Etiket: recep tayyip erdoğan

  • “Biz hayatımızı milli iradenin üstünlüğünü savunmaya adadık”

    “Biz hayatımızı milli iradenin üstünlüğünü savunmaya adadık”

    Yerel seçim için geri sayım sürüyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan seçim çalışmalarını bugün Ağrı’da sürdürüyor.

    Erdoğan, partisinin Dörtyol Kavşağı’ndaki Ağrı mitinginde halka sesleniyor.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

    “Ağrılı kardeşlerim 2019 Mahalli İdareler Seçimleri’nde tercihini AK Parti’den yana yaparak muhabbetimize karşılık vermiştir. Geçtiğimiz mayıs ayındaki seçimlerde arzu ettiğimiz neticeleri alamamış olsak da Ağrı’nın 31 Mart’ta tercihini AK Parti’den yana yapacağına inanıyorum.

    “HAYATIMIZI MİLLİ İRADENİN ÜSTÜNLÜĞÜNÜ SAVUNMAYA ADADIK”

    Biz hayatımızı milli iradenin üstünlüğünü savunmaya adadık. Bu anlayışla karşımıza kim çıkarsa mücadele ettik. Cumhuriyet tarihinin en köklü demokrasi ve kalkınma adımlarını hayata geçirmekle kalmadık, Türkiye Yüzyılı vizyonuyla gözümüzü geleceğe diktik.

    “GİZLİ İTTİFAKLA MİLLET İRADESİNE İPOTEK KOYMAYA ÇALIŞIYORLAR”

    Birileri çıkmış, tek parti faşizmini hortlatmak için CHP ile bir olup sizlerin iradesine ipotek koymaya çalışıyor. Dün silah zoruyla yaptıklarını bugün örtülü baskıyla daha önemlisi tek parti faşistleriyle gizli saklı ittifaklar kurarak gerçekleştirmenin gayreti içindeler. Öyle ki bu uğurda yasakların, hukuksuzlukların ve baskıların sembolü olan CHP’ye bile yedek tekerlek yapacak duruma düştüler. Artık demokrasisiyle, yönetim biçimiyle, eğitimden sağlığa yepyeni bir Türkiye var.

    “KENDİ İKBALLERİNİ KOTARMANIN PEŞİNDELER”

    Parasını verenin tepe tepe kullandığı terör örgütünün bu ülkenin insanıyla herhangi bir derdi olmadığı ortaya çıktı. Sırtını örgüte dayayan siyasi temsilciler de İstanbul’da ve başka yerlerde kirli pazarlıklarla kendi ikballerini kotarmanın peşindeler. CHP’li belediye başkan adaylarının buram buram ırkçılık kokan tüm söylemlerine seslerini çıkarmayanlar mı sizin hakkınızı savunacak? Ağrı’yı ve bu bölgeyi arka bahçeleri olarak kabul edip, batıya şirin gözükmek için kendi ülkesine saldırılar yapanlar mı Ağrılı kardeşlerimin geleceğini inşa edecek?

    Hiç bunların iradenizi istismar etmeyi amaçlayan turistik geziler haricinde samimiyetle halinizi sormak için Ağrı’ya geldiğini gördünüz mü? Şu ulu Ağrı dağına, Aladağlara teröristlere selam vermek dışında hayırlı bir nazarla bakanı gördünüz mü?

    “DARBECİLERDEN, VESAYETÇİLERDEN HESAP SORDUK”

    Unutmayın başka Ağrı yok. Başka Türkiye yok. Önümüze çıkan fırsatları ve imkanları en iyi şekilde değerlendirmeliyiz. Kardeşlerim, Cumhuriyet tarihi boyunca milletimizin her kesimi gibi Ağrılı kardeşlerimizin de yaşadığı sıkıntılar yok mu? Elbette var. Ama bunların hiçbiri sizin üzerinizden sergilenmeye çalışılan kirli senaryoların bahanesi olamaz. Üstelik biz darbecilerden, vesayetçilerden, işkencecilerden hesap sorarak milletimizin bu dönemle hesaplaşmasını gerçekleştirdik. Hükümette olduğumuz 21 yılı aşkın süre boyunca bu ülkenin her eksiği gibi sizlerin hak, özgürlük, refah beklentilerinizi karşılamak için çalıştık.

    Türkiye Yüzyılı’yla dünyanın en güçlü ülkeleri arasında yerimizi almaya hazırlanıyoruz. Bu vizyonu da Ağrı’yla birlikte hayata geçirelim istiyoruz. Onlar ne yapıyor? Birbirleriyle kavga etmekten, pazarlık etmekten, birbirlerine çalım atmaktan ülkeye ve millete dair herhangi bir meseleyi gündemlerine almaya vakitleri yetmiyor.

    Bunların hepsini bir araya toplayın sonra çarpın, bölüm, çıkartın, ne yaparsanız yapın geriye kalacak olan hep sıfır olur. Sıfır sonuçlu siyasetin de ne ülkeye ne millete faydası dokunur. İşte bunun için biz hep eser ve hizmet siyaseti diyoruz.”

  • “Kimin eli kimin cebinde belli değil”

    “Kimin eli kimin cebinde belli değil”

    Yerel seçime 18 gün kaldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan seçim çalışmalarını bugün Şırnak ve Mardin’de sürdürdü. Erdoğan her iki ilde de AK Parti mitinglerine katılarak konuşma gerçekleştirdi.

    KENT UZLAŞISI” ELEŞTİRİSİ

    Erdoğan Mardin’deki konuşmasında Cumhuriyet Halk Partisi’ni eleştirdi. “Kent uzlaşısı diye bir şey uydurdular, kimin eli kimin cebinde belli değil.” diyen Erdoğan, “Belediyeleri DEM’le beraber yönetecekler ve DEM’siz yönetilecekler diye ikiye ayırmışlar. Bununla kalmamış DEM’lileri kapısından girecekleri ve giremeyecekleri belediyeler diye paylaşmayı ihmal etmemişler.” ifadelerini kullandı.

    “FİLİSTİN KONUSUNDA BİZE DERS VEREMEZLER”

    Gazze konusu üzerinden asılsız ithamlarla AK Parti ve Cumhur İttifakı’ndan oy koparılmaya çalışıldığını söyleyen Erdoğan, “‘Hamas terör örgütüdür’ diyen CHP’nin listelerinden Meclis’e girenler, bilerek veya bilmeyerek CHP’nin seçim stratejisine hizmet edenler Filistin konusunda bize ders veremezler.” diye konuştu.

    KORUMA EKİBİ KAZA GEÇİRDİ: 1 POLİS ŞEHİT

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Şırnak ziyareti sonrasında İdil ilçesinde bir trafik kazası yaşandı. Kazada 1 koruma polisi şehit oldu, 2 polis de yaralandı.

    Erdoğan, Mardin mitinginde şehit olan polis memuru Fırat Der’e Allah’tan rahmet diledi. Erdoğan, “Yaralı memurlarımıza acil şifalar diliyorum.” ifadelerini kullandı.

    Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

    “Biz Mardin’i tüm renkleriyle, tüm güzellikleriyle seviyoruz. Biz bu şehri insanlarıyla seviyoruz. Bugün şu meydanı doldurarak, bizlere gönlünüzün kapılarını açtığınız için teşekkür ediyorum.

    Mardin’e kendimizi tam anlatamadığımızın farkındayız. Son seçimlerde bunu bir kez daha gördük. 14-28 Mayıs’ta Mardin’de arzu ettiğimiz oranlara malesef ulaşamadık. Mevcut oy oranlarının Mardin’le aramızdaki muhabbeti yansıtmadığını biliyoruz. İnşallah bunu hak ettiği seviyeye getireceğiz. Mardin’in tercihinin istismar ve kimlik siyasetinden değil, eser ve hizmet siyasetinden yana olacağına inanıyorum. 31 Mart önceki seçimlerden farklı olacak. Mardin’de yeni bir başlangıç yapacağız.

    “İSRAİL’E EN SERT TEPKİ GÖSTEREN ÜLKELERDEN BİRİYİZ”

    Etrafımızdaki çatışmalar sebebiyle bu Ramazan’a buruk girdik. Komşumuz Suriye tam 13 yıldır huzura, barışa hasret kaldı. Diğer komşumuz Irak’ta etkin ve mezhebi gerilimler devam ediyor. Rusya – Ukrayna arasındaki kanlı savaş 3’üncü yılına girdi.

    Tüm bu krizlere ekim ayında terör devleti İsrail’in Gazze’ye yönelik vahşi saldırıları etkilendi. Türkiye olarak ilk günden beri İsrail’e en sert tepkiyi gösteren ülkelerden biriyiz. 40 bin tondan fazla insanı yardımı bölgeye sevk ettik. Bugüne kadar 900’den fazla kanser hastası ve yaralı kardeşlerimizi ülkemize getirdik. Yardımlar konusunda ne yapılması gerekiyorsa yapıyoruz.

    İçimizdeki bazı cahiller bilmese de Tayyip Erdoğan’ın dik ve dirayetli duruşunu mazlum Gazze halkı çok iyi biliyor. Biz Filistinli kardeşlerimizin hak ve hukuk mücadelesini 7 Ekim’de keşfetmedik. Gençlik yıllarımızdan beri biz bu mücadelenin içindeyiz.

    Ömrümüzü adadığımız böyle bir konuda son dönemde kimi çevrelerin mesnetsiz ifadelerine rastlıyoruz. Öncelikle şunu ifade etmek isterim; her kim bu milletin Gazze davasındaki gayretini sorguluyorsa açıkça kendi insanına hakaret ediyor demektir. Her kim doğruluğuna bakmadan hiçbir şey yapmadılar diyorsa, alenen iftira atıyor demektir. Bu tür asılsız ithamların AK Parti ve Cumhur İttifakı’ndan oy koparmak amacıyla dillendirilmesi utanç vericidir.

    “‘Hamas terör örgütüdür’ diyen CHP’nin listelerinden Meclis’e girenler, bilerek veya bilmeyerek CHP’nin seçim stratejisine hizmet edenler Filistin konusunda bize ders veremezler.

    CHP’YE ELEŞTİRİLER

    Kent uzlaşısı diye bir şey uydurdular, kimin eli kimin cebinde belli değil. Belediyeleri DEM’le beraber yönetecekler ve DEM’siz yönetilecekler diye ikiye ayırmışlar. Bununla kalmamış DEM’lileri kapısından girecekleri ve giremeyecekleri belediyeler diye paylaşmayı ihmal etmemişler.

