Etiket: plan

  • İnegöl’ün 5 yılı ortak akılla planlanıyor

    İnegöl’ün 5 yılı ortak akılla planlanıyor

    İnegöl Belediyesi’nin 2029 vizyonunu oluşturmak adına çalışmalarına başladığı 5 yıllık Stratejik Plan hazırlıkları kapsamında 2 gün süren çalıştay gerçekleştirildi. Muhtarlar, STK temsilcileri ve Meclis Üyeleri ile belediye personelinin katıldığı 4 ayrı oturumda yapılan çalıştaylarda, İnegöl’ün gelecek 5 yılının planlaması için istişareler yapıldı.

    İnegöl Belediyesi’nde yeni dönemin planlamasına Nisan ayı itibariyle başlandı. 2024-2029 dönemini kapsayan Stratejik Plan için belediyede görevli yönetici ve personelden oluşan 66 kişilik Stratejik Plan Hazırlama Komisyonu kurulmasının ardından, İnegöl Belediyesi Daire Müdürleri ve her müdürlükten ilgili personeller ile Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü tarafından görevlendirilen akademisyenler Doç. Dr. Zerrin Fırat ve Öğretim Görevlisi Yasemin Özdemir nezaretinde Stratejik Plan çalışmalarının startı verilmişti. Mevzuat gereği Eylül ayında taslağı tamamlanarak meclise sunulması gereken Stratejik Planın şehrin tüm dinamiklerinin fikir ve görüşleri alınarak ortak akılla oluşturulması için 2 gün boyunca 4 farklı oturumda gerçekleştirilen Stratejik Plan Çalıştayı yapıldı.

    Şehrin gelecek 5 yılının planlandığı çalıştay kapsamında Salı günü Muhtarlar ve Belediye Personeli, Çarşamba günü ise STK temsilcileri ve Meclis Üyeleri olmak üzere 4 ayrı oturum gerçekleştirildi. İnegöl Belediyesi’nin 2029 vizyonu kapsamında yapılan çalıştaylarda, tüm kesimlerin fikir ve önerileri masaya yatırıldı. Belediye Başkanı Alper Taban da yapılan çalıştaylara katılarak katkıda bulunanlara teşekkür etti.

    Bu uygulamayla katılımcı yönetim anlayışını Stratejik Plan hazırlığında da ortaya koyan İnegöl Belediyesi, toplumu temsil eden kanaat önderlerinin talep, öneri, şikayet ve fikirlerini tek tek not aldı. İç ve dış paydaşlarla yol haritasının belirlenmesi üzerine istişareler yapıldı. Akademisyenler Doç. Dr. Zerrin Fırat ve Öğretim Görevlisi Yasemin Özdemir’in anlatımlarıyla sürece destek verdiği çalıştayda, İnegöl’ün 5 yıllık planlamasının taslağı oluşturuldu.

    Stratejik Plan Çalıştayına ilişkin açıklamalarda bulunan Belediye Başkanı Alper Taban, “Vatandaşlarımızın teveccühü ile yeniden göreve seçildik. Geçtiğimiz dönem zor bir zaman diliminden geçtiğimizi ifade edebilirim. Pandemi, ekonomik şartlar, deprem İçerisinde bulunduğumuz dönem de yine biraz daha ekonomik kısıtların olduğu bir dönem. Hükümetimiz yaklaşık 3 yıl devam edecek bir tasarruf genelgesi yayınladı. Bunu sadece belediyelere değil, tüm kamu kurumlarına gönderdi. Uygulanma noktasında da genelge yayınlandı. Bizler de buna uymak durumundayız. Tabi bu değildir ki biz plan yapmayacağız, yatırım yapmayacağız, iş yapmayacağız. Elbette ki hızlıca planlamamızı yaparak hangi yıl neyi yapmak istiyorsak bunları o plan içerisine işleyeceğiz. Burada da bu çalışmayı gerçekleştiriyoruz” dedi.

    Planlamanın ortak akıl ve katılımcı yönetim anlayışıyla yapılmasını istediklerini kaydeden Başkan Taban, “Biz önümüzdeki 5 yıl içerisinde ne yapmak istiyoruz, şehrimizin ihtiyaçları nelerdir bunun fotoğrafını çekmek istiyoruz. Bunu da daha böyle teknik bir çalışmayla yapmak istiyoruz. Geçen dönem de benzer şekilde akademisyenlerimizin de katkılarıyla bu çalışmaları hazırlamıştık. Stratejik planı ben önemsiyorum. Bazı belediyeler dışarıdan firmalarla anlaşıyor, dışarıdan birileri gelip sizin planlamanızı yapıyor. Biz bunu kendimiz yapmayı tercih ediyoruz. Bize birileri hazır reçete yazmasın, reçete neyse biz bunu çıkarıp uygulayalım. Bugün itibariyle de işin fotoğrafını çekme noktasında muhtarlarımızla, STK temsilcilerimizle, belediye personellerimizle ve meclis üyelerimizle bir araya gelerek istişarelerimizi yaptık. Burada herkesin fikrini ifade etmesi adına bir ortam oluşturduk. Tüm şehri kucaklayıcı bir çalışma olmuş olacak. Tespit edilen konular üzerinde de çalışma planımızı hazırlamış olacağız. Ben katkı ve destek veren herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.

