Etiket: para sayma

  • Para sayma davasında ara karar

    Para sayma davasında ara karar

    Sosyal medyada Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanlığı’nda çekildiği öne sürülen ‘para sayma’ görüntülerine ilişkin aralarında eski CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, İmamoğlu İnşaat Şirketi Genel Müdürü Tuncay Yılmaz, eski Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin ve eski Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın da bulunduğu 22 sanığın yargılanmasına başlandı. İstanbul 59.Asliye Ceza Mahkemesi’nce görülen duruşmada tutuksuz sanıklar Doğan Kılıç, Ercan Konak, Melih Morsünbül, Mustafa Can Poyraz, Onur Öksel ve Özgür Nas hazır bulundu. Duruşmaya CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik de izleyici olarak katıldı.

    Kaftancıoğlu mazeret sundu

    Kimlik tespitlerinin ardından söz alan sanık Canan Kaftancıoğlu’nun avukatı, müvekkilinin rahatsızlığı sebebiyle duruşmaya katılamadığını ve mazeret sunduklarını belirtti. Sanık avukatı, Anayasa Mahkemesi’ne yazı yazılarak 2019 yılı denetim raporunun yayınlanıp yayınlanmadığını, yayınlanmışsa dava konusu suç isnatlarına ilişkin raporda herhangi bir suç unsuru olup olmadığının tespit edilmesini talep etti. Bu gerçekleşene kadar da yargılamanın durmasını istedi.

    “Yasada bana itham edilen hiçbir suçu gerçekleştirmedim, bağışta da bulunmadım”

    Sanık Melih Morsünbül savunmasında önceki ifadelerini tekrar ettiğini belirterek, “Maltepe Belediye Başkanı o tarihlerde benim idari amirimdi. Onun özel ricası sonucunda parayı teslim ettim. Yasada bana itham edilen hiçbir suçu gerçekleştirmedim, bağışta da bulunmadım. Yasa dışı faaliyetle elde edilen bir görüntü üzerinden 6 ay boyunca hedef gösterildim. Satın alma sürecine dahil olmadım. Ayrıca soruşturmanın gizlilik içinde yürütüldüğü bildirilmesine rağmen tüm kişisel bilgilerimiz kamuoyundadır. KVKK’yı ihlal eden görüntülerin peydahlanması, üretilmesi ve yayınlanması konusunda da şikayetçiyim” şeklinde konuştu.

    “O tarihte yaptığım şeyi yadırgamadım”

    Sanıklardan Onur Öksel ise savunmasında, “Parti adına para toplamadım. O tarihlerde makbuz verildi, verilmedi, bağış süreci hakkında bir tespitim olmadı çünkü o tarihte yaptığım şeyi yadırgamadım. Yasa dışı elde edilen görüntü üzerinden dava açılmıştır” ifadelerini kullandı.
    Diğer sanıklar da önceki savunmalarını tekrar ettiklerini söylediler.

    Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, gelinen aşamada durma talebinin reddine ve eksik hususların giderilmesine karar verilmesini talep etti.

    Anayasa Mahkemesi’ne yazı yazılacak

    Ara kararını açıklayan mahkeme, Anayasa Mahkemesi’ne yazı yazılarak 2019 yılı mali denetim raporunun yayınlanıp yayınlanmadığını, yayınlanmışsa buna ilişkin raporun istenilmesine karar verdi.

    1 sanığa zorla getirme

    Mahkeme ayrıca, sanık Serkan Çebi’nin zorla getirilmesine ve eksik hususların giderilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.

    İddianameden

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, CHP tarafından 2019’da başlatılan ‘Bir Tuğla da Sen Koy’ isimli bağış kampanyasına kanunda belirtilen usule aykırı bir şekilde bağışta bulunulduğu, yine kanuna aykırı şekilde bağışların toplandığı veya kabul edildiği ve satıcıya teslim edildiği veya edilmesinin sağlandığı aktarıldı. İddianamede, Sarıyer Ayazağa Mahallesi C Blok’taki 14 taşınmazın SEAS Besicilik şirketi yetkilisi Ali Rıza Braka tarafından 11 Aralık 2019’da CHP’ye satıldığı, görüntülerdeki paranın da bu satışa ait olduğu anlatıldı.

