Etiket: polen

  • Polen oluşturan ağaçlar kesiliyor

    Polen oluşturan ağaçlar kesiliyor

    Özellikle mayıs ve haziran aylarında salgılamış oldukları polen ve pamukçukların insan sağlığı açısından zararlı olduğu ve vatandaşların polenle ilgili yoğun şikâyetlerinin dikkate alınması üzerine belediye ekipleri harekete geçti. Yüksekova Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekipleri tarafından yürütülen çalışma, Yeni Mahalle’deki kavak ağaçlarının kesimiyle başladı.

    Açıklamalarda bulunan Yüksekova Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürü Osman Yağan, “İlçenin mücavir alanlarında bulunan kavak ağaçlarının, ilkbaharda çiçek açma döneminde yaklaşık 10-12 gün süresince çevreye bıraktığı kavak çiçeği (polen) sağlık sorunu olan insanları rahatsız ediyor. Yüksekova’da aşırı şekilde dikilmiş olan kavak ağaçlarının görünüm ve gölgelik olarak hiçbir özelliği bulunmamaktadır. Bu ağaçlar sonbahar aylarında yaprakların dökülmesiyle bahçelerde sadece kirlilik yapmaktadır. Yüksekova’da vatandaşların bahçelerinde bulunan ve bahar aylarında yoğun şikâyete konu olan ayrıca astım, amfizem ile alerjik rahatsızlıkları tetikleyen kavak ağaçlarının kesilmesine karar verildi. Tüm vatandaşlarımızın bu konuda hassasiyet göstererek belediye çalışanlarına yardımcı olmalarını rica ediyoruz” dedi.

  • Toz taşınımı polene ulaşımı zorlaştırdı

    Toz taşınımı polene ulaşımı zorlaştırdı

    Küresel ısınmanın oluşturmuş olduğu iklim değişikliği günümüzde ekstrem meteorolojik olaylar yaşanmasına sebep oluyor. Bu çerçevede Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da son zamanlarda toz taşınımı etkili oldu. Meteorolojinin de sıklıkla uyarı yaptığı toz taşınımı ilk olarak arıları etkiledi. Taşınıma bağlı olarak arılar strese girerken, çiçeklerin üzeri ise toz ile kaplandı. Bu kapsamda arıların çiçeklerden nektar ve polen alması da zorlaştı. Son zamanlarda toz taşınımından dolayı arılarda stres oluştuğunu dile getiren Elazığ Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Kimyager Fırat Canbay, tozların çiçekler üzerinde birikim yaptığını ve arılarında nektar ve polenlere ulaşamadığı söyledi. Bal rekoltesinde düşüşlerin yaşanabileceğini vurgulayan Canbay, özelikle 5 yılda bölgedeki meteorolojik hafızanın bozulduğunu ve uzun vadede doğal seleksiyonun oluşabileceğini aktardı.

    Bölgede arıcılık sektörünün bahar mevsimini yaşadığını belirten Başkan Fırat Canbay, “Ancak Meteoroloji’den son 10 gündür gelen toz taşınımı uyarısı var. Toz taşınımı mevcut ekosistem içerisinde oluşan bir ekstrem olaydır. Son yıllarda özellikle iklim değişikliğinden kaynaklı oluşan bu toz taşınımları mevsimsel olarak geçiş döneminde olması gerekirken mevsimin ortasında olmaya başladı. Bizim için önem arz eden çiçekler üzerindeki polen ve nektarın arılar tarafında çekilmesine engel olmaktadır. Bununda en önemli sebebi tozlar, çiçekler üzerinde birikim yapıyor. Arıların da buradan polen ve nektar taşımasına engel oluyor. Bunlar sektör olarak olumsuz gelişmelerdir. İleri döneme arıcılık sektöründe maliyetli bir sürece girileceğini göstermektedir. Çünkü mevsim olarak bahar ve bal akımına yaklaşık 50 günlük sürecimiz söz konusu. Bu süre içerisinde arıcılarımızın kıştın çıkmış arılarını koloni varlığı olarak genişletmesi ve güçlendirmesi gerekmektedir. Eğer bu toz taşınımı böyle devam ederse koloniler, bu çiçekteki nektar ile polenden yeteri kadar faydalanamamağı için arıcılarımıza ekstra yük ve maliyet getirecektir” dedi.

