İçişleri Bakanlığı koordinesinde Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünce yürütülen ikna çalışmaları neticesinde, PKK terör örgütünden kaçan 3 terör örgütü mensubu daha güvenlik güçlerine teslim oldu. Teslim olan örgüt mensuplarının 2013, 2014 ve 2019 yılında terör örgütüne katıldıkları, Irak ve Suriye’de faaliyet yürüttükleri tespit edildi.
Sürdürülen ikna çalışmaları sonucunda, 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren teslim olan örgüt mensubu sayısı 81’e yükseldi.
Diyarbakır’da, oğlunun HDP’liler aracılığıyla dağa kaçırıldığını iddia eden anne Hacire Akar, HDP İl Başkanlığı binası önünde 22 Ağustos 2019’da oturma eylemi başlattı. Akar, oğlunu teröre kurban vermemek için başlattığı kararlı mücadele sayesinde 24 Ağustos 2019’da evladına kavuştu. Akar’ın kararlı eylemi ve yaktığı meşale, Türkiye’de birçok aileye cesaret ve umut oldu. Bu cesur duruşu gören aileler, 3 Eylül 2019’da HDP İl Başkanlığı önünde başlattığı evlat nöbeti 4’üncü yılına girdi.
Eylemin 4’üncü yılında ailelerle bir araya gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, burada açıklamalarda bulundu. Bakan Soylu, ailelerin sadece kendi çocuklarının yaşadıkları acıyı ve ıstırabı dile getirmediğini, tarihin akan gözyaşlarını ifade ettiklerini ifade etti.
Bakan Soylu açıklamalarında, ailelerin sadece geçmişte yaşadıklarını dile getirmediğini, gelecekteki musibetten, annelerin çocuklarına, babaların çocuklarına tekrar hasret kalmamaları için söyledikleri her cümlenin altında tembihatlar ortaya koyduğunu ifade ederek sözlerine şöyle devam etti:
“Diyarbakır’da çok acıya şahidiz. Hakkarili dostlarımız var çok acıya şahidiz. Terör örgütleri çizgilerini ortaya koyabilirler. Terör örgütlerine yönelik yapılacaklar bellidir. Ama esas kızgınlığımız, derdimiz terör örgütlerine değildir. Terör örgütlerini kendilerine kalkan edenlerdir. Terör örgütlerini sahaya sürenleredir. Anne ve babalar başkalarının çocuklarına yapılacak haksızlığı engellemek için buradalar. Ama onun sütünde dünyayı haksızlığa uğratanlara karşı burada duruş sergileyenlere minnettarız. Bugün Amerika olmazsa PKK, PYD diye bir terör örgütü olmaz. PKK ve PYD’nin patenti Amerika’dır. Onların uşağıdır.”
Son 3 yılda Amerika senatosunun PKK ve PYD’ye 2 milyar dolar resmi yardım yaptığını aktaran Bakan Soylu, “HDP denilen siyasi parti PKK ile beraber Amerika uşağıdır. Güvenliğimiz olmazsa geceleyin bir yerde bir yere gitme ihtimalimiz olabilir mi? Elbette ki hayır. Amerika PKK ve PYD’nin güvenliğini sağlayamaz ise Ortadoğu coğrafyasında yarım metre adım atamaz. Hangi mağarada olursa olsun onun içerisinde duramaz. Kıymetli Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan sadece ve sadece Türkiye’ de insanların yaşam standartının yükselmesi, huzur ve güven içerisinde olması için bir mücadele ortaya koymuyor. Aslında bize dayatılmak istenen bir hadiseye karşı mücadele ortaya koyuluyor. Kime güvendiğini söyleyeyim. Bunu iyi anlayan bu millete güveniyor. Ve kendini teslim ettiği Cenabı Allah’a güveniyor ve inanıyor” dedi.
Hakkari’de sıfır öğrenci tıp fakültesini kazanırken geçen yıl 19, bu yıl 26 öğrencinin tıp fakültesini kazandığını ifade eden Bakan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Demek ki bu annelerin buradaki duruşun, Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu politikanın, burada bulunan bu işin acısını çekmiş Orhan Bey’den (Miroğlu) Abdurrahman Bey’e kadar (Kurt) kıymetli milletvekili ablamdan Oya Eronat, buradaki Sivil Toplum Örgütlerine kadar Galip Bey’den (Ensarioğlu) Mehdi Bey’e kadar (Eker) herkesin içerisinde bir dert ve yara var. Biz kendi meselemizi çözeriz. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu için söylüyorum. Kavgaların bile nasıl barışabileceğini bize ortaya koyan bir kültürü öğreten, ölüsüne günlerce, aylarca sahip çıkıp, taziyelerinde omuzlarına bir birinin kafasını yaslayabilen bir anlayıştan ve kardeşlikten bahsediyorum. Bu anneler Bağdat’, Şam’da, Halep’te yaşanın dramın bitmesinin peşindeler. Biz, emperyal bir ülke değiliz. Bizim başkasının toprağında zerre kadar gözümüz yok. Başkalarının bizim topraklarda gözü olabilir.”
