Etiket: portre

  • Çivi ve tellerle yaptıkları hayrete düşürdü

    Çivi ve tellerle yaptıkları hayrete düşürdü

    Düzce’de Cumhuriyet Anadolu Lisesi öğrencileri, resim dersinde filografi sanatı ile tanıştı. Okulun resim öğretmeni Mehmet Parlayan’ın katkıları ile öğrenciler, 2 aylık eğitimin ardından portre tasarlamaya başladı. Ahşap malzeme üzerine çakılan yuvarlak çivilerin etrafından metrelerce ip ve telin geçirilmesi ile birçok ünlü ismin portreleri hazırlandı. Öğrencilerin hazırladığı portreler ise okulda sergilenmeye başladı.

    “Öğrenciler ön yargılı davrandı”
    Filografi sanatını öğrencilerin bilmediğini ve ilk başta ön yargılı davrandıklarını dile getiren Cumhuriyet Anadolu Lisesi Resim Öğretmeni Mehmet Parlayan, “Filografi Orta Doğu temelli bir sanattır. Daha sonra bu gelişerek string art boyutunu alıyor. Açık beyaz bir düzlem üzerine koyu renkli iplerle yapılarak, iplerin sıklığı ve seyrekliği ile zıt konstrat oluşturuyor. Bu şekilde portre veya herhangi bir manzara resmi ortaya çıkıyor. Bu çok alışık olduğumuz ve çevremizde çok gördüğümüz bir sanat akımı değil. Bu yüzden öğrenciler ön yargılı ve başaramayacaklarını düşünerek kaygı ve endişeleri vardı. Bir şeyleri öğrendikçe, çalışma ilerledikçe ortaya bir şeyler çıkınca bunu yapabileceklerini anladılar. Güzel bir sergi oluşturduk. Bu sergide 45’e yakın çalışma bulunuyor. Ders içinde yaptığımız bir çalışmayı sergiye dönüştürdük” şeklinde konuştu.


    Portrelerde ünlü isimlerden okul öğretmenlerine birçok çalışma yaptıklarını belirten Parlayan, “Öncelikli olarak Türk tarihine adını yazdırmış sanatçılarımızdan futbolcularımıza, yazarlarımızdan önemli isimlere kadar portrelere öncelik verdik. Bazı öğretmen arkadaşlarımızın da portrelerini yaptık” ifadelerini kullandı.


    En çok dikkat çeken portreler Mustafa Kemal Atatürk, Sultan II. Abdülhamir Han, Tarık Akan, Adile Naşit, Cem Karaca, Barış Manço, Trabzon’da hain terör örgütünün saldırısında şehit olan Eren Bülbül ile Fatih Terim’in portreleri oldu. Öte yandan öğrenciler portrelerin yapımında 25 kilometre ip kullandı.

  • Yarım asırdır Kültürpark’ta karikatür çiziyor

    Yarım asırdır Kültürpark’ta karikatür çiziyor

    Bursa’da ortaokul yıllarında derslerde öğretmenlerini çizerek başladığı karikatür tutkusundan vazgeçmeyen emekli edebiyat öğretmeni, 1970 yılından bu yana aynı parkta portreler çiziyor.

    Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türkoloji Bölümünden mezun olan ve liselerde edebiyat öğretmenliği yaptıktan sonra 1997’de emekliye ayrılan 71 yaşındaki Kemal Akkoç, yarım asırdır Bursa kent merkezindeki Kültürpark’ı mesken tuttu.

    Parka gelenlerin karikatür portrelerini 2-3 dakikada oldukça benzer bir şekilde kağıda ya da taşa çizebilen Akkoç, yumurtaya, tabağa, ahşaba ve su kabağına da çizim yapıyor.

    Ortaokul yıllarında derslerde defter ve kitaplarının boş yerlerine öğretmenlerinin karikatürlerini çizerek yeteneğini fark eden Akkoç, yıllardır ince duygu ve düşünceleri esprili çizimleriyle anlatıyor.

    “Şimdiye kadar 50 bin portre çizmişimdir”

    Kemal Akkoç, yaptığı açıklamada, karikatür tutkusunun kendisini hiç tahmin etmediği bir hayata sürüklediğini anlattı.

