Etiket: ölüm

  • Davetli olarak gittiği düğünde öldü

    Davetli olarak gittiği düğünde öldü

    Şanlıurfa’nın Birecik ilçesinde davetli olarak gittiği sünnet düğününde kim tarafından ateşlendiği belirlenemeyen silahtan çıkan merminin isabet ettiği şahıs hayatını kaybetti.
    Edinilen bilgiye göre, olay, önceki gün Şanlıurfa’nın Birecik ilçesine bağlı Şekerköy kırsal Mahallesinde yaşandı. Tozluca kırsal Mahallesinde yaşayan 48 yaşındaki Abdullah Akcan, akrabası olan muhtar Salih B.’nin oğlunun sünneti için davetli olarak Şekerköy’e gitti. Diğer davetlilere birlikte sandalyede oturarak halayı izleyen Akcan, nereden geldiği belirlenemeyen merminin başına isabet etmesi sonucu yere düştü. Ağır yaralanan şahıs, kaldırıldığı Suruç Devlet Hastanesinde yapılan tüm müdahaleye rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Olay yerine giden jandarma ekipleri, Akcan’ın ölümüne neden olan silahın sahibini belirlemek için çalışma başlattı.
    Gözaltına alınan düğün sahibi muhtar karakola götürülürken olayla ilgili başlatılan soruşturma devam ediyor.

  • 6. kattan düşen kadın hayatını kaybetti

    6. kattan düşen kadın hayatını kaybetti

    Kırıkkale’de bir kadın, yeni taşındığı evin camlarını silerken dengesini kaybederek 6’ncı kattan düştü. Hastaneye kaldırılan kadın tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.
    Olay, Kırıkkale il merkezi Kurtuluş Mahallesi 748 Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, yeni taşındığı evini temizlemek isteyen Birsen M. (58), camları temizlerken dengesini kaybederek 6. kattan düştü. Olayı görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi.

    Olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından ilk müdahalesi yapılan Birsen M., Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesine kaldırıldı. Tedavi altına alınan Birsen M. tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

    Polis ekipleri olayla ilgili inceleme başlattı.

  • Aracın üzerine kaya devrildi

    Aracın üzerine kaya devrildi

    Adana’da Himmetli İlk ve Ortaokulu’nda görevli öğretmenler Pınar Kılıç, Dilek Altıparmak, Ümmühan Dilbilir ve Rahime Topak’ın bulunduğu otomobilin üzerine Feke yolunda heyelan nedeniyle kaya devrildi.

    Kaya altında kalan otomobildeki 4 öğretmen yaşamını yitirdi. Öğretmenlerin okuldaki derslerinin ardından, yaşadıkları Feke ilçesine dönmek üzere yola çıktıkları öğrenildi.

    Öte yandan, Karayolları Genel Müdürlüğü de Tufanbeyli-Saimbeyli-Feke yolunun 71,6’ncı kilometresinde heyelan meydana geldiğini, güzergahın tedbiren trafiğe kapatıldığını açıkladı.

  • 25 yaşındaki gencin feci ölümü

    25 yaşındaki gencin feci ölümü

    Olay, Serik ilçesine bağlı Orta Mahalle’de D 400 karayolunda meydana geldi. Üst geçitten atladığı iddia edilen Emre Şimşek (25), Antalya istikametine gitmekte olan ve sürücüsü belirlenemeyen tırın ön kısmına düştü, ardından altında kaldı. Sürücü fren yapmasına rağmen tır gencin üzerinden geçerken, ihbar üzerine olay yerine 112 sağlık ve polis ekipleri sevk edildi.

    Emre Şimşek’in olay yerinde hayatını kaybettiği anlaşılırken, polis kazayla ilgili inceleme başlattı. Kazaya karışan tır şoförü ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü. Hayatını kaybeden gencin cansız bedeni, Serik devlet hastanesi morguna kaldırıldı.

    Kazanın görgü tanığı Mustafa Gürler, “Üst geçidin orda tır bir anda fren yaptı. Altından birisi fırladı” ifadesini kullandı.

