Etiket: putin

  • Putin’den Çin’e çağrı

    Putin’den Çin’e çağrı

    Rus lider, Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu çerçevesinde Rusya-Ukrayna Savaşı’na dair tartışmaların sürdüğü günlerde, Çin-Rusya Stratejik Güvenlik İstişareleri için ülkesini ziyaret eden Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi ile St. Petersburg’da görüştü.

    Çin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Putin, görüşmede “tek kutuplu hegemonyaya ve kamplar arası cepheleşmeye direnme” çağrısı yaparken, “stratejik işbirliğini derinleştirme” mesajı verdi.

    Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in martta Moskova’ya yaptığı ziyareti “çağ açan” olarak tanımlayan Putin, “Mevcut uluslararası durum, Devlet Başkanı Şi Cinping’in ‘dünyanın yüzyıldır görülmeyen değişimlerden geçtiğine’ dair stratejik hükmünü doğruluyor.” dedi.

    Rusya ve Çin’in ortak çabalarıyla BRICS’in genişleme yönünde başarılı bir adım attığını ve bunun işbirliğini yeni bir seviyeye taşıyacağına inandığını dile getiren Putin, “Rusya, Çin ile Şanghay İşbirliği Örgütü ve BRICS gibi çok taraflı çerçevelerde yakın koordinasyonu sürdürerek tek kutuplu hegemonyaya ve kamplar arası cepheleşmeye direnmeye, uluslararası barışı ve adaleti korumaya hazır.” değerlendirmesinde bulundu.

    Çin ile “stratejik planlamayı güçlendirmeyi” ve “pragmatik işbirliğini derinleştirmeyi” istediklerine işaret eden Putin, Rusya’nın, Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi’ni desteklediğini, bunu bozmaya ve karalamaya yönelik çabalara karşı çıktığını dile getirdi. Putin, Avrasya Ekonomik Birliği ile Kuşak ve Yol arasında bağlantıyı güçlendirerek bölgesel bütünleşmeyi teşvik edeceklerini vurguladı.

    “HEGEMONYAYA KARŞI HOŞNUTSUZLUK ARTIYOR”

    Vang Yi de Devlet Başkanı Şi’nin “dünyanın yüzyılda görülmeyen değişim dönemine girdiği” vurgusunu yineleyerek, “Kaotik uluslararası durum karşısında dünya giderek çok kutuplu hale geliyor ve ekonomik küreselleşme karşı eğilimlere rağmen ilerliyor. Tek taraflı yaptırımlar sürdürülebilir değil ve hegemonyaya karşı hoşnutsuzluk artıyor.” dedi.

    Rusya ve Çin’in, BM Güvenlik Konseyinin daimi üyeleri olarak dünyada kalkınmayı ve ilerlemeyi teşvik etme sorumluluğu olduğuna dikkati çeken Vang, “Çok taraflı stratejik koordinasyonu sürdürmeli, iki ülkenin meşru haklarını ve çıkarlarını korumalı ve uluslararası düzenin daha adil ve akılcı bir doğrultuya girmesi için çaba göstermeliyiz.” ifadelerini kullandı.

    Ziyareti sırasında Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolay Patruşev ile yaptığı görüşmelerde farklı alanlarda işbirliği konularını ele aldıklarını belirten Vang, Rusya ile “stratejik güvenin geliştirilmesi” ve “pratik işbirliğinin derinleştirilmesi” için birlikte çalışmaya hazır olduklarını vurguladı.

    UKRAYNA SORUNU

    Putin ve Vang’ın, görüşmede uluslararası ve bölgesel durum hakkında da görüş alışverişinde bulunduğunu belirten Çin tarafı, “Putin’in, Rusya’nın Ukrayna sorununu diyalog ve müzakereyle çözmeyi istediğini yinelediğini” aktardı.

    Vang’ın Moskova’daki temasları ve Putin ile görüşmesi, New York’ta düzenlenen 78. BM Genel Kurulu marjında bir araya gelen G7 (Grup 7) Dışişleri bakanlarının, yayımladıkları ortak açıklamada Rusya-Ukrayna Savaşı’nın sonlandırılması için Moskova’ya çağrı yapmasının ardından geldi.

