Etiket: parlamento

  • Parlamentoda yumruklar havada uçuştu

    Parlamentoda yumruklar havada uçuştu

    İtalya parlamentosunda İtalya Başbakanı Giorgia Meloni liderliğindeki sağ koalisyon hükümetinin hazırladığı bölgesel yönetimlere daha fazla özerklik öngören kanun teklifinin görüşmeleri sırasında kavga çıktı. Beş Yıldız Hareketi (M5S) milletvekili Leonardo Donno, İtalya bayrağı açarak kanun teklifine tepki gösterdi. İktidar partilerindeki milletvekilleri, harekete sert tepki göstererek Donno’ya yumrukla saldırdı.
    Saldırının ardından aldığı darbelerle yere düşen Donno, tekerlekli sandalyeye meclisten çıkarıldı. Kavganın ardından oturuma derhal ara verilirken, kavgayı ayırmak için müdahale eden bir güvenlik görevlisinin de yaralandığı bildirildi.

  • Güney Afrika’da iktidar partisi, 30 yıl sonra parlamentoda çoğunluğu kaybetti

    Güney Afrika’da iktidar partisi, 30 yıl sonra parlamentoda çoğunluğu kaybetti

    Güney Afrika Cumhuriyetinde 29 Mayıs Salı günü yapılan parlamento seçimlerinin resmi olmayan ilk sonuçları açıklandı. Güney Afrika Seçim Komisyonundan (IEC) yapılan açıklamaya göre şu ana kadar oyların yüzde 99.5’i sayıldı. Ülkenin ayrımcı ve ırkçı bir politika sistemi olan apartheid rejiminin sona erdiği 1994’te yapılan ilk demokratik seçimde iktidara gelen Afrika Ulusal Kongresi (ANC), oyların yüzde 40.21’ini aldı ve 30 yıl sonra ilk kez parlamentoda çoğunluğu kaybetti. Ana muhalefet partisi Demokratik İttifak (DA) ise oyların yüzde 21,63’ünü alarak sandıktan ikinci çıktı. Üçüncü sırada ise yüzde 14.61 oyla eski Devlet Başkanı Jacob Zuma liderliğindeki Ulusun Mızrağı (MK) yer aldı. Seçime katılım oranı ise yüzde 58.59’da kaldı.

    Devlet başkanını Ulusal Meclis seçiyor
    Güney Afrika’da devlet başkanı halk tarafından değil, Ulusal Meclis’te yapılan oylamayla salt çoğunluk esasına göre seçiliyor. Partiler aldıkları oy oranına göre parlamentoda sandalye sahibi oluyor ve milletvekilleri seçimden sonra devlet başkanını seçiyor. Apartheid rejiminin sona erdiği 1994’te demokratik yollarla seçilen ilk Devlet Başkanı Nelson Mandela’nın partisi olan Afrika Ulusal Kongresi (ANC), 30 yıldır parlamentoda çoğunluğa sahipti. Ancak ilk sonuçlar mevcut Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa liderliğindeki ANC’nin ilk kez salt çoğunluğu elde edemediğini gösteriyor. Hiçbir partinin ülkeyi yönetmek için gerekli çoğunluğa ulaşamaması sonucu ülkede koalisyon hükümeti kurulması bekleniyor.
    ANC, 2019’da yapılan son seçimde yüzde 57.5 oranında oy almıştı. Son yıllarda yaşanan ekonomik durgunluk, işsizliğin artması ve yaşanan elektrik kesintileriyle iktidar partisine destek azalmıştı.

  • “Çeşitliliği yüksek parlamento ortaya çıktı”

    “Çeşitliliği yüksek parlamento ortaya çıktı”

    Meclis Başkanı seçilen Numan Kurtulmuş, geçici TBMM Başkanı ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den makamı devraldı. Kurtulmuş, “Son derece renkli, çok sesli, çeşitliliği yüksek olan bir parlamento ortaya çıktı. Milletimiz bu seçimle birlikte Türkiye demokrasisinin yüksek standartlı demokrasi olduğunu ilan etmiş oldu. Biz de milletimizin verdiği bu görevleri bir fani olarak üzerimize yüklenmiş sorumluluklar olduğu bilinciyle bir dakika bile boşa geçirmeden milletin emrinde ömrümüzü vakfederek çalışmaya devam edeceğiz. Allah yardımcımız olsun” dedi.

