Etiket: öğretmen

  • Feci kazada hayatını kaybeden öğretmen, toprağa verildi

    Feci kazada hayatını kaybeden öğretmen, toprağa verildi

    Kaza, dün Kastamonu’nun Azdavay ilçesi Cide-Ağlı karayolu Yeni Bakırlıca mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Mehmet Coşkun, idaresindeki motosiklet ile İ.N. yönetimindeki 37 ACN 441 plakalı tırı sollamak istedi. Bu sırada karşı istikametten gelen M.G. idaresindeki 37 FE 178 plakalı minibüs motosikletle çarpıştı. Kazada motosiklet sürücüsü Mehmet Coşkun olay yerinde hayatını kaybetti.

    Cide’de Bayram Yusuf Aslan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde öğretmenlik yapan Mehmet Coşkun’un cenazesi, Kastamonu’da merkez Ahmetbey köyüne getirildi. Burada öğle namazını müteakiben kılınan cenaze namazının ardından Coşkun’un cenazesi, toprağa verildi.

    Cenaze namazına Kastamonu İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş, Coşkun’un ailesi, öğretmen arkadaşları ve vatandaşlar katıldı.

  • Öğretmenlere sosyal medya ayarı

    Öğretmenlere sosyal medya ayarı

    Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğretmenlere karşı uygulanan şiddetin cezasını artırmaya yönelik maddelerin de yer aldığı öğretmenlik meslek kanununun haftaya TBMM’ye geleceğini açıkladı.

    Öğretmenlere şiddete karşı yaptırım ve cezaların ağırlaştırıldığı Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) taslağında öğretmenlere yönelik disiplin hükümleri de yer alıyor.

    FENOMEN ÖĞRETMENLERE KINAMA CEZASI GELİYOR

    Öğrencilerle birlikte video çekip paylaşan fenomen öğretmenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Türkiye genelindeki birçok okulda görev yapan bazı öğretmenler, sosyal medyada takipçi sayısını artırmak için öğrencilerinin ders sırasındaki görüntülerini çekip yayınlıyor. Ancak çoğu öğretmen, bu görüntüleri yayınlamadan önce öğrencinin ailesinden izin almıyor.

    Taslakta yüz binlerce takipçiye ulaşan bu öğretmenlere yönelik hükümler de var. Sosyal medyada fenomen olmak için öğrencilerin görüntülerini çeken öğretmenlere ceza verilecek.

    Sabah gazetesinin haberine göre ÖMK’daki ilgili madde şöyle:

    “Öğrencilerin kişisel ve özel hayatına ilişkin bilgileri, öğrencilere ve eğitim süreçlerine ilişkin ses veya görüntüleri ilgili mevzuatta belirlenmiş usuller dışında paylaşma fiilinde kınama cezası uygulanacaktır.”

    Kınama cezaları öğretmenlerin sicil dosyasında 5 yıl boyunca kalacak.

    İSTİSMARA GİRİYOR

    Çoğu uzman, öğretmenlerin, velinin izni olmadan öğrencilerine ait görselleri kişisel hesaplarından paylaşmasının aslında bir istismar olduğu görüşünde.

    ARGO KONUŞANA DA CEZA

    Taslakta öğrencisine kötü örnek olabilecek davranışlarda bulunan öğretmenlere yönelik de disiplin hükümleri yer alıyor. Örneğin, öğrencisinin yanında argo konuşan öğretmenlere aylıktan kesme cezası uygulanabilecek.

    Kanun taslağına göre aylıktan kesme cezası şu hâllerde verilebilecek:

    Öğretmenlik mesleğiyle bağdaşmayacak şekilde öğrencilere olumsuz örnek teşkil edecek söz, davranış, hâl ve hareketlerde bulunmak.

    Öğrencilerin başarılarının değerlendirilmesinde taraflı davranmak.

    Eğitim-öğretim sürecinde bakanlıkça onaylanan öğretim programının belirlediği amaç ve hedeflere aykırı faaliyet ve uygulamalar yapmak.

