Etiket: okullar ne zaman açılacak

  • “Öğrenme kaybını telafi etmek imkansız hale gelir”

    “Öğrenme kaybını telafi etmek imkansız hale gelir”

    TÜRK Eğitim Derneği Düşünce Kuruluşu (TEDMEM) ‘COVID-19 Sürecinde Eğitim: Uzaktan Öğrenme, Sorunlar ve Çözüm Önerileri’ konulu rapor yayımladı. Raporda, “Okulların 2020 yılı Eylül ayında açılamaması halinde öğrenme kaybının ve eksiğinin kapatılması, telafi edilmesi nerdeyse imkansız hale gelecektir” denildi.

    TEDMEM’den yapılan yazılı açıklamada, pandemi nedeniyle okulların uzun süre kapalı kalmasının eğitim ve öğretime etkisi ile ilgili rapor hazırlandığı belirtildi. Raporda, okulların kapalı kaldığı süre uzadıkça öğrenme eksiklerini kapatmanın güçleştiği belirtildi. Raporda, okulların 2020 yılı Eylül ayında açılamaması halinde ise öğrenme kaybının ve eksiğinin kapatılması, telafi edilmesinin neredeyse imkânsız hale geleceğini kaydedildi. Raporda, öğrencilerin ve toplumun sağlığını korumak için her türlü tedbiri almanın öncelikli olması gerektiğini belirtilerek, “Okulların açılması kısa vadede Covıd-19 salgını ile ilgili endişelerin kaynağı olmakla birlikte, sağlık otoriteleri okulların kapalı kalmasının da orta ve uzun vadede hareket kısıtlılığı ve sosyal izolasyona bağlı olarak sağlık sorunlarına neden olacağı konusunda uyarılarda bulunmaktadır. Okulların açılması veya kapatılması, bilgiye dayalı olmak zorundadır ve zor bir karardır. Bu kararda gözetilmesi gereken ‘bireylerin sağlığını ve yaşamlarını korumak’ ile ‘bireylerin geleceğini korumak’ arasında hassas bir denge vardır. Bu dengenin rasyonel bir temelde, güncel sağlık verileri ve bilimsel bilgilere dayalı olarak oluşturulması gerekir. Okulların kapalı kaldığı süre uzadıkça öğrenme eksiklerinin ve kayıplarının telafisi sistemin yönetme kapasitesinin sınırlarını aşıyor” denildi.

    ‘ÖĞRENME KAYBI VE EKSİKLİKLERİNİN CİDDİ BOYUTLARDA OLMASI BEKLENMEKTEDİR’

    Öğrenme kayıpları ve eksiklerin bireysel, toplumsal ve ekonomik olarak kalıcı kayıplara neden olacağı ifade edilen raporda, şu ifadelere yer verildi:

    “Okulların daha uzun süre kapalı kalması mevcut öğrenme ve temel beceri yetersizliği sorunlarını daha karmaşık hale getirebilir. Okulların kapalı kalmasının sonucu olarak temel beceri düzeyinin altında kalan öğrenci oranının artacağı, öğrenme kayıplarının bireylerin hayat boyu gelirleri ve ülkelerin ekonomisi üzerinde negatif etkilerinin olacağı hesaplanmaktadır. Salgının ne kadar devam edeceği ve okulların ne kadar süre kapalı kalacağına ilişkin farklı senaryolarda bireylerin çalışma hayatları süresince yıllık ortalama 355 dolar ile bin 408 dolar arası gelir kayıpları olacağı tahmin edilmektedir. Normal koşullarda Haziran-Eylül arasında sadece yaz tatili için okulların kapalı kaldığı durumda dahi ciddi bir öğrenme kaybı söz konusu olduğunu biliyoruz. Bu sürenin yaklaşık iki buçuk ay gibi ilave bir süre daha uzaması, içinde bulunduğumuz öğretim yılında öğrenme kayıplarının daha da artması anlamına geliyor. Her ne kadar uzaktan öğretim çalışmaları yapılmış olsa da öğrencilerin çevrimiçi derslere erişimlerinde ve okulların ve öğretmenlerin öğrencilere destek ve yönlendirme sağlamalarında yaşanan sınırlılıklar dikkate alındığında öğrenme kaybı ve eksikliklerinin ciddi boyutlarda olması beklenmektedir. Okulların 2020 yılı Eylül ayında açılamaması halinde ise öğrenme kaybının ve eksiğinin kapatılması, telafi edilmesi nerdeyse imkansız hale gelecektir. Okullar çocukların bilişsel, duyuşsal ve fiziksel gelişimini desteklemek için açılmalıdır.”