  • İnegöl’ün gelecek 5 yılı ortak akılla planlanıyor

    İnegöl’ün gelecek 5 yılı ortak akılla planlanıyor

    İnegöl Belediyesi’nde yeni dönemin planlamasına Nisan ayı itibariyle başlandı. 2024-2029 dönemini kapsayan Stratejik Plan için belediyede görevli yönetici ve personelden oluşan 66 kişilik Stratejik Plan Hazırlama Komisyonu kurulmasının ardından, İnegöl Belediyesi Daire Müdürleri ve her müdürlükten ilgili personeller ile Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü tarafından görevlendirilen akademisyenler Doç. Dr. Zerrin Fırat ve Öğretim Görevlisi Yasemin Özdemir nezaretinde Stratejik Plan çalışmalarının startı verilmişti. Mevzuat gereği Eylül ayında taslağı tamamlanarak meclise sunulması gereken Stratejik Planın şehrin tüm dinamiklerinin fikir ve görüşleri alınarak ortak akılla oluşturulması için 2 gün boyunca 4 farklı oturumda gerçekleştirilen Stratejik Plan Çalıştayı yapıldı.

    2 GÜN 4 AYRI OTURUMDA ÇALIŞTAY YAPILDI

    Şehrin gelecek 5 yılının planlandığı çalıştay kapsamında Salı günü Muhtarlar ve Belediye Personeli, Çarşamba günü ise STK temsilcileri ve Meclis Üyeleri olmak üzere 4 ayrı oturum gerçekleştirildi. İnegöl Belediyesi’nin 2029 vizyonu kapsamında yapılan çalıştaylarda, tüm kesimlerin fikir ve önerileri masaya yatırıldı. Belediye Başkanı Alper Taban da yapılan çalıştaylara katılarak katkıda bulunanlara teşekkür etti.

    5 YILLIK PLANLAMANIN TASLAĞI ORTAK AKILLA OLUŞTURULDU

    Bu uygulamayla katılımcı yönetim anlayışını Stratejik Plan hazırlığında da ortaya koyan İnegöl Belediyesi, toplumu temsil eden kanaat önderlerinin talep, öneri, şikayet ve fikirlerini tek tek not aldı. İç ve dış paydaşlarla yol haritasının belirlenmesi üzerine istişareler yapıldı. Akademisyenler Doç. Dr. Zerrin Fırat ve Öğretim Görevlisi Yasemin Özdemir’in anlatımlarıyla sürece destek verdiği çalıştayda, İnegöl’ün 5 yıllık planlamasının taslağı oluşturuldu.

    TASARRUF TEDBİRLERİ YATIRIM YAPMAYACAĞIZ ANLAMINA GELMİYOR

    Stratejik Plan Çalıştayına ilişkin açıklamalarda bulunan Belediye Başkanı Alper Taban, “Vatandaşlarımızın teveccühü ile yeniden göreve seçildik. Geçtiğimiz dönem zor bir zaman diliminden geçtiğimizi ifade edebilirim. Pandemi, ekonomik koşullar, deprem… İçerisinde bulunduğumuz dönem de yine biraz daha ekonomik kısıtların olduğu bir dönem. Hükümetimiz yaklaşık 3 yıl devam edecek bir tasarruf genelgesi yayınladı. Bunu sadece belediyelere değil, tüm kamu kurumlarına gönderdi. Uygulanma noktasında da genelge yayınlandı. Bizler de buna uymak durumundayız. Tabi bu değildir ki biz plan yapmayacağız, yatırım yapmayacağız, iş yapmayacağız. Elbette ki hızlıca planlamamızı yaparak hangi yıl neyi yapmak istiyorsak bunları o plan içerisine işleyeceğiz. Burada da bu çalışmayı gerçekleştiriyoruz” dedi.

