Etiket: patili dostlar

  • Camide doğuran kediye sahip çıktılar

    Camide doğuran kediye sahip çıktılar

    Harput Mahallesi Ahmet Bey Camii İmam Hatibi Muhammed Atıf Yağışan, öğle namazını kıldığı sırada bir kedi gördü. Kedinin minberin altına kaçması üzerine fenerle minberin altına bakan Muhammed Atıf Yağışan, kedinin doğum yaptığını gördü. Yavru kedileri sokağa atmaya kıyamayan imam, minberin alt kısmındaki boşlukta anne ile 3 yavrusuna bakmaya karar verdi. Ancak kedinin rahatsız olduğunu gözlemlemesi üzerine imam, durumu Elazığ Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğüne bildirdi. İhbar üzerine tarihi 500 yıllık camiye gelen ekipler, buradaki anne kedi ve 3 yavrusunu alarak kafese koydu. Daha sonra kediler, Elazığ Belediyesi Geçici Hayvan Bakımevi Rehabilitasyon Merkezine götürüldü. Burada veteriner hekimler tarafından yapılacak tetkik ve gözetim sonucu kedi ve yavrularının kendi bölgesine bırakacağı bildirildi.

    “Kedinin sancılı olduğunu fark ettim”

    Cami İmam Hatibi Muhammed Atıf Yağışan, “Camimizde öğle namazı kıldıktan sonra kedinin içeri girdiğini gördüm ve minberin altına geçti. Bir inleme sesi işittim. Bunun üzerine minderin altına baktığımda kedinin yavruladığını gördüm. Kedinin sancılı olduğunu fark ettim. Veteriner İşleri Müdürlüğünü arayarak ekipleri bilgilendirdim. Ekipler de buraya geldiler, kedileri alıp götürdüler. Rahatsızlıkları üzerine duracaklar” dedi.

    “Gereken tetkikler yapıldıktan sonra tekrar doğaya bırakacağız”

    Veterinerİşleri Müdürlüğü personeli Muammer Turgut ise, “Elazığ Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü olarak bize şikayet gelmişti. Tarihi Harput Ahmet Bey Camisi’nde doğum yapmış hayvan rahatsızlandığı üzerine bir bilgi verildi. Biz de bu şekilde ekip olarak geldik ve kedinin minberin altında yavruladığını gördük. Kedileri aldık, kafese koyduk. Bunları buradan Elazığ Belediyesinin Geçici Hayvan Bakımevi Rehabilitasyon Merkezine götürüp veteriner hekimlere teslim edeceğiz. Gereken tetkikler yapıldıktan sonra tekrar doğaya bırakacağız” diye konuştu.

  • Her şeye rağmen hayata tutundu

    Her şeye rağmen hayata tutundu

    Konya’nın merkez Karatay ilçesi Erenler Mahallesi’nde çöp atmaya çıkan bir kişi, ağzı bağlı su dolu bir poşet içerisinde çöp konteynerine atılmış vaziyette kedi buldu. Poşeti açan kişi, kediyi kuruladıktan sonra video çekerek o anları sosyal medya üzerinden paylaştı. Paylaşılan videoyu gören Ceylan Atilla da videoyu paylaşan kişiyle iletişim kurduktan sonra çöpte bulunan kediyi sahiplendi. Hayvan kliniğinde ilk kontrollerinde kedinin ciğerlerinin su topladığı belirlendi. Ceylan Atilla da kontrollerin ardından kediyi iş yerine getirerek, tedavisini başlattı.

