Etiket: öğrenmek

  • Öğrenciler yenilenebilir enerjiyi öğrendi

    Öğrenciler yenilenebilir enerjiyi öğrendi

    Düzce Üniversitesi Sürdürülebilirlik ve İklim Değişikliği Koordinatörlüğü (DÜSİD), Sürdürülebilirlik ve Yeşil Kampüs Topluluğu (DÜSÜYET) ve Tarımsal Atıkların Endüstriye Geri Kazanımı Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜTAGAM) koordinasyonunda, “TÜBİTAK 2204–sürdürülebilir kalkınma hedeflerince yapılan etkinliklerin ortaokul öğrencilerindeki çevre okuryazarlığı düzeyinin incelenmesi projesiyle Düzce Üniversitesi’nde Düzce İsabet Okulları öğrencilerine yönelik eğitim verildi. Etkinlikte öğrencilerin bilgi ve farkındalık düzeylerinin arttırılması amaçlandı.

    Orman Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinlikte, Düzce Üniversitesi İklim Elçisi Şulenur Çalışkan, iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik kavramları hakkında eğitici oyunlar ve sunumlar gerçekleştirdi. Orman Fakültesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Beşir Yüksel ve Arş. Gör. Özcan Akın ise, Orman Fakültesi Sergi Alanlarında orman zararlıları, orman yangınları, yaban hayatı, doğa koruma ve iklim değişikliği etkileri ile ilgili bilgilendirmeler yaptı. Öğrenciler; daha sonra DÜTAGAM Müdürü Doç. Dr. Çağlar Akçay, Merkez Personeli Öğr. Gör. Dr. Faik Ceylan ve Öğr. Gör. Recai Arslan’dan tarımsal atıklardan organik kompost gübre üretimi ve tıbbi/yenilebilir mantar üretim konularında uygulamalı eğitim aldı. Ardından Düzce Üniversitesi İklim Elçisi Elif Ceren Kahveci’nin yenilenebilir enerji hakkındaki bilgilendirmeleriyle etkinliğin ilk aşaması tamamlandı. Projede etkinlikler gelecek günlerde de devam edecek.

  • Kars’ta öğrenciler eğlenirken öğrendi

    Kars’ta öğrenciler eğlenirken öğrendi

    Sarıkamış Spor Bilimleri Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Metin Özlü, Susuz İncesu Köyü 75. Yıl Borsa İstanbul Yatılı Bölge Ortaokulu’nda Fakültenin Spor Yöneticiliği 4. sınıf öğrencileri ile birlikte 9-13 yaş aralığındaki öğrencilerle Rekreasyon dersi çerçevesinde eğitsel oyunlar ve çeşitli sportif etkinlikler düzenledi.

    Konuyla ilgili açıklama yapan Sarıkamış Spor Bilimleri Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Metin Özlü, “Bu tür etkinliklerin gençlerin sağlıklı bir yaşam biçimini benimsemeleri ve sporun önemini kavramaları açısından büyük bir öneme sahip olduğuna inanıyoruz. Emeği geçen herkese teşekkür ederiz” dedi.

    Etkinlikte, gençlerin fiziksel ve zihinsel gelişimine katkıda bulunulurken, bu tür etkinlikler, öğrencilerin sosyal etkileşimlerini artırmak, takım ruhu geliştirmek ve fiziksel aktivitelerle daha yakından tanışmalarını sağlandı.

    Etkinlikte, ilk ve ortaokul öğrencileri, üniversite öğrencileriyle çeşitli eğitsel oyunlar oynadı. Buluşmada renkli görüntüler oryaya çıktı.