    ‘İLKOKUL ÖĞRENCİLERE EN ÇOK ETKİLENECEK GRUP’

    İlkokul öğrencilerinin okulların kapalı kalmasından en çok etkilenecek grupların başında geldiği belirtilerek, “Uzaktan öğretimin beceri kazandırmada sosyal, duygusal, fiili tecrübe etmeyi gerektiren becerilerin, pek çok mesleki becerinin kazandırılmasındaki sınırlılıkları ile birlikte değerlendirdiğimizde uzaktan öğrenmenin yüz yüze eğitimin yerini alamayacağı açıktır. Yüz yüze eğitime geçişte öncelikli gruplar belirlenerek bu gruplara odaklanma sağlanmalıdır. Okulların açılması ya hep ya hiç meselesi değildir. Yaş grubu, sınıf seviyesi ve ailelerin ihtiyaçları gibi parametreler dikkate alınarak esnek bir uygulama yaklaşımı benimsenebilir. 2020-2021 eğitim öğretim yılında sağlık riskleri, okulların-şubelerin öğrenci mevcudu, fiziki altyapı imkânları, bilişim teknolojileri imkanları ile öğrencilerin bağımsız olarak çalışma ve öğrenme kapasiteleri gibi faktörler dikkate alınarak öncelikler belirlenmelidir” ifadelerine yer verildi.

  • Okulların açılacağı tarih 21 Eylül’e ertelendi

    Okulların açılacağı tarih 21 Eylül’e ertelendi

    Milli Eğitim Bakanı Selçuk, Bilim Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Bakan Selçuk, ”31 Ağustos 2021 tarihinde okulları uzaktan eğitim ile açıyoruz. 21 Eylül’de aşamalı ve seyreltilmiş bir şekilde yüz yüze eğitime de karar vermiş bulunuyoruz” duyurusunu yaptı.

    Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, yeni eğitim-öğretim yılının 31 Ağustos’ta uzaktan eğitimle açılacağını, yüz yüze eğitime 21 Eylül’den itibaren aşamalı ve seyreltilmiş şekilde geçileceğini bildirdi.

    Selçuk, bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında, 2020-2021 Eğitim-Öğretim yılına ilişkin açıklamalarda bulundu.

    Eğitimcilerin sınıflarındaki her bir öğrencinin gözünün içine bakıp derse öyle başladığını ifade eden Bakan Selçuk, bunun böyle devam etmesi ve okulların yüz yüze eğitimle açılabilmesi için herkesi sorumlu olmaya davet ederek, “okulları birlikte açacağız” dediklerini ve bu sorumluluğu paylaşmak istediklerini belirtti.

    Bu süreçte Bakanlık olarak okulların sağlık ve güvenle açılabilmesi için sınıfların sosyal mesafeye göre ayarlanması, dezenfektan, maske tedariği, fiziki ve sosyal yeterlilikler hususunda tüm detayları çalıştıklarını, hazırlıkları ve standartları da tamamladıklarını anlatan Selçuk, uzun süreden beri Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’yla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde yaptıkları görüşmeler neticesinde 2020-2021 Eğitim-Öğretim yılına nasıl başlanacağıyla ilgili kararları olgunlaştırdıklarını söyledi.

    “31 AĞUSTOS’TA UZAKTAN EĞİTİMLE AÇIYORUZ”

    Bilim Kurulu’nun tavsiye kararları neticesinde aşamalı ve seyreltilmiş bir modelle 2020-2021 Eğitim-Öğretim yılına başlanacağını ifade eden Ziya Selçuk, şöyle konuştu:

    “Buna göre 31 Ağustos 2020 tarihinde okulları uzaktan eğitimle açıyoruz ve öğretim yılımıza da bu şekilde başlamış oluyoruz. 21 Eylül’de Bilim Kurulu tarafından tavsiye edilen sınıflarda aşamalı ve seyreltilmiş şekilde yüz yüze eğitimin de başlamasına karar vermiş bulunuyoruz. Dileyen özel okullar tabii ki 17 Ağustos Pazartesi gününden itibaren uzaktan eğitim araçlarıyla eğitim faaliyetlerine başlayabilecek. Yüz yüze eğitim alamayan öğrenciler eğitimlerine uzaktan eğitim araçlarıyla devam edecekler. Uzaktan eğitim araçları, kendi kademelerine uygun içerikler çerçevesinde EBA televizyon kanalları, kendi öğretmenleriyle yaptıkları canlı dersler ve bu derslerin devamında EBA internetin içeriğindeki bir takım konulardan da oluşuyor.”

    Hazırlanan destek materyalleriyle öğrencilerin yanında olmaya devam edeceklerini dile getiren Selçuk, okullar açıldığında öğrencilere, öğretmenlere, okulların destek personeline, servis sürücülerine varana kadar okullarla ilgili herkesin sağlık durumunun HES kodları marifetiyle takip altında olacağını bildirdi.

    Bakan Selçuk, ailesinde ya da yakın çevresinde virüs tanısı konulmuş kişilerin bu sistem sayesinde tespit edileceğini ve gerekli önlemlerin alınacağını vurguladı.

    Servislerde, okul bahçesine, binasına girişte, ders başlayana kadar maske ve benzeri hususlardaki standartların daha önce hazırlanan kontrol kılavuzu çerçevesinde belirlendiğini anımsatan Selçuk, bu kapsamda hem öğrenciler, hem öğretmenler hem de veliler için bir takım rehberler hazırlandığını kaydetti.