    14 bağımsız bölümün 24 milyon 369 bin lira bedelle CHP adına tescil edildiği kaydedildi

    Hazırlanan iddianamede, parti binasının alınması sırasında kullanılan ve nakit olarak sayılarak elden teslim edilen para miktarının 15 milyon 510 bin lira olduğu, ayrıca Sarıyer Tapu Müdürlüğü’nün raporuna göre Ali Rıza Braka ile CHP adına Canan Kaftancıoğlu arasında Beyoğlu 3. Noterliği’nde 6 Kasım 2019’da ‘Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi’ düzenlendiği, bu sözleşmede toplamda 14 bağımsız bölümün satın alma bedelinin 24 milyon 360 bin lira olarak gösterildiği, sözleşmeden sonra 14 bağımsız bölümün 24 milyon 369 bin lira bedelle CHP adına 11 Aralık 2019’da tescil edildiği kaydedildi.

    15 milyon 510 bin liranın satın alınacak binaya katkı vermek isteyen vatandaşların bağışlarıyla karşılandığı belirtildi

    Taşınmazların hangi tarihte kim tarafından, ne kadar bedelle satın alındığı ve taşınmazın satın alınmasında kullanılan paranın nereden ve nasıl temin edilerek satıcıya hangi yolla ödendiği bilgilerinin CHP İl Başkanlığı’na sorulduğunun aktarıldığı iddianamede, verilen cevap yazısında satış bedeli 39 milyon 870 bin lira olarak belirtildi. Ayrıca 15 milyon 510 bin liranın satın alınacak binaya katkı vermek isteyen vatandaşların bağışlarıyla karşılanarak satıcıya elden verildiği de bildirildi.
    İddianamede, CHP İl Başkanlığı’nca taşınmaz satın alınma sürecinde başlatılan ‘Bir Tuğla da Sen Koy’ adlı yardım kampanyasına ilişkin banka hesap numaralarının genel merkeze ait olduğu, kampanyada ne kadar, kim tarafından ve hangi suretle bağış yapıldığı hususlarında bilgi ve belge bulunmadığı belirtildi.

    Makbuz düzenlenmesi gerektiği vurgulandı

    ‘Bir Tuğla da Sen Koy’ adlı yardım kampanyasının bir siyasi parti olan CHP tarafından başlatılmış olması nedeniyle yapılan bağışların Siyasi Partiler Kanunu’nda belirtilen usule uygun şekilde yapılıp yapılmadığının değerlendirilmesi gerektiğinin de aktarıldığı iddianamede, kanunda yapılan düzenlemeye göre bağış yapan kişinin yapmış olduğu bağış karşılığında bağış miktarınca makbuz alması, bağışı kabul eden parti sorumlusunun ise teslim aldığı bağış miktarınca makbuz düzenlemesi gerektiği vurgulandı.

    1’er yıla kadar hapis talebi

    Hazırlanan iddianamede, aralarında eski CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, İmamoğlu İnşaat Şirketi Genel Müdürü Tuncay Yılmaz, eski Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin ve eski Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın da bulunduğu 22 şüphelinin Siyasi Partiler Kanunu’na muhalefet olmak üzere ‘kanuna aykırı bağış, kredi veya borç alınması, borç verilmesi’ suçlarından 6’şar aydan 1’er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

  • Para sayma olayı sanıkları 25 Eylül’de hakim karşısında

    Para sayma olayı sanıkları 25 Eylül’de hakim karşısında

    Sosyal medyada Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanlığı’nda çekildiği öne sürülen ‘para sayma’ görüntülerine ilişkin aralarında eski CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, İmamoğlu İnşaat Şirketi Genel Müdürü Tuncay Yılmaz, eski Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin ve eski Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın da bulunduğu 22 sanığın hakim karşısına çıkacağı tarih belli oldu.

