Etiket: önemli

  • Üreticiler için önemli uyarı

    Üreticiler için önemli uyarı

    Dünyadaki kuru kayısı üretiminin yüzde 85’inin gerçekleştirildiği Malatya’da, üreticilere için önemli uyarılarda bulunan Malatya Turgut Özal Üniversitesi (MTÜ) Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Yıldırım, ağaçların yaprağını döktükten sonra budama işleminin gerçekleştirilmesinin önemine vurgu yaptı. Malatya Turgut Özal Üniversitesi (MTÜ) Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Yıldırım, ağaçlarda budama yönteminin çok eski tarihsel bir süreçten geldiğini belirterek, daha önceleri deneme yanılma yolu ile gerçekleştirilen budama yönteminin meyveciliğin gelir getiren bir tarım kolu olarak anlaşılmasının ardından daha fazla önem kazandığını kaydetti.

    Budamanın meyve ağaçlarında sulama, gübreleme, toprak işlemi gibi bir kültürel faaliyet olduğunu ifade eden Yıldırım, sulama, gübreleme de istenilen etkinin elde edile bilinmesi için budama işlemine ihtiyaç olduğunu aktararak, budamanın aynı zaman da sürgün , dal budak gelişiminin sağlanması hem de meyve kalitesinin elde edilebilmesi açısında da önemli olduğunu söyledi. Yıldırım, budamanın yapılmaması halinde ağaçlarda kurumaların baş göstereceğini belirterek, budamanın sadece kesmek olmadığını da ifade etti.

    “Fizyolojik denge önemli”
    Budamanın yanlış bir şekilde gerçekleştirilmesinin ürün verimini doğrudan etkilediğini kaydeden Yıldırım, ”Ağaçlardaki hatalı uygulamalar, ağaçlardaki verem dengesini bozulmasına neden olur. Budama ki amacımız sürgün gelişimi ile meyve verimi sağlamak. Bu ikisini yapamadığımız zaman ağaçta bir dengesizlik oluşacaktır.

    Yaklaşık 30 yıl önce 60-70 yaşlarında kayısı ağacı vardı gelinen noktada 25 -30 yaş üzerine ağaç bulamıyoruz. Ağaçlarda ki fizyolojik denge meyve yönünde bozulduğu için ve budama ile diğer kültürel uygulamaları aksatılması nedeniyle ağaç sürekli meyve veriyor 50-60 yıl sürecek ürün ömrünü 25- 30 yılda tamamlayarak kuruyup gitmiş oluyor“ dedi.

    “Her üretici kendi ekipmanlarını kullanmalı”
    Budamada dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında da bilgiler paylaşan Yıldırım, buda esnasında çalışmada kullanılacak makas ile testerenin üreticiye özgü olması gerektiği ifade ederek, ”Budama esnasında farklı bahçelerde kullanılan makas, testere kullanıldığında hastalık zararlıları ilgili bulaşmalara neden olunabilir.

    Bir diğeri ise budama atıklarını bahçeden uzaklaştırmak lazım. Ayrıca budamanın zamanı çok önemli bölgede çiftçilerimiz tarafından yapılan en önemli hatalardan biri budama zamanının doğru ayarlanamamasıdır. Şehrimizde meyse hasat edildikten sonra çiftçilerimizi bir budama telaşı başlıyor. Normalde ağaç yaprağını döktükten sonra budama başlar ve baharda ve tomurcuklar kabarıncaya kadar geçen süreçte budamanın tamamlanması gerekiyor” diye konuştu.

  • Tütüncü: “AKBB önemli bir güç”

    Tütüncü: “AKBB önemli bir güç”

    Akdeniz Belediyeler Birliği Olağan Meclis Toplantısı, Başkan Hakan Tütüncü başkanlığında gerçekleştirildi. Meclis Toplantısında; 2024 Yılı ve izleyen 2 yıla ait bütçe, norm kadro karşılığı sözleşmeli personel çalıştırılmasına yönelik gündem maddeleri görüşüldü. Akdeniz Belediyeler Birliği’nin 2023 yılı son meclis toplantısında konuşan Kepez Belediyesi ve AKBB Başkanı Hakan Tütüncü, birlik meclisinin 2023 yılı son toplantısının çok özel bir yanı ve yönünün olduğunu söyledi.