    TBMM’de bugün yapılan Meclis Başkanlığı seçiminde AK Parti’nin adayı İstanbul Milletvekili Numan Kurtulmuş, üçüncü tur oylamanın sonucunda Meclis Başkanı seçildi. Geçici TBMM Başkanı ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, düzenlenen törenle yeni Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’a makamı devretti.

    “BAŞKANIMIZIN HER KONUDA DESTEKÇİSİ OLMAYA DA MİLLETİN HUZURUNDA SÖZ VERİYORUZ”

    Bahçeli, Meclis Başkanlığı makamında yapılan devir teslim töreninde Kurtulmuş’a, “Allah hayırlı etsin. Çalışmalarınızda başarılar diliyoruz. Bir Osmaniye Milletvekili olarak da Sayın Başkanımızın her konuda destekçisi olmaya da milletin huzurunda söz veriyoruz” dedi.

    “YÜRÜTME, YASAMA BERABER EL ELE VE GERÇEKTEN GÜÇLÜ BİR MECLİS OLUŞTURMA İMKÂNI ORTAYA ÇIKMIŞTIR”

    Kurtulmuş da “Devralmadığıma göre Meclis’in Başkanı sizsiniz. Ben de çok teşekkür ediyorum. Türkiye tarihi bir dönemi geride bırakıyor. Tarihi bir döneme giriyor. Seçimlerle birlikte Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı milletimiz yeniden Cumhurbaşkanlığı makamına uygun görmüş, görevlendirmesini yapmış. Birlikte eş zamanlı olarak TBMM’yi seçmiş. Millet Meclisi’nde de Cumhur İttifakı’na çoğunluğu vermiştir. Böylece yürütme, yasama beraber el ele ve gerçekten güçlü bir Meclis oluşturma imkânı ortaya çıkmıştır” diye konuştu.

    “ALLAH YARDIMCIMIZ OLSUN”

    Kurtulmuş sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Bu Meclis’i umut ediyoruz ki Meclis’teki bütün siyasi partilerle birlikte son derece verimli ve olumlu bir çalışma ortamı oluşturulması için biz elimizden gelen her türlü fırsatı, gayreti ortaya koyacağız. 16 siyasi parti var. Bazı siyasi partilerin genel başkanları Meclis’te. Grubu olan partilerin bir kısmının da genel başkanları Meclis’te değil. Son derece renkli, çok sesli, çeşitliliği yüksek olan bir Parlamento ortaya çıktı. Milletimiz bu seçimle birlikte Türkiye demokrasisinin yüksek standartlı demokrasi olduğunu ilan etmiş oldu. Biz de milletimizin verdiği bu görevleri bir fani olarak üzerimize yüklenmiş sorumluluklar olduğu bilinciyle bir dakika bile boşa geçirmeden milletin emrinde ömrümüzü vakfederek çalışmaya devam edeceğiz. Allah yardımcımız olsun.”

  • “Buruk bir heyecan yaşıyorum”

    “Buruk bir heyecan yaşıyorum”

    Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı ve CHP listesinden aday gösterilerek Erzincan Milletvekili seçilen Mustafa Sarıgül, “Türkiye’mizin demokratik parlamenter sisteme geçmesi için Sayın Kılıçdaroğlu’na şartsız ve koşulsuz destek verdim. Sayın Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı olması için çok büyük çaba sarf ettim. 36 yıl sonra parlamentodayım ama buruk bir heyecan yaşıyorum” dedi.

    TBMM’de, 14 Mayıs’ta seçilen milletvekillerinin kayıt işlemleri devam ediyor. Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı ve CHP listesinden aday gösterilerek Erzincan Milletvekili seçilen Mustafa Sarıgül, Meclis’e gelerek milletvekili kayıt işlemlerini yaptırdı.

