Etiket: pandemi

  • 20 binin üzerinde obezite ameliyatı yapıldı

    20 binin üzerinde obezite ameliyatı yapıldı

    Türk Obezite Cerrahisi Vakfı Başkanı Prof. Dr. Oktay Banlı, pandemi döneminde insanların eve kapanması ve hareketin azalması sonucu obezitenin ciddi oranda arttığını söyledi. Banlı, “Pandemi döneminde ilk 3-4 aylık süreçte obezite ameliyatları durmasına rağmen, haziran ayından itibaren 20 binin üzerinde obezite ameliyatı yapıldı. 2019 yılında yine bu sayı 20 ila 25 bin arasındaydı” dedi.

    Türk Obezite Cerrahisi Vakfı Başkanı Prof. Dr. Oktay Banlı, koronavirüs salgını ile mücadele döneminde obezitenin arttığını söyledi. Banlı, “Pandemi dönemi zor bir dönemdi. İnsanların eve kapandığı ve hareketin azaldığı bir dönem oldu. Obezitede ciddi bir artış oldu. Herkesin kilosunda bir artış oldu. Obezite zaten ciddi bir sorundu. Pandemi de bu ciddi sorunu daha da artırdı. İnsanlar böylece daha fazla kilolara ulaşmış oldu” dedi.

    ’20 BİNİN ÜZERİNDE OBEZİTE AMELİYATI YAPILDI’

    Pandemi döneminde ilk 3-4 aylık süreçte obezite ameliyatlarının da durduğunu hatırlatan Banlı, “Haziran’dan sonra ise tekrar kontrollü bir şekilde obezite ameliyatlarına başladık. Ve o günden de bugüne tüm tedbirleri alarak başarılı bir şekilde yapmaya devam ediyoruz. Fakat 3-4 aylık ara bizde de oldu tabi. Ancak buna rağmen ülkemizde bu dönemde 20 binin üzerinde obezite ameliyatı yapıldı. 2019 yılında yine bu sayı 20 ila 25 bin arasındaydı. Yine eski rakamlara nazaran bu sende yüksek sayıda Türkiye’de obezite ameliyatı yapıldı. Pandemi bunu durduramadı. Çünkü obezite Türkiye’de de bütün dünyada da çok arttı. Doğal olarak ameliyat sayısı da buna paralel olarak artıyor” diye konuştu.

    ‘YABANCI HASTA SAYISI ARTTI’

    Banlı, Türkiye’ye ameliyat olmaya yurt dışından da birçok insanın geldiğini gözlemlediklerini ifade ederek, şöyle konuştu:

    “Önceleri sadece Türk vatandaşlarını ameliyat ediyorduk. Daha sonra bu Türk vatandaşlarının yakınları olan; Avrupa’da çalışan, dış ülkelerde çalışan Türk vatandaşlarını ameliyat etmeye başladık. Ve son dönemlerde giderek artan bir sayıda yabancı hastaları da ameliyat eder olduk. Balkan ülkelerinden ve özellikle de Avrupa vatandaşlarından bize ciddi bir şekilde hastalar müracaat ediyor. Ülkemizin her yerinde de bu ameliyatlar güvenle ve başarı ile yapılabiliyor. Ve artık İngiliz, İtalyan, Alman, Hollandalı hastalarımız var. Ve bu sayının da giderek artacağını düşünüyorum. Ülkemizdeki çok ciddi sağlık yatırımları, altyapısı ve donanımı çok iyi olan hastaneler, takip konusunda da çok tecrübeli hekimlerimiz var. Dolayısıyla dünya genelinde hastalar kendileri için durumu iyice araştırıp ülkemizin iyi olduğu konusunda ikna olup buraya gelip obezite ameliyatlarını oluyorlar.”

  • Bursa Orhangazi’de minibüsçüler pandemiye direndi

    Bursa Orhangazi’de minibüsçüler pandemiye direndi

    Bursa’nın Orhangazi ilçesinde şehir içi minibüsçüler, pandemi sürecinde uygulanan sokağa çıkma kısıtlamalarına rağmen seferlerini sürdürdü. Çok zaman tek yolcu ile tamamlanan seferlere rağmen minibüsçüler seferleri sürdürerek vatandaşı mağdur etmedi.

    Orhangazi’de pandemiden önemli ölçüde etkilenen kesimlerden birisi de şehir içi minibüsçüleri oldu. Vak’a sayılarının artmasından sonra vatandaşların sokağa çıkma ya da ihtiyaçlarını karşılama alışkanlıklarında değişimler yaşandı. Eskiye göre daha az insan sokağa çıkınca toplu taşımanın başlıca noktası olan Orhangazi şehir içi minibüsçülerinin yolcu sayısında ciddi düşüşler yaşandı.

