Etiket: okul

  • “En zor karar okulların açılması”

    “En zor karar okulların açılması”

    Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, dünyayı saran pandemi ile mücadele sürerken Türkiye dahil tüm ülkelerde okulların açılmasına yönelik uygulamaların en zor karar olduğunu belirtti. Prof. Dr. Ceyhan, “Okullar için açılış tarihi olarak açıklanan tarih konusunda erken diyemiyoruz çünkü geç dediğiniz bir tarihte bundan daha iyi olacağının garantisi yok” dedi.

    Milli Eğitim Bakanlığı koronavirüs nedeniyle mart ayında eğitime ara verilen okulların, 31 Ağustos’ta tekrar açılacağını bildirdi. Okulların açılma tarihi belli oldu ancak koronavirüsün etkilerinin sürmesi ile uygulanacak sistem merak konusu oldu. Milli Eğitim Bakanlığı’nca yapılan açıklamalara göre, uygulamalar arasında en fazla öne çıkan konu ise karma eğitim oldu. Okullarda sosyal mesafenin korunmasına yönelik sınıflarda yapılacak düzenlemelerin yanı sıra bir kısım öğrencinin evde online eğitim alırken, bir kısmının ise yüz yüze eğitim göreceği değerlendiriliyor. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Türkiye’de dahil tüm ülkelerde okulların açılmasına yönelik uygulamaların en zor karar olduğunu belirtti, son yapılan araştırmalara göre 10-19 yaş grubunun virüs bulaştırma riskinin çok daha yüksek olduğunun belirlendiğini dile getirdi.

    ‘ÇOCUKLARDA ÇOK VİRÜS YOK, SADECE ÇOK AKTİFLER’

    Çocukların virüs alsa bile bulaştırmayacağı iddia edildiğini ancak son dönemde yapılan çalışmaların bunun doğru olmadığını gösterdiğini dile getiren Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, “Güney Kore’de yeni çıkan çalışmada bulaşların hangi yaş gruplarında ne kadar olduğuna bakıldı ve görülen en yüksek ev içi temasta en yüksek bulaş 10-19 yaş grubunda. Evin içinde virüsü taşıyan 10-19 yaş aralığında ise diğer yaş gruplarına göre daha çok bulaştırıyor ama dışarıda ev dışında arkadaş ortamında ise 20 yaş üstü daha riskli. İkisini kıyasladığında evde bir kişide virüs varsa bulaştırma ihtimali yüzde 11.8 iken, arkadaş ortamlarında virüs taşıyan biri varsa bulaştırma ihtimali sadece yüzde 1.9. O halde en büyük bulaş ev ortamında ve bunu en çok 10-19 yaş arasındaki çocuklar sağlıyor. Bu da çocuklarda çok virüs çıkıyor olarak anlaşılmamalı çok aktifler, evin içinde kontrolü sağlamak çok zor. Mesafeye dikkat etmeleri, evin içinde maske takmaları mümkün olmuyor gibi nedenlerle de bulaştırdıkları gösterildi” diye konuştu.

    ‘ÇOCUKLAR GENELDE BELİRTİ VERMİYOR’

    Çocuklarda genellikle virüsün belirti vermediğini ve bu nedenle hastalığı bulaştırdığında zaman konusunda bir dezavantaj yarattığını belirten Prof. Dr. Ceyhan, “Okullardaki dezavantaj bulaşan çocukların çoğu hafif ve belirtisiz geçirdiği için farkına varamıyorsunuz. O çocuk evde daha riskli ağır seyredebilecek, yaşı yüksek, kronik hastalığı olan birine bulaştırdığı zaman anlayabiliyorsunuz bu da tedbir almanızı geciktiriyor. Hangi okul olduğunu bulup tedbir aldığınızda bulaşın üzerinden ay geçmiş oluyor. O yüzden okulların açılması her ülkede en zor karar verilen konulardan biri. Bir ülkede salgın başladığında ilk kapatılan yerlerden biri okul oluyor. Türkiye’yi düşünürseniz 18 milyon kişiden bahsediyoruz. Bunları kontrol etmek kolay değil” dedi.