    Kayıt işlemlerinin ardından Sarıgül, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Sarıgül, şunları söyledi:

    “PARLAMENTODAYIM AMA BURUK BİR HEYECAN YAŞIYORUM”

    Türkiye’mizin demokratik parlamenter sisteme geçmesi için sayın Kılıçdaroğlu’na şartsız ve koşulsuz destek verdim. Sayın Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı olması için çok büyük çaba sarf ettim. 36 yıl sonra parlamentodayım ama buruk bir heyecan yaşıyorum. Tabi Türkiye, 36 yıl önceki Türkiye değil, Mustafa Sarıgül de 36 yıl önceki Mustafa Sarıgül değil.

    “ÇÖZÜM ÜRETEN BİR POLİTİKA İZLEYECEĞİM”

     Parlamentoda artık yumruğumu sıkacağım, ama yumruğumu cebime koyacağım. Bilgimle, deneyimlerimle her gün öğrenmeye çalıştığım yeni yeni konularla ülkeme hizmet için kırıcı bir politika izlemeyeceğim. Yapıcı bir politika izleyeceğim. Sorun üreten bir politika izlemeyeceğim. Çözüm üreten bir politika izleyeceğim. Bayrağımızdan, toprağımızdan, ulusal birliğimizden ayrılmadan can Erzincan’ımızın bana vermiş olduğu görev, yetki ve sorumluluğun bilinci içerisinde hareket edeceğim.

    “BENİ HER ZAMAN TÜRKİYE’NİN SORUNLARINA ÇARE ARAYAN BİR İNSAN OLARAK GÖRECEKSİNİZ”

    Can Erzincan’ım başta olmak üzere bütün ülkeme hiçbir siyasi parti ayrımı gözetmeden canla, başla hizmet etmeye çalışacağım. Parlamento kürsüsünde hiçbir zaman beni kırıcı olarak görmeyeceksiniz. Her zaman yapıcı olarak göreceksiniz. Parlamento kürsüsünde beni her zaman Türkiye’nin sorunlarına çare arayın bir insan olarak göreceksiniz. Ulusal birliğimden, inançlara saygılı laikliğimizden, Cumhuriyetimizin gelişip, güçlenmesi anlayışından hareket ederek cennet vatanımıza, Erzincan’ımızın bana yüklemiş olduğu görevi en iyi şekilde yerine getirmeye çalışacağım.

    “ÜLKEMİZDE BAYRAĞIMIZIN VE TOPRAĞIMIZIN HUZURLU DALGALANMASI İÇİN İNŞALLAH EN İYİ DÖNEM OLMASINI TEMENNİ EDİYORUM”

    28’inci Dönem bütün ulusumuza, hiçbir siyasi parti ayrımı gözetmeden bütün vatandaşlarımıza hayırlı ve uğurlu olsun. 28’inci Dönem, ülkemizin gelişmesi için, güçlenmesi için, ülkemizde bayrağımızın ve toprağımızın huzurlu dalgalanması için inşallah en iyi dönem olmasını temenni ediyorum. Bir kez daha can Erzincan’ıma kocaman teşekkür ediyorum. Can Erzincanlıların bana vermiş oldukları bu ağır sorumluluğun bilinci içinde hareket edeceğim.”

  • MIKTA 8. Parlamento Başkanları Konferansı

    MIKTA 8. Parlamento Başkanları Konferansı

    TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un ev sahipliği yaptığı MIKTA 8. Parlamento Başkanları Konferansı, “Çok Taraflılık, Küresel Karşılıklı Bağımlılık ve Parlamentolar” başlığıyla İstanbul’daki Sepetçiler Kasrı’nda başladı. Konsefansa Şentop’un yanı sıra, AK Parti İstanbul Milletvekilleri Ravza Kavakçı Kan ve Abdullah Güler, Meksika Temsilciler Meclisi Başkan Vekili Noem Berenice Luna Ayala, Endonezya Temsilciler Meclis Başkanı Puan Maharanı, Kore Cumhuriyeti Ulusal Meclis Başkanı Kım Jin- Pyo ve Avustralya Senato Başkan Yardımcısı Andrew Mclachlan katıldı.

