Etiket: özgür özel

  • Özgür Özel: “İktidar suçüstü oldu”

    Özgür Özel: “İktidar suçüstü oldu”

    CHP lideri Özel, Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından Büyükşehir Belediyesi Konferans Salonu’nda düzenlenen ‘Yerel Yönetimlerde Gıda Güvenliği ve Sürdürülebilir Tarım Konferansı’na katıldı. Konferansta konuşan Özel, gıda güvenliğine dikkati çekerek, “İstediğiniz kadar dolarınız olsun, euronuz olsun, altınınız olsun, eğer kendinize yetecek bir tarımınız yoksa açsınız, sefilsiniz, perişansınız demektir. O yüzden yine genel iktidarın boş bıraktığı bir alan bugün burada her birinin ayrı ayrı yaptığı projeler ve bizim bütünleşik olarak yönetmeye çalıştığımız bu alan son derece önemli hale geliyor. 1900’lerin ilk çeyreğinde önce kurtuluşu başarıp, sonra kuruluşu gerçekleştirdik ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk şapkayı taktı, traktörün üstüne çıktı, meselenin önemine vurguyu yaptı. Hem bütün Türkiye’de tarımla ilgili bir Cumhuriyet devrimi başlattı hem de kendisi Atatürk Orman Çiftliği’yle araştırmaya, geliştirmeye dayanan ‘iyi tarım uygulamaları’ diye sonradan tanımlayacağımız noktada bir irade ortaya koydu. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Ankara’nın ortasında çok büyük bir alanı tarıma ayırdı ve vasiyetiyle emanet ettik” ifadelerini kullandı.

    “İktidar suçüstü oldu”

    Özel, konferans sonrası salondan çıkarken gazetecilerin sorularını cevapladı. Özel, bir gazetecinin ‘750 liralık savunma sanayii fonu’ ile ilgili sorusu üzerine, “Arkadaşlar iktidar suçüstü oldu. Hem dezenformasyonları hem oyun planları suçüstü oldu hem de vatandaştan ‘İsrail saldıracak tehlike büyük, her an saldırı gelebilir havaya bak’ deyip yankesicilikle para çarpmaya çalıştılar. İyi ki 1 Ekim’de Erdoğan meclis kürsüsünde söyleyince ‘Gel hemen anlat’ dedik. İyi ki gizli oturum talep ettik, iyi ki gizli oturumda bir şey söylemediklerini bütün meclis biliyor. Söylediklerini açıklamıyoruz, 10 yıl gizli. Söylemedikleri şu; Erdoğan’ın dediği tehlikeye işaret eden hiçbir somut veri yok. Demek ki neymiş; milleti ürkütüp, korkutup açlık, sefalet, yoksulluk, işsizlik içindeki milletin bunlardan yakınması yerine daha büyük korkulara gark olmasını istemişler. Bununla da yetinmemişler, ‘hadi biraz para ver İsrail’e karşı savunma sanayiini güçlendirelim.’ Savunma sanayiine 180 milyar para aktarıldı geçen sene helali hoş olsun” ifadelerini kullandı.

    “Milletin sırtından düşsünler”

    Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Biz savunma sanayiinin güçlenmesine de karşı değiliz, yatırımlara da karşı değiliz ama Türkiye’nin en karlı bankaları dururken parayı o bankanın kredi kartından nakit avans çekmeye muhtaç insanların cebine el atmayın. Çok lazımsa bankalardan alın, çok lazımsa zenginlerden alın. Teklif geri çekildi, bütçe sonrasına kaldı. Zaten bütçede savunma sanayii bütçesi görüşülecek. Orada da teklifimiz şu; ‘Açığınız ne kadar beyler?’ Dediklerine göre 70 milyar. 70 milyarı koyun bütçeye alın parayı. Bu ülkenin savunma sanayii fonunun 180 milyar değil, 250 milyara ihtiyacı varsa elinizi tutan mı var? Ben bu iktidarın bütçesine oy vermem, hatırları için o kaleme (savunma sanayii bütçesi) ben de oy vereyim. Yeter ki milletin sırtından düşsünler.”

    Programa Özel’in yanı sıra Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Ankara’nın CHP’li ilçe belediye başkanları ve milletvekilleri katıldı.

  • Mütareke ve barışın kalbi Mudanya’da attı

    Mütareke ve barışın kalbi Mudanya’da attı

    Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda tarihe diplomatik bir zafer olarak kazınan Mudanya Mütarekesi’nin 102. yıldönümü kutlaması tarihi imzanın atıldığı Mütareke Evi’nin önünde düzenlenen törenle coşkuyla kutlandı. Mudanya Belediyesi tarafından, “Kuruluşta İmzamız Var / 9 Gün: Barışa Giden Yol” temasıyla, müzakerelerin başladığı 3 Ekim’den bu yana etkinliklerle kutlanan Mudanya Mütarekesi’nin 102’nci yıl törenine; Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, İsmet İnönü’nün kızı Özden Toker, milletvekilleri, belediye başkanları, çok sayıda davetli ve Mudanyalılar katıldı.

    Açılış konuşmasını yapan Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, “Kurtuluş Savaşımızı diplomasi zaferiyle taçlandıran, Cumhuriyetimizin harcında yer alan, Birinci Dünya Savaşı’nı sona erdiren, tarihte eşi benzeri olmayan mütarekenin imzalandığı Mudanyamızın Belediye Başkanı olarak sizleri selamlamaktan büyük onur duyuyorum. Bağımsızlık mücadelesini veren başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Mudanya Mütarekesi’nde imzası olan İsmet İnönü olmak üzere silah arkadaşlarını saygıyla anıyor ve onlara bir kez daha minnet duyuyoruz. 102 yıl önce burada, Mudanya’da; emperyalizme, işgale ve zulme karşı Türk halkının cesur sesi duyuldu. Mudanya Mütarekesi ile bağımsızlık meşalesi yeniden parladı, bu vatanın her köşesinde özgürlüğe olan inanç perçinlendi. Bugün biz de bu kutsal mirasa sahip çıkmanın ve bu tarihi anı yeniden yaşamanın onurunu yaşıyoruz” dedi.

    Deniz Dalgıç konuşmalarını şöyle sürdürdü:

    “Bugün ne yazık ki dünyada savaşın, çatışmanın ve acının hüküm sürdüğüne tanıklık ediyoruz. İşte bu nedenle, bu anlamlı günde, Mudanya’dan tüm dünyaya bir barış çağrısı yapmak istiyorum. Atalarımızın kararlılığı ve cesaretiyle elde edilen barışa, tüm dünya olarak her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Mudanya’nın barış dolu sesi; şiddetin ve anlaşmazlıkların yerini uzlaşının aldığı, barışın hakim olduğu bir dünyanın temellerini inşa edebilmemiz için bize ilham veriyor. Bugün, burada toplanarak; barışa, kardeşliğe, huzura ve Cumhuriyetimize olan bağlılığımızı bir kez daha haykırıyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ ilkesini benimsiyor ve barış için mücadele etmeye devam ediyoruz. Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün izinde, her daim bağımsızlık ve barış yolunda yürümeye ant içiyoruz. Cumhuriyetimizin temel değerlerini; eşitliği, adaleti, özgürlüğü ve barışı savunmaya devam edeceğiz. Mudanya’da yükselen bu barış ve özgürlük sesi; tüm yurda, hatta tüm dünyaya yayılacaktır. Bu coğrafyada barışı yeniden var edenlerin torunları olarak, bizler de barışı ve kardeşliği daim kılacağız. 102 yıl önce burada barış için mücadele edenler gibi, bugün de tüm dünyaya Mudanya’dan sesleniyoruz: Savaşlar sona ersin, masum insanların acılarına son verilsin. Gelin, hep birlikte barışın ve uzlaşının yolunu seçelim. Bizler, Mudanya’dan yükselen bu barış çığlığıyla tüm insanlığa kucak açıyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere bıraktığı en değerli mirası yaşatacak ve geleceğe taşıyacağız. Bugün burada, tarihimizi yaşatarak, cumhuriyetimizin bu kıymetli mirasını bir kez daha anıyor ve diyoruz ki: Ne mutlu barış için mücadele edenlere, ne mutlu Cumhuriyet’in izinde yürüyenlere! Sonsuza kadar, çok yaşa Mustafa Kemal Paşa!”

