Etiket: operasyon

  • FETÖ/PDY’nin Kara Kuvvetleri Komutanlığı yapılanmasına operasyon

    FETÖ/PDY’nin Kara Kuvvetleri Komutanlığı yapılanmasına operasyon

    Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından, FETÖ/PDY’nin Kara Kuvvetleri Komutanlığını hedef alarak içerisinde yuvalanan ve ‘mahrem hizmetler’ olarak adlandırılan yapılanmasıyla iltisakı ve irtibatı olduğu değerlendirilen kişilere yönelik operasyon başlatıldı.

    Astsubay/uzman çavuş rütbesinde 6’sı görevde, 1’i emekli ve 5’i daha önce ayrılmış asker şahıs ile 3’ü mahrem sorumlu sivil şahıs olmak üzere toplam 15 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilirken, Ankara merkezli 6 ilde operasyon düzenlendi. Şahısların Ankara’daki büfe, bakkal, market gibi umuma açık işyerlerinde bulunan kontörlü sabit hatları kullanmak suretiyle örgütün üst yöneticileriyle iletişim sağladıkları tespit edildi.

    Şüphelilerin yakalanmasına ve cumhuriyet başsavcılığına sevklerine yönelik işlemlere Ankara İl Emniyet Müdürlüğü TEM Şube Müdürlüğü ekiplerince devam edildiği bildirildi.

  • 5 ilde Bylock operasyonu

    5 ilde Bylock operasyonu

    İstanbul merkezli 5 ilde FETÖ/PDY yönelik düzenlenen operasyonlarda, örgütün şifreli haberleşme programı ByLock kullanıcısı kişilerin de aralarında bulunduğu 16 şüpheli yakalandı. Gözaltına alınanlar arasında daha önce KHK ile kamudan ihraç edilmiş FETÖ üyeleri ve örgütün TSK ve emniyet mahrem sorumlu seviyesindeki hücre sorumluları da bulunuyor.

    Edinilen bilgiye göre, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, FETÖ/PDY’nin bölge ve mahrem yapılanmasında sorumlu düzeyde faaliyet yürüten ve aynı zamanda örgütün gizli haberleşme programı Bylock kullanıcısı oldukları tespit edilen şahısların yakalanması için bu sabah operasyonun düğmesine bastı. İstanbul, Ankara, Bingöl, Bursa ve Şanlıurfa’da gerçekleştirilen eş zamanlı operasyonda, 16 şüphelinin yakalandığı bildirildi.

    Geçmiş dönemde yakalanan ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak itirafçı olan FETÖ/PDY üyelerinin verdiği ifadelerde, bugün gerçekleştirilen operasyona hedef olan kişiler arasında KHK ile kamu görevinden ihraç şahıslar ile örgüte “himmet” adı altında para toplayanlar, TSK ve emniyet mahrem sorumlu düzeyinde örgüt sorumluları da yer alıyor. Ayrıca operasyonda yine gözaltına alınanlar içinde örgütün son derece gizlilik içeren KPSS çalışma evlerinde sınava çalışmak üzere planlanan ve bu evlerde sınava hazırlanarak kamuya yerleşen şüpheli ile FETÖ’nün bölge yapılanması içerisinde üst düzey yetkili olan ve öğrenci yapılanmasını koordine ettiği öne sürülenlerin de olduğu kaydedildi.

    Yine şüpheliler arasında iletişim yönteminin tespitine yönelik yürütülen çalışmalarda, FETÖ üyeleri arasında “mahrem sorumlu” olarak adlandırılan hücre sorumlusu şahısların, bağlı bulundukları örgüt mensupları ile operasyonel hat ve büfe/ankesör üzerinden örgütsel haberleşmeye uygun iletişim kayıtlarının olduğu tespit edildi.

  • Bursa dahil 12 ilde DEAŞ operasyonu

    Bursa dahil 12 ilde DEAŞ operasyonu

    DEAŞ silahlı terör örgütünün finans kaynaklarının deşifre edilmesine yönelik olarak, Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığının koordinesinde: Balıkesir İl Jandarma Komutanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat ve TEM Daire Başkanlıklarınca; 27 şüpheliye yönelik 12 ilde (Adana, Ankara, Balıkesir, Bursa, Hatay, İstanbul, İzmir, Karabük, Kocaeli, Konya, Mersin, Şanlıurfa) bugün sabah saatlerinde eş zamanlı operasyon yapıldı. Operasyon çerçevesinde 26 şüpheli yakalanırken 1 şüpheliyi yakalama çalışmaları devam ediyor. Aramalarda çok sayıda yasak yayın ve dijital materyal de ele geçirildi.

  • Sahte polis ve savcı çetesi çökertildi

    Sahte polis ve savcı çetesi çökertildi

    İzmir İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, vatandaşları arayıp kendilerini polis ve savcı olarak tanıtarak dolandırıcılık yapan şebekeye yönelik çalışma başlattı.

