Etiket: recep tayyip erdoğan

  • “Küçük esnafın prim gün sayısını düşürüyoruz”

    “Küçük esnafın prim gün sayısını düşürüyoruz”

    “Kayseri’yi görüp de gururlanmamak mümkün mü? Sizlerin şu sevdasını, şu aşkını görüp de duygulanmamak mümkün mü? Kayseri gibi yoldaşı, Kayserili gibi kardeşi olanın evelallah sırtı yere gelmez. Rabb’ime, şahsıma sizlerle yol yürümeyi nasip ettiği için bizlere Kayseri’ye ve Kayseriliye hizmet etme imkanı verdiği için hamdediyorum. Allah sizi nazardan, kem gözlerden korusun.” diyen Erdoğan, Kayseri’yle ilgili bir de şiir okudu.

    Yola çıkarken ilk mitingi yine Kayseri’de yaptıklarını belirten Erdoğan, Kayseri’yle yol arkadaşlıklarının farklı olduğunu dile getirdi.

    “Yıkık ve acil yıkılacak binaların enkazını kaldırdık”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Şubat depremlerini ve artçı sarsıntıları yakından hisseden Kayseri’ye geçmiş olsun dileklerini iletti.

    Depremden sonra afetzedelerin en fazla göç ettiği illerin başında Kayseri’nin geldiğini aktaran Erdoğan, Kayseri Büyükşehir Belediyesine deprem bölgesinde büyük bir gayret ortaya koyduğu için teşekkür etti.

    Kentin yaklaşık 50 bin depremzedeye en güzel şekilde ev sahipliği yaptığını belirten Erdoğan, “millet olmanın, kaderi ve kederi bir olmanın ne manaya geldiğini gösteren” Kayseri halkına teşekkürlerini sundu.

    Kayseri Büyükşehir Belediyesi ile beraber tüm belediyeleri de tebrik eden Erdoğan, Kayseri’nin kardeş şehri Kahramanmaraş’a zor günlerinde destek verdiğini söyledi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Asrın felaketini yaşamış, 50 bini aşkın insanımızı toprağa vermiş olsak da devlet-millet el ele yaralarımızı sarıyoruz. Yıkık ve acil yıkılacak binaların enkazını kaldırdık. Deprem konutlarının inşasına süratle başladık. Durmuyoruz, çalışıyoruz. Toplam 837 bin 500 çadırın ve 100 bin konteynerin kurulumunu yaptık. İnşa süreci başlayan konut ve köy evi sayısında 141 bin 300, temeli atılan konut ve köy evi sayısında ise 58 bin 630 rakamına ulaştık.” diye konuştu.

    “Asla sahipsiz bırakmayacağız”

    Resmi rakamla Kayseri mitingine 135 bin kişinin katıldığını bildiren Erdoğan, “Bay bay Kemal, bak Kayseri ne diyor?” dedi.

    “14 Mayıs’ta da bunlara bu cevabı verecek miyiz, buna hazır mıyız?” sorularına alandakilerin hep bir ağızdan verdiği “evet” yanıtının ardından Erdoğan, “Allah sizlerden razı olsun.” ifadesini kullandı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şov ve istismar için deprem bölgesine gidenler, ne yazık ki onlar sırtını dönse dahi, biz depremin izlerini tamamen silinceye kadar sahada olmayı sürdüreceğiz. Depremzedelerimiz gönüllerini ferah tutsun, Allah’ın izniyle onları asla sahipsiz bırakmayacağız.” diye konuştu.

    Erdoğan, depremde ve sellerde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diledi ve “Rabb’im bizleri her türlü afetten, musibetten muhafaza eylesin diyorum.” dedi.

    “Biz Kayseri’yle sadece yol arkadaşı değil, kader arkadaşıyız”

    “Bizim kumaşımız, milletimizin kumaşıdır. Bizim hamurumuzu milletimiz karmıştır. Bizim aşkımız, milletimizin aşkıdır.” diyen Erdoğan, Seyrani’nin “Aşkın ipliğiyle dikilen dikiş kıyamete kadar sökülmezmiş.” dizelerini paylaştı.

    Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

    “İşte biz de Kayseri’yle birbirimize o sökülmez aşkın ipiyle bağlıyız. Biz Kayseri’yle sadece yol arkadaşı değil, sizinle kader arkadaşıyız. 2002’den beri tüm mücadeleleri beraber verdik. Zorlukların üstesinden beraber geldik. Vesayet teşebbüslerine beraber direndik. Terör örgütlerinin saldırılarını beraber püskürttük. 15 Temmuz’da milli iradeyi beraber savunduk. Türkiye’ye son 20 yılda, önceki 80 yıldan daha fazla hizmeti beraber yaptık. Ülkemizin en büyük demokrasi ve kalkınma hamlelerine beraber imza attık. Daha önce hayal dahi edilemeyen nice projeyi, nice muhteşem eseri beraber kazandırdık.”

