Etiket: pirinç

  • Markette böcek skandalı: Kapalı pirinç paketinden böcek çıktı

    Markette böcek skandalı: Kapalı pirinç paketinden böcek çıktı

    Kapaklı ilçesi İsmetpaşa Mahallesi Hisar Sokak’ta bulunan bir marketten 1 kilogramlık baldo pirinci almak isteyen R.D. isimli vatandaş, paketi eline aldığında içinde bir şeyin hareket ettiğini fark etti. İncelemeye devam eden vatandaş, kapalı paketin içinde böceklerin olduğunu görünce durumu cep telefonu ile kayıt altına aldı.

    “Kapalı paketin böceklenmiş olması beni şok etti”

    Yaşadığı olay karşısında şaşırdığını dile getiren R.D, “Bir paket pirinç almak için markete gittim ve gördüğüm manzara beni adeta şok etti. Kapalı bir paketin böceklenmiş olması inanılmaz bir şey. Eğer dikkat etmeseydim böcek dolu bu paketi satın almış olacaktım. Yetkilileri acilen denetime davet ediyorum” dedi.

  • Pirinç ekiminde kuraklık endişesi

    Pirinç ekiminde kuraklık endişesi

    Türkiye’de çeltik üretiminde ilk sırada yer alan Edirne’de üreticiler ekim mesaisini tamamladı.
    Çeltik üretiminin neredeyse yarısının yapıldığı Edirne’de ekim mesaisini tamamlayan üreticiler, kuraklığın önüne bir nebze geçebilmek için yaz yağmurlarından umutlu olduklarını belirtti.
    Bölgede son yıllarda yaşanan kuraklığın bu yıl da etkisini sürdürmesi bir yandan da üreticileri tedirgin ediyor.
    Çeltik tarlalarında ekimin bitmesiyle çiftçilerin gözü yaz yağmurlarına çevrildi.
    Tunca ve Meriç nehirlerinin geçen yıllara göre bu yaz döneminde daha düşük seviyelerde aktığı görüldü. Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, yeterli yağışlar yağmadığından dolayı toprağın yeteri kadar suya doymadığını ifade etti.

    “Toprağın doyuracak kuvvetli yağışlar almadık”

    Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, “İnşallah biz umut ediyoruz ki üreticilerimiz gerçekten çok emek verdi, çok masraf etti. İnşallah önümüzdeki süreçte de su ile ilgili sıkıntılar yaşamayız. Bu emeğin, yapılan masrafların karşılığını alabileceğimiz bir yıl olur diye umuyorum. Yani şu an başlangıç aşamasında herhangi bir sıkıntı yok, ekilişlerimizi yapıyoruz. İnşallah Allah sonunu hayreder, bütün emeğin, bütün masrafların karşılığını alacağımız bir yıl olduğunu umuyorum. Sulama için yaz döneminde yağışlarımız azdı, kış döneminde yağış aldık ama o da ekili ürünlerin ihtiyacını giderecek seviyede oldu. Toprağın doyuracak kuvvetli yağışlar almadık. O yüzden de kış döneminde nehir debilerimizin seviyesi çok yükselmedi” dedi.

    “Edirne ilinin tamamında yaklaşık 500 bin dekar çeltik ekiliyor”

    Arabacı, “Edirne merkezde aşağı yukarı 65 bin, 67 bin dekar çeltik ekiliyor. Bu her ilimizde değişkenlik gösteriyor tabi ki. 60 bin dekar ekilen var, 50 bin dekar ekilen var, 200 küsur bin dekar ekilen var. Yani Edirne ilinin tamamında yaklaşık 500 bin dekar çeltik ekiliyor. Çeltik alanları genelde çok fazla azalmıyor ama geçtiğimiz yıl bizim Hayrabolu bölgesindeki barajlardan sulanan çeltiklerimiz var. Burada barajlardaki su seviyemizden kaynaklı, baraj seviyemizde debiler düşük olduğundan dolayı bir alana izin verilmemişti. O yüzden 30 bin, 50 bin dekarlık bir düşüş oldu ama su olduğu takdirde ortalama 500 bin dekar civarı çeltik ekiliyor” diye konuştu.