    ABD, Kanada, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya ve Japonya’nın oluşturduğu G7 ülkelerinin Dışişleri bakanları, 18 Eylül’de yayımladıkları ortak açıklamada, Rusya’ya “Ukrayna’daki tüm askerlerini ve harp donanımlarını derhal ve koşulsuz olarak çekmesi” çağrısında bulunmuştu.

    ​​​​​​​Çin’in ABD ile jeostratejik rekabetinin ve bölgesel gerilimlerin arttığı bir dönemde başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı’nın, Pekin yönetimini, “ortak düşman” algısıyla, benzer meydan okumalarla karşı karşıya olan Moskova ile yakınlaştırdığı gözleniyor.

    ABD ve Avrupa, Rusya’ya savaşta silah desteği sağlamaması yönünde Çin’i uyarırken, Pekin, doğrudan silah satışı yapmasa da Moskova ile ortak devriye, askeri tatbikatlar ve personel eğitimi dahil savunma alanındaki işbirliğini ve BM Güvenlik Konseyi ile diğer platformlarda diplomatik ve söylem düzeyinde desteğini sürdürüyor.

    Devlet Başkanı Şi Cinping’in martta Moskova’ya yaptığı ziyarette, iki ülke liderleri, Çin ile Rusya arasındaki “kapsamlı stratejik ortaklık koordinasyonunu” derinleştirme konusunda mutabakata varmıştı.

    Şi, üç günlük ziyaretinin ardından veda ederken Putin’e hitaben, “Şu anda dünya yüzyılda bir görülecek bir değişimden geçiyor ve bu değişime biz yön veriyoruz.” ifadelerini kullanmıştı.

  • Ukrayna topraklarında Putin kazandı

    Ukrayna topraklarında Putin kazandı

    Rusya’da ve Rus işgali altındaki Kırım, Donetsk, Luhansk, Zaporijya ve Herson’un da aralarında bulunduğu 80 bölgede geçtiğimiz cuma günü başlayan yerel seçimler sona erdi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in kurucusu olduğu Birleşik Rusya Partisi işgal bölgeleri dahil çoğu bölgede resmi olmayan sonuçlara göre seçimi büyük bir farkla seçimi önde tamamladı.
    Moskova Belediye Başkan ve Moskova Valisinin de seçildiği seçimlerde ayrıca Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma’da ölüm ve istifalar nedeniyle boşalan 4 sandalye içinde seçim yapıldı. Moskova Belediye Başkanlığını ise Putin’e en yakın isimlerden olan Sergey Sobyanin kazandı.

    Ukrayna ve ABD tepki göstermişti

    Ukrayna Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Rusya’nın işgali altındaki bölgeler ve Kırım’da düzenlenen seçimlerin hukuki bir bağlayıcılığı bulunmadığı ve geçersiz olduğu ifade edilmiş, Ukraynalılardan seçimleri boykot etmeleri istenmişti.
    ABD Dışişleri Bakanlığı ise Washington’un Rusya’nın Ukrayna topraklarının herhangi bir bölümüne yönelik iddialarını kesinlikle kabul etmediği belirtilmişti. Rusya’nın bu bölgelerde düzenlediği seçimlerin meşru olmadığı kaydedilen açıklamada, “Uluslararası gözlemciler de dahil olmak üzere Rusya’nın sözde seçimlerine destek verenlere vize kısıtlaması uygulanabileceğini hatırlatmak isteriz” ifadelerine yer verilmişti.

  • “Afrika ülkelerinden gelen talepleri süratle yerine getirir”

    “Afrika ülkelerinden gelen talepleri süratle yerine getirir”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın Soçi kentinde bir araya geldi. İki lider görüşmenin ardından basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, nazik daveti ve misafirperverliği için Putin’e teşekkür ederek başladığı konuşmasında, “6 Şubat depremleriyle son aylarda yaşanan orman yangınları sırasında verdikleri destek ve sergiledikleri dayanışma için de şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Kendisi ile son olarak geçen yıl Astana’da düzenlenen Asya’da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı vesilesiyle bir araya gelmiştik. O günden bugüne kadar Putin ile daima yakın telefon diplomasisiyle diyalog içinde olduk. Bugün gerek ikili gerekse heyetlerimizin katılımıyla yaptığımız görüşmelerde gündemdeki konuları ele aldık. Ticaret, tarım, turizm, ekonomi ve finans başta olmak üzere çok boyutlu işbirliğimizi daha da güçlendirmek için atılabilecek adımları değerlendirdik. İkili ticaret hacmimiz geçen sene yaklaşık 69 milyar dolara ulaştı. 100 milyar dolar olarak belirlediğimiz hedefe emin adımlarla ilerliyoruz. Turizmde bu yıl da oldukça başarılı bir sezon geçiriyoruz. 2022 yılında 5 milyon 230 bin Rus vatandaşını ülkemizde ağırlamıştık. Bu yılın ilk 7 ayında ise 3,5 milyon Rus turist ülkemize geldi. Bu sayının kalan dönemde daha da artacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.

