Etiket: öğretmen

  • Öğretmene dokunan yandı

    Öğretmene dokunan yandı

    TBMM Genel Kurulu’nda Öğretmenlik Meslek Kanun teklifi görüşmeleri düzenlendi. Görüşmelerin ardından teklif kabul edilerek yasalaştı.

    Kabul edilen teklifle, öğretmenlere yönelik işlenen suçlarda cezaların yarı oranda arttırılması öngörülüyor. Öğretmen adaylarına 30 bin ek göstergenin memur aylık katsayısı ile çarpımı kadar maaş verilecek. Öğretmen adaylarının mesleğe hazırlanması, gelişimi ve kariyer basamaklarında ilerlemeleri için MEB bünyesine bağlı olarak “Milli Eğitim Akademisi” kurulacak. Öğretmenlik ihtisas mesleği olarak tanımlanıyor.

    Öğretmen olarak istihdam edilecekler, öğretmenlik mesleğine kaynak teşkil eden en az lisans düzeyinde yükseköğretim programlarından veya bunlara denkliği kabul edilen yurt dışı yükseköğretim programlarından mezun olan ve hazırlık eğitiminde başarılı olanlar arasından seçilecek. Öğretmenlik mesleği yeterlikleri çerçevesinde belirlenen teorik ve uygulamalı derslerden oluşan hazırlık eğitimi, Milli Eğitim Akademisi tarafından verilecek. Hazırlık eğitiminin süresi 4 dönem olacak. Bu süre, öğretmen adayının mezun olduğu yükseköğretim programına göre 3 dönem olarak uygulanabilecek.

    Teklife göre, hazırlık eğitimine alınacakların ‘Türk vatandaşı olmak, kamu haklarından mahrum bulunmamak, Türk Ceza Kanunu’nda belirtilen süreler geçmiş olsa bile, kasten işlenen bir suçtan dolayı 1 yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak, hayasızca hareketler, müstehcenlik ve fuhuş suçları ile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlardan mahkum olmamak, devlet memurluğundan çıkarılmamış veya düzenlemeye göre öğretmenliği sona ermemiş olmak, askerlikle ilgisi bulunmamak, muvazzaf askerlik hizmetini yapmış veya muvazzaf askerlik hizmeti ertelenmiş ya da yedek sınıfa geçirilmiş olmak, öğretmenliğe atanacağı alan için Bakanlıkça belirlenen yükseköğretim programlarından mezun olmak, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı tarafından yapılan sınavlardan alanlara göre Bakanlıkça belirlenecek sınav puanına sahip olmak, sağlık durumu yönünden öğretmenlik görevini yapmasına engel bir durumu olmamak’ şartları aranacak.

    Hazırlık sürecinden sonra yerleştirildikleri eğitim kurumlarında mazeretsiz olarak göreve başlamayanlar ile göreve başladığı halde mazeretsiz olarak görevlerinden ayrılanlar, hazırlık eğitimi sonunda aldıkları atamaya esas başarı puanıyla sözleşmeli öğretmenlik için yeniden başvuruda bulunamayacak ve yerleştirildikleri tarih itibarıyla 3 yıllık hazırlık eğitimine alınmamasına yönelik süre bir yıla indirildi.

    Sözleşmeli öğretmenler, can güvenliği ve sağlık mazeretleri hariç olmak üzere, 3 yıl süreyle başka bir yere atanamayacak. Aile birliği mazeretine bağlı yer değiştirmelerde sözleşmeli olarak istihdam edilen öğretmenin eşi bu öğretmene tabi olacak.

  • Gemlik’te okulda skandal iddia

    Gemlik’te okulda skandal iddia

    Alınan bilgiye göre ilçenin en eski okulları arasında yer alan Şehit Öğretmen Ethem Yaşar İlkokulunda özel eğitim sınıfında eğitim gören bazı çocukların gün içerisinde uyur halde görülmesi üzerine bazı veliler durumu okul yönetimine bildirirken, bir öğrencinin sınıfta görevli öğretmenlerden birisinin kendilerine içeriği bilinmeyen bir hap içirdiğini söylediği öne sürüldü.