    Her şeye rağmen hayata tutundu

    “Bulunma hikayesinden kaynaklı kahraman oldu”

    Bulduğu kediye Zeyna ismini veren ve iş yerinde kediye bakmaya başlayan bayan kuaförü Ceylan Atilla, “Sahiplendiğim kediye Zeyna ismini verdik. Kediyi bir çöp poşetinin içerisine koymuşlar, içerisinde de su vardı. Resmen ölmesi için poşetin ağzı da sıkı sıkı bağlıydı. Bu şekilde çöp konteynerine atmışlar. Bir vatandaşımız bulmuş ve sosyal medyada paylaşmışlar. Benim daha önceden de sokaktan bulduğum kedi var. Bu paylaşım üzerine onu yanına aldım. Şimdi çok hasta, tedavi görüyor. Aslında böyle şeyler anlatılmaz, gizli kalması gerekiyor ama işimiz gereği sosyal medyayı çok aktif kullanıyoruz. Günde neredeyse 50 kişi Zeyna’yı soruyor. Hem bilinçlendirme adına, hem de bilgi almak için soranlar oluyor. Zeyna bulunma hikayesinden kaynaklı kahraman oldu. Şimdi tedavisi sürüyor, inşallah yaşar. Hasta, sürekli 40 derece ateşi var. Ateşi düşmüyor, iğne yaptırmaya gideceğiz” dedi.

    Her şeye rağmen hayata tutundu

    “İnşallah yaşar, diğer kedim gibi uzun ömürlü olur”

    Çöpte bulunan kediye sahip çıkan Ceylan Atilla, “Zeyna artık benim. İsmi de bulunma hikayesinden. O poşet içerisinden hayata tutundu, bundan yola çıkarak savaş verdiği için Zeyna koyduk. İnşallah yaşar, diğer kedim gibi uzun ömürlü olur. Vatandaşlarımızın kedi evleri, kedi mamaları vermek için özellikle kış aylarında bu hayvanlara yardımcı olma konusunda duyarlı olmaları iyi olur. Daha uzun yaşamalarında faydamız olabilir. Hepsini evimize tabii ki alamayız ama en azından duyarlı olursak ve iş yeri ve evlerimizin önüne elimizden geldiği kadar su kabı, yemek kabı veya kedi evleri koyarsak bu hayvanlar da daha sağlıklı yaşarlar” şeklinde konuştu.

    Her şeye rağmen hayata tutundu

    Kediyi çöpe atan kişiye de seslenen Atilla, “Bu kediyi bu şekilde bırakan kişiye çok şey söylemek isterim ama zamanı değil. Sadece şunu söylemek isterim, her insan yaşattığını yaşamadan ölmez derler” diye konuştu.

  • Kuşadası’nda sevindiren haber

    Kuşadası’nda sevindiren haber

    Hayvansever Belediye Başkanı Ömer Günel’in girişimleri ile alt ve üstyapısı bütünüyle yenilenerek tedavileri ve nekahet evreleri süren hayvanların sağlıklı ve huzurlu bir ortamda konuk edilebilmeleri için gerekli tüm düzenlemelerin büyük bir özen ve estetik anlayışı ile yapıldığı Kuşadası Evcil Hayvan Rehabilitasyon Merkezi, hafta sonlarında da ziyarete açıldı.

    Kuşadası'nda sevindiren haber

    Başta çocuklu aileler olmak üzere hayvansever kent sakinleri tarafından sıklıkla ziyaret edilen merkez, bundan böyle Cumartesi ve Pazar günleri de dahil olmak üzere haftanın 7 günü 11.00-16.00 saatleri arasında kapılarını ziyaretçilerine açmaya başladı. Yürütülen yenileme, çevre düzenleme ve peyzaj çalışmaları ile estetik bir görünüme kavuşturulan merkez, keyifli ve renkli atmosferi ile de hayvan severlerin haftanın 7 günü rehabilite edilen kedi ve köpeklerle dilediğince vakit geçirmesine imkan sağlıyor. Kuşadası Belediyesi’nin resmi internet sitesinden 7/24 canlı olarak izlenebilen merkezin hafta sonlarında da ziyarete açılması hayvansever kent sakinleri tarafından büyük bir memnuniyetle karşılandı.

  • Esnafın maskotu: “Diren” köpek

    Esnafın maskotu: “Diren” köpek

    Isparta’da 11 yıl önce geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu iki arka ayağı felç olan Golden cinsi köpeğe Isparta merkezde bulunan bir kırtasiye sahibi ve çalışanları sahip çıktı. 11yıl önce yardım eli uzatılan sokak köpeğine gerekli fizik ve ilaç tedavileri uygulandıktan sonra “Diren” ismi verildi. Sağlığına kavuşan ancak 2 ayağını kullanamayan Diren köpek, Isparta’nın maskotu oldu.