    Üzerinde özellikle durdukları konulardan birinin Karadeniz Girişimi’nin yeniden canlandırılması olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rusya’nın KKTC’de ofis açma kararından memnuniyet duyduk. Karadeniz Girişimi küresel gıda kriziyle mücadelede anahtar rol oynadı. Özellikle Afrika gibi tahıla en çok ihtiyaç duyanlar için bir nefes borusu oldu. Gündeme getirilen alternatif öneriler Karadeniz Girişimi gibi sürdürülebilir, güvenli ve taraflar arası işbirliğine dayanan kalıcı bir model sunamamıştır. Rusya’nın girişimin yeniden başlaması noktasındaki beklentileri tüm tarafların malumudur. Rus dostlarımızın dile getirdiği hususları biz de farklı vesilelerle ifade ettik, ediyoruz. Eksiklerin giderilerek girişimin devam ettirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu kapsamda Birleşmiş Milletlerle bir istişare, önemli ilerlemeler içeren yeni öneriler paketi hazırladık. Bu yeni süreç vasıtasıyla netice almanın mümkün olduğu kanaatindeyim. Türkiye olarak beklentileri karşılayacak bir çözüme inşallah kısa sürede ulaşacağımıza inanıyorum. Bölgemizde kalıcı barış, istikrar ve refahın tesisine yönelik çalışmalarımızı sürdürme kararlılığındayız. Devam eden çatışmaların bir an önce uluslararası hukuk temelinde kalıcı ve adil bir barışla sona erdirilmesini arzu ediyoruz. Her konuşmamda vurguluyorum; savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz. Bu ilkesel yaklaşımımızı aynen muhafaza ediyoruz. Taraflar arasında doğrudan müzakerelere evvelce ev sahipliği yaptık. Bu konuda üzerimize düşeni her zaman olduğu gibi yine yapmaya hazırız” açıklamasını yaptı.

    “Akkuyu Nükleer Enerji Santrali malum son şiddetiyle yürüyor”

    Putin ile diğer bölgesel ve küresel meseleleri de ele aldıklarını belirten Erdoğan, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
    “Bu kapsamda Suriye, Güney Kafkasya, Libya ile Afrika’daki son gelişmeleri değerlendirdik. İkili ilişkilerimizi bugüne kadar iyi komşuluk, dostluk, samimiyet ilkeleri temelinde ülkelerimizin ve bölgemizin çıkarına hizmet edecek şekilde ilerlettik. Bu temel üzerine inşa edilen Türk-Rus münasebetlerinin faydalarını çok geniş bir alanda gördük, görüyoruz. Rusya ile yakın temasımız bölgesel ve küresel meselelerin çözümüne katkı sunmayı sürdürecektir. Özellikle Akkuyu Nükleer Enerji Santrali malum son şiddetiyle yürüyor. İkinci bir adım olarak da yine Sinop Nükleer Enerji Santrali konusunu bugün değerli dostumla ele aldık ve bu alanda da atılacak bir adımla Türkiye sınıf atlayacaktır”

