Etiket: ömer çelik

  • Sözcü Çelik’ten Miçotakis’e tepki

    Sözcü Çelik’ten Miçotakis’e tepki

    AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan sözlerine tepki gösterdi.

    Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı;

    ” Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in bir kez daha Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef almasını kınıyoruz. Miçotakis’in Türkiye’nin “yeni Osmanlıcı revizyonist fantezileri canlandırmak” peşinde olduğunu söylemesi, kendi hukuksuz siyasetlerini örtmek için kullandığı bir sözdür.

    Yayılmacı ve saldırgan politikayı Miçotakis takip etmektedir. Miçotakis, maksimalist Doğu Akdeniz politikası ile bölge barış ve istikrarını tehdit etmektedir.

    Miçotakis’in yüz ölçümü 10 kilometrekare olan, Anadolu’ya 2 kilometre, Yunan ana karasına ise 580 kilometre uzaklıkta olan bir adanın 40 bin kilometrekare genişliğinde kıta sahanlığı olduğu tezini savunmaktadır. Saldırgan ve yayılmacı politika budur.

    Meis Adası’nın kendisinden 4 bin kat daha fazla deniz alanına sahip olduğu iddiası uluslararası hukuka aykırıdır. Böyle fantastik bir iddiası olan Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in “yayılmacılık” iddiasıyla Sn. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alması ise trajikomiktir.

    Yunanistan’ın birkaç milyar euroluk borcunu dahi ödemekte zorlanan Miçotakis yönetiminin, ülkesinin silahlanma bütçesini 5 kat artırması Yunanistan’ın barışçıl amaçlara sahip olmayıp Doğu Akdeniz’de saldırgan siyaset takip ettiğini tüm dünyaya göstermektedir.

    Yunan muhalefeti, ülkenin yabancı ülkelerin askeri üssüne dönüştüğü gerçeğine dikkat çekmektedir. Miçotakis’e mesajımız, Türk diplomasisinden kaçıp ülkesini 3. devletlerin garnizonuna çevirmesinin Yunanistan’ın hiçbir sorununu çözmeyeceğini görmesidir.”

  • AK Parti’den Pınar Gültekin davası hakkında açıklama

    AK Parti’den Pınar Gültekin davası hakkında açıklama

    Muğla’da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’i öldüren sanık Cemal Metin Avcı ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırıldı.

    Ceza, haksız tahrik indirimiyle 23 yıla indirildi.

    AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, karara ilişkin açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

    ”Mahkemelerin eksik ya da yanlış bulduğumuz kararlarının yeniden değerlendirilmesi için yargının kendi mekanizmaları ve süreçleri vardır. Yargı mekanizması kararların en isabetli şekilde tamamlanması için kendi içinde değerlendirme süreçlerini hukuka uygun şekilde çalıştırmaktadır.

    ”HUKUKİ SÜREÇ DEVAM ETMEKTEDİR”

    Hukuki süreç devam etmektedir. Yargı mekanizması çalışmaktadır. Yeniden değerlendirme süreçleri hukuk içinde bellidir.
    Hukuki süreçleri hassasiyetle takip edeceğiz.”

  • ”SİHA’larımızdan rahatsız olanlar terör örgütleridir”

    ”SİHA’larımızdan rahatsız olanlar terör örgütleridir”

    Ömer Çelik, Adana’da Organize Sanayi Bölgesi Köprülü Kavşağı açılış törenine katıldı. Burada konuşan Çelik,

    “Cumhurbaşkanımızın Türkiye için koyduğu vizyonun en önemli parçalarından bir tanesi ulaşımla ilgili gerçekleşen çalışmalardır. Şimdi burada da vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştıracak, Türkiye’de önemli bir marka olan organize sanayi bölgemize cazibe merkezi olmasını daha da güçlendirecek bir açılış gerçekleştiriyoruz. Biz bunları milletimizin bize verdiği talimat çerçevesinde ortaya koyuyoruz. Ama karşımızdakiler, bugün sabah da dinledim Türkiye’de SİHA’ların yapılmasından bu yolların hayata geçirilmesine kadar her şeye karşılar. Adana’ya yol yaptığımız gibi Türkiye’nin her yerine yollar yapıyoruz. Ama bunların bu hizmetlere karşı çıkması, bu hizmetleri kötülemesi tamamen millet siyasetinden devlete hizmet etme misyonundan ne kadar kopuk olduğunu gösteriyor. Dün bir milletvekilleri çıkıp SİHA’ları yapan Bayraktar ailesini yargılayacağını ve SİHA’ların yapımını engelleyeceğini söyledi.

    ”SİHA’larımızdan rahatsız olanlar terör örgütleridir”

    Türkiye’nin milli güvenliği açısından çok büyük bir kazanım olan SİHA’larımızla gurur duyuyoruz. SİHA’larımızdan rahatsız olanlar terör örgütleridir. Türkiye’nin barışını ve istikrarını tehdit edenlerdir. Dünyanın her tarafından, SİHA’larımızın ortaya koyduğu performans dünya barışı için tüm devletler tarafından takdir edilmektedir. Bir tek kara propaganda odakları SİHA’larımıza, yaptığımız hizmetlere karşı çıkmaya devam etmektedir. Türkiye’de de maalesef bu hizmetlere SİHA’ların yapılmasına, milli güvenliğimizin kazanımlarına karşı çıkmak yine aynı kadrodan Cumhuriyet Halk Partisi’nden gelmiştir” dedi.