    Ziya Selçuk, teneffüslerde ve benzeri durumlara ilişkin standartların da bu kılavuzlarda yer aldığını ve zamanı geldiğinde ayrıntılı biçimde bunları açıklayacaklarını anlattı.

    Maske tedarikinin Bakanlık tarafından da sağlanacağını, okulların hijyen standartlarını geliştirmek üzere çeşitli kurumlarla çalışmaları devam ettirdiklerini aktaran Selçuk, bu standartların denetimi için 2 bin denetmenin şu anda sahada ve okullarda olduklarını ve her bir okulun standardını gözden geçirdiklerini ifade etti.

    Okulun ilk haftasında da özel bir uyum programı ortaya koyacaklarına işaret eden Bakan Selçuk, “Yani öğretmenlerle ilgili daha önce bir çalışmamız olacak ama çocuklarımız için de 1 hafta boyunca uyum çalışmaları konusunda açıklamalarımız devam edecek” diye konuştu.

    “PERSONEL SAYISINDA ARTIŞA GİDİLDİ”

    Okulların hijyenini sağlamak için temizlik ve güvenlik personeli alımının da süratle devam ettiğine dikkati çeken Selçuk, salgın şartları nedeniyle bu personelin sayısında artışa gidildiğine değindi.

    Okullarla ilgili bütün ihtiyaç kalemlerinin tek tek çıkarıldığını ve il, ilçe, okul düzeyinde nelere ihtiyaç olduğunun somut şekilde ortaya konulduğunu anlatan Ziya Selçuk, buna uygun şekilde okullara mali destek vermek ve diğer teknik destekleri sağlamak için de gereken planlamaları yaptıklarını, bu hafta içinde il müdürleriyle de bir toplantı yapacaklarını açıkladı.

    Her bir ili kendi durumunu dikkate alarak tek tek incelediklerini anlatan Selçuk, kısa zaman içerisinde öncelikli okullardan başlamak üzere bu desteklerin ulaştırılacağını hatırlattı.

    Bakanlık bürokratlarının çeşitli ilerde gruplar halinde risk analizlerine katılacaklarını ve o illerdeki çalışmaları takip etme imkanı bulacaklarını ifade eden Bakan Selçuk, bu çalışmalarla yol haritasını ortaya koymayı planladıklarını kaydetti.

    Bakanlık olarak tüm süreç boyunca sahada ve okullarda olacaklarını belirten Selçuk, “Çocuklarımın ve öğretmenlerimizin 31 Ağustos itibarıyla başlayacak eğitim öğretim yılını şimdiden kutluyor, okullarımızda buluşmak ve yüz yüze eğitime de bir an önce başlamak temennisini iletmek istiyorum. Toplumun her bir bireyini salgınla mücadele kapsamında da sorumluluk almaya davet ediyorum” şeklinde konuştu.

    “AYRINTILARIYLA PAYLAŞACAĞIZ”

    Daha sonra soruları yanıtlayan Bakan Selçuk, hangi sınıfların aşamalı şekilde yüz yüze eğitime geçeceğine yönelik soru üzerine, Bilim Kurulunun 21 Eylül’den itibaren yüz yüze eğitimin başlaması konusunda tavsiyesi olduğunu belirtti.

    Selçuk, “Hangi yaş gruplarında öncelikli olarak başlayacağı hususunu da yine bilim insanlarının tavsiyeleri doğrultusunda belirleyeceğiz. Zamanı geldiğinde bunu muhakkak suretle ayrıntılarıyla paylaşacağız” ifadesini kullandı.

    Gelecek yıl sınava girecek öğrenciler için bir planlama yapılıp yapılmadığı sorusuna karşılık Ziya Selçuk, “Tabii ki. Bu sınava giren öğrencilerimizle ilgili olarak müfredat içeriği ve onlara yönelik olarak yapılacak destek çalışmaları konusunda planlamalar yapılıyor” dedi.

    Selçuk, aşamalı ve seyreltilmiş eğitime yönelik bir başka soru üzerine, “Aşamalı ve seyreltilmiş derken, aslında belli sınıf düzeylerinin öncelikli olarak açılmasından ve derslerin ve konuların seyreltilmesi, yani tam olarak içeriğin tümüyle yüz yüze aynı saat ve süre içerisinde değil de belirli konuların belirli noktalarının özellikle ve öncelikle işlenmesini kastediyoruz. Peki seyreltilme sonucunda oluşabilecek açık nasıl giderilecek? Elbette uzaktan eğitimle, canlı dersler vasıtasıyla ve EBA televizyonları vasıtasıyla giderilecek” yanıtını verdi.

  • “Bugünkü durum okulların Ağustos’ta açılmasına engel”

    “Bugünkü durum okulların Ağustos’ta açılmasına engel”

    Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Halk Sağlığı Uzmanı Prof.Dr.Kayıhan Pala, birinci dalganın Türkiye’de halen kontrol altına alınamadığını ve bu şartlarda okulların Ağustos ayında açılmasının uygun olmadığını söyledi.

