Etiket: özgür özel

  • “CHP asla demokrasiden ödün vermedi”

    “CHP asla demokrasiden ödün vermedi”

    Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, CHP Genel Merkezi’nde oluşturulan Bellek Sergisi’nin açılışını gerçekleştirdi. Özel, “Bugün CHP’de çok gecikmiş, çok yerinde bir çalışmanın başlangıcını yapmak üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz. Sayın genel başkanlarımızın haklı uyarıları ile buraya ‘müze’ demiyoruz. Çünkü müze geride kalmış, tarihte kalmış eser ve yapıların muhafaza edildiği yerdir. Oysaki Cumhuriyet Halk Partisi canlı bir organizma ve her gün yenilenen, gençleşen, güçlenen bir yapı. Bunun için buraya ‘Bellek Sergisi’ adını vermeyi sayın genel başkanlarımızın takdirleriyle uygun gördük” ifadelerini kullandı. Özel, şunları kaydetti:

    “ÜZERİNE FAZLA TİTREMEKTEN GECİKTİ VE BUGÜNE KADAR KALDI”

    “Burasının bugün bizim tarafımızdan açılıyor olması bir emeğin yok sayılması anlamına asla gelmemeli. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun, önceki Genel Başkanımızın, benim de şahitlik ettiğim Merkez Yönetim Kurulu toplantılarında bu eksikliği dile getirmesi, o dönemde Genel Başkan Yardımcımız olan Sayın Gamze Akkuş İlgezdi’nin bu işi, bir görevin üzerinde önemli bir sorumluluk ve belki de belli yılların en önemli, en yoğun uğraşı olarak kendini bu işe adeta vakfetmesi sonucunda bugünlere kadar geldi. Buranın açılışı üzerinde fazla titizlenmekten gecikti ve bugüne kadar kaldı. Bugünkü dönemde benzer görevde olan Sayın Burhanettin Bulut’un emekleri var. Sayın Umut Akdoğan’ın emekleri var. Ama onlara serginin açılışında birer konuşma teklif ettiğimizde ilk başta, kendileri dediler ki, “Gamze Hanımın emeklerine saygısızlık olur. O yüzden biz böyle bir konuşma yapmayalım.” Gamze Hanımı davet ettik, sağ olsun. İstanbul milletvekilimiz, buraya geldiler, bugünkü açılışı hep birlikte yapıyoruz. Onların emeklerinin, gayretlerinin üzerine bugünkü arkadaşlarımızın çalışmalarıyla bu Bellek Sergimiz bugünkü halini aldı.”

    “BELLEĞİNİN SAĞLAM OLMASI GEREKİR”

    “Güçlü ve gelecek vaat eden yapıların, kurumsallaşmış yapılar olması gerekir. Kurumsallığın bir kez bugün güçlü bir yönetim mimarisi olması, kuvvetli repütasyonlarının, ilişkilerinin olması, yurtdışı ilişkilerinin yerinde olması, sağlam köklerine atfen belleğinin de sağlam olması gerekir. Bu eksiklik, Cumhuriyet Halk Partisi gibi kurulduğu günden sonra bir Kurtuluş Savaşı yaşamış, kurucularının tamamına yakınının İstiklal Savaşı madalyaları ve çeşitli madalyalar aldığı, kurucu kadrolarının cumhurbaşkanlıkları, başbakanlıklar, genelkurmay başkanlıkları görevleri yaptığı, ardından bir hem Meclis kurmuş, hem Cumhuriyet kurmuş, Sonra bu kurduğu Cumhuriyetin iktisadi kalkınması için arkamdaki duvarda gördüğünüz, bankalardan madenlere, basma fabrikalarından lastik fabrikalarına, şeker fabrikalarından rafinerilere kadar bu ülkenin bugünlere taşınmasında ve hatta son yıllarda vara yoğa çarçur edilerek elden çıkarıla çıkarıla bitmemesine rağmen bu ülkenin en önemli varlıklarını oluşturmuş, siyasi yönden bütün yetkiler bir kişinin elindeyken, aslında kimse onun mutlak hakimiyetini tartışmazken, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e sorulduğunda, ‘Tamam, savaşı kazandınız. Bundan sonra ne yapacaksınız, sarayda devam mı, İngiliz tipi krallık mı, ABD tipi başkanlık mı?’ dendiğinde, ‘Biz bir Meclis kurduk, millet onları seçer, Meclis ne görev verirse o görevi yaparız’ deyip, tek adam yetkilerinden bir demokratik Millet Meclisine, o Millet Meclisinin yetkilerini bırakın aşındırmayı, üstüne almayı, tartıştırmamaya; kendisine teklif edilen Başkumandanlık yetkisini bile kendi uhdesine üç aylığına kabul edip, üç ayda bir Meclis’in onayını aramaya ve bu büyük vizyonu bütün mücadele arkadaşlarına kabul ettirmeye yönelik bir liderlik göstermiş birisinden bahsediyoruz. Erken vedasından sonra bayrağı teslim alan İsmet İnönü’nün bu kez hem devrimleri sürdüren ama bir yandan da İkinci Cihan Harbi geldiğinde ülkeyi bir savaşa, bir felakete sürüklemek yerine her türlü riski alan ama en sonunda da o savaşa girmeyerek Türkiye Cumhuriyetini ayakta tutan güçlü liderliğine, ondan önceki dönemde Lozan ile bütün dünyaya Türkiye’nin tapu senedini kabul ettirmesine ve ardından 14 Mayıs 1950 günü bir seçim kaybedip de, ‘Bu şüphesiz benim en büyük yenilgim ama demokrasimizin en büyük zaferidir’ deyip, Demokrat Parti’ye yaverini yollayıp, ‘Paşa devir teslime hazırdır’ diyerek, Türkiye’yi gerçek demokrasiye geçirmesine şahitlik yapmış bir partide siyaset yapıyoruz.”

    “DÜNYADAKİ RÜZGARLARI DOĞRU OKUDU”

    “O paşa seçildiği gün Cumhurbaşkanıyken partisiyle fiilen bağını koparmış, kendisine bir vekil tayin etmiş, aynı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün örgüt, teşkilat işlerini kendisine vaktiyle bıraktığı gibi örgütle ilgili yetkilerini vekiline bırakmış birinden bahsediyoruz. Demokrat Parti’nin, 1946 seçimlerinin adil yapıldığından memnuniyetsizliğini dile getirmesi üzerine, Demokrat Parti’nin ve partisinin genel başkanlarını, birinin Başbakanını birinin genel başkanını çağırıp, konuşup, ardından 12 Temmuz beyannamesini radyodan okutarak hakim denetiminde seçim -ki bugüne kadarki kuvvetli seçim yasamızın temeli olan bu önemli adımdan bahsediyoruz. Ardından darbelerden, darbelerden sonra yeniden ayağa kalkmalardan, 1970’lerde dünyadaki rüzgarları doğru okuyup, partiyi doğru konumlandırıp, Ak Günlere Beyannamesiyle 1970’lerde umut olmuş Karaoğlan’dan, onun iki yerel, iki genel seçimde partisini birinci parti çıkarmasından, 1980’de kapatılan partinin genel başkanlarının, kurucularının, MYK üyelerinin hapis yatmasından ama o hapiste her gün tıraş olmalarından 9 Eylül’de kravat takıp takım elbise giyip hapishanede partinin kuruluş yıldönümünü kutlayacak bir kurumsal kültürden bahsediyoruz.”

    “VAKUR TAVIR”

    “Cumhuriyet Halk Partisi’nin tek birleştiği parti olan Sosyaldemokrat Halkçı Parti’yle birleşme protokolünden ve yeni, güçlü Cumhuriyet Halk Partisi’nden, o Cumhuriyet Halk Partisi’nin 1 Mart tezkeresinde Türkiye’ye 1 milyon Amerikan askeri gelmesine kapalı bir oturumda müthiş bir mücadele ile çoğunluğu AK Parti’de olan grubun 98’ini ikna edip o tezkereyi reddetmesinden bahsediyoruz. Daha sonra Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun 432 kilometre Adalet Yürüyüşünde yol yürümesinden, Artvin’de PKK kurşunuyla şehit verdiği konvoyunda dimdik o araçtan çıkıp da başını bir santim eğmeden dik duruşundan, bir şehit cenazesinde linç edilmeye çalışıldığı günkü vakur tavrından bahsediyoruz.”