    “SİHA’larımızı üretmeye devam edeceğiz”

    Ömer Çelik, CHP’lilerin Adana içinde yaptıkları hiçbir şey olmadığını ifade ederek, “Sadece karşı çıkmakla yetiniyorlar. Bugünden sonra da yollarımızı yapmaya devam edeceğiz. Türkiye’ye hizmet götürmeye devam edeceğiz. SİHA’larımızı üretmeye devam edeceğiz. Türkiye’yi büyütmeye devam edeceğiz. Taş üstüne taş koyarak hedeflerimize yürümeye devam edeceğiz. Bizlerin Türkiye karşıtı ve Türkiye düşmanlarına verdiğimiz en büyük cevap, bu açılışlardır. Bizim Türkiye’nin karşıtlarına vereceğimiz en iyi cevap, Türkiye’nin çocuklarına daha iyi bir gelecek hazırlamaktır. Terör örgütlerinin arkasında olanlar Doğu ve Güneydoğu’ya yapılan yollardan da rahatsız oluyorlardı. O yolların yapılmasını engellemek için çeşitli saldırılar düzenlediler. Yine o insanlara hizmet gitmesin, o insanlara refah gitmesin diye. Şimdi yine kimlerin karşı çıktıklarını görüyoruz” şeklinde konuştu.
    Ömer Çelik, bugünden sonra hizmeti en güçlü şekilde sürdüreceklerini, Cumhurbaşkanı’nın ortaya koyduğu vizyon sayesinde hiç kimsenin hiçbir şart altında hizmetlerin ortaya çıkmasını engelleyemeyeceğini söyledi.

  • Sözcü Çelik’ten Yunanistan’a tepki

    Sözcü Çelik’ten Yunanistan’a tepki

    AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik Yunanistan’ın Türkiye’yi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alan sözlerine tepki gösterdi. Çelik sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:

    “Yunanistan’ın Türkiye’yi ve Cumhurbaşkanımızı hedef alan açıklamaları kabul edilemez. Bu saldırgan propagandalarla varılacak hiçbir yer yoktur. Yunanistan hükümeti başka ülkelere Türkiye’yi şikayet eden dilekçeler yazarak sorunları çözemez.

    Türkiye’nin ‘mavi vatan’ımızdaki faaliyetleri egemenlik haklarımıza ve hukuka dayanmaktadır. Yunanistan’ın hak ve menfaatlerimize dönük dikkatli bir dil kullanması gerekir. Başka ülkelerin aşırı beyanları egemenlik alanımızda ve hukuk karşısında hiçbir şey ifade etmez. Yunanistan başka ülkelerin kendisine verdiği desteğin karşılığında ne beklediklerini iyi değerlendirmelidir. En sağlam yolun sorunları Türkiye ile masada çözmek olduğunu anlamalıdır. Yunanistan adaların silahlandırılması ile hukuksuz bir yolu tercih etmektedir. Bu çıkmaz sokaktır. Yunanistan’ın hukuksuzluğuna kabile dayanışması mantığıyla destek veren ülkeler Türkiye-Yunanistan ilişkileri konusunda iyi niyetli değildir. Fransa’nın sürekli tahrik edici açıklamalar yapması diplomatik çözümlere zarar vermektedir.”

  • AK Parti Sözcüsü Çelik’ten Kılıçdaroğlu’na sert tepki

    AK Parti Sözcüsü Çelik’ten Kılıçdaroğlu’na sert tepki

     

    AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarına sert tepki gösterdi.

    Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Dün bir siyasi parti genel başkanının kendisini ve partisini karanlık çevrelerin propaganda aygıtı haline getirmesine şahit olduk. Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanımızın ülkeden kaçacağını söylemesi karanlık odakların propagandasının tercümesinden başka bir şey değildir! Cumhurbaşkanımız defalarca her türlü bilinen ve bilinmeyen suikast girişimine karşı durdu. Türkiye’ye hizmeti bir kader gibi yaşadığını defalarca gösterdi. Cumhurbaşkanımıza dönük söylenen o çirkin sözler, söyleyenlerin alnına iftira olarak yapışmıştır. Etrafımızda olup bitene bakın. Türkiye’nin bu gelişmeler karşısındaki duruşuna bakın. Cumhurbaşkanımıza ‘kaçacak’ denmesinin kimlerin kara propaganda aygıtında üretildiği net görülür. Kimlerin buna alet olduğu ise açıktır. Herkes biliyor ki, Cumhurbaşkanımız milletine ve Türkiye’ye aşkla bağlıdır. Bunu sorgulamaya kalkanlar, sadece kendilerinin Türkiye’ye bağlılıklarını sorgulamış olurlar. Milletimiz Türkiye’nin devlet başkanına dönük bu iftira kampanyasının Türkiye’ye zarar vermek amacı taşıdığının farkındadır. Karanlık odakların yıllardır yürüttüğü bu faaliyetler hep hezimete uğramıştır. Onların siyasi aletleri de milletimizden gereken cevabı alacaktır” dedi.

  • Sözcü Ömer Çelik’ten önemli açıklamalar

    Sözcü Ömer Çelik’ten önemli açıklamalar

    AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK), Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı.

    Parti genel merkezindeki basına kapalı toplantı, saat 14.45’te başladı.

    Toplantı gündemine ilişkin açıklamalarda bulunmak üzere AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik kameralar karşısına geçti.

    Çelik’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

    “Bugün afetlerle ilgili yapılacak olanlar MKYK toplantısında geniş bir şekilde yer aldı. Ne tür tedbirler alınması gerektiğiyle ilgili değerlendirmeler yapılacak. Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımız toplantını açılışında kapsamlı bir değerlendirme yaptı.

    ORMAN YANGINLARI

    Ne zaman orman yangını olsa buralara tesis yapılacağına yönelik asılsız iddialar ortaya atılıyor. Anayasa gereği buralar korunacaktır. Yıl bitmeden 252 milyon fidanı toprakla buluşturacağız. Yangın sonrası bir de sel felaketiyle karşılaştık. Bazı noktalara bir yıllık yağış birkaç günde düştü.

    SALGINLA MÜCADELE

    Salgınla mücadelede hayatını kaybedenlerin büyük bir kısmı aşı olmayanlar. Her meselede olduğu gibi burada da gerçek konu üzerinden tartışma yapmak gerekir. Canları korumak için bu en önemli konudur.

    YÜZ YÜZE EĞİTİM AÇIKLAMASI

    Eğitim-öğretim yılı 6 Eylül’de başlayacak. Bu sene haftada 5 gün yüz yüze eğitim yapılacak. Ders saati azaltılmayacak. Aşılama konusunda geldiğimiz nokta bunu sağladı. Ders saatlerinin azaltılmaması öğrencilerin geleceği için çok önemli. İhtiyaç durumunda maskeler okullarda ücretsiz dağıtılacak.”