    “Afetlerde büyük kayıplar yaşadık”

    Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren TBMM Başkanı Mustafa Şentop, “Asrın felaketi olarak da adlandırdığımız bu afetlerde büyük kayıplar yaşadık. ‘Asrın felaketi’ diyoruz ama aslında asırlardır yaşanmamış olan, belki de beş yüz yılda bir yaşanabilecek bir afetle karşı karşıya kaldık. Böyle zamanlarda en büyük tesellimiz sizler gibi dostlarımızın yanımızda olduğunu bilmek olmuştur. Bu yüzden, deprem sonrasında bu toplantının yapılmasına ilişkin tereddütler oluşsa da ve bu durumu sizlerin anlayışla karşılayacağınızı bilsek de; sizlerle buluşmak istedik. Bu vesileyle, acımızı paylaşan, acil arama-kurtarma ve insanı yardım desteklerini bizden esirgemeyen MIKTA ülkelerine, halklarına, sizlere milletimiz adına şükranlarımı sunarım” dedi.

    “Etkin çok taraflılığı dış politikamızın en önemli unsurlarından biri olarak görüyoruz”

    Çok taraflılık ve küresel karşılıklı bağımlılık ekseninde parlamentolar arasındaki iş birliğinin giderek gelişmekte olduğunu memnuniyetle gözlemlediğini ifade eden Şentop, “Etkin çok taraflılığı dış politikamızın en önemli unsurlarından biri olarak görüyoruz. Bu bağlamda MIKTA Türkiye için müstesna bir yere sahip. MIKTA, uluslararası iş birliği, diyalog ve kültürler arası anlayışa dayalı yapısını önemsiyoruz. MIKTA’nın, bölgesel ve küresel sorunların çözümüne katkı sağlama potansiyelinin yüksek olduğunu değerlendiriyoruz. Bu bağlamda, 2022 yılında memnuniyetle üstlendiğimiz MIKTA dönem başkanlığını, 2023 yılında Endonezya’ya devrederken iş birliği ve koordinasyonun daha güçlü bir şekilde süreceğine olan inancımı da ifade etmek isterim” diye konuştu.

    “Çok taraflılık, ülkeler arasında dayanışma, saygı ve adil bir paylaşımı öngörmektedir”

    Dünyanın birbirine daha fazla bağlı ve bağımlı bir hale geldiğine dikkati çeken Şentop, “Küresel anlamda karşılaştığımız zorluklar da bu minvalde daha karmaşık ve çok yönlü hale geliyor. İşte bu zorlukların üstesinden gelmek; siyasi, sosyal ve ekonomik sorunlardan çıkış yolları üretmek için çok taraflılık kilit bir araç olarak uluslararası ilişkilerin temel prensipleri arasında yer almaktadır. Çok taraflılık, ülkeler arasında dayanışma, saygı ve adil bir paylaşımı öngörmektedir” ifadelerini kullandı.

    Şentop konuşmasının devamında, “Çok taraflılık ile birlikte değerlendirilmesi gereken bir diğer husus ülkelerin birbirine olan ihtiyacını ve iş birliğini zorunlu kılan küresel karşılıklı bağımlılıktır. Son yıllarda tecrübe ettiğimiz salgın, savaş, doğal afetler, kuraklık gibi meseleler yer küredeki her bir devletin ve hatta her bir ferdin birbirine ne kadar kestirme ve girift bağlarla bağlı olduğunu net bir şekilde göstermiştir. Dolayısıyla, küresel karşılıklı bağımlılık, ülkeler arasındaki iş birliğinin artmasını ve uluslararası sorunların çözümünde ortak çabaların sergilenmesini gerektirmektedir” dedi.