    “Nice yüz yıllar bu törenler yapılacak”

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Mudanya Mütarekesi’nin 102. yıldönümünde Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç’ın heyecanına ortak olmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi. Mudanya Mütarekesi’nin Milli Mücadelenin cephedeki başarısının masada büyük bir kazanıma dönüştürüldüğü çok önemli bir süreç olduğunu vurgulayan Özel, “İsmet Paşa buraya Batı Cephesi komutanı olarak gelmiştir. Lozan’da Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedini kabul ettirecek özgüveni yüksek bir müzakereci olarak Mudanya’dan ayrılmıştır” dedi.
    Özel, “Sahada kazanılmış olan askeri zafer, Mudanya’daki diplomatik zaferden sonra Lozan’a giden İsmet Paşa’ya büyük güç vermiştir. Lozan’da İngiliz heyeti, ‘Siz bize Mondros’ta çok vaatte bulundunuz. Oradan konuşmaya başlayalım’ deyince, İsmet Paşa çok sert çıkmış: ‘Beyefendi dikkatinizi çekerim. Ben buraya Mondros’tan değil, Mudanya’dan geliyorum. Ona göre konuşacağız’ demiştir. Bu güzel günde İnönü ailesinin değerli mensuplarıyla, Mudanya’nın güzel insanlarıyla bir arada olmaktan onur duyuyorum. Mudanya’daki her görüşten herkesi yürekten kucaklıyorum. Nice yüz yıllar Mudanya’da bu törenler yapılacak. Mustafa Kemal anılacak, İsmet Paşa anılacak. Cumhuriyet ilelebet payidar kalacak” şeklinde konuştu.

    Barış ve bağımsızlık miras bırakıldı

    “Mudanya Mütarekesi’nin Kurtuluş Savaşı’ndaki Rolü ve Barış Müzakerelerinin Önemi” konulu bir konuşma gerçekleştiren İstanbul Üniversitesi Siyasi Tarih Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ö. Alkan, Mudanya’da sadece bir askeri anlaşma değil, dünya tarihinde nadir görülen bir şekilde siyasi ve diplomatik bir anlaşma imzalandığını belirtti. Alkan, “Mudanya Mütarekesi bizlere barış ve bağımsızlığı miras bıraktı. Farklıyız. İyi ki faklıyız. Mütareke’nin ve kurucularımızın bize bıraktığı en önemli miras, farklılıklarımızla barış ve demokrasi içerisinde bir arada yaşamak ayrıcalığıdır. Bunun sonsuza kadar sürmesini diliyorum” dedi.

    Söyleşinin ardından Mudanya Mütarekesinin imza anı sahnede canlandırıldı. Mudanya Belediyesi Çok Sesli Çocuk Korosu ve ÇYDD Yaylı Çalgılar Topluluğu’nun gerçekleştirdiği mini konserde ise şarkılar hep bir ağızdan barış için söylendi.

    Barış yolu ödülü Ayşe Yüksel’e verildi

    Bu yıl üçüncü kez verilen Mudanya Mütarekesi Barış Yolu Ödülü’nün Seçici Kurul Başkanı Murat Karayalçın, Deniz Dalgıç’a gösterdiği ilgi ve çabalardan dolayı teşekkür etti. Cumhuriyet’in temel değerlerine katkıda bulunulmasını esas olarak aldığını belirten Karayalçın, Mudanya Mütarekesi 2024 Barış Yolu Ödülü’nün Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Ayşe Yüksel’e değer bulunduğunu açıkladı. Ödülünü CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in elinden alan Yüksel, “Genel başkanımızın elinden böyle ödül alacağımı hayal edemezdim. Gurur duydum. Çok sevgili Deniz Dalgıç kardeşime de bugünü düzenlediği için teşekkür ediyorum” dedi.

    Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç da, günün anısına konuklara barış ve dostluğun simgesi zeytin fidanı armağan etti. Mütareke Evi Müzesi’nde gerçekleştirilen “Tarih Yapan İnönü” sergisinin ziyaret edilmesinin ardından, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç ve protokol üyeleri, barışın simgesi zeytin yapraklarından hazırlanan çelengi denize bırakarak, Mudanya’dan tüm dünyaya barış çağrısı yaptılar.

     

  • Özgür Özel’den erken seçim açıklaması

    Özgür Özel’den erken seçim açıklaması

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Çanakkale’de 14 büyükşehir belediye başkanı olmak üzere toplam 21 belediye başkanının katıldığı il belediye başkanları toplantısında açıklamalar yaptı.
    CHP’nin, Türkiye’nin 7 bölgesinde il belediyesi bulunan tek parti olduğunu ifade eden Özel, “Hep söylüyorum, bizim belediye başkanlarımızın ellerinde, ceplerinde, kadın belediye başkanlarımızın çantalarında birer anahtar var. Bu anahtar belediyelerinin kapısını ya da kasasının ya da şehrin altın anahtarı değil, Cumhuriyet Halk Partisi’nin gelecekteki iktidarının, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu partinin, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında gireceği ilk seçimlerdeki iktidarının anahtarı. İl belediye başkanları aylık ya da 45 günlük periyotlarla bir araya geliyor. Çok önemli bir gündemle çalışıyorsunuz, sunumlar alıyorsunuz. Deneyimlerinizi aktarıyorsunuz, tecrübeleri paylaşıyorsunuz, projelerde ortaklaşıyorsunuz. Buradan evinize giderken benzer özellikler arz eden ve içeren 20 farklı ilin görüşünü, tecrübesini, deneyimini, projelerini öğrenmiş olarak ve vizyonunuza vizyon katmış olarak, zihniniz ilinize daha iyi hizmet etme noktasında daha da berraklaşmış daha bu konuda motive olmuş olarak dönüyorsunuz. Bu çok kıymetli toplantıları çok önemsiyorum. Bundan sonra da bu toplantıların aynı rutinde aksamadan, aynı ciddiyette bu başarılı sonuçları üreterek devam edeceğine inanıyorum. Merkezin yerele yapacağı katkılar ya da vereceği talimatlar kıymetlidir ama bunun yerelde bir yerel lider olduğu ve o yerel liderin sorunlar ortaya çıktığında buna yerelden ilk reaksiyonu veren ve orada liderlik eden, önderlik eden ve güven veren kişi olduğunu sizler gösterdiniz. Pandemiden geriye, AK Parti’li herhangi bir belediye başkanının yaptığı hiçbir şey kalmadı. ‘Pandemide ne yaptık’ deyince, merkezi olarak yapılan, yapılamayan şeyler konuşuluyor ama ‘Pandemide bunun dışında ne yapıldı’ derseniz, her noktasında Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanları var, belediyelerin yapmış olduğu işler var” şeklinde konuştu.

    “Bunun Çanakkale’de olmadığını öğrenmek kadar gurur verici bir şey yok”

    İl belediye başkanlarının 6 aylık çalışmalarından gurur duyduğunun altını çizen Özel, “Çanakkale’de ilkokulda okuyan çocukların hiçbiri boş beslenme çantasıyla okula gitmiyor. Çünkü Çanakkale Belediyesi yoksul çocukların beslenme çantasını dolduruyor. Türkiye’de 3 çocuktan 1’i beslenme çantasız okula gidiyor. Kantinden alışveriş yapmayan çocukların sayısı yüzde 66. Yani 3 çocuktan 2’si kantine hiç uğramıyor. 3 çocuktan 1’i okula aç gidiyor, aç dönüyor. Bunun Çanakkale’de olmadığını öğrenmek kadar gurur verici bir şey yok. Beyoğlu Belediyesi’nin okullarda başlattığı su sebili uygulamasını, diğer belediyeler arasında da yayılmaya başladı. Çanakkale’de çeşmeden akan su içilebiliyor. Çünkü biz Çanakkale Belediyesini 2019’da AK Parti’den almadık. Alsaydık, AK Parti’den aldığımız bütün belediyelerde olduğu gibi içilemez, çamur gibi su akıyor olacaktı. Her birinize genel başkanınız olarak söylüyorum; şehrinizde çeşmeden su akmıyorsa, akan su içilebilir değilse, okulda babasının, annesinin durumu iyi olanların iyi su alıp içtiği, diğerlerinin çeşmeye dayanıp hastalığı ağzına dayadığı bir şeye izin vermeyin. Okul sebili uygulamasını hızla yaygınlaştırmanızı ve bu ülkenin yoksul ailelerinin evlatlarının temiz su içme hakkına ve sağlıklarına sahip çıkmanızı özellikle arzu ediyoruz” diye konuştu.