  • ‘Beyaz altın’ın sofralara uzanan yolculuğu başladı

    ‘Beyaz altın’ın sofralara uzanan yolculuğu başladı

    Çeltik tohumu eken çiftçiler, önce tarlalarındaki ‘keşan’ adını verdikleri alanları, tarım aletleri yardımıyla ekim için hazırlıyor. Daha sonra hazırladıkları keşanların içine su salarak bütün tarlanın su tutmasını sağlayan çiftçiler, tarlalar bataklık haline gelince çeltikleri saçarak toprakla buluşturuyor. Suda eriyen oksijeni kullanarak gelişimini sürdüren çeltik bir süre sonra hastalıklara karşı ilaçlanırken, yabani otların istilasına uğramaması için temizlikten geçiriliyor.

    5 ay sonra hasat edilecek

    Yetişmesi ve başak olgunluğunu yaklaşık 5 ayda tamamlaması beklenen çeltik için çiftçiler sürekli olarak tarlaların su altında kalmasını sağlayacak. Belirli olgunluğa erişecek çeltikler daha sonra biçerdöverlerle hasat edilerek kurutuluyor. Son aşamada pirinç fabrikalarına satılan çeltikler, özel bir gayret ile kabuklarından ve kepeklerinden ayrılıp pirinç haline getiriliyor.

    Yılda yaklaşık 30 ton üretiliyor

    Osmancık ilçesinde yılda 25 ila 30 bin ton üretilen pirinç, binlerce ailenin de geçim kaynağını oluşturuyor. İlçede üretilen “Osmancık97” pirinci ülkedeki pirinç ihtiyacının yüzde 5’ini karşılıyor. Osmancık’ın önemli gelir kaynaklarından birisi olan çeltik ilçede “pırlanta” ya da “beyaz” olarak anılıyor. Çeltik, ilçe ekonomisine milyonlarca lira katkı sağlıyor.

    Çeltik üreticisi Adem Odabaş ise, çeltik ekiminin başladığını belirterek, “Bir taraftan tarlalara su verilirken diğer taraftan tohum atılıyor. İnşallah hava şartlarının elverişli olmasıyla randumanlı, bereketli hasat dönemine ulaşacağız. Yüce Allah, inşallah emeğimizin karşılığını almayı nasip eder” diye konuştu.
    Beyaz altının sofralara uzanan yolculuğunu anlatan Mustafa Özüdoğru ise, “Bir taraftan tarlaları suyla buluştururken diğer taraftan tohum ekimini yapıyoruz. Yeni sezon ülkemiz, üreticilerimiz için hayırlı olsun. Umarım herkesin yüzü güler” ifadelerini kullandı.
    Ramazan Temiz, yeni sezonun bereketli geçmesini temenni ederek, “Çeltik ekimi başladı. Şuan tarlalar ekim için hazırlanıyor. Tapan çekiyoruz. İlaç ve gübrelerini atıyoruz” dedi.

  • Konuralp pirinci pakete girdi

    Konuralp pirinci pakete girdi

    Düzce İl Özel İdaresi tarafından ilde hasat edilen çeltiklerin yerinde kurutulması amacıyla kurulan çeltik kurutma işleme ve paketleme tesisi faaliyete geçti. Çeltik kurutma tesisini AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, AK Parti Düzce Milletvekili Ercan Öztürk, AK Parti Düzce İl Başkanı Hasan Şengüloğlu gezdi. İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Hayri Şen, İl Genel Meclisi Başkanı Fazlı Koç tesisle ilgili bilgiler verdiler.

    20 milyon TL’ye mal olan tesisin yarısının Doğu Marmara Kalkınma Ajansının desteği ile gerçekleştirildi. Kurutma tesisinin Düzce ve yakın çevresinde bulunan çeltik üreticine büyük kolaylık sağlayarak çiftçinin maliyetlerinin düşmesi ve kar marjının artması ile üretim kapasitesinin de artması bekleniyor.

    Tesise hayran kalan milletvekilleri “Çiftçimiz üretecek, Konuralp Pirinci büyüyecek, Düzce kazanacak. Düzce İl Özel İdaremiz tarafından kurutma ve paketleme tesisi sayesinde çiftçimizin hayatı kolaylaşacak, maliyetleri azalacak” dediler.

    AK Parti İl Başkanı Şengüloğlu ise “Genişleyen hizmetleriyle çeltik tesisimiz çiftçilerimiz için hayırlı ve uğurlu olsun. Rabb’im mahsullerindeki bereketi arttırsın inşallah” ifadelerinde bulundu.