    “Verim düşüklüğüyle de karşı karşıya gelme ihtimali yüksektir”

    Özellikle bahar mevsiminin koloni varlığı, verim ve rekolte üzerinde en önemli etkenlerden bir tanesi olduğunu aktaran Başkan Canbay, “Doğayla temaslı bir sektör. Doğanın da canlı ve verimli olması gerekiyor. Tabii bu kendi başına yeterli bir sebep değil. Koloninin de güçlü olarak bal akımı dönemine girmesi gerek. Dolasıyla bu toz taşınımından dolayı yeterli kadar gelişemeyen, varlığını artıramayan koloniler, bal mevsiminde verim düşüklüğüyle de karşı karşıya gelme ihtimali yüksektir” diye konuştu.

    “Toz taşınımından kaynaklı strese bağlı olumsuzluklar da görülmektedir”

    Canbay, “Özellikle bizler nektar ve polen taşınmasında olumsuz gelişmelerden bahsettik. Ayrıca arılarda bu toz taşınımından kaynaklı strese bağlı olumsuzluklar da görülmektedir. Son 10 gündür bölgeden gelen şikayetler var. Özellikle kolonilerin agresif davranışlar sergilediği ve strese bağlı durumlar gözlemlendiği bir gerçektir. Bunlarında sebeplerini incelediğimiz zaman gerçekten toz taşınımının koloniler üzerindeki olumsuz gelişmelerden biri olarak değerlendirebiliriz. Toz taşınımının arı varlığı üzerindeki en önemli olumsuzlarından bir tanesi arılarda oluşturmuş olduğu strestir” şeklinde konuştu.

    “Zaman içerisinde bitkiler ve canlılar doğal seleksiyona uğrayacak”

    Küresel ısınmanın oluşturmuş olduğu iklim değişikliğine bağlı bölgede birtakım ekstrem olaylar gerçekleştiğini vurgulayan Canbay, “Bölgenin bir meteorolojik hafızası vardı. Son 5 yıldır şunu görüyoruz, bölgedeki meteorolojik hafıza bozuldu ve yeni hafızalara yol açıldı. Zaman içerisinde bitkiler ve diğer canlılar doğal seleksiyona uğrayacak. Ama yakın zaman içerisinde bu olumlu bir gelişme olarak durmuyor. Uzun vadede bu doğal seleksiyona da dönüşebilir” ifadelerini kullandı.

  • Bağışıklığı düşüren polen alerjisine dikkat

    Bağışıklığı düşüren polen alerjisine dikkat

    Bahar mevsimin gelmesiyle birlikte artan polenler vücutta alerjik reaksiyonlara sebep oluyor. Bağışıklık sisteminin aşırı tepkisi sonucu ortaya çıkan ve insan hayatını olumsuz etkileyen alerjenlerden korunmak ise mümkün. Kepez Belediyesi Sağlık Merkezi Dahiliye Uzmanı Dr. Mehmet Gözeten, gözde konjektivit, burunda rinit, solunum yollarında astım ve ciltte ürtiker dermatit şeklinde görülen alerjik reaksiyonlara karşı korunma yöntemlerini anlattı. Polenlere karşı alerjik reaksiyon gösteren kişilerin alması gereken önlemleri sıralayan Uzm. Dr. Gözeten, “Gözle ilgili şikayetleri olanlar, polen miktarının yoğun olduğu dönemlerde güneş gözlüğü veya şapka takabilirler. Burun ve solunum yolları şikayeti olanlar ise maske kullanabilirler. Polenler genellikle sabah saatlerinde, kuru ve rüzgarlı havalarda yoğunlaşır, bu yüzden mümkün olduğunca bu saatlerde dışarı çıkmamak ve çim biçilen yerlerden uzak durmak önemlidir” dedi.