    “40 olan üye sayısını iki katından fazla arttırdık”

    Başkan Tütüncü, “10 yıllık güzel bir yolculuğun artık son toplantısına geldik. Dönemin toplantısı Bu yolculuğu bir kısmınızla 10 yılın tamamını, bir kısmınızla da son 5 yılını birlikte beraberce yürüttük. Son derece önemli güzel bir çalışmaya imza attık. 10 yıllık zaman zarfında Belediyeler Birliğinin 40 olan üye sayısını iki katından fazla arttırdık. Akdeniz Belediyeler Birliği, yerel yönetimler anlamında önemli bir güç oldu. Millete hizmet etmek, millete hizmet yolunda yürümek, geceyi gündüze katarak çalışmak bunlar meşakkatli işler. Ama günün sonunda ortaya çıkan başarılarla birlikte bu yolculuk son derece onurlu, şerefli, haysiyetli bir yolculuk. Bütün arkadaşlarımızın bu 10 yıllık zaman zarfında ortaya koydukları performansı tebrik ediyorum, kutluyorum. Güzel bir 10 yılı hep birlikte hep beraber geçirdik” diye konuştu.

  • Asırlık Kayı Pazarı’nda önemli tespit

    Asırlık Kayı Pazarı’nda önemli tespit

    Denizli’de tarihi mekanları ve kültürel değerleri içinde barındıran Çal, Baklan ve Bekilli ilçelerine tanıtım gezisi düzenlendi. Gün boyu devam eden geziye katılanlar, Baklan ilçesinde Boğaziçi Camisi, Hüsamettin Gazi Türbesi, Çal ilçesinde Kayı Pazarı veya yıkık minare olarak bilinen alanı, Değirmenderesi tarihi un değirmeni, Çakırlar Cemevi, Süller mahallesinde Ahmet İzzet Efendi mezarı ve evi, Apollon Lermenos Tapınağı, Hançalar mahallesinde bulunan tarihi köprüyü, Bekilli ilçesinde de taş resimleri gezip, bölgedeki tarihi dönem hakkında bilgiler aldı.

    Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Ortaçağ Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. İbrahim Balık, geçmiş tarihlerde üzerinde durdukları alanın bölgenin en büyük alış veriş merkezi olduğunu söyledi. Kayı pazarı alanının tesadüfen kurulmadığına dikkat çeken Doç. Dr. İbrahim Balık, “Şuanda Kayı Pazarı ya da bölgedeki ismi ile kırık minarenin önündeyiz. Burası kaynaklarda ilk Türk yerleşimden itibaren Pazar yeri olarak tahsis edildiğini öğreniyoruz. Varlığı Türklerin ilk bölgeye gelişine kadar uzanıyor. Bölgedeki Türkmenler üretmiş oldukları kilim, halı, hayvansal gıdalar, peynir, yoğurt, süt gibi çeşitli ürünleri, bu bölgedeki ticari hareketliliğin canlı olmasına bağlı olarak burada pazarlarmışlar. Peki, burada hangi ticari güzergâh var. Salihli Sart ile Apemi yani Dinar arasındaki, bağlantı bu güzergâhtan kuruluyor. Burası önemli bir ticari güzergâhtır” dedi.

    “Bugün ki anlayışla aslında bir AVM’nin önündeyiz”

    Mekanın kompleks yapı olarak inşa edildiğini tespit ettiklerini söyleyen Doç. Dr. İbrahim Balık, “Bu pazar varlığını Osmanlılar dönemine kadar sürdürmüş. Osmanlılar döneminde, bölgedeki hareketliliği fark eden dönemin Akdeniz kaptanıderyası Kaymak Mustafa Paşa ki lale devrinin meşhur vezir azamı damat İbrahim Paşanın da damadıdır kendisi. Buraya büyük bir vakıf kurulmuş. Kaymak Mustafa Paşanın kurmuş olduğu vakfın vakfiyesi elimizde. Vakfiyeden edindiğimiz bilgilere göre aslında burası kompleks bir yapı yani bugün ki anlayışla aslında bir AVM’nin önündeyiz” şeklinde konuştu.

