Etiket: para

  • Sihirli toza inanıp para kaptırdı

    Sihirli toza inanıp para kaptırdı

    Yargıtay 8. Ceza Dairesi, “toza batırıp çıkardığında daha yüksek değerde para elde edeceği” vaadiyle parasını aldığı kişiye sahte para veren sanığa, “parada sahtecilik” suçundan verilen 3 yıl 4 ay hapis ve 2 bin lira adli para cezasını onadı.

    Dairenin kararına göre, Yalova’da yaşayan mağdur kişi, internet üzerinden tanıştığı bir kişiyle buluştu.

    Kendisinde bir toz olduğunu, parayı bu toza batırdıklarında paranın daha yüksek değerdeki ister dolar isterse euroya dönüştüğünü söyleyen sanığa inanan mağdur, deneme amaçlı üzerindeki 50 eurosunu verdi.

    “Paran 500 euroya dönüştü” diyerek mağdura parasını geri veren sanık, böylece güvenini kazandığı mağdurdan daha fazla para istedi.

    İkinci buluşma için belirlenen eve 10 bin eurosuyla giden mağdurun bu parası da sözde toza yatırıldı.

    Sanık, “12 saat beklemen gerekiyor, zaman dolmadan yerinden çıkarma.” diyerek evden ayrıldı.

    Bir süre sonra toza batırılarak kanepenin altına konulan paralarını almak isteyen mağdur, 20 adet sahte 500 euro ve 108 adet sahte 100 dolarla karşılaştı.

    Kandırıldığını anlayan mağdurun şikayeti üzerine sahte paraları veren kişi hakkında kamu davası açıldı.

    Yalova 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan sanık, “parada sahtecilik” suçundan 3 yıl 4 ay hapis ile 2 bin lira adli para cezasına çarptırıldı.

    Sanık avukatının yerel mahkemenin bu kararına itirazı üzerine dosya Yargıtay’a geldi. Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 8. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin mahkumiyet kararını onadı.

    Dairenin kararında, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olduğu aktarıldı.

     

  • Gözler emekli zammında

    Gözler emekli zammında

    Memur zamlarının belli olmasının ardından gözler emeklilere yapılacak düzenlemeye çevrildi.

    Memur zamlarının belirlendiği kanun teklifi dün Meclis’e sunuldu. Ancak teklifte emeklilere ilişkin bir düzenleme yer almadı.

    Görüşülmesine yarın komisyonda başlanacak teklife emeklilere ilişkin zam düzenlemesi eklenebilir. Ancak edinilen bilgiler, emekli maaşlarıyla ilgili düzenlemenin sonbahar döneminde yapılacağı yönünde.

    Sonbahardan itibaren yıl sonuna doğru yapılacak çalışmalarda emeklilere kademeli artışın yapılacağı yönünde bilgiler geliyor. Bu yasama dönemi içinde yeni adım atılmazsa en erken takvim ekim ayı ortası olarak öne çıkıyor.

    SSK ve Bağ-Kur emeklileri yılda iki kez zam alıyor. Emeklilerin zammında 6 aylık enflasyon oranı belirleyici oluyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, yılın ilk 6 ayında enflasyon yüzde 19,77 olarak gerçekleşti.

    Farklı bir düzenleme yapılmadığı sürece SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin aylıkları yüzde 19,77 artacak.

    Memur zamları için hazırlanan kanun teklifinde memur emeklilerine ilişkin düzenleme yer alımyor.

    Mevcut durumda memur emeklileri yılın ikinci yarısı için toplu sözleşme ve enflasyon farkı kaynaklı olarak yüzde 17,55 zam alacak.

    Yüzde 17,55’lik artış sonrası en düşük memur emekli aylığı 7 bin 901 liradan 9 bin 288 liraya yükselecek.

    En düşük emekli maaşı nisan ayında yapılan düzenlemeyle 5 bin 500 TL’den 7 bin 500 TL’ye çıkarılmıştı.