    “CHP’NİN TARİH BOYUNCA KULLANDIĞI SEÇİM AFİŞLERİ DE MÜZEDE”

    “İşte bu kapıdan girdikten sonra Kemal Bey’in Adalet Yürüyüşündeki fotoğraflarını, kullandığı bazı özel malzemeleri de yine Sayın rahmetli Cezmi Kartay’ın, Necdet Calp’in resimlerini, anılarını, imzalarını da Sayın Karayalçın’ı da Sayın Altan Öymen’i de Sayın Hikmet Çetin’i de Bülent Ecevit’in sigarasını da çay bardağını da İsmet Paşa’nın dürbününü de Almanca satranç defterini de satranç dergisini de, Cumhuriyet Halk Partisi’nin birinci Genel Başkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu partinin Genel Başkanı olarak Osmanlıca kaleme aldırdığı bugün Greco kriterlerini aşan Grup İç Nizamnamesini de partinin ilk nizamnamesini de hep birlikte göreceksiniz. Burada Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihi boyunca kullandığı seçim afişlerini; arzu ederseniz bütün seçim müziklerini dinleyeceksiniz. Cumhuriyet Halk Partisi’nin o gün yasaların elverdiği oranda dağıttığı promosyonları, yaptığı kampanyaları göreceksiniz. Tarihin kritik kavşaklarında; 1972’de üç fidanın idamındaki gözyaşlarını, 1960 darbesinden sonra İsmet Paşa’nın idamlara mani olmak için gösterdiği insanüstü gayreti ve piyasada dolaşan dünya kadar saçma sapan, yalan uydurma ifadelerin karşısında bu partinin o günden bugüne 12 genel başkanıyla, asla ve asla ne darbeye meyil ettiğini, ne darbeciye yol verdiğini, ne demokrasiden ödün verdiğini, ne ‘Kurşun sıkılacak’ deyince otobüsün üstüne çıkmaktan kaçmadığını, aksine otobüsün üstüne çıktığını, suikastları atlattığını ama yılmadığını, hiçbir genel başkanın bir santim eğilmediğini, bir adım geri atmadığını, bir kelime eksik konuşmadığını göreceksiniz. Ve bu partinin bütün tarihiyle bugünkü hem yönetiminin, yöneticilerinin, önceki genel başkanlarının ve tüm üyelerinin nasıl barışık olduğunu kendi yüreğinizde hissedeceksiniz. Bu tip yapılar bugün sabitlenen, zamana ‘dur’ diyen yapılar değil aksine tarih önünde mıknatıs etkisi yapan yapılardır.”

    “BİR İLK ADIM MEKANI”

    “Böyle bir yer varsa, bu duyulursa, bilinirse, hiçbirimizin bilmediği, görmediği -ki yıllarca Gamze Hanım bunu yaşadı, bizler yaşadık. ‘Parti bir müze açıyormuş’ diye duymuşlar. Bir bellek sergisi açıyor. Partinin müzesinde dursun diye neler neler geldi, daha gelmeye devam edecek. Bu mekan kısıtlılıklarına rağmen iyi tasarlanmış, iyi kullanılmış, şu an için tatminkar ama bir ilk adım mekanıdır. Hedefimiz Cumhuriyet Halk Partisi’nin birinci Genel Merkezinin ki şu an tadilata muhtaç şekilde, çok ortaklı bir tapu senedine sahiptir. O tapuyu tekleştirmek ve o binayı edinmek için Çankaya Belediye Başkanımız Hüseyin Can Güner çeşitli çalışmalar içindedir, bizlerin görevlendirmesiyle. O binaya geçtiğimizde bambaşka bir tarihi mekanda, bambaşka bir bellek sergisi olacak. Ama o güne kadar, belki o güne kavuşana kadar burayı gitgide güçlendirmek ve artık mekanın yetmediği yerde başka mekan arayışlarına girişmek mümkün olacaktır. Ama gecikmiş ilk bir adımdır, çok emek verilmiş bir adımdır. Ben ilk günden bugüne kadar hem burada bir rozetten, kumaş rozete kadar, bir nizamnameden atılmış bir imzaya, 1970 kurultayında alınmış bir sigara paketine, 77’de dağıtılmış promosyon kibrite kadar bunları buraya ulaştıran bütün partililerimize çok teşekkür ediyorum. Biraz önce de söylediğim gibi Gamze Hanım’a, geçmişteki ekibine, Burhanettin Bulut’a, bugünkü ekibe, Umut Akdoğan’a ve katkı sağlayan tüm emekçilerimize yürekten teşekkür ediyorum. Partimizle gurur duyuyoruz, gurur duymaya devam edeceğiz. Şimdi her bir adımında partinizle ve bu partinin üyesi olduğunuz için kendinizle bir kez daha gurur duyacağınız bu güzel mekanın açılışına tensip buyurmaları durumunda sayın genel başkanlarımızı davet ediyorum.”

  • CHP 101’inci yılında Anıtkabir’de

    CHP 101’inci yılında Anıtkabir’de

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve beraberindeki heyet, CHP’nin kuruluşunun 101’inci yıl dönümü dolayısıyla Anıtkabir’i ziyaret etti. Anıtkabir’deki törene Genel Başkan Özel ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, parti yöneticileri, milletvekilleri ve çok sayıda partili katıldı.

    Özel başkanlığındaki heyet, Aslanlı Yol’dan ilerleyerek Cumhuriyet’in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün mozolesine geldi. Özel’in kırmızı ve beyaz karanfillerden oluşan çelengi mozoleye bırakmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu.

    Saygı duruşundan sonra beraberindekilerle Misak-ı Milli Kulesi’ne giden Özel, Anıtkabir Özel Defteri’ne şu ifadeleri yazdı:

    “Sayın Genel Başkanım, iki büyük eserinizden biri olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin her kademesinden yöneticileri ile partimizin kuruluşunun 101’inci yılında huzurunuzdayız. Sizden aldığımız büyük ilhamla partimizi iktidar yaparak Türkiye Cumhuriyeti’ni kuruluş felsefesinden sapmadan kurucu değerlerine bağlı kalarak demokratik, laik, sosyal, hukuk devletini niteliklerini güçlendirerek gösterdiğiniz hedefe ulaştırmak için durmadan, dinlenmeden mücadele edeceğimize söz veriyoruz. Sayın Genel Başkanım, Amasya’da kurtuluş reçetesi olarak ortaya koyduğunuz ‘Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır’ ilkesine partimizin 101’inci yılında sıkı sıkıya bağlıyız. Cumhuriyetimizi emanet ettiğiniz gençlerle birlikte yüceltmek, çizdiğiniz muasır medeniyet seviyesinin ilerisine taşımak, ülkemizin içerisinde bulunduğu ekonomik ve demokratik yoksunlukları milletimizle birlikte giderebilmek için azimle ve kararlılıkla mücadele edeceğiz. Aziz hatıranız önünde saygıyla eğiliyor, size, silah arkadaşlarınıza ve partimizin kurucu kadrolarını oluşturan yol arkadaşlarınıza minnetlerimizi sunuyor, şehitlerimizi ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirmiş yurttaşlarımızı rahmetle anıyoruz.”

    Özel, daha sonra 2’nci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün mezarına da çelenk bırakarak saygı duruşunda bulunduktan sonra Anıtkabir’den ayrıldı.

  • Özgür Özel’den erken seçim açıklaması

    Özgür Özel’den erken seçim açıklaması

    CHP Tüzük Kurultayı ikinci gününde devam ediyor.

    Kurultayda 28 maddede değişiklik yapıldı. Milletvekillerine 3 dönem kuralının getirilmesi öne çıkan başlıklardan biriydi.

    Kurultayda ikinci gün Genel Başkan Özgür Özel’in konuşmasıyla açıldı.

    Özel konuşmasında erken seçim çağrısını yineledi.

    “SON BİR KEZ ADAY OLABİLİR”

    Anayasaya göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın erken seçim seçeneği dışında bir kez daha cumhurbaşkanı adayı olamayacağını söyleyne Özel, “YSK açıkça geçen adaylığı ikinci adaylık kabul etti. YSK’nın o kararı çerçevesinde bugün eğer bir erken seçim olmazsa Erdoğan bir daha aday olamaz. Bir erken seçim olursa Anayasa’ya göre son bir kez aday olabilir.” diye konuştu.

    “6 AY KALA ERKEN SEÇİME YOKUZ”

    Seçimlere kısa süre kala erken seçim teklifi yapılması halinde bunu kabul etmeyeceklerini vurgulayan Özel, “4,5 sene milleti yoksul bırak, işsiz bırak, 6 ay kala ‘Hadi seçimleri yenileyelim.’ Biz orada yokuz. Net olarak söylüyoruz. Bu milletin 5 yıl dayanacak gücü olmadığı gibi, bizim de iktidarı 4 yıl daha bekleyecek sabrımız yok.” ifadelerini kullandı.

