Etiket: özgür özel

  • “CHP’nin vazgeçilmezi parlamenter sistemdir”

    “CHP’nin vazgeçilmezi parlamenter sistemdir”

    Cumhuriyet Halk Partisi Özgür Özel, partisinin Meclis’teki grup toplantısında gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulundu.

    15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminde Türkiye’nin iktidarıyla, muhalefetiyle doğru bir tutum sergilediğini anlatan Özgür Özel, “Biz o gün asla darbelerden medet ummadığımızı, seçilmiş parlamentonun arkasında olduğumuzu net bir şekilde ifade ettik. O gün orada bulunan tüm milletvekillerimiz demokrasiye sahip çıktı, halk iradesine sahip çıktı.” dedi.

    Parlamenter sistemin CHP için vazgeçilmez olduğunu vurgulayan Özel, “Bundan kimsenin şüphesi olmasın.” ifadesini kullandı.

    İZMİR’DE YAŞANAN ELEKTRİK FACİASI

    Özel’in gündeminde İzmir’de yaşanan ve iki kişinin feci şekilde can verdiği elektrik faciası da vardı. Yaşanan olaya ilişkin sorumluluğu olan kim varsa hesabını vereceğini söyleyen Özel, “Adalet arayışının önünde engel olanlardan değil, ailelerin yanında adaleti arayanlardan olacağız. CHP Genel Başkanı olarak hepinizin önünde söz veriyorum.” şeklinde konuştu.

    AYM’YE CAN ATALAY TEPKİSİ

    Özel konuşmasında Anayasa Mahkemesi üyelerine seslenip, milletvekilliği düşürülen Can Atalay’a ilişkin verilen kararların gerekçesinin yazılması çağrısında bulundu. Özgür Özel, “Can Atalay için AYM’ye süresi dahilinde başvuruldu, mahkeme süresi dahilinde karar verdi ve hepimiz biliyoruz ki mahkeme dedi ki; ‘Ben buna nasıl bakayım. Yapılan işlem tümüyle usulsüz…’ O gün bu gün gerekçeli karar bekleniyor. Birileri gerekçeli kararı yazmıyor ya da birileri yazdırtmıyor. AYM’nin üyelerine sesleniyorum sizi kimin atadığından bağımsız vicdanınızla bir karar verin, verdiğiniz kararın gerekçesini de yazın.” ifadelerini kullandı.

    BAŞIBOŞ SOKAK HAYVANLARI DÜZENLEMESİ

    CHP lideri konuşmasında, başıboş sokak hayvanlarına ilişkin yapılmak istenen düzenlemeye tepki gösterdi. Özel, “Bu ölüm ve infaz yasasına bu salonda bulunan grubumuz sonuna kadar tarihi bir direniş gösterecek.” dedi.

    “EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞI ASGARİ ÜCRET SEVİYESİNDE OLMALI”

    En düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesine çıkarılması gerektiğini söyleyen Özgür Özel, maaşlara yapılan 2 bin 500 liralık zammı da eleştirdi. CHP lideri, “En düşük emekli maaşı 6 ay önce 10 bin lira olduğunda 25 kilo dana kıyma alınıyordu. Dün 16 kiloya düşmüştü, bugün yaptıkları sözde zamla 20 kiloya çıktı. Siz bugün emeklinin cebinden 6 ay öncesine göre 5 kilo kıyma parası çalıyorsunuz.” şeklinde konuştu.

    Özel’in konuşmasından satır başları şöyle:

    “O gün iktidarıyla muhalefetiyle doğru bir sınav verildi. Biz o gün asla darbelerden medet ummadığımızı, seçilmiş parlamentonun arkasında olduğumuzu net bir şekilde ifade ettik. O gün orada bulunan tüm milletvekillerimiz demokrasiye sahip çıktı, halk iradesine sahip çıktı.

    Çünkü biliriz ki; bu ülkede biri tek adam olacaksa onu hak edebilecek mazur görülebilecek tek kişi vardı, 7 ülkenin istilasındaki Anadolu’yu kurtuluşa ikna eden, sonra kurtaran, bu ülkeyi yeniden kuran Mustafa Kemal’e sordular; padişahlık mı, Yıldız Sarayı’ndan devam mı, yoksa krallığı mı ilan edeceksiniz, ya da Amerikan tipi başkanlığı mı belirleyeceksiniz? O kurtuluştan önce kurduğu meclise atıfta bulundu; 23 Nisan 1920 ruhuna atıfta bulundu. O bu ülkeye tek adamn rejimini değil; bugün bütün saldırılara rağmen demokrasiyi getirdi.

    “CHP’NİN VAZGEÇİLMEZİ PARLAMENTER SİSTEM”

    Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün tenezzül etmediği hiçbir şeye bu ülkede hiç kimse tenezzül edemezdi… Bunun adı Fethullah Gülen de olsa fark etmez, tek adamlığa heveslenen kim olursa olsun fark etmez. Karşısındayız, demokrasinin arkasındayız.

    Bu ülkenin yönetim sistemi için CHP’nin vazgeçmediği tercihi güçlü bir parlamentodur, parlamenter sistemdir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

    “POLİS, ASKER, TÜRKİYE CUMHURİYETİ KİMSENİN TAPULU MALI DEĞİL”

    15 Temmuz’da hiç asılmayan binalara, Atatürk resimlerini asanlar, ‘Hata yaptık’ diyenlerin şimdi aynı hataları tekrar etmeye başladığı bir süreçteyiz. O yüzden iyi yetişmiş kadroların ve kesinlikle sadakatin devlete ve milete olan, bir takım partilere, kişilere değil, devlete olan sadakatin öneminin altını çiziyorum. Dün gördüğüm bir şaşkına da şunu söylüyorum ki; sen devletin polisi olmayı yanlış anlamışsın, yanlış devletin eline sarılmışsın. Bir siyasiye saygı gösterilmesi; eyvallah. O siyasinin buna ne kadar izin verdiği kendi tercihidir. Ama bu devletten maaş alan, bu milletin tamamı için görev yapması gereken birilerinin bu ülkede siyasetin küçük bir kısmının temsiline eğilmesini asla kabul etmiyoruz.

    Ben bir devlet memurunun bir siyasi liderin eline sarılmasında muhattap hangimiz olursa olsun o devlet memuruna üstlendiği vazifenin gereğini hatırlatmayı doğru bulurum. Onun dışındaki her türlü yaklaşım bu devletin dibine dinamit koymaktır. Polis, asker, Türkiye Cumhuriyeti hepimizindir, kimsenin tapulu malı değildir.

    İZMİR’DE YAŞANAN ELEKTRİK FACİASI

    Görüntülere hiçbirimizin kalbinin dayanamadığı akıl almaz bir ihmal sonucunda gencecik iki evladımızı kaybettik. Özge Ceren Deniz’in babası Ahmet ağabey ile uzun konuştum. Gencecik İnanç Öktemay… Ağabeyi Gökhan beyle konuştum.

    İki tarafın da söylediği şu; ‘Yüreğimize su serpen şey, CHP’nin bu işin siyaseti olmaz, ucu nereye giderse gitsin, soruşturulacak demesidir.’

    Biz pozisyonumuzu tekrar söylüyoruz. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’na talimatımız şu oldu; sorumlu kimse, belediye personeliyle belediye, dağıtım şirketiyle dağıtım şirketi, savcılarla iş birliği içinde bu mesele nasıl olmuş, cezaların çekilmesi üstümüze düşen ne varsa yapılmasında kati bir tutum içinde olacağız dedik. Bu özgüvenle meseleyi takip ediyoruz. Bu konuda kusru olan kim varsa cezalandırılacak. Adalet arayışının önünde engel olanlardan değil, ailelerin yanında adaleti arayanlardan olacağız. CHP Genel Başkanı olarak hepinizin önünde söz veriyorum.