     

    NTV

  • Kopya çekerken yakalanan öğrenci öğretmenini bıçakladı

    Kopya çekerken yakalanan öğrenci öğretmenini bıçakladı

    Olay merkezde bulunan Limak Ortaokulunda meydana geldi. Limak Ortaokulunda sınavda olan 8’inci sınıf öğrencisi A.B., kopya çekmeye yeltendi. Sınıfta bulunan sosyal bilgiler öğretmeni A.K., kopya çektiğini fark ettiği öğrenci A.B.’nin sınav kağıdını aldı. Bir süre kağıdını almak için ısrarcı olan ortaokul öğrencisi A.B., kağıdını alamayınca yanında bulunan bıçağı çıkardı. Öğrenci, yanına koştuğu öğretmen A.K.’yi bacağından yaraladı. Haber verilmesi üzerine olay yerine 112 acil sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yaralı, olay yerinde yapılan ilk müdahalesinin ardından ambulansla Fethi Sekin Şehir Hastanesine kaldırıldı. Öğretmenin durumunun iyi olduğu öğrenildi.
    Olayın ardından öğrenci gözaltına alındı.

  • Öğretmenler kınama değil, yasa bekliyor

    Öğretmenler kınama değil, yasa bekliyor

    Manisa’nın Şehzadeler ilçesinde 15 Temmuz Demokrasi Meydanında bir araya gelen Eğitim-Bir-Sen Manisa Şubesi geniş katılımlı bir basın açıklaması düzenledi. “Eğitim çalışanlarına yönelik giderek artan şiddet olaylarını protesto etmek amacı ve şiddeti önleyecek, failleri cezalandıracak, mağdurlara hukuki koruma sağlayacak bir yasal düzenlemenin yapılması talebiyle bir araya gelmiş bulunmaktayız.” diyerek açıklamasına başlayan Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı Halil Kallat, “Son olarak İstanbul/Eyüpsultan’da eski bir öğrenci okul müdürü İbrahim Oktugan’a silahla saldırıda bulunmuş, ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan okul müdürümüz maalesef kurtarılamayarak vefat etmiştir. Meslektaşımıza Allah’tan rahmet, ailesine ve bütün eğitim camiasına başsağlığı diliyoruz. Kanayan bir yara hâline gelen şiddet olaylarına dikkat çekiyor, tedbir alınması için yetkililere çağrıda bulunuyoruz. Bu çağrımızı yıllardır yapıyoruz. Sesimize kulak verilseydi, gereken önlemler zamanında alınmış olsaydı belki de bugün başka şeyler konuşurduk. Ancak ne yazık ki birçok konuda olduğu gibi bu konuda da geç kalınmıştır. Dün Ankara’da TBMM önünde yaptığımız çağrıyı bugün burada bizler de yapıyoruz: Ölümle sonuçlanmaya başlayan saldırıların son bulması için gereken adımlar ivedilikle atılmalı; eğitimcilere yönelik şiddeti önleme yasası artık çıkarılmalıdır. Öğretmen, memur, hizmetli, şef, şube müdürü demeden tüm eğitim çalışanlarına, kamu görevlilerine yönelen şiddeti bir defa daha lanetliyoruz.” dedi.

