Etiket: organ nakli

  • Hava Kuvvetlerine ait ambulans uçak organ nakli bekleyen hasta için havalandı

    Hava Kuvvetlerine ait ambulans uçak organ nakli bekleyen hasta için havalandı

    Milli Savunma Bakanlığından yapılan paylaşımda, “Hava Kuvvetleri Komutanlığımıza ait ambulans uçağımız ile acil organ nakli bekleyen bir vatandaşımız için 9 Ekim 2024 tarihinde Çarşamba/Samsun’dan İstanbul’a kalp grefti başarıyla ulaştırıldı” denildi.

  • 33 bin hasta organ nakli bekliyor

    33 bin hasta organ nakli bekliyor

    Fırat Üniversitesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi Koordinatörü Dr. Cem Özcan, ülke ve bölge genelindeki organ nakilleriyle ilgili bilgi verdi. Avrupa’da kadavradan nakil ön planda olurken, Türkiye’de yüzde 90 canlı vericiden nakil yapıldığını dile getiren Dr. Özcan, akciğer, kalp, pankreas, ince bağırsak ve kornea nakillerinin kesinlikle canlı vericiden yapılamadığını ve kadavradan nakile ihtiyaç duyulduğunu söyledi. 2023 yılında bin 800 beyin ölümü tespitinden sadece 300 tanesinin aile onayının alındığını vurgulayan Özcan, yaklaşık 33 bin hastanın nakil beklediğini ifade etti.

    “3 yılda çıkan aile bağışı donör sayısı 2’dir”

    Türkiye’de nakillerin genellikle canlı vericili olduğunu aktaran Dr. Cem Özcan, “Bunlar da karaciğer ve böbrek nakilleri olmaktadır. Diğer organ nakilleri için kesinlikle kadavra nakline ihtiyacımız var. Ama ülkemizde kadavra nakilleri çok düşük. 2023 yılında yapılan bağış sayısı toplam 300’dür. Beyin ölümü tespiti yeteri kadar yapılıyor ama aile bağışımız çıkmıyor. Biz tüm nakilleri canlılardan yapamıyoruz. Avrupa verilerinde büyük ağırlıklı olarak kadavradan nakiller yapılmaktadır. Ülkemizde ise bu canlı vericilerdir. Bağışlar yeterli değil. Bölgemizde son 3 yılda çıkan aile bağışı donör sayısı 2’dir. En son 2021 Nisan’da yapılmıştı, bir de farklı bir ilimizde yapılmıştı. Bunun dışında 2,5 senede bağış yapılmadı. Hastalarımızın büyük çoğunluğu, organ beklerken donör bulamamaktan dolayı hayatlarını kaybetmektedirler. Biz Türkiye’de yüzde 90 oranında canlı vericiden nakil yapmaktayız. Ama bunlar karaciğer ve böbrek için yeterlidir. Bir akciğer, kalp, pankreas, ince bağırsak ve kornea nakilleri kesinlikle canlı vericiden yapılamamaktadır. Ölünce toprak olacağına başka hastalara can verelim” diye konuştu.

    “2 aylık bebekten tutun 80 yaşında kadar hastamız listede organ bekliyor”

    Bir kadavradan yaklaşık 8 kişinin hayat bulduğunu belirten Dr. Özcan, “2 aylık bebekten tutun 80 yaşında kadar hastamız listede organ bekliyor. Bu hastaların çoğunluğu da hayatlarını organ bulamamaktan dolayı kaybediyor. Hayatta iken bağış yapalım. Tüm bağışlar donöre dönüşecek diye bir durum yok. Elazığ’da bin 500 tane bağış yapılmış, bunun 961 tanesi hastanemizden alınan bağışlardır. Biz organlarımızı bağışladığımız anda vücudumuzun bütünlüğü bozulacak mı diye korkuyorlar. Bir ameliyatta ne kadar hastada iz bırakılıyorsa kadavrada organlar çıkartıldıktan sonra da o kadar iz kalacaktır. Bu organların kime gideceğini biz de dahil olmak üzere kimse bilmiyor. Bakanlık sıralı listesine göre dağıtım yapıyor. Organ dağıtımı tamamen Sağlık Bakanlığı’nın listesinden belirlenmektedir. Kayıtsız hiçbir hastaya organ nakli yapılmamaktadır” şeklinde konuştu.