    AFGANİSTAN İÇİN ÇOK YÖNLÜ DİPLOMASI

    Afganistan’daki durumu yakından takip ediyoruz. Şu anda dünyanın gündeminde. Taliban ülkenin fiilen tek hakimi haline geldi. Cumhurbaşkanımız çok yönlü bir diplomasi yürütüyor. Verdiği temel mesej Afganistan’da kapsayıcı bir modelin ortaya çıkmasıdır. İnsan haklarına, kadın haklarına riayet gibi konuların yakın takibimizde olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz. Afgan halkı yalnız bırakılmamalıdır. Afganistan tekrar kendi haline bırakılırsa bugün gidenler 5 yıl sonra tekrar dönmek zorunda kalacak.

    “IRKÇI YAKLAŞIM ORTAYA KONULMAMALI”

    Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı göç dalgası ile tartışmalar var. Sığınmacı düşmanlığı diye nitelendirilebilecek bir yaklaşım ortaya konulmamalı. Muhalefetin sırf iktidarı eleştirmek adına Avrupa’nın aşırı sağcılarının kullandığı ifadeleri görüyoruz. Kim ırkçı bir dil kullanırsa kendi toplumuna büyük zarar verir. Rahatsızlığınızı ifade edin ama dengeyi iyi gözetmek gerekiyor.”

  • AK Parti Sözcüsü Çelik’ten Sedat Peker açıklaması

    AK Parti Sözcüsü Çelik’ten Sedat Peker açıklaması

    AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik MYK toplantısı sonrası gündeme dair açıklamalarda bulundu. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, ‘İllegal mafyatik bir kişinin iftiraları gündeme getiriliyor. AK Parti MYK’sı, Süleyman Soylu’yla ilgili, eski Başbakanımızla ilgili bu iddiaları en güçlü şekilde reddetmektedir.’ şeklinde konuştu.

    AK Partili Çelik’in konuşmasından satır başları şu şekilde:

    Ramazan’da cumhurbaşkanımız Diyarbakır anneleri ile buluştu. 25 annemiz evladına kavuştu. Çeşitli illerde de benzer girişimlere ilham kaynağı oldu Diyarbakır annelerimiz.

    İllegal mafyatik kişinin İçişleri Bakanımız hakkındaki iddiaları dile getiriliyor. AK Parti MYK’mız İçişleri Bakanımız ve Binali Yıldırım hakkındaki iddiaları reddetmektedir.

    İllegal mafyatik adamların siyasette referans olarak kabul edilmesinin yanlış olduğunu söyledim. siyasetin doğasında olmaması gereken bir şey yaptılar ve illegal alanda yöneltilen iddiaları malzeme olarak kullanmak gibisinden tarihi bir hata yaptılar.

    Temel meselelerden biri şudur. Siyasete dışardan saldırı olur. Önemli olan Türk siyasetinin içindeki herkesin saldırıya karşı saldırı gayrimeşru alandan geldiği için kategorik olarak reddetmesi gerekir. Siyasi demeç verirken zaten bir suç örgütü liderinin sözlerini esas almak vahim durum ortaya çıkarmaktadır. Arkadaşlarımızın kendileri, bu çirkinliklere muhatap olmuş arkadaşlarımız yargıya başvuruyor zaten.

    Bu kurguların, oyunların her zaman farkındayız. Devletin hedef alındığını, bunlarla ne yapılmak istendiğini net olarak görüyoruz. Siyasetin meşru alanının korunmasını gerektiğini ifade ediyoruz. Siyasi muhalefet yapmanın usulü temelden yanlış bir yere konumlandırılmıştır.

    Suç örgütlerinin söylediklerini siyasetin meşru alanı haline getirirseniz yarın öbür gün de başka bir suç örgütü mensubunun sizinle ilgili benzer iddialar getirmesi halinde bunların da meşru olduğunu kabul etmiş olursunuz. Her suç örgütü mensubu çıksa bugün bu iftiraları başka bir siyasi parti ile ilgili yapsa yarın kendileri için söylenecek sözleri de doğru kabul etmiş olurlar. AK Parti MYK’sı bütün bu iftiraların karşısında, arkadaşlarımızın yanındadır.

    İSRAİL’İN FİLİSTİN’E SALDIRISI

    Filistin mazlumlarına saldırdığı karşısında Batı medyasında Filistinli çocuklar öldü diye çıkıyor. Filistinliler direnince ne oluyor, taraflara itidal çağrısı yapıyoruz. Filistinlileri yok etmek isteyen iradenin medyatik dilde de var olduğunu görüyoruz. İsrail’in saldırısına karşı Filistin’e destek olmak için güçlü bir diplomasi yürüttük. En güçlü şekilde sesi çıkan ülke Türkiye oldu.

    Maalesef ABD dışişleri Bakanlığı çıktı, Cumhurbaşkanımızın ifadesini anti semitizm olarak ifade etti. Bunu kınıyoruz. Filistin meselesindeki adil tutumuna karşı anti semitizm denilmesi Filistinli çocukların öldürülmesinin örtbas edilmesinden başka bir şey değildir. Birileri çıkıp adalet isteyen herkese anti semitik dediği zaman en büyük zararı anti semitizmle mücadeleye vermektedir. İtiraz ettiğimiz şey Filistinli çocukların katledilmesidir.

    AKŞENER’E TEPKİ

    Cumhurbaşkanımızın adaletli tutumuna şahitlik eden Türk Musevi cemaatine de teşekkür ediyoruz. En olmayacak şeylerden bir tanesi sayın Akşener tarafından söylendi, bebek katili Netenyahu’ya benzetilmesi gibi bir şey oldu. Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanı asla bir katille yan yana getirilemez. Söz konusu Cumhurbaşkanı Erdoğan olunca bu imkansız hale gelir. Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanını asla bir bebek katili ile yan yana getiremezsiniz. Bu düzeltme beklerken düzeltme yerine ısrarın sürdüğünü görüyoruz.

    KKTC’de ulaştırmadan enerjiye kadar her alanda yeni bir kalkınma hamlesi başlamıştır. Türkiye çözümsüzlüğün bedelini KKTC’nin ödemesine müsaade etmeyecektir. Kıbrıs Türk halkı artık adadaki hukuksuzluğa tahammül etmeyeceğini ortaya koymuştur.