     

  • Biriktirdiği paralar pul oldu

    Biriktirdiği paralar pul oldu

    Balıkesir’in Bandırma ilçesinde uzun yıllar rahatsızlık geçiren yüzde 83 engelli raporlu ve yatağa mahkum olan vatandaşın yıllarca biriktirdiği paralar tedavülden kalkınca pul oldu.

    Hayrettin Balkan (63) yaşadığı olaylar sonrası hem sağlığını hem de geleceğinin teminatı olan parasını kaybetti. Bandırmalı Hayrettin Balkan, yıllarca çalışarak kazandığı birikimi sağlık nedeni ile müdahale olanağı bulunmadığı bir süreçte yıllarca biriktirdiği parasını pul etti. Ayni zamanda epilepsi hastası olan Hayrettin Balkan bypass ameliyatı için yattığı hastanede kendisine 4 sten takıldı, 3 kez felç oldu. Aylarca yatağa bağlı olarak yaşamak durumunda kaldı.

    Talihsiz adamın elinde olmadan yaşadığı zor günler sadece sağlığını almakla kalmadı, bu süreçte tedavülden kalkan paralar ise elinde kaldı. Geleceğinin teminatı birikimlerini dönemin Refah Partisi Merhum Genel Başkanı Necmettin Erbakan tarafından armağan edilen çantada biriktiren Hayrettin Balkan uzun ve yorucu sürecin ardından sağlığına kavuşup ayağa kalktığında ilk iş olarak adına oluşan borçlarını ödemek üzere çantasında biriktirdiği 350 bin Türk lirasını kullanmak isteyince korkunç gerçekle yüz yüze geldi.

    Hayrettin Balkan’ın yıllarca çantasında topladığı paralar yaşanan tedavül sonucu değerini kaybetmişti. Tedavülden kalkan Türk lirasının değişim sürecinin de dolması üzerine talihsiz adamı sadece hastalık değil, bir de yılların birikimi parasının kaybetmiş olmanın talihsizliği yaktı.

  • Cavadzade’nin göğsüne para sıkıştırdığı anlar çok konuşulan Akkaş, eşinden özür diledi

    Cavadzade’nin göğsüne para sıkıştırdığı anlar çok konuşulan Akkaş, eşinden özür diledi

    Nesrin Cavadzade’nin Uraz Kaygılaroğlu ile samimi anları gündem olurken, aynı videoda oyuncu Bora Akkaş’ın Cavadzade’yin göğsüne para sıkıştırdığı anlar da çok konuşuldu.

    Tepkilere yanıt veren Akkaş, durumun şaka olduğunu belirterek “Görüntünün yarattığı bu kötü duygular için eşim Oben’den özür dilerim. Bu konu özelinde beni yargılayan insanlara da mutsuzluğumu belirtmek isterim” dedi

    Nesrin Cavadzade “Üç Kuruş’ta” birlikte rol aldığı Uraz Kaygılaroğlu’nun doğum gününü birlikte yer aldıkları video ile kutladı. Cavadzade ünlü oyuncu için “Seni çok ama çok seviyorum! İyi ki varsın, iyi ki arkadaşımsın” notunu düştü.

    Ünlü oyuncunun paylaştığı videoda Bora Akkaş’ın, Cavadzade’nin göğsüne para sıkıştırdığı anlar da oldukça konuşulmuştu.

    Akkaş, görüntüler nedeniyle eşinden özür dilediği bir açıklama yayınladı. Akkaş yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Nesrin’in Uraz’ın doğum günü için hazırladığı postta yer alan geçen sene çekilmiş o video çok saçma ve talihsiz olmuş. Neden bu video bilmiyorum. Halim ve tavrımdan ya da videonun seçili bölümlerinden anlaşılmıyor olabilir ama bu aramızdaki bir şaka idi.Yoksa Nesrin’e para takmak benim ne haddime.