    “Test sayısındaki azalmaya karşın hasta sayılarında son günlerde bir artış olduğu gözleniyor. Okulların açılması için günlük olgu sayısının yüz binde 1’in altında olması gerektiği uluslararası platformda kabul görmektedir. Ülkemizde salgın henüz kontrol altına alınabilmiş değildir. Öncelikle salgın kontrol altına alınmalı, yüz bin kişi başına düşen günlük yeni olgu sayısında iller arasındaki gözlenen büyük farklılıklar giderilmeli ve okulların açılabilmesine ilişkin koşullar konunun uzmanları ile tartışılmalıdır. Bugünkü duruma bakarak okulların ağustos ayı içerisinde açılmasının uygun olmadığını söyleyebiliriz.

    ‘Faturasını ödüyoruz’

    1 Haziran’da önlemlerin gevşetilmesinin sonuçlarını, üzerinden iki ay geçmesine karşın bugün halen gözlüyoruz. Bunun faturasını iki aydır olgu ve ölüm sayılarının düşmemesi hatta biraz yükselmesi ile ödüyoruz. Türkiye 230 bini aşan doğrulanmış hasta sayısı ve 6 bine yaklaşan ölüm sayısıyla henüz birinci dalgayı yaşıyor, birinci dalga halen sönümlendirilebilmiş değil. Eylül ayından başlayarak mevsimsel grip olgularında da artış gözlenmesi olasılığı var. Bu durumda bir yandan grip vakaları, diğer yandan da Covid-19 salgını sağlık sistemimizi zorlayabilir.”

     

  • Okullar ne zaman açılacak? 2 senaryo gündemde

    Okullar ne zaman açılacak? 2 senaryo gündemde

    Kulislerde konuşulanlara göre yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını göz önünde bulundurularak okullar için iki senaryo hazırlandı. Birinci senaryo uzaktan eğitim, ikinci senaryo is yüz yüze eğitimin ağırlıkta olduğu ‘hibrit model’ olarak belirlendi.

    Milli Eğitim Bakanlığı’nca (MEB) 2020-2021 Eğitim Öğretim Yılı çalışma takvimini 81 ile gönderdiği genelgeyle duyurdu. Genelgeye göre, okullar 31 Ağustos 2020’de açılacak ve 18 Haziran 2021’de kapanacak. Okul öncesi eğitim ile ilkokul 1’inci sınıfa başlayacak öğrenciler için 31 Ağustos-4 Eylül 2020 arasında uyum eğitimleri gerçekleştirilecek.

    Kulislerde konuşulanlara göre de; okulların açılması ya da açılmaması üzerine farklı senaryolar hazır. Birinci senaryo, uzaktan eğitim. Okullar açılmazsa öğrenciler canlı sınıf uygulamaları üzerinden eğitim alacak.

    İkinci senaryo ise hibrit modeli olacak. Buna göre; haftalık 40 saatlik dersler 20 saate indirilecek.

    İşte okullarda yapılan hazırlıklardan bir kısmı:

    Hürriyet’ten Nuran Çakmakçı’nın haberine göre bakanlığın hazırladığı senaryolardan biri uzaktan eğitim. Okulların açılmaması üzerine kurgulanan bu modelde öğrenciler daha aktif olarak canlı sınıf uygulamaları üzerinden eğitim alacak. Bakanlığın tercih ettiği ise yüz yüze eğitimin ağırlıkta olduğu hibrit model.

    Haftalık 40 saatlik dersler 20 saate indirilecek. Sınıflarda öğrenci sayısı azaltılacak. Öğrenciler bölünerek pazartesi-çarşamba-cuma ve salı-perşembe-cumartesi okula gelecek. Özel okullar da kendi planlarını hazırladı.

     

  • Okullar 31 Ağustos’ta açılacak mı?

    Okullar 31 Ağustos’ta açılacak mı?

    Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 31 Ağustos’ta okullarda yüz yüze eğitime başlanıp başlanmayacağı konusuna ilişkin, “Bilim Kurulu’nun ortaya koyacağı veriler dikkate alındığında o tarihte açılıp açılmayacağını biz rahatlıkla işaret edebiliriz ama bugünden bunu söylememizin beklenmesi doğru değil.” dedi.

    Bakan Selçuk, Bakanlığın Başöğretmen Salonu’nda düzenlenen “Tabii Mobil Uygulaması Tanıtım Programı” sonrası basın mensuplarının sorularını cevapladı.

    Bir basın mensubunun “Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı önlemler rehberine okullarımız ne kadar hazır?” sorusu üzerine Bakan Selçuk, okulların açılmasının bir ülkenin çocuklarının geleceğe hazırlanması demek olduğunu vurguladı.