  • Egzersiz yapmak çok önemli

    Egzersiz yapmak çok önemli

    Sırt ve boyun tutulma sorunu yaşayan kişilerde en sık görülen nedenin duruş bozukluğu olduğunu ifade eden Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Hülya Yüksel, “Omurgamızdaki kasların güçsüzlüğüne bağlı olarak, özellikle masa başı çalışan kişilerde gördüğümüz duruş bozukluğu sık sık sırt ve boyun tutulmalarına neden olabiliyor. Yine ergonomi çok önemli. Ergonomi, çalıştığımız yerdeki masadan sandalyeye tüm gereçlerin postürümüze uygun olmasıdır. Zira yanlış pozisyonda uzun süre çalışmak ya da masa başında kalmak, bilgisayar kullanım şeklimizin yine postüre uygun olmaması gibi çeşitli nedenlerle büro çalışanları daha sık sırt ve boyun tutulmaları yaşıyorlar. Bu kişilerde omurga problemleri, bel ve boyun fıtıkları, sırt fıtıkları, omurga kireçlenmeleri, strese bağlı olan kronik ağrılarda yine sırt ve boyun tutulmalarına neden olan durumlar arasında yer almaktadır” ifadelerini kullandı.

    “Tedavide olmazsa olmaz egzersiz”

    Bel, boyun ve sırt ağrılarının tedavisinde egzersizin olmazsa olmaz olduğunu dile getiren Yüksel, “Tedavi için hastanın öncelikle postürünü düzeltmemiz gerekiyor. Postürü bozuk olan bir kişide sık bir şekilde sırt ve boyun tutulmaları görülüyor. Postür düzeltmek için en uygun tedavilerin başında egzersiz geliyor. Eğer omurga problemleri varsa omurga enjeksiyonları uygulayabiliyoruz. Omurganın etrafındaki kaslara yönelik tetik nokta enjeksiyonları, kuru iğneleme enjeksiyonları tedavi yöntemlerimiz arasında. Yine yaygın vücut ağrısıyla seyreden fibromiyalji rahatsızlığında, kuru iğneleme yöntemi, egzersiz, aerobik egzersizi ve ilaç tedavileri de uygulanabilmektedir. Öncelikle altta yatan sebebe yönelik tedaviler uyguluyoruz. Boyun, bel, sırt fıtığı ya da boyun düzleşmesi gibi durumlarda hastaya kişiye özel tedavi seçenekleri yapmamız gerekiyor. Ancak her durumda egzersiz olmazsa olmaz. Kişinin postür bozukluğu varsa çalışma ortamında ergonomisi bozuksa, kronik ağrıları varsa bunların tedavisinde ilk kural, egzersiz olmalıdır. Yine fizik tedavi modellerinden de çok yararlanıyoruz. Sıcak tedaviler ve elektrik tedavilerde uygulayabilmekteyiz” şeklinde konuştu.

  • Kanserle mücadelede önemli keşif

    Kanserle mücadelede önemli keşif

    İskoçya’nın Glasgow Üniversitesi araştırmacıları, bağırsak kanseri ile mücadelede onlarca yıllık gizemi çözdüklerini açıkladı. Kanserli hücrelerin bağışıklık sistemini nasıl atlattığı tespit edildi.

    Bilim insanları, farklı ülkelerden hastalardan alınan tümörleri mercek altına aldı.

    Kanserli hücrelerin bağışıklık hücrelerini “moleküler boyutta bozduğu ve bu sayede görünmez hale geldikleri” görüldü.

    Kanserle savaşan “T” hücrelerinin “kör ve sağır” hale geldiği ve tümör oluşumunu engelleyemediği belirtiliyor.