    Pandemi sürecinde yaşadıkları en büyük zorluğun yolcu sayısındaki düşüş olduğunu aktaran Orhangazi Minibüsçüler Kooperatifi Başkanı Abdürrahim Akçay, merkez nüfusu 55 bin olan Orhangazi’de 79 araç ile şehir içi yolcu taşımacılığı yaptıklarını belirterek, “Pandemi sürecinin ilk çeyreğinden sonra yolcu sayılarımızda yüzde 80’e varan oranlarda düşüş yaşadık. Normal zamanlardaki aynı güzergahlarda sefer yapan arkadaşlarımızın tüm giderleri aynen devam ederken, pandemi de maliyetlerimizde de artışlar yaşandı. Buna karşılık gelirlerimiz önemli oranda düştü. Bütün arkadaşlarımızla birlikte vatandaşımızı mağdur etmemek için tüm hatlarımızda seferlerimizi sürdürdük. Hiç yolcu olmasa bile ulaşımda aksama yaşanmadı” diye konuştu.

  • Bursa Yüksek İhtisas Hastanesi’nde kornea nakilleri yeniden başladı

    Bursa Yüksek İhtisas Hastanesi’nde kornea nakilleri yeniden başladı

    Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde pandemi süresince ara verilen kornea nakillerine tekrar başlandı.

    Yeni normalleşmeye birlikte Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nilüfer Ek Binası, kornea nakillerine uygun hale getirilirken, tek kişilik odalar ve ameliyathaneler de düzenlendi.

    Pandemi döneminde kornea nakillerini daha seyrek almak durumunda kaldıklarını belirten Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli Göz Hastalıkları Uzmanı Op.Dr. Ayşe Balıkçı, bu hafta itibariyle tek kişilik odalardaki hastalardan öncelikle PCR testi alarak ve riske girmelerini önleyerek, ameliyatlara başladıklarını belirtti.

    Merkezin yeniden aktif edilmesiyle şimdiden üç hastaya kornea naklini başarıyla gerçekleştirdiklerinin altını çizen Op. Dr. Balıkçı, “Dün bir hastamızı, bugün de iki hastamızı ameliyat ettik. En kısa sürede listemizde bulunan Bursa ve civarındaki hastalarımızı da uygun şartlar altında kornea nakli yaparak, sağlıklarına kavuşturmayı umuyoruz” ifadelerini kullandı.

    Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof.Dr. Levent Özdemir ise ”Hastanemizde 2013 yılında kurulan Göz Bankası sadece Bursa’nın değil bölgemizdeki kornea nakli ile ilgili ihtiyaca cevap veriyor. Göz bankamızda aylar yada haftalar içinde nakil olma imkanı var. Kurulduğundan bu zamana kadar toplam 547 kornea nakli gerçekleşti” dedi.

  • Bursa İznik, pandemi sonrasına hazırlanıyor

    Bursa İznik, pandemi sonrasına hazırlanıyor

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, bu yıl İznik’te gerçekleştirilmesi planlanan 4. Dünya Göçebe Oyunları’nın, bölgeye uzun vadede pek çok şey katacağını söyledi. İlçe tarihinin önemli unsurlarından bazilika ve İstanbul Kapı’ya ilişkin de Başkan Aktaş, çalışmaların sürdüğünü, yaz boyunca da bu çalışmalara ağırlık verileceğini kaydetti.

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, İznik ilçesinde bir dizi incelemelerde bulundu. Bölgede devam eden Yeşil Cami ve İstanbul Kapı’daki restorasyon çalışmalarını inceleyen Başkan Aktaş, yetkililerden bilgi aldı. İznik’in, ‘açıkhava müzesi’ olduğunu vurgulayan Başkan Aktaş, bu yıl İznik’te düzenlenmesi planlanan 4. Dünya Göçebe Oyunları ve bazilika ile İstanbul Kapı’daki restorasyon çalışmalarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

    ‘OYUNLARIN, İZNİK ADINA YANSIMALARI UZUN YILLAR SÜRECEK’

    4. Dünya Göçebe Oyunları’nın, heyecan verici bir organizasyon olduğunu söyleyen Başkan Aktaş, pandemi nedeniyle geçtiğimiz yıl düzenlenmesi planlanan organizasyonun bu yıla ertelendiğini ifade etti. Organizasyona ilişkin gelişmeleri yakından takip ettiklerini vurgulayan Başkan Aktaş, “Aslında bunu, sadece bu yıl yapılacak bir organizasyon olarak görmemek lazım. Temennimiz, 3-4 dönem üst üste bu organizasyonu yapabilmek. Birçok Cumhurbaşkanı ağırlanacak, farklı ülkelerden misafirlerimiz olacak. Buradaki farklı etkinlik ve aktivitelere İznik, aynı zamanda altyapı oluşturacak. Organizasyonun, İznik adına yansımaları, uzun yıllar sürebilecek. Otel, pansiyon, lokanta ve benzeri altyapılar açısından da İznik’in önüne bu organizasyonun yeni şeyler açacağını düşünüyorum” dedi.