    ‘YUNANİSTAN’I AİHM KARARLARINA UYMAYA DAVET EDİYORUZ’

    Yunanistan’ın siyaseti Türk kimliğine dönük bir saldırıdır. Yunanistan’ı AİHM kararlarına uymaya davet ediyoruz.

    ‘BUNLARLA AK PARTİ’NİN İLGİSİ YOKTUR’

    Gündemde konuşulan suç örgütü liderinin mitingler yaptığı, AK Parti’nin ses çıkarmadığı ifade ediliyor. Bu yanlıştır. Biz benim ilk AK Parti’deki ilk sözcülüğüm 2015’te Genel Başkan Yardımcısıyken 12 Ekim’de bana bir soru sordunuz. Ben o zaman mitinglerle ilgili yaklaşımımızı ifade ettim. O zaman ”Genel bir prensibimiz vardır. Herkes duysun. Kim olursa olsun bunu kişiler. Başına AK diyerek kendilerine ocak diyen organizasyonlar. Bunlarla AK Parti’nin ilgisi yoktur, bizi bağlayan konular değildir. Biz kategorik olarak reddediyoruz. Bizim onayımız olmadan sembollerimizi kullanıyorlar. Bunlarla herhangi bir şekilde aramızda bağ gösterilmesini doğru bulmayız. Kan akmasını özendiren her türlü ifadeyi reddeden bir partiyiz. Bazı yerlerde görüyoruz şu ocak, şu kişi diyerek kendilerine sıfatlar yapıştıranlar var. Bunlarla partimizin bir bağı olamaz” demişim. 7 sene önce sorulmuş, bu cevabı vermişim.

    Herhangi bir şekilde suç örgütü mensubunun partimizle ilişkilendirilmesi reddettiğimiz bir husustur. İçişleri Bakanımız ve Genel Başkanvekilimizle ilgili ortaya konulan bu hezeyanları reddediyoruz.

    (Bir Körfez ülkesinde olduğu iddiası) İstihbaratımızın yaptıkları tespitleri paylaşmak istemem. Türkiye cumhuriyeti devleti güçlü bir devlettir. Kuşkusuz bu söylediğim son gündemle de ilgilidir. biz takibimizi sürdürürüz. Şu aşamaya gelindi gibi bir ayrıntı vermem doğru olmaz.

    27 Mayıs darbesi Türkiye’deki bütün kötülüklerin anasıdır. Kültür Bakanlığım zamanında adaya ilk gittiğimizde binalar çökmek üzereydi. Yassıada bir müzakere adası olarak da konumlandırılıyor. Türkiye’nin demokrasi hafızasının adasıdır. Cumhurbaşkanımızın hayaliydi burayı demokrasi ve özgürlükler adası haline getirmek. AK Parti İl Başkanları toplantısını orada yapacak olmamızın önemli bir nedeni var. Bu yerde tekrar demokrasiye bağlılığımızı net bir şekilde söyleyeceğiz. Cumhurbaşkanımızın yarın çok önemli bir konuşması olacak. Reformlarla ilgili… Bir manifesto ortaya koyulacak. Bütün değerli vatandaşlarımızı Cumhurbaşkanımızın konuşmasını dinlemeye davet ediyoruz.

    SALGINLA MÜCADELE

    Hepimiz maske – mesafe-temizlik konusuna dikkat etmeye çalışalım.

  • AK Parti Sözcüsü Çelik’ten Kılıçdaroğlu’na tepki

    AK Parti Sözcüsü Çelik’ten Kılıçdaroğlu’na tepki

    AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Türkiye’de köklü bir parti olan CHP adına konuşan Genel Başkan, ‘13 şehidin sorumlusu Erdoğan’ dediği zaman, bu Türkiye’nin terörle mücadelesine doğrudan saldıran bir provokasyondur. PKK terör örgütüne söyleyeceği sözü Türkiye’nin Cumhurbaşkanına söylüyor” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan MKYK toplantısı sonrasında açıklama yapan Ömer Çelik, Gara operasyonuna yönelik muhalefetin eleştirilerine cevap verdi.

    “Türkiye’nin terörle mücadelesine doğrudan saldıran bir provokasyondur”

    Gara operasyonuna yönelik yapılan eleştirilerin terör örgütünü lanetlemek için yapılmadığını söyleyen Çelik, “Ortaya çıkan tablo içinde en üzücü olan konu, acılarımızı yaşarken bir takım kara propagandalara cevap vermek durumunda kalmamızdır. Karşımızda bir cinayet şebekesi var, PKK terör örgütü bir katliam şebekesi, buna insanlık adına, haysiyet, namus, vicdan adına verilmesi gereken en hafif tepki lanetlemektir. Maalesef cinayet şebekesiyle aynı anlayış düzleminde yürüyen, katliam siyaseti, cinayet siyaseti diyebileceğimiz bir siyaset yapma biçimi var. Bu katliam siyaseti, cinayet siyaseti, demokrasi, hukuk, çoğulculuk, bir arada yaşama gibi kavramları çok sıkça kullanıyor ama tıpkı Avrupa’daki aşırı sağcılar, faşistler gibi, esasında hangi şey kendinde yoksa en çok kendisini onunla ifade eden bir siyaseti yürütüyor. Terör örgütüne siyasi mazeret üretenler, ideolojik meşruiyet vermeye çalışanlar, cinayetleri ve katliamları meşrulaştırmaya çalışanlar maalesef terör örgütünü lanetlemek yerine dikkatleri başka noktalara çekmeye çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.
    PKK terörünü estetize etme gibi bir yaklaşımın olduğunu belirten Çelik, PKK’nın bölgede hesabı olan herkesin istediği gibi kullanabileceği bir maşa olduğunun altını çizdi.

    “PKK terör örgütüne söyleyeceği sözü Türkiye’nin Cumhurbaşkanına söylüyor”

    CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik sözlerinin skandal olduğunu belirten Ömer Çelik, “Türkiye’de köklü bir parti olan CHP adına konuşan Genel Başkan, ‘13 şehidin sorumlusu Erdoğan’ dediği zaman, bu Türkiye’nin terörle mücadelesine doğrudan saldıran bir provokasyondur. PKK terör örgütüne söyleyeceği sözü Türkiye’nin Cumhurbaşkanına söylüyor” açıklamasında bulundu.

