Etiket: recep tayyip erdoğan

  • “Teröristler bizimle baş edemedi”

    “Teröristler bizimle baş edemedi”

    31 Mart’taki yerel seçimlere az bir süre kala, saha çalışmalarına da hız verildi.

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin memleketi Rize’de düzenlediği mitingde konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ile ilgili hesabı olan tüm şer odaklarının karşısında vatandaşlarla birlikte durduklarını söyledi.

    Erdoğan, ”Güneyimizde bir teröristan kurmaya çalıştılar. Türkiye’ye diz çöktürmeye çalıştılar. Bunların hepsini boşa çıkardık. Türkiye’yi ne ekonomik ne de sosyal olarak esir almalarına müsaade etmedik.” dedi.

    Cumhuriyet Halk Partisi’ni (CHP) de eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Türkiye’nin en büyük talihsizliği vizyonsuz, beceriksiz, tembel ve değişime ayak direyen tutucu muhalefete sahip olmasıdır.” diye konuştu.

    Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

    ”Birileri bizim Rize ile birlikte 81 vilayetimizin tamamına olan sevdamızı anlayamıyorlar. Tam 22 yıldır Rizeli kardeşlerimizle birlikte yol yürüdük. Türkiye ile ilgili hesabı olan tüm şer odaklarının karşısında birlikte durduk. Gezi hadisesi ile sokaklarımızı terörize etmeye kalktılar. 17-25 Aralık girişimi ile hükümetimizi alaşağı etmeye çalıştılar.

    ”TÜRKİYE’YE DİZ ÇÖKTÜRMEYE ÇALIŞTILAR”

    Çukur olaylarıyla ülkemizin bir parçasını bizden koparmayı denediler. Hemen güneyimizde bir teröristan kurmaya çalıştılar. Türkiye’ye diz çöktürmeye çalıştılar. Bunların hepsini sizlerle beraber boşa çıkardık.

    ”TÜRKİYE’Yİ NE EKONOMİK NE DE SOSYAL OLARAK ESİR ALMALARINA MÜSAADE ETMEDİK”

    Türkiye’yi ne ekonomik ne de sosyal olarak esir almalarına müsaade etmedik. 85 milyon olarak hepimiz beraberiz ve kardeşiz ama bizi köken üzerinden bölmek istediler.

    ”DEMOKRASİMİZ YILLARCA VESAYETİN GÖLGESİNDEN ÇIKAMADI”

    Ekonomimiz kan kaybetti toplumsal huzurumu bozuldu kardeş kardeşe düşman edildi. Demokrasimiz yıllarca vesayetin gölgesinden çıkamadı. Her alanda şampiyonlar liginde oynaması gereken ülkemizi yıllarda ikinci lige mahkum ettiler.

    ”TERÖRİSTLER BİZİMLE BAŞ EDEMEDİ, NEFESLERİNİ KESTİK”

    Teröristler bizimle baş edemedi. Bunları Gabar’a Cudi’ye gömdük bütün mağaralara gömmek suretiyle nefeslerini kestik.

    ”ARTIK AYŞE’LER MEHMET’LER FATMA’LAR UZAYA GİDECEKLER”

    İnşallah yakın bir tarihte ikinci astronotumuzu da uzaya göndereceğiz. Artık Ahmet’ler, Mehmet’ler, Ayşe’ler, Fatma’lar uzaya gidecekler.

    ”ENFLASYONUN, PAHALILIĞIN ÜSTESİNDEN GELECEĞİZ”

    Enflasyonun, pahalılığın üstesinden geleceğiz, bugünlerin sorunlarını çözecek olan yine biziz.

    ANA MUHALEFETE ELEŞTİRİ

    Türkiye’nin en büyük talihsizliği vizyonsuz, beceriksiz, tembel ve değişime ayak direyen tutucu muhalefete sahip olmasıdır. Bay Kemal güya 13. Cumhurbaşkanı olacaktı bir anda kendini CHP’nin istenmeyen adamı olarak buldu.

    ”NEREDE BU 6’LI MASA?”

    6’lı masadan parlamentoda kimse kaldı mı? Nerede bu 6’lı masa? Bak parlamentoda kimse yok. Her birinin Ankara’da birer ofisi var. CHP’de her gelen gideni aratıyor. Değişim dediler ancak günün sonunda bir iç darbeyle yollarına devam ettiler. Muhalefete bakıp umutsuzluğa kapılmayın, CHP’ye mahkum değilsiniz. Beklentiniz eser ve hizmetse AK Parti burada.

    ”800 YATAKLI ŞEHİR HASTANEMİZİ YAPIYORUZ”

    Rize’de 5 millet bahçesi projemiz bulunuyor. 800 yataklı şehir hastanemizi yapıyoruz. Söyledik mi yaparız ve yapıyoruz. Ayder yaylamızda 440 bin metrekare alanda yenileme projemizi sürdürüyoruz. Rize’ye toplam 21 milyar lira tutarında tarımsal hibe ve yatırım destedği verdik.”

  • “Demiryolu hatlarının tamamını yeniledik”

    “Demiryolu hatlarının tamamını yeniledik”

    31 Mart yerel seçim çalışmaları kapsamında Samsun’a gelen Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Zonguldak ve Tekirdağ’ın ardından 3. mitingini Samsun Cumhuriyet Meydanı’ndan yaptı. Samsunlular Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı meydanda asılı bulunan “Türkiye Yüzyılı’nın gerçek lideri”, “Sen düşünme bizi Samsunlu bilir işini”, “Vatan, millet, mazlumlar sana, Senin emeklerin sandıkta bize emanet Reis”, “Türkiye Yüzyılı şehirleri için gerçek belediyecilik”, “Hazırız, kararlıyız” yazılı pankartlarla karşıladı. Buradan vatandaşlara seslenen Erdoğan, müjdeler verirken, 21 yılda Samsun’da yapılan yatırımları ve devam eden yatırımları hatırlattı.

    “Samsun’a son 21 yılda 181 milyar TL kamu yatırımı yaptık”

    Son 21 yılda yapılan yatırımlardan bahseden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Samsun’a son 21 yılda 181 milyar TL tutarında kamu yatırımı yaptık. Eğimde 5 bin 164 yeni derslik inşa ettik. İkinci üniversite olarak Samsun Üniversitesini kazandırdık. Sağlıkta toplamda 2 bin 943 yataklı 24 hastanenin de aralarında olduğu 25 sağlık tesis yaptık. İlave olarak 900 yataklı Samsun Şehir Hastanemizle birlikte 5 sağlık tesisimizin inşaatı sürüyor. Şehir Hastanemizi bu yaz tamamlayıp hizmete sunacağız” diye konuştu.

    Samsun-Ankara hızlı tren projesi

    Hızlı tren projesindeki aşama hakkında bilgi veren Recep Tayyip Erdoğan, “Samsun’da demiryolu hatlarının tamamını yeniledik. Samsun-Sivas arasında 431 km’lik demiryolu hattını tüm altyapı ve üstyapısıyla birlikte yeniledik. Samsun, Amasya, Çorum, Kırıkkale hızlı tren hattının ilk etabını oluşturan Kırıkkale-Çorum projesini hazırladık, ihale çalışmaları devam ediyor. Toplamda 19 bin dekar araziyi sulayacak barajların yapımına devam ediyoruz. Samsunlu çiftçilerimize yaklaşık 4 milyar TL tutarında destek verdik. Enerjide 306 bin abonesi olan Samsun ve 16 ilçesini doğalgaza kavuşturduk. Ayvacık ilçemizi de en kısa sürede doğalgazla buluşturacağız” şeklinde konuştu.

    “Proje bedeli 8,5 milyar TL olan Samsun Batı Çevre Yolu’nu 2024 yılı yatırım programına aldık”

    Devam eden ve yatırım programına alınan diğer yatırımları da aktaran Erdoğan, “Samsun’da toplam 102 adet spor tesisi inşa ettik. Sosyal yardımlarda, Samsunlu ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza yaklaşık 9 milyar TL kaynakla destek olduk. Çevre ve şehircilikte TOKİ eliyle Samsun’da 11 bin 265 konutu tamamlayıp, hak sahiplerine teslim ettik. Kentsel dönüşümde şehrimizde riskli yapı olarak belirlediğimiz 5 bin 308 bağımsız bölümün dönüşümünü gerçekleştirdik. İktidara geldiğimizde şehrimizde 3 adet atık su arıtma tesisi varken, bugün 26 adet atık su tesisi ile belediye nüfusunu tamamına hizmet veriyoruz. Samsun’daki 6 millet bahçesi projesinden 3’ünü hizmete aldık. Diğerleri ile ilgili çalışmalar devam ediyor. Ulaştırmada 120 km’den devraldığımız bölünmüş yok uzunluğunu 313 km’ye çıkarttık. Proje bedeli 8,5 milyar TL olan Samsun Batı Çevre Yolu’nu 2024 yılı yatırım programına aldık. Gelemen Lojistik Merkezi’ni tamamlayıp işletmeye başladık” ifadelerini kullandı.

