Bakanlığın isminde Milli Eğitim Bakanlığı yazıyor. Eğitimin milli olması gerektiğini ifade ediyor. Eğer eğitim, milli olmaktan çıkarsa yani Türkiye’yi çağdaş uygarlığı yakalamak için hedeflediği bir eğitim olmazsa Türkiye doğal olarak çağdaşlarından kopacaktır ve geriye düşecektir. Osmanlı’nın içinde bulunduğu tablo da maalesef buydu. Dolayısıyla bu gerçekliği hepimizin bir şekliyle görmesi lazım.

    Okula giden çocuklarımızın beslenmesi gerekiyor. İyi bir eğitim almaları gerekiyor. Sorgulayıcı bir eğitim almaları gerekiyor. Laik bir eğitim aslında çağdaş bir eğitimdir. Aksi halde eğitim sistemi çökerse bir ülke gelecek açısından ciddi zaaflara uğrayabilir. Bir ülkeyi geri bıraktırmak istiyorsanız yapacağınız tek şey var: Eğitim sistemini bozmak. Bugün yaşadığımız tablo maalesef bu.

    “ÇOCUKLARIN BOĞAZINDAN TASARRUF YAPAN İKTİDARA OY VERMEK, DEVLETİ FELAKETE SÜRÜKLEMEKTİR”

    Okula giden evlatlarımız var. 2023-2024 eğitim öğretim yılında geçici süreyle çocuklara ücretsiz okul yemeği projesini lafa kaldırıyorlar. Birinci soru şu: Bu soruyu ben, evlatları okula giden ve Ak Parti’ye ve MHP’ye oy veren annelere soruyorum: Çocuğunuzun boğazından tasarruf yapmak ülkenin kalkınması için gerekli mi? Ahlaki midir değil midir? Bu çocukların beslenme hakkı var ve beslenme hakkının kaynağı da vergiler. Ama bizim yani CHP’nin gerek Plan Bütçe Komisyonu’nda gerek TBMM’de evlatlarımıza bir seferlik yiyecek verilsin diye verdiğimiz önergeyi AKP ve MHP milletvekilleri reddetti. 2023-2024 eğitim öğretim yılında deprem bölgesi hariç yemek vermeyeceğiz dediler. Ne için? Tasarruf yapacağız. Tasarruf yapacaksan saraydan yap kardeşim. Çeteler var devleti kene gibi soyanlar. Soyanlardan vergi alırsın yeteri kadar. Çocukların boğazından tasarruf yapan iktidara oy vermek, devleti felakete sürüklemektir. Milli eğitim bu kadar önemlidir.

    “TÜRKİYE’DE YETERSİZ BESLENME NEDENİYLE 1 MİLYON 251 BİN 285 ÇOCUK BODURLUK SORUNU YAŞIYOR. MİLLİ EĞİTİM BAKANI BUNU BİLİYOR MU ACABA?”

    TÜİK’e göre 7 milyon 600 bin çocuğumuz dengeli beslenmiyor. Toplam çocuk sayımız 22 milyon 738 bin 300 bunun yüzde 33,7’si 7 milyon 662 bin 807 evladımız, maddi yoksulluk çektiği için yeteri kadar beslenemiyor. Türkiye’yi bu ayıptan kurtaracak olan sorunu çözecek olan bu siyasal iktidar ama yapmıyor. Birleşmiş Milletler’in 2023 sürdürülebilir kalkınma raporu var. O raporda şöyle diyor: Türkiye’de yetersiz beslenme nedeniyle 1 milyon 251 bin 285 çocuk bodurluk sorunu yaşıyor. Milli Eğitim Bakanı bunu biliyor mu acaba? Saray ve avanesi bunu biliyor mu acaba? Türkiye’nin dokularına iniyor musunuz?

    “MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI, MİLLİ OLMA VASFINI YİTİRMİŞTİR”

    Açık ve net… Üç temel soruna değineyim. Bir, özellikle son 20 yılda Milli Eğitim Bakanlığı, milli olma vasfını yitirmiştir. İkinci konumuz, Milli Eğitim Bakanlığı, eğitim sistemini çağdaşlıktan ve bilimsellikten çıkararak ideolojik bir çatışma alanına dönüştürmüştür. Üçüncüsü, Türk eğitim sisteminin son 20 yılda yaşadığı en temel sorun, liyakatsizliğin kurumsallaştırılmasıdır. Bu üç temel sorunu bünyesinde taşıyan bir Milli Eğitim Bakanlığı ülkenin sorunlarını çözecek evlatlar yetiştiremez. Tam tersine Milli Eğitim Bakanlığı şu anda Türkiye’deki en temel sorunların kaynağıdır.

