AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “İsrail Dışişleri Bakanı, Cumhurbaşkanımızı ve Türkiye’yi seviyesiz bir şekilde hedef alan açıklamalarına devam etmiş. Katliam siyasetinin üyeleri tarafından yapılan bu seviyesiz açıklamalar yok hükmündedir. Netanyahu hükümetinin soykırımcı bir barbarlıkla hareket ettiğini ifade ediyor olmamız elbette bu katliam şebekesini rahatsız ediyor. Cumhurbaşkanımız bu soykırım şebekesine karşı insanlığın ve küresel vicdanın sesidir. Tüm uluslararası platformlarda Filistin halkının haklarını en üst seviyede savunmaya devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.
Etiket: ömer çelik
-
Basın mensuplarını vuran İsrail’e kınama
AK Parti Sözcüsü Çelik, X hesabından yaptığı paylaşımda Gazze Şeridi’nde İsrail’in basın mensuplarına yönelik gerçekleştirdiği saldırıyı lanetleyerek, “Gazze’deki Nuseyrat kampında yayın hazırlığı yaparken İsrail tarafından hava saldırısına uğrayan TRT Arabi ekibine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor; yaralanan muhabir Sami Şahada’ya şifa diliyoruz” ifadelerini kullandı.
-
“Partimize dönük mesajları net şekilde okuyacağız”
Türkiye 5 yıl boyunca görev yapacak yerel yöneticilerini seçti. AK Parti kurulduğu 2001 yılından bu yana girdiği 18 seçimde ilk kez, birinci parti olamadı.
14’ü büyükşehir 35 belediye kazanan CHP, Türkiye genelinde en çok oyu alan parti oldu. AK parti ise oy oranında, ilk kez 2. sıraya geriledi.
AK Parti’nin 2019 seçimlerine göre, hem kazandığı belediye sayısı, hem de oy oranı düştü.
SEÇİM SONRASI MYK TOPLANTISI
AK Parti bugün yerel seçim sonuçlarını değerlendirmek için Merkez Yönetim Kurulu’nu (MYK) topladı.
Parti genel merkezinde gerçekleşen toplantıya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlık etti.
Toplantıda 31 Mart yerel seçim sonuçları masaya yatırıldı.
ÖMER ÇELİK: PARTİMİZE DÖNÜK MESAJLARI NET ŞEKİLDE OKUYACAĞIZ
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, toplantıya ilişkin açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
MYK toplantısının tek gündeminin seçim olduğunu söyleyen Ömer Çelik, “Önemli bir seçim sürecini Türkiye genel seçim ve yerel seçim olarak tamamlamış oldu. Bu çerçevede seçilen herkesi tebrik ediyoruz.” dedi.
Seçim sonuçlarının AK Parti’ye yönelik mesajlar verdiğini vurgulayan Çelik, “31 Mart seçimlerinin partimize dönük olarak mesajlarını en net, en derinlemesine şekilde ele alacağımızı ifade ediyoruz. 31 Mart seçimleri önümüzdeki dönemde izleyeceğimiz siyasetler açısından dönüm noktası olacak.” şeklinde konuştu.
Eleştiri ve uyarı hakkının millette olduğunu vurgulayan Sözcü Çelik, “Milletimizin bu tabloyla birlikte ortaya koyduğu, gerileme ifade eden sonuçları ciddi bir şekilde ele alacağımızdan hiç kimsenin kuşkusu olmasın.” dedi.
YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI
İç ve dış politikada daha güçlü bir siyaset oluşturacaklarını kaydeden Ömer Çelik, önümüzdeki dönemde yeni anayasaya ilişkin çalışmalar yapılacağını da söyledi.
Çelik, “Farklı toplumsal kesimlerin durumlarının iyileştirilmesine dönük olarak uyguladığımız ekonomik programın sonuçlarını aldıkça adımlar atmaya devam edeceğiz.” dedi.
VAN’DA BAŞKANLIĞIN AK PARTİ’YE GEÇMESİ
Ömer Çelik’e Van’daki seçimde başkanlığın DEM Parti adayından AK Parti’ye geçmesi de soruldu.
Çelik, “Gereken şartların yerine gelmemesi sebebiyle İl Seçim Kurulu böyle bir karar almış. Bu siyasi alanın müdahale edebileceği bir alan değil. Burada İl Seçim Kurulu daha sonra da Yüksek Seçim Kurulu yetkili. İtiraz edeceklerse, itiraz mekanizmaları bellidir.” ifadelerini kullandı.
ERKEN SEÇİM SORUSUNA YANIT
Erken seçim sorusunu da yanıtlayan Çelik, “Erken seçim çağrılarının mantığı yok. Genel seçim gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanlığı Kabinesi ve Cumhurbaşkanımız 5 yıllık yetki sahibidir. Bütün bu dönem içerisinde Cumhurbaşkanlığı makamı, milletin verdiği yetkiyle görevini yerine getirecektir.” şeklinde konuştu.