    Programda Erdoğan’ın konuşmasının ardından Cumhur İttifakı’nın Samsun Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Halit Doğan’ın yanı sıra 19 Mayıs Belediye Başkan Adayı Osman Topaloğlu, Alaçam Belediye Başkan Adayı Ramazan Özdemir (MHP), Asarcık Belediye Başkan Adayı Şerif Kılağuz (MHP), Atakum Belediye Başkan Adayı Özlem Maraş, Ayvacık Belediye Başkan Adayı Hüseyin Keskin, Bafra Belediye Başkan Adayı Hamit Kılıç, Canik Belediye Başkan Adayı İbrahim Sandıkçı, Çarşamba Belediye Başkan Adayı Ender Gür, Havza Belediye Başkan Adayı Murat İkiz, İlkadım Belediye Başkan Adayı İhsan Kurnaz, Kavak Belediye Başkan Adayı İbrahim Sarıcaoğlu, Ladik Belediye Başkan Adayı Gürkan Özel, Salıpazarı Belediye Başkan Adayı Osman Yüksel (MHP), Tekkeköy Belediye Başkan Adayı Mustafa Candal, Terme Belediye Başkan Adayı Şenol Kul, Vezirköprü Belediye Başkan Adayı Murat Gül ve Yakakent Belediye Başkan Adayı Hüseyin Kıyma sahneye çağrılarak tanıtıldı.
    Mitinge, ayrıca Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, AK Parti Samsun Milletvekilleri Mehmet Muş, Çiğdem Karaaslan, Yusuf Ziya Yılmaz, Orhan Kırcalı, Ersan Aksu, MHP Samsun Milletvekili İlyas Topsakal, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir de katılarak destek verdi.
    Recep Tayyip Erdoğan, Samsun’daki mitingin ardından İstanbul’a gitmek üzere alandan ayrıldı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret etti

    Samsun Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen miting programına katılmak üzere kente gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret etti. Samsunlularla selamlaşmasının ardından makama geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir karşıladı. Samsun Valisi Orhan Tavlı, AK Parti ve MHP Samsun milletvekillerinin yanı sıra protokol üyelerinin de hazır bulunduğu belediye ziyaretinde Başkan Demir, kentte yapılan çalışmalar ile ilgili bilgi verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, başarılı çalışmalarından dolayı Başkan Demir’i tebrik etti. Ardından burada şeref defterine ziyaret anısına duygu ve düşüncelerini yazdı.

  • Danıştay’ın göreve iade kararına tepki

    Danıştay’ın göreve iade kararına tepki

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır’daki temaslarını tamamlayarak yurda döndü. Dönüş yolunda uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan’ın açıklamalarını NTV Genel Yayın Yönetmeni Nermin Yurteri aktardı.

    SORU: Mısır’da Refah bölgesindeki sivillerin durumunu konuştuğunuzu söylediniz. İsrail’in oraya saldırı planı var. Çin’den Birleşik Krallık’a kadar, AB ve ABD’ye kadar uyarılar geliyor ama İsrail dinlemiyor. Acaba ikili görüşmenizde bu konu ele alındı mı? Bunun haricinde Gazze’ye ulaştırılabilen yardımlar da çok kısıtlı. Yardımlar konusunda nasıl bir adım atılacak?

    İnsani yardımların Gazze’ye ulaştırılması ile ilgili bazı olumlu gelişmeler söz konusu. Bu gelişmeleri özellikle Mısır Cumhurbaşkanı Sayın Abdulfettah es-Sisi ile de görüştük. İsrail’i bu konuda sıkıştırmaya devam edeceklerini söylediler. Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan da gerekli görüşmelerini sürdürüyor. Bizler de ağırlıklı olarak gerek Sayın Sisi’yle gerek Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’le görüşmeler yapacağız. Amerika Birleşik Devletleri yetkilileri de bu konuda İsrail’e baskı yapmaya devam edeceklerini söylüyorlar. Gazze’ye ulaşan yardım tırı sayısı 200-250’ye kadar çıktı ancak bu yetersiz. Su sayının 500-600 tır düzeyine çıkacağı söyleniyor. Bu rakama ulaşabilirsek ihtiyaçlar noktasında ancak çözümden söz edebiliriz. Diğer taraftan İsrail’in Refah bölgesine saldırıları her zamanki vicdansızlıkları. Konuyu sayın Sisi ile de görüştük. “Oradaki insanların güvenliğinden taviz vermemiz mümkün değil” ifadesini kullandık. Düşünün, sivillere “şu bölgeye gidin orası güvenli” deyip oraya bomba yağdırmanın insani değerlerle, savaş hukukuyla, uluslararası hukuk ve insan hakları ile bağdaşır bir yönü var mı? İnsanlık, bu çığlığı bir an önce duymak zorundadır. Bu soykırıma sessiz kalmanın vebali de hesabı da çok büyük. Tarih, o insanların göz göre göre katledilmesine göz yumanları yargılayacaktır. Bu soykırıma imza atanlar ise zaten şimdiden tarih önünde suçlu ilan edilmiştir.

    SORU: Gazze’de ateşkes ve kalıcı barış için Türkiye’nin ortaya koyduğu yaklaşım ve perspektifi Birleşmiş Milletler başta olmak üzere çok sayıda kurum, kuruluş ve ülke biliyor. Küresel çapta Türkiye politikasının nasıl yankılandığını sormak istiyorum.

    Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda İsrail’in yalnızlığını gerek bizim, gerek dostlarımızın, gerekse dünyanın çeşitli yerlerindeki halkların tepkileri sağladı. Fakat gelinen aşamada akan kan durmuş değil. Hala İsrail’in vahşi saldırıları devam ediyor. Bizim bu saldırıların başladığı günlerde kurmaya başladığımız ve sürekli tekrarladığımız cümleleri, özellikle Batılı bazı ülkelerin yetkilileri yeni yeni dillendirme noktasına geldiler. Barış çağrıları ne yazık ki Amerika Birleşik Devletleri’nin olumsuz yaklaşımları sebebiyle sonuçsuz kalıyor. Amerika bazı üst düzey yetkililerini güya bu işi çözmek üzere bölgeye gönderdiğini söylüyor ama netice alınamıyor. Durum her ne kadar böyle olsa da biz yine ateşkesi ve barışı sağlamak için çalışmaya devam ediyoruz. Çünkü başka çıkış yolumuz yok. Batı’dan da birileri bizimle irtibat kurduğu zaman onlara da bu konuları özellikle ifade ediyoruz. Onlara da “bazı girişimlerde bulunalım, belki oralardan bazı neticeler alırız” diyoruz. Sürecin başında İsrail’in yanında yer almış bazı ülkelerin şimdi nasıl bir nedamet içerisinde olduklarını da görüyoruz. Biz kalıcı barış için gayretlerimizi sürdürüyoruz. Çözümün 1967 sınırları temelinde, bağımsız, egemen, coğrafi bütünlüğe haiz ve başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletinin kurulması olduğu gerçeğini, dünya artık görmezden gelemez. Türkiye sadece Filistinli kardeşlerini değil, insan haklarını, barışı, uluslararası hukuku da müdafaa etmektedir. Türkiye, bu konudaki samimiyetini en net biçimde ortaya koymuştur. Artık küresel sistemin yeni katliamların önünü açan bu çarpık yapısı değiştirilmeli ve etkin denetim mekanizmaları kurulmalıdır.

    SİSİ TÜRKİYE’YE GELİYOR

    SORU: Mısır ziyaretinizde Devlet Başkanı Sisi ile görüşmeniz dünyada ilgiyle takip edildi. Artık Türkiye-Mısır ilişkilerinde yeni bir dönem başladı diyebilir miyiz?

    Türkiye ve Mısır bölgenin iki önemli ülkesidir. 12 yıldan bu yana irtibatlarımız kesilmişti. Dünya Kupasında Sayın Katar Emiri Şeyh Temim’in devreye girmesiyle orada bir araya geldik ve normalleşme sürecini başlatmış olduk. Mısır’a bu ziyaretimiz Sayın Sisi’nin çok ısrarlı davetiyle gerçekleşti. Ben de kendilerine Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantımızın gerçekleştirilmesini, bu adımın atılmasını teklif ettim. Kendileri de bunu kabul ettiler. Dışişleri Bakanlarımız irtibatlarını devam ettirecekler. Büyük ihtimalle Sayın Sisi Nisan veya Mayıs’ta Ankara’ya gelerek iade-i ziyareti gerçekleştirmiş olacak. Mısır ile hem kültürel hem tarihsel anlamda birlikteliğimiz, köklü bağlarımız bulunuyor. Biz Mısır ile sadece aynı tarihi değil, aynı denizi de paylaşıyoruz ve o denizin küresel denklemdeki önemi her geçen gün daha da artıyor. Diğer yandan dış politika, karşılıklı çıkar eksenli inşa edilir ve o zeminde yönetilir. Dolayısıyla iki ülkenin birlikte ve aynı istikamette senkronize adımları kuşkusuz çıkarınadır. Bizler de, Mısır tarafı da bu gerçekliğin farkında ve yeni dönem bu sağlam zemin üzerine bina ediliyor. Önümüzde çok kritik sınamalar var ve gelecekte dünyayı hangi öngörülemeyen zorlu süreçler bekliyor bilmiyoruz. Bu nedenle bugünden hem bölgemizde hem dünyada barışı ve huzuru korumak için bir arada olmak zorundayız. Önümüzde iki ülkeyi de kalkındıracak iş birliği alanları mevcuttur ve sırası geldikçe adımlar atılacaktır.