    Sanıkların yargılanmasına 25 Eylül tarihinde İstanbul 59.Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlanacak.

    İddianameden

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Cumhuriyet Halk Partisi tarafından 2019’da başlatılan ‘Bir Tuğla Da Sen Koy’ isimli bağış kampanyasına kanunda belirtilen usule aykırı bir şekilde bağışta bulunulduğu, yine kanuna aykırı şekilde bağışların toplandığı veya kabul edildiği ve satıcıya teslim edildiği veya edilmesini sağlandığı aktarıldı.
    İddianamede, Sarıyer Ayazağa Mahallesi C Blok’taki 14 taşınmazın SEAS Besicilik şirketi yetkilisi Ali Rıza Braka tarafından 11 Aralık 2019’da CHP’ye satıldığı, görüntülerdeki paranın da bu satışa ait olduğu anlatıldı.

    14 bağımsız bölümün 24 milyon 369 bin lira bedelle CHP adına tescil edildiği kaydedildi

    Hazırlanan iddianamede, parti binasının alınması sırasında kullanılan ve nakit olarak sayılarak elden teslim edilen para miktarının 15 milyon 510 bin lira olduğu, ayrıca Sarıyer Tapu Müdürlüğü’nün raporuna göre Ali Rıza Braka ile CHP adına Canan Kaftancıoğlu arasında Beyoğlu 3. Noterliği’nde 6 Kasım 2019’da ‘Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi’ düzenlendiğini, bu sözleşmede toplamda 14 bağımsız bölümün satın alma bedelinin 24 milyon 360 bin lira olarak gösterildiği, sözleşmeden sonra 14 bağımsız bölümün 24 milyon 369 bin lira bedelle CHP adına 11 Aralık 2019’da tescil edildiği kaydedildi.

    15 milyon 510 bin liranın satın alınacak binaya katkı vermek isteyen vatandaşların bağışlarıyla karşılandığı belirtildi

    Taşınmazların hangi tarihte, kim tarafından, ne kadar bedelle satın alındığı ve taşınmazın satın alınmasında kullanılan paranın nereden ve nasıl temin edilerek satıcıya hangi yolla ödendiği bilgilerinin CHP İl Başkanlığı’na sorulduğunun aktarıldığı iddianamede, verilen cevap yazısında satış bedeli 39 milyon 870 bin lira olarak belirtildi. Ayrıca, 15 milyon 510 bin liranın satın alınacak binaya katkı vermek isteyen vatandaşların bağışlarıyla karşılanarak satıcıya elden verildiği de bildirildi.
    İddianamede, CHP İl Başkanlığı’nca taşınmaz satın alınma sürecinde başlatılan ‘Bir Tuğla da Sen Koy’ adlı yardım kampanyasına ilişkin banka hesap numaralarının genel merkeze ait olduğu, kampanyada ne kadar, kim tarafından ve hangi suretle bağış yapıldığı hususlarında bilgi ve belge bulunmadığı belirtildi.

    Makbuz düzenlenmesi gerektiği vurgulandı

    ‘Bir Tuğla Da Sen Koy’ adlı yardım kampanyasının bir siyasi parti olan CHP tarafından başlatılmış olması nedeniyle yapılan bağışların Siyasi Partiler Kanunu’nda belirtilen usule uygun şekilde yapılıp yapılmadığının değerlendirilmesi gerektiğinin de aktarıldığı iddianamede, kanunda yapılan düzenlemeye göre bağış yapan kişinin yapmış olduğu bağış karşılığında bağış miktarınca makbuz alması, bağışı kabul eden parti sorumlusunun ise teslim aldığı bağış miktarınca makbuz düzenlemesi gerektiği vurgulandı.