    Bilim insanları, “Bağırsak kanseri vakalarında bağışıklık hücrelerinin neden hiç tepki vermediğini nihayet anladık.” diyor.

    Keşif sayesinde bağışıklık hücrelerinin özel ilaçlarla yeniden aktif hale getirilebileceği belirtiliyor.

    Dünya çapında her yıl yüz binlerce kişinin ölümüne yol açan bağırsak kanserleri en ölümcül kanser türleri arasında yer alıyor.

    Bilim insanları, keşif sayesinde bağırsak kanseri için yeni tedaviler geliştirilebileceğini söylüyor.

  • Kapadokya’nın önemli destinasyonlarından olan Paşabağları

    Kapadokya’nın önemli destinasyonlarından olan Paşabağları

    UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan ve Türkiye’nin önemli kültür turizm merkezi Kapadokya bölgesinde bulunan Paşabağı ören yeri, aslına uygun şekilde üzüm bağlarına kavuşuyor.


    Paşabağları’nda yapılan üzüm fidanı dikim etkinliğine yabancı turistler de eşlik etti. Paşabağları ören yerinin bölgede en çok ziyaretçi ağırlayan yerler arasında olduğunu belirten İl Kültür ve Turizm Müdürü Orhan Kekeç yaptığı açıklamada, “Paşabağları eski güzel günlerine dönecek. Buralar eskiden de bağ yeriydi. Biz de aslına uygun olarak Müze Müdürlüğümüzün ve sponsorlarımızın destek ve gayretiyle bu atıl, boş alanları tekrardan asmalarla buluşturarak üzüm fidan dikim etkinliği düzenledik. İnşallah ileriki zamanlarda ektiğimiz asmalardan üzüm yemek de nasip olur. Çok güzel bir görüntü olacağını düşünüyorum. Nevşehirliler ve Kapadokya’yı gezen herkese hayırlı olsun diliyorum” dedi.


    Kapadokya bölgesini gezmek için gelen İtalyan gazeteci Fabrizio Bellone, “Kapadokya’ya gezmek için geldim. Şu an gezdiğim yer Paşabağları ise burada bağ olmalı diye düşünüyordum. Ancak buraya üzüm fidesi ekimine katkıda bulundum. Umarım diktiğim üzüm fidanı iyi bir üzüme aittir. Buralar UNESCO’nun dahilinde olduğu için mutlaka iyi üzüm fidanları dikilmiştir. Buraya diktiğim üzüm fidanından ileriki yıllarda üzüm yemek için tekrar geleceğim” şeklinde konuştu.


    Kapadokya’nın çok fantastik bir yer olduğunu söyleyen İtalyan turist Valeria Desidero da yaptığı açıklamada, “Kapadokya düşündüğümüzün ötesinde bir yer. Buraya bu üzümlerin dikilmesi de bizim için bir şanstı. Buna yardımcı olmak ve katkı sağlamak bizi mutlu etti” diye konuştu.
    Nevşehir Müze Müdürü Gökhan Maskar da yapılan proje çerçevesinde, yaklaşık 35 dönüm araziye İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Müze Müdürlüğü tarafından 2 bin 500 fidan dikiminin hedeflendiğini söyledi. Maskar, “Paşabağları’nı aslına uygun hale getirme hedefimiz var. Bu alana dikeceğimiz üzüm çubukları tamamen Nevşehir’e özgü üzüm çubukları olacak. Böylece Paşabağları ören yerimizi aslına ve özüne döndürüyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Karadeniz gazı bugün karaya ulaştırılıyor

    Karadeniz gazı bugün karaya ulaştırılıyor

    Karadeniz’de keşfedilen 710 milyar metreküplük dev doğalgaz rezervinin şebekeye verilmesi çalışmalarında sona gelindi.

    Borularla 170 kilometrelik deniz açıklığından karaya ulaşan doğalgaz, ulusal hatta bağlanmasına sayılı günler kala, Filyos Doğalgaz İşleme Tesisi’nde bulunan yakma ünitesinde test ediliyor.  Doğalgazın yanmasıyla karadaki tesiste ilk alevler göründü.