    Ömer Çelik, “Muhalefet yerine husumet üreten, düşmanlık üreten bir yaklaşım bu. Tabi ki muhalefet bir haktır, istediği meseleyi irdeleyebilir, ama siz Türkiye Cumhuriyetinin Devlet Başkanını tutup da bir takım düşmanlarımızın bile söylemediği bir şekilde itham ederseniz bunun ilacı yok. Bu yeni bir durum, katliam siyaseti yapanlarda aynı yerde durmak gibi bir durum” değerlendirmesinde bulundu.

    Çelik, Türkiye’nin sınırlarında bir terör devletçiliği kurulmasına asla müsaade edilmeyeceğinin altını çizdi. ABD’nin Türk demokrasisine saygı duymasını beklediklerini belirten Çelik, “Türk demokrasisine, Türk yargısına mutlak saygı bekliyoruz. Aynı şekilde terörle mücadele konusunda katıksız destek bekliyoruz. Bu meselelerde ‘eğer PKK terör örgütü yaptıysa’ diye bir ifade kullanılmıştır. ABD Dışişleri Bakanı tanıdığımız birisidir, deneyimli bir diplomattır, Ortadoğu’yu çok iyi bilir, Türkiye’nin NATO içindeki rolünü, gücünü çok iyi bilir. Tam da onun Dışişleri bakanlığı döneminde böylesi bir açıklamanın yapılmış olması ciddi bir şekilde sorgulanmalıdır” ifadelerini kullandı.

    “Kabusa döneceğini garanti ederiz”

    Doğu Akdeniz konusunda Yunanistan’ın tutumunu değerlendiren ve “Yunan Rum ikilisinin, Türkiye ile sorunu olan devletleri yanına alarak kendi maksimalist taleplerini hayata geçirecekleri gibi bir hayal varsa o hayalin onlar açısından kabusa döneceğini garanti ederiz. Bu hayalin gerçekleşmesini boş verin, adım atılmasına dahi müsaade etmeyiz” ifadelerini kullanan Çelik, Yunan Sahil Güvenliği ve Avrupa Sınır Koruma Birliğinin göçmenlerin botlarını batırmasının insanları öldürmeye teşebbüs olduğunu, zalimane yaklaşımların giderek arttığını belirtti.

    “İkiyüzlülükleri deşifre edildiği zaman bunu yapıyorlar”

    Açıklamasının ardından gazetecilerin sorularına cevap veren Ömer Çelik, HDP’nin, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’a yönelik tehdit sözlerinin hatırlatılması üzerine, “Niye hedef aldıklarını biliyoruz. Terör karşısındaki ikiyüzlülükleri deşifre edildiği zaman bunu yapıyorlar. Bu ifadeler onu söyleyenlerin kendi söyleyip kendi duyacağı ifadeler. İletişim Başkanlığı, terör örgütlerinin propaganda mekanizmaları ile mücadele etmeye devam edecek” değerlendirmesinde bulundu.

    “Evlatlarımızın kurtarılması için her seçenek değerlendirilmiştir”

    Gara operasyonuna yönelik muhalefetin eleştirilerinin hatırlatılması üzerine Çelik, “Bu evlatlarımızın hayatlarının kurtarılması için yapılması gereken her şey yapılmıştır. ‘Benim haberim yok’ diyor. Bunu gazetelere ilan vererek mi yapacağız. Evlatlarımızın kurtarılması için her seçenek değerlendirilmiştir. Yıllarca bunun için gayret sarf edilmiştir” dedi.

    “Bunu eleştirdiğini söyleyenlerin şehit cenazelerinde karşılaştıkları tavrı biliyoruz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AK Parti kongresinde şehit annesi ile konuşmasına yönelik yapılan eleştirilerin sorulması üzerine Ömer Çelik, “Bunu eleştirdiğini söyleyenlerin şehit cenazelerinde karşılaştıkları tavrı biliyoruz. Cumhurbaşkanımızın şehit aileleri ile ilgili hassasiyetini sorgulayanların esasında şehit cenazelerine gittiği zaman gördüğü muameleyi hepimiz görüyoruz” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın alıkonulan askerler için ‘esir’ ifadesini kullandığının hatırlatılması üzerine çelik, “Hukuki ifade biçimi ile kişilerin içinde bulundukları durumu ifade eden biçimi birbiri ile karıştırılmasından kaynaklanıyor. Orada kast edilen şeyin uzun zamandır terör örgütü tarafından alıkonulduğudur. Öbür türlü, hukuki açıdan düşünüldüğünde ‘rehin’ miydi, ‘esir’ miydi gibi bir ifadeyle yargılanmasını doğru bulmayız. Cumhurbaşkanımızın kastettiği şeyin uzun zamandır kurtarılması için çaba sarf edilen evlatlarımızın PKK tarafından alıkonulduğuna dönüktür. O gün açıklandı, katilce bir yaklaşımla şehit edilmişlerdir” diye konuştu.

    “Bir soykırım ekonomisi var”

    Hollanda parlamentosunun, 1915 olaylarının, hükümet tarafından sözde “Ermeni soykırımı” olarak tanınmasını isteyen bir önergeyi perşembe günü oylayacağının hatırlatılması üzerine Ömer Çelik, “Parlamentolar bu işi karıştığı andan itibaren bu mesele siyasi bir mesele haline gelir. Bu siyasi melese aslında ne Ermenistan’ın ne de Ermenilerin işine yarar. Diasporada bu işle uğraşanlar bunu bir ekonomi, bir endüstri haline getirmiş. Herkesin ifade ettiği gibi bir soykırım ekonomisi var. Bundan beslenenler var. Cumhurbaşkanımızın çağrı yaptığı koşullar yerine gelse ve ilişkiler normalleşse bunların hepsi parasız misyonsuz kalacakları için, ilgili bulundukları ülkelerde parlamentoları bu şekilde kararlar almaya zorlayarak ilişkilerin daha da kötüleşmesini sağlamak. Hangi ülke bu sözde soykırım üzerine bir karar alıyorsa, Ermenistan’ı ve Ermenileri rehin tutmak için bunu yapıyor” ifadelerini kullandı.