    Biri çıkıyor DEM’lileri kaldırımda görsem yolumu değiştiririm diyor. Bir başkası çıkıyor DEM’e oy verenleri belediyeye almam diyor. Ötekisi çıkıyor, size ne oluyor, biz anlaştık diyerek tutmayı küçük enişteyi edasıyla posta koyuyor.

    Tüm bu skandallar yaşanırken genel başkanlık koltuğunda oturan şahsı ya kimse takmıyor ya da mikrofonu eline geçiren kendisine had bildiriyor. Ortada şeffaflık namına hiçbir şey yok.

    “SÖZ KONUSU CHP OLUNCA OLAY YERİNDEN UZAKLAŞMAYI SEÇTİLER”

    Türkiye son 1 haftadır artık geride kaldığını düşündüğümüz tek parti faşizminin en ilkel haline şahit oluyor. Kürt kardeşlerimizin iradesine ipotek koyanlar sadece havaya bakıp ıslık çalıyorlar. Söz konusu CHP olunca olay yerinden uzaklaşmayı seçtiler. Soruyorum size; son 21 yılda attığımız her demokratikleşme adımına karşı çıkanlar bunlar değil miydi?

    “SONUÇ AÇIKLANIR, REKABET BİTER, HİZMET BAŞLAR”

    Burada bir hakikati tekrar ifade etmek istiyorum. Bizim ne belediyecilik ne de iktidarlarımız döneminde oy tercihinden dolayı vatandaşa ayrımcılık yapmak yoktur. Seçim döneminde elbette rekabet olur ama sandıklar kapanıp sonuç açıklanınca rekabet biter, hizmet başlar. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkese hizmet etmek görevimizdir. Biz bizi sevsin ya da sevmesin herkesin hizmetkarıyız.

    “URFA-HABUR OTOBANI’NIN KAVŞAK NOKTASI MARDİN OLACAK”

    Mardin’de 7 millet bahçesi projesinden 3’ünü tamamladık. Ulaştırmada 29 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol uzunluğunu 286 kilometreye çıkardık. Mardin-Midyat yolu ve Ceylanpınar-Kızıltepe yolunun yapımına devam ediyoruz. Kalkınma Koridoru’nun bir parçası olarak Irak sınırında son bulacak 320 kilometrelik Urfa-Habur Otobanı’nı yapacağız. Bu otobanın en önemli kavşak noktası Mardin olacak.”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şırnak’taki mitinge katılım sayısının 25 bin olduğunu açıkladı

    Erdoğan mitingde yaptığı konuşmada, “Bu bölgenin tamamıyla bizim ve ülkemizin bağını koparmaya çalıştılar. Şırnaksız, Mardinsiz, Diyarbakırsız bir Türkiye olmaz.” dedi.

    Geçmişte yaşanan olumsuzlukların bu gerçeği değiştirmeyeceğini söyleyen Erdoğan, “Bölücü terör örgütü, tek parti faşizmiyle bu topraklarda kurulmak istenen zulüm düzeninin sürmesi için ülkemizin başına bela edilen bir araçtır. Devletin hataları elbette olmuştur ama bölücü örgüt aleni bir ihanetin maşalığını yapmıştır.” ifadelerini kullandı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son 21 yılda gerçekleştirdiğimiz demokrasi ve kalkınma devrimiyle biz işte bu sinsi oyunu bozduk.” dedi.

    “EMPERYALİSTLER VE MAŞALARINA MESAFE KOYUYORUZ”

    Irak ve Suriye’nin kuzey bölgelerindeki terör operasyonlarıyla Türkiye’nin terör örgütleri ile arasına set kurduğunu söyleyen Erdoğan, “Emperyalistler ve maşalarına mesafe koyuyoruz.” şeklinde konuştu.

    Türkiye’nin önünün de ufkunun da açık olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin satın alma paritesinde dünyada 11’inci sırada olduğunu ifade etti.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mitingde yaptığı konuşmadan satır başları şöyle:

    “Yavuz’un emaneti Şırnak insanıyla bugün yine bir başka güzel. Birlik ve beraberlik ruhumuzun nabzının attığı bu şehri, biz Allah için seviyoruz. Şırnak’ın bize olan muhabbetini biliyoruz.

    Yakın uzak coğrafyamızda durum hiç iç açıcı değil. Her an başlarına bir şey gelme endişesiyle yaşamak, iftarını açacak bir lokma bulabilme umuduyla koşturmak zorunda kalan insanların Allah yardımcısı olsun.

    “GAYELERİ ÜLKEYİ ESKİ GÜNLERİNE DÖNDÜRMEK”

    Milletimizi karamsarlığa sürüklemek isteyenlerin amacı, eleştirdiklerinin yerine daha iyisini koymak değil. Bunların gayesi ülkeyi tekrar eski istikrarsızlık günlerine döndürmek. Türkiye için en küçük bir hayalleri olmayanların heybesindeki tek malzeme budur. Bizim ise bu millet için çok büyük hayallerimiz var. Önce 2023 hedefleriyle ülkemizi bugünlere hazırladık. Şimdi de Türkiye Yüzyılı’yla ülkenin geleceğini inşa etmenin mücadelesini veriyoruz. Biz sadece eser ve hizmet siyaseti yaptık.

    “ŞIRNAKSIZ, MARDİNSİZ, DİYARBAKIRSIZ BİR TÜRKİYE OLMAZ”

    Geçtiğimiz 21 yılda vatan topraklarının her karışına terimizi akıttık. Yaptığımız hizmetlerin en yakın şahitlerinden biri de Şırnak’tır. Gerçi Şırnak’la aramıza girmek için her yolu deneyenler oldu. Bu bölgenin tamamıyla bizim ve ülkemizin bağını koparmaya çalıştılar. Şırnaksız, Mardinsiz, Diyarbakırsız bir Türkiye olmaz.

    Geçmişte yaşanan olumsuzluklar bu gerçeği değiştiremez. Ülkemizin pek çok yerinde insanlarımız farklı sebeplerle eziyet çekti. Geri kalmışlık sadece bu bölgenin değil, küçük bir kesim dışında milletimizin tamamının kaderi yapılmak istendi. Tek parti faşizmi hem maddi mağduriyetleriyle hem manevi eziyetleriyle bu anlayışın en başta gelen temsilcisiydi.

    Rahmetli Menderes bu gidişe ‘dur’ diyen ilk lider olarak milletimizin önüne yeni bir ufuk açtı. Darbeler devriyle bu ufuk sürekli karartılmak istendiyse de milletimiz kazanımlarına sahip çıktı. Bir döneme damgasını vuran faşizan uygulamalar sizlerle birlikte bu ülkenin inancına, kültürüne, değerlerine sahip çıkmak isteyen tüm insanların başına musallat olmuştur.

    “BİZ SİNSİ OYUNU BOZDUK”

    Bölücü terör örgütü, tek parti faşizmiyle bu topraklarda kurulmak istenen zulüm düzeninin sürmesi için ülkemizin başına bela edilen bir araçtır. Devletin hataları elbette olmuştur ama bölücü örgüt aleni bir ihanetin maşalığını yapmıştır. Son 21 yılda gerçekleştirdiğimiz demokrasi ve kalkınma devrimiyle biz işte bu sinsi oyunu bozduk. Etrafımızdaki ateşin üstümüze sıçramasının önüne tamamen geçiyoruz. Türkiye’yi bu ateşin içine çekmek için kullanılan terör örgütleriyle sınırlarımız arasına set çekerek, emperyalistler ve maşalarına mesafe koyuyoruz.

    “SATIN ALMA PARİTESİNDE DÜNYADA 11’İNCİ SIRADAYIZ”

    Türkiye’nin önü de ufku da açıktır. Hiç kimse merak etmesin. Türkiye Yüzyılı güneşinin doğuşuna kimse mani olamayacak. Artık sadece daha kararlı değil aynı zamanda daha güçlüyüz. Yıllarca vaktimizi ve enerjimizi heba eden yüklerden kurtuldukça milletimizi zenginleştirme yolunda daha hızlı ilerliyoruz. Ülkemizi dünyanın ilk 10 ülkesi arasına dahil etmeye az kaldı. Şu anda satın alma paritesine göre milli gelire göre dünyada 11’inci sıradayız. Biraz daha gayretle, çalışmayla, üretmeyle inşallah bu işi başaracağız. Seçimlerde sizlerden desteği, bu mücadeleyi tüm şehirlerimizde vermek için istiyoruz. Şırnak’ın desteği bizim için ayrı bir öneme sahip.

    ŞIRNAK’A 100 MİLYAR LİRA KAMU YATIRIMI

    Şırnak’a 100 milyar lira kamu yatırımı yaptık. Şırnak Üniversitesi’ni şehrimize kazandırdık. 10 bin kişilik Cizre Stadyumu yapımı için şu anda ihale aşamasındayız. 64 sağlık tesisini şehrimize kazandırdık. Şırnak’ta bugüne kadar 11 bin 111 konut yaptık. Şehrimizde 25 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol uzunluğunu 197 kilometreye çıkardık.

    GABAR’DA HEDEF 100 BİN VARİL

    Gabar’da 37 bin varili geçmiş durumdayız. Hedef 100 bin varil. Buralar uçacak, uçacak. Bu ay sonuna kadar günlük 40 bin varili geçmek, yıl sonunda da 100 bin varil üretime ulaşmayı hedefliyoruz. Kato Dağı ve Faraşin Yaylası da yeni petrol arama alanlarımız arasına girdi. Boş durmuyoruz, çalışıyoruz.

    Öncelikle terörün bir daha bu topraklarda tutunamamasını sağlayacağız. Sizler de gördünüz, terör varsa ne yatırım oluyor ne iş oluyor ne muhabbet oluyor. İkinci olarak şehrimizin imkanlarıyla ülkemizin hedeflerini örtüştürüp doğru ve gerçekçi adımlarla Şırnak’ı kalkındıracağız, sizlerin ve evlatlarınızın güvenli ve müreffeh geleceği için zihinlerinde program olmayanlara geleceğinizi teslim etmeyin.”

  • “Gazze’de zulmü meşrulaştıranlar var”

    “Gazze’de zulmü meşrulaştıranlar var”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sebilürreşad Kültür ve Sanat Merkezi Açılış Programı’nda konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstiklal Marşı’nın yıl dönümüne ilişkin “Gazi Mustafa Kemal, ‘Manevi cephemizin kuvvetlenmesine Sebilürreşad’ın büyük hizmeti vardır.’ diyerek Mehmet Akif ve Eşref Edip’e teşekkür ediyorum. İstiklal Marşı’mızın ilk yayını da derginin kapağında yer alıyor. Aralıklarla 1966 yılına kadar gelen Sebilürreşad’ın 2016 yılında yeniden yayın hayatına girmesine gecikmiş ama takdire şayan bir vefa örneği olarak değerlendiriyorum.” dedi.