    Dengeli beslenilmeli ve bol sıvı alınmalı

    Bağışıklığı düşüren polenlere karşı dengeli beslenmeyi öneren Dahiliye Uzmanı Dr. Mehmet Gözeten, “Bağışıklık sistemini güçlendirmek için dengeli beslenmek ve bol sıvı tüketmek önemlidir. Özellikle ciddi astım ataklarına yol açabilen alerjik reaksiyonları olan kişiler, polen miktarının yoğun olduğu saatlerde dışarı çıkmamalıdır. Evlerin havalandırılması da bu saatlere dikkat edilerek yapılmalıdır. Ciltle ilgili şikayetleri olan kişiler, uzun kollu kıyafetlerle korunmaya çalışabilirler” diye konuştu.

  • Tedirgin eden görüntüye uzmanından açıklama

    Tedirgin eden görüntüye uzmanından açıklama

    Antalya’nın Lara sahilinde ve Alanya ilçesinde son günlerde deniz yüzeyinde görülen sarı tabakanın her yıl mevsimsel olarak görülen doğal polen tozu olduğu ortaya çıktı. Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, olayın her yıl tekrarlandığını belirtti.

    Mevsimsel olarak tozlaşmanın yaşandığı bir dönemden geçildiğini ifade eden Gökoğlu, “Yani çiçeklenmenin en çok olduğu dönem. Dolayısıyla bunlar çiçek tozları. Akdeniz çok durgun şu anda Antalya Körfezi’nde. Rüzgarın itelediği akıntıların da karşılaştığı ve kıyılara yığdığı yerlerde polen adeta bir yol şeklinde birikti. Aşırı derecede polen var. Bugünlerde arabalarımızın üzerine elinizi çekip sürerseniz baktığınızda elinizde polenleri görürsünüz. Sapsarı poleni görebilirsiniz. Bu polenlerin oluşturduğu bir durumdur” dedi.

    Vatandaşların olayı müsilaj gibi algıladığına dikkat çeken Gökoğlu, “Afrika tozuyla beraber polenlerin oluşturduğu bir durum var. Rüzgar güneyden estiği için falezlere doğru bunu öteliyor. Şu anda deniz canlılarına bir etkisi yok. Belki şöyle düşünebilir; balık larvaları belki yiyebilir. Şu anda aynı anda biz Antalya Körfezi’nde yoğun denizanası yoğunluğunu görüyoruz. O da mevsimsel bir durumdur. Tozlaşma dönemimin sona ermesiyle bu görüntü de ortadan kalkacaktır” sözlerine yer verdi.

  • Balla aynı fiyata satılacak

    Balla aynı fiyata satılacak

    Sağımı yeni sona eren Anzer Balları, coğrafi işaret etiketlerinin vurulması için Hacettepe Üniversitesi’ne tahlile gönderildi. Gönderilen numuneler uzmanlar tarafından laboratuvar ortamında test edilerek gerçekliği noktasında raporlar hazırlanıyor. Hazırlanan raporlara göre ise Tarım İl Müdürlüğü tarafından ballar mühürlenerek Coğrafi İşaret bandrolleri buruluyor. Dünyaca ünlü Anzer Balı’nın satış için gün saydığı bu zamanlarda ise şifa deposu olarak bilinen Anzer Poleni’nin satışları da devam ediyor. Özellikle bağışıklık sisteminin güçlendirmede tüketilen Anzer Poleni en az balı kadar dünyaya ün salmış durumda.

    Anzer Poleni’nin de balı gibi endemik tür içerdiği için çok değerli olduğunun altını çizen Kooperatif Başkanı Muzaffer Deniz “Anzer Poleni içerisinde yöreye özel endemik çiçeği barındırıyor. Hem kalitesi hem şifası ile ünlü bir ürün. Bize Anzer Balı alan tüketicilerimize özellikle bal ile birlikte Anzer Poleni almalarını her zaman tavsiye ediyoruz. Doğadan arı balı getirirken ayaklarıyla da poleni getiriyor ve yavrularına bunu yediriyor. Bizde özel tuzaklarla bunu kovana girmeden alıyoruz. Bu değerli ürünü tüketicilerimize Anzer Balı ile birlikte ulaştırıyoruz. Anzer Poleni’nin yapılan incelemelerde bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde, mide rahatsızlıklarını giderme, akciğer rahatsızlıklarının giderilmesinde etkisi olduğu görülmekte” dedi.