    Dolandırıcıların vatandaşlara, “Sizin hesaplarınız terör örgütü tarafından kullanılıyor, bu hesaplara müdahale etmemiz gerekiyor, operasyonun gizliliği var, kimsenin bu konuyu duymaması gerekiyor, herhangi bir şahsa bilgi verir olayı deşifre ederseniz gözaltına alınırsınız” diyerek, para isteyip dolandırıcılık yaptıklarını belirleyen ekipler, kimlikleri belirlenen şüphelilerin 17 nitelikli dolandırıcılık olayına karıştığını tespit etti.

    3 ilde düğmeye basıldı

    Kimlikleri ve adresleri belirlenen şüphelileri yakalamaya yönelik harekete geçen İzmir polisi, İzmir, İstanbul ve Şanlıurfa’da belirlenen ev ve iş yeri adreslerine operasyon düzenledi. Operasyonda 8 şüpheli polis ekipler tarafından suçüstü yakalanarak gözaltına alındı. Şüphelilerin iş yerlerinde yapılan aramalarda ise arama yapmakta kullanılan cep telefonları, hazır konuşma metinleri ve dolandırdıkları vatandaşlara ait bilgiler ele geçirildi.

    7’si tutuklandı

    Öte yandan, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 8 şüpheliden 7’si tutuklanarak cezaevine gönderilirken, bir şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ayrıca, yapılan operasyon ile polis ekipleri farklı illerde oturan vatandaşları uyararak 20 milyon TL’lik mağduriyetin engellemiş olduğu açıklandı.

  • Pençe-Kilit Operasyonu’nda 1 asker şehit

    Pençe-Kilit Operasyonu’nda 1 asker şehit

    Bakanlıktan yapılan açıklamada, 27 Mayıs’ta teröristlerle çıkan çatışmada yaralanarak hastaneye sevk edilen Serttaş’ın tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadığı belirtildi.

    Açıklamada, “Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehidimize Allah’tan rahmet, kederli ailesine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır dileriz.” ifadeleri kullanıldı.

    https://twitter.com/tcsavunma/status/1531016810899902464

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yeni operasyon sinyali

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yeni operasyon sinyali

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğiyle ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan “Tayyip Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti’nin başında olduğu sürece, teröre destek veren ülkelerin kesinlikle NATO’ya girmesine biz ‘evet’ diyemeyiz. ” dedi. Suriye’de yeni operasyon sinyali veren Erdoğan, “Her zaman söylediğim gibi, bir gece ansızın onların da tepelerine ineriz, inmeye de mecburuz.” diye konuştu. İç siyasette muhalefete yüklenen Erdoğan İYİ Parti lideri Meral Akşener’in Abdülhamid sözlerine “Sultan Abdülhamit’e bu saygısızlığı yaptı. Biz kendisine acırız. Gittiği yol yol değil. Söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu” diyerek yanıt verdi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun iddialarıyla ilgili soruya da cevap veren Erdoğan, “Kimin kaçtığı, kimin kaçabileceği ortada. Biz yola kefenimizi giydik öyle çıktık. Bugün de aynı şekilde yola devam ediyoruz.” diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan şöyle;:

    Aziz kardeşim Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’in davetine icabetle gerçekleştirdiğimiz ziyareti hayırlısıyla tamamladık. Can Azerbaycan’da gerçekten gurur verici bir gün yaşadık. Azerbaycanlı gençlerimizin heyecanı, coşkusu, orada gördüğümüz tablo bizleri gerçekten çok çok mutlu etti. “Tek Millet, İki Devlet” şiarıyla Bakü’de yeni bir “Tek Festival” geleneği başlatmanın heyecanını yaşadık. Bunun şimdi diğer Türk devletlerinden de aynı şekilde bir çağrı alacağını görüyorum. Böylece Azerbaycan’ın 28 Mayıs Bağımsızlık Günü’nü muhteşem bir etkinlikle taçlandırmış olduk. Türkiye dışında ilk kez Can Azerbaycan’da düzenlenen TEKNOFEST’in sunduğu teknoloji şöleninin tüm katılımcıların gönüllerini fethettiğini gördük. Bilhassa istikbalimizin teminatı olan gençlerimizin festivale yönelik yoğun ilgisinden büyük memnuniyet duyduk. Profesör Doktor Aziz Sancar hocamızın da programı teşrif etmesi TEKNOFEST’e ayrı bir boyut kazandırdı. Azerbaycanlı gençlerimizin emek verdikleri bilim ve teknoloji projeleriyle, takım ruhu içinde yarışmalara katılmaları bizleri son derece gururlandırdı. Türk Yıldızları, SOLOTÜRK, Hürkuş, Akıncı, TB2 gibi göz bebeklerimiz de Bakü semalarında görsel bir şölen sundular.