    Karada 8 bin, denizde 2 binden fazla personelin çalıştığı projede ilk fazda üretilen doğalgaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla bugün 20.23’te düzenlenecek “Karadeniz Gazı Devreye Alma Töreni” ile karaya ulaştırılacak.

     

  • “Yeni müjdeler vereceğiz”

    “Yeni müjdeler vereceğiz”

    Sizleri en kalbi duygularımla, hürmetle muhabbetle selamlıyorum. İlim Yayma Vakfı’nın 52. Genel Kurulu münasebetiyle sizlerle birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Vakfımızın çatısı altında hizmet etmiş tüm yöneticilerimize gönüllülerimize şükranlarımı sunuyorum. Sizlerin şahsında tüm ilim yayma camiasının Ramazanı Şerifini tebrik ediyorum. Bu mübarek ayın tüm insanlığa huzur getirmesini diliyorum.

    Ülkemizin 11 vilayetindeki depremler 85 milyonun gönlüne bir kor gibi çöktü. Cumhur İttifakı’ndaki ortaklarımızla beraber Kahramanmaraş ve Hatay’ı tekrar ziyaret ettik. Temelini attığımız konutların yeşeren umutları daha da güçlendireceğine inanıyorum.

    Burada sizlerin vasıtasıyla ifade etmek istiyorum bizler dayanışmanın gücüne inanan bir milletin ümmetin çocuklarıyız. Bizi biz yapan bu kadim değerler hamdolsun hala çok güçlü şekilde yaşatılıyor. Ekonomik durumu ne olursa olsun Anadolu insanı elindeki ve avucundakini paylaşmayı sürdürüyor, deprem bölgesindeki kardeşlerini unutmuyor. Arama kurtarmadan gıda ve erzak teminine kadar her alanda vakıflarımız aktif bir şekilde sahada koşturuyorlar. Depremin yaralarının bir an önce sarılması için canla başla çalışıyorlar. Şov yapmadan gurur verici işlere imza atıyorlar. Tüm vakıf ve derneklerimizi tebrik ediyorum.

    Mevlana Hazretlerinin ifadesiyle, testinin içinde ne varsa o dışarıya sızıyor. Kalbinde haset olan düşmanlık olan milletin inancına husumet olanlarla, yüreği ülkesi, milleti, ve insanlık için çarpanların farkı burada da görülüyor. Tek parti faşizmi özlemiyle yaşayan hatta Allah-u Ekber lafzına bile tahammül edemeyen bir avuç kendini bilmezin, sizlerin bu samimiyetinden rahatsızlık duyduğunun farkındayız. Milletin derdiyle dertlenmeyen, milletin ruh kökünden beslenmeyen, hayırlı hiçbir iş yapmadıkları gibi yapılmasını da istemeyen bu asalakları, kendi hırsları ve ihtiraslarıyla baş başa bırakıyoruz.

    Vatandaşlarımız cansiperane çalışmalarınız dolayısıyla sizlerle birlikte tüm vakıf, dernek ve ilim irfan kuruluşlarımıza dua ve teşekkür ediyor. Elbette bu dualar bizi teşvik etmenin yanı sıra omuzlarımızdaki yükü de ağırlaştırmaktadır. Umudunu bize bağlamış, yüzünü bize çevirmiş hiçbir kardeşimize mahcup olmama mesuliyetiyle karşı karşıyayız. Zehirli dilleriyle, nefret deresine varan söylemleriyle kuru gürültü patırtıyla bizi yolumuzdan alıkoyabileceklerini düşünenlere asla boyun eğmeyiz. Tehditlere, zorbalıklara, aba altından soba gösteren kifayetsizlere rağmen ülkemize ve milletimize hizmet mücadelemizi kararlılıkla sürdürmeliyiz.

    ”Bizi yolumuzdan alıkoyabileceklerini düşünenlere asla boyun eğmeyiz”

    Zehirli dilleri ile kuru gürültü patırtı ile bizi yolumuzdan alıkoyabileceklerini düşünenlere asla boyun eğmeyiz.