    “Bu en çok zorlandığımız konu”

    25 şehirde 57 kent lokantası açtıklarını belirten Özel, “Bu sayının daha artması gerekiyor. CHP’li belediyeler 6 ayda 77 kreş açtı. Bunu önemsiyoruz. Bu kadınların çalışma hayatına katılması ve çocukların hayata hazırlanması yönünden imkan sağlıyor. Yerel yönetimlerin çözebildiği ve çözemediği sorunlar var. Çözemediğimiz sorun işsizlik çünkü yerel yönetimler istihdam oluşturma imkanı olan ama an itibarıyla zaten geçmiş dönemde de bu kadar büyük işsizlik varken hangi partiden olursa olsun belediyenin tüm istihdam imkanlarının kullanıldığı, dolduğu hatta hepimiz biliyoruz ki aşıldığı süreçleri yaşıyoruz. Belediyelerde inanılmaz personel fazlası var. Bir yandan da her bir belediyemizde binlerce, on binlerce belediyenin boyutuna göre, yapısına göre iş başvuruları var. Bu en çok zorlandığımız konu. Bunu biliyoruz. Bu sorunu çözmek için de CHP iktidarı için gün sayıyoruz. Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) işsizlik rakamlarını açıkladı. 0,3’lük bir düşüşten, yüzde 8,5’luk bir işsizlikten bahsediyorlar. TÜİK’in de rakamlarında gizlemediği, DİSK’in detaylı araştırmalarında tüm kesimler tarafından doğrulandığı şekilde Türkiye’de gerçek anlamda işsizlik 8,8 milyondan 11 milyona çıkmış. Yani sadece 2023 Ağustos’tan, 2024 Ağustos’a kadar 2,2 milyon yeni işsizin eklenmesiyle geniş tabanlı işsizlik 11 milyona çıkmış durumda. Kim ‘geçinemiyoruz’ diyorsa, aldığı maaşa itiraz ediyorsa, ürünü para etmeyip buna itiraz ediyorsa onların yanında olalım. Çünkü muhalefeti ‘parlamento içindeki muhalefet’, ‘dışındaki muhalefet’ ayrımı olmaksızın hep birlikte toplumsal bir muhalefete dönüştürmek ve bu iktidarı bir şekilde erken seçime zorlamak durumundayız” değerlendirmesini yaptı.

    Belediye başkanları toplantısının ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Çanakkale Belediyesi Yeşil Yerel Yönetim Binası ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Ulusal Çanakkale Roman Çalıştayı’na katıldı.

    Çalıştayda açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkanı Özel, “Ulusal Çanakkale Roman Çalıştayını gerçekleştiriyoruz. Bundan sonra bunları devam ettireceğiz. Ancak bu süreç, bugün başlayan bir süreç değil. Cumhuriyet Halk Partisi’nin uzun yıllardır üzerinde durduğu, bazen çok ivmelenen bazen yavaşlayan bazen memnuniyetlerin bazen tatsızlıkların ifade edildiği, birazcık kişiler üzerinden belli noktalardan ilerleyen bir süreci artık kurumsallaştırma ve bundan sonraki süreci hep beraber yönetme kararlılığındayız. Ben mart ayında İzmir’de bütün Roman kardeşlerimi siyasete katılmaya, Cumhuriyet Halk Partisi’ne gelmeye, belediye meclis üyeliklerine, belediye başkanlığına, milletvekilliğine talep açmaya, CHP’de siyaset yapmaya davet etmiş ve demiştim ki, ‘Bundan sonra hep birlikte olacağız. Kurumsal yapılar oluşturacağız. Siz çalışmak, siyaset yapmak istedikçe Genel Başkanınız sonuna kadar arkanızda duracak.’ Bugün önemli bir adım attık. Burada birlikteyiz bu kıymetli hazirunla. Tabi ulusal bir çalıştay ama aslında uluslararası boyutları da var. Ben İzmir’de de ifade etmiştim. Kadınların, gençlerin ve kırılgan grupların Cumhuriyet Halk Partisi’nde önünü açmak benim boynumun borcu. Çanakkale’de bugün Roman Çalıştayı yapıyoruz, İzmir’de de söylediğim gibi sol ve sosyal demokrat bir partiyiz. Mustafa Kemal Atatürk’ün 101 yıl önce kurduğu partiyiz. Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu ülkede 86 milyona ulaştık. Bizim görüşümüze, anlayışımıza göre her vatandaşımızın Anayasa’da olduğu gibi eşit, ayrımcılığa uğramadan, bütün imkanlardan eşit yararlanarak, eşit ve onurlu yurttaşlar olarak yaşadıkları bir Türkiye’yi ortaya koymak hepimizin görevi. Bugün Türkiye’de baktığınızda Anayasa’ya göre herkes eşit ama baktığınız da bazıları daha eşit, bazıları daha az eşit. Biraz önce burada bir takım ifadeler kullanıldı. Dediler ki, ‘Ayrımcılığa uğruyoruz.’ Dediler ki, ‘Ciddi sorunlarımız var ve bu sorunlara çözüm getirmesi için Cumhuriyet Halk Partisi’nin önemli adımlar atmasını istiyoruz.’ Bir yerel örnek verildi. Benim bir tarafımda Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek oturuyor. Bir tarafımda da övgüyle bahsedilen, desteklenen hem mahallesinin muhtarı, Muharrem Erkek tarafından Çanakkale Belediyesi’nde koordinatör olarak atanmış, iki kadın yardımcısı var. Çanakkale’deki Romanlarla belediye arasında koordinasyonu sağlıyor, köprüyü sağlıyor. Burada kullanılan ifadelerden Çanakkale’de Romanlar, artık kendilerinin gidip belediyenin gidip kapısında dert anlatacak, muhtar ne yapacak, gidip belediye de sorunları anlatacak, mahallenin sorunları çözülsün. Muhtar belediyenin koordinatörü olmuş. Mahallenin sorununu görüyor, belediyedeki bir görevli olarak da o sorunu hızla çözüyor. Bu iyi örneği Cumhuriyet Halk Partili bütün belediyelere öneriyoruz. Bu konuda gerekli yazılı talimatları da vereceğiz” dedi.

  • Mudanya Mütarekesi’nin 102. yılında Özgür Özel Bursa’da

    Mudanya Mütarekesi’nin 102. yılında Özgür Özel Bursa’da

    Mudanya Belediyesi tarafından, Mudanya Mütarekesi’nin 102. yıl dönümü çerçevesinde Kurtuluşta İmzamız Var / 9. Gün: Barışa Giden Yol’ temasıyla düzenlenen etkinliklerin son gününde CHP Genel Başkanı Özgür Özel Bursa’nın Mudanya ilçesine geldi.

    Düzenlenen programa, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, CHP Bursa Milletvekilleri, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, CHP İlçe Belediye Başkanları, CHP İlçe Başkanları, Meclis üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

  • Özgür Özel, Ankara Garı’ndaki anıt açılışına katıldı

    Özgür Özel, Ankara Garı’ndaki anıt açılışına katıldı

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 10 Ekim Anıtı’nın açılışında yaptığı konuşmada, saldırının gerçekleştiği gün ne kadar terör örgütü ve teröristin varsa harekete geçtiğini ve geçirildiğini ifade ederek, “Kokteyl terör dendi, o dendi, bu dendi. Sonuçta Ankara ve Türkiye biraz önce söylediğim çok sayıda eylemle ama bunlardan ilki Suruç’ta 33 gencin katledildiği eylemdi.