    TÜM ŞEHRİ KUCAKLAYICI BİR ÇALIŞMA OLACAK

    Planlamanın ortak akıl ve katılımcı yönetim anlayışıyla yapılmasını istediklerini kaydeden Başkan Taban, “Biz önümüzdeki 5 yıl içerisinde ne yapmak istiyoruz, şehrimizin ihtiyaçları nelerdir bunun fotoğrafını çekmek istiyoruz. Bunu da daha böyle teknik bir çalışmayla yapmak istiyoruz. Geçen dönem de benzer şekilde akademisyenlerimizin de katkılarıyla bu çalışmaları hazırlamıştık. Stratejik planı ben önemsiyorum. Bazı belediyeler dışarıdan firmalarla anlaşıyor, dışarıdan birileri gelip sizin planlamanızı yapıyor. Biz bunu kendimiz yapmayı tercih ediyoruz. Çünkü bunu gerçekten anlayarak, içselleştirerek uygulamak istiyoruz. Bize birileri hazır reçete yazmasın, reçete neyse biz bunu çıkarıp uygulayalım. Bugün itibariyle de işin fotoğrafını çekme noktasında muhtarlarımızla, STK temsilcilerimizle, belediye personellerimizle ve meclis üyelerimizle bir araya gelerek istişarelerimizi yaptık. Burada herkesin fikrini ifade etmesi adına bir ortam oluşturduk. Tüm şehri kucaklayıcı bir çalışma olmuş olacak. Tespit edilen konular üzerinde de çalışma planımızı hazırlamış olacağız. Ben katkı ve destek veren herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.

  • Adıyaman’a şehir hastanesi planlanıyor

    Adıyaman’a şehir hastanesi planlanıyor

    Adıyaman Milletvekilleri İshak Şan ve Mustafa Alkayış, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yı birlikte ziyaret etti. Ziyarette, 750 yataklı Şehir Hastanesinin planlaması, yapımı devam eden 300 Yataklı Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’nin durumu, 150 Yataklı Devlet Hastanesi’nin yapım süreci, Fizik Tedavi Hastanesi’nin planlanması ve diğer sağlık yatırımlarıyla ilgili istişarelerde bulunuldu.

    Milletvekili İshak Şan, sağlık yatırımları ile ilgili yaptığı açıklamada, “Mevcut hastane kapasitemizin yeterli gelmediği, daha öncesinden de Bakanlığımız yetkilileriyle konuşulmuştu. 750 Yataklı Şehir Hastanesi’nin planlanmasıyla ilgili Bakanımız Fahrettin Koca ile görüşmeler gerçekleştirdik. Şuan ki hastanemizin bulunduğu bölgeye 750 Yataklı Şehir Hastanesi planlanabilir. Projelendirmenin birkaç ay süreceğini tahmin ediyorum. Yapımı devam eden 300 Yataklı Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’ni inşallah yeni yılla birlikte hizmet vermeye başlayacak. Binanın inşaat kısmı bitti ancak tefrişat ile ilgili alım süreci başlayacak.

    Deprem nedeniyle 150 Yataklı Devlet Hastanemizin yapım sürecinde yaşanan aksamalara rağmen süreci hızlandırarak, ihale süresinde hastane inşallah bitirilecek. Ayrıca 150 Yataklı Fizik Tedavi Hastanesi’ni yeni konut alanı olan Karadağ bölgesine yakın bir yerde düşünüyoruz. Yer tespiti yapılmadı ama belediye ile görüşülüyor. Ancak en önemli konulardan birisi ise Altınşehir tarafında 50 yataklı veya 75 yataklı acil durum hastanesi yapılmasıdır. Bakanlığımıza bu konuyu aktardık, bu konunun değerlendirmesi sürüyor” ifadelerini kullandı.

  • Tatil planlarını çocuklar belirliyor

    Tatil planlarını çocuklar belirliyor

    Türkiye’nin ve dünyanın en gözde turizm merkezlerinden olan Muğla’nın Marmaris ilçesinde bulunan oteller çocukların da konforu ve akıllarda kalacak bir tatil geçirmelerine yönelik çalışmalar yapmaya devam ediyor. Beş yıldızlı birçok otelde çocuklara yönelik mini kulüpler yer alırken, dört yıldızlı ancak mini kulüpleri olmayan otellerde de animatörler çocuk misafirlere yönelik aktiviteler yaptıklarını belirtiyorlar.

