Etiket: orhan sarıbal

  • Siyasi Etik Yasası İsteyen CHP Ne Düşünüyor?

    Siyasi Etik Yasası İsteyen CHP Ne Düşünüyor?

    CHP’li Osmangazi Meclis üyesi Avukat Ercan Korkmaz’ın Tayyar Türkeş ihaleye çıksın diye bütün yollara başvurduğu, ardından meclis üyesi kimliği ile ihaleye girdiği , sadece bir gün sonra bu kez de kamuoyunu yanıltmak için aynı dosya için avukat kimliği ile suç duyusunda bulunduğu ortaya çıktı. Avukat ve meclis üyesi kimliğine rağmen hem hukuku hem de etik kuralları hiçe sayan Av. Ercan Korkmaz’ın bu cesareti mafyatik ilişkilerinden aldığı ortadayken, her platformda siyasi etik yasasını gündeme getiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP Bursa İl Başkanlığı’nın takınacağı tavır merak konusu.

    ‘BU ÜLKEDE NAMUSLULAR, NAMUSSUZLAR KADAR CESUR OLMALI’

    CHP’nin kurucu ismi İsmet İnönü’nün söylediği belirtilen tarihi sözle bugün Bursa’da yaşananlara dönelim.

    Konuyla ilgili ilk ve tek tepki Bursa’da partinin vicdanı konumunda görülen CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal’dan geldi. ‘CHP’li hiçbir üye hukuk dışı oluşumla hareket edemez…Meclis üyesi olarak ihale takip etmek etik ve ahlaki değil… Asla müsaade edilmez. Hoş görülmez ve üstü örtülmez. Böyle bir davranışın CHP’nin ve üyelerinin siyaset anlayışında da yeri olamaz’ diyerek tepkisini ortaya koyan Orhan Sarıbal, CHP’li Korkmaz’ın birlikte hareket ettiği sabıkalı Tayyar Türkeş’in iftira girişimine ise ‘Bir siyasi partinin ya da kurumun temsilcilerini rüşvet almakla suçlamak belge ve bilgileri ile ispata muhtaçtır. İddia edilen ve itham edilen bir partinin il yöneticisi ve meclis üyesi varsa mutlaka kim olduğu açıklanmalıdır. Aksi takdirde yöneticilerimizin zan altında kalmaması için yasal haklarımızı kullanacağız.’ şeklinde konuştu.

    CHP’NİN İTİBARINI BİR TEK SARIBAL MI DÜŞÜNÜYOR?

    Orhan Sarıbal’ın ‘CHP’nin itibarsızlaştırılmasına izin vermeyeceği’ne yönelik sözlerinin ardından gözler sus pus olan partinin diğer vekillerine, İl Başkanı İsmet Karaca’ya ve özellikle Av. Ercan Korkmaz ve benzeri isimleri meclis üyesi yapan isimlere çevrildi.

    Peki, her fırsatta iktidarı, rant için farklı odak gruplarına boyun eğmekle eleştiren CHP’nin; hukukçu kimliği taşıyan vekili Nurhayat Altaca, yerel yönetim sürecini ve bürokrasiyi yakından bilen Eczacı Erkan Aydın, yıllarca bir çok sosyal ve sivil kurum ve kuruluşta görev alan Prof. Dr. Yüksel Özkan ve genel merkezden çıkmayan Ekonomist Prof. Dr. Lale Karabıyık neden sus puslar, kimden korkuyorlar?

    Çok sayıda sabıkası bulunan Tayyar Türkeş ile beraber sözde radyo programları yapan Ercan Korkmaz, ilişkilerini meclis üyesi kimliğini de kullanarak ranta çevirme gayretinde.
    Av. Korkmaz meclis üyesi kimliği ile belediye ve kurumlara içeriden baskı kurarken, ortak hareket ettikleri Tayyar Türkeş’in ise dışarıdan kamu kurumlarını arayarak baskı kurma çabasında olduğu iddia ediliyor.

