Etiket: omicron varyantı

  • Bilim Kurulu üyesi şubat ayına dikkat çekti

    Bilim Kurulu üyesi şubat ayına dikkat çekti

    Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, ‘Omicron’ varyantının yaygın görüldüğü ülkelerdeki hasta verilerinin ortaya çıktığını belirterek, tabloya bakıldığında Türkiye’de gelecek aylık periyotta, ayaktan hasta grubunda ciddi tırmanış olacağını söyledi. Şener, “‘Omicron’un önümüzdeki zaman diliminde ocak ayının son haftası veya şubat ayının ilk 2 haftasında baskın varyant haline gelme ihtimali yüksek. Önümüzdeki süreçte polikliniklerde yığılma olacağını düşünüyorum” dedi.

    Son dönemde dünyada endişeye yol açan, Türkiye’de de yayılmaya başlayan ‘Omicron’ varyantı ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Şener, ‘Omicron’ varyantının yaygın görüldüğü ülkelerdeki hasta verilerinin ortaya çıktığını söyledi. Prof. Dr. Şener, “‘Omicron’un önümüzdeki zaman diliminde ocak ayının son haftası veya şubat ayının ilk 2 haftasında baskın varyant haline gelme ihtimali yüksek. Önümüzdeki 1 aylık periyotta, ayaktan hasta grubunda ciddi bir tırmanış olacak. Geçtiğimiz hafta rakamlar stabil seyrediyordu. 20 bin bandındaki tırmanış şu anda 30 binin üzerine çıktı ve ayaktan hasta grubundaki bu tırmanış devam edecektir. Bununla beraber polikliniklerde yığılma olacağını düşünüyorum. Vaka sayılarının tırmanışını tamamen durdurmak mümkün gibi görünmüyor. İnsanlarda halihazırda aşılanmanın getirdiği bir özgüvenle maske, mesafe gibi önlemlerden uzaklaşma söz konusu” diye konuştu.

    ‘AYAK DİREYEN GRUP VAR’

    Nüfusun 3’üncü doz zamanının geldiğine dikkat çeken Prof. Dr. Şener, “Hala 3’üncü dozla ilgili ayak direyen bir grup var. Tıpkı başlangıçtaki aşı karşıtları gibi 3’üncü dozla ilgili bir tedirginlik var. Yanlış bir algı var. 2 doz olduktan sonra hatırlatma dozuna gerek kalmayacağı düşünülüyor. Bunları açıklığa kavuşturmak gerekir. ‘Omicron’ varyantının yaygın görüldüğü ülkelerde hangi aşıyı olursanız olun, 2 doz aşı yetmiyor. Mutlaka 3’üncü doza ihtiyaç var. 3’üncü doz hafıza B hücrelerini uyarıyor. Bu yeniden uyarmayla birlikte hafıza B hücreleri varyantlara karşı antikoru yeniden üretiyorlar. Yeniden üretim sırasında oluşan antikorlar ‘Omicron’ varyantına karşı istenilen düzeyde koruyuculuk sağlıyor” dedi.

    ‘AŞILANMAMIŞ GRUBUN VAKTİ VAR’

    Dünya geneline bakıldığında, aşılanma oranı yüksek olan yerlerde hasta sayısında tırmanış olduğunu belirten Prof. Dr. Şener, “Bunun gerçek sebebi aslında üçüncü doz oranının düşük olmasıdır. Türkiye’de aşılama oranı yüzde 70-80 olmasına rağmen 3’üncü doz oranı hala yarı yarıyadır. Çoğunlukla 3’üncü doz oranlarında bir gecikme söz konusu. Bu gecikmeyi ne kadar hızlı çözersek vaka sayılarının tırmanışını da o kadar geciktireceğiz. Önümüzdeki yaklaşık bir aylık zaman dilimi önemli. ‘Omicron’ varyantı baskın hale gelmeden aşılanmamış grubun da vakti var. Herkesin ‘Omicron’ varyantına karşı hazırlık yapabilme zaman dilimi var. Bu hazırlığı hep beraber yapmamız lazım” diye konuştu.

    Yatan hasta sirkülasyonunda hızlanma olacağını kaydeden Prof. Dr. Şener, “Şu anda ‘Delta’ ve ‘Delta Plus’ ile birlikte ‘Omicron’ da bir arada. ‘Omicron’un hastaneye yatış oranını azaltmış olmasının bize bir faydası yok çünkü ‘Delta’ ve ‘Delta Plus’ da devam ediyor ve yatış oranı yüksek. Şubatta ancak ‘Omicron’ baskın olduktan sonra polikliniklerde yoğunluk artarken hastanelerdeki iş yükü azalacak. Dolayısıyla 1 aylık periyotta halihazırda hastanelerin yükünde belirgin bir azalma olmayacaktır. Birinci ayın sonunda ‘Omicron’un baskın hale gelmesiyle evde takip edeceğimiz hasta grubu artacak. Dolayısıyla evde hasta takibine yönelik planlama ve hazırlıkları yapmamız gerekiyor” dedi.