    BU YIL YAPILMASI HEDEFLENİYOR

    Sürecin büyük kısmının Ulaştırma Bakanlığı, Karayolları Genel Müdürlüğü ve beraberinde Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ile Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından yürütüldüğünü, Büyükşehir Belediyesi ve İznik Belediyesi’nin de katkılarının bulunduğunu belirten Başkan Aktaş, “Pandemi sürecindeyiz, geçtiğimiz yıl maalesef bu organizasyonu pandemi nedeniyle gerçekleştiremedik. Bu yıl yapılmasıyla alakalı olarak sayın Cumhurbaşkanımızın da çok arzu ettiği ve bizzat katılacağı bir organizasyon” diye konuştu.

    BAZİLİKA VE İSTANBUL KAPI’DAKİ ÇALIŞMALAR

    İznik’in, Bursa için olduğu kadar aynı zamanda Türkiye ve dünya için de çok değerli olduğunun altını çizen Başkan Aktaş, ilçenin tarihinin milattan önce 2 bin 500’lere kadar dayandığını hatırlattı. Bu kapsamda, İznik’teki çalışmalara ilişkin ilgili kurum ve kuruluşlarla irtibata geçtiklerine değinen Başkan Aktaş, bazilika ile ilgili de çalışmalara başlandığını söyledi. Bazilika ve İstanbul Kapı hakkındaki çalışmalara ilişkin de bilgiler veren Başkan Aktaş, şöyle konuştu;

    “Bazilika ile alakalı çalışmaları başlattık. Bazilikanın artık gelen misafirler tarafından seyredilebilmesi için, işin kıyı kenarlarıyla alakalı izin boyutları var, hepsini arkadaşlarımız takip ediyor. Temennimiz Eylül-Ekim aylarına kadar yapım dahil yetiştirebilmek. Özellikle çok önemsediğimiz noktalardan bir tanesi de İstanbul Kapı’daki hem restorasyon çalışmaları, hem de etrafındaki alanların boşaltılması. Buradan onu da ifade etmek istiyorum; o alanın boşaltılmasına komple giriyoruz. Bu yaz itibariyle halletmemiz lazım. Bölge, İznik Belediyemize ait bir bölge fakat bu konuda Büyükşehir Belediyesi olarak da sorumluluk almamız gerekiyor. Gerekli görüşmeleri yaptık, ilgili arkadaşlara talimatları verdik, bölgeyi boşaltıp İznik’e yakışır hale getirmemiz lazım. Yeşil Camii ve civarı, müzemiz, türbemiz, bu alanlarda restorasyonlar yapıldı. İzniklilerin 365 gün kullanabileceği, pırıl pırıl alanlar oluştu. Aynı şeyi İstanbul Kapı’da da yapmamız lazım. Bu yıl özellikle bu yaz sürecinde ağırlıklı olarak bu çalışmalar yapılacak. Biz pandemiden 15 gün önce Güney Kore’nin en büyük iki acentasıyla turistlerin getirilmesiyle alakalı anlaşmalar yaptık. Yaklaşık 11 aydır yaşadığımız pandemi süreci bizim bu yaptığımız çalışmaların tamamını engelledi ama hayat devam ediyor. Rakamlar çok iyi gidiyor kısa bir zaman içerisinde inşallah bu süreci atlatacağız.”

  • Kaplıkaya Cazibe Merkezi pandemi sonrasına hazırlanıyor

    Kaplıkaya Cazibe Merkezi pandemi sonrasına hazırlanıyor

    Yıldırım Belediyesi’nin sosyal tesisleri arasında yer alan Kaplıkaya Cazibe Merkezi, yapılan tadilat çalışmaları ile pandemi sonrasına hazırlanıyor.

    Vatandaşların şehrin yoğunluğundan uzaklaşıp dinlenmek için tercih ettiği Yıldırım Belediyesi Kaplıkaya Cazibe Merkezi, tadilat çalışmalarının ardından yeniden ilçenin vitrini olmaya hazırlanıyor.

    Yıldırım Belediyesi, akvaryum filtrasyon sistemi bakım ve tadilatı, tenis kortu soyunma birimlerinin tadilatı, yürüyüş yolları zemin döşeme tadilatları, aydınlatma armatürleri ve alt yapısı yenileme, bay-bayan mescit ve abdesthane ilavesi, wc revize, güvenlik noktası yenileme çalışmaları ile tesisi pandemi sonrasına hazırlıyor. Diğer yandan da temizlik, çim biçme, bakım, onarım, boya ve çevre güzelleştirme gibi çalışmalar da gerçekleştiriliyor.