    Dilekçe kampanyası başlatıldı
    Bugüne kadar kamu görevlilerine yönelik gerçekleştirilen tüm şiddet olaylarında tepkilerini en sert şekilde ortaya koyduklarını kaydeden Kallat açıklamasında şunları söyledi: “Sendika olarak, geçen yıl hayata geçirilen Öğretmenlik Meslek Kanunu tartışmalarında şiddete yönelik düzenlemeyi talep edip son ana kadar sergilediğimiz ısrarın gereği yapılmadı. O gün gereği yapılsaydı belki bugün daha farklı konuşmak mümkün olacaktı. Genel Başkanımız Ali Yalçın ile görüşmesinde Sayın Bakanın meslek kanununa ilişkin yeni düzenleme konusunda kullandığı ‘şiddete karşı yasal düzenleme’ ifadelerini son derece kıymetli buluyoruz. Bunun bir an evvel hayata geçmesinin takipçisi olacağız. Eğitim çalışanlarına yönelik artan şiddet olaylarını önleyecek, caydırıcı olacak, failleri cezalandıracak ve mağdur eğitim çalışanlarına hukuki koruma sağlayacak bir yasal düzenlemenin yapılmasının sağlanması için bugün iş bırakma eylemi gerçekleştiriyor, ülke genelinde basın açıklamaları yapıyoruz. İş bırakma eylemiyle eş zamanlı olarak, 1 hafta sürecek (10-17 Mayıs tarihleri arasında) dilekçe kampanyamızı da başlatmış bulunuyoruz. Son birkaç yılda yaşanan hadiselere bakıldığında görülecektir ki, şiddet olayları münferit eylemler olmaktan çıkmış, ne yazık ki yaygın bir toplumsal sorun hâline gelmiş; eğitim ve öğretim hizmetlerinin yürütülmesini sekteye uğratacak boyuta ulaşmıştır. Bugün yaşadığımız acılar, dünün ihmal ve umursamazlığının neticesidir. Yarın yaşanmasını istemediğimiz acılar da bugünkü ilgisizliğin sonucu olmamalıdır. Şiddetin, eğitimi tehdit eder boyuta ulaşması, geleceğimizi tehlikeye sokacak boyuta varması, acil ve köklü çözüm bulmayı zaruri hâle getirmektedir. Devlet, kasıtlı şekilde ölüme, yaralanmaya ve zarara sebebiyet verilmesini önlemekle mükelleftir. Devletin bu yükümlülük çerçevesinde, suç işlemekten caydırıcı yasal zemini ve idari şartları tesis ederek yaşam hakkını koruma ve ayrıca buna ilişkin ihlalleri önleyici, bastırıcı ve cezalandırıcı bir infaz mekanizması geliştirme ödevinin hukuk devleti olmanın gereği olduğunu bugün burada bir kere daha hatırlatmak istiyoruz. Bu doğrultuda, eğitim çalışanlarına karşı eğitim ve öğretim hizmetinin sunumundan kaynaklı şiddet eylemlerine yönelik cezai ve hukuki tedbirlerin alınması elzemdir. Eğitim çalışanları olarak, şiddete karşı caydırıcı nitelikte münhasıran bir cezai müeyyide getirilmesini, şiddete uğrayana, çalışana da hukuki koruma sağlayacak türden yasal düzenlemelerin acilen yapılmasını istiyor ve bekliyoruz.”

    Açıklama boyunca öğretmenler, ‘Canımız yanıyor, kanımız akıyor’, ‘Susma, haykır şiddete hayır’, ‘Kınamayı bırakın yasamızı çıkarın’, ‘Öğretmen ölüyor meclis uyuma’ sloganları attı. Yasanın çıkması için açılan imza kampanyası için ilk imza Başkan Halil Kallat tarafından atılırken, kampanyanın bir hafta süreceği bildirildi.

  • Saadet öğretmenin öldürülmesine tepki

    Saadet öğretmenin öldürülmesine tepki

    CHP Samsun İl Örgütü ve Kadın Kolları, İngilizce Öğretmeni Saadet Çay’ın, boşanma aşamasındaki eşi tarafından öldürülmesi ve artan kadın cinayetleri nedeniyle basın açıklaması yaptı. Açıklamada kadına yönelik her türlü şiddet kınanarak, cinayetlerin önlenmesi için acil yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğu belirtildi.

    “Sürecin takipçisi olacağız”

    Samsun Kadın Kolları Başkanı Naciye Arapoğlu, basın açıklamasında kadına yönelik şiddetin insanlık onuruna aykırı bir suç olduğunu belirterek, “Kadınların yaşam haklarının korunması ve şiddete maruz kalmaması için gerekli önlemlerin alınması ve farkındalığın artırılmasını talep ediyoruz. Toplum olarak kadınların güvenliğinin ve haklarının korunması için birlikte çalışmalıyız. Kadına yönelik şiddetin her türlüsü ile mücadele etmek hepimizin sorumluluğudur. Bu zor zamanlarda Saadet Çay’a rahmet, ailesine başsağlığı ve sabır dileklerimizi iletiyoruz. Adaletin sağlanması için bizler, CHP Samsun İl Kadın Kolları olarak, sürecin takipçisi olacağız. Kadın cinayetleri toplumsal bir sorundur” dedi.
    CHP Samsun İl Başkanı Mehmet Özdağ da kadın cinayetlerinin her geçen gün arttığına dikkat çekerek, “Kadın cinayetleri ilk defa olmuyor ve bu son olmayacak. Her gün işlenen kadın cinayetlerinin arka planında bir öznel hikaye ve dram var. Ama sonuç değişmiyor” diye konuştu.