    Yaşanan durum sonrası sınıfta eğitim gören 9 öğrenci velisinden 3’ü cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunurken iddiaların odağındaki öğretmenin ilçe emniyet müdürlüğünde ifade verdiği öğrenildi.

    Öte yandan şikayetlerin ardından adli makamlarca çocukların kan örneklerinin alındığı, Adli Tıp Kurumundan iddiaya konu ilaç etken maddesi alınan kan numunelerinde araştırılacağı bilgisine ulaşıldı.

    Öğrencilere verilen hapların içeriği araştırılırken, soruşturmanın adli ve idari olarak devam ettiği kaydedildi.

  • Veli, delgeç ile öğretmene saldırdı

    Veli, delgeç ile öğretmene saldırdı

    Olay, il merkezinde bulunan Hacıbey Ortaokulu’nda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, okulda eğitim gören bir öğrencinin velisi olan G.B., okula geldi. Müdür yardımcısı ile görüşen G.B., ardından Türkçe öğretmeni Selman Gökkaya ile de oğlunun sınıf içindeki disiplin durumunu görüşmek istedi. G.B., görüşme sırasında, Selman Gökkaya’ya delgeç ile saldırarak başından yaraladı. Başında 5 santimetre yarık oluşan Türkçe öğretmeni Selman Gökkaya, Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Başına 5 dikiş atılan öğretmene, 10 gün iş göremez raporu verildi. Olayın ardından Türkçe öğretmeni Selman Gökkaya, kendisine saldıran veli G.B.’den şikayetçi oldu. Polis ekiplerince G.B. gözaltına alındı.

    “İlk cümlesinden itibaren tehdit etmeye başladı”

    Yaşanan olayla ilgili konuşan Türkçe öğretmeni Selman Gökkaya, “Bir velimiz öğrencisinin durumunu ve çocuğuyla sınıf içerisinde yaşadığımız disiplin sorununu konuşmak istediğini belirterek, müdür yardımcısıyla görüşmek istemiş. Müdür yardımcısı da beni odasına çağırarak velinin görüşmek istediğini söyledi. Müdür yardımcısının odasına girdim ve kendimi tanıttım, veli ile tokalaştık. Gayet sakin ve medeni bir şekilde konuşmaya başlamıştım. Fakat velimiz kendisini nasıl ayarladıysa, kafasında neler kurduysa ilk cümlesinden itibaren bana, şahsıma tehditler savurarak mesleğime hakaretler ederek konuşmaya devam etti. Ardından müdür yardımcısı olaya müdahil olmak istedi. Konuşmayı bitirmek istedi, fakat velimiz dinlemedi. İlk cümlesinden itibaren tehdit etmeye başladı. Daha sonra tehditlerin boyutu arttı. Ailemle, çocuklarımla tehdit etmeye başladı. Bu arada müdür yardımcısı ile birlikte velinin dışarıya çıkmasını istedik. Fakat kendisi şahsıma, mesleğime, aileme küfürler ederek odada taşkınlık çıkardı. Sonra müdür yardımcısı araya girdi, benim hiçbir fiziki yönelimim, şiddetim, taşkınlığım olmamasına rağmen, müdür yardımcımızın masasının üzerinde duran delgeci alarak kafama vurdu. Başımda 5 santimetrelik bir yara açıldı. Ardından Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesinin acil servisine giderek muayene oldum. Başıma 5 tane dikiş atıldı. Velinin çözüm amaçlı değil, tamamen intikam almak niyetiyle okula geldiğini düşünüyorum. Hareketleriyle, tavırlarıyla, konuşmasıyla intikam alacağını zaten kendisi beyan etti. Bizim sakinliğimiz korumamız, profesyonelliğimizi ortaya koymamız, veliyi istediğimiz sakinliğe indirememiz sebebi neticesinde de böyle bir tatsızlık yaşadık” dedi.