    “Temennim odur ki Sayın Putin, Afrika ülkelerinden gelen talepleri süratle yerine getirir”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Karadeniz Tahıl Koridoru’na ilişkin bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ukrayna’nın burada Rusya ile müşterek adımların atılabilmesi noktasında yaklaşımlarını tabii ki yumuşatması gerekiyor. Özellikle şu an itibarıyla Karadeniz Tahıl Koridorundan, en az gelişmiş, fakir Afrika ülkelerine gönderilecek tahıl önemli. Ama buradan çıkacak tahılın yüzde 44’ü Avrupa ülkelerine giderse buna tabii haklı olarak Rusya olumlu bakmıyor. Buradan yüzde 14 filan Türkiye’ye gönderiliyor. Yüzde 6 Afrika. Bu ister istemez Rusya’yı da fakir ülkelere göndermek istiyoruz. Bugünkü görüşmede de Putin “Biz 1 milyon ton fakir ülkelere tahılı göndermeye varız, bunun bütün lojistik çalışmalarını da yaptık, bu lojistik çalışmalarıyla bu adımı atmaya hazırız’ dediler. Biz de kendilerine ‘burada üzerimize ne görev düşüyorsa Türkiye olarak biz de buna varız ve sizden gelecek olan bu tahılları biz fabrikasyon olarak değirmenlerimizde öğüterek un şeklinde fakir Afrika ülkelerine gönderebiliriz’ dedik ve bu konularda da mutabık kaldık. Temennim odur ki Sayın Putin de Afrika ülkelerinden gelen bu talepleri süratle yerine getirir ki 6 tane ülkeden özellikle bahsediyor. Temennim odur, bu adımları da müşterek atma durumunda oluruz” cevabını verdi.

    Katar’ın tahıl sevkiyatı konusundaki desteğine ilişkin soru üzerine de Erdoğan şunları söyledi:
    “Katar, özellikle bu fakir, en az gelişmiş Afrika ülkelerine ‘Tahılın özellikle un haline getirilerek gönderilmesi noktasında mali destek verme bakımından Rusya- Türkiye-Katar üçlüsü olarak katılabiliriz’ diyorlar. Böyle bir adımı atmak suretiyle temenni ediyorum ki en az gelişmiş Afrika ülkelerinin bizler de yanında oluruz.”

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Putin ile görüşmesi başladı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Putin ile görüşmesi başladı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmesi başladı. İki lider Rus Sanatoryum’daki görüşmenin başında açıklama yaptı.
    Türkiye-Rusya ilişkilerinde çok farklı bir dönemde olunduğunu ifade eden Erdoğan, “Hele hele Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın geldiği böyle bir dönemde bu ziyareti gerçekleştirmiş olmak, sizin bu daveti yapmış olmanız beni ve heyetimi gerçekten mutlu etmiştir.” diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye Rusya arasındaki ilişkilerde özellikle şu andaki dış ticaret hacmimizin 62 milyar dolarda olması ve 100 milyar dolar hedefine doğru yürüyor olmamız bizi gerçekten çok mutlu ediyor. Bugün burada Merkez Bankası başkanlarımızın bir araya gelmesi, birbirleriyle ayrıca görüşecek olmalarının, aramızdaki ikili ilişkilerde yerli para birimine adım atma noktasında da önemli olduğuna inanıyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

    Akkuyu Nükleer Enerji Santralindeki gelişmelerin gayet iyi devam ettiğini, orada 25 bine yakın istihdam sağlanmasının önemli olduğunu dile getiren Erdoğan, “İlk üniteyle ilgili atılmış olan adım gayet güzel. Kaldı ki bizim daha önce de sizinle görüştüğümüz gibi Sinop Nükleer Enerji Santraliyle ilgili de bir adım atmamız söz konusu olacak diye düşünüyorum. Tabii Trakya’da bir ‘hub’ın olacak olması o da ayrı bir zenginlik ve bir canlılık unsuru.” ifadelerini kullandı.

    Erdoğan, Türkiye ile Rusya arasındaki en önemli adımlardan birinin turizm noktasındaki gelişmeler olduğunu belirterek şunları kaydetti:

    “Turizmde de şu anda Rusya bizde bir numara. Böyle bir konumda. Bütün bunlarla beraber tabii en önemli adım, herkes bugün Türkiye Rusya ilişkilerinde bu ziyaretimizle Tahıl Koridoru meselesine bakıyorlar. Buradan Tahıl Koridoruyla ilgili bugün ne çıkacak diye bunu bekliyorlar. İnanıyorum ki yapacağımız görüşmeden sonra da basın toplantısıyla verilecek mesaj dünyaya, özellikle az gelişmiş Afrika ülkelerine yönelik bir adım çok çok önemli olacak.