  • Çeltik ekimi yapan köylere can suyu

    Çeltik ekimi yapan köylere can suyu

    Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından yapımı devam eden Meriç Edirne Sulaması projesiyle bu yıl ağırlıklı olarak çeltik ekimi (pirinç) yapılan merkeze bağlı İstasyon Mahallesi, Üyüklütatar, Tayakadın ve Karakasım köylerinde toplam 50 bin dekar tarım arazisi sulamaya açılacak.

    Edirne Valiliğinden yapılan açıklamaya göre, ihalesi 2020 yılında yapılan proje için bugüne kadar yaklaşık 1,38 milyar liralık kaynak kullanıldı. Proje çerçevesinde Üyüklütatar köyü sınırları içerisinde bulunan P1 Pompa istasyonu ile Meriç Nehri’nden terfi edilecek su, tarım arazilerine iletilecek.

  • Balık yerine pirinç çıktı

    Balık yerine pirinç çıktı

    Türkiye’nin 321 kilometrelik sahil sınırına sahip Mersin’den 15 Eylül itibarıyla Doğu Akdeniz’e açılan balıkçılar iki hafta içerisinde bereketli avlar yaptı. İlk iki hafta bolluk yaşanmasının ardından tekneler denizden çöpler de toplamaya başladı. Tekneleriyle denize açılan bazı balıkçılar ise denize atılan atıklar nedeniyle ağ yırtılması gibi çeşitli zorluklarla da karşılaşmaya başladı. Son olarak bugün gece denize ağ atan balıkçılardan Berkay Bilgiç, tekrar ağını çekemedi. İkinci bir teknenin de desteğiyle ağ çekilmeye çalışıldı. Ağırlık ikinci teknenin direğini kırdı. Sonuç elde edilemeyince tekne ağı sürükleyerek sabaha karşı Erdemli Balıkçı Barınağına getirdi. Burada vinç tekne yardımı ile yukarı çekilen ağdan 50’şer kiloluk 65 adet kısa taneli pirinç çuvalı çıktı. Ağdan çıkarılan 3 ton 250 kilogram pirinç karaya alındı. Balıkçıları bile şaşırtan bu durum, ağları da parçalayarak 25-30 bin TL’lik zarar verdi.

    “Balık tutmak için ağ attık pirinç çıktı”

    Denize balık tutmak için ağ attıklarını belirten balıkçılardan Berkay Bilginç, “Bize 65 çuval kısa taneli pirinç çıktı. İlk defa gördük. Çöpe atıyoruz hepsini ama bize de yazık oluyor. Ağlarımızın halini görüyorsunuz. Bir tanesinin fiyatı 25 ile 40 bin TL arasında değişiyor. Günümüz gitti, biz rezil olduk. Artık nasıl atmışlar nerden gelmiş denize bilemiyoruz” dedi.

    Sabah yardım için denize gittiklerini belirten Mersin Su Ürünleri Kooperatifi Bölge Birliği Başkan Yardımcısı Yalçın Sakın ise, “Sabah kısmetimizde 65 çuval pirinç çıktı. Ağı denizden alamadık. Her biri 50 kilogram bir de ıslanınca teknenin gücü yetmedi. İki tekne ile almaya çalıştık alamadık sonra balıkçı barınağına arkamızda sürüyerek geldik. Kurtarıcı geldi ağı buraya boşalttık. Neden attılar, neden böyle yaptıklarını bilmiyoruz. Trolcü denizin çöpçüsüdür. Gemilerden atıyorlar bizler de temizleyip getiriyoruz çöpe atıyoruz” ifadelerini kullandı.

    Yardıma giden tekne sahiplerinden Durmuş Bulut da, ağı kaldırmaya destek için gittiklerini, kaldırırken direğin kırıldığı ve şu anda tamirini gerçekleştirmeye çalıştıklarını kaydetti.

  • Her gün birinin tarlasındalar

    Her gün birinin tarlasındalar

    Gönüllü ve Akyar köylerinde yaklaşık 50 dönümlük alanda ekilen çeltikler, sabah saat 06.00‘da serin havada önceden belirledikleri köylünün tarlasının yolunu tutan köylüler, ilk olarak oraklarını biliyor, daha sonra coşkulu bir şekilde biçme işlemi yapılıyor.