    Eğitim Bir-Sen Kastamonu Şube Başkanı Orhan Sancaktaroğlu ise, yasal düzenlemenin önemine vurgu yaparak, “Öğretmene, şiddet meselesi toplumun geleceğini tehdit ediyor. Eğitim Bir-Sen olarak meslek kanunu hazırlanırken her dönemde yaşanan bu sıkıntının yer almasını istemiştik. Eğitimciye yönelik şiddete karşı özel bir düzenleme gerektiğini biliyor, söylüyor ve talep ediyoruz” diye konuştu.

  • Sevgilisi tarafından öldürülen Derya öğretmen Karaman’da toprağa verildi

    Sevgilisi tarafından öldürülen Derya öğretmen Karaman’da toprağa verildi

    Özel bir kurs merkezinde öğretmenlik yapan erkek arkadaşı M.O. tarafından Erdemli ilçesi Yemişkumu Mahallesi’ndeki yazlık dairede bıçaklanarak öldürülen Demir’in cenazesi Mersin Üniversitesi Adli Tıp Kurumundan alınarak toprağa verilmek üzere memleketi Karaman’ın Kazım Karabekir ilçesine getirildi.

    Demir, için Kazımkarabekir Büyük Camii’nde öğle namazının ardından cenaze namazı kılındı.
    Namaza Demir’in ailesi ve yakınları ile İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Çalışkan, Kazımkarabekir Belediye Başkanı Durmuş Demir, Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay ve vatandaşlar katıldı. Kılınan cenaze namazının ardından Demir’in cenazesi Kazımkarabekir ilçe mezarlığında dualarla defnedildi.

  • Öğretmenin katili, öğretmen sevgili çıktı

    Öğretmenin katili, öğretmen sevgili çıktı

    Olay, Ayaş Yemişkumu Mahallesi Sebaste Caddesi’ndeki bir yazlık sitede meydana geldi. Alınan bilgiye göre, 47 yaşındaki 2 çocuk annesi matematik öğretmeni Derya Demir’den 6 gündür ailesi haber alamadı. 6 gündür yapılan aramalara rağmen bulunamayan Demir’in cenazesi dün sitede babasının evinin karşısındaki yazlık dairede bulundu. Eşyalı yazlık daireden gelen kötü kokular üzerine kayıp kadının aile bireyleri tarafından çağrılan çilingirle kapı açıldı. Kapı açıldığında kayıp öğretmenin cansız bedenine ulaşıldı. Jandarma ve savcının yaptığı inceleme sonrasında kadının cansız bedeni otopsi için önce ilçe devlet hastanesine ardından da Mersin Adli Tıp Kurumu’na sevk edildi. Yapılan otopside kadının bıçaklanarak öldürüldüğü belirlendi.

    Öldürdükten sonra kredi kartından harcama yapmış

    İl Jandarma Komutanlığı Jandarma Suç Araştırma Timi ve Erdemli İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bıçaklanarak öldürülen öğretmenin katili ile ilgili çalışma yaptı. Ekiplerin yapığı çalışmada bekar olan Demir’in, özel bir kurs merkezinde öğretmen olan erkek arkadaşı M.O. belirlendi. Şüphelinin cesedin bulunduğu aynı semtteki bir pansiyonda 5 gün kaldığı, kaybolduğu gün ise bölgeden ayrıldığı ortaya çıktı. Öldürülen 2 çocuk annesi öğretmenin kredi kartından hem alışveriş yapan hem de iki defa para çektiği ortaya çıkan şüpheli M.O., jandarma tarafından düzenlenen operasyonla Konya’da yakalandı.
    Cinayeti itiraf eden şüpheli, Konya’dan Mersin’in Erdemli ilçesine getirilerek jandarmada ifadesi alındı. Şüpheli daha sonra sağlık kontrolünden geçirilip adliyeye sevk edildi.
    Öte yandan, Demir’in cenazesinin memleketi Karaman’da defnedileceği bildirildi.

  • “28 Şubat mağduru öğretmenlerimizin tamamı mesleğe başlatılmış durumda”

    “28 Şubat mağduru öğretmenlerimizin tamamı mesleğe başlatılmış durumda”

    Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, AK Parti İnsan Hakları Başkanlığı’nca düzenlenen İnsan Hakları Eğitim Programı’nda “Eğitimin Demokratikleşmesi ve Fırsat Eşitliği” konulu bir sunum yaptı. Bakan Tekin, 2002 yılından günümüze kadar eğitim ve öğretimde fırsat eşitliğinin mümkün olduğunca sağlandığını ifade etti.