    ‘SINIFLARDA 1,5 HATTA 2 METRE MESAFENİN KORUNMASI GEREK’

    Okullar açıldığında sınıflarda alınması gereken tedbirlere de değinen Prof. Dr. Ceyhan, karma eğitimden söz edildiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Belli tedbirler alınacaktır ancak bu tedbirleri almak da kolay değil. Sayın Milli Eğitim Bakanının konuşmalarından anladığım kadarıyla karma eğitim uygulanacak gibi görünüyor. Bilim Kurulu önerilerinde 1 metre bir mesafeden bahsediliyor. Bu hiç güvenli olmayan bir mesafe. 1.5 metreden aşağısı tehlikeli. Hele de bir de çocuk maskesini çıkaracaksa bu mesafenin 2 metre olması lazım. Sınıfların çok iyi bir şekilde havalandırılması lazım. Sınıflara giriş çıkışların çok iyi bir şekilde kontrol edilmesi lazım. Bu da ancak sınıfları ikiye, üçe bölerek karma eğitimde bir kısmı internetten bir kısmı okulda yüz yüze yapılabilir. Fakat anne baba çalışıyorsa o çocuklar okul saati dışında ne yapacağı belirsizleşiyor. Birçok zorluğu olan ve karar vermekte zorlanılan bir konu. Şu anda dünyada ülkelerin tartıştığı konular arasında birinci sırada.”

    EN ZOR KARAR OKULLARIN AÇILMASI

    En zor karar verilecek konuların başında eğitim sistemi geldiğini belirten Prof. Dr. Ceyhan, “Okullar için açılış tarihi olarak açıklanan tarih konusunda erken diyemiyoruz çünkü geç dediğiniz bir tarihte bundan daha iyi olacağının garantisi yok. Virüsün mutasyon riski var. Salgının iki seneden önce bitme ihtimali çok yüksek. Bir dönem ara verilmesi de çok zor. Çocukları evde bırakacak olan çalışan anne ve baba açısından o da zor. Üzerine çok çalışılması gereken bir konu. Bunun için Milli Eğitim Bakanlığından, Sağlık Bakanlığından, Çalışma Bakanlığından eğitim ve tıp fakültelerinden grupların çok sıkı bir şekilde çalışıp bir arada karar vermesi gereken bir konu. Bence en zor karar verilecek konu bu” diye konuştu.

  • İngiltere’de okulların açılması ikinci dalgaya neden olabilir

    İngiltere’de okulların açılması ikinci dalgaya neden olabilir

    İngiltere’de sağlık uzmanları, Ulusal Sağlık Servisi’nin (NHS) test ve izleme kapasitesini geliştirmezse okulların açılmasının ‘facia’ ile sonuçlanabileceğini duyurdu.

    Dünyayı etkisi altına alan koronavirüsün (Covid-19) en çok etkilediği ülkelerden birisi olan İngiltere’de sağlık uzmanları, ikinci dalgaya karşı harekete geçti. Uzmanlar, Eylül ayında okulların açılmasıyla ikinci dalganın gelebileceğini ve bunun facia ile sonuçlanabileceğini vurguladı. Sağlık uzmanları, NHS’nin test, izleme ve takip kapasitesini geliştirmesi gerektiğinin altını çizdi.

    YENİ ÖNLEMLER GETİRİLECEK

    Uzmanlara göre, ikinci dalganın önlenmesi için NHS’nin koronavirüs tespit edilen hastaların temas ettiği kişilerin yüzde 68’ine ulaşması ve takip etmesi gerekiyor. İngiliz medyası, NHS’nin şu anda böyle bir kapasiteye sahip olmadığını duyururken; halihazırdaki sistemin virüslü hastaların temas ettiği kişilerin yarısına ulaşabildiği belirtiliyor. Öte yandan sağlık uzmanları, okulların açılmasıyla virüsün yayılmasını engellemek için ek ve yeni önlemlerin de getirilmesi gerektiğini belirtti.

