Etiket: recep tayyip erdoğan

  • “Doğalgaz dağıtımı için Trakya merkez olabilir”

    “Doğalgaz dağıtımı için Trakya merkez olabilir”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kazakistan dönüşünde medya temsilcileriyle söyleşi gerçekleştirdi.

    Kazakistan’a gerçekleştirilen iki günlük ziyaretin başarıyla tamamlandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ziyaretimin ilk gününde değerli kardeşim Kazakistan Cumhurbaşkanı Sayın Tokayev ile birlikte Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyimizin 4’üncü Toplantısı’na başkanlık ettik. Heyetimde yer alan bakanlarımız da mevkidaşlarıyla çeşitli alanlarda iş birliği konularını ele aldılar.

    Kazak kardeşlerimizle yaptığımız ikili ve heyetlerarası görüşmelerde ilişkilerimizi ve bölgesel gelişmeleri değerlendirme imkânı bulduk. İşbirliğimizi her alanda derinleştirme kararlılığımızı bir kez daha teyit ettik. Önümüzdeki dönemin yol haritasını belirledik. Muhtelif alanlarda imzalanan 6 yeni anlaşmayla iş birliğimizi daha da güçlendirdik. Daha önce mayısta Sayın Tokayev’in yapmış olduğu ziyarette 14 anlaşma imzalamıştık. Bununla beraber 20 anlaşmayı aramızda gerçekleştirmiş olduk. Cumhurbaşkanı Sayın Tokayev’in şahsıma takdim ettiği 1. Derece Dostluk Devlet Nişanı’nı ülkemiz ve milletimiz adına kabul ettik. Başta Türk Devletleri Teşkilatımız olmak üzere uluslararası kuruluşlardaki mevcut dayanışmamızı geliştirme hususunda mutabık kaldık. Konseyimizin dördüncü toplantısının hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum” ifadelerini kullandı.

    Yeniden Asya Girişimi çerçevesinde kıtadaki bölgesel ve uluslararası forum ve teşkilatlarla ilişkilerin geliştirilmesine özel önem atfettiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu platformların en öne çıkanlarından biri de Asya’daki İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı’dır. Konferans, kardeş ülke Kuveyt’in de katılımıyla 28 üye devlet, 8 gözlemci ülke ve 5 gözlemci uluslararası kuruluşla Asya’da barış, güvenlik ve istikrarın güçlendirilmesine büyük katkı sağlıyor. Kuruluşundan itibaren konferansın önde gelen üyelerinden olduk. 2010-2014 yılları arasında dönem başkanlığını başarıyla yürüterek, üst düzeyli muhtelif toplantılar ve forumlar düzenledik. Dönem başkanlığımız sırasında İş Konseyi ve Gençlik Konseyi kuruldu. Konferansın ‘Askeri ve Siyasi Boyutu’ ile ‘Yeni Sınamalar ve Tehditler’, ‘Ticaret ve Yatırım’ ve ‘KOBİ’ler’ öncelik alanlarının koordinatörlük veya eş koordinatörlük görevlerini yürütüyoruz” diye konuştu.

    “En uygun yer neresiyse bu dağıtım merkezini orada inşallah kurmuş olacağız”

    Rusya Devlet Başkanı Putin’in ‘Türkiye’de gaz merkezi kurulması’ açıklamasını değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti:

    “İfade edildiği şekliyle böyle bir dağıtım merkezi için bu iş için tabii ki Trakya en önemli yer olarak görülüyor. Biz başta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımıza ve Rusya tarafında ilgili kuruma müşterek bir çalışma yapmaları talimatını Sayın Putin ile birlikte verdik. Orada bu çalışmayı yapacaklar. En uygun yer neresiyse bu dağıtım merkezini orada inşallah kurmuş olacağız. Bizim ulusal anlamda bir dağıtım merkezimiz var ama tabii şimdi bu uluslararası bir dağıtım merkezi olacak. Bu konuyla ilgili Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız ile Rusya tarafı çalışmayı yapıp bize sunacaklar ve ondan sonra da adımı atmış olacağız. Burada bekleme diye bir şey yok. Kararı bugün hemen süratle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımıza verdik. Aynı şekilde aynı anda Rusya’dan (Gazprom Başkanı) Miller de bu toplantıdaydı, o da talimatı aldı. Şimdi arkadaşlarımız birbirleriyle görüşmek suretiyle çalışmaya başlayacaklar. Güvenlik noktasında biz her türlü adımı atarken tabii ki burada da güvenlik neyi gerektiriyorsa bu güvenlik ağımızı da süratle kuruyor ve ona göre çalışmalarımızı sürdürüyoruz. “

    “Türkiye’ye olan güvenin devam etmesi de bizi ayrıca mutlu etti”

    Rusya ile Ukrayna arasında devam eden savaşta Türkiye’nin arabuluculuk rolüne değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aramızda yaptığımız görüşmede bu kanaat aslında gücünü koruyor. Yani Türkiye’nin arabuluculuğu hususunda Rusya’nın da diğer bazı ülkelerin de Türkiye’ye olan güvenleri aynen devam ediyor. Bu konuyla ilgili, Kerç Köprüsü’yle ilgili hassasiyetleri de yine kendisiyle paylaştık. O da bize bazı teknik bilgileri de verdi ve bu konuda biz aynı hassasiyeti koruyarak çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Türkiye’ye olan güvenin devam etmesi de bizi ayrıca mutlu etti” ifadelerini kullandı.

    “Biz zırhımızı kuşandıktan sonra tedbirlerimizi aldıktan sonra bize bunlar hiç ürküntü vermez”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan’ın adaları silahlandırmasına ilişkin soruyu yanıtlayarak, “Tabii bu konuda uyarılarımızı yapıyoruz. Amerika’yla da bu konuyla ilgili olarak Milli Savunma Bakanlığımız muhatabıyla görüşüyor. Hatta şu anda NATO Savunma Bakanları Toplantısı vardı. Bakanımız da bu toplantılarda muhataplarıyla bu konuları etraflıca görüşme fırsatını buldu. Neticesini dönünce Hulusi Paşa’yla görüşeceğiz. Dedeağaç’ta veya farklı adalarda yapılanları elbette görüyoruz. Biz zırhımızı kuşandıktan sonra tedbirlerimizi aldıktan sonra bize bunlar hiç ürküntü vermez. Tedbirimiz var, her şeyimiz hazır. Dolayısıyla da adımlarımızı buna göre atıyoruz. O düşünsün. Bir gece ansızın gelebiliriz o ayrı. Tarihi kayda girecek. Ama burada tarih verilmez. Nerede ne olacağı, ne zaman olacağı konuşulur mu?” açıklamasında bulundu.

