Etiket: PROBLEM

  • Kalın bağırsak problemine çözümler

    Kalın bağırsak problemine çözümler

    Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, prebiyotikler, probiyotikler ve simbiyotiklerin sindirim sistemi sağlığı üzerinde olumlu etkileri olan mikroorganizmalar ve besin maddeleri olduğunu belirtti. Prebiyotiklerin bağırsak sağlığını desteklediğini ve bunun yanı sıra bağırsak mikrobiyotasını zenginleştirerek bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ifade eden Prof. Dr. Karabulut, probiyotiklerin de bağırsak sağlığını iyileştirmenin yanı sıra iltihap azaltıcı etkisi, bağışıklık sistemini güçlendirme ve laktoz toleransını artırabildiğini söyledi.

    Simbiyotiklerin de yine sinerjik etki, bağırsak sağlığını destekleme ve bağışıklık sistemini güçlendirme özelliğine sahip olduğunu kaydeden Karabulut, “Prebiyotikler, bazı doğal gıdalarda bulunan özel lif türleridir. Bu lifler, bağırsaklardaki yararlı bakterilerin büyümesini teşvik ederek sindirim sistemine sağlık faydaları sağlar.” dedi.

    • Bitkilerin Profesörü Karabulut, prebiyotik bakımından zengin bazı doğal gıdaları şöyle sıraladı:

      “Sarımsak ve Soğan: Allium ailesine ait bu sebzeler, prebiyotik olan inülin lifini içerir.

    • Enginar: Enginar, prebiyotik olarak bilinen inülin ve früktooligosakkaritleri içerir.
    • Muz: Muz, pektin adı verilen bir tür prebiyotik lif içerir.
    • Bal ve Akçaağaç Şurubu: Bu doğal tatlandırıcılar, prebiyotik özelliklere sahip olabilir.
    • Sakatat: Karaciğer gibi organ etleri, prebiyotik olan inülini içerebilir.
    • Buğday ve Arpa: Buğday ve arpa, beta-glukan adı verilen bir tür prebiyotik lif içerir.
    • Yulaf: Yulaf, beta-glukan içeren bir başka tahıl kaynağıdır.
    • Yer Elması: Bu sebze, inülin bakımından zengindir ve doğal bir prebiyotik kaynağıdır.
    • Pırasa: Pırasa, inülin ve früktooligosakkarit içerir.
    • Asparagus (Kuşkonmaz): Kuşkonmaz, prebiyotik olan inülin lifini içerir”

    Bu gıdaların sindirim sistemini destekleyerek bağırsak sağlığını iyileştirebilecek prebiyotik lifleri içerdiğini kaydeden Karabulut, “Ancak, herkesin sindirim sistemi farklıdır ve bu gıdalara karşı toleransları değişebilir. Yeni bir prebiyotik içeren gıdaya başlamadan önce, bireylerin küçük miktarlarda başlamaları ve vücutlarının tepkilerini izlemeleri önemlidir” ifadelerine yer verdi.

    Probiyotiklerin, canlı mikroorganizmalar içeren gıdalar olduğunu ve sindirim sistemi sağlığını iyileştirebilecek yararlı bakteri türlerini içerdiğini de kaydeden Karabulut, probiyotiklerin doğal olarak bulunduğu bazı gıdaları ise şöyle açıkladı:

    “Yoğurt, genellikle Lactobacillus bulgaricus ve Streptococcus thermophilus gibi bakteri kültürleri içerir. Ayrıca, probiyotik olarak bilinen Lactobacillus acidophilus, Bifidobacterium bifidum ve diğer türleri içeren yoğurt çeşitleri de mevcuttur.
    Lahanadan yapılan lahana turşusu, salatalık turşusu ve diğer fermente sebzeler, probiyotik bakteriler içerir.
    Miso, soya fasulyesi ve/veya tahıl kullanılarak yapılan bir Japon fermente gıdasıdır. Genellikle Lactobacillus türleri içerir.
    Tempeh, soya fasulyesinin fermente edilmesiyle yapılan bir protein kaynağıdır ve Bifidobacterium bakterilerini içerebilir.
    Kore mutfağına ait fermente lahana ve sebze karışımı olan kimchi, çeşitli probiyotik bakteri türlerini içerebilir.
    Bazı ticari içecekler, özellikle yoğurt içecekleri ve probiyotik içecekler, belirli probiyotik bakteri türlerini içerebilir.
    Natto, fermente soya fasulyesi içeren bir Japon gıdasıdır ve Bacillus subtilis bakterilerini içerir.
    Fermente lahana olan sauerkraut, Lactobacillus bakterilerini içerebilir.
    Ayrıca, eczanelerde, marketlerde ve sağlık mağazalarında bulunan probiyotik takviyeler, kapsül veya toz formunda, çeşitli probiyotik bakteri türlerini içerebilir.
    Probiyotiklerin çeşitli gıdalarda bulunması, sindirim sistemi sağlığını desteklemek ve bağışıklık sistemini güçlendirmek için farklı besin kaynaklarından çeşitli probiyotik türlerini almanın önemli olabileceği anlamına gelir. Bu maddeler genellikle doğal olarak besinlerde bulunurlar ve özellikle fermente gıdalar, yoğurt, lahana turşusu gibi gıdalarda yüksek miktarda bulunabilirler. Ancak, sağlık durumunuza bağlı olarak, herhangi bir takviye kullanmadan önce bir sağlık profesyoneli ile konuşmanız önemlidir”