    Biçilen çeltikler, heybe ve çarşaflara konulup yük hayvanları ile düz alana seriliyor. Daha sonra traktörle çeltikleri çiğneyen köylüler, pirinci çeltikten ayırıyor. Bir hafta boyunca güneşte kurutulan pirinç, değirmende kabuklarından sıyrılarak sofra için hazır hale getiriliyor.
    Hasadı gerçekleştirilen pirinç, ata tohumu ve gübre kullanılmadan tamamen organik olarak yetiştirilmesi ile diğer pirinçlerden ayrılıyor. Geçen yıl 35-40 TL’den pirinçlerini satan köylüler, bu yıl 65-70 TL arasında değişen fiyatlarla satacak.

    Köylülerden Mehmet Aydın, İHA muhabirine, 3 aylık ve 6 aylık diye adlandırdıkları iki tür çeltik ekimi yaptıklarını söyledi. Şu an 6 aylık pirincin hasadını gerçekleştirdiklerini ifade eden Aydın, “İlkbaharda çift sürüyoruz. Daha sonra oluşturduğumuz havuzlara suyu dolduruyoruz. İmece usulü ile köylülerle birlikte el birliğiyle ekiyoruz. Geçimimizi bununla sağlıyoruz. El emeğidir. Evet, teknoloji ilerledi ama sabanla ürünlerimizi ekip biçiyoruz. Oraklarla biçiyoruz. Şallarla hayvanlara yükleyip düz alana taşıyarak seriyoruz. Daha önce hayvanlarla pirinçleri çeltiklerden ayırıyorduk ama şimdi traktörle yapıyoruz. Kuruduktan sonra taş değirmenlere götürüyoruz. Orada kabuklarını soyarak pazarda satıyoruz” dedi.

    En çok gayrimüslim müşterileri var

    Geçen sene 35-40 TL’den alıcı bulduklarını belirten Aydın şöyle konuştu:
    “Şu an 65-70 TL civarı satmayı hedefliyoruz. Bu pirinci diğerlerinden ayıran özelliği soğuk suyla yetiştiriyoruz, taş değirmenlerde işliyoruz. Kendi unuyla güzelleşiyor. Yerli tohum olması da ayrıca tat katıyor. Özellikle Midyat çevresindeki Hristiyanlar bu pirincimize rağbet gösteriyor. Tadı bambaşkadır.“

    Tek geçim kaynakları ata tohumu pirinç

    Köylülerden İlham Gümüş ise pirinçlerinin tamamen doğal olduğunu dile getirdi. Sabah erken saatlerinde tarlaya gittiklerini belirten Gümüş, “Köylüler olarak birbirimize yardım ediyoruz. Her gün birinin tarlasını biçiyoruz. Tek geçim kaynağımız bu pirinçtir. Buranın pirinci on numaradır, her şey doğal ve hiç gübre kullanılmıyor, tamamen doğaldır” şeklinde konuştu.

  • Pirincin başkentinde çevre katliamı

    Pirincin başkentinde çevre katliamı

    Balıkesir’in Gönen ilçesinden geçen ve Marmara Denizi’ne dökülen Gönen Çayı’nda adeta çevre katliamı yaşanıyor. Türkiye’nin büyük firmaları arasında yer alan süt, salça, çeltik firmalarının atıklarını Gönen Çayı’na saldığı iddia edilirken, bir gübre firmasının ise hayvan pisliklerini vahşi depolama yaptığı, bu yüzden kokudan kimsenin yanına yaklaşamadığı yine iddialar arasında yer aldı. Gönen Çayı’nın kirliliğinin had safhada olduğu görülürken, bu çayın birçok tarım arazisinin sulamasında kullanıldığı biliniyor. Marmara Denizi’ne akan Gönen Çayı aynı zamanda temizlenmesi için eylem planı hazırlanan Marmara Denizi’nin kirliliğine sebep oluyor. Bir gübre fabrikasının bio gaz enerji üretimi sebebiyle hayvan kemresi kokusu ile Gönen merkezinde vatandaşları isyan ettirme seviyesine getirdi. Hayvan kemrelerinin vahşi depolama yapılarak hiçbir önlem alınmadan tarım arazilerinin olduğu bölgede depolanması sebebiyle, kokudan rahatsız olan çiftçilerin tarım arazilerine işçi götüremediği ve hasat yapamadığı iddia edildi.