    “Sorunlarla hiçbir ülkenin tek başına başa çıkabilmesi mümkün değildir”

    Ülkelerin ancak işbirliği yoluyla küresel sorunların üstesinden gelebileceğini vurgulayan Şentop, “Bu sorunlarla hiçbir ülkenin tek başına başa çıkabilmesi mümkün değildir. Milletlerin temsil organları olarak parlamentolar da bu bağlamda uluslararası iş birliğini geliştirmek, tecrübeleri paylaşmak ve halklar arasındaki köprüleri güçlendirmek için aktif bir rol oynamalıdır. Bize düşen sorumluluk parlamentoların halktan aldıkları gücü değerlendirerek ve küresel karşılıklı bağımlılığın farkında olarak çok taraflılığı teşvik etmektir” diye konuştu.

    Şentop, birlikte çalışılabilecek konulara odaklanılması ve işbirliği yolları keşfedilmesi gerektiğini ifade ederek toplantının başlığını bu anlayışla “Çok Taraflılık, Küresel Karşılıklı Bağımlılık ve Parlamentolar” olarak belirlediklerini aktardı. Şentop, toplantıda öncelikle, çok taraflılığa imkan veren en önemli mekanizmalarından olan uluslararası kuruluşları ve bu kuruluşların ‘etkin çok taraflılığa’ hizmet etmesi için ihtiyaç duyulan reformları gündeme aldıklarını ifade etti.

    “Bu toplantı bu anlamda alternatif fikir ve yaklaşımlar ortaya koyacaktır””

    Şentop, küresel karşılıklı bağımlılığı açık bir şekilde orta koyan güncel meselelerde MIKTA ülkelerinin birbiriyle tecrübelerini paylaşması amacıyla göç, gıda güvenliği, tedarik zincirleri, yeni nesil teknolojiler ve yapay zeka gibi konulara gündemlerinde yer verdiklerini söyledi. Konuşmasına devam eden Şentop, “Ve en nihayetinde hızla değişen küresel ortamda parlamenterlere düşen görevleri sizlerle istişare etmek istedik. Bugün gerçekleştireceğimiz fikri alışverişlerinin verimli ve anlamlı olmasını ve küresel olarak karşılaştığımız zorlukların üstesinden gelmemize yardımcı olacak somut eylemlere öncülük etmesini umuyorum. İnanıyorum ki, bu toplantı bu anlamda alternatif fikir ve yaklaşımlar ortaya koyacaktır” dedi.

  • Parlamento binası önündeki protesto

    Parlamento binası önündeki protesto

    Gürcistan başkenti Tiflis’te bulunan parlamentoda akşam saatlerinde düzenlenen oylamada “Yabancı Etkilerin Şeffaflığı Hakkında” yasa tasarısının birinci okumada onaylanması, binlerce kişinin sokağa akın etmesine sebep oldu.

    Protestoya katılan muhalefet parti liderleri, STK temsilcileri, medya mensupları ve vatandaşlar söz konusu yasanın Rusya kanunu olduğunu söyledi.

    Protestocuların parlamentonun üç girişini de kapatmaya gayret göstermesinin ardından tansiyon daha da yükseldi. Milletvekillerinin yasama organından çıkmasına engel olmaya çalışan göstericilere özel kuvvet biber gazı kullandı.

    Parlamentonun girişlerinde canlı bariyer oluşturan özel kolluk kuvvetlerini taşlayan protestocular “Yaşasın Gürcistan”, “Ruslar”, “Köleler” şeklinde slogan attılar.

    Gösteriye katılan ana muhalefet partisi Birleşik Ulusal Hareketi ile diğer muhalefet partilerinin liderleri, söz konusu yasanın demokrasi karşıtı olduğunu savundu ve yasanın Rusya’ya ait olduğunu söyledi.
    Gürcistan İçişleri Bakanlığı protestoculara defalarca uyarı açıklamasında bulundu. Gösteride yaralananların ve gözaltına alınanların olduğu öğrenildi.