    Videonun çekildiği tarih, oturduğumuz masa ve arkadaşlarımız ve bu olayın başında sonunda ne olduğu görünmediği için toplum tarafından hoş karşılanmayan her şeyi anlıyorum.

    Bunun eşimin doğumuna bu kadar yakın bir zamanda bir mesele haline gelmesinden derin mutsuzluk duyuyorum. Konu sadece Uraz’ın doğum günü olmalıydı. Görüntünün yarattığı bu kötü duygular için eşim Oben’den özür dilerim. Bu konu özelinde beni yargılayan insanlara da mutsuzluğumu belirtmek isterim” dedi.

  • Markette 2 milyon lira unuttu

    Markette 2 milyon lira unuttu

    Erzincan Merkez Taksim Mahallesi’nde kasiyerlik yapan Ayşenur Korkmaz, bir müşterinin çantasını markette unuttuğunu fark etti.

    Müşteriye ulaşamayan Korkmaz, çantayı güvenli bir yerde sakladı.

    İçinde 2 milyon lira bulunan çanta, polis eşliğinde sahibine teslim edildi.

    Çantayı unutan vatandaş, Korkmaz’a teşekkür ederek sayımın ardından çantasını teslim aldı.

  • “Gerekirse 16’lı masa kuracağım”

    “Gerekirse 16’lı masa kuracağım”

    Türkiye’nin 6 Şubat’ta büyük bir deprem felaketi yaşadığını, 50 binin üzerinde insanın hayatını kaybettiğini anımsatan Kemal Kılıçdaroğlu, herkesin yüreğinin hala deprem bölgesinde olduğunu söyledi.

    Depremden hemen sonra evi ve iş yeri yıkılan insanların doğalgaz ve elektrik borçlarının silinmesine yönelik Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarıldığını belirten Kılıçaroğlu, yıkılmayan, kısmen oturulabilen evlere doğalgaz ve elektrik faturaları gelmeye başladığını ifade etti.

    Deprem bölgesindeki insanlara elektrik ve doğalgaz faturası gelmesinin doğru olmadığını anlatan Kılıçdaroğlu, yıl sonuna kadar deprem bölgesindeki evlerin elektrik ve doğalgaz faturalarının devlet tarafından karşılanması gerektiğini savundu.

    Depremden sonra başlatılan “Türkiye Tek Yürek” kampanyasına herkesin katkı vermeye çalıştığını dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

    “Taahhüt edilen para 115 milyar 146 milyon lira. ‘Ben de bir aylığımı ödeyeceğim’ dedim ve ertesi hafta aylığımızı yatırdık. Acı olan şu; 115 milyar liranın 74 milyar lirası yatırılıyor, 41 milyar lirası ise hiç yatırılmıyor. Kim bu parayı ödemeyenler? Eğer ben bu taahhüt ettiğim parayı ödemeseydim bütün havuz medyası aylarca yayın yapardı. Acaba bu parayı ödemeyenler beşli çeteler mi, yandaşlar mı? Nerede bu paralar, kim ödemedi bu paraları? Kim takipçisi olacak? Biz olacağız. Bu halkın karşılaştığı her sorunun takipçisi biz olacağız. Bu paralar yıl sonuna kadar deprem bölgesindeki bütün evlerin elektrik ve doğalgaz paralarını karşılar, ayrıca artar. Taahhüt edilen paraların toplanmasını, ödemeyenlerin kamuoyuna açıklanmasını ve gereğinin yapılmasını istiyoruz.”

    Kılıçdaroğlu, İller Bankası’nın belediyelerden yaptığı kesintilerin daha da arttığını öne sürerek, “Vicdanınız kurusun. En azından deprem bölgesindeki belediyelerin paralarını kesmeyin. Bunlar insanlara hizmet ediyorlar, sorunlarını çözmeye çalışıyorlar.” dedi.

