Etiket: Politika

  • AK Parti Sözcüsü Çelik seçim tarihini açıkladı

    AK Parti Sözcüsü Çelik seçim tarihini açıkladı

    AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Toplantı sonrası AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Sözcü Çelik, Türkiye, Suriye ve Rusya Savunma Bakanları arasında yapılan toplantıya ilişkin soru üzerine, “Suriye meselesiyle ilgili olarak bütün dünyanın önemli devletleri karşı çıksa da Türkiye, Suriye halkının faydasına olacak şekilde Suriye’nin reformlar yapması, dünyayla entegre olması için güçlü bir irade ortaya koydu. Sayın Cumhurbaşkanımızın Suriye, Şam, Halep’e gidiş gelişlerinde yanındaydık. Kendi siyasetimiz açısından Arap Baharı ile ortaya çıkan dalganın bölge ülkelerini sarsacağını gördük ve değerlendirdik. O zaman bu ülkelerin birtakım reformlar yaparak bu dalgalar karşısında daha kapsayıcı yaklaşım üretmesiydi. Bu aslında iyi gidiyordu. Bir dönem bazı bürokratlar oraya gidip gelmeye başlamışlardı.

    Biz bunları yaparken, dünyanın önemli ülkeleri Suriye’ye tırnak içinde ‘haydut devlet’ muamelesi yapıyordu. En son bütün süreci reddeden ABD bile Şam’la temas kurdu. Daha sonra katliamlar, öldürmeler, kötü görüntüler bu ilişkilerin kopmasına yol açtı. Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğünden yana olmuştur. Bizim tutumumuz devlet yapılarının korunmasıydı. Etrafımızdaki sorunlu bir coğrafya. Herkes güvende olmadan toplam güvenlik üretilmesi mümkün değildir. Komşularımızın güvensizliğe ve yoksulluğa sürüklenmesinden siyasi bir çıkar üretmemiz mümkün değildir. İç savaşın ortaya çıkmasından sonra ilişkiler kesildi. Her zaman Astana, Cenevre sürecinde sorunun siyaset ve diplomasi yoluyla çözülmesi yönünde altını çizdik. Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması, Suriye halkının ortak yararının gözetilmesi. Suriye’deki olaylar bizi tehdit etmeye başlayınca müdahale ettik. Zeytindalı, Fırat Kalkanı gibi harekatlar olmasaydı orada birtakım devletçik yapıları kurulacaktı” diye konuştu.

    Astana ile Cenevre süreçlerinin birbirini tamamlayan süreçler olduğunu ifade eden Çelik, “Gelinen bu noktada oturup konuşmamız lazım. Bu terörist yapılara petrolü satan ilişkiler ağı, birtakım devletler tarafından sunulmuştur. Bunlar artık orada Suriye’nin kaynaklarını sömürerek kendi terör faaliyetleri için para kazanmaya başladılar. Ortadaki tablo birileri bunları orada kalıcı kılmaya ve tırnak içinde devletimsi yapılar hale getirmeye çalışıyorlar. Defalarca söyledik, sınırımızın dibinde bir Afganistan istemiyoruz. Bu terörist yapılara petrolü satan ilişkiler ağı, birtakım devletler tarafından sunulmuştur. Bunlar artık orada Suriye’nin kaynaklarını sömürerek kendi terör faaliyetleri için para kazanmaya başladılar. Ortadaki tablo birileri bunları orada kalıcı kılmaya ve tırnak içinde devletimsi yapılar hale getirmeye çalışıyorlar. Burada Cumhurbaşkanımız net bir irade koydu. İstihbarat teşkilatlarımız arasında görüşme, Milli Savunma Bakanlıklarının arasında görüşmeye evrilmiştir. Bundan sonra en üst seviyede görüşmenin ajandası oluşturulacaktır. Gelinen noktadan memnunuz. Diplomasi, müzakere, konuşma sorunu çözmek için üretilmiştir. Burada köprü kurma zamanıdır. Bu köprüler kurularak bu yola devam edilecektir” açıklamasında bulundu.

    İsrail ile karşılıklı büyükelçi atanmasına ilişkin soruya ise Çelik, “İsrail’le de ilişkilerin büyükelçiliklere çekilme sebepleri belli. Hassasiyetlerimizi koruyarak müzakere etmeliyiz ve bunları konuşarak çözmeliyiz. İsrail’de birtakım basın yayın organlarında nitelendiriliyor. Aşırı sağ hükümet işbaşına geldi. Kudüs, yasa dışı yerleşimler, iki devletli çözüm konusunda hassasiyetlerimizi koruyoruz. Mescid-i Aksa’nın statüsü konusuna hassasiyetimiz açıktır. Bütün bunları konuşmaya devam edeceğiz. Sorunlar, gerilimler ortaya çıkacak ama her halükarda müzakere diplomasisini sürdüreceğiz. Karşılıklı büyükelçilerin atanması da hayırlı olsun” dedi.

    Seçim takvimine ilişkin soru üzerine Çelik, “Bu seçim takvimiyle ilgili gündem, seçimin 18 Haziran’da yapılması yönünde irademiz var. Çıkabilecek bazı sıkıntılar, vatandaşlarımızın yurt dışında seyahat dönemi olması, çeşitli şekillerde ülkemizde hareketliliğin yaşandığı dönem olması sebebiyle değerlendirme yapılıyor. Bu tabii ki bir erken seçim düzeyinde tarih değerlendirmesi olmayacak. Bununla ilgili kesin bir karar yoktur, olunca sizinle paylaşacağım. Kişiler çeşitli ortamlarda son aldıkları pozisyona göre geçmişi yeniden yapılandırabiliyorlar. Ben geçmişte şöyle yapmıştım, yeterince destek verilmedi gibisinden” değerlendirmesinde bulundu.