    1’er yıla kadar hapis talebi

    Hazırlanan iddianamede, aralarında eski CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, İmamoğlu İnşaat Şirketi Genel Müdürü Tuncay Yılmaz, eski Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin ve eski Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın da bulunduğu 22 şüphelinin Siyasi Partiler Kanunu’na muhalefet olmak üzere ‘kanuna aykırı bağış, kredi veya borç alınması, borç verilmesi’ suçlarından 6’şar aydan 1’er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

    Taşınmazların hazine adına tapuya tescili talebi

    İddianamede, CHP İstanbul İl Başkanlığı binası olarak kullanılan taşınmazların usulsüz şekilde toplanan paralarla satın alınması nedeniyle, Cumhuriyet Halk Partisi hakkında gerekli inceleme ve değerlendirme yapılması, usulsüz toplanan paraların hazineye kaydedilmesi, söz konusu taşınmazların hazine adına tapuya tescil edilmesi için gereğinin takdiri amacıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na bilgi verildiği de kaydedildi.

    İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’na ihbarda bulunuldu

    Öte yandan CHP İstanbul İl Başkanlığı binası olarak kullanılan taşınmazları satın alan Cumhuriyet Halk Partisi ve satıcı SEAS Besicilik yetkilisi Ali Rıza Braka hakkında Vergi Mevzuatı çerçevesinde gerekli inceleme ve denetim yapılmak üzere İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’na ihbarda bulunulduğu da öğrenildi.

  • 3 kişi daha ifadeye çağırıldı

    3 kişi daha ifadeye çağırıldı

    Sosyal medyada ortaya çıkan ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanlığı’nda çekildiği öne sürülen ‘para sayma’ görüntülerine ilişkin 11 Mart tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından re’sen soruşturma başlatıldı. Başsavcılık maddi gerçeğin ortaya çıkarılması, suç ve suç unsuru bulunup bulunmadığının tespiti için başlattığı soruşturmada ilk olarak 3 ismi ‘şüpheli’ olarak ifadeye çağırdı.

    Görüntülerin 2019’dan ve CHP İstanbul İl Başkanlığı Binası’nın satın alınma sürecinde çekildiğini söylediler

    İlk ifadeye çağrılan 3 isimden CHP eski İstanbul İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas ile CHP İstanbul İl Başkanlığı’nın eski basın danışmanı Can Poyraz 14 Mart günü ifade vermek üzere Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’na geldi. 2 şüpheli ifadelerinde, söz konusu görüntülerin 2019’da çekilmiş olduğunu ve CHP İstanbul İl Başkanlığı binasının satın alınması sürecinde çekilmiş görüntüler olduğunu belirtti. Ertesi gün ise ifade vermeye İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş geldi. Yaklaşık 1 buçuk saat süren ifade işlemlerinin ardından Keleş de benzer ifadelere ek olarak, CHP Milletvekili Turan Taşkın Özer’in bina satın alımıyla ilgili tüm Türkiye’de bağış kampanyası düzenlendiğini, partinin bu amaçla para topladığını ve kendisine birden fazla içinde para olan çanta verildiğini söyledi. Keleş ifadesinde ayrıca, o gün paranın en az 3-4 defa sayıldığını, farklı çantalardan Türk lirası, Euro, Dolar cinsinden paralar çıktığını ve paraların bağış yoluyla veya başka bir yerden gelip gelmediğini bilmediğini ifade etti.