    “Yabancı Etkilerin Şeffaflığı Hakkında” yasası

    14 Şubat’ta iktidardaki “Gürcü Hayali” partisinden ayrılan “Halkın Gücü” hareketinin Gürcistan Parlamentosu’na sunduğu “Yabancı Etkilerin Şeffaflığı Hakkında” yasasına göre, yıllık gelirlerinin yüzde 20’sinden fazlasını yurtdışından alan STK ve medyalar her yılın Ocak ayında Gürcistan’da “yabancı nüfuz ajanı” olarak sicile geçmek zorunda olacak. Kaydı geçemeyenler 25 bin lari (182 bin TL) para cezasına çarptırılacak. Bağımsız uzmanlar, yasanın kabul edilmesi halinde Gürcistan’ın ifade ve basın özgürlüğünü sınırlayacağını ve ülkenin Avrupa-Atlantik entegrasyonunu engelleyeceğini söylüyor. ABD, Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler ve Gürcistan’ın bazı tarafları yasa tasarısını eleştiriyor ve hükümeti söz konusu yasa tasarısından kaçınmaya çağırıda bulunuyor.

  • Bulgaristan’da parlamento feshedildi

    Bulgaristan’da parlamento feshedildi

    Bulgaristan’da yaklaşık 2 yıl içinde 5’inci kez sandık başına gidilecek. Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev, geçtiğimiz yıl ekim ayında yapılan genel seçimlerin ardından hükümeti kurma sürecinde Bulgaristan Sosyalist Partisi’nin (BSP) de başarısız olmasıyla 48. parlamentoyu feshetti. Cumhurbaşkanı Radev, seçim yapılana kadarki dönemde hükümette olacak bakanları atadı. Geçici teknokrat hükümette sadece Kültür Bakanı Heykeltıraş Prof. Velislav Minekov görevden alınarak yerine orkestra şefi Nayden Todorov geldi. Galab Donev’in başbakanlık görevine devam ettiği hükümete “Galab Donev-2 hükümeti” adı verildi.

    Cumhurbaşkanından geçici hükümete övgü

    Cumhurbaşkanı Radev, yeni hükümetin görevini ülkeyi 2 Nisan’daki erken genel seçimlere hazırlamak olduğunu söyledi. Radev, Donev kabinesinin başarılarından bahsederek, “Çığ gibi artan enflasyonu kontrol altına almak, ‘çıldıran’ fiyatları düşürmek, doğal gaz eksikliğini gidermek, dondurulan doğal gaz ve altyapı projelerini canlandırmak, komşularla ilişkileri iyileştirmek ve yasa dışı göç önlemlerini arttırmak” diyerek sıraladı.
    Geçici hükümetin sınırlı yetkilere sahip olmasına rağmen çok sayıda krizi yönettiğine de dikkat çeken Radev, “Devletin çöküşünü durdurmayı, krizleri yönetmeyi ve dürüst ve şeffaf seçimler yapmayı başardınız” dedi.

    Temel hedef ülkeyi kalkındırmak

    Cumhurbaşkanı Radev, son dönemde yapılan çalışmalarla enerji projelerine hız kazandırıldığını da ifade etti. Sıvılaştırılmış gaz tedariklerinde terminallerin sağlanması ve şeffaf şekilde sıvılaştırılmış gaz ihalelerinin yapılmasıyla, gaz kaynaklarının çeşitlendirildiğine dikkat çeken Radev, “Bunun sayesinde doğal gaz fiyatını Avrupa’nın en ucuz fiyatına düşürmeyi başardık” açıklamasında bulundu.
    Bulgaristan-Türkiye sınırında güvenliğin sağlanmasında Donev’in tayin ettiği hükümetin başarılı çalışmalar yürüttüğünü söyleyen Radev, “Devlet ilk defa Kapitan Andreevo Sınır Kapısı’nda tam gücünü gösterdi, sınırda güvenliği arttırdı ve yasa dışı mülteci akımı önemli ölçüde sınırlandırıldı” ifadelerini kullandı.

    Cumhurbaşkanı Radev, şu anda ülkedeki hedeflerinin fiyatların yükselişini kontrol etmek, Bulgaristan vatandaşlarının yoksullaşmasına ve gelecek endişelerine karşı önlem alınması olarak açıkladı.

    Siyasi kriz nasıl başladı?