    “Yeniden o rakamları yakalayacağız”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Bugün milli geliri yaklaşık 1 trilyon dolara ulaşan bir Türkiye varsa, yıllık 36 milyar yerine 255 milyar dolar ihracat yapan bir Türkiye varsa, tarımsal gayri safi hasılası 407 milyar lirayı geçen bir Türkiye varsa… Merkez Bankası rezervi 27,5 milyar dolardı, şimdi 115 milyar dolara ulaştı. IMF’ye borcumuz neydi hatırlayın, 23,5 milyar dolar. Şimdi burada bir şey söyleyeceğim. Davos’tayız, bebecan o zaman benim bakanım, IMF Başkanı’yla konuşuyoruz, IMF Başkanı diyor ki, böyle böyle siyaseten bizi idare edeceklermiş. Dedim ki ‘Siz alacaklarınızı tahsil ediyor musunuz?’, ‘Ediyoruz.’ ‘Ama Türkiye’nin Başbakanı benim, sen değilsin. Türkiye’nin siyasetine ben yön veririm ben.’ Tabii bebecan kızardı, bozardı, böyle şeylere alışık değiller. 2013’te IMF’yi bir daha Türkiye’ye uğramamak üzere gönderdik. CHP’nin sözcüsü aynı zamanda Merkez Bankasında bir ara görev yapan kişi, bunlar beraber otellerin lobilerinde ne yaptılar, IMF ile görüştüler. Neymiş, IMF’den borç almamız lazımmış. Hadi oradan, bizim buna ihtiyacımız yok. 2013’ten beri bir kuruş almadık, ne oldu, ne kaybettik? Hiç. Onunla birlikte 27,5 milyar dolar olan Merkez Bankası rezervimiz de şu an itibarıyla 115 milyar dolara çıktı. Başbakanlığım döneminde bir ara 135 milyar dolara da çıkmıştık. Yeniden o rakamları yakalayacağız. İstihdamını 32 milyon sınırına getiren, yıllık 51,5 milyon turist ağırlayan, turizm geliri her yıl artan bir Türkiye varsa, depreme rağmen emeklisini, işçisini, memurunu enflasyona ezdirmeyen ekonomisiyle bir Türkiye gerçeği varsa bunu sizlerle birlikte sırt sırta vererek başardık.”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “(Deprem bölgesinde) 837 bin 500 çadır, 100 bin konteynerin kurulumunu yaptık. İnşa süreci başlayan konut sayısı 141 bin 300, köy evi sayısı 58 bin 630.” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Küçük esnafımızın prim ödeme gün sayısını SGK’lılarla eşitleyerek 7200 güne indiriyoruz. Bu çalışmadan 1 milyon küçük esnaf faydalanacak.” ifadelerini kullandı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Etrafımızda doğal gaz ve petrol fışkırırken yıllarca bundan mahrum kaldık. Yüz milyarlarca doları yabancılara ödedik. Bu para milletimizin cebinde kalacak.” diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “17-25 Aralık FETÖ kumpasına neden ortak oldun? 15 Temmuz’a ‘kontrollü darbe’ demeni kimler istedi? Bay bay Kemal’in bu sorulara cevap verme vakti gelmiştir.” dedi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kemal Kılçdaroğluna tepki

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kemal Kılçdaroğluna tepki

    Konuşmasına okunan ikindi ezanı nedeniyle bir süre ara veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasi hayatının hiçbir döneminde hayal tüccarlığı yapmadığını söyledi. Erdoğan “Yalana bulaşmadık. Milletimize asla yapmayacağımız bir şeyi söylemedik. Dürüst olduk. Samimi olduk. Karadenizli uşaklar gibi daima harbi olduk. Bu ülke geçmişte iki anahtar vaat edip sonra milleti sırtındaki ceketten de eden siyasetçiler gördü. Bu ülke her seçim öncesinde bol keseden boş vaat dağıtan işportacı siyasetçilerden çok çekti. Bu ülke siyasi ikballeri için her sözü söyleyen, her kılığa giren her işareti yapan fırıldak tiplerden çok çekti. Biz 2002’de göreve geldiğimizde Türk demokrasisine yakışmayan bu siyasetçilerin hepsini tedavülden kaldırmıştık. Ancak son günlerde bu tiplerin tekrar arzı endam ettiklerini görüyoruz. Seçim sandığı yaklaştıkça birileri vaat bohçalarını yeniden açtı. Bakıyorsunuz önlerine gelene Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı dağıtıyorlar. Öyle mi? Parlamenter sistem diye çıktıkları yolda döndüler, dolaştılar sabah erken kalkanın Cumhurbaşkanı yardımcılığı kaptığı bir mezat pazarına vardılar. Önce 5 kişiydiniz sonra 7 oldular bir ara 9 ‘a hatta 11’e çıktılar. Şimdi kaç oldukları saymayı artık kendileri bile bıraktılar. Bu gidişle 14 Mayıs’a kadar herhalde 15-20 Cumhurbaşkanı yardımcısını bulacaklar. Koltuk sayısını arttırmak için sağa sola bakan dağıtmaktan bir diğerleriyle buradaki kardeşlerimi tenzih ederim kalp işareti yapmaktan başka hiçbir konuda anlaşamıyorlar. Birinin ‘ak’ dediğine diğeri ‘kara’ diyor. Birinin ‘yapacağız’ dediğine diğeri ‘kesinlikle olmaz’ diyor. Bay bay kemal çıktı, Londra’daki tefecilerden güya ‘300 milyar dolar ayarladım’ dedi. Bunun üzerine masadaki diğer ortağı böyle bir paranın olmadığını, gelmediğini, uzunca bir süre de gelmeyeceğini açıkladı. Mahalli idareler seçimlerinde millete bedava traktör sözü vermişlerdi. Dağıttılar mı? Hayır. Sonra utanmadan çıktılar ‘Biz onu sadece ilgi çekmek için söyledik’ dediler” ifadelerini kullandı.

    “Kaynağı kendi doğalgaz gelirleri olan bir aile ve gençlik bankası kuruyoruz”

    Gabar’da günlük 100 bin varil üretim kapasiteni sahip petrol bulduklarını hatırlatan Erdoğan “Şimdi bir adım daha atıyoruz. Kaynağı kendi doğalgaz gelirleri olan bir aile ve gençlik bankası kuruyoruz. Oradan elde ettiğimiz gelirle aile ve gençliğe bankamızdan kredi vereceğiz. Bu banka aile kurumunun güçlenmesi ve gençlerin desteklenmesi ile ilgili çalışmalarımızın finansmanını karşılayacağız. Ev hanımlarımızı primlerinin 3’te birini buradan ödemek suretiyle emekli ederek kendi gelirlerine kavuşturacağız. Gençlerimizin eğitimden istihdama kendi işini kurmadan evliliğe her adımlarında hibe ve kredi destekleriyle yanlarında olacağız. Rizeli gencimiz evlenmek istediğinde gidecek 2 yıl ödemesiz, 48 yıl vadeli, faizsiz, 150 bin lira kredisini alacak, düğününü yapacak. Öyle bay bay Kemal ve ortakları gibi bu aziz milleti Londra’daki tefecilere el açar duruma asla düşürmeyeceğiz. Son 21 yıldır Türkiye’yi nasıl kendi kaynaklarımızı harekete geçirerek kalkındırdıysak inşallah gelecekte de aynısını yapacağız” diye konuştu.