Diyarbakır’ın hürriyetine, kardeşliğine, Ortadoğu’nun, Orta Asya’nın, Balkanların kardeşliği olarak baktıklarını belirten Bakan Soylu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Allah’a hamdolsun Diyarbakır huzura kavuştukça bu dediğim coğrafyalar huzura kavuşuyor. Bu annelerin isyanı, itirazı, babaların isyanı ve itirazı tam bin 97 gündür 309 evlatları için 304 ailenin isyanı sadece 7 yaşında, 8 yaşında, 9, 10, 11 yaşında bir çocuğun alıp dağa götürülüp kalaşnikofu çocuğun boyu kadar silahı verenlere sadece değildir. Onları maşa olarak kullananlaradır. Biz kardeşiz. Srebrenitsa anneleri nasıl bir sıkıntı çekmişse bu sıkıntıda aynı sıkıntıdır. Diyarbakır, iki peygamberi koynunda yatıran bir şehirdir. Dünya da bundan bir tane daha örneği söz konusu değildir. Burası dualı, evliyalar şehridir. Biz, ailelerin evlatlarını koruma anlayışına sahip çıkmak istiyoruz. 148 çocuğu bu annelerin 18 yaşından küçük dağa götürdüler. Birleşmiş Milletler nerede? Dünyanın medeni ülkeleri nerede? 12 yaşından küçük 6 çocuğu dağa götürdüler. 10 engelli çocuğu dağa götürdüler. Anneler, yaptığınız iş benim cümlelerimle anlatmaya yetmez. Bu millet sıkı durmaktadır, sıkı durmaya devam etmektedir. Evladım gel askere git2, şehit ol demesi kolay bir olay değildir. Kürtlüğünüzle gurur duyun, dilinizle gurur duyun, bu ülkenin birlik ve beraberliğiyle gurur duyun. Cumhurbaşkanımızın selamlarını ve muhabbetlerini iletmek istiyorum.”
Bakan Soylu, konuşmasının ardından aileler teröre lanet yürüyüşüne geçti.
Eylemin 4’üncü yılında Bakan Soylu yanı sıra Diyarbakır Valisi Ali İhsan Su, AK Parti Diyarbakır Milletvekilleri Oya Eronat, Mehdi Eker, STK temsilciler ve Türkiye’nin dört bir yanından vatandaşlar katıldı.
İçişleri Bakanlığı Sözcüsü ve Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, bakanlığın konferans salonunda düzenlediği aylık basın bilgilendirme toplantısında açıklamalarda bulundu.
Silahlı terör örgütü PKK’nın yurt içinde çok az mensubu kaldığını söyleyen Çataklı, Terör örgütü, tarihinde katılımın en az olduğu dönemi yaşıyor. Teslim olma sayınının en fazla olduğu dönemi yaşıyor. Ülke içinde eleman sayısının en düşük olduğu dönemi yaşıyor. PKK ile mücadelede biz artık belli bölgelerde kalan son teröristleri kovalıyoruz” diye konuştu.
Tendürek Dağı’nda hiçbir terör örgütü mensubunun kalmadığını belirten Çataklı, “Bizim bir sözümüz vardı, ‘Terörü bu ülkenin gündeminden çıkaracağız’ diye. Bu sözümüzü tamamen yerine getirmiş olmanın arifesindeyiz. Tendürek Dağı’nın teröristlerden tamamen temizlendiğini ifade etmek isterim. İlkbahar – yaz operasyonlarının başlaması ile birlikte; Ağrı İl Jandarma Komutanlığınca 12 ağustos tarihinde ‘Eren Abluka-10’ operasyonu kapsamında; 2’si sağ 1’i ölü olmak üzere toplam 3 terörist etkisiz hale getirilmiş, Van İl jandarma Komutanlığınca 15 ağustos tarihinde ‘Eren Abluka-32’ operasyonu kapsamında ise; 1’i turuncu, 1’i gri kategori olmak üzere 2 teröristin etkisiz hale getirilmesi ile birlikte, Tendürek Dağı teröristlerden tamamen temizlenmiştir” ifadelerini kullandı.