  • Bursa’daki okullarda otomotive yönelik eğitim verilecek

    Bursa’daki okullarda otomotive yönelik eğitim verilecek

    Bursa’da otomotiv endüstrisinin ihtiyaç duyduğu teknik bilgi ve beceriye sahip nitelikli iş gücünü yetiştirmek, mesleki ve teknik eğitimin kalitesini artırmaya katkıda bulunmak amacıyla hayata geçirilen “JUNI’OR” adlı projeye, iki okul daha dahil edildi.

    İl Milli Eğitim Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, Milli Eğitim Bakanlığı, Oyak Renault ve PERYÖN arasında 2019’da imzalanan işbirliği protokolü çerçevesinde, Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde başlatılan projenin kapsamı genişletildi.

    Projeye, Şehit Ömer Halisdemir Mesleki Teknik Anadolu Lisesi ile Tophane Mesleki Teknik Anadolu Lisesi de dahil edildi. Projenin uygulandığı okullardan mezun olan öğrencilerin istihdamına öncelik tanınacak.

    Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen İl Milli Eğitim Şube Müdürü Bülent Altıntaş, projeyle öğretmenlerin ve öğrencilerin gelişen teknolojiyi bizzat yerinde öğrendiğini belirtti.

    Projenin söz konusu okullarda eğitim gören öğrencilerin istihdamlarına katkı sağlayacağını aktaran Altıntaş, şunları kaydetti:

    “Öğrenciler, Oyak Renault için daha kalifiye ve yetişmiş, nitelikli iş gücüne sahip olabilme noktasında ciddi bir kazanım sağlayacak. Kazanan Bursa ekonomisi ve beraberinde gelişen Türkiye olacak.”

  • “Vardiyalı eğitim söz konusu olabilir”

    “Vardiyalı eğitim söz konusu olabilir”

    Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Yamanel, “Okullar için de hibrit (karma) modeller var, yani yarısı evde yarısı okulda gibi bir eğitim düzeni söz konusu olabilir. Belki vardiyalı eğitim de söz konusu olabilir” dedi.

    Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi (GATA) Yoğun Bakım ve İç Hastalıkları Uzmanı ve Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Yamanel, koronavirüs salgını nedeniyle okulların 31 Ağustos’taki açılış tarihinin ertelenmesi ihtimalini değerlendirdi. Prof. Dr. Yamanel, “Vaka sayılarımız çok artar, kontrol altına alınmayacak düzeylere çıkarsa o zaman okullar açılmayabilir. Zaten okullar için de hibrit modeller var biliyorsunuz. Yani yarısı evde yarısı okulda gibi bir eğitim düzeni söz konusu olabilir. Mesela 10 ders var, 5’i evde, 5’i okulda gibi. Bizim için daha uygun olacaktır. Temas olasılığını daha aza indirecektir, bu nedenle de Milli Eğitim Bakanlığımız da bu yönde çalışıyor. 1 metrelik sosyal mesafe sınıflarda yeterli olacaktır. Ama okulun kapalı alanını düşünerek ona göre yapılan bir çalışma mevcut. Tabii belki vardiyalı eğitim de söz konusu olabilir, sabah-öğlen gibi veya üç vardiya gibi önlemler gelebilir” diye konuştu.

    ‘100’ÜN ALTINA İNERSEK BİRİNCİ DALGA BİTER’

    Prof. Dr. Levent Yamanel, böyle gitmesi halinde 15 gün içinde günlük vaka sayılarında 500’ü göreceklerini söyleyerek, “Daha iyi daha güzel şeyler konuşuruz o zaman. Dünyada sonbahar aylarında ikinci dalga bekleniyor. Türkiye hala birinci dalgayı yaşıyor. Biz daha birinci dalganın plato fazındayız. Yani birinci dalganın bitişi için, birinci dalgayı atlatmamız için 100’lü seviyelerin altına da inmemiz gerekiyor, ikinci dalgayı o zaman konuşabiliriz. Yazın 100’ün altına inebilirsek tabii ki çok avantajlı oluruz. Çünkü o zaman sağlık sistemimiz ikinci dalga için daha dinç olacaktır” ifadelerini kullandı.

