Etiket: putin

  • Putin: “Batı’nın yaptırımları boyun eğdirmeye yönelik”

    Putin: “Batı’nın yaptırımları boyun eğdirmeye yönelik”

    Rusya’nın uzakdoğu bölgesinde gerçekleşen 7. Doğu Ekonomik Forumu çerçevesinde düzenlenen “Çok Kutuplu Bir Dünya Yolunda” başlıklı panele Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yanı sıra Çin Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi Başkanı Li Çanşu, Moğolistan Başbakanı Luvsannamsrain Oyun-Erdene, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ve geçtiğimiz yıl Myanmar’daki askeri darbeyi gerçekleştiren Myanmar Devlet İdare Konseyi Başkanı Min Aung Hlaing katıldı. Panele Hindistan Başbakanı Narenda Modi, Malezya Başbakanı İsmail Sabri Yakub ve Vietnam Başbakanı Pham Minh Tinh ise videolu mesaj gönderdi. Putin, düzenlenen oturum öncesi katılım sağlayan ülke başbakanları ile ayrı ayrı görüşmeler gerçekleştirirken en dikkat çeken görüşme Putin ile Myanmar’ın darbeci başbakanı Min Aung Hlaing arasında gerçekleşti. İkili görüşmede Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e övgüler sıralayan Myanmar’ın darbeci başbakanı Min Aung Hlaing, “Size Rusya Devlet Başkanı olarak hitap etmeyeceğim. Size bir dünya lideri olarak hitap edeceğim. Çünkü dünyada istikrarı siz sağlıyorsunuz” ifadelerini kullandı.

    “Batı’nın yaptırımları boyun eğdirmeye yönelik”

    Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, gerçekleşen oturumda önceki yıl Covid-19 salgını nedeniyle Doğu Ekonomik Forumu’nun gerçekleşemediğini ancak geçtiğimiz yıl tekrar düzenlendiğini hatırlatarak, “Doğu Ekonomik Forumu, Covid-19 salgını nedeniyle zorunlu bir aranın ardından geçtiğimiz yıl yeniden gerçekleşti. Geçtiğimiz yılki forumda çoğu uzman, dünyadaki iş hayatının toparlanmaya başladığı ve Covid-19 kısıtlamalarının kaldırılmasıyla kısa sürede normale döneceği konusunda hemfikirdi. Ancak salgın yerini yine küresel nitelikte olan ve tüm dünyayı tehdit eden başka zorluklara bıraktı. Batı’nın yaptırım ateşi, diğer ülkelere davranış modelleri dayatmaya, onları egemenliklerinden yoksun bırakmaya ve iradelerine boyun eğdirmeye yönelik saldırgan girişimlerdi. Açıkçası, bunda olağandışı bir şey yok, bu kolektif Batı tarafından onlarca yıldır sürdürülen bir politikadır. Bu süreçlerin nedeni, ABD’nin küresel ekonomi ve siyasetteki anlaşılması zor egemenliğinin yanı sıra Batılı seçkinlerin nesnel gerçekleri görme ve tanıma konusundaki inatçı isteksizliği ve hatta yetersizliğiydi” ifadelerini kullandı.

    “Batılı ülkeler kendi modellerine göre yaşamaya zorluyorlar”

    Asya-Pasifik ülkelerinin çekim merkezi haline geldiğini belirten Putin, “Yakın zamanda tüm uluslararası ilişkiler sisteminde tektonik değişikliklerin geri döndürülemez olduğunu söylemiştim. Dünyanın dinamik, gelecek vadeden devlet ve bölgelerinin ve hepsinden önemlisi, tabi ki Asya-Pasifik bölgesinin rolü önemli ölçüde büyümüştür. Ülkeleri, ekonomik ve teknolojik büyümenin yeni merkezleri, personel, sermaye ve endüstriler için çekim noktaları haline geldi. Buna rağmen Batılı ülkeler, sadece kendileri için faydalı olan eski dünya düzenini sürdürmek, herkesi kendilerinin icat ettikleri ve düzenli olarak ihlal ettikleri kötü şöhretli kurallara göre yaşamaya zorlamak için çabalıyorlar. Bu kuralları kendi lehlerine sürekli değiştiriyorlar. Aynı zamanda, diğer ülkelerin böyle bir dikte ve keyfiliğe boyun eğme konusundaki isteksizliği, Batılı seçkinleri, dünya güvenliği açısından, maceracı kararlar almaya zorlamaktadır. Bütün bu kararlar, Batılı devletlerin vatandaşları da dahil olmak üzere ülkelerin ve halkların çıkarlarına aykırıdır. Batılı seçkinler ile kendi vatandaşlarının çıkarları arasındaki uçurum giderek artıyor. Böylece, Avrupa’da ulaşılan endüstriyel gelişme düzeyi, insanların yaşam kalitesi, sosyo-ekonomik istikrar gibi tüm bu kötü şöhretli Avrupa-Atlantik adına Washington’dan gelen siparişler için harcanan yaptırımlar fırınının ateşine atılıyor. Bu birlik, dünya meselelerinde ABD’nin diktatörlüğünü korumak uğruna feda edilir” şeklinde konuştu.