    Erdoğan, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları hakkında da sert tepki gösterdi. “Batı ve diğerleri, kendi güvenliği için dünyayı ateşe boğdu.” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:

    İstiklal Marşı’mızın dünyada bir başka örneği yoktur. Milletimizin yüreğinden gelen güçlü bir özgürlük iradesinin yazıya dökülmüş olan İstiklal Marşımızın şairi Mehmet Akif Ersoy’u şükranla yadediyoruz. Bugün buradaki buluşmamızı da Mehmet Akif Ersoy’un milletimize armağanı olan bir diğer emanetinin ihyası etrafında yürütülen çalışmalara borçluyuz.

    Ankaramızın eski değerlerini bünyesinde barındıran bu bina Sebilürreşad Kültür ve Sanat Merkezi’n dönüştürülerek ülkemize kazandırılmıştır.

    Uzun yıllar kendi haline terk edilen bu binayı dergi, müze, sergi salonu ve diğğer birimleiryle yeniden kültür sanat hayatımıza kazandıran tüm Sebilürreşad ekibine teşekkür ediyorum. Ruhunu kaybetmiş bir milletin cesetten ibaret kalacağı anlayışı ile medeniyetimizin, tarihimizin köklerine gaye edinen her çabayı desteklemek boynumuzun borcudur.

    Hiçbir aksiyona girmeden, sadece oturduğu yerden yapılanları eleştirerek tarihe mal olmuş kimse göremezsiniz. Sebilürreşad Kültür ve Sanat Merkezi’ni maziden atiye köprü kuran mütevazi ama önemli bir adım olarak görüyorum.

    “BİR VEFA ÖRNEĞİ”

    Sırat-ı Müstakim ve Sebilürreşad dergileri Osmanlı’nın son dönemlerinde yaşanan fikri arayışın mahsulüdür. Dönemin aydınları Osmanlıcılık, İslamcılık, Türkçülük ve Batıcılık akımları arasında bu arayışı sürdürmüşlerdir. Tüm hadiselere ve Milli Mücadele’ye şahitlik etmekle kalmayan dergi etkin bir rol de oynamıştır. Derginin misyonunu, milletin birliğini beraberliğini kardeşliğini korumak sömürgecilere karşı ümmetin değerlerini savunmak olarak belirlediğini görüyoruz.

    Gazi Mustafa Kemal, ‘Manevi cephemizin kuvvetlenmesine Sebilürreşad’ın büyük hizmeti vardır.’ diyerek Mehmet Akif ve Eşref Edip’e teşekkür ediyorum. İstiklal Marşı’mızın ilk yayını da derginin kapağında yer alıyor. Aralıklarla 1966 yılına kadar gelen Sebilürreşad’ın 2016 yılında yeniden yayın hayatına girmesine gecikmiş ama takdire şayan bir vefa örneği olarak değerlendiriyorum.

    “BOŞA ÇIKARACAĞIZ”

    Son dönemde iyice artan çocuklarımızı küresel sapkın akımların esiri yapma çabalarını boşa çıkaracağız.

    Gençlerimizi birtakım platformların sanal dünyalarına hapsedip sahip oldukları büyük medeniyet birikiminden mahrum bırakmak isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Çocuklarımızı inancından, kültüründen, ailesinden, benliğinden, cinsiyetinden kopartarak küresel sapkın akımların esiri yapma çabalarını boşa çıkaracağız.

    İSRAİL’İN GAZZE SALDIRILARI

    İsrail’in Gazze’de uyguladığı zulmü bile insan hakları, demokrasi, özgürlük, güvenlik kavramları ile meşrulaştırmak için kullananlar bunlar değil mi? Her şeyi yuttuğu halde doymayıp daha yok mu diyen, cehennemin aradıkları da bunlar olsa gerektir.

    Zulmü bile meşrulaştıranlar var. Batı ve diğerleri, kendi güvenliği için dünyayı ateşe boğdu.

    Batı sömürgeciliğe kılıf uydurmada mahir. Sadece topraklarımıza değil kavramlarımıza da musallat oluyorlar.

  • Külliye’de şehit aileleri ile iftar

    Külliye’de şehit aileleri ile iftar

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Ramazan ayının ilk iftarında şehit aileleriyle bir araya geldi. İftar sonrası açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ebedi azaptan kurtuluş olan mübarek Ramazan-ı Şerifi’nizi canı gönülden tebrik ediyorum. Her Ramazan’da olduğu gibi bu yıl da ilk iftarımızı şehit yakınlarımızla yapmak istedik. Ve zengin bir sofrada, ki bu sofranın adı muhabbet sofrasıdır, muhabbetten Muhammed oldu hasıl Muhammed’siz muhabbetten ne hasıl. Ve böyle bir sofrayla Ramazan-ı Şerif’in ilk iftarını yapmış olduk. Devlet protokolümüzün de iştirakiyle gerçekleştirdiğimiz bu iftar vesilesiyle milletimizin ve tüm İslam aleminin mübarek Ramazan ayını tebrik ediyorum” dedi.

    “Her meselelerinde yanlarında olmak, gönüllerini hoş etmek, rızalarını almak boynumuzun borcudur”

    Şehit yakınları ve gazilerin milletin kendilerine emanetleri olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Kendilerinin her meselelerinde yanlarında olmak, gönüllerini hoş etmek, rızalarını almak boynumuzun borcudur. Bu amaçla hem gereken kurumsal düzenlemeleri yaptık hem de onları kalbimizin en mutena köşesinde misafir etmeyi şeref bildik. Bugün de sınırlarımız içinde, sınırlarımızda ve sınırlarımız ötesinde milletimizin huzuru, devletimizin bekası, geleceğimizin güvencesi için vazife yürüten kardeşlerimiz var. Sayılarını milyonlarla ifade edebileceğimiz askerimize, polisimize, jandarmamıza, güvenlik korucumuza ve diğer kamu personelimize şükran borçluyuz. Rabbim hepsini de korusun, muhafaza etsin, ayaklarına taş değdirmesin” diye konuştu.

    “Esasen 15 Temmuz’da gördük ki bu ülkenin erkeği ve kadınıyla, genci ve yaşlısıyla her meslekten, her kesimden insanıyla tamamı yeri geldiğinde birer savaşçı kahramana dönüşebilmektedir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Tarihçiler milletlerin öne çıkan vasıflarını anlatırken, bizim için asker millet tespitini yaparlar. Gerçekten de binlerce yıllık millet tarihimiz ve 2 bin 200 yılı aşkın devlet geleneğimiz boyunca bu vasfımızı hep gösterdik. Bu vasfımızı hiçbir zaman kaybetmedik. Son olarak Çanakkale’de ve Milli Mücadele’de topyekün seferberlik anlayışıyla vatan topraklarını savunurken de aynı saikle kıyam ettik. Yakın geçmişimizde PKK’dan FETÖ’süne kadar bütün terör örgütlerine karşı verdiğimiz mücadele de esasen milli bir şahlanıştı” ifadelerini kullandı.

    Son 21 yılda eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma her alanda hayata geçirdikleri reformlarla bu milli şahlanışın altyapısını güçlendirdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Savunma sanayiine yaptığımız yatırımlarla Türkiye’yi gerçek anlamda bağımsız bir devlet haline getirdik. Çevremizde yaşananları görüyorsunuz. Şayet siyasetiyle, ekonomisiyle, savunma sanayisiyle, sosyal yapısıyla güçlü bir devlet değilseniz size her türlü zulmü reva görüyorlar. Vatan topraklarınızı korumanın ve o sınırlar içinde güvenle yaşamanın yolu her bakımdan güçlü olmaktan geçiyor. Cumhuriyetimizin ilk asrında bu konuda yaşadığımız eksiklerin bedelini geri kalmışlıkla, istikrarsızlıkla, kaosla, vaktimizi ve enerjimizi iç mücadelelere harcayarak ödedik” dedi.

    Bilhassa son 10 yılda Türkiye’yi yeniden aynı duruma düşürmek için pek çok oyun oynandığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Pek çok tuzak kuruldu. Terör saldırıları ve darbe girişimleri de bunların arasındaydı. Hamdolsun milletimiz birliğine, beraberliğine, kardeşliğine sahip çıkıp, tüm bu oyunları ve tuzakları bozdu. Şehitlerimizin ve gazilerimizin fedakarlığıyla 85 milyonun tek yürek ve tek bilek olarak istiklaline ve istikbaline sahip çıkmasıyla hep yolumuza devam ettik. Tüm Türkiye Yüzyılı vizyonuyla geleceğimize yeni bir ufuk açtığımız şu dönemde elbette hala aşmamız gereken sıkıntılarımız mevcuttur. Allah’ın izniyle hepsinin de üstesinden geliriz. Sahip olduğu güçlü altyapı sayesinde ülkemiz için artık gündemindeki her meselenin çözümü sadece irade, plan ve vakit işidir. Çünkü biz bir ülkenin programlarını hayata geçirebilmesi için gereken ilk şarta, yani huzur ve güven iklimine, siyasi istikrara, sosyal barışa sahibiz. Türkiye’ye diz çöktürerek ülkemizi yeniden eski, zayıf günlerine geri döndürmek isteyenlerin çabaları tabii ki hiç bitmeyecektir” açıklamasını yaptı.

    Önemli olanın milletçe kazanımlara ve geleceğe sahip çıkılması olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Yaşadığımız her sınamada görüyoruz ki milletimizin bu konudaki kararı nettir, kesindir. Bu duygularla Ramazan-ı Şerifi’nizin tekrar mübarek olmasını diliyorum. Bu ay boyunca tutacağınız oruçların, yapacağınız ibadetlerin Hakk katında kabul ve karin olmasını niyaz ediyorum. Bir gül bahçesine girercesine toprağa düşen aziz şehitlerimizi rahmetle yad ediyor, gazilerimize, ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. İftarımıza teşrifleriniz için sizlere teşekkür ediyorum. Devlet kurumlarımızın temsilcilerine de bu güzel iftar soframızda bizlerle birlikte oldukları için teşekkür ediyorum. Allah’a emanet olun. Allah’ımız bizi nasıl Ramazan-ı Şerife kavuşturduysa aynı şekilde Ramazan Bayramı’na da kavuşturmasını rızasına uygun olarak bizler de diliyoruz” dedi.