    Polenin fiyatı bu yıl 2 bin 500 TL

    Polenin bu yıl ki kilogram fiyatının Azner Balı ile aynı olduğunu kaydeden Deniz “Anzer Poleni’nin kilogram fiyatı bu yıl itibariyle 2 bin 500 TL. Bal ile birlikte aynı fiyat üzerinden devam edecek. 2023-2024 sezonu Anzer Ballarımız tahlillerinin yapılması için Hacettepe Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’nde. Tarım Bakanlığı onaylı, coğrafi işaretli olabilmeleri için ürünlerimizi analize gönderdik ve şu anda da işlem devam ediyor” şeklinde konuştu.

    Anzer Balı’nı alırken coğrafi işaret logosuna dikkat

    Ellerinde geçmiş dönemden bal kalmadığı ve sezonun ballarının da henüz tahlilde olduğuna vurgu yapan Deniz, sahte ballarla fırsatçılık yapanlara dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Anzer Balı alırken tüketicilerin dikkat etmesi gereken hususları hatırlatan Deniz “Anzer Balı’nın tek tahlil yeri Hacettepe Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’dir. Gerçek Anzer Balı’nın kapak kısmında coğrafi işaret logosu bulunmaktadır. Aynı zamanda kapağın yan kısmında kazınınca ortaya çıkan bir seri numarası vardır. Bir kere gerçek Anzer Balı’nda kesinlikle Coğrafi İşaret olmak zorundadır ama maalesef ülkemizde ürünümüzün de değerli olması hasebiyle taklit eden kişiler bulunmaktadır. Biz tüketicilerimi yeniden uyarıyoruz. Bal alırken kooperatif üzerinden ve coğrafi işaret logolu bal alsınlar. Anzer Balı’nda analiz yapılmadan böyle bir dolum yapılması kesinlikle söz konu değildir. O nedenle tüketicilerimiz kesinlikle Coğrafi İşaret logosuna dikkat etsinler. Şuanda da ballarımız analizdedir. Gelmelerini bekliyoruz. Yaklaşık bir 15-20 gün sonra da ballar analizden gelince yeni sezon bal satışlarımız başlayacaktır” şekline konuştu.

  • Polen yoğunluğu

    Polen yoğunluğu

    Van’da kavak ağaçlarının fazla olması nedeniyle kent merkezine adeta polen yağıyor. Genelde kavak ağaçlarından olmak üzere rüzgarlı havada yayılan polenler hayatı olumsuz yönde etkilerken, alerjik hastalığı olan vatandaşlar ise dışarı çıkamıyor. Uzmanlar polenlerin yoğunluğunu artırdığı bu dönemlerde özellikle saman nezlesi, göz nezlesi ve astımı olan hastaların uzun süre dışarıya çıkmamasını öneriyor. Uzmanlar, dışarı çıkma durumunda eve gelindiğinde ise duş alma ve dışarıda giyilen giysilerin değiştirilmesi önerisinde bulunuyor.

    “Göz ve burun nezlesi olan dikkat etsin”

    Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Nevzat Esen, polen alerjisinin bütün dünyada yaygın görülen mevsimsel bir rahatsızlık olduğunu belirtti. Uzman Dr. Esen, “Mevsimlerle değişkenlik gösteren çayır otları, yabancı ağaçlar, otların döllenme mevsimlerinde ortaya çıkmasıyla duyarlı kişilerde alerjiye sebep oluyor. Özellikle hastalarda göz ve burun nezlesi olarak ortaya çıkmaktadır. Gözlerde kaşıntı ve kızarıklık, burunda ise tıkanıklık ve kaşıntı olarak ortaya çıkmaktadır. Astım olarak da kendini özellikle öksürük, balgam, nefes darlığı gibi semptomlarla ortaya çıkabilmektedir. Duyarlı olduğu tespit edilen hastalar, özellikle bu konuda dikkat etmesi gerekiyor. Özellikle de bu aylarda dışarı çıkarken, çimenlere otururken veya bu zamanlarda özellikle seyahatler minimalize edilmelidir” dedi.

