Etiket: ortak bildiri

  • Üçlü zirve sonrası ortak bildiri

    Üçlü zirve sonrası ortak bildiri

    Rusya’nın Soçi kentinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın bir araya geldiği üçlü zirve sona erdi.

    Toplantıda konuşan Putin, Azerbaycan ve Ermenistan liderleriyle ortak bildiri üzerinde anlaştıklarını belirterek, “Genel kanaatimizce çok faydalı bir toplantı oldu. Bana göre bazı temel konularda gelecekteki muhtemel anlaşmalar için çok iyi bir atmosfer oluştu. Bugün ortak bir bildiri üzerinde anlaştık. Açıkça söylemeliyim ki, her şey üzerinde anlaşma sağlanmadı. Heyetlerin daha önce üzerinde çalıştıkları metinden bazı şeylerin çıkarılması gerekiyordu. Ancak toplantının faydalı olduğu yönündeki genel değerlendirmeye katılıyorum ve bu durumun bir bütün olarak çözülmesine yönelik ileri koşullar oluşturuyor. Yine de temel konular üzerinde anlaşmayı başardık. Bugünkü görüşmemiz tüm ülkelerimizin geleceği konusunda da hemfikir olabileceğimizi gösteriyor. Bütün ülkelerimiz derken Rusya, Azerbaycan, Ermenistan ve tüm bölge ülkelerini kastediyorum. Çünkü tüm halklar ilişkileri normalleştirmeyi istiyor” dedi.

    “Ermenistan ve Azerbaycan güç kullanımından ve güç kullanma tehdidinden kaçınma konusunda anlaşmışlardır”

    Toplantının ardından yayınlanan ortak bildiride, “Ermenistan ve Azerbaycan güç kullanımından ve güç kullanma tehdidinden kaçınma konusunda anlaşmışlardır” ifadeleri kullanılarak, “Rusya Federasyonu, Azerbaycan ve Ermenistan, 9 Kasım 2020 tarihli anlaşmalara uyma taahhütlerini yinelediler. Rusya, Azerbaycan ile Ermenistan arasında bir barış anlaşmasının imzalanması çabalarına destek olacaktır” denildi.

    “Tüm sorunlu konuları yalnızca egemenliğin, toprak bütünlüğünün ve sınırların dokunulmazlığının karşılıklı tanınması temelinde tartışma ve çözülmesi kabul edildi”

    Bildiride, “Kuvvet kullanmaktan veya kullanma tehdidinden kaçınmayı, tüm sorunlu konuları BM şartı ve 1991 Alma-Ata Deklarasyonu uyarınca yalnızca egemenliğin, toprak bütünlüğünün ve sınırların dokunulmazlığının karşılıklı tanınması temelinde tartışma ve çözülmesi kabul edildi” ifadeleri kullanıldı.

    Rusya’nın Azerbaycan ve Ermenistan arasında güven inşa etmek için üçlü parlamentolar arası temasların başlatılmasının önemine dikkat çektiği belirtilen bildiride, “Rusya Federasyonu, Azerbaycan ve Ermenistan, Rus barış güçlerinin Transkafkasya’yı istikrara kavuşturma çabalarına yönelik talebi kaydetti. Rusya Federasyonu, Azerbaycan ve Ermenistan, kalan insani sorunları çözmek için ek çaba gösterecek” denildi.

    Rus barışı koruma birliğinin konuşlandığı bölgede güvenliği sağlamaya önemli katkısına dikkat çekilen bildiride, “Azerbaycan ve Ermenistan liderleri, Rusya Federasyonu’nun Güney Kafkasya’da istikrar ve refahın sağlanmasına yönelik desteğini memnuniyetle karşıladılar” denildi.

  • Bursasporlu oyuncular ortak bildiri yayımladı

    Bursasporlu oyuncular ortak bildiri yayımladı

    TFF 2. Lig’de mücadele eden Bursaspor’da futbolcular ortak bir bildiri yayımladı. Olağanüstü Genel Kurul’a giden yeşil-beyazlı yönetime destek çıkan oyuncular, birlik ve beraberliğin bozulmamasını istedi.

    Bursasporlu ortak bildiride şu cümlelere yer verdi:

    “Son dönemde şehrimizin oluşturduğu birlik ve beraberliği biz de futbolcular olarak en içten şekilde hissetmekteyiz. Hep birlikte yönetim kurulumuzun oluşturduğu güven ortamı ile bizler de saha içinde elimizden gelen tüm gayreti göstermeye çalışıyoruz. Gerek saha içi gerekse de saha dışında yönetim kuruluyla oluşturduğumuz aile ortamı en büyük motivasyon kaynaklarımızdan biridir. Büyük bir gururla giydiğimiz Bursaspor forması ve temsil ettiğimiz Bursaspor camiasından ricamız bu aile ortamının bozulmamasıdır. Biz bu şehre ve yönetim kurulumuza inanıyoruz ve bu huzur ortamının bozulmasını, Bursaspor’un tekrardan bilinmez bir karanlığa sürüklenmesini istemiyoruz.”