    TERÖRLE MÜCADELE OPERASYON

    SORU: Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Başbakanı Mesrur Barzani ile görüştüğünüzü ifade ettiniz. Biz de merak ediyoruz çünkü Ankara bir süredir Süleymaniye’yi PKK/YPG terör örgütü konusunda uyarıyor. Fakat hem Süleymaniye hem Bafel Talabani terör örgütüne desteğini sürdürüyor. Süleymaniye’nin bu tutumuna Türkiye nasıl karşılık verecek? Son dönemde Sayın Hakan Fidan, Sayın İbrahim Kalın ve Sayın Yaşar Güler’in peş peşe ziyaretleri oldu. Bu ziyaretlerin perde arkasını merak ediyoruz. Barzani ile görüşmeniz çerçevesinde Irak’la birlikte terör örgütüyle ortak bir mücadele söz konusu olacak mı?

    Türkiye dosta dosttur. Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanımız Yaşar Güler, MİT Başkanımız İbrahim Kalın arka arkaya seri bir şekilde Irak’a ziyaret gerçekleştirdiler. Bu ziyaretler Irak’taki bu olumsuz gelişmelerin oluşturduğu havayı yumuşattı ve Türkiye-Irak arasında gerek merkezi yönetim gerekse Kuzey Irak’la ilgili adımların atılması noktasında güzel gelişmeler oldu. Dürüstlük ve mertlikten taviz vermedikten sonra, özellikle sınırlarımızın dibinde bir teröristan kurulmasına müsaade edilmedikten sonra, biz bu bölgede her türlü adımı komşularımızla beraber atarız. Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğü noktasında bizim göstereceğimiz saygıyı kimse göstermez. Süleymaniye’nin bu olumsuz yaklaşımı ile ilgili defalarca uyarılar yaptık. “Burada yeni yeni, farklı bazı oluşumlar görüyoruz, bunlara fırsat vermeyin, yoksa yalnız kalırsınız.” dedik. Zira Süleymaniye her an her zaman elimizin üzerinde olduğu, soydaşlarımızın bulunduğu bir yer. Erbil yönetimiyle terörle mücadele konusunda yakaladığımız ivme olumlu bir istikamette ilerliyor. Fakat Süleymaniye, yani KYB yönetimi defalarca uyarmamıza rağmen terör örgütü PKK/YPG/PYD’ye kol kanat germeye maalesef devam ediyor. Şimdi yaptığımız görüşmede biz bu konuyu da gündeme getirdik ve uyarımızı yaptık. Kimse bizden farklı bir duruş beklemesin, gereken tepkiyi veririz. Bu meseleyi es geçemeyiz. Elimizden gelen adımları atıyoruz, atacağız. Birçok konuya tahammülümüz olabilir ancak konu bekamız ve milli güvenliğimiz ise müsamaha kapılarını sonuna kadar kapatır, gereği neyse yaparız. Amaç bize düşmanlık beslemek ise ona da verecek tepkimiz, alacağımız tedbirler vardır, daha sıkı adımlar atmaktan da çekinmeyiz.

    SORU: Bu ziyarette Kalkınma Yolu projesiyle ilgili somut yani “Şu takvimle ilerleyelim” diye bir sonuç çıktı mı?

    Kalkınma Yolu Projesi BAE yönetimiyle Irak’ın ve bizim de içinde yer aldığımız dev bir proje. Bu projede Kuzey Irak’ın hassasiyeti var. Bizim hassasiyetimiz var. Onun için de adımlarımızı atıyoruz. Biz Abu Dabi yönetimiyle bir araya geldiğimizde konu başlıklarından bir tanesi mutlaka bu oluyor. İnşallah bunu da en ideal şekilde yoluna koyacağız. Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Muhammed bin Zayed Al Nahyan bizim bir önceki görüşmemizde “60 gün gibi bir süre belirleyelim ve bütün arkadaşlarımız, ilgili birimlerimiz planlama çalışmalarından öteye geçip, projelendirme çalışmalarına başlasınlar” teklifini yaptı. Bizim de şu anda Ulaştırma Bakanımız Abdulkadir Uraloğlu muhataplarıyla görüşmelerini devam ettiriyor. İnşallah bu çalışmalar projeden, plandan uygulamaya geçecek ve bu konunun baş aktörleri Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri ve Irak olacak. Bu şekilde çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Bu yol, bölgemizin yeni bir İpekyolu haline gelecek ve bölgesel barışa da hizmet edecektir. Basra Körfezi’nin ve çeperindeki ülkelerin Türkiye üzerinden Avrupa pazarına erişimini sağlayacak bu yol, tam anlamıyla bir kazan kazan projesidir.

    SORU: Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin iki yıl aradan sonra ilk defa Batılı bir gazeteciye röportaj verdi. Röportajda Türkiye’nin arabuluculuğunda Ukrayna ile yaşananları anlatırken “tam anlaşmaya varıyorduk İngiltere Başbakanı Boris Johnson girdi devreye Ukrayna’yı yanlış yönlendirdi ve barış olmadı” dedi. Türkiye’deki barış görüşmelerinin önemini ne kadar kritik olduğunu anlattı. Bu konuda Türkiye’den beklentiler ve bir girişim var mı?

    Sayın Putin’in bu açıklamalarında açık söylemem gerekirse samimiyet var. İstanbul süreci diye değerlendireceğimiz bu görüşmelerde bizler, her türlü samimi adımları attık. Bu konuda ilgili bakan arkadaşlarım Rusya tarafıyla görüşmelerini yaptılar. Biz sonuç odaklı çalıştık ancak barış bir şekilde tesis edilemedi. Fakat biz, buradan netice alamadık diye bırakıp gidemeyiz. Barış arayışının peşini bırakmayacağız. Barışın sağlanması için elimizden ne geliyorsa bunu yapmaya devam edeceğiz. İngiltere’nin eski Başbakanı Boris Johnson barış çabalarından elini çekmeden önce beraber çalışmalar yaptık, çabalarımıza devam ettik, olmadı. Geçenlerde İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron ziyaretimize geldi, onunla da bu meseleleri ele aldık. Sayın Putin’in bu süreç içerisinde bizimle birebir görüş alışverişi olur veya Rusya’nın ilgili bakanları burada ayrıca devreye girerlerse onlarla da bu süreci takip eder, netice almaya çalışırız. Şu ana kadar Ukrayna-Rusya savaşında barışa hizmet eden somut sonuçları biz sağladık. Esir takasından tahıl koridoruna kadar birçok önemli gelişme yaşandı. Hatta tarafları Türkiye’de birden fazla kez buluşturduk. Bunu yine yapabilir ve dış etkilerden arındırılmış, çözüm odaklı bir süreç yönetimi ile barışın kapısını aralayabiliriz. Hem Sayın Putin, hem Sayın Zelenski ile görüşmelerimizde bu arayışlarımızı sürdürüyoruz. Biz en başından itibaren adil barışın savaştan daha iyi olduğunu savunuyor ve bütün adımlarımızı bu anlayışla atmaya gayret ediyoruz. Yeter ki barışı isteyelim, oraya ulaşan bir yolu muhakkak buluruz.

    F-16 TEDARİK SÜRECİ

    SORU: Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğine onay vermesinin ardından ABD’nin F-16 tedarik sürecinde adım atmasıyla birlikte Türkiye-ABD ilişkilerinde uzun bir süreden sonra olumlu hava yakalandığı yorumları yapılıyor. Gerçekten de Ankara-Washington arasında olumlu bir atmosferden söz edebilir miyiz? Eğer öyleyse bu olumlu havanın FETÖ, PKK/YPG, S-400, F-35 gibi ihtilaflı meselelere de pozitif bir yansıması olur mu?

    ABD ile aramızda bu son attığımız adımlar neticesinde olumlu bazı gelişmelerden söz edebiliriz. Şu anda Kongre’deki hava olumlu. Aynı şekilde Senato’dan da olumlu sesler geliyor. ABD ile benzer düşündüğümüz ya da üzerinde uzlaştığımız konuların sayısı artıyor diyebiliriz. Şu anda olumsuz bir gidiş yok, tam aksine olumlu bir gelişme var. Bu konuyla ilgili olarak ilgili bakanlar da bizdeki muhataplarına olumlu gelişmelerin olduğunu söylüyorlar. Gerek Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a, gerek MİT Başkanı İbrahim Kalın’a, gerek Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanımız Akif Çağatay Kılıç’a bu konularda bu bilgileri veriyorlar. “Biz elimizden geleni yapıyoruz. Sayın Biden’ın ıslak imzalı mektubunu burada gördünüz” diyorlar. Biz de “Bizim de ıslak imzalı onay belgesini gördünüz. Hepsinden öte parlamentomuzdan çıkan kararı duydunuz ve bize de teşekkür üstüne teşekkürler ettiniz. Biz bundan sonrasını sizden bekliyoruz” dedik ve yola devam ediyoruz. Aynı şekilde İsveç Başbakanı’nın bizi arayarak bu konudaki teşekkürü, attığımız adımın olumlu istikamette gittiğinin işaretidir.