    İlçe sakinlerinin uğrak noktalarından biri olan Kaplıkaya Cazibe Merkezi’nde daha iyi hizmet vermek için bir dizi revizyon çalışması gerçekleştirdiklerini dile getiren Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Yıldırım, Uludağ’ın eteklerine kurulmuş, vadilerle bezenmiş güzel bir şehir. Şehir merkezi açısından ifade etmek gerekirse Bursa’nın en güzel havasının yine Yıldırım’da olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Özellikle Kaplıkaya Cazibe Merkezi’mizin olduğu vadi âdetâ tabiata açılan bir kapı. Vatandaşlarımızın aileleriyle birlikte yoğun olarak gittiği Kaplıkaya Cazibe Merkezi’mizde hemşehrilerimize daha iyi hizmet vermek için gerçekleştirdiğimiz revizyon çalışmalarıyla Cazibe Merkezi’mize değer katacağız. Yıldırımlıların ve Bursalıların ailecek zaman geçirebileceği merkezimiz yapacağımız yenileme temizlik, çim biçme, bakım, onarım, boya ve çevre güzelleştirme gibi çalışmalar ile şehrimizin cazibe noktası olmaya devam edecek” diye konuştu.

  • Romanya’da pandemi hastanesinde yangın: 4 ölü

    Romanya’da pandemi hastanesinde yangın: 4 ölü

    Romanya’da pandemi hastanesinde sabahın erken saatlerinde çıkan yangında 4 kişi hayatını kaybederken, 120 hasta da tahliye edildi.

    Dünya genelinde etkili olan korona virüs salgınında mücadele devam ederken, Romanya’dan korkutan haber geldi. Romanya’nın başkenti Bükreş’te bulunan korona hastalarının tedavi edildiği pandemi hastanesinde yangın çıktı. Sabahın erken saatlerinde çıkan yangında 4 kişi hayatını kaybetti. Kentin en büyük hastanelerinden biri olan Matei Bals Hastanesinde çıkan yangına ilişkin açıklama yapan İçişleri Bakanı Yardımcısı Raed Arafat, hayatını kaybedenlerin korona hastası olduğunu söyledi ve “Üç hasta olay yerinde, dördüncü kişi de tedavi sırasında hayatını kaybetti. Aynı hastanede bulunan 120 kişi de tahliye edildi” dedi.

    Kasım ayında, korona virüs vakalarında yaşanan artış nedeniyle hastalarının büyük bir kısmını koridorlarında tedavi etmiş ve bu görüntüler Romanya basınında yer almıştı.

    Romanya’da bulunan başka bir hastanede de 14 Kasım’da yangın çıkmış, 10 kişi hayatını kaybetmişti. Romanya’da koronavirüs vaka sayısı 721 bin 513 olarak açıklanırken, 18 bin 105 kişi de hayatını kaybetmişti.

  • Turizmde pandeminin bilançosu belli oldu

    Turizmde pandeminin bilançosu belli oldu

    Turizm geliri 2020 yılında bir önceki yıla göre yüzde 65,1 azalarak 12 milyar 59 milyon dolara geriledi. Yıllık turizm gelirinin 9 milyar 998 milyon dolarını kişisel harcamalar, 2 milyar 61 milyon dolarını da paket tur harcamaları oluşturdu.

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2020 dördüncü çeyrek (kasım-aralık) turizm istatistiklerini açıkladı. Buna göre, turizm geliri ekim, kasım ve aralık aylarından oluşan 4’üncü çeyrekte bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 50,4 azalarak 3 milyar 913 milyon 758 bin dolar oldu.

    Turizm gelirinin (cep telefonu dolaşım ve marina hizmet harcamaları hariç) yüzde 75,4’ü yabancı ziyaretçilerden, yüzde 24,6’sı ise yurt dışında ikamet eden vatandaş ziyaretçilerden elde edildi.

    Ziyaretçiler, seyahatlerini kişisel veya paket tur ile organize etmektedirler. Bu çeyrekte yapılan harcamaların 3 milyar 335 milyon 869 bin dolarını kişisel harcamalar, 577 milyon 890 bin dolarını ise paket tur harcamaları oluşturdu.

    Turizm geliri 2020 yılında bir önceki yıla göre yüzde 65,1 azalarak 12 milyar 59 milyon 320 bin dolar oldu. Bu yılki gelirin 9 milyar 998 milyon 320 bin dolarını kişisel harcamalar, 2 milyar 60 milyon 999 bin dolarını ise paket tur harcamaları oluşturdu.

    Bu çeyrekte tüm harcama türleri geçen yılın aynı çeyreğine göre azaldı. Paket tur harcamaları (ülkemize kalan pay) yüzde 72,2, tur hizmetleri harcaması yüzde 68,4 ve spor, eğitim, kültür harcaması yüzde 67,3 azaldı. Yıllık olarak değerlendirildiğinde ise en çok azalış tur hizmetleri harcamalarında oldu.