    Bir diğer aramızdaki en önemli konu savunma sanayiine yönelik attığımız ve atacağımız adımlar. Enerji sektöründe zaten aramızdaki adım, özellikle doğal gaz konusunda biz birinci derecede şu anda Rusya ile doğal gazda çok önemli ilişki içerisindeyiz. Bunu daha da geliştirerek devam ettireceğimize inanıyorum. Bu arada yaz mevsimiyle ilgili malum yangınlar, orman yangınları ve bu konuda da bize gönderdiğiniz 2 uçakla gerçekten çok ciddi derdimize derman oldunuz. Tabii bunu 2 kat daha, 1 kat daha artırabilirsek çok daha isabetli olacak, çünkü bu yaz mevsimi devamlı bu tehdidin altındayız ve bu tehdidi atlatmamızda çok ciddi faydalar var.”

    Putin: İki ülke arasındaki ticarette olumlu eğilim devam ediyor

    Rusya Devlet Başkanı Putin ise Türkiye’deki seçimlerden sonra ilk defa doğrudan kişisel olarak görüştüklerini belirterek, Erdoğan’ı seçimdeki başarısından dolayı tebrik etti.

    Putin, Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin Erdoğan’ın doğrudan katılımıyla kazandığı gelişmenin hızını sürdürdüğünü belirterek, “Geçtiğimiz yıl ticaretimizin yüzde 80’den fazla, kanımca yüzde 86 arttığına dikkatinizi çekmek isterim. Bu yılın ilk yarısında olumlu eğilim devam ediyor. Geçen seneki kadar güçlü değil ama yine de olumlu.” dedi.

    İki ülke ilişkilerinin çeşitlendiğine dikkati çeken Putin, tarım ve enerji gibi geleneksel alanların yanında diğer alanlarda da ilişkilerin gelişmesinin kendisini mutlu ettiğini vurguladı.

    “Türkiye’deki doğal gaz merkezi müzakerelerinin yakında tamamlanmasını umuyorum”

    Putin, bölgedeki enerji durumunu daha istikrarlı ve dengeli hale getirmek amacıyla Türkiye’de doğal gaz merkezi kurulmasına ilişkin müzakereleri yakında tamamlayacaklarını umduğunu ve bunun faydalı olacağını söyledi.

    Tarım ürünlerini Türk üreticilerden Rusya pazarına ulaştırma olanaklarını genişlettiklerini ve bu alandaki hacmin büyüdüğüne işaret eden Putin, metalurji endüstrisi alanındaki ilişkilerin de geliştiğini, bu konuda çok iyi bir beklentinin olduğunu vurguladı.

    “Türkiye, uluslararası nükleer devletler kulübü üyesi oldu”

    Putin, “Biz enerji alanında da çok emin adımlarla ilerliyoruz. (Türkiye ile) Yakın zamanda hem gaz konusunda hem başka alanlarda önemli adımlar atacağız. Her iki taraftaki ana tedarikçiler ve tüketiciler arasında anlaşmalar sağlandı, umarım bu gerçekleşir ve yakın gelecekte buna şahit oluruz.” diye konuştu.

    Akkuyu Nükleer Santrali’nde inşaatın devam ettiğini anımsatan Putin, “Türkiye, Rus nükleer yakıtının ilk partisinin Akkuyu’ya teslim edilmesinin ardından artık kelimenin tam anlamıyla uluslararası nükleer devletler kulübünün üyesi oldu. Her şey planladığımız gibi gidiyor, gelecek yıl ilk üniteyi faaliyete geçireceğiz. İşbirliğimizi sürdürmek için ilginç olası seçenekler var.” değerlendirmesinde bulundu.

    “Ukrayna krizi ve Tahıl Koridoru Anlaşması gündemde olacak”

    Putin, Türkiye ile Rusya’nın bulunduğu bölgedeki duruma ilişkin de Erdoğan ile görüşeceklerini söyledi.

    Putin, “Bölgede güvenliğin sağlanması açısından konuşacaklarımız var. (Cumhurbaşkanı Erdoğan ile) Ukrayna krizini görüşeceğiz. Tahıl anlaşmasını gündeme getireceksiniz, biz bu görüşmelere açığız.” ifadelerini kullandı.

    Suriye’deki durum için Erdoğan ile çok şey yaptıklarını hatırlatan Putin, “(Suriye meselesi) Bu konunun Türkiye Cumhuriyeti açısından ne kadar hassas olduğunu biliyorum, maddi olarak da yanınızdayız.” dedi.