    “21. YÜZYILIN TÜRKİYE’SİNDE ÜÇ MİLYONU AŞKIN EVLADIMIZ İNTERNETE ERİŞEMİYOR”

    21.yüzyılın Türkiye’sinde üç milyonu aşkın evladımız internete erişemiyor. 57 bin 340 acil derslik yapılması lazım. Deprem öncesi rakam bu şimdi bu rakam daha da büyüdü. Başka bir ayıp, kadrolu öğretmen, sözleşmeli öğretmen, ücretli öğretmen… Öğretmen öğretmendir ya. Öğretmenin kadrolusu gayet doğaldır. Ücretli, sözleşmeli öğretmen ne oluyor? Ayrıca cumhuriyetin 100. yılında seçim meydanlarında söz vermiştim 100 bin öğretmen ataması yapacağız diye. Aslında 100 binden fazla öğretmen açığımız var. İşin gerçeğini düşünürseniz. Ama bu gerçekleşmedi. 100 bin öğretmenin cumhuriyetin 100. yılında atanması lazım. Bu çağrıyı da bütün anneler, öğretmenler 85 milyon adına yapıyorum. Hijyen koşulları çok kötü bunun düzelmesi lazım. 60 bin kişilik yardımcı hizmet kadrosunun atanması lazım. Bir garabetten daha söz ederek sözlerimi bitireyim. Eğitim hizmetleri ödeneği veriliyor öğretmenlere her yıl. 2022’de öğretmenlere verilen ödenek, 1314 liraydı. Bir yıl sonra verilen eğitim ödeneğiyse 1314 liradan 1389 liraya çıkarılmış vaziyette. Yani 75 lira artırılmış.

    “SİYASİ MEŞRUİYETİ OLMAYAN BİR İKTİDARIN ÜLKENİN SORUNLARINI ÇÖZEMEYECEĞİNİ BİLİYORUZ”

    Var olan siyasal iktidarın ahlaki ve siyasi meşruiyetinin olmadığını söylemiştim. Ahlaki ve siyasi meşruiyeti olmayan bir iktidarın ülkenin sorunlarını çözemeyeceğini biliyoruz. Neden ahlaki ve siyasi meşruiyeti yoktur? Ben mülakatı kaldıracağım deyip seçim vaadinde bulunan bir kişi, seçimi kazandıktan sonra ‘ne mülakatı, mülakat gibi mülakat yapacağız’ diyorlar şimdi. Bu ne anlama geliyor? Yani geçmişte yaptığımız mülakatlar da aslında mülakat değildi. Yani bu da bir anlamda başka bir itiraf.”

    “SANIYORLAR Kİ BİZ BİR DAVA AÇARIZ KEMAL KILIÇDAROĞLU KORKAR VE SUSAR. SİZ BENİ TANIMIYORSUNUZ”

    Kılıçdaroğlu, dokunulmazlığının kalkması üzerine kendisinin 7 Mart 2024 tarihinde ‘sanık’ olarak duruşmaya çağrılmasına ilişkin kendisine davetiye çıkarılması ve hakkında siyasi yasak da talep edilmesiyle ilgili soru üzerine şu yanıtı verdi:

    “Davayı açan da açma talimatı veren de Kemal Kılıçdaroğlu’nu tanımıyorlar. Kemal Kılıçdaroğlu, haksızlığa boyun eğecek bir adam değildir. Kemal Kılıçdaroğlu, rüşvet alanların takipçisidir. Kemal Kılıçdaroğlu’nu toplumun tanımasının nedeni, yolsuzluk dosyaları konusunda verdiği mücadeledir. Bugünkü TBMM gazi Meclis değildir. Bugünkü TBMM, AKP ve MHP’nin oylarıyla yolsuzluk dosyalarını kapatan bir Meclis’tir. Onlar sanıyorlar ki biz bir dava açarız Kemal Kılıçdaroğlu korkar ve susar. Siz beni tanımıyorsunuz. Benim verilmeyecek hesabım yoktur ama onların verilmeyecek çok hesabı olduğu için susturmaya çalışıyorlar. Cesaretleri varsa yürekleri varsa olayı getirirler TBMM’ye yeniden tartışırız. 17-25’in ne olduğunu devletin nasıl soyulduğunu, nasıl paraları götürdüğünü… Yahu bu adamlarda ahlak ve erdem yok yahu. Trump dedi ki ‘Senin mal varlığını araştırırım’ dedi. Tık yok. ‘Benim verilmeyecek bir hesabım yok’ diye bir cümle kuramadı. O nedenle beni tanımıyorlar. 85 milyon vatandaşıma sesleniyorum, hiç ama hiç çekinmeyiniz ve korkmayınız. Yolsuzlukların üzerine tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenlerin üzerine kararlılıkla gidecek bir kardeşiniz var. Yani adı, Kemal Kılıçdaroğlu. Kararlılıkla gideceğim.”