    “F-16 konusunda bu son atılan adımlar veya son gelişmeler bir şeylerin değiştiğini gösteriyor”

    ABD’nin Türkiye’ye F-16 sürecinde ön koşulun kaldırıldığını duyurmasına ilişkin soru üzerine Erdoğan, “Özellikle F-16 konusunda bu son atılan adımlar veya son gelişmeler bir şeylerin değiştiğini gösteriyor. Tabii bütün bu adımları aynı anda Rusya da takip ediyor. Ne oluyor, ne gidiyor? Şimdi bize düşen de tabii burada ilgili arkadaşlar gerek Dışişleri Bakanımız, gerek Milli Savunma Bakanımız gerekse bunun dışında bizim liderlerle yaptığımız görüşmelerde bunları konuşuyoruz, paylaşıyoruz, Hatta hatta son Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na gittiğimizde orada tabii Amerikalı senatörlerle de görüşmeler yaptım. Onlarla da bu konuları görüştüm. Yani az önce söylediğim ifadeyle bunu bütünleştiriyorum; bunların hepsi tedbir paketinin içerisinde yer alan konulardır. Bunları da orada Cumhuriyetçi, Demokrat senatörlerle görüştük. Hatta Efkan Bey ve arkadaşlarımızı orada bıraktık. Onlar orada yaklaşık bir hafta daha kaldılar. Onlar da Kongre üyeleriyle görüşmeler yaptılar. Bu görüşmelerle de aradaki ilişkileri sıcak tuttuk, sıcak tutuyoruz, tutmaya da devam edeceğiz” yanıtını verdi.

    “Zengezur Koridoru ile ilgili olarak ben herhangi bir sıkıntı görmüyorum”

    Ermenistan Başbakanı Paşinyan ile Prag’da yapılan görüşmeyi değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi orada bir dar kapsamlı görüşme yaptık. O dar kapsamlıda Paşinyan, aynı zamanda İlham Bey ve Macaristan Başbakanı Orban da vardı. Ondan sonra bir de tabii heyetler arası yaptık ve bu konuları tabii ki görüştük. Ama Zengezur Koridoru ile ilgili olarak ben herhangi bir sıkıntı görmüyorum” şeklinde konuştu.
    Şu anda dünyadaki ticaret hacminin 12 milyar ton olduğunu, 2030’a gelindiğinde 25 milyar tona çıkacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ticaret hacminin hareketliliğinin yüzde 90’a yakınının denizden sağlandığını aktardı.

    “Kanal İstanbul ile çevrecilikte de dünyaya örnek bir ders vereceğiz“

    İstanbul Boğazı’ndaki sıkıntıların belli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim doğu-batı aksında Orta Koridor’daki hedeflerimiz var. Kuzey Koridor’da yaşanan sıkıntılardan dolayı Orta Koridor’a büyük bir yük binecek. Bunların hepsi düşünüldüğünde, özellikle kuzey-güney aksında Kanal İstanbul olmazsa olmaz. Önümüzdeki günlerde, yıllarda bu çok çok daha gündemimizde olacak. Bizim de bir taraftan planlamalarımız, fizibilitelerimiz devam ediyor. Dünyanın şu anda en çok odaklandığı konu çevrecilik. Biz Kanal İstanbul ile çevrecilikte de dünyaya örnek bir ders vereceğiz. Boğaz’da bir defa ciddi manada bir çevre tehdidi var. Her an, her şey olabilir” dedi.

    Sarayburnu’ndaki, Selimiye’nin önündeki Independenta yangınını unutmadıklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Zaman zaman yalılara bindiren gemileri unutmayız. Ama şimdi bizim Kanal İstanbul ile bütün bu sıkıntıları ortadan kaldırmış olacağız. Bugün Bakırköy, Samatya sahillere baktığınızda günlerce beklemeler, birikmeler var. Bir de Karadeniz’deki birikmeler var. Yarın bunlar çok çok daha artacak. Bir de gemi boyutları çok büyüdü. Yüzde 30’u da tehlikeli madde taşıyor. Riskin boyutları çok daha arttı. Bundan 10 yıl önceki üç tane gemi, şu anda tek gemi oldu. Sayı bir miktar azaldı ama risk daha da büyüdü. Gemi sayısı azaldı ama taşınan yük miktarı tam yüzde 40 arttı son 10 senede” ifadelerine yer verdi.

    “Olay sadece başörtüsü olayı değil, bir de bunun yanına en önemli derdimiz olan aile konusunu da yine bu düzenlemenin içerisine koyalım istiyoruz”

    Başörtüsü konusunda yapılan anayasal çalışmalara ilişkin bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:

    “Burada madde noktasında, fazla madde olmasından yana değiliz. Arkadaşlar şu anda çalışmayı sürdürüyor. Efradını cami ağyarını mani şekilde ama az maddede bunları toparlamayı planladık. Konu olarak da olayı sadece başörtüsü olayı değil, bir de bunun yanına en önemli derdimiz olan aile konusunu da yine bu düzenlemenin içerisine koyalım istiyoruz. Ve bu çalışmayı da arkadaşlarımız yine yürütüyorlar. Bu çalışmayla birlikte de süratle, vakit kaybetmeden hemen bunu Meclis’e sunmanın gayreti içerisinde olacağız. Biz döndükten sonra arkadaşlar bize bir sunum yapacaklar. Bu sunumu yaptıktan sonra da fazla gecikmeden hemen istiyoruz ki bunu Meclise sunalım. Gündemde böyle bir şey yokken bayram değil, seyran değil meselesi. Böyle bir noktaya geldi iş. Adamın derdi de yok aslında. Niye bunu gündeme getirdi, bunu anlamak da mümkün değil. Şu an itibarıyla biz hazırlığımızı yapacağız. Ki yine birileri çıkıp zaman zaman ‘başörtüsü’ demesin, ‘aile’ demesin diye gelin artık Anayasa değişikliğini yapalım, adımı ona göre atalım. Eğer hakikaten güveniyorsanız kendinize, dürüstseniz, samimiyseniz yapalım. Çünkü yasal bir değişikliğe zaten ihtiyaç yok. Yasal olarak her şey, düzenlemeler de yapılmış zaten var. Ama burada onların niyeti sadece bir şeyleri bulandırmak, güya ‘bak ben savundum ama destek vermedi’ demek. Sana (Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu) Altılı Masa bile destek vermiyor. Türkiye’nin böyle bir düzenlemeye ihtiyacı yok.”