    Esnafın maskotu: "Diren" köpek

    11 yıldır Diren’e baktıklarını söyleyen Nurullah Sayınbaş, “11 yıldır burada bakıyoruz. Yavruyken geçirdiği bir kaza sonucu arka ayakları tutmuyor. Bakıma muhtaç olduğu için sahiplendik kitabevi olarak. Gerekli bakımı tedavileri görüldü. Yıllardır dükkanımızda bakımını sağlamaktayız. Diren Isparta halkı tarafından bilinen, sevilen bir köpek haline geldi. Adeta bu caddenin maskotu olmuş durumda” dedi.

    Diren’in yürüyebilmesi ve koşabilmesi için yürüteç yaptırdıklarını söyleyen Sayınbaş, “İnsanlardan sürekli Diren hakkında geri dönüş alıyoruz. ‘Protez bacak, yürüteç yaptıralım mı? Var mı ?’ diye soruyorlar ama insanlarımızın akıllarında şüphe kalmasın. Diren’in yürüteci, protez bacağı var ama hareketlerini kısıtladığı için kullanmamasını uygun gördük. Dükkanın içerisine rahatça girip çıkabilmesi, akşam kapanış yaptığımız zaman rahatça hareket edebilmesi açısından kullanmıyoruz. Biraz da yaşlandığı için hareketleri kısıtlandı. İlk geldiği zamanlar gerekli fizik tedavileri aldıktan sonra daha rahat hareket edebiliyor bazen ayağa kalkıp koşabiliyordu. Yaşından kaynaklıda hareketleri biraz kısıtlandı. Kimsenin bir şüphesi olsun istemiyoruz” şeklinde konuştu.

    Esnafın maskotu: "Diren" köpek

    Sokaktan geçen insanlar Diren’i soruyor
    Konuşmasının sonunda Isparta’da Diren’e karşı insanların ilgili olduğunu söyleyen Sayınbaş, “Gerek müşterilerimiz gerekse sokaktan geçen insanlar Diren’i sevmek için bize soruyorlar. Diren içeride olduğu zaman ‘Diren nerede? Sevelim’ gibi geri dönüşler alıyoruz. Gelen insanlar Diren’i sevmeden gitmek istemiyor. Mamasını almak isteyenler bile oluyor ama biz gerek görmüyoruz. Bütün ihtiyaçları ve bakımını biz karşılıyoruz. Bizim himayemiz altında” açıklamalarında bulundu.

  • Sütlaç, belediyenin maskotu oldu

    Sütlaç, belediyenin maskotu oldu

    Hayvan sevgisi ve hassasiyetiyle bilinen Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, yaralı bir sokak kedisinin tedavisini üstlenip, belediyenin hizmet binasına alarak örnek bir tavır sergiledi. Sütlaç’ın hikâyesini anlatan Başkan Kaya, “Rengi beyaz olduğu için ve ‘yöresel bir ismi olsun’ istediğimiz için adını Sütlaç koyduk. Sütlaç bir sokak kedisi. Yaklaşık 1,5 ay önce bir trafik kazası geçirdi. Veteriner hekimlerimiz ilgilendi ve sağ arka ayağından ameliyat oldu. Eşim Tuba hanımla evimizdeki kedimiz Romeo’yu tedaviye götürdüğümüzde yaralı kedimizi gördük ve sahiplenmek istedik. Sütlaç artık Ortahisar Belediyemizin koridorlarında, makamımızda, belediyemizin her yerinde görebileceğimiz patili dostumuz olacak. Bütün bakımını, tedavilerini biz burada karşılayacağız. Ailemizin bir bireyi olacak” dedi.