    “Yaklaşık 33 bin hasta nakil bekliyor”

    Dr. Özcan, “Şu anda ülkemizde yaklaşık 25 bin böbrek hastası, 2 bin 600 kişi karaciğer olmak üzere diğer organlarla birlikte yaklaşık 33 bin hasta nakil bekliyor. 2023 yılı içerisinde ülkemizde 2 bin 900 böbrek ve bin 500 karaciğer nakli yapılmıştır. Bu yıl ülkemizde bin 800 tane beyin ölümü tespiti yapılıp, bunların sadece 300 tanesinden aile onayı alınmıştır. Bin 250 adet organ çıkartımı yapılmıştır. Daha fazlasına ihtiyacımız vardır” ifadelerini kullandı.

  • Kızılay’dan organ nakli çağrısı

    Kızılay’dan organ nakli çağrısı

    Türk Kızılay Erzurum Şubesi bünyesinde faaliyet yapmak üzere kurulan Engelsiz Kulübü Koordinatörü Abdullah Keleşoğlu, toplumda organ nakli konusunda farkındalık oluşturmak ve insanları teşvik amacıyla bir araya geldiklerini ifade etti. Programa Erzurum Kızılay Şube Başkanı Hüseyin Bozhalil, Erzurum Müftülüğü’nden Talip İçöz, Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi Genel Cerrah Salih Kara, Organ Nakli Koordinatörü Muhammet İkbal Kocaman ve Figen Yeşilyurt ile Kulüp Başkanı Burhanettin Yeşilyurt katıldı. Konuşmacılar organ naklinin hem bilimsel ve hem de dini boyutu noktasında bilgilendirme yaptı.
    Kızılay Erzurum Şubesi Engelsiz Kulübü Koordinatörü Abdullah Keleşoğlu yaptığı değerlendirmelerde ülkemizde binlerce insanın organ nakli için sıra beklediğini ve insanlarımızın bu noktada daha fazla hassasiyet göstermesi gerektiği dile getirerek, “Erzurum’da bu anlamda üzerimize düşen sorumluluğu yerine getireceğiz ve insanları teşvik için gayret göstereceğiz” dedi.

  • Bursa’da organlarıyla 5 kişiye umut oldu

    Bursa’da organlarıyla 5 kişiye umut oldu

    Beyin kanaması sebebiyle 4 gün önce hastanede tedavi altına alınan A.Ç., yapılan tüm müdahalelere rağmen hayata tutunamadı. Organ Nakil Koordinatörü Tamara Uzun Bal, A.Ç.’nin ailesiyle organ nakli konusunda görüşme yaptı. Ailenin olumlu yanıt vermesi sonrasında merhumun organları başarılı bir operasyonla alındı.

    Organ Nakil Koordinatörü Uzun Bal yaptığı açıklamada, “Hastanın sağ böbreği Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne, sol böbreği ve karaciğeri Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne, korneaları ise Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde nakil bekleyen hastalara umut oldu” dedi.

    Hastane Başhekimi Op. Dr. Kemal Kaya ise, “Ailemizin bağışladığı organlar sayesinde organ bekleyen 3 hastamız yaşama tutunacak. Korneaları ile de iki vatandaşımızın görmesine vesile olacak. Merhuma Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum” şeklinde konuştu.

  • Organ naklinde merak edilenler

    Organ naklinde merak edilenler

    Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Erol Aktunç, her yıl 3-9 Kasım tarihleri arasında kutlanan Organ ve Doku Bağış Haftası öncesi gazetecilere açıklamalarda bulundu. Organ bağışının önemine dikkat çeken Aktunç, hayati sürecin önemine vurgu yaptı.