  • İmamoğlu’na metro tepkisi

    İmamoğlu’na metro tepkisi

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bakırköy- Bahçelievler-Güngören-Bağcılar Kirazlı Metro Hattı Açılış Töreni’ne katıldı. Törene Erdoğan’ın yanı sıra Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, eski Başbakan Binali Yıldırım, eski Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ve Cumhur İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum katıldı. Metro istasyonunun duvarlarında “Türkiye’de 85 milyonun kalbi Filistinli çocukların barış içinde yaşaması için atıyor” mesajı ve Filistin ile ilgili süslemeler yapıldığı görüldü.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptığı konuşmada, “Bir projenin daha açılışı vesilesiyle bir aradayız. Metro ve raylı sistem seferliğimizi hız kesmeden sürdürüyoruz. Ocak ayının son günlerinde İstanbul Havalimanı’na kadar uzanan 37.5 kilometre uzunluğundaki metro hattının Gayrettepe Kağıthane arasındaki bölümünü hizmete sunmuştuk. Böylece İstanbul’umuzu hızı saatte 120 kilometreye çıkan günlük 600 bin yolcu kapasiteli çok önemli bir yatırıma kavuşturduk. İki hafta önce de Kazlıçeşme-Sirkeci raylı sistemi ve yaya odaklı yeni nesil ulaşım projesini devreye aldık. Neredeyse bir buçuk asır boyunca şehrimize hizmet etmiş bu hattı, tarihi kimliğine uygun şekilde yeni bir tasarımla, teknolojinin son imkanlarıyla tekrar ayağa kaldırdık. Bu projeyle İstanbul’umuz raylı sistem hattı yanında turizm, spor, gezinti, bisiklet ve diğer imkanlarıyla göz kamaştırıcı bir sosyal ve kültürel değere sahip oldu. İstanbul’un giderek ağırlaşan trafik ve ulaşım sorununu hafifletmeyi görev addediyoruz” dedi.

    “Uğraştıran değil, ulaştıran İstanbul” olacağını belirten Erdoğan, “5 yıl bitti, 5 yıl. Büyükşehir belediyesi acaba kaç metro hattı yaptı? Yalandan başka bir şey yok. Rahmetli Kadir beyin yaptıklarına sahip çıkıyor. Bizim yaptıklarımıza sahip çıkıyor. Veyahut da metronun adımı atılıyor geliyor ona dolgu yapıyor. Sen busun ya. Yaptığın bir şey yok. Dürüst ol dürüst. Fakat 31 Mart akşamı ben inanıyorum ki İstanbullu kardeşlerim bu yalana, dolana, talana prim vermeyecek, yolun açık olsun diyecek. Buna hazır mıyız. Öyleyse 31 Mart akşamına kadar ana kademe pardon kadın kolları, gençler çalışıyor muyuz? Çok çalışıyor muyuz? Bu duvarlardaki hani tam ileri diyor ya işte o tam ileriye, şimdi ona tam ileri yolun açık olsun demek lazım. Ve ben İstanbul bu kararı verdi diyorum. Yeni ulaştırma projelerini yeni metro hatlarını tek tek hayata biz geçiririz” diye konuştu.

    “Mevlüt beyle devam eden süreç ve biz gittik geldi 5 yıl en ufak bir şey yok”

    Erdoğan, “Açılışını yapmak üzere bir araya geldiğimiz Bakırköy sahil Bahçelievler Güngören Bağcılar Kirazlı metro hattı bu çabalarımızın en son örneğidir. Uzunluğu 8,4 kilometre olan günlük 1 milyon yolcu kapasiteli hattımızın üzerinde 7 istasyon bulunuyor. Metro hattımız Kirazlı istasyonunda Başakşehir kirazlı hattı ile incirli istasyonunda metobüs ve Aksaray Atatürk Havalimanı hattı ile özgürlük meydanı istasyonda Marmaray ile Bakırköy İstasyonunda ise İDO deniz otobüsleri ile entegre olacaktır. Şu andaki belediye acaba kaç tane metrobüs hattı yaptı. Nereye kadar metrobüs hattı uzadı. Yapmaz ve yapamazlar sadece yalan. Bunlara gerekli dersi, gerekli cevabı inşallah metrobüsü İstanbul’un hayatına kazandıran kim? AK Parti. AK belediyecilik. Aynı şekilde bütün metro hatlarını yapan yine AK Parti yine bizim belediyelerimiz. Belediye başkanlığımdan başlayan bu süreçte Kadir beyle devam eden süreç ve ondan sonra yine Mevlüt beyle devam eden süreç ve biz gittik, geldi 5 yıl en ufak bir şey yok. Şimdi bu hattın devreye girmesiyle çok geniş bir çevrede yaşayan İstanbullu kardeşlerimizin hayatı daha da kolaylaşacaktır. İstanbullu vatandaşlarımız bugünden itibaren Kayaşehir-Bakırköy sahil arasında 39 dakikada Çam ve Sakura Şehir Hastanesi İncirli arasında 31 dakikada. Yahu Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nin yolunu yapmadı yolunu. O yolu biz yaptık. Ulaştırma Bakanlığı’na talimat verdim ve de Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nin yolunu da yine biz yaptık. Ne işe yarıyorsun. Şunu da ben yaptım de” dedi.

    “İstanbul’un raylı sistem uzunluğu 384 kilometreyi bulacak”

    “Metro hattımızın önümüzdeki 25 yıllık süreçte ekonomimize 6 milyar doların üzerinde kazanç sağlayacağı hesaplanıyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kayaşehir Kirazlı arasında 27 dakika Metro kent özgürlük meydanı arasında 30 dakika da seyahat edebilecekler. Metro hattımızın İstanbul’un en yoğun yerleşim yerinin olduğu bölgede ulaşım noktasında çok ağır bir yükü alacağına inanıyoruz. Bunları söylerken İstanbul’un dışından birisi olarak değil bir İstanbullu olarak söylüyorum. Burada doğmuş, burada büyümüş bir kardeşiniz olarak söylüyorum. Dertliyiz dertli. Bunlara gereken dersi 31 Mart akşamı verelim diye söylüyorum. Tabii bu hattın hem İstanbul’a hem Türkiye’ye ekonomik anlamda da önemli katkıları olacaktır. Motorlu taşıtlardan raylı sistemlere yönelecek trafik sayesinde akaryakıttan araç ve yol bakımına kadar kişi ve kamu giderlerinde önemli bir tasarruf yapabileceğiz. Ulaşım trafik en büyük sıkıntı burada ayrıca karbondioksit salınımını düşürerek çevrenin korunmasına da katkı sağlayacağız. Bu hattı devreye almak suretiyle trafik kazalarının sebep olduğu can ve mal kaybını da inşallah azaltacağız. Metro hattımızın önümüzdeki 25 yıllık süreçte tüm bu hususlarda ekonomimize 6 milyar doların üzerinde kazanç sağlayacağı hesaplanıyor. Bugünkü açılışımızla birlikte İstanbul’da tamamlanan raylı sistem ağlarının uzunluğunu 348 kilometreye çıkarıyoruz. Elbette burada durmayacağız. Halen yapım aşamasında iki önemli metro hattımız daha var. İstanbul Havalimanı Arnavutköy Halkalı ile Altunizade Çamlıca Camii Bosna Bulvarı metro hatlarındaki çalışmalar devam ediyor. Biri 31,5 kilometre diğeri 4,5 kilometre uzunluğundaki bu iki projemizi de en kısa sürede tamamlayarak şehrimizin istifadesine sunacağız. Böylece İstanbul’un raylı sistem uzunluğu 384 kilometreyi bulacak. Bakırköy sahil Bahçelievler Güngören Bağcılar kirazlı metro hattının ülkemize milletimize şehrimize ve sizlere hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.

    “Yarım gün mesaiyle İstanbul yönetilmez”

    İstanbul’u daha yaşanabilir bir yer haline getirmek için, İstanbul’u gelecek nesillere en güzel şekilde emanet etmek için canla başla çalıştıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bu şehrin her meselesini kendi meselemiz, her sıkıntısını kendi sıkıntımız, her sevincini de kendi mutluluğumuz olarak görüyoruz. Şunu, altını çizerek belirtmek isterim; İstanbul’a bu nazarla bakmayan hiç kimse Fatih’in emaneti olan bu aziz şehri anlayamaz, İstanbulluyu anlayamaz. Gerçekten de İstanbul öyle büyük bir adanmışlık gerektirir ki kendi dışında başka hiçbir işle meşgul olunmasını kaldırmaz. Yani yarım gün mesaiyle İstanbul yönetilmez. İstanbul’u bırak hadi, kayağa git. İstanbul’u sel afeti almış götürüyor, nerede? Anlayın işte. Kardeşlerim, her şeyiyle kendini buraya adayacak olan İstanbul’a kendini adamış olur. Biz işte bunun için her fırsatta ne diyoruz? ’Sadece İstanbul.’ Bunun için hep İstanbul’a hizmet etmenin ne kadar ağır bir sorumluluk olduğuna dikkat çekiyoruz. Böyle bir anlayışa ve odaklanmaya sahip olmayanların elinde İstanbul’un son dönemde nasıl büyük bir irtifa kaybı yaşadığını herkes kabul ediyor” dedi.

    “İstanbul’a karşı mesuliyetimizin bilinci ile 2019’dan sonrada İstanbul’u kaderine terk etmedik”

    Trafiğin İstanbullu için artık sorundan öte zulüm haline geldiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

    “Daha önce belli saatlerde yaşanan trafik sıkışıklığı artık günün hemen her saatinde sıradan hale geldi. İstanbullu kardeşlerimizin ömrü trafikte geçiyor desek, yanlış bir ifade kullanmış olmayız. Şayet biz vakti zamanında CHP’nin takoz siyasetine boyun eğip Marmaray’ı, Avrasya Tüneli’ni, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü, Kuzey Marmara Otoyolu’nu yapmasaydık bugün durum çok daha kötü olurdu. Biz, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün temelini attığımız zaman bunlar ne yaptılar? Geldiler, gösteriler yaptılar. ’Bu köprüye ihtiyacımız yok.’ dediler. Ama biz onları dinlemedik. Niye? İstanbul’un neye ihtiyacı olduğunu İstanbul’la dertlenen bizler biliyorduk da onun için. CHP’nin ve onun güdümünde hareket eden ideolojik çevrelerin her türlü engelleme çabalarına rağmen bu yatırımları şehrimize kazandırdık. İstanbul’a karşı mesuliyetimizin bilinci ile 2019’dan sonrada İstanbul’u kaderine terk etmedik. Ulaştırma Bakanlığımız vasıtasıyla metro hatları başta olmak üzere raylı sistem projelerinin inşasını sürdürdük. Yine bu dönemde İstanbul’un transit trafik yükünü hafifletecek 1915 Çanakkale Köprüsü gibi devasa yatırımları hizmete sunduk. Bunlar kalsa Çanakkale Köprüsü’ne ne gerek diyorlardı. Tüm bu eserlerin inşa sürecinde karşılaştığımız zorlukları CHP tarafından önümüze çıkartılan engelleri İstanbullu kardeşlerim çok iyi hatırlıyor. Ama biz bunların hiç birine aldırmadık. Hiçbirine prim vermedik. İstanbul’un neye ihtiyacı varsa nerede bir eksiklik varsa sorunlar nerede içinden çıkılmaz bir hal alıyorsa oraya yoğunlaşarak İstanbul’un daha fazla kan kaybetmesinin önüne geçtik.”