    GECELİK ORTALAMA HARCAMA 54 DOLAR OLDU

    Bu çeyrekte geceleme yapan yabancıların ortalama gecelik harcaması 67 dolar, yurt dışında ikamet eden vatandaşların ortalama gecelik harcaması ise 35 dolar oldu.

    Yıllık olarak değerlendirildiğinde; geceleme yapanların ortalama gecelik harcaması 61 dolar, yabancıların ortalama gecelik harcaması 70 dolar, yurtdışında ikamet eden vatandaşların ortalama gecelik harcaması 44 dolar oldu.

    ZİYARETÇİ SAYISI GEÇEN YILIN AYNI ÇEYREĞİNE GÖRE YÜZDE 57,7 AZALDI

    Ülkemizden çıkış yapan ziyaretçi sayısı 2020 yılı 4’üncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 57,7 azalarak 4 milyon 582 bin 698 kişi oldu. Bunların yüzde 79,5’ini 3 milyon 642 bin 367 kişi ile yabancılar, yüzde 20,5’ini ise 940 bin 331 kişi ile yurt dışında ikamet eden vatandaşlar oluşturdu.

    Ülkemizden çıkış yapan ziyaretçi sayısı 2020 yılında bir önceki yıla göre yüzde 69,5 azalarak 15 milyon 826 bin 266 kişi oldu. Bunların yüzde 80,3’ünü 12 milyon 708 bin 265 kişi ile yabancılar, yüzde 19,7’sini ise 3 milyon 118 bin 1 kişi ile yurt dışında ikamet eden vatandaşlar oluşturdu.

    Bu çeyrekte yabancı ziyaretçiler ülkemizi yüzde 64,9 ile en çok “gezi, eğlence, sportif ve kültürel faaliyetler” amacıyla ziyaret etti.

    İkinci sırada yüzde 15,1 ile “akraba ve arkadaş ziyareti”, üçüncü sırada ise ile yüzde 9,6 ile “alışveriş” yer aldı. Yurt dışı ikametli vatandaşlar ise ülkemize yüzde 66,4 ile en çok “akraba ve arkadaş ziyareti” amacıyla geldi.

    Yıllık olarak değerlendirildiğinde yabancı ziyaretçilerin geliş amaçlarında birinci sırada yüzde 66,1 ile “gezi, eğlence, sportif ve kültürel faaliyetler” yer alırken yurt dışı ikametli vatandaşlar ülkemize yüzde 66,2 ile en çok “akraba ve arkadaş ziyareti” amacıyla geldi.

    TURİZM GİDERİ GEÇEN YILIN AYNI ÇEYREĞİNE GÖRE YÜZDE 81,9 AZALDI

    Yurt içinde ikamet edip başka ülkeleri ziyaret eden vatandaşlarımızın harcamalarından oluşan turizm gideri, geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 81,9 azalarak 184 milyon 974 bin dolar oldu. Bunun 182 milyon 245 bin dolarını kişisel, 2 milyon 729 bin dolarını ise paket tur harcamaları oluşturdu.

    Yıllık olarak değerlendirildiğinde; turizm gideri, geçen yıla göre yüzde 74,9 azalarak 1 milyar 104 milyon 545 bin dolar oldu. Bunun 953 milyon 881 bin dolarını kişisel, 150 milyon 664 bin dolarını ise paket tur harcamaları oluşturdu.

    YURT DIŞINI ZİYARET EDEN VATANDAŞLAR 2019 YILI 4’ÜNCÜ ÇEYREĞİNE GÖRE YÜZDE 86,8 AZALDI

    Bu çeyrekte yurt dışını ziyaret eden vatandaş sayısı bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 86,8 azalarak 295 bin 981 kişi oldu. Bunların kişi başı ortalama harcaması 625 dolar olarak gerçekleşti.

    Yıllık olarak değerlendirildiğinde; yurt dışını ziyaret eden vatandaş sayısı bir önceki yıla göre yüzde 76,8 azalarak 2 milyon 242 bin 864 kişi oldu. Bunların kişi başı ortalama harcaması 492 dolar olarak gerçekleşti.

  • Kapatılan iş yerleri için vergi kararı

    Kapatılan iş yerleri için vergi kararı

    Covid-19 salgını nedeniyle faaliyetlerine ara verilen iş yerlerinin gelir vergisi, stopaj ve KDV beyannamelerinin verilme ve ödeme süreleri ertelendi.

    Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği, Resmi Gazete’de yayımlanarak, yürürlüğe girdi.

    Buna göre, Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve birçok ülkeye yayılan yeni tip corona virüs (Covid-19) salgınına ilişkin Türkiye’de İçişleri Bakanlığınca alınan tedbirler kapsamında, geçici süreliğine faaliyetlerine tamamen ara verilmesi/faaliyetlerinin tamamen durdurulması kararlaştırılan iş yerlerinin olduğu sektörlerdeki mükellefler 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “mücbir sebep” hükümlerinden faydalandırılacak.