    Hiç kimsenin bu günden okulların açılacağı hafta ne olacağını bilemeyeceğine dikkati çeken Selçuk, şunları söyledi:

    “(Okullar 31 Ağustos’ta açılacak mı?) sorusu tekrar tekrar sorulduğunda gerçekten anlamsızlık hissettiriyor. Biz her zaman söylüyoruz ki veriye dayalı olarak Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu ile istişare yaparak, değerlendirmeler yaparak karar veriyoruz. Bu veriler bugün elimizde var mı? Yok. Velilerimiz şundan emin olsunlar; bizim için çocuklarımızın, öğretmenlerimizin sağlığı birinci derecede önemli. Biz, ‘okul açılsın mı, açılmasın mı’ diye karar verirken elbette kabinenin genel bakışı, Sağlık Bakanlığı ile Bilim Kurulu’nun ortaya koyacağı veriler ve benzeri hususlar dikkate alındığında o tarihte açılıp açılmayacağını rahatlıkla ifade edebiliriz ama bu günden bunu söylememizin beklenmesi doğru değil.

    Biz takvimi mevzuat gereği açıklamak zorundayız. Bunu açıklayacağız ki herkes hazırlığını yapacak. 31 Ağustos’ta açılacak dediğimizde, 31 Ağustos’ta açılmasını temenni ediyoruz. Sağlıklı, sıhhatli bir ortam oluştuğunda bunu kesinlikle ortaya koymak istiyoruz. Şartlar elverişli olursa da ‘Bunu o tarihte açacağız’ demeye çalışıyoruz. Bütün planlarımızı buna göre yaptık. Biz aylardır hazırlanıyoruz. Bu bizim karşımıza yeni çıkmış bir konu değil.”

    Sağlık Bakanlığının genel olarak bütün sektörler için hazırladığı bir rehber olduğunu aktaran Selçuk, eğitim, öğretim ortamları için rehberdeki verilerin biraz daha özelleştirilmesi gerektiğini vurguladı.

    “Bir yıl sonrasının bütün içeriklerini bitirmek üzereyiz”

    Son bir haftada Sağlık Bakanlığı ile birçok görüşme yaptıklarını ve çalışmalar gerçekleştirdiklerini bildiren Selçuk, “Şayet ‘ Gerekli şartlar sağlanırsa okullar 31 Ağustos’ta açılsın’ denilirse, hiçbir sıkıntı olmaz, eğer sağlıklı bir ortam söz konusuysa. Denilirse ki ‘Bir süre daha açmayın, uzaktan eğitime devam edin’, biz devam ederiz, hiç sorun yok. ‘Seyreltilmiş bir ders çizelgesiyle ve belirli aralıklarla, azaltılmış ders saatleriyle kısmi bir uygulama yapıp, karma bir model deneyin’ denilirse biz buna da hazırız. Niye hazırız? Çünkü bir yıl sonrasının bütün içeriklerini bitirmek üzereyiz. Yani o kadar hazırız.” ifadelerini kullandı.

    Sınıflarda alınacak tedbirlerin uygulamalı olarak değerlendirildiğine dikkati çeken Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Sonuçta da biz bu süreçleri yapılandırıyoruz. Bizim ölçümüz şu; çocukların sağlığını koruyacak ölçüde sınıflarda ve okullarda bulunmasını sağlamak. Diyeceksiniz ki, ‘Bütün çocuklar bu okula, bu metre içinde nasıl sığacak?” Biz o metre içinde sığdırmaya çalışmıyoruz ki… Bizim yapmak istediğimiz şu; eğer ‘çocuklar haftanın belirli günleri gelsin’ denilirse sağlık koşulları açısından biz ona göre seyreltiriz. ‘Derslerin bir kısmı seyreltilsin ve ders çizelgesi yarı yarıya insin’ denilirse biz seyreltiriz. Dolayısıyla bu işin teknik kısmı bize ait, uzmanlara ait. Lütfen şundan emin olun, gereken bütün tedbirleri fazlasıyla alıyoruz. Çünkü biz sadece bir çocuk için, ülkenin bütün çocukları için kaygılanıyoruz, bir ülke için kaygılanıyoruz. Biz verilere bakarız, ağustosun sonundaki, eylülün başındaki tabloya göre hareket ederiz.”

    Bütün velilerin rahat olması gerektiğini vurgulayan Bakan Selçuk, “Neye ihtiyaç varsa biz bunun için mali ve fiziksel koşullarıyla, psikolojik hazırlığıyla buna hazırız.” dedi.

    “Bütün çocuklarımızın sağlığı bizim önceliğimiz”

    Bir gazetecinin “Resmi okullarda yüz yüze eğitim yapılırken, özel okullarda uzaktan eğitim hakkı tanınır mı? Seyreltilmiş sınıf uygulaması ile öğretmen ihtiyacı ortaya çıkabilir mi?” sorusuna Bakan Selçuk, “Devlet okulları için başka şart var da özel okullar için başka şart var diye bir şey söz konusu değil. Bütün çocuklarımızın sağlığı, özel okullardaki öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin sağlığı bizim önceliğimiz arasında.” yanıtını verdi.