  • “Problemlerin hukuk çerçevesinde çözülmesinde ciddiyiz”

    “Problemlerin hukuk çerçevesinde çözülmesinde ciddiyiz”

    Basının yapacağı görevlerin günümüzde çok önemli bir hale geldiğini söyleyen Milli Savunma Bakanı ve AK Parti Kayseri 1. Sıra Milletvekili Adayı Hulusi Akar, “Modern zamanlarda basın, toplum hayatının ve günlük hayatımızın olmazsa olmazı. Dolayısıyla burada temel ögelerden biri oldu. Demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından biri oldu basın. Basının gücü ve basının yapacağı görevler çok önemli hale geldi. O yüzden basınımızın yaptığı önemli görevler var. Burada kamuoyunun aydınlatılması, insanların gerçeklere ulaşabilmesi, gerçekle kamu arasında iletişim kurulması ve bunların sağlanması çok önemli. Gerçekten buna ihtiyaç var. Olayların anlaşılması, anlamlandırılması, bilinmesi, herhangi bir şekilde keyfiliğin olmaması basının görevi. Bu haklarının da meslek ilkeleriyle ve ahlak esaslarıyla da çerçevelendirilmesi gerekiyor. Bu genel bir husus bütün dünya için, basının da kendini sınırlaması gerekiyor. Bizim bir ülkemiz ve milletimiz var ve bunların da bir savunma güvenlik ihtiyacı var. Refah ve beka hakkı var. Dolayısıyla bayraktan, vatandan, Cumhuriyetten yana olacağız. Tarafsızlık dediğimiz şey, olayı objektif görmek ve değerlerimizden de vazgeçmemek demek” dedi.

    “Ermeni meselesinde basınımızın dirayetli olması lazım”

    Bakan Akar, Ermeni meselesinde de basının dirayetli ve bilgili olması gerektiğini söyleyerek, “Örneğin bir Ermeni meselesi var. Basının bu konuda dirayetli, planlı, bilgili olması lazım. Biz Allah selamet versin, Nisan’ın 23-24’üne kadar bekliyoruz ve 3 günlük bir gündem maddemiz var bizim. Çeşitli ülkelerden çeşitli basın unsurlarında bazı haberler çıkıyor, bazı kararlar alınıyor. 2 gün sonra unutuyoruz. Bu mesele bir milli davaysa bizim milli meselemizse bizim bu konularda bilgimizi ve görgümüzü arttırmamız lazım. Çalışmalarımızı yapmamız lazım ve bununla ilgili bütün eylemler, söylemler ne ise bunları basın olarak yapmamız lazım ve ya yapması gerekenleri de uyarmamız lazım. Bizim başlatıcı rolü oynamamız lazım. Dezenformasyon, iftira ve yalan meselesi maalesef sık sık gördüğüm olaylardan biri. Bu konuda da çok hak ve hukuk meselesi var. Bizim de burada şunu yap, bunu yap diye şikayette bulunmak yerine yine bizim yerli ve milli basınımızın bu konuda da tepki vermesi lazım. Yani bunların doğrusunu çıkarması lazım” ifadelerini kullandı.

    “Ege Denizi ‘dostluk ve barış denizi’ olsun, zenginlikler adil paylaşılsın”

    Yunanistan ile problemlerin çözümünde samimi ve ciddi olduklarını söyleyen Bakan Akar, “Yakın zamanlarda bir hudutlar konusu var. Bir fotoğraf çıkıyor, bir film çekiliyor ve bir video konuluyor. Aslına bakılınca bir şey yok ama bunun üzerine de muhakeme yapılıyor. Bunun üzerinden haberler geliştiriliyor. Bu manada da basın mensuplarının görevleri önemli. Biz Yunanistan’la problemlerimizi hukuk içerisinde çözmeye çalışıyoruz. Bu konuda çok samimiyiz ve çok ciddiyiz, istekliyiz. Bunu yapmaya çalışıyoruz. Ege Denizi ‘dostluk ve barış denizi’ olsun. Buradaki zenginlikler taraflarca adil bir şekilde paylaşılsın. Asıl konu bu, hal böyleyken bir şekilde dezenformasyon var. Tam hatırlamıyorum bundan 3-5 sene önce Yunanistan televizyonunda bir video gösteriliyor. Videoda da bizim birlikler var, çıkarmacılıkları var. Çıkarmaya gidiyorlar. Türkler adaya geliyor diye çıkardılar ve o kadar ciddiye alıyorlar ki adalar boşaldı diyorlar. Ana karaya gitti diyorlar. Bu video ise bizim 10-20 sene önce yapılmış olan bir tatbikattaki normal yayınladığımız bir video. Bu konularda uyanık olmamız lazım. Hak ve hukuku tesis edebilmek için de bilgili olmak ve güçlü olmak lazım. Biz yerli ve milli olanın yanındayız. Bu bayrak bizim bayrağımız. Bunun için yapmamız gereken ne varsa yapacağız inşallah” dedi.