  • “Cezaların artırımlı verilmesini teklif ettik”

    “Cezaların artırımlı verilmesini teklif ettik”

    Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Eğitim İş Sendikası, Eğitim-Sen, Türk Eğitim-Sen ve Eğitim Bir-Sen genel başkanları ile Bakanlıkta istişare toplantısı gerçekleştirdi. Toplantının ardından açıklamalarda bulunan Bakan Tekin, öğretmenlere ve eğitimcilere yönelik her türlü şiddeti Türkiye’nin geleceğine ve varlığına yapılan bir saldırı olarak nitelendirdiklerini ifade ederek, “Şiddetle kınıyoruz. Meslektaşlarımıza yapılan bu tür çirkin saldırıların son bulması için tüm gücümüzle
    mücadele etmeye kararlıyız. Bu konuda bizzat Cumhurbaşkanımız sürecin sonuna kadar takipçisi olmamız konusunda bizleri talimatlandırdı. Bakanlık olarak bizler de bu tür olaylarla ilgili yargı süreçlerine bizzat müdahil olup, takip etmek üzere alabileceğimiz bütün tedbirleri alıp, her türlü adım atmaya kararlıyız. Bu süreçte bize destek olan emniyet mensuplarımıza ve yargı mensuplarımıza huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum. Bir eğitimci, bir baba ve bir vatandaş olarak öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin güven içinde eğitim görebilmeleri, öğretebilmeleri için gereken her şeyi yapma konusunda kararlıyız. Öğretmenlerimize yönelecek hiçbir baskı ve şiddeti asla kabul etmeyeceğimizi, öğretmenlerimizi asla kimseye ezdirmeyeceğimizi buradan bir kez daha tüm Türkiye ile paylaşmak istiyoruz” diye konuştu.

    “Meslektaşlarımızın hukukuna bir aile havasında hep beraber sahip çıkalım”

    “Bu acı olay, eğitim camiası olarak üzerinde sürekli düşündüğümüz ve derinlemesine mücadele ettiğimiz bir konu olan eğitimde şiddetin kökünü kazıma çabamızın ne kadar hayati olduğunu bir kez daha gösterdi” ifadesini kullanan Bakan Tekin, şunları aktardı:
    “Bu sorun ve bu soruna çözüm üretmek topyekûn ve kararlı bir mücadele ile mümkündür. Öncelikle şunun altını çizmek istiyorum. Bizler bu konuda alınması gereken bütün tedbirleri bugüne kadar almaya çalıştık, bugün alıyoruz, bugünden sonra da almaya devam edeceğiz. Ancak bu konuda velilerimizden, sivil toplum örgütlerinden, kamu kurumlarından ve kısacası tüm paydaşlarımızdan bize destek olmalarını, kendi sorumluluklarını daha özenli bir biçimde yerine getirmelerini özellikle istirham ediyoruz. Bu kapsamda bize öğretmen başta olmak üzere ailesine, topluma ve milletine saygıyı emreden geleneğimizi ve değerlerimizi eğitim öğretim süreçlerinin içinde daha belirgin bir biçimde yer vermeyi önemsiyoruz. Öğretmen arkadaşlarımızdan da bir beklentim var. Aramızdaki her türlü fikir ayrılıklarını, düşünce ayrılıklarını, yaşam tarzı farklılıklarını bir tarafa bırakarak mesleğimizin onuruna ve meslektaşlarımızın hukukuna 1 milyondan fazla mensubu bulunan bir aile havasında hep beraber sahip çıkalım.”