    “Bizim çıraklardı”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasına altılı masanın ortaklarına göndermede bulunarak devam ederken “Biliyorsunuz bu altılı masanın etrafında olanlardan 2 tanesi benim yanımdaydı. Yani bizim çıraklardı. Bunlardan bir tanesi ‘Ekonomiyi çok iyi bilirim’ dedi. Davos’ta IMF’nin başkanı ile görüşme yapıyoruz. IMF Başkanına ‘Sen taksitlerini alıyor musun dedim alıyorum’ dedi. IMF’yi idare edebilirsin ama Türkiye’yi idare edemezsin. Türkiye’yi ben idare ederim. O zaman Başbakanım. Tabi sene 2013. 2013’te biz IMF ile ilişkileri kestik. Bütün ödemeleri bitirdik. O zaman borç 23 milyar dolardı. IMF ile olan bu ilişiği kestik . O günden sonra IMF ile bizim ilişiğimiz kalmadı. CHP ne yaptı adamını otele gönderdi, aynı şekilde İYİ Parti o da otele gönderdi. Onlar IMF ile görüşme yapıyorlar bize de güya nasihatte bulunuyorlar. Neymiş IMF’den borç alalım. Bizim öyle bir derdimiz yok. O iş bitti. Bizim artık IMF’den alacak herhangi bir paraya ihtiyacımız yok. O zaman Merkez Bankası’ndaki döviz rezervimiz 27.5 milyar dolardı. Şimdi Elhamdülillah 122 milyar dolar. Nereden nereye” şeklinde konuştu.

    “14 Mayıs seçimleri bir dönüm noktası”

    14 Mayıs seçimleri bir dönüm noktası olacağını kaydeden Erdoğan “14 Mayıs’ta sadece ülkemizi yönetecek Cumhurbaşkanını ve Rize’yi temsil edecek milletvekillerini seçmeyeceğiz aynı zamanda Türkiye’nin gelecek asrına da hep birlikte yön vereceğiz. Ya terörün başını ezenleri ya da FETÖ’cü ve bölücülerle iş birliği yapanları seçeceğiz. Tercihimizi ya aile kurumuna sahip çıkanlar ya da LGBT’yi başımıza musallat edecekler arasında yapacağız. Ya ‘Büyük ve güçlü Türkiye’ diyeceğiz ya da ekonomisi tefeciler tarafından yönetilen zayıf bir ülkede yaşayacağız. İnşallah tavrımızı çok güçlü bir şekilde ortaya koyacağız. Siyasi görüş için değil vatan için buradayız. Adamların bir defa bayrağı yok, vatanı yok, ezanı yok. Kandil’dekilerin bunlar vatansız, bunlar imansız, ezansız, Kuran ’sız ve bunlarla beraber yürüyenler CHP, İYİ Parti, HDP ve diğer yavrucuklar. Bunlara 14 Mayıs’ta gereken dersi veriyoruz muyuz? Öyle bir haykıralım ki Türkiye duysun” dedi.
    Erdoğan, daha sonra Rize milletvekili adaylarını tek tek tanıtarak alandan ayrıldı.

  • “Kızılelma Azerbaycan semalarında da olacaktır”

    “Kızılelma Azerbaycan semalarında da olacaktır”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ve Libya Başbakanı Dibeybe TEKNOFEST’e katıldı.
    Programdaki konuşmasında katılımcıları selamlayan Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, “Bugün bu etkinliğe katılıyor oluşum, aynı zamanda Türkiye ve Libya arasındaki derin tarihi bağları vurgulamaktadır. Modern Türkiye’nin kurulum aşamasındaki rolünüzü de vurgulamak isterim. Türkiye bugün başarılı bir devlet modelinin güzide örneğidir. Halkına, milletine, vatanına, gerçek anlamda hizmet eden bir Türkiye modeli görmekteyiz. Son günlerde açılışını yaptığınız Akkuyu Nükleer Santrali ile birlikte Türkiye’nin de nükleer santrale sahip ülkeler arasında yer almış olmasını kutlarım. Böylelikle Türkiye’nin enerji ihtiyacının yüzde 10’u bu santral sayesinde temin edilmiş olacak. Bugün Türkiye’nin bilge yöneticisi ile, sahip olmuş olduğu büyük imkanlarla, liderliği ile bütün engellere karşı dik ve sağlam bir duruş sergilediğini görmekteyiz. Bunun örneklerinden bir tanesi de son zamanda yaşanan depremden hemen sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliği, Türk halkının sağlam duruşu ile yaraların nasıl hızlı şekilde sarıldığını ve imar faaliyetlerinin yapıldığını görmekteyiz. Öte yandan Türkiye’nin havacılık ve teknoloji alanından ne kadar hızlı gelişme kaydettiğini görmekteyiz. Türkiye’ye Libya’nın hava savunma sistemlerinin güçlendirilmesine yapmış olduğu katkıdan dolayı teşekkürlerimi özellikle ifade etmek isterim” ifadelerini kullandı.

    Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ise TEKNOFEST’e katılmaktan dolayı büyük mutluluk duyduğunu vurgulayarak, “Türkiye ve Azerbaycan her zaman bir yerdedir, dost ve kardeş ülkelerdir. Aynı zamanda Şuşa beyannamesinin imzalanması ile Türkiye ve Azerbaycan resmen müttefik oldular. Bu tarihi beyannamenin imzalanmasının hususi önemi var. Şuşa Azerbaycan halkının aziz şehridir. Şuşa’nın işgalden kurtarılması neticesinde Azerbaycan öz toprak bütünlüğünü sağlamıştır. Türkiye Cumhurbaşkanı ve Türk halı daima yanımızdaydı. İkinci Karabağ savaşının sonuna kadar Erdoğan bizim yanımızdaydı. O demiştir ki ‘Azerbaycan tek değil Türkiye Azerbaycan’ın yanındadır. Bu bize ilave güç ve ruh verdi” şeklinde konuştu.

    Türkiye’nin son 20 yılda büyük yol kat ettiğini söyleyen Aliyev, “Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliği ile Türkiye dünya çapında söz sahibi olmuş, bizim bölgemizde barışın istikrarın garantörüdür. Türkiye büyük Türk dünyasının birleşmesi için de büyük rol oynamaktadır. Geçen ay Ankara’da Türk Devletleri Zirvesi’nde de bütün devletler aziz kardeşime desteğini bildirmiştir. Türk dünyasının büyük coğrafyası var, büyük potansiyeli var, büyük kaynakları var. Bugün Türkiye Avrasya’nın ticaret, enerji, ulaştırma, siyasi merkezidir. Günden güne Türkiye’nin önemi artıyor. Türkiye’nin güçlü sermayesi hem Türkiye’yi güçlendirir, hem müttefiklerini güçlendirir. Türk ordusu bugün dünya çapında en önde olan ordulardandır. Türkiye savunma sanayisi bugün bütün dünya tarafından kabul edilir ve en gelişmiş savunma sanayisi hem Türkiye’yi hem bizi güçlendirir” diye konuştu.
    Selçuk Bayraktar’ın geçtiğimiz günlerde Azerbaycan’a geldiğini anlatan Aliyev, “Azerbaycan’da biz gelecek işbirliği hakkında konuştuk ve Bayraktar merkezinin Azerbaycan’da kurulması hakkında anlaştık. İnşallah yakın gelecekte Azerbaycan’da Bayraktar merkezi kurulacak. Orada eğitim, bakım, üretim de olacak. Selçuk bey Bakü’de bana Kızılelma maketini hediye etti. Ümit ederim yakın gelecekte Kızılelma Azerbaycan semalarında da olacaktır. Kızılelma sahada, Altay ve TOGG burada, Anadolu denizde, bugünkü Türkiye budur. Haydar Aliyev demiştir ki ‘Türkiye ve Azerbaycan bir millet ve iki devlettir’. Bugün biz bunu ispatlıyoruz. Bugün atalarımızın ruhu şaddır. Atam ‘bir millet iki devlet’ demişken ilave de etmek istiyorum ‘bir yumruk’. Türkiye Azerbaycan birliği ebedidir”

  • Akkuyu Nükleer Santraline ilk yakıt Erdoğan ve Putin’den

    Akkuyu Nükleer Santraline ilk yakıt Erdoğan ve Putin’den

    Akkuyu NGS, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in video konferans yöntemi ile katılımıyla açıldı.

    Rusya Devlet Başkanı Putin, Törene video konferans yöntemiyle katıldı. 

    Türk-Rus tarihinin en büyük ortak projelerinden birisi olan Akkuyu Nükleer Güç Santrali, ülkelerimiz arasındaki komşuluk ilişkilerine katkı sağlayacak.

    Türkiye, artık dünyanın en düşük maliyetli kaynaklarından nükleer enerjiye sahip bir ülke olacak.

    Kritik önem taşıyan anlaşmalar sağlandı. En önemlisi ekonomi ve ticaret alanındaki ilişkilerimizi geliştirmeye karar verdik. Ayrıca karşılıklı yatırımlarımızı artıracağız ve iki ülkenin pazarına da dahil olmaya teşvik edeceğiz. Özellikle doğalgaz konusunda teşviklerimizi esirgemeyeceğiz.

    Gazımızın üçüncü ülkelere sevk edilmesine karar verdik. Türkiye’de de gaz merkezi kurulacak biliyorsunuz. Bu merkez üzerinden bu satış da kurulacak.

    Uluslararası gıda güvenliği konusundaki koordinasyonumuzu artırmaya karar verdik.

    Geçen sene Türkiye’ye 5 milyonun üzerinde Rus vatandaşı geldi. Her iki ülkeyi de birbirinin pazarlarında ve turizmde daha aktif olmaya teşvik edeceğiz ve bunun için uçuş sayısını artırma kararı aldık

    Bununla beraber tabii ki ülkenizde büyük bir deprem de yaşandı. Türkiye hükümetinin ne denli zor görevlerin düştüğünü de gördük. Burada Türk partnerimize gerekli desteği sağlamaya hazırız. Rus altyapı sektöründen gerekli desteği sağlamaya hazırız. Rusya depremde destek gönderen ve sahra hastanesi gönderen ilk ülkelerden biri oldu. Sahra hastanesinde 13 binden fazla Türk vatandaşı tedavi gördü. Bunları gönülden yapıyoruz.

    Burada asıl bulunma sebebimiz tabii ki Akkuyu Nükleer Güç Santrali İlk Nükleer yakıtı getirmek. Biraz sonra Akkuyu’da sertifikanın da verilmesi ile Türkiye artık nükleer enerjiye sahip bir ülke olacak.

    Ticaret Türkiye’de kuracağımız gaz merkezi ile artacak

    Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kişisel çabaları olmadan bu başarı mümkün olmazdı. Sayın Erdoğan şahsen ve Türkiye hükümeti ülke ekonomisinin gelişimi için ne kadar büyük hizmetlere imza attığını bizlere gösteriyor.