    Bitlis’in Tatvan ilçesinde darbedilen gazeteci Sinan Aygül’ü arayarak geçmiş olsun dileğinde bulunduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, Aygül’e her zaman ve her ortamda hukuk desteği verebileceklerini anlattığını söyledi.

    Kılıçdaroğlu, Türkiye İşçi Partisinden (TİP) Hatay Milletvekili seçilen Can Atalay’ın halen cezaevinde bulunduğuna işaret ederek, TBMM’deki 600 milletvekilinden biri olan Atalay’ın seçimi kazandığını, mazbatasını da aldığını ancak parlamentoya gelip yemin edemediğini söyledi. Atalay’ın durumunun Anayasa’ya, Meclis İçtüzüğüne, geleneklere ve demokrasiye aykırı olduğunu savunan Kılıçdaroğlu,

    “Meclis Başkanı’na çağrı yaptım; bu Meclisin itibarını, saygınlığını koruyacak olan sizsiniz. Eğer tutuklu bir milletvekili seçildiği halde, yargı kararı olduğu halde, mazbatasını aldığı halde Meclise gelip yemin edemiyorsa asıl sorumlu sensin Sayın Numan Kurtulmuş. Onu oradan çıkaracaksın ve gelecek, yeminini edecek.” ifadelerini kullandı.

    Kemal Kılıçdaroğlu, kendisinin cumhurbaşkanı seçilmemesi için bir gazetenin 3 milyon liraya yakın harcama yaptığını öne sürdü. Gazetelerin objektif olması gerektiğini aktaran Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

    “Sen gazetesin. Beni övmek zorunda değilsin, lehime yazı da yazmayabilirsin ama objektif olmak zorundasın. Kalemini, iradeni saraya ipotek etmemek zorundasın. Facebook hesaplarından 3 milyon liraya yakın bir para harcıyorlar. Benim seçilmemem için harcıyorlar. 3 milyon liraya yakın parayı nereden buldun sen? Kim verdi o parayı sana? Buradan Hazine ve Maliye Bakanına çağrı yapıyorum; dürüst ve ahlaklı bir insansan o 3 milyon lirayı nereden buldu ve nasıl harcamaları yaptı, inceleyeceksin.”

    Konuyla ilgili elinde bütün verilerin olduğunu, eleştirilerin ötesinde hakarete varan bir sürü laflar olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, dava açacağını belirtti. Kılıçdaroğlu, “Geçen hafta kalemini satan gazeteciler demiştim, bazı gazeteciler çok sert ifade olduğunu söylemişti. Doğrudur, o ifadeyi kullanmasam da olurdu ama iradesini saraya ipotek eden varsa bunu eleştirmek de benim en doğal hakkım.” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “İstanbul’u nasıl alabilirim?” arayışı içinde olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Daha düne kadar ‘İstanbul’a ihanet ettik’ diye kendi itiraf ediyor. İstanbul’a ihanet eden, ihanete doymamış olacak ki ‘ihanete devam etmek istiyorum’ diyor. Aç tavuk kendisini buğday ambarında görürmüş. Hiç kimse merak etmesin.” dedi.

    Kılıçdaroğlu, asgari ücretin net 11 bin 402 TL’ye yükseltildiğini ancak artışın yeterli olmadığını savundu.

    TÜRK-İş’in söz konusu artışı “makul” bulduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, “Oysa aynı TÜRK-İş’in yaptığı bir açıklama var; bekar bir çalışanın yaşama maliyeti 13 bin 439 lira. Asgari ücretli 11 bin 402 lira alacak ama bir kişinin yaşam maliyeti 13 bin 439 lira olacak ve siz buna itiraz etmeyeceksiniz. Bu doğru değil. İşçinin hakkını ve hukukunu korumak her şeyden önce sendikanın görevidir. Eğer sendika iradesini saraya ipotek etmişse sendikacı olmaktan çıkar, onun adı hukukta sarı sendikacılıktır.” değerlendirmesinde bulundu.