    Bakan Tekin, Öğretmenlik Meslek Kanunu’na ilişkin de, “Hepinizin bildiği gibi Öğretmenlik Meslek Kanunu Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildikten sonra Bakanlığımız kanun süreciyle ilgili yeni bir hazırlık aşaması başlattı. Bu süreç devam ediyor. Hazırladığımız Öğretmenlik Meslek Kanunu içerisinde öğretmenlere ve eğitim çalışanlarına yönelik şiddet içeren fiillerle ilgili olarak şu hükümlere de taslakta yer verdik. Bu türden fiillere karşılık ceza kanunlarında öngörülen cezaların yüzde 50 oranında artırımlı olarak verilmesini teklif ettik. Bu fiilleri işleyenlerin hapis cezalarının ertelenmesinin engellenmesini talep ettik. Bu fiillerin doğrudan tutuklanma sebebi sayılarak, bu fiilleri işleyenlerin tutuksuz yargılanmasının yolunun kapatılmasını talep ettik. Bir de kanun metninde özel öğretim kurumlarında görev yapan öğretmen ve diğer eğitim çalışanlarının da görevleri sebebiyle kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayılmalarını teklif ettik. Hazırladığımız taslak metin önümüzdeki günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin onayına gelecek. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde milletvekillerimizin de siyasi parti ayırt etmeksizin hepsinin bu sürece sahip çıkacağından eminim” dedi.
    Bu süreçte öğretmenlerin yanlarında olacaklarını vurgulayan Tekin, “Onların sorunlarına kulak vermek, onların sesi olmak bizim en önemli görevimiz olacak. Onlara yönelik şiddeti asla ve asla kabul etmediğimizi, etmeyeceğimizi her ortamda dile getireceğiz. Bu minvalde çalışmalarımızı devam ettireceğiz” dedi.

    “Başka tür şiddet olayları açısından hedef gösterilme riski bulunduğundan hassasiyetle yaklaşılmalı”

    Basın mensuplarına bu konuda duyarlılığı arttırma çabalarından dolayı teşekkür eden Bakan Tekin, “Şiddete uğrayan arkadaşlarımızla ilgili olarak bu konuda farkındalığı arttırmak, duyarlılığı arttırmak yönündeki çabalarınızdan dolayı sizlere teşekkür ediyorum. Ancak bu süreçte bazı öğretmen arkadaşlarımızın yayınlanan görüntülerden kişisel hak ve hukuklarının ihlal edildiğinden veyahut başka tür şiddet olayları açısından hedef gösterilme riski bulunduğundan dolayı bu konudaki görüntülerde ve haberlerde biraz daha bu konuya hassasiyetle yaklaşılmasını özellikle istirham ediyorum. Bu konuda sizin yapacağınız yayınların, oluşturacağınız medya havasının bizim açımızdan çok önemli olduğunu ve bu anlamdaki desteklerinizi her daim beklediğimizi bir kez daha ifade ediyorum. Destekleriniz için teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
    Bakan Tekin’e basın açıklaması sırasında Türk Eğitim-Sen ve Eğitim Bir-Sen genel başkanları da eşlik ederken, Eğitim İş Sendikası ve Eğitim-Sen genel başkanları ise basın açıklamasına katılmadı.

    “Ayrım yapmaksızın meseleyi ortak meselemiz olarak görürüz”

    Bakan Tekin’in açıklamalarının ardından konuşan Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, yapılan daveti önemli ve kıymetli bulduklarını belirterek, “Söz konusu eğitimcinin, eğitim çalışanlarının canı, kamu görevlilerinin canı burada hiçbir ayrılık konusu gözetmez ve bu konuda ortak hareketi son derece önemli buluruz. Meslek kanunu tartışması geçen dönem yapıldığında biz meslek kanununda şiddete ilişkin düzenlemeyi ısrarla istemiş, bunun da fikri takibini yapmış, Genel Kurul aşamasında da elimizden gelen tüm gayreti göstermiştik ama bunda muvaffak olamadık. O günden bugüne cereyan eden hadiselerin de hepsinde tepkimizi, tavrımızı ortaya koyduğumuz gibi bu anlamda acıda ailelerin, yaralı arkadaşlarımızın yanında olmayı bir görev addettik. Biz eğitim çalışanlarının örgütlendiği bir yapıyız. Bu konuda hiçbir eğitim çalışanı ayrım yapmaksızın meseleyi ortak meselemiz olarak görürüz” dedi.