    MİLLİ VE YERLİ ÜRÜNLERİMİZ BÜYÜK BİR İLGİYLE KARŞILANDI

    Sanayi ve Teknoloji Bakanlıklarımız arasında, dijital dönüşüm ve teknokent alanlarında iş birliğini geliştirecek iki önemli anlaşma imzalandı. Ülkemizden kendi alanlarının öncüsü 50’ye yakın firmamız festivale iştirak etti. Bu savunma sanayii şirketlerimizin sergiledikleri milli ve yerli ürünlerimiz büyük bir ilgiyle karşılandı. Türk Devletleri Teşkilatına üye ülkelerden heyetlerin de bu festivalde yer almasından büyük bir bahtiyarlık duyduk. TEKNOFEST’in tüm Türk dünyasını bilim ve teknolojide buluşturan bir platform olmasını da arzu ediyoruz. Festivalimizi önümüzdeki dönemde diğer dost ve müttefik ülkelerde de düzenlemeyi hedefliyoruz.

    DAHA NİCE PROJELERE İMZA ATACAĞIZ

    TEKNOFEST’e projeleriyle katılan gençlerimiz yarının insansız hava araçlarını, yapay zekalarını, dijital teknolojilerini tasarlayan, üreten bilim insanları olacaklar. Savunma sanayiinde de birlikte en ileri milli teknoloji ve yazılım sistemleri üreten ortaklıklar kurmayı hedefliyoruz. Şuşa Beyannamesi ile ilişkilerini müttefiklik düzeyine çıkaran iki kardeş ülke olarak, inşallah daha nice projelere birlikte imza atacağız. Bu sene ayrıca, Türkiye-Özbekistan ilişkilerini “kapsamlı stratejik ortaklık”, Türkiye-Kazakistan ilişkilerini de “geliştirilmiş stratejik ortaklık” seviyesine yükselttik. Malum, halihazırda Türk Devletleri Teşkilatı’nın Dönem Başkanıyım. Bu çerçevede ekonomik iş birliği, eğitim, çevre ve enerji gibi, bilim ve teknoloji de öncelik verdiğim başlıklardır.

    Ziyaretimde, Sayın Aliyev’le mükemmel seviyede bulunan ikili ilişkilerimizi ve Karabağ Zaferi sonrasında bölgemizdeki durumu gözden geçirdik. Heyetimde yer alan Bakan arkadaşlarım da muhataplarıyla önümüzdeki döneme dair iş birliğimizi güçlendirecek verimli görüşmeler yaptılar. Karabağ’ın ulaşım bağlantılarının kurulması, şehirleşmesi ve üretim dünyasıyla yeniden bütünleşmesi yolunda desteklerimiz devam edecek. Tarım arazilerinin ihya edilmesi için ilgili kurumlarımız, şirketlerimizle birlikte, Azerbaycanlı muhataplarıyla ortak faaliyetlerini sürdürecekler. Böylelikle Azerbaycanlı kardeşlerimizin yıllarca hasretini çektikleri ata topraklarına bir an evvel kavuşmalarına katkıda bulunacağız.

    YENİ BİR DÖNEM BAŞLADI

    Öte yandan Karabağ Zaferi’yle Kafkasya’da artık yeni bir dönem başlamıştır. Bu destansı zafer, ortak coğrafyamızda kalıcı barış ve kapsamlı normalleşmenin önündeki engelleri kaldırmıştır. Bu tarihi fırsatın heba edilmemesi gerektiğine inanıyoruz. Azerbaycan ve Ermenistan’ın aralarındaki meseleleri doğrudan çözme yönünde attığı adımlardan memnuniyet duyuyoruz. Türkiye olarak, tarafların, sınır meselelerini halletme, barış antlaşması yapma, ulaştırma koridorlarını açma çabalarını destekliyoruz. Bu gayretlerin başarıya ulaşması hepimizin, tüm bölgemizin faydasınadır. Sınır komisyonlarının ilk toplantısını 24 Mayıs’ta yapması ve Zengezur Koridoru konusunda ilerleme kaydedilmesi özellikle memnuniyet vericidir. Biz de Ermenistan’la ilişkilerimizi normalleştirme sürecini samimiyetle yürütüyoruz.

    Azerbaycan’la, bölgenin güvenliği ve refahı için dayanışmamızı artırarak sürdüreceğiz. İlham kardeşimle birlikte iki ülke dostluğunu ve iş birliğini inşallah her alanda zirveye taşıyacağız. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin. İlham kardeşimin şahsında, bizi muhabbetle bağrına basan Azerbaycan halkına teşekkür ediyorum. TEKNOFEST Azerbaycan’ın başarıyla icra edilmesine destek veren Azerbaycan makamlarını, Bakanlıklarımızı, firmalarımızı, resmî kurumlarımızı ve T3 Vakfını gönülden tebrik ediyorum.

    SORU – CEVAP

    “KESİNLİKLE ‘EVET’ DİYEMEYİZ”

    İsveç ve Finlandiya heyeti geçtiğimiz günlerde Türkiye’deydi ve görüşmeler yapıldı. Görüşmelerde Türkiye’nin endişeleri giderilebildi mi? Öte yandan teröristlerin iadesi noktasında bir adım atılması bekleniyor mu karşı taraftan?