    “1 milyon 200 bin öğretmenin 800 bini AK Parti döneminde atanmış”

    Bakan Tekin, 2002 yılından günümüze kadar öğretmen, okul ve sınıf sayısının arttığına dikkat çekerek, şunları kaydetti:
    “2002 yılında 540 bin öğretmenimiz var. 1 milyon 200 bin öğretmenimizin 800 bin tanesi Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde atanmış. Bu önemli bir gösterge. 2002 yılında 43 bin okulumuz var. Şu an 74 bin okulumuz var. Şu anda toplam 751 bin sınıfımız var. 2002 yılında ilköğretimde ortalama olarak sınıf başına 36 öğrenci düşüyordu. Bu yıl itibarıyla 23 öğrenci düşüyor. Öğretmen başına 28 öğrenci düşerken, şimdi 16 öğrenci düşüyor. Sınıf başına ortaöğretimde 2002 yılında 30 öğrenci vardı, şimdi 22 öğrenci var.”
    Söz konusu rakamlara göre eğitimde bir devrim yapıldığını söyleyen Bakan Tekin, bu durumun eğitim fakültelerinde ders kitaplarında okutulması gerektiğini ifade etti.

    “Parası verilen ders kitapları 1 ila 2 ay arasında teslim edilirdi”

    Bakan Tekin, “2003 yılından itibaren ücretsiz ders kitapları dağıtılmaya başlandı. Lise yıllarımı hatırlıyorum. Kırtasiye önlerinde uzun kuyruklar olurdu. Parasını öderdik, 1 ila 2 ay sonra ders kitapları elimizde olurdu. 2023 yılı itibarıyla 249 milyon adet ders kitabını öğrencilere ücretsiz masalarının üzerine bırakmış durumdayız” diye konuştu.

    “45 bin 580 okulda fibef erişimimiz var”

    Eğitimdeki teknolojik hamleleri de anlatan Bakan Tekin, “İnternet ve eğitim teknolojilerinin çok yaygınlaştığı dönemdeyiz. FATİH Projesi kapsamında 12 bin 500 tanesi fiber olmak üzere toplam 45 bin 580 okulda fiber erişimimiz var. 750 bin sınıfımızın yüzde 83’ünde akıllı tahtalarımız var. İstedikleri herhangi bir derse gerek video, gerek başka bir öğretmen anlatımıyla istediği her an ulaşabilecek durumda” diye konuştu.

    “28 Şubat’tan sonra FETÖ’nün dershane sayısında artış var”

    28 Şubat döneminde insanlara yapılan baskıları ve zorbalıkları hatırlatan Bakan Tekin, şöyle konuştu:
    “2002 yılı öncesinde eğitim sistemimiz yasaklar ile dolu. Başörtüsü yasak, okulda namaz kılmak yasak, okulda mescit yasak. Ders kitaplarıyla ilgili yüzlerce yasak var. 28 Şubat’tan 2002’ye gelinceye kadar bu yasaklar güçlü bir şekilde uygulanmış. 28 Şubat’ı yapan kişiler, yaptıkları işin eğitimle ilgili ihalesini FETÖ’ye vermiş durumdaydılar. 28 Şubat’a kadar FETÖ’nün dershane sayısı ile 28 Şubat’tan sonra FETÖ’nün dershane sayısını kıyasladığınızda geometrik bir artış var. Yasaklar ile dolu bir eğitim-öğretim süreci var. Başörtüsü başta olmak üzere birçok sebepten dolayı eğitim-öğretim hayatından, öğretmenlik mesleğinden yoksun bırakılan arkadaşlarımız vardı.”