    Putin, Astana Formatı çerçevesinde yapılan en temel şeylerin ve bu platformun konsolide edilmesi gerektiğini vurguladı.

    Libya meselesini de ele alacaklarını dile getiren Putin, ikili ve uluslararası nitelikte başka konuları da görüşeceklerini sözlerine ekledi.

  • Görüşme tarihi belli oldu

    Görüşme tarihi belli oldu

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile gerçekleştireceği görüşmenin tarihi netleşti. İki lider, 4 Eylül Pazartesi günü Soçi’de biraraya gelecek.

    İki liderin ana gündem maddesi, Rusya’nın çekilmesiyle sona eren Tahıl Koridoru anlaşması olacak. Ankara uzun süredir, Rusya’nın da taleplerinin karşılanarak, anlaşmanın yeniden yürürlüğe girmesi için çalışıyor.

    Erdoğan-Putin zirvesinde, Rusya-Ukrayna savaşı ve Suriye’de son gelişmeler de ele alınacak.

  • Putin, Prigojin’in cenazesine katılmayacak

    Putin, Prigojin’in cenazesine katılmayacak

    Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov yaptığı açıklamada, Vladimir Putin’in Wagner paralı asker grubu lideri Yevgeny Prigozhin’in cenazesine katılma planının olmadığını söyledi.

    Reuters’e göre gazetecilere Kremlin’in planlanan cenaze düzenlemeleri hakkında bilgisi olmadığını ve bunun aileyi ilgilendiren bir mesele olduğunu söyledi.

    Rusya’nın soruşturma komitesi Pazar günü, Prigozhin’in geçen Çarşamba günü meydana gelen uçak kazasında ölen kişiler arasında olduğunu doğrulamıştı.

    Komite yaptığı açıklamada, adli tıp incelemelerinin ardından bölgede bulunan 10 cesedin tamamının kimliğinin belirlendiğini ve kimliklerinin bildirgeye uygun olduğunu söyledi.

    Kremlin, Wagner’in liderini öldürdüğünü inkar ederek Batılı istihbaratın Putin’in olası müdahalesine ilişkin değerlendirmelerini “mutlak bir yalan” olarak nitelendirdi.

    Prigozhin, Haziran ayında Kremlin’de yapılan toplantıda Putin’in doğrudan talebine rağmen paralı askerlerini doğrudan devlet kontrolüne teslim etmeyi reddetmişti.

  • “Kahramanlıkları unutulmayacak”

    “Kahramanlıkları unutulmayacak”

    Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, gazetecilerin gündeme dair sorularını yanıtladı. Peskov, Rusya’da 23 Ağustos’ta düşen uçakta hayatını kaybeden paralı asker grubu Wagner’in lideri Evgeny Prigojin’in Kremlin’in talimatıyla öldürüldüğü iddiasının “asılsız” olduğunu ifade etti. Peskov, “Şu anda bu uçak kazası ve aralarında Yevgeny Prigojin’in de bulunduğu uçaktaki tüm yolcuların trajik ölümleriyle ilgili çok sayıda spekülasyon var. Tabii ki Batı’da tüm bu spekülasyonlar belirli bir açıdan sunuluyor. Bunların hepsi kesinlikle yalan” ifadelerini kullandı.
    Peskov, “Bu konuyu ele alırken sadece gerçeklere dayanmak gerekiyor. Henüz çok fazla bilgi yok, soruşturma devam ediyor. Dün bu konu hakkında konuşan Başkan Putin, yakın gelecekte tamamlanacak soruşturmanın sonuçlarını beklediğini ve ayrıntıları öğreneceğimizi söyledi” şeklinde konuştu.
    Kazaya yönelik başlatılan soruşturmanın sonucunu beklemenin önemli olduğuna işaret eden Peskov, Putin’in yakın zamanda Prigojin ile görüşmediğini de aktardı. Peskov, Putin’in Prigojin’in cenazesine katılıp katılmayacağı sorusunu da yanıtlayarak, “Bununla ilgili bir şey söylemek mümkün değil. Başkanın şu anda oldukça yoğun bir çalışma programı olduğunu söyleyebilirim” dedi.