    Finlandiya ve İsveç’le bizim heyetimizin yapmış olduğu görüşmeler maalesef beklenen düzeyde olmadı. Bunların beklentisi var fakat Türkiye’yle ilgili atmaları gereken adımları atmadıkları gibi, bu görüşmeleri yaptığımız süreç içerisinde hala bunlar, özellikle İsveç, Stockholm’ün caddelerinde teröristleri gezdiriyor, kendi polisleriyle onları güvence altına alıyor. Hatta hatta görüşmeyi yaptıkları günün akşamında İsveç devlet televizyonunda Salih Müslim denen teröristi konuşturarak bize her türlü yanlışı yaptıkları gibi, F16 meselesinde vesaire yine olumsuz tavırlarını, yaklaşımlarını sürdürüyorlar. Bunlar dürüst değiller, samimi değiller. Bir güvenlik teşkilatı olan NATO’da bu tür teröristleri bağrına basan, bu tür teröristleri kucağında besleyen ülkelerle ilgili biz geçmişte yapılan yanlışın tekrarını yapamayız. Neydi o? Özellikle Yunanistan geçmişte NATO’dan çıkmıştı, o zamanın Türkiye yönetimi Yunanistan’ın tekrar NATO’ya girmesinin yolunu açtı. Yunanistan da aynı şeyleri söylüyordu, herhangi bir şeyin olmayacağını söylüyordu. Bakın şu anda Yunanistan’ın Avrupa’ya 400 milyar avro borcu var, fazlası var azı yok. 5+4 yani 9 tane şu anda Amerika’nın Yunanistan’da üssü var. Peki bu üsler kime karşı kuruluyor, bu üsler niye var? Söyledikleri şu; ‘Rusya’ya karşı…” Yalan… Dürüst değiller. Bütün bu olanlar karşısında bunların Türkiye’ye karşı takındıkları tavır ortada. İşte geçen gün Miçotakis’e ne yaptılar? Amerika’da Temsilciler Meclisi ve Senato’nun kapısını açtılar, orada konuşturdular. Bu konuşmasında alkışladılar mı? Alkışladılar. Bütün bu olaylarda tekrar F16’lar gündeme getirildi mi? Getirildi. Biz şuna inanıyoruz; Müslüman bir sokulduğu yerden bir daha sokulmaz. Bu delikten bizi bir kere soktular, bir daha sokturmayız. Tayyip Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti’nin başında olduğu sürece, teröre destek veren ülkelerin kesinlikle NATO’ya girmesine biz ‘evet’ diyemeyiz.

    “TELEFON GÖRÜŞMELERİM OLACAK”

    İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılma talebi ve sürecinin Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın bitişine veya savaşın bitmesi yönündeki ümidi nasıl etkilediğini düşünüyorsunuz?

    Tabii her şeyden önce Rusya bu işlere olumlu bakmıyor malum. Özellikle Finlandiya konusu Rusya için rahatsız edici. Niye? Çünkü sınır… Sınır ülke olduğu için de bir defa Finlandiya’nın NATO’ya girmesine hiç sıcak bakmıyor. Aslında İskandinav ülkelerinin hiçbirinin NATO’ya girmesine Rusya sıcak bakmadı. Bizim gönlümüzden geçen o ki şu anda Rusya-Ukrayna arasındaki bu savaş bir an önce barışla nihayete ersin, fakat görünen o ki her geçen gün bu iş daha da olumsuz bir şekilde devam ediyor. Pazartesi günü gerek Rusya gerekse Ukrayna’yla telefon görüşmelerim olacak. Tarafları diyalog ve diplomasi kanallarını işletmeleri yönünde teşvik etmeyi sürdüreceğiz.

    “BUNLARIN BİRBİRİNDEN FARKI YOK”

    Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya üyeliği konusunda Türkiye’nin aldığı bir pozisyon var. Türkiye’deki muhalefetin de buna bir tavrı var, yani bizim ortaya koyduğumuz çekincelere bir tavrı var. Ünal Çeviköz Finlandiya’da bir gazeteye röportaj verdi ve bunun taktik bir hata olduğunu söyledi. Ona göre, taktik hata bizim güvenlik endişelerimizi dile getirmemizmiş. Buradan hareketle Türkiye’deki muhalefetin genel olarak bu konudaki yaklaşımına dair ne söylemek istersiniz?

    Tabii Türkiye’deki muhalefetin taktik doğrularının ne olduğunu bugüne kadar öğrenemedik. Onların ‘taktik yanlış’ dediklerinin ne olduğunu anlamak da hiç mümkün değil. Kaldı ki bu açıklamayı yapan zat, Azerbaycan’da geçmişte bir görev yaptığı halde, daha sonra Karabağ patlak verince Azerbaycan’ın aleyhinde açıklamalarda bulundu. Dolayısıyla bunların aklının, fikrinin, düşüncesinin hangi istikamette çalıştığını anlamak mümkün değil. Biz attığımız adımlarda taktiklerimizi, stratejilerimizi gayet iyi düşünüyoruz, istişarelerimizi en geniş manada yapıyoruz ve adımlarımızı da ona göre atıyoruz. İşte Yunanistan’ın geçmişte tekrar NATO’ya girmesini sağlayan kişiler de bunlarla aynı zihniyetteydi. Bu zihniyetin temsilcileri de geçmişte Yunanistan’ın tekrar NATO’ya girmesini salık vermişti. Dolayısıyla asıl taktik yanlış orada yapılmıştı. Onun bedelini şimdi biz ödüyoruz. İnşallah bir daha yeniden bedel ödemeyeceğiz. Tabii şunu da söyleyeyim; olay sadece İsveç, Finlandiya değil. Olaya bu terör örgütlerinin durumundan bakacak olursak, şu anda aynı yanlışı Almanya da yapıyor, aynı yanlışı Hollanda yapıyor, aynı yanlışı Fransa yapıyor. Bunların birbirinden farkı yok.