    “BİR SİYASİ PARTİNİN ALDIĞI KARARI BİZ SAYGI İLE KARŞILAYACAĞIZ”

    Kılıçdaroğlu, bir basın mensubunun İYİ Parti Genel İdare Kurulu’nun İstanbul ve Ankara dahil 81 ilde belediye başkanı adayı çıkaracaklarına ilişkin kararını sorması üzerine şu yanıtı verdi:

    “Bir siyasi partinin aldığı kararı biz saygı ile karşılayacağız. Bir siyasi parti diyor ki biz bağımsız olarak seçimlere gireceğiz diyor. Saygı ile karşılayacağız. Genel seçimlerden sonra kurduğumuz ittifak zaten bitti, bunu daha önce de söyledik. İttifak ne dönemlerde olur? Seçim dönemlerinde olur ittifak. Biz daha önce ittifakın daha uzun süreli olmasını temel nedeni neydi? İktidara geldiğimizde neler yapacağımız konusunda ortak mutabakat metnini hazırlamaktı. Onu yaptık. Yani, iktidara geldiğimizde ne yapacağız? Ekonomiyi ne yapacağız? Sağlıkta, eğitimde ne yapacağız? Dış politikada ne yapacağız? İktidar olduktan sonra bunları tartışmak yerine iktidar olmadan önce bütün bu tartışmaları yapmak ve iktidar olduktan sonra da süratle Türkiye’yi düzlüğe çıkarmak için. O yüzden o ittifak süreci uzun sürdü.”

    “YARIN ÖZGÜR BEY ADAYLIĞINI İLAN EDECEK”

    Başka bir basın mensubunun CHP Grup Başkanı Özgür Özel’in partisinin genel başkanlığına aday olacağı iddiasına ilişkin kendisine yöneltilen soruya Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:

    “Gayet güzel arkadaşlar. CHP, diğer partiler gibi değildir arkadaşlar. CHP’de her üyenin genel başkan olma hakkı vardır. Bütün kurultaylarımızda, benden öncesi kurultaylarla dahil çok sayıda genel başkan adayı çıkmıştır. Demokratik yollarla adaylıklarını ilan ederler. Adaylıklarını ilan ettiği için biz onları genel merkezimizde gerekli yerleri tahsis ederiz. Gerekli ikramı sağlarız. Yarın Özgür Bey adaylığını ilan edecek. Daha sonra bir başka arkadaşımız İstanbul’dan, bir mektup yazmış ‘Ben de adaylığımı genel merkez ilan edebilir miyim’ diye. Hemen yanıt verdik, elbette. Genel merkezde adaylığınızı ilan edebilirsiniz diye. Cumhuriyet Halk Partisi demek, demokrasi demek. Cumhuriyet Halk Partisi demek, hak hukuk adalet demektir. Cumhuriyet Halk Partisi demek geleceği inşa etmek demektir. Cumhuriyet Halk Partisi kavgaların partisi değil ki… Böyle ‘Hayır sen olamazsın, ben olurum. O zaman ben senin ayağını kaydırırım’ gibi bir düşüncemiz asla yok. Herkes özgürce genel başkan adayı olur ve özgürce yarışır. Sonuçta delegelerimiz karar verecekler, biz ona saygı gösteririz.’