  • Türkiye ve Arabistan’dan ortak bildiri

    Türkiye ve Arabistan’dan ortak bildiri

    Yayımlanan bildiride, “Suudi Arabistan Veliahtı ve Başbakan Yardımcısı Prens Muhammed bin Selman bin Abdülaziz Al Saud, Türkiye Cumhuriyeti ve Suudi Arabistan Krallığı liderliğini ve iki ülkenin kardeş halklarını birleştiren seçkin kardeşlik ilişkilerinden ve köklü tarihi bağlardan yola çıkarak, Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın nazik davetine icabetle, 22 Haziran 2022 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti’ne bir ziyaret gerçekleştirmiştir. Veliaht Prens Muhammed bin Selman bin Abdülaziz Al Saud, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde resmi törenle karşılanmıştır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Veliaht Prens Muhammed bin Salman bin Abdülaziz Al Saud arasında resmi görüşmeler, iki ülke arasındaki mükemmel ilişkilerin derinliğini bünyesinde barındıran samimiyet ve kardeşlik ortamında gerçekleştirilmiştir. Görüşmelerde Türkiye Cumhuriyeti ile Suudi Arabistan Krallığı arasındaki ikili ilişkiler muhtelif yönleriyle ele alınmış,siyasi, ekonomik, askeri, güvenlik ve kültürel ilişkiler dahil olmak üzere iki ülke arasındaki ikili ilişkilerde yeni bir işbirliği döneminin başlamasına yönelik ortak kararlılık en güçlü şekilde vurgulanmış; bölgesel ve uluslararası alanda öne çıkan ve her iki tarafın da önem atfettiği gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunulmuştur.” denildi.

    Ortak bildiri şöyle devam etti:

    “Taraflar, karşılıklı ticaretin geliştirilmesi ve çeşitlendirilmesi imkanlarını, iki ülke arasındaki karşılıklı ticaretin kolaylaştırılmasını ve önündeki zorlukların üstesinden gelinmesini, yatırım fırsatlarının araştırılması ve çeşitli alanlarda somut ortaklıklara dönüştürülmesi için iki ülkenin kamu ve özel sektöründeki iletişimin artırılmasını ele almışlardır. Taraflar G-20 üyeleri olarak, iki ülkenin büyük ekonomik potansiyelini ve Suudi Arabistan’ın 2030 Vizyonu’nun yatırım, ticaret, turizm, kalkınma, sanayi, madencilik, inşaat projeleri, ulaşım-altyapı (müteahhitlik dahil), tarım, gıda güvenliği, sağlık, iletişim-bilgi teknolojisi alanları, medya ve spor alanlarında sunduğu fırsatları vurgulamışlar, Suudi-Türk Koordinasyon Konseyi’nin çalışmalarını etkinleştirme, ortak ilgi konularında işbirliği ve koordinasyon seviyesini yükseltme ve iki ülke uzmanları arasında tecrübe paylaşımı konuları üzerinde çalışma hususunda mutabakata varıldı. Türkiye-Körfez İşbirliği Konseyi’nin (KİK) 13 Ekim 2016 tarihli 5. Bakanlar Toplantısı Ortak Beyanatı’na atıfla, Türkiye-KİK Serbest Ticaret Anlaşması müzakerelerinin önemine değinmişlerdir.”

    Yayımlanan ortak bildiride, her iki ülkenin mutabakata vardığı anlaşmalara ve konulara yer verildi. Mutabakata varılan anlaşmalar ve konular şöyle:
    “Taraflar, enerji alanında özellikle petrol ve rafinerisi, petrokimya, enerji verimliliği, elektrik, yenilenebilir enerji, inovasyon, hidrokarbon kaynakları için temiz teknolojiler, hidrojen de dahil olmak üzere düşük karbonlu yakıtlar alanlarında işbirliği yapma beklentilerini; enerji sektörü ve ilgili tedarik zincirlerinin yerelleştirilmesi ve bu alanlarda ilgili projeler geliştirilmesi hususları üzerinde çalışılması arzusunu ifade etmişlerdir.

    Taraflar, yapay zekâ, dijital teknolojiler ve akıllı şehirler alanlarında üretim ve yatırım ortaklıklarının geliştirilmesi ve bu alanlarda faaliyet gösteren özel sektör aktörlerinin işbirliğine teşvik edilmeleri hususlarında görüş birliğine varmışlardır.

    Taraflar, iklim değişikliği ve çevre kaynaklı sınamalarla mücadele konusundaki kararlılıklarını vurgulamış ve bu alanlarda işbirliğini artırma hususunda mutabık kalmışlardır. Türk tarafı, Suudi Arabistan girişimcilik ekosisteminde faaliyet gösteren yatırım fonlarını Türkiye’deki startup’lara yatırım yapmaya ve onlarla ortaklıklar kurmaya davet etmiştir.