    İşaret fişeği seçimlerden iki gün önce Diyarbakır’da mitingde patlayan bomba ile oldu. Ama buraya o görevi yapmaya gelen cani katil tanıdık biriydi. Veli Ağbaba’nın başkanlığında oluşturulan DEAŞ’ı Araştırma Komisyonu, Adıyaman’a gitmişti. İslam Çay Ocağı diye bir çay ocağında bombacının çay içtiğiıs, arkadaşlarıyla konuştuğunu ve Suruç bombacısının kardeşinin DEAŞ’ta olduğunu, her an yeni bir eyleme katılabileceğini söylediler. Raporda yazdı. O geceyi anlatan herkes Manisa’dan gelen, İzmir, Sinop, Trabzon, Adıyaman’dan herkes şunu söylüyor; ‘Öyle güvenlik önlemleri olur ki normalde her şehrin girişinde durdururlar. Her şehrin girişinde kimlik toplarlar. Her şehrin girişinde GBT bakarlar, yarım saat sonra salarlar. Biz otobüsleri o yüzden çok erken çıkardık. Bir baktık hiç durmadan Ankara’ya vardık’. O gece Ankara’ya gelen kimseyi durdurmadılar. Suriye’den girip buraya gelene kadar önüne hiçbir engel çıkarılmayan canlı bombaya adeta sakın resmi polisten bahsettiğimizi sanmayın ama birileri eskort verdiler. Önünü, yolunu açtılar” dedi.

    “Orada gördüklerine insan, insan demeye utanıyor”

    Gerçekleştirilen saldırının detayları aydınlandığında Türkiye’de birçok şeyin aydınlanacağını söyleyen Özel, sözlerine şöyle devam etti:

    “DEAŞ mensuplarının kimini salıyorlar, bir daha dolaşsın, bir daha tutuyorlar, kimine müebbet veriyorlar. Ne önemi var? Affedersin çok kötü bir şey söylemeyeyim ama orada gördüklerine insan, insan demeye utanıyor. Bıraksalar, yarın talimat verseler her birimizin içini açar kalbini yerler. Öyle kalpsiz, vicdansız, öyle vahşi adamlar. Ama o eylemi burada kim yaptırdı, sonuçlarından kim istifade etti? Türkiye’deki bütün terör örgütlerini bir anda kim kanlı eylemler için harekete geçirdi, o mekanizma nasıl işledi, bundan kim istifade etti? Bir dönüp ona bakmak lazım. Bir gün bakacağız.”

    Kötülüğün iyi insanların cesaretiyle, ferasetiyle, mücadelesiyle kaybettiğini belirten Özel, “Bugün kötülük mevzisini daha kaybetmiştir. 104 insan hayatını kaybetmiş, onları korumakla mükellef devlet görevini yapmamış. Bir facia ortaya çıkmış. Anmak için anıt yapacaksın, ona direniyor kötülük. 9 yıl sonra siz o güçlü yüreklerinizle o kötülükten bir mevzi daha aldınız. Kötülük geriliyor. Biz kötülüğü hep beraber yeneceğiz. Bunu öyle kaba siyasetle, sözde siyasetle değil hissederek yeneceğiz. Hissederek, şuramızda hissederek yeneceğiz. Çünkü onların kötülüğüne karşı ancak ve ancak sizin yüreklerinizin haklı gücü ve onuru onları yenebilir. Biz yanınızdayız. Olmaya devam edeceğiz. Hep yanınızda olduk, bundan sonra da olacağız. Sizden ilham aldık, almaya devam edeceğiz. Sizden güç alıyoruz, almaya devam edeceğiz. Günü gelince bu kötülüğü bütün mevzilerden söküp atıp, iyilerin iktidarını, onurlu insanların iktidarını, haklıların iktidarını, mağdurların ve mazlumların iktidarını kuracağız. Sonra o kötülerden teker teker hesap soracağız. Ant içiyorum buna. Önünüzde buna ant içiyorum” açıklamasında bulundu.

    “Barış ve kardeşlik içerisinde yaşama kararlılığımızla tek yürek olduğumuzu vurguluyoruz”

    Açılışta konuşan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı (ABB) Mansur Yavaş ise anıtın sadece bir yapı olmadığını, aynı zamanda geçmişte yaşanan acının ve verilen kayıpların bir simgesi olduğunu kaydederek, “Bu anıt kaybettiğimiz canların hatırasını yaşatmanın yanı sıra teröre karşı duruşumuzun ve barış arayışımızın güçlü bir ifadesidir. Burada yalnızca kayıplarımızı anmakla kalmıyor, aynı zamanda barış ve kardeşlik içerisinde yaşama kararlılığımızla tek yürek olduğumuzu vurguluyoruz” dedi.
    CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yanı sıra ABB Başkanı Mansur Yavaş, il ve ilçe örgütleri ile saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerinin katıldığı açılış töreni, anıta karanfil bırakılmasıyla son buldu.

  • Bozbey: “Hatay Ulu Cami‘yi haziran 2026’da bitireceğiz”

    Bozbey: “Hatay Ulu Cami‘yi haziran 2026’da bitireceğiz”

    6 Şubat depremlerinin hemen ardından Hatay’ın Defne ilçesinde 20 gün kalan ve afet sonrasını Hatay halkıyla birlikte yaşayan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Defne ilçesini tekrar ziyaret ederek deprem bölgesinde incelemelerde bulundu. CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ergül Halisçelik ve genel sekreter yardımcılarıyla birlikte Defne Belediye Başkanı Halil İbrahim Özgün’ü ziyaret eden Başkan Mustafa Bozbey, sahada çalışmalarını yerinde inceleyerek vatandaşlarla bir araya geldi. Hatay’daki ‘Bursa-Kütahya Konteyner Kenti’ni de ziyaret eden Başkan Mustafa Bozbey ve beraberindekiler, vatandaşların sorunlarını dinleyerek konteyner kentte incelemelerde bulundu. Daha sonra CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile birlikte Hatay’ın Defne ilçesindeki halk buluşmasına katılan Başkan Mustafa Bozbey, Hatay Ulu Cami ile ilgili açıklamalarda bulundu.

    “Söz bizimdir, yerine getirilecektir”

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, depremde evlerin, iş yerlerin ve ibadethanelerin yıkıldığını hatırlattı. ‘Tüm dinlerin ibadethanelerine devlet sahip çıkmalı’ diyen Genel Başkan Özgür Özel, “Bu sırada önemli dayanışma adımları atıldı. Örneğin Hatay’ın Ulu Cami’sini, Bursa Büyükşehir Belediyesi biz yaparız’ dediler. Vallahi gayet memnun olduk. Sonra seçim oldu ve milletin takdiriyle Bursa’yı biz kazandık. Mustafa Bozbey geldiğinde, Ulu Cami projesini gördü, inceledi. 2023 Eylül ayında bunun ihalesini yapmışlar. Bir müteahhitte vermişler ancak başkanıma gelene kadar çivi çakmamışlar. Başkanım inceledi ve ardından bugüne kadar geçen süreyle ilgili çalışmayı yaptı. Sorun şu ki burada ‘Efendim AK Parti’de iken Ulu Cami yapılıyordu, CHP’de iken yapılmıyor’ diyenlere inat biz her şeyi yapmışız. Müteahhitte bir lira borcumuz yok. Ancak bilim kurulu projeyi imzalamamış. Önce sözünü verdiler, sonra inkar ettiler ama bugün bütün belgelerle ortaya çıktı. Ulu Cami örneğinde ve Hatay’a verdiğimiz tüm sözlerde açıkça söylüyoruz ki sözü Hatay’a kim verirse versin, söz bizimdir, yerine getirilecektir” dedi.

    “Hatay halkına sözümüz olsun”

    Daha sonra Başkan Mustafa Bozbey’i yanına davet eden Genel Başkan Özgür Özel, “Sayın Başkan, Ulu Cami’nin ne zaman minaresinden ezan okunacak ve açılışında birlikte Cuma namazı kılacağız?” diye sordu. Başkan Bozbey, “Sevgili Genel Başkanım sizin de direktiflerinizle biz Ulu Cami‘yi haziran 2026’da bitirip, inşallah hep beraber orada cuma namazı kılınacak hale getireceğiz. Bu da Hatay halkına sözümüz olsun.” dedi.