    ANAYASA MAHKEMESİ’NE CAN ATALAY TEPKİSİ

    Gezi davasında 5 kardeşimiz içeride… Hepimizin yerine yatıyorlar. Hiç utanmadan sıkılmadan bir kez daha söylüyorum; Gezi biziz kardeşim. Gezi bizim onurumuzdur. Sen Taksim’deki yeşil alandaki ağaçları keseceksin, 31 Mart meselesine kendince atıf yapmak için oraya Topçu Kışlası dikmeye niyetleneceksin, AKM’yi yıkıp AVM yapmaya kalkacaksın, sen bunlara karşı önce duracaksın, ne ülkeye gelme diyen var, ne hükümet istifa etsin diyen var; orada orantısız güç kullanımıyla FETÖ’cülerin tertipleriyle çadırları yakacaksın, işin üstünden yıllar geçince mahkeme kararlarına rağmen içeride tutacaksın…

    Bunlardan biri Can Atalay, 14 Mayıs’ta Hatay milletvekili seçildi. Millet git diyor, salmıyorlar; Meclis komisyona seçiyor, kabul etmiyorlar. Ardından mahkemeye başvuruyor, Yargıtay tahliye başvurusunu reddediyor. AYM ‘hak ihlali’ diyor. Yargıtay 13. Ceza Dairesi bu işlemi yok sayıyor. AYM ikinci kez hak ihlali kararı veriyor. Yargıtay bir daha direniyor. ‘Elimden geleni yapacağım.’ diyen Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un tüm sözlerine rağmen bırakılmıyor. Bunun üzerine 30 Ocak günü böyle söyleyenler hiç sıkılmadan kararı okutup, Can Atalay’ın milletvekilliğini düşüyürlar.

    Can Atalay için AYM’ye süresi dahilinde başvuruldu, mahkeme süresi dahilinde karar verdi ve hepimiz biliyoruz ki mahkeme dedi ki; ‘Ben buna nasıl bakayım. Yapılan işlem tümüyle usulsüz…’ O gün bu gün gerekçeli karar bekleniyor. Birileri gerekçeli kararı yazmıyor ya da birileri yazdırtmıyor. AYM’nin üyelerine sesleniyorum sizi kimin atadığından bağımsız vicdanınızla bir karar verin, verdiğiniz kararın gerekçesini de yazın.

    TUĞRUL TÜRKEŞ’İN OSMAN KAVALA AÇIKLAMASI

    Tayfun Kahraman partimizin de üyesi olan Gezi Parkı sürecinin en barışçıl tutumunu sergileyen kişisidir. Evladı Vera’dan ayrı boşu boşuna içeride yatmaktadır. Mine Özerden, FETÖ’cülerin iddiasıyla Kavala’nın talimatıyla açtığı ve milyon dolarlarla Gezi’ye destek sağladığı hesapların hiçbirisine kimse ulaşamdı. Öyle bir hesap açıldığını kimse ispatlayamadı. Ama içeride yatmakta. Çiğdem Mater, Gezi’nin belgeselini çekmek için Türkiye’ye gelmiştir, çekemeden Gezi bitmiştir. Ortada belgesel yoktur ama YouTube’da 6 tane Gezi belgeseli mevcuttur. Çekebilenler dışarıdadır, çekemeyen Çiğdem Mater içeridedir.

    7 yılı geçen süredir içeride yatan Osman Kavala ile ilgili bugün Tuğrul Türkeş bir açıklama yaptı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uymayı Anayasa’da taahhüt ediyoruz. Tuğrul Bey emek verdi, kanun yararına bozma için gayret etti, olmadı. Diyor ki; ‘Kavala’yı ziyaret edeceğim.’ Hangi Kavala’yı? Bizler söyleyince ‘O ajandır, CHP ajanları savunuyor’ dedikleri Kavala’yı Tuğrul Türkeş ‘Ziyaret edeceğim’ diyor. Tuğrul Türkeş’e bakalım MHP ne diyecek?

    BAŞIBOŞ HAYVANLARA İLİŞKİN DÜZENLEME

    17 maddelik kanunu getirdiler Meclis’e koydular. Önce şunu söyleyelim; evet Türkiye’de bir başıboş köpek sorunu var. Sabah erken saatlerde okuluna giden çocuklara, servisine giden işçilere karşı önemli bir sorun. Bunun çözümü için insancıl, bilimsel yöntemlerin uygulanması gerekirken verilen kanun teklifi muğlak ifadelerle öldürmeyi meşrulaştıran ve çözümü tamamen belediyelerde uygulayıcıların inisiyatifine bırakan, kaş yapayım derken göz çıkaran, yaşam hakkını tehdit eden bir ölüm yasasını getirdiler. Bu ölüm ve infaz yasasına bu salonda bulunan grubumuz sonuna kadar tarihi bir direniş gösterecek.

    “ASGARİ ÜCRET 4 BİN LİRA ERİDİ”

    Akaryakıta yüzde 30, cep telefonlarına yüzde 65, köprü ve otoyollara yüzde 60, elektriğe yüzde 38… İğneden ipliğe her şeye zam geldi ama 1 Temmuz oldu bir tek asgari ücrete zam gelmedi. 17 binlik asgari ücret ocaktaydı, aralık ayına kadar 17 bin lira diyorlar. Bugünkü 17 bin, ocaktaki 13 bin liranın alım gücünde… Asgari ücret 4 bin lira eridi. Aralık ayına kadar zam yapılmazsa şu ana kadar eridiği kadar erise 9 bin liraya düşecek. ‘Asgari ücrete zam yaptım’ diyenler işçinin elindekini aldılar, bitirdiler.

    22 yıldır bu milletin elinden sokağı aldılar. Bu milletin avcundan alkışı aldılar. Yoksulların sesi olmayı sürdüreceğiz. En düşük emekli maaşı 10 bin lira… AK Parti Grup Başkanı Güler açıkladı; zaten Güler açıklayacak deyince manzara ortaya çıktı. Güler açıkladı; 12 bin 500 lira. En düşük emekli maaşı 6 ay önce 10 bin lira olduğunda 25 kilo dana kıyma alınıyordu. Dün 16 kiloya düşmüştü, bugün yaptıkları sözde zamla 20 kiloya çıktı. Siz bugün emeklinin cebinden 6 ay öncesine göre 5 kilo kıyma parası çalıyorsunuz.”

    KAYNAK: NTV

  • “Yapılacak ilk genel seçimlerde partimiz iktidar olacak”

    “Yapılacak ilk genel seçimlerde partimiz iktidar olacak”

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında konuştu. Özel şunları söyledi:

    “Sivas’ta, Sivas’ı yakan zihniyet ne kadar kara, kötü, alçaksa Başbağlar’ı da kurşuna dizenler, yakanlar aynı kötülükte, aynı alçaklıktadır. Türkiye’de Aleviler, Sünniler, Kürtler kardeştir. Onları birbirine düşürmeye çalışan kim varsa da kalleştir. Tüm Kürtleri tüm Türkleri, Alevileri ve Sünnileri birlikte selamlıyoruz. Yaşasın halkların kardeşliği, yaşasın Alevilerin Sünnilerin kardeşliği. Buradan bir kez daha eşit yurttaşlığa, Anayasa önündeki eşitliğe, bir mezhebin bütün ihtiyaçları karşılanıyorken diğerini görmeyen devlet anlayışına dikkat çekiyoruz. Cemevleri ibadethane sayılana kadar ve devlet Alevilik inancını Sünnilik inancından ayırmayana kadar bu mücadelenin takipçisiyiz. 

    Hafta sonu bizim ‘Türkiye ittifakı’ dediğimiz, yani Milli Takım gol atınca sevinen herkesi biz aynı ittifakta görüyoruz. Filenin Sultanları kazanınca sevinen herkes, işte o yüreği birlikte çarpan herkes hafta sonu Milli Takım’ı izledi. Gerçekten de hak etmiştik, çok yaklaşmıştık ama maalesef futbolun cilveleri, kendi içindeki hataları ve elbette ki Milli Takımımıza yapılan haksızlıklar, verilen haksız ceza, futbol yerine tartışmayı başka zeminlere çekenler ve bu konudaki UEFA’nın yaptığı büyük adaletsizliğin sonucunda Milli Takımımız son dakikaya kadar pes etmemesine rağmen son 15 dakikadaki iki şanssızlık sonucunda kupaya veda etmek zorunda kaldı. Bütün takımımızı ve Türkiye’nin bütün renklerini birlikte kucaklayan, farklılıkları Türkiye’nin gücü sayan ve Milli Takım’ı bir bütün olarak sahiplenen herkesin bu başarısını kutluyorum. Daha büyük başarıları hep beraber elde edeceğimize inanıyorum. 