    Öyle ki gözünü karartan Korkmaz ve Türkeş, Bursa’da on binlerce kişiye istihdam sağlayan, Bursa’da vergi rekortmeni listesinin gediklisi, Türkiye’nin en büyük 500 şirketi arasında yer alan, yani üretmekten katma değer sağlamaktan başka hiçbir şey bilmeyen Gökçen ailesinin, kendi mülklerinde kendi parasıyla inşa ederek üstünü yeşil alan olarak belediye terkini yaptığı ve üstüne üstlük kullanmadığı halde 20 yıl boyunca güncel rayiç bedelden kira ödediği kendisine ait mülke tabiri caizse adeta tepeden konmak istiyor.
    Yerel yönetimlerin yoğun talep ve istekleri üzerine termal bölgesinin söz sahibi ailelerinden Gökçen’ler, korona salgını ile birlikte iyice daralan dünyadaki ekonomik gelişmelere rağmen Sıcaksu bölgesinde orta vadede 1 milyon turist ve 5 bin kişiye istihdam sağlayacak 1,5 milyar değerindeki dev proje için start verdiğini açıklamıştı. Bu açıklamanın ardından harekete geçen Korkmaz ve Türkeş, eksik ve geç ortaya çıkan evraklar ve baskılar sonucu ihaleye çıkarılması bile ciddi sorunları beraberinde getireceği bilinen ihaleye çıkılmasını sağlayarak Osmangazi Belediyesi’ni de büyük zarara uğramakla karşı karşıya bıraktı.

    KORKMAZ’I MECLİS ÜYESİ YAPAN İRGİL VE AYDIN MI?

    Türkeş ve ailesinin ne iş yaptıklarını nasıl yaptıklarını herkes biliyor. Ancak, avukat kimliği ile meclis üyeliği kimliğini birbirine karıştıran, mafya ile bu kadar içli dışlı, hatta düşkün olan Ercan Korkmaz CHP’ye ve Bursa’ya kimin hediyesi? Tüm oklar sık sık ofisinden çıkmadığı ve ofisinden ara ara fotoğrafta paylaştığı Ceyhan İrgil ile seçimlerin ardından düzenlenen parti buluşmasında özellikle teşekkür ettiği Milletvekili Erkan Aydın’ı gösteriyor. Ceyhun İrgil, Muğla’da keyfini sürerken Bursa’ya böyle bir isim kazandırdığı için kendisiyle gurur duyuyor olmalı. AK Parti’de kabul görmeyince rotayı CHP’ye çeviren, iki belediye seçiminden yenilgi ile çıkmasına rağmen vekil olarak yoluna devam eden Erkan Aydın, zaman zaman medyada takipçiliğine soyunduğu işler ile gündeme geldi. Erkan Aydın, partide onlarca avukat varken neden Korkmaz’ı listeye yazdı ve seçim kampanyası için kendisinden destek aldı mı? Ve Erkan Aydın kamuoyuna bir de her olayın altından çıkıp nasıl ortada görünmemeyi başardığını da paylaşmalı.

    Korkmaz ve benzeri isimlerin Mustafa Bozbey’in adaylık dönemine denk gelmesi ise kafaları karıştıran bir başka soru işareti.

    TÜRKEŞ’LERİN YÜKLÜ FATURALARINI ARTIK BELEDİYELER TAŞIYAMIYOR!

    Medya adı altında özellikle AK Parti’li belediyelere baskı ve yıldırma ile yüklü faturalar kestikleri iddia edilen Türkeşler’in neredeyse hiçbir hizmet sağlamadan elde ettikleri iddia edilen haksız gelirlerine belediyeler, kılıf uydurmakta güçlük çektikleri iddia ediliyor.

    TÜRKEŞ’LERİN CHP İLGİSİ VE BAĞLANTISI NASIL BAŞLADI?

    Son zamanlarda Türkeşler de rotayı CHP’ye döndürmüş vaziyette. Seçim sürecinde CHP genel merkezine paylaştıkları fotoğraflarla uzun süreli canlı yayın hizmeti verdikleri ortaya çıkan Türkeş’ler, Bursa’da Ercan Korkmaz gibi CHP’li bazı meclis üyeleri ile ortak hareket ediyor. İşin ilginç yanı Türkeş ve Korkmaz’ın baskıları ve yıldırma çalışmaları sonucu zarara uğrayan ise AK Partili belediyeler oluyor.

