Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, birinci ölüm yıl dönümünde Devlet Mezarlığı’nda mezarı başında anıldı. Anma törenine katılan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, anma töreninin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. DEM Parti’nin İstanbul’da aday çıkarmasına ilişkin soruları yanıtlayan Özel, “Hem DEM Partinin hem Yeniden Refah Partisi’nin ve bütün siyasi partiler adaylarına başarılar diliyorum. Dün, AK Parti’nin saldırıya uğrayan adayını dakikalar içinde aradım. Demokrasiye yapılmış saldırıdır. Kendi adayımıza yapılmış sayıyoruz. Bu seçim atmosferinde bütün adayların özgürce propaganda yapabildikleri sandıkların ve seçmenlerin baskı altına alınmadığı en özgür propagandanın ve en barışçıl seçimin yaşanmasını temenni ediyorum. Bütün adaylara ve siyasi partilere başarılar diliyoruz. Büyük oranda adaylarımızı belirledik, tamamlıyoruz. Büyük bir seçim başarısı için, büyük bire coşku için ve Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük ittifakı için yola çıkmış durumdayız. Bu ittifakın adı da Türkiye İttifakı’dır. Geçtiğimiz seçimlerde bize 11 büyükşehri emanet eden milletimizin emanetine saygı duydu ki çok iyi baktık. Şimdi onlardan emaneti bir 5 yıl daha süre istiyoruz. Bizde olmayan belediyelerde de bundan önceki dönemde nasıl çalıştıysak olmayanlara da aynı belediyeciliği vaat ediyoruz. Siyasiler Ankara’da ittifak kuramayabilirler ama millet sandıkta ittifakı kurar” diye konuştu.
Geçtiğimiz günlerde Hatay’da tepki gören CHP’li Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfu Savaş’ın adaylığı ile ilgili sorulan soruya Özel, şöyle yanıt verdi:
“Siyaset, vatandaşın söylediğini duyma sanatıdır. CHP olarak, bütün bölgelerde adayları anketlerle belirledik. Adaylık sonrası ölçme, değerlendirme anketleri de önemlidir. Bu anketler, yüksek örneklemlerle yapılan anketlerdir. Bize bir şehirden yanlış yaptığımız sinyalini veriyorsa, bu değerlendirilir. Milletin sesini duymak önemlidir. Anketlerde bir şey görüyorsak, müdahale ediyoruz, müdahale ederiz.”
Etiket: özgür özel
-
“Tüm adaylara başarılar diliyorum”
-
“Böyle bir günde siyaset yapılmasını doğru bulmuyorum”
Özel, 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıl dönümünde, Gaziantep’in İslahiye ilçesine geldi. Burada Opet konteyner kente ziyarette bulunan Özel, vatandaşlarla sohbet edip, acılarına ortak oldu. Yapılan duaya eşlik eden özel, ikram edilen helvadan da yedi.
Kısa bir konuşma yapan Özel, geçen sene bugün Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük acısını birlikte yaşadıklarını hatırlattı.
Bütün bir millet olarak bunun altından kalkmaya çalıştıklarını dile getiren Özel, “Böyle bir süreçte, böyle bir günde kesinlikle siyaset yapılmasını doğru bulmuyorum. Onun için depremde bütün ülkemizde özellikle depremden etkilenen 10 ilimizde hayatını kaybeden resmi rakamlara göre 50 binin üzerindeki bütün vatandaşlarımıza rahmet acılı ailelerine başsağlığı diliyorum. Tedavisi süren yaralılarımıza Allah’tan şifa diliyoruz. Bir daha hem Gaziantep’imizin, İslahiye’mizin böyle bir acıyla karşılaşmamasını temenni ediyoruz” şeklinde konuştu.“Japonya’daki insanın hayatından, bizim insanımızın hayatı değersiz değil”
Herkesin görevi depreme karşı bütün tedbirleri almak ve dirençli kentler oluşturmak olduğunun altını çizen Özgür Özel, “Japonya’da çok büyük depremler oluyor ama kimsenin burnu bile kanamıyor. Bizim insanımızın hayatı, Japonya’daki insanların hayatından değersiz değil. Dünyanın en güzel, en mert, en yiğit insanlarının yaşadığı bu memlekette her bir canımızın kıymetini hep birlikte bilmek durumundayız. Bunun için tüm siyasi partiler, yerel yönetimler, iktidar, muhalefet üzerine düşen görevleri yapmak zorunda. Bir daha böyle acılar yaşamamayı temenni ediyorum. Miraç Kandilinizi kutluyorum. Hepimizin başı sağ olsun” diye konuştu.
-
Nebi Hatipoğlu’ndan Özgür Özel’e cevap
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, geçtiğimiz hafta Eskişehir’de katıldığı Aday Tanıtım Toplantısı’nda, İYİ Parti’den istifa ederek, Adalet ve Kalkınma Partisi’ne (AK Parti) geçen AK Parti Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nebi Hatipoğlu’nu eleştirmişti. Nebi Hatipoğlu ise Özgür Özel’in eleştirilerine ilk olarak sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımla cevap vermişti. Hatipoğlu, dün akşam ulusal bir televizyon kanalında gazeteci Mehmet Akif Ersoy’un konuğu olurken, kendisine yöneltilen eleştiri sorularına yeniden cevap verdi. Hatipoğlu, televizyon programında yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı ;
“Öncelikle şunu söyleyeyim. Biz Eskişehir’de adaylar arasında gayet centilmen bir seçim kampanyası yürütüyoruz. Ben tüm adayları teker teker kutladım. Ancak adaylığımın açıklandığı günden bu yana rakip partilerin genel başkanları ile mücadele etmekteyim. Biz büyüdükçe, çoğaldıkça genel başkanlar düzeyinde sataşmalara ve hatta hakaretlere maruz kalıyoruz. Rakipler kazanacağımızı görünce bizi polemiklerin içine çekmeye uğraşıyorlar. Ancak bu durumu Eskişehirliler de çok iyi görüyor. CHP Genel Başkanına şöyle bir hatırlatma yapmayı uygun buluyorum. Hafta sonu elini öptüğü mevcut belediye başkanı, ‘CHP’ye geçen dönektir’ dedikten sonra 2009 yılında 3’üncü defa belediye başkanı seçildiği DSP’den, 2011 yılında CHP’ye geçmişti. Hem de DSP’den kaçmak için ne numaralar çekerek. Tarih unutmaz. Böyle meseleleri çok gündeme getirmek istemem ama Tepebaşı Belediye başkanımız Sayın Ahmet Ataç, DSP’den belediye başkanı seçilmişti. 2011 yılında partisinden istifa ederek o da CHP’ye katıldı. Kazım Kurt, bir başka örnek, o da SHP, DSP ve en son olarak CHP’de siyaset yapan bir arkadaşımız. Ne ben suçluyum ne Sayın Yılmaz Büyükerşen ne de Sayın Ataç ve Kurt suçlu. İnsan hayatının doğası bu. Bazen işler en başta düşündüğün gibi olmuyor. Şartlar değişebiliyor. Hizmet emek için bir adım atıyorsun ama bakıyorsun ki birlikte yol yürüme imkanın kalmamış. Dışlanmışsın. Ben siyasî ikbal peşinde değilim. Siyaseten benim tek amacım Eskişehir’i kalkındırmak, hemşehrilerime hizmet etmektir. Hep aynı şeyi söyledim, söylüyorum. Bu hizmeti de en iyi yapabileceğim, davet edildiğim, mücadeleme gerçekten destek veren yerdeyim. Kendimi ilk günden bu yana AK Parti’de yuvamda hissediyorum. Bir sağ partiden başka bir sağ partiye geçtim. Hala da Eskişehir milletvekiliyim. Şu anda da canla başla şehrime hizmet için yollardayım. Yani Eskişehir’in oyu Eskişehir’de kaldı. Bana verilen oylar da Eskişehir’e hizmet etmem için verildi. Zaten herkes görüyor; Eskişehir’e hizmet için en çok da çırpınan benim. Aslında bunu görmeyenler sadece troller. Şükür ki; Tüm Eskişehir bu niyetimin farkında.” -
İnce’den Özgür Özel’e şiirli gönderme
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Ankara’da bir otelde partisinin 23 belde belediye başkan adayını açıklayarak, 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri’ne yönelik stratejilerini paylaştı. Gündeme ilişkin de açıklamalarda bulunan İnce, CHP’ye bir el uzattığını fakat geri çevrildiğini söyleyerek, CHP’nin amacının seçim kazanmak olmadığını, aksine tek derdinin kurultay kazanmak olduğunu belirtti.