  • Araştırma: Delta’ya kıyasla daha düşük

    Araştırma: Delta’ya kıyasla daha düşük

    İngiltere’deki Imperial College Üniversitesi tarafından yapılan araştırmada, Delta’ya kıyasla Omicron vakalarının hastaneye gitme olasılığının yüzde 15, bir gece ya da daha fazla hastanede yatma olasılığının yüzde 40 daha düşük olduğu ifade edildi.

    İngiltere merkezli yapılan araştırmada, 1-14 Aralık tarihleri arasındaki Covid-19 vakaları incelendi. İncelemelerde 56 bin Omicron vakası, 269 bin de Delta vakası yer aldı. Üniversitenin internet sitesinde yer alan açıklamada, “Tahminler, Omicron vakalarının Delta vakalarına kıyasla ortalama olarak yüzde 15-20 oranında herhangi bir hastaneye yatış riskinin daha az olduğunu gösteriyor. Yine Delta’ya göre hastanede bir veya daha fazla gece kalma olasılığının ise ortalama yüzde 40-45 oranında daha az olduğu görülüyor” denildi. Imperial College Üniversitesi profesörü Neil Ferguson, araştırmaya ilişkin yaptığı açıklamada “Analizimiz, Delta varyantı ile karşılaştırıldığında Omicron varyantı ile ilişkili hastaneye yatış riskinde orta derecede bir azalma olduğuna dair kanıtlar göstermektedir” dedi.

    DSÖ AVRUPA DİREKTÖRÜ, HASTANEYE YATIŞLAR KONUSUNDA UYARMIŞTI

    Imperial College araştırması hastaneye yatış oranının daha az olduğunu ifade etse de Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Direktörü Hans Kluge, sağlık sistemlerinin Omicron vakalarına karşı acilen hazırlanması gerektiğini söylemişti. Kluge, dün bölge ülkelerinin sağlık sistemlerinin acil olarak Omicron varyantının oluşturacağı enfeksiyon dalgasına hazırlanması gerektiğini altını çizmişti. Kluge, bu kapsamda varyanta karşı acil olarak alınması gereken üç adımlık tedbirleri de sıraladı. Açıklamada, “Acilen yapmamız gereken 3 şey var: aşı yoluyla kendimizi korumak, enfeksiyonu önlemek ve sağlık sistemlerini vaka sayısında artışa hazırlamak. Aşı, ağır hastalık ve ölüme karşı en iyi korumayı sağlar ve bu, enfeksiyonu önlemek için hepimizin alabileceği diğer önlemlerle iç içe hareket etmektedir. Ayrıca hükümetler ve yetkililerin müdahale ve sağlık sistemlerimizi ciddi dalgaya karşı hazırlaması gerekiyor” demişti.

    İNGİLTERE’DE SON DURUM

    İngiltere’de son 24 saatte tespit edilen vaka sayısı 106 bin 122 olarak açıklandı. Bu sayı, ülkede ilk vakanın görüldüğü günden bu yana tespit edilen en fazla vaka sayısı olarak kaydedildi. Öte yandan ülkede 140 kişi Covid-19’a bağlı nedenlerle yaşamını yitirdi.

  • Yeni varyantın belirtileri neler?

    Yeni varyantın belirtileri neler?

    Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ümit Savaşçı, ‘Omicron’ varyantında bazı semptomların değiştiğini belirterek, “Koku, tat kaybı biraz belirti gibiydi. Ne yazık ki yeni varyant biraz daha sinsi. Koku, tat kaybını çok yapmıyor. Koku, tat alabiliyorsunuz; ama birden öksürük, ateş, solunum sıkıntısı ile seyredebilir. Gribal belirtiler, baş ağrısı, kas ağrısı, öksürük, solunum sıkıntısı, ateşi olan kişiler, mutlaka PCR testini yaptırsınlar” dedi.

    rüs

     

    Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ümit Savaşçı, ‘Omicron’ varyantına ilişkin DHA’ya değerlendirmelerde bulundu. Doç. Dr. Savaşçı, mRNA aşılarının da 6 aydan sonra koruyuculuğunun düştüğünü belirterek, “Dolayısıyla bizim ülkemizde de 30 yaş üzerine de mutlaka 3’üncü doz mRNA aşılarının hak tanınmasını gerçekleştirmemiz gerekiyor. 5-11 yaş arası çocukların da aşılanma programına hızlıca alınması lazım. Ara tatilde de antikor oluşturup daha sonraki dönemlerde daha rahat eğitim ve iş hayatımız ile günlük hayatımıza devam etmemiz için bu çok önemli çünkü seyrin nasıl gideceğini bilmiyoruz. Ölüm vakalarımız bu şekilde devam ederse ‘Omicron’ varyantı ile de bu sayı katlanmaya devam ederse günlük 500-1000’i bulan ispatlı-ispatsız vakalar olarak ölüm vakalarımız gerçekleşebilir. Bu aylık neredeyse 25 bin vatandaşımızın hayatını kaybetmesi ile sonuçlanabilir. Bir de akciğer dokusunda, nörolojik hastalıklar, böbrek yetmezliği, kalp hasarı gibi birçok sistemi etkileyen bir hastalık. Dolayısıyla bu hastalığı hiç geçirmemek veya en azından hafif düzeyde akciğer tutulumu olmadan aşı ile korunarak geçirmek önemli olacaktır” dedi.