    Çelik, Fransa’daki İslam karşıtı yasa tasarısına ilişkin şu ifadeleri kullandı:

    “Bu artık Fransa içindeki siyasetçiler ve entelektüeller tarafından büyük bir tepki ile karşılanıyor. Bakın ne hale geldi Fransız devlet yönetimi ve Fransız hükümeti. Fransız demokrasisine bir faydası olmayacak. Tam tersine Fransa’nın toplumsal barışına bir dinamit gibi işlev görecek.”

    “Herkesi hassasiyete davet ediyoruz”

    Televizyon kanallarında çeşitli uzmanların askeri operasyonların nasıl yapıldığını anlattıklarını belirten Çelik, “Bunların büyük bir kısmı doğru değil. Ama doğru olan kısmının da bu şekilde tartışılması doğru değil. Silahlı Kuvvetler terörle mücadele konusunda deneyimli bir ordu. Onun hangi teçhizatını kullandığını, hangi yöntemle yaklaştığını, hangi yöntemle müdahale ettiğini açıklarsanız saçma sapan bir durum ortaya çıkartır. Belki hiçbir ülkede böylesine kendi silahlı kuvvetlerinin yöntemlerini, araçlarını deşifre eden bir yaklaşım olmaz. Bir sonraki operasyonda terör örgütünün daha çok tedbir almasına, güvenlik güçlerinin daha büyük güçlüklerle karşılaşmasına yol açar. Herkesi hassasiyete davet ediyoruz.”

  • Sözcü Çelik’ten ABD’ye Gara tepkisi

    Sözcü Çelik’ten ABD’ye Gara tepkisi

    ABD’nin Gara açıklamasına tepki gösteren AK Parti Sözcüsü Çelik, “NATO müttefiki Türkiye’nin hadiseye dair yaptığı açıklamaya rağmen ABD Dışişleri’nin ne tür bir doğrulama beklediği çok ağır bir soru işaretidir. Müttefiklik ilişkilerine taban tabana zıt olan bu açıklama utanç verici bir yaklaşımdır” açıklaması yaptı.

    ABD’nin Gara katliamına ilişkin yaptığı açıklamaya AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten tepki geldi.

    AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Twitter’dan yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

    “PKK’ya silah verirken adresini bilenler, PKK katliam yaptığı zaman adresini kaybediyorlar. PKK’nın her hareketini avuçlarının içi gibi bilenler, PKK vatandaşlarımızı öldürdüğü zaman katilin adını koymamak için gayret sarfediyorlar. Bu tavır terörle mücadele değil teröre destektir.

    NATO müttefiki Türkiye’nin hadiseye dair yaptığı açıklamaya rağmen ABD Dışişleri’nin ne tür bir doğrulama beklediği çok ağır bir soru işaretidir. Müttefiklik ilişkilerine taban tabana zıt olan bu açıklama utanç verici bir yaklaşımdır.

    Türkiye, terör örgütü PKK ve tüm kolları ile amansız bir mücadele içerisindedir ve müttefiklerinden ilkeli bir destek beklemektedir! PKK terör örgütünü net şekilde lanetlemeyenlerin terörle mücadeleden bahsetmesi sözkonusu olamaz.”

     

    ABD Dışişleri Bakanlığı, Gara katliamıyla ilgili başsağlığı mesajında “Türk vatandaşlarının terör örgütü PKK’nın elinde öldüğü haberleri doğruysa, bu eylemi en güçlü şekilde kınıyoruz” ifadelerini kullanmıştı.

     

  • AK Parti Sözcüsü Çelik’ten önemli açıklamalar

    AK Parti Sözcüsü Çelik’ten önemli açıklamalar

    AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, MKYK Toplantısı sonrası açıklamalarda bulunuyor. Çelik, Fransa’nın Yukarı Karabağ Cumhuriyetini tanımasına sert tepki göstererek, “Fransa duruyor, Karabağ’ın bağımsızlığını tanıyor. Yukarı Karabağ Cumhuriyetini tanımak demek oradaki işgale onay vermek demektir. BM kararlarına da aykırı bir durumdur” dedi. Öte yandan Çelik, Kılıçdaroğlu’nun Doğu Akdeniz’deki Türk gemisine hukuksuz arama konusundaki iddialarıyla ilgili olarak, “Kılıçdaroğlu diyor ki ‘Sayın Cumhurbaşkanına saatlerce ulaşılamadı’, Sayın Cumhurbaşkanının tüm arkadaşlarımızda telefonu vardır. Böyle bir konu da Türkiye haklıyken çıkıp Kılıçdaroğlu, Almanlar’ın tezini Türkiye’nin tezine göre doğru bulması, son derece şaşırtıcı. Son derece yadırgatıcı buluyoruz. Siyasi tarihte örneği yok. Teknik bilgi verilmesine rağmen Kılıçdaroğlu’nun buna devam etmesi son derece yanlıştır” ifadelerini kullandı.

    AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in açıklamalarından satır başları:

    ‘SAĞLIK ÇALIŞANLARINA MÜTEŞEKKİRİZ’

    Maalesef vaka sayılarında yükseliş var. Bütün tedbirler açıklanmasına rağmen maske mesafe temizlik konusunda zaaflar ortaya çıkıyor. Bu da mücadeleyi zayıf kılıyor. Dünyaya örnek olacak bir mücadele veriyorlar. Sağlık çalışanlarımız, insan sevgisinin ve vatan severliğin tanımını yeniden yazıyorlar. Hepsine müteşekkiriz. Bütün gösterdikleri fedakarlıklar için sevgilerimizi saygılarımızı sunuyoruz.

    DİYARBAKIR ANNELERİ

    466. gün sonunda 21 annemiz evladına kavuştu. Bütün vatandaşlarımıza, yetkililerimizi teşekkürlerimizi iletiyoruz. Bütün Türkiye’nin kalbi onlarla atıyor.