    Eski CHP Milletvekili Mehmet Ali Çelebi’nin AK Parti’ye katılmasına ilişkin ise Erdoğan, “Her şeyden önce bizim davetimiz her zaman bakidir. Kapı açık. Biz, kapımızı kimseye kapayamayız. Yeter ki gelenin milli ve yerli yanı güçlü olsun. Mehmet Ali Bey kendisi de açıklama yaptı. İnşallah Çarşamba günü grup toplantısında da rozetini bizzat takacağım. Ve böylece şu anda resmen AK Parti’ye girmiş olsa da o gün grup toplantısında herkesin huzurunda rozetini takarak çok daha farklı bir anlamda o ruhu istiyorum ki grubumuz da yaşasın” açıklamalarında bulundu.

    “Sadece bir büyükelçi değil, aynı zamanda akademisyen olarak da orada çok önemli işler başaracağına inanıyorum”

    Metin Feyzioğlu’nun Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) büyükelçi olarak atanmasın da değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Metin Bey bir defa iyi bir hukukçu. İyi bir hukukçu olmanın yanında özellikle uluslararası hukuk alanında ve Kıbrıs meselesinde baro başkanıyken bizimle gayet güzel çalışmaları oldu. Kendisine bu teklifi yaptığımda o da ‘bunun için çok müteşekkir olurum’ dedi. Metin Bey’in özellikle Kuzey Kıbrıs ve Kıbrıs adasındaki gelişmelere vukufiyeti var. Sadece bir büyükelçi değil, aynı zamanda akademisyen olarak da orada çok önemli işler başaracağına inanıyorum” diye konuştu.

    “Derdimiz altyapısı yapılmış arsalara kendi imkanıyla, bankaların vereceği düşük faiz krediyle gelsin benim vatandaşım evini oraya kendisi yapsın”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘İlk Evim İlk İş Yerim’ kampanyasına ilişkin gelen soruya, “Aslında ilk yaptığım açıklamadan sonra bu sürece yönelik yeni açıklama arsa üzerinde oldu. Ne dedik? Arsadaki sayıyı ilk etapta 1 milyon olarak düşünüyoruz. 1 milyon arsa. Bunu da nasıl yapacağız? Kura çekimiyle oradaki dağıtımları yapacağız. Derdimiz altyapısı yapılmış arsalara kendi imkanıyla, bankaların vereceği düşük faiz krediyle gelsin benim vatandaşım evini oraya kendisi yapsın. Bu, Türkiye’de ayrı bir sıçramayı getirecek. Bu, zemin artı 1 veya sadece zemin; bu şekilde 1 milyon arsayı inşallah vatandaşlarımıza ucuz imkanlarla verme anlayışını getiriyor. Bu konuyla ilgili de iki gün önce bakanımla görüştüm. O da ‘biz bütün hazırlıkları Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak yaptık, hazırız, her an bununla ilgili adımı atabiliriz’ dedi. Şu an itibarıyla inşallah Bakanlığımızın takibinde bu adımı da atacağız” yanıtını verdi.

    “Biz havada uçuşan değil de yere sağlam basan adımları atacağız ki zihinlere iyi yerleşsin”

    Asgari ücret konusunda beklentilerle ilgili farklı rakamlar konuşulmasını da değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda bu konuyla ilgili çalışmaları başta Vedat hocamız olmak üzere arkadaşlarımız yapıyorlar. İnşallah bundan öncekilerden çok daha farklı bir hazırlığın içinde olduğunu biliyorum. Ama biz, havada uçuşan değil de yere sağlam basan adımları atacağız ki zihinlere iyi yerleşsin” dedi.

  • Erdoğan, Belarus Cumhurbaşkanı Lukaşenko ile görüştü

    Erdoğan, Belarus Cumhurbaşkanı Lukaşenko ile görüştü

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Asya’da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı (CICA) 6. Zirvesi çerçevesinde Kazakistan’ın başkenti Astana’da temaslarını sürdürüyor.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin düzenlendiği Bağımsızlık Sarayı’nda Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko ile bir araya geldi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan CHP’ye başörtü tepkisi

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan CHP’ye başörtü tepkisi

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Gençlik ve yerel yönetimler” temalı “Tam Bana Göre Festivali”nde konuştu.

    Festivalde gençlerin eğlenceli vakit geçirmenin yanı sıra AK Partili belediyelerin kendileriyle ilgili projelerini öğreneceğini de belirten Erdoğan, festivalde 150 belediyenin stant ve etkinliklerinin gençlerle ve vatandaşlarla buluşturulacağını kaydetti.

    Erdoğan, ”Geçen seneki festivalimiz bu bakımdan verimli geçti. Belediyelerimiz aracılığıyla sunduğumuz hizmet sayılarını sizlerden gelen tekliflerle artırdık. Genel Merkez Gençlik Kollarımız bu sene ilk kez oy kullanacak 6 milyon genç başta olmak üzere tüm kardeşlerimize ulaşma hedefiyle gece gündüz demeden çalışıyor. Gençlik ve Spor Bakanlığımız sizlerin hayatını kolaylaştıracak, ihtiyaçlarınızı giderecek pek çok yatırım, eser ve hizmeti devreye alıyor. Siyaset kurumuyla, resmi kurumuyla sizlere daha iyi hizmet etmek için tüm imkanları seferber ediyoruz. İnşallah bu yılki festivalin her açıdan başarılı geçeceğine inanıyorum. Festival kapsamında ödülleri vereceğimiz belediye ve başkanlarımızı tebrik ediyorum” dedi.