    DEPREM KONUTLARI

    SORU: 6 Şubat depremlerinin üzerinden 1 yıl geçti. Siz de yıl dönümünde bir kez daha deprem bölgesindeydiniz. Orada vatandaşlarla bir araya geldiniz, biten konutların teslimatını yaptınız. Bir yıl sonunda yaraların sarılması, konutların, şehirlerin yeniden inşa ve ihyası anlamında gelinen noktayı değerlendirebilir misiniz? Bir de orada vatandaşlarla sohbetinizde devletin bu süre zarfında yaptıklarıyla ilgili size ifade ettikleri neler oldu?

    Deprem bölgesinde yaptığımız ziyaretlerde vatandaşlarımız bize iktidarımızın onları dışarıda bırakmadığını, sözünde durduğunu ifade ettiler. Biz bölgede yapımı devam eden konutları tamamlamaya çalışıyoruz. İnşaatlar bitip konutlar tamamlandıkça da sahiplerine teslim ediyoruz. Sözümüzü tutarak benzeri görülmemiş bir inşaat seferberliğini başlattığımızı ortaya koyduk. Bunu aslında muhalefet de çok iyi biliyor. Hatay’da geçen gün muhalefetin belediye başkanlarını, genel başkanlarını halk orada yuhaladı. Meydana bile sokmadı. “Biz size inanmıyoruz. Siz bizi aldattınız. Şimdi utanmadan yine karşımıza çıkıyorsunuz.” dediler. Bölgede konutları, köy evlerini, ahırları peyderpey yapmaya devam ediyoruz. İnşallah bitirdikçe de bunları vatandaşlarımıza teslim ediyoruz. Konutlar altyapısıyla, üst yapısıyla güven veriyor. Depremzede kardeşlerimizi en kısa sürede güvenli, huzurlu ve dayanıklı yuvalarına kavuşturmak için gece-gündüz koşturuyoruz. Sadece ziyaret ettiğimiz beş ilimizde kuralarını çekerek hak sahiplerine teslim ettiğimiz konuk ve köy evi sayısı 31 binin üzerindedir. İnşallah iki ay içinde deprem bölgesi genelinde 75 bin konutun teslimini gerçekleştireceğiz. Takip eden dönemde de her ay 15-20 bin civarında konut ve köy evini hak sahipleriyle buluşturacağız. Böylece temel atmanın üzerinden bir sene geçmeden inşaatları bitirme sözümüzü önemli ölçüde yerine getirmiş olacağız. Yılsonuna kadar hedefimiz, 200 bin evi vatandaşlarımıza teslim etmektir. Ardından bu sayıyı süratle 390 bine ulaştıracağız. Yola devam ediyoruz. Hedefimiz, halkımıza hizmetlerimizi daha etkin bir biçimde ulaştırabilmek için yerel yönetimlerde halkımızın desteğiyle çok ciddi bir başarı kazanmak. Buralarda da çalışmalarımızı en güzel şekilde sürdürüyoruz.

    TOPRAK ALTINDAKİ 9 İŞÇİ ARANIYOR

    SORU: Erzincan’da meydana gelen madendeki göçükle alakalı daha ilk andan itibaren çok yoğun çalışmalar başlatıldı. Hala devam ediyor. Adli soruşturmaları da devam ediyor. Tüm bunlara genel olarak bir değerlendirmeniz olur mu?

    Burada da maalesef böylesine büyük boyutta bir heyelan yaşandı. 600 civarında madencinin çalıştığı bu yerde 9 vatandaşımız maalesef şu anda toprak altında. Arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. İlk andan itibaren valimiz bölgedeydi. İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya bizzat AFAD’la birlikte olaya müdahil oldu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar bizimle beraberdi. Yurda dönmesinin olay yerine geçmesinin faydalı olacağını düşündük ve onu da hızlıca bölgeye gönderdik. Bugün itibarıyla İçişleri ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız olayları yakından takip ediyorlar, çalışmaların koordinesini üstlenmiş durumdalar. Bu heyelanın teknik incelemeleri, soruşturmaları başladı. Soruşturmaların neticesine göre adımlar mutlaka atılacaktır. Bu aşamada önceliğimiz madencilerimize ulaşabilmek.

    “MÜLTECİ MESELESİNDEN EKMEK ÇIKMAZ”

    SORU: Her seçim döneminde olduğu gibi seçimlere yaklaşırken belirli odaklar toplumsal huzuru bozma adına saldırıya geçti. Adeta aynı anda tuşlara basıldı. Farklı yapıdaki terör örgütleri saldırılar gerçekleştiriyor. Bu konuda tespitleriniz nelerdir?

    Bunlar her dönem, her seçim öncesi maalesef yaşadığımız olaylar. Öyle veya böyle ne yaparlarsa yapsınlar, her şey olacağına varacak. Şurada seçimlere iki ay bile yok. Artık geri sayım başladı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de partisinin grup toplantısında çok açık, net bazı hususları ortaya koydu. Aynı kanaatleri ben de paylaşıyorum. Muhalefet özellikle mülteci meselesini gündeme getiriyor. Bunların hiçbirinden onlara ekmek çıkmaz, boşuna uğraşıyorlar. 31 Mart kesinlikle bazılarının siyaset sahnesinden tamamen silindiğini göreceğimiz gün olacaktır. Nasıl ki 28 Mayıs’ta bazıları silindiyse, bazıları şu anda yarım yamalak ayakta durmaya çalışıyorsa bunların neticesi de benzer olacak. Bu bakımdan biz teşkilatlarımızla yoğun bir şekilde gerek büyükşehirlerde gerek illerde, ilçelerde Cumhur İttifakı olarak çalışmalarımızı yapıyoruz. Şimdi de meclis üyeleriyle ilgili çalışmaları arkadaşlarımız Ankara’da genel başkan vekillerimiz ile birlikte yürütüyorlar. İnşallah biz de kendilerine katılacağız. Malum benim Samsun mitingim var. Samsun bizim için çok çok önemli. Ondan sonra Giresun, Ordu mitinglerimizi yapacağız. Böylece Karadeniz’i şöyle bir toparlayalım istiyoruz.

    DANIŞTAY’A GÖREV İADESİ TEPKİSİ

    SORU: FETÖ’yle irtibatlı olduğu gerekçesiyle 450 hakim ve savcı ihraç edilmişti. Danıştay 5. Dairesi bu 450 hakim ve savcıyı göreve iade etti. Bu skandala HSK’nın bir itirazı vardı. Danıştay bu itirazı değerlendirmeye almadı. Bu skandal kamuoyunda da çok ciddi tepki gördü. Bu konuda düşüncelerinizi ve tavrınızı merak ediyoruz.

    FETÖ denen bu şer şebekesinin, terör yapılanmasının belini kırdık. FETÖ bataklığını kuruttuk ancak sinekleri temizleme işimiz daha devam ediyor. Biz FETÖ’nün iç yüzünü anlatmaya, onlarla her alanda mücadele etmeye devam edeceğiz. Mücadelemiz bitmiş değil. Son kukla da Türkiye’ye zarar veremez hale getirilene kadar devam edeceğiz. Yüzlerindeki değişik maskeleri yırtıp atıyoruz ve bunlar böylece meydana çıkıyor. Her kılığa giren bu iradesiz şarlatanların ensesinde olacağız. Fakat Danıştay’ın aldığı bu karara da sessiz kalmamız mümkün değil. Nasıl ki Anayasa Mahkemesi’nin aldığı bazı garip kararlarda Cumhur İttifakı olarak tepkisiz kalmıyorsak, bunda da sessiz kalamayız. Ayrıca Anayasa Mahkemesi’nin almış olduğu bu kararları hazmedemiyorum. Danıştay zaman zaman yapıyor, bu tür kararlarla bizi rahatsız ediyor ama Anayasa Mahkemesi’nin sık sık bu tür kararları alması bizi ciddi manada rahatsız ediyor. Mesela Anayasa Mahkemesi bir de BTK’yla ilgili bir karar almış. Hani bunun neresinden gireceksin? Nasıl böyle bir karar alınır? Biz de bu işin üzerine üzerine giriyoruz, gideceğiz. Danıştay’da da bu işin yine aynı şekilde takipçisi olacağız.

    KAYNAK:NTV

  • Erdoğan’dan Mısır’a tarihi ziyaret!

    Erdoğan’dan Mısır’a tarihi ziyaret!

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 12 yıl sonra resmi ziyaret kapsamında geldiği Mısır’ın başkenti Kahire’deki İttihadiye Sarayı’nda Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi il baş başa ve heyetlerarası görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
    Cumhurbaşkanı es-Sisi’nin nazik davetine icabetle uzun bir sürenin ardından yeniden Kahire’de olmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şahsına ve heyetine gösterilen hüsnü kabulden ötürü Sisi başta olmak üzere tüm Mısırlılara teşekkür etti.
    Dün yaşanan maden kazası nedeniyle Erzincanlılara geçmiş olsun dileklerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özel bir maden ocağında dün yaşanan toprak kaymasında maalesef 9 işçimiz toprak altında kaldı. 9 kardeşimizi arama kurtarma çalışmaları çok yoğun bir şekilde devam ediyor. Çalışmaları koordine etmek üzere İçişleri Bakanımız ile Enerji Bakanımızı Erzincan’a gönderdik. Biz de kendilerinden düzenli olarak bilgi alıyoruz. Bölgede 339’u arama kurtarma personeli olmak üzere 827 uzman personel bulunuyor. Ayrıca 626 araç, 32 iş makinası, 97 aydınlatma kulesi, 6 drone, 44 jeneratör ile özel donanıma sahip diğer araçlar kaza sahasındaki çalışmalara destek veriyor. İşçilerimize ulaşıncaya kadar çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Rabb’im ülkemizi her türlü kazadan, beladan, afetten korusun diyorum” dedi.

