Etiket: organ nakli

  • 20 yaşındaki Utku’nun böbreğiyle yaşama tutundu

    20 yaşındaki Utku’nun böbreğiyle yaşama tutundu

    Balıkesir’de, geçirdiği trafik kazasında ölen Utku Boz’un (20) iki böbreği ve karaciğeri, Bursa’daki 3 hastaya nakledildi. Nakil olanlardan biri böbrek yetmezliği hastası İzzet Karaöz (37), hastalıkta ve nakil sürecinde yaşadıklarını anlattı. Karaöz, “Yeni doğmuş gibiyim. Utku’nun ailesi bana yeni bir hayat verdi. Artık onlar da benim ailem. Sağlığım yerine geldiği zaman ilk olarak onları ziyaret edeceğim” dedi.

    Balıkesir’in Ayvalık ilçesine bağlı Altınova Mahallesi’nde, 16 Ağustos’ta meydana gelen kazada ağır yaralanan Utku Boz, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Ailesi, Utku Boz’un organlarını bağışlama kararı aldı. Utku Boz’dan alınan 2 böbrek ve karaciğer Bursa’daki hastanelere gönderildi. 19 Ağustos akşamı bir böbrek ve karaciğer Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde, diğer böbrek ise özel bir hastanede uygun hastalara nakledildi.

    Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde böbrek nakli olan İzzet Karaöz, yaşadığı süreci anlattı. Annesinin böbreğini almaya hazırlandıkları zaman uygun organın bulunduğunu söyleyen Karaöz, böbreği bağışlayan ailenin kendisine hayat verdiğini dile getirdi. Kızı Sena ve eşi Sadife Karaöz ile hastane odasının penceresinden mesafeli şekilde görüşen İzzet Karaöz, çocuğuna sarılacağı günü merakla beklediğini belirtti.

    ‘HASTALIĞIM İLK ÖKSÜRÜKLE BAŞLADI’

    Böbrek nakli olan İzzet Karaöz, “9 aydır diyalize bağlı yaşıyorum. Hastalığım 9 ay önce belli oldu. İlk hastalığımın teşhisi 29 Ekim günü Zonguldak’ta öksürükle başladı. Özel bir hastaneye gittim. Tahliller yapıldı ve böbrek yetmezliği teşhisi konuldu. O anda şok oldum. Diyalize bağlanacağımı ve bundan sonraki hayatımın böyle geçeceğini söylediler. Diyaliz merkezine gittim. Haftada 3 gün 4 saat diyalizde kalmaya başladım. Düzenim bozuldu. Psikolojim alt üst oldu. O sıra pandemi çıktı” dedi.

    ‘ANNEMİN BÖBREĞİNİ ALACAKKEN, ORGAN BULUNDU HABERİ GELDİ’

    Organ nakli için şubat ayında başvuru yaptığını belirten Kazaöz, “Burada gereken düzenlemeler ve tahliller yapıldı. Pandemiden dolayı imkansız diyorduk. Ailem organlarını vermek için seferber oldu. Annemin böbreği bana uyum sağladı. Ameliyat günü almak üzereydik. Bir anda Uludağ Üniversitesi’nden aradılar. Uygun organların bulunduğunu söylediler. Ankara’daki özel hastaneden ayrılarak 112 vasıtasıyla Uludağ Üniversitesi’ne geldim. Tahliller yapıldı. Daha sonra ameliyat oldum” diye konuştu.

    ‘BANA YENİ BİR HAYAT VERDİLER’

    Kendisine organ bağışlayan aileye minnettar olduğunu belirten İzzet Karaöz, “Şu an yeni doğmuş gibiyim. Annem bana can verdi, bu arkadaşlar ise bana hayat verdi. Çocuğum sevinçten evde duramıyor. Her gün hastane kapısının önüne geliyor. Sabah gelip akşam geri dönüyorlar. Eşim çocuğum hepsi her gün buraya geliyorlar. Ben diyalize girdim. Her akşam çocuğuma sarılarak yatıyordum. Çünkü sabah ne olacağı belli değildi. Ama şimdi Allah’a çok şükür çok rahatım. Organ bağışı yapan aileden Allah razı olsun. Onlar bana yeni bir hayat verdiler. Artık onlar da benim bir ailem. Sağlığım yerine geldiği zaman ilk olarak onları ziyaret edeceğim” dedi.