  • Erasmus öğrencileri Bursa’da tarhana yapmayı öğrendi

    Erasmus öğrencileri Bursa’da tarhana yapmayı öğrendi

    Gençler Arası Değişim Programı çerçevesinde yurt dışından Bursa’ya gelen öğrenciler, 10 gün belirlenen ailelerin yanında Türk kültürünü, örfünü ve yemek lezzetlerini tatmanın fırsatını buldu. Türk tarihi, kültürü, sanatı ve mutfağını öğrenmek için gelen 16-20 yaş arası 15 yabancı öğrenci, Türkiye’nin de gönüllü birer turizm elçisi oldu. İstanbul, Eskişehir, Çanakkale ve Bursa programları çerçevesinde ziyaretlerini yapan öğrenciler,  ‘Türk Yemekleri Workshop’una katıldı. Örnek yemek olarak tarhana yapımı öğrenildi. Önlüğü giyen öğrenciler, un ile karıştırdıkları biberle tarhananın serüvenine dahil oldu. Hazır çorbaların atası olarak nitelendirilen tarhananın bitmiş halini tencerede pişiren öğrenciler, tadına ise bayıldı.


    Tarhana çorbasını çok sevdiklerini belirten öğrenciler, çorbayı hazırlarken de eğlenceli dakikalar yaşadı. Uludağ Üniversitesi Harmancık Meslek Yüksek Okulu Öğretim Görevlisi Aşçılık Bölümü hocaları Fatih Yıldırım ve Erdoğan Bozan, öğrencilere “Türk mutfağı”nı tanıttı. Öğrencilere tarhana hazırlamayı öğreten şef Erdoğan Bozan, ”Türk mutfağının tarihi gelişimini, kültürümüzü onlara anlattık. Aynı zamanda kültürümüzün en önemli parçalarından birisi, dünyaya armağanımız olan hem kurutma hem de bağlama tekniği olan, bizim şifa olarak içtiğimiz tarhana çorbamızı onlara yaptırmayı görev edindik. Misafirlerimiz tarhana çorbası için hamur yoğurmakla kalmadı, aynı zamanda tarhana yapımını öğrendi. Öğrenirken eğlenecekleri ve akıllarında unutmayacakları güzel bir anı olarak kalacak” dedi.

    Şef Fatih Yıldırım ise, tarhana kelimesinin dar haneden geldiğini, aslında yokluktan türemiş bir çorba olduğunu belirtti. Yıldırım, “Tarihte bizim yaptığımız ürünleri kurutarak saklamamız için ortaya çıkmış bir çorbadır tarhana. 21 gün mayalanma süreci sonrası ekşiyen, koparılıp güneşte veya gölgede kurutularak yapılmaktadır. Ayrıca tarhana esasında hazır çorbanın atasıdır” dedi.

    İlk hazır çorba olarak kabul gören tarhananın tadına bakan öğrenciler, Hastavuk’tan Enis Yılmaz ustanın lezzetleri ile de keyifli saatler yaşadı.

  • Yeni şeyler beyne iyi geliyor

    Yeni şeyler beyne iyi geliyor

    Nörolog Nigar Ahmadova, beyin sağlığına ve nörolojik hastalıklar konusunda farkındalığın önemine dikkat çekti. Genel vücut sağlığını korumak için sürekli olarak düzenli beslenilmesi, egzersiz yapılması, alkol ve sigara gibi zararlı alışkanlıklardan ve stresten uzak durulması önerileri veren Uzm. Dr. Ahmadova, “Bu öneriler beyin sağlığımız için de gerekli ve önemli. Beynimize iyi bakmak için okuyup, sürekli yeni şeyler öğrenerek de beslemeliyiz” dedi.

    Kent Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Nigar Ahmadova, üyesi olduğu Türk Nöroloji Derneğinin 22 Temmuz Dünya Beyin Günü çerçevesinde, Türkiye genelinde farkındalık oluşturmak amacıyla “Beynine İyi Bak” kampanyası başlattığını söyledi. İnsanların yüzyıllar boyunca duygu, düşünce ve davranışların nasıl oluştuğu, nasıl değiştirilebileceği sorusuna yanıt aradığını belirten Uzm. Dr. Ahmadova, “Bu arayışlara yanıt bulmaya çalışırken beynimizin nasıl çalıştığını, onun hastalıklarını, korunma yöntemlerini öğrenmek için nörobilimcilere ve nörologlara kulak vermek gerekir” diyerek nörolojik hastalıkların tedavisindeki gelişmeler hakkında bilgi verdi.