    “Batılılar dünya ekonomik sisteminin temel direklerini baltaladı”

    Batılı ülkelerdeki ekonomik karmaşaya da değinen Putin, “İlkbaharda, birçok yabancı şirket, bundan en çok bizim ülkemizin zarar göreceğini düşünerek Rusya’dan çekildiğini duyurmak için yarıştı. Ama şimdi Avrupa’da üretimin ve istihdamın birbiri ardına nasıl kapatıldığını görüyoruz. Sonuç olarak Rusya ile ekonomik bağların kesilmesi amaçlandı. Avrupa işletmelerinin rekabet gücü düşüyor, çünkü AB yetkilileri aslında onları uygun fiyatlı hammaddelerden, enerji kaynaklarından ve satış pazarlarından mahrum bırakıyor. Sonuç olarak, hem kıtada hem de küresel pazarda bir bütün olarak Avrupa ticaretinin ABD’li patronları tarafından işgal edilmesi şaşırtıcı değildir. Dolar, euro ve sterline olan güven azaldı. Riskli para birimlerinin kullanımından uzaklaşılıyor. Bu arada, ABD’nin müttefikleri bile dolar varlıklarını yavaş yavaş azaltıyor. Bu raporlarda görülebilir. Burada belirtmek isterim ki Gazprom ve Çinli ortakları dün gaz tedariki için ödeme yaparken yarı yarıya Ruble ve Yuan para birimlerine geçme kararı aldı” dedi.

    “Ukrayna tahılı AB ülkelerine gidiyor”

    Dünya genelindeki yüksek enflasyon, üretim sorunu ve gıda krizine de değinen Putin, İstanbul’da imzalanan tahıl anlaşması doğrultusunda Ukrayna limanlarından çıkan tahılın yoksul ülkelere değil AB üyesi ülkelere ulaştırıldığını savunarak, “Ukrayna tahılının ihraç edilmesini sağlamak için her şeyi yaptık ve elbette bundan yola çıktık. Afrika devletlerinin liderleriyle görüştüm ve onlara çıkarlarını sağlamak amacıyla Ukrayna tahıl ihracatını kolaylaştırmak için her şeyi yapacağımıza söz verdim. Bunu Türkiye ile gerçekleştirdik. Türkiye ara ülke statüsünden çıkarsa, Ukrayna’dan ihraç edilen tahılın neredeyse tamamı gelişmekte olan ve en fakir ülkelere değil, AB ülkelerine gönderilecek. En çok ihtiyaç duyan ülkelere yardım etmek anlamına gelen BM Dünya Gıda Programı kapsamında, 87 gemiden sadece iki tanesine yükleme yapıldı. 2 milyon tondan sadece 60 bin ton bu 2 gemiyle taşındı. Bu, gelişmekte olan ülkelere gönderilenlerin sadece yüzde üçü” ifadelerini kullandı.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin ile görüştü

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin ile görüştü

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, görüşmede, Türkiye-Rusya ilişkilerinin yanı sıra tahıl ihracı ve Zaporijya Nükleer Santraline dair gelişmeler başta olmak üzere bölgesel konular ele alındı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede, eski Sovyetler Birliği’nin son devlet başkanı Mihail Gorbaçov’un vefatı dolayısıyla taziyelerini iletti.
    Cumhurbaşkanı Erdoğan, tahıl anlaşmasında olduğu gibi, Zaporijya Nükleer Santrali konusunda da Türkiye olarak kolaylaştırıcı rol oynayabileceklerini ifade etti.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin, Akkuyu Nükleer Santralinin planlandığı şekilde ilerlemesi noktasında kararlılıklarını yineledi.