    “Bana ‘Bir parkta 50 yıl karikatür çizeceksin’ deseler inanmazdım ama her şey olabiliyormuş dünyada” diyen Akkoç, çizgilerle geçirdiği yıllara ilişkin hazırladığı 3 kitabının bulunduğunu söyledi.

    Akkoç, senelerdir Bursa’nın kültürüne, sanatına, turizm ve tanıtımına katkıda bulunmaya çalıştığını dile getirdi.

    Şehre katkılarından dolayı Kültürpark’a büstünün yapılmasını isteyen Akkoç, “Dünyanın hiçbir yerinde, aynı yerde 50 yıldan beri karikatür çizen biri olduğunu düşünmüyorum. Portreler çiziyorum. Bundan 10 sene önce Fransa’dan çağırdılar, gittim. Dünyanın her yerinden 300 karikatürist geldi. Onlar yarım saat, 20 ya da 15 dakikada portre karikatür çizerken, ben 2-3 dakikada çizince şaşırdılar. Benzetme oranım yüksek. Şimdiye kadar 50 bin portre çizmişimdir.” diye konuştu.

    Kemal Akkoç, okul yıllarından bir anısını aktardı.

    Derslerde defter ve kitapların boş yerlerine öğretmenlerinin karikatürlerini çizdiğini belirten Akkoç, şöyle devam etti:

    “Lisede coğrafya hocamız Süreyya Bey’in uzun bir burnu vardı. En ön sırada oturuyordum. O ders anlatırken ben karikatürünü çiziyordum. Arka sıramdaki arkadaşlar kalkıp karikatüre bakıp gülmeye başladı. Öğretmen de yanıma gelip ‘Kemal sen ders dinlemiyorsun’ dedi. Karikatüre bakıp ‘Bu kim?’ diye sordu. Ben de ‘Sizi çizdim hocam’ dedim. Beni tahtaya kaldırdı ve Yeşilırmak bölgesinde ne yetiştiğini sordu. Ben de ‘Yeşil sebzeler yetişiyor’ dedim. Karikatür yüzünden 10 üzerinden 5 aldım. Böyle derslerde çizerek karikatüre başladım.”

    ,

    Deyimlerden, atasözlerinden ilham alıyor

    Ünlü mizah dergisi Akbaba’da 1970-1975 yıllarında karikatürlerinin yayımlandığını belirten Akkoç, birkaç televizyon programında da ünlülerin ve sanatçıların portrelerini çizdiğini söyledi.

    Bir yerel gazetede halen karikatürlerinin yayımlandığını anlatan Akkoç, şu ifadeleri kullandı:

    “Kirpilerle 7 yıldır güncel esprileri yerleştirerek sosyal konuları işlediğim bir seri var. Fabllarda, hayvanlar konuşur ve insanlar bu konuşmalardan ders çıkarır. Bu seride de hayvanlar konuşuyor; biz insanlara ders vermeye çalışıyorum. Edebiyat öğretmeni olmanın bana çok faydası oluyor. Aklıma bir sürü deyimler, atasözleri geliyor ve onlardan faydalanıyorum. Onları güncelleştirerek, çiziyorum.”

    Akkoç, karikatürün ince çizgilerle ince duygu ve düşüncelerin ince esprilerle anlatıldığı, çok ince bir sanat olduğunu belirterek “Olayı görüyorsunuz, onun altındaki ince espriyi yakalayıp ince çizgilerle ve ifadeyle çiziyorsunuz. Bu, insanı rahatlatıyor. Sanatın rehabilite ettiğini düşünüyorum. Yaşım 71 ama kendimi çok dinç ve genç hissediyorum.” diye konuştu.

    Akkoç, karikatür portreler çizdiği parkta başından pek çok komik olayın geçtiğini anlattı.

    Bazı kişilerin bir ünlüye benzetilerek çizilmeyi istediğini belirten Akkoç, “Bazıları saçsız ama ‘Beni saçlı çiz’ diyor. Bazılarının kulağı büyük ama küçük çizmemi istiyor.” dedi.