-
“Hayvanlara yapılan zulümlere asla müsamaha göstermeyeceğiz”
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya hesabından İstanbul Başakşehir’de Eros isimli kedinin öldürülmesi nedeniyle açılan kamu davası hakkında açıklamalarda bulundu. İstanbul’da Eros isimli bir kedinin hunharca öldürülmesi sebebiyle yürütülen kamu davasında yapılan yargılama neticesinde sanık hakkında 2 yıl 6 ay hapis cezası verildiğini belirten Çelik, “Verilen ceza ile Türk yargısı, hayvanlara yapılan zulmü, işkenceleri sona erdirmek açısından önemli bir işlevi olacağını düşündüğümüz Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında önemli bir adım atmıştır. Evlatlarımızın ve vatandaşlarımızın sahipsiz hayvanlar tarafından saldırıya uğramasına karşı alınması gereken tedbirlere önem verdiğimiz gibi, hayvanların eziyet ve zulüm görmesini engelleyecek mücadeleyi sürdürmeye de devam edeceğiz. Bütün canlıların ortak kaderi paylaştığına inanan bir değerler sistemine sahibiz. Hayvanlara yapılan zulümlere asla müsamaha göstermedik; göstermeyeceğiz. Yaşam hakkı tüm canlılar için kutsaldır Tüm canlıların yaşam hakkının korunması en yüksek ahlaki değerdir” ifadelerini kullandı.
-
“Bunlar çay ocağı işletemezler”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhur İttifakı Kozan Belediye Başkan adayı Mustafa Atlı’nın Karacaoğlan Mahallesi Goncagül Caddesi’ndeki seçim ofisinin açılışına katıldı. Programda konuşan Çelik, Türkiye Yüzyılı’nın aynı zamanda “şehirlerin yüzyılı” anlamına geldiğini belirterek, “Cumhur İttifakı’nın gizli ajandası, gündemi yok. Cumhur İttifakı’nda masanın altında, üstünde, arkasında başkası yok. Cumhur İttifakı dün ne ise bugün de aynı şekildeyiz. Bu ‘altılı, yedili masa’ 18-19’a bölündü. Bunlar 14 ve 28 Mayıs sürecine giderken teröristlere laf söyleyemiyorlardı. Cumhurbaşkanımıza ve Cumhur İttifakı’na laf söylüyorlardı. O zaman masanın üstü 6 kişi, 7 kişi, sonra çoğalarak devam ettiler. O zaman dedim ki Kozanlı kardeşlerim çaya davet ederdi. Kaç dakikada hazır olur diye sorduğumuz da 15 dakikada hazır ederlerdi. Kozan’da hanım kardeşimizin 15 dakikada hazır ederken 6’lı 7’lisi çay demlese 7’si bir olup çay demlemeyi beceremezler. Bunlar bir tanesi çay suyu koyacak, biri ocağı yakacak, biri tepsiyi hazırlayacak. Birisi küstüm ben, diyecek. Bunlar bırakın memleket yönetmeyi çay bile demleyemezler. Şimdi ise birbirlerine düştüler. Niye birbirlerine düştüler? Çünkü mesele memleket, Adana, İstanbul, Kozan meselesi değil. Bunlar için mesele, koltuk meselesidir. Şimdi bu paylaşım olmayınca bunlar birbirlerine en ağır lafları söylüyorlar. Cumhur İttifakı birlik, beraberlik içinde yoluna devam ediyor. Bu seçim sizden oy istemeye yüzleri olmaması lazım. Seçimlerin üzerinden 1 yıl geçmeden düştükleri bu hali size izah etmeleri lazım. 2 yıl önce 7-8’i bir araya gelecekler, sonra birbirlerine demedikleri kalmayacak. Sizden özür dilemeden sizden oy istememeleri lazım. Cumhur İttifakı her yerde aynı şeyi söylüyor, dün ve bugün aynı söylerimiz ”diyerek sert bir dille 6’lı masa partilerini eleştirdi.
-
Sözcü Çelik’ten Netanyahu’ya tepki
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda,
“Masum insanların hayatını topluca hedef alan Netanyahu yönetiminin ve katliam şebekesinin Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye aleyhine yaptığı açıklamalar yok hükmündedir. Küresel vicdan, Netanyahu yönetiminin bölge ve dünya barışı için oluşturduğu tehditi lanetlemektedir. İsrail’in insanlığa karşı işlediği suçları her platformda dile getirmeye devam edeceğiz. Katillerin hesap vermesi için mücadelemizi sürdüreceğiz. Türkiye, Ortadoğu’da adil ve kalıcı barıştan yanadır; iki devletli çözümü ve başkenti Doğu Kudüs olan Filistin Devleti’ni desteklemektedir. İsrail’de iktidarda olan mevcut Netanyahu hükümeti ise en temel insan haklarını ve uluslararası hukuku yok sayan ve Filistinlilere yönelik vahşi saldırganlığı dolayısıyla ‘soykırım’ suçlamalarına muhatap olmuş bir yönetimdir” ifadelerini kullandı.
-
“Teröristan isteyen odakları biliyoruz”
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, MYK toplantısı devam ederken basın toplantısı düzenledi.
Çelik, seçim işleri başkanlığının seçim sürecinin başlamasından itibaren yaptığı çalışmaları, bundan sonraki takvimi değerlendiren kapsamlı bir sunum yaptığını söyledi. Çelik, yapılan çalışmalarının takvime uygun olarak sürecin değerlendirilmesi ve süreç çerçevesinde seçimlerle ilgili çalışmaları seçim işleri başkanlığı olmak üzere diğer kurullar tarafından titizle takip edileceğini ifade etti. Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın doğum gününü AK Parti’nin bütün yetkili kurulları adına kutladı. Çelik, Antalya’daki sel felaketi ve Erzincan İliç’te yaşanan olaylarda kaybedenlere Allah’tan rahmet diledi.