    Gelecek Partisi ve Deva Partisi’nden AK Parti’ye gelen eleştirilere ilişkin soruya Çelik, “Cumhurbaşkanımızın eski başbakanlık binasında yaptığı toplantılara bakın, fotoğraflar, çekimler ortada. 6’lı masa seçmenlerine bir profil göstermek için birileri de yeni profil tarihselliği üretiyorlar. ‘Ben o zaman şunu demiştim, o yüzden işler iyi oldu.’ Seçmen kitlesini kandırmış oluyorsunuz. O dönemde beraber siyaset yapan pek çok kişi AK Parti yönetiminde, Bakanlar Kurulu’nda. Büyük demokrasi kahramanları, terörle mücadele kahramanları şekilde yapılan konuşmaları da dinliyoruz. Saygınlık; geçmişte bir şey yapmışsanız, bir yolu beraber yürümüşsünüz, o zamanın hatıralarına, yaşanmışlıklarına saygı duymakla olunur. Ben sayın Cumhurbaşkanına o zaman şu şekilde davranmıştım, o da bana şunu şunu demişti diyorlar. 6’lı masadakilerin bunlara dikkat etmesi lazım. Bu şekilde bir siyasi tutum ortaya koyanların aynı şeyi burada yapacağı açıktır. Siyaset gelecekle ilgili olarak toplumun önüne vizyon koymak sanatıdır. Bu bütün partiler için geçerli. Bir şekilde geçmişte ortak zeminlerde buluşulmuş, hele de birilerinin kendilerini demokrat göstermek için Cumhurbaşkanımızla ilgili olarak otoriterdir gibisinden tutum ortaya koymasının hiçbir ahlaki temeli yoktur” diye konuştu.

    Çelik, sözlerine şöyle devam etti: “O zamanlar kamuoyunun bilip bilmediği bir sürü siyasi krizi, devlet içerisinde siyasetin konsolide olmadığı dönemde bu iradeleri hayata geçirmek Sayın Cumhurbaşkanımızın döneminde ortaya konulmuştur. Bazıları o toplantılarda yoktu. Hatta bugün bakıyorum, güneydoğu ile ilgili, Kürt vatandaşlarımızla ilgili çokça mesaj veren birileri, biz Türkiye’de Kürt vatandaşlarımızın üzerindeki onların dilleri, yaşadıkları ortam üzerindeki yasakları kaldırırken bu toplantılardan uzak duruyorlardı. Alevi meselesiyle ilgili atılan adımlar da aynı şey söz konusuydu.”

    Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayetine ilişkin soruya ise Çelik şöyle cevap verdi:

    “Ailesine başsağlığı diliyoruz. Burada olay gerçekleştikten sonra yapılan yorumların çoğunu gördük. Bir ölüm üzerinden siyaset yapmaya kalkanlar var, bunların tutumu ahlaki değil. Sonuç olarak emniyet güçleri Türkiye’nin adliyesi, emniyet teşkilatı bu konunun bütün boyutlarını açığa çıkaracaktır. Bu tip meselenin örtbas edilecek gibisinden yaygınlaşma çalışmalarını tespit ettik. Bunların hepsi başka amaçlara matuf olarak gündeme getirilmiştir. Adliye ve emniyet güçleri başındadır. Olay bütünüyle aydınlatılacaktır.”
    Fransa’da yaşanan olaylara ilişkin soruya Çelik şu şekilde cevap verdi:
    “PKK terör örgütünü en güçlü şekilde faaliyet yürüttüğü ülkelerden bir tanesi Fransa. Fransa onların faaliyetleri himaye ediliyor. Terör örgütü bayrak ve sembolleriyle eylemler yaptılar. Gelinen noktada terörü himaye etmeyin demiştik. Cumhurbaşkanımız terör denilen yılanı kim korursa gün gelir ortaya çıkar demişti. Şimdi Paris’te yakıp yıktılar. Avrupa’yı yükselen faşizm karşısında ciddi bir şekilde uyarıyoruz. Kim terörü himaye ederse, terörist faaliyetlere müsaade ederse yarın bir gün bunlarla yüzleşmek durumunda kalır. Bunun çaresi, gelin hiçbir ayırım yapmadan terör örgütleriyle mücadelede işbirliği yapalım.”

  • Türkiye doğal gaz satışını başlattı

    Türkiye doğal gaz satışını başlattı

    Bakan Dönmez, “Bulgargaz ile BOTAŞ arasında yarın önemli bir anlaşma imzalanacak. Türkiye, Bulgaristan’a doğal gaz satacak” ifadelerini kullandı.

    Bakan Dönmez’in açıklamalarından satır başları şu şekilde:”Enerjide geldiğimiz seviye sevindirici ve iftihar edici. Karadeniz gazını biz sisteme verdiğimizde hem milletimiz hem de devletimiz kazanacak. Çıkartacağımız gaz evlerin ihtiyacını ve son keşif ile daha fazlasını karşılayacak. Avantajları vatandaşımız lehine kullanacağız.

    Savaş bitmeden radikal bir fiyat düşüşü beklemek doğru değil. Enerji krizinin aşılmasında da üzerimize düşeni yapmaya hazırız. İstisnasız bütün hanelerde doğal gazın yüzde 75’ini devlet karşılıyor, yüzde 25’ini vatandaşa yansıtıyoruz. Kararlıyız, 2023’te de sübvansiyon oranları ile devam edeceğiz. TürkAkım’dan yıllık 15 milyar metreküp kadar gaz alabiliyoruz.”