    “Bir daha böyle elim hadiselerin yaşanmasına engel olacak tedbirler hayata geçirilir diye düşünüyorum”

    Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan ise, eğitimcilere yönelik şiddetin son olmasını arzu ettiklerini söyleyerek, “Öğretmenlik Meslek Kanunu içerisinde eğitim çalışanlarına yönelik şiddeti önleyici tedbirlerin bir an önce yapılacağı haberini memnuniyetle karşıladık. Meclis aşamasında süreç inşallah inkıtaaya uğramaz. Bir daha böyle elim hadiselerin yaşanmasına engel olacak tedbirler hayata geçirilir diye düşüyorum” ifadesini kullandı.

  • Öldürülen okul müdürünün öğrencisi konuştu

    Öldürülen okul müdürünün öğrencisi konuştu

    Eyüpsultan’da dün sabah saatlerinde Alibeyköy Mahallesi Beste Sokak’taki özel bir lisede meydana gelen olayda yabancı uyruklu bir öğrenci okuldan atılmasından sorumlu tuttuğu okul müdürü İbrahim Oktugan’a (74) silahla ateş edip kaçmış, şüpheli çocuk bir süre sonra yakalanmıştı. Okul müdürü İbrahim Oktugan ise kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti. Olayın ardından İbrahim Oktugan’ın öğrencileri bugün okula geldi.
    Okulda oldukları olayın yaşandığını ifade eden okul öğrencisi, “Y.K.’nın 5 aydır okula gelip gelmediği sorusu üzerine, “Daha önce hiç gelmemişti, dün ilk kez geldi. Benim o çocukla herhangi bir samimiyetim yoktu. Çok iyi bir hocaydı, yazık oldu hocaya o da gitti. Artık diyecek bir şey yok. Güvenlik vardı ama o esnada da içeri gitti. İçeriye niye ve ne zaman gittiğini bilmiyorum. Normalde burada güvenlik burada bayadır çalışıyordu. Uzun zamandır çalışıyordu” dedi.

  • Saadet öğretmene gözyaşlı veda

    Saadet öğretmene gözyaşlı veda

    Olay, İlkadım ilçesi 19 Mayıs Mahallesi’nde önceki gece meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, İlkadım ilçesinde bulunan Belediye Ortaokulu’nda İngilizce öğretmeni olarak görev yapan Saadet Çay (43) ile büfeci eşi Adem Çay (48) boşanma aşamasında oldukları için ayrı yaşamaya başladı. 2 çocuk annesi eşi Saadet Çay’ı kendi kafasına silah dayamış halde görüntülü arayarak ‘intihar edip kendini öldüreceği’ şeklinde mesaj atan Adem Çay, son kez görmek istediğini söyledi. Saadet Çay, yardım etmek için yanına erkek arkadaşı ve 2 çocuğunu da alarak konuşmak için Adem Çay’ın depo olarak kullandığı eve gitti. Saadet Çay ile Adem Çay arasında Atakum ilçesinde bulunan yazlık evin kime kalacağı konusunda tartışma çıktı. Yan odada bulunan Saadet Çay’ın erkek arkadaşı silahın doldur boşalt sesini duyunca kendini evden dışarı atıp bekçilerden yardım istedi. Polis ve bekçiler evin kapısını kırıp içeri girdiklerinde İngilizce Öğretmeni Saadet Çay’ı silahla öldürülmüş halde buldu. Evde bulunan Adem Çay, Samsun Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından gözaltına alındı. Kasten yaralama, tehdit, yağma, görevli memura mukavemet gibi suçlardan 19 suç kaydı bulunan Adem Çay, polisteki sorgusunun ardından çelik yelek giydirilerek geniş güvenlik önlemi altında dün Samsun Adliyesine sevk edildi. Nöbetçi mahkemeye ifade veren Adem Çay, tutuklanarak Samsun T Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi.
    Hayatını kaybeden öğretmen Saadet Çay’ın görevinde çok başarılı olduğu ve Türkiye’yi ve okulunu Erasmus projesi kapsamında Avrupa’da temsil ettiği öğrenildi.

    Saadet öğretmen toprağa verildi

    Saadet öğretmenin cenazesi, Samsun’un Atakum ilçesi Özören Mahallesi’nde bugün öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından aynı mahalledeki aile kabristanlığında gözyaşları içinde toprağa verildi.
    Cenaze törenine katılan Saadet öğretmenin öğrencileri, “Çok iyi bir öğretmendi. Onun üzüntüsünü yaşıyoruz. Derslerimize yardımcı olurdu. Merhametliydi. Bütün öğrencilerini ayrı ayrı sever, ayrımcılık yapmazdı. Çok güler yüzlüydü. Yüzünde hiç gülücük eksik olmuyordu” diye gözyaşı döktüler.