Seçim sürecinde çalışmaların devam ettiğini ve Türkiye’nin güvenliğinin korunması bakımında terörle mücadele kararlıkla sürdürdüğünü vurgulayan Çelik, “Bizim terör örgütlerine karşı bu mücadelemiz sürerken esas amacımız tabii ki ülkemizin iç ve dış güvenliğini korumak aynı zamanda da birtakım siyasi projelerin neticesi olarak sınırlarımızın etrafında birtakım teröristan adacıkları kurmak isteyenlere müsaade etmemektir. Şimdiye kadarki kararlılığımız sınırlarımızın yakınında teröristten diyenlere, hiçbir şart altında müsaade etmeyeceğimizi göstermiştir. Eğer bu Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı gibi hareketler çok güçlü bir şekilde yapılmasaydı birtakım siyasi projeler, bölgenin haritasını değiştirmek isteyen birtakım karanlık emeller çerçevesinde sınırlarımızın da yakınlarında birtakım teröristan bölgeciklerinin, devletçiklerinin kurdurulmaya çalışıldığını biliyoruz. Bunların arkasındaki odakları da biliyoruz. Dolayısıyla bunlara şimdiye kadar müsaade etmedik. Bundan sonrasında da müsaade etmeyeceğiz. Aynı zamanda bu bizim milli güvenliğimizi sağladığı gibi komşularımızın da güvenliğinin sağlanması bakımından son derece önemlidir. Eğer komşularımız bu terör örgütlerini bertaraf etme konusunda yeterli, yerinde ve zamanında kapasite ortaya koyabiliyorlarsa zaten sorun olmayacaktır. Ama bu kapasite ortaya koyulmadığı zaman ortaya çıkan tablo çerçevesinde Türkiye Birleşmiş Milletler şartının kendisine verdiği yetki ve meşruiyet çerçevesinde bu hakkını kullanacaktır” diye konuştu.
“Terör örgütleriyle güçlü mücadele ve ortak mücadele iradesinin ne kadar önemli olduğunu net bir şekilde ifade etmiş oldular”
Irak’a üst üste ziyaret gerçekleştirildiğinin altını çizen Çelik, “Burada hem bu terör örgütlerinin ortak mücadele bakımından hem de Irak’ta hayata geçirmeyi planladığımız kalkınma yolu projesinin sağlığı ve geleceği açısından bu terör örgütleriyle güçlü mücadele ve ortak mücadele iradesinin ne kadar önemli olduğunu net bir şekilde ifade etmiş oldular. Dolayısıyla güney sınır özellikle hiçbir şekilde bu terör yapılanmalarına müsaade etmeyeceğimizi, bu terör örgütlerinin faaliyetlerini takip ettiğimiz gibi bunları kullanan birtakım odakların ortaya koymaya çalıştığı siyasi projeleri de net bir şekilde gördüğümüzü hepsiyle topyekun mücadele ettiğimizi ifade etmek isterim. Aynı şekilde FETÖ gibi DEAŞ gibi örgütler aynı şekilde organize suç örgütleri milletimizi ve demokrasimizi tehdit eden her türlü unsurla demokrasimizi koruma çerçevesinde milletimizin medeni yaşam hakkını koruma çerçevesinde gerekli mücadele kararlılıkla sürdürülecek” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın depremin 1. yıl dönümünde deprem bölgesini ziyaret ettiğini hatırlatan Çelik, “Bu bizim her gündem içerisinde, her şart altında deprem bölgesindeki vatandaşlarımızla beraber olduğumuzu kaybettiğimiz canları her zaman hatırımızda tuttuğumuzu ve yaraların sarılması konusundaki çalışmaların kesintisiz bir kararlılıkla sürdüreceğimizi ifadesidir. Cumhurbaşkanımızın hak ettiği 5 ilde hak sahiplerine 31 bini aşkın konut ve köy evi teslim edildi. Bundan sonrasında da aynı takvim çerçevesinde vatandaşlarımızın tüm yaralarına sarıldığı, evlerini kaybedenlere evlerinin bu çalışmalar çerçevesinde teslim edildiği süreçleri hep beraber göreceğiz. Bir kere daha deprem bölgesindeki vatandaşlarımıza sevgilerimizi, saygılarımızı sunuyoruz” açıklamalarında bulundu.
“Enflasyonla ilgili olarak ve diğer alanlarla ilgili olarak da olumlu gelişmeleri görmeye devam edeceğiz”
“Cumhurbaşkanımızın güçlü desteğiyle yürüyen ekonomik program Cumhurbaşkanımızın güçlü siyasi iradesi ve güçlü desteğiyle Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek’in koordinasyonunda yürüyen program meyvelerini vermeye devam ediyor” ifadelerini kullanan Çelik, “Tabii ki enflasyonda düşüş, cari açığın azalması, aynı şekilde kadın istihdam oranının artması, genç işsizlik oran azalması gibi pek çok alanda güçlü neticeler görülmeye başlandı. Bunların 2023 yılı son çeyreğinde ve bu yılın ilk çeyreğine ilişkin makro ekonomik ve finansal göstergelere bunlar net bir şekilde yansımaya başladı tüm bu alanlarda. Enflasyonla ilgili olarak ve diğer alanlarla ilgili olarak da olumlu gelişmeleri görmeye devam edeceğiz. Tabii bununla paralel olarak ülkemize giren yatırım miktarı ülkemize giren yabancı para miktarı da bu çerçevede artmaktadır. Kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye’nin kredi notunu yükseltmektedir. Bu bütün bu göstergelere baktığımızda Cumhurbaşkanımızın güçlü desteğiyle Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek’in koordinasyonunda yürüyen bu programın olumlu etkilerinin görüldüğünü bundan sonra vatandaşlarımızın bu olumlu etkileri daha çok göreceğini ve vatandaşımızın refahına katkıda bulunma konusunda bu programın daha güçlü neticeler vereceğini değerlendiriyoruz” diye konuştu.