    “KİMİN KAÇTIĞI KİMİN KAÇABİLDİĞİ ORTADA”

    İç siyasete ilişkin bir soru sormak istiyorum. Sizin çok sert tepki göstermenize hatta tazminat davası açmanıza, yardımcılarınızın, İletişim Başkanınızın bu konuda açıklamalar yapmasına rağmen Kılıçdaroğlu ‘kaçacak’ iddiasını sürdürüyor ve her gün buna yeni şeyler ekliyor. Bu konuda ne diyeceksiniz?

    Bunların söylediği şu sözler var ya, geçmişte aynı şeyleri bunlar rahmetli Menderes için söylediler. Değişen hiçbir şey yok. Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda 27 Mayıs darbesinin 62. yıldönümü programında bunları belgelerle açıkladım, belgelerle gösterdim. O zaman ne diyorlardı, ‘uçaklar dolusu altın, uçaklar dolusu elmas kaçırmışlar’. Kim? İşte o şehadete giden Menderes ve arkadaşları. Menderes ve diğer hepsi için aynı yalanları söylüyorlardı. Şimdi aynı yalanları bunlar söylüyor. Bunlar da aynı telden çalıyorlar. Değişen bir şey yok. Açıyorlar o sayfaları, oralara bakarak ağa babalarının yalanlarını tekrar ediyorlar, onlar da aynı şeyi söylüyor, aynı şeyi yapıyorlar.

    Şimdi, 15 Temmuz gecesi ben eğer 15 dakika geç kalmış olsaydım bugün ne şahsım, ne çocuklarım, eşim, damadım, torunlarım hiçbirimiz belki de hayatta olmayacaktık. Nitekim o gün bulunduğumuz yere baskın yapanlar bizim iki tane korumamızı şehit ettiler, iki tane bayan korumamız ağır yaralandı. Bunları biz yaşadık, gördük. Biz saat 01.15 gibi Atatürk Havalimanı’na indik, 11 gibi Bay Kemal oradaydı ve FETÖ’cüler tankların arasından Bay Kemal’i geçirdiler, Bakırköy Belediye Başkanının evine gönderdiler. Kaçan kim? O tankların arasından giden kim? Bay Kemal. Biz ise milletimizi havalimanına çağırmıştık, biz de oradaydık ve milletim de bizi yalnız bırakmadı. Gece hep birlikte geldiler, alanda toplandılar. Üzerimizden helikopterler, jetler geçiyordu ama onlar orada bizimle beraber buluştular. Kimin kaçtığı, kimin kaçabileceği ortada. Biz yola kefenimizi giydik öyle çıktık. Bugün de aynı şekilde yola devam ediyoruz.

    “HAZIR OLDUKLARINI SÖYLÜYORLAR”

    İsrail’le ilişkilere değinmek istiyorum. Geçtiğimiz günlerde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu İsrail’e bir ziyarette bulundu. Önümüzdeki günlerde de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in bir ziyaret gerçekleştirmesi bekleniyor. İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’u ağırladığınızda alternatif enerji projelerine kapının aralık olduğu izlenimi oluşmuştu. Bu kapsamda İsrail gazının ya da Doğu Akdeniz gazının -ki önümüzdeki günlerde yeni sondaj gemisinin çalışmalarını yapması da bekleniyor- oluşabilecek yeni hidrokarbon kaynaklarının Avrupa’ya doğru gönderilebilmesi için bu projenin Türkiye üzerinden geçmesi noktasında neler yapılabilir? Malum Azerbaycan’dan dönüyoruz TANAP hattıyla bir bağlantı kurulabilir mi?

    Her şeyden önce tabii bu yeni sondaj gemimizle birlikte burada sismik araştırma yapan gemilerimizin belirlediği yerler var. Bu belirlenen yerlerde sondaj gemilerimiz çalışmalarını yapacaklar. Tabi doğalgaz konusunda İsrail’le böyle bir adımı atma hususunda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımızın muhatabıyla ve İsrailli yetkililerle yapacağı görüşmeler olacak. Bu tür bir adımı atma noktasında şu anda Dışişleri Bakanımızın da bize getirdiği bilgilere bakarsak, hazır olduklarını söylüyorlar ve bu çerçeve içerisinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Türkiye-İsrail ilişkilerini daha olumlu bir noktaya getirmenin adımlarını böylece atmış olacağız. Şu anda konuyla ilgili bakışlar olumlu. Temennim odur ki bu olumlu istikametteki gelişmeleri süratle tamama erdiririz.