    Erdoğan, gençleri festivale davet ederek, “Sizler sadece ailelerinizin değil ülkemizin de geleceğisiniz. Sizler büyük ve güçlü Türkiye’nin mimarlarsınız. Siyasete gençlik kollarında başlamış bir büyüğünüzünüm. 40 yılı aşan siyasi hayatım boyunca hep gençlerle yol yürüdüm. Sizin yol ve dava arkadaşlığınızı daima baş üstünde tuttuk. Türkiye’nin istikrarsızlıklarla boğuştuğu bir dönemde İstanbul Belediye Başkanlığı’na giden yola gençlerimizle beraber çıktık. Okuduğumuz bir şiir sebebiyle görevden alınana kadar genç ve dinamik ekiple İstanbul’umuza hizmet ettik. Yeni bir yola çıktığımız 2021 yılında milletin umudu AK Parti’yi gençlerimizle birlikte kurduk” açıklamasında bulundu.

    “Türkiye Yüzyılı’nı da sizlerle birlikte inşa edeceğiz”

    AK Parti kadrolarında genç isimlerin siyasete atıldığını söyleyen Erdoğan, “Partimizin kademelerinde gençlere güvendik, yeni yüzleri Türk siyasetine kazandırdık. Tüm karar alma süreçlerine gençleri dahil ettik. Muhalefet gençleri çoluk çocukla dolduracaksınız derken gençlerimizin tıpkı seçim gibi seçilme yaşlarını da 18’e indirerek sizlere olan güvenimizi gösterdik. Birilerinin gençlerimizi çeşitli harflere hapsetme teşebbüslerine rağmen TEKNOFEST gençliği maşallah gümbür gümbür geliyor. Sizlerin başarılarından, sizlerin kalıplara, harflere, şablonlara sığmayan özgüveninizden gurur duyuyoruz. İnşallah ‘Türkiye Yüzyılı’nı da sizlerle birlikte inşa edeceğiz. Seçim günü geçtikten sonra gençlerin dönüp yüzüne bakmayanlar, sandık ufukta belirince birden gençleri hatırladılar. Gençlerimizi görünce değiştirecek yol arayanların şimdi gençlere ulaşmak adına kendilerini düşürdükleri komik durumları ibretle takip ediyoruz” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, başörtüsüyle ilgili anayasa teklifine ‘hayır’ cevabı veren CHP yönetimine tepki gösterdi. Erdoğan, “Gece yarısı başörtüsü ile ilgili açıklama yapan Bay Kemal ardından bugün anayasa değişikliğine kabul oyu vermeyiz dedi. Bunlar yalancı yalancı. Bunlarda dürüstlük yok. Eğer samimi isen, dürüstsen yasa değişikliğine zaten ihtiyacımız yok. Buyur gel anayasa değişikliğini yapalım. Yapamazlar, gelemezler. Çünkü dürüst değiller. Bugüne kadar gençlerimizin hayrına tek bir adım atmayanlar şimdi çıkmış ‘Benimle misiniz?’ diyerek gençleri adeta sorguya, adeta hesaba çekiyorlar. Grup toplantılarında gençleri hizaya dizip yoklama alanları yüzümüz kızararak izliyoruz. Biz gençlere güvensizliğin, gençleri hafifsemenin işaretleri olan bu hoyratlıkları kale bile almadan bu ülkenin gençlerine güveniyoruz. Gençlere sabah akşam karamsarlık aşılamayı siyaset sanan kifayetsiz muhterislere, bütün bunlara rağmen biz size inanıyoruz. Bu inancımızı da başkaları gibi sadece lafta bırakmıyor, icatlarımızla, reformlarımızla, hayata geçirdiğimiz hukuki düzenlemelerle, sizler için yaptığımız eser ve hizmetleri açıkça ortaya koyuyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

    “Gençlerimizin arasına aşılmaz duvarlar ördüler”

    Erdoğan, geçmişte gençler üzerinde oyunlar oynandığını belirterek, “Biz gençlik yıllarımızı ülkemizin istikrarsızlıklarla, terörle, sosyal ve ekonomik krizlerle boğuştuğu gerçekten zor bir dönemde geçirdik. Yüreğimizin kıpır kıpır olduğu o günlerde sokak darbelerinden geri kalmışlığa kadar pek çok sıkıntı yaşadık. Daha ömürlerinin baharındayken bu ülkenin nice genç değeri harcanıp gitti. Yurt dışından ithal ideolojilerle Türk-Kürt, sağcı-solcu diyerek, Sünni-Alevi diyerek gençlerimizin arasına aşılmaz duvarlar ördüler. Siyasi parti görünümlü fitne yuvalarında kurdukları tuzaklarla kandırdıkları gençlerimizi bölücü terör örgütünün savaş ağlarına peşkeş çektiler. Bu evlatlarımızın kalem tutması gereken ellerine silah vererek ülkemizin ve milletimizin üstüne saldılar” dedi.

    “28 Şubat zihniyetinin Türkiye üzerine karabasan gibi çöktüğü günlerde hayatları karartılan gençlerimiz oldu” diyen Erdoğan şunları kaydetti:
    “Haksız, hukuksuz, keyfi bahanelerle kızlarımızın eğitim haklarının gasp edildiği, saçından, sakalından, kılık kıyafetinden dolayı gençlerimizin ötekileştirdiği karanlık günler geri kaldı. Sizler AK Parti Türkiye’sinde doğduğunuz. Annelerinizin babalarınızın maruz kaldığı yasaklarla, faşizmle karşılaşmadınız. Üniversite kapılarında ikna odalarının kurulduğu o meşum günleri hamdolsun yaşamadınız. Gençler elbette bedel ödedik, zorluklara göğüs gerdik, vesayetten terör örgütlerine nice odaklara maruz kaldık. Ama hiç kimsenin eski karanlık günlerine geri döndürmesine müsaade etmedik. Hak ve özgürlükler konusunda attığımız her adımı iptal ettirmek için Anayasa Mahkemesi kapısında nöbet tutan muhalefete rağmen ülkemiz demokrasisini ayıplarından kurtardık. Bizim hangi kökene, meşrebe, siyasi görüşe sahip olursa olsun tek bir gencimiz dahi yoktur.”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başkent Millet Bahçesi’nde düzenlenen “Tam Bana Göre Gençlik Festivali”nin açılışında “Sakarya Türküsü” şiirini de okudu. Festivalde başarılı gençlik projeleri olan belediyeler ödüllendirildi. Tuzla Belediyesi İyilik Şampiyonası Projesi de “Genç Belediye” ödülüne layık görüldü.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli ile bir araya gelecek