    “GELECEK YILIN KASIM AYINA KADAR ERKEN SEÇİME VARIZ”

    Gelecek sene kasım ayının bu dönemin tam ortası olduğunu ifade eden Özel, “İnat eder 2,5 yıl daha olursa asla bir daha aday olamaz. Ama 2,5 yılı geçirmeden ‘Ben kendime güveniyorum’ derse, biz Meclis’te gelecek sene kasım ayına kadar seçimleri yenilemeye hazırız.” diye konuştu.

    “CHP BURADADIR”

    Özel şöyle devam etti:

    “Eğer cesaretiniz varsa kararı bugünden alalım ya da 8 ay sonra alalım. Gelecek sene kasım ayında seçim yapmaya, bizim karşımıza çıkmaya varsanız, CHP buradadır. Bugünden sonra bu sorumuza verilmeyen her yanıt, seçimsiz bir 5 yıl diyen milletten kaçıyordur. Yaptığına güveni olan, adaylığına güveni olan karşımıza çıkar.”

  • CHP’de tüzük değişikliği kabul edildi

    CHP’de tüzük değişikliği kabul edildi

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 20’nci Olağanüstü Kurultayı Ankara’da ATO Congresium’da tamamlandı. Kurultayda parti üyeleri, il başkanları, milletvekilleri, Parti Meclisi üyeleri ve eski genel başkanların önerileriyle hazırlanan tüzük oylama sonucu kabul edildi. CHP’nin 20’nci Olağanüstü Kurultayı’nda kabul edilen tüzükteki 41. maddeye, “Kongrelerde başkan adayı olabilmek için kongre üye tamsayısının en az yüzde 10’unun, en çok yüzde 15’inin yazılı önerisi gerekir. Adaylar yüzde 15’ten çok imza toplayamaz, kongre başkanlığına sunamaz” ibaresi eklendi.
    Genel Başkan adayı olmak için kongre üye tamsayısının en az yüzde 5’inin, en çok ise yüzde 10’unun yazılı önerisi gerekli olacak. Adaylar, yüzde 10’dan çok imza topladığı takdirde kurultay başkanlığına adaylık sunulamayacak. Öte yandan, adaylık sürecinde delegeler, kongrelerde sadece bir aday için imza verebilecek. Kongrelerde ise delegeler, sadece bir genel başkan adayı için oy kullanabilecek.

    Yönteme Parti Meclisi karar verecek

    Değişiklikle birlikte, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) üyeliği için adayların belirlenmesine yönelik yöntemlerin, ön seçim, örgüt denetiminde ön seçim, aday yoklaması, örgüt denetiminde aday yoklaması, merkez yoklaması yöntemleriyle belirlenecek. Tüzüğe göre, Parti Meclisi (PM) seçim çevresinde hangi yöntemin uygulanacağına, il örgütlerinin görüşü doğrultusunda karar verecek.

    Her bir seçim çevresinde yüzde 15 kontenjan genel merkez kontenjanı olarak belirlenebilecek

    Oylama sonucu kabul edilen yeni tüzükte, örgüt denetiminde önseçim veya örgüt denetiminde aday yoklaması yapılan seçim çevrelerinde Parti Meclisi, TBMM üye tamsayısının yüzde 15’i kadar sırayı genel merkez kontenjanı olarak belirleyebilecek. Bu kontenjan ise her bir seçim çevresinde toplam milletvekili sayısının yüzde 15’i kadar olabilecek. Öte yandan yeni tüzükte, seçim çevresinin aday listesinin birinci sırasında engelli adaya yer verilecek.

    Dönem Kuralı

    Kabul edilen tüzüğe göre, bir kişi en fazla 3 dönem üst üste milletvekili, belediye başkanı, belediye veya il genel meclis üyesi seçilebilecek. Yeni tüzüğe göre dönem sınırının 27. dönemden başlatılmasına karar verildi. Yarısı tamamlanmadan seçimlerin yenilendiği yasama dönemli ise hesaba katılmayacak. Ayrıca, partinin milletvekili bulunmayan seçim çevrelerinde milletvekili çıkarmak ya da bu seçim çevrelerinde partinin oyunu yükseltmek amacıyla MYK önerisi, Parti Meclisinde alınacak kararla dönem kuralı uygulanamayacağı kararı tüzükte yerini aldı.

  • “CHP’nin kurultayları görev almaz, verir”

    “CHP’nin kurultayları görev almaz, verir”

    Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Sivas’ta İkinci Yüzyıl Değişim Kurultayı’nda konuştu.

    Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özel, “105 yıl sonra yeniden Sivas’tayız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini yerel seçimlerde olduğu gibi yeniden birinci parti yapmanın hedefiyle birlikte yan yanayız, kol kolayız, omuz omuzayız. Yol haritamızı belirlemek, en demokratik tüzüğü yapmak, Türkiye’yi nasıl yöneteceğimiz tarif edeceğimiz program değişikliklerini başlatmak üzere sayın genel başkanlarımı, kurultay delegelerimi, grup başkanvekillerimi, milletvekillerimi, parti meclisi üyelerimi, tüm belediye başkanlarımı ve tüm kurultay delegelerimizi iktidar yürüyüşüne ilk adımı atmak üzere Ankara’ya davet ediyorum. Sizleri Ankara’ya davet ediyorum. Kalkın Ankara’ya gidelim. Partimizi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini iktidar yapalım. İktidar yürüyüşümüz Sivas’tan başlıyor, Ankara’da devam ediyor. Çankaya’da bir CHP’li Cumhurbaşkanı olana, bu ülkeyi yeniden Gazi’nin partisi yönetene kadar devam edeceğiz. Yürüyelim arkadaşlar. Ankara’ya gidiyoruz. İktidar yürüyüşümüzü başlatıyoruz” ifadesini kullandı.

    Sivas’ta İkinci Yüzyıl Değişim Kurultayı’nda konuşan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, “Bugün önceki genel başkanlarımız Sayın Altan Öymen, Sayın Hikmet Çetin, Sayın Murat Karayalçın ile birlikte, milletvekillerimiz, parti meclisi üyelerimiz, il başkanlarımız, kurultay delegelerimizle birlikte Milli Mücadele’nin simge kenti Sivas’tayız. Bundan tam 105 yıl önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları, Birinci Dünya Savaşı’nı kaybetmiş, Mondros Mütarekesi’ni imzalamış, toprakları taksim ve işgal edilmiş, tersanelerine girilmiş, orduları dağılmış bir ülkeyi ayağa kaldıran bir kongreyi Sivas’ta toplamışlardı. O kongrede sekiz gün süren tartışmaları, fikir alışverişlerinin sonunda hem Kurtuluş Savaşı örgütlendi, hem de Türkiye’nin Kurtuluş Savaşı’ndan sonraki kuruluşuna yönelik idealler ve yol haritası ana hatlarıyla belirlendi. Biz bugün 105 yıl önce bu topraklarda Cumhuriyetimize ve bağımsızlığımıza uzanan yolun en önemlilerinden birinin atıldığı Sivas’tayız. Bugün bizi Sivas’ta ağırlayan Sivas il örgütümüze, milletvekilimize ve tüm üyelerimize yürekten teşekkür ediyorum. Hepiniz hoş geldiniz” dedi. Özel şöyle devam etti:

    “BAĞIMSIZLIK VE ÖZGÜRLÜĞÜMÜZE GİDEN YOLUN EN GÜÇLÜ KOLONU SİVAS KONGRESİ’NDE İNŞA EDİLMİŞTİR”

    “Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a çıkışı, Havza ve Amasya genelgeleriyle, Erzurum Kongresi sonrası Sivas’a geldi. Temsil heyeti, Gazi Mustafa Kemal başkanlığında 41 kongre delegesi 4 Eylül 1919’da Sivas Sultani binasında toplandılar. Kongre’de tam sekiz gün boyunca Cihan Harbi’nden çıkan, işgale uğrayan ülkenin nasıl kurtarılabileceği tartışıldı. Tıbbiyeli Hikmet’ten, Mülkiyeli Hakkı Behiç’e, Bitlis Valisi Mazhar Müfit’ten, Karaman Belediye Başkanı Halit Hami’ye, Beyrut Valisi Bekir Sami’den, Reji İdaresi Memuru Yusuf Bahri’ye kadar tüm delegeler fikirlerini açıkça beyan ettiler. Özgürce tartıştılar. 11 Eylül günü mutabakatla çıkan bildirgede ‘Milli istiklalimizin sağlanması için milli iradenin hâkim kılınması esastır’ ifadesi yer alarak, manda ve himaye kesin bir dille reddedildi. Bölgelerinde mücadele yürüten cemiyetler, dernekler, yapılar Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti altında birleştirildiler. İstanbul hükümetine Milli Meclis’i bir an önce toplama çağrısı yapıldı. Burada alınan tüm kararların Meclis’in denetimine ve onayına sunulması net bir dille talep edildi. Bu nedenle Sivas Kongresi önce son Osmanlı Mebusan Meclisi’nin toplanmasını, ardından Kurtuluş Mücadelemizi de yönetecek olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılmasını kolaylaştırmış, teşvik etmiş ve zorlamıştır. Bağımsızlık ve özgürlüğümüze giden yolun en güçlü kolonu Sivas Kongresi’nde inşa edilmiştir. Atatürk yıllar sonra Sivas Kongresi’ni ‘Bir milletin kurtuluşuna hazırlayan kararların verildiği yer’ olarak tanımlamıştır.”