Özgür Özel’e şiir
İnce, basın mensuplarına CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yönelik yazdığı şiiri de okudu. İnce’nin şiiri şöyle:
“Ben diyorum ‘siyasette ilke’
O diyor ‘istedi benden ilçe’
Ben diyorum ‘arada Ali de olsun’
O diyor ‘her yer veli ile dolsun’Ben diyorum ‘İsveç’e hayır’
O diyor ‘bizim adamları kayır’
Ben diyorum ‘kaybedersin’
O diyor ‘iftira atar saraya gidersin’Ben diyorum ‘genç cumhuriyete atlama ve patlama’
O diyor ‘istedin benden Karşıyaka’
Ben diyorum ‘kaybedersin demlenme’
O diyor ‘uzak dur söylenme’.”
İstanbul’da Esenyurt ile Büyükçekmece ilçelerinde partisinin adaylarını açıklayan İnce, 39 ilçenin tamamında adaylarını duyurmasının ardından büyükşehir belediyesi adayını da açıklayacaklarını söyledi.“Aldığın şeyi açıklamak delikanlılığa sığmaz”
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ı da eleştiren İnce, “O gün verilen bakanlık ve müsteşarlıkları doğru bulmuyorum. Fakat Kılıçdaroğlu seçimi kaybetmiş. Ümit Özdağ’ın kaybetmiş Kılıçdaroğlu’na yumruk atmasını ve o belgeyi açıklamasını doğru bulmuyorum. ‘Ben çok şey aldım’, marifet değil. Aldığın şeyi açıklamak etik değil. Racona, mertliğe sığmaz, delikanlılığa ve etiğe sığmaz” diye konuştu.
Muharrem İnce, Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin de, “Can Atalay’ın yeri hapishane değil, Meclis olmalı. Anayasa Mahkemesi bu ülkenin en üst yargı organıdır. Anayasa Mahkemesi’nin kararlarında hak ihlali varsa, gereği yerine getirilmelidir. Meclisin üzerinde bir Yargıtay olmamalıdır. Yargıdaki bu kavgayı da tehlikeli buluyorum. Bu kavgayı da onaylamıyorum. Yeri Meclis olmalıdır” dedi.Adayları açıkladı
Memleket Partisi’nin belediye başkan adayları şöyle:
“Adana Sarıçam Belediye Başkan adayı Dilek Tepe, Afyonkarahisar Dazkırı Belediye Başkan adayı Özkan Öztuğ, Ankara Etimesgut Belediye Başkan adayı Ömer Özdoğan, Ankara Pursaklar Belediye Başkan adayı Murat Aslandoğdu, Ankara Sincan Belediye Başkan adayı Ziya Kirzuk, Ankara Elmadağ Belediye Başkan adayı Esra Gündoğan Murat, Ardahan Çıldır Belediye Başkan adayı Turgay Şirin, Artvin Arhavi Belediye Başkan adayı Abdulkerim Akkaya, İstanbul Büyükçekmece Belediye Başkan adayı İbrahim Dönmez, İstanbul Esenyurt Belediye Başkan adayı Tanju Karakuş, Kahramanmaraş Afşin Belediye Başkan adayı Mehmet Ceren, Kahramanmaraş Andırın Belediye Başkan adayı Durmuş Karakaş, Kahramanmaraş Dulkadiroğlu Belediye Başkan aday Erdal Çifti, Kahramanmaraş Elbistan Belediye Başkan adayı Nursel Pekcan, Kahramanmaraş Onikişubat Belediye Başkan adayı Halil İbrahim Kuruçay, Konya Ereğli Belediye Başkan adayı Mahmut Elihayrat, Konya Karapınar Belediye Başkan adayı İbrahim Şimşeker, Konya Karatay Belediye Başkan adayı Adem Demir, Konya Meram Belediye Başkan adayı Hamdi Ak, Konya Selçuklu Belediye Başkan adayı Mehmet Koçer, Malatya Yeşilyurt Belediye Başkan adayı Samet Fırat Özkaş, Mersin Mut Belediye Başkan adayı Fikret Çayır, Samsun İlkadım Belediye Başkan adayı Yeşim Emriye Kadıoğlu, Yozgat Bahadın Belediye Başkan adayı Sami Eroğlu.”
İnce, programda belediye başkan adayları ile birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi. -
Özgür Özel’den DEM Parti açıklaması
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu.
CHP lideri Özel, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kendisini hedef alan sözlerine yanıt verdi. Özel, Bahçeli’nin MHP Grup Toplantısı’ndaki sözleri için, “Büyüğümüzdür, çok önemli bir görevdedir. Kızıp da söylese bir şey değil… Prompterdan okuyor. Camdan bu kadar hakaret olunca o hakaretlerin gerçekten içten yapılması değil de bir vazife olarak yerine getirildiği çok belli.” diye konuştu.