    “SİYASİ MEŞRUİYETİ OLMAYAN BİR SİYASİ PARTİ İLE HANGİ ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE OTURACAKSINIZ”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Yeni anayasa hazırlıklarımız son hız devam ediyor’ açıklamasına ilişkin soruya ise Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:

    “Siyasi meşruiyeti olmayan bir siyasi parti ile hangi Anayasa değişikliğine oturacaksınız? Önce şunu söyleyecekler, ‘Seçim meydanlarında söylediğimiz yalanlar için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından özür diliyoruz. Mülakat birincisi… Bunları söyledik ama montaj videolar yaptık, haksızlık yaptık, ahlaksızlık yaptık, erdemsizlik yaptık özür diliyoruz. Bu özürlerimizi kabul ederseniz buyurun gelin, güzel bir Anayasa yapalım’…”

    “ALLAH AŞKINA ERDOĞAN’IN KAPASİTESİ NEDİR ANAYASA KONUSUNDA KONUŞUYOR”

    Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasında “Milletin çeşitliliği” sözünü kullanması ile ilgili sorulan soruya ise şu yanıtı verdi:

    “Allah aşkına Erdoğan’ın kapasitesi nedir Anayasa konusunda konuşuyor. Promtere bakmadan iki cümle kurabilir mi? Anayasa yapacakmış, bugüne kadar kaç tane Anayasa yaptı? Memleketi ne hale getirdiğini gördü. Anayasa bir uzlaşma belgeleridir. Anayasa, sabah öğle akşam değiştirilecek belgeler değildir. Önce Anayasa nedir, bir öğrenmesi lazım. Kaç tane Anayasa hukukçusu ile yan yana gelip de onları dinledi. Türkiye’nin saygın hukukçuları var, kaçını dinledi? Birisi getirip bir kağıt koyuyor önüne ya da promptere bir metin yazıyor, ‘oku’ diyorlar o da okuyor. Türkiye Cumhuriyeti devleti; akılla yönetilir, promterle yönetilmez. Akılla yönetilir, bilgi ile yönetilir, ahlakla yönetilir, devletle yönetilir. Adalet var mı bu ülkede?

    “UYUŞTURUCU BARONLARI İLE BUNLAR MÜCADELE EDEMEZLER. ÇÜNKÜ SARAY ENGEL OLUR”

    Tutuklanan çete lideri (Ayhan) Bora Kaplan hakkında ise Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

    “En son yakalanan mafya lideri ne diyor? ‘Yurt dışındaki kara paramı kanun çıktı, getirdim’ diyor. Aylardır söylüyorum, mafyanın, uyuşturucu baronlarının yurt dışındaki kara paralarını Türkiye’ye getirdiniz, şimdi de uyuşturucu baronları da Türkiye’ye geliyor. Ne oluyor peki? Hakkında soruşturma, kovuşturma açılamaz diye kanun maddesi var. Bakın, uyuşturucu parası dolayısıyla soruşturma açılamayacak. Uyuşturucu baronları ile bunlar mücadele edemezler. Çünkü saray engel olur.”

    ÖZBAY: “EĞİTİMİN EĞİTİMCİLERİN SORUNUNU DİNLEYİP BİRLİKTE ÇÖZÜM ÜRETME İRADESİNİ BİZLERLE PAYLAŞTIĞI İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM”

    Kadem Özbay ise şunları söyledi:

    “Sayın Başkan’a ziyaretleri için teşekkür ediyoruz. Ülkenin birincil meselesi, olması gereken eğitimi hem partisinin hem de şahsının birincil meselesi olarak gördüğü, eğitimin eğitimcilerin sorununu dinleyip birlikte çözüm üretme iradesini bizlerle paylaştığı için çok teşekkür ediyorum. Tabii ki eğitim, bir ülkenin geleceği. Ancak maalesef ki geleceğimizle ilgili çok umutsuz bir tablo içerisinde olduğumuzu, eğitim emekçilerimizin öğrencilerimizin sorunlarını paylaştık. Neler yapabileceğimizi, neler yapmamız gerektiğini konuştuk. Dünyada başöğretmen unvanlı tek lider olan Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu ülkede öğretmenlerin maaşlarıyla ev kiralarını ödeyemediği, eğitim çalışanlarının insanca yaşayacak koşuldan çok uzak kaldığı, hem mesleki tükenmişliklerini hem ekonomik tükenmişliklerini ifade ettik.