    “İstanbul’u fetret devrinden kurtarmak için önümüzde tarihi bir fırsat var”

    Erdoğan, “Avrasya Tüneli gayet güzel bir şekilde işliyor mu? Denizin altından gidiyor, aynı şekilde Marmaray denizin altından gidiyor. Bunlar ne diyorlardı? ’Gerek yok.’ Peki niye kullanıyorsun? Kullanma. Fakat biz isteseler de istemeseler de insanoğluna hizmet için varız. Kardeşlerim, İstanbul’u fetret devrinden kurtarmak için önümüzde tarihi bir fırsat var. 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri’nin İstanbul için bir kader ve karar seçimi olduğu anlaşılıyor. Bu şehirde yaşayan, meselelere vicdan penceresinden bakan herkes artık şu gerçeği görebiliyor. İstanbul’u, tarihi vazifesi olarak görmeyen, yapacak başka işi olmadığı vakitlerde burayla ilgilenen zihniyetin şehri layıkıyla yönetmesi mümkün değildir. Çünkü İstanbul, maddi ve manevi cesametiyle kendisi dışında gül koklanmasına tahammülü olmayan bir şehirdir. Yarı zamanlı olarak bu şehri idare edebilecekleri vehmine kapılanların nasıl yanıldıklarını hep birlikte çok acı bir şekilde gördük, görüyoruz. İstanbul’un kendine nimet olarak bakanlardan ziyade emanet olarak bakan, görev şuuru yüksek, sorumluluk sahibi yöneticilere ihtiyacı var. İstanbul’un, 31 Mart’ta muradına erdiğinde aynı zamanda emaneti hakkıyla taşıyacak bir şehreminine de kavuşacaktır.”

    “5 yıl boyunca 650 bin konutun dönüşümü sağlanacak”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Farklı siyasi tercihlerimiz olsa da bu şehirde yaşayan İstanbullular olarak İstanbul’un acil meseleleri konusunda hepimizin aynı düşündüğüne, aynı kanaatleri paylaştığına inanıyorum. Nedir bunlar? Tabii ki öncelikle geçtiğimiz günlerde Çanakkale’de meydana gelen 4,9 büyüklüğündeki sarsıntı bize deprem gerçeğini tekrar hatırlattı. İstanbul’un bir an önce sağlıksız yapı stokunu yenilemesi ve depreme hazırlanması gerekiyor. Murat kardeşimin bu konuda ihmalkar davranıldığında ne kadar büyük bedeller ödeyeceğimize dair tespitine biz de katılıyoruz. Kısa süre önce devreye aldığımız Yarısı Bizden Kampanyası, İstanbul’un depreme hazırlanmasına verdiğimiz önemin bir göstergesiydi. Önümüzdeki 5 yıl boyunca 650 bin konutun dönüşümünü sağlayarak, inşallah şehrimizi depreme karşı daha dirençli hale getireceğiz. Bakanlığının neredeyse yarısını afet bölgelerinde geçmiş Murat kardeşim Allah’ın izniyle bunu yapabilecek tecrübeye, vizyona ve iradeye sahiptir. Bir diğer hem fikir olduğumuz konu trafiktir, ulaşımdır” ifadelerini kullandı.

    “2029 yılına kadar kara yolunun payını yüzde 60’a düşürecek, raylı sistemlerin payını yüzde 37’ye çıkaracak bir altyapıyı kurmaktır”

    Kara yolunun ağırlığının yüzde 72’ler seviyesinde olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Trafik meselesinin İstanbul’da nasıl bir çile haline geldiğini az önce ifade ettim. İstanbullu kardeşlerim zaten her gün, her saat bu sorunla yüzleşiyor. Murat kardeşim, raylı sistem ağırlıklı olarak şehrin ulaşım sorununun çözümüyle ilgili projelerini paylaştı. Şu anda toplu ulaşımda kara yolunun ağırlığı yüzde 72’ler seviyesinde. Raylı sistemlerin payı ise yüzde 26 civarında. Bunun daha dengeli bir yapıya kavuşturulması önemlidir. Trafik sorununu ortadan kaldırmak, kara, raylı ve deniz yolu altyapısını eş zamanlı olarak geliştirmekle mümkündür. Amacımız, 2029 yılına kadar kara yolunun payını yüzde 60’a düşürecek, raylı sistemlerin payını yüzde 37’ye çıkaracak bir altyapıyı kurmaktır. Bir sonraki adımda kara yolu ağırlığıyla raylı sistem ağırlığını eşitlemiş olacağız. Dolayısıyla raylı sistem uzunluğunu 2029 yılına kadar 650 kilometrenin, 10 yıl sonra da 1000 kilometrenin üzerine çıkaracağız. Böylece Beylikdüzü-Avcılar’dan metroya binen bir İstanbullunun Boğaz’ın altından geçerek, Söğütlüçeşme’ye kadar güvenle, metro konforunda ulaşmasını temin edeceğiz. Deniz ulaşım payını üç yeni hat ile iki kat artıracağız. İstanbul’un iki yakasına iki büyük tünel yaparak, ulaşımı rahatlatacağız. Ortalama yolculuk süresini 64 dakikadan 39 dakikaya düşürerek trafiği bir sorun olmaktan önemli ölçüde çıkaracağız. Rabb’im yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyorum. İstanbullu kardeşlerimin tercihinin hizmetten, eserden, Cumhur İttifakı’nın gerçek belediyecilik vizyonundan yana olacağına yürekten inanıyorum” dedi.

    “Ramazan-ı Şerifinizi şimdiden tebrik ediyorum”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarın ramazan ayının ilk günü olduğunu hatırlatarak, “Yarın günlerden ne? Akşam ne yapıyoruz? Teravihimiz var. Gece ne yapıyoruz? Ertesi gün iftardayız. Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ebedi azaptan kurtuluş olan mübarek Ramazan-ı Şerifinizi şimdiden tebrik ediyorum. Rabb’im bizleri Ramazan-ı Şerif’e ulaştırdığı gibi Ramazan Bayramı’na da kavuştursun inşallah. Birliğimizi, beraberliğimizi daim eylesin. Bu vesileyle sözlerime son verirken hepinizin tekrar mübarek Ramazan-ı Şerifini tebrik ediyorum. Açılışını yaptığımız Bakırköy Sahil-Bahçelievler-Güngören Bağcılar Kirazlı Metro Hattı’nın İstanbul’a, İstanbullulara hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

  • “Hamas terör örgütü değildir”

    “Hamas terör örgütü değildir”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Üniversitesi konferans salonunda düzenlenen İlim Yayma Vakfı Genel Kurulu’nda konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle;

    “Ülkemizin en eski en köklü gönüllü teşekküllerinin başında vakfımız geliyor. İlim Yayma Vakfı yarım sarıdan fazla süredir fedakarca çalışıyor. Memleket dahilinde ilmin yayılması için koşturan, emek veren bu uğurda çile çeken tüm vakıf mensuplarına şükranlarımızı sunuyorum.

    Allah ömür verdikçe milletimiz yetki verdikçe bizlerde sizlerin yanında olmayı sürdüreceğiz. Yeterki sizler davasına sahip çıkan nesiller yetiştirmek için emek verin. Gerisi sadece bir zaman meselesidir. Biz niyetimizi temiz tuttuğumuz sürece önümüzü kimse kesemez.

    İslam dünyası olarak bir Ramazan’ı daha karşılamaya hazırlanıyoruz. Mübarek Ramazan ayının tüm İslam alemi ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Ancak Ramazan ayını başta Gazze olmak üzere gönül cağrafyamızın pek çok bölgesinde ciddi insani dramlar yaşanırken karşılıyoruz.

    Bugüne kadar İsrail’in doğrudan sivilleri hedef alan saldırıları sonucunda 32 binden fazla Filistili şehit oldu. Filistinlilere soykırım politikası uygulanıyor. Camiler, üniversiteler, okullar ve sivil yerleşik yerleri harabeye döndü. Gıda alan masumların öldürüldüğü barbarlık var.

    “NETANYAHU GÜNÜMÜZÜN NAZİ CANİSİ”

    Netanyahu ve güzünü kin börümüş yönetimi insanlık suçlarıyla günümüzün Nazileri olarak isimlerini Hitler’in, Mussolini’nin, Stalin’in, Franco’nun ve modern dönem canilerinin yanına ekletmişlerdir.

    “KATLİAMCILARIN HESAP VERMESİ İÇİN GEREKENİ YAPIYORUZ”

    Bu katliamcıların uluslararası hukuk önünde hesap vermeleri için gerekeni yapıyoruz.

    7 Ekim’den bu yana Filistin ve Gazze’nin sesi olduk. Herkesin Hamas’a terör yaftası vurmaya çalıştığı dönemde biz buna açıkça itiraz ettik. Topraklarını korumaya çalışan Filistinli mücahitlere böyle bir yafta çalınamayacağını belirttik.

    Mısır makamlarıyla son dönemde gelişen ilişkilerimizi, Gazze’ye yardımların ulaştırılması için kullandık.

    “BÖLGEYE 40 BİN TON YARDIM YAPTIK”

    Bölgeye gönderdiğimiz yardımların toplamı 40 bin tonu buldu. Her gün Refah Sınır Kapısı’ndan Kızılay’a ait TIR’lar yardım taşıyor. Aralarında 53 adet ambulans, 1500 jeneratör, 3 bin çadır bulunuyor.

    “15 SENE “ONE MUNİTE” DİYE KARŞILARINDA DURDUK”

    Her kim hiç bir şey yapmadılar diyerek hükümetimizi eleştiriyorsa kul hakkına giriyor demektir. Tayyip Erdoğan 15 sene önce katillerin yüzlerine karşı “one munite” diye haykırarak duruyorsak bugünde aynı yerde durmaktadır. Bize haksızlık edenleri kendilerini sorgulamaya davet ediyorum.