    ”Tehditlere rağmen hizmet mücadelemizi sürdürmeliyiz”

    Tehditlere, zorbalıklara, aba altından sopa gösteren kifayetsizlere rağmen, ülkemize ve milletimize hizmet mücadelemizi kararlılıkla sürdürmeliyiz. Milletin derdiyle dertlenmeyen, milletin ruh kökünden beslenmeyen, hayırlı hiçbir iş yapmadıkları gibi yapılmasını da istemeyen bu asalakları, kendi hırsları ve ihtiraslarıyla baş başa bırakıyoruz.

    ”Her alanda destek yazan bir Türkiye var”

    Kişi başı milli gelir 10 bin 650 dolara yükseldi. Her alanda destan yazan bir Türkiye var. Hem asrın felaketiyle mücadele ediyor hem de asrın projelerini tek tek gerçeğe dönüştürüyoruz. Bugün hem depremin yaralarını saran hem de işçisine, memuruna, emeklisine her türlü desteği veren bir ülkeye kavuştuk.

    (Kalkınma Yolu Projesi) Önümüzdeki günlerde milletimize yeni müjdeler vermeyi de sürdüreceğiz. Asıl büyük başarımız, yasakları kaldırarak, insanımızın iradesine vurulan zincirleri kırarak, milletimize cesaret ve özgüven kazandırmamızdır. Fetih yadigarı Ayasofya’yı tekrar Ezan-ı Muhammedilerle buluşturmakla Türkiye siyasi ve ekonomik bağımsızlığını küresel ölçekte tescillemiştir.

    ”14 Mayıs seçimleri tarihi bir yol ayrımıdır”

    Yeni bir imtihanın eşiğindeyiz. Elbette her seçim önemli ama 14 Mayıs seçimleri tam manasıyla tarihi bir yol ayrımıdır. Terör örgütlerinden küresel menfaat odaklarına kadar tüm şer şebekeleri, 14 Mayıs’a kilitlenmiş durumda. 14 Mayıs’ta milletimizle beraber bu zaferi perçinlediğimizde yeni bir dönem başlayacak. Terör örgütleriyle el ele, omuz omuza yürüyen bu insanlardan ülkemize, milletimize, vatanımıza herhangi bir fayda gelebilir mi? Terör örgütleriyle bunlar kucak kucağa, dirsek dirseğe ve hala onlarla bu görüşmeleri yapmak suretiyle ülkemize ne kazandıracaklar? 3-5 oy daha fazla kapmak için bölücü örgütün siyasi uzantıları dahil marjinal yapılarla iş tutmaktan çekinmeyenlere, milletin geleceğini emanet edemeyiz.”

  • AFAD’dan Bursa için çok önemli deprem raporu

    AFAD’dan Bursa için çok önemli deprem raporu

    Bursa AFAD Şube Müdürlüğü Bursa’da yaşanabilecek muhtemel afetler için çok detaylı bir rapor hazırladı. Farklı senaryoların uygulanıp sonuçlandırıldığı raporda tatbikatlardan, deprem sonrası toplanma yerlerine, oluşturulacak konteyner kentler, yaşanacak kayıplar ve yıkımlara kadar muhtemel detaylar yer alıyor.


    İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı tarafından oluşturulan hem gerçek bir depremin hem de senaryo bir depremin oluşturabileceği hasar ve kayba ilişkin sonuçlar üreten AFAD Deprem Ön Hasar ve Kayıp Tahmin Sistemi (AFAD-RED) Türkiye geneli fay haritasına göre Bursa ile ilgili 2 ayrı senaryo oluşturdu. Bu senaryo sonucuna göre Bursa AFAD tarafından da bir rapor hazırlandı.

    AFAD Deprem Dairesi Başkanlığı ve akademik işbirliği ile geliştirilen AFAD-RED yazılımı ile saat 15.00’da büyüklüğü 6.9 olan bir deprem meydana gelmiş gibi oluşturulan ilk senaryoda; Bursa’da nüfusun en yoğun olduğu ilçeleri etkileyecek fay ve bu fay üzerindeki muhtemel en büyük deprem ihtimal olarak kayda alındı.