    Taraflar, “Türk Standartları Enstitüsü” (TSE) ile Suudi Arabistan Standartlar, Metroloji ve Kalite Teşkilatı (SASO) arasındaki ilişkilerin ilgili iki kurum arasında imzalanan işbirliği anlaşmaları çerçevesinde güçlendirilmesi ve sürdürülmesi konusunda mutabık kalmışlardır.

    Her iki taraf, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ile Kral Abdülaziz Bilim ve Teknoloji Şehri (KACST) arasında 2016 yılında imzalanan işbirliği protokolü çerçevesinde bilim insanlarının karşılıklı ziyaretleri konusunda mutabık kalmışlardır.

    Taraflar, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) ile Suudi Arabistan KOBİ Otoritesi (SMEA) arasında işbirliği faaliyetlerinin güçlendirilmesi ve geliştirilmesi gerektiğini vurgulamışlardır.

    Taraflar, savunma konusunda iki ülkenin çıkarlarına hizmet edecek ve bölgede güvenlik ve istikrarın sağlanmasına katkıda bulunacak şekilde savunma işbirliği alanlarında iki ülke arasında imzalanan anlaşmaların etkin hale getirilmesi hususunda mutabık kalmışlardır.

    İki taraf, adli işbirliğini geliştirme; hukuki ve adli alanlardaki uzmanlar arasında tecrübe paylaşımı konusunda mutabık kalmışlardır.

    Taraflar, turizm alanında işbirliğinin ve iki ülke arasındaki turizm hareketinin geliştirilmesinin, her iki ülkenin turizm potansiyelinin araştırılmasının, ayrıca turizm sektörüne ve gelişimine fayda sağlayan sürdürülebilir turizmle ilgili ortak faaliyetlerin teşvik edilmesinin önemini vurgulamışlardır.

    Taraflar, ulusal sivil havacılık otoriteleri arasında işbirliğinin güçlendirilmesinin, havayollarının operasyonları için idari prosedürlerin kolaylaştırılmasının ve iki ülke arasındaki uçuş sayısının artırılmasının öneminin altını çizmişlerdir.

    Taraflar, sağlık alanında iki ülke arasındaki mevcut işbirliğini geliştirme kararlılıklarını vurgulamışlar ve sağlık yatırımları alanında işbirliği fırsatlarının araştırılması hususunda mutabık kalmışlardır.

    Suudi tarafı, Riyad’ın EXPO 2030 adaylığına Türkiye’nin verdiği destekten ötürü şükranlarını ifade etmiştir.

    Taraflar, iki ülkenin ve halklarının çıkarları doğrultusunda bölgenin istikrar ve huzurunun güçlendirilmesi için, bölgesel konularda da istişare ve işbirliğinin derinleştirilmesini kararlaştırmışlardır.

    Veliaht Prens ve Başbakan Yardımcısı Prens Muhammed bin Salman bin Abdülaziz Al Saud, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın nazik ev sahipliğinden ve ziyaretleri sırasında kendisine ve heyetine gösterilen yakınlık ve muhabbetten ötürü şükranlarını dile getirmiştir.

    Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Covid salgınının neden olduğu zorluklara rağmen 2021 yılında Hac düzenleme çabalarından ve İki Kutsal Caminin Hizmetkarının hacılara ve ziyaretçilere hizmet etme çabalarından ötürü takdirlerini ve bu yıl Hac ve Umre’nin yeniden başlamasından duyduğu memnuniyeti dile getirmiş; İki Kutsal Caminin Hizmetkarı Kral Selman bin Abdulaziz Al Saud ve Prens Muhammed bin Selman bin Abdulaziz Al Saud’a bu konudaki çabalarından ötürü teşekkür etmiştir.

    Görüşmenin sonunda taraflar, iki ülkenin ve halklarının ortak çıkarlarına katkıda bulunacak ve tüm kesimlere fayda sağlayacak şekilde, bölgenin geleceğine hizmet etmek için tarihi kardeşlik temelinde işbirliğini geliştirerek sürdürme kararlılıklarını vurgulamışlardır.”

  • TBMM’de 4 partiden ortak bildiri

    TBMM’de 4 partiden ortak bildiri

    Son dakika haberi… Meclis’teki dört siyasi parti ortak bildiriyle ‘ABD’nin yaptırım kararını reddediyoruz’ açıklamasını yaptı.

    TBMM’de; AK Parti, CHP, MHP ve İYİ Parti grup başkanvekillerinin imzasıyla yapılan ortak açıklamayla, ABD’nin Türkiye’ye karşı açıkladığı yaptırım kararı reddedildi. Hazırlanan ortak bildiri TBMM Genel Kurulu’nda okundu.

    Ortak bildiride partiler “ABD’yi bu vahim yanlıştan bir an evvel geri dönmeye” davet etti.