    “Kahramanlıkları unutulmayacak”

    Prigojin’in ölümünün ardından Wagner’in geleceğine yönelik değerlendirmesi sorulan Peskov, Wagner grubunun hukuken bir varlığının olmadığını söyledi. Peskov, “Şunu unutmayalım ki böyle bir yapı yok, hukuken Wagner yok. Başkanın (Putin’in) defalarca söylediği gibi özel askeri operasyonun gidişatına büyük katkı sağlayan bir Wagner grubu var. Bu insanların kahramanlıkları hiçbir zaman unutulmayacaktır” ifadelerini kullandı.
    Öte yandan Batı medyasında, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in haziran ayında Rus ordusuna karşı başlattığı 1 günlük isyan nedeniyle cezalandırmak amacıyla Prigojin’in öldürülmesi emrini verdiği yönünde yorumlar yapılmıştı.

    “Erdoğan-Putin görüşmesi yakında”

    Peskov ayrıca, Putin ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir araya geleceği görüşmenin tarihine yönelik soruyu da yanıtladı. Erdoğan-Putin görüşmesinin yakın zamanda yapılacağını ifade eden Peskov, “Bu görüşmenin yakın zamanda yapılacağına dair bir anlaşma var. Sizi tam olarak ne zaman ve nerede gerçekleşeceği konusunda bilgilendireceğiz” dedi.

  • “Prigojin’in ölümü Putin’in bilgisi ve onayıyla olmuştur”

    “Prigojin’in ölümü Putin’in bilgisi ve onayıyla olmuştur”

    Avrasya uzmanı Askeroğlu, Wagner lideri Prigojin’in ölümünü İHA’ya değerlendirdi.
    Prigojin’in Moskova seferinde iki seçeneği olduğunun altını çizen Askeroğlu, “Ya sonuna kadar gitmek ya da geri adım atarak geleceğini daha üsttekilerin eline teslim etmek. Prigojin ikincisini seçti. Aslında ona ikinci bir şans verilmişti. Belarus’a sürgün olması. Fakat kazanımları elinden alınacaktı. Afrika’da aşamalı olarak zayıflatılacaktı. Savunma bakanlığı Wagneri kontrol altına almaya başlamıştı. Prigojin bunu engellemek istedi. Onun arkasında duranlar süreci idare etmeye çalıştı ancak bunun da bir sınırı vardı” diye konuştu.

    Prigojin’in Putin’le yapılan anlaşmaya uyulmasında ısrar ettiğine değinen Askeroğlu, “Bunlardan biri de Şoygu ve Gerasimov’un görevlerinden alınmasıydı. Prigojin şahsiyeti üzerinde birikmiş olan sorunlar çözülmesi bekleniyordu. Prigojin gözden çıkarıldı. Savunma Bakanlığı devreye girdi. Wagner Rus iktidarının bir aracıdır ve onun üzerindeki mülkiyette ona, yani iktidara, Rus askeri elitlere aittir. Dolayısıyla Wagner’in başına iktidara bağlı olan biri atanacaktır. Ancak Wagner eskisi gibi güçlü bir daha olmayacaktır. Wagner tasfiye edilecektir aşamalı olarak. Bu süreç zaten başlamıştı ancak Prigojin buna direnmeyi seçmişti. Wagner’in başına getirilecek olan biri de bu tasfiye sürecini tamamlamak için görevlendirilecektir. Yani pasif biri getirebilir ve onun şahsiyeti kamuoyundan uzak tutulur. Daha önce, Ukrayna savaşından önce Prigojin’e yapıldığı gibi” ifadelerini kullandı.

    “Prigojin’in ölümü Putin’in bilgisi ve onayıyla olmuştur” diyen Askeroğlu şöyle devam etti:
    “Prigojin Putin iktidarı için bir sorun haline gelmişti. Moskova seferinin cezasız kalması diğer siyasi güçler nezdinde Putin’in saygısını zedelemişti. Prigojin’in davranışının bir bedeli olmalıydı. Bu karar da onun bir sonucuydu. Ayrıca Prigojin gereğinden fazla cesur davrandığı gibi Rusya savunma bakanlığıyla olan mücadelesinden de vazgeçmemişti. Bu ısrarına bir son verilmesi gerektiği düşünülüyordu.”

  • BRICS, 6 yeni ülkeyi üyeliğe davet etti

    BRICS, 6 yeni ülkeyi üyeliğe davet etti

    BRICS, Suudi Arabistan, Arjantin, Birleşik Arap Emirlikleri, Etiyopya, İran ve Mısır’ın üyelik başvurularını kabul ederek topluluğa üyelik için davette bulundu.

