Etiket: provokasyon

  • Bursa’da provokasyona gözaltı

    Bursa’da provokasyona gözaltı

    Bursa Valiliği tarafından yapılan açıklama şu şekilde, “Çeşitli sosyal medya platformlarında “Arapları Yıldırma” vb. isimlerle gruplar oluşturarak vatandaşlarımızı kin ve düşmanlığa sevk edecek şekilde provokatör söylemlerle Bursa’mızda huzur ve güven ortamını bozmaya yönelik paylaşımlar yapan F.K. isimli hesap yöneticisi yakalanarak gözaltına alınmış olup Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ile koordineli şekilde adli işlemleri devam etmektedir. Bu şekilde provokatör faaliyetlere kesinlikle müsamaha gösterilmeyecektir. Türkiye bir hukuk devletidir. Güvenlik güçlerimiz suç ve suçlularla mücadelesini kararlılıkla devam ettirmektedir. Bursa’mız tarih boyunca farklı kültür ve milletlerden insanların bir arada barış içinde yaşadığı, hoşgörü ve kardeşliğin simgesi olmuş kadim bir şehirdir. Toplumumuzdaki huzur ve güvenliği sağlamak hepimizin ortak görevidir. Hiçbir gerekçe şiddeti mazur gösteremez. Bu nedenle herhangi bir provokasyona kapılmadan yasalara ve insani değerlere uygun hareket etmeye davet ediyoruz. Şehrimizde huzuru ve güveni sağlamak adına emniyet güçlerimizin çalışmalarını kararlılıkla devam etmektedir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.’ denildi.

  • Ali Yerlikaya’dan provokasyon açıklaması!

    Ali Yerlikaya’dan provokasyon açıklaması!

    İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya dün akşam Kayseri’de meydana gelen olayın ardından sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlar hakkında provokasyon açıklamalarında bulundu.

    İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yaptığı paylaşım

    30 Haziran 2024 akşamıKayseri’de meydana gelen olaylar sonrası sosyal medya platformu X üzerinden yaklaşık 79 bin hesaptan, 343 bin paylaşım yapıldı.

    Paylaşım yapılan hesapların %37’sinin BOT; paylaşımların %68’nini ise provakatif amaçlı ve negatif olduğu tespit edildi. 63 hesap ile ilgili soruşturma başlatıldı.

    Bunların 10’u savcılığa sevk edildi; diğerlerinin işlemleri devam ediyor. Ülkemizin huzur ve güvenliğini tehdit eden, provakatif paylaşım yapanlara, nefret söylemlerinde bulunanlara göz açtırmayacağız.

     

  • “Mescid-i Aksa’ya el uzatılması kırmızı çizgimizdir”

    “Mescid-i Aksa’ya el uzatılması kırmızı çizgimizdir”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, emeklilerle iftarda bir araya geldi. İsrail’in Mescid-i Aksa ve Müslümanlara yönelik saldırılarına sert tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail polisinin terör eylemleri için Mescid-i Aksa’yı ve Filistinli Müslümanları hedef almasından duyduğumuz üzüntü ve öfkeyi belirtmek istiyorum. İbadet eden sivillere ses bombalarıyla, coplarla, plastik mermilerle müdahalede bulunmak. İsrail yönetiminin tüm samimi ikazlara ve telkinlere rağmen estirdiği bu şiddet dalgasının arkasında içeride yaşadığı sıkışmışlığın yattığı anlaşılıyor. Bunun adı zulüm siyasetidir, kan siyasetidir, provokasyon siyasetidir” dedi.

    “Mescid-i Aksa’ya el uzatılması kırmızı çizgimizdir”

    Türkiye’nin bu saldırılar karşısında asla sessiz ve hareketsiz kalamayacağının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan İsrail’e çağrıda bulunarak, “Mescid-i Aksa’ya el uzatılması Haremi Şerifin kutsiyetinin ayaklar altına alınması bizim kırmızı çizgimizdir. Kudüs’e gerektiğinde canları pahasına sahip çıkan Filistinli kardeşlerimiz yalnız değildir. Müslümanların ilk kıblesine yönelik alçak eylemleri ülkem ve milletim adına kınıyor, bu saldırıların bir an önce durdurulması çağrısında bulunuyorum” ifadelerini kullandı.

    Bugün emekli vatandaşla iftarda bir araya geldiklerini ifade eden Erdoğan, insanoğlunun uzun hayat yolculuğunun önemli dönüm noktaları olduğunu belirtti. Salgın döneminde dünyanın birçok yerinde emekliler, ölüme terk edilirken Türkiye’de üzerine en çok titrenen kesimin emekliler olduğunu söyleyen Erdoğan, Ülkenin modern hasta ve sağlık sistemi sayesinde süreci rahat geçirdiğini kaydetti.