    “Öğrencileri sabah namazına kaldırdığı için ihraç edilen öğretmenlerimiz var”

    28 Şubat’ta ihraç edilen öğretmenlerin mağdur olduğunu dile getiren Bakan Tekin, “Pansiyonda erkek öğrencileri sabah namazına kaldırdığı için ihraç edilen öğretmenlerimiz var. Cumhurbaşkanımızın çok hassas olduğu konular. 28 Şubat mağduru öğretmenlerimizden ve soruşturma geçiren öğretmenlerimizden tamamı mesleğe başlatılmış durumda” şeklinde konuştu.

    “28 Şubat mağduru 4 bin 758 kişi mesleğine geri döndü”

    Bakan Tekin, konuşmasını şöyle sürdürdü:
    “Toplam 4 bin 758 kişi, bize ulaşan, başvuran 28 Şubat mağduru bütün öğretmenlerimizin mesleğe geri kabullerini sağlamış olduk. Bir başka yasak cuma namazı. Çocuklarımızın ibadet alanlarıyla ilgili sorunlarımız vardı. Önce yönetmelik değişikliği yaptık. 2014 yılında okullarda isteyen öğrencilerin namaz kılabilmesi için mescit açılma zorunluluğu getirdik. Bunu da merdiven altında boşluğa karton sererek bizi kandırmaları değil, doğal aydınlatmalı ibadet alanı zorunluluğu getirdik. Merdiven altında değil, güneş gören, kendiliğinden aydınlatması olan bir yerde mescit açılması zorunluluğu getirmiştik. Başörtüsünün serbest bırakılması kamu çalışanları için bildiğiniz bir şey. 2014 yılında yönetmelik değişikliği ile ortaöğretim kurumlarında öğrencilerin başörtüsü takmasının önünü açmış olduk. Cuma namazını kılmakta zorlanan öğretmen ve öğrencilerimiz vardı. Onu da mümkün hale getirdik. 2023 yılının başında da yatılı ortaöğretim kurumlarında aydınlatmalı uygun mekanda mescit açılması zorunluluğu getirdik.”

    Azınlık okullarındaki özgürlüğe de işaret eden Bakan Tekin, “Azınlık okullarıyla ilgili mevzu çok önemli. Yaşadığımız coğrafya bir imparatorluk bakiyesi. Amiyane tabirle 72 milletin yaşadığı bir alan. Şu an Türkiye’de bu ülkenin vatandaşı olan azınlık mensubu herhangi bir vatandaşımız istediği türden eğitimi almakta özgürdür. Ermeni, Musevi ve Rum okulları kendi müfredatlarını uygulamakta özgürlerdir. Birçok ülkede kendi okulumuzu açamazken biz, kendi ülkemizde azınlıklarla ilgili her türlü özgürlükleri tanıdık” ifadelerini kullandı.
    Öğretmen atamalarıyla ilgili de konuşan Bakan Tekin, “Biz Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda bugüne kadar kimseyi dışarıda bırakmadık. Yine elimizden geleni yapacağız. Bu tek başımıza vereceğimiz bir karar değil. Bu konuyu zaten ilgili arkadaşlar tartıyor” ifadelerini kullandı.

  • FETÖ’den aranan öğretmen yakalandı

    FETÖ’den aranan öğretmen yakalandı

    Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında yargılandığı ağır ceza mahkemelerince “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan öğretmen Y.K.’nın hakkında cezası kesinleşince yakalama kararı çıkartıldı. Y.K., Samsun Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekiplerinin takibi sonucu saklandığı adreste yakalanarak gözaltına alındı. Y.K.’nın daha önce örgütün iltisaklı eğitim kurumlarında öğretmen olarak görev yaptığı öğrenildi.

    TEM Şube Müdürlüğündeki işlemleri tamamlanan Y.K. bugün Samsun Adliyesine sevk edildi. Şahıs tutuklanarak Samsun T Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi.

  • “Öğretmenler asgari ücretle çalışmak zorunda kalıyorlar”

    “Öğretmenler asgari ücretle çalışmak zorunda kalıyorlar”

    Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara Anıtpark’ta düzenlenen Eğitim Maratonu’nun açılışında konuştu. 24 saat sürecek olan Eğitim Maratonu’nun açılış konuşmasında mevcut eğitim sistemini eleştiren Özel, Milli Eğitim Bakanlarının bir önceki bakandan nefret ettiğini ve her gelen bakanın kendi düşüncesine göre sistem kurmaya çalıştığını söyledi.