    “BİR GECE ANSIZIN TEPELERİNE İNERİZ”

    Rusya- Ukrayna savaşı devam ederken yaptığınız “Yeni operasyon olabilir” açıklamasıyla gözler Suriye’ye çevrilmişti. Daha önce 4 başarılı harekât yapıldı bu bölgeye. Tanıdık bir bölge aslında. Harekatın zamanı yakın mı? Harekât bölgesine bakıldığında ciddi terör noktaları var güney sınırımızda. Bu noktalarla ilgili yeni güvenli bölgenin neresi olacağı da merak konusu. Aynı zamanda Suriyeli 1 milyon mültecinin dönüşü için bu operasyonun belirleyici olabileceğini söyleyebilir misiniz?

    Tabii Suriye’nin kuzeyinden Türkiye’ye karşı yapılabilecek en ufak bir saldırıyı bizim cevapsız bırakmamız mümkün değil. Suriye’nin kuzeyinde malum terör örgütlerinin odaklanma noktaları var. Bu odaklanma noktaları, Suriye’nin kuzeydoğusundan kuzeybatısına kadar bütün o bölgelerde mevcut. Başta ABD olmak üzere tüm koalisyon güçleri maalesef bu terör örgütlerine ciddi manada silah, araç, gereç, mühimmat yardımı yapıyorlar ve bunu hala devam ettiriyorlar. ABD buraya binlerce tır bu yardımları yaptı. Kime yapıyor? PKK, YPG, PYD terör örgütlerine. Hepsine bu yardımlar yapıldı, hala da devam ediyor. Hatta bunlara bölgede eğitim de veriyorlar. Şimdi, bu gerçekler ortada dururken biz hala bunları görmezlikten mi geleceğiz? Nasıl ki Kuzey Irak’ta PKK’ya ve PKK’nın adeta yavrucuklarına karşı yaptığımız operasyonlar var, aynı durum Suriye için çok daha geçerli, çok daha önemli. Her zaman söylediğim gibi, bir gece ansızın onların da tepelerine ineriz, inmeye de mecburuz. Biz şehitlerimizin bedelini bunlara ödetmeyecek miyiz? İşte iki günde yaklaşık 30 civarında teröristin işini bitirdik. Kuzey Irak’takilerle beraber şu anda 100’ün üzerinde teröristi etkisiz hale getirdik. Bu süreç devam edecek, bırakamayız. Terörizmin ve teröristlerin kökünü kazıyacağız.

    “BAŞIMIZIN ÇARESİNE BAKACAĞIZ”

    Bugüne kadar Türkiye terörle mücadele kapsamında Suriye’nin kuzeyine 4 operasyon gerçekleştirdi. O operasyonlar da malum ABD’nin her seferinde karşı çıktığı operasyonlardı. Şimdi de sizin açıklamanızdan anladığımız kadarıyla önümüzde yeni bir operasyon görülüyor. Bununla ilgili ABD ile bir temasımız, diplomasi trafiğiniz var mı? Varsa bu süreç nasıl ilerliyor?

    Bu konularla ilgili her şeyden önce herkesin üzerine düşen görevi yerine getirmesi lazım. Amerika’nın da üzerine düşen görevi yerine getirmesi lazım. Amerika eğer üzerine düşen görevi terörle mücadelede yerine getirmiyorsa biz ne yapacağız? Başımızın çaresine bakacağız. Bir yerlerden izin alarak terörle mücadele yapılmaz.

    “GEREĞİNİ YAPARIZ”

    Yunanistan’da iktidarlar değişmesine, Çipras’ın gidip Miçotakis’in gelmesine rağmen Yunanistan’ın Türkiye karşıtlığında en ufak bir değişiklik olmuyor. Yunanistan’ın milli marşında, müfredatında Türk karşıtı ifadeler var. Yunanistan’da yeni nesiller sürekli Türk karşıtlığı ile yetiştiriliyorken Yunanistan’ın normalleşmesi sizce mümkün müdür? Yunanistan’ın Türk karşıtlığından vazgeçmesi gibi bir ihtimali nasıl görüyorsunuz?

    Yunanistan’la Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantılarına son verdik mi? Bunu açıkladık mı? Bu ne demektir? ‘Ey Yunanistan kendine çeki düzen ver’ demektir. Sen kendine çeki düzen vermedin, biz de Yüksek Düzeyli Stratejik Konseyi kaldırdık. Artık şu an itibarıyla Miçotakis muhatabım değildir. Niye? Ben siyaseti şahsiyetli bir şekilde yürüten insanları muhatap alırım. Benimle konuşacaksın, yemek yiyeceğiz, ‘üçüncü ülke veya şahısları aramıza koymayalım’ diyeceğiz, bunun sözünü vereceksin; ondan sonra 15 gün geçecek, ABD’ye gideceksin, Amerikan Kongresinde Türkiye’nin aleyhinde konuşma yapacaksın. Neymiş? Oradan alacağı alkışlar için. Kusura bakma. Bizim bunlarla yapacağımız bir şey yok. Bu denli silahlanma şu, bu, vesaire; bu süreci işletenlerle yapılacak bir şey yok. Yapacağımız tek şey var; bize dost olana dostuz ama bir defa şunu iyi bilsinler ki bize düşman nazarıyla bakanlarla da biz gereğini yaparız.