    Kılıçdaroğlu, “Biz ‘Öyle olağanüstü bir artış yapmayın tamam ama makulü 15 bin lira civarında bir şey verirsiniz.’ dedik ama bu da kabul görmedi. Bir işçinin, bekar bir çalışanın yaşam maliyetinin en azından bir parça üstünde olsun dedik, bu da kabul görmedi. Dolayısıyla işçinin hakkını ve hukuku savunmak yine bize düştü.” dedi.

    CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, devleti yöneten kişinin mal varlığı dolayısıyla teslim alındığı için kendisine yönelik eleştirilere tek cümle dahi kuramadığını öne sürerek, “O kişi devletin en tepesindeyse Türkiye için bir beka sorunudur. Devleti yöneten kişinin mal varlığı dışarıda. Biz bilmiyoruz ama onlar biliyorlar. Nerelere yatırdıklarını biz bilmiyoruz ama onlar biliyorlar ve tehdit ediyorlar. Tek bir cümle dahi kurulamıyorsa bu ülkede bir beka sorunu artık oluştu demektir.” sözlerini sarf etti.

    Kılıçdaroğlu, Gazi Mustafa Kemal’in siyasi bağımsızlık ve ekonomik bağımsızlık olmak üzere 2 temel ilkesi bulunduğunu söyledi.

    “Vatandaşların sırtından her ay 2 milyar 222 milyon 770 bin 872 dolar, her gün 73 milyon 88 bin 24 dolar, her saat 3 milyon 45 bin 334 dolar faiz ödendiğini” ifade eden Kılıçdaroğlu, “85 milyonu uluslararası tefecilere çalışır hale getirmek, bir borç batağı içine Türkiye’yi sürüklemek ve para bulmak için olmadık taklalar attırmak, gidip birilerine yalvarmak, yakarmak ve Türkiye’nin iradesini satmak beka sorunudur.” diye konuştu.

    Washington Post gazetesinde köşe yazarlığı yapan Suudi Arabistan vatandaşı Cemal Kaşıkçı’nın, 2 Ekim 2018’de gittiği Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda cinayete kurban gittiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, dosyanın para için Suudi Arabistan’a devredildiğini öne sürdü. Kılıçdaroğlu, “Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin iradesini satmıştır. Biliyorum, şimdi diyecek ki ‘dava açacağım’. Açmazsanız namertsiniz.” ifadelerini kullandı.

    Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin sınırları konusunda da sorun olduğunu ifade etti. Milyonlarca Suriyelinin, Afgan’ın Türkiye’ye girdiğini ve “sınır diye bir şey kalmadığını” savunan Kılıçdaroğlu, “Elin oğlu rahat etsin diye bütün sıkıntı bizim başımıza yıkıldı.” dedi.

    Demografik yapının değişime uğradığını dile getiren Kılıçdaroğlu, “Diyorlar ya ‘Biz milliyetçiyiz’. Bunların milliyetçiliği kağıt üstünde. Hepsi palavra. Bunların milliyetçilikle falan hiçbir ilgisi yok. Zaten söylüyordu Erdoğan, ‘Bütün milliyetçiliği ayaklarımın altına aldım’ diye. Aslında itiraf ediyordu. Şimdi plağı değiştirdi.” diye konuştu.

    Grup başkanvekillerine “Türkiye’nin beka sorunu” başlıklı araştırma önergesi verilmesini isteyen Kılıçdaroğlu, bunların Meclis tutanaklarına girmesi gerektiğini belirterek, “Artık bu ülkenin, ülkeye ihanet edenlerden kurtulması lazım.” dedi.

    CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, uluslararası tefecilerin faiz düşük olduğu için Türkiye’ye para getirmediğini ve faizin yükseltilmesini istediğini ileri sürerek, şöyle devam etti:

    “Erdoğan ‘nas’ demiş. Nasıl yükseltecek? Yani Türkçesi, halkımızın deyimiyle tükürdüğünü nasıl yalayacak? Dediler ki ‘Kolay’. ‘Sen yapma. Sana bir tane Hazine ve Maliye Bakanı bulalım, onu getir. Merkez Bankasına da buluruz. Amerika’da bu işleri yapan var, onu da getiririz. Birisini Merkez Bankası başkanlığına ata, birisini Hazine ve Maliye Bakanı yap, faizleri artırsın biz parayı getirelim. Şimdi yerel seçimlere kadar ufak ufak artırın ondan sonra dolar bazında yüzde 40 olmazsa parayı getirmeyiz’.

    Dünyada hangi devlet dolar bazında yüzde 40 faiz verir? Verecekler, göreceksiniz. İşte bu beka sorunudur. Düşünün, koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde onların önerisi dışında bulamadınız mı bir Hazine ve Maliye Bakanı, koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde bulamadınız mı kardeşim bir Merkez Bankası Başkanı. Onun hakkında da dünya kadar rivayet var. Amerika’da yargılanacak. Bulamadınız mı düzgün bir adam? Üniversiteden hocalar bulamadınız mı? Koskoca Merkez Bankası’ndan bu işleri bilen birisini bulamadınız mı?

    Bulurlar ama uluslararası tefeciler bunu istemiyor. Tefeciler ‘Bizim söylediklerimizi getireceksin, onlar bize güven veriyor, onlar bizim istediklerimizi yapacak, biz dolar bazında yüzde 40 faiz alacağız’. Nas, din, iman, ahlak, erdem dünde kaldı. Hayatımda bu kadar ahlaksız bir siyaset, hayatımda Türkiye’ye ihanet eden böyle bir siyaset hiç görmedim. Bu kadar ahlaksız ve Türkiye’ye ihanet eden böyle bir siyaset görmedim.”

    Türkiye’nin uluslararası sermayenin sömürüsüne açıldığını ileri süren Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

    “Bunlar vatandaştan oy, dışarıdan talimat alırlar. Vatandaşa her türlü yalanı söylerler. Benimle ilgili de sahte videolar hazırladılar. Allah büyüktür ve çıktılar bunu itiraf ettiler montaj diye. Şimdi ben oy veren vatandaşlarıma seslenmek isterim; ne oldu bu videolar? Sahte video hazırlayana sahtekar denir, öyle değil mi? Sahtekardan da cumhurbaşkanı olmaz. Bu kadar açık. Bütün bu anlattıklarım hangi tabloda olduğumuzu gösteriyor. Nerede olduğumuzu gösteriyor. Ama hiçbirimizin, hiçbir CHP’linin umutsuzluğa kapılma hakkı da yoktur, yetkisi de yoktur. Hiçbirimiz umutsuzluğa kapılmayacağız. En zor koşullarda Türkiye’yi aydınlığa çıkarmak tarihin bize yüklediği bir görevdir. Açık ve net söylüyorum, değil 6’lı masa, Türkiye’nin aydınlığa çıkması için gerekirse 16’lı masa kuracağım. Yeter ki Türkiye’yi aydınlığa çıkaralım. Bu Düyun-u Umumiye kabinesini mutlaka ama mutlaka göndereceğiz. Bunun onuru 25 milyon kişiye ait olacak.”

  • Camide para ve monitör hırsızlığı

    Camide para ve monitör hırsızlığı

    Olay, Pendik’te Kavakpınar Mahallesinde bulunan Nasrullah Camii’nde geçtiğimiz günlerde yaşandı. İddiaya göre öğle namazı vaktinden önce camiye gelen şahıs, cemaatin bulunmamasını da fırsat bilerek içeride gezip incelemeler yaptı. Bir önceki cuma namazında cemaatten toplanan paralar ile caminin güvenlik kameralarının bağlı olduğu monitörü çalan şahıs camiden uzaklaştı. İmamın ve cemaatin şikayeti üzerine çalışma başlatan polis ekipleri yaptıkları çalışma ile şahsı yakaladı.