    “Sağ ile mücadelenin de neoliberal politikalarla mücadelenin de reçetesi solun sosyal demokratların elindedir”

    Hafta sonu partimizin heyetiyle birlikte Sosyalist Enternasyonal’in Avrupa Komitesi’nin ilk toplantısına katıldık. İspanya Başbakanı Pedro Sánchez’in başkanlık yaptığı toplantıda Avrupa’da aşırı sağın yükselişini, neoliberal politikaların neden olduğu gelir adaletsizliği ve daha pek çok konuyu ele aldık. Hep söylediğim, tekrarladığım bir konunun altını kalın kalın çizdim. Aşırı sağ ile mücadelenin de neoliberal politikalarla mücadelenin de gelir adaletsizliğiyle, yoksullukla, işsizlikle mücadelenin de reçetesi solun, sosyal demokratların elindedir. Toplumu göçmenler, göçmen olmayanlar, sağcılar, solcular, o mezhepten olanlar, bu mezhepten olanlar diye bölüp, her meseleyi bir başka tarafa yükleyip oradan nefret üretenler Avrupa’da güçlenerek faşizan 80 yıl önce Avrupa’nın kurtulduğu birtakım ideolojileri, faşizmi hortlatarak aşırı sağı yükseltmeye çalışıyorlar. Bunun karşısında formül soldadır, sosyal demokrasidedir. 

    Herkesi dinine, mezhebine göre, siyasi düşüncesine göre, doğduğu yere göre ayırmak değil, bu kesimlerin tamamının yoksulluğuna dokunmak, kimsesizlerine sahip çıkmak, güvencesizlerin hakkını korumak, yoksulların karnını doyurmak, barınma sorununu çözmek ve eşitlikçi politikalar üretmek… Bu bizim işimiz, bizim bildiğimiz bir iş. Bunu Avrupa, dünya çok kötü deneyimler yaşadı, yeniden hortluyor, hortlatmaya çalışıyor. Ama buna verilen bazı cevaplar nerede ortaklaşmamız gerektiğini de gösteriyor. İşte 31 Mart’ta ‘Biz sizinle kavga etmeyeceğiz, emekliler için kavga edeceğiz, yoksullar için kavga edeceğiz, asgari ücretliler için kavga edeceğiz’ deyip elimizin tersiyle kimlik siyasetini ittiren, elimizin tersiyle kutuplaşmayı ittiren, kötü sözü duymayan, dosttan gelsin, karşıdan gelsin her türlü polemikten uzak duran ve sadece gerçek sorunları konuşan CHP’nin 31 Mart’taki başarısı bugün Sosyalist Enternasyonal’in birinci gündemidir. Birinci cümleler selamlama, ikinci cümleler CHP’nin Türkiye’de kazandığı ilham verici başarı büyük başarı hepimize yol göstermelidir şeklinde olmaktadır. Bununla gurur duyuyorum. Bunu sağlayan sizlerle ve Türkiye İttifakı’yla gurur duyuyorum.

    “Türkiye’nin önündeki yol haritasını belirginleştirecektir”

    Bükreş toplantısı, Avrupa Komitesi toplantısı önemli bir deklarasyonla sonlandı. Bükreş deklarasyonunda CHP’nin başarısına atıf vardır. CHP’nin yükselişinin Türkiye’nin demokratikleşme ve Türkiye’nin güçlenmesine katkı sağladığına tespit vardı ve Sosyalist Enternasyonal tarafından oy birliğiyle kabul edilen bildirgede şu ifade vardı; CHP’nin Avrupa Birliği hedefine ve bu yoldaki yürüyüşüne hepimiz destek veriyoruz. Hepimiz altına imza atıyoruz. Bu önemlidir. Sosyalist Enternasyonal’le dünyada 24 ülkede iktidar olan ama Avrupa’daki akraba partilerimizle, dünyadaki akraba partilerimizle, dünya siyasetinde çok önemli ağırlıkları olan bir yapıdır. Sosyalist Enternasyonal’in ki içinde Yunanistan’dan parti de vardır. Bugünlerde ilerici sol grupla Sosyalist Enternasyonal ile birlikte ümit ederiz Almanya, İngiltere ve Avrupa’nın bütün ülkeleriyle birlikte CHP’nin savunduğu, Avrupa Birliği hedefine verilecek tam destek Türkiye’nin önündeki yol haritasını belirginleştirecektir.

    “Yapılacak ilk genel seçimlerde partimiz iktidar olacak”

    Bundan bir kez daha söylüyorum; CHP iktidarında yani yapılacak ilk seçimlerden sonra kurulacak hükümette, CHP iktidarında 10 yıl sonra toplamda yaşanacak olan şudur; AK Parti’nin yaptığı gibi yapacağız. Biz de sıfır atacağız. Ama onlar gibi enflasyonu yükseltip yükseltip sıfırlar sığmayınca hem paradan hem maaştan hem etiketten sıfır atmayacağız. Öyle altı sıfır falan da atmayacağız. Bir tane sıfır atacağız. O bir sıfırı etiketlerden atacağız. Fiyatlardan atacağız. Ama maaşlardan atmayacağız. AK Parti’nin, MHP’nin kıymetli seçmenlerine söylüyorum. 31 Mart’ta doğru yaptınız. Dürüst, çalışkan, şeffaf, israfçı değil hizmeti önceleyen adaylara oy verdiniz. O günden bugüne sizi pişman etmedik. Hiçbirinizi pişman etmeyeceğiz. Gelecek seçimlerde CHP’ye, Türkiye ittifakına oy verdiğinizde 10 yıl sonra cebinizdeki paranın 10 kat değerli olduğunu göreceksiniz. Bugünkü maaşı alıp 4 liraya mazot kullandığınızı düşüneceksiniz. Bugünkü maaşla 1 liraya ekmek aldığınızı düşüneceksiniz. Bugünkü maaşla elektrik faturasının 500 lira değil 50 lira geldiğini düşüneceksiniz. Milli gelir artışı bu demektir. Hele hele eşit paylaşmak, gelir adaletsizliğini ortadan kaldırmak bu demektir. Biz gidip AK Parti’ye ‘bunu yapalım’ diyoruz. ‘Gelin vergide adalet sağlayın’ diyoruz. ‘Geçici, dolaylı vergileri kaldırın, zenginlerden doğrudan vergi alın’ diyoruz. Onlar vatandaşı değil yine yandaşı düşünüyorlar. Ama ilk seçimlerden sonra ne kadar kaçabilirler bilmiyorum, çünkü vatandaş seçim istediğini her gün daha yüksek sesle söylüyor. Yapılacak ilk genel seçimlerde partimiz iktidar olacak. Her geçen gün ekonomi iyiye gidecek. Türkiye zenginleşecek, herkes rahatlayacak.

    “Tabii Tayyip Bey, kişi kendinden bilir işi, uçaktan 13 tane olunca herkesin uçağı var sanıyor”

    11’inde Saray Bosna’dayız. 20 Temmuz’da hep birlikte Kıbrıs’ta olacağız. Önceki dönem genel başkanlarımızla 1974 Barış Harekatı’nda bakan olan, imzası olan Sayın Önder Sav’la, sağlığı elverirse Sayın Erol Çevikçe’yle beraber ve yine Ayşe Ayata’yla yani dönemin Dışişleri Bakanı’nın kızı, bizim sevgili hocamız Ayşe Ayata’yla birlikte Kıbrıs’ta olacağız. Ayşe Hanım barış için tatile çıkmıştı. Barış Harekatı’nın 50. yılında Ayşe Hanım’la birlikte yurtta barış, Ada’da barış, dünyada barış demek üzere bir kez daha Kıbrıs’a gidiyoruz.