    ‘OMİCRON’DA YÜZDE 7 ORANINDA YOĞUN BAKIMA YATIŞ

    Doç. Dr. Savaşçı, ‘Omicron’ varyantının hafif seyrederek, hakim varyant olması durumunda pandeminin bitip bitmeyeceğine ilişkin “Tedbirli yaklaşmakta her zaman fayda vardır. ‘Omicron’ vakalarında ölüm yok değil; Afrika’da da hayatını kaybeden var, İngiltere’de de var. Onun dışında ‘Omicron’ varyantında yüzde 7 oranında yoğun bakıma yatış var. ‘Yüzde 7 oranında’ demek aslında; vaka sayıları günlük eğer 40 bin, 100 bin, 200 bin olunca ciddi bir sayı oluyor. Yoğun bakıma yatanlarda da yüzde 30-40 kayıp olunca ölüm vakaları aslında katlanarak artmış oluyor. Dolayısıyla her şey bitmiş değil. Keşke virüs tamamen etkisini kaybetse hafif bir grip gibi geçse ama şu an bunları konuşmak için çok erken. Asla tedbirleri elden bırakmayacağız. Hastanemizde de ne yazık ki ‘Delta’ varyantından hayatını kaybedenler devam etmekte, ‘Omicron’da da vaka sayıları artarsa hem hastane iş yükünü hem de sağlık çalışanlarının emek yükünü artıracaktır. Ülkemize de ekonomik ve sosyal anlamda ciddi bir yük getirecektir. Dolayısıyla vatandaşlarımızın bu günlerde dikkat etmesi gereken husus; 3’üncü, 4’üncü doz aşılarını olmaya, hiç aşı olmayanların da hızlıca aşılanması ve aşılanmaya her yaş grubunda geçmeliyiz” diye konuştu.

    ‘BU KİŞİLER MUTLAKA PCR TESTİ YAPTIRSIN’

    Doç. Dr. Savaşçı, ‘Omicron’ varyantında bazı semptomlarda değişiklik olduğuna dikkat çekerek, “Halkımız şuna çok dikkat etmeli; koku, tat kaybı biraz belirti gibiydi. Ne yazık ki yeni varyant biraz daha sinsi. Koku, tat kaybını çok yapmıyor. Koku, tat alabiliyorsunuz; ama birden öksürük, ateş, solunum sıkıntısı ile seyredebilir. Gribal belirtiler, baş ağrısı, kas ağrısı, öksürük, solunum sıkıntısı, ateşi olan kişiler mutlaka PCR testini yaptırsınlar. Gerekli kan testi, tomografi ve akciğer filmi ile tanı konulup eğer destek tedavileri de gerekiyorsa mutlaka hastaneye yatarak takip edilmeleri gerekiyor” dedi.

  • İngiltere’den Omicron varyantı araştırması

    İngiltere’den Omicron varyantı araştırması

    İngiltere’de bulunan Cambridge Üniversitesi Tıp Fakültesi bilim insanları, Omicron üzerinde yaptıkları çalışmanın sonucunu açıkladı.

    Mikrobiyoloji uzmanları, Omicron’un Delta ve diğer varyantlara göre yetersiz ve verimsiz bir şekilde kendini insan akciğerlerinde çoğalttığı için ‘ciddi hastalık’ riskinin düşük olduğunu açıkladı. Ancak diğer yandan 2 doz aşının Omicron varyantı üzerinde etkisinin düştüğü ve üçüncü doz aşının kısa vadede Omicron üzerinde etkili olacağını vurgulandı.

    Cambridge Üniversitesi bünyesinde bulunan Terapötik İmmünoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Enstitüsü (CITIID), Omicron üzerinde yaptıkları çalışma sonucunda elde ettikleri bulguları Cuma günü paylaştı. Bulgulara göre, Omicron insan akciğerlerinde kendini yetersiz ve verimsiz bir şekilde çoğalttığı için hastaneye yatış veya ölümcül riskin büyük oranda düştüğü tespit edildi.

    Bilim insanları, iki doz mRNA veya Ad vektörlü aşıların Omicron üzerinde etkinliklerini de test ettiklerini ve iki doz aşının Omicron üzerinde zayıf kaldığını ancak mRNA bazlı 3. Doz aşının kısa vadede varyant üzerindeki etkisini yükselttiğini belirtti.