    Şunu kaydetmek isterim ki Rus mühendisler de büyük bir azimle çalışıyorlar. En büyük nükleer santrallerden birini kurmaktayız. Çalışan personellerin sayısı 20 bini aşıyor ve bunun 3’te 2’sinin Türk vatandaşı olduğunu da vurgulamak isterim. Türk mühendisler de bu işte ciddi katkı sağlıyorlar.

    Rosatom bu santrali kurarken son teknolojileri kullanıyor. Santralimizi kurarken Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı kurallarına da bağlı olmaya devam ediyoruz. Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ndeki sistem, dünyanın en modern ve güvenilir güvenlik sistemlerinden bir tanesidir. Türkiye’deki enerji ihityacının yüzde 10’unu karşılayacaktır.

    Ayrıca üniversilerimizde yaklaşık 300 Türk öğrenci eğitim gördü sanayi ve bilim alanında. Bu bize santrali sadece kurmadığımıız, Türkiye’de yeni yüksek teknolojilerle donatılmış yeni bir sektör ve yeni bir ekonomi alanının ortaya çıktığını da gösteriyor.

    Açıkça şunu söyleyebilirim, büyük hedefler kurmayı ve bu hedeflere doğru emin adımlarla yürümesini biliyorsunuz. Biz de bu yaklaşımınızı destekliyoruz. İlginize teşekkür ediyorum.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, santralin tüm ünitelerinin 2028 yılına kadar hizmete gireceğini duyurdu. 

    “Ülkemizin elektrik tüketiminin yüzde 10’u bu santral tarafından sağlanacaktır.” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yılda yaklaşık 35 milyar kilovatsaat elektrik üretileceğini söyledi.

    Öte yandan Erdoğan, farklı planlarda inşa etmeyi planladıkları 2. ve 3. nükleer santralleri için en kısa sürede harekete geçeceklerini de açıkladı.

    “Türkiye nükleer güç sahibi ülkeler ligine yükseldi”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarının satırbaşları şöyle:

    Bugün Türkiye’yi dünyanın nükleer güç sahibi ülkeleri arasına sokacak büyük bir hamlenin sevincini paylaşmak üzere bir aradayız. Bu gurur günümüze iştirak eden başta Cumhur İttifakı’nın ortaklarımız olmak üzere tüm misafirlerimize, tüm vatandaşlarıma teşekkür ediyorum. Bu törenle aynı zaman da milletimize olan bir sözümüzü, bir ahdimizi daha gerçekleştirmiş oluyoruz. Türkiye nükleer güç sahibi ülkeler ligine yükseldi.

    Akkuyu NGS’nin üretime geçmesinden bir önceki aşaması olan nükleer yakıtların santral sahasına getirilmesine şahitlik ediyoruz. Hava ve deniz yoluyla gelen nükleer yakıtların santralimize teslimiyle beraber artık Akkuyu, bir nükleer tesis hüviyetini kazanmıştır. Böylece ülkemiz 60 senelik bir geçikmenin ardından da olsa dünyada nükleer güç sahibi ülkeler ligine yükselmiştir. Bugün dünyada 422 nükleer reaktör faal halde olup, 57’sinin de yapımı devam ediyor. AB elektriğinin yüzde 25’ini nükleerden elde ediyor.

    Avrupa Komisyonu, nükleer enerjiyi “yeşil enerji” kabul ederek, tereddütleri gidermiştir. Biz de Akkuyu ile ülkemizi bu gelişmenin parçası haline getirdik.

    “Elektrik ihtiyacının %10’u bu Santralden karşılanacak”

    Santralin tüm üniteleri 2028’e kadar hizmete girecektir. Pek çok önemli proje gibi Akkuyu da milli bütçemize yük getirmeyen finansman modeliyle hayata geçirildi. Akkuyu, Rusya ile en büyük ortak yatırımımızdır. Santralin tüm üniteleri peyderpey 2028’e kadar hizmete girecek. Ülkemizin elektrik tüketiminin yüzde 10’u bu santral tarafından sağlanacaktır.

    Tam kapasite devreye girdiğinde burada yılda yaklaşık 35 milyar kilovatsaat elektrik üretilecek.

    Doğalgaz ithalatımızın düşmesine yıllık 1,5 milyar dolar katkısı olacak bu proje, milli gelirimizin artışına da olumlu yönde etki yapacaktır.

    Santralimizin 6 Şubat depremlerinden etkilenmemesi, mühendislerimizin ve işçilerimizin işlerini ne kadar titizlikle icra ettiklerini gösteriyor. Projedeki tecrübemiz ışığında, farklı bölgelerde inşa etmeyi planladığımız 2. ve 3. nükleer santrallerimiz için en kısa sürede harekete geçeceğiz.

  • “Erdoğan’ın kalp krizi geçirdiği iddiaları asılsızdır”

    “Erdoğan’ın kalp krizi geçirdiği iddiaları asılsızdır”

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı, “Bazı sosyal medya hesaplarından paylaşılan ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kalp krizi geçirdiği ve hastaneye kaldırıldığı’ yönündeki iddialar doğru değil. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, yarın düzenlenecek ‘Akkuyu Nükleer Santrali İlk Yakıt Yükleme’ törenine canlı bağlantı ile katılacaktır” ifadelerini her verildi.

  • Recep Tayyip Erdoğan miting ve Tv programlarını iptal etti

    Recep Tayyip Erdoğan miting ve Tv programlarını iptal etti

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir, sosyal medya hesabından paylaşım yaparak, “Yarın yapılması planlanan Akkuyu Nükleer Güç Santrali törenine Sayın Cumhurbaşkanımız online katılım sağlayacaktır. Mersin mitingimizin ise ileri bir tarihte yapılması planlanmaktadır” dedi

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yarın akşam katılacağı ortak Tv programını da iptal etti.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan müjdelere yenisini ekledi!