    Bulgaristan Enerji Bakanı Rossen Hristov, Türkiye’nin sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) terminallerinden 1 milyar metreküplük kapasite kullanmak için müzakerelerin sürdüğünü söylemişti.

  • Bakan Varank’ın yılbaşı mesaisi

    Bakan Varank’ın yılbaşı mesaisi

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, yeni yıla çalışarak giren motokuryelerin bir arada olduğu dağıtım merkezini ziyaret etti. Yapılan çalışmalar hakkında bilgi alan Bakan Varank, motokuryelerle birlikte dağıtıma çıkmak istediğini söyledi. Online sipariş uygulamasına kaydını yaptıran Varank, uygulamada ‘kurye’ olarak görüldü. İlk sipariş ise bir öğrenci yurdundan geldi. Bakan Varank, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Ekonomi Bölümünde eğitim gören 3’üncü sınıf öğrencisi Ebru Partı’nın Altındağ’da kaldığı Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) Şerife Bacı Kız Yurdu’na giderek, sipariş ettiği dondurma, cips ve içecekleri tam zamanında teslim etti. Bakan Varank, kendisini tanımayan öğrenciye yeni yıla kuryelerle birlikte girdiğini ifade ederek, kendisinin Sanayi ve Teknoloji Bakanı olduğunu söyledi. Partı, karşısındaki Bakan Varank’a “Gerçekten mi?” diyerek şaşkınlığını gizleyemedi.

    Varank öğrencilere TOGG tablosu hediye etti

    Bakan Varank, öğrencilere Türkiye’nin Otomobili TOGG’un seri üretim bandından indirilmesi anısına verilen tabloyu hediye etti. Varank, genç kızın birlikte kaldığı oda arkadaşlarına içerisinde bilimsel ve kültürel yayınların bulunduğu dergi ve kitaplardan oluşan paketler de hediye etti.
    Bakan Varank, Getir’in yöneticileri ile görüştüğünü, bu siparişlerden ücret alınmayacağını, yapılan ödemenin iade edileceğini söyleyerek, “İyi seneleriniz olsun, arkadaşlarına selam söyle” dedi. Yurdun 570 öğrenci kapasiteli olduğunu öğrenen Varank, yurt çalışanlarına da hayırlı bir yıl diledi.


    “İnşallah iyi yıldız verirler”

    Siparişi teslim eden Varank, Getir uygulamasında kendisinin kurye olarak resmini görünce, “İnşallah iyi yıldız verirler. Para da almadık” dedi. Bir süre sonra öğrenci ile telefonda görüşen Bakan Varank, “Siparişten memnun kaldıysanız bize yıldız verin” dedi.
    Varank, daha sonra yurttan ayrılarak Etlik’te bulunan Getir’in dağıtım merkezine geçti. Varank’a Getir Kurucu Ortağı Tuncay Tütek ile diğer yetkililer eşlik etti. Bakan Varank, burada yaptığı açıklamada, “Kolay iş değil. Bir kere hava soğuk. Arkadaşlarımızın ne kadar emek verdiğini görmüş olduk. Müşteriyi memnun ettiğimizi düşünüyorum. Çünkü bedava verdik ürünleri. Patronla anlaştık. Para almayacaktı. Hem de hediyeler götürdük. İlk teslimatımızda 5 yıldız verirler, iyi iş çıkardığımızı düşünüyorum” diye konuştu.
    Bakan Varank, merkezdeki Getir kuryelerine de baklava ikram ederek, çeşitli hediyeler takdim etti.

  • “Ukrayna’ya saldırı emrini verenler affedilmeyecek”

    “Ukrayna’ya saldırı emrini verenler affedilmeyecek”

    Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Rusya’nın Ukrayna’ya düzenlediği son füze saldırısının ardından sosyal medya hesabından yeni açıklamalarda bulundu. Zelenskiy, Rusya’nın yılbaşı gecesi öncesinde Ukrayna’da sivilleri hedef aldığını belirterek, “Terör devleti affedilmeyecek. Ukrayna’ya saldırı emrini verenler ve uygulayanlar affedilmeyecek. Dünyada kimse bunun için seni affetmeyecek. Ukrayna asla affetmeyecek” ifadelerini kullandı

  • 2022 yılının özet paylaşımı

    2022 yılının özet paylaşımı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, paylaşımlarına 31 Aralık 2022 sabah saat 09:00’da “Şimdi 2022’de gece gündüz çalışarak ülkemize kazandırdıklarımızın kısa bir özetini, hizmetkârı olmaktan şeref duyduğumuz milletimizle paylaşma vakti” cümlesiyle başlayan paylaşım serisini 2023’ün ilk dakikasına kadar sürdürdü. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın paylaşımları arasında özel zamanlamayla atılan twitler de vardı. Erdoğan’ın paylaşımlarında Çanakkale Zaferi’ni temsilen saat 19.15 Çanakkale 1915 Köprüsü’ne, Cumhuriyetin yüzüncü yılını simgeleyen saat 20.23 Togg’a, İstanbul’un fethinin altı yüzüncü yıldönümüne itafen saat 20.53 de Türkiye’nin ilk insansız savaş jeti Kızılelma’ya ayrıldı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra gün içerisinde yaptığı tüm görsellerin yer aldığı videoyu “Türkiye Yüzyılı” şarkısıyla birlikte paylaştı. Paylaşımda şu ifadelere de yer verildi:
    “Sadece 2022’de yaptığımız eser ve hizmetlerin özeti bile saatlere, günlere sığmıyor. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında inşallah daha nice hizmet ve proje ile milletimizin huzurunda olacağız. Türkiye Yüzyılı’nı hep birlikte adım adım tarihe kazandıracağız.”