    HONG KONG’LU BİLİM İNSANLARI: 70 KAT DAHA HIZLI BULAŞIYOR

    Hong Kong Üniversitesi Tıp Fakültesi, daha önce Omicron varyantının bulaşmadan 24 saat sonra Delta varyantından ve Kovid-19 virüsünden yaklaşık 70 kat daha fazla çoğaldığını ancak Omicron, akciğer dokusunda kendini 10 kat daha düşük kopyalayarak hastalığın şiddetini düşürdüğünü tespit etmişti.

  • DSÖ’den korkutan Omicron varyantı açıklaması

    DSÖ’den korkutan Omicron varyantı açıklaması

    Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü  Tedros Adhanom Ghebreyesus, yeni omicron varyantının en az 77 ülkede tespit edildiğini ve muhtemelen birçok ülkede de olduğunu söyledi. Ghebreyesus ayrıca varyantın benzeri görülmemiş bir oranda yayıldığına dikkat çekerek virüsü şu ana kadar hafife aldıklarını kaydetti.

    DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, koronavirüs varyantı Omicron’un önceki varyantlarda görülmeyen bir oranda yayıldığını ve henüz tespit edilmemiş olsa bile muhtemelen çoğu ülkede bulunduğunu kaydetti. Tedros, ”Omicron, daha önce hiçbir mutasyonda görmediğimiz bir oranda yayılıyor” dedi.

    ”BU VİRÜSÜ ŞU ANA KADAR HAFİFE ALDIK”

    Ghebreyesus Salı günü Cenevre’de düzenlediği basın toplantısında gazetecilere verdiği demeçte, “Yetmiş yedi ülke şu anda Omicron vakaları bildirdi ve gerçek şu ki, muhtemelen çoğu ülkede bulunuyor ve daha önce hiçbir varyantta görmediğimiz bir oranda yayılıyor. Bu virüsü şu ana kadar hafife aldık. Omicron daha az ciddi hastalığa neden olsa bile, çok sayıda vaka hazırlıksız sağlık sistemlerini bir kez daha bunaltabilir” ifadelerini kullandı.

    SALGININ BİTECEĞİ ANLAMINA GELMİYOR

    Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), yeni tip koronavirüsün Omicron varyantının diğer varyantlara kıyasla daha hafif semptomlar göstermesinin salgının biteceği anlamına gelmediğini bildirdi.

    DSÖ Acil Durumlar Programı Direktörü Mike Ryan da, DSÖ’nün Cenevre’deki merkezinde düzenlenen basın toplantısında, bazı bilim insanlarının, “Omicron varyantının baskın varyant olması durumunda salgının erken biteceği” yönündeki açıklamalarına ilişkin soruları yanıtladı. Ryan, “Bence bunun doğrudan cevabı, hayır (salgın bitmeyecek)” dedi.

    ”UYANIK VE ALARMDA KALMALIYIZ”

    Bununla beraber, Omicron varyantının Delta varyantına “üstün gelmeye” çalıştığına bu rekabetin daha önce de Delta ile Alfa varyantı arasında yaşandığına dikkati çeken Ryan, “Bu konuda alarmda ve uyanık kalmaya devam etmemiz gerekiyor. (Salgının biteceği konusunda) bir varsayımda bulunamayız ama (Omicron’a karşı) savunmasız durumdakileri korumak ve bulaşmayı durdurmak için şimdi harekete geçebiliriz” diye konuştu.

    AŞILAMA SORUNU

    Ghebreyesus, 41 ülkenin hala nüfusunun yüzde 10’unu aşılayamadığını ve 98 ülkenin yüzde 40’a ulaşmadığını kaydetti. Ayrıca, DSÖ başkanı aynı ülkedeki nüfus grupları arasında aşılama konusunda önemli eşitsizlikler olduğunu söyledi.

    GÜNEY AFRİKA’DA ORTAYA ÇIKMIŞTI

    Omicron’un keşfi ilk olarak Kasım ayında, Güney Afrika’daki bilim adamları tarafından duyurulmuştu. Omicron’un ortaya çıkmasının ardından bir dizi ülke Güney Afrika’yı ve komşularını etkileyen seyahat yasakları getirdi, ancak bu, onun dünyaya yayılmasını engelleyemedi.

  • Sağlık Bakanlığı’ndan Omicron varyantı açıklaması

    Sağlık Bakanlığı’ndan Omicron varyantı açıklaması

    Sağlık Bakanlığı’nca Covid-19 pandemisinde oluşan varyantlar ve özellikle son dönemde gündemde olan ‘Omicron’ varyantının tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yakından takip edildiği açıklandı.

    Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Covid-19 pandemisinde oluşan varyantlar ve özellikle son dönemde gündemde olan ‘Omicron’ varyantı, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yakından takip ediliyor. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Ulusal Viroloji Referans Laboratuvarları’nda varyantların tespitine yönelik sekans analizleri yapılarak uluslararası platformlarla paylaşılıyor. Türkiye’de geliştirilen genomik surveyans stratejisiyle önce örneklerde PCR gibi yaygın kullanılan bir yöntem ile nokta mutasyon taraması yapılıyor. Bu taramada şüpheli bulunan pozitif örnekler sekanslama analizi için Ankara’daki Ulusal Viroloji Referans Laboratuvarı’na gönderiliyor. Burada tüm genom dizi analizi yöntemiyle varyantların türü tespit ediliyor. Elde edilen sonuçlar uluslararası bilimsel platformlarda paylaşılıyor.