  • Azerbaycan’daki dini liderlerden ortak bildiri

    Azerbaycan’daki dini liderlerden ortak bildiri

    Azerbaycan’daki dini mezheplerin liderleri, Dağlık Karabağ’daki ibadethanelerin yok edilmesine ilişkin ortak bildiri yayınladı. Bildiride, Karabağ’da şimdiye kadar Ermenistan tarafından 63 cami ve birçok kilisenin zarar gördüğü ifade edildi.

    Azerbaycan’ın Ermenistan işgalinden kurtardığı Dağlık Karabağ’daki bir çok ibadethanenin tahrip edilmesine ilişkin Bakü’deki dini mezheplerin liderleri, Dağlık Karabağ’daki ibadethanelerin yok edilmesine ilişkin ortak bildiri yayınladı.Ortak bildiride, Karabağ’da şimdiye kadar Ermenistan tarafından 67 camiden 63’nün yok edildiği, ve birçok kilisenin de zarar gördüğü ifade edildi. Dini liderler ortak yayınladıkları bildiride “Azerbaycan’daki Müslüman, Ortodoks, Arnavut ve Yahudi mezheplerinin liderleri olarak, inananların iradesini ifade ediyor ve yabancı devlet ve hükümet başkanlarına, uluslararası kuruluşların başkanlarına, dini liderlere ve dünya toplumuna sesleniyoruz” ifadeleri yer aldı.

    TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ İÇİN ÖLENLER ARASINDA HIRİSTİYAN VE YAHUDİLER DE VAR

    Ermenistan’ın, Şuşa’daki Gregoryen Ortodoks Kilisesi, diğer bölgelerdeki Arnavut-Udi tapınakları ve Hocavend Ortodoks Kilisesi’nin tamamen yıkıldığı ifade edildi. Bildiride Azerbaycan toprak bütünlüğü için hayatını kaybedenler arasında Müslümanların yanı sıra Hıristiyanlar ve Yahudilerin de olduğuna dikkat çekildi.

    AZERBAYCAN LİDERİ ALİYEV’E DESTEK

    Dini liderler, Azerbaycan’ın tarihi boyunca refah içinde yaşamış ve dini törenlerini özgürce yerine getirmiş olan Ortodoks, Katolik, Dağ Yahudileri, Arnavut-Udi Hristiyan, Aşkenaz-Avrupalı Yahudiler ve diğer dini toplulukların liderleri olarak Azerbaycan’ın bu barışçıl politikasını ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in, uzun yıllardır barışçıl bir politikasını desteklediklerini ifade etti.

  • AK Parti, CHP, MHP ve İYİ Parti’den ortak bildiri

    AK Parti, CHP, MHP ve İYİ Parti’den ortak bildiri

    Meclis’te 4 siyasi partiden Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un açıklamalarını ortak tepki geldi. Meclis Başkanı Mustafa Şentop ve 4 siyasi parti Macron’un açıklamalarını kınadı. HDP ise ”Hayır” oyu verdi.

    AK Parti, CHP, MHP ve İYİ Parti grup başkanvekillerinin ortak bildirisi:

    “Siyasi amaçlarına ulaşmak, iktidarlarını tahkim etmek ve dahil oldukları çatışmalara taraftar toplamak başta olmak üzere çeşitli gerekçelerle halklar ve inanç toplulukları arasında yıkıcı ihtilaflara yol açabilecek söylemlere başvuran, düşmanlık doğuran eylemlere tevessül eden herkes, sadece temsil iddiasında oldukları kitleleri değil, bütün insanlığı derinden etkileyecek bir cürüm işlemektedirler.

    Ne yazık ki son dönemde bu türden bir hastalıklı söylem, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un beyanlarında ve icraatlarında tezahür etmektedir. Mezkur zat, ‘ifade hürriyetini desteklemek’ kisvesine bürüdüğü pervasız eylemleriyle, küresel sonuçları her inançtan insanı derinden ve olumsuz etkileyebilecek bir çatışmayı, yarılmayı tetiklemektedir.”

  • Azerbaycan’daki Müslüman, Hrıstiyan ve Yahudi dini liderlerden Ermenistan’a tepki

    Azerbaycan’daki Müslüman, Hrıstiyan ve Yahudi dini liderlerden Ermenistan’a tepki

    Azerbaycan’daki dini liderler, Ermenistan’ın işgalcilik politikasını ve Azerbaycan’ın sivil yerleşim birimlerine gerçekleştirilen saldırıları kınadı, Azerbaycan ordusunun operasyonlarına destek verdi.

    Kafkas Müslümanları İdaresi Başkanı Allahşükür Paşazade, Rus Ortodoks Kilisesi Bakü Bölge Piskoposu Aleksandr, Azerbaycan Dağ Yahudileri Cemaati Başkanı Milih Yevdayev, Bakü Avrupa Yahudileri Cemaati Başkanı Aleksandr Şarovski ve Alban Udi Hristiyan Cemaati lideri Robert Mobili bir araya gelerek Ermenistan’ın saldırılarına tepkilerini dile getirdi.