    6.9 büyüklüğündeki deprem sonrası yaşanacakların analiz sonuçları ve tahmini sismik şiddet haritası çıkarıldı. Oluşabilecek maksimum şiddetteki, yıkıcı depremde Bursa genelinde 18 bin 360 can kaybı yaşanacağı, 34 bin 475 ağır yaralı, 54 bin 564 hafif yaralı vatandaşın olacağı öngörüldü.
    Depremden etkilenen toplam nüfus Bursa için 2 milyon 872 bin 079 kişi tespit edilirken, Yalova, Bilecik, Kütahya, Sakarya, Eskişehir gibi çevre iller de baz alınarak 3 milyon 216 bin 336 kişinin yıkıcı depremden etkileneceği tahmin edildi. Toplam hasarlı bina sayısı ise 323 bin 977 olarak hesaplandı. Bursa’da 872 bin 367 kişinin geçici barınmaya ihtiyaç duyacağı açıklandı.


    İlçe bazında ise Yıldırım’da 8 bin 408, Osmangazi’de 4 bin 918, İnegöl’de 2 bin 550, Gürsu’da 1021, Nilüfer’de 882, Kestel’de 545, Yenişehir’de 20, Mudanya’da 11, Gemlik’te 4, Keles’te 1 can kaybı tahmininde bulunuldu.

    Yıldırım’da 31 bin 359, Osmangazi’de 20 bin 256, İnegöl’de 9. bin 125, Gürsu’da 3 bin 071, Nilüfer’de 2 bin 196, Kestel’de ise 2 bin 180, Yenişehir’de 151, Mudanya’da 87, Gemlik’te 67, Keles’te 55 binanın yıkılacağı öngörüldü.

    Yıldırım’da 36 bin 206, Osmangazi’de 45 bin 440, İnegöl’de 15 bin 92, Nilüfer’de 11 bin 332 binanın da ağır hasar alacağı da ifade edildi.
    Senaryoda hasar tespit çalışma grubu ve insan kaynakları kapasitesi 1703 ekip olarak öngörülürken var olan 276 ekip haricinde 1427 ekibe daha ihtiyaç olduğu belirlendi.

    İkinci senaryo ise Türkiye’de deprem üretme potansiyeli en yüksek olan Kuzey Anadolu Fay Zonunun güney kolunda yer alan İznik-Mekece-Geyve fayının üzerinde meydana gelen Mw: 7.2 büyüklüğündeki deprem senaryosu deprem masası katılımcıları ile değerlendirilerek Bursa’da muhtemel etkileri üzerinden olay tedbir tabloları oluşturuldu.

    Deprem senaryolarının ardından Bursa AFAD tarafından hazırlanan raporda Bursa’da depreme neden olabilecek en önemli fay; doğuda Derekızık-Burhaniye köyleri ile batıda Uluabat gölü arasında uzanan yaklaşık 45 kilometre uzunlukta olan Bursa fayı olarak gösteriliyor. Ayrıca Bursa’yı etkileyecek diğer faylar ise Marmara Denizi’ndeki fay, Geyve – İznik – Gemlik fayı, Yenişehir – Bursa – Manyas fayı olarak belirtildi.

    AFAD’ın hazırladığı raporda sadece deprem yer almadı bunun yanında Heyelan, endüstriyel felaket, sel baskını gibi Bursa için riskli bir çok konuya değinildi.