    İki lider, tüm bu konuları, gündemlerindeki diğer hususlarla birlikte, 15-16 Eylül’de Şanhay İşbirliği Teşkilatı Zirvesi vesilesiyle biraraya gelecekleri Semerkant’taki görüşmede ayrıntılarıyla ele alma konusunda mutabık kaldı.

  • Soçi’de Erdoğan-Putin zirvesi sona erdi

    Soçi’de Erdoğan-Putin zirvesi sona erdi

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında, Suriye’deki durum ve Ukrayna tahılının dünya pazarına sevkiyatına yönelik yapılan anlaşmanın detayları ile ilgili Rusya’nın Soçi kentinde düzenlenen görüşme tamamlandı.

    Yaklaşık 4 saat süren görüşmenin sona ermesi ile birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindeki heyet Soçi kentindeki Sonatoryum Rus binasından ayrılarak, Soçi Uluslararası Havaalanı’ndan Türkiye’ye dönüş yoluna geçti.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya’nın Soçi kentinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile gerçekleştirilen ikili görüşme öncesinde yaptığı basın açıklamasında, “Suriye’deki gelişmeleri ele almamız bölgeye rahatlama getirecektir” ifadelerini kullanmıştı.

    ORTAK BASIN AÇIKLAMASI

    Görüşmenin basına açık bölümünde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin’e teşekkür ederek, Tahran ziyaretinin ardından 17 gün aradan sonra tekrar bir araya gelişleri sebebiyle memnuniyet duyduğunu ifade etti.

    Her iki ülke heyetinin Türkiye’de yaptığı görüşmelerin de verimli geçtiğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siyasi, ekonomik ve ticari alanlarda birçok konuları ele aldılar ve şimdi de bizim bu konulardan sonra buna bir adeta nokta koymamız inanıyorum ki Türkiye-Rusya ilişkilerinde çok farklı bir sayfayı da açacaktır. Gerek enerjide gerek Karadeniz hattının tarımda, tahılda buradan atılan adımlar, turizmde yapılan görüşmeler, ulaşımla ilgili olarak atılan adımlar ki bütün bunlarla beraber bölgedeki bazı adımların atılması, bunlar gerek heyetlerimizin yaptığı ama bizim de bugün başa baş ikili bu görüşmeyi yapmak suretiyle Türkiye ve Rusya’nın bölgede oynadığı rolü ortaya koyması bakımından çok önemli” ifadelerini kullandı.

    “TERÖRLE MÜCADELEDE DAYANIŞMAMIZ BÜYÜK ÖNEM ARZ EDİYOR”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti: “Suriye’deki gelişmeleri bu vesileyle özellikle ele almamız inanıyorum ki bölgeye ayrıca rahatlama getirecektir. Terörle mücadelede dayanışmamız büyük önem arz ediyor ve bu konuyla ilgili olarak da atacağımız adımlar, yapacağımız görüşmelerle inanıyorum ki bir güç kazanacaktır. Yine bugün tabii dünyanın gözü Soçi’de. ‘Acaba Soçi’de ne görüştüler, ne yaptılar?’ Burayı takip ediyorlar. Bizim de yapacağımız bu görüşmelerden sonra da bunlara verilecek olan cevaplar onları belli istikamette yönlendirecektir.”

    AKKUYU NÜKLEER ENERJİ SANTRALİ

    Akkuyu konusunun büyük önem arz ettiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Enerji alanında Akkuyu konusunu bugün sizlerle bir noktaya getirmemiz onu belli bir yerde gerçekten değerlendirerek, karara bağlamamız Akkuyu’daki süreci ertelemeye fırsat vermeyecektir. Çünkü belirlenen takvimin işlemesi ve Akkuyu’nun belirlenen zamanda bitirilmesi çok çok büyük önem arz ediyor. Zira Türkiye’nin enerji temininde yüzde 10 enerji potansiyelini Akkuyu Enerji Santrali halledecek ve bu konuyla ilgili olarak da etraflıca bir görüşme yapmamızın faydalı olacağına inanıyorum. Ben de bugün böyle bir fırsatı bulduğumuz için memnuniyetimi özellikle ifade etmek istiyorum.”

