Etiket: otizm

  • Otizmli çocuklar gönüllerince eğlendi

    Otizmli çocuklar gönüllerince eğlendi

    Şırnak Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünde düzenlenen etkinliğe, Vali Osman Bilgin, İl Emniyet Müdürü Celal Dalman, İl Jandarma Komutanı Murat Bozkurt, kurum müdürleri, otizmli öğrenciler ve aileleri katıldı. Otizm Farkındalık Günü nedeniyle konuşan Vali Osman Bilgin, “Aslında engeller zihnimizde. Bizim dünyamız, yaşamımız, her şey bizim için olan bu dünyada otizm gibi farklı alanlarda gerek fiziksel, gerek zihinsel manada engel insanlar için olağan bir şey.

    Özellikle çağımızın önemli olan bu yaşam sürecinde her an hepimiz bir engelli adayı olabiliyoruz ve özellikle son dönemde yaşadığımız depremde de yüzlerce vatandaşımız maalesef birer engelli oldu. Az önce de söylediğim gibi, engeller zihnimizde. Özellikle kardeşlerimizin eğitim süreçleri ile birlikte ne kadar kendilerini geliştirdikleri, hem aileleri açısından hem de toplum açısından farkındalık oluşturduklarını hep birlikte süreç içerisinde görüyoruz. Bu nedenle yaşamı onlarla birlikte daha mutlu ve daha güzel yaşamak için toplum olarak her yönü ile nasıl kendimiz ile ilgileniyorsak diğer bireyler ile de bu şekilde ilgilenmemiz gerekiyor ve süreç içerisinde de toplumun birlikte daha güzel yarınları yaşamak için önümüze ne gibi fırsatlar çıkardığını da bu şekilde görüyoruz. Özellikle ülkemiz eğitim alanında son dönem de gerçekten çok önemli gelişmeler ve değişimler yaşamış, bu alanda da hem Şırnak’ımızda hem de diğer illerimizde özel eğitim okulları açılarak çocuklarımızın daha güzel yarınlara hazırlanması sağlanmış ve özellikle de son dönem de Şırnak merkez başta olmak üzere, Cizre, Silopi ve İdil ilçelerimizde de açılacak olan özel eğitim okulları ve kampüsleri ile birlikte otizm başa olmak üzere tüm engelli kardeşlerimizin daha iyi eğitim almaları devletimizin imkanları ile daha yüksek yerlerde çocuklarımızın gelişmesi açısından çok önemli gelişmeler sağlayacağız” dedi.


    Konuşmaların ardından otizmli çocuklar çuval yarışı, halat çekme, penaltı vuruşu, yumurta taşıma, dans gösterimi, bowling etkinlikleriyle gönüllerince eğlendi. Yarışmalarda dereceye giren otizmli çocuklara çeşitli hediyelerin verilmesiyle etkinlik son buldu.

  • Yaşıtları oyuncaklarla oynarken, o turnuvaya hazırlanıyor

    Yaşıtları oyuncaklarla oynarken, o turnuvaya hazırlanıyor

    Bursa’da yaşayan 13 yaşındaki Sait Can, atipik otizm tanısı konulmasının ardından geçmişte sporcu olan annesi tarafından spora yönlendirildi. Bursa’da Yıldırım Belediye’nin özel çocuklar için hizmet verdiği eğitim programında Sait’in masa tenisine yeteneği olduğu ortaya çıktı. Turnuvalara bir buçuk ay kalmasına rağmen sıkı bir antrenman yapan Sait, girdiği yarışmaların Bursa 3.’sü oldu. Kısa sürede kazandığı başarıların ardından göz dolduran Sait Can, bu yıl nisan ayında yapılacak turnuvalara hazırlanıyor. Çok iyi hazırlandığını ve kimsenin onu yenemeyeceğini söyleyen Sait özgüveniyle rakiplerine şimdiden korku salıyor. Sait Can turnuvada derece yapması halinde Türkiye Şampiyonası’na katılmaya hak kazanacak.