    “Çocuklar geleceğin tatilcisi, onların mutluluğu öncelikle geliyor”

    ‘En iyi aile oteli, çocuk oteli’ ödüllü beş yıldızlı otelin Genel Müdürü Cihan Baykara, “Tatil ve tatil planı dediğimiz zaman özellikle çocuklu aileler öncelikle çocuklarının eğlendiği, onların memnun kaldığı, onların istediği otelleri tercih ediyorlar. Biz bir ay bölgenin ‘en iyi aile oteli, çocuk oteli’ ödülü aldık. Misafirlerimiz çocuklarının mutluluğu daha önemli olduğu için otelimizi tercih ediyorlar. Çocukların istekleri, tercihleri daha ön plana çıkıyor diyebilirim. 1 Nisan ve havaların da değişmesi ile birlikte Kasım ayına uzayan yaz sezonundaki programlarımızı çocukların eğlencelerini düzenleyip sonra yetişkinlere yönelik eğlenceleri düzenliyoruz. Çocukların sevebileceği sağlıklı menüler, atıştırmalıklar özellikle tercih ediliyor. Çocukların tatillerinde geçirdiği güzel vakitler ve hatıralar ile hem aileleri hem de bizler mutlu oluyoruz. Ayrıca çocuklar geleceğin tatilcileri” diyerek, çocuklu ailelerin keyifli tatil geçirebilmeleri için en iyi hizmeti sunmaya çalıştıklarını belirtti.

    Baykara, otelleri bünyesindeki çocuk kulübüyle ilgili de şu bilgileri verdi:

    “Kesinlikle zaten böyle bir organizasyonda böyle bir departman ve bu şekilde bir ekip kurmazsanız çok başarılı olamazsınız. Biz şef ve müdür ile birlikte 11 kişilik bir kadro ile çocuk eğlencesi ve animasyonları yapıyoruz. Sadece kendi personelimiz ile değil belirli aralıklar ile çocuk festivalleri düzenleyerek dışarıdan da animasyon ekipleri davet ediyoruz. Eğlenceli yarışmalar için Bodrum, Antalya ve Marmaris’ten ekipler geliyor. En son çocuk survivor yarışması yaptık, her hafta bir gün mutlaka bu ekipler gelerek çocuk partileri yapıyorlar. 11 kişilik ekibimiz ile 24 farklı ülkeden gelen misafirlerin çocukları ile aynı dili konuşup geleceğin tatilcileri çocuklarımızın en güzel tatili geçirmesi için çalışıyoruz.”

    “Çocuklar için çıkıyoruz tatile”

    Marmaris’teki dört yıldızlı bir otele Hollanda’dan iki çocuğu ile birlikte gelen Akın Akıncı, “Tatil zaten çocuklar için, onları eğlendirmek için aileler olarak elimizden geleni yapıyoruz. Otel tercih ederken ekonomimize uygunluğunun haricinde çocuklarımızın eğleneceği aktivitelere de bakıyoruz tabii ki, benim çocuklarım biraz büyüdü ama öncesinde çocuk havuzu var mı ona bakıyorduk, masa tenisi, bilardo, havuz çocuklarımızın keyifli tatilleri için öncelikli geliyor” şeklinde konuştu.

    “Mini kulübümüz yok ama animatörlerimiz çocuklara özel aktiviteler yapıyor”

    Marmaris’te dört yıldızlı bir otelin Kalite Müdürü olarak görev yapan Tuğba Şenol Keleş ise, “Ailelerin artık tatil tercihlerinde çocuklar çok fazla etkili rol oynuyor. Daha fazla eğlencenin olduğu, çocukların daha çok eğlenebileceği yerleri tercih ediyorlar. Bizim tesisimizde bir mini kulüp yok ama çocukları eğlendirmek üzere animatörlerimiz bir sürü aktiviteler yapabiliyorlar, su topu oyunu, masa tenisi oyunu ya da boyama gibi bir süre aktivite hazırlıyoruz onlar için” dedi.

  • Tirilye’deki kültür rotası ayağa kalkıyor

    Tirilye’deki kültür rotası ayağa kalkıyor

    Toplantıda Tirilye’deki kültür rotasını ayağa kaldıracak, Tirilye’nin yaşayan bir tarih, kültür ve doğa mirası olarak anılması adına önemli bir karar alındı. Tirilye Mahallesi 1/1000 ölçekli Kentsel Sit Alanı Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı Revizyonu onaylandı. Toplam 20 hektar alanda bin 43 parselde 857 yapının bulunduğu Tirilye’de bu plan istikametinde kültür rotasını ayağa kaldırılacak. Mecliste ayrıca Esence, Eğerce ve Söğütpınar 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı revizyonu da kabul edildi.

    Daha önce onay süreci başlamış olan ve Bursa Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun revizyon talep ettiği plan ile ilgili gerekli düzenlemeleri yaptıklarını kaydeden Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz, “Toplam 20 hektar alanda bin 43 parselde 857 yapının bulunduğu Tirilye’de bu plan istikametinde kültür rotasını ayağa kaldıracağız. Tirilye’nin müşahhas olmayan kültürel mirasını geleceğe taşıyacağız. Korunmuş kent ölçeğini, korunmuş dokuya çevireceğiz. Heykel yapılarımızı koruyacağız” ifadelerini kullandı.