Tendürek’te gerçekleştirilen operasyonların detaylarından bahseden Çataklı, “Tendürek Dağı’nın teröristlerden tamamen temizlenmesinin ardından, PKK/KCK terör örgütüne ait sığınak ve barınakların tespit edilmesine yönelik yapılan, Tendürek Dağı’nda ‘Eren Abluka-32’ ve ‘Eren Abluka 35’ operasyonlarında; odaları, mutfağı, tuvaleti ve banyosu bulunan, sözde bir tanesi eğitim ve kamp alanı olan 12 mağara/sığınak, bölücü terör örgütüne ait çok sayıda EYP, tıbbi ve yaşam malzemesi, bölgedeki teröristleri silah ve teçhizat olarak destekledikleri iki büyük cephanelik ve silah deposu ele geçirilmiştir” diye konuştu.
Terör örgütlerine yönelik gerçekleştirilen operasyonların detaylarını aktaran Çataklı, şu bilgileri paylaştı:
“Ağustos ayı içerisinde içişleri Bakanlığı koordinesinde yürütülen iç güvenlik operasyonları çerçevesinde PKK terör örgütüne yönelik kırsal alanda 9’u büyük, 29’u orta çaplı olmak üzere toplam 12 bin 563 operasyon ve tüm terör örgütlerinin şehirlerde faaliyet yürüten hücre yapılanması ve iş birlikçilerine yönelik 858 operasyon yapılmıştır. Bu operasyonlarda aralarında 5’i liste dışı, 2’si gri, 4’ü turuncu ve 2’si yeşil kategoride aranan teröristlerin de bulunduğu 16’sı ölü, 60’ı sağ, 14’ü teslim toplam 90 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Etkisiz hale getirilen teröristlerden 77’si PKK/KCK, 13’ü DEAŞ terör örgütü mensubudur. Ayrıca ağustos ayı içerisinde terör örgütlerine yardım/yataklık yaptığı ve örgütlerle irtibatlı olduğu değerlendirilen 593’ü PKK/KCK, 554’ü FETÖ, 149’u DEAŞ, 75’i sol terör olmak üzere toplam bin 371 şüpheli gözaltına alınmıştır. Gözaltına alınan kişilerden 131’i PKK/KCK, 139’u FETÖ, 27’si DEAŞ, 13’ü sol terör örgütleri mensubu olmak üzere 310’u ise tutuklanmıştır.”
Operasyonların ardından yüklü miktarda mühimmatın ele geçirildiğini açıklayan Çataklı, “Yapılan tüm terör operasyonları neticesinde Ağustos ayında; 106 sığınak / barınak / mağara kullanılamaz hale getirilmiştir. 65’i ağır ve uzun namlulu 82 silah, 11 adet mayın/EYP, 122 adet el bombası, 193 kg patlayıcı madde, 12 bin 482 adet muhtelif mühimmat ele geçirilmiştir. Ayrıca Ağustos ayında mayın/EYP patlayıcı madde düzeneği ile planlanan toplam 9 terör eylemi engellenmiştir” şeklinde konuştu.
Nisan-Eylül arası 8 bini aşkın operasyon yapıldığını kaydeden Çataklı, “Tamamlanan sonbahar/kış operasyonlarını müteakip 15 Nisan – 30 Eylül tarihlerini kapsayan ilkbahar/yaz dönemi için 273 barınma alanına yönelik 9 bin 159 operasyon planlanmış; bugüne kadar 8 bin 121 operasyon ile yüzde 89’u tamamlanmıştır. Bu operasyonlarda; 72 terörist etkisiz hale getirilmiş; 448 sığınak/barınak imha edilmiş, 214 silah, 517 el bombası, 96 adet mayın/EYP, 674 adet fünye, 920 tüp, 3 bin 920 kg patlayıcı, 53 dürbün, 56 telsiz ile 40 bin 163 mühimmat ele geçirilmiştir” dedi.
Siber Suçlarla mücadele konusunda da konuşan Çataklı, “Siber suçlarla mücadelede, 2022 yılı ağustos ayında terör suçları kapsamında, 13 bin 123 sosyal medya hesabı ile ilgili çalışma yapılmış, tespit edilen 5 bin 348 kişi hakkında yasal işlem yapılmış, 183 şüpheli yakalanmıştır” ifadelerine yer verdi.