  • Erzincan’da görev yapan öğretmen kazada hayatını kaybetti

    Erzincan’da görev yapan öğretmen kazada hayatını kaybetti

    Alınan bilgiye göre, kaza dün Elazığ- Diyarbakır karayolunun 23’üncü kilometresinde meydana geldi. Diyarbakır’dan Elazığ’a psikolojik rahatsızlığı bulunan hastayı getiren C.D. idaresindeki 21 ABT 378 plakalı ambulans ile Dücane Muhammed Sadık idaresindeki 24 EC 290 plakalı hafif ticari araç çarpıştı.

    Kazada 1’i ağır 2’si polis, 2’si sağlık personeli olmak üzere toplamda 6 kişi yaralandı. Hastaneye kaldırılan yaralılardan Erzincan TOBB Binali Yıldırım Kız İmam Hatip Lisesi öğretmenlerinden Dücane Muhammed Sadık, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Arapça dersi öğretmeni Dücane Muhammed Sadık’ın ölüm haberi Erzincan TOBB Binali Yıldırım Kız İmam Hatip Lisesini yasa boğdu.

    Okulun sosyal medya hesaplarından paylaşımda bulunularak, “Okulumuz bugün çok eksik, çok sessiz, çok üzgün. Değerli Arapça öğretmenimiz Dücane Muhammed Sadık kardeşimiz, elim bir trafik kazası sonucu Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur. Hocamıza Allah’tan rahmet diliyoruz, mekanı cennet olsun. Biz hocamızdan razıydık, Allah da ondan razı olsun. Dualarınızı hocamızdan eksik etmeyin.” ifadelerine yer verildi.

    Öte yandan, Dücane Muhammed Sadık bugün öğlen namazına müteakip Elazığ Merkez Camisinde kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi.

  • Öğretmen olmak için şartlar değişiyor

    Öğretmen olmak için şartlar değişiyor

    Milli Eğitim Akademisi kuruluyor.

    Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğretmenlik yapmak isteyenlerin üniversiteden sonra buradan da mezun olmaları gerekeceğini dile getirdi.

    Dünyadaki örnekleri incelediklerini ve şu anda lisanstan sonra direkt öğretmenliğe atayan ülke kalmadığını ifade eden Bakan Tekin, “Öğretmenlerin hem istihdam süreci hem de istihdamdan sonra hizmet içi eğitimde mesleki yeterliliklerinin güncel gelişmelere göre revize edilmesi konusunda ciddi bir eksikliğimiz var. Akademi bu eksikliği giderecek.” dedi.

    Bakan Tekin, lisans mezunu bir öğretmenin 96 saat uygulama dersi aldığını bunun Fransa’da 216, Belçika’da 160 İtalya’da 550 saat olduğunu söyledi.

    Kurulması planlanan akademide öğretmen adayları branş fark etmeksizin çeşitli alanlarda 550 saat eğitim alacak.

    KPSS PUANI İLE ALINACAK

    Bu eğitim esnasında adayların devlet memuru olarak kabul edilemeyeceğini de sözlerine ekleyen Tekin, “Adaylar akademiye KPSS puanı ile alınacak. Akademide başarılı olursa sözleşmeli olarak atanacak. 3 yıl çalıştıktan sonra kadroya geçecek. Eğitimleri tecrübeli öğretmenler, üniversitelerde alanda uzmanlaşmış hocalar verecek.” diye konuştu.

    PEDAGOJİK FORMASYON

    Yeni Şafak gazetesine konuşan Bakan Tekin akademiyle aslında pedagojik formasyon eğitim verileceğini söyledi.

    Bakan Tekin, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun bazı maddelerinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptalinin ardından yasayı yeniden ele aldıklarını belirtti.

    Akademi de bu kapsamda hazırlanan taslakta yer alıyor.

    Taslakta öğretmene yönelik şiddette cezaların artırılmasına ilişkin madde de bulunuyor.