EKONOMİ ELEŞTİRİSİ: “BİZİM DERDİMİZ EMEKLİLERİN HESAPLARINA YATAN AYLIK”
Özel, iktidarı da ekonomi üzerinden eleştirdi. “Bizim derdimiz emeklilerin hesaplarına yatan aylık.” diyen Özel, kendisini dinleyen CHP’li miletvekillerine, “İnançla gayretle devam edin. Doğruları savunmaya devam edin. Yoksuldan yana, emekliden, emekçiden yana el kaldırmaya devam edin.” şeklinde seslendi.
DEM PARTİ YANITI: HER PARTİYLE NE KADAR İLİŞKİMİZ VARSA O KADAR İLİŞKİMİZ VAR
CHP Genel Başkanı Özel, MHP lideri Bahçeli’nin kendisini DEM Parti üzerinden eleştirmesine de değindi. Özel, “Her siyasi partiyle ne kadar ilişkimiz varsa DEM’le de o kadar ilişkimiz var. Sayın Bahçeli, şunu bil… Milletin derdi DEM değil, zam, zam, zam.” dedi.
BÜYÜKERŞEN’E YENİ GÖREV
Özel, 31 Mart’taki seçimler için Eskişehir’de aday gösterilmeyen Yılmaz Büyükerşen’in partide görev alacağını da açıkladı. Büyükerşen, genel koordinatör sıfatıyla artık CHP’li belediyeleri denetleyecek.
Özel’in konuşmasından satırbaşları şöyle:
“Yerel seçimlere gidiyoruz. Birileri bizlere hakaretler ederek tahrik etmenin bu yüzden siyasetinin gerginleşmesinin ve esas meselelerin konuşulmamasının hesabında… Bunu Recep Tayyip Erdoğan’ı dinlediğinizde görüyorsunuz.
Bugün MHP’nin grubunu dinlediğinizde sayın Devlet Bahçeli’nin üslubundan görüyorsunuz. Büyüğümüzdür, çok önemli bir görevdedir, kızıp da söylese bir şey değil. Prompterdan okuyor. Camdan bu kadar hakaret olunca o hakaretlerin gerçekten içten yapılması değil de bir vazife olarak yerine getirildiği çok belli.
“DOĞRULARDAN YANA EL KALDIRMAYA DEVAM EDİN”
Bizim derdimiz emeklilerin hesaplarına yatan aylık. Bizim derdimiz, cüzdandaki, pazardaki, mutfaktaki yangın. Bizim derdimiz imkansızlıklardan ötürü, evladına yurt verilemeyen, evladının barınma çözemediği için kaydı dondurup evladını memleketine geri getiren ananın derdi.
CHP Grubu, inançla gayretle devam edin. Doğruları savunmaya devam edin. Yoksuldan yana, emekliden, emekçiden yana el kaldırmaya devam edin. Bu halk, bu millet, kendisinin yanında olanı da emeğini sömürenleri de görüyor. Sizin bu gayretiniz sandığın başına gidince karşılığını bulacak. Bu millet, kendisini aç bırakanlardan, yoksul bırakanlardan hesap soracak.
ÇAY-SİMİT HESABI
Hesabı basitleştirerek anlatmak önemli… Tayyip Erdoğan yola çıkarken dedi ki; ‘Benim hesabım simit-çay hesabı.’ O günlerde yaptığı hesapla verilen maaş, simit-çay hesabına göre 5 kişilik ailenin gelirinin yarısını yutuyordu. Onu gösterdi, oy istedi. Bugün Ankara’da bir tane simit 10 lira, hafta içi 15 yaptılar, ‘Seçime kadar yakarsın beni’ demiş, 10 liraya geri aldılar. Çay da 15 lira; toplam 25 lira. 5 kişilik bir ailenin çay-simit hesabı 11 bin 250 lira. Emekliye 10 bin lira veriyorsun.
“TEK CÜMLELERİ VAR; DEM, DEM DEM”
Bu sabah Devlet Bahçeli, dün akşam Recep Tayyip Erdoğan yarın bir diğeri… Bir tane cümleleri var; dem, dem, dem. ‘Dem’ diyerek enflasyonu unutmanın, zamları gizlemenin hesabındalar. Bu vatanın başına gelecek bir şey olursa, bedelli askerliğe kaçmayıp cepheye koşacak olanlar yine biziz. Dem demişken şunu da söyleyelim; her siyasi partiyle ne kadar ilişkimiz varsa DEM’le de o kadar ilişkimiz var. Sayın Bahçeli, şunu bil… Milletin derdi DEM değil, zam, zam, zam.
CHP DEPREMİN YILDÖNÜMÜNDE FELAKETİN YAŞANDIĞI BÖLGESİNDE OLACAK
Haftaya bu salon bomboş olacak, bu saatlerde biz burada yokuz. Haftaya 6 Şubat, büyük depremin yıldönümü. Haftaya resmi kayıtlara göre 50 bin 783 vatandaşımızın hayatını kabettiği depremin yıldönümünde, bütün parti yöneticilerimizle deprem bölgesinde olacağız. Bir kez daha bu büyük felakette hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz.
Doğal afetlere ve özellikle depreme dirençli kentler yaratmak iktidar partisinin görevidir. Biz o süreçte bir tek şeyi gördük; depreme hiç hazırlık yoktu, depremden sonraki ilk 1 hafta içinde Türkiye’de inanılmaz bir koordinasyonsuzluk, ilk saatlerinde ihanete varan bir korkuyu gördük.
“İSTANBUL’DA CAN KAYBIYLA SONUÇLANAN FELAKETLER YAŞANMIYOR”
Eskiden İstanbul’da yağmur yağar Üsküdar göl olurdu. Nasıl büyük yağmurlar yağıyor, İstanbul’da artık Üsküdar bir adaya dönüşmüyor. İstanbul’un hiçbir yerinde can kaybıyla sonuçlanan felaketler yaşanmıyor. Şimdi o kentlere geri dönmek istiyorlar.”
Bugüne kadar 900’e yakın aday açıkladık. Şu anda Türkiye’de seçime giren tüm siyasi partiler içinde en üst rakam. 900’e yakın aday açıkladık, içlerinde bizim dışımızdaki partilerde bu rakama yaklaşan yok. Bu hafta sonunda çok büyük oranda adayların tamamı açıklanmış olacak. Rakiplerimizin yarı rakamlarımızda.
YILMAZ BÜYÜKERŞEN’E PARTİDE YENİ GÖREV
Yılmaz Hoca ne yapıyor? Yılmaz Hoca artık dosyalarını topluyor, eve dönecek anılarını mı yazacak sanıyorsunuz? Yılmaz Büyükerşen, CHP’li belediyelerin yaptığı iyi hizmetlerin ortaklaştırıldığı ve birbiriyle benzer hizmetlerin tek tipleştirildiği kurulda belediyelerimizin baş koordinatörü… Bundan sonra genel koordinatör sıfatıyla belediyelerimizi izleyecek, denetleyecek, bir araya getirecek ve onların en iyi hizmette birleşmesini sağlayacak.