    “ÇOCUKLARIN OKULLARDA AÇ VE SUSUZ OLDUKLARINI, BİR ÖĞÜN BESLENME HAKKININ BİLE SAĞLANMADIĞINI GÖRDÜK”

    Bugün başta büyükşehirler olmak üzere öğretmenlerimizin artık oralarda kalmak istemediğini gördük ve en önemlisi geleceğimiz olan çocukların okullarda aç ve susuz olduklarını, bir öğün beslenme hakkının bile sağlanmadığını gördük. Seçimden önce okul öncesine yemek vereceğiz diyen siyasi iktidarın ve bunu seçim propagandası yapan siyasi iktidarın seçimden sonra bu sözünü unuttuğunu ne okul öncesinde ne de devamında yemek verilmediğini, eğitimin tam da milli güvenlik meselesi olduğunu, çükü çocuklarımızın okulda aç ve susuz bırakan eğitimin başat aktörleri öğretmenleri ve eğitimcileri açlığa sefalete mahkum eden bu anlayış, aslında ülkenin geleceğine de ne kadar yoksul baktığını gösteriyor.

    “24 KASIMDA İŞ BIRAKACAĞIZ”

    Osmanlının çöküşünde eğitimdeki farklı farklı ikili, üçlü eğitim modelinin çöküşü hazırladığın söylemiştik. Bugün Türkiye’de de eğitim adeta üçlü bir hal almış durumda. Birinde çağdaşlıktan uzaklaşmış bir eğitime mahkum edilen yoksul kalmış halkın çocukları diğerinde tamamen velilerin sırtına yüklenmiş bir eğitim yükü diğerinde de kendi çocuklarını kurtaran varlıklı aileler… O nedenle eğitimde, öğretim birliğinin sağlamanın gerekliliğini ifade ettik. Eylemliliğimizi paylaştık sayın başkanla. Kasım ayının içerisinde bölgesel eylemleri yapacağımızı, her ayın 15 ‘inde maaş bordrolarımızla kamuoyunda yaşadıklarımızı paylaşacağımızı ve 24 Kasım’da iş bırakacağız ve 25 Kasım’da da büyük Ankara buluşmasını gerçekleştireceğiz.”

  • 48 öğrenci dualarla umreye uğurlandı

    48 öğrenci dualarla umreye uğurlandı

    Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından sosyal sorumluluk projesi çerçevesinde Şanlıurfa’dan 7 günlük süreyle umreye gidecek üniversiteli gençler, havalimanından kutsal topraklara dualarla uğurlandı. Şanlıurfa GAP Havalimanında düzenlenen uğurlama törenine, İl Müftüsü Ramazan Tolan, gençler ve aileler katıldı.
    Böyle bir organizasyonun kendileri açısından da sürpriz olduğunu belirten Şanlıurfa İl Müftüsü Ramazan Tolan, genç öğrencilerin kutsal toprakları görecek olmasından memnuniyet duyduklarını söyledi. Tolan, “Bugün çok sevinçli bir günümüz, Şanlıurfa’da eğitim gören öğrencilerimiz hem deprem hem de sel felaketini yaşadılar. Sıkıntılar yaşadılar. Gerçekten bizim için de sürpriz oldu. 48’i öğrenci, 1’i öğretmen olmak üzere 49 kişiyi umreye uğurluyoruz. Allah hayırlısıyla gidip dönmeyi nasip etsin inşallah” ifadelerini kullandı.
    Öğrenciler de kutsal topraklara gitmenin sevincini yaşadıklarını belirterek, emeği geçenlere teşekkür etti.

  • Göz bozuklukları çocukların başarısını etkileyebilir

    Göz bozuklukları çocukların başarısını etkileyebilir

    Bursa Şehir Hastanesi’nde görevli Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Güler Kılıç, okul çağındaki çocuklarda görülen göz hastalıkları ile ilgili açıklamalarda bulundu. Çocuğun tahtaya gözlerini kısarak bakması, gözlerini kırpıştırması ya da kitap okurken satırları atlaması gibi durumların göz bozukluğuna işaret olabileceğini belirten Uzm. Dr. Kılıç, “Çocukların düzenli kontrole getirilmemesi sebebi ile okul başarılarında bir düşüklük olabilir. Bu konuda ailelere çok büyük görev düşüyor. Öğretmenlerin söylediklerini mutlaka dikkate alsınlar” dedi.

    Yılda bir kez herhangi bir problemi olmayan çocukların göz muayenesi olması gerektiğine dikkat çeken Uzm. Dr. Kılıç, “Eğer ki öğretmen veliyi çocuğun okul başarısında düşme, özgüven eksikliği gibi bir durum sebebi ile uyarırsa hemen aklımıza kötü bir şey getirmeden önce belki basit bir göz problemi ile bu sorunun çözülebileceğini aklımızdan çıkarmayalım. Bu gibi durumlara baş ağrısı da eşlik ediyorsa – ki göz hastalıkları ile eşlik edebiliyor- çocuk hastalıkları hekimine muayene olduktan sonra biz göz doktorlarına başvurmalarını istiyoruz.

