Etiket: prof. dr. ahmet demircan

  • Bilim Kurulu Üyesinden ‘ilaç’ açıklaması

    Bilim Kurulu Üyesinden ‘ilaç’ açıklaması

    Gazi Üniversitesi Rektörü, Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ahmet Demircan, çeşitli ağrı kesici ilaçların vücudu koronavirüse karşı daha duyarlı hale getirdiği yönündeki iddiaları değerlendirdi. Prof. Dr. Demircan, konu hakkında ancak deneysel çalışmalar yapıldıktan sonra net bir şey söylenebileceğini belirterek, “Koronavirüsle olan tanışıklığımız 5-6 ayı buldu. Grip ilacı alanlarla almayanlarda koronavirüsün gidişini ölçecek zamanımız ve imkanımız olmadı. Kanıta dayanmayan şeyler. Deneysel çalışması yapılsın ki net bir şey söyleyelim. Bu konuda söylenenlerin kanıtı henüz yeterli değil. Fransa’da başlarda böyle bir şey olmuştu. Fransa Sağlık Bakanı açıklama yapmıştı; ama Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) bunun böyle olmadığını ve buna yeterli kanıt bulunmadığı için buna genelleme yapmanın çok doğru olmadığını söyledi. Buna net bir şey söylemek için şu an erken ve doğru değil” dedi.

    ‘GÜNLÜK EKG ÇEKİMLERİYLE ÖLÇTÜK’

    Prof. Dr. Demircan, Fransa’da koronavirüs tedavisinde kullanılan ‘hidroksiklorokin’ ilacının hastalarda kalp rahatsızlığına neden olduğu gerekçesiyle yasaklanmasına ilişkin de değerlendirme yaptı.

    Prof. Dr. Demircan, “Hidroksiklorokinin kalp şeridinde gördüğümüz bir mesafeyi uzatması, onun da kalpte bir ritm bozukluğu yapması, onun da daha sonra zararlarının olabilme ihtimalleri vardı. Buna bir de antibiyotik eklenince bunun potansiyel etkisi biraz daha artabilir diye önceden biliyorduk. İkisini birlikte verdiğimiz hastaların önce EKG’lerini (Elektrokardiyografi) çektik, bunları ölçtük. Türkiye’de bu yapıldı ki bunu garantiye alalım, sıkıntı olmasın. Uyguladığımız tedavilerin bir kısmını yatırarak verdik. Dolayısıyla günlük EKG çekimleriyle bu mesafeyi ölçtük. Sıkıntı olan olursa, zaman zaman olabiliyor, o tip durumlarda ilacın ya dozunu azalttık ya da kesip başka ilaçlarla değiştirdik” diye konuştu.

    ‘ALTERNATİF İLAÇLARIMIZ VAR’

    Prof. Dr. Demircan, koronavirüs ilk çıktığında kullanabilecek tek ilacın hidroksiklorokin olduğuna işaret ederek, “Sıtmada uzun yıllar kullanılan bir ilaç. Şu anda bazı şeyleri yüzde yüz söylemek erken, izleyip görmek lazım. Bilim Kurulu’nda da değerlendirmeler yapıyoruz. Alternatif ilaçlarımız var onları göreceğiz. Yan etki bildirimlerini toplayacağız, hem DSÖ hem de Türkiye’den. Oradaki verileri değerlendirip daha net göreceğiz bunu. Biz bunun düzenlemesini yapıyoruz Bilim Kurulu’nda. Bugün, yarın yayımlanacak. Ya hastanede dozunu azaltarak kullanacağız veya alternatif ilaçlarımız var onları önereceğiz” ifadelerini kullandı.

    ‘ANTİKOR TARAMA TESTLERİ BAŞLIYOR’

    Koronavirüs salgınında toplumsal bağışıklığın mümkün olup olamadığını da değerlendiren Prof. Dr. Demircan, “Bu virüsün bir farklılığı var, çözümleyemediğimiz bazı yönleri var. Antikor tarama testleri Sağlık Bakanlığımız aracılığıyla başlıyor. Sağlıkçılar da olacak, riskli meslek grupları da olacak. Değişik meslek grupları planlandı. Oradan toplum bağışıklığımızı, antikor seviyemizi, immünize olma, bağışıklık kazanma durumumuzu ölçeceğiz. Belki hafif geçtiği için bağışıklık oluşturması geç oluyor olabilir o da net değil. Antikor düzeyleri ölçtükçe bunları daha net göreceğiz. Antikor çalışmasını da yapıp Türkiye’de tarama yaparsak bunu göreceğiz” ifadesini kullandı.

  • Bilim Kurulu Üyesi: Kuyruklar akıl alır gibi değil!

    Bilim Kurulu Üyesi: Kuyruklar akıl alır gibi değil!

    Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Prof. Dr. Ahmet Demircan, alışveriş merkezlerinin (AVM) önlerinde oluşan kuyruklara ilişkin, “Buna amaçsızca yüklenmenin, gidip oraları dolaşmanın anlamı yok. AVM önündeki kuyruk akıl alır gibi değil. Varsa bir ihtiyacımız, illa oradaysa bunu planlayıp, nokta atışı olarak o mağazaya girip, alıp çıkmaktır bunun doğru olanı” dedi.

    Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Demircan, vaka sayısındaki düşüş ile birlikte normalleşme adımları atarken tedbiri elden bırakmamak gerektiğinin altını çizdi. Demircan, “Yeni tespit edilen vaka sayımız azalmakta. Entübe dediğimiz hasta sayımız da git gide azalmakta. Ara ara artışlar olabilir mi diye endişemiz var. Uzun soluklu bir maraton olan bu virüsle mücadeleyi güzel yürütebilmek için bazı normalleşme adımları atarken de tedbiri elden bırakmamak, gevşememek ve önlemlere sıkı şekilde devam etmek gerekir. En kısa sürede bu süreci atlatarak normal hayata dönmeyi diliyoruz” dedi.

    AVM’LERDEKİ YOĞUNLUK

    Prof. Dr. Demircan, evde kalınırsa virüsün enfekte edeceği kişi sayısının azalacağını belirterek,
    “Ne kadar az hareket olursa bu virüs enfekte edecek kişi bulamıyor. Evde kalırsak virüsün enfekte edeceği kişinin ne kadar az olduğunu sokağa çıkma yasağında da gördük. Bu tecrübeyle sabit oldu. Bazı yerler açılmışken buna amaçsızca yüklenmenin, gidip oraları dolaşmanın anlamı yok. AVM önündeki kuyruk akıl alır gibi değil. Varsa bir ihtiyacımız, illa oradaysa bunu planlayıp, nokta atışı olarak o mağazaya girip, alıp çıkmaktır bunun doğru olanı. Maskeyi lütfen indirmeyin, maskesiz çıkmayın. Açılan berberler olsun, AVM’ler olsun izin verilen yerlerde kurallara tam anlamıyla uyalım ki geri dönüş olmasın. Eğer vaka sayısında artış olursa belki tekrar kısıtlama gelme ihtimali de olabilir. Lütfen bu imkanları iyi kullanalım gereksizse evimizde oturalım. Hareketi mümkün oldukça azaltalım. Ne kadar hareket az ise virüsün yayılımı ve pozitif çıkan insan sayısı az olur” diye konuştu.

    ‘BAYRAM SONRASI ÇOK DAHA RAHAT OLACAĞIZ’

    Prof. Dr. Demircan, Ramazan Bayramı’nda insanların kendi önlemlerini almaları gerektiğini vurgulayarak, “Çok daha sıkı gitseydik Ramazan Bayramı’nda kucaklaşabilir miydik? Ama bunu biraz daha ötelemekte fayda var. Kurban Bayramı’nda birlikte oturmak, birbirimizin elini öpebilmek için bu dönemleri sıkı tutmak lazım. Bu bayramda biraz uzaktan bayramlaşalım. Bu bayramda da ne kadar evde kalırsak inanın ki bayram sonrası çok daha rahat olacağız. Bu bayram önce kendimizin kısıtını koyalım” ifadesini kullandı.

    ‘AŞIYI ÇOK ERKEN BEKLEMEMEK LAZIM’

    Türkiye’de ve dünyada yürütülen aşı çalışmalarına da değinen Prof. Dr. Demircan, “Genel olarak her ülke çalışıyor. Bazıları belki işbirliği yaparak çalışıyorlar. Bu işin tam olarak temizlenmesinde; bağışıklığı artmış insanlarımızın çoğalması, virüsün enfekte edeceği insanların azalması ve aşı bularak toplumun çoğunu aşılarsak o zaman bu işi büyük oranda çözmüş olacağız. Laboratuvarlarda çalışmalar başlayacak, hayvan deneyleri, gönüllü insan deneyleri, bunlar en az 6-9 ay sürecek çalışmalar. Aşıyı çok erken beklememek lazım. Bazı ilaçları çabuk getiriyoruz, bazı testleri çabuk üretiyoruz ama aşı süreç alan bir şey. Aşıda biraz daha zamanımız var” dedi.

    ‘TBF VE TVF’NİN KARARINI SEVİNÇLE KARŞILADIK’

    Toplu yapılan müsabakaların riskli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Demircan şunları kaydetti:
    “Toplu müsabakalar, toplu yapılan bütün işlerde risk var. Türkiye Voleybol Federasyonu (TVF) ve Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF) bu kararı alınca sevinçle karşıladık. Doğru olduğunu düşünüyoruz. Futbolda da Sayın Bakanımız ve Futbol Federasyonu Başkanı ile görüşmeler yapıldı. Artıları eksileri söylendi, söyleniyor da. Bu tür şeyler hareket getirici, bulaş riski olan şeyler diye düşünüyoruz. Bütün hareket ve bütün takım sporlarında temas riski yüksektir. Ona göre hareket etmek lazım.”