  • Bu diyet ölüme sebep olabilir

    Bu diyet ölüme sebep olabilir

    Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. İbrahim Ocak, son dönemde sosyal medyadan görerek uygulanan su diyeti gibi diyetlerin ölüme davetiye çıkardığını söyledi. Diyetisyen Meltem Yavaş ise diyetlerin parmak izi gibi kişiye özel olduğunun unutulmaması gerektiğini ifade etti.
    Bursa’da eşinin uyguladığı su diyetini kendi de uygulamak isteyen kişi, hızlı kilo verdiğine sevinirken hayatını kaybediyordu. 2 ay önce başladığı diyetin kilo haricinde vücudundaki değişimleri fark edemeyen kişi, fenalaşması üzerine hastaneye kaldırıldı. Yapılan incelemelerin ardından tedaviye başlanan hasta, hayati tehlikeyi atlattı. Hastaya müdahaleyi yapan, Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. İbrahim Ocak, “Son bir hafta içinde iki hastam acil bölümünden geldi. Biri yaygın kemik ve eklem ağrıları, halsizlik, yoğun kırgınlık, kandaki oksijen yüzdesi yüzde 74’lere kadar inmiş bir haldeydi. Acilde hastayı değerlendirdikten sonra tomografi ve kan tahlili yaptık. Kan tahlillerinde ürekratin elektrolit dengesinin çok değişmiş olduğunu gördük.

    Neredeyse tüm vücudunun elektrolitleri değişmiş ve zararlı düzeye gelmişti. Çektiğimiz tomografide de akciğerde ploraze dediğimiz sıvı birikmesi olmuş, kalp enzim değerleri artmış ve enfeksiyon değerleri yükselmişti. Niçin böyle olduğunu öğrenmeye çalışırken, hasta yaklaşık 2 aydır su diyeti yaptığını söyledi. Nasıl uyguladığını sorduğumda ise, ‘Su içiyorduk. Günde 3 öğün, maydanoz, dereotu, roka gibi sadece sebze ağırlıklı beslendik’ dedi. Hastamızı yatırdık, tedavisine başladık. Diyetini kestik ve normal beslenmeye geçtik. 3-4 gün içerisinde toparladı. Durumu şimdi daha iyi. Bende su diyetinin sosyal medyada reklamını görmüştüm. Hatta kendi hesabımda ‘bu şarlatanlıktır, bu doğru değildir’ yazdım. Orada eleştirilere de uğradım. Ama hala aynı şeyi söylüyorum” dedi.

    “Her hastama diyeti bende tavsiye ediyorum”

     Su diyetinde bireylere sadece su içirip sebze ağırlıklı beslenme yapıldığını ifade eden Uzm. Dr. Ocak, “Bu 2, 3 veya 5 ay sürebiliyor. Bazı kişilerde olumsuz bir durum gözükmeyebiliyor. Tabi ki aç kalmaya bağlı insanlar yoğun kilo verebiliyor. Diyetisyenlik bölümü diye bir gerçek var. Sadece bu işe bakıyorlar. Diyet sanıldığı gibi kolay bir şey değildir. Muayene yapmadan, incelemeden rastgele diyet uygulanması doğru değildir” diye konuştu.

    Diyetisyen Meltem Yavaş ise, “Su diyetleri veya farklı isimlerle anılan diyetleri sosyal medyada sıkça duymaktayız. Fakat sağlıklı zayıflamada bunların yeri katiyen yoktur. Sağlıklı zayıflama diyetlerinde bizler kişinin ihtiyaçlarına göre matematiksel hesaplamalarla kişiye göre diyet listeleri oluşturuyoruz. Herkesin diyeti aslında ‘parmak izi’ gibi diyebiliriz. Yapılan su diyetleri, lahana diyetleri kişinin vücudunda ciddi rahatsızlıklara sebep olabilir. Kısa sürede vitamin mineral yetersizliklerine bağlı aslında katlanılabilir rahatsızlıklar olsa da, uzun vadede organ hasarlarına kadar yol açabilir. Geri dönüşü olmayan sorunlarla karşılaşılabiliyor. Örneklerini çok fazla görüyoruz. Çevremizde çok uçuk fiyatlarla hiç alakası olmayan, beslenmeyle ilgili hiç eğitim almamış kişiler, kendisine inana kişilere aslında sıvı besinler, detox programları uyguluyorlar. Biz her defasında söylüyoruz, katiyen kullanılmamalı” dedi.

  • Dini nikahlı karısı tarafından öldürülmüş!

    Dini nikahlı karısı tarafından öldürülmüş!