    ‘AK PARTİ ÇALIŞANLARINA ÜCRET ÖDEMİYOR’ İDDİALARINA CEVAP

    Bugün bazı yayın organlarında hiçbir geçerliliği olmayan yalan haberler var. ‘AK Parti çalışanlarına ücret ödeyemiyor’ gibi haberler bizi çok şaşırttı. Kovid süreci boyunca Hazine’den aldığımız payın %40’ını teşkilatlarımıza gönderiyoruz. Sahada bu çalışmaları yürüten, Türkiye’nin demokrasi mücadelesine destek veren AK Parti açısından teşkilatımızdır. Teşkilatımızın ihtiyaçlarının karşılanması bu mücadele için gereklidir. Ödenmemiş ilçe ve il binasının kirasıyla ilgili bir durum söz konusu değildir. Türkiye’nin en büyük hareketi olarak kuşkusuz en büyük gücümüzün teşkilatımız olduğunu bilerek her MKYK toplantımızda bunları değerlendirdiğimizi söyleyebilirim.

    CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN AZERBAYCAN ZİYARETİ

    Siyasi gündemi yakından takip ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız çarşamba günü Azerbaycan’a ziyaret gerçekleştirecekler. 9-10 Aralık’ta Bakü’yü ziyareti Azerbaycan Türk’ü kardeşlerimizle buluşmamız son derece önemlidir. 9 Kasım’da anlaşma sonrası Ermenistan çekilmesi için anlaşma sağlanmıştı. 1 Aralık’ta bu sona erdi. Ele geçirilen topraklar Azerbaycan toprakları, BM’ye göre de öyle Ermenistan 30 yıl boyunca burayı işgal etmiştir.

    FRANSA’NIN KARABAĞ HAMLESİNE TEPKİ

    Fransa duruyor, Karabağ’ın bağımsızlığını tanıyor. Yukarı Karabağ Cumhuriyetini tanımak demek oradaki işgale onay vermek demektir. BM kararlarına da aykırı bir durumdur. Fransa’yla son zamanlarda dünya barışı konularında en anormal davranışları onlardan görüyoruz. Şimdiye kadar Fransa’nın buraların Azerbaycan toprağı olduğuna dair bir beyanı olduğunu duymadık. Tamamen dar bir çevreye şirin gözükme kaygısıyla yapılmış bir davranıştır. Burada Ermenistan tarafının da şunu değerlendirmesi gerekiyor. Fransa benzeri ülkelerin attığı adımlar Ermenistan aleyhine atılmış adımlar değildir. Fransa gibi ülkeler rehin politikası izliyor. Fransa’nın aldığı karar sembolik gibi bir karar olsa da provakatif bir karardır. Zaman zaman yapılan görüşmelerde görüyorsunuz ki Macron’un tek bir hedefi var. Türkiye’ye karşı kışkırtıyor, birlikte hareket etmek istiyor. Dar bir yaklaşımlar hareket ediyorlar. Bu yaklaşımdan vazgeçmesi Türkiye ile saygı çerçevesinde bir yaklaşımla hareket etmesi gerekiyor.

    ‘FRANSA’NIN AMACI TÜRKİYE KARŞI BLOK OLUŞTURMAK’

    Tek bir temeli var Türkiye’ye karşı blok oluşturmak. Suriye ve Doğu Akdeniz’de bunu yapıyor. Fransa açısından Türkiye karşıtlığı doğru bir politika değil. Benzer bir konusu maalesef Yunanistan tarafından gündeme getiriliyor. Tam AB zirvesi öncesi Türkiye karşıtı son derece provakatif açıklamalar yapıyorlar. Yunanistan Başbakanı diyor ki; Türkiye ile olan sorunumuzu AB sorunu haline getirdik. Yani Yunanistan AB’yi peşine takmış sonuçsuz ilişkiler kurma konusunda AB’yi yanlış yere sürüklüyor

    ‘YUNANİSTAN ŞANTAJ SİYASETİ UYGULUYOR’

    Müzakere masasına oturulursa kazan kazan temelinde Türk diplomatlarının kabiliyetlerini göstereceği siyasi irade Türkiye’de mevcuttur. Ama masaya oturmaktan kaçan sürekli şantaj siyaseti uygulayan Yunanistan’dır. Türkiye olmadan AB’nin güveni olmaz, sadece mülteci meselesinde bile Türkiye bu kadar mülteciyi misafir ederek, Avrupa demokrasisini kurtarmıştır. Türkiye tabi ki bunu mazlum mültecileri kurtarmak için yapıyor. Mülteci meselesi çıktıktan sonra faşist partiler 2. parti haline geldiler. Eğer Türkiye bu insanı vicdani ölümden kaçan mazlumlara kol açmasaydı aynı kavimler göçü gibi Avrupa’nın jeopolitik haritasının altüst olduğu bir durumla karşılaşacaktır. Hatta bugün liderlerin çoğu başta olamayacaktı. Faşistler yönetimi ele geçirecekti. Buna karşı Türkiye’ye yaptırım dili kullanmak gerçekten bir akıl tutulmasıdır. Avrupa köprü kurmalı, duvar örmemelidir.

    KILIÇDAROĞLU’NUN SÖZLERİNE SERT TEPKİ

    Kılıçdaroğlu diyor ki ‘Sayın Cumhurbaşkanına saatlerce ulaşılamadı’, Sayın Cumhurbaşkanının tüm arkadaşlarımızda telefonu vardır. Böyle bir konu da Türkiye haklıyken çıkıp Kılıçdaroğlu, Almanlar’ın tezini Türkiye’nin tezine göre doğru bulması, son derece şaşırtıcı. Sonuç ne oluyor, Türk devletlerinin kurumları açıklama üstüne açıklama yapıyorlar, hukuki bilgi veriyorlar. Bu tezi dayandırdığınız teknik bilgiler yanlıştır. Bakın Yunanlılar manşet atıyorlar, başkası tarafından takdir görmüyor sadece oradan takdir görüyor.

    ‘SİYASİ TARİHTE ÖRNEĞİ YOK’

    Bakın bu gemi hadisesinde kendilerini, Türk muhalefet tarafından doğru bulunduğunu belirten beyanat veriyorlar. Kendi devletine karşı eleştiriler olan yabancıların tezlerini, kendi devletine tezine karşında gerçek bir tez gibi savunan bir muhalefet anlayışıyla karşı karşıyayız. Son derece yadırgatıcı buluyoruz. Siyasi tarihte örneği yok. Teknik bilgi verilmesine rağmen Kılıçdaroğlu’nun buna devam etmesi son derece yanlıştır.