Uyuşturucu, kaçakçılık ve kaçak göçle mücadeledeki Ağustos ayı verileri paylaşan Çataklı, şunları dedi:
“Uyuşturucuyla mücadelede Ağustos ayında gerçekleştirilen 19 bin 375 operasyonda 23 bin 606 kişi gözaltına alınmış, bin 971 kişi adli makamlar tarafından tutuklanmıştır. Kaçakçılık ile mücadeleye yönelik Ağustos ayında gerçekleştirilen 2 bin 397 operasyonda 3 bin 287 kişi gözaltına alınmış, 21 kişi adli makamlar tarafından tutuklanmıştır. Düzensiz göçle mücadelede ağustos ayında, 6 bin 329’u denizlerde olmak üzere toplam 28 bin 814 düzensiz göçmen ve 856 organizatör yakalanmıştır. Ülkesine geri dönen Suriyeli sayısı 521 bin 39’a ulaşmıştır. Bugün itibarıyla ülkemizde kayıt altına alınan Suriyeli sayısı ise 3 milyon 654 bin 866 kişidir.”
Açıklamaların ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Çataklı; Levent Göktaş, Faruk Fatih Özer ve Semra Güzel hakkında sorulan soruya şu cevabı verdi:
“Bu üç olayda kendi mecrasında ilerliyor. Her hangi bir tıkanıklık söz konusu değil. Hem Arnavutluk’taki hem Bulgaristan’daki süreçler hem kendi iç hukuki süreçte, hem de uluslararası anlamdaki düzenlemeler çerçevesinde ilerliyor. Edirne istikametindeyken yakalanan şahsın, nereye ve ne zaman getirildiği önemli değil. Bunlar teferruat, yakalanmış olması önemli. Süreç kendi içerisinde ilerliyor.”
Milli Savunma Bakanlığı’nın yaptığı açıklamada;
“Suriye’nin kuzeyindeki Barış Pınarı bölgesinde huzur ve güvenlik ortamını bozmak için taciz ateşi açan 2 PKK/YPG’li terörist, Türk Silahlı Kuvvetlerimiz tarafından etkisiz hâle getirildi.” ifadelerine yer verildi.
Teröristlerin taciz atışları cezasız kalmıyor.
Suriye’nin kuzeyindeki Barış Pınarı bölgesinde huzur ve güvenlik ortamını bozmak için taciz ateşi açan 2 PKK/YPG’li terörist, Türk Silahlı Kuvvetlerimiz tarafından etkisiz hâle getirildi. #MSB pic.twitter.com/jmxRCMurkK
— T.C. Millî Savunma Bakanlığı (@tcsavunma) September 1, 2022
İl Jandarma Komutanlığına bağlı ekipler tarafından PKK’ya üye olmak suçundan aranan F.Ş.’nin yakalanması için çalışma başlatıldı.
Hakkında 3 yıl 1 ay 15 gün kesinleşmiş hapis cezası bulunan F.Ş, Iğdır Merkez Söğütlü Mahallesinde yapılan operasyonla gözaltına alındı.
Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen zanlı tutuklandı.
Edinilen bilgiye göre MİT, terör örgütü PKK/KCK üyesi Tarhan’ı, örgüte katılım yaptığı Avrupa’dan itibaren takip etti. Türkiye’ye yönelik gerçekleştirilen eylemlere katıldığı, eylemlerde kullanılan patlayıcı malzemeleri hazırladığı ve eylemcilerin eğitimini bizzat verdiği yönündeki tespitler üzerine, etkisiz hale getirilecek kritik hedefler listesine dahil etti.
MİT’in teknik ve fiziki takibi sonrasında nokta operasyon için düğmeye basıldı. Terörist Tarhan’ın, Avrupa’dan temin ettiği elektronik ve mekanik malzemeleri teslim almak için, intikal halinde olduğuna yönelik gelen anlık istihbarat üzerine operasyon kararı alındı. Gerçekleştirilen nokta operasyon ile terörist Tarhan etkisiz hale getirildi. Öte yandan güvenlik kaynakları, örgüt mensuplarına silahlı eğitimlerin verildiği, teröristleri çatışma ortamına hazırlayan akademi sorumlularına yönelik peş peşe gelen operasyonlarla, örgütün en önemli gücü olarak görülen eğitim faaliyetlerine büyük darbe vurulduğunu ifade etti.