    “GÜNDEMİMDE BÖYLE BİR ŞEY YOK”

    CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 6’lı masanın adayı olabilmek için çok eleştirilen, tehdit dili içeren, kamu kurum ve kuruluşlarına baskı da içeren bir politika güdüyor. Ama bazı yorumlara göre aslında aday olmayacak, yani dikkatleri üzerine çekecek seçim yaklaştığı zaman başkasına adaylığı verecek diyorlar. Sizin değerlendirmeniz nedir?

    Benim gündemimde Bay Kemal’in adaylığı filan, bunlar söz konusu değil. Gündemimde böyle bir şey yok.

    “BUNLARIN İŞİ GÜCÜ YALAN”

    Siz belediye başkanlığınızdan itibaren sosyal belediyeciliğe çok önem verdiniz. CHP yönetimi bunu “makarnacı, göbeğini kaşıyan adam’ gibi müstehzi ifadelerle de eleştirirdi. Ama şimdi seçimlere doğru giderken kendi belediyelerinde bu tür sosyal yardımlar yapıyorlar. Seçimleri böyle kazanacaklarını ifade ediyorlar. Bu değişimi nasıl değerlendiriyorsunuz?

    Bu üst geçitlere astıkları pankartlarla sosyal belediyecilik olmaz. Oralarda şunu yaptık, bunu yaptık diye ifade edilenlerin hiçbirine ben inanmıyorum. Böyle bir şey yok. Araştırın; bunların yapılmadığını göreceksiniz. Çünkü bunların işi gücü yalan. Elektrik kesildi diyorlar, bir eve gidiyorlar, öyle bir şey yok. Sayaçlar kontrol ediliyor, böyle bir şey olmuş değil. Bunların hepsi akşam yalan, sabah yalan. Biz ise yalan üzerine bina edilen bir siyaset yapmıyoruz.

    “KIZIL SULTAN DİYEN CİBİLİYETSİZLER…”

    Gezi Parkı olaylarında da Boğaziçi olaylarında da Türkiye’nin atacağı her adıma karşı çıkan kesimlerden, CHP, İYİ Parti ve PKK ve FETÖ’den aynı sloganı duyuyoruz. Son zamanlarda da Sultan Abdülhamit’i tahttan indirenlerin, darbecilerin sloganını kullanıyorlar. Geçtiğimiz günlerde İYİ Parti Genel Başkanı açıkça ‘1909’un intikamını almaya çalışıyor Sayın Erdoğan’ dedi. Sizin şu anda Abdülhamid olduğunuzu söyledi ve ‘biz kazanacağız’ dedi. Şu anda Türkiye düşmanlarının o dönemin darbecilerinin sloganını kullanmasını, hala 113 yıldır Sultan Abdülhamit düşmanlığı yapmasını ve bu noktada sizi de hedef göstermesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

    Tabii bu hanım, ne yazık ki tarihçiyim diye geçinirken kendi tarihini inkâr edecek kadar talihsiz bir noktaya geldi. Nasıl Osmanlı’yı 33 yıl yöneten Sultan Abdülhamid’e saygısızlık yapan, hakaret eden, ‘kızıl sultan’ diyen cibilliyetsizler varsa maalesef aynı güzergaha bu hanımefendi de düştü. O da onların izinde, onların yolunda giderek maalesef cennet mekân Sultan Abdülhamit’e bu saygısızlığı yaptı. Biz kendisine acırız. Gittiği yol yol değil. Söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu. Meral Hanım kimle yürüyor şu anda? Bay Kemal’le. Bay Kemal’in ne olduğu belli. Dolayısıyla onunla beraber yürüyenlerden, HDP gibi PKK terör örgütünün parlamentodaki uzantılarıyla beraber olanlardan daha başka ne bekleyebiliriz. Sultan Abdülhamid gibi sırat-ı müstakim üzere olan, bu şekilde yaşamış bir Ulu Hakan’a bu şekilde saldırmanın bu millet tarafından affedilmeyeceğine inanıyorum. Onun ruhaniyeti bunların gömülmesine inşallah yetecektir.

  • Eren Abluka-13 operasyonu başlatıldı

    Eren Abluka-13 operasyonu başlatıldı

    PKK terör örgütünü ülke gündeminden çıkarmak ve bölgede barındığı değerlendirilen teröristleri etkisiz hale getirmek maksadıyla, Muş ilinde “EREN ABLUKA-13 (MUŞ-ŞENYAYLA) ŞEHİT J.ÜTĞM. İSMAİL MORAY” operasyonu başlatıldı.