    “Ticaret ve ekonomi iş birliğimizin lokomotifini oluşturuyor”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır ile bin yılı aşan, iç içe geçmiş ortak bir tarih ve kültüre sahip olduklarını söyledi. Bu köklü mirastan aldıkları güçle, Türkiye-Mısır ilişkilerini hak ettiği seviyeye çıkartma gayretinde olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı güçlü iradenin Mısır tarafında da olduğunu gördüklerini dile getirdi.
    Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’ni cumhurbaşkanları seviyesine taşıdıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Değerli kardeşimi, Konsey toplantımızı gerçekleştirmek üzere ilk fırsatta Ankara’ya beklediğimi söyledim. Bu ziyaret, inanıyorum ki ilişkilerimizde yeni bir dönüm noktası olacaktır. Ticaret ve ekonomi, iş birliğimizin lokomotifini oluşturuyor. Bugünkü istişarelerimizde ticaret hacmini kısa süre içinde 15 milyar dolara çıkarmak için mutabık kaldık. Ayrıca 3 milyar dolara yaklaşan yatırımlarımızı da artırma kararlılığındayız. Görüşmelerimizde bu yönde atabileceğimiz ilave adımlar hakkında fikir alışverişinde bulunduk. Savunma sanayi çok ciddi potansiyele sahip olduğumuz bir diğer alandır. Mısır, savunma sektörüne önemli yatırımlar yapıyor. Mısırla güç birliğine giderek ortak projeler geliştireceğimize inanıyorum. LNG, nükleer ve yenilenebilir enerji alanında iş birliğimizi geliştirme imkânlarını da değerlendiriyoruz” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır ile turizm, eğitim ve kültür alanlarında da mevcut bağları daha da kuvvetlendirmek adına gayret sarf edeceklerini belirtti. Kahire’deki Yunus Emre Enstitüsü’nün dünyada Türkçe kurslarına en fazla ilgi gösterilen şube konumunda olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz yıl 22 bin Mısırlı öğrencinin Türkçe öğrenmek üzere kurslara kayıt yaptırmasının memnuniyet verici olduğunu ifade etti.

    “Netanyahu yönetimi katliam politikasını pervasızca sürdürüyor”

    Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan insanlık dramının Sisi ile görüşmelerinin ilk sırasında yer aldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail saldırılarında ekseriyetle çocuk ve kadın, 28 binden fazla Filistinli kardeşimiz şehit edildi, 70 bine yakın Filistinli masum yaralandı. Savaşta dahi dokunulmaması gereken camiler, kiliseler, hastaneler, okullar, Birleşmiş Milletler binaları bombalandı. Netanyahu yönetimi işgal, yıkım ve katliam politikasını tüm tepkilere rağmen pervasızca sürdürüyor” dedi.
    Gazze’de ateşkesin bir an evvel tesisi ve insani yardımların engelsiz bir şekilde Gazze’ye sevkinin Türkiye’nin öncelikleri arasında olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizden bugüne kadar uçak ve gemilerle 34 bin tonun üzerinde yardım malzemesini bölgeye sevk ettik. Yardımların ulaştırılmasında Mısır makamlarının desteğini burada özellikle ifade etmek istiyorum. Mısır Kızılay’ına, Mısır Sağlık ve Nüfus Bakanlığına ve ilgili tüm Mısır kurumlarına teşekkür ediyorum” dedi.

    “Gazze’nin insansızlaştırılması hiçbir şekilde kabul edilemez”

    Türkiye’nin insani yardımlarının yanı sıra refakatçileri dahil 700’den fazla Filistinli’nin, tedavileri için Mısır üzerinden Türkiye’ye getirildiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazze içinde bir sahra hastanemizin tesisi için uzmanlarımız çalışıyor. Hastanenin en kısa zamanda faaliyete geçmesi noktasında Mısırlı kardeşlerimizin desteğine güveniyoruz. Gazze halkının topraklarından sürgün ettirilmesi yönündeki girişimler bizler için yok hükmündedir. Gazze’nin insansızlaştırılması hiçbir şekilde kabul edilemez. Mısır’ın bu konudaki dirayetli ve kararlı tutumunu takdirle karşılıyor ve destekliyoruz. Netanyahu yönetimi katliamlarını Gazzeli sivillerin sığındığı son nokta olan Refah’a da taşımaktan uzak durmalıdır. İslam dünyası, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi başta olmak üzere uluslararası toplum, sonu soykırıma varacak böyle bir çılgınlığa izin vermemelidir. Gazze’de akan kanın durması için Mısırlı kardeşlerimizle iş birliği ve dayanışma hâlinde olmaya devam edeceğiz. Orta vadede Gazze’nin yeniden toparlanması ve imarı için de Mısır’la birlikte çalışmaya hazırız” dedi.

    Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile görüşmelerinde, Libya, Sudan ve Somali’deki meseleleri değerlendirme fırsatı da bulduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu üç kardeş ülkenin birliğine, beraberliğine, toprak bütünlüğüne ve huzuruna desteğimiz tamdır” dedi.
    Afrika’da, Orta Doğu’da veya başka yerlerde asla çatışma, gerilim, kriz görmek istemediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu amaçla bölgemizde barış ve istikrarın tesisi için Mısır’la temaslarımızı her seviyede artırma kararlılığındayız” ifadelerini kullandı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, ortak basın toplantısının ardından, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi tarafından heyeti onuruna verilen resmî yemeğe katıldı.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan Mısır’a gitti

    Cumhurbaşkanı Erdoğan Mısır’a gitti

    Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai şehrindeki resmi ziyaretini tamamlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır’a gitmek üzere yola çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Dubai Uluslararası Havalimanı’nda, BAE Ekonomi Bakanı Abdullah bin Tuk el-Mari, Türkiye’nin Abu Dabi Büyükelçisi Tugay Tunçer, Dubai Başkonsolosu Onur Şaylan ve diğer yetkililer uğurladı.
    Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Mısır’daki ziyaretinde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır eşlik edecek.
    Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi tarafından İttihadiye Sarayı’nda resmi törenle karşılanacak, ikili ve heyetler arası görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenlenecek.
    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sisi tarafından heyeti onuruna verilen resmi yemeğe katılacak.

  • “İsrail katliam ve yıkımdan vazgeçmiyor”

    “İsrail katliam ve yıkımdan vazgeçmiyor”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğa, Dubai’de Dünya Hükümetler Zirvesi’nde konuştu.

    Konuşunmasında dünya barışı ve İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına sert tepki gösteren Erdoğan, “Daha adil bir dünya mümkündür. Buna tüm insanlığın ihtiyacı vardır. Ancak dünyamız değişim, gerilim, krizler ve kimi yerlerde çatışmaların birbirlerini tetiklediği alacakaranlık kuşağından geçiyor.” dedi.

    İsrail’in yıkımdan ve katliamdan vazgeçmediğini de vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “BM kararlarına rağmen Filistin topraklarındaki işgal artarak devam ediyor. İsrail, bölgede kalıcı barış istiyorsa yayılmacı hayaller peşinde koşmayı bırakmalı, 1967 sınırları temelinde bağımsız bir Filistin devletinin varlığını kabul etmelidir.” ifadelerini kullandı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:

    Bugün büyüyen ekonomisi ile, güçlü altyapısı ile, uluslararası alanda artan etkinliği ile, savunma alanındaki atılımları ile kendinden söz ettiren bir Türkiye gerçeği var. Böyle bir Türkiye’yi inşa etmekten gurur duyuyoruz. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla geleceğin Türkiyesini inşa ediyoruz.

    Türkiye’yi her alanda büyüterek ileriye taşıdık. Türkiye’yi hedefleriyle buluşturmada mücadelemizi azimle sürdürdük. Yaklaşık 4 milyon sığınmacıya yıllardır ev sahipliği yapıyoruz. Etrafi ateş çemberiyle kuşatılmış ülkemizin bugüne gelmesi kolay olmadı. Her başarının arkasında büyük bir emek var.

    YEREL SEÇİM MESAJI

    48 gün sonra 18. zaferimizi elde edeceğiz. Geçmişte olduğu gibi şimdi de insan i,çin ancak emeğinin karşılığı varıdr inancıyla çalışmalarımızı çok yoğıun çok sıkı bir şekilde sürdürüyoruz. Biz insanı yaşatarak insana dokunarak insanların kalbini kazanarak devleti yaşattık, büyüttük, güçlendirdik. Bizim siyasette varlık gayemiz geride hayırla, şükranla güzel bir miras bırakmaktır. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu hayata geçirinceye kadar yılmadan, durmadan, dinlenmeden koşturacağız.