    Bina sahibi 41 milyon liraya sattığını ifade etti

    Soruşturma derinleşirken, söz konusu binayı sattığı öne sürülen şüpheli Ali Rıza Braka da 18 Mart günü ifade vermeye gelen isimlerden oldu. Şüpheli Braka tercüman aracılığıyla verdiği ifadesinde, söz konusu binayı 41 milyon liraya sattığını söyleyerek, ‘’Her ne kadar gerçekte taşınmazları 41 milyon TL bedelle satmış olsam da satış vaadi sözleşmesinde ve resmi olarak 24 milyon 360 bin TL göstermiş olmanın herhangi bir sakıncası olduğunu düşünmedim. Sözleşmenin karşı tarafı olan Canan Kaftancıoğlu’nu sadece o gün noterde gördüm. Her ne kadar taşınmazı 41 milyon TL’ye satmış olsam da elime geçen para resmi olarak 24 milyon 360 bin TL ve elden aldığım 15 milyon 510 bin TL, toplamda 39 milyon 870 bin TL’dir. Geriye kalan meblağın ise komisyon ve diğer giderler olduğunu söyleyerek bana vermediler. Ben zaten daireleri satmış olduğum için mutluydum ve paramı da almıştım’’ ifadelerini kullandı.

    ‘’Keleş’in Ekrem İmamoğlu’na yakın olması nedeniyle bu durumdan korktuğunu ve mecburen parayı ödemek zorunda olduğunu söyledi’’

    Şüpheli Braka’nın ardından İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü Tuncay Yılmaz da ifade verirken, aynı gün CHP eski İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da ‘şüpheli’ sıfatıyla ifadeye çağrıldı. Öte yandan Braka’nın avukatı Gökhan Taşkapan’ın da bilgi sahibi olarak Savcılığa ifade verdiği öğrenildi. Taşkapan ise ifadesinde, ‘’CHP tarafı taşınmazları satın alırken Gül İnşaat’ın sahibi Metin Gül’ün binanın alınmasına 2 milyon TL yardım etmesini istedi. Bu nedenle birçok kez Metin Gül’ün de bulunduğu toplantılar gerçekleştirdik. Metin Gül bana, kendisinin Büyükçekmece’de ve Sarıyer’de çok fazla yatırımı olduğunu, CHP’den Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ve Fatih Keleş’in arada bulunan 2 milyon lirayı kendisinden istediğini bu parayı vermezse bu kişilerin yatırımlarını durduracaklarını söylediklerini, Keleş’in Ekrem İmamoğlu’na yakın olması nedeniyle bu durumdan korktuğunu ve mecburen parayı ödemek zorunda olduğunu söyledi. Bu nedenle bize bu 2 milyon TL’nin bir milyon lirası sizden olsun, geri kalan 1 milyon lirayı da ben ayrıca size elden vereceğim dedi. 11 Aralık 2019’da tapu devrinin yapıldığı gün çalışanı aracılığıyla elden teslim etti. Biz de kendisi zor durumda kalmasın diye bedeli 41 milyon lira olarak güncelledik’’ dedi.
    Soruşturma çerçevesinde 22 Mart tarihinde ise önce Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Onur Öksel, ardından aynı gün CHP eski İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ‘şüpheli’ sıfatıyla Savcılığa ifade verdi. Şüpheli Öksel ifadesinde, olay zamanı Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin’in para dolu çantayı makam odasında verdiğini, çantayı alıp tek başına avukat Gökhan Taşkapan’ın ofisine gittiğini ve paranın nereden geldiğini veya nasıl temin edildiğini bilmediğini söyledi.

    ‘’Tapuda bedelin 24 milyon lira olması ile 41 milyon lira olması arasında partimiz açısından herhangi bir fark olmayacaktır’’