    Olay, 2013 yılının 11. ayında Aksaray’ın merkeze bağlı Babakonağı köyünde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, 2013 yılında dini nikahla evli yaşadığı ve eşinden 4 çocuk sahibi olan Kamber Demir (45), o tarihte aniden ortadan kayboldu. Kamber Demir’i bir süre göremeyen kardeşleri ve akrabaları şahsın dini nikahlı eşi olan M.Y.’a (49), Kamber Demir’i sordu. M.Y., eşinin yurt dışına gittiğini ve burada iş kuracağını söylemesi üzerine bir süre daha bekleyen Kamber Demir’in yakınları aylar sonra kardeşlerine telefonla ulaşmak istedi. Telefon numarası almak için yine Kamber Demir’in eşi M.Y.’a giden yakınları telefon numarası da alamayınca 2014 yılında durumu jandarmaya bildirdi. Olay yerine gelerek inceleme yapan jandarma ekipleri, olayla ilgili “kayıp şahıs” işlemi yaparak olay yerinden ayrıldı. O günden beri kayıp olarak aranan Kamber Demir’den bugüne kadar bir haber alınamadı.

     

    Tozlu raflardan indirilen dosya cinayeti çözdü…

    Kayıp şahıslar üzerine şehir genelinde geniş çaplı araştırma ve inceleme başlatan İl Jandarma Komutanlığı Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT) dedektifleri, 10 yıldır kayıp olan Kamber Demir’in dosyasını yeniden gündeme getirdi. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde olayla ilgili geniş çaplı araştırma başlatan JASAT dedektifleri, çalışmaya Kamber Demir’in yakınlarıyla görüşerek başladı. Yakınlarından elde edilen “Cinayet” şüphesi üzerine Kamber Demir’in dini nikahlı olan M.Y. isimli eşinin üzerine giden JASAT dedektifleri, kadının verdiği tutarsız cevaplar üzerine M.Y.’i gözaltına aldı. Kadınla birlikte M.D. (29) ve R.D. (30) isimli 2 oğlunu da gözaltına alan JASAT ekipleri, kadın ve çocuklarını çapraz sorguya aldı. İl Jandarma Komutanlığında gerçekleştirilen çapraz sorguda birçok tutarsızlık ve şüpheli bilgiler ele geçiren jandarma ekipleri, sorguda tespit ettikleri M.G. (54) ve İ.Ç. (74) isimli 2 şahsı daha gözaltına aldı. Gözaltına alınan 5 şüpheli saatlerce sorgudan geçirilirken jandarma ekipleri köy halkıyla görüşerek bilgiler topladı.

    Zehirleyip öldürmüş, cesedi ahırla birlikte yakıp gömmüş…

    Olay tarihi olan 2013 yılında 45 yaşında olan Kamber Demir’in cinayete kurban gitmiş olabileceği ihtimaliyle araştırma ve soruşturmasını derinleştiren JASAT dedektifleri, Demir’in dini nikahlı eşi olan M.Y.’ın üzerine yoğunlaştı. Yapılan sorgularda M.Y. dini nikahlı eşi Kamber Demir’i öldürdüğünü itiraf ederken, kan dolduran cinayetin tüm detayları ortaya çıktı. Kocasıyla sürekli olarak tartıştıklarını anlattığı öğrenilen M.Y., Demir’in sürekli olarak kendisini darp ettiğini öne sürdü. Yıllarca geçimsizlik yaşadığını anlatan M.Y.’nin 2013 yılının 11. ayında kocasının yemeğine zehir atarak zehirleyip öldürdüğünü itiraf etti. Gece yarısı Kamber Demir’in ölmesinin ardından sürükleyerek hayvan ahırına götürdüğünü anlatan M.Y., burada önce Kanber Demir’in cesedini sonra da ahırı yaktığını anlattı. Yanarak kül olan ahırdan kimse şüphelenmezken M.Y., ertesi gün ahırdaki Kanber Demir’e ait yanık cesedi parçalayarak gömdü. Çocukları M.D. ve R.D.’yi de gözaltına alan JASAT dedektifleri 2 oğlunun da bir süre sonra cinayeti öğrendiğini ve annesini ele vermemek için adli makamlara söylemeyerek gizlediklerini ortaya çıkardı.5 şüpheli komandoların güvenlik çemberinde adliyeye getirildi.