    ‘ÇOK SIKINTILI ZAMANLAR GEÇİRDİK’

    Sadife Karaöz, “Çok sıkıntılı zamanlar geçirdik. Diyaliz zamanı eve gelişi, 7 günün 3 günü beraberdik. 4 günü evde yoktu. Arkadaşları sayesinde, iş ortamı sayesinde daha güçlü oldu. Annesi organ bağışı yapacağını söyledi. Ankara’ya gittiler. Ameliyata 2 gün kala Uludağ Üniversitesi’nden haber geldi. Kısa zamanda sağlığına kavuşacak. Ameliyata girmesi, çıkana kadar bizim beklememiz çok zor bir süreçti. O anlar anlatılmaz. Öncelikle bağış yapan aileye baş sağlığı diliyorum. Hepsinden Allah razı olsun” ifadelerini kullandı.

    ‘BABAM BİZİMLE VAKİT GEÇİREMİYORDU’

    Babasının iyi olmasından dolayı çok mutlu olduğunu söyleyen Sena Nur Karaöz (13), “Babam önceden bizimle çok vakit geçiremiyordu. Bu duruma üzülüyordum. Bir şey olacak diye hiç yanından ayrılmak istemiyordum. Ama nakil olduktan sonra çok sevindim, çok mutluyum” dedi.

    ‘ORGAN VERİCİSİ BULMAK ZOR

    Organ nakli süreci ile ilgili bilgiler veren Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi Müdürü ve Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ekrem Kaya, “Organ bağışı ve organ nakli son dönemde organ yetersizlikleriyle gündeme gelen bir konudur. Maalesef organ yetmezliği hastalarının organ nakli dışında bir tedavi şekli de yoktur. Dolayısıyla organ acil bir ihtiyaç haline geldi. Pandemi döneminde de yoğun bakımda genellikle uygunsuz verici adayları yatıyor. Dolayısıyla potansiyel organ vericisi bulmak çok zor. Bağışlar da buna bağlı olarak azalıyor. Türkiye’de en çok organ bağışı yapılan bölge Bursa olmasına rağmen bu yıl bizim organ bağışlarımız azalmış durumda. En son Balıkesir’de elim bir kaza sonucu hayatını kaybeden bir gencimizin organları bağışlandı. Bu dönemde bu organları bağışlayan aileyi gerçekten minnetle anmak istiyorum. Kendilerine teşekkür ediyorum. Çok büyük bir iş yaptılar” diye konuştu.

  • Dünyada ilk! Kadavradan alınan rahimle anne oldu

    Dünyada ilk! Kadavradan alınan rahimle anne oldu

    Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde, Prof. Dr. Ömer Özkan tarafından 8 Ağustos 2011’de dünyanın başarılı ilk rahim nakli yapılan Derya Sert (32), anne oldu. Kadavradan alınan rahimle hamile kalan Derya Sert, 4 Haziran günü erkek bebek dünyaya getirdi. Prof. Dr. Ömer Özkan’a teşekkür eden Sert ailesi, bebeğe doktorun adını verdi.

    AÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Ünal, Başhekim Prof. Dr. Bülent Aydınlı, Prof. Dr. Ömer Özkan, Prof. Dr. Mustafa Bahçeci, Prof. Dr. Özlenen Özkan ve uzman ekiplerin katılımıyla, basın toplantısı düzenlendi. AÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Ünal, özellikle organ nakli olmak üzere bütün branşlarda yetkin hekimlere sahip bir hastane olduklarını belirterek, “Çok sağlam laboratuvar altyapısı ve hastanenin tüm çağdaş tedavi seçeneklerini hastalarımıza sunmaktayız. Bölgemizin ve şehrimizin en önemli sağlık merkezlerinden bir tanesi. 2011 yılında Ömer Özkan hocamızın başkanlığındaki bir ekip kadavradan rahim nakli yapmıştı Derya Sert isimli hastamıza. O zamandan beri hastamız takip ediliyordu. İlk embriyo transferle gebeliği, 2013 yılında ben başhekimdim ve sizlerle paylaşmıştım. Ama daha sonra o doğuma kadar yaşamamıştı. Bugünkü paylaşacağımız güzel haber, Derya Sert hastamız embriyo transferinden sonra çok başarılı bir gebelik geçirdi ve 4 Haziran’da sağlıklı bir bebek dünyaya getirdi. Bu başarıda emeği geçen özellikle Ömer Özkan hocamız başta olmak üzere, ekipte yer alan tüm hekim arkadaşlarımıza personelimize, dışarıdan bu sürece destek veren diğer hekimlerimize çok teşekkür ediyorum, üniversitemiz adına. Hem ülkemiz için hem de tüm dünya ölçeğinde böyle bir başarıya imza attıkları için” dedi.