    Mecliste onaylanan planların Mudanya’nın geleceği için çok önemli olduğuna vurgu yapan Türkyılmaz, “Meclis olarak önemli bir görevi yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Meclisimizde onayladığımız Tirilye ile Esence, Eğerce ve Söğütpınar planlarımız ilçemize hayırlı olsun. Emeği geçen meclis üyelerimize ve teknik personelimize teşekkür ediyorum” dedi.

  • Mersin’de ‘Afet Eylem Planı’ hazırlanacak

    Mersin’de ‘Afet Eylem Planı’ hazırlanacak

    Çok sayıda sivil toplum kuruluşunun temsilcilerinin katıldığı toplantıda; jeoloji, jeofizik, hidrojeoloji, şehir planlaması, hukuk, halk sağlığı, gıda güvenliği, çevre, afet lojistiği, ziraat mühendisliği, kimya mühendisliği, peyzaj, mimarlık ve inşaat mühendisliği alanında uzman akademisyenler ve uzman isimler yer aldı. İki oturumda gerçekleşen toplantının ilk oturumunda Mersin’in coğrafi yapısı, risk kategorileri, nüfus artışı, sıvılaşma riskinin olduğu bölgeler, yağış haritası, hazırlanacak olan ‘Afet Eylem Planı’nın kapsamı ve yöntemi ile olası senaryolar konuşuldu. 5 başlık altında gerçekleştirilen ikinci oturumda ise deprem, kuraklık, sel, yangın gibi olası afet konu başlıklarında; altyapının geliştirilmesi, önlemler, öneriler, yapılması gereken yatırımlar ve planlamalar konuşuldu.

    5 başlık altında uzmanlar görüşlerini dile getirdi
    Mersin Büyükşehir Belediyesi Afet Yönetim Planı’nın hazırlık komisyonunda görevli Mersin Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Doçent Doktor Fikret Zorlu, 2 oturumda gerçekleşen toplantının ilk oturumunu değerlendirdi.

    “Diğer riskleri de göz ardı etmeyen bir çalışma planlamaktayız”
    Zorlu, ‘Mersin İli Afet Riskleri ve Eylem Çalışma Kapsamı’ isimli sunumunda; afete nasıl hazırlık yapılmalı, eylem planı nasıl olmalı, çalışma, yöntem ve yol haritaları nasıl olmalı gibi konuların üzerinde durdu. Yapılacak çalışma için 2 kez daha bir araya geleceklerini ve bir eylem planı oluşturacaklarını ifade eden Zorlu, “Haziran ayı içerisinde yerel katılımcıların, odaların, belediyelerin, uygulamadaki uzmanların katılımıyla, yerelin problemlerinin tartışıldığı bir çalıştay planlamaktayız. Dolayısıyla bu çalışma, Mersin Büyükşehir Belediyesinin koordinasyonunda yürütülen çok yönlü bir çalışma olma hedefinde. Deprem güncel olması ve olayın büyüklüğü nedeniyle ön planda. Ama tabi diğer afetleri de göz ardı edemeyiz. Deprem sonrası müdahaleler ile buna yönelik mutlaka önlem almalıyız ama esas prensip bunun bir afete dönüşmesini engelleyici mekanizma ne olmalı? Altyapı ne olmalı? Tabii ki Mersin’de deprem dışında heyelan ve su baskınları var. Kuraklık riski, yangın, patlama, kimyasal kaza riskleri var. Çünkü burası bir sanayi bölgesi ve bir petrol depolama ile dağıtım bölgesi. Dolayısıyla diğer riskleri de göz ardı etmeyen bir çalışma planlamaktayız” dedi.

    “Bölgelerdeki problemlere yönelik çalışmalar yürütmeliyiz”
    Mersin nüfusunun hem Suriyeli göçü hem de yaşanan depremlerin ardından çok büyük artış gösterdiğini belirten Zorlu, “2011 yılından sonra Suriyeli sığınmacılar nedeniyle, 2 milyon 200 binleri aşmış bir nüfus vardı. Bu deprem sonrasında gelen nüfusla beraber, sayı 2.6 milyona ulaşmış durumda. Bunların çok önemli bir kısmının kalıcı olacağını biliyoruz. Bu planlama çerçevesinde nasıl bir değer için çalışmamız gerekiyor? Nüfus bizim en büyük değerimiz olduğuna göre, bu nüfusu koruma üzerinde durmalıyız” ifadelerine yer verdi. “En önemli yerleşimlerimiz kıyı bölgesinde” diyen Zorlu, “Tarsus hem sanayi hem de nüfus bakımından sıvılaşma riskinin yüksek olduğu bölgelerden biri. Akdeniz, Mezitli, Yenişehir barındırdıkları nüfus ve çalışma alanları nedeniyle, değerlerin çok yüksek ve risklerin yüksek olduğu bölgeler. Sırasıyla Toroslar, Silifke ve Çamlıyayla, nispeten nüfusun az olması ve zemin yapısı nedeniyle biraz daha avantajlı. Ama orada da Ecemiş fayının uzantıları var, başka riskler var” diyerek, özellikle bölgelere ve bölgelerdeki problemlere yönelik çalışmalar yürütmenin elzem olduğunu vurguladı.