    ‘HAVALANDIRMAYA DİKKAT ETMEK LAZIM’

    Dünya Sağlık Örgütü’nün Covid-19’un havadan bulaşma ihtimalini kabul etmesine de değinen Prof. Dr. Yamanel, koronavirüsün damlacık enfeksiyonu olduğunu ve damlacıkların bir süre havada kaldıktan sonra yere düştüğünü hatırlattı. Prof. Dr. Yamanel, “Bu havada kalan damlacık koridorlarında tabii insanların bunları almaları mümkün. Bu nedenle özellikle kapalı alanlarda havalandırmaya çok dikkat etmek lazım. Ama tabii ki klimaların kullanımında da hava akımları oluşabilir. Yine damlacığın uzun süreli uzun mesafeler de gitmesi mümkün olabilir. Tabii hava akımı oldukça damlacıkların yere düşmesi gecikebilir. Bu nedenle de havada asılı kalma durumu da söz konusu olabilir. Bunun ‘ne kadar kalır’ı çok ortaya konmuş bir şey değil. 5-10 dakika mı yoksa saatler mi sürüyor tam olarak ortaya konmuş değil. O nedenle hava akımı oluşturan cihazları özellikle kontrollü kullanmak gerekiyor” diye konuştu.

  • CHP Genel Başkan Yardımcısı’ndan eğitim değerlendirmesi

    CHP Genel Başkan Yardımcısı’ndan eğitim değerlendirmesi

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya, “Sağlık Bakanlığı’nın, ‘Sınıf düzeni bir metre sosyal mesafe olacak şekilde yapılacak.’ açıklamasının uygulanma koşullarının olmadığını görüyoruz. Mevcut duruma göre bir metrekare sosyal mesafe şartını sadece imam hatip liseleri sağlıyor.” dedi.

    Kaya, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, yeni eğitim öğretim yılının 31 Ağustos’ta başlayacağını açıklayan Milli Eğitim Bakanlığı’ndan pandemi koşullarında bunun nasıl yapılacağına ilişkin bir açıklama gelmediğine dikkati çekti.

    Buna ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı’na yaptıkları çağrıya ve sordukları sorulara yanıtın Sağlık Bakanlığı’ndan geldiğini belirten Kaya, bakanlığın, “Salgın Yönetimi ve Çalışma Rehberi”nde okullarda alınması gereken önlemlerin yer aldığını söyledi.

    Bu önlemlere göre okullardaki tüm sorumluluğun velilerin üzerine yüklenerek bir taahhütname imzalatıldığını iddia eden Kaya, alınan önlemlere değindi. Kaya, “Milli Eğitim Bakanlığının mevcut bütçesi ile açıklanan tedbirlerin nasıl karşılanacağı, ek bütçe verilip verilmeyeceği, öğretmen, okul ve derslik ihtiyaçlarının nasıl karşılanacağı konusunda bir açıklama yapılmadı.” diye konuştu.

    Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un da şu ana kadar “Ben bu bütçeyle tüm bu tedbirleri nasıl alacağım?” diye sormadığını belirten Kaya, konuya ilişkin Bakan Selçuk’un yanıtlaması istemiyle verdikleri soru önergesine şu ana kadar yanıt alamadıklarını dile getirdi.

    “Uygulama koşullarının olmadığını görüyoruz”

    Öğretmen, öğrenci, okul ve derslik sayısına değinen Kaya, şu ifadeleri kullandı:

    “Sağlık Bakanlığının açıkladığı tedbirler keşke uygulanabilse. Ancak öğretmen ve derslik kapasitemize baktığımızda Sağlık Bakanlığının açıkladığı ‘Okullarda içerde bulunacak kişi sayısı öğrenci ve öğretmenler de dahil 4 metrekareye bir kişi düşecek şekilde düzenlenecek. Sınıf düzeni 1 metre sosyal mesafe olacak şekilde yapılacak.’ açıklamasının uygulanma koşullarının olmadığını görüyoruz.

    Her öğrenci için 4 metrekare ayırdığımızda her dersliğin en az 26×4=104 metrekare olması gerekiyor. Türkiye’de bu koşulları sağlayan kaç dersliğimiz var? Sosyal mesafenin sağlanması için dersliklerde 15 öğrencinin ve en az 80 metrekare şartının sağlanması gerek. Mevcut duruma göre Sağlık Bakanlığı’nın ortaya koyduğu 1 metrekare sosyal mesafe şartını sadece imam hatip liseleri sağlıyor.”