    Operasyonda Muş İl Jandarma Komutanlığınca; Jandarma Özel Harekat (JÖH), Polis Özel Harekat (PÖH), Jandarma Komando ve Güvenlik Korucusu timlerinden oluşan 565 personel 39 operasyonel tim görev alıyor.

    Operasyonun ilk gününde, Şenyayla bölgesinde yapılan arama ve tarama çalışmalarında 6 sığınak ve 17 avcı boy çukuru tespit edildi.

    Sığınak ve avcı boy çukurlarında yapılan aramalar sonucunda;
    (150) gr. patlayıcı madde, (1) adet makineli tüfek sabitleme aparatı, (1) adet makineli tüfek mayonu, (1.000) adet kök hint keneviri, (728) adet pil, (27) çift ayakkabı, (6) parça leşker kıyafeti, (15) kg. muhtelif gıda, giyim ve inşaat malzemesi ele geçirilerek emniyetli bir şekilde imha edildi.

  • Ankara merkezli 23 ilde FETÖ operasyonu

    Ankara merkezli 23 ilde FETÖ operasyonu

    Örgütün mülki idare yapılanmasına yönelik gerçekleştirilen operasyonda hakkında gözaltı kararı çıkarılan şüphelilerin sabit hatlar üzerinden örgütün sivil imamlarıyla iletişime geçtikleri belirlendi.

    Başsavcılıktan yapılan açıklamada, “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımız Terör Suçları Soruşturma Bürosunca FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün mülki idare yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma çerçevesinde; Büfe, bakkal, market gibi umuma açık işyerlerinde bulunan kontörlü sabit hatlar ile operasyonel hatlar üzerinden sivil imamlar ile iletişim sağladıkları ayrıca bugüne kadar yürütülen soruşturmalar çerçevesinde örgüt mensubu olduklarına dair haklarında ifadeler bulunan, tamamının daha önceden görevden ilişiği kesilmiş olup bir kısmı hakkında da soruşturma/kovuşturma yürütülmekle birlikte yeni deliller elde edilen ve elde edilen bu delillerin niteliğine göre; 42 eski mülki idare amiri şüphelinin, Ankara merkezli 23 ilde, 27.05.2022 tarihinden itibaren gözaltına alınmalarına, 55 eski mülki idare amiri şüphelinin, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne müracaat etmelerinin kendilerine tebliğ edilmesine karar verilmiştir. Gözaltına alınmalarına karar verilen şüphelilerden 32’si yakalanmış olup diğerlerinin yakalanmasına yönelik işlemlere, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince devam edilmektedir” denildi.

  • FETÖ’nün hücre evlerine operasyon

    FETÖ’nün hücre evlerine operasyon

    Edinilen bilgiye göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ/PDY’ye yönelik yürütülen soruşturma çerçevesinde harekete geçen İstanbul Terörle Mücadele Şube (TEM) ekipleri, örgütün faaliyetlerinin deşifresine yönelik yeni bir çalışma gerçekleştirdi.

    Söz konusu terör örgütüne yönelik geçmiş soruşturma ve kovuşturmalarda adreslerinde bulunamayan ve firari olarak aranan FETÖ üyelerinin saklandığı gizli yerler tespit edildi.

    Soruşturma çerçevesinde yakalama kararı bulunan 31 FETÖ üyesinin, örgüt yapısında ‘gaybubet evi’ diye adlandırılan ve kaçak FETÖ mensuplarının hücre evlerinde saklandıkları belirlendi. Hücre evi olarak faaliyet gösteren 33 adrese bu sabaha karşı eş zamanlı operasyon düzenlendi. Baskınlarda, aralarında örgütün okullarında öğretmen olan ve halen özel sektörde kayıt dışı çalışan kişilerin de bulunduğu pek çok şüpheli yakalanarak gözaltına alındı.

    Yakalanan şüpheliler, sorgulanmak üzere İstanbul Terörle Mücadele Şubesine getirildi. Zanlıların emniyetteki işlemleri devam ederken firar durumda olan FETÖ üyelerinin yakalanması için operasyonların sürdüğü bildirildi.

  • 6 ilde göçmen kaçakçılarına operasyon

    6 ilde göçmen kaçakçılarına operasyon

     

    Muş İl Emniyet Müdürlüğü, terörle mücadele, uyuşturucu ve asayiş olaylarının yanı sıra göçmen kaçakçılarına da geçit vermiyor. 235 personelin katılımıyla Muş merkezli Bitlis, Bingöl, Van, Batman ve Elazığ’da 37 adrese eş zamanlı operasyon düzenlendi. Adresler ve eklentilerinde yapılan aramalarda 1 kalaşnikof ile 1 pompalı tüfek ele geçirilirken, kaçakçılıkta kullanıldığı tespit edilen 9 araca ise el konuldu.
    Operasyonlarda 18 şüpheli gözaltına alındı. Muş Emniyet Müdürlüğüne getirilen şüphelilerin buradaki işlemlerin ardından adliyeye sevk edileceği öğrenildi.