    Halk arasında göz bozukluğu dediğimiz ; miyopi, hipermetropi ve astigmatizma gibi göz kırma kusurlarının tanısını burada koyuyoruz. Örneğin hipermetropisi olan çocuğun özellikle yakın görme bozukluğu gözlük ile düzeltilebilir. Bu tedavi ile çocuğun baş ağrısı yakınmaları azalabilir. Çocukta sadece kırma kusurlarının tedavi edilmesiyle çocuğun okul başarısında gözle görülür artış olabileceğinden öğretmenlerin velileri uyarmaları halinde göz hekimine başvurmalarını öneriyoruz.

    20 dakikada bir gözler dinlendirilmeli

    Çocuklarda ekran maruziyetinin önüne geçmek için yapılması gerekenleri sıralayan Uzm. Dr. Kılıç, “Burada ailelere görev düşüyor. 20-20-20 kuralı dediğimiz bir yöntem var. 20 dakikada bir 20 saniye 20 metre uzağa bakarak gözü dinlendirme dediğimiz bir göz egzersizi yapmasını istiyoruz. İki saat boyunca sürekli ödev yapacaksa çocuk , ara vererek dersini çalışmalı sürekli ekrana maruz kalmamalıdır. Miyopi, hipermetropi ve astigmatizma gibi hastalıkların sadece gözlük veya kontakt lens ile önüne geçebileceğimiz için en azından yılda bir kez çocuklarımızı göz muayenesine getirerek okul başarısını, arkadaşları ile uyumunu kendine güvenini sağlayabiliriz” ifadelerini kullandı.

  • Ders çalışmak için çadır kurdu

    Ders çalışmak için çadır kurdu

    Kahramanmaraş merkezli depremlerde en büyük yıkım Hatay’da yaşanmıştı. Asrın felaketinden ağır yaralar alan kentte, insanlar hayatlarını devam ettirebilmek için kendi çözümlerini üretiyor. Samandağ ilçesinde yaşayan depremzede Suadiye ailesi de evlatları için ilginç bir çözüm buldu. Aile, 15 kişinin birlikte yaşadığı evde ders çalışmakta sorun yaşayan evlatları için evin damına çadır kurdu ve ders çalışma ortamı oluşturdu. Görenlere ilginç gelen dam üstündeki çadır, Suadiye ailesinin 4 öğrencisinin yeni ders çalışma alanı oldu.

    “Herkese komik geldi ilk başta ama evlatlarımız öğrenci olduğu için bu süreçte yapabileceğimiz tek şey buydu”

    Evlatlarının ders çalışması için evin üzerine kurdukları çadırın çevredeki insanların dikkatini çektiğini belirten Sibel Suadiye, “Burası barındığımız, yaşadığımız alan. Asrın felaketinde evimiz yıkıldı, her şeyimizi kaybettik. Bu süreçte en önemli olan şey çocuklarımızın barınma alanlarında rahat olamayışları. Çalışma ortamlarının olamayışı. Biz bu çadırı burada kurmak zorunda kaldık çünkü kurabilecek alanımız yoktu. Herkese komik geldi ilk başta ama evlatlarımız öğrenci olduğu için bu süreçte yapabileceğimiz tek şey buydu. Etraftan da çok komik geldi. En doğrusu bu, çocuklarımızın ders çalışması için bu çadırı kurduk. Evde ilk başta 25 kişi yaşadık, şu anda 15 kişiyiz” dedi.

    Evin kalabalık olmasından dolayı adapte olmakta güçlük çektiğini dile getiren Sude Suadiye, “11. sınıf öğrencisiyim, derslerimi buradan yürütmeye çalışıyorum. Derslerim iyi gidiyor. Çoğu zaman adapte olmakta zorlanıyorum. Bütün aile aynı yerde kaldığımız için zorlanıyoruz” şeklinde konuştu.

  • KYK yurt başvuru sonuçları açıklandı

    KYK yurt başvuru sonuçları açıklandı

    Gençlik ve Spor Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavına girerek ilk defa bir yükseköğretim programına kayıt yaptıran öğrenciler ile hala bir yükseköğretim programına devam eden ön lisans, lisans, özel yetenek, ek kontenjan, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin yurt başvuruları sonuçlandı.