    Güney Afrika’nın ev sahipliğinde Johannesburg şehrinde düzenlenen 15. BRICS Zirvesi’nde BRICS ülkeleri, topluluğa yeni üye alımları konusunda anlaşmaya vardı.

    Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa, bu kapsamda Suudi Arabistan, Arjantin, Birleşik Arap Emirlikleri, İran, Mısır ve Etiyopya’nın BRICS üyeliğine davet edildiğini açıkladı.

    Ramaphosa, topluluğa davet edilen ülkelerin tam üyeliklerinin 1 Ocak 2024’ten itibaren başlayacağını duyurdu.

    Johannesburg’da düzenlenen 15. BRICS Zirvesi’nde alınan bu kararla BRICS’e üye ülke sayısı, yeni yıl itibarıyla 11’e yükselecek.

    BRICS’in halihazırdaki üyeleri ise şöyle: Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti.

    Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, video konferans yoluyla zirveye katıldı. Putin neo-liberal politikaların yeni dünya düzenine karşı bir tehdit olduğunu söyledi. Rus lider ayrıca BRICS’in daha da büyüyebileceğine dair yorumlarda bulundu.

    BRICS nezdinde ortak para birimi kullanılmasının önemli bir konu olduğunu vurgulayan Putin, “Hepimiz için önemli konulardan birisi de ortak bir para kullanılması. Bu karmaşık bir konu ancak bu sorunları çözmek için öyle ya da böyle ilerleyeceğiz.” dedi.

  • “Putin’in ziyareti ağustos ayı içinde gerçekleşecek”

    “Putin’in ziyareti ağustos ayı içinde gerçekleşecek”

    Yerel seçim hazırlıklarına başladıklarını duyuran Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin MYK, MKYK, milletvekilleri ve belediye başkanlarının hazırlanan programlara göre görevlerine başladıklarını duyurdu.

    Erdoğan, “Türkiye’yi tarıyoruz, taramaya devam edeceğiz. Hedefimiz en ideal aday tespiti ile seçimlerden en başarılı şekilde çıkmak.” dedi.

    Öte yandan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Türkiye’ye geliş tarihinin henüz netlik kazanmadığını ancak ziyaretin ağustos ayında gerçekleşeceğini duyuran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstihbarat Başkanım Dışişleri Bakanım gerekli görüşmeleri yapıyor.” açıklamalasında bulundu.

    Yerel seçimlerle ilgili olarak gerekli bütün alt yapı çalışmaları devam ediyor. Başta şahsım olmak üzere bütün MKYK, MYK üyelerim, milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız Türkiye genelinde hazırlanan programa göre görevlerine başladılar. Türkiye’yi tarıyoruz, taramaya devam edeceğiz. Hedefimiz en ideal aday tespiti ile seçimlerden en başarılı şekilde çıkmak.

    Henüz tarih netleşmedi. İstihbarat Başkanım Dışişleri Bakanım gerekli görüşmeleri yapıyor. Ağustos ayı içinde bu ziyaret gerçekleşecek.

    Biz bu konuda Rusya ile aynı çizgideyiz. Rusya’dan Karadeniz koridorundan gelecek tahılların bizde una çevrilmesi, buradan fakir Afrika ülkelerine, az gelişmiş ülkelere de bunların naklini yapacağız. Şu anda bile biz Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız olarak bu adımları atmaya, desteğimizi yapmaya devam edeceğiz. Fransa’nın bu yaptığı iş ilk değil. Cezayir’de, Ruanda’da yaptığı uygulamalar dünyanın kayıtlarında mevcut. Altın sevkini, uranyum sevkini Fransa’ya durdurmuş durumdalar. Bu yıllardan beri bu ülkelere yapılan zulmün karşılığıdır. Bizler de onlarla olan olumlu ilişkilerimizi devam ettirmeye çalışıyoruz.

    Bu atamadan çok mutlu oldum. Böyle bir kızımın amiralliğe terfi etmesi çok mutlu etti. İlk defa silahlı kuvvetlerde böyle bir kızımızın albaylıktan amiralliğe terfi etmesi ayrı bir güzellik. Kendisini tebrik ediyorum.