CHP’NİN İZMİR ADAYI
‘Değişim diyordunuz, ne olacak’ diyenlere; dün ilan edilen İzmir listesine bakın diyorum. Değişim orada. İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayımız, tecrübeli, vizyoner, dürüst bir arkadaşımız. Cemil Tugay’ı İzmir Büyükşehir Belediyesi ve 30 arkadaşımızın takım kaptanı olarak görevlendirdik. Hayırlı, uğurlu olsun. Kendisine kolay gelsin.
Bu partide kadınların ve gençlerin önünü açacağız. Bu partiyi Atatürk’ün istediği gibi kadınların ve gençlerin partisi yapacağız. Söz veriyoruz.
“TÜRKİYE İTTİFAKI” YANITI
Sayın Bahçeli, ‘Türkiye İttifakı’ndan rahatsız olmuş. Her türlü oyuna, her türlü CHP’ye yapılan engellemeye rağmen bir tek şeye inandık; halkımıza inandık. Şunu bilsinler; bize savaş ilan edenlere, barış ilan etmeye, sadece iktidara muhalefet etmeye, muhalefetin seçmenini en yürekten şekilde kucaklamaya, saraydan yılmış, Bahçeli’nin yaptıklarına şaşırmış, yakasında güneş taşıyan iyi insanlarla kucaklaşmaya, MHP’li olduğu halde bu işlerden utanan sandığa gitmeyenlerle sandıkta buluşmaya, AK Parti’nin yoksullaştırdığı işçiyi sahiplenmeye devam edeceğiz.”
-
“Alevi’nin-Kürt’ün tasfiye olduğu yok”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partiden istifa eden İstanbul Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi’nin tasfiye iddialarına yanıt verdi.
Sözcü gazetesine konuşan Özel, “Battal Başkan, uzun süredir yaptığı göreve aday gösterilmemesinin verdiği üzüntüyle meseleyi tarafsız değil, öznel bir yerden değerlendirmiş.” dedi.
900’e yakın aday açıkladıklarını bildiren Özgür Özel, “Çok sayıda Alevi aday gösterdik. Alevi adaylara bakması lazım. Hangi Kürt’ün tasfiye edildiğini görmüş? Böyle bir şey yok.” ifadelerini de kullandı.
CHP lideri Özel, eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na yakın isimlerin tasfiye edildiği iddiasını da “Bir tasfiye söz konusu değil.” sözleriyle yalanladı.
KAYNAK: NTV
-
Bahçeli’den Özgür Özel’e tepki
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, vatana ruh katan, devlete ufuk kazandıran güç kaynaklarından birisinin de milli duyguyu, milli kültürü, milli şuurla birleştiren ve buluşturan Anadolu irfanı olduğunu ifade etti. Bahçeli, ‘irfan’ın kısaca insanın kendini, kendi gerçeklerini, vicdanında saklı duran cevheri bilmesi demek olduğunu, istiklal ve istikbal haklarının yegâne güvencesinin bu irfan kudreti, bundan mülhem inanç ve irade kutsiyeti olduğunu belirtti. Anadolu irfanına güvendiklerini, millet iradesini varlığın kilit taşı, kader tacı olarak gördüklerinin altını çizen Bahçeli, “Köküne yabancılaşmış, milli kültürden uzaklaşmış, manevi değerlerle arası kapanmamak üzere açılmış olan siyasi hilkat garibelerinin, hakikatte milletimizin hassasiyetlerine saygı duyması, hissiyat ve ülkülerine bağlı kalması mümkün ve muhtemel değildir. Nefisleri azanlar, hırsları azgınlaşanlar, tezvirat ve tefrikayı yaydıkça yayanlar iflah olmaz hastalardır, bunun yanında ıslah ve terbiyeye kapalı duran muhterislerdir. Bunların ne kendilerine ne de ülkeye ve millete en ufak faydaları dokunamaz. Çıkarlarına düşkün oldukları ölçüde, insan onuruna saygılı değillerdir. Koltuk, makam ve ikbal için her kötü role talip, her kirli ilişkiye hazır, her türlü rezalete razı, her neviden melanete hevesli olan malum siyaset devşirmelerine ülkemizin bağımsız ve parlak geleceği ise emanet edilemez. Bu çerçevede, 14 Mayıs ve 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimlerinden sonra üçüncü demokratik fırsat olan 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleriyle Türkiye’miz iyice hızlanacak, yerel yönetimlere vurulan paslı zincirler kırıp atılacaktır” diye konuştu.
30 büyükşehir, 51 il, 922 ilçe, 386 belde olmak üzere, toplamda bin 389 belediyenin önümüzdeki beş yıllık yol haritasının Türk milleti tarafından belirleneceğini söyleyen Bahçeli, “Bu belediyelerden zillete düşenler arınacak, Cumhur’da olanlar da şahlanacaktır. Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerine yerel yönetimler kanalıyla baraj oluşturup engel çıkaranlar inanıyorum ki, kaybedenler kulübünde sıra sıra toplanacaklardır. DEM’lenmiş CHP, Anadolu irfanı karşısında mağlup olacaktır. Yeminli Türkiye düşmanları millet iradesi karşısında hayal kırıklığına uğrayacaktır. Terör örgütleri, bölücü maşalar, ekonomik tetikçiler, sözde aydınlar, emperyalizmin piyonları, demokrasi muhalifleri, Cumhuriyet karşıtları; hakkın ve halkın aleyhinde kulis yapan iç ve dış bütün mihraklar 31 Mart’ta hiç unutulamayacakları bir ders alacaklardır” ifadelerini kullandı.
Yeni yüzyılın umutlarını zedelemeye, heyecanlarını lekelemeye, yürüyüş ve yükselişini kösteklemeye hiç kimse muvaffak olamayacağını ifade eden Bahçeli sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Cumhur İttifakı 31 Mart seçimleriyle Türkiye’nin geleceğini hem inşa edecek hem de demokrasi meşalesiyle aydınlatacaktır. Bildiğiniz üzere, Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı, birbirinden değerli, saygın ve liyakat sahibi belediye başkan adaylarını kademe kademe açıklamaktadır. Çok şükür adaylarımız milletimizin şimdiden takdirini kazanmıştır. Şu ana kadar partimizin 385 belediye başkan adayı kamuoyuna ilan edilmek suretiyle duyurulmuştur. İnandık, başarmak için çıktık yola, boyun eğmeyiz, teslim olmayız, taviz vermeyiz hiçbir odağa, hiçbir çıkar grubuna. Tekrar söylüyorum: Cumhur bizim, Türkiye hepimizindir. Ayırmadan, ayrışmadan, canla, başla Türkiye için çalışacağız. Herkes için, herkese göre belediyeye birliğin gücüyle ulaşacağız. Bir olacağız, diri olacağız, iri olacağız, doğru olacağız, dürüst olacağız, duruşumuzla göz dolduracağız.”