    RUSYA DEVLET BAŞKANI PUTİN: “TÜRKİYE VE RUSYA, SURİYE’DEKİ DURUMUN NORMALLEŞMESİNE CİDDİ KATKI SAĞLIYOR”

    Birleşmiş Milletler ve Türkiye’nin aracılığı sayesinde Ukrayna tahıllarının Karadeniz limanlarından sevkiyatını başlatmak konusunda başarılar elde edildiğini kaydeden Rusya Devlet Başkanı Putin, katkılarından ötürü Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür etti.

    Rusya Devlet Başkanı Putin, şöyle devam etti: “Rus gıda ürünleri, Rus gübresi bu şekilde dünyaya açılmış oldu. Özelikle gelişmekte olan ülkeler için bu son derece hassas bir mesele, ciddi problemlerle karşı karşıya gelebilirler gıda krizi yüzünden. Tabi ki bütün bu ülkeler bu aldığınız kararları önemsiyorlar, yani sizin kişisel katkılarınız sayesinde mümkün olabildi bütün bunlar. Ve dediğim gibi, umarım bugün ilgili mutabakat zaptını imzalayabileceğiz ticari ve ekonomik ilişkilerimizin geliştirilmesiyle ilgilidir. Dediğim bu heyetlerimizin Türkiye’de sağlamış oldukları uzlaşılar sayesinde böyle bir mutabakat zaptını imzalama şansımız, fırsatımız oldu.”

    Suriye krizi başta olmak üzere bölgedeki güvenlik konularını da ele alma fırsatını bulacaklarını belirten Rusya Devlet Başkanı Putin, “Türkiye ve Rusya oradaki durumun normalleşmesine ciddi katkı sağlıyor. Elbette bu konuyu da ele alacağız” ifadesini kullandı.

  • Putin: “Nükleer savaşın galibi olmaz”

    Putin: “Nükleer savaşın galibi olmaz”

    Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’nın 5 yılda bir düzenlenen ve bu yıl 10’ncusu yapılan Gözden Geçirme Konferansı’na mektup gönderen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, önemli mesajlar verdi. Anlaşmanın önemine değinen Putin, “Yarım yüzyıldan fazla bir süredir anlaşma, uluslararası güvenlik ve stratejik istikrar sisteminin kilit unsurlarından biri haline geldi. Nükleer silahların yayılmasının önlenmesi, silahsızlanma ve atom enerjisinin barışçıl kullanımı alanlarında öngördüğü yükümlülükler, hem nükleer hem de nükleer olmayan ülkelerin çıkarlarını tam olarak karşılamaktadır” dedi.

    “Nükleer savaşın galibi olamaz”

    Anlaşmanın taraflarından olan ABD’ye karşı yükümlülüklerini yerine getirdiklerinden bahseden Putin, “Anlaşmaya taraf bir devlet ve onun tevdi kuruluşlarından biri olarak Rusya, anlaşma şartlarını ve ruhunu tutarlı bir şekilde takip etmektedir. Silahların azaltılması ve sınırlandırılmasına ilişkin ABD ile olan ikili anlaşmalar çerçevesindeki yükümlülüklerimiz eksiksiz olarak yerine getirilmiştir” ifadelerini kullandı.
    Nükleer bir savaşı kimsenin kazanamayacağını dile getiren Putin, “Nükleer savaşın galibi olamaz ve hiçbir zaman nükleer savaş açılmamalı. Biz, uluslararası toplumun tüm üyeleri için eşit ve bölünmez güvenlikten yanayız” ifadelerini kullandı.

    “Tüm ülkelerin herhangi bir ek koşul olmaksızın barışçıl nükleer enerjiye erişim hakkına sahip olması gerektiğine inanıyoruz”

    Anlaşmayı önemsediklerini ve nükleer çerçevede tecrübelerini ortaklarıyla paylaşabileceklerini aktaran Putin, “Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) güvenlik önlemleri sistemine anlaşmanın bir doğrulama mekanizması olarak büyük önem veriyoruz ve bunun nesnel, politikadan arındırılmış ve teknik olarak gerekçeli uygulanmasını sağlamanın son derece önemli olduğunu düşünüyoruz. Gerekliliklerine uyan tüm ülkelerin herhangi bir ek koşul olmaksızın barışçıl nükleer enerjiye erişim hakkına sahip olması gerektiğine inanıyoruz” dedi.