     


    Sporcu anne spora teşvik etti

    Çok zorlu süreçten geçtiklerini belirten Sait Can’ın annesi Özlem Can, ilk başlarda kendisinin evde eğitim verdiğini söyledi. İnternetten ilk olarak kendi öğrenip daha sonra çocuğuna öğreten anne daha profesyonel destek alması için Yıldırım Belediyesi’nin özel çocuklar için açtığı sınıfa kaydettirdi. Sait’in burada potansiyeli arttığını söyleyen anne Özlem Can, “Sait 2 yaşındayken bir gerileme fark ettik. Kelimeler çoğalacağına eksildi, hareketler artacağına geriledi. İlk başta çok telaşlandık, ama takip ettik. Daha da kötüye gidince psikoloğa danıştık ve atipik otizm tanısı aldık. Her aile gibi bu süreci kabullenemedik. Bir umuttur diye rapor almadık. Daha sonra OÇEM’deki eğitimcilerle başladık. Oradaki öğretmenlerin bana öğrettiğini ben gün de yaklaşık 6 saat göstererek ilerledik. Sonrasında oradaki bir eğitimcimiz spora yönlendirilmesinin daha iyi olacağını söyledi.

    Zaten ben de sporcuyum, evlenmeden önce sporla ilgileniyordum. Sporla çok çok daha yol kat ettik. Rapor aldıktan sonra spor merkezlerine yönlendirildik. Dikkati topladığı ve beynin iki tarafını da kullandırdığı için masa tenisini önerdiler. Araya pandemi girince ben kendim eve masa tenisi takımı alıp kendi imkanlarımla gösterdim. Ardından Yıldırım Belediyesi’nin özel çocuklar için spor eğitimi verildiğini öğrendik ve buraya geldik. Buradaki eğitim çok daha fark etti. Biz ebeveynler olarak elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz ama bir uzman değiliz sonuçta. Buradaki eğitimler ve eğitmenlerin donanımlı olması bizleri de çok rahatlattı. Sonuçta biz her ne kadar kendi imkanlarımızla eğitim vermeye çalışsak ta her alanda profesyonel olamıyoruz. Buradaki öğretmenleri çok değerli buluyorum. Yaptıkları iş hem dünyalık hem ahretlik. Bizlere verdiği desteklerinden dolayı Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’a teşekkür ederim” şeklinde konuştu.


    “Sait’in masa tenisi branşında yeteneği var”

    Yıldırım Belediyesi bünyesinde Sait ile beraber birçok özel çocuğun antrenörlüğünü yapan Özel Eğitim Antrenörü Mehmet Özmen, “Sait’le yaklaşık bir buçuk sene önce eğitimlere başladık. İlk geldiğinde psikomotor anlamında çok eksiği olmayan ancak öğrendiği beceriler açısından çok ta fazla bildiği bir şey yoktu. Biz yavaş yavaş verdiğimiz eğitimlerle Sait’i belli bir düzeye getirdik. Daha sonra Sait’in masa tenisi branşında yeteneği olduğunu keşfettik ve şu anda da branşta ilerlemeleri kaydediyoruz” dedi.


    Sait bu sene şampiyonluğu hedefliyor

    Bu sene derece yapması halinde Türkiye Şampiyonası’na katılmaya hak kazanacağını söyleyen Mehmet Özmen, “Geçen sene Sait’le çok kısa bir süre çalıştığımız Özel Çocuklar Masa Tenisi Bursa İl Şampiyonası’nda Bursa 3.’sü olduk. Bu sene yaklaşık bir sene kadar bir hazırlığımız oldu ve Sait’le ciddi anlamda gelişmeler kat ettik. Bu sene Bursa’da şampiyonluk hedefimiz var. Eğer derece yaparsak Türkiye Şampiyonası’nda şehrimizi ve kulübümüzü Sait temsil edecek” ifadelerini kullandı.

    Her gün onlarca özel çocuk eğitim alıyor

    Özel çocukların bu tür desteklere ihtiyacı olduğunu ve Bursa’da yerel yönetimlerden yalnızca Yıldırım Belediyesi’nin böyle bir hizmet verdiğini söyleyen Özmen, “Biz Yıldırım Belediyesi Naim Süleymanoğlu Spor Kompleksi’nde özel çocuklarla çalışıyoruz. Özel çocuktan kastımız, fiziksel, işitsel ve görsel kaybı olamayan çocuklarla yani özel gereksinimi olan birçok çocuklarla çalışabiliyoruz. Buraya gelen çocuklara önce bir test yapıyoruz, bu testler çerçevesinde çocuklarımızın eksik olan noktalarını belirliyoruz. Bununla beraber çocuklarımıza birebir eğitimler vererek eksik olan noktalarını gideriyoruz” dedi.