    Soruşturmanın devam ettiği olayla ilgili JASAT dedektifleri, köyde cesede dair geniş çaplı arama çalışması başlattı. Gözaltına alınan 5 şüpheli sorgularının ardından Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisinde sağlık kontrolünden geçirildi. Cinayet şüphelileri jandarma komando timlerinin geniş güvenlik önlemlerim altında adliyeye sevk edildi.

  • Ölümle 3 kez burun buruna

    Ölümle 3 kez burun buruna

    Gaziantep’te Covid-19’a yakalandıktan sonra kaldırıldığı hastanenin yoğun bakım ünitesindeki patlamadan yaralı kurtulan 78 yaşındaki Halil Karakuş, Kahramanmaraş merkezli depremde yıkılan evden de yakınlarıyla sağ kurtulduğu için şükrediyor.

    İslahiye’de yaşayan Karakuş ve eşi, yaklaşık 2,5 yıl önce Covid-19’a yakalandıktan sonra durumları kötüleşince hastaneye yatırıldı.

    Eşini Covid-19 nedeniyle kaybeden Karakuş, Gaziantep’teki bir özel hastanenin yoğun bakımında tedavi görmeye devam etti. Karakuş, hastanenin yoğun bakımında 19 Aralık 2020’de meydana gelen ve 11 kişinin yaşamını yitirdiği patlamada yaralandı.

    Başka bir hastaneye sevk edilen Karakuş, yaklaşık 70 gün süren tedavisinin ardından sağlığına kavuştu.

    Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen ilk depreme evinde yakalanan Karakuş, yıkılan binanın ikinci katındaki evlerinden yakınlarıyla atlayarak bir kez daha yaşama tutundu.

    Hafif yaralanan Karakuş, tedavisinin ardından çocukları ve torunlarıyla Kalyon Konteyner Kent’te kalmaya başladı.

    Halil Karakuş, 2020 yılında Covid-19 tedavisi gördüğü hastanede önce yangın çıktığını söyledi.

    Yoğun bakımda bağrışma seslerine uyandığını anlatan Karakuş, “Yoğun duman vardı, sonra tüpün biri patladı. Sürekli dua ediyordum. Şuurum hep yerindeydi. Dışarı çıkınca bayılmışım. Sonra beni başka bir hastaneye götürmüşler. Gözümü açtım ki başımda bir hemşire bekliyor. Gözümü açtığımı görünce o da şükretti.” dedi.

    Covid-19 salgınının ardından patlamadan da sağ kurtulduğu için sürekli Allah’a şükrettiğini belirten Karakuş, deprem günü oruca niyet etmek için uyandığını dile getirdi.

    Orucu niyet ettikten sonra camiye namaza gitmeyi planladığını kaydeden Karakuş, “Her sabah namazında camiye giderim. Kalkar kalmaz yer sallanmaya başlayınca dua etmeye başladım. Sallantıda oruç için niyet ettim. Merdivene gidecektik, gitmedik. Sonradan gördük ki merdiven çökmüş. Allah bizi orada da kurtardı. Torunlarla 18 kişiyiz. Küçük oğlum iki yatağı aşağı attı. Sonra büyük oğlan aşağı atlayıp onları düzenledi. Hepimiz oraya atladık. Küçük bebeği de top gibi oğlumun kucağına attık.” dedi.

    Karakuş, gelini ve kendisinin yatağa yetişemedikleri için yaralandıklarını ifade etti.

    Yaşadıkları badirelere rağmen şükürden hiç vazgeçmediğini belirten Karakuş, “4 daire 5 dükkanımız vardı, yıkıldı. Şükür burnumuz kanamadı. Allah bizi korudu. Ayağımız kırılabilirdi, başımız bir yere çarpıp beyin kanaması geçirebilirdik, şükür hiçbirimize ciddi bir şey olmadı. Allah’ım inşallah bize ramazanı da nasip eder. Bu yaşa kadar orucumu yemedim, 7 yaşından beri namazımı aksatmadım hamdolsun, Allah’ıma çok şükür.” diye konuştu.

  • “H3N2” virüsünün ilk ölümleri

    “H3N2” virüsünün ilk ölümleri

    Hint NDTV’nin haberine göre, sağlık yetkilileri, gribe neden olan “H3N2” influenza virüsü nedeniyle Karnataka eyaletinde 82 yaşındaki bir erkeğin 24 Şubat’ta kaldırıldığı hastanede 1 Mart’ta hayatını kaybettiğini söyledi.

    Yetkililer, diyabet ve hipertansiyon gibi sağlık sorunları olan bu kişinin, ülkede “H3N2” kaynaklı ilk can kaybı olduğunu belirtti.