    “Rüzgarlı havada dışarıda az zaman geçirmeliler”

    Polenden korunma yollarından bahseden Esen, sözlerini şöyle sürdürdü:
    “Diğer taraftan dışarıda olabildiğince az zaman geçirmelerini tavsiye ediyoruz. Bu hastalara mevcut tedaviler uygulanmaktadır. Yalnız bu hastalığın ana tedavisi maddeye olabildiğince az maruz kalmaktır. Hastalarımıza tavsiyemiz; özellikle dışarıdan gelirken evlerinde duş almaları, kıyafetlerini dolaba saklamalarını öneriyoruz.”

  • Uzman isimden polen uyarısı

    Uzman isimden polen uyarısı

    Yaz aylarında polenlerin artması alerjik sorunları da beraberinde getiriyor. Bu dönemi kabusa çeviren alerjik reaksiyonlar, insanlarda burun kaşıntısı, göz akıntısı, kızarıklık ve sürekli hapşırma gibi şikayetlere yol açıyor. Son zamanlarda alerjik reaksiyonlardan dolayı hastaneye başvurma oranının arttığını söyleyen Doktor Mustafa Alıcı, polen ve astım şikayetleri ile aşırı derece polene maruz kalan vatandaşları uyardı.

    Polen alerjisinde artışın yaşandığını belirten Doktor Alıcı, “Havaların ısınması ve baharın gelişi ile birlikte alerji vakalarında artış görmeye başladık. Bu süreçte daha çok polen alerjisinin arttığını görüyoruz. Genelde mevsimsel olarak değişme ile birlikte daha çok yeşil alanların çim ve ağaçlı alanlarda çiçek tozlarına karşı bir reaksiyon olarak görüyoruz. Tabi bu polen alerjisi ile birlikte hastalarımızda bazı belirtiler meydana geliyor. Genelde burun akıntısı, kaşıma, hapşırma, göz yaşarması, gözlerde kanlanma, batma ve yanma gibi belirtiler ile bu alerji kendini göstermektedir.

    Hastalarımıza tavsiyemiz bilinen bir alerjisi var ise bu alerjilerinin olduğu alanlardan uzak durmaları, alerji ve göğüs uzmanına gözükmelerini istiyoruz. Çünkü bu hastalarda genetik yatkınlık olduğunu biliyoruz. Özellikle çocuklarda atopik yürüyüş dediğimiz belirtiler var. Bunlar ise ilk olarak egzama tarzında alerjik döküntüler daha sonra burun akıntısı, hırıltılı solunum ve öksürük gibi şikâyetler daha ileriki süreçlerde daha çok etkileyip nefes almasında sıkıntılar yaşıyor. Hasta alerjik astıma doğru ilerleyen bir sürece geçmiş oluyor. Erkenden çocukluk döneminde alerjenlere maruz kalma devam ederse atopik denilen süreç devam edip müdahale edilmesi gerekiyor” diye konuştu.

    “Çok güneşli günlerde dışarıya çıkılmaması gerekiyor”

    Polen alerjisi olan hastaların güneş ışınlarına da hassasiyeti oluştuğunu söyleyen Doktor Alıcı, “Çok güneşli günlerde dışarıya çıkılmaması gerekiyor. Çok fazla polenin ve tozun olduğu yerlerde de bulunmamak gerekiyor. O ortamlarda bulunmak zorunda kalan insanlar ise alerjik ilaçlar dediğimiz ilaçlar var ve hastalarımıza onu kullanmalarını tavsiye ediyoruz. Bu ilaçlar sadece o süreçte oluşan rahatsızlıkların görülmemesini engelliyor. Bu alerji vücudumuzda her zaman olacak bir şeydir” ifadelerini kullandı.