  • Depremin, umudun ve Otizmin renkeleri

    Depremin, umudun ve Otizmin renkeleri

    Umudun rengi olarak kırmızı, otizmin rengi olarak maviyi, deprem bölgesindeki çocuklar için siyah balonlar gökyüzüne salındı. Belediye Başkanı Mehmet Kanar, Belediye Başkan Yardımcısı Ersin Ekici, Murat Uzgur Engelsiz Yaşam Merkezi, Saliha Halil Kanar Otizm Birimi ve Mustafakemalpaşa Otizm Derneği öğrencileri, aileleri Mustafakemalpaşa semalarına uçan siyah balonları uzun uzun izlediler. Görüntülere kayıtsız kalamayan Mustafakemalpaşa halkı, gökyüzünü cep telefonlarıyla kayıt altına aldı.

    Engelsiz şehir yaratmaya gayesiyle engelleri ortadan kaldıran projeler hayata geçiren Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Kanar, ‘’ 2 Nisan Otizm Farkındalık Günü. Evlatlarımızın bu gününü hep beraber meydanda gökyüzüne balon salarak kutladık. Mavi otizm farkındalık rengi, kırmızı umudun rengi, siyah ise maalesef deprem bölgesinde ki otizmli çocuklarımız için topladık. Burada hep birlikte gökyüzüne saldık. Çocuklarımızın eksikliği yok fazlalığı var. Biz onlarla hep beraberiz.

    Hep birlikte derneğimizi kurduk ve ilçemizin de farkında olacağı daha büyük projelere, ilçemizde ki otistik çocuklarımızın neler yapacağını gösterecek projelere yelken açıyoruz. Yakın zamanda BEBKA iş birliği ile belediyemiz katkıları ile Mustafakemalpaşa halkımızın hizmetine sunacağız.

    Çocuklarımız bizler için kıymetli. Yanlarında olmaya devam edeceğiz. Tüm engelli bireylerin yanındayız. Böylece Mustafakemalpaşa’da engellilerin tüm zorlukları aşması için Mustafakemalpaşa Belediyesi olarak desteklerimizi sürdüreceğiz.

  • Dünya için “Özel Gereksinimliler Vakti”

    Dünya için “Özel Gereksinimliler Vakti”

    Programa, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ş. Fethi Yıldız, Bursa İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Yunus Bulut, Bursa İl Milli Eğitim Şube Müdürü Cevdet Ataoğlı, Bursa İl Milli Eğitim Şube Müdürü Bekir Aldemir, basın mensupları, kurum müdürleri, veli ve öğrenciler yoğun katılım gösterdiler.

    Nilüfer Şehitler Ortaokulu Özel eğitim sınıfı öğrencilerinin el emeklerinin yapıldığı sergi açılışıyla başlayan program, İşitme engelli öğrencilerin işaret diliyle eşlik ettiği bir dakikalık saygı duruşunun ardından İstiklal Marşıyla devam etti. Açılış konuşması için sahneye davet edilen Okul Müdürü Mehmet Şirin Dayan: Öncelikle mütevazi şartlarımızı kabul edip davetimize icabet eden konuklarımıza ve bizleri bugünde yalnız bırakmayan siz değerli katılımcılarımıza teşekkür ederek başlamak istiyorum dedi.  Hepimizin potansiyel özel gereksinimli birey adayı olduğumuz yaşamı, renkli kılmanın tek yolu empati geliştirmekle olur. Özel gereksinimlileri hatırlamanın tek günü 3 Aralık olmamalı bilinciyle, engelsiz bir yaşam diliyorum diyerek, programda emeği geçen Özel Eğitim zümresine teşekkür etti.