    Etkinlikte konuşan Paşazade, yıllardır toprakların işgalden kurtarılmasını arzu ettiklerini, Azerbaycan ordusunun bugün elde ettiği başarılardan gurur duyduklarını söyledi. Paşazade, Ermenistan’ın güçlü olduklarında milli kimliklerini öne çıkardıklarını, zayıf duruma düştüklerinde ise Hristiyanlıklarını ön plana çıkartarak dindaşlarından yardım istediğini belirterek, bugün de aynı şeyin yaşandığını kaydetti. Bazı ülkelerin Azerbaycan’ın hak davasını desteklediğini bildiren Paşazade, özellikle Türkiye’ye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a teşekkür etti.

    Rus Ortodoks Kilisesi Bakü Bölge Piskoposu Aleksandr, Ermenistan-Azerbaycan çatışmasının hiçbir dini özellik taşımadığını vurguladı. 10 Ekim’de Moskova’da Ermenistan ve Rusya arasında imzalanan insani ateşkesle umutlandığını belirten Aleksandr, anlaşmadan 24 saat bile geçmeden Gence’ye Ermenistan ordusunca füze atıldığını, sivillerin yaşamını yitirdiğini hatırlattı.

    Aleksandr, savunmasız ve sivil insanlara yapılan bu barbarca saldırıdan sarsıldığını kaydetti. Azerbaycan’da tüm dinlerin temsilcilerinin kendi dinlerini rahatlıkla yaşadığını, hiçbir sorun olmadığını vurgulayan Aleksandr, Bakü’nün merkezindeki Ermeni kilisesinin bugün de korunduğunu ifade etti.

    Azerbaycan Dağ Yahudileri Cemaati Başkanı Yevdayev, Ermenistan’ın savaşı dini bir savaş olarak gösterdiğini, fakat tüm dünyanın bunun Azerbaycan’ın “vatan savaşı” olduğunu bildiğini kaydetti. Yevdayev, Azerbaycan’ın hak davasını desteklediklerini, şehitleri kahraman olarak gördüklerini vurguladı. Azerbaycan bayrağının Karabağ’ın tüm köylerinde dalgalanacağına inandıklarını söyleyen Yevdayev, Azerbaycan ordusuna zafer temennisinde bulundu.

    Alban Udi Hristiyan Cemaati lideri Mobili, Azerbaycan ordusunun operasyonlarını desteklediklerini, başarısı için dua ettiklerini bildirdi.

    Katolik kilisesi Azerbaycan yetkilisi Vladimir Fekete de yaşananların dini çatışma olmadığını aktardı. Fekete, Ermenistan ordusunun Azerbaycan’ın sivil yerleşim birimlerini hedef aldığını ve saldırılarda çok sayıda sivilin yaşamını yitirdiğini vurgulayarak, Katolik kilisesi olarak buna sessiz kalamayacaklarını ifade etti.

    Dini liderlerden ortak bildiri

    Toplantı sonrasında Ermenistan’ın saldırılarını kınayan ve Azerbaycan ordusunun topraklarını kurtarmak için başlattığı operasyonlara destek veren bildiri kabul edildi.

    Ermenistan’ın çatışmayı dini bir çatışma olarak gösterdiği belirtilen bildiride, bunun asla böyle olmadığı, Azerbaycan’da tüm dinlerin temsilcilerinin barış ve huzur içerisinde yaşadığı dile getirildi. Bildiride, Azerbaycan’ın ikinci büyük kenti Gence’ye yapılan saldırıda Rus Ortodoks kilisesinin de zarar gördüğü hatırlatılarak Ermeni kilisesinin Azerbaycan ordusunun dini yapılara zarar verdiğini öne sürerek dünya kamuoyunu aldattığı ifade edildi.

    Azerbaycan ordusunun başkasının toprağında gözü olmadığı, kendi topraklarını kurtarmak için operasyon başlattığı vurglanan bildiride, şunlar kaydedildi:

    “Biz, Azerbaycan’daki dini liderler, bu hak yolda halk, devlet ve cumhurbaşkanımızla birlikte olduğumuzu, destek verdiğimizi beyan ediyoruz. BMGK’nin, Ermenistan ordusunun işgal altında tuttuğu Azerbaycan topraklarından kayıtsız şartsız çıkmasını öngören kararlarının uygulanmasını talep ediyoruz. Dünya kamuoyuna, dini liderlere, devlet başkanlarına ve uluslararası kuruluşlara sesleniyor, Dağlık Karabağ sorununun Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü kapsamında barış yoluyla çözümü için çaba harcamaları çağrısında bulunuyoruz.”