    Her yıl bir kaç bin adet organ bağışı yapıldığını en sık ise karaciğer ve böbrek nakillerinin yapıldığını hatırlatan Aktunç şöyle konuştu:

    “Organ nakli insanların herhangi bir hastalık ya da bir başka olay nedeniyle çalışmayı durduran organlarının yerine canlı ya da vefat etmiş donörlerden alınan organların yerleştirilmesi ve normal vücut yeniden sürdürülmesinin sağlanmaya çalışılması işlemidir. Organ bağışı bizim ülkemizde yıl içerisinde birkaç bin adet yapılıyor. En sık karaciğer ve böbrek nakilleri yapılmakta. Ama bunun yanında başka doku ve organların nakilleri de daha az sayı yapılmakta. En çok böbrek yetmezliği hastalarının böbrek nakli ihtiyaçları olmakta. Bir de tabii karaciğer nakli ihtiyaçları olmakta ancak bekleme sırası hiçbir zaman bağışçıların sırasından daha kısa olmuyor.”

    “Normal bir ameliyattan daha farklı bir riski yok”

    Aktunç, cerrahi işleme tabi olan organ bağışının insanları korkuttuğunu ancak normal bir ameliyattan farklı bir risk olmadığını belirterek şöyle dedi:

    “İhtiyaç her zaman daha fazla oluyor. Çekindikleri birkaç yön olabiliyor insanların. Bir kere canlıdan organ alınması bir cerrahi işlemi gerektiriyor. Bu cerrahi işlem tabii doğal olarak insanları korkutuyor. Cerrahi işlem normal bir ameliyat şeklinde yapılıyor ve normal bir ameliyatın risklerini taşıyor. Onun dışında ek bir risk bulunmuyor. Zaten donörlerin, canlı donörlerin tamamıyla sağlıklı bireylerden oluşması gerekmekte. Bu nedenle organ alımı öncesinde donörlerin sağlık testleri vücuttaki bütün diğer organların çalışma durumları kontrol ediliyor. Bunun sonrasında da kendi istekleri olursa eğer alınabilecek olan organlar. Bunlar camdan alınabilecek organlar iki tane böbrek bir tanesi alınabiliyor. Bir de karaciğerin bir parçası. Alınıp canlıdan nakil edilebiliyor. Diğer durumda vefat eden kişilerden yapılan transplantasyonlarda başka organların da alınması mümkün. Tabii yakınlarına sorulduktan sonra canlı donörlerden organ alımı sırasında normal ameliyat riskleri mevcut. Bunun ameliyat öncesinde ameliyat ekibi zaten hastalara açıklıyor ama normal bir ameliyattan daha farklı bir riski yok. Alınan organlar canlılardan alınan organlar, böbrek ve karaciğer oluyor. İnsan normal şartlarda tek bir böbreğiyle hayatını normal hayatını sürdürebilme yeteneğine sahip. Karaciğerden alınan uygun bir parçada tekrardan karaciğerin kendini yeniden üretme kapasitesi nedeniyle belli bir süre sonra yerine konuluyor. Dolayısıyla canlı donörlerden organ alımı bu iki organın alımı konusunda normal bir ameliyatın taşıdığı risklerden daha fazla risk yok.”

    “Alıcıdan başka alıcıya kullanılması mümkün değil”

    Aktunç, başka bir noktada ise “Bir donörden alınmış herhangi bir organ, alıcıya yerleştirildikten sonra, eğer fonksiyon görüyorsa, o alıcıda kalıyor” diyerek, nakledilen organın kalıcılığını ve nakil sonrası sürecin ciddiyetini anlattı. Aktunç, “Bir donörden canlı ya da vefat etmiş bir donörden alınmış herhangi bir organ bir kere bir alıcıya yerleştirildikten sonra tekrardan kullanılması mümkün değil. O alıcıdan eğer fonksiyon görüyorsa alıcının hayatının sonuna kadar o alıcıda kalıyor. O alıcıdan bir daha alınıp da başka bir alıcıya; o alıcı vefat ettikten sonra dahi kullanılması mümkün değil” diye konuştu.