    Açılış konuşması için sahneye davet edilen Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Fethi Yıldız: Günün önemine binaen gelecek seçimlere değil gelecek nesillere yatırım yapan  bir başkan ile çalıştıklarını ve bu programların organizasyonunun engelli bireylerin topluma kazandırılması açısından önemli olduğunu vurgulayarak, “Burda eğitim gören öğrencileri çok şanslı görüyorum. Son dönemlerde çocukların akranla değil ekranla yaşadığı bir dönemi yaşıyoruz. Ağlamayan çocuğa artık leptop vermiyorlar velilerden rica ediyorum ülkenin geleceği için velilere çok iş düştüğünü düşünüyorum. Bir ülkenin gelişmişliği sadece yaratmış olduğu teknolojilerle değildir. Son dönemde özellikle emperyalist güçlerin ülke üzerine oynamış olduğu ve özellikle yaratmak istediği bir Z kuşağı ile bu ülkenin gelenek ve göreneklerini kaybettirmeye çalışıyorlar ve diyorum ki biz geleneğimizi, göreneğimizi ve tarihimizi asla unutmayacağız” diye konuştu. Program, Özel eğitim sınıfı öğrencilerinin kaşık oyunu ritim çalışmasıyla devam etti. Katılımcıların, Otizm tanılı  öğrencilerin ritim gösterisine büyük ilgi gösterdikleri gözlendi. Ritim çalışması yapan öğrenci ailelerinde duygusal anların yaşanmasıyla, Öğrenciler, katılımcıların yoğun alkışlarıyla sahneden ayrıldı.“Kapsayıcı Eğitim” kapsamında konuşmasını yapması için sahneye davet edilen, Uludağ üniversitesi Özel Eğitim Bölümü Öğretim görevlisi Dr. Şerife Demirdağ: Tüm dünyada 3 Aralık, Dünya Engelliler Günü olarak farkındalık oluşturmak adına kutlanan bir gündür. Birleşmiş Milletler tarafından 1992 yılında alınan bir kararla, uluslararası farkındalık günü olarak belirlenmiştir. Böyle bir güne ihtiyaç duyulmasının en önemli nedeni engelli olarak tanımlanan bireylerin toplumla bütünleşebilmesi için farkındalık oluşturmaktır. Her yıl, Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen tema doğrultusunda pek çok ülkede çeşitli etkinlikler, kutlamalar ve farkındalık oluşturmak adına seminerler düzenlenmektedir. Bu evrensel günde temel amaç kapsayıcılığın anlatılması ve anlaşılması olmakla birlikte her yıl kapsayıcılık kavramını anlatan özel bir tema belirlenmektedir. Bu sene belirlenen tema “Kapsayıcı kalkınma için dönüştürücü çözümler: erişilebilir ve eşitlikçi bir dünyayı için inovasyonun rolü”dür.Bugün, kapsayıcılık kavramının ne anlama geldiğini ve kapsayıcılıkta önemli bir basamak olan istihdama katılıma giden yolların tam da bizim durduğumuz sokaklardan geçtiğini konuşacağız ama Özel gereksinimlilerin toplumla bütünleşmesine ihtiyaçları yok, tam aksine toplumun özel gereksinimlilerle bütünleşmesi gerekiyor dedi.

    Konuşmaları için sahneye davet edilen Hürriyet Gazetesi Köşe Yazarı Ayşegül Yelçe: Bundan 13 yıl önce Özel Eğitim Öğretmenimiz Savcı Gürbüz beni Ağrı’da Doğu Anadolu Bölgesinin İlk Engelliler Haftası Programına davet etmişti. Sağlık şartlarım  elvermemişti katılamamıştım ama 13 yıl sonra bugün için davet ettiler ve bir arada olmak nasip oldu diyerek, Fasiyo Skapulo Humeral Musküler Distrofi. Kısaca FSHD tanılı bir hastalığının olduğunu dile getirerek, Her gün bir kasımı daha kaybediyorum. Yürüyemiyorum. Kendimi başıma bir şey yapamıyorum. Yardımsız yaşayamıyorum. Tekerlekli sandalyeye mahkûmum. Şu anda sadece oturabiliyorum. Konuşabiliyorum. Bilgisayarda gazete okuyabiliyorum. Tokalaşamıyorum. Ama tuşlara basabiliyorum. Kısacası sağlıklı insanların yapabildiği hiçbir şey yapamıyorum. Üstelik bu, iyi halim!  İnsanlara, sahip oldukları engele karşın, engelsiz bir yaşam sürdürebileceklerini anlatmak istiyorum. Onlara umut vermeye ve mutlu olmalarını sağlamaya çalışıyorum. Başımıza ne gelirse gelsin, sonucu belirlemek bizim kendi elimizde. Benim yaşadığım acı gerçek karşısında iki seçeneğin vardı: Ya hayata küsecektim ya da karşıma çıkan zorluklarla mücadele edecektim. Ben ikinci şıkkı tercih seçtim. Ve belki şaşıracaksınız ama hayatım boyunca mutlu bir kadın olarak yaşadım. tüm bu olumsuzluklara rağmen ben hep ürettim. Ve çok şanslıyım ki, birlikte çalıştığım insanlar, benim engellerimi değil, kafamın içindekileri ve yapabileceklerimi görüp bana destek oldular. Mücadelemin ve mücadelemin bana kazandırdıklarının, benzer durumda olanlara ilham vermesini dilerim. Dedi Program için davet aldığında çok mutlu olduğunu dile getiren Yelçe, sağlık durumundan dolayı zorlansa da iyi ki sizlerle bir araya geldim dedi.