    Ana faaliyet alanı itibarıyla İçişleri Bakanlığınca alınan tedbirler kapsamında geçici süreliğine faaliyetlerine tamamen ara verilmesine/faaliyetlerinin tamamen durdurulmasına karar verilen iş yerlerinin olduğu sektörlerde faaliyette bulunan mükelleflerin 1 Aralık 2020 ila alınan karar kapsamında faaliyetlerine tekrar başlamaları uygun görülen tarih aralığında mücbir sebep halinde olduğunun kabul edilmesi uygun bulundu.

    Söz konusu ana faaliyet alanlarının tespitinde, bugün itibarıyla vergi dairesi kayıtlarındaki ana faaliyet kodu dikkate alınacak.

    Mükellefin vergi dairesi kayıtlarındaki ana faaliyet kodu itibarıyla belirlenen sektörler arasında bulunmamasına rağmen ana faaliyet alanı olarak bu sektörlerden herhangi birisinde fiilen iştigal ettiğini ispat ve tevsik etmesi halinde, mükellefin mücbir sebep kapsamında olup olmadığının belirlenmesinde ana faaliyet kodu yerine fiilen iştigal edilen ana faaliyet alanı dikkate alınacak.

    VERGİ ÖDEVLERİNİN ERTELENMESİ

    Mücbir sebep halinde olduğu kabul edilen mükelleflere ilişkin kanuni verilme süresi mücbir sebep dönemine isabet eden ve bu dönemde verilmesi gereken muhtasar beyannameler (Muhtasar ve prim hizmet beyannameleri dahil) ve KDV beyannameleri ile Form Ba-Bs bildirimlerinin verilme ve söz konusu dönem içinde oluşturulması ve imzalanması gereken e-defterlerin oluşturulma ve imzalanma ile aynı sürede Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi İşlem Sistemi’ne yüklenmesi gereken “elektronik defter beratları” ile e-defterler ve bunlara ilişkin berat dosyalarının ikincil kopyalarının yüklenme süreleri, mücbir sebep halinin sona ereceği tarihi izleyen ayın 26’ncı günü sonuna kadar ertelendi.

    Beyannamelere istinaden tahakkuk eden vergilerin ödeme sürelerinin, beyanname verme süresi uzatılan ilk dönemden başlamak üzere, bunların verilmesi gerektiği ayı izleyen aydan itibaren, sırasıyla her bir dönem için takip eden ilgili ayın sonuna kadar uzatılması uygun bulundu.

    Mücbir sebep halinin sona erdiği tarih itibarıyla beyanname/bildirim verme süresinin son gününe 26 günden az süre kalması halinde, beyanname/bildirim verme süresinin son günü olarak, mücbir sebep halinin sona erdiği tarihin içinde bulunduğu döneme ilişkin KDV beyannamelerinin verileceği son gün dikkate alınacak.

    Sosyal güvenlik mevzuatı gereğince sigortalıların mücbir sebep dönemine ilişkin prime esas kazanç ve hizmet bilgilerinin muhtasar ve prim Hizmet Beyannamesi ile bildirilmesinin zorunlu olması durumunda mücbir sebep, bu beyannamelerin vergi kesintilerine ilişkin kısmının beyan ve ödeme sürelerinin ertelenmesi için geçerli olacak.

    BAKAN ELVAN: VERGİLERİ ERTELEDİK

    Konuya ilişkin olarak açıklama yapan Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, yeni tip corona virüs (Covid-19) salgını tedbirleri kapsamında geçici süreliğine faaliyetlerine ara verilen mükelleflerin vergilerinin Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanan tebliğle ertelendiğini bildirdi.

    Tebliğle Covid-19 salgını nedeniyle İçişleri Bakanlığının aldığı tedbirler kapsamında geçici süreliğine faaliyetlerine ara verilen mükelleflerin vergilerinin ertelendiğini belirten Elvan, şunları kaydetti:

    “Sinema salonu, kahvehane, kıraathane, kır bahçesi, internet kafe, elektronik oyun salonu, bilardo salonu, lokal, çay bahçesi, halı saha, yüzme havuzu, hamam, sauna, lunapark faaliyetinde bulunan mükelleflerimizi 1 Aralık 2020 itibarıyla mücbir sebep kapsamına aldık. Bahse konu mükellefler tarafından mücbir sebep döneminde verilmesi gereken katma değer vergisi ve muhtasar beyannamelerin beyan ve bunlara ilişkin ödeme süreleri, mücbir sebep halinin sona ereceği tarihi izleyen ayın 26’ncı günü sonuna kadar uzatıldı.”