“Maalesef açlıkla mücadele konusunda yepyeni bir imtihanla karşı karşıya kaldılar Gazze’deki kardeşlerimiz”
Gazze’de Netanyahu hükümetinin soykırım faaliyetleri maalesef devam ettiğini vurgulayan Çelik, “Burada Doğu Kudüs başta olmak üzere Batı Şeria’da gerçekleştirdikleri saldırılarda hayatına kaybeden Filistinlilerin sayısı giderek artıyor. Hiçbir çağrı hiçbir girişim Netanyahu hükümetini bu soykırım faaliyetinden geriye döndürmedi. Maalesef açlıkla mücadele konusunda yepyeni bir imtihanla karşı karşıya kaldılar Gazze’deki kardeşlerimiz. Ve açık kaynakların söylediği maalesef öylesine büyük bir gıda problemi var ki insanlar hayvan yemi yemek durumunda kalıyorlar. Ve yine Birleşmiş Milletler Çocukların Yardım Fonu’nun raporlarına göre 6 çocuktan bir tanesi Gazze’de şiddetli bir kıtlık karşı karşıya. Burada güvenlik çerçevesinde İsrail’in güvenliği çerçevesinde faaliyet yürüttüğünü söyleyen İsrail Güvenlik Güçleri’nin aslında İsrail’in güvenliği çerçevesinde değil tamamen Gazze’deki insanları öldürmek, yok etmek gibi bir soykırım amacıyla sistematik bir katliam çerçevesinde hareket ettiği defalarca görüldü” ifadelerini kullandı.
“İsrail’i durduracak her türlü girişimin veto edilmesi ABD açısından utanç verici kara leke olarak tarihine geçecek”
Güney Afrika Cumhuriyeti’nin 1948 soykırım suçunun önlenmesi ve cezalandırılmasına ilişkin soykırım sözleşmesi kapsamında yükümlülüklerini ihlal ettiği için İsrail’e karşı uluslara adalet divanına başvurması önemli bir dönüm noktası olduğunu belirten Çelik, “Burada Güney Afrika’yı bu eylemlerinden dolayı eleştirenlerin aslında bu soykırım suçuna ortak oldukları ve bu soykırım faaliyetlerini desteklediklerini ifade etmek isterim. Yani Güney Afrika’yı bu girişiminden dolayı eleştiriyorsa bunun açık anlamı onların aslında bu soykırım faaliyetlerini destekledikleri ve bu çerçevede bu soykırım suçuna ortak oldukları anlamına gelir. Tabii burada divan İsrail’in divanın hükümleri yani ihlalleri divanı tespit etti. Biz de bu gelinen noktada son derece bunun doğru olduğunu ifade ettik. Ama netice itibariyle bir ateşkes çağrısının olmaması ve bu ateşkes hayata geçirecek bir mekanizmanın olmaması bu büyük eksikliği maalesef devam ettirmektedir. İşte divanın hükümleri çerçevesinde bir ay içerisinde bir rapor verecek ama İsrail bu safhalardan defalarca geçmiştir. Ve her seferinde de uluslararası hukukun kurallarını ihlal ederek uluslararası hukukun kurallarını yok sayarak bu faaliyetlere devam etmiştir. Şimdi Gazze’de ortaya çıkan tabloysa topyekun uluslararası sistemin etkisizleşmesi, işlevsizleşmesi, işe yaramaz hale gelmesi gibi bir neticeye gelmiş, dayanmıştır. Eğer uluslararası sistem, uluslararası hukuk ve uluslararası kurumlar bunu durduramıyorlarsa o zaman hiçbir işe yaramıyorlar demektir. O zaman bu kurumlara ve bu ilkelere ihtiyaç yok demektir. Böylesine bir çifte standart her aşamada görülüyor ama Gazze’de resmen soykırıma destek veren bir noktaya ve konuma gelmiştir. O sebeple burada soykırımı yapan hükümetinin ahlaken ve siyaseten iflasının bir nefret eyleminin sembolü haline gelmesinin ötesinde uluslararası kuralların uluslararası mekanizmaların tamamen etkisizleşmesi gibi bir tabloyla karşı karşıyadır” dedi.
Çelik, “Her türlü İsrail’i durduracak girişimin ABD tarafından veto edilmesi ise ABD açısından utanç verici kara leke olarak tarihine geçecek adımdır. Öncelikli olan ateşkesin sağlanmasıdır” dedi.
“İspanya ve Belçika’nın ortaya koyduğu tutum doğru olan tutumdur”
Gazze konusunda İspanya ve Belçika’nın ortaya koyduğu tutumun doğru olduğunu belirten Çelik, “Bunun AB açısından da kabul görmesi lazımdır. Avrupa halklarının isyanı, soylu eylem yapmalarının neticesinde daha çok ses çıkmaya başladı. Esas problem Filistin devletinin kurulması için ateşkesin ortaya çıkması ve sürecin başlaması lazım. Başkenti Doğu Kudüs olan coğrafi bütünlüğe sahip Filistin devletinden bahsediyoruz. İsrail’in Gazze ile ilgili planları coğrafi bütünlüğü tamamen yok edecek, her türlü devlet niteliğinden yoksun kağıt üstünde devlet durumuna Filistin’i getirecek bir noktaya doğru olmaya gidiyor. Coğrafi bütünlüğüne sahip Filistin devletinin ortaya çıkmasının uzaklaştığı her durum, bu bölgede güvenlik risklerinin artmasına ve İsrail’in katliamı daha da şiddetlendirmesine yol açacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın diplomasi atağının, Gazze için yapılan en güçlü diplomatik girişim olduğunu ifade ettiğini, bundan sonra da Gazze’nin gündemde olmaya devam edeceğini söyledi.