    AK PARTİ VE CHP RANT-ÇIKAR KESİMLERİNDEN KURTULMALI

    İşin bir diğer ilginç yanı daha var. Av. Ercan Korkmaz’ı savunmak da tamamen CHP karşıtlığı ile bilinen, CHP Genel Başkanı, Genel Başkan Yardımcısı’na , vekillerine hakarete varan söylemlerde bulunan ve kendisini iktidara yakın konumlandıran sözde medya temsilcilerine kalmış durumda. Korkmaz avukat olmasına rağmen onun avukatlığını ne yazık ki ; tek gelir ve geçim kaynakları AK Parti olmasına rağmen, AK Parti’li kişiler veya belediyeler ile başkanları tehdit ve karalama kampanyası yapan aynı kişiler. Hatta Ercan Korkmaz’ın ihaleye girmeden telefonla bilgi verme ihtiyacı duyduğu yine bu sözde medya temsilcileri oldu. Bu bile ortada dönen kirli ilişkileri ve özellikle AK Parti ve CHP cenahının tamamen rant ve çıkar için çöreklenen bu kesimlere artık müsaade etmemesinin en önemli kanıtı. Aksi takdirde kaybeden Bursa olmaya devam edecek.

    Erdinç Karakaş

  • Sosyal medya Kirazlıyayla için haykırıyor! #BursayıTerkEt

    Sosyal medya Kirazlıyayla için haykırıyor! #BursayıTerkEt

    Bursa’nın televizyonu Line TV’nin günlerdir eylemlerini kamuoyuna duyurduğu Kirazlıyayla’daki eylem sürerken, köylülerin tepkisi sosyal medyada da gündem oldu. Sokağa çıkma yasağını fırsat bilen işletmenin, bölgedeki ağaçları kesmesine tepki çığ gibi büyüyor.

    Twitter’da #BursayıTerkEt etiketi kullanılarak binlerce mesaj atıldı. İşte onlardan bazıları…

    #BursayıTerkEt etiketi Türkiye gündeminde 3. sıraya kadar çıkarken, sadece Bursa değil ülkenin dört bir yanından gelen destek mesajları Kirazlıyayla için on binlerce kişinin yüreğinin bir attığının da adeta bir kanıtı olmuş durumda.

    Bursa’nın televizyonu Line TV, Kirazlıyayla’daki maden karşıtı eylemleri günlerdir izleyicilerine aktarırken, çevre katliamının Türkiye gündemine de girmesiyle dikkatlerin bölgeye daha fazla çevrilmesi bekleniyor.

    https://www.youtube.com/watch?v=3b2fKLRhU0U
    https://www.youtube.com/watch?v=tkJ5uvkgeH0
  • “Etik ve ahlaki değil… Asla kabul edilemez!”

    “Etik ve ahlaki değil… Asla kabul edilemez!”

    ‘CHP’li hiçbir üye hukuk dışı oluşumla hareket edemez…Meclis üyesi olarak ihale takip etmek etik ve ahlaki değil… Asla müsaade edilmez. Hoş görülmez ve üstü örtülmez.’

    Bu sözler Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal’a ait. Orhan Sarıbal, mafya ile birlikte ihaleye giren ve avukatlığını yapan CHP’li Meclis üyesi ile birlikte hareket ettiği sabıkalı Tayyar Türkeş’in ortaya attığı iddialarla ilgili zehir zemberek açıklamalarda bulundu.

    ‘Yan yana görünmesi kabul edilemez’

    CHP, asla hukuk dışı yöntemlere başvurmayan ve bu yöntemlerle ilişkilendirilemeyecek tek partidir.
    Bu nedenle CHP’de hiçbir üyenin, hukuk dışı hiçbir oluşumla birlikte hareket etmesi, yan yana görünmesi asla kabul edilemez…

    CHP kolektif iradeyi kendi menfaatleri için kullananların partisi değildir. Meclis üyesi olarak ihalelere girmek, ihale takip etmek ve bu tür girişimler etik ve ahlaki olmadığı için asla müsaade edilmez. Hoş görülmez ve üstü örtülmez. Böyle bir davranışın CHP’nin ve üyelerinin siyaset anlayışında da yeri olamaz…

    ‘Yasal Haklarımızı Kullanacağız’

    Bir siyasi partinin ya da kurumun temsilcilerini rüşvet almakla suçlamak belge ve bilgileri ile ispata muhtaçtır. İddia edilen ve itham edilen bir partinin il yöneticisi ve meclis üyesi varsa mutlaka kim olduğu açıklanmalıdır.