    CHP’DEKİ TACİZ İDDİALARI

    Böylesine 5. kol faaliyet olabilir mi? Yine Doğu Akdeniz’de aynı şeyle karşı karşıya kalıyoruz. Dün ki konuşmasında, bol bol ahlaktan bahsediyor. Bakın kendi içlerindeki tartışmayı gündeme getiriyorum. Taciz tecavüzle ilgili bir gündem var. Kendi arkadaşları içerideki suskunluğu eleştirdi. Bu kurumsal suskunluk karşısında diyebildikleri şey mağdur kişileri mahcup etmek istemiyoruz. Ortada taciz tecavüz iddiaları varsa bunun karşısındaki kurumsal suskunluk bu ahlaksızlığa göz yummaktır. Kadın onuru karşısında susanın ondan sonra siyasette söyleyecek bir şey olmaması gerekir. Çıkın deyin ki, bu var ya da yok. Dün defalarca yalanlanmış, konulardan temeli olmayan konulara kadar iddialarda bulunuyorlar. Bu tecavüz taciz skandalıyla niye susuyorsunuz? Bunu sizin arkadaşlarınız gündeme getiriyor. Kadınlara saygı gereği bunun en sert şekilde gereğinin yapılması lazım, bunların tasfiye edilmesi lazım, bunların temizlenmesi lazım. Burada kişisel bir suskunluk yok, kurumsal suskunluk sağlıklı ahlaklı bir suskunluk değil. Kamuoyuna yansıdığı için biz kendi takibimizi de yapacağız. Kadın haysiyetini onurunu korumak her birimizin üstüne vazifedir. Biz de üzerimize düşeni yapacağız. Dün bir deyim kullandı. İnşallah anlamını biliyordur. Diyor ki; Hükümet sözcülerini dinliyorum. Alis Harikalar Diyarı’nda gibi konuşuyorlar. Verilecek en iyi cevap partinizin içinde geçen alacakaranlık kuşağıdır. Bir an evvel bu suskunluktan vazgeçmeniz gerekiyor.

    REFORM GÜNDEMİ

    Çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bir takım istişareler yapılmaya başlandı. İş dünyası ve sivil toplum örgütleriyle bir araya geldi arkadaşlarımız. Bütün bu çerçeve içerisinde STK’ların da görüşleri alınacak. Parti içinde de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu konularda yaptığımız çalışmaların konusu güven veren ve erişebilir bir adalet şeklindeydi. Bu ülkede ikinci sınıf vatandaş yoktur. Bu ülkede herkes ev sahibidir, kiracı değildir. Bu çalışmalar güçlü bir şekilde yapılacak ve arkasından sayın Cumhurbaşkanımız açıklayacak.

    SORU CEVAP
    KILIÇDAROĞLU’NUN MECLİS’TE ADAY OLUP OLMAYACAĞI SÖZLERİ

    Sayın Cumhurbaşkanımızın bir değerlendirmesi olmadı. CHP içerisinde de tartışılıyor. Bu adaylık meseleleri, ithalat-ihracat meselelerine dönmüş. Sayın Kılıçdaroğlu, çok iddialar şeyler söyledi. Daha tutarlı bir davranış olur. Yine ithal aday arayışı içerisine girerse, CHP içinde ciddi eleştiriler var. Bu da yine Kılıçdaroğlu’nun iddiasızlığının altının çizilmesi gerekir. Çelişki öbür taraftadır. Bizi ilgilendiren bir konu değildir. Şunu söylüyor, tabi ki bir yerde oturulur bir aday desteklenir. Ama dün yaptığı açıklamalarda öylesine bir tavır sergiliyor ki kendisinin bu misyona hazır olduğunu, görev alacağını ifade eden bir tutum sergiliyor. Kendisi açısından tutarlı mı davranacak tutarsız mı davranacak hep beraber göreceğiz.

    TELEFON DİNLEME İDDİALARI

    Böylesine bir iddia koyduktan sonra İçişleri bakanımız tarafından güçlü bir şekilde çürütüldü. Bu kanunların verdiği yetkiyle yapılan dinleme konusu bir yöntem. Bakanımız bunu açıkladı. Hakim tarafından oluyor, birçok mekanizma tarafından denetleniyor diye. Hem idari açıdan hem hukuki hem de siyasi açıdan açık bir sistem. Siyasi sorumluluk sadece iktidar partisine ait değil. Bu bütün partilerin paylaşması gereken bir şey. Ellerinde bir bilgi belge varsa yetkili makamlarımıza göndersinler. Yoksa bugün güvenliğimiz için bizi koruyan tüm yetkililerden özrü dilemesi gerekiyor. Bu açıklamaları yaparken çok dikkatli olmalılar. Sayın Karamanoğlu, sayın Kılıçdaroğlu neye göre söylüyor. “Aklıma geldi, söylüyorum.” böyle bir olay yok. Eğer varsa ellerinde bir bilgi gidip savcılığa başvuruda bulunacaklar. Aksi takdirde bütün içişleri teşkilatından özür dilemelidir.

    TANK PALET FABRİKASI SATILDI İDDİASI

    Bir yalan siyasetinin sistematik bir şekilde devam ettirildiğini görüyoruz. Bilgi paylaştık, buradan cevap verdik, Meclis’ten cevap verdik. Tank palet fabrikasının satıldığı açık bir şekilde yalandır. Bütün vatandaşlarımız net bir şekilde söylüyorum, CHP’nin iddiası yalan siyasetidir. Fabrika satılmamıştır, sadece fabrikanın işletme hakkı devredilmiştir ve tüm denetim Milli Savunma bakanlığındadır. Asıl cevap verilmesi gereken “Türk ordusu satılmıştır” diyen milletvekilinizdir. Bu tip satışları yapanların kimin siyasi tarihine ait olduğunu tarihçilerimiz iyi bilirler. “Tank Palet fabrikası satılmıştır.” diyenin karşısına kolaylıkla yalancı mührü vurulabilir.

    AŞI MESELESİ

    Bilim Kurulu, Sağlık Bakanlığımız, bilim insanlarımız bunları denetlemeyecek bunların bilemeyecek kadar yetersiz değildir. Eğer bir vatandaşımıza bir aşı öneriliyorsa bu korona salgınıyla mücadelede vatandaşımızın sağlığının korunması içindir.