    Bulgaristan’da 22 Haziran 2022’de Başbakan Kiril Petkov liderliğindeki koalisyon hükümeti mecliste yapılan güven oylamasını kaybetmişti. Hükümetin düşmesinin ardından başlayan siyasi kriz meclisteki diğer partilere hükümet kurma görevi verilmesi ve başarısızlıkla sonuçlanması nedeniyle derinleşmişti. Ülkede hükümet kurulamamasının ardından geçtiğimiz 2 Ekim’de yeniden seçime gidilmişti. Cumhurbaşkanı Radev, 2 Ekim’de yapılan seçimi ilk sırada tamamlayan Bulgaristan’ın Avrupalı Geleceği için Vatandaşlar Girişimi (GERB) Partisi’ne hükümeti kurma görevi vermesine rağmen GERB hükümeti kuramamıştı. Cumhurbaşkanı Radev ise bu görevi daha sonra Değişime Devam Ediyoruz İttifakı’na vermişti. Değişime Devam Partisi’nin de hükümeti kuramamasının ardından Bulgaristan Sosyalist Partisi’ne (BSP) geçen hükümeti kurma görevi de sonuçsuz kalmıştı. Bulgaristan’da geçtiğimiz sene ekim ayında yapılan genel seçime katılım oranı ise yüzde 39’da kalmıştı.

  • Rusya’yı terörist devlet ilan ettiler

    Rusya’yı terörist devlet ilan ettiler

    Estonya parlamentosunun bugünkü genel oturumunda yapılan oylama ile Rusya “terörist devlet” ilan edildi. Karara, 101 sandalyeli parlamentoda, 83 parlamenter destek verirken, 3 parlamenter ise çekimser oy kullandı.

    Parlamento tarafından yapılan açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin rejiminin nükleer silah kullanma tehditleriyle Rusya’yı Avrupa ve dünya barışı için en büyük tehdit haline getirdiği belirtilerek, “Estonya parlamentosu Rusya’yı terörist devlet, Rusya Federasyonu’nu terörizmi destekleyen, birlikte savaşmamız gereken bir ülke olarak tanıyor. Diğer ülkeleri de benzer kararlar almaya davet ediyoruz” denildi.

    Rusya merkezli özel askeri şirket Wagner Grubu ile Donetsk ve Luhansk bölgelerindeki ayrılıkçı grupların da terörist organizasyon olarak tanınması çağrısı yapan Estonya parlamentosu, işgal altındaki Ukrayna topraklarının Rusya tarafından ilhakı edilmesini de kınadı.

    Uluslararası Adalet Divanı ve Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından Ukrayna’da işlenen suçların faillerinin belirlenmesi için soruşturma açılmasını desteklediğini ifade eden Estonya parlamentosu, Rusya’nın BM Güvenlik Konseyi Daimi Üyeliği’nden de çıkarılmasını istedi.

    Öte yandan Litvanya ve Letonya da daha önce Rusya’yı “terörist devlet” ilan etmişti.

  • Çevre aktivistlerinden parlamentoda protesto

    Çevre aktivistlerinden parlamentoda protesto

    Extinction Rebellion çevre grubu aktivistleri, İngiltere parlamentosunda protesto düzenledi. İklim değişikliğiyle ilgili düzenleme yapılmasını talep eden aktivistler, Avam Kamarası’ndaki başkan koltuğuna kendilerini yapıştırdı. Extinction Rebellion Sözcüsü Nuala Lam tarafından yapılan açıklamada Westminster Sarayı ve çevresindeki protestoya yaklaşık 50 kişinin katıldığı belirtildi.

    Lam ayrıca, iklim değişikliği konusunda “sıradan insanlara danışılmasına” izin veren “demokratik bir sistem” çağrısında bulunduklarını da sözlerine ekledi. Olayın ardından açıklama yapan bir Avam Kamarası sözcüsü ise, “Parlamento binasındaki olayın farkındayız. Şu anda durumla acil olarak ilgileniyoruz” ifadelerini kullandı.

    Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Extinction Rebellion, “Krizdeyiz, böyle devam edemeyiz” açıklamasında bulundu.