    Aksi takdirde yöneticilerimizin zan altında kalmaması için yasal haklarımızı kullanacağız.

    Orhan Sarıbal yaptığı açıklamanın tam metni;

    CHP’NİN İTİBARSIZLAŞTIRILMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ

    CHP, dünyada eşi ve benzeri az bulunan bir partidir. Ülkemiz için ise halk iradesine dayanan siyasi varlığımızın ve bu coğrafyada var olmamızın teminatı bir partidir.

    CHP, Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesiyle vazgeçilmesi mümkün olmayan tek varlığıdır. Çünkü CHP sadece iktidar olmak için kurulmuş bir siyasi oluşum değildir.

    CHP, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun; laik sosyal hukuk devleti anlayışının temsilcisidir. CHP bir siyasi partiden daha fazlasıdır. Çünkü Türkiye’nin siyasi ve sosyal tarihinden CHP’yi çıkarırsanız geriye çok az şey kalır.

    CHP, bağımsızlıktan ve özgürlükten yana, halkın emeğine saygı duyan, eşit yurttaş ve hakça paylaşımı ilke edinmiş bir mücadelenin adıdır.

    CHP, insanca yaşam biçimini programına koymuş kökleri Kuva-yi Milliye’ye dayanan tek partidir. Bunun için bu topraklarda yaşayan, ülkenin bölünmez bütünlüğüne inanan, bağımsızlığı şiar edinmiş, “hak, hukuk, adalet” diyen ve bu anlayıştaki üyeleri, sempatizanları, destekleyenleri ve güvenenleri ile çok büyük bir ailedir.

    CHP bu ülkenin geleceğinin, evlatlarımızın, yarınlarımızın garantisidir.

    Partimiz CHP; yurtta barış dünyada barış anlayışıyla komşularımızla, hatta tüm dünyada barış diyen, demokrasi diyen, insan hakları diyen çağdaş bir partidir.

    Bursa’da bugün kamuoyuna yansıyan bazı haberler üzerine bir değerlendirme yapmak gereği doğmuştur.

    CHP, asla hukuk dışı yöntemlere başvurmayan ve bu yöntemlerle ilişkilendirilemeyecek tek partidir.

    Bu nedenle CHP’de hiçbir üyenin, hukuk dışı hiçbir oluşumla birlikte hareket etmesi, yan yana görünmesi asla kabul edilemez…

    CHP kolektif iradeyi kendi menfaatleri için kullananların partisi değildir.

    Meclis üyesi olarak ihalelere girmek, ihale takip etmek ve bu tür girişimler etik ve ahlaki olmadığı için asla müsaade edilmez. Hoş görülmez ve üstü örtülmez.

    Böyle bir davranışın CHP’nin ve üyelerinin siyaset anlayışında da yeri olamaz…

    Bir siyasi partinin ya da kurumun temsilcilerini rüşvet almakla suçlamak belge ve bilgileri ile ispata muhtaçtır.

    İddia edilen ve itham edilen bir partinin il yöneticisi ve meclis üyesi varsa mutlaka kim olduğu açıklanmalıdır.

    Aksi takdirde yöneticilerimizin zan altında kalmaması için yasal haklarımızı kullanacağız.

    CHP Genel Başkan Yardımcısı olarak duruşumuzu, düşüncemizi, tavrımızı tüm kamuoyuna bildirirken; maksatlı olarak partimiz CHP’yi itibarsızlaştırmak amaçlı bu tür karalamalara izin vermeyeceğimizi tüm kamuoyunun bilmesini isterim.

    Unutulmasın ki; hiçbir miras doğruluk kadar zengin değildir.