    Rusya’nın nükleer enerji alanındaki tecrübelerini ortaklarıyla paylaşmaya hazır olduğunu ifade eden Putin, “Konferansın Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’na taraf olan tüm devletlerin yükümlülüklerine sıkı sıkıya bağlı kalmaya hazır olduklarını yeniden teyit edeceğini, nükleer silahların yayılmasını önleme rejiminin güçlendirilmesine ve dünyada barış, güvenlik ve istikrarın sağlanmasına önemli bir katkı sağlayacağını umuyoruz” dedi.

  • Putin, Rus donanması geçit törenine katıldı

    Putin, Rus donanması geçit törenine katıldı

    Rusya’da her yıl temmuz ayının sonunda düzenlenen 326. Donanma Günü törenleri bu yılda St. Petersburg kentinde Rusya Savunma Bakanlığı tarafından gerçekleştirildi.

    Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in katıldığı törende, Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Rus Donanması Başkomutan Nikolay Evmenov ve Rus ordusunun Batı Askeri Bölge Komutan Vekili Vladimir Kochetkov da hazır bulundu.

    Rus donanmasının geçit töreninde 40’tan fazla savaş gemisi, bot ve denizaltı, 42 uçak ve 3 bin 500 Rus deniz askeri yer alırken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve beraberindekiler üzerinde Rus devlet arması olan 001 numaralı bir botla donanma gemilerinin yanından geçerek selamladı. Törenle ilgili açıklama yapan Rusya Savunma Bakanlığı bu yılki geçit töreninde “Poseydon” olarak isimlendirilen insansız nükleer sualtı araçlarının taşıyıcısı konumundaki Belgorod nükleer denizaltısının da törenlerde yer aldığını duyurdu.

    “Egemenliğimizi ve özgürlüğümüzü ihlal etmeye teşebbüs edenlere yıldırım hızıyla cevap veriliyor”

    Törende Rus donanmasına hitaben konuşan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, “Donanma Günü dolayısıyla sizleri tebrik ederim. Hepimizi gururlandırıyorsunuz. Buradaki kilit nokta donanmamızın yetenekleridir. Egemenliğimizi ve özgürlüğümüzü ihlal etmeye teşebbüs eden, ülkemizin sınırlarında ve Dünya Okyanusu’nun herhangi bir bölgesinde stratejik görevleri başarıyla ve onurlu bir şekilde yerine getirirken herkese yıldırım hızıyla cevap verebilmektedir. Aktif operasyonlara hazırlar ve kıyı, yüzey, hava, denizaltı kuvvetleri ve araçları sürekli gelişiyor” diye konuştu.

    Rusya lideri Putin konuşması sırasında Rus donanmasının geliştirilmesine yönelik yeni bir kararname imzaladığını hatırlatarak stratejik denizaltı ve savaş gemilerinin “Zirkon” gibi süpersonik füzeler ile donatmaya devam ettiklerini söyledi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Putin bir araya geldi

    Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Putin bir araya geldi

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, üçlü zirve için İran’da. Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin ile bir araya geldi. İki lider Ukrayna savaşından sonra ilk kez yüz yüze görüşüyor. Bu görüşmenin ardından Erdoğan, Putin ve İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi Astana formatında üçlü zirve gerçekleştirecek.

    Zirvenin ana gündem maddesi ise Suriye olacak. Suriye’deki son durum, yeni anayasa, siyasi çözüm süreci, terörle mücadele ve mültecilerin geri dönüşü gibi başlıklar ele alınacak.

    Öte yandan Suriye Dışişleri Bakanı’nın da Tahran’da olduğu belirtildi.

    TERÖRLE MÜCADELEDE İŞ BİRLİĞİ VURGUSU

    Erdoğan öncesinde ise İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile bir araya geldi. Sadabad Sarayı’nda gerçekleşen görüşme, yaklaşık 1 saat 30 dakika sürdü.

    İki liderin başkanlık ettiği Türkiye-İran Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin 7’nci Toplantısı’nın ardından basın toplantısı düzenlendi.

    Toplantıda söz alan Erdoğan, “Covid sebebiyle ikili ticarette gerilemeye maruz kaldık. Şu an itibariyle 7.5 milyar doları yakaladık. 30 milyar dolara ulaşacağımıza inanıyorum” dedi.

    Erdoğan, “Savunma sanayinde atacağımız adımlarla bu süreci hızlandırmamız mümkün. Gerek petrol gerek doğalgaz alanlarında atılacak adımlarla bu süreç hızlanabilir. Türkiye olarak son yıllarda savunma sanayinde bir sıçramamız var” diye konuştu.