    ‘TARAMA PROGRAMI BAŞLATILDI’

    Açıklamada, değerlendirmelerine yer verilen Viroloji Laboratuvarı Sorumlusu Prof. Dr. Gülay Korukluoğlu, virüslerde oluşan mutasyonların ileri moleküler analizlerle izlenmesinin önemine vurgu yaparak Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda başarılı çalışmalara imza attığını söyledi. ‘Alfa’ mutasyonunun ilk çıktığı Aralık 2020 tarihinden itibaren dünyada ilk kez Türkiye’de uygulanan bir genomik surveyans modeliyle nokta mutasyon tarandığını söyleyen Korukluoğlu, “Zaman içinde virüsün izlenmesi gereken varyantlarına yönelik tarama testlerini sürekli güncellenerek rutin olarak tüm ülke laboratuvarlarında kullanıyoruz. Şu anda da aynı şekilde Omicron varyantına yönelik bir tarama programı başlatıldı” dedi.

  • 6 kişide görülmüştü! Bilim Kurulu üyesinden açıklama

    6 kişide görülmüştü! Bilim Kurulu üyesinden açıklama

    Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, Omicron varyantının hücreye girmesinin daha kolay olabildiğini ancak Güney Afrika’dan gelen verilere göre hastalığın çok ağır seyretmediğini söyledi.

    Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Kara, Türkiye’de 6 kişide görülen Omicron varyantıyla ilgili açıklamada bulundu. Kara, şu anda Türkiye’de ve dünyada Delta varyantının hakim olduğunu hatırlatarak, “Delta, Wuhan’da çıkan ilk virüsün ardından çok ciddi mutasyonlar göstermişti. Bu mutasyonların bir kısmı da özellikle hücrelerimize giriş için virüsün kullandığı çıkıntı proteinindeydi. Burada ise yaklaşık 30’un üzerinde ‘spike proteini’ dediğimiz bu çıkıntı proteininde yine mutasyonlar var. Bu mutasyonların bir kısmı bağlanmayı bir kısmı da vücudumuzun, savunma sistemimizin korunmak için geliştirdiği antikorların bağlandığı noktayı etkiliyor. Çıkıntı proteini aslında geldiği zaman karşısındaki reseptöre bağlanıyor. Bizim antikorlarımız da çıkıntı proteinlerinin kenar kısımlarına bağlanarak onun karşıya bağlanmasını engelliyordu. Ama şimdi var olan bu yeni varyantta bu çıkıntının üzerindeki yer alan kısımlar bir miktar değişiklik gösterdi. O nedenle bizim antikorlarımız, vücudumuzun geliştirdiği savunma mekanizmaları buraya çok etkili bağlanamıyor. Bu nedenle de bu virüsün daha kolay hücrelerimize girmesi söz konusu olabilir. Böyle bir özelliği var” dedi.

    Prof. Dr. Kara, şu anda virüsün hasta etme şiddeti konusunda ellerinde çok fazla detay olmadığını belirterek, “Güney Afrika’dan gelen veriler hastalığın sanki çok ağır seyretmediğini; yine ateş ve boğaz ağrısı yaptığını, kas ve halsizlik yaptığını belirtiyor ama hastalık yapacak kadar ağır olmadığını, çok küçük bir grupta yoğun bakım ve hastalık yaptığı gösteriyor” diye konuştu.

  • ‘Omicron’ varyantı ile ilgili ilk veriler geldi

    ‘Omicron’ varyantı ile ilgili ilk veriler geldi

    Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Ateş Kaya, koronavirüsün yeni ortaya çıkan ‘Omicron’ varyantında gelen ilk verilere göre, klinik tablonun çok ağır seyretmediğini söyledi. Kara, “Benim gözlemim, bu varyant Türkiye’de ilave bir kapanmayı gerektirecek gibi görünmüyor” dedi.

    Prof. Dr. Ateş Kara, yaptığı açıklamada, ‘Omicron’ varyantı ile ilgili Güney Afrika’dan ilk verilerin geldiğini söyleyerek, “Bu varyantın orada tespit edilmesi ve açıklanması kasım ayının 24-25’inde oldu. Özellikle Güney Afrika’da kasım ayının başından itibaren vaka sayılarında bir artış var ve bu artıştan da ‘Omicron’ varyantı sorumlu gibi görünüyor. Eğer durum böyleyse bu şu anlam taşıyabilir; ‘Omicron varyantı biraz daha kolay bulaşıyor, biraz daha kolay yayılıyor’ ifadesinin altını doldurabilir. Diğer taraftan da özellikle gençlerde ve aşılı kişilerde ‘Omicron’ varyantının tespit edilebildiğini görüyoruz fakat ‘ne kadar süre önce aşı olanlar ‘Omicron varyantı oluyorlar’ ya da ‘Aşının özellikle koruma döneminde olanlar mı omicron varyantını alıyor’ bunlar yeni yeni ortaya çıkıyor” diye konuştu.