    Tedavide önemli gelişmeler var
    Yaşam süresinin uzamasına bağlı olarak Alzheimer, Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıkların toplumsal sorun oluşturduğunu, maddi manevi yük oluşturduğunu belirten Dr. Ahmadova, “Beynimizde Alzheimer ve felç kadar pek çok hastalık gelişebilir. Örneğin; yapılan çok sayıda çalışma sayesinde yeni ilaçlar geliştirilse de şu anda Alzheimer hastalığının tam tedavisi yok; ancak farkındalığın artması, böylece erken evrede yakalanarak tedavinin başlanması, hastalığın ilerlemesini önleyebiliyor.

    İleri evrelerde beyne giden kan akımının bozulması sonucu konuşamama, yürüyememe, yutma güçlüğü ve görme sorunu gibi serebrovasküler hastalıklar ortaya çıkıyor. Son dönemlerde trombolitik (iskemik inme geçiren hastalara beyni besleyen damar içerisinde oluşan ve damarı tıkayan pıhtıyı eritmek amacıyla uygulanan bir tedavi şeklidir) tedavi, tromboektomi (pıhtı çıkarılması) tedavisi gibi girişimsel işlemlerle elimiz güçlendi; ancak önemli olan hastalanmadan bunu engellemek” ifadelerini kullandı.

    “İnme, en çok yeti kaybına yol açan hastalıkların başında geliyor”
    Dünyada en sık görülen hastalıklar arasında sayılan inme yani felcin bir beyin hastalığı olduğuna dikkat çeken Dr. Ahmadova, “İnme, en çok yeti kaybına yol açan hastalıklar arasında birinci sırada; ama inmeden korunma ya da riski düşürme şansımız var.

    Obezite, hipertansiyon, sigara, alkol, pasif yaşam tarzı gibi alışkanlıklarımızı değiştirerek inmenin önüne geçebiliriz. Multiple skleroz gibi genç insanlarda gördüğümüz yeti yitimine neden olan hastalığın tedavisi de son yıllarda çok geliştirildi. Son dönemde hayatımızda yapay zekada yer almaya başladı. Gelişen teknolojiler sayesinde nörobilim alanında yeniçağ başladı diyebiliriz” dedi.

    “Beynimize iyi bakmak için okuyup, yeni şeyler öğrenmemiz gerekli”
    Uzm. Dr. Ahmadova, genel vücut sağlığını korumak için sürekli olarak düzenli beslenilmesi, egzersiz yapılması, alkol ve sigara gibi zararlı alışkanlıklardan ve stresten uzak durulması gerektiğini belirterek düzenli uykuya dikkat çekti. Bu önerilerin beyin sağlığımız için de gerekli ve önemli olduğunu kaydeden Ahmadova, “Beynimize iyi bakmak için onu okuyup, sürekli yeni şeyler öğrenerek de beslemeliyiz. Karşılaşacağınız nörolojik hastalıklarda da nörologlar size pusula olacaktır” şeklinde konuştu

  • Arıcılık öğrenmek isteyen kişi sayısı arttı

    Arıcılık öğrenmek isteyen kişi sayısı arttı

    Bu yıl 3’üncüsü başlayan arıcılık kursuna vatandaşların katılımı yoğun oldu. Arıcılık kurslarına yüksek oranda katılım sağlayan Eskişehirliler, dersleri dikkatle takip etti. Genellikle hobi amacıyla arıcılık yapmak isteyen kişilerin katılım sağladığı kursta, vatandaşların kendi arılarını yönetebilecek kadar bilgiyle donatılması ve mezun edilmesi amaçlanıyor. Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri yapılacak kursta, dersler saat 17.00 ile 20:40 arasında işleniyor. Arıcılık kursuna katılmak isteyen vatandaşlar Halk Eğitim Merkezi’nden ve internet üzerinden başvuru yapabiliyor.