    Buradan bir kesim gerilim yükseltmeye çalışıyor. Sayın Erdoğan’a uçakta sormuşlar, ‘Çağırdınız, geliyor mu Özgür Bey’ diye? O da ‘Birlikte gitme teklifimizi yaptık, kendi uçaklarıyla gideceklermiş’ dedi. Tabii Tayyip Bey, kişi kendinden bilir işi, uçaktan 13 tane olunca herkesin uçağı var sanıyor. Sayın Erdoğan, Ajet’in, Türk Hava Yolları’nın ya da Türk şirketlerinin filosundaki bütün uçaklar CHP’nin uçağıdır. Kendi uçağımızla gidiyoruz. İhtiyaç olursa çok zorda kalınırsa güçlüklerle kiralanır. Ama şu kadarını söylemek isterim; biz bir yıl önceden beri Kıbrıs’a 1974 Kıbrıs gazisiyle gitmek için çalışma yapıyoruz. Altı aydır yazışıyoruz. En son 174 gazi götürmekte Kıbrıs makamlarıyla mutabakata vardık. Otel, ulaşım, tören sorunları yüzünden. O yüzden buradan ‘Efendim, Erdoğan çağırdı, Özgür Özel reddetti, onun uçağı, bunun uçağı yok…’ Biz Kıbrıs’ta protokoldeki yerimizi alırız, makamlara göstermemiz gereken saygıyı gösteririz. Bir daveti reddetmek değil, çok önceden planladığımız şekilde o davete kendi heyetimizle birlikte, iki gün önceden gideceğiz.

    “Kadınlar hangi soyadını kullanacağına sadece kendileri karar verirler”

    Meclis’te bugünlerde torba yasada kadının soyadıyla ilgili bir düzenleme var. AYM 9 ay süre vermişti, süre doluyordu. Düzenleme geldi. Geldi deyince herhalde kadın örgütleri önce ‘Nihayet’ dedi. Çünkü AYM demişti ki ‘İkide bir bu kanunu yapıyorsunuz, doğru değil, kadın kocasının soyadını kullanır, çok istiyorsa kendisininkini de yanında kullanır. Bu, eşitlik ilkesine aykırı. Kadın ister kocasının soyadını kullanır. İster kendi soyadını kullanır. İster ikisini bir kullanır. Bunun hangisini kullanacağına da kadın karar verir.’ AYM böyle demiş. Bunun üzerine AKP iptal edilen kanunu getiriyor, ancak şöyle getiriyor; ‘Bu iptal gerekçesine göre, eski kanun şöyle ya; ‘kadın kocasının soyadını kullanır, ancak isterse kendi soyadını kullanır’daki ‘ancak’ kelimesini ‘ve fakat’ olarak değiştiriyorlar. Yani; ‘Kadın kocasının soyadını kullanır ve fakat isterse kendisininkini de yanında kullanır.’ Böylelikle kadınların bir anayasal kazanımını tekrar ellerinden almaya çalışıyorlar. Bakın biz 75 yıldır Avrupa Konseyi’ndeyiz. Dön bir bak orada bir tane var mı, kadın kocasının soyadını zorla kullanır diyen. Devlet olarak sana ne? Kadınlar kararlarını kendileri verirler. Kadının ne yiyeceğine ne içeceğine, ne giyineceğine, ne zaman nerede dolaşacağına, hangi soyadını kullanacağına sadece kendileri karar verir.

    “Bir milyon öğretmenin diplomasına kapkaç yapacaklar”

    Adalet ve Kalkınma Partisi’nin en çok değiştirdiği iki bakanlıktan biri  Kültür Sanat, biri Milli Eğitim. Ellerine yüzlerine bulaştırdıkları, her gelenin öncekini bir kenara ittiği, yeni reformlar yaptığı, mevcut Bakanın öncekinden nefret ettiği bir iktidarla karşı karşıyayız MEB alanında. Şimdi MEB Komisyon Başkanı 2 yıl önce Öğretmenlik Meslek Kanunu getirdi. ‘En iyisi budur’ dedi. ‘Bundan sonra değişmeyecek’ dedi. O günkü yardımcısı, şimdiki Bakan Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu yeniden getiriyor. Yapılanları bozuyor, eskileri kötülüyor, Bakan’ı her fırsatta gömüyor, paramparça ediyor. Buradaki de ondan çok hoşlanmıyor ama bir kez daha Milli Eğitim’le ilgili, Milli Eğitim’in olmazsa olmaz öğesi öğretmenlerimizle ilgili bir olmadık değişiklik daha getiriliyor. Ama bu sefer sadece iş bilmezlik yok. Hatta bu sefer ne yaptıklarını gayet iyi biliyorlar. 2002 yılında Sayın Erdoğan çıkıp rahmetli Ecevit’e ’68 bin öğretmen kardeşim var benim, atanmamış. Bunları niye atamıyorsunuz? Madem atamayacaksın niye oturttun’ demişti ya o rakam şimdi kendi iktidarında 1 milyonu geçti. Bir milyon atanmamış öğretmen var, atanmayan öğretmen var. Şimdi Yusuf Tekin denen şahıs eliyle büyük bir suç işleniyor. Hırsızlık, yankesicilik suçu. 1 milyon öğretmen diploması çalacaklar. Bir milyon öğretmenin diplomasına kapkaç yapacaklar.”

  • CHP Genel Başkanı Özel, Edirne’de ziyaretlerde bulundu

    CHP Genel Başkanı Özel, Edirne’de ziyaretlerde bulundu

    Edirne programı kapsamında partisinin İl Başkanlığını ziyaret eden Özel, parti binası önünde kurulan platformdan vatandaşlara hitap etti.

    Edirne’de zorlu bir yerel seçim sürecini geride bıraktıklarını, zor ve tartışmalı günlerin ardından doğru adayla Edirnelilerin partilerine sahip çıktığını anlatan Özel, yerel seçimlerde kentteki 2 kişiden 1’inin baba ocağına geldiğini, baba ocağında kucaklaştığını söyledi.

    Özel, CHP Edirne İl Başkanlığında bir devir teslimin yaşandığını belirterek, şöyle devam etti:

    “İl başkanımız gayretleri, çabalarının vardığı noktada bayrak devir teslimi istedi. Biz de uygun gördük. Önümüzdeki günlerde Edirne’de parti yönetiminde bir tasarrufta bulunacağız. O günden itibaren Edirne’de hep beraber, hem kıymetli başkanımıza hem partimize sahip çıkacağız çünkü önümüzdeki süreç öyle herhangi bir süreç değil. Biz Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında girdiğimiz ilk yerel seçimleri 47 yıl sonra birinci parti olarak tamamladık. Şimdi Cumhuriyet’in ikinci yüzyılının ilk genel seçimleri geliyor.

    Artık yukarıya doğru gidiş başladı, uçağın burnunu aşağı indirmek yok, hep ileriye gideceğiz. Onun için ufak tefek meselelere takılmayacağız. Kusur varsa örteceğiz, tartışmaları bitireceğiz.”

    Asgari ücrete enflasyon uyarlaması talebi

    İktidar olmaları halinde emekli maaşlarını artıracaklarını belirten Özel, “Emekli maaşı, AK Parti geldiğinde 1,5 asgari ücret idi. Hiç ellemese, dokunmasa, karışmasa emeklimiz 26 bin lira alacaktı. Sistemi değiştirdiler şimdi 10 bin lira alıyor. Geleceğiz, önce asgari ücret yapacağız sonra 1,5 asgari ücret yapacağız.” dedi.

    Geçen hafta emek mitingi yaptıklarını, asgari ücrete enflasyon uyarlaması istediklerini hatırlatan Özel, “Ya asgari ücrete zammı verecekler ya da biz söke söke alacağız. Zammı yaparsanız sorunlar bitmez ama hiç olmazsa birazcık geçim olur ama geçim olmazsa hiç merak etmeyin yakında seçim olur.” ifadelerini kullandı.

    Özel, Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde mücadele eden pehlivanlara da başarılar diledi.

    Konuşmaların ardından Özel, Edirne Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın ve milletvekilleriyle partisinin İl Başkanlığına geçerek İl Başkan Vekili Bahar Elibol ile görüştü.

    “Avrupa Birliği hedefini yeniden sahipleniyoruz”

    Özgür Özel, Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın’ı da makamında ziyaret etti.

    Özel, burada yaptığı konuşmada, dün Romanya’nın başkenti Bükreş’te düzenlenen Sosyalist Enternasyonal Avrupa Komitesi Toplantısı’na katıldığını, yayınlanan deklarasyonda CHP’nin yerel seçimlerdeki başarısına atıfta bulunulduğunu belirtti.