    “KİMSE BİZE ‘HAMAS TERÖR ÖRGÜTÜDÜR’ İFADESİNİ KULLANDIRAMAZ”

    21 yıl önce göreve gelmeden, daha başbakan değildim Amerika’ya ilk yaptığım seyahatte Amerika’nın ileri gelenleri ile masaya oturduğumuzda bana Hamas’ı sordular. Ben o zaman kendilerine terör örgütü değil direniş örgütüdür demiştim. O zaman başbakan değilim. Seçimi kazanmış bir partinin lideri olarka bu seyahati yaptım ve bu cevabı verdim. Şimdi de kimse bize “Hamas terör örgütüdür” ifadesini kullandıramaz.

  • “Elimizden gelen desteği vermeye hazırız”

    “Elimizden gelen desteği vermeye hazırız”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi ziyaret kapsamında öğle saatlerinde Türkiye’ye gelen Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski ile görüştü. Erdoğan gün içinde katıldığı programların ardından Zelenski ile görüşmek için akşam saat 18.45 sıralarında Dolmabahçe Çalışma Ofisi’ne geldi. Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan sonra çalışma ofisine giriş yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Zelenski görüşmesi saat 19.15 sıralarında başladı. Görüşme 20.45 sıralarında sona erdi. Tahıl Koridoru Anlaşması’nın devam etmesine ilişkin temaslardaki son durumun ve bölgede kalıcı barış arayışlarının ayrıntılı bir şekilde masaya yatırıldığı görüşmede, gündem maddelerinden biri de Türkiye-Ukrayna ilişkileri oldu. Görüşmelerin ardından Erdoğan ve Zelenski açıklamalarda bulundu.

    “Daha önce olduğu gibi elimizden gelen desteği vermeye hazırız”

    Açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Temmuz ayından sonra yeniden misafir etmekten memnuniyet duyuyorum. Bu vesile ile Çarşamba günü Miçotakis ve Zelensky bulunduğu yakın bir bölgeye düzenlenen Füze saldırısı sebebiyle her iki ülkeye de geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum. 2 yılı geride bırakan savaş nedeniyle hayatlarını kaybeden Ukrayna vatandaşları için de taziyelerimi sunuyorum. Kıymetli dostum ile bugünkü görüşmelerimizde savaşla ilgili gelişmeleri ayrıntılı şekilde ele aldık. Stratejik ortağımız Ukrayna’nın toprak bütünlüğü egemenliği ve bağımsızlığına yönelik desteğimizi vurguladım. Maalesef savaşın başta Ukrayna olmak üzere bölgesel ve küresel plandaki menfi yansımaları giderek artıyor. Barışın tesisi için Mart 2022’de İstanbul’da kurduğumuz müzakere masasının yanından geçebilecek nitelikte diplomatik bir adım atılamadı. Başından beri savaşın müzakereler temelinde sonlandırılması için elimizden gelen katkıyı verdik. Rusya’nın da dahil olacağı bir barış zirvesine ev sahipliği yapmaya da hazırız. İstişarelerimizde ihraç koridorları ve seyrü sefer emniyeti gibi Karadeniz’in istikrarını ilgilendiren meseleler hakkında da görüş alışverişinde bulunduk. Karadeniz girişimi 33 Milyon tona yakın tahılın ihtiyaç sahiplerine ulaşmasına imkan vererek küresel bir gıda krizinin önüne geçmişti. O anlaşma da yine bu salonda yapılmıştı. Taraflar arasında yeni bir mutabakat sağlanması için bir niyet ortaya konulduğu takdirde daha önce olduğu gibi elimizden gelen desteği vermeye hazırız” dedi.

    “Savaşa rağmen ikili ticaretimizin istikrarlı bir seyir izlemesinden memnuniyet duyuyoruz”

    “Savaşa rağmen ikili ticaretimizin istikrarlı bir seyir izlemesinden memnuniyet duyuyoruz” diyen Erdoğan konuşmalarını şu şekilde sürdürdü: “Önümüzdeki dönemde Ukrayna’nın ekonomik açıdan ayakları üzerinde duran ve kalıcı güvenliğini tesis etmiş konuma gelmesi de büyük önem taşıyor. Bu çerçevede Ukrayna’nın Avrupa Atlantik kurumlarıyla bütünleşmesi hedefine desteğimiz bakidir. Bugünkü görüşmelerimizde ikili ilişkilerimiz gündeminde yer alan konuları da etraflıca ele aldık. Savaşa rağmen ikili ticaretimizin istikrarlı bir seyir izlemesinden memnuniyet duyuyoruz. 10 Milyar Dolar hedefimize ulaşmak için gayretlerimizi arttırma noktasında mutabık kaldık. Serbest ticaret anlaşmasının bir an önce yürürlüğe girmesi kuşkusuz bu ilişkilerimize yeni bir ivme katacaktır. Pek çok firmamız savaşın getirdiği tüm riskleri göğüsleyerek arazideki çalışmalarına devam etti ve ediyor. Ukrayna’nın yeniden imarı çalışmalarına da güçlü şekilde destek vereceğiz. Bu çerçevede Ukrayna’nın yeniden inşası formuna da geçtiğimiz Ocak ayında İstanbul’da gerçekleştirdik. Firmalarımızın ilerleyen dönemlerde daha fazla sorumluluk üstlenmesi noktasında Ukrayna hükümetinin de tercihine mazhar olacaklarından şüphe duymuyorum. Kırım tatarlarının Ukrayna’daki varlığı iki ülke arasındaki dostluğu pekiştiren önemli unsurlardan biridir. Kırım tatarları ülkenin toprak bütünlüğünün yeniden tesisi için de canla başla mücadele ediyorlar. Soydaşlarımızın haklarının garanti altına alınması ve özerklik statülerinin güçlendirilmesindeki emekleri için Zelensky’e bir kez daha teşekkür ediyorum. Biz de Kırım Tatar soydaşlarımızı her zaman destekledik destekleyeceğiz. Önümüzdeki dönemde bir yandan Ukrayna ile dayanışmamızı sürdürürken diğer yandan savaşın müzakereler temelinde adil bir barışla sona erdirilmesi için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bugünkü
    istişarelerimizin başta ülkelerimiz olmak üzere tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum”.

    “Cumhurbaşkanı ve Türk halkına Ukrayna’nın egemenliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğüne olan desteği için teşekkür ederim”

    Erdoğan ve Trük halkına teşekkürlerini ileten Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski, “Cumhurbaşkanı ve Türk halkına Ukrayna’nın egemenliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğüne olan desteği için teşekkür ederim. Bugün her zamanki gibi verimli bir müzakere gerçekleştirdik. Türkiye’nin aracılığı sayesinde ciddi sonuçlar elde ettik. Bundan sonraki çabaları bekliyoruz. Bugün ben Kırım Tatarları başta olmak üzere ilgili liste ilettim. Bu insanlar işgal altında olan Ukrayna topraklarında bulunuyor. Bugün barış planımıza dikkat çektik. Özellikle liderler düzeyindeki küresel zirve hazırlıklarıyla ilgili Cumhurbaşkanı’na bilgi verdim. Adil bir barış elde etmek istiyoruz. Ukrayna için acil bir barış. Ben savunma sanayi şirketleriyle bugün bir araya geldim. Savunma sanayi şirketleriyle görüşmekten memnuniyet duydum. Ekonomik iş birliğimiz açısından bu konuları çözmeye hazırız. Bugün burada bir anlaşma imzaladık. Bizim ticaretimizi kolaylaştıracak. Karadeniz bölgesi de çok önemli. Çok fazla gemi oradan geçti. Şimdiden 30 milyon tondan fazla tahıl o koridordan geçti. Ramazan ayı arifesinde herkese bir sakinlik dilemek istiyorum. Mübarek Ramazan ayı sırasında barışın biraz daha bize yakın olmasını diliyorum. Ukrayna zor şartlarda olduğu zamanlar, ihracat Ukrayna için kritik öneme sahip olduğu zaman tahıl koridoru çalışmaya başladı. Cumhurbaşkanı’na teşekkürlerimi sunuyorum” ifadelerini kullandı.

     

  • “Sadece 8 Mart değil, 364 günü de kadınların günüdür”

    “Sadece 8 Mart değil, 364 günü de kadınların günüdür”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla İstanbul’da Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen ”Türkiye ile Güçlenen, Türkiye’ye Güç Veren Kadınlar Programı”nda konuştu.

    ”Siyasete kadın elinin değmesini daima desteklemiş, siyasi hayatı boyunca kadınlarla beraber yol yürümüş bir kardeşinizim.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece 8 Mart’ın değil kalan 364 günün de kadınların günü olduğunu ifade etti.

    Kadınlar siyasette daha aktif olması gerektiğini de söyleyen Erdoğan, ”Her kim kadın hakları konusunda eski Türkiye’den övgüyle bahsediyorsa sizlerin mücadelesine kara çalıyordur. 28 Şubat’ın karanlığından çıkmak öyle zahmetsiz, çilesiz olmadı.” diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

    ”Türkiye ve tüm dünya kadınlarının Dünya Kadınlar Günü’nü tebrik ediyor, 8 Mart’ın barışa, dostluğa, kardeşliğe, dayanışmaya vesile olmasını diliyorum. Siyasete kadın elinin değmesini daima desteklemiş, siyasi hayatı boyunca kadınlarla beraber yol yürümüş bir kardeşinizim. 31 Mart seçimlerine hazırlanan tüm kadın belediye başkan, muhtar adaylarını selamlıyor kendilerine şimdiden başarılar diliyorum.

    ”KADINLAR SİYASETTE DAHA AKTİF OLMALI”

    Sadece 8 Mart değil yılın kalan 364 günü de esasen kadınların günüdür, öyle olmalıdır. Her kademede kadın adaylarımız seçimlere yoğun ilgi gösterdi ancak kadınlar siyasette daha aktif olmalı.

    ”AİLE TOPLUMUN TEMEL DİREĞİDİR”

    Aile toplumun temel direğidir. Aile ne kadar güçlüyse bireyler ve toplum da o derece güçlü olmuştur. Aile kurumunun yara aldığı dönemlerde tüm bireyler de kötüye gitmiştir. Güçlü ailenin en önemli şartı güçlü kadındır. Türkiye Yüzyılı’nın hazırlıklarını güçlü kadın, güçlü aile, güçlü Türkiye ekseninde yürütüyoruz.

    ”BİZ ONLAR GİBİ RİYAKAR DEĞİLİZ”

    İnsanlığın geri kalanına süreli hak, hukuk dersi verenlerin İsrail’in soykırım politikaları karşısında harekete geçtiğini gördünüz mü? Dünyada kadın hakları diye ortalığı ayağa kaldıranların Filistin’de katledilen 32 bini aşkın masum için seslerini yükselttiklerini duydunuz mu? Türkiye’yi eleştiren Avrupa Birliği kurumlarından İsrail’e destek dışında bir beyan işittiniz mi? Türkiye olarak biz diplomatik girişimlerimizle kendi duruşumuzu sergiliyoruz. Biz onlar gibi riyakar değiliz inşallah hiçbir zaman da olmayacağız.