  • Yeni yılda füze denemesi

    Yeni yılda füze denemesi

    Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları ve uluslararası yaptırımlara rağmen geçtiğimiz yıl 37 füze denemesi gerçekleştiren Kuzey Kore yeni yıla da silah testi ile girdi. Pyongyang’ın Japon Denizi istikametine doğru yeni kısa menzilli balistik füze fırlattığı bildirildi. Güney Kore Genelkurmay Başkanlığı Ryongsong bölgesinden sabaha karşı 02.50’de ateşlenen füzenin yaklaşık 400 kilometre uçtuktan sonra denize düştüğünü açıklarken, Japonya Savunma Bakanı Yasukazu Hamada ise 100 kilometre irtifaya ulaşan füzenin 350 kilometre yol aldıktan sonra Japonya’nın münhasır ekonomik bölgesinin dışına düştüğünü söyledi. Öte yandan Japonya, Kuzey Kore’nin son füze denemesini Pekin’deki Japonya Büyükelçiliği aracılığıyla protesto etti.

    ABD ordusu açıklama yaptı

    ABD Hint-Pasifik Komutanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada ise, Pyongyang’ın dün gerçekleştirdiği füze denemesine atıfla, “24 saatten kısa bir süre önce gerçekleştirilen üç denemenin yanı sıra son deneme, Pyongyang’ın yasadışı kitle imha silahları ve balistik füze programının istikrar bozucu etkisini ortaya koymaktadır” denildi. Açıklamada, “Washington’un Güney Kore ve Japonya’nın savunmasına yönelik taahhütlerinin sarsılmaz olduğu” vurgulandı.

  • Yeni kimlik olmadan işlem yapılamayacak

    Yeni kimlik olmadan işlem yapılamayacak

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Keçiören Nüfus Müdürlüğünü ziyaret etti. Yıl boyunca nüfus idarelerinde çalışan personellere, gösterdikleri çalışma performansından dolayı teşekkür eden Bakan Soylu, vatandaşların nüfus müdürlüklerindeki işlerinin eksiksiz ve hızlı bir şekilde tamamlandığına vurgu yaptı.
    Burada konuşan Bakan Soylu, bu yıl Türkiye’deki nüfus idarelerinde 29 milyon 808 bin vatandaşın yüz yüze işlem yaptığını belirterek, “Bu vatandaşların her biriyle arkadaşlarımız muhatap oldular. Aynı zamanda Nüfus Vatandaş İşleri Genel Müdürlüğümüz de E Devlet konusunda Türkiye’de en önemli olan kurumlardan birisi ve E Devlet’ten yaklaşık 146 milyon işlem gerçekleşti” diye konuştu.

    “12 milyon 117 bin yeni kimlik kartı başvurusu oldu”

    Bakan Soylu, geçen yıl ortalama verilen pasaport sayısının 2 milyon 188 bin olduğu bilgisini vererek, “Bu seneki pasaport başvuruları bugün hariç 4 buçuk milyonu aşmış durumda. Sürücü belgelerinde de bu yıl büyük bir talep oldu. Geçen yıl 3 milyon 400 bin sürücü belgesi verirken bu yıl ise yaklaşık 6 milyon ehliyet verdik. Özellikle kimlik başvurularında ise geçen yıl 9 milyon 242 bin yeni kimlik belgesi verirken bu sene 12 milyon 117 bin yeni kimlik kartı başvurusu oldu” diye konuştu.

    “Bankalardan yeni kimlik kartı olmadan işlem yapılmaması hususunda bir çalışma yapıyoruz”

    BDDK ile bir çalışma halinde olduklarını belirten Soylu, “Bankalardan bundan sonra yeni kimlik kartı olmadan işlem yapılmaması hususunda bir çalışma yapıyoruz. 2023’ün bu protokolü imzaladıktan sonra da yeni kimlik kartlarında hususunda BDDK ile olan anlaşmayı gerçekleştirmiş olacağız bundan sonra bankalardan yani kimlik kartlarının dışında işlem yapılmamasını da sağlamaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

    “Bu yıl toplam 11 milyon pasaport basma kabiliyetine ulaşacağız”

    Bu yıl 700 bin pasaport vermeyi planladıklarını dile getiren Soylu, “Şimdiye kadar 652 bin pasaport verdik. Günde ortalama 7-8 bin pasaport talebi vardı. Biz ilk kapasite olarak 10 binle başladık ama vatandaşlarımıza şunu söylemek isteriz. Bu yıl toplam 11 milyon pasaport basma kabiliyetine ulaşacağız. Böylece Türkiye hem yerli ve milli pasaportu üretmiş hem de tüm vatandaşların talebini karşılamış olacak” ifadelerini kullandı.
    Soylu konuşmasının ardından Keçiören Nüfus Müdürlüğünde bulunan vatandaşlarla sohbet ederek hatıra fotoğrafları çektirdi.

  • Bakan Çavuşoğlu’dan Suriye açıklaması

    Bakan Çavuşoğlu’dan Suriye açıklaması

    Bakan Çavuşoğlu, Ankara’da basınla 2022 değerlendirme toplantısında konuştu.
    Son günlerde Yunan basınındaki özellikle Girit’in çevresinde kara sularının 12 mile çıkarılacağına dair haberlere ilişkin konuşan Çavuşoğlu, “Bizim bu konudaki tutumumuz net. Değil 12, Ege’de 1 mil dahi kara suyu genişlemesine izin vermeyiz. Meclisimizin bu konuda 1995’te aldığı karar nettir ve halen geçerlidir. Yunanistan’ı bir kez daha uyarıyoruz: Arkana almaya çalıştıklarına güvenerek sahte kahramanlık peşinde koşma. Maceraya atılma. Sonu sizin için hiç iyi olmaz” açıklamasında bulundu.

    Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan’ın dün Moskova’ya yaptığı ziyarete ilişkin, “Hulusi Paşa ve Hakan Bey, dün Moskova’daydı malumunuz. Ben de Lavrov’la görüşeceğim” dedi.
    Kameralara kapalı şekilde devam eden toplantıda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Çavuşoğlu, Suriye ile muhtemel bir görüşmeye ilişkin, “Özellikle kalıcı bir barış ve istikrar için siyasi çözüm için rejimle anganjmanın önemli olduğunu, özellikle rejim ve ılımlı muhalefetin bir yol haritası üzerinde yine Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararı çerçevesinde bir yol haritası üzerinde uzlaşması bakımından da bu angajmanın önemli olduğunu biliyoruz. Ayrıca terörle mücadele bakımından çünkü PKK/YPG terör örgütü bizim için de tehdit aslında daha fazla Suriye için tehdit. Diğer taraftan Suriye halklarına yaptığı zulüm de ortada. Ayrıca göçmenlerin güvenli şekilde Suriye’ye dönebilmesi için bunu Suriye rejimi de istiyor, bu angajmanın önemli olduğunu düşünüyoruz. Önümüzdeki süreçte bu yol haritasının ikinci aşaması olan biliyorsunuz dışişleri bakanları düzeyinde bir toplantının planlanması.

    Rusya da bunu çok istiyor. Bu toplantının ne zaman gerçekleşeceği konusunda henüz somut bir takvim yok. Bu bir plan ve stratejidir. Üçlü liderler toplantısı ne zaman olacak? O konuda da somut bir tarih yok. Ocak ayı böyle bir görüşme için çok erken. Bizim için de erken olabilir. Bunun planlanması lazım. Somut adımların atılmasına yönelik olması lazım. Yani sonuç odaklı olması lazım. (Suriye Devlet Başkanı Beşşar) Esad’la da bakan düzeyinde ya da siyasi düzeyde herhangi bir görüşmemiz olmadı” ifadelerini kullandı.

    Suriye’nin toprak bütünlüğüne verilen önemin her açıklamada vurgulandığını söyleyen Çavuşoğlu, Suriye’nin sınır ve toprak bütünlüğünün zarar görmemesi için terörle mücadele etmemiz gerektiğinin anlatıldığından bahsetti.
    Angajman sürecini destekleyen ülkelerin çok olduğunu fakat karşı çıkanların ve temkinli yaklaşanların da olduğunun bilgisini veren Çavuşoğlu, Astana Formatı’nın olmaması durumunda Suriye ile siyasi sürecin ilerlemeyeceğini belirtti.

    “Hem Sırbistan’la hem de Kosova ile temaslarımız devam edecek”

    Sırbistan ve Kosova arasında yaşanan gerginliği değerlendiren Çavuşoğlu, “Soydaşlarımızın her zaman yanındayız. Onların huzuru ve refahı bizim için Türkiye’de yaşayan vatandaşlarımızın huzur ve refahı kadar önemli. Dolayısıyla hiçbir zaman kendilerini yalnız hissetmiyorlar. Bu gerginliğin azaltılması için çalışmalarımız devam ediyor. Yalnızca Sırbistan’la değil Kosova ile de görüşüyoruz. Çünkü gerginliğin iki tarafı var. Gerginlik konusu olan konular var. Araç plakaları, elektrikle ilgili konular var. Gerginliğin yatıştırılması gerekiyor. Hem Sırbistan’la hem de Kosova ile temaslarımız devam edecek. Ocak ayı içerisinde Sırbistan Dışişleri Bakanı da ülkemizi ziyaret edecek” diye konuştu.

    “Ülkenin menfaati konularında adım atarken seçimde ‘kaç oy alacağız, kaç oy alamayacağız’ böyle bir yaklaşım içerisinde olmadık”

    Mısır ve Ermenistan’la normalleşme süreçlerinin ağır işlemesine yönelik gelen soruyu yanıtlayan Çavuşoğlu, “Normalleşme sürecindeki hız ya da yavaşlamanın seçimle ilgisi yok. Normalleşme sürecinin de seçimle ilgisi yok. Geçen sene bu zamanlarda seçim konuşulmuyordu ama normalleşme süreçlerinin olacağının sinyallerini vermiştik. Mısır’la yavaşlama bizden kaynaklanmıyor. Seçimle ilgisi olsa Cumhurbaşkanımız, Doha’da Sisi ile görüşme gerçekleştirmez. Bu en üst düzey görüşme. Ülkenin menfaati konularında adım atarken seçimde kaç oy alacağız, kaç oy alamayacağız böyle bir yaklaşım içerisinde olmadık” açıklamasında bulundu.

    “Türkiye’nin İsrail Büyükelçisi güven mektubunu ocak ayında sunacak”

    Çavuşoğlu, Doğu Kudüs’ün Filistin’in başkenti olması gerektiğini tüm açıklamalarda söylendiğini belirterek, “Başkent Tel-Aviv ama hükümet organlarının Kudüs’te olduğunu biliyorsunuz. Ben de gittiğim zaman Kudüs’te daha önce Cumhurbaşkanımız, Başbakan olarak gittiği zamanlarda da Kudüs’te görüşmeler gerçekleştirdi. Bu Filistin’in haklarını yok saydığımız anlamına gelmiyor. Güven mektubunu büyükelçimiz, Cumhurbaşkanı nerede kabul ederse orada sunuyor. Biz de misafirlerimizi bazen İstanbul’da kabul ediyoruz. Ocak ayında bazı diğer ülkelerin yeni büyükelçileriyle beraber bir törende sunacaklarını söylediler” şeklinde konuştu.