Yüz Yüze 100 Gün programı çerçevesinde Ümraniye’ye gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İMES esnafıyla kahvaltıda buluştu. Ümraniye’ye gelen Bakan Soylu’ya Belediye Başkanı İsmet Yıldırım eşlik etti. Program öncesi esnaf ile selamlaşıp sohbet eden Bakan Süleyman Soylu, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Soylu, “Biz altyapısını hazırlamış bir ülkeyiz. Geçmişteki Türkiye gibi değil. Bugün bizi ekonomik siyasal saldırılarla itmeye çalıştılar. Hakkımızda Avrupa’da 200’ün üzerinde yazı çıkardılar. Yatırımcıların Türkiye’ye gelmemesi için ellerinden geleni yaptılar. Bizden önce gelenlerden daha fazla çalışmalıyız” dedi.
ABD ve terör ilişkisine değinen Bakan Soylu, “Bu coğrafyada hiçbir zaman oyunu biz bozmadık. Bu coğrafyanın insanları da oyunu bozmadılar. Burada oyunu bozanlar kendini zengin güçlü ve dünyada amir görenler. Amerika son 3 yıldır PKK’ya resmi olarak 2 milyar dolar yardım yaptı. Bizim kazandığımız paradan vergiden bir terör örgütüne yardım gitse de dünya bize ne yapar. Hepinizin mallarının dünyaya gitmesini yasaklar. Türkiye’nin dünyadan Kredi almasını yasaklar. 2002’de Afganistan’a girdiler. 17 bin hektar afyon üretiliyordu. Çıktıklarında o alan 300 bin hektera döndü. Bundan yıllar önce Türkiye’de yakalanan uyuşturucunun yüzde 70’i batıda yakalandı. Şimdi ise yüzde 70’i Van, Hakkari ve Ağrı’da yakalanıyor. Rota değiştirmek zorunda kaldılar. Bunlar batının bütün dünyaya vermiş olduğu bir musibettir. Bunlardan uzak durabilmek iki şeyle olur. Birincisi çok çalışmak ve ayakta durmak. İkincisi birlik ve beraberlik içerisinde ayakta durmak. DAEŞ, Amerika’nın bizim başımıza saldığı bir derttir. Suriye’de Rakka diye bir yer vardı. Bizim müdahalemizle DAEŞ Rakka’dan çıkacaktı. Amerika, PKK ve PYD’ye Rakka emri verdi. Tek kurşun atılmadan DAEŞ bölgeden çekildi. PKK PYD DAEŞ ve FETÖ’nün sahibi Amerika’dır. Biz Amerika’da darbe yapmaya çalışan kişi ya da grubu Türkiye’de muhafaza edersek bir ilintimiz olduğu söylenebilir. Siz de FETÖ’yü Amerika’da beslerseniz, oradaki imkanları ülkenizin hazinesi ile beslerseniz, onlara okullar açarsanız Biz de karşılığında Bu değerlendirme yapma hakkına sahip olmuş oluruz” diye konuştu.
Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakan Soylu, “Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz. Gıda krizi ile alakalı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a gelmeleri, ona bel bükmeleri ifade etmem gerekiyor ki sevdiklerinden dolayı değildir. Eğer biz ayakta durmamış olsaydık, eğer bir savrulmuş olsaydık, Cumhurbaşkanımız Rusya ile Ukrayna arasında doğru bir Türkiye konumu koymamış olsaydı onlar bizi 1990’larda yaşadığımız durumlara sokacaklardı. Biz altyapısını hazırlamış bir ülkeyiz. Geçmişteki Türkiye gibi değil. Bugün bizi ekonomik siyasal saldırılarla itmeye çalıştılar. Hakkımızda Avrupa’da 200’ün üzerinde yazı çıkardılar. Yatırımcıların Türkiye’ye gelmemesi için ellerinden geleni yaptılar. Bizden önce gelenlerden daha fazla çalışmalıyız. Bizden öncekilerden daha fazla birlik içerisinde olmalıyız. Bu topraklar Baki kalacak bunu biliyoruz. Cumhurbaşkanımız Bu ülkenin yönetiminde kaldığı sürece önümüzdeki bu imkanları kullanmalıyız. Ona bir şey olursa Allah korusun. Bir vatandaşımızın işini bile halletsek bize yeter. Bazen günde 100 karar alıyorum. Eğer Tayyip Erdoğan olmasa biz bu kararların yüzde birini almakta zorlanırız” dedi.