    ”28 ŞUBAT’IN KARANLIĞINDAN ÇIKMAK ÖYLE ZAHMETSİZ OLMADI”

    Her kim kadın hakları konusunda eski Türkiye’den övgüyle bahsediyorsa sizlerin mücadelesine kara çalıyordur. 28 Şubat’ın karanlığından çıkmak öyle zahmetsiz, çilesiz olmadı. Ne olursa olsun yılmadınız böylece siyasetten akademiye spordan sanata farklı alanlarda özgürce var oldunuz biz de sizlerin bu asil ve zorlu mücadelenize sahip çıktık sizlere destek olduk. Kadının statüsünün güçlendirilmesi kadınlara iş eğitim temsil alanlarında destek verilmesi konusunda neler yaptığımızı en iyi sizler biliyorsunuz. KADES gibi uygulamaları hayata geçirdik.

    ”SİYASİ HAYATIMIZIN HİÇBİR SAFHASINDA KİMSENİN HAYAT TARZINA KARIŞMADIK”

    Attığımız her adım itibarsızlaştırılmaya çalışıldı. Bizi itham edenlerin aslında kendilerinin yasakçı ve baskıcı olduğunu 21 yıllık dönemde tecrübe ettik. Kadınlar konusunda aleyhimizde yürütülen onca propagandaya rağmen siyasi hayatımızın hiçbir safhasında kimsenin hayat tarzına karışmadık. Kendi mahallelerindeki kadına yönelik tacizleri, şiddeti, ayrımcılığı, haksız uygulamaları asla gündeme getirmezler. Başörtüsüne özgürlük başta olmak üzere kadınlar lehine pozitif ayrımcılık yapılmasını anayasa kuralı haline getirdik. Aile ile kadını ayıran, kadını ailenin karşısına yerleştiren, kadın ve aile arasında duvarlar ören her türlü yaklaşımı reddediyoruz. Karar alma mekanizmalarında kadın temsil oranı 4-5 kat arttı. İstihdamdaki kadın sayısı 6 milyondan 10,5 milyona çıktı.

    ”KADINLARIN HAKLARINI KISITLAYICI HİÇBİR ADIM ATMADIK”

    ‘Nefes alamayacaksınız.’ diyerek güya kadınları oy vermeye ikna edebileceklerini sanıyorlar. Kadınların feraseti karşısında hezimete uğramışlardır. Kadınların haklarını kısıtlayıcı hiçbir adım atmadık. Kadınların korku siyasetini bir kez daha ellerinin tersiyle iteceklerine inanıyorum.”

  • “Tüm zorlukların üstesinden gelmesini bildik”

    “Tüm zorlukların üstesinden gelmesini bildik”

    Toplantının gerçekleştiği Grand Yazıcı Turban Otel’e, 15 Temmuz hain darbe girişimi öncesinde dinlenme amacıyla gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 8 yıl aradan sonra ilk defa otele geldi.
    15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası kaldığı otelde açıklama yaptıktan sonra otel sahibi ve şu anda AK Parti Marmaris Belediye Başkan Adayı Serkan Yazıcı’nın helikopteri ile Dalaman’a giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dalaman’dan da TC-ATA uçağı ile 01.43’te THY-8456 koduyla havalanarak İstanbul’a gitmişti.
    FETÖ/PDY terör örgütünün asker kökenli Özel Kuvvetler, MAK ve SAT ekiplerinden oluşan suikast timi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı derdest etmek için gece saatlerinde otele helikopter ile inerek Nedip Cengiz Eker ve Mehmet Çetin isimli 2 polisi memurunu şehit etmişlerdi.
    FETÖ/PDY terör örgütü üyesi suikast timi tarafından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın koruma polislerinin kaldığı ve mermi izlerinin halen durduğu oda müzeye çevrilmişti.
    Partisinin Muğla aday tanıtım mitingi için Muğla’ya gelen Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Marmaris’te hain darbe girişimi sırasında bulunduğu otelde, iş adamları ve STK temsilcileri ile bir araya geldi.
    Cumhurbaşkanı Erdoğan STK temsilcileri ile gerçekleştirdiği toplantıda yaptığı konuşmada, 31 Mart mahalli idareler seçimleri arifesinde il mitinglerine devam ettiklerini belirterek, “Bugün de Muğlalı vatandaşlarımızın misafiri idik. Bizi bir kez daha bağrına basan Muğlalı kardeşlerimize teşekkür ediyorum. İl ziyaretimizi vatandaşlarımız ile buluşmanın yanında iş dünyamızın ve sivil toplum kuruluşlarımızın nabzını tutma vesilesi olarak da görüyoruz. Türkiye’yi yatırım, istihdam, üretim ihracat ve cari fazla yolu ile büyütme stratejimizi kararlılıkla uyguluyoruz. Geçen sene yaşadığımız deprem felaketine ve bölgemizde patlak veren çatışmalara rağmen, hamdolsun hedeflerimizden kopmadık” dedi.

    2024 yılında hedef 60 milyon turist, 60 milyar dolar gelir”

    Türkiye’nin 2024 yılını rekor turist sayısı ile kapattığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Turizmde 2023 yılını rekor ziyaretçi sayısı ve gelir ile kapattık. Bu sene hedefimiz 60 milyon turist sayısı ve 60 milyar dolar gelir. Turizm geliri ve ihracatta yakaladığımız ivme hız kesmeden devam ediyor. Geçen yıl 256 milyar dolarla tarihimizin en yüksek ihracat rakamına ulaşmıştık Ocak ve Şubat ihracat rakamlarımız da oldukça iyi geldi. Şubat ayında ihracatımız bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 13,6 artarak 21 milyar doları aştı. Şubat ayında 12 aylık ihracat yüzde 6 artışla 259 milyar doları buldu. Büyüme tarafında da olumlu tablo devam ediyor. Geçtiğimiz sene yüzde 4 buçuk büyüme oranıyla Avrupa Birliği ülkeleri içinde ilk sırada yer aldık. Milli gelirimiz 1 trilyon dolar sınırını geçerek tarihimizde ilk kez 1 trilyon 119 milyar dolara ulaştı. Böylece çok kritik bir psikolojik etabı aşmayı başardık” dedi.

    “Üreten, ihracat yapan, çalışan ekonomimize katkı veren herkesin yanında olmayı sürdüreceğiz”

    “Bölgede çatışmaların durulup, istikrar arttıkça inşallah daha iyi yerlere geleceğimize inanıyorum” diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Enflasyon ve hayat pahalılığı meselesi, tüm dünya gibi bizim de başımıza ağrıtan en önemli kovid-19 salgını ile başlayan bölgesel çatışmaların olumsuz etkileriyle derinleşen enflasyon hususunda vatandaşlarımızın karşılaştığı sıkıntıların hepsinin farkındayız. Dış dinamikler ve genel ekonomik gelişmelerle birlikte fırsatçılıktan ve tamahkârlıktan da kaynaklanan bu sorunu mutlaka çözeceğiz. Piyasa gerçeklerinden kopuk bir şekilde fahiş fiyat arttırarak insanımızın lokmasına göz dikenlerle mücadelemiz sürecektir. Fiyat istikrarı ve anti enflasyonist yaklaşımdan taviz vermeden büyüme odaklı ekonomi programımız doğrultusunda gerekli adımları atıyoruz ve atacağız. İnşallah yılsonuna doğru uyguladığımız politikaların etkilerini somut olarak hissetmeye başlayacağız. Bu süreçte üreten, ihracat yapan, çalışan ekonomimize katkı veren herkesin yanında olmayı sürdüreceğiz” dedi.

    “Tüm zorlukların üstesinden gelmesini bildik”

    Türkiye olarak son yıllarda elde edelin kazanımların arka planında siyasi istikrar ve güven ortamının korunmasının olduğunu açıklayan Erdoğan, “Geride bıraktığımız 21 yıl içerisinde terör saldırılarından darbe girişimine, sokak olaylarından tabii afetlere kadar pek çok sıkıntı yaşadık. Bir başka ülkenin başına gelse yerli yeksan olmasına yol açacak nice sınama ile nice badireyle karşı karşıya kaldık. Birileri bizim daha önceki dönemlerde ülkeyi yönetenlerin başına geldiği gibi tökezleyeceğimizi, hedeflerimizden vazgeçeceğimizi, statükoya teslim olacağımızı düşündü. Ama biz tüm bu zorlukların üstesinden alnımızın akıyla gelmeyi başardık. Son olarak 14-28 Mayıs seçimleriyle ülkemizin güven ve istikrarını hedef alan bir senaryoyu daha yırtıp attık. İşte sizler de takip ediyorsunuz. Daha düne kadar Türkiye’yi birlikte yönetmekten bahsedenlerin ülkemize güya barış, huzur ve demokrasi getirmeyi vaat edenlerin ‘Halil İbrahim sofrası kurduk’ diyerek milletin gözünü boyayanların, velhasıl kendi içlerindeki kavgayı, çekişmeyi ve rekabeti örtmek için hayal satanların ne hallere düştüklerini hepimiz görüyoruz. Ortak değer ve prensipler yerine şahsi çıkarları üzerinde ittifak yapanlar esen ilk rüzgarda darmadağın oldu. Bizim kendileriyle ilgili olarak dile getirdiğimiz eleştirilerin çok daha fazlasını bugün eski ittifak ortaklarına bizzat kendileri söylüyor. Demek ki milletimizin verilmiş sadakası varmış. Milletimiz, 14-28 Mayıs’taki tercih ile Türkiye’nin son 21 yılda çok ağır bedeller ödeyerek elde ettiği kazanımlara sahip çıkmıştır. Ülkemiz altın değerinde bir 5 yıl daha kazanmıştır. Bunu en iyi, en doğru, en etkili şekilde değerlendirmemiz gerekiyor” dedi.