    Sütlaç, belediyenin maskotu oldu

    Trabzon halkına patili dostların sahiplenilmesi noktasında çağrıda bulunan Başkan Ahmet Kaya, “Buradan bütün Trabzonlu hemşerilerime, bütün dostlarıma, sokak hayvanlarına sahip çıkmalarını ve bir sokak hayvanı sahiplenmelerini istediğimi ifade etmek istiyorum. Bu çok önemli ve insani bir görev. Bu canların hepimiz kadar korunmaya, beslenmeye ve barınmaya hakkı var. Sokaklarda aç, susuz dolaşıyorlar. Biz Ortahisar Belediyemiz olarak elimizden geldiğince bu canlarımıza, patili dostlarımıza sahip çıkmaya çalışıyoruz ama yetemediğimiz noktalarda o vicdanlı ve güzel yürekli hemşehrilerimiz bu canlara sahip çıkıyorlar. Gönül ister ki bu hassasiyet yaygınlaşsın, sokaktaki bütün canlarımızı sahiplenelim, tedavilerini yaptıralım. Onların en az bizim kadar yaşama hakkı olduğunu bilelim ve bu bilinçle sahip çıkalım istiyorum. Patili dost sahiplenme hareketine, hep birlikte birer sokak hayvanı sahiplenerek sahip çıkalım istiyorum. Sütlaç’ımızı tedavi eden, iyileştiren, ona sevgisini ve emeğini veren veterinerlerimize çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    Sütlaç, belediyenin maskotu oldu

  • Hayvanseverlerden ‘yetersiz hizmet’ tepkisi

    Hayvanseverlerden ‘yetersiz hizmet’ tepkisi

    Geçtiğimiz günlerde Mihalıççık ilçesine bağlı Sazak Mahallesi yakınlarında hayvanseverler bir köpeğin acı çektiğini fark etti. Araçlarını kenara çekerek yol kenarında bulunan köpeğin yanına giden vatandaşlar, talihsiz hayvanın arka ayaklarını kullanamadığı için yürüyemediğini fark etti. Kent merkezine yaklaşık 150 kilometre uzaklıkta olan mahalleden köpeği araçlarına alan vatandaşlar, MANCAHANE Başkanı Nesrin Çiçek’e haber vererek, yaralı hayvanı özel bir veteriner kliniğine getirdi. Burada filmi çekilen köpeğin omurgasının bazı bölümlerinde kırık olduğu, buna bağlı olarak yürüyemediği belirlendi.

    MANCAHANE Başkanı Çiçek, hayırseverlerin özverisine dikkat çekerek, yerel yönetimlerin sokak hayvanları konusunda eksik kaldığının altını çizdi.

    “Belediyelerde herhangi bir bu konuyla ilgili faaliyet yok”

    Buna benzer durumlarda tedavi masrafını ceplerinden karşıladıklarını belirten Çiçek, şöyle devam etti:
    “Bu durumda sadece vicdanımızla cebimiz arasında sıkışan insanlarız. Kısa zaman önce bir yerel seçim atlattık biliyorsunuz. Herkes bol bol vaatlerde bulundu bu yönde. Ama Türkiye’de her şey çok çabuk unutulur. Verilen vaatler de unutuldu. Şu anda rezilliğin tam zirve seviyesindeyiz. Yine kazalı bir can, yine kapı duvar. Belediyelerde herhangi bir bu konuyla ilgili faaliyet yok. Zaten ulaştığımız zaman bize söylenilen ‘Şu an aracımız yok, barınağımız yok, protokolümüz yok.’ Hayvanlar ölüme mahkum ediliyor. Önümüzde bu hayvanla ilgili uzun bir süreç var. Hayvanlar da insanlar gibi et ve kemikten ibaret olduğu için operasyonun yapıldığı ertesi gün ayaklanmıyor. Bu süreçte de işte ameliyat olacak, tedavisi ve bakımı süregelecek. 3, 4, 5 ayı bulabilecek. Bu durumda da maalesef ben ilçe belediyemizin böyle bir kapsamlı veteriner hekim kadrosu olmadığı için biz kendi imkanlarımızla bunu çözmeye çalışacağız. Hayır, bu konuda hiçbir zaman bugüne kadar destek olmadı ya da çok nadir oldu.”