    “PARTİMİZ, ULUSAL BAĞIMSIZLIK MÜCADELEMİZİ YÖNETEN İRADENİN TA KENDİSİDİR”

    “Partimizin kurulduktan sonra, yani 9 Eylül 1923’te kuruluş dilekçesini verdikten sonra ilk kongresini, o günkü adıyla kongre, Ekim 1927’de gerçekleştirdi. O gün kongrenin açılışında Cumhuriyet Halk Fırkası’nın ilk kongresinin anonsu yapılmıştı. Ancak Atatürk ilk kurultayımızı Sivas Kongresi olarak tanımlamış. Sivas Kongresi’nin partimizi doğurduğunu açıkça ifade etmiştir. Sivas Kongresi bizim ilk kurultayımızdır. Atatürk büyük nutku olarak bilinen 1927 büyük kongresinin açılış konuşmasında şöyle demiştir. ‘Fırkamız geçen ıstırap senelerin içinde milletimizin hayatı ve şerefi için gösterdiği yüksek azim ve iradenin temsilcisi olarak bundan dokuz sene evvel meydana çıkmıştı. Bütün Anadolu ve Rumeli’yi kapsamak üzere ilk genel kongremiz Sivas’ta yapılmıştı. Teşkilat esas itibariyle korunmuştur. Bugün siyasi fırka haline tecelli eden mevcudiyete başlangıcı o gün teşkil edilmiştir. Dolayısıyla bugün açılışı iftar ettiğim büyük kongremiz Sivas Kongresi’nden sonra teşkilatımızın ikinci büyük kongresidir, hayırlı olsun’. Kurucumuzun ifade ettiği gibi Sivas Kongresi’ndeki yapı korunarak, 1923 yılında siyasi fırkaya dönüşen partimiz, ulusal bağımsızlık mücadelemizi yöneten iradenin de ta kendisidir. Kurucu kadrolarımız 4 Eylül 1919’da Sivas’ta üstlenilen sorumluluğu taşırken, arasız devrimler yaparken, ülkenin çıkarı için cesur adımlar atmakta bir an için bile tereddüt etmemişlerdir. İşte bu nedenle ikinci Cumhurbaşkanımız, Lozan Fatihi İsmet Paşa 14 Mayıs 1950 akşamı seçimleri kaybettiğimizde bu yenilgiyi ‘demokrasinin en büyük zaferi’ olarak nitelendirmekten bir an için tereddüt etmemiştir.”

    “CHP BUGÜN ÖZGÜVENLİ SİYASETİYLE İKTİDARIN TEK VE EN GÜÇLÜ SEÇENEĞİDİR”

    “Ülkemizi kurtaran, bağımsızlığı mümkün kılan partimiz ülkemizi önce demokrasiyle, sonra sosyal demokrasiyle tanıştırmıştır. Ne yazık ki partimiz son yarım asırda tek başına iktidar olma imkânından mahrum kalmış ve bunu başaramamıştır. Ülkeyi yönetecek sorumluluğu elinde bulunduramamıştır. Ancak bugün Sivas’tan kurucu kadrolarımıza armağan etmek isteriz ki bugün kuruluş felsefesinden sapmayan CHP, yapılan son seçimlerin ve Türkiye’nin birinci partisidir. Partimize ömrünü adayanlara armağan ederiz ki 4 Eylül 1919’da Sivas Kongresi’nde kurulan Partimiz, o kongreden tam 105 yıl sonra yapılan seçimleri kazanarak, 47 yıl aradan sonra Türkiye’nin birinci partisi olmuştur. CHP bugün özgüvenli siyasetiyle iktidarın tek ve en güçlü seçeneğidir. Atatürk’ün hatırasına armağan ederiz ki Partimiz Cumhuriyet’i korumaya, yüceltmeye ant içmiş, gençlerin ve kadınların daha çok söz sahibi olduğu, bizatihi milletin partisi olarak yapılacak ilk seçimlerde Ata’mızın partisini iktidar yapacak kararlılıktadır.”

    “BAŞARMAK İÇİN ADIMI ATMAK ÜZERE YİNE SİVAS’TAYIZ, YENİDEN SİVAS’TAYIZ”

    “Sivas Kongresi’nin ilk kurultayımızın 105’inci yılında yeniden bu güzel Cumhuriyet kentindeyiz. İkinci yüzyıl değişim kurultayımızın açılışını bugün burada hep birlikte yapıyoruz. Geçen yıl bugünlerde 14 ve 28 Mayıs seçimlerinden mağlup çıkan Partimiz, son derece üzgün, son derece yaralı, umutsuz seçmenlerimiz vardı. Sokakta karşılaştığımız gençlerin gözündeki fer sönmüş, büyüklerimizin omzu yere düşmüştü. Toplumda büyük bir hayal kırıklığı, umutsuzluk hakimdi. Bu tüm ölçümlere yansıyordu. O günlerde hepimizin önünde yeni bir sorumluluk vardı. Yeni bir sayfa açmak için şunu söyledik. Artık hiçbir şey olmamış gibi davranamayız. Ekledik, CHP değişecek Türkiye değişecek. İşte 5 Kasım kurultayında delegelerimizin ortaya koyduğu irade 31 Mart seçimlerinde Partimizi Türkiye’nin birinci partisi yapan iradenin ta kendisiydi. 5 Kasım kurultayımızın sloganı ‘değişim’di. Ancak bu değişimi sadece kişilere indirgemek bir haksızlık, vefasızlık yapmak olur. İhtiyacımız olan bu değişimi başta partinin yazılı belgelerine yansıtarak, sürdürmek, devam ettirmek ve bu değişimin sonucunda başararak sonuç almaktır. İkinci yüzyıl değişim kurultayında, bu değişim talebinin altını doldurarak, tüzüğümüzü daha da demokratikleştirecek, ardından partimizin iktidar programına evirilecek olan parti programımızı değiştirme aşamasına güçlü bir adım atacağız. Şimdiden kurultayımız için Nisan ayından itibaren görüş ve önerileri toplamaya başladık. Önümüzdeki günlerde 6’sında tüzüğümüzü değiştirdikten sonra 7’si ve 8’inde 25 farklı masada, dört ana temada, çok farklı fikir ve görüşlerin tartışıldığı ve değişim kurultayının en önemli bileşeni olan program değişikliğini nasıl yapacağımız, 81 ilde nasıl yürüteceğimiz, ilçelere nasıl taşıyacağımız, kamuoyunun taleplerini nasıl alacağımız, toplumun beklentilerini nasıl duyacağımız, var olan çözümleri nasıl anlatacağımız, yeni çözümleri nasıl üreteceğimizi hep birlikte tartışacağımız çok kıymetli iki günü de yedisinde ve sekizinde hep birlikte gerçekleştireceğiz. Ardından 9 Eylül’de partimizin kuruluş yıl dönümünde aynı zamanda düşman ordularının Ege’ye, Akdeniz’e dökülmesinin yıl dönümünde hep birlikte bugün olduğu gibi önemli bir tarihsel sahipleniş ve vurguyla Türkiye’nin kurulurken de birinci partisi, son seçimlerin de birinci partisi, bugünün de birinci partisi, yapılacak olan ilk seçimlerinde birinci partisi olan CHP’nin birlik, beraberlik içinde bu süreci tamamladığını dostlara büyük bir kıvançla, dost olmayanlara da duyacakları derin kaygıyla hissettireceğiz. Bunun için bugün buradayız. Hep birlikteyiz. Başarmak için adımı atmak üzere yine Sivas’tayız, yeniden Sivas’tayız.”