    Cumhurbaşkanı Erdoğan müjdelere yenisini ekledi!

    Cumhurbaşkanı Erdoğan sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklama ile müjdeli haberi duyurdu.

    Erdoğan Twıtter hesabından, “Ankara – Kırıkkale – Yozgat – Sivas Hızlı Tren Hattımız Mayıs ayı sonuna kadar ücretsiz… Milletimize hayırlı olsun.” dedi.

  • Cumhurbaşkanı Bursa’da halka hitap etti

    Cumhurbaşkanı Bursa’da halka hitap etti

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gemlik’te halka hitap etti.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Evlerde imal ettikleri ürünleri internette satanları vergi muafiyeti kapsamına alıyor, muafiyet sınırını 320 binden 700 bin liraya çıkarıyoruz. Halihazırda 837 bin esnafımız hem gelir vergisi muafiyetinden yararlanıyor hem de KDV ödemiyor.” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

    “Taksi, dolmuş, minibüs, midibüs, otobüs, çekici işletmeciliği, kamyonla ticari taşımacılık yapan esnafımız aynı cins taşıtlarını yenilerken ÖTV ödemeyecek.”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son birkaç ayda ülkemize kazandırdığımız yatırımların sadece zekatıyla bile biz bunların hayallerini geride bırakırız. Bay bay Kemal böyle atmakla filan olmuyor. Esrar, eroin kaçakçılarından para getireceksin. Yok böyle bir şey.” diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karadeniz gazına ilişkin, şunları kaydetti:

    “Rezerv değeri 500 milyar dolarla 1 trilyon dolar arasında hesaplanan bu gazın ülkemize sağlayacağı kazançla geleceğimize yatırım yapacağız.”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimizin canını yakan enflasyonu kalıcı olarak tek haneli rakamlara düşürmekte kararlıyız. Üretim maliyetleriyle ilgisi olmayan aşırı fiyat artışlarının gerisindeki açgözlülerden hesap soracağız.” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin sanayisini, tarımını, enerjisini, altyapısını büyütmeden soframıza koyduğumuz ekmeği büyütemeyiz. Türkiye Yüzyılı’yla işte bunu başaracağız.” ifadelerini kullandı.

    Erdoğan, “Daha kendi aralarında anlaşmayı beceremeyenlere, ülkenin güvenliğini, huzurunu, kalkınmasını teslim etmek, ateşle barutu yan yana getirmekten farksızdır.” ifadelerini kullandı.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, Altay tankının TSK’ya teslim töreninde konuştu

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Altay tankının TSK’ya teslim töreninde konuştu

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arifiye’de Yeni Altay Tankının Testler için TSK’ya Teslimi Töreni’nde savunma sanayi ile ilgili önemli mesajlar verdi. Tank Palet Fabrikasındaki törende yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arifiye’ye en son yılbaşında geldiğini hatırlatarak, “9 Ocak’ta fırtına obüslerimizin teslimat törenini gerçekleştirmiştik. Bu törenle 6 adet yeni nesil fırtına obüsünü silahlı kuvvetlerimize teslim etmiştik. Bugünde bir başka gurur verici projemizin, yeni nesil Altay tankımızın test için teslim heyecanını yaşıyoruz. Malumunuz olduğu üzere, güvenlik güçlerimizin kullandıkları kara aracı talebini yerli ve milli imkanlarla karşılamak için uzun yıllardır çalışıyoruz. Şimdiye kadar bu kapsamda birçok kurum ve kuruluşumuz özellikle de çeşitli tip ve özelliklerde pek çok araç ürettik. Yine fırtına obüslerinden, farklı kalibrede silah ve silah kulelerine sahip pek çok muharip aracı da ordumuzun hizmetine sunduk. Böylece amfibi hücum araçlarından, sınır güvenliğine yönelik sisteme kadar çok geniş bir yelpazede ürün gamına sahip olduk. Ayrıca envanterde bulunan tank ve zırhlı muharebe araçlarımızın en son teknolojilerle modernizasyonlarını yaptık, yapıyoruz. Bunlarla birlikte araçlarımızdaki silah sistemlerini, elektronik sistemleri, anti tank mühimmatlarını ekipman ve teçhizatları da üretiyoruz. Hatta son dönemde dışarıdan temin ettiğimiz, ambargolara maruz kaldığımız zırh sistemlerinin yerli ve milli imkanlarla imalatına da başladık” diye konuştu.

    “Araçlarımızın ünü yayıldıkça, önümüzdeki dönemde çok daha yüksek ihracat rakamlarına ulaşacağımıza inanıyorum”

    Muhtelif tip ve özellikte hafif ve orta sınıf insansız kara aracını, güvenlik güçlerinin hizmetine verdiklerini hatırlatan Erdoğan, “Ağır sınıftaki araçlarla ilgili çalışmalarımızı da inşallah çok yakında neticelendiriyoruz. Kara aracı alanında çok şükür neredeyse bütün ihtiyaçlarımızı yerli ve milli kabiliyetlerle karşılar hale geldik. Bununla yetinmiyor, dost ve müttefik ülkelere de kara aracı ihraç ediyoruz. Türkiye artık bu alanda dünyada ilk sıralarda yer alan, ürünleri birçok ordu tarafından kullanılan tedarikçi ülke konumuna gelmiştir. Çatışma bölgelerinde sınanan araçlarımız, muadillerine göre çok daha güvenli ve dayanıklı olduğunu ispat etmiştir. Araçlarımızın ünü yayıldıkça, önümüzdeki dönemde çok daha yüksek ihracat rakamlarına ulaşacağımıza inanıyorum. Ülkemizin modern ana muharebe tankı olacak yeni Altay tankı ile savunma sanayi atılımlarımızı taçlandırmayı hedefliyoruz. Yeni Altay tankımız 10 yıl önce ilk ortaya konan prototipten çok daha farklı ve üstün kabiliyetlere sahiptir” ifadelerini kullandı.