    DÜNYADAKİ İLK NAKİL

    Sürecin 8 Ağustos 2011 tarihinde başladığını belirten Prof. Dr. Ömer Özkan, “Özüne bakarsanız bu süreç içerisinde Derya Sert’in özeli, dünyada kadavradan yapılan başarılı ilk rahim naklidir. 2000 yılında Suudi Arabistan’da yapılan ve 99 gün sonra başarılı olmayarak alınan rahim naklinden sonra o süreçteki tecrübelerimizi, klinik çalışmalarımızı kliniğe yansıttık ve Derya Sert’e o tarihte naklimizi yaptık. Tabi dünyada önemli güzel bir tepki topladı ve Avrupa, Japonya, Endonezya’ya kadar tutun, dünyanın birçok merkezinden ziyaretler oldu ve o kliniklere yardımlarımız, mevzuat çıkarmaları ameliyat olması için her türlü teknik desteği ve bilgi birikimimizi yansıttık. Hastamızı ziyaret ettiler. Ameliyat tekniğimizi mümkün olduğunca hem klinik literatürde hem de canlı olarak sunumlarımızı yaptık” diye konuştu.

    SAĞLIK BAKANLIĞI VE DERYA SERT’E TEŞEKKÜR

    Sonraki süreçte gebelikler olduğunu anlatan Prof. Dr. Özkan, “Ama hem hastayı sıkmayacak, zarar vermeyecek şekilde hem de biz literatüre katkımız olacak şekilde çalışmalarımıza devam ettik süreç içerisinde tabi önemli çalışmalar oldu. Herkesin büyük oranda katkısı oldu. En son yaptığımız transferden sonraki durumda da bugün karşınızda mutlu şekilde buradayız. Özellikle o süreçte dünyada yapılmayan rahim nakline bize izin veren Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığına teşekkür ediyorum. Her türlü altyapıyı, teknik desteği ve kanuni mevzuatlarla gerekli tüm destekleri özel izinle verdiler. Bu süreci yakından takip ederek, hastayla ilgili bilgileri sürekli bizden alarak takip ettiler. Ayrıca Derya Sert’i de bize olan inancından dolayı teşekkür ediyorum. Hem bize inandı ve sonuçta mutlu bir şekilde bugünleri gördük” dedi.

    TÜRK TIBBINA ÖNEMLİ KATKILARI OLACAK

    Süreçteki tüm ekip arkadaşlarına da teşekkür eden Prof. Dr. Özkan, “Burada mutlu olduğumuz kısım, bir sevinci yaşıyoruz, Derya da anne olmanın sevincini yaşıyor. Ama daha önemlisi Derya 10 sene boyunca bu sevinci almak için yaşadığı süreçte aslında tıbba çok büyük katkıda bulundu. Bunu tabi bilimsel yayınlarda sunacağız. Gebelik süreci, rahmi bile olsa gebelik yaşamamış birçok anneye umut olabilecek bazı bulgular saptadık. Yıllardır söylerdim moleküler çalışmalar devam ediyor, bu çalışmalarla ilgili güzel bulgular var. Bunları inşallah bilimsel literatürde kadın doğum uzmanlarımız takip edecek ve Türk tıbbına önemli katkılarımız olacak” diye konuştu.

    ‘SERT BEBEK’ DİYORUZ

    Eşi ve bölüm başkanı Prof. Dr. Özlenen Özkan ile bu süreci başından beri takip ettiklerini de anlatan Prof. Dr. Özkan, “Sağlıklı bir şekilde çocuğumuzu doğurtma imkanı bulduk. 4 Haziran günü 28 haftalık olarak 760 gram doğurttuk. Küçük bir bebek olmasına rağmen çok güzel bir takiple literatüre uygun. Cinsiyeti erkek, anne babası karar verecek. Biz şu anda ‘Sert bebek’ diyoruz. Takiplerini de böyle yapıyoruz. Doğduktan sonra rahmi almış olduk ve bu konuda anne de çok rahatlamış oldu” dedi.

    22 GÜNLÜK OLDU

    Yeni doğan servisinden yoğun bakım uzmanı Dr. Hakan Ongun, 28 haftalık olarak 760 gram doğan bebeğin şu anda 22 günlük ve 910 gram olduğunu belirterek, “Doğduğu andan itibaren hiç entübe olmadı. Şu anda da yeni doğan yeni bakım ünitesinde göğüs içerisinde destek tedavisine devam ediyoruz. Tümüyle anne sütüyle sonda aracılığıyla beslenmeye devam ediyor. Büyümesine gelişmesine tüm yeni doğan ekibi olarak destek olmaya çalışıyoruz, takipteyiz” dedi.