    Caminin dernek başkanı Cemal Bilici, “Öğle namazında geldik baktık ki cami soyulmuş. Hocanın odası soyulmuş. Caminin kapısının anahtarının yerini biliyor. Şahıs daha önce de Pendik’te iki cami soymuş. Anahtarın yerini hafızasına atmış yani. Namaz kılar gibi yapıyor ama kılmıyor, orada paraları ve bilgisayar ekranını alıp gidiyor. Şahıstan davacı olduk şahıs şu anda cezaevinde. İbadet yerinde camide böyle bir hırsızlık olmasını istemiyoruz. Cuma günü toplanan parayı saydık ama tam net bilmiyorum, o paraları almış. Bu kişi biraz da güven sağlamış, bir iki kez gelmiş. Namaz kılmadığı belli oldu” dedi.

    Şahsın camiye girip inceleme yaptığı ve ardından hırsızlık yapıp camiden kaçtığı anlar güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı.

  • Hackerlardan kripto para vurgunu

    Hackerlardan kripto para vurgunu

    Kripto para analizi firması Elliptic’in blog sayfasına göre, bilgisayar korsanları Atomic Wallet’taki 5 bin 500’den fazla dijital cüzdanı ele geçirdi.

    Söz konusu bilgisayar korsanlarının “Lazarus” ismiyle bilinen Kuzey Kore merkezli siber suç çetesinin mensupları olduğu belirlendi.

    Estonya merkezli Atomic Wallet ise söz konusu olaya ilişkin herhangi bir açıklama yapmadı.

    Şirket daha önce sistemlerine sızıldığını kabul etmiş ve bunu soruşturmak üzere analiz firması Chainalysis ile anlaşmıştı.

    Birleşmiş Milletler, 2023 başında yaptığı açıklamada, Kuzey Kore’nin 2022’de bir önceki yıla göre daha çok dijital para hırsızlığı yaptığını ortaya koymuştu.

    Uluslararası gözlemciler, çalınan bu paraların Kuzey Kore’nin yaptırımlara maruz kalan nükleer ve füze programlarına aktarıldığını belirtiyor.

  • Ekmek parası canından etti

    Ekmek parası canından etti

    Tokat merkeze bağlı Küçükbağlar köyünde yaşayan Nail Parlak (49) talep üzerine kavak ağacı keserek geçimini sağlıyordu. Bugün öğlen saatlerinde kavak ağacı kesmek için işinin başına geçen Parlak, 2 iş arkadaşı ile ağaç kesmeye başladı. Kavak ağaçlarını keserken gerilen bir ağacın Parlak’a çarpması sonucunda ağır yaralandı.

    Olay yerinde bulunan vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine 112 ekipler sevk edildi. 112 ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Parlak Tokat Devlet Hastanesi’ne sevk edildi. Hastane de yapılan tüm müdahalelere rağmen Nail Parlak kurtarılamadı. Hastane önüne gelen aile yakınları göz yaşlarını tutamadı. Parlak’ın cenazesi morga kaldırıldı.

  • Bulunan paranın sahibi aranıyor

    Bulunan paranın sahibi aranıyor

    Geçtiğimiz hafta bir vatandaş tarafından Adıyaman Adliyesi Polis Kontrol Noktası önünde düşürülen bir miktar para polis ekiplerince bulundu. Muhafaza altına alınan paranın sahibinin bulunması için polis ekiplerince çalışma başlatıldı. Sahibinin bulunmasını isteyen polisler, parasını kaybeden kişinin Adıyaman Adliyesi Polis Noktasına gelerek başvurmalarını istedi.