    “Afet İşleri Dairesinin kurulması çok isabetli bir karar oldu”
    Eylem Planının uygulama sürecinin etaplar halinde olacağını kaydeden ve yapı üretimi, sosyal konut üretimi, yeni konutların üretimi, altyapının güçlendirilmesi, köprüler gibi uygulama kısmının zaman alacağını ifade eden Zorlu, son olarak Mersin Büyükşehir Belediyesinin Afet İşleri Dairesini çok hızlı bir şekilde kurması ile ilgili de “Büyükşehir Belediyesi, afet risklerini öngördüğü için Adıyaman’da bir takım hazırlıklar yaptı, oraya destekler verdi ve böyle bir dairenin ihtiyacını öngördü. Şu anda Büyükşehir Belediyesinin aslında fiilen Fen İşleri, Sosyal Hizmetler, İtfaiye Dairesi, Ulaşım Dairesi gibi farklı farklı daireler altında yaptığı işi, tek bir merkez altında, tek daire altında koordine ettiği bir yapılanma olacak. Tabii ki bütün dairelere görev düşüyor ama bunların planlanması, organizasyonu, dağıtımı, lojistiği, malzeme tedariğinin bir daire üstünde olması gerekiyordu. Dolayısıyla çok isabetli bir karar olmuş oldu” diye konuştu.

    “Güzel bir başlangıç”
    Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bahar Yetiş, toplantının oldukça verimli geçtiğinden söz ederek, “6 Şubat’tan sonra pek çok belediye, bu tarz çalışmaların yapılması gerektiğini fark etmiş durumda. Bu güzel bir şey. Mersin Büyükşehir Belediyesinin de bu bağlamda çok hassas olduğunu fark ettim. Yaptıklarını dinledim. Oldukça iyi işler başarmışlar. Ama tabi ki her zaman daha iyisi mümkün. Onun arayışı içindeler. Dolayısıyla da bu çalışmayı çok takdir ettim. Güzel bir başlangıç” dedi.

    “Mersin’in geleceği hakkında konuştuk”
    Jeoloji Mühendisi Profesör Doktor Selim İnan, yararlı bir toplantı gerçekleştiğini belirtti. İnan, “Mersin’in bir Afet Master Planının olması gerekiyor. Dolayısıyla da afetlerle ilgili bir birimin olması gerekiyor. Bu birimle ilgili olarak da belediye başkanımız adımını attı ve çalışan arkadaşlar da gayet güzel bir toplantı düzenlediler. Türkiye’nin değişik üniversitelerinden de çok sayıda bilim insanı geldi. Kamudan gelen arkadaşlarımız var. Neler yapılabilir, hangi birim kurulabilir, bu birimin görevleri ne olmalıdır, ilk yapılacak adım nedir, daha sonraki adımlar ile Mersin’in geleceği hakkında konuştuk” ifadelerini kullandı.
    6 Şubat’ta yaşanan depremin Mersin’i de çok etkilediğinden bahseden İnan, “Herkes dışarılara çıkmaya başladı ve gerçekten de buranın bu kadar etkilenmesinin nedenleri üzerinde çalışmaya başladık. Onun için de genel olarak baktığımızda etrafta faylar var. Faylar aktif midir ya da zemini nasıldır, bu zemin problemleri nelerdir, zemini düzeltmek amacıyla neler yapılabilir konularıyla alakalı toplantı yaptık” diye belirtti.

    “İleride, keşke bunları yapsaydık dememek için oldukça önemli bir çalışma”
    Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Özbek ise “Depremi bizzat yaşayan biri olarak, böyle bir hassasiyetin gösterilmesi oldukça önemli. Çünkü biz bu tip uyarıları yerel yönetimlere Kahramanmaraş’ta yaptık. Burada tabii yerel yönetim olarak çalışma önceden planlanmış. Biz de buraya özellikle zemin etütleri konusunda katkı sunmaya geldik. Mersin risk taşıyan bölge. Özellikle sahil kesimi, sıvılaşma açısından oldukça riskli bir alan. Ayrıca çok katlı yapılan bulunması, deprem açısından önemli risk taşıyan bir durum. Bu yüzden tahminimce Mersin’in bu riski yaşamamak için böyle bir adım atıldığını düşünüyorum. En azından ileride, keşke bunları yapsaydık dememek için oldukça önemli bir çalışma” şeklinde konuştu.