    “DAHA ADİL BİR DÜNYA MÜMKÜNDÜR”

    Daha adil bir dünya mümkündür. Buna tüm insanlığın ihtiyacı vardır. Ancak dünyamız değişim, gerilim, krizler ve kimi yerlerde çatışmaların birbirlerini tetiklediği alacakaranlık kuşağından geçiyor.

    Covid-19 salgınında bunun sağlık boyutuna şahitlik ettik. Rusya-Ukrayna savaşıyla sarsıldık. Bu savaş zaten ciddi belirsizliklerle boğuşan küresel ekonomi ve siyaseti çok büyük bir girdabın içine sürükledi. Rusya-Ukrayna savaşında ateşkesin sağlanması ve kalıcı barış için elimizi taşın altına koyduk.

    İSRAİL’İN GAZZE’YE SALDIRILARI

    İstanbul süreci, Karadeniz girişimi gıda krizinin daha da derinleşmesinin önüne geçti.

    BM kararlarına rağmen Filistin topraklarındaki işgal artarak devam ediyor. İsrail katliam ve yıkımdan vazgeçmiyor. Filistin halkının nasıl bir adaletsizlikle karşı karşıya kaldığını anlamak için çok uzağa gitmeye gerek yok. Çözüme kavuşturulamayan her mesele zamanla büyümüştür. Halının altına süpürülerek sorunlar çözülemez.

    İsrail, bölgede kalıcı barış istiyorsa yayılmacı hayaller peşinde koşmayı bırakmalı, 1967 sınırları temelinde bağımsız bir Filistin devletinin varlığını kabul etmelidir.

    Bölgemizde barış ve kalkınmaya giden yol bağımsız Filistin’in kabülünden geçiyor. Filistinli kardeşlerimizi asla sahipsiz, çaresiz ve yalnız bırakmayacağız. Son dönemde Birleşmiş Milletler Filistinli Mülteciler Ajansına yönelik dozu artan itibar suikastlerini esefle karşıladığımızı belirtmek isterim.

    Vicdan sahibi ülkeleri Ürdün, Suriye, Lübnan ve Filistin topraklarındaki 6 milyon mülteci için can damarı olan ajansa (UNRWA) sahip çıkmaya davet ediyorum.

    Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid Al Nahyan ile bir araya geldi.

    İLETİŞİM BAŞKANLIĞI’NDAN AÇIKLAMA

    İkilinin görüşmesine ilişkin ise İletişim Başkanlığı’ndan açıklama yapıldı.

    Görüşmede, Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkilerin, bölgesel ve küresel konuların, İsrail’in Filistin topraklarında devam eden saldırılarının ele alındığı vurgulanan açıklamada, Erdoğan’ın, İsrail’in Gazze’nin tamamı gibi Refah’a yönelik saldırılarının da kabul edilemez olduğunu, uluslararası kamuoyunun, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi başta olmak üzere uluslararası kuruluşların ve ilgili ülkelerin, İsrail’i bir an önce durduracak adımlar atması gerektiğini belirttiği aktarıldı.

    Açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, terörle mücadelede iki ülkenin işbirliğinin gerekliliğini ortaya koyarak, Türkiye’nin tüm terör örgütleri ile ayrımsız mücadeleye devam edeceğini söylediği kaydedildi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan Dubai’de

    Cumhurbaşkanı Erdoğan Dubai’de

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dünya Hükümetler Zirvesi’ne katılmak üzere geldiği BAE’nin Dubai kentinde ikili temaslarına başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirve öncesi BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan ile görüşme gerçekleştirdi.

    Dünya Hükümetler Zirvesi

    Erdoğan, “Geleceğin Hükümetlerini Şekillendirmek” teması altında düzenlenen, çeşitli ülkelerden devlet ve hükümet yetkilileri ile uluslararası kuruluş, özel sektör, akademi, sivil toplum, düşünce kuruluşu, medya temsilcileri ve iş insanlarını bir araya getiren Dünya Hükümetler Zirvesi’ne onur konuğu olarak katılacak, ana konuşmacı olarak hitapta bulunacak. Erdoğan’ın ayrıca katılımcı ülkelerden mevkidaşlarıyla ikili görüşmeler gerçekleştirmesi bekleniyor.
    Erdoğan’a BAE ziyaretinde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ile Ticaret Bakanı Ömer Bolat da eşlik ediyor.

  • Erdoğan, BAE ve Mısır’a gidecek

    Erdoğan, BAE ve Mısır’a gidecek

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Geleceğin Hükümetlerini Şekillendirmek” teması altında, Dubai’de düzenlenecek olan Dünya Hükümetler Zirvesi’ne 13 Şubat’ta onur konuğu olarak iştirak edecek. Çeşitli ülkelerden devlet ve hükümet yetkilileri ile uluslararası kuruluş, özel sektör, akademi, sivil toplum, düşünce kuruluşu ve medya temsilcileri ile iş insanlarını bir araya getiren Zirve’de ana konuşmacı olarak hitapta bulunacak.
    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Zirve vesilesiyle, Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed El Nahyan başta olmak üzere katılımcı ülkelerden mevkidaşlarıyla ikili görüşmeler gerçekleştirmesi de öngörülüyor.
    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kahire’yi ziyaretlerinde yapılacak görüşmelerde ise, Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi ve üst düzey ikili iş birliği mekanizmalarının canlandırılması bağlamında atılacak adımlar üzerinde durulacak. Görüşmelerde, ikili münasebetlerin yanı sıra, Gazze ve işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan İsrail saldırıları başta olmak üzere, güncel küresel ve bölgesel meseleler hakkında görüş alışverişinde bulunulması da gündemde.

  • “Bir saldırgan yakalandı, diğerlerini de yakalayacağız”

    “Bir saldırgan yakalandı, diğerlerini de yakalayacağız”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tekirdağ Hükümet Caddesi’nde düzenlenen mitinge katıldı

    AK Parti Küçükçekmece seçim çalışmasında gerçekleşen silahlı saldırıyı lanetleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin güvensizlik ortamına sürüklenmesine asla izin vermeyiz. Saldırıda yaralanan kardeşimize şifalar diliyorum.” dedi.

    Terör örgütleri ile mücadelenin devam edeceğini de bildiren Erdoğan, “Saldırıda 1 kişi yakalandı inşallah diğerlerini de yakalayacağız.” ifadelerini kullandı.

    Erdoğan’ın gündeminde CHP’ye eleştiriler de vardı. Erdoğan, “Bugüne kadar yalan ve istismar siyasetiyle bir şekilde gemilerini yürüttüler. Köken, inanç, meşrep, mezhep ve hayat tarzı üzerinden insanımıza korku salarak bir şekilde siyasi kariyerlerini garanti altına aldılar. Artık millet nazarından tüm kredilerini tüketmişlerdir. CHP’nin istismar ve korku siyaseti 31 Mart’ta son bulacaktır.” diye konuştu.

    “BAŞIMIZIN ÜZERİNDE YERİ VAR”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:

    Kendimizi ve projemizi Tekirdağlı kardeşlerimize tam olarak anlatamadık. Demek ki Tekirdağ’ı ikna etmekte yetersiz kaldık. Bu eksiğimizi 31 Mart seçimlerinde telafi etmeye var mıyız? Hata varsa düzeltecek, sıkıntı varsa giderecek, engeller varsa mutlaka aşacağız. Biz ayıran ve ayraştıran değil, birleştiren bir anlayışla siyaset yapıyoruz. Biz muhalefet gibi hatayı, kusuru, yanlışı, oy tercihinden dolayı seçmende değil daima kendimizde arıyoruz.

    Bize oy versin ya da vermesin kullandığı oy ile demokrasimizin gücüne güç katan her bir vatandaşımızın başımızın üzerinde yeri var.

    CHP’YE SERT ELEŞTİRİLER

    Bizde CHP gibi vatandaşa “Tıpış tıpış gideceksiniz oyunuzu vereceksiniz” gibi kibirli bir dil olamaz. Bizde “Oy yoksa hizmet yok” deyip milleti açık açık tehdit etmek olmaz.

    Son seçim yenilgisinde de tüm faturayı Bay Kemal’e kestiler. Kendi partilerini yönetmeye yeterli görmediler. CHP’nin tarihi aynı zamanda milletin değerleriyle kavga etmenin tarihidir. Anadolu insanını hürmete layık bulmadılar.

    Bunların millete ve milli iradeye saygıları yok. İnşallah 31 Mart’ta sandıkları patlatacağımıza inanıyorum. Bunlarda tek parti dönemine özlem var. Vatandaşa tepeden bakma var. Seçim meydanlarında tutamayacakları sözleri tutmak var.

    Millet görev vermiş, yetki vermiş, imkan vermiş ama bunlar çıkıyor temel atmamakla asfalt dökmemekle yol yapmamakla övünebiliyor. CHP’nin idare ettiği illerimizde vatandaşlarımız bırakın vizyoner projelerle tanışmayı, klasik belediyecilik hizmetlerini bile almakta zorlanıyor.

    Kimi zaman vesayet odaklarından, kimi zaman emperyalist güçlerden, kimi zaman da son seçimlerde olduğu gibi terör baronlarından medet umdular. Bugün de kapalı kapılar ardında bölücü örgütün uzaktan kumanda ettiği yapılarla ‘demlenerek’ seçim kazanmanın hesabını yapıyorlar.