  • Türkiye ve İran’dan ortak bildiri

    Türkiye ve İran’dan ortak bildiri

    Türkiye-İran Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Altıncı Toplantısı’na ilişkin ortak bildiride, “(Taraflar) PKK/PJAK ve bölgedeki tüm terör örgütlerinin Türkiye’nin ve İran’ın güvenliğine karşı ortak tehdit teşkil ettiğini dikkate alarak, ortak sınırlarda bulunan PKK/PJAK ve diğer terör örgütlerinin unsurlarının eylemlerine karşı mevcut iş birliği mekanizmalarından tam olarak istifade etmenin ve terörizm ile örgütlü suça karşı sonuç odaklı iş birliği amacıyla ortak operasyonlar dahil eş güdüm içinde adım atmanın, her iki ülkenin sorumluluğunda olduğunu vurgulamışlardır.” ifadesi kullanıldı.

    Ortak bildiride, Türkiye Cumhuriyeti ve İran İslam Cumhuriyeti arasındaki Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Altıncı Toplantısı’nın, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani eş başkanlıklarında ve koordinatör olarak her iki ülke dışişleri bakanları ile Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar, Hazine ve Maliye, İçişleri, Sağlık, Sanayi ve Teknoloji, Ticaret ile Ulaştırma ve Altyapı bakanları ve mevkidaşları İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İdaresi Başkanı, Petrol, İçişleri, Enerji, Yol ve Şehir Planlama, Sağlık ve Tıbbi Eğitim bakanlarının katılımlarıyla bugün video konferans aracılığıyla düzenlendiği belirtildi.

    Bildiride, “ilişkilerini, bölgesel gelişmeleri ve koronavirüs (Kovid-19) salgınının etkilerini gözden geçiren tarafların, güçlü siyasi iradelerinden beslenen iyi komşuluk ilişkilerini daha da geliştirme konusundaki kararlılıklarını yinelediği ve ikili ilişkilere dair kararların ortak çıkarlar temelinde etkin şekilde uygulanması yönündeki kararlılıklarını ifade ettikleri” kaydedildi.

    Tarafların Kovid-19’a ilişkin olarak vatandaşlarına gerekli tıbbi hizmetlerin, ilaçların, malzemelerin sunulmasında daha hazırlıklı olunmasını teminen salgınla mücadelede daha yakın istişare ve iş birliğinin önemini vurguladıklarına yer verilen bildiride, tarafların, iki ülke arasındaki iş birliğinin daha da derinleştirilmesi amacıyla ikili ve bölgesel konularda her seviyede yakın siyasi diyaloğun ve ikili ilişkilerin farklı veçhelerini kapsayan mekanizmalar çerçevesinde istişarelerin sürdürülmesinin önemine işaret ettiği belirtildi.

    Bildiride tarafların, ikili ticaret hacminde Kovid-19 dahil olumsuz küresel koşullarından kaynaklanan azalma eğiliminin tersine çevrilmesini teminen ortak çabaları yoğunlaştırma, bu çerçevede Karma Ekonomik Komisyon, Kara Ulaştırması Ortak Komisyonu gibi mekanizmalardan tam olarak istifade etme ve yeni ekonomik iş birliği alanları geliştirilmesi yönündeki taahhütlerini yineledikleri ifade edildi.

    Tarafların ekonomik iş birliğinin daha da ilerletilmesi, ikili ticaret hacminin artırılması, Kovid-19’un yarattığı ekonomik sınamaların aşılması amacıyla 28. Karma Ekonomik Komisyon Toplantısı’nı, salgının yarattığı şartlar göz önünde bulundurulmak suretiyle mümkün olan en kısa zamanda gerçekleştirme isteklerini ifade ettikleri belirtilen bildiride, tarafların Tercihli Ticaret Anlaşması’ndan ortak çıkarlar temelinde tam olarak yararlanılmasının, anlaşmanın kapsamının genişletilmesinin ve her iki ülke iş adamları için yatırım ortamının iyileştirilmesinin önemini vurguladıkları kaydedildi.

    Terörizme karşı iş birliği

    Tarafların “halklar arası temasların daha fazla teşvikini teminen, Kovid-19’un yarattığı risklerin bertaraf edilmesinin akabinde turizm ve kültür alanlarında iş birliğinin daha da güçlendirilmesinde mutabık kaldıkları” duyurulan bildiride, tarafların “enerji sektörünün önemine vurgu yaparak, ortak fayda temelinde bu alanda iş birliğinin sürdürülmesinin önemini teyit ettikleri” belirtildi.

    Bildiride, şu ifadelere yer verildi:

    “PKK/PJAK ve bölgedeki tüm terör örgütlerinin Türkiye’nin ve İran’ın güvenliğine karşı ortak tehdit teşkil ettiğini dikkate alarak, ortak sınırlarda bulunan PKK/PJAK ve diğer terör örgütlerinin unsurlarının eylemlerine karşı mevcut iş birliği mekanizmalarından tam olarak istifade etmenin ve terörizm ile örgütlü suça karşı sonuç odaklı iş birliği amacıyla ortak operasyonlar dahil eş güdüm içinde adım atmanın, her iki ülkenin sorumluluğunda olduğunu vurgulamışlardır.