  • Tarım arazilerine yapılan kaçak yapılar yıkılıyor

    Tarım arazilerine yapılan kaçak yapılar yıkılıyor

    Yıldırım Belediyesi, bir yandan kentsel dönüşüm çalışmaları ile ilçenin çehresini değiştirecek çalışmalar gerçekleştirirken diğer yandan da kaçak yapılaşmayla kararlı mücadelesini sürdürüyor. Şehir merkezinin yanı sıra koruma alanları ve tarım arazileri üzerine de imara aykırı şekilde inşaat yapanlara göz açtırmayan Yıldırım Belediyesi, bir haftada tarım arazilerine izinsiz ve kaçak bir şekilde yapılan 12 binayı yıktı.


    Yıldırım Belediyesi Yapı Kontrol Müdürlüğü ekiplerince kaçak olduğu belirlenen yapılar, verilen hukukî sürelerin ardından yıkılıyor. Yıldırım Belediyesi son olarak Yıldırım Emniyet Müdürlüğü ve çevik kuvvet ekiplerinin ortak programı dâhiliyle Samanlı Mahallesi’nde bulunan 3 fabrikanın yıkımını gerçekleştirdi. Tüm Yıldırımlıların hakkını ve hukukunu korumak amacıyla kararlı bir yol izlediklerini ifade eden Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, bu duruştan asla taviz vermeyeceklerinin altını özellikle çizdi. Kaçak ve imara aykırı yapıların Yıldırım’da yaşayan herkesin hakkına tecavüz olduğunu ifade eden Oktay Yılmaz, “Kentsel dönüşüm çalışmalarımızla hemşehrilerimizegüvenli, kent estetiği ile uyumlu, sosyal donatı alanlarını bünyesinde barındıran yaşam alanları oluştururken, bu vizyonumuza zarar verecek yapılaşmaya müsaade etmeyeceğiz. Özellikle tarım arazileri noktasında hiçbir şekilde tolerans göstermeyeceğiz. Ekiplerimiz geçtiğimiz hafta bu alanlarda yapıldığını tespit ettiğimiz 12 binayı yıktı. Bu mücadelemiz kararlılıkla sürecektir. Hemşehrilerimizden ricamız kendileri, çocuklarının geleceği ve şehrin dokusu için kaçak yapılaşmaya tevessül etmemeleri” dedi.


    7 gün 24 saat denetim

    Kaçak yapı ve yıkım çalışmalarının tüm ilçeyi kapsayacak şekilde sürdürüldüğünün de altını çizen Başkan Yılmaz, “Kaçak yapı ile mücadelemizi ilçe genelinde sürdürüyoruz. Gerçekleştirdiğimiz çalışmalar sadece tarım arazilerine yapılan yapılarla sınırlı değil. Tarım arazilerine yapılan kaçak yapıların yanı sıra imar kanununa aykırı şekilde yapılan yapıların yıkımları konusunda da tavrımız net. Ekiplerimiz denetimler gerçekleştirerek başlatılan hukuki süreç ve kararlar çerçevesinde Yıldırım’ın dört bir yanında yıkımlar gerçekleştiriyor. Göreve geldiğimiz günden bu yana 625 kaçak yapının yıkımını gerçekleştirirken 2023 yılının ilk 2 ayında 63 yapıyı yıktık. Yıldırım Belediyesi olarak kaçak yapılaşma ile mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.

  • “Ulusal Risk Kalkanı Modeli oluşturmayı planlıyoruz”

    “Ulusal Risk Kalkanı Modeli oluşturmayı planlıyoruz”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısında konuştu. Türkiye’nin deprem, sel, orman yangını, maden kazası gibi öncelikli risk alanlarını belirleyeceklerini belirten Erdoğan, “Başka bir ölçüye bakmazsın kendi alanındaki yetkin bilim insanlarımızı, teknik kadrolarımızı, yabancı uzmanlarla destekleyecek bu çalışmaya cuma günü bir araya gelerek devam edeceğiz. Ulusal Risk Kalkanı Modeli oluşturmayı planlıyoruz. Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli çalışmasının koordinasyonunu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum yönetecektir. Esasen bir süredir farklı alanlarda zaten devam ettirdiğimiz çalışmaları bu modelle bütüncül bir yapıya kavuşturmuş olacağız. Hiç şüphesiz bu sürecin en önemli konu başlığını depreme dayanıksız mesken stokunun hızla dönüştürülmesini teşkil edecektir. Bizim sadece son 20 yılda kentsel dönüşüm projeleriyle TOKİ projeleriyle yatırımlarıyla gerçekleştirdiğimiz güvenlik seferberliği ülkemizde devrimdir. Şu anda İstanbul’da 93 bin konutun dönüşümü sürüyor. Ancak bu hayırlı ve hayati gayretimizin her adımında yaşadığımız zorlukları önümüze çıkartılan siyasi ve onun bir parçası haline dönüşen hukuki engelleri sizler biliyorsunuz” diye konuştu.