    “Destek vermeye çalıştığınız terör örgütü yakaladığı ufak bir fırsatta o barındırılan ülkelere neler yapabileceğini gösterdi”

    Çavuşoğlu, Fransa’nın başkenti Paris’te yaşanan olaylara ilişkin değerlendirmelerde bulunarak şunları söyledi:
    “Siyasilerin bir tepkisi olmadı. Tam tersine bunlar aynı kisve arkasına sığınıyorlar, ‘Kürtler’ diyorlar. Suriye’deki PKK/YPG’lilere de Kürtler diyorlar. Bu Kürtlere çok büyük bir haksızlıktır. Kim Kürtleri terörist olarak gösteriyorsa Kürtlere haksızlıktır. İstanbul’daki saldırıyı bana gösterip bunu ‘Kürtler mi yaptılar’ diyorlar. ‘Hayır’ diyorum. Kürtlerle terör örgütünü ayırt edin kardeşim. Yıllardır destek vermeye çalıştığınız ‘Kürt’ diye destek vermeye çalıştığınız terör örgütü yakaladığı ufak bir fırsatta o barındırılan ülkelere neler yapabileceğini gösterdi.”

    “Uygur Türkleri’ne yönelik sergilediğimiz tutumdan dolayıdır”

    Çin ve Türkiye ilişkilerinde bir yavaşlama olduğunu doğrulayan Çavuşoğlu, “Bu Çin’den kaynaklanan sebeplerden dolayı bir yavaşlama. Özellikle bizim Uygur Türkleri’ne yönelik sergilediğimiz tutumdan dolayıdır. Sürekli Türkiye’de bizim vatandaşımız olan kişilerin iade talepleri var. Hiç birini vermiyoruz. Sosyal medyada Uygur Türkleri’ni Çin’e veriyorlar diye haberler çıkıyor. Tamamen yalan. Maalesef bu konu insani bir konu. Sosyal medyada ve değişik mecralarda suiistimal ediliyor. Diğer taraftan uluslararası toplum nezdinde Uygur Türkleri’nin haklarını savunmamız Çin’i rahatsız ediyor” değerlendirmesinde bulundu.
    Türkiye’nin Çin büyükelçisinin hala Çin’e gitmediğini hatırlatan Çavuşoğlu, Çin’in hala izin vermediğinin altını çizdi.

    “Başörtüsünün takılması ya da açılması aynı derecede haktır”

    İran’da yaşanan protestoları da değerlendiren Çavuşoğlu, “Komşu bir ülkenin istikrarı bizim için önemli. Sadece ekonomik iş birliği anlamında değil güvenlik bakımından da önemli. Kaçak göç ve diğer konular. Bir an önce bunların yatışmasını istiyoruz. Bu bir başörtüsü yüzünden çıktı. Bize göre başörtüsünün takılması ya da açılması aynı derecede haktır. Bunlar birbirinden bölünmez. Bizim zaten Türkiye olarak inşallah anayasa değişikliği ile teminat altına alacağız. Bu sadece başı kapalı kadınlarımız için değil, aslında başı açık kadınlarımızı da anayasal olarak teminat altına alınmasıdır. Yanı başımızdaki bir ülkenin başkaları gibi hasmane anlayış olmadan samimi şekilde ülkenin istikrarına vurgu yapıyoruz” diye konuştu.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan teknoloji destek

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan teknoloji destek

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen “1 Milyon İstihdam Projesi Kamuoyu Bilgilendirme Programı’nda konuştu.

    Hemen her alanda teknolojinin çok ciddi yansımaları olduğuna dikkat çeken Erdoğan, özellikle bilgi teknolojileri alanında son yıllarda yaşanan gelişmelerin vatandaşların işlerini kolaylaştırdığını ifade etti.

    Ülke ekonomisinde sürdürülebilir büyümenin sağlanabilmesi için teknolojideki ilerlemeleri yakından takip ettikleri kaydeden Erdoğan, teknolojinin gelişmesinin nitelikli işgücü ihtiyacını ortaya çıkardığını kaydetti.

    Özellikle ileri teknolojiye dayalı ürünlerin programlanması ve katma değeri yüksek yazılımların geliştirilmesi projelerinde iyi yetişmiş çok sayıda çalışana ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan,” Elbette okullarımızda ve üniversitelerimizde bu alanda eğitim alan mezun sayımızı artırmaya gayret ediyoruz. Hızla değişen teknolojinin yakın gelecekte günümüzde var olan birçok mesleğin yerine yenilerini ikame edeceğini farkındayız. Ortaya çıkacak yeni meslek ve berilere dair talebi hızla karşılamak için mevcut mekanizmalar dışında araçları da devreye alıyoruz” açıklamasını yaptı.

    ARGE merkezleri, Teknoparklar, ve kuluçka merkezi destekleriyle tersine beyin göçü teşviklerinde önemli bir yere gelindiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan,” Ulusal girişimci teknoloji girişimciliği stratejisi ile 2030 yılına kadar 100 bin teknoloji girişimi kurma kararlılığımızı geçtiğimiz aylarda ilan ettik. İş başı eğitim programları süresini 9 aya yükselttik. Bilişim başta olmak üzere çeşitli alanlarda istihdamı artıracak yeni projeler, yeni programlar hayata geçiriyoruz. Zira beş önemli unsur kalkınmamızın temelini teşkil ediyor. Bunlar yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla büyüme. Nitelikli işgücünü artırma gayesiyle 2020 yılında başlattığımız 1 milyon yazılımcı istihdamı projemiz bu anlayışla ortaya çıktı” dedi.