    “Projemiz engellenmeye çalışıldı, her stratejik üründe olduğu gibi buna da çamur atıldı”

    Diğer savunma projelerinde olduğu gibi Altay tankının geliştirilmesi süresince de pek çok zorlukla karşılaştıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Projemiz engellenmeye çalışıldı. Her stratejik üründe olduğu gibi buna da çamur atıldı. Gizli, açık ambargolarla süreç sabote edilmek istendi. Maruz kaldığımız onca saldırıya rağmen yılmadık, pes etmedik, geri adım atmadık. Mevcutla yetinmek yerine, daha iyisini, daha modernini, bugünün değil, yarının teknolojisiyle mücehhez olanını üretmek için canla başla çalıştık. Bilhassa mühendislerimizin pek çok engelin üstesinden gelmek için büyük bir fedakarlıkla emek harcadılar. İhracat lisansı alınamayan tüm alt sistemlerin yerine, yerli ve milli alt sistemler tasarladılar. Değişen muharebe sahasının ihtiyaçlarına teknolojik, dijital ve mekanik birçok yeni sistemi tankımıza entegre ettiler. Sonuçta yüksek yerlilik oranı, ileri teknolojisi, dünyadaki benzerlerinden üstün özellikleriyle ortaya yeni Altay çıktı. Bu projede tankların en önemli özelliklerinde beka kabiliyetini de güçlendirdik. Hem gelişmiş zırh yapısıyla, hem aktif koruma sisteminin eklenmesiyle yeni Altay 3. nesilden de öte bir tank haline geldi. İşte bu şekilde ortaya çıkan tanklarımızın ilk ürünleri bugün silahlı kuvvetlerimize teslim ediyoruz. Ordumuz tarafından testleri tamamladıktan hemen sonra tanklarımızın seri üretimine başlayacağız” şeklinde konuştu.

    “Adamın hayatı yalan, başka bir sermayesi yok”

    Tank Palet Fabrikası’nın satıldığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hani diyorlar ya; burayı Katar’a sattık falan diye. Her şey burada, böyle bir şey söz konusu değil. Adamın hayatı yalan, başka bir sermayesi yok. Burada yüzde 51’i bize aittir, yüzde 49 Katar’a aittir. Tabii en önemli yanı bir de şudur; sürekli sermaye noktasında burayı takviye eder durumdadır. Bütün bunları bilmeden yalan üstüne yalanla burada bütün siyasi sermayesini tüketmeye çalıştılar. Hamdolsun bu eserler bu şekilde ortaya çıkıyor. Arifiye tesislerinde Türkiye’nin 400 beygir segmentindeki ilk yerli ve milli askeri motorlarının seri üretimi de gerçekleştirdik. Bu motorları 600 beygir, 1000 beygir ve 1500 beygir tank motorları takip edecek. Ülkemizin özellikle ihracat noktasında önünü ciddi manada kesen motor ve transmisyon meselesini de böylece çözüme kavuşturacağız. Yeni Altay tankımızın bu coğrafyada silahlı kuvvetlerimiz için çok önemli bir güç çarpanı olarak görev yapacağına inanıyorum. Milli Savunma Bakanlığımızı, Türk Silahlı Kuvvetlerimizi, Savunma Sanayii Başkanlığımızı, projede emeği olan mühendis ve çalışanlarımızı tebrik ediyorum. Yeni Altayların ülkemize ve milletimize, kahraman ordumuza hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

    “Bırakın tank, top, falan filan, tabanca üretemiyorduk”

    ‘Sabırla koruk helva olur, dut yaprağı Atlas’ tespitinin, ete kemiğe büründüğü alanların en başında savunma sanayisinin geldiğini söyleyen Erdoğan, “Savunma sanayinde geliştirilen her ürünün gerisinde maddi güç yanında, yıllar süren çok ciddi bir emek, sabır ve özveri vardır. Bugün dünyada parmakla gösterilen SİHA’larımızın, büyük takdir toplayan zırhlı kara araçlarımızın, savaş gemilerimizin, firkateynlerimizin, füzelerimizin ve diğer sistemlerimizin her biri böyle ortaya çıktı. Diğer alanlarda olduğu gibi, burada da işe önce paradigmayı değiştirmekle başladık. Ben şöyle bir 20 sene, 21 sene önceyi hatırladığımda, biz silahlarımızda bırakın tank, top, falan filan, tabanca üretemiyorduk. Şimdi ne oldu? Tabancanın daniskasını üretiyoruz. Amerika biliyorsunuz bizi bir ara glock filan vermemeyle tehdit etti. Ama şimdi glocktan daha üstünlerini biz yapar hale geldik onlar bizden istiyor. Mesele inanmak, azmetmek. Erbakan hocamızın her zaman bir lafı vardı; ‘İman öyle bir şeydir ki, tekeden bile süt çıkartır.’ Mesele inanacaksın. Ondan sonra tabii ki neticesini alacaksın. Kolay olanı değil, vakit de alsa zor olanı, çetin olanı, ülkemizin için en hayırlı olanı seçtik. Bütün onların envaiçeşidini artık ülkemizde özel sektörde de yapıyoruz, onunda önünü açtık. Ağızlarını her açtıklarında bize, ‘Yapamayız, beceremeyiz’ diyen mandacı kafalara inat, ‘En iyisini biz yaparız’ dedik ve yola koyulduk. Sadece araç değil, artık bunların bütün mühimmatını yapar hale geldik. Eğer siz aracı yaptınız, mühimmatı yoksa duman olursunuz. Adım attırmazlar. Ama artık bu safhalar aşıldı. Hedefimizi, tam bağımsız savunma sanayi olarak belirledik. Savunma sanayi projelerini bizzat himaye ettik, takip ettik, destekledik. Kendimizin imal edebileceği hiçbir ürünü dışarıdan almama yoluna gittik. Firmalarımızı destekledik, özel sektörün önünü açtık, yeni yatırımları teşvik ettik, sorunlara odaklanmak, daha ilk denemede ‘Pes’ demek yerine, sonuca ve başarıya kilitlendik. Hamdolsun, 20 yıl gibi çok kısa bir sürede savunma sanayinde yüzde 80’leri bulan dışa bağımlılığı, yüzde 20’ler seviyesine düşürdük” diye konuştu.