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli ile bir araya gelecek

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, görüşme saat 16.00’da MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin evinde gerçekleşecek.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bahçeli’nin görüşmede iç siyaset ve dış politikadaki gelişmelere dair değerlendirmelerde bulunması öngörülüyor.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na açtığı davayı kazandı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na açtığı davayı kazandı

    Duruşmada Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun avukatı Mehmet Can Keysan, reddi hakim talebinde bulunduğu dilekçesini dava dosyasına sundu. Keysan, “Delillerimizin toplanmaması nedeniyle mahkeme hakiminin nesnel davranamayacağı yönünde tam bir inanç oluşmuştur, reddi hakim prosedürü işletilsin” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın ise, reddi hakim talebinin davayı uzatmaya yönelik olduğunu söyleyerek, mahkemenin esas hakkındaki kararını açıklamasını talep etti. Reddi hakim talebini reddeden mahkeme, taraflara son beyanları için söz verdi.

    Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını belirten avukat Aydın, “Davalının dava konusu açıklamasında ‘aynı ihalenin üç kat fiyatla başka birine verildiği ve ödeme yapıldığı’ hususuna dair ekranda gösterdiği belgeyi dosyaya sunmadığı gibi böyle bir belge de bulunmamaktadır” ifadelerini kullandı. Avukat Aydın ise davanın kabulüne karar verilmesini istedi.

    Avukat Keysan ise reddi hakim dilekçesinin geri çevrilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu savunarak, müvekkilinin beyanlarının ifade özgünlüğü çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Keysan davanın reddini talep etti.

    Beyanların ardından kararını açıklayan mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vererek, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’a 50 bin lira manevi tazminat ödemesine hükmetti.

  • “Başörtüsü teklifimizi biz Meclise getireceğiz”

    “Başörtüsü teklifimizi biz Meclise getireceğiz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Grubu Toplantısı sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Erdoğan, CHP’nin Meclis’e sunduğu başörtüsüyle ilgili kanun teklifi konusundaki sözlerine CHP Grup Başkanvekili Özel’in sosyal medya üzerinden cevap verdiğinin hatırlatılması üzerine,

    “Olacağı buydu, dürüst değil bunlar. Bunlar böyle yasal düzenlemeyle kendilerine göre ‘Bu işin yasal düzenlenmesine gerek yok. Yasal teminat altında’. Eğer sen dürüst isen, samimiysen gel bu işi Anayasa teminatı altına alalım. Kaldı ki Anayasamızda bunu geniş manada teminat altına alan maddeler var. Bunu hak ve özgürlükler çerçevesi içinde açık, samimi başörtüsü konusunu oraya oturtalım. Ülkenin tüm kurumlarında bu işi en geniş anlamda yer alacak şekilde ben şu anda Anayasa Komisyonu üyelerimi, Adalet Komisyonu üyelerimi çalıştırıyorum. Bu teklifimizi biz Meclis’e getireceğiz. Biz Meclis’e getirdikten sonra o ne yapacak, desteklemeyecek. Ne kadar samimi olduğu her zaman olduğu gibi tekrar meydana çıkacak” karşılığını verdi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zelenski ile görüştü

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zelenski ile görüştü

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, görüşmede Rusya-Ukrayna savaşıyla ilgili gelişmeler değerlendirildi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede uzun süredir üzerinde çalıştıkları Rusya-Ukrayna arasındaki esir değişimini başarıyla sonuçlandırmış olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu ifade etti. Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden ihracına yönelik mutabakatın işlediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, benzer bir yaklaşımın Zaporijya Nükleer Santrali bağlamında da sergilenebileceğini, santralin çevresinde askerden arındırılmış bir bölgenin tesisi yönünde gerekli arabuluculuk ve kolaylaştırıcılık teklifinin geçerli olduğunu dile getirdi.

    Ukrayna’nın Rus kontrolü altındaki bazı bölgelerinde tek taraflı referandumlar düzenlenmesinin diplomatik sürecin canlandırılması çabalarını zora sokacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, savaşın barışçıl müzakereler yoluyla çözümü için gereken her türlü katkıyı sunmaya hazır olduklarını söyledi.

  • “CHP milli güvenlik sorunudur”

    “CHP milli güvenlik sorunudur”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,  gündeme dair gazetecilerin sorularını cevapladı.

    CHP’nin Tutuklu Gazeteciler Raporu ile ilgili değerlendirmede bulunan Erdoğan,

    ”Şehidimiz Sedat Gezer’e Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralı polisimize de rabbimden şifalar temenni ediyorum. Bekçilerimiz polislerimiz orada kahramanca mücadele verdiler. CHP’nin bu teröristlerden birini gazeteci diye geçmişte savunmuş olması, daima bizim önümüze çıkıyor. Şimdi gazetecilerden hapiste olanlar var, bunlara yönelik olumlu yaklaşımımız yok. İçeride dışarıda bunlarla karşılaşıyoruz. Terör örgütü ve siyasi uzantısı malum parti yerine devletin söylediğine kulak verselerdi böyle ibretlik duruma düşmezlerdi. O adı geçenlerin terörist olduğunu biz başından beri söyledik. Böyle ibretlik ve utanılacak hale düşmezlerdi. Ama maalesef açık söyleyeceğim bunlarda utanma yok. Biz bunların gazeteci değil, terörist olduğunu en başta söyledik. Yargı bunları terörist oldukları için mahkum ediyor, tutukluyor. Bunu görmeniz lazım. Resmi internet sitelerinde bu tutuklu gazeteci diye gösterdikleri raporu hala gezdiriyorlar. Bizde o uydurma raporu da bu teröristten sırt çantasında kamera fotoğraf makinesi taşıdığını yazmışlar. Ana muhalefetin belirli yerlere yerleştirdiği kişiler. O terörist sırt çantasında taşıdığı keleşle yaptı, sırt çantasında taşıdığı bombayı patlatarak kendini katletti. Bunların yaptığı hükümet eleştirisi değil, devlet düşmanlığı derken bunu kast ediyorum. CHP milli güvenlik sorunudur” dedi.