    “Öncelikli projeler arasına alarak çalışmaları ciddiyetle yürüttük”

    Konuyla ilgili ayrıca açıklamalarda bulunan Başkan Mustafa Bozbey, çalışmaları ciddiyetle yürüttüklerini belirtti. Ulu Cami inşaatı ile ilgili kesinlikle Bursa Büyükşehir Belediyesi’nden kaynaklı bir gecikme yaşanmadığını dile getiren Başkan Bozbey, onay sürecinin tamamlanması halinde Ulu Cami’nin inşaatına başlayacaklarını dile getirdi. Süreç boyunca dini ve manevi değerleri kullanılarak yaşanan acılar üzerinden kendilerine ithamlarda bulunulmasının, konunun kötü niyetli bir şekilde propaganda aracı olarak kullanılmasının, bunun da siyasi hesaplarla yürütülmesinin etik, ahlaki ve insani olmadığını söyleyen Başkan Bozbey, “Bizler, 6 Şubat depremlerinin ardından ‘siyaseti bir kenara bırakalım, birlikte çalışalım, yaralarımızı beraber saralım’ dedik. Ancak bugün karşılaştığımız manzara, birlikte çalışma kültüründen oldukça uzak. Göreve geldiğimizden bu yana Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak üzerimize düşen sorumluluğun bilinciyle, tüm çalışmalarımızı eksiksiz yürüttük. Burada yaralar hala tazeyken böyle bir gündem oluşturulduğu için derin bir üzüntü duyduğumu Hatay halkına ifade etmek istiyorum. Halkımız bu acı günleri yaşarken de yanlarındaydım, şimdi de yanlarındayım. Daima da yanlarında olmaya devam edeceğim. Hataylılar hiç merak etmesin. Bursa’mız daima sizlerin yanında olacak. Belediyemiz sizin de belediyenizdir ve her zaman yanınızda olmaya devam edeceğiz. Yaralarımızı hep birlikte saracak, zorlukları dayanışmayla atlatacağız” dedi.

  • Özgür Özel: Cumhurbaşkanı adayı değilim

    Özgür Özel: Cumhurbaşkanı adayı değilim

    Medyascope’a demeç veren CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Ben kazanma ihtimalimiz olan bir seçimde kaybettirecek işler yapmam. Ben kendi adaylığımı dayatıp en doğru adayın seçilmesine mani olmam.” dedi.

    Aday kim olacak tartışmalarına da tepki gösteren Özel, “O mu olacak bu mu olacak? Bu tartışmanın bir satın alanının bizim örgütümüzde olamaması lazım.” ifadesini kullandı.

    Meclis Genel Kurulu’nda yeni yasa yılı açılış oturumunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ayakta karşılamasına yönelik eleştirilere de yanıt veren Özgür Özel, yaşananlara tepki ölçmek amacıyla bir anket yaptıracağını söyledi.

  • Özgür Özel’den, Böcek’e: “Bu başarıyı hak ettiniz”

    Özgür Özel’den, Böcek’e: “Bu başarıyı hak ettiniz”

    Antalya’da bulunan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’i makamında ziyaret etti. Başkan Muhittin Böcek tarafından Belediye Hizmet Binası önünde Büyükşehir Belediyesi Zabıta Tören Mangası ve bando eşliğinde karşılanan Genel Başkan Özel, Büyükşehir Belediyesi anı defterini imzaladı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yaptığı açıklamada, “Bugün Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Muhittin Böcek’i, bu şehrin üst üste ikinci kez seçilmeyi başaran ilk Büyükşehir Belediye Başkanı olarak ziyaret etmenin mutluluğunu yaşıyorum. Siz bu kısır döngüyü kırdınız, zoru başardınız. Siz ve ekibiniz turizmden sağlığa, kentsel dönüşümden spora kadar eksiksiz her alanda ortaya koyduğu vizyon, gayret ve iradeyle bu başarıyı sonuna kadar hak etti. Şahsında tüm siyasi partilerden seçilen tüm belediye meclis üyelerimizi kutluyor, dünyanın en güzel kentine en güzel hizmetleri sunmaları için başarılar diliyorum” dedi.

    “Fevkalade memnunum”

    Başkan Böcek’i başarılı çalışmalarından dolayı kutlayan CHP Genel Başkanı Özel, şöyle konuştu:
    “Siz ata sporlarından tutun da su sporlarına, kentsel dönüşümden tutun sosyal belediyecilik uygulamalarına bütün zorluklarınıza rağmen hepsini dört dörtlük yerine getirdiniz. Sahil kenarından Toroslar’ın en tepesine kadar yetişmeyi, erişmeyi başardınız. Bu tabii emek demek. Şahsınızı kutluyorum. Antalya’da adeta Cumhuriyet Halk Partisi rüzgarı esiyor. Bir başka parti Antalya’da halka dokunamıyor. Bu açıdan fevkalade memnunum.”

    “Size yürekten inanıyorum”

    Özel, şöyle devam etti:
    “İleride çok özlediğimiz günlere geleceğiz. Ben Antalya’da 10 milletvekili, 9 milletvekili çıkarmanın hayal olmadığını düşünüyorum. Bu da şu sonucu doğuracak. Antalya hak ettiklerine kavuşacak. ’26-27 yıllık atık su parasını ver, sana bir arıtma yapayım’ olmayacak. Onu da doğru dürüst işletemediler, etrafa koku sarıyor.
    Antalya’ya hizmette sizin için artık kolaylaştırıcı, katkı sağlayıcı bir noktada olacak. İlk seçimlerde Antalya halkı genel iktidara da Cumhuriyet Halk Partisi’ni getirerek kendi önünü açacak. Burası hiç şüphesiz Atatürk’ün dediği gibi en güzel kenti ama dünyanın en önemli ve en önde giden turizm merkezi olacak. Çok döviz bırakacak turisti çekeceğiz. Antalya esnafı da Antalya halkı da en güzel günlerini yaşayacak. Bu vizyon sizde var, bizde var, milletvekillerimizde var, örgütümüzde var. Antalya size inandı, ilk genel seçimlerde bunun karşılığını hep beraber alacağız. Bir kez daha başarılar diliyorum. Ailenizi kutluyorum. Antalya’ya en güzel hizmetleri sağlayacağınıza yürekten inanıyorum.”

    “Hep birlikte tarih yazdık”

    Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, şunları söyledi:
    “Şehr-i emin olarak Antalya Büyükşehir Belediyesi ziyareti için Genel Başkanıma teşekkür ediyorum. Beni ikinci döneme aday eden Genel Başkanımızı makamında ziyaret ettiğimde kendisine, ‘Antalya’mızın plakası 07. Yedi ile on arası fark ile kazanamazsam Antalya’yı kazandık demeyin Sayın Genel Başkanım’ demiştim. Kendisi de en kısa zamanda adaylığımızı açıklayacağını söylemişti. Genel Başkanıma, Antalyalılara, Antalya ittifakına teşekkür ediyorum. Geçen dönem ittifakla 714 bin oy almıştım. Son seçimde 706 bini tek başımıza aldık. Bu anlamda bize emek veren, destek veren, il başkanım başta olmak üzere herkese teşekküre diyorum.”

    5 yıl daha herkesin belediye başkanı olmaktan bir an olsun vazgeçmeden azimle gururla Antalya’ya hizmet edeceğini ifade eden Böcek, “Antalya’da iktidar partisi 20 belediyenin 18’ini kaybetmiştir. Antalya’mızın yüzde 96,7’sini CHP’li belediyeler yönetmektedir. Bu bir tarihtir. Tarihi hep birlikte yazdık. Başta Genel Başkanım yazdırdı bize. Türkiye ve Antalya kırmızıya boyandı. Genel Başkanıma ziyareti için teşekkür ediyorum. Sizi mahcup etmeden 5 yıl boyunca Antalya’ya hizmet etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

    Toros fıstığı ve ipek kravat hediye edildi

    Ziyaretin sonunda Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e nazar boncuğu ile Büyükşehir Belediyesi tarafından Antalya’ya uyarlanıp Toroslarda yetiştirilen “Toros fıstığı” adı verilen Antep fıstığının ilk hasadını ve Büyükşehir’in Alanya Sapadere’de kurduğu ipek böcekçiliği merkezinde işlenen ipekten dokunan bir kravatı hediye etti.