    “CHP’NİN KURULTAYLARI GÖREV ALMAZ, GÖREV VERİR”

    “CHP’nin diğer partilerden çok önemli bir farkı vardır. Bizim kurultaylarımızın özelliği şudur. Bizim kurultaylarımız liderlerden talimat almaz. Liderlerin dediğini yapmaz. Liderlerin telgrafında ayağa kalkıp nefes almadan dinlemez. Bizim CHP’nin kurultayları görev almaz, görev verir. Gazi Mustafa Kemal’in liderliğindeki Sivas Kongresi Cumhuriyet Halk Fırkası’nın kadrolarına, Cumhuriyet’in kurucu kadrolarına manda, himayeyi reddetme, kurtuluşu örgütleme, bağımsızlığı ilan etme görevi vermişti. 1972 kurultayı, Bülent Ecevit’i genel başkan seçmiş, ona partimizi işçilerle, üretenlerle, ezilenlerle, hak arayanlarla buluşma, sosyal demokrasiyi iktidar yapma görevini vermişti. Bülent Ecevit de kadroları ile birlikte bu görevleri teker teker yerine getirdi. Tarihe geçti. 5 Kasım kurultayında bizlere verilen görev de partimizin önüne açacak bir değişimi sağlamak, önce yerel seçimlerde ve ardından genel seçimlerde birinci parti olma göreviydi. Biz bu görevi kurultayımızdan aldık. Biz bu görevi siz kurultay delegelerimizden aldık. Gençlerin ve kadınların daha fazla yer bulduğu, bilime inanan, sokağın sesini duyan bir anlayışla yerel seçimlere gittik. Kurultayımızdan aldığımız ilk görevi başarı ile tamamladık. Yerel seçimlerde CHP’yi birinci parti yaptık. Şimdi bize düşen görev, örgütümüzün ve milletimizin beklentilerine göre demokratik bir tüzük yapmak, güçlü bir program yapmak için ilk adımları atmak ve o programı kısa süre içinde hayata geçirmek. Yeni bir kongre ile yürürlüğe sokmak. Kısır kavgalarla, şahsi tartışmalarla değil nitelikli tartışmalarla ve kavga etmeden, nitelikli bir süreci hep birlikte yürüterek, milletin gündeminden başka bir gündemi konuşmadan, bizi çekmek istedikleri kutuplaşma oyunlarına asla gelmeden, birlik ve beraberlik içinde genel seçimlere gitmek. Özgüvenli siyasetimizden ödün vermeden geleceğe yürümek ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini ilk genel seçimlerde iktidar yapmaktır.”

    “DİĞER PARTİLERİN HEDEFİ BİZE ULAŞMAK, BİZİM HEDEFİMİZ İSE KENDİ ÇITAMIZI DAHA DA YUKARIYA ÇIKARMAKTIR”

    “Türkiye’nin birinci partisinin rakibi artık diğer siyasi partiler değildir. Hedefimiz yerel seçimlerde aldığımız yüzde 38’lik oyu yüzde 50’nin üzerine çıkarmak için milletle kurduğumuz bağı çok daha güçlü hale getirmektir. Diğer partilerin hedefi bize ulaşmak, bizim hedefimiz ise kendi çıtamızı daha da yukarıya çıkarmaktır. Artık Türkiye eski Türkiye değildir. Olmayacaktır. Milleti bölerek, ayrıştırarak iktidarda kalma dönemi kapanmak üzeredir. Çünkü onların karşısında artık milletin hakkının yegâne savunucusu olan bir CHP, Türkiye’nin tüm renklerini kucaklayan Türkiye İttifakı vardır. Bugün Türkiye artık gitmekte olan bir hükümetin neden olduğu ağır sıkıntılar içindedir. Emekliler, asgari ücretliler, üreticiler geçinemiyoruz diye feryat etmekte, sokakta ve meydanlarda ses yükseltmektedirler. Ancak biz iktidar başarısız olursa biz iktidar oluruz diye beklemedik, beklemiyoruz, beklemeyeceğiz. Biz iktidara milletin güvenini kazanarak, milletin rızasını alarak ve iktidarın en güçlü alternatifi milletin gönlündeki tek umut olarak yürüyeceğiz. Bizim her soruna doğru bir tespitimiz, doğru bir çözüm önerimiz mevcuttur. Bizlere düşen partimizin her alandaki tutumunu, önerisini 81 ilde 86 milyon vatandaşımıza ulaştırmaktır. Bunun için görevin en ağırı ne genel başkanda ne grup başkanvekillerinde. Ne parti meclisi üyelerinde, ne milletvekillerinde. Bu görevin esas yükü çok güvendiğimiz, inandığımız sizlerde. CHP örgütündedir.”

    “CHP’NİN HEDEFİ; GÜÇLÜ, ZENGİN, DÜNYA İLE BARIŞIK, DÜNYA İLE YARIŞAN, AVRUPA BİRLİĞİ’NE TAM ÜYE OLMUŞ BİR TÜRKİYE’DİR”

    “Bugün CHP tüm mikro sorunların yanı sıra Türkiye’nin önünde makro bir hedef de koymaktadır. O hedef Avrupa Birliği’ne tam üyelik hedefidir. Hedefimiz Balkan coğrafyası, Türki cumhuriyetlerle en iyi ilişkileri yeniden kurmak ve en ileri noktaya getirmektir. KKTC ve Azerbaycan ile olan ilişkilerimizi aynı milletin farklı devletleri olduğu gerçeğini inkâr etmeden ancak üstenci, buyurgan bir dille değil dost ve kardeş bir ülke bağıyla oluşturmak ve sürdürmektir. Diğer yandan Rusya ve Çin gibi güçlü devletlerle diplomatik ilişkilerin en iyi şekilde geliştirilmesi, en üst noktaya getirilmesi ve sürdürülmesi partimizin iktidar yürüyüşünde de iktidarı boyunca da terk etmeyeceği bir yol haritasıdır. Bugün 32’si Avrupa’da toplamda 77 partinin bulunduğu Sosyalist Enternasyonal’de partimizin Avrupa Birliği mücadelesine tam destek vereceğini, hiçbir üye partinin çekimser kalmadığı metin ile kayıt ve imza altına almıştır. Pusulası millet olan CHP’nin hedefi; güçlü, zengin, dünya ile barışık, dünya ile yarışan, Avrupa Birliği’ne tam üye olmuş bir Türkiye’dir.”

    “İKTİDAR YÜRÜYÜŞÜMÜZ SİVAS’TAN BAŞLIYOR, ANKARA’DA DEVAM EDİYOR”

    “105 yıl sonra yeniden Sivas’tayız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini yerel seçimlerde olduğu gibi yeniden birinci parti yapmanın hedefiyle birlikte yan yanayız, kol kolayız, omuz omuzayız. Yol haritamızı belirlemek, en demokratik tüzüğü yapmak, Türkiye’yi nasıl yöneteceğimiz tarif edeceğimiz program değişikliklerini başlatmak üzere sayın genel başkanlarımı, kurultay delegelerimi, grup başkanvekillerimi, milletvekillerimi, parti meclisi üyelerimi, tüm belediye başkanlarımı ve tüm kurultay delegelerimizi iktidar yürüyüşüne ilk adımı atmak üzere Ankara’ya davet ediyorum. Sizleri Ankara’ya davet ediyorum. Kalkın Ankara’ya gidelim. Partimizi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini iktidar yapalım. İktidar yürüyüşümüz Sivas’tan başlıyor, Ankara’da devam ediyor. Çankaya’da bir CHP’li Cumhurbaşkanı olana, bu ülkeyi yeniden Gazi’nin partisi yönetene kadar devam edeceğiz. Yürüyelim arkadaşlar. Ankara’ya gidiyoruz. İktidar yürüyüşümüzü başlatıyoruz. Hepinizi saygı ile selamlıyorum. Sağ olun, var olun. Yolumuz açık olsun, yolunuz açık olsun.”

  • “Benim gündemim çiftçinin gündemi”

    “Benim gündemim çiftçinin gündemi”

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisi tarafından Manisa’nın Turgutlu ilçesinde ‘Üreticinin sesini duyuyoruz, duyuruyoruz’ sloganıyla düzenlenen Çiftçi Mitingi’nde çiftçiler ve vatandaşlarla buluştu. Turgutlu Koza Pazarı Meydanı’nda düzenlenen mitinge çiftçiler ve özellikle üzüm üreticileri büyük ilgi gösterirken, partililer ve vatandaşlar da Özgür Özel’i dinlemek üzere meydanı doldurdu.