    Öte yandan Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan da konuya ilişkin Twitter hesabından paylaştığı mesajında, “Pandemi süresince iş yerleri kapalı kalan esnafımızın, sanatkarımızın ve tacirimizin talepleri arasında yer alan ve yakinen takip ettiğimiz bazı vergi ödemelerinin ertelenmesi hususundaki düzenleme, bugünkü Resmi Gazete’de yayımlandı. Hayırlı olsun” ifadelerine yer verdi.

  • Prof. Dr. Pala: Pandemiden çıkış yolumuz aşı!

    Prof. Dr. Pala: Pandemiden çıkış yolumuz aşı!

    Bursa Tabip Odası üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala, pandemiden çıkış yollarının aşı olduğunu belirterek, “Kullanarak toplumsal bağışıklık eşiğine ulaşabilirsek, COVID-19 hastalığı salgın yapmak özelliğini yitirebilir” diye konuştu.

    Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Kayıhan Pala, insanların tedirginlikle yaklaştığı aşı konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Pandemiden çıkış yolunun şimdilik aşı olduğuna vurgu yapan Pala, “Güvenli’, ‘etkili’ ve ‘kaliteli’ olduğu bilimsel çalışmalarla kanıtlanmış aşıları kullanarak toplumsal bağışıklık eşiğine ulaşabilirsek, COVID-19 hastalığı salgın yapmak özelliğini yitirebilir” dedi.

    Bugüne kadar dünyada, Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), Avrupa İlaç Ajansı (EMA) ve Birleşik Krallık İlaç ve Sağlık Ürünleri Düzenleme Kurumu (MHRA) gibi kurumlar tarafından geçici kullanım onayı almış olan yalnızca 3 aşı olduğunu söyleyen Pala, bunların Pfizer/BioNTech, Moderna ve AstraZeneca/Oxford olduğunu belirtti. Pala, bu aşılar dışında 4 aşının daha (Sinovac, Gamaleya, CanSino Biologics ve Sinopharm) şu anda dünyada çeşitli gruplarda kullanımda olduğunu da sözlerine ekledi.

    SÜREÇ İYİ YÖNETİLEMEDİ

    Sağlık Bakanlığı’nın Türkiye’de aşılama sürecini iyi yönetemediğini belirten Prof. Dr. Pala, “Yeterli dozda etkili aşıyı, dünyanın birçok ülkesinin aksine kısa sürede sağlayamadı. Bugün itibarıyla dünyada 32 milyondan fazla kişi aşılandı, ABD ve İngiltere gibi bazı ülkelerde aşıların ikinci dozu yapılıyor, örneğin İsrail nüfusunun yüzde 22’sini şimdiden aşıladı. Biz ise çok sınırlı sayıda kişi için (Elimizdeki 3 milyon doz aşı bir buçuk milyon kişi için yeterli) ancak bugün aşılamaya başlayabiliyoruz. Türkiye Dünya Sağlık Örgütü’nün öncülüğünde oluşturulan uluslararası COVID-19 aşı dayanışma girişimi COVAX’a da maalesef katılmadı” dedi.

    CORONAVAC SINIRDA!

    Türkiye’de toplumsal bağışıklık eşiğinin yakalayabilmesi için yaklaşık 120 milyon doz aşıya ihtiyaç olduğunu vurgulayan Kayıhan Pala, “Sağlık Bakanı’nın açıkladığına göre şimdilik yalnızca 54,5 milyon doz aşı bağlantısı yapılabilmiş durumda. Üstelik 50 milyon doz sipariş verildiği açıklanan Sinovac şirketinin Coronavac aşısının etkinlik oranı (yüzde 50,38) Dünya Sağlık Örgütü’nün ölçütünü (yüzde 50) ancak sınırda karşılayabiliyor” diye konuştu. “Etkinliği çok daha yüksek olduğu bilinen (Pfizer/BioNTech yüzde 95, Moderna yüzde 95, AstraZeneca/Oxford yüzde 70) aşılardan ise kısa erimde ya çok düşük miktarda (Pfizer/BioNTech aşısından 4,5 milyon doz) ya da hiç edinilemeyeceği anlaşılıyor” diyen Pala, Türkiye’de 17 aşı çalışması yürütüldüğünü belirterek, Dünya Sağlık Örgütü’nün veritabanına göre bunlardan yalnızca bir tanesinin (Erciyes Üniversitesi) klinik aşamaya geçebilmiş durumda olduğunu ve henüz Faz1 çalışması yürütüldüğünü söyledi. Pala, yerli aşıların bu yılın ilk altı ayında acil kullanım onayı alarak ve üretilebilecek duruma gelmesinin pek mümkün görünmediğini de söyledi.