    “Polene maruz kalan insanlar mutlaka maske kullanmalıdır”

    Alerjisi olan kişilerin çevre ile bir etkileşim içerisinde oldukları zaman maske kullanması gerektiğini açıklayan Alıcı, “Bu alerjene maruz kalacak bir ortamda kalıyor ise hastamız bu gibi durumlarda el ve yüz temizliği çok önemlidir. Elleri buruna çok fazla dokundurulmaması gerekiyor. Solunum yolu ile bu alerjik maddeleri alıyoruz. El, yüz ve elbise temizliği çok önemlidir. Dışarıdan eve girerken o elbiselerin çıkarılması, dışarıda bekletilmesi ya da silkelenmesi gerekiyor. Maske kullanılması çok önemlidir” diye konuştu.

    Polen şikâyetlerinden dolayı göz hastalıkları polikliniğinde yoğunluğun yaşandığını söyleyen Göz Hastalıkları Uzmanı Meltem Toklu da, “Yaz aylarının başlaması ile polikliniğimize kaşıntı, kızarıklık ve kapaklarda şişlik gibi şikâyetler ile başvuran hastaların sayısı arttı. Bu hastalarda kaşıntı ile beraber ellerindeki bakterileri göze taşımakla oluşan enfeksiyonlar ve çapaklanmalar çok sık gördüğümüz şikâyetlerdir. Bu alerjik semptomlardan doktora gelmeden kurtulmanın yolu ilk olarak güneş gözlüğü takılmalıdır. Çok kaşıntılı dönemlerde göze soğuk havlu uygulanma ya da soğuk müdahaleler yapılmalıdır. Çayır, çimen ve otluk alanlarda bulunduğumuzda sonrasında mutlaka eller ve yüz bol bol yıkanmalı. Polenler ve bu alerjen maddelerle bağlantı mutlaka azaltılmalıdır. Bunun dışında özellikle kadınlarda gece mutlaka saçları toplamalarını öneriyoruz” dedi.

    “Gözler çok kaşındığı takdirde korneada incelme oluşur”

    Polenin yan etkilerinin farklı göz hastalıklarının oluşumuna neden olduğunu vurgulayan Toklu, “Gün içerinde göze yapışan polen ve alerjenler göze ve yüze temas ederek alerjiye daha çok neden oluyor. Gözleri çok kaşıntılı bir dönem olduğu için korneada incelmeye neden olarak astigmatizmaya ve farklı kornel hastalıklara neden olabiliyor. O yüzden kesinlikle çok kaşıma, ovuşturma göz sağlığı açısından risklidir. Hasta kontak lens kullanıyor ise bu yoğun alerjik dönemlerde ara vermeli ve kullanmamalıdır. Bu önlemlerden sonra hala hastada şikâyetler fazla ise o zaman bir göz uzmanına başvuruyu öneriyoruz. Özellikle çocuklarda erken yaşlarda bu çok fazla önemsenmiyor. Daha sonra hastaneye geldiklerinde gözde kalıcı hasarlar bırakabiliyor ve görme kaybına bile yol açan kalıcı hasarlar bırakabiliyor. Özellikle çocuklarımıza dikkat edelim ve erkenden hastaneye getirmeye özen gösterelim” diye konuştu.