    Ücretsiz sunulan ve herhangi bir şart aranmayan proje portalına kayıt yaptıran vatandaşların 33 iş kolundan birini seçerek sistemdeki bin 800 saati bulan 216 eğitime dahil olabildiğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan,” Başlangıcından bugüne hedefi de aşarak bir milyon 96 bin 566 kişi bu program üzerinden eğitimlerini tamamladı” diye konuştu.
    Gördüğü ilgi sebebi ile projeyi devam ettirme, önümüzdeki yıl sistemdeki eğitim sayısını 2 katına çıkarma kararı aldıklarını kaydeden Erdoğan,” Hazine ve Maliye Bakanlığımız bünyesinde başlattığımız bir milyon yazılımcı istihdamı projemizin kendi alanlarındaki bölümlerine 5 ayrı bakanlığımız da destek veriyor” dedi.

    Milli Eğitim Bakanlığı’nın projedeki adayların ölçme değerlendirme sürecini yürüttüğünü kaydeden Erdoğan,” Bugüne kadar 20 bine yakın öğrencimizin ölçme değerlendirme sonuçları işverenlerle paylaştı. Sanayi ve Teknoloji bakanlığımız projedeki eğitim içeriklerinin zenginleştirilmesine katkı yapıyor. Teknolojinin durduğunuzda geri kaldığınız bir alan olduğunu asla unutmadan eğitim programlarımızı sürekli yeniliyoruz. Gençlik ve Spor Bakanlığımız proje çalışmalarının gençlik merkezlerimizde yaygınlaşmasını temin ediyor” açıklamasını yaptı.

    81 ile yayılan bu merkezlerin gençlere istihdam alanında rehberlik etmeye başladığını söyleyen Erdoğan,” Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız gençlerimiz proje kapsamında hazırlanan eğitimlerden daha etkin şekilde yararlanabilmesine imkan sağlıyor. Kurumlarımızın sahip olduğu teknoloji gücünü gençlerimizi geleceğe hazırlamak için harekete geçiriyoruz. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız ile proje kapsamındaki iş kollarında kendini geliştiren gençlerin mesleki belgelendirme süreçlerinde yer alıyor. Böylece verilen emeklerin eve kazanılan becerilerin belgelenmesini temin ediyoruz. Bakanlıklarımıza ilaveten özel sektörümüzü temsilen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’miz projemize paydaş olarak katılmıştır. Birliğimiz yardımcı ve yazılımcı istihdamı sağlayacak sektörlerden işverenlerin projede kayıtlı gençlerle buluşturulmasına aracılık ediyor” şeklinde konuştu.

    Bugüne kadar birçok sektörden Türkiye’nin önde gelen sektörleriyle işbirliğine gidildiğini ifade eden Erdoğan, Türkiye’nin önde gelen şirketleriyle iş birliğine gidildiğini kaydetti.
    Türkiye’nin en büyük şirketlerinin de aralarında olduğu 237 şirket tarafından açılan 500’den fazla iş ilanına 10 binden fazla gencin başvurduğunu dile getiren Erdoğan,” Özel ve kamu bankalarıyla yapılan çevrimiçi işe alım yarışmalarında başarılı olanlar hemen görevlerine başladı. Ülkemizin en çok genç nüfusuna sahip şehri Şanlıurfa’da düzenlenen istihdam garantili eğitim programı da başarıyla sonuçlandı. Programa destek veren herkese teşekkür ediyorum” dedi.
    Teknoloji alanında atılacak adımların temelinde bilim olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “ Bilimin kaleleri olarak gördüğümüz üniversitelerimizin rektörlerine bilim ve teknoloji odaklı olmayan eğitim sisteminin çağrı yakalayamayacağını ve bizi hedeflerimize ulaştıramayacağını hatırlatmak isterim. Teknoloji alanındaki girişimcilerin ülkemizin ekonomik büyümesindeki önemini son yıllarda milyar dolarlık değerlemeye ulaşan bilişim şirketlerimize bakarak daha iyi görebiliriz. Gençlerimizin iş, ürün, oyun fikriyle kurdukları girişimciler vasıtasıyla girdikleri yolda elde ettikleri başarılarla bizler de gurur duyuyoruz” dedi.

    Erdoğan,” Önümüzdeki dönemde çok fazla sayıda bu tür başarı örneklerini ülkemize birlikte kazandıracağız. Bilişim sektörünün bir diğer özelliği de mekandan bağımsız çalışmaya imkan sağlamasıdır. Eskiden tarih kitapları insanların göçebeliğini yazardı şimdi, hizmetlerin göçebeliğini konuşuyoruz. Dijital göçebeliğin yaygınlaşması; özellikle gelişmekte olan illerimizdeki gençlerimizin katma değeri yüksek bilgi teknolojiler alanında istihdamını kolaylaştırıyor. Biz de fırsatı değerlendirmek için yeni projeler geliştiriyor ve uygulamaya geçiriyoruz. Esasen bilgi teknolojilerinin hızla gelişmesi ve yaygınlaşmasıyla ortaya çıkan nitelikli personel ihtiyacını çeşitli alanlarda somut olarak görmeye başladık. Yerli otomobilimiz, Togg üreticileri tarafından bir mobil cihaz olarak tanımlanıyor. Dolayısıyla bu sınıftaki araçların veya cihazların üretimi yanında bakım ve idamesi için daha çok nitelikli personele ihtiyaç olacak. Giderek yaygınlaşan akıllı ev ve bina gibi sistemler artan sayıda nitelikli personel ihtiyacı ortaya çıkarıyor. Benzer örneklerin ortaya çıkmasıyla bilgi teknolojisi alanındaki pozisyonlar bugünün ve geleceğin mesleği olarak tanımlanıyor. Bu bakımdan yazılımcı istihdamı projesiyle Türkiye’nin dijital dönüşümüne de katkı sağlıyoruz” dedi.