    ‘İLK VERİLERE GÖRE ŞİDDETLİ DEĞİL’

    Prof. Dr. Kara, aşının etkinliğinin zaman içinde azaldığını ve kişilerin tekrar hastalık için hassas hale geldiğini bildiklerini dile getirerek, “Eğer bu süreç içerisinde alınıyorsa o zaman ‘Omicron’ varyantı bizi biraz daha az korkutur ama aşının koruma dönemi içerisinde gelişiyorsa ve hızlı yayılma ihtimali olursa o zaman bunun gündelik yaşamı ve sağlık hizmetlerini ne kadar etkileyeceğine bakmak lazım. Güney Afrika’dan gelen ilk veriler hastalığın çok şiddetli olmadığını, ‘Omicron’ varyantında kliniğin çok ağır seyretmediğini gösteriyor. Eğer durum böyleyse ilave önlemler olabilir; ama hastane yükü, hastanede yatan kişi sayısı çok yükselmeyecekse böyle bir ilave önleme de gerek olmayacaktır. Benim gözlemim bu varyant Türkiye’de ilave bir kapanmayı gerektirecek gibi görünmüyor ama bu hem Avrupa’daki hem dünya genelindeki gidişata ve bu varyantın ülkemize girip girmemesine bağlı olarak değişecek. Girmeyeceğini söylemek çok iyimserlik olur çünkü dünyada hareketliliğin çok fazla olduğunu biliyoruz. Bizim ülkemizde de tespit edilme olasılığı var. O yönden de şu anda Sağlık Bakanlığı tarafından gerekli taramalar düzenli olarak yapılıyor” dedi.

    ‘AŞILARIN ETKİNLİĞİNİN AZALDIĞINI SÖYLEYEBİLİRİZ’

    Prof. Dr. Kara, mevcut aşıların mutasyonlara karşı etkisine de değinerek, “Laboratuvar çalışmaları devam ediyor. Laboratuvar ortamında var olan antikorların virüsü ne kadar durdurduğu ya da öldürdüğünü henüz şu anda araştırıyoruz. Yurt dışında da araştırılıyor bizim ülkemizde de. O bakımdan çok veri gelmedi ama ön verilere baktığımızda aşıların etkinliğinin bir miktar azaldığını söyleyebiliriz. mRNA sadece tek bir kısmı hedef alıyor ve çok güçlü bir antikor oluşturuyor ama tek bir noktayı hedef alıyor yani sadece bir noktaya bakarak gidiyor. İnaktif aşılarda ise birden fazla nokta var ama en güçlü olduğu kısım yine mRNA’daki kısım. Etkilenen bölge direkt olarak mRNA aşısının hedef aldığı noktalardan birisi. O bakımdan oradaki etkilenme biraz daha fazla; inaktif aşılardaki etkilenme biraz daha az olabilir ama bunu görmemiz, gerçek yaşamdaki ve laboratuvar ortamındaki verilerle ortaya koymamız lazım. Daha o yönde henüz bilgimiz tam değil” diye konuştu.

  • “Türkiye’ye de gelecek ve daha hızlı yayılacak”

    “Türkiye’ye de gelecek ve daha hızlı yayılacak”

    Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yeşim Taşova, Güney Afrika’da ortaya çıkan ‘Omicron’ adı verilen yeni varyantın daha hızlı yayılacağını ve özellikle aşı yaptırmayanları olumsuz etkileyeceğini söyledi. Taşova, “32 tane mutasyonu barındıran ‘Omicron’ varyantı, ‘Delta’ gibi bütün dünyada yayılacak, ülkemize de gelecek. Tek çare, tüm dünyanın hızla aşılanmasıdır” dedi.

    Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yeşim Taşova, ‘Omicron’ varyantı ile ilgili konuştu. Varyantın 32 mutasyon barındırdığını belirten Prof. Dr. Taşova, bu nedenle hem dünyada hem de Türkiye’de hızlı yayılacağını belirtti. Bu varyanta karşı zengin ülkelerin yeni strateji geliştirmesi gerektiğini kaydeden Taşova, “Tekrar yatak sayılarımızı gözden geçirerek, yoğun bakım sayılarımızı artırma yoluna gidiyoruz. Bu bir salgın, bu da afet demektir. Afette de elimizdeki tek silah; aşıdır. Bu sadece Türkiye ile İngiltere’nin aşılanması ile olmaz. Bir varyant daha çıktı ve çıkmaya devam edecek. Varyantlar her zaman var zaten ancak 32 tane mutasyonu barındıran bu son varyant ‘Omicron’, Afrika’dan çıktı. Aşının en az olduğu yer. Özellikle zengin ülkelerin aşılama yönünde bir strateji geliştirmesi gerekiyor çünkü bir sonraki varyant çok daha tehlikeli olabilir” diye konuştu.