    Program, Otizm tanılı öğrencilerin konuklara yazdıkları mektupları paylaşmasıyla devam ederken,  sahneye davet edilen Duyum İşitme Engelliler Okulu Zeybek Ekibinin, Zeybek Oyununu sahnelemesiyle son buldu. Öğrenciler, katılımcıların yoğun alkışlarıyla sahneden ayrıldı. Konuşmacılara plaket ve çiçek takdimiyle program tamamlanmış oldu. Program çıkışı konuştuğumuz özel gereksinimli öğrenci velileri bugün çocuklarının sahne gösterileri ile el emekleri olan sergi çalışmalarını görünce çok mutlu olduklarını, çocuklarıyla gurur duyduklarını ve  emeği geçen herkese çok teşekkür ettiklerini belirttiler.

  • Bursa’da otizmle mücadelede spor zamanı

    Bursa’da otizmle mücadelede spor zamanı

    Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin ‘Dünya Otizm Farkındalık Günü’ dolayısıyla hazırladığı programda, pandemiden en fazla etkilenen grup olan otizmli çocuklar hem sosyalleşme hem de spor yapma imkânı buldu. Faaliyet sonunda otizme dikkat çekmek için mavi balonlar gökyüzüne bırakıldı.

    Pandemi sürecinde normal vatandaşlardan daha çok zorlukla karşılaşan engelli bireyler ve aileleri, Bursa Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı koordinasyonunda yapılan etkinlikle enerjilerini attı. Hüdavendigâr Kent Parkı Tenis kortlarında buluşan engelli bireyler, kendileri için özel olarak oluşturulan spor alanında eğlenceli vakit geçirdi. Koşu, satranç, tenis, mini golf ve engel atlama gibi parkurlarda uzman eğitmenler eşliğinde aktivitelere katılan engelli bireyler, etkinlik sonunda Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Fethi Yıldız ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Yunus Kaldırım tarafından madalya ile ödüllendirildi.

    Spor aktivitesine 12 yaşındaki otizmli oğlunu getiren Hakan Bütün, pandemi sebebiyle sosyalleşmeden uzak kalan çocuğunun bu tür etkinliklerle güzel vakit geçirdiğini söyledi. Bu tür spor faaliyetlerinin devam etmesini isteyen Bütün, Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti.

    10 yaşındaki otizmli oğlunu getiren Mevlüde Aydın ise, pandemi sebebiyle evde oluşturdukları oyun alanlarıyla çocuklarını eğlendirdiklerini belirtti. Bu tür faaliyetlerin engelliler ve aileler için önemli olduğuna dikkat çeken Aydın, Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen etkinliklere tüm ailelerin katılmasını tavsiye etti.

    Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Fethi Yıldız, Dünya Otizm Farkındalık Günü dolayısıyla düzenlenen faaliyete katılan ailelere teşekkür etti. Otizmli çocuklarla beraber olmanın büyük mutluluk verdiğini belirten Fethi Yıldız, erken yaşta teşhisle tedavinin ve fiziksel gelişimin daha kolay olduğunu söyledi. Yıldız, Büyükşehir Belediyesi’nin de bu amaçla engellilere yönelik çalışmalarını sürdürdüğünü, her zaman ailelerin yanlarında olduklarını anlattı.

    Etkinlik sonunda tüm katılımcılar, ellerindeki mavi balonları gökyüzüne bırakarak otizmle mücadeleye dikkat çekti.

  • Bursa İŞKUR’dan otizmli gençlerin üretkenliğini arttıracak proje

    Bursa İŞKUR’dan otizmli gençlerin üretkenliğini arttıracak proje

    Bursa Çalışma ve İş Kurumu, “Otizmli gençlerin üretkenliğinin arttırılması ve işgücü piyasasına geçişlerinin desteklenmesi” projesi ile otizmli bireylere yönelik bir Avrupa Birliği projesi yürütecek.