“Karabağ savaşı sonrası ortaya çıkan tabloyu hassasiyetle takip ediyoruz”
Karabağ savaşı sonrası ortaya çıkan tabloyu hassasiyetle takip ettiklerini aktaran Çelik, “Bu süreci sabote etmeye çalışan yeni girişimleri görüyoruz. Ermenistan’da bu saldırganlıklardan vazgeçme, refahı çerçevesinde normalleşmeyi yürütme konusunda irade çıktığını görüyoruz. Bunu bazı Batılı ülkelerin ve diasporanın sabote etmek istediğini net bir şekilde görüyoruz. Buradaki barışçıl diplomasiyi güçlü bir şekilde desteklemeye devam edeceğiz” diye konuştu.
“Türkiye teknoloji alanındaki ilerlemesini aynen devam ettirmektedir”
Türkiye teknoloji alanındaki ilerlemesini aynen devam ettiğini belirten Çelik, “Cumhurbaşkanlığımız liderliğinde milli savunma hamlesi güçlü bir şekilde devam ediyor. Türkiye yeni astronotları da uzaya gönderecektir. Türk mühendisi ve işçisinin emeğiyle bu ürünlerin çeşitli ülkelerde güvenliği sağlayan İHA ve SİHA’larımız gibi tüm dünyaya barış mesajı vermeye devam edeceğini ifade etmek isterim” ifadelerini kullandı.
“CHP’de neredeyse siyasi aklın rafa kaldırıldığı, onun yerine yapay zeka ile karar verilmeye çalışıldığı, hizip savaşların devam ettiği bir tablo var”
6’lı 7’li destek veren genel başkanların vatandaşlara özür borcunun olduğunu vurgulayan Çelik, şunları kaydetti:
“Şimdi gördük ki gizli protokoller çıktı ortaya. Her birinin bugün yerel seçim için oy istemeden önce o süreçte ortaya koydukları tutumla ilgili olarak milletten özür dilemesi gerekir. Bütün bunlar olmamış gibisinden ‘Ben iyiydim onlar kötüydü’ diyerek oy istemek siyaset açısından geçer not almaz. CHP’de neredeyse siyasi aklın rafa kaldırıldığı, onun yerine yapay zeka ile karar verilmeye çalışıldığı, hizip savaşların devam ettiği bir tablo var. Bütün bunlar siyasetsizliğin neticesidir. En son sığındıkları şey, bütün bu saçmalığı izah etmek için bir yapay zeka hikayesi oldu. Gelinen nokta şudur; 6’lı 7’li masada bulunanların vatandaşa özür beyanında bulunmasıdır.”
CHP’nin Mamak ilçesi belediye başkan adayının Irak Türkmen çocuklarına söyledikleri hakkında Çelik, “Seçim sürecinde son derece üzücü bir olaya Ankara Mamak’ta şahit olduk. CHP başkan adayı Iraklı Türkmen çocuklarının gözünün içine bakarak nefret söyleminde bulundu. ‘Bunlar Türkiye için sorun olur’ dedi. Bu aslında milletimizin faydasına olmaz, milletimizin değerleriyle uyumlu olmaz. Bunların hangi provokasyonlar gözetilerek yapıldığını net bir şekilde görmeliyiz. Bir topluluğun içerisinde böylesine faşizan bir üslupla konuşulmasını şiddetle lanetlediğimizi ve kınadığımızı ifade etmek isterim. Göç konusunda göçmen konusunda farklı bir siyasetiniz olabilir ama bu nefret söylemine, suçuna dönüşüyorsa, demokrasiyi zehirleyecek şekilde faşist bir üslupla ifade ediliyorsa bunun karşısında olacağımızı ifade etmek isterim. Siyasi partilerin üstüne düşen sandık güvenliğini sağlamak milletin iradesinin tecelli etmesine yardımcı olmaktır. Devlet kurumlarının aldığı tedbirler var bunun yanı sıra siyasi parti temsilcilerinin olayı takip etmekle ilgili vazifeleri var. Herkes sahada özgürce siyaset yapabilsin. Nefret siyasetine savrulmadan, meşruiyet çerçevesinde siyasi faaliyet yapabilsin. Siyasetçinin notunu verecek olan yegane merci vatandaşımızın iradesidir. Seçim güvenliği güvenlik güçlerimiz tarafından zaten yerine getirilmektedir. YSK gerektiği zaman gerekli açıklamayı yapmaktadır. Sandığa gidildi ve oy kullanıldı. O sandıktan vatandaşımızın iradesinin net çıkması önemlidir. Sandık başlarında nöbet tutan bütün siyasi partilere mensup vatandaşlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz. AK Parti olarak çok deneyimliyiz. Bugün de Cumhurbaşkanımızın katıldığı seçim işleri başkanlarımızın olduğu toplantı gerçekleştirdik. En küçük beldeye kadar temsilci arkadaşlarımız var. Onun görevi sandığın net bir şekilde ortaya çıkmasıyla ilgilidir. Sabah 05.00’te arkadaşlarımızın sandık başında hazır olurlar. Bütün vatandaşlarımıza çok teşekkür ediyoruz. Türk demokrasisinin korunması, geliştirilmesi bakımından büyük fedakarlıkla çalışan teşkilatlarımıza ve Cumhur İttifakı teşkilatlarına teşekkür ediyorum.