    Haryana eyaletinde ocakta “H3N2” teşhis edilen 56 yaşındaki kanser hastasının 8 Mart’ta evinde hayatını kaybettiğini bildiren yetkililer, bu kişinin akciğer kanseri olduğunu aktardı.

    Yetkililer, ülkede yaklaşık 90 kişide “H3N2” virüsü teşhis edildiğini açıklayarak, ay sonuna doğru vaka sayısının düşmesini beklediklerini kaydetti.

  • 99 depreminde doğdu, 2023 depreminde hayatını kaybetti

    99 depreminde doğdu, 2023 depreminde hayatını kaybetti

    Kahramanmaraş Pazarcık merkezli 7.7 ve Elbistan merkezli 7.6’lık iki büyük depremin en çok yıkıma yol açtığı yerlerden biri de Gaziantep’in Nurdağı ilçesi oldu. Depremin vurduğu diğer 11 il ve ilçelerinde olduğu gibi Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde de pek çok hayat yarım kalırken, afetin ardından ortaya çıkan acılı dolu hikayeler de yürekleri yakmaya devam ediyor.

    Asrın felaketine 3 gün önce taşındıkları evde yakalandılar

    Asrın felaketinden 3 gün önce Gaziantep’ten Nurdağı’na taşınan Baştürk ailesi de depreme yeni evlerinde yakalandı. Yaşanan deprem felaketi sırasında evde olan baba Mehmet, anne Asiye ve oğulları Osman Enes ile Emirhan Baştürk de enkaz altında kaldı. Enkaz altında kalan Baştürk ailesinden baba Mehmet, anne Asiye ve küçük çocukları Emirhan kurtarılırken, ortanca oğulları Osman Enes ise enkaz altında kalarak hayatını kaybetti.

    17 Ağustos depreminde doğdu 2023 Kahramanmaraş merkezli asrın felaketinde öldü

    Enkaz altında kalarak hayatını kaybeden Osman Enes’in acı hikayesi ise yürekleri dağladı. 17 Ağustos 1999 Gölcük merkezli depremde sabaha karşı dünyaya gelen 23 yaşındaki Osman Enes Baştürk, Kahramanmaraş merkezli 2023 depreminde enkaz altında kalarak hayatını kaybetti. Acılı anne ve baba, oğullarının küçük kardeşine siper olmaya çalışırken hayatını kaybettiğini belirterek o gece yaşadıklarını göz yaşlarıyla anlattı.

    “O gece felaketi yaşadık, sanki kıyamet kopuyordu”

    Deprem gecesi yaşadıklarını anlatan Mehmet Baştürk, “O gece felaketi yaşadık. Sanki kıyamet kopuyordu. Teheccüd namazına kalkmıştım ve saat 03.05’ti. Sonrasında tekrar uyumuşum. Sonrasında bu deprem oldu ve bina sallandı. Bir anda ışıklar söndü ve bina yere doğru yıkıldı. Hepimiz enkaz altında kaldık. Ben depremden sonra bir alan bularak kendi imkanlarım ile çıktım. Sonrasında eşim ve küçük oğlumun sesini duydum. Kendi imkanlarımıza 5-6 saat sonra eşimi, 8-9 saat sonra da küçük oğlumu çıkardık” dedi.

    “Oğlum 17 Ağustos depreminde doğdu, 2023 Kahramanmaraş depreminde öldü”

    17 Ağustos 1999 depreminde sabah karşı doğan 23 yaşındaki oğlu Osman Enes Baştürk’ün Kahramanmaraş merkezli 2023 depreminde enkaz altında kalarak hayatını kaybettiğini belirten baba Mehmet Baştürk, “Oğlum 17 Ağustos 1999 depreminde sabaha karşı doğmuştu. 2023 Kahramanmaraş merkezli depremde de hayatını kaybetti. Bu acıyı ifade edemiyorum. Allah mekanını cennet etsin. 1999 depreminde doğan oğlum, 2023 depreminde öldü. Allah onu bize 23 yıllığına vermiş” ifadelerine yer verdi.

    “Enkaz altında ölen oğlum küçük kardeşi zarar görmesin diye siper olmuş”

    Depremde hayatını kaybeden oğlu Osman Enes’in küçük kardeşi Emirhan’a siper olduğunu da aktaran baba Baştürk, “Enkaz altında ölen oğlum Osman Enes, o esnada küçük kardeşi Emirhan zarar görmesin de diye ona siper olmuş” ifadelerini kullandı.