    Ege’de ABD ve Yunanistan provokasyonu ile ilgili değerlendirmede bulunan Erdoğan, ”ABD her şeyden önce NATO’da beraber olduğumuz üyeler arasında, ülkeler arasında. Adil davranmıyor. Yunanistan NATO’da beraber olduğumuz bir ülke. Kaldı ki Türkiye’nin NATO’daki durumuyla Yunanistan’ın NATO’daki durumunun mukayese edilir tarafı yok. Biz ilk 5 içerisindeyiz, yaptığımız ödemeler ve kara kuvvetleriyle NATO’da önemli bir konumdayız. Amerika’nın Midilli, Sisam’a bu kadar yüklü silah araç gereç göndermesi kabul edilir bir şey değil. ABD son zamandaki bunlara vermiş olduğu zırhlı araçları da bunları konuşlandırmaları falan İHA’larla tespit edildi. Bunları tespit etmekle kalmadık, Amerikan zırhlıları bizi tehdit etmek için kullanılıyor. Bunlara sorunca biz bunları Rusya için kullanacağız diyorlar. Amerika’ya diyoruz ki Türkiye gibi bir müttefik bulamazsın. Amerika ve Yunanistan’a gerekli uyarıları yaptık. BM’ye son mektubumuzu da 17 Eylül’de gönderdik. Sonra bize, siz bizi haberdar etmediniz, demesinler. Yunanistan görüşmeden kaçıyor. Buralar hukuki ifadesiyle gayri askeri üsler, adalar. Uluslararası yargı yolunu bunların tıkadığını görüyoruz. Neden görüşme ve mahkemeden kaçıyorsun. Bu adaları silahlardan arındırmaları şart. Lozan’a göre buralar özel bir statüye sahip. Yunanistan’da 9 adet Amerikan üst mevut. Bizim Amerika’dan beklediğimiz Yunanistan’ı yanlış hesaba sürüklememesi. Biz bütün her şeyi adım adım takip ediyoruz” açıklamasında bulundu.

    “Bu adımıyla, adada bir de silahlandırma yarışına yol açacaktır”

    Amerikan’ın Güney Kıbrıs’a yönelik silah ambargosunu kaldırmasının ne içerik, ne zaman açısından izahı olmadığını kaydeden Erdoğan, “Bu adımıyla, adada bir de silahlandırma yarışına yol açacaktır. Biz de KKTC de ne gerekiyorsa, adımları attık, atıyoruz, atmaya devam edeceğiz. Bizim şu anda orada 40 bine yakın askerimiz var. Bizim şu anda orada silah, mühimmat araç gerek ve hem kara, deniz, bütün bunlarla adımları atıyoruz. Bu son adımın cevapsız kalmayacağını ve KKTC halkının güvenliği için her türlü adımı atacağımızı herkesin bilmesi gerekiyor. Amerika ambargoyu kaldırsa da kaldırmasa da Türkiye’ye sen ne yaparsan yap diyor. Lozan’da buralar silahtan ari olan adalardır. Ama silahtan ari olması gereken bu adalarda Amerika maalesef ne Lozan’ı, ne Paris’i dinliyor. Bu adımları attı, atıyor” diye konuştu.

    Türkiye’nin esir takasında arabuluculuk rolüyle ilgili değerlendirmede bulunan Erdoğan şunları kaydetti:

    “Bir taraftan tahıl koridoru diğer taraftan gübre olayı, bir de 200 esirin takası. Bir Ukrayna lehine olan var, bir diğeri de Rusya’nın önem verdiği konu var. Putin’le yaptığım görüşmelerde sayın Putin bunu bana hep hatırlattı. Biz de elimizden gelen gayreti göstererek sayın Zelenskiy ile görüşerek, esirlerin takasını başarıyla gerçekleştirdik Bundan sonraki süreç de var. Bundan sonraki süreci gayet iyi yönetmeliyiz. Ben barış için umutsuz değilim. Ama böyle de hemen bir anda netice alırız dersek bu da hayal olur. Şu anda 4 tane şehirde yapılan referandum olayı, sıkıntıyı getiriyor. Keşke böyle bir referanduma gidilmeseydi de bütün bunları diplomasi yoluyla çözebilseydik veya çözebilseydiler. 2014’te benzer bir durum Kırım’la ilgili olmuştu. Kırım’la ilgili konu da başarılı olamadık. O zaman Putin’e bizim burada soydaşlarımız var, attığınız adım doğru değil, demiştik ama netice alamadık. Zelenskiy de 4 tane bölgeyle ilgili bizden desteklerimizi istiyor, bu konuda Sayın Putin ile görüşerek ikna etmemizi istiyor.”

    Putin ile yarın bir görüşme gerçekleştirmeyi planladığını ifade eden Erdoğan, ”Yarın arkadaşlar bağlantıları kuracaklar, sayın Putin’le yarın bu konuları ele almayı düşünüyorum. Ukrayna tarafından gelen tahıl vardı. Bu tahılda da şu anda 5 milyon tonu aşmış vaziyetteyiz. Ama gübre olayında daha çok Rusya tarafı önem arz ediyor. Onlarla bu konuları görüşüp Gübre konusunu çözersek, tarımda gübreye ihtiyacı olan ülkeleri bu konuyla doyurmuş oluruz. Gübre ile beraber oralara bereket getirmiş oluruz. Biz şu anda özellikle bu tahılı az gelişmiş fakir ülkelere nasıl aktarırız bunun gayreti içinde olduk. Mevcudun olduğu yüzde 80’i daha çok zengin ülkelere gitti. Bu da ciddi manada sayın Putin’i rahatsız etti. Son görüşmelerde gerek Özbekistan’da gerekse ondan önceki tahran görüşmesinde bunlar gündeme geldi. Temenni ederim ki bundan sonraki süreçte hedefimiz olan ülkelere bunu göndermekte, bunların ihracatında başarılı olalım. Burada iki şey önem arz ediyor, tahıl ve gübre. Biz daha Rusya’dan bunları çekmiş değiliz. Bugüne kadar Ukrayna tahılını aldık. Artık tahıl ve gübrede Rusya kanalı devreye girecektir. Sorun olmadığını umut ediyorum” diye konuştu.