    “Omurga cerrahisi zor bir operasyon”

    Köpeğin durumu hakkında detaylı bilgi veren Veteriner Hekim Evren Fatih Mumcu, “Köpeğimiz dişi ve yaklaşık 1 buçuk yaşında. Bel omurlarının 5. ve 4 omurlarında bir kırığımız var. Buraya bir operasyon yapacağız. Ama bu operasyonlar şans operasyonudur. İnşallah yürütebiliriz. Muhtemelen bir araç çarpmış. Tam arkasından vurmuş. Bel omurları ikiye ayrılmış. Fakat şöyle söyleyeyim, yüzde 80 iyileşme ihtimali var. Durumu çok kötü değil. Ama omurga cerrahisi zor bir operasyon. Getirilmeseydi arka tarafları sürüyerek tamamen kötürüm kalırdı ve sürüye sürüye kasları tamamen dışarı çıkarıp ölürdü” dedi.

  • Motosikletinin çalınması ona engel olmadı

    Motosikletinin çalınması ona engel olmadı

    Her gün motosikletiyle birlikte çeşitli bölgelerdeki sokak hayvanları için yemek dağıtımı yapan Erol Dürüşken, tüm zorluklara rağmen bu çabasından vazgeçmeyerek görenlerin takdirini topluyor.

    Yaklaşık 30 yıldır besleme yapan Dürüşken, 1 yıl önce motosikletini çaldırmıştı. Başından geçen talihsiz olayın ardından kendisine yeni bir araç edinerek besleme yapmaya devam eden Dürüşken, aldığı motosikletiyle günlük yaklaşık 60 kilometre yol katederek 1 senede 21 bin 500 kilometreye ulaştı. Gün içerisinde zamanının büyük bir bölümünü bu işe ayıran gönüllü vatandaş kurumlardan ve işletmelerden aldığı yemeklerle kent merkezi ile birlikte köy bölgelerindeki ve boş arazilerdeki sokak hayvanlarını gücünün yettiğince aç bırakmamak için gayret gösterirken, dağıtım miktarının bazı günler 300 kilograma kadar ulaştığını belirtti. Besleme yaptığı anlarda kendisini çok mutlu hissettiğini ifade eden Dürüşken, yemek dağıtımı için destek olan tüm yardımseverlere de teşekkürlerini iletti.

    “Sadece 1 sene içerisinde bu motorumla 21 bin 500, eski motorumla 12 bin kilometre yol kat ettim”

    Eskişehir’de yaşayan hayvansever gönüllü Erol Dürüşken, önceki motorunu çaldırdıktan sonra yeni aracını taksitle aldı. Bu motoruyla da 1 sene içerisinde 21 bin 500 kilometre yol kat eden Dürüşken, “Bu motor sadece ve sadece sokak hayvanları için gidip geliyor, başka hiçbir işimizde kullanmıyoruz. Kız yurtlarından ve hastanelerden alıyoruz yemekleri. Bağlar tarafında değişik müesseselerden bize destek geliyor. Günlük 50-60 kilometre yaptığımız oluyor. Eski motorumla da sadece 1 senede yaklaşık 12 bin kilometre yol katettim sadece köpekler için. Biz sadece bu noktayı beslemiyoruz. Eskişehir’de köy ve mezarlık taraflarını besliyoruz. Sütlüce, Esentepe ve Yeşiltepe bölgelerine gidiyoruz. Günlük dağıtımın 300 kilograma ulaştığı oluyor. Bakın ben buraya bugün 4 defa geldim çünkü motorumun kapasitesi bu kadar. Şimdi onlar yemeğe başladıkları zaman bu gökyüzündeki bulut farklılaşıyor, her yer masmavi oluyor. Hani ‘Sevseydin yağmurlar işlemezdi, karlar üşütmezdi, soğuklar hiç işlemezdi’ diyor ya. 30 yıldır bu işi yapıyorum. Hasta hayvan varsa anında telefon açıyoruz. Doğal Yaşam Merkezi’ne ve Alev hanıma da buradan çok teşekkür ediyoruz” dedi.