    Gönen Gündoğan kırsal mahallesinde çiftçilik yapan Ersan Arslan, “Gübre fabrikasının aşırı kokusundan çok rahatsız oluyoruz. Kara sinek bolluğu var. Geceleri camımızı, kapımızı açamıyoruz kokudan. Bilhassa sinekten rahatsızız. Biz istihdama karşı değiliz ama bu kokunun bir an önce bir şekilde yok edilmesi gerekiyor. Bunu yetkililerin bir şekilde yaptırması gerekiyor. Normal kara sinek değil bunlar iri iri kara sinekler var. Normal daha büyük kara sinekler kapıyı açıyorsun içeriye doluyorlar, camı açıyorsun içeriye doluyor bunların bir şekilde yok edilmesi gerekiyor. Bunlara önlemler alınması gerekiyor. Köyümüz ileri derecede kokuyor, sakin havalarda dışarıya çıkamıyoruz kokudan çıkmasan da fark etmiyor içeri geliyor kokular” dedi.

    Gönen Hasanbey kırsal mahallesinde ikamet eden Halim Köken ise, “Yetkili arkadaşlara söylüyorum bu bizim Gönen Çayı’nın aktığı bölge Marmara Denizi’ne yetkili arkadaşların gidip bakması lazım burada çalışan fabrikaların oraya çaya attıkları pislik, hayvan pisliği ve diğer pislikler komple denize dökülüyor. Yani gidip denizde yüzemiyoruz, hastalık her şey var. Akşamları köyümüzde oturamıyoruz, bahçemize gidemiyoruz leş kokuyor yani hayvan pisliği kokuyor. Yetkililer buna bir an önce bir çare bulsun” diye konuştu.

    Gönen Hasanbey kırsal mahallesinde ikamet eden Hasan Doğandönül de, “Ötesi berisi yok yani böyle bir şey olamaz. Hiç yakışmıyor. Hele burası Gönen’in birinci büyük mahallesine hiç yakışmıyor bu kokuya. Yazık bu insanlara” şeklinde konuştu.

    Gönen’de ikamet eden Necati Kurt ise, “Zehirli atık bunlar, kimyasal. Daha önce deri fabrikalarında kostik nitrik ve bir takım kimyasallar bütün bitkilere zarar veriyor. Canlı bile yaşamıyor, eskiden büyük balık tuttuğumu bilirim. Şimdi nerede balık, çayda bir hiç canlı türü kalmadı. Belki bundan sonra düzelebilir. Tabakhaneleri kaldırdılar. Bir tek bu bölgede tutkal fabrikası atık salıyor diyorlar” dedi.
    Gönen’de ikamet eden Muhsin Bağcı da, “Gönen’imize şu anda bir seneden beri yayılan bir koku var. Gönen Çayı kirletilmekte, Gönen halkı rahatsız, dolayısıyla ben de Gönenli vatandaş olarak rahatsızım. İki tane firma sayılıyor hayvan pisliğinden bağlı gaz üreten iki firmamızın bütün atıkları Gönen Çayımıza yayılıyor dolayısı ile Gönen Çayı kirleniyor hem de çok kirleniyor. İsterseniz yerine götürüp gösterebilirim mevcut akan yerleri. Kimlerin pislettiği de belli. Bunu gören, bilen yetkililer buraya yemek yemeğe geliyor. Otele geliyorlar, çayını kahvesini içip gidiyorlar. Bunları görmüyorlar ki bir gün orayı ziyaret etsinler. Gitseler bile kafalarını çeviriyorlar bu tarafa bakmıyorlar herhalde. O yüzden rahatsızız ama hakikaten ağır, pis bir koku var. İki tane firma var belli zaten. Gönen Çayı’nı kirleten biri süt firması, biri çeltik firması” dedi.

  • Dorsesinde pirinç taşıyan tır devrildi

    Dorsesinde pirinç taşıyan tır devrildi

    Tarsus-Adana-Gaziantep (TAG) Otoyolu Düziçi Şekerdere mevkiinde  tır, henüz belirlenemeyen nedenle devrildi.
    İhbar üzerine bölgeye 112 Acil Servis ve polis ekipleri sevk edildi. Yaralanan sürücü sağlık ekiplerince Osmaniye Devlet Hastanesine kaldırıldı.


    Kaza nedeniyle tırın dorsesindeki pirinçler yola savrulurken, TAG Otoyolu’nda 2 şerit trafiğe kapandı ve trafik akışı tek şeritten sağlandı.