    Terörle mücadelede iş birliğinin önemine dikkat çeken Erdoğan, “Bu konudaki dayanışmamızı çok ama çok önemsiyorum. Terörle mücadelemiz büyük önem arz ediyor. PJAK, PKK, PYD, YPG ve FETÖ her iki ülkenin de ciddi manada baş belasıdır. Bunlar hangi ülkede olursa olsun o ülkenin huzurunu kaçırıyor” ifadelerini kullandı.

    HEDEF 30 MİLYAR DOLAR

    İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin mesajları ise ekonomiye yönelik oldu. “İki ülke arasındaki ticari hacmi potansiyeline göre çok daha düşük seviyede” diyen Reisi, “İki ülke 30 milyar dolar hedef belirledi. Böylece mevcut ticaret hacmi üç katına çıkarılacak” dedi.

    Görüşmelerde doğalgaz ihracatına ilişkin anlaşmanın süresinin uzatılmasınnı da gündeme geldiğini dile getiren Reisi, şöyle devam etti:

    “Bunun da uzatılmasıyla ticaret hacmi daha da artacaktır. İki ülke arasında yatırım konularının geliştirilmesi de ele alındı. Güvenlik ve istihbarat ilişkilerinin geliştirilmesi özellikle sınır bölgelerinin güvenliği ele aldığımız konulardan biri oldu. Terörizmle, uyuşturucuyla ve organize suçlarla ilgili konular konuşuldu. Türkiye ve İran bölgenin iki güçlü ülkesi, onların ilişlileri bölgenin güvenliğine katkı sağlayacaktır. Bugün Reisi ve Putin’le tekrar bir araya geleceğiz. Bu Astana sürecini yeniden değerlendirme girişimidir.”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra ülkenin dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’le 40 dakika süren bir görüşme gerçekleştirdi.

  • Putin’den Batı’ya gözdağı

    Putin’den Batı’ya gözdağı

    Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya Parlamentosu’nun alt kanadı Duma’da temsil edilen siyasi partilerin liderleri ve sözcüleri ile bir araya geldi. Kremlin Sarayı’ndaki toplantıda konuşan Putin, özellikle Batılı ülkelerin politikalarına ve Rusya’nın Ukrayna’daki askeri operasyonlarına değindi.

    Rus ordusunun Ukrayna’ya harekat başlattıktan sonra Rus parlamentosundaki birliğin önemine vurgu yapan Putin, “Özel askeri harekatın başladığı 24 Şubat’tan sonra ülkedeki tüm hükümet birimlerinin ve hükümet kademelerinin kararlı, uyum içinde ve hızlı hareket etmesi gerekiyordu. Bugün bu yönde çalıştığınız için teşekkür etmek istiyorum. Donbass sakinlerinin organize insani desteği için parlamentodaki partilere özellikle teşekkür etmek istiyorum. Çünkü medya bu çalışmayı farklı şekillerde ele aldı. Ayrıca resmi olarak izin alan birçok milletvekilinin kendi hayatlarını riske alarak gıda, ilaç ve temel malzemeleri sağlamak, hızlı bir şekilde insani yardım dağıtmak için savaş bölgesine gittiğini biliyorum” dedi.

    “Rusya’nın dünyada birçok destekçisi var”

    Ukrayna’daki operasyonlar konusunda Batılı ülkelerin kendi aleyhlerindeki propagandalarına karşılık dünyada kendilerine destek verenlerin olduğunu dile getiren Putin, “ABD’nin içinde, Avrupa’da, hatta diğer kıtalarda da olmak üzere birçok destekçimiz var” ifadelerini kullandı.

    Batılı ülkelerin kendilerine yönelik başlattığı yaptırımları eleştiren Putin, “Rusya’ya karşı alınan hukuk dışı kararlar bizim için zorluklar oluşturuyor. Ancak Rusya’ya karşı ekonomik yıldırmayı başlatanlar için güvenilir bir şey değil. Amaçları toplumumuzda nifak, kargaşa çıkarmak, insanların moralini bozmaktı. Ama burada bile yanlış hesap yaptılar. Bundan bir şey çıkmadı ve eminim olmayacak” dedi.