    CHP iktidarında Avrupa Birliği hedefini sahipleneceklerini dile getiren Özel, şunları kaydetti:

    “75 yıl önce kurucusu olduğumuz Avrupa Konseyi ve 60 yıl önce İsmet Paşa zamanında başvuru yaptığımız Avrupa Birliği hedefini yeniden sahipleniyoruz ve ümit ediyoruz ilk seçimden sonra 10 yıl CHP iktidarı olduktan sonra biz yine sıfır atacağız. Ama birileri gibi hem maaşlardan hem fiyatlardan, etiketlerden 6 sıfır atmayacağız. Bir tane sıfır atacağız, maaşlardan sıfır atmadan giderlerden sıfır atacağız. 10 yılın sonunda 10 kat fazla satın alma gücü. CHP’nin hedefi, hayali, umudu, vizyonu budur. Buna inananlar gelecek seçimlerde CHP’nin içinde olacağı Türkiye ittifakının, CHP’nin cumhurbaşkanı adayına oy verecekler ve 10 yılın sonunda 10 kat daha zengin olduklarını görecekler. ”

    Ziyarete CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, CHP Edirne milletvekilleri Ahmet Baran Yazgan, Ediz Ün, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Candan Yüceer ve parti temsilcileri katıldı.

    Özgür Özel ve beraberindekiler, daha sonra 663. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’ni izlemek üzere Sarayiçi Er Meydanı’na geçti.

  • “AB hedefi kağıt üzerinde bırakılamaz”

    “AB hedefi kağıt üzerinde bırakılamaz”

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Romanya’nın başkenti Bükreş’te düzenlenen Sosyalist Enternasyonal Avrupa Komitesi Toplantısı’na katıldı.

    Özel, buradaki konuşmasında, İngiltere İşçi Partisi’ni genel seçimlerdeki başarısı dolayısıyla kutladı.

    Dünyada aşırı sağın yükseldiğini, ancak bunun sol ve sosyal demokrasinin gerileyeceği anlamına gelmemesi gerektiğini ifade eden Özel, “Sosyalist Enternasyonal üyesi partiler olarak vatandaşlarımızın sorunlarına çözüm getirecek politikaları üretebilecek kapasiteye ve tarihsel birikime sahibiz.” değerlendirmesinde bulundu.

    “İnsanlarımızı aşırı sağın yanıltıcı ve akıl çelici söylemlerine karşı uyarmak ve uyandırmak hepimizin elinde” diyen Özel, partisinin 31 Mart seçimlerinde başardığını söyledi.

    Solun en önemli ve değişmez ilkelerinden biri olan “değişim” prensibiyle vatandaşlara sosyal demokrasinin çağın şartlarına ayak uydurabileceğini ve gerçek sorunlara kalıcı çözümler üretebileceğini gösterdiklerini dile getiren Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Seçimden bu yana geçen sürede yapılan tüm anketlerde partimiz Türkiye’nin birinci partisi olarak ölçülmektedir. Önümüzdeki hafta bir parlamento seçimi yapılsa oyunuzu hangi partiye verirsiniz sorusuna verilen cevaplarda CHP parlamentoda da yerel seçimlerdeki başarıyı tekrarlayabilecek güçte ölçülmektedir. Partimiz, mevcut hükümete sadece muhalefet etmemekte, sorunları doğru tespit edip doğru çözümler üreterek halkın faydasına olan ve takdir gören bir tutumu da sürdürmektedir.”

    İşçi, çiftçi, emekli ile gençlerin ekonomik ve sosyal sorunlarını yakından takip ettiklerini bildiren Özgür Özel, seçimlerin üzerinden geçen 3 ayda halkın sorunlarının çözümü için hükümet ve diğer partilerle sürekli görüşme halinde olduklarını ifade etti.

    Bu görüşme ve müzakerelerde sorunları anlatıp çözüm önerilerini sunduklarını belirten Özel, “Ancak bunlardan bir sonuç almadığımızda, üç ay içerisinde Türkiye’nin beş büyük şehrinde beş önemli konuda beş büyük miting yaptık. Her mitinge artan katılım, Türkiye’de şimdiden, ki henüz genel seçimlerin üzerinden sadece bir yıl geçti ve dört yıllık bir süresi olmasına rağmen iktidarın, erken seçim tartışmalarını başlatmış durumda.” ifadelerini kullandı.

    Bir yandan da yerel yönetimlerde, vatandaşlara ucuz, erişilebilir, etkin ve sürdürülebilir hizmetler sunmak için yoğun çalışma yürüttüklerini söyleyen Özel, şöyle devam etti:

    “Sosyalist Enternasyonal Avrupa Komitesi olarak yeni bir ekonomik düzeni kurmanın liderliğini yapmalıyız. Neoliberalizmin yarattığı eşitsizlikleri ortadan kaldırmak, yeni istihdam alanları yaratmak ve yeni iş alanlarının gerektirdiği yeşil, dijital, kapsayıcı becerileri yenilenmiş eğitim ve fırsat eşitliği ile sağlamak… Bizlerin parçası olduğu Avrupa’nın liderliğini yaptığı sosyal devlet anlayışını bir kez daha çağa uyumlayarak ayağa kaldırmanın reçetesini yazmak bizlerin öncülüğünde olmalıdır.”

    “İŞBİRLİĞİNİ GÜÇLENDİRMEYİ HEDEFLİYORUZ”

    CHP’nin dış politikada da etkinliğini her geçen gün arttırdığını belirten Özel, “Partimiz sahip olduğu 1,5 milyon üye, aldığı 17,5 milyon oy ile Avrupa’nın hem en köklü hem de en büyük sosyal demokrat partilerinden biri konumundadır.” diye konuştu.

    “Avrupa kıtasının en doğu ucunda CHP’nin bu seçim başarısı, Avrupa’nın en batısında İngiltere’deki seçim başarısıyla birlikte hepimiz açısından çok önemli bir kilometre taşı olmuştur” diyen Özel, CHP’nin, yükselen sağ popülizm karşısında daha dirençli, daha dayanışmacı ve örgütlü bir siyaseti önerdiğini, Avrupa’daki sol, sosyal demokrat ve sosyalist partilerle işbirliğini güçlendirmeyi hedeflediğini bildirdi.

    “TÜRKİYE’NİN AVRUPA BİRLİĞİ TAM ÜYELİK HEDEFİNİN KAĞIT ÜZERİNDE BIRAKILMASINI KABUL EDEMEYİZ”

    Sosyal adaletsizlik, iklim krizi, savaşlar ve düzensiz kitlesel göç gibi ortak sorunlara ortak çözümler üretmek için ilerici, demokrat tüm siyasi partiler arasındaki dayanışmanın artırılması ve güçlendirilmesi gerektiğini belirten Özel, şunları kaydetti:

    “Komitemize düşen görevlerin biri de bu olacaktır. Bu noktada CHP olarak yerel yönetimlerdeki tecrübelerimizi ve başarılarımızı kardeş partilerimizle paylaşmaya, bu konularda işbirliği yapmaya hazır olduğumuzu dile getirmek isterim. CHP, Avrupa’nın bir parçası olan Türkiye’yi ortak değerlerimiz olan demokrasinin, insan haklarının, hukukun üstünlüğünün öncüsü yapmak iddiasındadır. Bu iddianın sahipleri olarak Türkiye’nin Avrupa Birliği tam üyelik hedefinin kağıt üzerinde bırakılmasını kabul edemeyiz. İktidar yolculuğumuz bu hedefimizin de yolculuğunun ta kendisidir.”

    “FİLİSTİN’İ TANIMALARINDAN MEMNUNUZ”

    Dünyanın her geçen gün daha da belirsiz ve istikrarsız hale geldiğini belirten Özel, “Özellikle Ortadoğu ve Karadeniz gibi Türkiye’nin komşu olduğu bölgelerde artan çatışmalar, toplumlarımızı önemli oranda kaygılandırmaktadır.” dedi.

    Özgür Özel, partisinin Sosyalist Enternasyonal üyesi partilerle, Ukrayna’daki savaş ve Filistin’deki katliama karşı daha yakın işbirliğine ve ortak zeminde hareket etmek için elinden geleni yapmaya hazır olduğunu söyledi.