    Bölgesel güvenliği ve istikrarı artıran çok taraflı diplomasinin müstesna bir başarısı olan ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 2231 sayılı kararı ile onaylanan Kapsamlı Ortak Eylem Planı’nın (KOEP) muhafazasının önemini yeniden vurgulamışlar ve KOEP’in muhafazası için BMGK’da ahiren ortaya konan geniş tabanlı desteği memnuniyetle karşılamışlardır.”

    Bölge ülkeleriyle ilgili değerlendirmeler

    Bildiride, tarafların “ortak çıkarları ilgilendiren bölgesel ve küresel konuları ele aldıkları ve bu bağlamda, evrensel olarak kabul gören ilkelerden, özellikle, uluslararası hukuka tam saygı ve çatışmaların barışçı yollarla çözülmesi ile kuvvet kullanımına veya kuvvet tehdidine başvurmama ilkelerinin, uluslararası ilişkilere hakim olmaya devam etmesi gerektiği görüşünü paylaştıkları”, “Suriye’nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne olan kuvvetli taahhütlerini vurgulayarak, Suriye ihtilafının Astana formatı çerçevesindeki tüm anlaşmalar doğrultusunda ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 2254 sayılı kararıyla uyumlu bir siyasi süreç yoluyla çözüme kavuşturulabileceğine dair inançlarını teyit ettikleri” aktarıldı.

    Tarafların, “Irak’ın istikrarının, refahının ve güvenliğinin bölgesel ve uluslararası barış ve istikrar için bir gereklilik olduğunun bilinciyle, Irak’ın toprak bütünlüğünün, siyasi birliğinin ve egemenliğinin korunmasına yönelik taahhütlerini teyit ettikleri ve Irak Hükümeti’ne desteklerini yineledikleri” belirtilen bildiride, tarafların İsrail-Filistin ihtilafının kapsamlı, adil ve kalıcı çözümüne sarsılmaz desteklerini vurguladıkları, bu bağlamda, başkenti Kudüs olan bağımsız ve egemen bir Filistin devletinin kurulması ihtiyacını yineledikleri ve üçüncü ülkelerin Filistin davasını zayıflatma girişimlerine karşı Filistin’e desteklerini ifade ettikleri kaydedildi.

    Tarafların Afganistan’da sürdürülebilir barışın ve istikrarın ancak gerçek anlamda Afgan öncülüğünde ve sahipliğinde olacak siyasi çözüme yönelik bir barış süreciyle sağlanabileceğini vurguladıkları ve böyle bir çözüme desteklerini beyan ettikleri aktarılan bildiride, iki ülkenin birlikte üye olduğu Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği Teşkilatı, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, Asya’da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı (CICA), Gelişen Sekiz Ülke (D-8) gibi uluslararası örgütler çerçevesindeki iş birliğinin önemine işaret ettikleri duyuruldu.

    Bildiride, tarafların Parlamentolararası Birlik (IPU), Asya Parlamenterler Asamblesi (APA), İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği (İSİPAB) gibi bölgesel ve uluslararası parlamenter örgütler çerçevesinde ikili iş birliğinin teşvikini teminen iki ülke yasama organları arasındaki etkileşimin kolaylaştırılması yönünde iyi niyetlerini ifade ettikleri de belirtildi.

  • Senaristlerden Ozan Güven bildirisi: Tüm yapımcı ve kanallar tavır alsın

    Senaristlerden Ozan Güven bildirisi: Tüm yapımcı ve kanallar tavır alsın

    Oyuncu Ozan Güven’in Deniz Bulutsuz’a şiddet uyguladığı iddialarına tepkiler sürerken, senaristler de bir bildiri yayınlayarak kadına şiddete karşı çağrıda tavır alınması çağrısında bulundu.

    Oyuncu Ozan Güven’in Deniz Bulutsuz’a şiddet uygulamasıyla ilgili bildiri yayınlayan 103 senarist, “Bütün yapımcı, kanal, menajer ve ilgili kuruluşları açıklama yapıp tavır almaya davet ediyoruz” dedi.

    103 imzalı bildiride şöyle denildi:

    Kadınların toplumsal hayatta artan hak ve eşitlik mücadelesine paralel biçimde maalesef kadına yönelik şiddet ve taciz olayları da artmakta. Bizler bundan büyük bir endişe duyuyoruz. Bu konuda üstümüze düşen sorumluluğu yerine getirmek için SenaristBir çatısı altında bu yıl kurduğumuz ”Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu” ekseninde titizlikle çalışmalar yürütüyoruz.

    Sektörümüzden erkeklerin faili oldukları ya da sektörün kadın çalışanlarını hedef alan şiddet, taciz ve istismar olaylarında, kadın beyanı esasına uygun biçimde tavır almayı, meslek etiğinin bir parçası sayıyoruz.