    “Arıcılığa genel bir talep var, arıcılığın önemi gittikçe anlaşılıyor”

    Eskişehir İli Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Bünyamin Yiğit, arıcılığa çok yoğun bir talep olduğunu belirtti. Arıcılığın öneminin gittikçe anlaşılmaya başladığını ifade eden Yiğit, “Bu sene arıcılık kursumuz 3’üncü defa açılıyor, arıcılığa çok yoğun bir talep var. İlk kursumuzu 50 kişilik bir gruba vermiştik, 2’incisine ise 60 kişi katılmıştı ve bu grubumuz ise yine 50 kişilik. Ancak şu anda bu kursumuza 43 vatandaşımız katılım sağladı.

    Kursumuzda arıcılıkla ilgili bilgilendirmeler yapıyoruz. Hobi olarak arıcılık yapmak isteyen kişileri kendi arılarını yönetebilecek kadar bilgiyle donatıp, onları kurstan mezun etmeye çalışıyoruz. Arıcılığa genel bir talep var, arıcılığın önemi gittikçe anlaşılıyor. Pandemiden sonra çoğu kişi şehir merkezinden çıkarak biraz daha uzak yerlerden bahçeler ve evler satın aldı. Buralarda ikamet eden vatandaşlar arıcılık yapabileceklerinin farkına vardılar ve kurslarımıza yöneldiler. Çoğu vatandaş 2-3 kovanla hobi şeklinde arıcılık yapmak istediğini söyledi. Biz de vatandaşlarımızı kendi kovanlarını yönetebilecek duruma getirmek için bilgilerimizi aktarmaya çalışıyoruz” dedi.

  • Yabancı öğrenciler Türk kültürünü öğrendiler

    Yabancı öğrenciler Türk kültürünü öğrendiler

    Rize’de bir okul tarafından düzenlenen “CLICK” adlı ERASMUS projesinde, Yunanistan, İspanya, Romanya ve Litvanya’dan gelen öğrenci ve öğretmenlerle bir araya geldi. Kültürel entegrasyonu sağlamak amacı ile İngilizce öğretmenlerinin koordinesinde öğrenciler arası tanışma etkinlikleri düzenlendi. Yurt dışından gelen öğrenciler Rize’nin kültürel yerlerini gezdikten sonra okulda yapılan programlarla Türk Kültürü tanıtıldı. Öğrencilere Türk Kahvesi, kil tablet yapılıp ve oyunlar oynatıldı.


    Projeyle ilgili bilgi veren Okul Müdürü Ali Haşimoğlu, “Projemizin adı ‘CLICK’ kültürel entegrasyon anlamına gelmektedir. Projemizdeki hedefimiz kültürler arasındaki etkileşimi arttırmak. Biz pandemi sürecinden önce bir proje hazırlamıştık. Avrupa Birliği Bakanlığı tarafından desteklenen bir projemiz. Bizim burada ki amacımız, öğrencilerimiz arasında bir hareketlilik oluşsun. Şu an bizim okulumuzda 2 yıldır proje ortaklarımız, Yunanistan, İspanya, Litvanya ve Romanya ülkelerimizi ağırlamış bulunuyoruz.

    Öğrencilerimiz daha önceki aylarda saydığım ülkelere ziyaret ettiler. Şu an da biz okulda öğrencilerimizi ağırlamaktayız ve kültürlerimi tanıtmaktayız. Bütün kültürümüzün örf ve adetlerini, göreneklerimizi, yemek kültürümüzü, bütün Türk kültürünü anlatmış durumdayız. Bu süreçte misafirlerimizle çay bahçelerine girdik. Bizim için eğlenceli bir projeydi” ifadelerini kullandı.


    Türklerin misafirperverliğinin çok güzel olduğunu ifaden eden Yunanlı Magdalini Ziyongi, “5 tane ülkeden oluşan bir ERASMUS projesi. Burada çok mutluyuz. Eski zamanlardaki atalarım Trabzon’dan gelmiş. O yüzden bir tarafım Yunan bir tarafım Türk gibi. Proje çok güzel ve çok mutluyuz. Türk insanının misafirperverliği çok güzel. 5 ülkeden projeyi oluşturduk ve bir arkadaşlık kurduk. Yunanistan’da da şöyle söyleniyor ne kadar çok arkadaşın olursa dünya senin evin oluyor” diye konuştu.