  • “Gemi tam olarak karaya oturdu”

    “Gemi tam olarak karaya oturdu”

    Ankara’da düzenlenen, ‘Birinci Basamak ve Koruyucu Sağlık Hizmetleri Çalıştayı’nda konuşan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, “Gemi tam olarak karaya oturdu. Bugün hastanelerde endoskopi için 1 yıl sonrasına gün verilmesi normalleşmiş, günü veren utanmaktadır, alan şaşırmaktadır ama bu sistemi kuranlar bu meseleye müdahale edememektedirler” dedi.CHP Genel Başkanı Özgür Özel Ankara’da Zübeyde Hanım Sosyal Tesisi’nde düzenlenen ‘Birinci Basamak ve Koruyucu Sağlık Hizmetleri Çalıştayı’na katıldı. Çalıştaya Özel’in yanı sıra, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, ilçe belediye başkanları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.

    “Gemi tam olarak karaya oturdu”

    Çalıştayda konuşan CHP Genel Başkanı Özel, 31 Mart Yerel Seçimlerinden bu yana taşıdıkları sorumluluğun arttığını söyleyerek, “Seçimlerde bugüne kadar girdikleri tüm seçimlerden birinci parti olarak çıkmanın verdiği özgüvenle bilhassa sağlık gibi en önemli olan bir alanda hem eşit hem ayrımsız hem ücretsiz olması gereken bir alanı her geçen gün daha eşitsizleştiren, ayrımın olduğu ve ücretsiz sağlık hizmetinin neredeyse kimse için hiçbir fasılın kalmadığı bir süreçte bir dokunulmazlığı vardı hükümetin. ‘Eğer vatandaş memnun olmasa bu kadar çok oy verir mi? Bizi birinci parti yapar mı’ diyorlardı. Sağlık alanı bu alanda aslında en derin hataların yapıldığı ama ilk başta daha önce hepimizin kabul ettiği, eleştirdiği, düzeltilmesi gereken yapısal ve ilginci sorunların üzerine gelmiş görece bir birleşme döneminden dolayı kamuoyu anketlerinde de sağlık hizmetlerinin diğer hizmetlere göre memnuniyetinin daha yüksek olduğu bir süreci maalesef sağlığı ticarileştirmek, sağlık hizmetlerini artık sınıfsal bir mesele haline getirmek için bir fırsata çevirdiler. O alanı dokunulmaz bir alan olarak gördüler. Bu konuda yanlışları eksikleri söyleyen kim varsa kamuoyu birlikte mahkum edilmeye çalışıldı. Hatta Cumhuriyet Halk Partisi’nde ya da diğer muhalefet partilerindeki bizler gibi sağlık meslek örgütlerinden gelen hekimler, diş hekimleri, eczacılar, veterinerler sözlerini söylediklerinde kendi partilerinde dahi efendim bu alanda iktidar güçlü, buraları eleştirmeyelim gibi iletişime yönelik uyarıların alındığı dönemlerden geçtik. Şimdi öyle bir yere geldik ki deyim yerindeyse gemi tam olarak karaya oturdu” dedi.

    “Hastanelerde endoskopi için 1 yıl sonrasına gün verilmesi normalleşmiş, günü veren utanmaktadır”

    Randevu sistemiyle ilgili yaşanan olayı hatırlatan Özel, “Bir buçuk yıl sonrasına verilen bir göz ameliyatının hastanın ölümünden 6 ay sonra evine telefon açılarak ameliyata davet edildiği o trajik, o ailesi kadar hepimizi kahreden sembol olay ortadadır. Bugün hastanelerde endoskopi için 1 yıl sonrasına gün verilmesi normalleşmiş, günü veren utanmaktadır, alan şaşırmaktadır ama bu sistemi kuranlar bu meseleye müdahale edememektedirler. Çünkü oluşturdukları sorun tamamen yapısal bir meseledir. O hastaneyi güya bedava yapacağız diye hasta sayıları ile ilgili verdikleri taahhütler o taahhütleri alanların bugünkü hesapları üzerinden masaya döküldüğünde daha fazla cihaz koymak daha fazla eleman çalıştırmak ki cihazla elemanın aynı şartnamede olması aynı taahhütnamede olması kadar hem onur kırıcı hem de kabul edilemez bir mesele bu ülkede yaşatılmaktadır. Kurtarmadığı için randevuda 1 yıl sonrasına verilmektedir ve eğer bu mesele temelde vazgeçtik kardeşim. İptal ettik kardeşim. Borcu liraya çevirdik, borç bizimdir kardeşim ama hastaneler bu milletindir demeden bu sorun çözülmeyecektir. Bu iktidar bu sorunu çözemeyecektir. Önümüzdeki Türkiye Cumhuriyeti’nin iktidarında gerçek anlamda halkın iktidarı konulduğunda bu sorunlar kökünden çözülecektir. Hastaneler milletin, hizmet etme görevi devletin, onuruyla yaşama hakkı da bu milletindir” diye konuştu.

  • Erdoğan: “Özgür Özel’in millete özür borcu var”

    Erdoğan: “Özgür Özel’in millete özür borcu var”

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezinde düzenlenen AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısında konuştu.

    Erdoğan, 81 vilayet, 922 ilçe her birinde, beldelerden en ücra köylere kadar vatan topraklarının her karışında AK Parti sancağını gururla dalgalandıran tüm dava arkadaşlarıyla iftihar ettiğini söyledi. Erdoğan, yapacakları istişarelerin ülke, millet ve şehirler için hayırlara vesile olmasını temenni etti. AK Partinin 23’üncü yaşını 14 Ağustos’ta muhteşem coşkuyla kutladıklarını hatırlatan Erdoğan, Öncelikle ‘kökü mazide gözü atide’ bir dava hareketi olan AK Parti’nin bayrağını, şanla, şerefle taşımış ve taşıyan her bir yol arkadaşıma bugün bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Ahirete irtihal etmiş tüm kardeşlerimizi rahmetle, minnetle yad ediyorum. Millete hizmet mücadelesinin emektarlarını hiçbir zaman unutmayacak, partimize ve ülkemize katkılarını daima şükranla hatırlayacağız.

    Bundan 23 sene önce hangi heyecanla yola revan olduysak, bugün de aynı sevdayla aziz milletimize hizmet ediyoruz. Hiçbir ayrım yapmadan 85 milyonun hizmetkarıyız. Kimseyi ötekileştirmeden her bir vatandaşımızı samimiyetle kucaklıyoruz. Tam 23 yıldır ‘ayrımız-gayrımız yok; biz beraberiz, kardeşiz’ diyoruz. 23 yıl boyunca nelerle karşılaştığımızı, nelerle uğraştığımızı sizler çok çok iyi biliyorsunuz. Bugüne kadar nice operasyonların, vesayet teşebbüslerinin hedefi olduk. Terör eylemlerinden darbeye, sokak olaylarından medya kampanyalarına kadar nice badirelerle karşılaştık. Partimizin içine nifak tohumları ekilmek istendi. Bizi çalıştırmamak, bizi yavaşlatmak için önümüze nice engeller konuldu. İçeriden, dışarıdan, ulusal ve uluslararası basından, kendini ülkenin sahibi gören elitlerden, yıllardır milletin kaynakları üzerinden büyüyen belli sermaye çevrelerinden, istihbarat örgütlerinden nice saldırılar geldi. Milletimizi birbirine düşürmek, sokaklarımızı karıştırmak, böylece vesayete uygun ortam hazırlamak için her yolu denediler, her oyuna başvurdular” diye konuştu.

    “Bir avuç seçkinin, kendini halktan üstün gören bir avuç kibir abidesinin millete efendilik taslamasına izin vermedik.”