    ‘DENİZ BULUTSUZ’UN YANINDAYIZ’

    Şiddet ve taciz olaylarına maruz kalan kadınlar, toplumsal baskılar nedeniyle çoğu kez susmak zorunda hissediyor. Çünkü en yakınındakilerden başlayarak toplumun bu konuya dair yer yer çok acımasız önyargılarını biliyor. Çok zor aşamalardan geçerek suskunluk çemberini kıran kişiyi duyabiliyoruz ancak. “Kadın beyanı esastır” ilkesi temelde, ses veremeyenin sesi olmayı anlatıyor. Ozan Güven tarafından şiddete uğradığını beyan eden ve darp raporuyla mahkemeye başvuran Deniz Bulutsuz’un koşulsuz biçimde yanındayız.

    ‘SUÇ ORTAKLIĞINDAN KAÇINMAK BOYNUMUZUN BORCU’

    Şiddete taraf olan kişileri ünleri, itibarlarıyla değerlendirmekten, “tanıyoruz, yapmaz” türü suç ortaklığından kaçınmayı boynumuzun borcu biliyoruz. Bir erkeğin kamuoyu ve kültür sanat çevrelerince sevilen biri oluşu kadına şiddet uygulamayacağını asla garanti etmeyeceği gibi ona herhangi bir imtiyaz da sağlayamaz. Kadına şiddetin hiçbir haklı gerekçesi olamaz. Tüm bunlar ışığında, biz aşağıda imzası bulunan senaristler bu ve benzeri tüm olaylarda erkek şiddetinin karşısında tavır alıyoruz. Ozan Güven’in devam eden iş ortaklıklarıyla bağlı olduğu Ay Yapım, cmylmz Fikir Sanat ve Nulook film başta olmak üzere bütün yapımcı, kanal, menajer ve ilgili kuruluşları açıklama yapıp tavır almaya davet ediyoruz. Saygılarımızla.

    Senaristlerden Kadına Şiddete Karşı Bildiri: İmza Listesi

    Adem Bıyık
    Ali Demir
    Atilla Ünsal
    Aybike Ertürk
    Ayşegül Bostancı
    Ayşen Günsu Teker
    7.Ayşin Akbulut
    Barış Erdoğan
    Başak Başaran
    Berrin Tekdemir
    Bilal Babaoğlu
    Birol Elginöz
    Birol Tezcan
    Burak Acar
    Burcu Görgün
    Burcu Över
    Cem Görgeç
    Cenk Boğatur
    Ceyda Aşar
    Coşku Kılıç
    Çağdaş Eroğlu
    Çağrı Kara
    Çetin Taşçı
    Damla Güçer Çamtepe
    Deniz Dargı
    Deniz Gürlek
    Deniz Yavaşoğulları
    Deniz Yılmaz
    Didem Ayberkin
    Dilek İyigün
    Doğu Yücel
    Duygu Ertekin
    Elif Benan Tüfekçi
    Elif Özsüt
    Emine Koçak
    Emrah Dönmez
    Enver Sülük
    Erdal Bektaş
    Erdem Açıkgöz
    Esma Barış
    Eylül İdiman
    Ezgi Özcan
    Fatoş Ünsal
    Feza Doğru
    Figen Şakacı
    Fulya Emek Tanrıkulu
    Funda Alp
    Gamze Arslan
    Gül Abus Semerci
    Gül Gürsoy
    Gülbike Sonay Üte
    Gülçin İçöz
    Gülengül Altıntaş
    Hale Çalap
    Hatice Meryem
    Hazar Kozice
    Hilal Çelenk
    Hilal Yıldız
    Hülya İniş
    İbrahim Güler
    İlker Barış
    İlker Aslan
    İnan Güngören
    İrfan Saruhan
    İsmail Doruk
    Melek Seven
    Memed Onur Özkök
    Meriç Demiray
    Meryem Gültabak
    Murat Uyurkulak
    Nazlı Sunlu Kaçan
    Nimet Erdem
    Nuriye Bilici
    Özcan İnan
    Özgür Ağaoğlu
    Özlem Elginöz
    Özlem Yılmaz
    Pelin Taran
    Pınar Aksakallı
    Pınar Uysal
    Samed Aslan
    Savaş Şaylan
    Seçil Kahveci
    Selcan Özgür
    Selin Yaltaal
    Sema Kaygusuz
    Sertaç Sayın
    Sevgi Saygı
    Suna Tensi Çeken
    Sümeyye Kavuncu
    Şebnem İşigüzel
    Tufan Bora
    Tuna Kıygı
    Tunus Taşçı
    Volkan Sümbül
    Yavuz Ekinci
    Yekta Torun
    Yelda Açıkgöz
    Yıldız Aşarboğa
    Yıldız Bayazıt
    Zehra Çelenk
    Zeynep Küçükerciyes
    Zeynep Yılmaz