    ‘AŞI ETKİ EDİYOR, 3’ÜNCÜ DOZ ÖNERİLİYOR’

    ‘Omicron’ varyantının içinde barındırdığı mutasyonlar nedeniyle çok hızlı yayıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Taşova, “Muhtemelen ülkemize de gelecek ve ‘Delta’ gibi bu varyant da bütün dünyada yaygın olacaktır. Verilerin birikmesi gerekiyor ama şu an elimizdeki bilgilere göre çok ağır seyretmiyor. Belirtiler aynı, değişen bir şey yok. Önemlisi olan noktası; daha hızlı yayılıyor. Bu nedenle aşısızlar ya da antikor seviyesi düşenler, bundan daha fazla etkilenecektir. ‘Omicron’ varyantına aşılar etki ediyor. Pfizer aşısında 3’üncü doz olunursa daha koruyucu olacağına yönelik açıklama yaptı. Bunlar sevindirici, artı taraflar ama bir dahaki varyantın içine girecek mutasyonla daha ağır olup olmayacağı yönünde bir garantimiz yok. O yüzden sadece şehrimiz, ülkemiz değil bütün dünyanın hızlıca immün hale gelmesi, aşılanması gerekiyor” dedi.

    ‘DOZ KUVVETLENDİRMESİ YAPMAK ZORUNDAYIZ’

    Bu varyanta karşı korunmak için yapılması gerekenleri sıralayan Prof. Dr. Taşova, “Türkiye genelindeki aşılama oranı biraz daha artmalı ve daha hızlı aşılanmak gerek çünkü artık aşı olanların da rapel aşıları gelecek. Bir doz kuvvetlendirmesi de yapmak zorundayız. Aşısız kişiler ne kadar fazla olursa virüs o kadar fazla miktarda ortada dolaşacak ve farklı varyantların gelme olasılığı da artacaktır. Tabi bu olasılığın içinde daha ağır seyreden hastalık olma ihtimali de olacaktır. Hiç kimseyi tehlikeye atmamak için herkesin aşılanması gerek. Ayrıca maske, mesafe ve hijyen kurallarına yönelik önemli oranda bir gevşeme var. İnsanlar bıkmış olabilir ancak pandemi devam ediyor. Bu hayatın bir gerçeği. Daha çok kolonya kullanıp, daha çok ellerimizi yıkayalım. Sık dokunulan alanları temizleyelim. Bulunduğumuz ortamı havalandıralım. Başından beri söylediğimiz bu uyarılara tekrar sıkı sıkıya bağlanmalıyız” diye konuştu.

    ‘ÇOCUKLAR DAHA UYUMLU’

    Yeni varyantın çocukları etkileyip etkilemeyeceği ile ilgili Taşova, “‘Omicron’da yüzde 10 kadar, olgunun çocuklarda olduğu söyleniyor. Çocuklar belirtisiz geçirebiliyor ama virüsü yayabilirler. Eğer toplum bağışıklığı istiyorsak, yüzde 70-80 bağışıklık kazansın, diyoruz. Buna çocuklar da dahil. Çocuklara gerekli hijyen ortamı sağlandığında çok da güzel maskelerini de takıyorlar, ellerini de yıkıyorlar. Gördüğüm kadarıyla çocuklar erişkinlerden daha uyumlular. Çok kalabalık sınıfların olmaması, el dezenfektanlarının sınıf ve okul koridorları gibi gerekli her yerde olması, sınıfların yeterince temizlenmesi ve havalandırılması gibi birtakım imkanlar sağlandığında yüz yüze eğitimin önünde de bir engel yok” dedi.

    Pandeminin devam edeceğini vurgulayan Prof. Dr. Taşova, “Pandemide 2022’yi de göreceğiz. Belki 2022’nin sonuna doğru ama bütün bunları belirleyecek unsur toplumun hatta tüm dünyanın bağışıklanmış olmasıdır. Aşılanma oranı düşük olursa yeni çıkacak olan varyant bizim aşıları da boşa çıkarabilir. En büyük korkumuz o. Daha ağır seyreden bir hale dönebilir ya da virüs bu mutasyonlarla kendini tamamen yok edebilir. Daha hafif bir forma dönüşebilir. Önümüzdeki yıl da önlemleri almaya devam etmemiz gerekiyor. Ölüm oranlarının azaltılması için de aşı olunması gerektiğini tekrar vurguluyorum” diye konuştu.