CHP’ye tepki gösteren Bahçeli, “DEM’lenmiş CHP’nin kimlere servis edildiği, kimlerin emellerine hizmet ettiği, yönetimi altındaki belediyelerde dönen rüşvet çarklarının nerelere kadar dayandığı, ayak oyunlarının ve yolsuzluk vakalarının nasıl volkan ağzı gibi patladığı artık herkesin bildiği ve gördüğü skandallardan yalnızca bir kısmıdır. İstanbul Büyükçekmece Belediyesi’nde vuku bulan şaibeler, bu belediyenin CHP’li yöneticileri tarafından basın mensuplarına ve yaşlı bir hanımefendiye yönelik utanç verici kaba güç gösterileri elbette her vicdan sahibi tarafından telin edilmiştir. DEM’lenmiş ve devrilmiş CHP’nin siyasi ayarları bozulmakla kalmamış, bu garabet ve köhne zihniyet milletle arasına duvar çekmiştir. Bunların demokratlığı köprüden geçene kadardır. Bunların halkçılığı ve insan sevgileri kelebeğin ömrü kadardır” dedi.“Türkiye’de Dersim diye bir yer yoktur, olan ise tunç yüreklilerin yaşadığı Tunceli’dir”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Tunceli ili yerine Dersim demesine de tepki gösteren Bahçeli, şöyle konuştu:
“CHP’nin dikişi yama tutmayan genel başkanına bir hususu hatırlatmak isterim ki, Türkiye’de Dersim diye bir yer yoktur, olan ise tunç yüreklilerin yaşadığı Tunceli’dir. İstanbul’u CHP’den ve DEM’ci bölücülerin tasallutundan kurtarmak bihakkın vatan borcu, fetih namusudur. Ankara’yı, İzmir’i ve diğer belediyeleri CHP’den kurtarmak istiklalin şeref bahsi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e vefa gereğidir. Ankara’da DEM’lenip Kandil’de dökülen CHP gidecek, yerel yönetimlerde hasretle beklenen huzur gelecektir. DEM’lenmiş CHP gidecek, milli birlik ve kardeşlik güçlenecektir. DEM’lenmiş CHP gidecek, Türk ve Türkiye Yüzyılı gerçekleşecektir.”
31 Mart seçimlerin tarihi önemde olduğunu düşündüklerinin altını çizen Bahçeli, “31 Mart, 14 ve 28 Mayıs 2023 seçimlerinin tamamlayıcı üçüncü halkası, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yerel yönetimlerle tam manasıyla eklemlenip kökleşmesinin temin fırsatıdır. CHP’de çatlak sesler, çarpık hedefler, çamur hesaplar öne çıkmıştır. İç karışıklık ve tansiyon yüksekliği had safhadadır. Bünyesinde dirlik ve düzeni sağlayamamış bir partiye, davul ile tokmağın ayrı ayrı kişilerde bulunduğu bir siyasi acziyete güven duyulamaz, itibar edilemez, yerel yönetimlerde sorumluluk verilemez” ifadelerini kullandı.“İstanbul Murad’ına erecek, Ankara’ya altı ok değil Altınok mühür vuracak, İzmir’de de Dağ’ın sıcaklığı Tunç’u eritip savuracaktır”
“Cumhur İttifakı 31 Mart’ta, milli haklarımızın müdafaası için başarılı olmalıdır” diyen Bahçeli, “İstanbul Murad’ına erecek, Ankara’ya altı ok değil Altınok mühür vuracak, İzmir’de de Dağ’ın sıcaklığı Tunç’u eritip savuracaktır. Cumhur İttifakı 31 Mart’ta, milli haklarımızın müdafaası için başarılı olmalıdır. Cumhur İttifakı 31 Mart’ta, Türkiye’ye karşı sahnelenen beşinci kol faaliyetlerini kırmak için başarılı olmalıdır. Cumhur İttifakı, siyaset ve diplomasi denklemlerinin Türkiye olmadan kurulamayacağının gösterilmesinin yanında, bölgesel ve küresel planda oyun kurucu vasfımızın devamı için başarılı olmalıdır. Devletimizin bekası, milletimizin refahı, vatanımızın selameti için Cumhur İttifakı vardır, hazırdır ve mutlaka başaracaktır” dedi.
Bahçeli, MHP’nin hiçbir kara propagandaya eyvallah etmeyeceğini de sözlerine ekledi.“Sosyal medya belediyeciliğinin sonu gelmiştir. Yalan ve iftiranın sonu gelmiştir”
MHP’nin yüksek bir sorumluluk duygusuyla, azimli ve inançlı gönül insanlarının desteğiyle, teşkilatların her seviyesinde görev alan dava arkadaşlarının titiz çalışmalarıyla ve milletvekillerinin yoğun gayretleriyle üstüne ne düşüyorsa sonuna kadar yapacağını, yurdun her köşesinde 31 Mart’a hazırlanacağını vurgulayan Bahçeli, “Nihayet 31 Mart seçimlerine hazırlık amacıyla planladığımız ilk açık hava toplantımızı, ‘Cumhur Bizim, Türkiye Hepimizin’ temasıyla, Misak-ı Milli’nin ilan edilişinin 104’üncü yılında, yani 28 Ocak 2024 Pazar günü Mersin’de yapma kararı aldığımızı, müteakiben 4 Şubat 2024 Pazar günü de Manisa Açık Hava Toplantımızı gerçekleştireceğimizi aziz milletimizle ve bu kentlerimizde yaşayan muhterem vatandaşlarımızla özellikle paylaşmak istiyorum. Milliyetçi Hareket Partisi kolları sıvamış, ya bismillah diyerek yola koyulmuştur. Elbette gayret bizden, takdir ve teveccüh aziz milletimizdendir. Seferin adımı bizden, zaferin bereketi Cenab-ı Allah’tandır. Sosyal medya belediyeciliğinin sonu gelmiştir. Yalan ve iftiranın sonu gelmiştir. Kaybolan, heba ve israf edilen yılların sonu görünmüştür. Şehremini görevine kastetmekle kalmayıp ikinci iş görenlerin, hatta sözde Cumhurbaşkanı yardımcılığı vaadine kanıp şehirlerini yüz üstü bırakıp kaçanların hesabı da 31 Mart 2024 tarihinde muhakkak görülecektir” diye konuştu.