    Otobüs üzerine davul zurna eşliğinde çıkan Özel, “Öncelikle şunu söyleyeyim. Manisa’da hava çok sıcak. Herkesin çiftçilerin tarlada işi çok. Böyle bir günde miting yapılır mı diye düşünüyordum. Otobüsün arkasındakilerle bile bir miting yapılabilir. Her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bugün Türkiye’nin dört bir yanında çiftçiler, köylüler, alın terlerinin karşılığını alamadıkları için, birileri özene bezene hesap yapıp maliyetin altında taban fiyat veriyorlardı. Önce Rize’ye gittim bakalım Rizeliler ne diyor diye. Bana dediler ki bu meydan bu kadar kalabalık olmamıştı. Ardından buğday fiyatı açıkladılar. 9,25 açıklandı. Beklenen 15 TL idi. Burdur’a gittim taze fasulyeyi sabah dalından 8 liraya kopardık parada 80 liraya satıldığını gördük. Fındıkta 165 TL fiyat beklenirken 135 fiyat verdiler ve o fiyatı da vadeye yayınca bugün 110 TL’ye fındık satılıyor. Türkiye’nin dört bir yanında isyan var. Çiftçi isyan ediyor ama seslerini duyuramıyorlar. Bu şartlar altında memleketim Manisa’da bu şartlarda Turgutlu’da dertleri dinleyelim onların sesini duyalım, duyuralım dedik. Bugün ekmeğini bağdan bahçeden kazanan canım hemşehrilerimle bir araya geldim. Burası kuru üzümün başkentidir. Burası sofralık üzümün başkentidir. Akhisar ve civarındaki ilçeler ama Akhisar en çok zeytin ağacı olan ilçedir. Manisa Ovası’ndaki pamuğun lif uzunluğu Çukurova ile aynıdır. Burada karpuzun en güzelini Gölmarmara’da en güzel kavunu Kırkağaç’ta yetiştirirler. Bu ova bizim deyimimizle kan kırmızı domateslerin üretildiği ovadır. Bu ova, adamı ters dikersin seneye düz çıkar, öyle bir ovadır burası. Yerel seçimlerden beri bu yüksek tansiyonu gündeme taşımaya çalışıyorum. Bugün Tekirdağ Hayrabolu’da da Rize’de de Adana’da da Gaziantep’te de bugün Turgutlu’da da ses aynı yürekler aynı şekilde atıyor. Buradaki kimse bir iltimas, haksız kazanç istemiyor. Çiftçiler sadece alnının terinin karşılığını istiyor, çocuklarının rızkını istiyor, borcunu ödeyebilmek istiyor. Sonuna kadar haklısınız. Ananızın ak sütü kadar helal. Emeğinizin karşılığını alana kadar sizinle birlikte mücadele edeceğim” şeklinde konuştu.

    “Çiftçinin faiz borcu silinmeli”

    “Çiftçi artık geçinemiyor” diyerek sözlerine devam eden Özel, “Kırkağaç’ta kavun üreten çiftçiler artık Soma’da yerin altında işçi. Domates üretenler bugün fabrikalarda asgari ücretle çalışıyor. Alaşehir’deki üzüm üreticiler oradaki jeotermal üretim yerlerine girip asgari ücretle çalışmaya çalışıyor. Akhisarlı zeytinci fabrikada iş arıyor. Biraz önce ellerinde tabutla karşıma çıkan arkadaşlara dedim ki Türkiye’deki 4 gençten biri sanayide iş bulursam giderim diyor onların dördü birden ben de giderim dedi. Artık gençler tarımdan ümidini kesti. Kendi kendine yeten bir ülkeyken her şeyi ithal eden bir ülke haline düştük. Bu yüzden Hollanda kadar bir toprak artık ekonomik sorunlardan dolayı ekilemez duruma düşmüş. Çiftçilerin borçları yüzde 88 arttı” dedi.
    Genel Başkan Özel, şöyle devam etti:
    “Siyaset öncelik belirleme işidir. Ben CHP Genel Başkanıyım; bizim önceliğimiz, işçiler, emekçiler ve elbette çiftçiler. Oy günü gelince köy kahvesine gelenler, oyunuzu isteyenler, seçim geçince zenginlerin borçlarını silenler sizin borcunuzu değil, faizini bile silmeye yanaşmıyorsa çiftçi dostunu düşmanını bilecek.
    Köyden kente göç engellenemiyor. Üretici ve tüketici refaha eremiyor. Biri 8 liraya fasulye satıyor öteki 80 liraya fasulye alıyor. Türkiye’de gıda enflasyonu yüzde 60, dünyada yüzde 6. Türkiye’de dünyanın 10 katı enflasyon var. Hakkaniyetli hal yasası, perakende ticaret yasası olmadığı için, su yasası olmadığı için tarlada bir lira olan ürün parada 10 lira markette 13, 25 lira oluyor. Ben sizin sesiniz olmak için buradayım.”

    “Zeytine kilo başı 2 TL destek lazım”

    Manisa özelinde konuşmasına devam eden Özel, “Bu bütün sorunların yanında Manisa’nın her birisine bir miting yapsan hak edecek ürünlerine. En başta üzüm. Bu hafta başında afatlı yağışlar yüzünden büyük zarar gördük. Milletvekillerimiz belediye başkanlarımız konuyu takip ediyor, meclise önergeler kanun teklifleri sunuyorlar. Biz de meseleyi yakın takip ediyoruz. Borçların bir sene ertelenmesini, faizlerin silinmesini ve afetten etkilenen bağcılarımız için özellikle istiyoruz. Zeytinyağına ve tane zeytine 2 lira destekleme istiyoruz. Aşağısı kurtarmıyor. Dökme yağına ihracat yasağı getirdiler. Bu sıkıntının da ortadan kaldırılması lazım. Pamuk geçen sene 30 TL idi bugün 18 TL. geçen sene 30 TL’ye satılan pamuğu bu sene nasıl 18 TL’ye satacaksın. Birileri sanmasın ki bu sadece sizin sorununuz. Televizyonu başından bizi dinleyenler, domates geçen sene tarlada 3 buçuk liraydı bu sene 2 lira. Kavun 9 liraydı bu sene 1 lira. Patates geçen sene 13 liraydı, en güzel bu sene 4 lira. Kapya 22 liraydı bu sene 8 lira. Bu fiyatlar üreticiyi öldürürken tüketicileri de güldürmüyor. Yani üreten mağdur, tüketen mağdur. Bunun çaresi Cumhuriyet Halk Partisi. Size namus ve şeref sözü veriyorum. Ne yaparsa yapsın onun suni gündemine değil, bu ülkenin gerçek sorunlarını dile getirmeye sadık kalacağım” dedi.

    “Tek başına kurtulmak yok, ya hep beraber ya hiçbirimiz”

    Özel, konuşmasını şöyle tamamladı:
    “Bugün sizin bütün sorunlarınızın bütün çözümü için ne yapmak gerekiyor. Çiftçi desteklemelerinin kanundaki orana çıkarılması ve yüzde bire ulaşması sağlanacak. Modern sulama altyapısı her yerde yaygınlaştırılacak desteklenecek. Borçların tamamının faizleri silinecek, anapara 5 yıla bölünecek. Rençber Bağ-Kurlular 9 bin günde emeli oluyordu, bunu 7 bin 200 güne indireceğiz. Asla ve asla tarımsal destekleme ürünlerine asla ve asla haciz gelmeyecek. Bugün berbere git hacizde makasını alamazsın, doktora git stetoskopunu alamazsın ama çiftçiye gelince traktörü bağlıyorlar veya destek ödemesi var bankaya yatıyor hacze gidiyor. O parayla gübre alacak o paraya el koyuyorlar. Çiftçinin üretmek için kullanacağı hiçbir şeye haciz edilemeyecek. İklim değişikliği var doğal afet sigortasını getireceğiz. Çiftçinin kullandığı mazottan ÖTV ve KDV almayacağız. CHP’ye sahip çıkacak mısınız? Bir de belediyelerimizin yaptığı işi devlet yapacak, bir ürün dalında kalıyorsa o ürünü devlet alacak ve dağıtacak. Sulama ödemeleri, elektrik ödemeleri mahsulden sonra yapılacak. Haksız özelleştirmeler geri alınacak ve kamulaştırılacak, çiftçiye düşmanlık ettirmeyeceğiz. Bugün yollara düşen çiftçilerimize söylüyorum, yalnız değilsiniz. Emekli de emekçi de siftahsız dükkan kapatan esnaflar da sizin gibi sıkıntıdalar. Tek başına kurtulmak yok, ya hep beraber ya hiçbirimiz. Daha önce söyledim, koştular geldiler, emeği sömürenler, alın teri sömürülenler hep aynı taraftalar. Onlar halkın tarafındalar, birileri de onları sömürenlerin karşısında. Biz Türkiye ittifakını genel seçimde de kuracağız. Sosyal demokratlar, milliyetçiler, Kürt demokratlar, yeter ki bölücü olmasın bütün demokratlar Türkiye ittifakının içindedir. Hep birlikte başardık, yine başaracağız. Üzülmeyin, enseyi karartmayın. Bütün dertlerin var bir çaresi, Cumhuriyet Halk Partisi. Milletin efendilerine selam olsun. Hep birlikte çalışıp hep birlikte başaracağız.”