    “Batı bizi savaş alanında yenmek istiyorsa, bırakın denesinler”

    Batılı ülkelerin Rusya’ya karşı savaş alanında hamle yapmak için fırsat kolladığına dair duyumlar aldığını belirten Putin, “Ukrayna’daki savaşı başlatan Rusya değil kolektif Batı’dır. Bugün bizi savaş alanında yenmek istediklerini duyuyoruz. Bırakın denesinler. Batı’nın bizimle son Ukraynalıya kadar savaşmak istediklerine dair duyumlar alıyoruz. Bu Ukraynalılar için bir trajedidir. Ama herkes bilmelidir ki henüz bir şeye başlamadık” dedi.

    “Avrupa’da eşit güvenlik sistemi oluşturma teklifimiz reddedildi”

    ABD öncülüğündeki Batılı ülkelerin kendilerine karşı agresif tutum sergilediğini savunan Putin, “ABD öncülüğündeki kolektif Batı, yıllardır Rusya’ya karşı son derece saldırgan. Avrupa’da eşit güvenlik sistemi oluşturma teklifimiz reddedildi. Füze savunmaları konusunda birlikte çalışma tekliflerimiz reddedildi. NATO’nun genişlemesine karşı uyarılar göz ardı edildi” ifadelerini kullandı.

    Batılı ülkelerin Rusya gibi bir ülkeye ihtiyacının olmadığını, bu nedenle kendilerinden olan grupları desteklendiklerini savunan Putin, “Rusya gibi bir ülkeye ihtiyaçları yok. Bu yüzden Rusya’da terörizmi, Rusya’da ayrılıkçılığı, içimizdeki yıkıcı güçleri ve ülkemizdeki ‘Beşinci Kol’u desteklediler” dedi.

  • Putin: “Batı kendini tuzağa düşürdü”

    Putin: “Batı kendini tuzağa düşürdü”

    Rus gizli istihbaratının 100’üncü yıldönümü nedeniyle Rusya Dış İstihbarat Servisi (SVR) Genel Merkezi’nde gerçekleşen programa katılan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, batılı ülkeleri hedefine aldı. SVR Genel Merkezi önündeki anıta ölen Rus istihbaratçılar için kırmızı karanfiller bırakan Putin, daha sonra konuşma yaptı.

    Rus istihbarat servisine seslenerek dünyadaki durumun karmaşık olduğunu aktaran Putin, “Dünya durumu karmaşık ve çok dinamik olmaya devam ediyor. Belirsizlik faktörünün yüksek olduğu zorluklara cevap verebilmek için birçok bilinmeyenli olağandışı problemleri çözmemiz gerekiyor. Bu durumda Dış İstihbarat Teşkilatı ve diğer özel servislerimiz için öncelik, uluslararası süreçlerin stratejik olarak tahmin edilmesidir. Böyle bir analiz gerçekçi, objektif, güvenilir bilgilere ve en geniş güvenilir kaynaklara dayalı olmalıdır” dedi.

    “Kolektif Batı kendini tuzağa düşürdü”

    Konuşmasının devamında hedefine batılı ülkeleri alan Putin, “Kolektif Batı kendini tuzağa düşürdü. Çünkü dünyadaki gelişimi ve etkilerinin zayıflamasını analiz edemediler. Eylemlerinde liberal küreselcilik modellerine alternatif olmadığı gerçeğinden hareket ediyor. ABD tarzı bir dünya, seçkinler için, herkesin haklarının basitçe ihlal edildiği bir dünya. Bunun en açık örneği, Orta Doğu’daki birçok ülke ve halk, bugün Batı’nın alaycı bir şekilde jeopolitik oyunlarda harcanabilir malzeme olarak kullandığı Ukrayna’daki milyonlarca insanın kaderidir. Aynı zamanda Batı, kendisi için uygun olmayan bir gerçeği, çok kutuplu bir dünya düzeninin oluşumunu görmezden gelmeye çalışıyor” ifadelerini kullandı.

    Batı’nın birçok eylemlerinin kendilerine de fırsatlar açtığını dile getiren Putin, “Batı’nın daha fazla kötü düşünülmüş, dürtüsel eylemleri riskini kaçınılmaz olarak artırıyor. Ama aynı zamanda, bu durum Rusya’ya ve dünyadaki benzer düşünen insanlarımıza fırsatlar açıyor” dedi.