  • Ramazan davulcusunun patili dostları

    Ramazan davulcusunun patili dostları

    Havzalı Ramazan davulcusu Kemal Akaydın’ın insanları sahura sokak hayvanları ile birlikte kaldırıyor.
    Havza’da geçimini simit satarak ve gündelik işlerde çalışarak sağlayan Kemal Akaydın, Ramazan ayı boyunca ilçede her yıl sahur davulculuğu yapıyor. Aynı zamanda hayvansever olan Akaydın’ı gündüz besleme yaptığı sokak hayvanları gece davulun sesini duyunca yanına toplanarak büyük bir kalabalık oluşturuyor, sahur boyunca da yalnız bırakmıyorlar.

    Kemal Akaydın, Havza’da kurdukları hayvansever platformunun üyesi olduğunu belirterek, “Havza’da sokak hayvanlarına yardım etmek için gönüllü hayvanseverler tarafından kurduğumuz küçük bir grubun üyesiyim. Herhangi bir dernek veya vakıfa bağlı değiliz, resmi bir oluşumda değiliz, kendi imkanlarımız ile ilçede bakıma muhtaç ve yaralı hayvanların tedavilerini yaptırıyoruz, aynı zamanda market ve lokantalardan topladığımız yiyecekler ile grup üyelerimizin kendi imkanları ile aldıkları mamaları ile sosyal medya kanalı ile bizlere ulaşan vatandaşlarımızın sayesinde sokak hayvanlarının beslenmesinde düzenli olarak yapmaktayız. Gündüzleri besleme yaptığımız sokak canları Ramazan ayının başlaması ile yanımdan ayrılmayarak bana eşlik ediyorlar. Havza Sokak Patileri hesabımıza yüklediğimiz bir video büyük bir beğeni aldı. Biz sokak canlarını sokak canları da bizleri seviyor” dedi.

  • Kuşadası’nda patili dostlar emin ellerde

    Kuşadası’nda patili dostlar emin ellerde

    Sokak hayvanlarını kent yaşamının ayrılmaz bir parçası olarak gören ve bu alanda yürüttüğü çalışmalarla dikkat çeken Kuşadası Belediyesi, yaklaşık 1,5 ay önce hayvan severleri sevindiren yeni bir uygulamayı başlattı.

    Bu kapsamda sokakta yaşayan sahipsiz minik patili can dostların kontrol dışı üremelerinin önüne geçerek sağlıklarını korumak amacıyla Marina karşısında bulunan Ada Kültür Merkezi bahçesinde Kedi Kısırlaştırma Merkezi açıldı. İki uzman veterinerin görev yaptığı ve hafta içi 08.30-17.30 saatleri arasında hizmet veren merkezde bugüne kadar 518 kedi, ücretsiz olarak kısırlaştırıldı. Kent sakinleri, Güvercin Masa’nın 444 71 14 numaralı telefonunu arayarak randevu aldıktan sonra mahallelerinde ve sokaklarında bakımını üstlendikleri kedileri merkeze getirebiliyor.


    Kuşadası Evcil Hayvan Rehabilitasyon Merkezi’nin kent merkezine uzak olması nedeniyle ulaşım sıkıntısı çeken vatandaşlardan gelen talep üzerine açılan Kedi Kısırlaştırma Merkezi’nde verilen hizmet, hayvan severleri de memnun etti.

    Kısırlaştırma işlemi için 2 kediyi merkeze getiren Levent Çalışkan, “Kuşadası Belediyesi, bizler için çok önemli bir uygulamayı gerçekleştirdi. Keşke bütün kentlerde böyle merkezler olsa. Başkan Ömer Günel’e çok teşekkür ederim” dedi. Bir diğer hayvan sever Adem Gündüz ise “Burada görevli personel bizlere her konuda çok yardımcı oluyor. Çalışanlar çok ilgili davranıyor. Sahipsiz kedilerin kısırlaştırılması amacıyla böyle bir merkezin açılması gerçekten iyi oldu” diye konuştu.