Bahçeli, bölgesel krizlerin sürekli tırmandığı, çatışmaların tahrik edildiği risk ve tehditlerle dolu bir dönemden geçildiğine de dikkat çekti. İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü katliamların aralıksız devam ettiğini ifade eden Bahçeli, “İnsani felaketler kahredici boyutlardadır. Çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 25 bine yakın masum insan terör devleti İsrail’in kanlı saldırılarıyla hayattan koparılmıştır. Gazze Şeridi yakılmış, yıkılmış, harabeye dönüşmüştür. Birleşmiş Milletler, Gazze’de mukim 378 bin insanın felaket düzeyinde açıklık çektiğini açıklamıştır. Gene Birleşmiş Milletlere göre, 2,3 milyon nüfusu olan Gazze’de 1,9 milyon insanın yerinden yurdundan çıkarıldığı ileri sürülmüştür. Bunun yanı sıra, Batılı ülkeler İsrail’i silahlandırmaya, zulüm ve cinayetleri teşvik etmeye izansızca, insafsızca devam etmektedir. Almanya’nın İsrail’e silah satışını 10 kat artırması, ABD’nin askeri, siyasi ve ekonomik desteği gözü, gönlü ve vicdanı kapalı şekilde yağdırması altını çizerek ifade ediyorum ki, işlenen soykırım suçuna aleni ortaklıktan başka bir şey değildir. Zalimler mazlumların kanını nehir gibi akıtmaktadır. İsrail-Filistin ihtilafının yumuşaması, kalıcı ateşkes ve barış ortamının yeşermesi için evvelemirde ilk şart iki devletli çözümün işlerlik ve işlevsellik kazanmasıdır. Medyaya yansıdığı kadarıyla, ABD Başkanı Biden ile Netanyahu arasında yapılan bir telefon görüşmesinde iki devletli çözümün konuşulduğu, İsrail Başbakanı’nın buna sıcak yaklaşmaya başladığı iddia edilmektedir. Gazze’de derhal ateşkes sağlanmalı, barış görüşmeleri için masa kurulmalı, başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırları temelinde bağımsız ve egemen Filistin devleti kabul edilmelidir. Ağır insan hakkı ihlallerine son verilmelidir. Bebekleri, çocukları, kadınları öldüren barbarların yakasından tutulmalı, burunlarından fitil fitil gelmelidir. Dileğimiz Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin bugün yapacağı Filistin konulu toplantısından bağlayıcı, uzlaştırıcı ve barışa hizmet eden bir kararın çıkmasıdır” değerlendirmesinde bulundu.
Gazze’de insani facianın son sürat devam ettiğini, Yemen’in huzursuz ve sancılı, Çin-Tayvan ilişkisinin gergin, Rusya-Ukrayna krizinin canlı ve dirençli olduğunu belirten Bahçeli, “Irak, İran ve Pakistan arasında çok ciddi gelişmelere yol açma ihtimali olan silahlı ve siyasi kutuplaşma yaşanmaktadır. Bizim temennimiz dost ve kardeş ülkeler arasında sükûnet ve iyi ilişkilerin hakim olması, bölgesel savaşa dönüşebilecek provokasyonlardan mutlak surette kaçınılmasıdır. Irak’taki bazı hedeflere yönelik İran saldırıları, hitamında İran’ın 16 Ocak’ta Pakistan’a, Pakistan’ın da 18 Ocak’ta İran’a yönelik füzeli saldırıları hiçbir şekilde meşru görülemeyecek, bu restleşmenin kazanını da sadece emperyalist unsurlar olacaktır. Karşılıklı dostluk ve kardeşlik anlayışıyla, egemenlik ve toprak bütünlüğüne saygı kriteri çerçevesinde her sorunun üstesinden barışçıl yollarla gelinecektir. Çevremizde vasat bulan müessif hadiselere baktığımızda ülkemizin bir kuşatma altında tutulduğu görülecek, tarih sayfalarını dikkatle araladığımızda buna benzer zorlu dönemlerin sık sıkı tezahür ettiğine şahit olunacaktır. Millet olarak yüzyıllardır devam eden küresel bir komplonun, dıştan kuşatmayı ve içten çökertmeyi amaçlayan mütecaviz bir saldırının hedefindeyiz. Tarih boyunca kuşatma, karartma ve yıldırma politikaları hiç kesilmemiştir. Türk milletinin varlığından ürken sömürgeci güçler değişik araç ve kanallardan sürekli olarak üzerimize hücum etmişlerdir. Amaç Türk milletinin hâkimiyetini kırmak, gücünü dağıtmak, yönetimi altında bulunan coğrafi havzalardan çıkarmak üzerine bina edilmiştir. Bunun için küresel mevziler tahkim edilmiş ve kalabalıklaştırılmıştır. Kimi zaman iç hassasiyetleri kaşıyarak, kimi zaman etnik ve mezhep anlaşmazlıklarını kanatarak, kimi zaman hainleri görevlendirerek, kimi zaman da savaşlarla sonuç alınmak istenmiştir” dedi.
Osmanlı İmparatorluğu’nun gerileme ve çöküş aşamalarının, bunun ızdırap veren bugünkü tabloyla ilişki ve irtibatı olan sayısız misallerle dolu olduğunu hatırlatan Bahçeli, “İmparatorluğumuz ilk kuşatmaya deniz ve okyanuslarda maruz kalmıştır. Ümit Burnu’ndan Hint Okyanusu’na çıkan batılı sömürgeciler alanımızı daraltmak için her yolu ve her şiddeti denemişlerdir. İkinci kuşatma; Kuzey Afrika üzerinden yapılmış ve maalesef buralar hakimiyetimizden sökülüp alınmıştır. Üçüncü kuşatma; Orta Doğu ve Arap Yarımadası üzerinden gerçekleşmiş, asırlarca bizim parçamız ve ayrılmaz bütünümüz olan topraklar teker teker kaybedilmiştir. Mekke’den Medine’ye, Sana’dan Kudüs’e, Trablusgarp’tan Bingazi’ye kadar her yer sabun gibi elimizden kayıp gitmiştir. Dördüncü kuşatma; Balkan coğrafyasında icra edilmiş, ne acıdır ki, vatan yaptığımız bu topraklardan anılarımız geride bırakılarak çekilmek zorunda kalınmıştır. Nitekim Evlad-ı Fatihan’ın çilesi hala bitmemiş, hala özlem ateşi sönmemiştir. Üsküp’ten Piriştine’ye, Selanik’ten Belgrat’a, Sofya’dan Budapeşte’ye, Gümülcine’den Kavala’ya, Bosna’dan Adriyatik’e kadar bir zamanlar çalınan türkülerimiz, söylenen şiirlerimiz, kurulan zafer şölenlerimiz yerini ölüm sessizliğine bırakmıştır. Beşinci kuşatma da; Kıbrıs, adalar ve Kafkaslar üzerinden yapılmıştır. Türk milleti, kaybede kaybede Türkiye Cumhuriyetini bulmuş, çekile çekile sınırlarını çizmiştir. Çizilen bu sınırlar, zaman aşımına uğramayacak Misak-ı Milli’yle belirlenmiş ve belgelenmiştir. Bilinmelidir ki, Misak-ı Milli mülkü millettir, millet ise sonuna kadar Türk’tür. Bu kuşatmaların daha acımasızı, daha vahşisi, daha rezili bugün içimizdeki işbirlikçiler eliyle yürütülmektedir. Bu defa hedef son yurdumuzdur. Bu defa hedef kardeşliğimizdir. Bu defa hedef milli birlik ve bekamızdır. Bu defa hedef büyük milletimizin bizatihi varlığıdır. Malum şer ittifakının üniter yapımıza cephe almasının gerçek nedenini burada aramak lazımdır. İhanete methiyeler, milli değerlere saldırılar aşina olduğumuz bir gayeye yöneliktir. O da devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü yıkmak ve yok etmektir” şeklinde konuştu.