  • Oğlunun böbreği ile hayata tutundu

    Oğlunun böbreği ile hayata tutundu

    Balıkesir’de yaşayan ve 2011 yılından bu yana böbrek yetmezliği ile mücadele eden Havva Sarıoğlu, 6 yıldır periton diyalize, son bir yıldır da hemodiyalize bağlı olarak yaşamını sürdürüyordu. Gördüğü tedavilerden dolayı vücudunda bir süre sonra ciddi sıkıntılar yaşamaya başlayan Sarıoğlu’na, kadavradan da nakil çıkmaması üzerine yardım eli oğlundan geldi. Annesine böbreğini bağışlamaya karar veren 21 yaşındaki Hakan Sarıoğlu, durumu ilk olarak annesi ile paylaştı. Organ nakli kararının alınmasından ardından Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakli Sorumlu Cerrahı Prof. Dr. Murat Demirbaş başkanlığındaki ekip, anneye oğlundan böbrek nakli gerçekleştirdi.

    Hakan’ın annesi için büyük bir fedakârlık örneği gösterdiğini belirten Prof. Dr. Demirbaş, ’Havva Hanım bize ilk başvurduğunda yaklaşık 7 yıldır böbrek hastasıydı ve diyalize giriyordu. Diyalize girmekten dolayı çok ciddi sıkıntılar olmaya başlamıştı. Kadavradan nakil çıkmaması üzerine artık canlı vericili böbrek nakli arayışı başladı ve sonunda oldu. Oğlu Hakan 21 yaşında. Oğlunun annesine böbrek vermesi çok gördüğümüz bir olay değildir. Bu ameliyatı hastanemizde başarıyla gerçekleştirdik. Havva Hanım da, Hakan da şu anda gayet sağlıklı. Hakan’ın ameliyatını laparoskopik olarak yani kapalı yöntemle gerçekleştirdik. Ameliyat sonrası birinci günde taburcu olacak haldeydi. Annesi ile beraber bugün Balıkesir’e kısmetse taburcu edeceğiz” dedi.
    Yıllardan beri böbrek yetmezliği yüzünden çok acı çektiğini ifade eden Havva Sağıroğlu, “4 gün oldu ameliyatımı olalı. Şu anda sağlığım çok iyi Serdar Hocam’a ve Murat Hocam’a çok teşekkür ederim. Bir vatandaş olarak milletten istediğim organlarını bağışlaması, hayat kurtarması. Ben hayatıma geri döndüm. Benim gibi bekleyen tüm hastalar da hayatlarına dönebilsinler” şeklinde konuştu.

    “Annem artık denize girebilecek”

    10 yaşından beri annesini makineye bağlı gördüğünü ve bunun kendisi için bir travma olduğunun ifade eden oğlu Hakan Sarıoğlu ise “Bu durumu aşmak 18 yaşından önce aklıma gelmemişti, o dönemler organ nakli konusunu çok bilmiyordum. Yaşım biraz daha ilerledikçe bir şeylerin farkına varmaya başladım. Biz Körfez kasabasında büyüdük. Orada denizi izlediğimiz bir gün annem bana bakıp ‘Hakan, denize girmeyi çok özledim’ demişti. O gün karar verdim, organ nakli imkânımız var ben bir başvurayım dedim. O gece acaba başvursam gençliğimden bir şey çalar mıyım? Diğer gençlerden bir eksiğim kalır mı? Şu güzel yaşlarımı kaybedebilir miyim? diye çok düşündüm. Sonra bağışlama kararını aldım ve anneme danıştım. Annem de o sırada bu hastanede kendi kaydını oluşturmuş ve böbrek sırası bekliyordu. Organ bağışı az olduğu için bize çıkacağını çok düşünmüyorduk” dedi.