    Geçtiğimiz ay yürürlüğe giren emeklilik düzenlemesi ile 2 milyon 250 bin vatandaşın önündeki yaş engelinin ortadan kaldırıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu vatandaşlarımızın bir kısmı mutlaka kendi işinde ve ya ücretli olarak çalışmaya devam edecektir. Bir kısmı ise bugün için sakladığı hayalini gerçekleştirmek üzere yeni bir hayata adım atacaktır. Çalışırken olduğu gibi emeklilik dönemlerinde de sizlerin hep yanında olacağız. Türkiye Yüzyılını sizlerin tecrübesi, birikimi ve geniş ufkuyla şekillendireceğiz. Sizler eski Türkiye’yi eski Türkiye’nin yokluklarını, krizlerini, kayıplarını en iyi bilenlersiniz. Ülkemizin 20 yıldır nereden nereye geldiğini gençlerimize anlatmakta belki zorlanıyoruz ama sizler bunun canlı şahitlerisiniz. Eğitimden sağlığa, adaletten emniyete, sanayiden tarıma, spordan sosyal yardımlara kadar her alanda ülkemizi asırlık eksikliklerini tamamlayarak bugünlere beraberce getirdik” dedi.

    “En düşük emekli maaşını 7 bin 500 liraya, yaklaşık 400 dolara yükselttik”

    Emekli vatandaşlara destek çağrısında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah şimdi Türkiye Yüzyılını da birlikte inşa edeceğiz. Bu konuda sizlerden destek bekliyorum. Hayatın en ağır yüklerini geride bıraktıktan sonra emekliliği rahatça sürdürmek bunun için gereken imkanlara sahip olmak sizlerin hakkıdır. Ülkemizde geçmişte emekli maaşları gerçekten çok kötü bir seviyedeydi. Hükümette geldiğimizde 50 dolara tekabül eden emekli maaşı alan insanlarımız vardı. Türkiye’nin geçtiğimiz 20 yılda sağladığı büyümeden emeklilerimiz de istifade etti. En düşük emekli maaşını 7 bin 500 liraya, yaklaşık 400 dolara yükselttik. Aynı dönemde asgari ücreti 185 liradan 8 bin 500 liraya, engelli aylığını 25 liradan 2 bin 400 liraya, 65 yaş aylığını, 25 liradan bin 900 liraya çıkardık. Memur, emekli ve esnaf sosyal güvenlik kurumlarını tek çatı altında toplayarak hem işlemleri kolaylaştırdık hem hizmet standardı bakımından aradaki uçurumu kapattık. Bir dönem çalışanlarımız gibi emeklilerimiz de fiş , fatura toplayarak vergi iadesi alırdı. Biz bu uygulamayı kaldırarak elde edilen yüzde 4- 5 civarındaki geliriz maaşlara ekledik. Tasarrufu teşvik fonu ve konut edindirme yardımı gibi çalışırken yapılan kesintilerin ödemesini emeklilerimize de biz yaptık. Maaşların yattığı bankalarının sizlere promosyon ödemesi yapmasını temin ettik. Madenciler başta olmak üzere farklı iş kolunda çalışan çok sayıda vatandaşımıza hakkaniyeti temin ettik” açıklamasını yaptı.
    Yurt dışında çalışanların Türkiye’deki emekliliklerini kolaylaştırdıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Borçlanma imkanını genişleterek emeklilik haklarından yararlanabilmekteki gecikmenin önüne geçtik. PTT aracılığı ile talep eden emeklilerimizin maaşlarını evlerinde almalarını sağladık. Memurların ek göstergelerinde yapılan düzenlemelerden emeklilerimiz de yararlandı Tarihimizde ilk defa emeklilerimize bayram ikramiyesini biz başlattık. Biner lira olarak başlayan bu ödemelerin tutarını bin 100 liraya şimdi de 2 bin liraya çıkardık. Bu listeyi onlarca madde ile uzatmak mümkündür” dedi.