    “Her şeyimizi kaybettik, köyde çadırda yaşıyoruz ve destek bekliyoruz”

    Deprem felaketi sonrası oğlu Osman Enes’le birlikte her şeylerini de kaybettiklerini söyleyen Baştürk, “Şuan köyde çadırda yaşıyoruz. Depremden 11-12 gün hastanede kaldık ve sonra köyde çadırda yaşamaya başladık. Sonrasında bize hiçbir yardım gelmedi. Köyde kendi imkanlarımızla yaşıyoruz. Bu afette bir oğlumu kaybettim, benim ve büyük oğlumun evi tamamen gitti. Yetkililerden biz de destek istiyoruz. Çünkü ne yapacağımızı, nasıl yaşayacağımızı bilmiyoruz” şeklinde konuştu.

    “O eve 3 gün önce taşınmıştık, resmen oğluma mezar yeri almışım”

    O gece yaşadıklarını anlatan anne Asiye Baştürk, “O gece yaşadıklarımız anlatılamaz, ifade edilemez şeylerdi. Sözün bittiği yeri yaşadık biz. O eve 3 gün önce taşınmıştık. Üçüncü günün sabahına çıkamadık. Resmen oğluma mezar yeri almışım” dedi.

    “17 Ağustos 1999 depreminde sabaha karşı doğdu, bu depremde sabaha karşı vefat etti”

    Yaşanan afette kaybettiği oğlunun 17 Ağustos 1999 Gölcük depreminde sabaha karşı doğduğunu ve bu depremde de hayatını kaybettiğini söyleyen acılı anne, “Bu acıyı yaşayan bilir. Allah bu acıyı kimseye yaşatmasın. Büyük bir gümbürtüyle uyandık ama uyandığımızda her şey bitmişti. Hepimiz aynı odaydık. Enkaz altındayken ben bayılmışım. Küçük oğlum ‘anne nasılsın’ sesine uyandım. Oğlum iyiyim sen nasılsın, ağabeyin nasıl dedim. O da ‘ağabeyimde ses yok, eli buz gibi olmuş’ dedi. Büyük oğlum o esnada küçük kardeşine enkaz gelmesin diye sipere olarak korumuş ama kendisini koruyamamış. Oğlum Osman Enes 17 Ağustos 1999 depreminde sabaha karşı doğmuştu. Bu depremde de sabaha karşı vefat etti. Her şeyimizi kaybettik, her şey tamamen gitseydi de oğlum gitmeseydi. Kendimi ifade etmekte çok zorlanıyorum” diye konuştu.

  • Yarım kalan hikayeler mezarlara yansıdı

    Yarım kalan hikayeler mezarlara yansıdı

    Kahramanmaraş Pazarcık merkezli 7.7 şiddetindeki ve Kahramanmaraş Elbistan merkezli 7.6 şiddetindeki depremlerde Gaziantep’in İslahiye ilçesinde vefat edenlerden yaklaşık 300’ü İslahiye Asri mezarlıkta oluşturulan mezarlıklara defnedildi.

    Büyük acının yaşandığı depremlerde vefat edenlerin yarım kalan hikayeleri mezarlıklara da yansıdı.

    Aynı soy isimden yan yana 6-7 kişinin yattığı mezarlar ilçedeki yıkımda enkaz altında yok olan ailelerin tanığı oldu. İsimleri Arapça harflerle yazılmış Suriyelilerin de yan yana defnedildiği mezarlara yarım kalan hikayeler de yansıdı.

    Kimi mezarların üzerine battaniye örtülürken, kim mezar taşlarına ise depremzedelerin enkaz altından kurtarılan bere, eşarp, atkı tişört gibi kişisel eşyaları da mezar taşına giydirildi.

    Depremde ölen gelinlik çağındaki kızların mezar taşlarına beyaz duvaklar bağlanırken, okulları yarım kalan öğrencilerin mezarlarında ise bırakılan kalemler yer aldı.

    Depremden sağ kurtarılan bir çocuğun ise Emir adındaki bir arkadaşının mezar taşına bıraktığı baş sağlığı notu ise görenleri duygulandırdı.

    Mezarlardan bazılarında ise dikili zeytin fidanları dikkat çekti.