    “Bu vesileyle İspanya, İrlanda ve Norveç’in Filistin devletini tanımalarından dolayı duyduğum memnuniyeti bir kez daha belirtmek isterim.” diyen Özel, şöyle devam etti:

    “Yolumuz zor, mücadelemiz çetin ve yapmamız gereken çok iş var. Bizim sosyal demokratlar olarak bu çetin yolda mücadeleye ara vermek ve dinlenmek gibi bir lüksümüz yoktur ve olmayacaktır. Ben şahsen ve partim adına Türkiye’de bu mücadeleyi başaracağımıza inanıyorum ve diğer bütün kardeş partilerin de benzer başarılara imza atmasını gönülden temenni ediyorum.”

    Fransa’daki seçimde oy kullanacak Türkleri aşırı sağa karşı sandık başına gitmeye ve oylarını demokrasiden yana kullanmaya davet eden Özel, “Biz dinlenmeden bu yolda yürümeye devam edeceğiz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, partimiz ve ülkemizin kurucusu liderimizin dediği gibi, ‘Dinlenmemek üzere yola çıkanlar asla ve asla yorulmazlar.’” diyerek konuşmasını tamamladı.

  • Ümit Özdağ ve Özgür Özel bir araya geldi

    Ümit Özdağ ve Özgür Özel bir araya geldi

    Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, bugün saat 12.00’de CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i ziyaret etmek üzere Genel Merkeze geldi. CHP Genel Merkezi’ne gelen Zafer Partili heyette Zafer Partisi Genel Sekreteri Cezmi Polat, Zafer Partisi Sağlık Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ali Şehirlioğlu, Zafer Partisi Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Av. Murat Yıldız, Zafer Partisi Kadın, Aile ve Çocuk Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Esmaül Hüsna Aslan yer alıyor.

    İkili CHP Genel Merkezi’nde basın mensuplarına poz verdi. Özdağ ile Özel’in görüşme sonrasında yaptığı ortak basın açıklamasında, iki siyasetçiye konu hakkındaki görüşleri soruldu. Özdağ, CHP genel merkezinde ‘bozkurt’ işareti yaparak yanıt verdi.

    Özgür Özel ise aynı soruya “UEFA’nın harekete geçmesini doğru bulmuyoruz. Ama bu tartışmayı Türkiye’de büyütmek, köpürtmek başta milli takıma zarar verir. Bundan birkaç yıl önce başka bir futbolcu zafer işareti yapınca, bugün bu işareti savunanlar tarafından linç edilmişti. Onları kendilerini sorgulamaya davet etmek gerekir” cevabını verdi.

    KAYSERİ’DEKİ SALDIRILAR

    CHP lideri Özgür Özel’in konuşmasından satır başları şu şekilde:

    “Türkiye’nin düzensiz göç, kaçak göçmen sorunu vardır ve bu sorunun çözülmesi için CHP olarak en kuvvetli inisiyatifi alacağımızı bu seçim süreci bittikten sonra söyledik. Zamanında “Esad’la görüşün” dediğimizde bize dediğini bırakmayanlar şimdi tekrar “tatil yapabiliriz” noktasına geldiler. Ben Beşar Esad’la görüşmenin sağlanması, Suriye’nin istikrara kavuşması ve sığınmacıların her birisinin AB’nin de elini taşın altına sokarak gitmesini tüm muhataplarımızla görüşüyoruz”

    ZAFER PARTİSİ’NDEN İKİ ÖNERİ

    Ümit Özdağ ise “Ülkemizin en önemli gündemi hiç şüphesiz yaşayan 13 milyon sığınmacı, kaçak ve her gün 1000-1200 kişi sınırlarımızdan geçerek Türkiye’ye girip değişik illere dağılıyorlar. Bunların durdurulması bu sayının azaltılması konusunda bazı somut ve yasal düzenleme gerektiren önerilerimiz vardı, bunları ilettik. Sağ olsunlar ilgiyle dinleyip not aldılar, değerlendirmeler yaptık. Bunlardan bir tanesi Ottawa anlaşmasından Türkiye’nin geri çekilmesiyle ilgili bir öneri. Diğeri ise sınırdaki askeri birliklerimizin yeni bir hukuki düzenlemeyle silah kullanma yetkisinin genişletilmesi. Bunları değerlendirecekler. Toplantının amacı Türkiye daha güvenli olsundu. Bu doğrultuda ben de görüşmelerimizin devam edeceğini umuyorum” ifadelerini kullandı.

  • “Çürükleri ayırmazsanız hepinize sirayet ediyor”

    “Çürükleri ayırmazsanız hepinize sirayet ediyor”

    Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’in, Ankara’nın Çukurambar semtinde, 30 Aralık 2022’de tetikçi Eray Özyağci tarafından öldürülmesine ilişkin açılan davanın dördüncü celsesi bugün Ankara 32’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülüyor. Bu çerçevede Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’de duruşma salonunda Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’e destek olmak amacıyla duruşma salonundaki yerini aldı.

    “Acılı bir annenin yalan atacak hali yok”

    Duruşmaya ara verilmesinin ardından basın açıklamasında bulunan Özel, duruşmada Sinan Ateş’in annesi Saniye Ateş’in dinlendiğini belirterek, “Saniye Ateş, oğlunu nasıl yetiştirdiğini anlattı ve oğlunu vuranların değil, vurdurtanların, ipini çekenlerin, kalemini kıranların kim olduğunu öğrenmek istediğini söyledi. ‘Oğlum öldü, babasının kalbi dayanmadı öldü ve ben zaten ölüyüm bana bunu nasıl yaparsınız?’ dedi. Gerçekten kimin azmettirdiğini öğrenmek istediğini söyledi. Siyasilerin isimlerini söyledi. Sinan Ateş’in öldürüleceğini kendisine söylediğini, kendisinin kalemini kırdıklarını söylediği ve sözlerini bitiremeden de baygınlık geçirerek salondan sağlık sebebiyle çıkarılmak zorunda kaldı. İnsanın kanı donuyor, acılı bir annenin yalan atacak hali yok. Öldürüleceğini bilen oğlunun hayatını kurtarmak için kimlerle konuşmaya çalıştığını ve bu sonun nasıl yaklaştığını tane tane anlattı” diye konuştu.

    “Siyasi cinayetin nasıl basit bir cinayete dönüştürülmeye çalışıldığını hep birlikte görüyoruz”

    “Artık bu salonda mızrak çuvala sığmıyor” diyen Özel, sözlerine şöyle devam etti:
    “Ezberletilmiş ifadeler; daha önceki ilk ifadelerinin hiç birini hatırlamayan, hepsini geri alan, suçu üstüne alan ve meseleyi bir adi cinayet olarak göstermeye çalışanların kimleri korudukları ve bu siyasi cinayetin nasıl basit bir cinayete dönüştürülmeye çalışıldığını hep birlikte görüyoruz. Duruşmayı izleyen kim varsa aynı çıkarımda bulunuyor. Sinan Ateş’in dava arkadaşları, cenazesinde isyan eden arkadaşları gözyaşları içinde Sinan Ateş’in annesini dinliyorlar. Bir siyasi hareketin ve bir siyasi partinin veya bir başka yapının iyi niyetli takipçileri ile o yapının birtakım suç örgütlerini de kullanarak suça bulaşmış olan bazılarından vicdanen nasıl ayrıştıklarını görüyoruz.”

    “Çürükleri ayırmazsanız bu çürümüşlük hepinize sirayet ediyor”

    Cumhur İttifakı ortakları olan Ak Parti ve MHP’ye seslenen Özel, “Bu cinayeti azmettiren ve işin içinde suç örgütleri ile temas eden çürükleri ayırmazsanız bu çürümüşlük hepinize sirayet ediyor. Partinizi ve iktidarınızı bu çürümüşlükten kurtarmak için yapmanız gereken şey; o çürümüşleri o sepetten ayırmak. ‘Bize de bulaşır, biz onlara sarı öküzü vermeyiz. Verirsek başka yerlere gider’ derseniz, Saniye ve Ayşe Ateş’in gözyaşlarında boğulacaksınız. Bırakın birkaç tane illegal yapılarla işbirliği içinde olan birkaç çürümüşü ayıklayıp, bu yükten kurtulun. Bu hem o partinin hem de ittifak ortağının vermesi gereken tarihi bir karar. Bir süre sonra dönemeyeceksiniz ve bu acılı annenin gözyaşlarında boğulup gideceksiniz. Milletin vicdanında çok olumsuz bir yere doğru gidiyorsunuz” açıklamasında bulundu.