  • Kırgızistan parlamentosu Ceenbekov’un istifasını kabul etti

    Kırgızistan parlamentosu Ceenbekov’un istifasını kabul etti

    Kırgızistan parlamentosu, gösterilerin şiddet olaylarına dönüşmesinin ardından başkent Bişkek’te ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) kararını kaldırdı ve Cumhurbaşkanı Sooronbay Ceenbekov’un istifasını onayladı.

    Kanat İsayev’in başkanlığında 120 sandalyeli parlamento üyeleri, başkent Bişkek’te OHAL’in kaldırılması ve cumhurbaşkanının istifasını görüşmek için Ala-Arça Cumhurbaşkanlığı Konutları Kongre Merkezi’nde toplandı.

    Milletvekillerinin bulunduğu salona Ceenbekov, Meclis Başkanı Kanat İsayev ve Başbakan Sadır Caparov birlikte girdi.

    OY BİRLİĞİYLE KABUL EDİLDİ

    Oturumda, başkent Bişkek’te olağanüstü hal kararının kaldırılması ve cumhurbaşkanının dün aldığı istifa kararı oy birliğiyle kabul edildi.

    Oylamadan önce meclise son kez hitap eden Ceenbekov, görevinde 15 Ekim’de tam 3 yılını doldurduğunu anımsatarak, ülkede barışı sağlamak ve toplumda bölünmeyi önlemek için görevinden ayrılmaya karar verdiğini belirtti.

    Son günlerde ülkesindeki gelişmeleri yasal zemine oturtmak için elinden gelen çabayı gösterdiğine işaret eden Ceenbekov, bu günlerde kendisine destek mesajları gönderen halkına ve Rusya, Kazakistan, ABD, İngiltere gibi ülkelerin yanı sıra Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ile Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi’ne teşekkür etti.

    Ceenbekov, konuşmasında, hayalini kurduğu Çin-Kırgızistan-Özbekistan demir yolu inşaatının başlayacağına olan inancını dile getirdi.

    Meclis Başkanı İsayev, anayasaya göre, istifa eden cumhurbaşkanı yetkilerinin meclis başkanına geçmesi gerektiğini hatırlattı.

    Bugünkü meclisin görev süresinin sona ermek üzere olduğunu ve geçici cumhurbaşkanlığı görevini yürütmenin imkansız olduğunu gerekçe gösteren İsayev, cumhurbaşkanlığı yetkilerini başbakana devretme kararını aldığını açıkladı.

    Geçici Cumhurbaşkanı ve Başbakan sıfatıyla kürsüye davet edilen Caparov da, 5-6 Ekim olaylarının ardından yaşanan gelişmeleri “barışçıl yolla iktidar değişimi yapıldı” sözleriyle yorumladı.

    Ülkedeki olayların, üçüncü halk devrimi olarak nitelenmemesi gerektiğine işaret eden Caparov, gün içinde ulusa sesleneceği bilgisini verdi.

    ALKIŞLARLA UĞURLANDI

    Eski Cumhurbaşkanı Ceenbekov, milletvekilleri tarafından ayakta ve alkışlarla uğurlandı.

    Meclisin, “tarihi” oturumuna, hakkındaki soruşturma kapsamında 2017 yılında mazbatası alınan meclisteki muhalefet Ata-Meken Partisi Başkanı Ömürbek Tekebayev de katıldı.

    Kırgızistan’da 4 Ekim’de yapılan parlamento seçim sonuçlarının iptalini talep eden muhalefet partisi taraftarlarının düzenlediği gösterilerin şiddet olaylarına dönüşmesi üzerine cumhurbaşkanlığı ve parlamento işgal ve talan edilmişti.

    Seçim sonucunu kabul etmeyen göstericilerin bir bölümü, Caparov’u cezaevinden çıkararak, “geçici başbakan” ilan etmiş, Cumhurbaşkanı Ceenbekov da meclisten güvenoyu alan Caparov’un başbakanlığında kurulan yeni kabinenin üyelerinin atanmalarına ilişkin kararı imzalamıştı.

    Ülkede 4 Ekim’deki milletvekili seçim sonuçları da iptal edilmişti.