    Derslerin seyreltilmesi durumunda öğretmenlerin daha fazla ders verme imkanına sahip olacağının altını çizen Selçuk, bu sene 40 bin öğretmen alacaklarını, problem yaşamamak için her türlü tedbire uyacaklarını söyledi.

    Ziya Selçuk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında yapılacak toplantılarda kararlaştırılacak hususlar olduğunu ve bu konuların daha sonra değerlendirileceğini, salgınla ilgili hususlarda kurumların ortak karar aldığını dile getirdi.

    Okullardaki yüz yüze eğitime ilişkin sağlığın birinci koşul olduğunu, eğitimin ve eğitim bilimlerinin bazı kuralları olduğunu, pedagojik olarak prensiplere baktıklarını belirten Selçuk, “Şimdiden bazı olasılıkları zorlayarak ‘şöyle olursa, böyle de olursa’ diyerek durumu daha da karmaşıklaştırmanın bir anlamı yok. Biz pedagojik olarak prensiplere bakarız, sağlık olarak koşullara bakarız ve ikisinin gerektirdiği tedbirleri rahatlıkla alırız.” diye konuştu.

    Bakanlık, formasyonu ücretsiz verecek

    Öğretmen atamalarına temel teşkil eden pedagojik formasyon atamalarına ilişkin soru üzerine Bakan Selçuk, pedagojik formasyonun kaldırılmasının temel sebebinin yüz binlerce üniversite mezunu gencin formasyon belgesine yüklü miktarda ücret ödeyerek sahip olması ve sonrasında beklentiye girmesiyle ilgili olduğunu vurguladı.

    Selçuk, şöyle devam etti:

    “Formasyon gerekiyorsa, ki gerekiyor, kim öğretmenlik sınavını kazanırsa biz bunu ücretsiz vereceğiz. Hiç kimsenin yüklü miktarda ödemeler yaparak formasyon almasına gerek yok. ‘Siz sınavı kazanın, biz bunu ücretsiz vereceğiz.’ Yükseköğretim Kurulu ile çok uyumlu bir çalışma gerçekleştirildi. Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı bununla ilgili gereken kararı tamama erdirdi. 2020’nin sonunda, 2021’in başında hayata geçmek üzere, şu anda elinde belgesi olanların hiçbirinin hak kaybı yaşamasına müsaade etmeyerek bu çalışmayı hayata geçirdik.”

    Milli Eğitim Bakanı Selçuk, açıklamalarının ardından bir grup gazetecinin formasyonla ilgili sorularına şu şekilde yanıt verdi:

    “Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı iş birliği ve koordinasyonuyla eğitim fakültesi dışında öğretmenliğe kaynaklık eden diğer fakülte mezunlarının öğretmenlik becerileri kazanmalarına ilişkin Pedagojik Formasyon Programı Talim ve Terbiye Kurulunun son kararı ile yeniden yapılandırılmıştır. Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı ile yapılan iş birliği ve koordinasyon çerçevesinde Pedagojik Formasyon Programı olarak sertifika düzeyinde Yükseköğretim Kurumları tarafından verilen eğitimler, öğretmenlik meslek bilgisi tezsiz yüksek lisans programı olarak lisansüstü düzeyde yine Yükseköğretim Kurumları tarafından sağlanacaktır. Hali hazırda pedagojik formasyon sertifikasına sahip olanlar ile halen sertifika programlarına devam eden öğrencilerin bir hak kaybı söz konusu değildir. Uygulama 1 Ocak 2021 tarihinden itibaren yürürlüğe girecektir.”

    “Özel okulların temsilcilerinin tamamıyla görüşmeler yapıyoruz”

    “Uzaktan eğitim süreci devam ederse, veliler için özel okul ücretlerinde indirim olabilir mi? Bununla ilgili kararınız var mı?” sorusu üzerine Bakan Selçuk, velilerin mağdur olmaması noktasında genel prensip kararları ile ilgilendiklerini ama ticaret hukuku ile ilgili hususlara müdahil olmalarının doğru olmadığının altını çizdi.

    Selçuk, “Özel okulların belirli harcama kalemleri var. Bu harcama kalemlerinin değerlendirilmesi hususunda bütün derneklerle istişare içindeyiz. Türkiye’deki özel okulların temsilcilerinin tamamıyla görüşmeler yapıyoruz. Onlarla birlikte bu meselenin geleceği hususunda, ki öyle bir konu söz konusu olursa, o zamanın konusu.” değerlendirmesinde bulundu.

    Velilere imzalatılması planlanan taahhütnameye ilişkin olarak Ziya Selçuk, görüşmelerin devam ettiğini, Sağlık Bakanlığı ile gereken tartışmaları, görüş alışverişlerini yaptıklarını ve gelecek hafta bu konularla ilgili sürekli netleştirilen açıklamalarda bulunacaklarını sözlerine ekledi.

  • Son Dakika: MEB açıkladı! Okullar ne zaman açılacak?

    Son Dakika: MEB açıkladı! Okullar ne zaman açılacak?