    Kaya, tüm okulların ikili öğretime geçtiği varsayıldığında yüz binlerce öğretmene ihtiyaç duyulacağına işaret ederek, “Öğrenci sayısı 184 bin olan birleştirilmiş sınıflarda eğitime nasıl devam edilecek? Taşımalı eğitime devam eden 1 milyon 372 bin 211 öğrencinin eğitimine nasıl devam edilecek? İkili eğitim ve normal eğitim yapan okullarda eğitime nasıl devam edilecek? Kapalı olan 17 bin köy okulundan bu dönemde yararlanılacak mı?” sorularını yöneltti.

    Bu koşulları sağlamak için dersliklerdeki öğrenci sayısının yarı yarıya düşürülmesi halinde dahi en az 250 bin dersliğe ihtiyaç olacağının altını çizen Kaya, şöyle devam etti:

    “Tekli eğitimin verildiği okullarda ikili eğitime geçilse bile dersliklerde sosyal mesafe kurallarının uygulanmasına imkan yok. Bu durumda üçlü eğitime mi geçilecek? Eğitim bilimci olan Sayın Selçuk’a çağrımdır, sakın aklından geçirme. Yani ‘okullarda 3’lü eğitime giderim’ diye bir düşünce sakın ola aklından geçmesin.”

    CHP’nin önerileri

    Kaya, partinin konuya ilişkin önerilerine değinerek, şunları söyledi:

    “Resmi okullarımızın tamamına sadece pandemi kurallarının uygulanması ile görevlendirecek 54 bin 36 öğretmen ataması yapılmalıdır. Öğretmenlerimize pandemi konulu kısa süreli hizmet içi eğitim verilerek hemen göreve başlatılmalıdır. Okullarda ikili eğitime geçilmesi durumunda ve yeni dersliklerle eğitime başlanması halinde, acil öğretmen ihtiyacının en az 250 bine çıkacağını öngörebiliyoruz. Bu ihtiyaca göre öğretmen atamasının hızla yapılması gerek.”

    Okulların temizliği ve hijyenik ortamın sağlanabilmesi için yardımcı personel ihtiyacının karşılanması gerektiğinin altını çizen Kaya, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Bu nedenle acil olarak, Milli Eğitim Bakanlığı, saray hükümetinin kuşa çevirdiği bütçesinin artırılması için TBMM’ye talepte bulunmalıdır. Meslek liselerinin boş kalan sınıfları bu süreçte kullanılmalıdır. Özellikle de imam hatip liseleri ve ortaokullarında boş kalan derslikler olduğunu biliyoruz. Bu okulların dersliklerinin kullanılması yoluna gidilmelidir. Uygun kamu binaları derslik olarak kullanılmalıdır. Uygun kamu binaları bulunamıyorsa kiralama yoluna da gidilebilinir. Bu süreçte 17 bin köy okulu eğitim ve öğretime açılarak bu okullarda da eğitim yapılabilir. Bunlar yapılamayacaksa, öğrencilerin okullarından ve arkadaşlarından uzaklaştırmamak için okul bahçelerine prefabrik derslikler kurulması da alternatif çözümlerden biri olarak değerlendirilmelidir.”

    Prefabrik dersliğin maliyeti

    Yıldırım Kaya, 108 metrekarelik bir prefabrik dersliğin maliyetinin ortalama 57 bin lira olduğunu belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

    “Ortalama toplam maliyeti ise 57.000 x 250.000= 14 milyar 250 milyon lira. ‘Bu para nereden karşılanacak’ diye sorulabilir. Dolar bazında garanti ödemesi yaptığınız beş yandaş müteahhitin her birine ’50 bin prefabrik yapacaksınız, bunların maliyetini de vergiden düşeceğim’ dersiniz. Ya seve seve bunu yapacaklar ya da garanti ödemelerini iptal edeceksin. Dolar bazından liraya çevireceksin. Bunu söylediğinizde zaten beleşten para kazandılar bunu rahatlıkla yaparlar. 16 makam uçağı var. 13’ünü sat, oradan gelecek parayla buraya ciddi anlamda katkı sunarsın. ‘Biz Bize Yeteriz’ kampanyasında toplanan parayı bunun için harcarsınız. Londra’daki bir avuç tefeciye, saat başı 2 milyon dolar faiz ödemekten vazgeçersin. Kısacası, israf ekonomisinden vazgeçilirse, okullarımızın bahçelerine prefabrik derslikler kurarak bu süreci daha güvenli atlatabiliriz.”