     


    Rapora göre; Bursa’da yaşanan deprem dışındaki afet olayları incelendiğinde heyelan, su baskını, kaya düşmesi ve çığ dikkat çekti. Heyelan Bursa ilinde en sık görülen afet türü olup heyelanların en sık gerçekleştiği ilçeler İnegöl, Orhangazi ve Gemlik’ olarak belirtildi. Marmara, Sakarya ve Susurluk Havzaları’nda yer alan Bursa’da heyelandan sonra en sık gözlemlenen afet türü ise su baskını olarak belirlendi. Su baskınlarının İnegöl, Yenişehir, Karacabey ve Mustafakemalpaşa ilçelerinde görüldüğü bildirildi. Diğer afet türlerinden en çok görüleni kaya düşmesi, Bursa’da 1950 yılından bu yana 13 adet kaya düşmesi olayı ve 2 adet çığ olayı gözlemlendiği anlatıldı. Diğer bir önemli konu da raporda yer alan İnsan Kaynaklı (Teknolojik) Afetlere de dikkat çekilmesi. Yine raporda kuraklık konusu da afet çerçevesinde değerlendirildi.

    AFAD’ın Bursa için hazırladığı raporda, senaryo ve tedbirlerde muhtemel bir durumda Bursa merkez ile 17 ilçesinin çadır başta olmak üzere acil toplanma alanları, çadırkentler ve konteynerkentler hem nüfus hem de sayı olarak verildi. Acil Toplanma Alanı olarak 321 mahalle için 880 bölge ayrıldığı görülürken ilçe bazında ise Orhangazi 6 mahallede 19 toplanma alanı, Gemlik 15 mahallede 38 toplanma alanı, İznik 5 mahallede 15 toplanma alanı, Mudanya 8 mahallede 20 toplanma alanı, Osmangazi 92 mahallede 238 toplanma alanı olarak ayrılmış olduğu gösterildi.

    Çadırkent konusu ise AFAD Bursa raporunda Acil Çadırkent ve Çadırkent olarak iki ayrı bölümle ele alındı. Acil Çadırkent için planlanan rakamlarda Bursa geneli için toplam 315 acil çadırkent, 4 milyon 15 bin 319 metrekarede kişi başı 10 metrekarelik alanlarda 68 bin 654 çadır ve 90 bin 570 kişi olarak açıklandı.

    Muhtemel bir afette Çadırkent verilerinde ise Bursa genelinde toplam 1 milyon 484 bin 684 metrekarelik alanda 15 çadırkent, kişi başı 25 metrekarelik alanlarda 11 bin 877 çadır ve 59 bin 387 kişi olarak açıklanmış durumda.

    Konteynerkentler olarak Bursa genelinde toplamda 3 konteynerkentte 459 bin 91 metrekarelik alanda 9 bin 182 konteynerkent kurulacağı AFAD Bursa raporunda açıklanmış durumda.

  • Barajlar alarm veriyor

    Barajlar alarm veriyor

    İstanbul’un su ihtiyacını karşılayan 10 barajda kuraklığa bağlı düşüş yaşanıyor. Geçtiğimiz sene mart ayında 10 barajın ortalama su oranı yüzde 89 olarak ölçülürken, son verilere göre bu oran 35.29’a geriledi.

    Kırklareli’nin Vize ilçesinde bulunan ve İstanbul’un su ihtiyacını karşılayan Kazandere ve Papuçdere barajlarında da ciddi oranda düşüş yaşanıyor. Geçtiğimiz sene mart ayında Kazandere Barajı yüzde 100 seviyesinde iken, son verilere göre su seviyesi yüzde 5,31’e, Papuçdere’de ise yüzde 94,53’ten yüzde 6,96’ya geriledi.

    Doluluk oranı Ömerli Barajı’nda 91.66’dan 51.34’e, Papuçdere Barajı’nda yüzde 94,53’ten yüzde 6,96’ya, Sazlıdere Barajı’nda yüzde 63.87’den yüzde 33.26’ya, Büyükçekmece Barajı’nda yüzde 94.45’ten yüzde 31.45’e, Alibey Barajı’nda yüzde 78.39’dan yüzde 10.87’ye, Terkos Barajı’nda yüzde 85’ten yüzde 31.98’e, Kazandere Barajı’nda yüzde 100’den yüzde 5.31’e, Elmalı Barajı’nda yüzde 96.56’dan yüzde 35.23’e, Darlık Barajı’nda yüzde 100’den yüzde 40’a, Istranca Barajı’nda yüzde 100’den yüzde 33.87’ye geriledi.