    TEK BİR EMBRİYO TRANSFERİ

    Prof. Dr. Ömer Özkan ve Özlenen Özkan’ın bu işin mimarı olduğunu belirten kadın doğum uzmanı Prof. Dr. Mustafa Bahçeci, “Biz de elimizden geldiği kadar katkıda bulunduk ve bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak gurur duyuyorum. 4.5 senedir beraber çalışıyoruz. Bu süreçte birtakım denemeler yaptık, eksikler neler, bunları bulduk ve daha sonra da son dönemde transferini yaptık. Tek bir embriyo transfer ettik. Bundan önce kişiselleştirilmiş tedavi yöntemlerini uygulayarak bu hasta için en uygun neyin olduğunu bulmaya çalıştık. Ve bunun sonucu bir embriyoyu transfer ettik ve sonuçta 4 Haziran günü bir canlı doğumla emeğimizin karşılığını gördük” diye konuştu.

    PROF. ÖZLENEN ÖZKAN: ÇOK AĞLADIM

    Bu projenin çok özel bir proje olduğunu belirten Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Biz birçok kez karşınıza çıktık, ama benim için belki de hayatımın en güzel projelerinden bir tanesiydi. Ben de doğum yaptım ama Derya’nın yaptığı doğumda çok ağladım. Çok ciddi emek var, 10 yıl içinde biz başka nakiller yapabilirdik ama Derya üzerine eğildik ve çok ciddi bulgulara ulaştık. En büyük emek doktor Ömer Özkan’ın, bize verdiği ışıkla dünyada rahim nakillerine bundan sonra sahip olacak anneleri ve bebeklerinin vesilesi odur. Onunla çalışmak bizim için çok büyük keyif. Çalışma arkadaşı ve bir kadın olarak çok teşekkür ediyorum kendisine. Sağlık Bakanlığı bize ilk günden itibaren çok büyük destek verdi. Çok güzel bebeğimiz oldu. İnşallah Derya ve Mustafa Sert ailesi büyüdü, kocaman bir aile oldu. Küçük bebek Sert de inşallah Ömer Özkan gibi insanlık için hayırlı bir şahsiyet olur” dedi.

    DOĞUM SEZARYENLE YAPILDI

    Dünyadaki ilk başarılı rahim naklinden sonra böyle mutlu bir haber vermekten mutluluk duyduklarını belirten kadın doğum uzmanı Prof. Dr. İnanç Mendilcioğlu, “Uzun süre bu hastamızın takibinde bulundum. Olası risklere karşı gerekli bilgiye sahiptik. Çok sıkı takip yaptık ve pandemi süreci de eklendiğinde risk biraz daha arttı. Gebemizin takibinde 28’inci haftada anne ve bebeğin sağlığı için doğumun uygun olduğunu hep beraber tartışarak karar verdik ve 28’inci haftada doğurttuk. Sezaryenle bir doğum oldu ve sonrasında herhangi bir sorun olmadı. Şu anda bebeğimiz stabil bir şekilde takipte. Türk ve dünya tıbbına hayırlı olsun” diye konuştu.

    Çok önemli tıp olaylarıyla basın mensuplarının karşısına çıktıklarını dile getiren Başhekim Prof. Dr. Bülent Aydınlı, “Organ nakli merkezinin başarısı belli. Kuruluşundan bu yana çok önemli işler yapıldı. Ömer Özkan hocamız ve ekibinin bu kompozit doku nakilleriyle beraber aslında dünyada en çeşitli ve en farklı nakil yapılan merkezlerden biri haline geldik” dedi.

    Mersin’in Anamur ilçesinde yaşayan ve doğuştan rahmi olmayan Derya Sert’e, 8 Ağustos 2011 tarihinde kadavradan alınan rahim, Prof. Dr. Ömer Özkan ve ekibi tarafından 7 saat süren ameliyatla nakledildi. Sağlık Bakanlığı’nın özel izniyle yapılan nakil sonrası Mustafa Sert ile evli olan Derya Sert, bebek sahibi olması için birkaç kez denenen embriyo transferi sonucu gebe kaldı. Ancak kese büyüyemediği için gebelik sonlandırıldı. Geçen 4 Haziran’da ise 28 haftalık 760 gram erkek bebek dünyaya geldi.