    MEB’in 2020-2021 eğitim öğretim yılına dair 81 ile gönderdiği genelgeye göre, okullar 31 Ağustos 2020’de açılacak, 18 Haziran 2021’de kapanacak.  Birinci dönem ara tatili 16-20 Kasım 2020’de, yarıyıl tatili 25 Ocak-5 Şubat 2021’de, ikinci dönem ara tatili 12-16 Nisan 2021’de yapılacak.

    Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB) 2020-2021 Eğitim Öğretim Yılı’na dair 81 ile gönderilen genelgeye göre, okullar 31 Ağustos 2020’de açılacak ve 18 Haziran 2021’de kapanacak.

    MEB, 2020-2021 Eğitim Öğretim Yılı çalışma takvimini 81 ile gönderdiği genelgeyle duyurdu.

    Buna göre, eğitim ve öğretim yılının birinci dönemi 31 Ağustos 2020 Pazartesi günü başlayacak. Okul öncesi eğitim ile ilkokul 1’inci sınıfa başlayacak öğrenciler için 31 Ağustos-4 Eylül 2020 arasında uyum eğitimleri gerçekleştirilecek.

    Birinci dönem ara tatili 16-20 Kasım 2020’de yapılacak, 22 Ocak 2021 Cuma günü sona erecek. Yarıyıl tatili ise 25 Ocak 2021 Pazartesi günü başlayacak 5 Şubat 2021 Cuma günü sona erecek.

    İkinci dönem, 8 Şubat 2021 Pazartesi günü başlayacak. İkinci dönem ara tatili ise 12-16 Nisan 2021’de yapılacak. Eğitim öğretim yılı 18 Haziran 2021 Cuma günü sona erecek.

    Ayrıca takvimde öğrencilerin bir önceki eğitim ve öğretim yılına dair eksik konu ve kazanımları ile öğrenme kayıplarına ilişkin eğitim programının, 2020-2021 ders yılıyla ilişkilendirildiği ve bu eğitim öğretim yılının bir parçası olarak planlandığı belirtildi.

    2021-2022 Eğitim Öğretim Yılı ise 6 Eylül 2021 Pazartesi günü başlayacak.

  • Son Dakika : Okulların açılacağı tarih belli oldu

    Son Dakika : Okulların açılacağı tarih belli oldu

    MEB, Resmi eğitim ve öğretim kurumları için yüz yüze telafi, tamamlama ve uyum eğitiminin tarihini açıkladı.

    Milli Eğitim Bakanlığı, resmi eğitim ve öğretim kurumlarının 31 Ağustos’ta açılacağını duyurdu.

    Bakanlıktan yapılan açıklama şöyle:

    “Resmi eğitim ve öğretim kurumları için yüz yüze telafi, tamamlama ve uyum eğitimi 31 Ağustos Pazartesi başlayacak ve üç hafta sürecek.”

    Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Destekleme ve yetiştirme kursları ile telafi eğitimlerimize yıl içerisinde devam edeceğiz” dedi.

  • Ziya Selçuk ”Okullar ne zaman açılacak?” sorusuna yanıt verdi

    Ziya Selçuk ”Okullar ne zaman açılacak?” sorusuna yanıt verdi

    Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ”Okullar ne zaman açılacak?” sorusunun tek bir yanıtı olduğunu söylerek, ”En güvenli zamanda açılacak, bilimsel veriler söyleyecek” açıklamasını yaptı.

    Selçuk: “Okulların açılması bir toplum sağlığı meselesidir ve bilimsel verilerle hareket etmek ön koşuldur.Çocuklarımız, öğretmenlerimiz ve ailelerimiz için en güvenli zamanda en güvenli şekilde açılacak. Tarihi, bilimsel veriler söyleyecek” dedi.

  • Okullar ne zaman açılacak? Milli Eğitim Bakanı’ndan açıklama

    Okullar ne zaman açılacak? Milli Eğitim Bakanı’ndan açıklama

    Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, A Haber canlı yayınında gündeme dair kritik açıklamalarda bulundu. Bakan Selçuk, öğrencilerin ve velilerin merak ettiği soruları tek tek yanıtladı.

    LGS sınavına ilişkin konuşan Bakan Selçuk, “Çocukların rahat etmesi için velilerin okul bahçesi dışında beklemelerini rica ediyoruz.” ifadelerini kullandı. Bakan Selçuk, okulların 1 Haziran’da açılacağı iddialarına da yanıt verdi ve “MEB olarak okullar 1 haziran’da açılacak diye bir ifade kullanmadık. Bizim böyle bir ifademiz yok. 1 Haziran’da açıldığında ne şekilde bir planlamamız var gibi senaryoları sıralarken bunun içinde 1 Haziran da vardı.” dedi.

    Bakan Ziya Selçuk’un açıklamaları şu şekilde;

    LGS İÇİN NASIL BİR SINAV ÖNGÖRÜLÜYOR? SINAVLAR NEREDE YAPILACAK?

    Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamasının ardından gereken teknik açıklamaları yaptık. Bu konuda bir video da yayınladık. LGS kaç yıldır yapılıyor denildiğinde, bu yıl farklı bir durum var. Çocuklar kendi okullarında sınavlara girecek.