    “Sen anneni yaşatacaksın”

    Genç bir yaşta olduğu için ailesinin ve arkadaşlarının ilk başta organ naklini istemediklerini ifade eden Sağıroğlu, “Ama bu kişi annemdi ve her şeyden önce bir candı. Birini hayatta tutmak bence çok güzel bir şey. Bu kararı aldıktan sonra hastaneye geldik. Burada koordinatörler vardı beni motive ettiler, çok yardımcı oldular ameliyat konusunda. Sonunda mental olarak böbrek vermeye hazır hale gelmiştim. Her şey güzel geçti, ameliyat gününe kadar sakindim, çok düşünmemeye çalışıyordum. Annemin heyecanlı olduğunu görebiliyordum. Hep gözleri dolardı, sen beni yaşatacaksın, sen annene can vereceksin diye. Ameliyata girdik her şey çok güzel geçti. Ameliyata giren doktorlarımızla abi- kardeş diyaloğumuz oldu. Şu an her şey çok iyi, ayaklandık, annem de ayaklandı. Yürüyoruz. İnşallah her şey daha da güzel olacak. Annem eski haline dönebilecek. Ben de inşallah hayatıma kaldığım yerden devam edeceğim. Organ bağışlayın insanların hayatını kurtarın, emin olun çok organ bağışı bekleyen insanlar var, herkes sizden bağış bekliyor” diye konuştu.

    “Nakil olan vatandaşlarımız topluma tekrar katkı sağlıyor’

    Süreç boyunca organ naklinde bulunan Hakan Sağıroğlu ve nakil olunan annesinin takiplerini gerçekleştiren Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Prof. Dr. Serdar Kahvecioğlu, ikisinin de sağlık durumlarının iyi olduğu bilgisini verdi.
    Organ yetmezliği geliştiği zaman bunun en iyi tedavisinin organı yerine koymak yani organ nakli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kahvecioğlu, “Ülkemizde yaklaşık 30 bin civarında organ bekleyen insan var, bu kişiler bir kısmı kalp, bir kısmı böbrek, bir kısmı karaciğer, bir kısmı kornea naklini umutla beklemektedir. Organ nakli olmuş olan birey nakil olmadan önce toplum üzerinde ancak bir destekle hayatını idame ettirebilirken organ nakli olduktan sonra topluma katkı sağlayan bir birey haline geliyor. Mesela daha önce nakil olan öğretmen arkadaşlarımız vardı onlar öğrencilerine kavuşarak yüzlerce öğrenci yetiştirdiler. Topluma hekim olarak katkı sağlayan birçok nakil olmuş hastalarımız var. Organ naklinden sonra toplumdan yardım alan yerine topluma yardım eden insanlar haline geliyor hastalarımız bir süre sonra. Tüm vatandaşlarımızı organlarını bağışlamaya davet ediyoruz” dedi.

  • Bursa organ nakil merkezine kavuşuyor

    Bursa organ nakil merkezine kavuşuyor

    Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi yanına inşa edilen Organ Nakli Merkezi, bodrum katta dahil dört kattan oluşacak. Bin 500 metrekare taban alan üzerine kapalı alan toplamda 5 bin 700 metrekare olacak. İleri düzeyde modern tek kişilik 50 hasta yatağı, üçüncü düzey altı, ikinci düzey beş yoğun bakım yatağı ile hizmet verecek. Merkezi ameliyathanelerle direk bağlantısı olan bina, ileri düzey doku tiplemesi ve immünoloji-moleküler biyoloji araştırma laboratuvarını da bünyesinde barındıracak.

    BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, inşaatın önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, organ nakil merkezinin yapımını Bursalı iş adamı Hüseyin Akdemir’in üstlendiğini söyledi. Merkezin kaba inşaatının tamamlanma aşamasına geldiğini belirten Yılmaz, karaciğer, böbrek, akciğer, kalp ve kornea gibi birçok organın naklinde önemli görev üstleneceğini kaydetti. Yılmaz, üniversitede organ nakli konusunda uzman bilim insanlarının olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:
    “İlave kadrolarla inşaat bittiğinde bu merkezimizi daha fazla destekleyeceğiz. Aynı zamanda iş insanımız yine taahhütleri arasında sağ olsun sadece binayı yapmakla kalmayıp burada gerçekleştirilecek olan birtakım seminerler ve ameliyatlar için yurt dışından uzmanları da buraya getirecek. Bu konuda da her türlü yardımı yapacağını, finansmanı sağlayacağını iş adamımız bize taahhüt etmiş durumda. Bu merkez Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ile entegre vaziyette inşa ediliyor. Hastanemiz ve merkezimiz entegre bir biçimde faaliyet gösterdiğinde nasıl ki uzun yıllar Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Güney Marmara’nın merkezi hastanesi, araştırma hastanesi işlevi gördüyse onu şimdi bir organ nakil merkeziyle de destekleyeceğiz ve güçlendireceğiz. İnşallah Türkiye’nin sağlık hizmetlerine büyük katkısı olacak merkezlerden birisi üniversitemize kazandırılmış olacak.”

    Organ naklinde hızın önemli olduğunu belirten Yılmaz, “Ana yolların kenarında yer aldığımız için kolay ulaşılabilir bir özelliğimiz var. Civar illerden buraya ulaşmak da çok kolay. Aynı zamanda hemen binanın arkasında bir helikopter pistimiz var. Dolayısıyla organ naklinde hız çok önemli. İcap ettiğinde helikopter hemen merkezin yan tarafına inebilecek. Emeği geçen herkese, özellikle de Bursalı iş adamı Hüseyin Akdemir’e desteklerinden dolayı teşekkür ederiz” dedi.
    Yılmaz, organ nakil merkezinin gelecek yıl tamamlanmasının planlandığını sözlerine eklerken, 120 milyona mal olması beklenen merkezde özellikle çoklu çapraz organ naklinin gündemde olduğu günümüzde bu ihtiyacı fazlasıyla karşılayacak kapasiteye sahip olan bir bina olacak.

  • Yaşlı kadının organları 3 hastaya umut oldu

    Yaşlı kadının organları 3 hastaya umut oldu

    Trabzon’da evinde yalnız yaşayan N.A. isimli kadın (61) 5 gün önce komşuları tarafından baygın halde bulundu. 112 ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan yaşlı kadının 3 gün önce beyin ölümü gerçekleşti.

    Organ Nakli Birimi yoğun bakımda beyin ölümü gerçekleşen N.A.’nın ailesi ile görüştü. Ailesi N.A.’nın organlarını bağışlamaya karar verdi. Aileden alınan onayın ardından N.A.’nın karaciğeri Erzurum’da 30 yaşında bir hastaya, sol böbreği Bursa Uludağ Üniversitesi’nde 24 yaşındaki bir hastaya, sağ böbreği ise Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 24 yıldır diyalize giren 39 yaşındaki bir hastaya nakledildi.

  • Yasadışı organ nakli planı, yapılan operasyonla çökertildi

    Yasadışı organ nakli planı, yapılan operasyonla çökertildi

    Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, yasadışı “organ ve doku ticareti” suçu ile mücadele çerçevesinde yeni bir çalışma gerçekleştirdi. Türkiye’de sahte belgelerle yasa dışı organ nakli için plan yapan yabancı uyruklu bir hasta ile ona böbreğini para karşılığı satmaya çalışan bir şahıs ve yasadışı organ ticaretinin organizatörlüğünü yapan yabancı uyruklular tespit edildi.
    Edinilen bilgiye göre canlı organ alıcı adayı İsrail uyruklu Y.K. ile organ donörü adayı kardeşi İsrail uyruklu S.K. isimli şahıslar böbrek nakli için başvuru yaptı. Çapraz yapılacak olan bağışta İsrail uyruklu Y.K. kendisine uygun olan böbreği alıp kardeşi S.K. da böbreklerinden birini organ bekleyen ve doku uyumu olan bir hastaya bağışlayacaktı.