    “Ateş’in ailesi ‘dost bildiklerimiz düşmanmış, düşman bildiklerimiz dostmuş’ diyor”

    Sinan ateş öldürülmesi meselesinin artık siyaseti ve çıkarı kalmadığını dile getiren Özel, “Bu iş bir vicdan meselesidir. Vicdanı olanlarla olmayanlar ayrışacak. Burada siyasi bir hesap yapıyorsanız da vicdanı olanlar vicdansızları her zaman yenerler. Millet de vicdanın yanında konumlanır. Millet, gücün, kaba kuvvetin, devlet gücünün, istihbarat gücünün ya da siyasi tehdit ve şantajların değil Saniye Ateş’in yanında durur. Bizim siyasi pozisyonumuzun Sinan Ateş’ten ne kadar farklı olduğunu herkes biliyor ama ailesi ‘dost bildiklerimiz düşmanmış, düşman bildiklerimiz dostmuş’ diyor. Bu milletin vicdanı böyle bir vicdandır. Eğer burada herkes pozisyonunu korumaya çalışırsa esas milletin pozisyonu belirleyici olacak ve sis perdesi indirmeye çalışıp kendilerini kurtarmaya çalışanların tam karşısında duracak. Bu milletin vicdanı bu cinayetin aydınlanmasına kim mani oluyorsa onu tarihe gömecek” şeklinde konuştu.

  • “Vatandaşın gündemi, benim gündemim “

    “Vatandaşın gündemi, benim gündemim “

    Özel, TBMM’de Nilüfer Özsoy’un cenaze törenine katıldıktan sonra gazetecilerin sorularını cevapladı. Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın erken seçime yönelik değerlendirmesine ilişkin soruya, “Erken seçim diye bir şey söz konusu değil, seçimlerin yenilenmesi ya Cumhurbaşkanı kararıyla olur, bir daha aday olamıyor ya da Meclis’te 360 milletvekili oyuyla olur. Geçen sefer YSK’nın verdiği kararla bu dönemi ikinci dönem kabul edildiği için son bir kez aday olabiliyor. Meclisin 360 milletvekili ile karar alması durumunda seçimler yenilenebilir. Bizce yarın karar alalım, iki ay sonra erken seçim olsun. Ama kendisinin yaptığı teknik değerlendirme ne kadar isabetliyse, yaptığı siyasi değerlendirme o kadar isabetsizdir. ‘Dört yıl seçim yok, herkes hesabını buna göre yapsın.’ Seçim yok diye asgari ücrete zam yok, seçim yok diye en düşük emekli maaş 10 bin TL, geçen sene asgari ücrete üç ayda bir zam yapmayı konuşanlar, şimdi bu maaşla altı ay daha geçinsin diyor. Bugünkü 17 bin lira Ocak’taki 13 bin liraya denk geliyor, altı ay daha zam vermeyelim diyor. Böyle hesap olmaz. AK Partili, MHP’li olsun bütün seçmenler, bütün emekçiler, asgari ücretliler, çiftçiler, esnaflar perişan durumda” ifadelerini kullandı.

    Özel, şöyle konuştu:

    “Biz hesabımızı, kitabımızı millete göre yapıyoruz. Biz Kocaeli Gebze’ye gidiyoruz, 100 bin kişi geliyor. ‘Geçinebiliyor musunuz’ diyoruz, ‘geçinemiyoruz’ diyorlar. ‘Zam istiyor musunuz’ diyoruz, ‘istiyoruz’ diyorlar. Eğer sen asgari ücrete zam vermezsen, geçim olmazsa, seçim olur. Ben demiyorum, meydanlar, ‘seçim, seçim’ diyorlar. Çünkü seçim yok diye siz onları geçinemez durumda bıraktınız. Ben kendisiyle yaptığım görüşmede de bu dört ana başlığı söyledim. Çarelerini de söyledim. Bunun dışında ülkede demokrasi adına atılması gereken adımları da söyledim. Vatandaşın, milletin gündemini konuşmaya devam edeceğiz. Vatandaşın gündemi neyse, benim gündemim o.”

    Özel, TÜİK verilerine ilişkin soruya, “Geçen sene öyle bir saçmaladınız ki enflasyon çok yüksekti, bu ay yine yüksek. Ama baz etkisiyle düşüş görülecek. Vatandaşı kandırmaya çalışıyorlar. Vatandaş enflasyon artı olduğu sürece fiyatlar yükseliyor demektir” yanıtını verdi.

  • “Bu mayınları ellerimizle temizleyeceğiz”

    “Bu mayınları ellerimizle temizleyeceğiz”

    Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, 2 Temmuz 1993’te Madımak Oteli’nde hayatını kaybeden 33 aydın için Sivas’ta düzenlenen törenlere katıldı. Özel ve kurmayları, Mevlana Caddesi üzerinden Cumhuriyet Meydanı’na yürüdü. Heyet, diğer katılımcılarla birlikte katliamın yaşandığı yerde yürüyüşlerini sonlandırdı. Özel, burada “Bugün 2 Temmuz. Sivas Katliamının, Madımak Katliamının 31’inci yılındayız. 31’inci yılda buradaki ortak duygu; 31’inci yıl, birinci yıldır diyoruz. Bu acıyı unutturmamak, bu katliamı unutturmamak için birinci yıl ne kadar tepkiliysek bugün de o kadar tepkiliyiz” ifadesini kullandı. Özel, açıklamasını şöyle sürdürdü:

    “PEK AZI CEZA ALDI”

    “Aliya Izzetbegoviç’in unutulmaz sözünü burada tekrar etmek gerekir. Unutulan katliamlar tekrarlanır. Burada bulunan kimse bugünü için değil yarınlarda bir daha böyle insanlık suçları işlenmesin diye mücadele ediyorlar. Davanın 31 yıllık sürecini bütün kilometre taşları ile ifade etmek belki yarım saatimizi alır. Ama bu davanın zaman aşımına uğratıldığını unutmayalım. Oysa bu insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Bu yüzden zaman aşımı olmaz. Biz halen daha insanlık için umudumuzu ve ümidimizi koruyoruz. İstinaf aşamasında, temyiz aşamasında bu davanın kararlarının, bunun bir insanlık suçu, insanlığa karşı işlenmiş suç olduğu vurgusuyla, istinaftan bir bozma kararı bekliyoruz. O süreci Şenal Sarıhan’ın şahsında takip eden bütün hukukçularımıza yürekten teşekkür ediyoruz. Burada 31 yıl önce 15 bin kişi vardı ancak çok az kişi, 150 kişi yakalandı. Pek azı ceza aldı. Firari olanlar kaçaktır. Kaçak olanlar hakkında da karar verilebilir. Ancak bu kararın insanlığa karşı işlenen suç üzerinden verilmesini son derece önemsiyoruz.”

    “TRAVMALARINI UNUTMADIK”

    “Burada hayatını kaybeden herkes hepimizin ailelerinin büyüğüdür. Yüreğimiz onlar için yanıyor. O gün buradan canlı kurtulan kişilerin de travmalarını unutmadık. Onların bu Madımak faciasından canlı kurtulduklarını ve 31 yıldır onların içinin adaletsizlik yüzünden yandığını hatırlamak isteriz. Ben burada CHP’nin Genel Başkanı olarak, daha önce çeşitli sıfatlarla elbette bulundum ama ilk kez Genel Başkan olarak buradayım. Partimizin genel başkan yardımcıları, il başkanları, partimizin grup başkanvekilleri, Meclis’te resmi görevde olan katip üyeleri, başkanlık divanı üyeleriyle, neredeyse tüm il başkanlarımızla, kendisi Sivaslı olan İstanbul İl Başkanımız, onları bu toplantıda temsil ediyor ama hepsi meydandalar. Buradalar. Bu acıyı bir kez daha yüreğimizde hissettiğimizi, bunun insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğunu, bu katliamın birinci yılıymış gibi 31’inci yılında takip ettiğimizi ifade etmek isterim. Son olarak annelere, eşlere, evlatlara, Türkiye’de kendi acılarını unutmayıp, bunu toplumsal mücadele olarak 31 yıldır sürdürdükleri için, Soma’daki annelere ilham oldukları için, Çorlu annelerine ilham oldukları için, Türkiye’de adaletsizlik, haksızlık ve hukuksuzluğun karşısında kim varsa, onların mücadelesine güç verdikleri için bir kez daha teşekkür ediyoruz. Unutulmasın ki acıları üzerinden birbirlerine bağlı olanlar, suçları üzerinden birbirine bağlı olanları eninde sonunda yenerler. Çünkü bizim bağımız gerçek bir bağdır. Çıkar ilişkisine dayalı, birbirini korumaya, kurtarmaya dayalı, suçunu örtbas etmeye dayalı, suç ortaklıklarına dayalı değil acılar üzerinden birbirine saygı ve sevgi duyanların bağıdır.”