    “Her seçim öncesi gibi açmışlar vaat bohçasını bol keseden dağıtıyorlar”

    Kılıçdaroğlu’nun emekli ikramiyesi açıklamasını hatırlatan Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun mahalli seçimlerde verdiği sözleri hatırlattı. Erdoğan, “Son günlerde birileri emeklilerimizin maaşları ve ikramiyeleri üzerinden bir istismar siyaseti yürütmeye çalışıyor. Maaşları ikramiyeleri öyle yapacakmış bunun için söz veriyormuş. Aynı zat mahalli seçimler öncesi tek bir işçinin işinden edilmeyeceği konusunda namus sözü vermişti. Nerede namus bunca insanlar belediyelerden çıkarıldı. 10 binlerce insan işinden, ekmeğinden edildi. Bu kişi namus sözünü asla yerine getirmedi. Aynı şekilde mahalli seçimler öncesi belediyelerinde toplu taşımadan suya kadar her hizmeti bedava yapma sözü verdiler. Onların da hiçbirini tutmadılar. Ekranlara çıkıp belediyeleri kazandıkları yerlerde her çiftçiye bedava traktör vereceğiz dediler. Sorun bakalım ülkenin neresinde hangi çiftçiye bedava traktör vermişler. Anlaşılan şimdi de gözlerini emeklilerimize çevirmişler. Her seçim öncesi gibi açmışlar vaat bohçasını bol keseden dağıtıyorlar. Sizlere sormak istiyorum biz 20 yıldır emeklilerimiz başta olmak üzere milletimize verdiğimiz tüm sözleri tuttuk mu tuttuk. Yapağız dediğimiz her projeyi yaptık mı, yaptık. Çözeceğimiz dediğimiz her sorunu çözdük mü, çözdük. Eksiklerimiz olmuş olabilir verdiğimiz her sözü yerine getirerek ülkemize çağ atlattığımızı kimse inkar edemez” diye konuştu.

    “Bunlar en az 7 kişiye Cumhurbaşkanı yardımcılığı, vaatlerine bakılırsa en az 50 kişiye de bakanlık makamı dağıtmaya geliyor”

    “Bugün bile hem depremin yaralarını sarıyor hem de milletimizin aşını, ekmeğini büyütmeye çalışıyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu kişi Allah göstermesin ülkenin yönetimine geçerse olacakları söyleyeyim. Sözünü ettiği o ikramiye maaş artışlarını yapar mı bilmiyorum. Emeklisinden işçisine, memuruna kadar devlet bütçesinden maaş alan hiç kimse bir sonraki ay hesabının o paranın yatıp yatmayacağını bilmeyecektir. Bunların halef selef oldukları başkanları da öyle yapmadı mı. Daktilolar başbakanlığa atılmadı mı. Deprem bölgesinde yıkılan evinin yerine bir an önce yenisinin yapılmasını bekleyen vatandaşımız o yuvasına ne zaman kavuşacağını hiçbir zaman bilemeyecek. Devletten sosyal yardım ödemesi alan hiçbir vatandaşımız bir sonraki ay hesabına bu paranın gelip gelmeyeceği bilemeyecek. Bunlar ülkeyi yönetmeye, devletin sorunlarını çözmeye gelmiyor. Bunlar en az 7 kişiye Cumhurbaşkanı yardımcılığı, vaatlerine bakılırsa en az 50 kişiye de bakanlık makamı dağıtmaya geliyor. Böyle devlet yönetimi olur mu? Bunlar köprüsünden tüneline, şehir hastanesinden savunma sanayi projelerine kadar yapılanları yıkmaya, devam edenleri durdurmaya geliyor. Şu anda Ankara’da 4 bin 6 4 bin 6, iki şehir hastanemiz var mı var. Bu şehir hastanelerimizde sağlıkta vatandaşlarımız en lüks hizmeti alıyor mu alıyor. Eskiden bu hastanelerimizin halini düşünün. Bunlar ülkemizi bölgesinde ve dünyada söz sahibi yağan yatırımlarına altında imzası olanlara dünyayı dar etmeye geliyorlar” değerlendirmesini yaptı.

    “ABD’ye gidip maaşları ödemek için para dilenecekler”

    Türkiye’nin IMF’ye bir bağımlılığının olmadığının altını çizen Erdoğan, “Bunlar siyasette koalisyonlar, güvenlikte terör ve kaos, ekonomide kriz ve çöküş, sosyal hayatta kavga ce dövüş, dış politikada mahcubiyet ve teslimiyet olan eski Türkiye’yi geri getirmeye geliyorlar. Bunları biz söylemiyoruz, bizzat kendileri söylüyor. Böyle bir kafanın, böyle bir zihniyetin bırakınız ülkeyi büyütmeyi, geliştirmeyi, güvende tutmayı mevcut işleyişi sürdürmesi mümkün mü? Ekonomiyi 2 günde yerle yeksan edecekler sonra da tıpkı o koltukta daha önce oturanların yaptığı gibi Avrupa’ya Amerika’ya gidip memur maşı ödemek için para dilenecekler, para. IMF’den gidip para dilenmediler mi? Memur maaşlarını ödeme için. 20 yıldır böyle bir durumu bizde gördünüz mü? Bunlar otel odalarında buluştukları IMF’nin ayağına çantacılarını gönderecekler, el açacaklar, 3 kuruş için ülkenin onurunu ayağa düşürecekler. Göreve geldik, IMF’ye olan borç neydi 23 buçuk milyar dolardı. 2013 yılında biz IMF’ye olan borcu bitirdik ve ondan sonra IMF’yi kapımıza sokmadık. Bizim IMF ile ilgimiz yok. Her geçen gün daha da iyi olacak. Türkiye 20 yıl sonra yeniden küresel lobilere bağımlı hale getirmeye çalışıyorlar. Kendinizin, evlatlarınızın, torunlarınızın geleceğini bunlara, bu iş bilmez muhterislere teslim etmeyeceğinize inanıyorum. İnşallah Allah’ın izni, milletimizin desteği ile ülkemizin böyle bir felakete uğramasına meydan vermeyeceğiz” dedi.