    23 yıl içindeki tüm bu saldırılara göğsümüzü siper ettiklerini; içeriden veya dışarıdan gelen tüm bu saldırıları püskürttüklerini; milletin yardımıyla kurulan tuzakları sahiplerinin başlarına geçirdiklerini vurgulayan Erdoğan, “Bir avuç seçkinin, kendini halktan üstün gören bir avuç kibir abidesinin millete efendilik taslamasına izin vermedik. Sıkıntılarla karşılaştık, ama en zor günlerimizde dahi yeise, ümitsizliğe, karamsarlığa kapılmadık.

    ‘İman varsa imkân da vardır’ dedik. Her zaman ‘Allah bize yeter, millet bize yeter’ dedik. Sırtımızı önce Hakk’a, sonra halka dayadık ve hak bildiğimiz yolda bugüne kadar alnımız ak başımız dik bir şekilde yürüdük.

    Üstadın o veciz ifadesiyle ‘Akrebin kıskacında yoğrularak’ bugünlere geldik” ifadelerini kullandı.

    “Ekonomide, ihracatta, sağlıkta, ulaşımda, savunma sanayiinde ve diğer alanlarda ülkemizi 23 sene öncesiyle kıyas dahi edilemeyecek seviyelere biz taşıdık. “

    23 yılda Türkiye’ye tarihinin en büyük kalkınma ve demokrasi atılımlarını yaşatan AK Partidir, AK kadrolar olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Ekonomide, ihracatta, sağlıkta, ulaşımda, savunma sanayiinde ve diğer alanlarda ülkemizi 23 sene öncesiyle kıyas dahi edilemeyecek seviyelere biz taşıdık. 81 ilimizin tamamında eserlerimiz var. Her ilçemizde milletimizin ‘Allah yapandan razı olsun’ dediği nice yatırımlarımız var. Her köyde, her mahallede, 783 bin kilometrekarelik vatan toprağının her karışında insanımızın hayatına dokunan sayısız hizmetlerimiz var. Ne diyor şair; ‘Bu sevda mayası birliğimizin bu sevda kaynağı dirliğimizin ay yıldız altında milletimizin Türkiye’si yurdu, sılası vardır. Hak bildiği yoldan dönmez bu sevda bayraktır göklerden inmez bu sevda kıyamete kadar dinmez bu sevda gönülden gönüle dolası vardır’ Evet, 23 yıllık bu sevda sizin, bizim, hepimizin sevdasıdır. Bu sevda, 85 milyonu kucaklayan engin bir sevdadır. Bu sevda, büyük ve güçlü Türkiye sevdasıdır. Bu sevda, Türkiye Yüzyılını inşa etme sevdasıdır. Rabbime, bizleri bu sevdaya meftun eylediği için sonsuz hamd ediyorum. Daha nice seneler boyunca kutlu bir emanet gibi bu sevdayı yüreğimizde taşımaya devam edeceğiz. AK Parti olarak, Cumhur İttifakı olarak, tam bir kenetlenme içinde, tam bir dayanışma içinde aydınlık yarınlara beraber yürüyeceğiz. Sizlerin şahsında tüm arkadaşlarıma, teşkilatımın her bir mensubuna, bu sevdaya gönül verdikleri için en kalbi teşekkürlerimi sunuyorum” şeklinde konuştu.
    Erdoğan, bu ülkeyle, bu milletle kader ortaklığı yapmış ‘Türkiye sevdalısı’ bir kadro olduklarını vurguladı.

    “Çıkıp göğüslerini gere gere ‘işte bizim eserimiz’ diye millete gösterebilecekleri tek bir hizmetleri yok.”

    23 yıldır olduğu gibi bugün de ülkeye hizmet etmenin, eser üretmenin, milletin yükünü hafifletmenin derdinde olduklarını ifade eden Erdoğan, “Vatandaşımızın çektiği hiçbir sıkıntıya gözlerimizi kapatmıyoruz. İşçimizin, emeklimizin, çiftçimizin hayat pahalılığı sebebiyle karşılaştığı zorlukların tamamının farkındayız. Milletin derdi, bizim derdimizdir. Milletimizin sıkıntısı, bizim sıkıntımızdır. Milletimizin her şikayetinin, her serzenişinin başımızın üstünde yeri vardır. Muhalefetin içler acısı durumunu sizler de görüyorsunuz. Yönettikleri şehirlerde çevre yağması almış başını gidiyor İzmir Körfezinde kirlilik sebebiyle balıklar nefes alamıyor Kayırmacılık skandallarına her gün bir yenisi ekleniyor İş bilmezlikleri artık kendi tabanlarının bile sabrını taşırıyor. Ama bunlar ‘daha ortada fol yok, yumurta yokken’ koltuk kavgası veriyor. Çıkıp göğüslerini gere gere ‘işte bizim eserimiz’ diye millete gösterebilecekleri tek bir hizmetleri yok. Liyakat, dürüstlük, tutarlılık, halka verdikleri sözün arkasında durma gibi erdemler, siyasi lügatlerinde zaten yer almıyor. Peki bunun yerine ne var? Kavga var, didişme var, ayak oyunu var; mebzul miktarda kumpas var. Kendi çıkarları, kendi siyasi kariyerleri dışında hiçbir şey düşünmüyorlar, hiçbir şeyle de ilgilenmiyorlar” ifadelerine yer verdi.

    Muhalefete tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şu şekilde sürdürdü:

    “‘Değiştik’ dediler, ‘normalleştik’ dediler, ‘eski alışkanlıklarımızı terk ettik’ dediler, ‘helalleştik’ dediler; ama millete ve 28 milyonun iradesine hakaret eden bir şahsı 30 Ağustos’ta İzmir’de onur konuğu olarak baş köşeye oturttular. Gazi Mustafa Kemal’in kurucusu olduğu partiyi; ‘cumhura hakaret edenleri himaye partisine’ dönüştürdüler. Ya, insanda biraz mahcubiyet duygusu olur. İnsanda biraz millete ve milletin iradesine saygı olur. İnsanda biraz hakaret ile düşünceyi ayıracak kadar feraset olur. Hem geçmişte olduğu gibi hakareti taltif edeceksiniz; hem de değişimden bahsedeceksiniz. Kimse kusura bakmasın ama bunun adı mürailiktir, tutarsızlıktır; Tek Parti CHP’si kodlarına geri dönmektir. Şunu çok net söylemek isterim: Bunu ne bize, ne de millete yutturabilirsiniz. Millet ne dediğinize değil, ne yaptığınıza bakar. Milletimiz iradesine dil uzatanı da, hakareti himaye edeni de affetmez. Sadece partimize, sadece Cumhur İttifakına oy verenleri değil, milletin ezici çoğunluğunu rencide eden o fotoğraf, Türk siyasetine yakışmamıştır. O fotoğraf, Türk demokrasisine hiç ama hiç yakışmamıştır. O fotoğraf, siyaset kurumunun itibarına gölge düşürmüştür. Bu gölgenin bir an önce kaldırılması, bu lekenin süratle temizlenmesi gerektiği kanaatindeyiz. CHP Lideri Özel’in millete bir ‘özür borcu’ olduğuna inanıyoruz” dedi.

    “Muhalefet başta olmak üzere tüm siyasi partilerden sağduyuyu önceleyen tavır bekliyoruz”

    Türkiye’nin tam ortasında yer aldığı coğrafya ciddi krizlerden geçtiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kuzeyimizdeki savaş iki buçuk yılını geride bıraktı. Doğumuzda gerilimli atmosfer halen sürüyor. Güneyimiz zaten sıcak çatışmalarla boğuşuyor. İsrail ile İran arasındaki tansiyon giderek yükseliyor. İsrail’in işgal ve istila politikası pervasızca devam ediyor. Böylesine sorunlu bir tablo içerisinde istikrarını koruyan; birlik ve beraberliğini muhafaza eden; ekonomide, turizmde, savunma sanayinde, dış politikada, ticarette, güvenlikte atılım halinde olan yegâne ülke Türkiye’dir. Açık söylüyorum; bunu bozmaya, bunu dinamitlemeye, bunu riske atmaya kimsenin hakkı yoktur. ‘İç cephemizin’ güçlü tutulması noktasında hepimize, tüm siyasi aktörlere görevler düşmektedir. Sorumlu siyaset anlayışına her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyoruz. Muhalefet başta olmak üzere tüm siyasi partilerden sağduyuyu önceleyen tavır bekliyoruz” açıklamalarında bulundu.