    “Rus vatandaşlarının güvenlik sorunlarına olan dikkatimizi zayıflatmamalıyız”

    Konuşmasının sonunda Rus istihbarat elemanlarına tavsiyeler veren Putin, “Amerika kıtası da dahil olmak üzere yurt dışındaki, genel olarak Batı ülkelerinde, Orta Doğu’da ve Afrika’da bulunan Rus vatandaşlarının güvenlik sorunlarına olan dikkatimizi zayıflatmamalıyız. Bu bağlamda, Dış İstihbarat Teşkilatının son yıllarda operasyonel, bilgi ve analitik yeteneklerini ciddi şekilde güçlendirdiğini belirtmek isterim” ifadelerini kullandı.

  • Rusya’dan 3. Dünya Savaşı uyarısı

    Rusya’dan 3. Dünya Savaşı uyarısı

    Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı ve Eski Devlet Başkanı Dmitriy Medvedev, Ukrayna’nın, Kırım’ı geri alma konusundaki arzusunu sürekli dile getirdiğini ve buna karşılık Batılı ülkelerinde Ukrayna’nın toprak bütünlüğünden yana tavır almasıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

    Rusya’nın, böyle bir girişime doğrudan karşılık vereceğini belirten Medvedev, “Kırım bizim için Rusya’nın bir parçasıdır. Kırım’a el uzatmak ülkemize karşı bir savaş ilanıdır. Eğer bunu bir NATO ülkesi gerçekleştirirse, bu tüm Kuzey Atlantik ittifakıyla 3. Dünya Savaşı anlamına gelir. Tam bir felaket” açıklamasında bulundu.

    Finlandiya ve İsveç’e gözdağı

    Ukrayna, Finlandiya ve İsveç’in, NATO’ya katılma ihtimalinin kendileri için oluşturacağı risklerden bahseden Medvedev, “Bizim için Ukrayna’nın NATO’ya katılması, Finlandiya ve İsveç’in katılmasından çok daha tehlikeli. Bu ülkelerle geçmişte iyi ilişkilerimiz vardı. Şu anda toprak anlaşmazlığımız yok. Ancak, İsveç ve Finlandiya topraklarımıza yakın komşularımız. Böyle bir duruma karşı misilleme önlemlerimizi alacağız. Bu sınırları güçlendirmemiz gerekecek. Baltık’ın nükleer olmayan statüsü geçmişte kalacak. Kara birliklerimiz ve donanmamız kuzey yönlerinde artırılacak. İskender hipersonik füzelerimizin ve nükleer silahlı savaş gemilerimizin kendi evlerinin eşiğinde olması iyi bir ihtimal değil” diyerek NATO’ya katılım başvurusu yapan 2 ülkeye gözdağı verdi.

    Litvanya sorumlu tutulacak

    Letonya’nın eski İçişleri Bakanı Maris Gulbis’in Avrupa ve NATO’nun, Rusya’nın, Avrupa kıtasındaki tek toprağı olan Kaliningrad’ı, Rusya’dan almaya hazır olduğu yönündeki açıklamalarına cevap veren Medvedev, “Görünüşe göre zararlı bir şeyler içmiş” diyerek muhatabıyla ilgili alaycı ifadeler kullandı. Medvedev ayrıca Kaliningrad’tan, Rusya’ya demiryolu taşımacılığına kısıtlama getiren Litvanya’ya da tepki gösterirken, bu karardan doğrudan Litvanya’nın sorumlu olacağını belirtti.

  • Putin’den savaş sonrası ilk yurtdışı ziyaret

    Putin’den savaş sonrası ilk yurtdışı ziyaret

    Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 24 Şubat’ta başlayan Rusya-Ukrayna savaşının ardından ilk yurtdışı ziyaretini gerçekleştirecek. Ukrayna’ya saldırıları nedeniyle Batılı ülkelerin yaptırımlarına maruz kalan ve bu nedenle özellikle Çin, Hindistan ve İran gibi ülkelerle ilişkilerini güçlendirmek isteyen Putin’in ilk yurt dışı ziyareti ise Tacikistan ve Türkmenistan’a olacak. Putin, Tacikistan’ın başkenti Duşanbe’de Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman ile bir araya gelecek. Daha sonra Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’a geçecek olan Putin, burada Azerbaycan, Kazakistan, İran ve Türkmenistan liderlerinin de olacağı bir toplantıya katılacak.

    Putin’in 30 Haziran ve 1 Temmuz tarihlerinde Belarus’un Grodno kentini ziyaret etmesi ve burada Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko ile bir foruma katılması bekleniyor.

    Putin en son Şubat ayında Çin’e düzenlediği ziyarette Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile görüşmüştü.