  • Alerjik astım hastalarına polen uyarısı

    Alerjik astım hastalarına polen uyarısı

    Uzm. Dr. Aziz Uluışık, alerjik astım hastalarına uyarıda bulundu. Astımın, mikrobik olmayan kronik bir akciğer hastalığı olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Aziz Uluışık, “Astımlı hastaların havayolları normale göre daha duyarlı olup; çeşitli alerjenler, sigara dumanı, kokular ve üst solunum yolu enfeksiyonları gibi tetikleyici faktörler nedeniyle daralarak nefes almayı zorlaştırmaktadır. Alerjiyi tetikleyen etmenler aslında alerjik astımı da tetiklemektedir. Bahar aylarında ortaya çıkan polenler her türlü koku, toz, rutubet, mantar sporları ve küf gibi etkenlerdir. Bunların yanında, stres, hava kirliliği, duman, klimaların üflediği hava da alerjik astımının tetikleyicileri arasında yer almaktadır. Burada önemli olan alerjinin hangi organda kendini gösterdiğidir. Alerji solunum yollarını, akciğeri, cildi ya da gözleri etkileyebilmektedir. Bu etkilenen organlara bağlı olarak alerjik rinit, alerjik konjonktivit, alerjik astım ve alerjik cilt lezyonları görülebilir” diye konuştu.

    Baharda polenler çoğalınca astım hastalarını zor günler bekliyor
    Astımın tüm dünyada 300 milyon insanı etkileyen, Türkiye’de ise yaklaşık her 12-13 yetişkin ve 7-8 çocuktan birinde görülen bir rahatsızlık olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Aziz Uluışık, “Bahar aylarında polenlerin çoğalması, alerjik astımı olan kişilerin hayatını olumsuz etkiliyor. Bu dönemde alerjenlerden korunmak ve tedavinin aksatılmaması büyük önem taşıyor. Polen mevsimi ilkbahar olarak bilinmesine rağmen, ağaçların çiçek açma mevsiminin erken olduğu bölgelerde şubat ayından başlayıp, sonbahar sonuna kadar devam etmektedir. Ağaç polenleri şubat-nisan, çayır polenleri mayıs-temmuz, yabani ot polenleri ise en çok ağustos-ekim aylarında görülür. Ekim- kasım aylarında ayrıca havaların serinlemesiyle polenlere ek olarak rutubet küf mantarlarının üremesi sonucunda çürümüş bitki artıkları üzerinde büyüyen mantar sporları, duyarlılığı olan kişilerde solunum yolu ile alındığında alerjik reaksiyonlara yol açar” şeklinde konuştu.

    Polenlerden kaçınmak zor
    Polenlere karşı tedbirli olunması gerektiğinden bahseden Uzm. Dr. Uluışık, şu bilgileri paylaştı:
    “Diğer alerjenlere göre polenlerden kaçınmak biraz daha zordur. Bu nedenle alınacak bazı tedbirlerle kişinin maruz kaldığı polen miktarı azaltılabilir. Araba ve evlerin pencereleri sabah saat 05.00-10.00 arasında olabildiğince kapalı tutulmalı, havalandırma bu saatler dışında yapılmalıdır. Dışarıdan eve gelindiğinde hemen giysiler değiştirilerek yıkanmalı, mümkünse burun içi de dâhil olarak banyo yapılmalıdır. Özellikle saçların yıkanması, buraya yapışan polenlerin temizlenmesi açısından yarar sağlar. Çamaşırlar dışarıda kurutulmamalıdır, üstlerine polen yapışabileceğinden mümkünse polen mevsiminde çamaşır kurutma makinesi kullanılmalıdır. Evde ve arabadaki klimaların polen filtreleri sık sık değiştirilmelidir. Ev içi hava temizleyiciler eve giren polenlerin ortadan kaldırılmasında faydalı olabilir. Polen mevsiminde toz, sigara dumanı, boya kokusu, parfüm gibi irritanlardan (tahriş edici maddelerden) uzak durmak, polen alerjisi olan kişinin şikâyetlerinin ağırlaşmasını engelleyebilecek önlemler arasındadır.”

    Uygun testlerle tanı koyularak tedavide başarı şansı artabilir
    Tanının koyulması ve tedavi sürecine de değinen Uzm. Dr. Uluışık, “Tüm alerjik hastalıklar ve alerjik astım tanısında alerji testlerinden biri olan deri prick testleri, tanının doğrulanması ve tedavisi açısından önem taşımaktadır. Test sonucu öğrenilecek alerjenlere göre alınacak hava yolu, temas ve beslenme konusundaki önlemlere bağlı hastalığın kontrol ve tedavisinde başarı şansı yükselecektir” şeklinde açıklamasını sonlandırdı.