    Bugüne kadar yalan ve istismar siyasetiyle bir şekilde gemilerini yürüttüler. Köken, inanç, meşrep, mezhep ve hayat tarzı üzerinden insanımıza korku salarak bir şekilde siyasi kariyerlerini garanti altına aldılar. Artık millet nazarından tüm kredilerini tüketmişlerdir. CHP’nin istismar ve korku siyaseti 31 Mart’ta son bulacaktır.

    AK PARTİ SEÇİM ÇALIŞMASINDA SALDIRI

    Dün Küçükçekmece Belediye Başkan adayı Aziz Yeniay’ın seçim çalışması sırasında düzenlenen saldırıyı bir kez daha lanetliyorum. Türkiye’nin güvensizlik ortamına sürüklenmesine asla izin vermeyiz. Saldırıda yaralanan kardeşimize şifalar diliyorum.

    Son 21 yıldır olduğu gibi terör örgütleriyle mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. İstanbul Emniyetimiz ve İstanbul Başsavcılığımız, gerekli tahkikatı titizlikle yürütmektedir. Saldırıda 1 kişi yakalandı inşallah diğerlerini de yakalayacağız.”

    AK PARTİ İSTANBUL İL KADIN KOLLARI BAŞKAN YARDIMCISI

    Dün geçirdiği elim bir trafik kazası sonrası vefat eden AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları Başkan Yardımcısı Fatma Sevim Baltacı kardeşime cenabı Allah’tan rahmet niyaz ediyoruz. Ailesine ve camiamıza başsağlığı diyorum.

    KENTSEL DÖNÜŞÜM 

    Gideni geri getiremeyiz ama maddi zararları telafi etmek mümkündür. Depreme dayanıklı binalar ve konutlar yapmamız gerekmektedir. Toki vasıtasıyla son 21 yılda 1 milyon 300 binden fazla konut üreterek bu konuda ciddi yol katettik.

    31 Mart’tan sonra hükümet ve belediye el ele vermek suretiyle iş birliği içinde kentsel dönüşüm süreçlerini daha da hızlandıracağız. Tekirdağ’ı ayağa kaldıracağız.

    “DAHA İTİBARLI DAHA GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE”

    Bizim siyasetteki gayemiz mensubu olmaktan şeref duyduğumuz aziz milletimize aşkla hizmettir. Biz Türkiye’yi bir bütün olarak kalkındırmanın büyütmenin yüceltmenin çabasındayız. Tüm bu mücadeleyi koltuk ya da siyasi ikbal uğruna değil, evlatlarımıza daha müreffe daha güçlü ve itibarlı bir Türkiye bırakmak için yapıyoruz.

    Biz bu millete efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik.

    Biz belediye başkan adaylarımızın tamamına güveniyoruz. Tekirdağ’ın tercihinin de bu sefer Cumhur İttifakı’ndan yana olmasını diliyorum.

  • Erdoğan’dan ekonomi mesajı

    Erdoğan’dan ekonomi mesajı

    AK Parti’nin Antalya’daki İlçe Aday Tanıtım Toplantısı, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla yapıldı.

    Expo 2016 Antalya Kongre ve Fuar Merkezi’ndeki toplantı için katılımcılar ve basın mensupları, erken saatlerden itibaren güvenlik kontrolü sonrası içeri alındı. Salona, “Antalya’nın altın çağı başlıyor”, “Anayız bacıyız, kadınız Antalya’nın Altın çağına hazırız kararlıyız”, “Türkiye’nin yüzyılı şehirleri için gerçek belediyecilik”, “Hazırız kararlıyız” yazılı afişler asıldığı görüldü.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı konuşmada, Akdeniz’in incisi Türkiye’nin turizm başkenti, tarımın, ticaretin, sanayinin, diplomasinin lokomotif şehri Antalya’da olmaktan memnuniyet duyduğunu belirterek, “Antalya’yı özlemişiz. İlçe adaylarımızın da belirlenmesiyle artık tam saha pres yapacak şekilde çalışacağımız döneme giriyoruz. Bundan 30 yıl önce mahalli idarelerde ilk ke göreve geldiğimizde önümüze çıkan zorluklara rağmen şehirlerimize hizmet için aşkla çalıştık. Bahane aramadık, kolaya kalanlardan asla olmadık. Belediyenin kaynaklarını en doğru ve etkin şekilde kullanarak vatandaşlarımızın sorunlarına çözüm ürettik. Bir önceki seçimle iş başına gelen CHP zihniyetinin ideolojik esareti altında boğulan tüm şehirlerimizi kısa sürede yaşanabilir hale getirdik. İstanbul, Ankara başta olmak üzere bizim hizmet ve eser siyasetimizle tanışan şehirlerimizi çeyrek asır boyunca adeta altın devirlerini yaşadılar” diye konuştu.

    “Her gün irtifa kaybediyor”

    Şehirlerin her alanda resmen seviye atladığını dile getiren Erdoğan, “Mahalli idarelerde hiç görülmemiş hizmetleri vatandaşlarımıza sunduk. Bir, beraber, iri, diri hep birlikte Türkiye olacağız. Şehirlerimizin nüfusunun artması ve şehirleşmenin artmasıyla birlikte vatandaşlarımızın belediyelerden beklentileri değişti çoğaldı. Belediyeler sadece çöp toplayan yol yapan, park yapan ulaşım hizmeti veren bir konumdan çok daha geniş görevler yapan bir konuma yükseltti. Bizde maşukumuz olana aziz milletimize daha iyi hizmet etmek için sadece kadrolarımızı değil belediyecilik vizyonumu yeniledik, geliştirdik. Bu anlayışla mahalli idarelerdeki 30 yıllık zengin tecrübemizi, iktidardaki 21 yılı aşan güçlü tecrübemizle yoğurduk. Şehirlerimizi Türkiye Yüzyılı vizyonuna hazırlayacak geniş bir yol haritası ortaya koyduk. Bunu 30 Ocak’ta Ankara’da gerçek belediyecilik temasıyla seçim beyannamemiz olarak paylaştık. Amacımız muhalefetin idaresi altında durumu giderek kötüleşen şehirlerimizi içine düştükleri girdaptan süratle çıkarıp hakettikleri yüksek standartta hizmetlere kavuşturmaktır. İstanbul harap oldu, Ankara harabe, İzmir zaten pert, Antalya harabe. Şimdi CHP zihniyetinin elinde her gün irtifa kaybeden şehirlerimizi gerçek belediyecilik anlayışıyla tekrar buluşturmaya kararlıyız” ifadelerine yer verdi.

    “5 sene daha kaybetmeye tahammülü yok”

    “Şehirlerimizi iş yapmak milletin sıkıntılarına çözüm bulmak yerine şov yapan kişisel kariyer peşinde koşan muhterislerin insafına bırakamayız” diyen Erdoğan, “Antalya’nın bir 5 sene daha kaybetmeye tahammülünün kalmadığını biliyoruz. 31 Mart’ta Antalya Cumhur İttifakı ile yeni bir döneme yelken açacaktır. Buna hazır mıyız? Kardeşimiz Hakan Tütüncü, bilgisiyle, tecrübesiyle, tevazuuyla, hizmete kendini adamış yetkin ekibiyle şehrinize hizmete hazırdır. İlçe belediye başkanlarımızla Antalya’nın altın çağının başlayacağına inanıyorum. Türkiye genelindeki tüm belediyelerde hayata geçireceğimiz politikaların temel unsurlarını hatırlatayım. Afetlere dayanıklı, dirençli ve sağlam yerleşim yerleri inşa edeceğiz. Şehirlerimizi iklim değişikliğiyle uyumlu hale getirecek yatırımlara öncelik vereceğiz. Akıllı uygulamalara yeni nesil dijital teknolojilere uyumlu alt yapıla kuracağız. Tüm toplumsal kesime karşı sosyal belediyecilik hizmetleri sunacağız. Cumhur İttifakı olarak Alanya gümbür gümbür geliyor. Yeşil kalkınmayı benimsemiş sıfır atık modelini uygulayan sürdürülebilir belediyeciliğe destek olacağız. Şehirlerimizi tarihi ve kültürel varlıkları kormuş, huzurlu güvenli yerleşim yeri haline getireceğiz. Herkesin doğup büyüdüğü yerde kalmasını teşvik ve temin edeceğiz. Belediyelerimizi etkin verimli, adil, şeffaf ve sorumlu anlayışa kavuşturacağız” ifadelerine yer verdi.