    “Birbiriyle en kavgalı bakanları mevcut, önceki ve sonraki Milli Eğitim Bakanları”
    Milli eğitim Bakanlarının başarılı olmadığını ve her gelen bakanın bir öncekine ateş püskürdüğünü söyleyen Özel, “Her şey denendi bugüne kadar. Komisyonda söylenmedik söz kalmadı. Genel kurulda söylenmedik söz, yapılmadık mücadele kalmadı. Sendikaların doldurmadığı meydan, yapmadığı eylem kalmadı. Dillerde tüy bitti, birileri anlamadı. Hala dönüyorlar diyorlar ki ‘Efendim 22 yıldır iktidarız. Kültür sanatta ve milli eğitimde amaçladığımız noktaya ulaşamadık. En çok bakan değiştirilen bakanlık kültür sanatla birlikte burası. Burası Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yazboz tahtası. Yapıyorlar, bozuyorlar. Burası Adalet ve Kalkınma Partisi’nin en çok kendi kendine devri sabık oluşturduğu alan. Birbiriyle en kavgalı bakanları mevcut, önceki ve sonraki Milli Eğitim Bakanları. Her gelen milli eğitim konusundaki muhabirlerini, eğitim muhabirlerini topluyor bir kahvaltı yapıyor ve yapacağı reformu anlatıyor. Öncesinde nasıl bir enkaz azaldığını, Türkiye’nin hangi sorunları yaşadığını, eğitimi çözmeden öbür sorunların çözülemeyeceğini, bu işi de kendisinin yapacağını söylüyor. Bir sonraki bakanın basın toplantısına kadar bu hikayeye bütün Türkiye’nin inanmasını bekliyorlar. Sonra o Bakanı yollayıp yenisini getiriyorlar. Eskisini Milli Eğitim Komisyonu başkanı yapıyorlar. Eskisi mevcuda ateş püskürüyor, mevcut eskisinden nefret ediyor. Türkiye bu tuhaf insani, insanide de dememek lazım. Yani olmaması gereken çekişmelerle yıllarını, on yıllarını heba etti gitti. Bir tek sebebi var, bir doğruda birleşmek için orada mutabakat lazım. Mutabakat işi çoğulcu bir iş, mutabakat işi bir fikrin egemen olma işi değil, mutabakat işi çok fikrin uzlaşması tartışılması ve bir doğru etrafında birleştirmesi meselesi” diye konuştu.
    “Öğretmenler asgari ücretle, sömürülerek pek çok özel kurumda çalışmak zorunda kalıyorlar”
    Özel sektörde çalışan öğretmen maaşlarının çok yetersiz olduğuna dikkati çeken Özel, “Özel sektördeki sorun şu; 2014 yılına kadar kanunda şu yazıyordu ‘özel sektörde çalışan öğretmen kamudaki denginden düşük maaş alamaz’. Oldukça akılcı doğru geçmişten kalan bir uygulamaydı. Bir gece yarısı Ak Parti bu uygulamayı değiştirdi. Ne yaptı? Bu maddeyi oradan çıkardı. Şu anda öğretmenler asgari ücretle, hatta çalıştıkları saate göre asgari ücretin altında maaş alarak emekleri sömürülerek pek çok özel kurumda çalışmak zorunda kalıyorlar” ifadelerini kullandı.

  • Şehit öğretmenlere vefa örneği

    Şehit öğretmenlere vefa örneği

    Erzurum’un Oltu ilçesi Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdür Yardımcısı Emre Öztaş, Öğretmen Serdar Aygün, Okul Görevlisi Güven Zengin, Oltulu Esnaf Ali Çakmak, Oltulu Salih Macit ve Mustafa Macit ile birlikte zorlu bir tırmanıştan sonra Sitare Dağı’na bayrak lamba taktılar.
    Daha önce Erzurum’un Oltu ilçesindeki Oltu Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde görev yapan öğretmenler, 24 Kasım’da şehit öğretmenlerin bayrak direğine isimleri yazdığı bayrağı Sitare Dağı’na dikmişlerdi. Teröristler tarafından şehit edilen 187 öğretmenin adının olduğu bayrak direğinin boyutunu büyülterek bin 600 rakımlı Sitare Dağı’na diktiler.