Bir gazetecinin seçim güvenliği hakkındaki sorusu üzerine Çelik, “Türkiye güvenli şekilde seçim yapan güvenli ülkedir. İçişleri, Milli Savunma Bakanlığımız bütün gücüyle sandıkların güvenliği sağlayacak şekilde yüksek konsantrasyonla çalışmaktadır. Geçen seçimde sayın Kılıçdaroğlu, ‘Şu saatten sonra sokağa çıkmayın provokasyon olur’ demişti. Ben de karşılık olarak ‘vatandaşlarımız tabii ki sokaklara çıkacak demokrasi şölenini kutlayacaktır’ dedim. Türkiye bunu defalarca yaptı. Bütün dünyanın gözünü kamaştıran demokratik olgunlukla bunu yaptı. Vatandaşlarımızın dini değerlerini incitecek şekilde birtakım açıklamalar olduğunda AK Parti olarak karşısında dururuz. Bunlara karşı duruşumuzu, siyasi mücadelemizi net şekilde ortaya koyarız. Vatandaşlarımızın sahip olduğu değerleri incitmeye hukuken de ahlaken de kimsenin hakkı yoktur. Benzer şekilde devletimizin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’le ilgili her türlü kötü, çirkin sözün karşısında oluruz. Tarihçiler tartışır, konuşur, demokrasilerde haktır. Ama Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e karşı kötü sözün meşrulaştırılmasını asla kabul etmeyiz” dedi.
“F-16’larla ilgili bu noktaya gelinmesinden memnuniyet duyuyoruz”
ABD ile F-16’larla gelinen durumla ilgili soru üzerine Çelik, “F-16’larla ilgili bu noktaya gelinmesinden memnuniyet duyuyoruz. Türkiye kendi güvenliğini, egemenlik haklarını koruyacak ülkedir. NATO müttefiki ülkelerden parası karşılığında silah sistemi almaya kalktığında kısıtlamanın çıkarılması siyasi akılla bağdaşmaz. Çünkü bu ortak NATO güvenliğine katkı yapacaktır. Siyasi anlaşmazlıkların müttefik ülkeler arasındaki güvenlik pazarlığına dönüşmemesi gerekmektedir. Türkiye’nin güvenlik konusu hiçbir zaman pazarlık konusu değildir. Hiç kimse bize gelip de ‘Şunların karşısında Suriye’de operasyon yapmayın, terörle mücadele etmeyin’ diyemez. Türkiye her aşamada aldığı kararları uygular. F-35’lerde Türkiye bir güvenlik aracı elde etmişse, güvenlik kapasitesinden belli bir şekilde vazgeçerek başka bir şekilde kavuşmasını istemek doğru olmaz. NATO üyesi olmasa da batılı ülkelerin çok yakın ilişki geliştirdiği Hindistan’da var. Burada bakılması gereken şey kazan kazan anlayışıyla bakılmasıdır. Böyle olduğunda Türkiye her zaman pozitif ilişkisi içerisinde olacaktır” diye cevap verdi.
Öte yandan AK Parti MYK toplantısı 1 saat 20 dakika sürdü. -
“Hilafet bayrağı diye bir şey yok”
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Habertürk televizyonunda katıldığı yayında, gündemdeki konuları değerlendirdi.
CAN ATALAY KARARI
Çelik, tutuklu milletvekili Can Atalay için yargı organları arasında yaşanan sorunun yeni Anayasa ile çözülmesi gerektiğini ve kurumlar arasındaki çelişkinin de giderilmesini gerektiğine dikkat çekerken, “Biliyorsunuz ki yüksek yargı organları arasında alt üst ilişkisi yoktur. Sonuç milletvekilliği dokunulmazlığı söz konusu ve bunun istisnaları var. Bütün bunları açıklığa kavuşturmak için yeni bir Anayasa’ya ihtiyaç var. Hukukçu arkadaşlar dile getiriyor çelişkili ifadeler var diye. Asıl mesele yeni bir anayasa yapmak ve bunun üzerine konuşmak. Cumhurbaşkanımız bunu açıkça ifade etti bu iki yargı organı arasındaki krizde hakem pozisyonundayım dedi. Tabi yüksek yargı organları arasında bir çelişki olması hoş değil. Bunun giderilmesi lazım.” dedi.
SÜPER KUPA KRİZİ NEDEN YAŞANDI?
Çelik’e Suuidi Arabistan’ın başkenti Riyad’da oynanmaması planlanan ancan ertelenen Süper Kupa da soruldu. Atatürk fotoğraflı formalar ve pankartlar nedeniyle yaşanan krizi değerlendiren Çelik, bu etkinlikte planlama hatası olduğunu söyledi ve şöyle konuştu:
“Burada kulüplerimizin taleplerine göre bildirimler kabul edilmiş. Yeni bildirimler sözkonusu olunca ‘Hepimiz FIFA kurallarına bağlıyız, zamanında yapılsaydı protokole bağlardık, şimdi protokol haricinde adım atamayız’ denmiş. Burada ‘şurası haklı, burası haksız, federasyon mu, kulüpler mi, Suudi Arabistan mı’ tartışmasından çok bütün talepler protokole bağlansaydı muhtemelen bu kriz olmayacaktı. Mesele birden bire Atatürk tartışmasına döndü. İstiklal Marşı’nı, Türk Bayrağını ve formaların üzerinde Atatürk resmi ve imzasının kabul edilmediği söylendi. Aslında baktığınızda İstiklal Marşı protokole bağlanmış. Atatürk sonra gündeme gelmiş. Sayın Cumhurbaşkanımızı, hükümetimizi, partimizi suçlama kampanyasına dönüştü. Bütün bunlardan bağımsız olarak vatandaşlarımız hiçbir krizin parçası olmaksızın bayrak, milli marş ve Atatürk’le ilgili hassasiyetlerini ortaya koydu.”