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in kentsel dönüşüme karşı olduklarını belirten Erdoğan, “Beykoz’a gidiyor, Beykoz’da vatandaşı toplayıp orada kentsel dönüşüme karşı olduklarını söylüyor. Haydi bakalım bu neticenin altından kalk. Ama Erdoğan kalkıp Çamlıca Camii’nin altında Burhaniye’de vatandaşa diyor ki ‘bak yarın Allah göstermesin istemediğimiz bir durumla karşı karşıya kalırız, kime gidip hesap soracaksınız? Bana. Onun için gelin yardımcı olun bana bir an önce şuraları boşaltalım ve burada dört dörtlük güzel binalar yapalım.’ Şimdi buyurun gidin orada yaptığımız kentsel dönüşümle ilgili o binaları bir görün. Nasıl binalar yapıldı? Zemin artı 3, zemin artı 4 binalar yapıldı. Eğer ta başında önümüzü açsaydılar şimdi oralar tamamıyla bitmiş olacaktı. Ama ne bu ana muhalefet, ne yanındaki yavru muhalefetler, bunlar kentsel dönüşüm, değişimden anlamaz. Bunlar depremi göremiyorlar” ifadelerini kullandı.

    İdeolojik sapkınlıkların, bireysel hırsların, siyasi sabotajların önüne geçemeyeceği bir kentsel dönüşüm süreciyle bu işi süratle bitireceklerini söyleyen Erdoğan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

    “İşte TOKİ’nin yapmış olduğu bu başarılı hizmetler ortada. Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremleri ve sonrasında yaşadıklarımız bizi artık bu konunun mümkün olan en hızlı şekilde çözümünün şart olduğunu göstermiştir. İstanbul başta olmak üzere ülke genelindeki kentsel dönüşüm çalışmalarını bir an önce bitirecek yeni bir çalışma yöntemi geliştireceğiz. Artık öyle ideolojik sapkınlıkların, bireysel hırsların, siyasi sabotajların önüne geçemeyeceği bir kentsel dönüşüm süreciyle bu işi süratle bitireceğiz. Deprem bölgesindeki şehirlerimizi bir yıl içinde ayağa kaldırma sözü gibi kentsel dönüşüm projelerini de birkaç yıl içinde gerçekleştirme sözünü milletimize veriyoruz. Meclis’in yeni döneminde bunun için gerekli hukuki çalışmaları hemen yapıp sonbaharı beklemeden işe girişeceğiz. Deprem bizi beklemiyor, birilerinin keyfini, kifayetsizliğini hiç beklemez. Türkiye için hemen şimdi diyerek ülkemizi depremlere ve diğer afetlere karşı en hazırlıklı hale getirmeyi, milletimize en büyük sorumluluğumuz olarak görüyor, en önemli taahhüdümüz olarak ifade ediyoruz.”

    Depremde hayatını yitiren, yakınlarını kaybeden, yaralanan her bir insanın ayrı ayrı yeri olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Arkadaşlarımızdan da bu depremde vefat edenler oldu. Adıyaman Milletvekilimiz Yakup Taş, eşi, torunları, kardeşi, yeğenleri ve onların ailelerinden oluşan 23 yakınıyla birlikte yıkılan binanın altında hayatını kaybettiler. Allah rahmet etsin. Yine Adıyaman milletvekillerimizden İbrahim Halil Fırat 22 yakınını, Fatih Toprak 16 yakınını, Ahmet Aydın 3 yakınını toprağa verdi. Hatay milletvekilimiz Hüseyin Yayman, ağabeyi ve ablasının da aralarında olduğu 12 yakınını depremde kaybetti. Kahramanmaraş milletvekilimiz Celalettin Güvenç’in ağabeyi olan 24. Dönem milletvekilimiz Sıtkı Güvenç vefat etti. Gaziantep milletvekilimiz Mehmet Erdoğan’ın 7 yakını, Mersin milletvekilimiz Hacı Osman’ın Adıyaman’daki 16 yakını, İstanbul milletvekilimiz Serap Yaşar’ın Osmaniye’deki 4 yakını, Hatay eski milletvekilimiz Orhan Karasayar’ın 3 yakını, Şanlıurfa eski milletvekilimiz Zülfikar İzol’ün 4 yakını depremde vefat etti” dedi.