    “HİÇBİR YERDEN BELGE İSTENİLMEYECEK”

    Çocuklarımızın ve velilerimizin işlerini kolaylaştırmak için bu adımı attık. Belgelerin hepsi e-okul’dan alınacak. Hiçbir yerden belge istenilmeyecek. 15 yaş üstündeki çocuklardan kimlik fotoğrafı isteğini de kaldırdık.

    “ÇOCUKLARIN NE YAPACAĞINA DAİR SORULAR VAR”

    İki oturumdan yapılacak. İki oturum arasında 45 dakika süre var. Bu arada çocukların ne yapacağına dair sorular var. Öğretmenlerin nezaretinde çocukların bahçelere sosyal mesafeye uyarak çıkmaları taraftarıyız. Velilerimiz okul bahçelerinin dışında beklemesini isteyeceğiz.

    BAKAN ZİYA SELÇUK’TAN AİLELERE ÇAĞRI

    Okulların bahçesinde velilerin hiçbir şekilde beklemesini istemiyoruz. Sosyal mesafe kuralları önemli. Sosyal mesafe şartı, maske, dezenfektan gibi konularda adım attık. İhtiyaç olan malzemeler sınıfta olacak. Rehber öğretmenlerimiz daha aktif bir şekilde rol alacak. Çocuklarımız ve velilerimizin ihtiyaçlarına destek olacaklar.

    “DÜNYAYA DA BAKIYORUZ VE SENARYOLARI ÇALIŞIYORUZ”

    Bilim Kurulu’nun önerilerini de dikkate alarak her sınıfta kaç öğrenci olması gerek, planlıyoruz. Dünyaya da bakıyoruz. Senaryoları çalışıyoruz. Çocuklarımız ne şekilde otururlarsa daha sağlıklı olur planları yaptık. Ama Bilim Kurulu ile paylaşıp önerilerini önümüzdeki günlerde alacağız. Ücretsiz maske dağıtımı yapacağız, ücretsiz dezenfektan gibi hijyen malzemeleri olacak. Sınıfın metrekaresine göre kaç öğrenci uygun olur, Bilim Kurulu ile yapılacak toplantının ardından karar verilecek.

    “ÜNİVERSİTEYE GEÇMESİNİ ENGELLEMEYECEK”

    Üniversiteye geçen çocuklarımızın sorumlu geçtiği bir ders varsa, onun üniversiteye geçmesini engellemeyecek şekilde o sorumluluk sınavını biz yapacağız. Bir engel olmayacak. Biz çocuklarımızın kazandıkları bölüme gitme fırsatını sağlayacağız.

    YKS TARİHİNE İLİŞKİN ELEŞTİRİLERE YANIT

    Konular yarı yarıya azaldı. Birinci dönemden sorumlular. Soru çözümlerine bakabilirler, derslerini izleyebilirler. İlk dönemin konularını gözden geçirmelerinde fayda var. Konuları pekiştirmek için fırsatları var. 12’ler ve 8’ler, ikinci dönem evde çalışalım, yolda vakit kaybetmeyelim, devam zorunluluğu olmasın istiyorlardı. Bu talep oluşmuş oldu. Biz çocuklarımızın yanındayız, destek sağladığımızı bilmelerini isterim.

    BAKAN SELÇUK’TAN 20 BİN ÖĞRETMEN ATAMASINA İLİŞKİN AÇIKLAMA

    Bunu birçok kez açıkladık aslında. 10 kere 20 kere daha açıklarız. Bu öğretmenlerimizin atamasının tamamlanması için bir okullarının, öğrencilerinin olması gerekiyor. Okullar açık değilken, göreve başlatmak için fiilen ve fiziken bir engel var. Okullar açıldığında atama süreçleri tamamlanmış olacak. Hak kaybı olmayacak.

    OKULLAR NE ZAMAN AÇILACAK?

    MEB olarak okullar 1 Haziran’da açılacak diye bir ifade kullanmadık. Bizim böyle bir ifademiz yok. 1 Haziran’da açıldığında ne şekilde bir planlamamız var gibi senaryoları sıralarken bunun içinde 1 Haziran da vardı.

    Sağlık açısından sorun yaşanmazsa biz 1 Haziran’a hazırız.

    4-8 ya da 12. sınıfların gelmesi gibi senaryolar var.

    Sınıfların ikiye bölünmesi de senaryolar içinde.

    Öncelikleri belirleyenler sağlık koşulları.

  • Milli Eğitim Bakanı: “Okulları 1 Haziranda Açarız”

    Milli Eğitim Bakanı: “Okulları 1 Haziranda Açarız”

    Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Normalleşme süreci beklendiği şekilde devam ederse okulları 1 Haziran’da açarız” açıklamasında bulundu.

    Selçuk; “Öğrencinin lehine bir bakış açısıyla sorumlu sınıf geçme söz konusu olacak, üst sınıflarda bu sorumluluklarını yerine getirmek kaydıyla” dedi.