    Projede 7 yaşından başlayıp 70 yaş üstüne kadar çıkan kullanıcı çeşitliğinin topyekun teknolojik gelişmelerin sahiplendiğini gösterdiğini ifade eden Erdoğan,” Güvenli internet kullanımını öğrenmek için sisteme dahil olan 73 yaşındaki Mehmet bey de dijital ebeveynlik eğitimi alan 51 yaşındaki Ayşe hanım da bu sürecin birer parçasıdır. 10 binlerce çocuğumuz aldıkları eğitimle kodlama, yapay zeka, siber güvenlik konularına şimdiden hakım oldular. Benim torunum bile evde 2, 3 yaşında aman Yarabbi. Bizi solladı, gidiyor. Bu projeyle dijital alana giriş yapan evlatlarımızın ileride neler yapabileceklerini şimdiden hayal ediyoruz” ifadelerini kullandı.

    Kamunun bilişim altyapısına verdiği önemin en güzel sonuçlarını e- devlet uygulamalarıyla alındığını ifade eden Erdoğan,” Bu altyapıları kuran ve altyapısını sağlayan kurumlarımızın bilişim personeli ihtiyacı da hızla artıyor. Benzer gelişmelere özel sektörde de şahit oluyoruz. Biz de kendimizi bu geleceğe göre hazırladık. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun en önemli başlıklarının bilim, iletişim, dijital , verimlik olduğunu hatırlatmak isterim. Ülkemizi, yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyümeyi esas alan bir yönetim olarak bu alanların her birindeki gelişmelerden ziyadesiyle memnuniyet ve heyecan duyuyoruz. İstihdamda 31 milyonu geçerek tarihimizin en büyük rakamına ulaşmış olmak en büyük sevinç kaynağımızdır. Son bir yılda 1 buçuk milyona yakın istihdam sağlamış olmamız uyguladığımızın programın gücüne ve isabetine işaret ediyor. Küresel gelişme ve büyümenin teknoloji ağırlıklı bir istikamete kayması bizi dijital dönüşüm ve bilgi teknolojileri alanına daha çok eğilmeye yöneltti” dedi.

    Teknolojik değişimi hızla ülkeye uyarlayacak çalışmalar yürütüldüğüne dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan,” Bu süreçteki en önemli avantajın beşeri sermaye gücümüzün zenginliğidir. Geçtiğimiz 20 yılda altyapımıza yaptığımız büyük yatırımı, yetişmiş insan potansiyelimizle taçlandırarak Türkiye Yüzyılı’na güçlü bir giriş yapmayı hedefliyoruz. Attığımız her adımda bu hedefi gözetiyoruz. Geleceğimize güvenle bakmak için pek çok sebebimiz bulunuyor. Elbette hala çözmemiz gereken sıkıntılarımız da var. Hiç biri önümüzdeki fırsatları ve imkanları en iyi şekilde değerlendirmemize mani değildir. Hayat geçirdiğimiz her atılım gibi yazılımcı istihdamı projesini de bu doğrultuda atılmış bir adım olarak görüyoruz” diye konuştu.

    7 maddelik teknoloji destek paketini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti;
    “ Hazine Destekli Kefalet Sistemi kapsamında açıkladığımız 200 milyar liralık desteğin 4 milyar liralık kısmını, Teknoloji Destek Paketi olarak ayırdık. Bu paketle teknoloji odaklı yazılım blok zinciri, yapay zeka, akıllı şehir gibi alanlarda KOBİ ölçeğine sahip teknoloji firmalarımızı destekleyeceğiz. İkinci müjdemiz 1 milyar lira kefalet limitini haiz dijital dönüşümü destekleme paketiyle KOBİ’lerin dijital dönüşüm süreçlerini tamamlamalarını hedefliyoruz. Bu çerçevede KOBİ’lerimize personel desteği, internet altyapısı kurulumu ve kiralanması ilişkin giderler. Donanım desteği ve yazılım lisansı gibi alanlarda destek vereceğiz. Üçüncü müjdemiz ; Veri merkezi sektörümüzü geliştirmek, uluslararası veri merkezi ve bulut işletmecilerini ülkemize çekmek amacıyla mali teşvikler yanında mevzuat çalışması da yapıyoruz. Araştırma geliştirme merkezleri ve teknoloji geliştirme bölgelerinde çalışan bilişim personeline yüzde 100 uzaktan çalışma desteği sağlayacağız” dedi.

    Kamuda görev yapan bilişim personelinin sayısında 2023’te çok ciddi oranda artırıma gideceklerini açıklayan Erdoğan,” Kamu bankalarımız vasıtasıyla bilişim alanındaki girişimlere özel 6 ay geri ödemesiz yeni bir girişimci kredisi vereceğiz. İmalat ve bilişim sektörlerinde ilave istihdam yapan iş yerlerine verilen aylık 10 bin liraya kadar sigorta prim desteğini 2023 sonuna kadar uzatacağız. Tüm bu müjdelerin ülkemize, milletimize, özellikle bilişim alanında kendini yetiştiren gençlerimize hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli ile görüşecek

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli ile görüşecek

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe’de bugün saat 16. 00’da Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşecek.

    Görüşmede gündemdeki konuların ele alınması bekleniyor.
    İki lider en son 13 Aralık’ta Bahçeli’nin evinde bir araya gelmişti