“Türklüğü etnik alt kümeye indirmeye çabalayan; milli ilke ve esaslara düşmanlık besleyen iç ve dış ihanet cephesinin faal olduğunu bilmeyen yoktur” diyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türk milletini birbirine kırdırmaya ve sonra da dağılmış parçalarını yutmaya çalışan küresel düşmanlık muhalefet eliyle düşe kalka mesafe kaydetmektedir. Ve şimdi yeni hedefleri 31 Mart’tır. Sömürgeci efendilerinin tembih ve suflesiyle bölgemizdeki istikrarsızlıkları ülkemize ithal etmek için çırpınan mandacıları ve vatan hainlerini uyarıyorum, gittiğiniz yol, yol değildir, bu cüretiniz yanınıza kar değildir. Bu vatanı, bu milleti, bu devleti canımız pahasına savunamazsak, dahası sizin şirret oyunlarınıza karşı sessiz ve seyirci kalırsak yastığımız mezar taşı, yorganımız kan olsun, duruşumuzdan ödün verirsek namus bize ar olsun. İhanetin cezasız kalması, milli nitelikli kırmızıçizgilerin aşındırılması maksadıyla güya demokrasi ve özgürlük çağrıları yapanların niyeti bellidir. Bu alçakların hesabı devlet ve millet arasında güvensizlik oluşturmak, kaosa ortamına davetiye çıkarmaktır. Türkiye Cumhuriyetini bölücülüğün ağına düşürmeye hiç kimsenin gücü yetmeyecektir.”“Muhalefet milli ve manevi tüm kıymet hükümlerimize var gücüyle hançer sallamaktadır”
“DEM’lenmiş CHP Türk milletine meydan okumaktadır” diyen Bahçeli, “Muhalefet milli ve manevi tüm kıymet hükümlerimize var gücüyle hançer sallamaktadır. Bugünkü kuşatma yarılamazsa; bölgesel krizlerin yeni tatbik sahası Anadolu coğrafyası olacaktır. İşte bu yüzden, işte bu sebeple 31 Mart seçimleri istikrar ile dağınıklığın, sadakat ile hıyanetin, şehit ile caninin, gazi ile gafletin, husumet ile muhabbetin, hizmet aşkıyla hüsran arayışının, Cumhur ile zilletin, vatan ile satanların arasında yapılacaktır. Kazanan Türkiye olacaktır. Kazanan Türk milleti olacaktır” ifadelerine yer verdi.
18 Ocak’ı 19 Ocak’a bağlayan gece yarısı, saat 00.49’da Türk milletinin sinesinden doğmuş bir vatan evladını, milletimizin uzay misyonunu temsil eden, geçmişle geleceği buluşturan, tarihin farklı dilimlerinde yaşayan Müslüman Türk astronomi dehalarının rüyasını gerçekleştiren bir yüz akını uzaya uğurladıklarını hatırlatan Bahçeli, “Mazinin ihtişamlı devirlerinin tekrar dirilişe geçmeye başlamasından kuşkusuz bahtiyarlık duyduk. Mersin Silifke doğumlu Albay Alper Gezeravcı kardeşimizin de içinde bulunduğu 4 astronotu taşıyan kapsül yaklaşık 36 saatlik yolculuktan sonra geçtiğimiz cumartesi günü Uluslararası Uzay İstasyonu’na kenetlenmiştir. Bu gelişme Türkiye ve Türk milleti için tarihi değer ve önemdedir. İstikbalin göklerde olduğunun teyidi yapılmıştır. Bir gün gelecek uzayda çok daha büyük keşiflere Türk çocukları imza atacaktır. Ümidim ve niyazım budur. Türk milleti artık uzaydadır, burada ben de varım demiştir. 14 gün boyunca uzayda kalacak Alper Gezeravcı kardeşimize çalışmalarında başarılar diliyor, sağ salim şekilde dönmesini temenni ediyorum. Bu süreçte en büyük desteği veren Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere, emeği geçen herkese yürekten teşekkür ve tebriklerimi iletiyorum” dedi.
Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde geçen Cuma günü yaşanan olaya ilişkin de konuşan Bahçeli, “Planlı, sübjektif, tek yanlı ve sistematik biçimde büyütülüp asıl mecrasında saptırılan bir hadise, pek çok çevrede tartışılmış, esasen konuya dahil olanların meşrep ve mizacını deşifre etmiştir. İlçe kaymakamımız Cuma namazını kılmak üzere Kuba Camii’ne gitmiş, cemaatin safına girmiştir. Minbere çıkan imam, Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan hutbeyi okurken şehitlerimize rahmet içeren bölümü ne hikmetse atlamış ve es geçmiştir. Daha önceden hutbeyi internetten okuyan şuur sahibi Kulp Kaymakamımız, şehitlerimize rahmet dilenen kısmın okunmadığını fark edince imamı isabetle uyarmış ve hutbenin doğru okunmasını sağlamıştır. Namazın hemen sonrasında Kaymakamımız, bu imama neden mezkur bölümü okumadığını sorunca, ‘bana baskı yapılıyor, o yüzden okumadım’ cevabını almış, bunun üzerine de ‘sen devletin imamısın, kim baskı yapabilir’ diye çıkışmıştır. Kuldan korkanın Allah’tan korkusu olmaz, olamaz. Baskı ve dayatmayla şehitlere rahmet dilememek, sorasında ‘Kaymakam şiddet uyguladı’ bahanesiyle küçücük bir çizikten darp raporu almaya tevessül etmek Müslümanca bir tavır değildir. Müslüman yalan söyleyemez, Müslüman iftira atmaz, Müslüman nefret saçmaz, Müslüman Allah’tan başkasına asla eğilmez. Şehitlerimizin tarifi Kur’an-ı Kerim’de, köşkleri cennette, yerleri de Müslüman Türk milletinin gönlündedir. Huzurlarınızda Kulp Kaymakamımız Burak Akeller’in tertemiz alnından öpüyor, onu yetiştiren anasına, babasına şükranlarımı sunuyor, Müslüman Türk duruşundan dolayı tebrik ediyor, başarılar diliyorum” diye konuştu.