    Oltu Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdür Yardımcısı Emre Öztaş, “İki yıl önce şehit öğretmenlerimizin isimlerinin yazmış olduğu direğe bayrağımızı asmıştık. Öğretmenlerimiz karanlıkları aydınlığa çıkaran insanlardır. Bizlerde öğretmenlerimizin karanlıkta kalmalarına gönlümüz razı olmadı, bu seferde böyle bir proje planladık. İnşallah şehit öğretmenlerimizin ruhlarına bir katkıda bulunmuşuzdur” dedi.

  • Mahir öğretmenin cinayetine ilişkin 11 şüpheli adliyede

    Mahir öğretmenin cinayetine ilişkin 11 şüpheli adliyede

    Olay, 26 Haziran Çarşamba günü saat 09.00 sıralarında Çayırova Mahallesi Fatih Caddesi’nde meydana geldi. Evinden çıkan Fevzi Çakmak Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı Mahir Çoğaç, bindiği otomobilinde emniyet kemerini taktığı sırada silahlı saldırıya uğradı. Otomobilin yanına yaklaşan zanlı, tabanca ile Çoğaç’ı başından vurdu. Kanlar içinde kalan Çoğaç hayatını kaybetti, zanlı ise olay yerinden koşarak uzaklaştı.

    Katil yakalandı

    Olaya ilişkin başlatılan geniş çaplı soruşturma kapsamında Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro dedektifleri, katilin ve olaya karıştığı düşünülen şüphelilerin peşine düştü. Çoğaç’ı vuran şüphelinin 17 yaşındaki D.G. olduğu tespit edildi. Polis, D.G.’nin de aralarında bulunduğu 11 şüpheliyi gözaltına aldı. Şüphelilerin Kocaeli, İstanbul ve Adana’da düzenlenen operasyonlarla gözaltına alındığı öğrenildi.
    Şüpheliler D.G. (17), B.G. (20), O.D. (18), H.Z. (22), E.K. (32), M.Ç. (27), L.A. (44), M.Ö. (24), A.H. (53), E.B. (39) ve T.Ö. (33), emniyette tamamlanan işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

    Hain pusuda “Bayğaralar” izi

    Öte yandan, “Bayğaralar” isimli organize suç örgütünün 4 yıl önceki lideri Bedirhan Bayğara’nın (36) 2020’de Adana’da bir kafede kız arkadaşıyla oturduğu sırada silahlı saldırıya uğrayarak hayatını kaybettiği, Bayğara’yı vurduğu iddia edilen kişinin ise Mahir Çoğaç’ın kardeşi Y. Çoğaç olduğu bildirildi. Mahir Çoğaç cinayetinin, Bedirhan Bayğara’nın öldürülmesiyle bağlantılı olduğu, olayın kan davası uğruna gerçekleştirildiği ileri sürüldü. “Hayalet” lakaplı Y. Çoğaç’ın ise olayın ardından yakalanamadığı iddia edildi. İntikam almak isteyen Bayğaraların, Çoğaç ailesinden kimseye ulaşamadıkları için öğretmen Mahir Çoğaç’a pusu kurdukları iddia edildi.

    Çetelerden kaçıp, öğretmen oldu

    Mersin Üniversitesi’nde Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden 2000’de mezun olan, 2006’dan bu yana da Fevzi Çakmak Anadolu Lisesi’nde görev yapan Çoğaç’ın çevresi, meslektaşları ve öğrencileri tarafından sevilen ve saygı gören biri olduğu, hiçbir suça karışmayarak kendisine ve ailesine Kocaeli’de yaşam kurduğu öğrenildi. Suçsuz yere pusu kurularak öldürülen Mahir Çoğaç’tan geriye ise gözü yaşlı çocukları ve eşi kaldı.