“BU BİR DERS OLSUN, BİLDİRİMLER DOĞRU YAPILSIN”
“Suudi Arabistan ‘protokole bağlı kalarak oynansaydı keşke’ açıklaması yaptı. Filmi geriye saracak halimiz yok. Buradan herkesin ders çıkarıp, doğru protokollere bağlanması gerekir. Burada bir planlama hatası yapılmış. Şu sorumlu diye bir duruma girmemek lazım. Bundan sonrasında özellikle ulusal değerlerin bu tip tartışmaların konusu haline getirilmemesi lazım. Ulusal değerlerimiz ve sembollerimiz kullanılacağı zaman bu konulardaki hassasiyetleri yabancı ülkeyle karşılıklı imza atılan protokollere bütün ayrıntılarıyla yazılması lazım. Benim durduğum yer budur. Benim değerlendirmem, bütün bunların baştan protokole bağlanması lazımdı.”
Çelik, maçın ertelenmesinin ardından Atatürk üzerinden yaşanan tartışmaların da doğru olmadığını söyledi. Atatürk’le ilgili söylemlerin ayrıştırıcı değil bütünleştirici olması gerektiğini belirten AK Parti Sözcüsü, şu yorumda bulundu:
“Birisi Atatürk deyip başkasına saldırıyorsa bu sahip çıkma değil; saldırıdır. Atatürk, bayrak, İstiklal Marşı ülkenin ortak değeridir. Ayrıştırmaya gitmemek lazım. Bu toplumu radikalleştirme operasyonudur. Daha sakin, makul, soğukkanlı şekilde meselenin ne olduğunu tam anlayarak yapmak lazım. Ortak değerler üzerinden ayrıştırıcı söylem içerisine girmemek lazım. Bunu ilişkide olduğumuz ülkeler için de yapmamak lazım. Türkiye’ye yanlış yapıldığında tepkimizi gösteriyoruz zaten.”
“ATATÜRK’LE İLGİLİ BİR SORUNUMUZ YOK”
“Bizim Atatürk’le bir meselemiz tabii ki yok. İlk Cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal Atatür, ülkemizin kurucusu. Cumhurbaşkanımız sık sık ifade eder. ‘Bu ülkeye hizmet etmiş, iyilik yapmış herkesi rahmetle anarız. Ülkenin kurucusuna gereken saygıyı gerektiği şekilde gösteririz’ der. Atatürk istismarı yapanlarla aramızda bir tartışma. Kendi kafalarında engizisyon mahkemesi kurup kimin meşru olup, olmaya karar verme yetkisini gören sakıncalı bir zihniyet. Bu zihniyet demokrasi ile yanyana duramaz. Atatürk’e saygısızlık sözkonusu olduğunda karşı çıktığımız gibi, Atatürk’le ilgili toplumu ayrıştırıcı istismar sözkonusu olunca da buna karşı çıkıyoruz. Burada suni kutuplaşma yaratmay açalışan bir operasyon var. Cumhuriyet rejimi kurulmuş. Atatürk Cumhuriyeti ilan etmiş.”
HİLAFET TARTIŞMALARI
Hilafet tartışmalarını da değerlendiren Çelik, geçerliliği kalmamış birn konunun tartışılmaması gerektiğini belirtirken, rejim değişikliği gibi söylemlerin karşısında olduklarını vurguladı. Çelik, bu konuda şöyle konuştu:
“Hilafet gibi gündemimiz yok. Bu tartışmadan kast edilen şey Türkiye’de rejim değişikliği talep etmekse bunun karşısında oluruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin rejimi, anayasal düzeni devlet tarafından korunuyor. Anayasal düzen burada esastır. Bazıları İslam ülkeleri arasındaki işbirliği mekanizması olarak bunu gündeme getiriyor. Geçmiş geçmişte yaşandı ve bitti. Hilafet bayrağı diye bir bayrak yok. Hangi ülkede ise hilafet o ülkenin bayrağı hilafet bayrağı oluyordu. İslam ülkeleriyle aramızdaki işbirliği gelişmesiyle ilgili bir siyasetimizin olması başka bir şey bunların tek bir mekanizma altında birleşebilieceğini düşünmek mümkün olmayan bir şey. Tarihsel olarak geçerliliği kalmamış bir şey. Türkiye bir İslam ülkesi olduğu kadar aynı zamanda Türk dünyasının parçası. Aynı zamanda Akdeniz, Karadeniz ülkesi. Yüzyıllar boyunca güçlü bir Avrupa devleti.”
-
Çelik: ”Güçlü bir şekilde hazırlanıyoruz”
AK Parti İstanbul İl Başkanlığı’nda yapılan temayül yoklamasının ardından açıklamalarda bulunan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Genel seçimlerdeki büyük başarımızdan sonra bütün teşkilatlarımızla birlikte yerel seçimlere güçlü bir şekilde hazırlanıyoruz. Sadece bugün 30’dan fazla arkadaşımıza Sayın Cumhurbaşkanımız söz vermiş, onların görüşlerini dinlemiştir, parti içindeki değerlendirmelerini almıştır. Bütün bunlar kayda geçirilerek seçim çalışmamız için yol gösterici olacaktır” dedi.