Bahçeli, konuyla ilgili hassasiyet gösteren İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya da teşekkür etti.
“Kaymakama haklı ve haysiyetli tavrına kim destek vermişse Allah razı olsun diyorum” ifadesini kullanan Bahçeli, “Bu üzücü hadiseyi fırsat bilip Kaymakamımıza saldıran, suçlayan, hakaret eden, bu kapsamda kalem oynatıp sosyal medyadan kinlerini kusanları biliyoruz, sefil amaçlarını tanıyoruz, ancak hiçbirisine pabuç bırakmayacağımızı rehin altındaki kafalarına ve kalplerine sokmalarını da tavsiye ediyoruz. Cumhur İttifakı’na husumet duyanlar bu vesileyle saklandıkları deliklerinden dışarı fırlamışlardır. FETÖ’nün kundağında sallanan, maklube sofralarında kaşık sallayan alçaklar tek tek ortalığa dökülmüşlerdir. DEVA’cılar, Serokçular, terör örgütü yandaşları, bölücüler, müfteriler, bayraksızlar, FETÖ’cüler, kriptocular, devlete ve millete diş bileyen namertler hemen kendilerini ele vermişlerdir. Mesele sadece bir kaymakam ile bir imam arasında geçen tatsız bir olay değildir. Pusuda bekleyip el ovuşturanların, milli birlik ve kardeşliğimizi bozmayı hedefleyenlerin provokasyonları bu tespitimizi iyice netleştirmiştir” dedi.Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’na tepki gösteren Bahçeli, “Serok Ahmet sana gelince, imamın darp edildiği yalanını servis edip peşine takılman, Kaymakamımızı önyargılarının esiri olarak suçlaman şahsın ve zihniyetin adına münafıklık alametidir ve tövbe etmen temennimizdir. 19 Ocak 2024 Cuma günü camilere gönderilen hutbenin okunmasından imtina edilen bölümünü buradan paylaşıyor, aziz şehitlerimizi hürmetle, rahmetle anıyorum. Şehidini bilmeyenin dinini ve milletini bilmeyeceğini kararlılıkla ifade ediyorum. O hutbede okunmayan bölüm şöyleydi: ‘Hepimize düşen, birlik, beraberlik ve kardeşliğimizden asla ödün vermemektir. Din, Kur’an, vatan ve ezan gibi mukaddesatımız etrafında birbirimize kenetlenmektir. Şehitlerimizin uğruna canlarını feda ettikleri ulvî değerleri yaşamak ve yaşatmaktır. Geçen hafta hain bir terör saldırısı nedeniyle vatan evlatlarımız şehadet makamına ulaştı. İnanıyoruz ki, Rabbimizin rahmeti şehitlerimizin üzerinedir. Onlar, kendilerine müjdelenen cennet nimetleriyle sevinmektedirler. Şehitlerimizi ve gazilerimizi yetiştiren anne babalar başımızın tacıdır. Onların eş ve çocukları en değerli emanetimizdir. Biliyoruz ki, Allah’ın yardımı müminlerle beraberdir ve zafer inananlarındır. Vatanımıza göz diken, milletimize ve ümmet-i Muhammed’e düşmanlık besleyen, Filistin’de bebek, kadın, yaşlı demeden masumları katleden işgalci zalimlere gelince, onlar, mutlaka kaybedeceklerdir’” şeklinde konuştu.
Bahçeli, 32 yıl önce aşırılıkçı Hindu çetelerinin altında tapınak olduğu iddiasıyla yıktığı Babür İmparatorluğu’ndan kalma 1528 tarihli Babri Camisi’nin yerine inşa edilen Rama Tapınağı’nın dün törenlerle açılmasından üzüntü duyduğunu belirterek, Hindistan yönetimini kınadı.
Bahçeli ayrıca, emekli maaşlarıyla ilgili iyileştirmeleri desteklemekle birlikte, emeklilerin daha fazlasını hak ettiklerine samimiyetle inandığını da sözlerine ekledi. -
Özgür Özel, Kılıçdaroğlu ile görüştü
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, önceki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Ankara’da bir araya geldi.
-
Emeklilere sahip çıkacağını belirtti
CHP Lideri Özgür Özel, parti genel merkezinde düzenlenen emekli buluşmasına katıldı. Burada konuşan Özel, hükümetin 20 yılı aşkın süredir Türkiye’yi derin bir ameliyat, demokrasi ve ekonomik krize sürüklediğini söyleyerek, “Hiçbiri birbirinden bağımsız değil. Anayasa’nın hiçe sayıldığı bir yerde, kanunların hükmünün olmadığı bir yerde, hak aramanın ortadan kalktığı bir yerde ekonominin bu halde olmasına kimse şaşmasın” ifadelerini kullandı.
“Bozdukları parametreleri düzeltmeliyiz ki en düşük maaş genel maaş olmasın”
Ortalama emekli maaşının neredeyse en düşük emekli maaşı kadar olduğunu dile getiren Özel, “Bunun mutlaka değiştirilmesi lazım. Bunun olması için prim güncelleme kat sayıları artırılmalı, aylık bağlama oranları artırılmalı, aylıkların alt sınırları artırılmalı. Yani 2002 yılında gelip, 2006’da 5510 sayılı Kanun’da neyi bozdularsa düzeltmek gerekiyor. Hem oranı, hem alt sınırı, hem de diğer bozdukları parametreleri düzeltmeliyiz ki en düşük maaş genel maaş olmasın” dedi.
“Bundan sonra sizin sorununuzdan daha önemli bir sorun yok”
Özel, emeklilere sahip çıkacaklarını belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
“Bugüne kadar hep ezildiniz, hep unutuldunuz, ihmal edildiniz. Hep bir mesele vardı, sizin sorununuzdan önemliydi. Bundan sonra sizin sorununuzdan daha önemli bir sorun yok. Bunu kabul etmiyoruz.” -
Özel ve Kılıçdaroğlu cenaze töreninde bir araya geldi
CHP Ankara Milletvekili Semra Dinçer’in annesi Saime Dinçer’in (91) cenaze töreni Pirsultan Abdal Kültür Merkezi ve Cemevi’nde yapıldı. Cenaze törenine CHP Genel Başkanı Özgür Özel, eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’li milletvekilleri ve vatandaşlar katıldı. Saime Dinçer’in cenazesi Karşıyaka Mezarlığına defnedilecek.