    “TÜM AİLELERİN ORTAK TALEBİ”

    Özel, soru üzerine “CHP Genel Başkanı olarak ilk 2 Temmuz ve bugün burada Genel Başkan sıfatıyla, yardımcılarımızla, grup başkanvekillerimizle, milletvekillerimizle, il başkanlarımızla, partideki tüm kademelerdeki yöneticilerimizle birlikte ailelerin yayında olmaya geldik. Burada iki önemli sonuç alınmadan bu mücadele durmayacak. Elbette her sene 2 Temmuz’da geleceğiz, anacağız. Birinci talep bütün ailelerin ve bizim ortak talebimiz Madımak’ın bir utanç müzesi olmasıdır. Bu bilim ve kültür merkezi yazısını gören ailelerin içi yanıyor. Biz bunu hak etmedik diyorlar. Ne bilimi, ne kültürü? İnsan yakmak bizim kültürümüzde var mı diyorlar. Bilime inanan, kültüre, sanata inanan canları burada yaktık biz diyorlar. Burası utanç müzesi olacak” ifadesini kullandı. Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “İNSANLIĞA KARŞI SUÇLAR AFFA UĞRAMAZ”

    “İkincisi de istinafta umudumuzu sürdürüyoruz. Ama eninde sonunda bu kararların bozulup, bunun insanlığa karşı suç olarak nitelendirilmesi gerekiyor. İnsanlığa karşı suçlar zaman aşımına uğramazlar. Affa uğramazlar. O yüzden insanlığa karşı suç kararı verilene kadar verilen hiçbir kararı tanımıyoruz. Bakın, çok kararlıyız. Bu bir kan davası değil. Kan davaları bile bir gün biter. Ama bu bir can davasıdır. Canlarımıza karşı işlenmiş insanlık suçudur. Türkiye’deki tüm canları tehdit eden bir insanlık suçudur. Nefret suçudur. Türkiye’nin barışının içine döşenmiş mayındır, dinamittir. Bu dinamitleri ve bu mayınları sadece gözü yaşlı analar, eşler ve çocuklar ya da davayı takip eden avukatlar temizleyemez. Bunu bütün siyasiler, bütün riskleri görerek cesaretle, bu mayınları ellerimizle temizleyeceğiz. Bir kez daha ilan ediyorum ki kan davaları bile biter ama bu can davası bitmez. Bir kez daha söylüyorum. Bir yıl mı olur, iki yıl mı olur, üç yıl mı olur ama an olsun ki dört yıl sonra, beş yıl sonra bir 2 Temmuz’da daha geç değil. Gelip burada Madımak Utanç Müzesinin açılışını bizzat yapacağım. O açılışta burada bulunacağım. Hep beraber yapacağız. And olsun, and olsun.”

    10 EKİM DAVASI

    Özel, gazetecilerin 10 Ekim katliamı kararına ilişkin sorusuna ise “Bu dava eğer insanlığa karşı suç mücadelesini kazanırsa, bu 10 Ekim davası için de çok sayıda geçmişteki katliamlar için de uygulanabilecek tarihi bir kazanım olacaktır. Dün verilen kararlar da utanç verici kararlardır. Bu davanın böyle zaman aşımına uğratılması da utanç vericidir. Bunun için biz burayı hem utanç müzesi çevirmek hem de insanlığa karşı suç kazanımını elde etmek için mücadelemizi sürdürüyoruz. Dünkü karar da son derece haksız ve hukuksuz bir karardır” yanıtını verdi.

  • Özel, yangın bölgesinde incelemelerde bulundu

    Özel, yangın bölgesinde incelemelerde bulundu

    İzmir’in Selçuk ilçesi ile Aydın’ın Kuşadası ilçesi sınırında yer alan Arvalya Orman Kampı’nda incelemelerde bulunmak üzere öğle saatlerinde İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na gelen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel ve Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel ile çok sayıda partili tarafından karşılandı. Özel, Selçuk ile Kuşadası sınırında bulunan Arvalya Orman Kampı’nda yangından etkilenen bölgeyi dolaşarak söndürme çalışmaları ile ilgili bilgi aldı. Cumartesi günü 17.00 sıralarında İzmir-Aydın il sınırında başlayarak Selçuk’tan Kuşadası’na sıçrayan orman yangınında ilk belirlemelere göre 350 hektarlık arazinin yandığını kaydeden CHP Lideri Özel, İzmir ve Aydın büyükşehir belediyelerine bağlı itfaiye daire başkanlıklarının tüm ekipmanı ve personeliyle birlikte cansiperane bir gayret gösterdiğini ifade etti. Yangın söndürme çalışmalarına destek sunan herkese teşekkür eden Özel, Ege’nin tüm illerinin büyük bir dayanışma örneği sergilediğini söyledi.

    “Hükümetin alması gereken çok tedbir var”

    İzmir ve Aydın’ın toplam 8 ilçesinde ve 14 noktasında aynı anda orman yangını çıktığına dikkat çeken CHP Lideri Özgür Özel, yangınların çıkış nedeni ile ilgili araştırmaların sürdüğünü belirtti. Orman yangınlarının yüzde 98’inin insan kaynaklı olduğuna dikkat çeken Özel, “Böyle acılar yaşamamak için bütün vatandaşlarımızı çok daha dikkatli olmaya çağırıyorum. Bütün belediyelerimizin hem tedbir, hem önlem, hem de öngörüyle çalışma yürütmesi gerekiyor. Ege’deki orman yangınlarına karşı nasıl daha ciddi önlemler alınabileceği konusunda Ege Belediyeler Birliği bünyesinde çalışacağız. 2021’de 350 bin hektar, yani buradakinin bin katı orman kaybettiğimiz dönemde yerel yönetimleri bu işin dışında tutmaya çalışan bir yaklaşım vardı. Geçen Cumartesi günü bunu burada görmedik. Bundan dolayı memnunuz. Ama merkezi hükümetin alması gereken çok tedbir var. 3 yıl öncesine kadar sergilenen ‘bize helikopter lazım değil’ yaklaşımının nelere mal olduğunu görmüştük. Tüm bunları konuşmak ve konunun enine boyuna ele alınabilmesi için geçtiğimiz hafta TBMM’ye kapsamlı bir önerge verdik. Konunun takipçisi olacağız” dedi.

  • Özel, orman yangını bölgesini gezecek

    Özel, orman yangını bölgesini gezecek

    Aydın Büyükşehir Belediyesi ve Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin işbirliği ile hayata geçirilen Didim-Bodrum Deniz Otobüsü, ilk seferini yapmaya hazırlanıyor. Didim, Bodrum arası gerçekleştirilecek olan ilk sefer için düzenlenen açılış programına katılmak üzere Aydın’a gelen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’i havaalanında Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu karşıladı. İzmir Adnan Menderes Havaalanı’ndan beraberindeki heyet ile birlikte hareket eden Genel Başkan Özel’in ilk durağı ise Selçuk ve Kuşadası olacak. Selçuk’un Arvalya bölgesinde başlayan ve Kuşadası’na sıçrayan orman yangını bölgesini ziyaret edecek olan Özel, yangının meydana geldiği alanlarda incelemelerde bulunacak. Daha sonra Didim’e geçecek olan Özel, Başkan Çerçioğlu ile birlikte Didim-Bodrum Deniz Otobüsü Seferi’nin açılışını gerçekleştirerek, deniz otobüsünün ilk yolcuları olacak. Bodrum Turgutreis’e ulaştıktan sonra Genel Başkan Özel, Bodrum’da da bir dizi ziyaret gerçekleştirecek.