  • Rusya’nın Zaporijya’da provokasyon endişesi

    Rusya’nın Zaporijya’da provokasyon endişesi

    Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) heyetinin, Zaporijya bölgesine ulaşması ve Zaporijya Nükleer Santrali’nde incelemelerde bulunacak olmasının ardından Rusya ve Ukrayna birbirini provokasyon yapmakla suçlamaya devam ediyor. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Ukrayna tarafının Zaporijya’da provokasyonlara başvuracağını söyleyerek, “Barbarca provokatif bombardımanın hiç durmadığını göz önünde bulundurarak Ukrayna’nın provokasyonlarından endişe duyuyoruz. Onlar durumu istikrarsızlaştırmaya yönelik girişimlerde bulunuyorlar. Görevlilerin santrale ulaşması için işbirliğine hazırız ve santrale ulaşmalarını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Putin, Gorbaçov’un cenaze törenine katılmayacak”

    Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) son lideri Mihail Gorbaçov’un ölümünün ardından önümüzdeki 3 Eylül tarihinde tören düzenleneceğini bildiren Peskov, “Putin, Kaliningrad ziyareti öncesi Moskova Merkez Klinik Hastanesi’ne giderek Gorbaçov’a veda etti ve naaşına çiçek koydu. Putin, 3 Eylül’deki program nedeniyle törene katılamayacak.

    Rus petrol şirketi Lukoil’in Genel Müdürü Ravil Maganov’un sabah saatlerinde Moskova’daki hastanenin penceresinden düşerek hayatını kaybetmesinin ardından yorumda bulunan Peskov, “Bu bizim inceleme alanımız değil” diyerek gazetecilerin şüpheli ölüm hakkındaki sorularını yanıtsız bıraktı.

  • AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: “Provokasyon yapılıyor”

    AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: “Provokasyon yapılıyor”

    AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya hesabından ülke gündeminde yaşanan gelişmelerle ilgili birtakım açıklamalar yaptı. Açıklamasında Türkiye’nin tarihi ve büyük diplomatik atılımlara imza attığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çok kapsamlı ve stratejik bir barış diplomasisine liderlik ettiğini vurgulayan Sözcü Çelik, “Türkiye bölge ülkeleriyle stratejik dış politika açılımlarını yürütürken Türkiye’yi içine kapatmaya dönük sistematik provokasyonlar üretilmektedir. Bu dönemde ülkemizde gerilim oluşturmaya dönük tüm bu provokatif çabalar kötü niyetlidir” dedi.

    “İçişleri Bakanımıza ve İçişleri Bakanlığımıza dönük kampanyalar açık provokasyondur”
    AK Parti’nin nefret siyasetine karşı durmaya devam edeceğinin altını çizen Sözcü Çelik, kin, nefret ve düşmanlık tohumları ekmenin demokrasiyi zehirlediğini hatırlatarak şunları kaydetti:
    “Devlet kurumlarına, İçişleri Bakanımıza ve İçişleri Bakanlığımıza dönük kasıtlı gerilim politikaları ve yürütülen iftira kampanyaları açık provokasyondur. AK Parti bu provokasyonlara bugüne kadar geçit vermediği gibi bugünden sonra de geçit vermeyecektir. Siyasette herhangi bir politikayı eleştirmek demokratik bir haktır. Ancak kin, nefret ve düşmanlık tohumları ekmek demokrasimizi zehirlemektir. Avrupa’nın ırkçı aşırı sağının dilini Türk siyasetine taşıma gayretleri milli bir siyaset değildir. Aziz milletimiz yabancı operasyonların elverişli zemini olan nefret siyasetlerinin farkındadır. Devletimiz, ulusal çıkarlarımızı hedef alan saldırıları boşa çıkartacak kudret ve kararlılıktadır. AK Parti, nefret siyasetine karşı durmaya devam edecektir.”