    Sayısını bilmediği kadar çok sergisi olduğunu aktaran Akkoç, 1975’te İtalya’da düzenlenen bir karikatür yarışmasında altın madalya kazandığını, 1977’de yine İtalya’daki yarışmaya gönderdiği yapıtlardan birinin Uluslararası Karikatür Müzesi’ne alındığını sözlerine ekledi.

  • Fatih’in portresi yeni yapılacak özel müzede sergilenecek

    Fatih’in portresi yeni yapılacak özel müzede sergilenecek

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Londra’daki müzayededen 6,5 milyon TL’ye satın alınan Fatih Sultan Mehmet tablosunun, belediye bünyesinde yeni yapılacak bir müzede sergileneceği belirtildi.

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, Fatih Sultan Mehmet portresinin özel bir müzede sergileneceğini, alımın ise İBB’nin ‘koleksiyon edinim bütçesinden’ karşılanacağını açıkladı.

    İstanbul Belediyesi Kültür Varlıkları Daire Başkanı Mahir Polat, belediyece satın alınan Fatih Sultan Mehmet portresinin, İBB bünyesinde yeni yapılacak bir müzede sergileneceğini söyledi.

    BBC Türkçe’ye konuşan Polat, alımın, İBB’nin “koleksiyon edinim bütçesinden” karşılanacağını açıkladı.

    Polat, Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “bizzat kendisinin planladığı” bir alım süreci gerçekleştirildiğini söyledi:

    “Müzayedeleri takip ediyoruz, konu basına da yansımıştı. Bizzat kendisi de bu dünyaları (müzayedeleri) takip eder. Kendisinin de çağdaş resim koleksiyonu var.”

    Telefon bağlantısı ile Londra’daki müzayedeye katıldıklarını söyleyen Polat, “Fatih’in tablosu, 16 milyon İstanbullu adına alındı, bütün İstanbulluların koleksiyonu oldu” dedi.

    Polat, tablonun sergilenmesine ilişkin de “Eldeki müzeler yetersiz. Tablo, İBB elindeki sanat koleksiyonu ile birlikte restorasyonunu yaptığımız bir yerde sergilenecek” dedi.

    İstanbul’a getirilişi birkaç gün içerisinde netleşecek olan tablo için 770 bin sterlin bedelin üzerine yüzde 20’lik bir müzayede evi payı ödenerek satın alındığını da kaydetti.

    Polat açık artırma sırasında bir rekabet yaşandığını da açıkladı.

    Christie’s müzayede evi, tabloyu 400 bin ila 600 bin sterlin aralığında açık artırmaya çıkarmıştı.

    PORTRENİN ÖZELLİKLERİ

    Gentile Bellini’nin en önemli resimleri arasında sayılan ve tuval üzerine yağlı boya çalışılmış yapıtın eni 33,4, boyu ise 45,4 santimetre. Tablonun sağ alt köşesinde Latin harfleriyle not düşülen tarih ise 25 Kasım 1480.

    Öte yandan Fatih Sultan Mehmet’in portresinde yer alan ikinci kişinin kim olduğu hala bilinmiyor. Christie’s müzayede salonunda İslam ve Hindu Sanat Eserleri sorumlusu olarak çalışan Sara Plumby’e göre, tablodaki kişinin kim olduğu hakkında iki farklı teori bulunuyor. Bunlardan birincisi ikinci figürün, padişahın üç oğlundan biri olduğu. Ancak, tablodaki ikinci kişinin II. Mehmet ile arasındaki yaş farkının az olması bu iddiayı çürütüyor. Diğer iddianın sahipleri ise tablodaki figürün beyaz tenli ve tıraşlı olmasından yola çıkarak, Batılı bir kişi olduğunu ileri sürüyor.

    Fatih Sultan Mehmet, 1429-1507 yılları arasında yaşayan ressam Bellini’yi 1479 yılında İstanbul’a davet etmiş, resmini yapmasına izin vermeden önce onun yeteneğinden emin olmak için saraydaki farklı kişilerin resimlerini çizdirmişti. Fatih, İtalyan ressamın yeteneklerinden emin olduktan sonra kendi portrelerini çizdirmeye başlamıştı.