    Canan Kaftancıoğlu ise yaklaşık 2 buçuk saat ifade verdi. Kaftancıoğlu ifadesinde, CHP’de her şeyin net olduğunu ifade ederek, ‘’Siyasi partiler taşınmaz alımlarında herhangi bir vergi ödemedikleri için ben özellikle satın alınan gerçek değerin tapuda resmi olarak gösterilmesi konusunda ısrarcı oldum. Tapuda bedelin 24 milyon lira olması ile 41 milyon lira olması arasında partimiz açısından herhangi bir fark olmayacaktır. Sonradan öğrendiğim kadarıyla satıcı bu binayı yaklaşık 1 yıl önce bize satılandan daha düşük bedelle aldığı için tapuda gerçek bedelin gösterilmesi halinde aldığı taşınmazı 5 yıl içerisinde sattığı için aradaki farkın vergisini ödemek zorunda kalacakmış. Satıcının bize ilettiği tapuda rayicin üzerindeki bedel olan tapu bedeli ile geriye kalan kısmın elden verilmesini kabul ederek binayı satın alma konusunda anlaştım. Bu konuda bütün sorumluluk bana aittir. Anlaştıktan sonra toplanan bağış parasının olduğu gibi muhatabına gitmesi gerektiği için elden verilen paranın mutlaka tutanak ile kayıt altına alınması gerektiğini bütün arkadaşlarıma ben söyledim’’ ifadelerini kullandı.

    Soruşturmada gelinen aşama: 3 kişi daha ifadeye çağrıldı

    Soruşturma çerçevesinde şimdiye kadar CHP eski İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, CHP eski İstanbul İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas, CHP İstanbul İl Başkanlığı’nın eski basın danışmanı Can Poyraz, söz konusu binayı sattığı öne sürülen Ali Rıza Braka, İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü Tuncay Yılmaz ve Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Onur Öksel ‘şüpheli’ sıfatıyla Savcılığa ifade verdi. Toplamda 7 şüphelinin ifade verdiği soruşturmada ayrıca, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi’nin oğlu Serkan Çebi, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın Danışmanı Melih Morsümbül ile iş insanı Hüseyin Köksal’ın şoförü Servet Aydın’ın da ifade vermek üzere Savcılığa çağrıldığı öğrenildi.

  • Koca’dan para sayma işareti açıklaması

    Koca’dan para sayma işareti açıklaması

    Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda Sağlık Bakanlığının 2024 Yılı Bütçesi ve 2022 Yılı Kesin Hesabı görüşmelerine katılan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, milletvekilleri tarafından kendisine yöneltilen soruları cevapladı. Koca, bir dizi kanuni düzenlemelerle sağlık çalışanlarını özlük haklarında hak ettikleri iyileştirmeleri yapabildiklerini ancak yapmaya söz verdikleri ama yapamadıkları konularının da olduğunu söyleyerek, “Hekimlerin emekliliğine dair ek göstergenin en düşük 6400’e çıkarılmasını, sağlık çalışanlarının sabit ücretlerinin hak kaybı olmadan emekliliğe yansıtılması, sağlık çalışanlarının taban ücretinin pratisyen hekimlerin 3’de 1 olması, nöbet ücretlerinin düzenlenmesini, uzman aile hekimlerinin taban ücretinin uzman hekimlerle aynı olmasını, ASM birimlerinin kamu tarafından yapılarak kiradan kurtarılmasını tamamlayamadık. Bunları da desteklerinizle gerçekleştireceğiz” ifadelerini kullandı.

    “(E-Reçetim’e 5 dil eklenmesi) Bu konu sağlık turizmi için yapılmış bir uygulamadan ibarettir”

    E-reçetem sistemine eklenen 5 yabancı dil hakkında yapılan eleştirileri de değerlendiren Koca, “Sağlık turizmi kapsamında ülkemize gelen yabancı hastalara reçete edilen ilaçların kendi ülkelerinde alınabilmesini amaçlamaktadır veya bilgi edinmesini amaçlamaktadır. Bu konunun bir diğer tarafı da seçilen dillerin ülkemizle sağlık turizmi kapsamlı karşılıklı anlaşması olan ülkelerin dillerinde hizmet verilmektedir. Örneğin; Katar, Kırgızistan ve Kosova’da bir vatandaşımıza ilaç yazılmışsa bunu tanıyor ve hastamızın ilacını veriyoruz. Benzer şekilde Katar, Kırgızistan ve Kosova vatandaşı bir hasta Türkiye’de tedavi olmuş ve reçete yazılmışsa o reçeteyi de Katar, Kırgızistan ve Kosova sağlık otoritesi tanıyor ve hastaya ilacını veriyor. Bu tür ikili anlaşmalar yapılan ülkelerle E-reçetelerin karşılıklı dillerde hazırlanarak kabul edilmesi anlaşmamız var. Konu bundan ibarettir. Yarın başka bir ülkede sağlık turizmi kapsamında bizimle karşılıklı reçete tanıma anlaşması yaparsa, onlarda dil olarak sisteme eklenecek. Bu konu sağlık turizmi için yapılmış bir uygulamadan ibarettir. Türk vatandaşlarımıza yalnızca Türkçe reçete yazılmaktadır” açıklamasında bulundu.