    Nükleer savaşa gitmenin bedelinin felaket olacağını kaydeden Erdoğan,”Ben nükleer savaşı düşünmek istemiyorum. Bu bir felaket. Bunu bırak konuşmayı düşünmemek gerekir. Bunları zaten inşallah hiç gündeme getirmeden diplomasi yoluyla bu işi çözmek işin en isabetli adımı olacaktır. Biz de burada daha çok adım atalım diyoruz. Ukrayna’nın işgal altındaki bazı bölgelerde referandum düzenlenmesi, Rusya’nın seferberlik düzenlemesi endişe vericidir. Ukrayna’nın özellikle işgal edilen bölgelerde yapılan referandum olayı burada ilhak kararı çıkarsa ki, buradan endişeliyim, çıkabilir. Tanıdığım sayın Putin bir şeyi kafasına koyduysa onu yapar. Yarınki görüşmemiz inşallah randevu verilirse çok çok önemsiyorum. Bu işi inşallah geldiği noktada bırakıp, diplomasiyi devreye sokmuş olalım” dedi.

    “Terörle mücadele tek taraflı olmaz”

    Suriye’de terör örgütü varlık gösterdiği sürece oradaki kararlı mücadelenin devam edeceğini bildiren Erdoğan, ”Sahada gerekli çalışmaları yapıyor, her türlü tedbiri alıyoruz. Milli güvenliğimizi tehdit eden ne varsa, nerede olursa olsun oralara karşı gerekli adımı atarız ve yapmamız gereken neyse onu da yaparız. Çalışmalarımızı, gerekli ve uygun gördüğümüz anda, kapsamlı bir terörle mücadele harekatına dönüştürmekten asla kaçınmayız. Bölgenin huzurunu da burada temin ediyoruz. Terörle mücadele tek taraflı olmaz. Karşı taraf da buna aynı şekilde olumlu yaklaşması lazım ki netice alalım. ABD ve Rusya’nın vardığımız mutabakatlara uyması gerekiyor. ABD koalisyon güçleriyle adım atarken, biz NATO’da nasıl beraber olacağız. Bu duruma da kimse bizden sessiz kalmasını beklemesin. Amerika ve Rusya’nın 2019 ekim ayında vardığımız mutabakatları uygulaması gerekiyor. Sınırdan 30 km güneye, burada PKK ve YPG terör örgütü hala tatbikatlar yapıyor, kamışlı ve çevresinde bunlar eğitimi alıyor. Bu gerçekler ortadayken, Amerikan koalisyon güçleriyle bu adımı atarken, biz NATO’da nasıl beraber olacağız? Şam’la ilgili olarak bizim istihbarat örgütümüz oralarla görüşmeleri yürütüyor. Bizler de istihbarat örgütümüzün aldığı neticelerle yol haritamızı belirliyoruz” ifadelerini kullandı.

    ABD ile F-16 görüşmeleriyle ilgili konuşan Erdoğan, ”Bize verdikleri söz başta Biden, demokratlar olarak kendi düşüncesinin F-16’ları ve diğer bütün parçaları vermekten yana olduğunu bizi söyledi. Bu arada yine Savunma Bakanım, muhatabıyla görüşmesinde aynı cevapları alıyor. Bu seyahatte Cumhuriyetçilerden Lindsey Graham ve diğer senatörle ayrı görüşmelerim oldu. Bana olumlu cevaplar verdiler. “NATO’daki en önemli müttefikimizi yalnız bırakamayız, elimizden gelen çabayı göstereceğiz” dediler. “Türkiye’ye karşı hasmane tutumun doğru olmayacağını, bu sorunu çözmemiz gerekir” dediler. Biz de şu anda sayın Biden’ın bize vermiş olduğu sözden netice bekliyoruz. Beraberdik. Onlar kaldılar, şu anda dönmüş olmaları lazım. Onlar da Senato ve bazı demokratlarla görüşmeler yaptılar. NATO’nun da menfaatine olan böyle bir girişimde NATO da bizi yalnız bırakmayacaktır ve girişimde bulunacaktır. Bizi bu konuda NATO bizi yalnız bırakmayıp, gerekli adımları atacağını düşünüyorum” dedi.

  • Sosyal konut projesinde arsa sayısı artacak

    Sosyal konut projesinde arsa sayısı artacak

    TOKİ sosyal konut projesi hakkındaki konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarına yönelik,

    ”Sayın Kılıçdaroğlu’nun daire ihtiyacı mı var? Garanti istediğine göre demek ki böyle bir ihtiyacı var herhalde. Böyle bir ihtiyacı varsa TOKİ’ye müracaat eder bitmiş konutlardan imkan tanınabilir. 1 milyon 250 bin TOKİ olarak konut yaptık ya. Biz ilk defa bu alana girmiyoruz ki, nice insan buralardan konut aldılar. Hepsi de bu konutlarda mutlu olduğunu ifade ediyor. 1 ay 1,5 ay önce Esenler’de konut dağılımı yaptık. Orada bir eve gittim. Çaylarını içtim. 3+1 bir konut mutluluklarını gördüm. Kemal Bey dürüst ol, siyaset dürüstlüktür. Enine boyuna aklına ne geliyorsa atmak değil. Bu adımla biz yeniden bir tarih yazıyoruz. Gençlerimiz, 1 milyon 715 bin başvuru yaptı. 5 milyona dayanan bir müracaat var. Projelerimizde ilk kazmayı 25 Ekim’de vuruyoruz. Derdimiz, Türkiye’nin dört bir yanında nerelerde TOKİ olarak konut yapımına başlayacaksak, hepsine aynı anda bir defa temelleri atalım. Bu işi başlatalım istiyoruz” dedi.