    Yapılan incelemelerde asıl başvuru yapan şahısların kardeş olmadıkları, sahte pasaport ve evrak kullandıkları belirlendi. Organ donörü adayı olarak bulunması gereken S.K. isimli şahsın yerine hastaneye başvuru yapan Suriye uyruklu İ.E.T. isimli şahıs olduğu tespit edildi. Tüm olayı organize ettiği anlaşılan Suriye uyruklu A.A. isimli şahsın böbrek nakli için İsrail uyruklu şahıslardan 40 bin dolar para aldığı tespit edildi.
    Yapılan tespitlerin ardından operasyon için düğmeye basan polis olayı organize eden A.A. isimli şahsın ikamet adresine baskın gerçekleştirdi. Yapılan aramalarda üzerinde Arapça ve İbranice dilinde yazıların bulunduğu bahse konu olayla alakalı delil niteliği taşıyan ajanda ve not kağıdına el konuldu.
    Operasyon sonrası Suriye uyruklu A.A., İ.E.T., İsrail uyruklu Y.K. ve SK. gözaltına alındı. Mahkemeye çıkarılan şüphelilerden A.A., Y.K. ve SK. tutuklanırken, İ.E.T adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.

  • Organları 6 kişiye umut oldu

    Organları 6 kişiye umut oldu

    5 gün önce Erbaa’da meydana gelen kazada, M.T. (21) idaresindeki Fiat marka 60 ADZ 104 plakalı otomobil, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yol kenarındaki beton elektrik direğine çarptı. Çarpma sonucunda araçta sıkışan sürücü M.T. (21) ve yanında yolcu olarak bulunan Mert Yıldırım (21) itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle araçtan çıkarıldı. Araçtan çıkarılan yaralılar, Erbaa Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Durumu ağır olan Mert Yıldırım, Tokat Devlet Hastanesi’ne sevk edildi. 5 gün boyunca yaşam mücadelesi veren Yıldırım, geçtiğimiz gün hayatını kaybetti.

    Tokat Devlet Hastanesi ve İl Sağlık Müdürlüğünün hasta yakınlarıyla görüşmesinin ardından hasta yakınları vefat eden hastanın organlarının bağışlanmasına karar verdi. Kararın alınmasının ardından nakil işlemi için ekipler harekete geçti. Sabah saatlerinde yapılan ameliyatın ardından, ilk olarak kalp nakil edilmek üzere yola çıktı. Nakil işlemi için yola çıkan kalp, Tokat’tan askeri helikopter ile İstanbul da bulunan Kartal Koşuyolu yüksek ihtisas eğitim ve araştırma Hastanesi’ne yola çıkan kalp bir hasta için umut oldu. 2 kornea, 2 Böbrek, karaciğer ve kalbini bağışlayan Mert Yıldırım, 6 cana umut oldu.

    “Organlarımı feda ederim demişti”

    Mert Yıldırım’ın babası, 6 cana umut olduklarını belirterek, “Mert benim oğlum, ismi gibi kendisi de mert bir insandı. 6 ay öncesinde bana bir şey olursa ihtiyaç sahipleri için organlarımı feda ederim demişti. İnşallah 6 cana umut olacak benim oğlum. Geçti gençliğini diğerlerine Allah bağışlasın. İnşallah başka canlara umut olacak. Onlardan da tek beklediğim Mert’e dua etmeleridir. Evladımızı şehitlik mertebesinde uğurlayacağız” dedi.