    Konuyla ilgili Bakan Selçuk’un açıklamalarını eleştiren Kaya, “Millet İttifakının belediyelerinin okulların dezenfekte edilmesi, öğrencilerin dezenfektan ve maske ihtiyacı konusunda her türlü desteği vermeye hazır olduğunu bir kez daha kamuoyuyla paylaşıyorum. Ekmek dağıtımımıza, yoksullara yardım götürmemize, maske dağıtımımıza engel oldunuz. Bu engellerinizi aşarak belediye başkanlarımız tarih yazdılar. Sayın Selçuk, bu konularda ihtiyaç duyarsan Millet İttifakı’nın belediye başkanları göreve hazırdır.” dedi.

    “Türkiye’nin dört bir yanına hemen yapılabilir”

    Kaya, bir gazetecinin, “Okulların fiziki koşulları, öğretmen, öğrenci ve personel mevcuduna göre açılması mümkün mü?” sorusuna, “Mevcut koşullar bunu sağlamaya elvermiyor. 250 bin prefabrik derslik okul bahçelerine konulabilir. Eğer Yeşilköy Atatürk Havalimanı’nın üzerine 30 günde bir gecekondu hastane koymayı yapıyorsanız öğrencilerimiz, çocuklarımız için de bu prefabrik derslikler Türkiyenin dört bir yanına hemen yapılabilir.” yanıtını verdi.

    Kaya, başka bir soru üzerine de, sınıflarda 1 metre sosyal mesafe kuralının 4 metrekare anlamına geldiğini belirterek, “1 metre önünüz, 1 metre arkanız, 1 metre sağınız, 1 metre solunuz oyduğunda 4 metrekare.” dedi.

    Sakarya’nın Hendek ilçesinde havai fişek fabrikasındaki patlayıcının imha edilmek üzere taşıyıcı kamyondan indirildiği sırada meydana gelen yeni patlamada 3 askerin şehit olduğunu kaydeden Kaya, “Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifa diliyorum. Bir an önce bu fabrikanın bu hale gelmesinden sorumlu olanların açığa çıkartılması gerekiyor. Dün CHP olarak parlamentoya verdiğimiz araştırma önergesi ne yazık ki AK Parti ve MHP tarafından reddedildi. Reddetmenin sonucu arkasından gelen 3 şehit, 6 yaralı şimdi vicdanlarınız rahat mı?” ifadelerini kullandı.

  • Prof.Dr. Ceyhan’dan “Tatil Dönüşü” uyarısı!

    Prof.Dr. Ceyhan’dan “Tatil Dönüşü” uyarısı!

    Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, okulların açılacağı, tatil dönüşü döneme dikkat çekerek, “Türkiye şu andaki virüs yükü ile o döneme girerse mutlaka okula giden öğrenciler, öğretmenler ve diğer görevlilerde virüs taşıyan insanlar olacak. Burada başka önleyici yöntem yok; mutlaka maske ve sosyal mesafe olması lazım” dedi.

    Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, 31 Ağustos’ta açılacak okullarda koronavirüse karşı alınacak önlemleri değerlendirdi. Prof. Dr. Ceyhan, okulların açılacağı dönemde bir başka olumsuz faktörün de insanların tatilden dönmesi olacağını belirterek, “Türkiye şu andaki virüs yükü ile o döneme girerse mutlaka okula giden öğrenciler, öğretmenler ve diğer görevlilerde virüs taşıyan insanlar olacak. Burada başka önleyici yöntem yok, mutlaka maske ve sosyal mesafe olması lazım. Kabul etmek gerekir ki okullarda yaş aşağı doğru inince çocukların maske takması çok zor. Bir de 8 saat boyunca maske takılamaz. Mutlaka teneffüslerde çocukların yanlarında kimse olmadan havalanmaları sağlanmalı” dedi.