  • “Sanık sandalyesine ben otururum”

    “Sanık sandalyesine ben otururum”

    Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, partinin eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında açılan davaya tepki gösterdi.

    İzmir’de açıklamalarda bulunan CHP lideri, “Kemal Bey’e karşı yapılan bu suç duyurusu, MHP’nin vaktiyle kendi tükenmişliğinin, gündemden, milletin gözünden, gönlünden düşmüş olmanın, suç örgütleriyle anılıyor olmanın, kendi evlatlarının kanını Ankara’da sokak ortasında bırakmış olmanın kusurunu, ayıbını örtmek için yaptıkları ve atanmalarına vesile oldukları birtakım silahşorları tarafından yazılmış, kabul edilmiş iddianameler üzerinden ortaya koydukları bir kurgudur. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu hakkında hazırlanan iddianame Sinan Ateş’in kanını örtmez.” diye konuştu.

    “Sayın Kemal Kılıçdaroğlu için bunlar vız gelir tırıs gider.” ifadesini kullanan Özel, “Bir önceki genel başkanı hapse atmak için mevcut genel başkanın cesedini çiğnemeniz lazım. Hodri meydan. CHP’nin hangi genel başkanını korkuttunuz da bir önceki genel başkanını sindireceksiniz.” dedi.

  • “CHP, kutuplaşmanın değil kucaklaşmanın partisidir”

    “CHP, kutuplaşmanın değil kucaklaşmanın partisidir”

    Bir dizi ziyaret için Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde bulunan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP İlçe Teşkilatı önünde vatandaşlara seslendi. Özel, “Balıkesir’de, Büyükşehir’de dahil olmak üzere, 4’ü hariç bütün belediyelerden ve Balıkesir nüfusunun yaklaşık yüzde 93’üne karşılık gelen alanda Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanlarının seçilmesi hepimiz için son derece değerli, son derece kıymetlidir. Bunun için hepinize yürekten teşekkür ediyorum” dedi.
    Ayvalık ilçe teşkilatını baba evi olarak değerlendiren Özgür Özel, “Buranın tapusu hiçbirimizin üzerinde değildir. Ne bende, ne Kemal Bey’de, ne rahmetli Ecevit’te, ne İnönü’de. Baba evinin tapusu bir kişiye kayıtlıdır, o da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür” dedi.

    Türkiye’nin bütün demokratları 31 Mart’taki çağrıya uyduklarını belirten Özel, “Türkiye İttifakı’ndaki herkesi, siz aslan sosyal demokratları muhafazakar demokratları milliyetçi demokratları Kürt demokratları, bu ülkeyi seven, birbirini seven, daha eşit, daha adil, daha zengin ve daha özgür bir Türkiye isteyen bütün demokratları baba evine çağırıyoruz. Millet İttifakı’nın geçmişte ki bileşenleri, seçimlerde istediler ki Balıkesir’de birlikte olalım seçmen. Ama biz Ankara’da anlaşamadık. Döndük Balıkesir’e dedik ki, Ahmet Akın Türkiye İttifakı’nın adayıdır. Size emanet ediyoruz. Ayvalık’a dedik ki Mesut Ergin Türkiye İttifakı’nın adayıdır. Size emanet ediyoruz. Ayvalık’a dedik ki Mesut Ergin Türkiye İttifakı’nın adayıdır. Size emanet ediyoruz. Sesimizi duyan onlara sahip çıkan ittifakla yüzde 43 oy aldığımız yerde, ittifaksız büyükşehirde yüzde 52 Ayvalık’ta 58-59 oylarla, Türkiye İttifakı’nı iktidar yapanlara yürekten teşekkür ediyorum. Bunu sürdüreceğiz. Bu başarıyı yerel seçimlerde bırakmayacağız. Biz yerel seçimin akşam şunu söyledik. ‘Bu bir zafer değil. Bu bir başarı ama çok önemli bir görevi sırtımıza yükleyen bir başarı. Biz bundan sonra kimseyi ötekileştirmeden, kimseyi ayırmadan, adil, düzgün bir şekilde görev yapacak, belediye başkanlarımızla birlikte bu bize verilen krediyi en iyi şekilde kullanacağız ve esas zaferi, esas büyük başarıyı hep beraber yapılacak ilk genel seçimlerde yaşayacağız” dedi.

    CHP’nin kurultaya hazırlandığını ifade eden Özel, “Cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk seçimlerinde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi, hepimizin partisi iktidar olacak. Sizden özellikle rica ediyorum. Bundan sonra partimizin adını andığınızda ki 4 Eylül’de Sivas’ta başlayacağımız, 9 Eylül’de Ankara’da bitireceğimiz büyük değişim kurultayında, partimizin hem tüzüğünü demokratikleştireceğiz, hem de iktidar programını hazırlayacağımız parti programının başlangıç toplantılarını yapacağız. 6 günlük bir kurultayla partimizin iktidara hazırlayacağız” dedi.
    Ayvalık’ın gelecek yıl su sorununun çözüleceğini ifade eden Özgür Özel, “Alın size CHP Belediyeciliği. Mesut Başkanım sağ olsun bu seçimlerde önemli bir başarı gösterdi. Projeleri vardı. Projelerini hayata geçiriyor. Biz de yakından takip ediyoruz. Siz de bütün iktidarın elini kolunu bağlamasına imkansızlıklar oluşturmasına rağmen seçtiğimiz başkanlara lütfen sahip çıkın. Biz Ayvalık’ı Mesut Başkan’a emanet ettik ama Mesut Başkan’ı da her birinize emanet ediyorum her birinize. İlçe Başkanımız, örgütümüz çalışmaya devam edecekler” dedi.

    Cumhuriyet Halk Partisi’nin kutuplaşmanın değil kucaklaşmanın partisi olduğunu ifade eden Özel, “Bu oyuna gelmedik, gelmeyeceğiz. Şöyle diyorlar, evet açsın, yoksulsun, işsizsin, güvencesizsin, ama oyu bize vermelisin. Niye? Çünkü vatanı böldürecekler. Çünkü bayrağı indirecekler. Çünkü ezanı dindirecekler. Buradan şunu söyleyeyim. Ezanlar dinmiş mi? Gazi Mustafa Kemal Atatürk arkadaşları ve Kuvayı Milliye ruhuyla kurtuluş savaşı ve kurtuluş gerçekleşti. Bu ülkede camiler kilise olmaktan, ezanlar susmaktan kurtuldu. Bayrağı indirmeye kalktılar. O bayrağı elde tutan, gönderde tutan bizim Kurtuluş Savaşı mücadelesini başlatan ve başaran kurucu kadrolarımızdı. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tü. Memleketi bölmeye kalktılar. Yedi ülke istila ettiler öyle birileri çağırınca gezi olayları sırasında havaalanına gidip perdelik kumaştan kot üstüne kefen giyenler değil bizim Çanakkale’de Anadolu’da toprak altında kefensiz yatan dedelerimiz kurtardı memleketi. O yüzden öyle bedavadan siyaset yok. CHP demek Türkiye İttifakı demektir. Renklerini ay yıldızlı al bayraktan alan Türkiye İttifakı Cumhuriyet Halk Partisi’nin yegane ittifakıdır. İçinde milliyetçiliğinde olduğu altı ok hepimizin göğsüne kazınmıştır, zihnine kazınmıştır. Bu partiden ne bölücü çıkar, ne din düşmanı çıkar ne de bu ülkenin faydasının dışında bir iş yapacak kimse çıkar. Cumhuriyet Halk Partisi kutuplaşmanın değil kucaklaşmanın partisidir.” dedi.
    Özgür Özel daha sonra CHP İlçe Teşkilatında partililer ile bir araya geldi.