    Artık NATO üyesi ülkelere de platform ihraç eder hale geldik”

    2002 yılında sadece 62 savunma projesi yürütülürken, bugün bu sayının 750’yi geçtiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savunma projelerimizin toplam bütçesi 2002 yılında 5 buçuk milyar dolarken, ihale sürecindeki projeler dahil 75 milyar dolarlık proje hacmine ulaştık. Nereden nereye. Bundan 20 yıl önce sadece 248 milyon dolar savunma sanayi ihracatı varken, geçtiğimiz sene sonu bu alanda 4 milyar 400 milyon dolar ile rekor kırdık. Artık NATO üyesi ülkelere de platform ihraç eder hale geldik. Sadece son birkaç hafta içerisinde milletimizin gurur kaynağı olacak pek çok projeyi gerçeğe dönüştürmenin bahtiyarlığını yaşadık. Milli muharip uçağımızı ve Hürjet’i hangardan çıkardık, insansız savaş uçağımız Kızıl Elma’nın irtifa testlerini yaptık. Ülkemizin en büyük, dünyanın da ilk SİHA gemisi vasfını taşıyan TCG Anadolu’yu Deniz Kuvvetlerimize teslim ettik. TÜBİTAK’ın geliştirdiği Türkiye’nin yer gözlem uydusu İMECE’yi ve diğer uygularımızı yörüngesine uğurladık. Dün de yerli ve milli ilk helikopter motorumuz TS 1400 ile Gökbey’in test uçuşunu başarıyla gerçekleştirdik. Bu yatırımlarla kendi ihtiyaçlarımızı karşılamanın yanı sıra, ülkemizde bir savunma sanayi ekosisteminin oluşmasını da böylece sağlamış olduk. Bugün savunma sanayi alanında 2 bin 700’den fazla firmamız faaliyet gösteriyor. Bu şirketlerde başta gençlerimiz, genç mühendis ve teknisyenlerimiz olmak üzere on binlerce kardeşimiz istihdam ediliyor. Gençlerimiz savunma sanayi projelerinde geliştirilen bütün teknolojileri hızla diğer alanlara uyarlayarak, katma değeri artırıyor. Yeni yatırımlarla savunma sanayimizin hem milletimizin güvenliğine, hem ülkemiz ekonomisine, hem de istihdama daha fazla katkı sağlayacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.

    “Karadeniz gazını Rus gazı zannedenleri bile görüyoruz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:
    “Hatırlarsanız, geçmişte birileri terör örgütlerinin kabusu İHA ve SİHA’ları ‘maket uçak’ olarak tarif ediyordu. Bugün de donanımızın amiral gemisi TCG Anadolu ile ilgili ne diyorlar; ‘İki bombalık ömrü var.’ Ya bunlar bu ülkenin evladı olamaz. Bunlar Türk evladı olamaz. Bu hazımsızlık ne yazık ki bu ülkede siyaset yapanların bile her yerine girmiş. Arife gününden itibaren evlerimizde kullanmaya başladığımız Karadeniz gazını Rus gazı zannedenleri bile görüyoruz. Böyle vicdansızlık olur mu ya? Siz yaptınız da ‘Niye yapıyorsunuz mu?’ dedik. Onu da geçiriyorum, yollarımızı süsleyen Togg’un hala ülkemizde üretilmediğini iddia edecek kadar gözünü kin ve nefret bürüyenleri zaten hiç saymıyorum. Türkiye’nin başarılarına sevinemeyen, milletimizin mutlu olmasını hazmedemeyen, kifayetsiz muhterislerin yeni Altay tankımız konusunda çeşitli iftiralar atması kuvvetle muhtemeldir. Tıpkı uzanamadığı ciğere mundar diyen kedi misali, bunlar da yapmadıkları, bu gidişle de hiçbir zaman yapamayacakları projeleri kötülemeye, itibarsızlaştırmaya devam edecektir. Ne yaparsa yapsınlar, ülkemize ve milletimize hizmet çabalarımızı baltalamaya bunların gücü yetmeyecek” dedi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Türkiye Yüzyılı saati hediyesi

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Türkiye Yüzyılı saati hediyesi

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün akşam Zonguldak ziyaretinde vatandaşlarla bir araya geldi. Karadeniz gazının devreye alındığı törende Zonguldak Belediye Başkanı Dr. Ömer Selim Alan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a anlamlı bir hediye verdi. Türkiye Yüzyılı saatinde Togg, SİHA, İHA, Karadeniz gazı gibi yerli ve milli eserlerle projeler yer alıyor. Türkiye Yüzyılı’na özel hazırlanan saatin kutusunda ise “Yaktığın ateş hiç sönmeyecek” ifadeleri yer aldı. Hediye edilen saatin 2023 yılını temsilen 20.23’e ayarlandığı görüldü. Başkan Alan, Türkiye Yüzyılı’nın kutlandığı 2023 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a böyle bir anlamlı hediyeyi vermekten mutluluk duyduğunu ifade etti.
    Tasarımı ve üretimi Zonguldak merkezli Sima Yapım tarafından hazırlanan Türkiye Yüzyılı saati, Zonguldak halkı tarafından büyük ilgi görmüştü.