Sütlüce’de bulunan AK Parti İstanbul İl Başkanlığı’nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla temayül yoklaması yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan toplantının ardından parti binasından ayrılırken, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik toplantıya ilişkin açıklamalarda bulundu. Çelik, “Yerel seçimleri bütün seçimlerde olduğu gibi bir demokrasi bayramı olarak gören bir siyasi hareketiz. Millet iradesine başvurulmasını, milletimizin iradesiyle hem merkezi idarenin hem yerel yönetimlerin şekillenmesini Türkiye’nin en büyük kazanımı olarak görüyoruz. Genel seçimlerdeki büyük başarımızdan sonra bütün teşkilatlarımızla birlikte yerel seçimlere güçlü bir şekilde hazırlanıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız bir AK Parti geleneği olarak her türlü demokratik temayülün gerçekleşmesi, hem vatandaşlarımızın hem de teşkilatlarımızın demokratik iradesinin tam tecelli etmesi için çeşitli mekanizmaların çalıştırılması talimatını vermiştir. Bu çerçevede vatandaşımızın iradesinin Türkiye’nin her tarafında sorulması hem de vatandaşımızın iradesini yansıtma bakımından Türkiye’nin en büyük siyasi hareketi olan teşkilatlarımızın iradesinin tam olarak görülmesi için çeşitli çalışmalar yapıyoruz” dedi.
Ömer Çelik, “Toplantıyı Sayın Genel Başkanımız Cumhurbaşkanımız bizzat yönetmiştir. Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu irade şudur; burada ortak bir aklı tecelli ettirmek için toplanmış bulunuyoruz. En derin ve en kapsamlı istişareleri yaparak ortak aklı hep beraber üreteceğiz. O yüzden arkadaşlarımızın hiçbir etki altında kalmadan hür iradeleriyle hangi adayı görmek istiyorlarsa bütün bu süreçlerin yansıtıldığı bir mekanizma güçlü bir şekilde çalıştırılmaktadır. Aslında en aşağıdan en yukarıya kadar siyasi kararları şekillendirme şeklindeki siyasi tarzımız Türkiye’deki bütün partilere örnek olacak bir modeldir” dedi.
Ankara, Adana, İzmir ve bugün de İstanbul’da temayül yoklaması yapıldığını ifade eden Çelik, “Cumhurbaşkanımızın bize verdiği talimat sürekli olarak seçimlere giderken, seçimlerden sonra da Türkiye’yi yönetirken Türkiye’nin en büyük partisi ve ittifakı olarak vatandaşın sesine kulak vermek şeklindedir. Bu mekanizmalar çok boyutlu bir şekilde ortak aklın tecelli etmesi bakımından güçlü bir şekilde çalıştırılmaktadır. Cumhurbaşkanımız saatlerce bu çalışmaların başında durarak iradenin özgür bir şekilde tecelli etmesi bakımından hassasiyet göstermektedir” diye konuştu.
Sözlerine devam eden Çelik, “Sayın Cumhurbaşkanımız kapalı zarflar teslim edildikten sonra teşkilat mensuplarımızın görüşlerini dinlemektedir. AK Parti Genel Merkezi’nde yapılan çalışmalar bütün Türkiye’de oluşturulan çalışmaların bir özeti. Bu da AK Parti’nin ve Cumhur İttifakı’nın demokratik iradeyi yansıtma bakımından ne kadar yüksek bir hassasiyete ve ne kadar güçlü mekanizmalara sahip olduğunun bir işaretidir. Sadece bugün 30’dan fazla arkadaşımıza Sayın Cumhurbaşkanımız söz vermiş, onların görüşlerini dinlemiştir, parti içindeki değerlendirmelerini almıştır. Bütün bunlar kayda geçirilerek seçim çalışmamız için yol gösterici olacaktır. AK Parti ve Cumhur İttifakı, Cumhuriyetin değerlerine ve demokrasinin bütün kılcal damalarının çalıştırılması iradesine sahip olarak hem adayların belirlenmesi, hem seçime gidilme sürecini bu şekilde belirlemektedir. Bugün İstanbul İl Başkanımızın ev sahipliğinde İstanbul teşkilatlarımızı dinledik” ifadelerini kullandı.
“İlk gün nasıl milletimizin sesine kulak veriyorsak, bugün de aynı şekilde kulak vermeye devam edeceğiz”
Her zaman milletin sesine kulak verdiklerini belirten Çelik, “Milletimiz için demokrasi şöleni olan seçimlerin demokrasimizin güçlenmesi bakımından büyük katkısı olacaktır. İlk gün nasıl milletimizin sesine kulak veriyorsak, bugün de aynı şekilde kulak vermeye devam edeceğiz. Parti olarak biz teşkilatlarımıza gözbebeği olarak bakarız. Bugün memnuniyet verici durum şu oldu; ana kademedeki arkadaşlarımız görüşlerini ifade ettiler. Gençlik kolları ve kadın kollarımızın görüşlerini kapsamlı bir şekilde ifade etmesi hepimizde büyük bir memnuniyet oluşturmuştur. Bugün büyük demokrasi mücadelemizin bir istişaresine daha imza atmış olduk. Bundan sonra da bizzat Cumhurbaşkanımızın yönetiminde bu süreçler devam edecektir. İstanbul’umuza hayırlı olsun, teşkilatlarımıza hayırlı olsun” dedi.
-
Ömer Çelik’ten Netanyahu’ya sert tepki
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya hesabından Binyamin Netanyahu, İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik sözlerine tepki gösterdi. Sözcü Çelik, “İsrail yönetimi, binlerce sivil kadın ve çocuğu katlederek; camileri, kiliseleri ve hastaneleri yıkarak insanlık tarihine kara bir leke olarak geçen suçlara bulaşmıştır.
Eli kanlı İsrail Yönetiminin Başbakanı Netanyahu’nun ve Bakan Eli Cohen’in, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan hezeyanları, bir gün mutlaka hesap verecekleri suçlarını örtbas etme çabasıdır. Cumhurbaşkanımız insanlık onurunu ayakta tutan ve insani değerleri kararlılıkla savunan bir siyaset izlemektedir. Netanyahu ve benzerleri ise katliam siyasetinin takipçileridir” ifadelerini kullandı.