  • Bilim Kurulu üyesinden ‘Omicron Varyantı’ açıklaması

    Bilim Kurulu üyesinden ‘Omicron Varyantı’ açıklaması

    Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, yeni koronavirüs varyantı ‘Omicron’un daha kolay vücuda girdiğini söyleyerek, “Virüs, şeklinde gördüğümüz gibi dışındaki vantuz yapılarında değişiklik meydana getiriyor. Değişiklik de virüsün yapışmasını artırıyor, böylece de daha kolay vücuda girebiliyor, bu da riski artırıyor, hızlı bulaşmayı sağlıyor. Hızlı bulaşmadan dolayı da endişe ediyoruz” dedi.

    Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı, Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, salgın devam ettikçe varyantların ortaya çıkabileceğini söyledi.

    İlhan, “İngiltere varyantı ile konuşmaya başladığımız varyantlar hayatımıza girdi hatta konuşmadığımız daha çok varyant oldu ama bunlar kayda değer bir değişiklik yapmıyordu. Yeni varyantın farkı şu; virüsün şeklinde gördüğümüz gibi dışındaki vantuz yapılarında değişiklik meydana getiriyor ve çok fazla bir değişiklik. Değişiklik de virüsün yapışmasını artırıyor, böylece de daha kolay şekilde vücuda girebiliyor, bu da riski arttırıyor. Bu da hızlı bulaşmayı sağlıyor. Hızlı bulaşmadan dolayı da endişe ediyoruz” diye konuştu.

    ‘SOSYALLEŞMENİN ÇOK OLDUĞU YERDE PATLADI’

    Prof. Dr. İlhan, yeni varyantın tespitinden sonra hızla yayıldığını vurgulayarak, “Geçtiğimiz hafta Afrika’da saptandıktan sonra rakamlar patlayıcı şekilde arttı, hızlı şekilde yayıldı. Varyant aslında ilk başta Güney Afrika’da çıkmadı, Botsvana’dan çıktı, yayılım ile birlikte Güney Afrika yeni varyantın kaynağı gibi görüldü. Dünyada 5 kıtada artık varyant görülüyor. Üniversite öğrencilerinin çok fazla olduğu yerde, Güney Afrika’nın Johannesburg şehrinin yakınında aşırı kalabalık bir mekanda yani sosyalleşmenin çok olduğu yerde birden bire patlayıcı şekilde artıyor. Belki kaynak gençler değil; ama bu şekilde ortaya çıkıyor. Kaynağı ile ilgili de şöyle bir yaklaşım var; muhtemelen bağışıklık sistemi çok düşük bir kişinin virüsü yenememesinden kaynaklı bir görüş var. Tabi ki bunların da kanıtlanması gerekiyor. Muhtemelen Güney Afrika’da HIV hastası birisinin enfekte olup, virüsü yenememesi ve bu varyantın o kişide üremesinden sonra bulaşmasından kaynaklandığına ilişkin görüşler var” dedi.

    ‘ÖLDÜRÜCÜLÜĞÜ KONUSUNU İZLEMEK GEREKİYOR’

    Prof. Dr. İlhan, şu anki bilgilerle yeni varyantın öldürücülüğünün yüksek olup olmadığına dair yorum yapmanın güç olduğunu kaydederek, “Şu anki elimizdeki bilgiler açıkçası bulaştırıcılığın hızlı olması yönünde endişe etmemizi gerektiriyor. Varyant çok yeni, öldürücülüğünün yüksek olup olmadığı ile ilgili bir yorum yapmamız çok güç. Bütün dünya hemen önlemlerini aldı, Türkiye Cumhuriyeti de geçtiğimiz haftadan itibaren Güney Afrika’daki 5 ülkeden uçuşun kısıtlanması yoluna gitti. Bunlar oldukça koruyucu önlemler. Baktığımızda yeni varyant için bulaştırıcılığı çok yüksek; ama öldürücülüğünün yüksek olup olmadığını saptamak için bir parça izlemek, değerlendirmek gerekiyor” diye konuştu.

    AŞILAR ETKİLİ OLACAK MI?

    Prof. Dr. İlhan, bugüne kadar bütün varyantlarda tam doz aşılanmış olmanın etkili olduğuna şahit olduklarını vurgulayıp, “Şu ana kadar tüm varyantlarda aşıları tam olanlar hastalığı daha hafif geçiriyorlar, bu çok önemli. Pfizer-BioNTech mevcut varyant ile ilgili bir değerlendirme yapacağını ifade etmişti. Nitekim varyant eğer çok farklı ise aşıda modifikasyon yapılabileceğini söylediler. Hali hazırda baktığımızda daha çok varyant ile enfekte olanlar gençler olduğu için gençlerin daha hafif geçirdiklerine şahit oluyoruz. Bu, ‘gençlerde daha ağır olmaz’ ya da ‘ileri yaşta olanlarda bu varyant olmaz’ anlamına gelmiyor. Yapılması gereken şey varyantın çok olduğu bir zaman diliminde bütün ülkelerin kurallara daha çok uyması. Aşı olmamışların aşı olması, eksik olanların tamamlaması, bulaşı engelleyen mesafe, maske ve temizlik koşullarına dikkat etmemiz gerekiyor” dedi.