    Bursa Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü Proje Birimi tarafından hazırlanan ve 2020 yılı Erasmus+ Yetişkin Eğitimi Stratejik Ortaklıklar faaliyeti kapsamında sunulan, “Otizmli Gençlerin Üretkenliğinin Arttırılması ve İşgücü Piyasasına Geçişlerinin Desteklenmesi” projesi ulusal ajans tarafından kabul edilerek Avrupa Birliği finansmanı almaya hak kazandı.

    İşKur Bursa İl Müdürü Feyzullah Eren Türkmen, “Proje kapsamında yürütülecek faaliyetler ile otizm spektrum bozukluğu olan bireylerin daha aktif ve kapsamlı bir şekilde hem iş dünyasında hem de sosyal yaşamda yer alabilmelerine katkı sunmayı amaçlamaktayız. 30 ay sürecek olan projede, otizm spektrum bozukluğu olan bireylere yönelik destekli istihdam modelinin geliştirilmesi kapsamında proje ortakları bir araya getirilmiştir. Anadolu Üniversitesi, Eker Süt Ürünleri Gıda San. ve Ticaret A.Ş, Pandora X Yazılım AR-GE Danışmanlık Hizmeti Ltd. Şti, Triple A Demotics Amsterdam Autisme Academie (Hollanda), Aspire-Igen Group Limited (Birleşik Krallık) ve Vivre et Travailler Autrement (Fransa) kurumları ile ortak çalışmalar yürütecek. Uluslararası başarılı örneklerin ortaya konması, engelli iş koçu olarak görev yapan iş ve meslek danışmanlarının ve özel sektör iş koçlarının özellikle otizmli bireylerin istihdamında yetkinliklerinin artırılması, hem iş koçlarının hem de otizmli birey ve ailelerinin yararlanacağı bir online portal oluşturulması, dolayısıyla etkin yöntem ve metodoloji desteği alınarak başta otizmli bireyler olmak üzere engelli bireylere kapsamlı hizmet sunmak projenin başlıca çıktıları olacak” dedi.

  • Bursa’da yaşayan otizmli Nurican: Bağlama çalmak benim için nefes almak gibi

    Bursa’da yaşayan otizmli Nurican: Bağlama çalmak benim için nefes almak gibi

    Bursa’da, otizmli Nurican Özçelik’in (19), merak sardığı bağlama sayesinde hastalığında yüzde 50 düzelme sağlandı. Devlet konservatuvarında eğitim alıp, Türk halk müziği sanatçısı olmak istediğini söyleyen Nurican, “Bağlama bana huzur, enerji veriyor. Beni çok mutlu ediyor. Bağlama çalmak benim için nefes almak gibi bir şey” dedi.

    Bursa’da, otizmli Nurican Özçelik, küçük yaşlarda müziğe merak sardı. İlkokul çağlarında kapı zili, kapı sesi, araba kornası gibi seslerin notalarını belirleyen Nurican, ortaokula başladığında ise Neşet Ertaş, Erdal Erzincan, Muhlis Akarsu gibi Türk halk ozanlarının eserlerini dinlemeye başladı. Nurican’ın Türk halk müziği eserlerini dinlediği sırada tahta yemek kaşığına plastik tel bağlayarak saz çalmaya çalıştığını fark eden baba Ali Özçelik ve anne Hanife Hande Özçelik, Nurican’ı önce piyano kursuna, ardından da gitar ve bağlama kursuna gönderdi. Bağlamayı öğrenince diğer enstrümanları çalmaktan vazgeçen Nurican, aldığı kurs sayesinde kendini iyice geliştirdi. Okul ve bağlama kursu sürecinde kendini ifade edebilme ve ikili ilişkiler sayesinde Nurican’ın hastalığı yaklaşık yüzde 50 azaldı. Bağlama çalmanın nefes almaktan bir farkı olmadığını söyleyen Nurican’ın hedefi ise devlet konservatuvarında eğitim alıp, Türk halk müziği sanatçısı olmak.