    “Muhalefet neyle uğraşırsa uğraşsın; bizim gündemimizde enflasyonu tek haneli rakamlara düşürmek var”

    Türkiye’nin ve milletin öncelikleri ortada olduğuna Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu tehditler orta olduğunu söyleyen Erdoğan, “Milletimizin, 14-28 Mayıs seçimlerinde yüzde 52,18 oy oranıyla verdiği kesin karar ortadadır. Türkiye’nin gerçek gündemi dışında ortaya atılan her konuya biz ‘havanda su dövmek’ olarak bakıyor ve nazarı dikkate almıyoruz. Muhalefet neyle uğraşırsa uğraşsın; bizim gündemimizde enflasyonu tek haneli rakamlara düşürmek var. Bizim gündemimizde hayat pahalılığını sona erdirmek var. Bizim gündemimizde üretimi, istihdamı, ihracatı artırmak var. Bizim gündemimizde bölücü terör örgütüne ölümcül darbeyi indirmek var. Bizim gündemimizde bölgemizdeki yangından ülkemizi korumak var; Gazze’de 11 aydır süren katliamı durdurmak var, kuzeyimizdeki savaşa adil bir çözüm bulmak var. Bizim gündemimizde millete meydanlarda verdiğimiz sözleri tutmak var. Bizim gündemimizde sadece eser var, hizmet var, deprem bölgesinin ayağa kaldırılması var, dış politikada manevra alanımızı olabildiğince genişletmek var. Biz iş üretecek, milletimize hizmet edeceğiz, ülkemize vizyon ve hedef göstereceğiz. Bize saldıranları ise milletimizin değerlendirmesine havale edeceğiz. Sizlerden de illerinizde bu yüksek hassasiyetle çalışmanızı bekliyorum” şeklinde konuştu.

    “Milletimiz bizden neyi bekliyorsa, onu yapacağız”

    31 Mart seçimleri sonrasında bir taraftan iç muhasebesi yapıyor, diğer taraftan da milletin sandıkta verdiği mesajların gereğini yerine getirdiklerini bildiren Erdoğan, “AK Parti milletin umudu olma vasfını güçlendirerek devam ettiriyor. Muhalefetin kendi kendine şişirdiği balon sönmekte, Türk siyasetinde taşlar tekrar yerli yerine oturmaktadır. Bu ivmenin hızlanarak devam edeceği inancındayız. Partimizin geçen haftaki Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplantısında aldığımız kararla Kongre maratonumuzu resmen başlattık. Delege seçimlerimizi tamamladıktan sonra inşallah 12 Ekim’de belde ve ilçe kongrelerimize “bismillah” diyeceğiz. Tabii bunun öncesinde Türkiye Buluşmaları’yla tüm Türkiye’yi ilçe ilçe, mahalle mahalle tarayacağız. Milletimizin farklı kesimleriyle bir araya gelecek, milletimizi dinleyecek, vatandaşlarımızla gönül köprülerimizi tekrar güçlendireceğiz.

    Bakınız biz; 23 yıllık siyasi mücadelemizde milletimizle daima ruberu iletişim kurduk, samimi olduk, milletimize karşı dürüst, şeffaf davrandık. Milletimizin çizdiği istikametten, gösterdiği hedeflerden asla sapmadık. Bu süreçte de aynısı olacak. İlk etapta Türkiye Buluşmalarında, ardından Kongre sürecimizde yine milletin kapısını çalacağız.

    Milletimiz bizden neyi bekliyorsa, onu yapacağız. Milletin hassas terazisinde kendimizi bu vesileyle tekrar tartacak, kendimizi gözden geçirecek, eksiklerimizi gidereceğiz; yenilenmiş, güçlenmiş, kuvvet toplamış bir şekilde yola devam edeceğiz. Teşkilat Başkanlığımız kongre takvimimizi belirledi. Hazırlanan bu takvim çerçevesinde süreci yöneteceğiz. Tüm arkadaşlarımızın şunu bilmesini isterim: 8’inci Olağan Kongre maratonumuzu yeni bir şahlanışın, yeni bir dirilişin, Türkiye’nin gelecek asrına mührümüzü vuracağımız yeni bir atılımın vesilesi haline dönüştürmek arzusundayız. Kongremiz sadece partimizin değil, ülkemizin önünde de yeni bir yol açacak, Türkiye Yüzyılının kilometre taşlarından biri olacaktır. Şu hakikatin hepimiz bilincindeyiz: AK Parti sıradan bir parti değildir. AK Parti, Türk siyasetinin merkezini temsil eden en büyük harekettir. İktidar partisi olarak ülkemizi yönetme görevimiz yanında; sosyal değişimleri doğru okuma ve yönlendirme misyonumuz da vardır. Siyasette merkezi temsil etmek, olduğu yerde kalmak anlamına gelmez. Bunun adı statükoculuktur.

    Önemli olan sabitelerinizi koruyarak, toplumdaki değişime göre konumunuzu ayarlama kabiliyeti göstermektir. Bize düşen, partimize düşen, siyasette üstlendiğimiz zorlu misyona düşen asıl vazife işte budur.

    Toplumu referans alan, topluma güvenen, özgüvenli bir yaklaşımla değişimin dinamiklerini yönetmemiz gerekiyor. Türkiye’nin en dinamik, yeniliğe en açık kadrosu olarak bunu başaracağımızdan hiçbir şüphe duymuyorum. Birikimiyle, tecrübesiyle, vizyonuyla, hepsinden öte millete ve memlekete olan bitmeyen sevdasıyla AK Parti, bu ülkenin geleceğidir” diye konuştu.
    İl Başkanlarına seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şu şekilde sürdürdü:

    “Karamsarlık zerk etmek isteyen fitne tüccarlarına lütfen kulak asmayın. Kendini dev aynasında gören muhterislerin moralinizi bozmasına izin vermeyin. Bu ülkeye en kıymetli senelerini kaybettirmiş boş tartışmaların, ucuz polemiklerin peşine kesinlikle takılmayın. Muhalefetin, özellikle bölücü örgütün siyasi uzantılarının tahrik diline, kutuplaştırıcı diline, milletin sinir uçlarıyla oynayan provakatif diline lütfen pirim vermeyin. Bunların tamamı bizi oyalamak için kurulmuş tuzaklardır. Biz kendimiz olduğumuz sürece, Allah’ın izniyle kimse bizim yükselişimizi engellemez. Unutmayın, bizi bugünlere getiren başkalarının yanlışları, hataları değil, kendi doğrularımızdır. Biz doğru olursak; siyasette doğru işler, doğru hamleler yaparsak, zaten eğri hak ettiği yerde olacaktır. Hangi görevde olursak olalım hepimiz, işimizi en iyi, en başarılı şekilde ifa etmekle mükellefiz. Bunun için daha fazla insana ulaşacağız. Daha fazla hanenin kapısını çalacağız. Milletimizle daha fazla beraber olacak, hemhâl olacak, hemdert olacağız. Gerek milletimizle gerekse kendi aramızda muhabbeti, dayanışmayı, kardeşlik iklimini muhafaza edeceğiz. Sizlerden dik durmanızı, vakar, sabır, soğukkanlılığınızı her şart altında mutlaka korumanızı; bununla birlikte heyecanınızı kaybetmemenizi özellikle istirham ediyorum. Şunu lütfen aklımızdan çıkarmayalım: Biz 85 milyonun emanetini taşıyoruz. Biz, gözünü ülkemize çevirmiş milyonların sorumluluğunu taşıyoruz. İnanın, boşa geçirecek tek bir dakikamız dahi yok İnanın, sahte gündemlerle heba edecek vaktimiz yok Teşkilat olarak bizi çok yoğun bir mesai bekliyor. AK kadrolar olarak çalışmamız, daha çok çalışmamız, daha çok koşmamız gerekiyor. El ele vererek hep birlikte bu ağır mesuliyetin altından kalkacağımıza inanıyorum” dedi.