    “İngiltere’nin her dediği doğru olsaydı bugün Ortadoğu kan gölüne dönmezdi”

    “İYİ Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez’in İngiltere’de geçirdiği günler, İngilizlerin her yaptığının doğru olduğu kabulüyle sonuçlanmış olabilir” diyen Koca, sözlerine şöyle devam etti:
    “Asıl olan hizmetin insanlara ulaştırılmasıdır. Uygulamamız bundan ibarettir. İngiltere’nin her yaptığı doğru olsaydı, İngiltere verilerine göre, muayene olmak için bekleyen kişi sayısı 7,6 milyon olmazdı. İngiltere’nin her dediği doğru olsaydı bugün Ortadoğu kan gölüne dönmezdi.”

    “Ameliyat sayılarından daha fazla Suriyelinin ülkemizde olduğunu çıkaramazsınız”

    Öte yandan Bakan Koca, Geçiçi koruma altındaki Suriyelilere 2011 yılından bu yana 2,6 milyon ameliyat yapıldığını dile getirerek, “Bu ameliyatlara sezeryan ve sünnet gibi küçük müdahalelerde dahildir. Tekil bazda bir kişiye birden fazla ameliyatta yapılabilir. Tekil bazda 2,6 ameliyat, 1,1 milyon kişiye yapılmıştır. Geçici koruma altındaki Suriyeli sayısı 3,2 milyon olarak biliyoruz. 600 binden fazla kişi geri dönmüştür. Bu sayı da bunun içindedir. Yıllık ameliyat olan yabancıların oranı yüzde 3’tür. Vatandaşlarımıza sezeryan ve sünnet gibi küçük müdahaleler gibi ameliyatların oranı ise yüzde 5,5 civarındadır. Özetle, ameliyat sayılarından daha fazla Suriyelinin ülkemizde olduğunu çıkaramazsınız” ifadelerini kullandı.

    Öte yandan Koca, TUS’un tercih edilmediğine yönelik iddialarını da değerlendirerek, 2022 yılında yapılan TUS sonrası 19 bin 478 kişi ile yüzde 92’lik yerleşim söz konusu olduğunu belirtti. Ayrıca Koca, 2023 yılında yüzde 86 oranıyla 17 bin 716 kişinin yerleştiğini de ekledi.

    “Kastım İngiltere, Almanya gibi ülkeler değil Katar ve Kuveyt gibi ülkeler içindi”

    Sağlık Bakanlığı Plan ve Bütçe Komisyonunda hekim göçünün sorulduğu sırada yurt dışına giden doktorlara yönelik yaptığı para sayma işaretiyle ilgili ise şu ifadeleri kullandı:
    “Yaptığı yanlış sonrası özür dilemekten çekinecek biri değilim. Burada özür dilemem bir durum yok ancak meslektaşlarımıza bir açıklama borcum var. Benim kastım göçün İngiltere, Almanya gibi ülkelere gelişmişlikleri sebebiyle gidilmesi değildi. Katar ve Kuveyt gibi ülkeler içindi. O ülkelerin yüksek maaş dışında benim göremediğim gelişmiş ülkelerden üstün bir tarafı mı var. Yine de kastımı yanlış anlayarak kırdığım bir meslektaşım varsa onlardan da özür dilerim” dedi.