    Orhan SARIBAL
    CHP Genel Başkan Yardımcısı – Bursa Milletvekili

  • CHP’li Orhan Sarıbal’dan ‘çay hasadı’ açıklaması

    CHP’li Orhan Sarıbal’dan ‘çay hasadı’ açıklaması

    CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun ile parti genel merkezinde çay üreticilerinin sorunlarını içeren bir basın açıklaması yaptı.

    CHP Merkez Yönetim Kurulu Toplantısı’nda alınan karar üzerine çay üretiminin yüzde 70’inin yapıldığı Rize’ye gittiklerini belirten Sarıbal, Esnaf Kefalet ve Kredi Kooperatifi, Muhtarlar Derneği, Ziraat Odası, Ticaret ve Sanayi Odasının yönetimi ile görüştüklerini ve bir fabrikayı gezdiklerini anlattı.

    Sarıbal, dünyada en çok çay tüketen ülkenin Türkiye olduğunu vurgulayarak, “Kişi başına 3,5 kilo kuru çay tüketiyoruz. Bizim için bir alışkanlık ve geleneksel yapıya dönüştü. Çay 83 milyon için çok önemli içecek.” ifadelerini kullandı.

    Türkiye’nin geçen yıl çay üretiminde dünyada 5. sırada olduğuna işaret eden Sarıbal, “Ama Endonezya geldi bizi geçti ve 6. sırada düştük. Rize, Trabzon, Artvin, Giresun, Ordu olmak üzere 5 ilimizde yılda ortalama 1,5 milyon ton yaş çay üretiliyor.” diye konuştu.

    Sarıbal, son birkaç yıldır 18-19 bin ton çay ithalatının yapıldığını dile getirdi.

    Koronavirüsün çay hasadına etkileri

    Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgının çay üretimine etkilerini de aktaran Sarıbal, çay hasadında koordinasyonsuzluk yaşandığını savundu.

    Çay hasadı için başka illerde olanlara 30 Nisan’a kadar illerine gelmesi için izin verildiğini anımsatan Sarıbal, 22 Mart’ta bu kararın koronavirüs salgını nedeniyle iptal edildiği söyledi.

    Sarıbal, o tarihe kadar gelenlerin geldiğini ancak tüm üreticilerin gelemediğinin altını çizerek, “Ziraat odasının üretici belgesi verdiği çiftçiler gelmeli hemen. Şansımız şu, iklim soğuk gittiği için çay hasadı 10-12 gecikecek. Bunu fırsat edinebiliriz.” dedi.

    Bu yıl Gürcistan’dan gelecek 20-30 bin çay hasatçısının koronavirüs salgını nedeniyle gelmeyeceğini belirten Sarıbal, bununla ilgili bir kısım ihtiyacın yakın illerden karşılanacağını belirtti.

    Sarıbal, çay hasatçısının sağlanması için Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (Çaykur) ile Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğünün (İŞKUR) bu süreçte iş birliği yapması gerektiğini ifade etti.

    Gürcistan’dan gelenlerin ürünün fabrikalara taşınmasında da aktif rol oynadığına dikkati çeken Sarıbal, bunun da şu anda önemli bir sorun olduğunu dile getirdi.

    Çayı taşıyan kamyoncuların da çok ciddi sorunları olduğunu vurgulayan Sarıbal, “Bütün yıl 90-100 günlük çalıştıkları ile yaşıyorlar. Korona sürecinde bir değişiklik bekliyorlar. Mazot desteği ve 100 gün değil de 150-160 gün çalışmak istiyorlar.” diye konuştu.

    “Çay taban fiyatı prim dahil 4,5 lira olmalı”

    Orhan Sarıbal, bu süreçte çay bahçelerinde budama, gübrelemenin yapılamadığını hatırlatarak, “Bunlar yapılamamış verim düşüklüğünü öngörebiliriz. İşçi maliyetleri çok yüksek olacak. Asıl konu uygulanacak olan taban fiyatı ve prim desteği. Ortalama prim dahil 4,5 lira/1 kilogram yaş çay fiyat talebi var.” ifadesini kullandı.

    Kota, kontenjan ve randevu sisteminin bu sene tamamen kaldırılmasını talep eden Sarıbal, hasat sürecinin uzatılmasının önemine değindi. Sarıbal, fire oranının da kaldırılmasını istedi.