  • “Biz halkın sorunlarına odaklanmak istiyoruz”

    “Biz halkın sorunlarına odaklanmak istiyoruz”

    CHP Edremit İlçe Teşkilatını ziyaret eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partililerle bir araya geldi. Daha sonra Edremit Belediyesine geçen CHP Genel Başkanı Özel ziyaretin anısına bir zeytin ağacı dikti. Belediye önünde vatandaşlara seslenen Özel, “Biz sadece bu halkın gerçek sorunlarına odaklanmak istiyoruz. Yokluğa, yoksulluğa, açlığa, sefalete rağmen inadına oylar kullanmak, kutuplaşan toplumdan medet umanlara karşı bizim hedefimiz herkese birden sahip çıkmaktır. AK Parti’linin de yoksulu, MHP’linin de işsizi, Büyük Birlik Partilinin de güvencesinin teminatı biziz. Biziz, biriz, Türkiye’yiz. Biz Cumhuriyet Halk Partisiyiz” dedi.

    Özel, “Gençlerimizin geleceği, emeklimizin maaşı, çalışanımızın alnının terinin karşılığı için kavgayı burada vereceğiz, meydanlarda, mitinglerde vereceğiz ancak oyuna gelmeyeceğiz. ‘Ezanı susturacak’ dedikleri müezzinlerin imamların özlük haklarını savunuyor, ‘Bayrağı indirecek’ dedikleri ay yıldızlı al bayrağın renklerinden Türkiye ittifakı kuruyor, bütün Türkiye’nin demokratlarını kucaklıyor, ‘Vatanı böldürecekler’ dedikleri 7 bölgede 81 ilde 1000’e yakın ilçede verdiği mücadeleyle Türkiye’nin bütün demokratlarını, sosyal demokratları, muhafazakar demokratları, milliyetçi demokratları, Kürt demokratları yeter ki Türkiye’yi sevsin, yeter ki hepimizin ortak geleceği için mücadele etsin bütün demokratları kucaklıyoruz. Biz hep birlikte bu saltanatı yıkacağız. Biz hep birlikte halkın iktidarını kuracağız. Hep birlikte üretecek, hep birlikte kazanacak, hep birlikte bölüşeceğiz” dedi.

    Kentsel dönüşüme dikkat çeken Özel, “Edremit 20 fay hattının üstündeki bir ilçemiz ve burada kentsel dönüşüme ihtiyaç var. Balıkesir’de kentsel dönüşüme ihtiyaç var. Partizanlık yaparak, imzalar atmayarak, onay vermeyerek el kol bağlayıp siyaset yapıyorsunuz ama depremin siyaseti olmaz. İnsan hayatının siyaseti olmaz. Enkaz altında kalmış bebeklerin, çocukların siyaseti olmaz. Kentsel dönüşüm için gereğini yapın, önümüzü açın. Gerekli katkıları sağlayın. Vebal altında kalmayın. Samimiyetle çağrıda bulunuyor, tarih önünde sizi bir kez daha uyarıyorum” dedi.

    Özel, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 100 yıl önce büyük bir karamsarlık içinde, işgaller ve salgın hastalıklara karşı kurulduğunu ve demokrasiye inanmış genç, cesur kadroların bu toprakların alın yazısını değiştirdiğini ifade ederek, “Cumhuriyet Halk Partisi yapacağı büyük değişim kurultayıyla önce tüzüğünü demokratikleştirerek Türkiye’ye vadettiği demokrasiyi kendi yaşamaya başlıyor. Ardından yapacağı büyük program kurultayının başlangıcıyla bu ülkeyi nasıl yöneteceğini, yoksulluğu nasıl bitireceğini, gelir adaletsizliğini nasıl ortadan kaldıracağını, kendi kendine yeten bir tarım ülkesinden ithalata muhtaç bir ülke haline gelmekten nasıl kurtulacağını, hayvancılığından arıcılığa kadar tüm sektörleri yeniden nasıl ayağa kaldıracağını çalışacağı bir program hazırlıyor, hazırlanıyor. Müjdeler olsun ki Cumhuriyet Halk Partisi 100 yıl sonra yeniden Türkiye’yi yönetmeye, ayağa kaldırmaya hazırlanıyor” dedi.

    Güzel günlerin yakın olduğunu ifade eden Özel, “Herkesin insan olma onurunu yüreğinde hissedeceği o günler yakındır. Hiçbir mezhebin ötekileştirilmediği, cemevlerinin de ibadethane kabul edildiği, tüm inançlara saygılı, tüm inançlara eşit hizmet eden, kimseyi ikinci sınıf vatandaş görmeyen, anayasada ne yazıyorsa uygulayan eksik olanını da anayasasına koyan genç cumhuriyetin ikinci yüzyılında hep birlikte yürüyecek yolumuz var” diye konuştu.
    Partisinin ilk genel seçimlerde birinci parti olacağını belirten Özel, “Dedim ki ‘1970’lerde Ecevit dünyayı doğru okudu, Türkiye siyasetini doğru okudu. Rüzgarı ve zorlukları doğru tespit etti ve onun liderliğinde girilen ikisi yerel, ikisi genel 4 seçimde de Cumhuriyet Halk Partisi birinci parti çıktı.’ Ben yerel seçimlerle ilgili ortaya koyduğum iddiayı ve verdiğim sözü tuttum. Aynı Edremitlilerin bana verdiği sözü tuttukları gibi. Şimdi sözün büyüğünü tutmakta. Şimdi sıra mutluluğun büyüğünü yaşamakta. Emin olun ki inanın ki ant içerim ki yapılacak ilk genel seçimlerde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi birinci parti olacak, iktidar olacak” şeklinde konuştu.
    Konuşmaların ardından Belediye Başkanı Mehmet Ertaş’ı makamında ziyaret eden Özel, belediyenin çalışmaları hakkında Ertaş’tan brifing aldı ve Başkan Ertaş’a başarılar diledi.

    Edremitspor forması hediye edilen CHP Genel Başkanı Özel, Edremit Belediyesi anı defterini imzaladıktan sonra ziyaret programını tamamladı.
    CHP Genel Başkanı Özel’in ziyaretinde, CHP Genel Başkan Yardımcısı Ensar Aytekin, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, CHP Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı, Ankara Milletvekili Umut Akdoğan, Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, CHP Balıkesir İl Başkanı Erden Köybaşı, Edremit Belediye Başkanı Mehmet Ertaş, CHP Parti Meclis Üyesi Semra Dinçer, Mehmet Tüm, belediye başkanları, CHP yöneticileri, belediye meclis üyeleri, muhtarlar, STK temsilcileri ve çok sayıda partili de hazır bulundu.

  • “Sporcuların yetişmesine katkı sağlayacağız”

    “Sporcuların yetişmesine katkı sağlayacağız”

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Keçiören Belediyesi iş birliği ile düzenlenen “Taha Akgül Karakucak Güreşleri” öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
    Türkiye’nin Paris Olimpiyat Oyunlarında altın madalya alamadığını hatırlatan Özel, “Mansur Başkanımızla birlikte kararlaştırdığımız üzere, CHP’li belediyelerin, Sosyal Demokrat Belediyeler Eşgüdüm Konseyi’ndeki ana gündem maddelerinden bir tanesi, ‘Olimpik başarının artırılması için CHP’li belediyelere ne düşüyor?’ bunu konuşmaktı. O gün bir dizi karar alındı. Bundan sonra göreceksiniz. Ama Türkiye’nin 1940’larda 8-9 altın aldığı olimpiyatlardan 80 yıl sonra altınsız dönüyorsak, bu başta karakucak güreşlerine yeterince önem verilmemesindendir. Ata sporumuzda mindere sporcu yetiştirmeye, karakucak güreşlerine yani yağsız güreşlere, yağlı güreşlere verdiğimiz kadar önem vermeye, burada sporcuların yetişmesine katkı sağlamaya çalışacağız. Bunun en erken örneği, zaten hazırlıkları vardı, Mesut ve Mansur Başkanın ev sahipliğinde bugün buradayız” diye konuştu.
    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul Boğazı’ndaki kaçak inşaatla ilgili İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne tepki göstermesini değerlendiren Özel, “Bula bula koca İstanbul’da kusur, diye bunu bulup bize söylüyorsa gerçekten söyleyecek söz yok. O İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunda 4 gökdelen vardı İstanbul’da. Bugün 265 gökdelen var. İstanbul’un bağrına 261 hançeri saplayan; oradaki tadilat için ruhsat alıp alelacele yanlış işler yapan, fark edildiğinde mühürlenen bir evi bize hesap olarak soramaz” ifadelerini kullandı.