    3 ÜLKE DIŞINDA ONAY VEREN YOK

    Coronavac aşısının henüz Çin, Endonezya ve Türkiye dışında hiçbir ülkede acil kullanım onayı almadığını belirten Prof. Dr. Pala, “Ülkemizde Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) tarafından dün verildiği açıklanan Acil Kullanım Onayının ayrıntıları ise (bu onayın verilmesi sırasında aşı konusunda yetkin bağımsız bilim insanlarının görüşlerine başvurulup başvurulmadığı, onay verilirken aşının güvenliği, etkililiği ve kalitesi ile ilgili hangi bilimsel kanıtların kullanıldığı vb.) henüz bilinmiyor” dedi.

    ACİL KULLANIM ONAYI ŞEFFAF DEĞİL!

    ABD’de acil kullanım onayı için başvuran aşıların FDA tarafından değerlendirilmeden önce aşılara ilişkin tüm verilerin kamuoyuna açıklandığını ve toplantının kamuya açık yapıldığını söyleyen Pala, “Türkiye’den bile bilim insanları aşı üreticilerine soru sorma olanağı bulabildiler. Sağlık Bakanlığı bu yöntemi tercih etmedi, maalesef bilim insanlarının ve toplumun aşı ile ilgili sorularını bilimsel bilgiye dayalı olarak yanıtlamak fırsatını kaçırdı. TİTCK şeffaf olmayan bir biçimde çok kısa sürede Coronavac için acil kullanım onayını verdi.”

    60 YAŞ ÜSTÜ ETKİNLİĞİNİ BİLMİYORUZ

    Prof. Dr. Pala, Sinovac şirketinin şaşırtıcı bir biçimde henüz kendi aşısı Coronavac için Faz3 ile ilgili herhangi bir raporu kamuoyuna sunmadığını belirterek şunları söyledi: “Coronavac ile ilgili Endonezya, Türkiye ve Brezilya’da yürütülen Faz3 çalışmalarına ilişkin sınırlı bilgiler ilgili ülkeler tarafından toplumla paylaşılmış olsa da henüz herhangi bir bilimsel rapor da yayınlanmış değil. Örneğin aşının 60 yaş üzerindeki etkinliğini henüz bilmiyoruz. Ancak Coronavac aşısının (genel olarak hastalığa yakalanmaktan koruma oranının FDA ve EMA gibi saygın kurumlardan acil kullanım onayı almış diğer aşılardan düşük olsa bile) ağır hastalığa yakalanmaktan büyük ölçüde koruduğuna ilişkin elimizde bazı veriler var.”

    “Ben de coronavac aşısını yaptıracağım”

    Pala şunları söyledi: “Geldiğimiz noktada karşımızda iki seçenek var; ya etkinlik oranı yüksek aşıların temin edilmesini bekleyeceğiz (ki Sağlık Bakanlığı’nın bu aşıları gereksinim duyduğumuz dozlarda temin edip edemeyeceği ve edebilecekse bile ne zaman temin edeceği belirsiz) ya da Coronavac aşısını yaptıracağız. Ben, bu yazıda sıraladığım belirsizliklerin farkında olarak, sıram geldiğinde Coronavac aşısını yaptıracağım.”

  • Pandemide talep arttı, kilosu 300 liraya çıktı

    Pandemide talep arttı, kilosu 300 liraya çıktı

    Eskişehir’de, koronavirüs salgınıyla birlikte bitki çaylarına olan ilgi artınca ebegümecinin kilosu aktarlarda 300 liraya yükseldi.

    Pandemi döneminde bağışıklık sistemini güçlendirmek isteyenler bitki çaylarına yöneldi, ebegümecine olan ilgi de arttı. Doğal ortamda yetişen ebegümecinin kilosu aktarlarda 300 liraya kadar çıktı. Aktar Koray Özkılıç, ebegümecinin daha çok bitki çaylarına katıldığını anlatarak, “Ebegümecinin virüs sebebi ile popülaritesi arttı. Koronavirüsten korunabilmek için vücut savunmasını yüksek tutmak lazım. Vücudun antioksidan özelliğinin yüksek olmalı. Ebegümeci, Ege ve Akdeniz yöresinde doğal olarak yetişen bir bitki. Kaynatmadan çay gibi demlenip de içilir, taze toplanan otundan yemek de yapılır” dedi.

    TÜRKİYE, AVRUPA’DA BİRİNCİ

    Endemik bitki türlerinin üretimi açısından Türkiye’nin Avrupa’da ilk sıralarda yer aldığına dikkat çeken Özkılıç, “Ebegümecinin yanı sıra kekik yağı satışları da bu dönemde arttı. Fakat saf kekik yağı olması lazım. Endemik bitki üretimi bakımından Türkiye, Avrupa’da ilk sıralarda yer alıyor. Ülkemiz bu bakımdan cennet gibi. Dört mevsimi yaşıyoruz. Her türlü bitkisel ürün mevcut, ama bunları işleyerek satmak yerine hammadde olarak veriyoruz. Bunun önüne geçilmesi lazım” diye konuştu.