    ‘BAĞLAMA ÇALMAK BENİM İÇİN NEFES ALMAK GİBİ’

    4 yıldır bağlama çaldığını söyleyen Nurican Özçelik, bağlamaya olan merakının çocukluktan geldiğini belirtti. Bağlamanın kendisine huzur verdiğini söyleyen Nurican Özçelik, “Erdal Erzincan, Muhlis Akarsu, Ali Kızıltuğ, Ali Ekber Çiçek, Musa Eroğlu, Arif Sağ, Sabahat Akkiraz, Bilal Ercan, Muharrem Ertaş, Neşet Ertaş gibi birçok sanatçıyı seviyorum. İleride bağlama sanatçısı, halk müziği sanatçısı olmak istiyorum. Bağlama çalıp, türküler söylemek istiyorum. Öğretmen olmak bana zor geliyor. Bunun için çok çalışmam gerekiyor. Hem uzun hem kısa sap bağlama da çalışmam gerekiyor. Bağlama bana huzur, enerji veriyor. Beni çok mutlu ediyor. Bağama çalmaktan her zaman memnunum. Çünkü bağlama çalmak benim için nefes almak gibi bir şey. Bağlama çalmamak bitmek gibi bir şey. Günde 4 saat bağlama çalıyorum. Bağlamayı isteyerek ve türkü söyleyerek çalıyorum. Çocukluğumdan beri bağlamaya merakım var. Neşet Ertaş, Muharrem Ertaş, Arif Sağ, Ruhi Su gibi sanatçıları dinlerdim. Çocukken kaşıktan saz yapardım. Kalem kapağına eşik yapardım. Üzerine lastikle tel yapardım. Merakım bu şekilde başladı” dedi.

    ‘ÖZEL DURUMUNU BAĞLAMA SAYESİNDE YENDİ’

    İçinde bulunduğu özel durumunu bağlama sayesinde yendiğini belirten baba Ali Özçelik, “Nurican küçük yaştan beri bağlamaya meraklıydı. Evdeki çeşitli materyallerden kendine bağlama yapıyordu. Biz de şaşırıyorduk. Durumundan dolayı müdahale de edemiyorduk. Kendini bir şekilde bağlama açısından tatmin etmeye çalışıyordu. Müziği ve notaları çok seviyor. Kapı, alarm sesi veya dışarıdaki korna seslerine nota veriyordu. Biz hayretler içinde kalıyorduk. Kendisinin müziğe yetenekli olduğunu anladık. Lise yıllarında bağlama çalmaya başladı. Piyanoyla başlayıp, bağlamaya geçti. Okulda da bağlama eğitimi aldı. Şu anda özel kursa devam ediyor. Devlet konservatuvarında okumak istiyor. Sanatçı olmayı çok istiyor. Nurican zor zamanlardan geçti. Kendini ifade etmek açısından çok çaba gösterdi. Arkadaşları ve yakın çevresi hiçbir zaman Nurican’ı geri çevirmediler. Kendisiyle çok ilgilendiler. Nurican’ın bu duruma gelmesinde onların da katkıları çok büyük. Biz de müziğe olan merakını destekledik” ifadelerini kullandı.

    ‘BAĞLAMAYA OLAN SEVDASI, BUNU BİRÇOK KİŞİDEN ÜSTÜN KILIYOR’

    Nurican’ın müziğe karşı büyük bir yeteneği olduğunu belirten bağlama öğretmeni Mahmut Cemal Sari, “Nurican bana geldiğinde bağlamayı belli bir seviyede biliyordu fakat hedefleri arasında üniversitede okumak var. Biz de buna yönelik çalışıyoruz. Öğrenmekte zorluk çekmiyor. Bazen adaptasyonda sıkıntı yaşıyoruz ama onu da bağlama çalarak aşıyoruz. Bazen kelimelerin yetersiz kaldığı yerde notalar devreye giriyor. Biz, Nurican’la daha çok saz çalıp, türkü söyleyerek bu açığı kapatıyoruz. Çok yetenekli bir çocuk. Bağlamaya olan yeteneği ve sevdası, bunu birçok kişiden üstün kılıyor. Müziğin ve sanatın birleştirici bir özelliği var. Sadece öğretmenlerine değil toplumla da adapte olma hususunda bir birleştiriciliği var. Tüm bu özel durumu olan çocuklarımızı sanatın herhangi bir dalına yönlendirirsek toplumla iç içe geçip, kendilerini daha fazla bu hayata adapte edebilirler. Nurican bunu başarabildi. Şu an gerek bizlerle gerek arkadaşlarıyla gerek gelecek yaşantısında insanlarla anlaşabilmeyi beceriyor. Bunun en büyük faktörü de müzik” diye konuştu.