Sözlerine devam eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Kuzey Marmara Otoyolu olmasaydı, İstanbul Havalimanı olmasaydı, Marmaray ve Avrasya Tüneli olmasaydı, Osmangazi köprüsü olmasa üretimimiz ve üretiminiz nasıl olur. Bu bir altyapıdır. Bu Şanlıurfa’dan Diyarbakır’a olan yolun altyapısıdır. Karadeniz sahil yolunun alt yapısıdır. Altyapımız gelişti. Tarihimizin en büyük orman yangını ile karşı karşıya kalabiliyoruz. Birçok ilimizde selle karşı karşıya kaldık. Bayrama bir hafta vardı Biz selden herhangi bir iz olmadan girdik. Gece gündüz çalışıldı gayet gösterildi. Biz insanlara sizi ayağa kaldıracağız dedik. Tespitler yaptık. Zararların her 100 lirasından 70 lirasını verdik. Derdimiz tekrar insanları ayağa kaldırabilmek. Kastamonu’da geçen yıl bu zaman diliminde oldu sel. 1 yıldır altyapısını hazırladık. Önümüzdeki hafta da inşallah sanayi sitesindeki arkadaşlara dükkanlarını teslim edeceğiz” diye konuştu.
MSB’den yapılan açıklamada;
“Terörü bitirmekte, milletimizi bu beladan kurtarmakta kararlıyız! Irak’ın kuzeyindeki Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde 7 PKK’lı terörist etkisiz hâle getirildi. En son terörist etkisiz hâle getirilinceye kadar operasyonlarımız devam edecek.” ifadelerine yer verildi.
Terörü bitirmekte, milletimizi bu beladan kurtarmakta kararlıyız!
— T.C. Millî Savunma Bakanlığı (@tcsavunma) August 27, 2022
Irak’ın kuzeyindeki Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde 7 PKK'lı terörist etkisiz hâle getirildi.
En son terörist etkisiz hâle getirilinceye kadar operasyonlarımız devam edecek.#MSB pic.twitter.com/6NLNDN8c67
Öte yandan Irak/Süleymaniye-Asos bölgesinde faaliyet gösteren 2 PKK/KCK mensubu, MİT tarafından gerçekleştirilen operasyonla etkisiz hale getirildi.
Yerli ve milli İHA/SİHA/İKU teknolojileri kullanılarak yurt içi ile yurt dışında gerçekleştirilen kesintisiz ve etkili operasyonlar sonucunda, birçok sözde üst düzey mensubunu kaybeden terör örgütünde çözülmeler de artıyor.
Çözülmeleri engellemeye ve örgüt mensuplarının aileleri ile müzahir kesimlerden gerçekleri gizlemeye çalışan PYD-YPG terör örgütü sözde üst yönetiminin talimatıyla infazlara başladı. Örgüt, infazları perdelemek için de öldürülen teröristlerin “ajan” olduğunu söylüyor.
3 terör örgütü mensubu PYD-YPG tarafından infaz edildi
PYD-YPG içerisinde faaliyet gösteren terör örgütü mensupları Çetin Süer, Sedat Süer ve Fuat Balcak, güvenlik güçlerine teslim olmak istedikleri için ajan oldukları gerekçesiyle, terör örgütü tarafından infaz edildiği ortaya çıktı.
Terör örgütünde çözülme ikna yoluyla teslim olan örgüt mensuplarının da sayısını artırıyor. İçişleri Bakanlığı koordinesinde, Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen ikna çalışmaları neticesinde 1 Ocak tarihinden 74 örgüt mensubu güvenlik güçlerine teslim oldu.
Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, PKK/KCK-PYD/YPG silahlı terör örgütünün muhtemel eylem ve faaliyetlerin deşifre edilerek mensuplarının yakalanmasına yönelik operasyon yaptı.
Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde yapılan operasyon sonucunda, terör örgütü içerisinde silahlı olarak faaliyet gösterdiği tespit edilen 3 örgüt üyesi yakalandı. Yapılan aramalarda ise çok sayıda örgütsel içerikli doküman ve dijital materyal ele geçirildi.
Yakalanarak gözaltına alınan örgüt üyesi 3 şüpheli, sağlık kontrollerinin ardından adli mercilere sevk edildi. Adli mercilere sevk edilen şüpheli şahıslardan 2’si tutuklanırken 1’i hakkında adli kontrol kararı verildi.
Olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü öğrenildi.