    “60 milyon ziyaretçi 60 milyar dolar gelir hedefi”

    Hep birlikte 31 Mart’a kadar çok çalışmaları gerektiğini dile getiren Erdoğan, “31 Mart’ta Türkiye Yüzyılı şehirleri için hazır mıyız, kararlı mıyız? Antalya’yı Türkiye Yüzyılı hizmetleriyle taçlandırıyor muyuz? Bunun için kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Seçim akşamı Türkiye haritasını Cumhur İttifakı haritasıyla boyamaya var mıyız? Kendimiz evlatlarımız için huzurlu, mutlu, müreffeh bir geleceğin kapısını açmaya var mıyız? Maşallah. Türkiye’yi geçtiğimiz 21 yılda asırlık demokrasi ve kalkınma atılımlarıyla buluştururken, istisnasız her şehriyle büyüttük geliştirdik. Ülkemizi her alanda cumhuriyetimizin 100. yılına hazırladık. Bu süreçte içeride ve dışarıda verdiğimiz mücadelenin şahitleri sizlersiniz. Antalya’da doğru dürüst bile havalimanı bile yoktu. Bugünkü havalimanına Antalya’yı kimler hazırladı. Bugün bile VIP salonunun açışını yaptık. Devlet Konukevinin açılışını yaptık. Yurt dışından misafirlerimiz geldiği zaman farklı bir Antalya görsün. Çünkü biz dünyada farklıyız. Bu farkı ortaya koymalıyız. Milletimizle hedeflerimize doğru yürüdük. Ülkemize gelen turistin 16 milyonuna Antalya ev sahipliği yaptı. Antalya tek başına nüfusunun 6 katı turisti misafir etti. Antalya turist sayısında bir önceki yıla göre yüzde 19 artışla Türkiye’nin turizm başkenti unvanını korudu. Ülkemiz genelinde 2024 hedefimiz 60 milyon ziyaretçi, 60 milyar dolar turizm geliridir. Nereden nereye. Turist sayısını 2002 yılından 12 milyon seviyesinden nasıl 57 milyona çıkardıysak, 60 milyon hedefini de tutturacağız. Antalya’da dört bir yanına yaptığı gıda ihracatıyla öne çıkıyor” şeklinde konuştu.

    “Tek gündemleri kimin adamının nerede aday gösterileceğidir”

    Antalya’nın Türkiye’nin 21 yılda nereden nereye geldiğinin en çarpıcı örneği olduğunu işaret eden Erdoğan, “Enerjimizi şehirlerimizi Türkiye Yüzyılı’na hazırlayacak programlar, projeler planlar için harcıyoruz. Peki biz bu işlerle meşgulken ülkemizin ikinci büyük partisi CHP ve yöneticileri nelerle uğraşıyor. Aslında CHP’nin yapması gereken bizim karşımızda daha büyük daha iddialı daha iyi çalışılmış programlarla çıkmaktır. Öyle ya madem oy oranı itibariyle iktidardaki partiye en yakın sensin. Öyleyse yapman gereken ama bakıyorsunuz CHP yöneticilerinin gündeminde sırf laf olsun diye söyledikleri ipe sapa gelmez, yalan yanlış ifadeleri bir kenara bırakırsak, bunların hiçbiri yoktur. Ne ülkenin meseleleri, ne milletin sıkıntıları, ne de bölgemizde yaşanan krizler bunların umurunda değil. Türkiye’de neler olduğundan dünyanın nereye doğru evrildiğinden, insanlığın hangi sınamalarla karşılaştığından haberleri dahi yok. Eskisi yenisi ve perde arkasındakilerle birlikte CHP’yi yönetenlerin tek gündemi kimin adamının nerede aday gösterileceğinden ibarettir. Tüm mücadeleleri, tüm kavgaları, siyasetteki tek varlık gayeleri budur” dedi.

    “İçimizi acıtıyor”

    “Bunlar çantada keklik olarak gördükleri belediyeler için CHP’de tam anlamıyla belediyeler meydan muharebesi yaşanmaktadır” diyen Erdoğan, “CHP’nin acemi genel başkanı geçen ay aday belirlenme üzerinden aklınca bize laf atıyordu. ‘Karşımıza çıkaracak aday bulamıyorlar’ diyordu. Şimdi Özgür Efendi’nin sesi soluğu çıkmıyor. Biz Bay Kemal’le en azından açıktan ve aleni milletin gözü önünde cereyan eden siyasi bir mücadele yürütüyorduk. Kendisiyle çoğu zaman anlaşamasak da siyasette muhatabımızın kim olduğunu biliyorduk. İşte bu Bay Kemal’i sırtından hançerleyerek koltuğundan indirdiler, Ankara’da bir ofisin dört duvarı arasına vebalı gibi hapsettiler. Özgür Efendi’nin de dikkat etmesi lazım. Aynı hançer, her an kendi sırtına da inebilir. Gerçekten CHP bir alacakaranlık siyasetinin içine girmiş durumda. CHP’nin bünyesini kuşatan hançer ve ihanet üzerinde yükselen alacakaranlık siyasetinin ülkeye bulaştırılmasına izin veremeyiz. Demokrasinin önemli bir unsuru olan muhalefetin bu perişan hali içimizi acıtıyor. Gazi Mustafa Kemal’in hatırasına hürmetle bu partiye oy veren vatandaşlarımızın da bu tablodan rahatsız oldukları kanaatindeyim. İnşallah 31 Mart seçimleri bunu değiştirmek için bir fırsat teşkil etmektedir. Önümüzdeki seçimde şehirlerimizin gerçek belediyecilikle buluşması yanında CHP’de de taşların yerine oturmasına da yardımcı olacaktır. Tabii biz bunların hepsine siyasetin cilvesi diye bakıyor, asıl olarak işimize bakıyoruz. Hep söylediğimiz gibi bizim her alanda hayata geçirecek daha çok eserimiz milletimize kazandıracak daha çok hizmetimiz var” ifadelerine yer verdi.

    “Şehirlerimizi düşürdükleri durum ortadadır”

    Türkiye’yi dünyanın en büyük ve güçlü ülkeleri arasında seçkin bir yere ulaştırana kadar gece gündüz çalışacaklarına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terör örgütlerini üzerimize salsalar da sinsi tuzaklarla önümüzü kesmeye kalksalar da bizi yolumuzdan döndüremeyecekler. Önümüze çıkan sorunları nasıl birer birer çözdüysek çalışanından emeklisine kadar vatandaşlarımızın bugünkü sıkıntılarını da biz hal yoluna koyacağız. Bu konuda bizimle yarışacak vizyonun, programın, projesi olan hiçbir parti hiçbir ekip yoktur. Önlerine 3 keçi katsalar, ellerine bir kasa portakal verseniz akşama hepsini kaybedip gelecek kifayetsizlere ne ülke ne şehirlerimiz emanet edilir. Gözü ve gönlü vatandaşa hizmet yerine sürekli başka yerlerde olanların, şehirlerimizi düşündüğü durum ortadadır” açıklamasında bulundu.

    Erdoğan konuşmasının ardından ilçe adaylarını tek tek sahneye alıp, kalabalığa tanıttı.

    “Seçime hazırız”

    AK Parti Antalya İl Başkanı Ali Çetin, yerelde yeni bir kalkınma başlatacaklarının altını çizerek, “31 Mart akşamına kadar aynı heyecanla durmadan çalışmaya devam edecektir. Büyükşehirde kaybedilen yılları beraber yaşadık. Antalya’mız büyükşehirde sınıfta kaldı. Bir yol alamayan, kaldırıma kilit taşı dahi döşeyemeyen, ulaşıma çözüm üretemeyen bu zihniyet Antalya’mızı beş yıl geriye götürmüştür. Biz hiçbir aman enkaz edebiyatı yapmadık. 1 Nisan’da hizmetler 19 ilçeye sağanak sağanak yağacak. Bu kadrolar Antalya’da yine rekorlar kıracak. Cumhur İttifakı olarak 31 Mart seçimine hazırız, yerel kalkınmayı başlatmaya hazırız” ifadelerine yer verdi.

    Hakan Tütüncü: “Antalya’nın altın çağını hep birlikte başlatacağız”

    Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hakan Tütüncü, 31 Mart’ın gerçek belediyeciliğin Antalya’da miladi olacağını belirterek, ” AK Parti belediyeciliğinde Antalya kalkındı, gelişti ve ileri gitti kendine ait müthiş bit özgüven yaşadı. Antalya’nın AK Partili yılları belediyecilik alanında Türkiye’de önemli uygulamalarla buluştu. 31 Mart 2024 günü tecelli edecek irade ile Antalya bu yolculuğuna bambaşka bir kararlıkla, azimle, inançla devam edecek. Antalya’nın altın çağını hep birlikte başlatacağız. Antalya’nın mimarı Antalyalılardır, teşkilatlarımızdır, yol arkadaşlarımızdır. Antalya’nın kangren olan sorunlarını çözmek için neler yapacağımızı çok iyi biliyoruz, dersimize iyi çalıştık. Türkiye Yüzyılı’nda Antalya markasını dünyaya çok farklı şekilde taşıyacağız. Belediyecilik bizim işimiz. Antalya’nın altın çağı bayram havasında başlayacak” diye konuştu.

    İlçe adayları ise şöyle: “Akseki – İbrahim Özkan, Aksu – Durmuş Kaan Şahin, Döşemealtı – Bekir Kıvrım, Elmalı – Ali Gökçe, Gündoğmuş – Ali Gülen, İbradı – Hatice Sekmen, Kaş – Mutlu Ulutaş, Kemer – Rahman Şeker, Kepez – Rıza Sümer, Konyaaltı – Durali Kolpak, Kumluca – Hüseyin Orhantekin, Manavgat – Süleyman Okudan, Muratpaşa – Özdemir Manavoğlu, Serik – Veli Vural, Alanya – Adem Murat Yücel (MHP), Demre – İbrahim Oğuz (MHP), Finike – Cenk Şimşek (MHP), Gazipaşa – Mustafa Aksoy (MHP), Korkuteli – Sadık Önal (MHP)”