    “Türkiye yüzyılı inşasını yerel ve merkezi yönetimlerin el ele vermesi ile gerçekleştirebiliriz”

    Türkiye yüzyılının inşasını ancak merkezi idare ve yerel yönetimler el ele verip uyum içinde çalışarak gerçekleştirileceğini açıklayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bunun en çarpıcı örneği depreme hazırlık çalışmalarıdır. Bir taraftan 6 Şubat’ta yaşadığımız büyük felaketin izlerini silerken, diğer taraftan da şehirlerimizi daha dayanıklı hale getirmemiz çok önemlidir. Kentsel dönüşüm projeleri ve şehircilik altyapımızın yenilenmesi başta olmak üzere ülkemizin afetlere karşı hazırlıklarını süratle tamamlamak istiyoruz. Cumhurbaşkanlığı ve Bakanlıklar olarak biz ülkemizi bir an önce depreme hazırlayalım derken, yerel yönetimler aksi istikamette çaba gösterirse kaybeden şehirlerimiz ve vatandaşlarımız oluyor. Aynı şekilde biz hizmet ve eser siyaseti için koştururken mahalli idareler istismar siyaseti ile hareket edince kaybeden yine şehirlerimiz oluyor. Muğla’da, İzmir’de, Hatay’da yıllardır Ankara ve İstanbul’da son 5 senedir bu acı gerçekle maalesef yüzleşiyoruz. Öyle ki, bu şehirlerimizde işlerin daha fazla kötüye gitmemesi, insanımızın daha fazla zorluk çekmemesi için biz sorumluluk üstlendik. Normalde belediyelerin görevi olan hizmet, yatırım ve eserleri de çoğu zaman bakanlıklarımız vasıtasıyla biz yaptık, yapıyoruz. Marmaris ve Fethiye körfezinin balçıktan temizlenmesi için gönderdiğimiz iki adet tarama ve dip temizleme gemisi dün Marmaris limanına ulaştı. Gemilerimiz İnşallah bu hafta tarama çalışmalarına başlıyor. Turizmle birlikte diğer alanlarda da şehrimizin ve ilçemizin yanında olmayı sürdüreceğiz. Tabii asıl umudumuz 31 Mart’ta yerelde bir değişimin başlamasıdır. Marmaris başta olmak üzere tüm ilçeleriyle Muğla’mızı da Cumhur ittifakının gerçek belediyecilik vizyonuyla buluşturmayı arzu ediyoruz. Büyükşehir Belediyesinde Aydın Hocamızla Marmaris’te Serkan Yazıcı kardeşimizle el ele vererek inşallah şehrimizi hak ettiği yerlere getireceğiz” dedi.

  • “Büyüme tarafında olumlu tablo devam ediyor”

    “Büyüme tarafında olumlu tablo devam ediyor”

    Partisinin Muğla aday tanıtım mitingi için Muğla’ya gelen Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Marmaris’te iş adamları ve STK temsilcileri ile bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, STK temsilcileri ile gerçekleştirdiği toplantıda yaptığı konuşmada, 31 Mart mahalli idareler seçimleri arifesinde il mitinglerine devam ettiklerini belirterek, “Bugün de Muğlalı vatandaşlarımızın misafiriydik. Bizi bir kez daha bağrına basan Muğlalı kardeşlerimize teşekkür ediyorum. İl ziyaretimizi vatandaşlarımızla buluşmanın yanında iş dünyamızın ve sivil toplum kuruluşlarımızın nabzını tutma vesilesi olarak da görüyoruz. Türkiye’yi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yolu ile büyütme stratejimizi kararlılıkla uyguluyoruz. Geçen sene yaşadığımız deprem felaketine ve bölgemizde patlak veren çatışmalara rağmen hamdolsun hedeflerimizden kopmadık” dedi.

    “2024 yılında hedef 60 milyon turist, 60 milyar dolar gelir”

    Türkiye’nin 2024 yılını rekor turist sayısı ile kapattığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Turizmde 2023 yılını rekor ziyaretçi sayısı ve gelirle kapattık. Bu sene hedefimiz 60 milyon turist sayısı ve 60 milyar dolar gelir. Turizm geliri ve ihracatta yakaladığımız ivme hız kesmeden devam ediyor. Geçen yıl 256 milyar dolarla tarihimizin en yüksek ihracat rakamına ulaşmıştık. Ocak ve şubat ihracat rakamlarımız da oldukça iyi geldi. Şubat ayında ihracatımız bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 13,6 artarak 21 milyar doları aştı. Şubat ayında 12 aylık ihracat, yüzde 6 artışla 259 milyar doları buldu. Büyüme tarafında da olumlu tablo devam ediyor. Geçtiğimiz sene yüzde 4,5 büyüme oranıyla Avrupa Birliği ülkeleri içinde ilk sırada yer aldık. Milli gelirimiz 1 trilyon dolar sınırını geçerek tarihimizde ilk kez 1 trilyon 119 milyar dolara ulaştı. Böylece çok kritik bir psikolojik etabı aşmayı başardık” dedi.

    “Üreten, ihracat yapan, çalışan ekonomimize katkı veren herkesin yanında olmayı sürdüreceğiz”

    “Bölgede çatışmaların durulup, istikrar arttıkça inşallah daha iyi yerlere geleceğimize inanıyorum” diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Enflasyon ve hayat pahalılığı meselesi, tüm dünya gibi bizim de başımızı ağrıtan en önemli konu. Covid-19 salgını ile başlayan, bölgesel çatışmaların olumsuz etkileriyle derinleşen enflasyon hususunda vatandaşlarımızın karşılaştığı sıkıntıların hepsinin farkındayız. Dış dinamikler ve genel ekonomik gelişmelerle birlikte fırsatçılıktan ve tamahkârlıktan da kaynaklanan bu sorunu mutlaka çözeceğiz. Piyasa gerçeklerinden kopuk bir şekilde fahiş fiyat arttırarak insanımızın lokmasına göz dikenlerle mücadelemiz sürecektir. Fiyat istikrarı ve anti enflasyonist yaklaşımdan taviz vermeden büyüme odaklı ekonomi programımız doğrultusunda gerekli adımları atıyoruz ve atacağız. İnşallah yılsonuna doğru uyguladığımız politikaların etkilerini somut olarak hissetmeye başlayacağız. Bu süreçte üreten, ihracat yapan, çalışan ekonomimize katkı veren herkesin yanında olmayı sürdüreceğiz” dedi.

    “Tüm zorlukların üstesinden gelmesini bildik”

    Türkiye olarak son yıllarda elde edilen kazanımların arka planında siyasi istikrar ve güven ortamının korunmasının olduğunu açıklayan Erdoğan, “Geride bıraktığımız 21 yıl içerisinde terör saldırılarından darbe girişimine, sokak olaylarından tabi afetlere kadar pek çok sıkıntı yaşadık. Bir başka ülkenin başına gelse yerle yeksan olmasına yol açacak nice sınama ile nice badireyle karşı karşıya kaldık. Birileri bizim daha önceki dönemlerde ülkeyi yönetenlerin başına geldiği gibi tökezleyeceğimizi, hedeflerimizden vazgeçeceğimizi, statükoya teslim olacağımızı düşündü. Ama biz tüm bu zorlukların üstesinden alnımızın akıyla gelmeyi başardık. Son olarak 14-28 Mayıs seçimleriyle ülkemizin güven ve istikrarını hedef alan bir senaryoyu daha yırtıp attık. İşte sizler de takip ediyorsunuz. Daha düne kadar Türkiye’yi birlikte yönetmekten bahsedenlerin ülkemize güya barış, huzur ve demokrasi getirmeyi vaat edenlerin ‘Halil İbrahim sofrası kurduk’ diyerek milletin gözünü boyayanların, velhasıl kendi içlerindeki kavgayı, çekişmeyi ve rekabeti örtmek için hayal satanların ne hallere düştüklerini hepimiz görüyoruz. Ortak değer ve prensipler yerine şahsi çıkarları üzerinde ittifak yapanlar esen ilk rüzgarda darmadağın oldu. Bizim kendileriyle ilgili olarak dile getirdiğimiz eleştirilerin çok daha fazlasını bugün eski ittifak ortaklarına bizzat kendileri söylüyor. Demek ki milletimizin verilmiş sadakası varmış. Milletimiz, 14-28 Mayıs’taki tercih ile Türkiye’nin son 21 yılda çok ağır bedeller ödeyerek elde ettiği kazanımlara sahip çıkmıştır. Ülkemiz altın değerinde bir 5 yıl daha kazanmıştır. Bunu en iyi, en doğru, en etkili şekilde değerlendirmemiz gerekiyor” dedi.

    “Türkiye yüzyılı inşasını yerel ve merkezi yönetimlerin el ele vermesi ile gerçekleştirebiliriz”

    Türkiye yüzyılının inşasını ancak merkezi idare ve yerel yönetimlerin el ele verip uyum içinde çalışması ile gerçekleştirileceğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun en çarpıcı örneği depreme hazırlık çalışmalarıdır. Bir taraftan 6 Şubat’ta yaşadığımız büyük felaketin izlerini silerken, diğer taraftan da şehirlerimizi daha dayanıklı hale getirmemiz çok önemlidir. Kentsel dönüşüm projeleri ve şehircilik altyapımızın yenilenmesi başta olmak üzere ülkemizin afetlere karşı hazırlıklarını süratle tamamlamak istiyoruz. Cumhurbaşkanlığı ve bakanlıklar olarak biz ülkemizi bir an önce depreme hazırlayalım derken, yerel yönetimler aksi istikamette çaba gösterirse kaybeden şehirlerimiz ve vatandaşlarımız oluyor. Aynı şekilde biz hizmet ve eser siyaseti için koştururken mahalli idareler istismar siyaseti ile hareket edince kaybeden yine şehirlerimiz oluyor. Muğla’da, İzmir’de, Hatay’da yıllardır Ankara ve İstanbul’da son 5 senedir bu acı gerçekle maalesef yüzleşiyoruz. Öyle ki, bu şehirlerimizde işlerin daha fazla kötüye gitmemesi, insanımızın daha fazla zorluk çekmemesi için biz sorumluluk üstlendik. Normalde belediyelerin görevi olan hizmet, yatırım ve eserleri de çoğu zaman bakanlıklarımız vasıtasıyla biz yaptık, yapıyoruz. Marmaris ve Fethiye körfezinin balçıktan temizlenmesi için gönderdiğimiz iki adet tarama ve dip temizleme gemisi dün Marmaris limanına ulaştı. Gemilerimiz inşallah bu hafta tarama çalışmalarına başlıyor. Turizmle birlikte diğer alanlarda da şehrimizin ve ilçemizin yanında olmayı sürdüreceğiz. Tabii asıl umudumuz 31 Mart’ta yerelde bir değişimin başlamasıdır. Marmaris başta olmak üzere tüm ilçeleriyle Muğla’mızı da Cumhur İttifakı’nın gerçek belediyecilik vizyonuyla buluşturmayı arzu ediyoruz. Büyükşehir Belediyesi’nde Aydın hocamızla, Marmaris’te Serkan Yazıcı kardeşimizle el ele vererek inşallah şehrimizi hak ettiği yerlere getireceğiz” dedi.