    ‘GARANTİ VEREMİYORSUNUZ’

    Prof. Dr. Ceyhan, Sağlık Bakanlığı’nın okullarda uyulması gereken kurallara ilişkin yayımladığı genelgeye de değinerek, “Genelgenin 2 farklı yerinde 2 mesafe belirtilmiş. ‘En az 1 metre mesafe olacaktır’ deniyor. 1 metre riskli bir mesafe, en az 1,5 metre olmalı. Bir başka yerinde de ‘4 metrekareye 1 kişi şeklinde ayarlama yapılmalı’ deniyor. O zaman da 2 metre oluyor mesafe. Bu genel anlamda bütün okulun bahçesi dahil bir hesap mıdır, tam anlaşılmıyor. Okulları belli bir tarihe erteleseniz o tarihte durumun daha iyi olacağına dair garanti veremiyorsunuz. Okulları açmazsanız anne ve babaların işe gitme durumu başta olmak üzere birçok problem ortaya çıkıyor. Tam gün yerine yarım gün eğitim önerseniz özellikle küçük çocukların o yarım günde nereye gidecekleri problem olabiliyor” diye konuştu.

    ‘YOĞUNLUK MUTLAKA AZALTILMALI’

    Bazı derslerin internet üzerinden online yapılabileceği önerisinde bulunan Prof. Dr. Ceyhan, “Bir kısım derslerin internet üzerinden bir kısım derslerin okulda yapılması sağlanabilir. Yoğunluk mutlaka azaltılmalı. Bir kısım dersler online, dolayısıyla okulun yarı süresi boşaltılırsa geri kalan yarı süresi de ikiye bölünerek 40 kişilik sınıflarda 20’şer 20’şer gibi o mesafenin mümkün olduğu kadar sağlanmasına çalışmak lazım. Hatta yarım yarım değil de 3’te 1’i okulda yapılacak şekilde yaparsanız; çünkü tamamen online ders için eğitimcilerin fikirlerini takip ediyorum, çok olumlu bakmıyorlar. En azından okula gitme alışkanlığı devam etsin, diye 3’te 1’i yaparsanız kalanı 3’e bölersiniz 45 kişilik sınıfı 15 kişi olarak bir araya getirebilirsiniz. Eğer bu şekilde bir tedbir almadan açarsanız ‘sosyal mesafe sağlanamayacak’ demektir, maskeyi çocuklar da düzgün takamazsa ‘oradan bulaş olacak’ demektir” dedi.

    Henüz kuzey yarımküre ülkeleri yaz tatili döneminde olduğu için bunları açıp deneyim kazanmış ülke de olmadığını anlatan Prof. Dr. Ceyhan, “Herkes bunları yaşayarak görüyor. Salgının seyri dünyada istenilen gibi olmadığı için herkes okulların açılacağı döneme daha az vaka yükü ile girileceğini hesapladı; ama gördük ki öyle olmadı, beklenenden daha fazla vaka yükü ile giriliyor. Maske takılmıyorsa en az 2 metre olmalı. Genelgede var ama bu sanıyorum daha da detaylandırılacaktır. Yüksek sesle konuşulmayacak, teneffüslerde temaslı oyunlar engellenecek, yemek verilmesi çok uygun değil gibi bazı tedbirler alınacaktır. Ama ne yaparsanız yapın risk artacaktır” diye konuştu.

  • Milli Eğitim Bakanı: “Okulları 1 Haziranda Açarız”

    Milli Eğitim Bakanı: “Okulları 1 Haziranda Açarız”

    Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Normalleşme süreci beklendiği şekilde devam ederse okulları 1 Haziran’da açarız” açıklamasında bulundu.

    Selçuk; “Öğrencinin lehine bir bakış açısıyla sorumlu sınıf geçme söz konusu olacak, üst sınıflarda bu sorumluluklarını yerine getirmek kaydıyla” dedi.