    Proje kapsamında en kısa zamanda kura tarihlerini açıklayarak adımları atacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bir şeyi daha yapma durumumuz var. Konut arsa, gençlere yönelik olan adım. Ben arsamı alır, altyapısı hazırsa evimi yaparım, diyenlere yönelik de mevcut rakamı artırmak suretiyle, belki 1 milyona belki daha fazlaya çıkarmak suretiyle biz vatandaşlarımıza bu sayıyı artırarak böyle bir imkan tanıyalım istiyoruz. Rakam bu sayıya ulaşınca yeni bir zemin hazırlamak adına böyle bir adımı atalım dedik. Biz altyapısını yapacağız, o da evini yapacak. O mimarilere de uygun olmak kaydıyla, bu adımı atacağız. Türkiye’nin dört bir yanında geçerli. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız ekibiyle araştırmaları yapıp planlamalarla bu çalışmaları yapınca hangi ilde ne kadar arsa olacak, biz takdim edeceğiz. Bunun adımını bu kura çekiminden önceye yerleştireceğiz. Dün akşam ben Murat beye talimatı verdim, suratle çalışmaları başlat. En kısa zamanda bunun duyurusunu yapalım. Arsa alacak olanlar hemen buraya yönelsinler, onlar da arsalara bu kurayla neresi kime çıkarsa o da orada yerini alsın, dedim. 1 milyon arsa, fazla olabilir ama az olmayacak. Biz bu kadara ulaşırız diye düşünmedik, öngörmedik. 250 bin konutla ilgili geçen bir programda açıklamıştık. Kabine toplantısından sonra demiştim ki, biz seçim sonrasında ikinci etabı başlayabiliriz demiştim. Şartlar bizi öyle bir zorluyor ki, bu arsa altyapısını yaparak bu arsaları verelim, bunu da vatandaşımız kendisi yapsın. Bir taraftan arsalara vatandaşımız altyapısı olarak girsin, o da kendi konutunu yapsın” ifadelerini kullandı.

    Türkiye’de tekrar faiz artırımı olmayacağına vurgu yapan Erdoğan şunları kaydetti;

    “İnşallah bu yıl adını koyuyorum Türkiye yüzyılı olacak. Dünyada durum nedir görüyorsunuz ama Türkiye bu sıkıntıları yaşamadı, yaşamıyor. 2022 yılı küresel büyüme tahminleri dünyada aşağı yönlü güncelleniyor. Buna rağmen Türkiye ekonomi modelimiz büyümenin devamını ispatlayacak, bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bu kapsamda 2022 yılında büyümenin yüzde 5 seviyesinde gerçekleşmesini öngörüyorum, daha iyisi olacak ama daha kötüsü olmayacak. Ocak’tan itibaren bunun emarelerini çok rahat göreceğiz. Enflasyondan önce ben faize bakıyorum. Faiz noktasında biz yüzde 12’ye indirdik bu oranı. Yatırımcılara çağrımı yapıyorum. Eğer yatırımcıysan kamu bankaları başta olmak üzere şu an faiz yüzde 12’ye bindi. Daha aşağıya inecek. Enflasyonu baskılayıp aşağıya indirecek. Yatırımcı yatırımında düşük faiz arar.”

    Asgari ücret ile ilgili çalışmanın Aralık ayında yapılacağını bildiren Erdoğan, ”Şimdi yapmış olduğumuz asgari ücret tespit rakamlarında son tespiti Aralık’ta yapacağız. Arkadaşlarımız çalışıyorlar, değerlendirmeleri yapıp yıl sonu itibarıyla adımları atacağız. 2023’e girerken çok daha güçlü bir şekilde gireceğiz. Bir defa tereddüt etmeden asgari ücreti yükseltirken, yapılan artışın maliyeti işverenin üzerine bırakmadık, onu da biz üzerimize aldık. 2023 yılında uygulanacak asgari ücret için önümüzdeki ay asıl tespiti yapacağız. Rakam konusunda hiç endişe edilmesin” dedi.
    EYT’de son durumu değerlendiren Erdoğan, “Son aşamasına geldi çalışma. Bize sunulan çalışmada da değerlendirme yapacağız” diye konuştu.
    Doğalgaz tedariki ile ilgili sorun yaşanmayacağının altını çizen Erdoğan,” Karadeniz doğalgazı devreye girerse işimiz çok daha kolay olacak. Rusya ile bu noktada herhangi bir sıkıntımız yok. Doğal gazımız Rusya’dan geliyor. Herhangi bir sorunumuz yok. Bize artı değerler katması konusunda Putin ile görüşmelerim var. Akkuyu devam ediyor. Biz Ruslarla beraber çalışıyoruz. Bu konuda da Putin’le görüşmelerim oldu. Doğal gazda olsun, nükleerde olsun, dayanışmamız sürecek. Sinop nükleer için Bakanlar arasında görüşmeler sürüyor. Bugün dünyada sayılı ülkelerde var. 4 tane bizim sondaj gemimiz var. 2 tane sismik araştırma gemimiz var. Bu gemiler bir taraftan sismik araştırma yapacak, bir taraftan sondaj çalışması yapacak. 10 bin metreye kadar sondaj yapabilme kabiliyetine sahip. İnşallah buralardan doğal gaz, petrol çıkartırız. Ağırlıklı olarak bütün yatırımlar doğal gazda. Çünkü artık her evde doğal gaz talebi oldu. Enerji konusunda sabırlı olalım. Şu anda Karadeniz’deki çalışmaların ardından gemilerimiz Akdeniz’de de çalışmalarına devam edecekler“ açıklamasında bulundu.

    Erdoğan, ”Bazı mahfiller, merkez bankamız üzerinde spekülasyon meydana getirmeye çalışıyorlar. Merkez bankası çöktüğünde Türkiye’nin finans sektörü kaybedecek. Bizim Merkez bankamızın döviz rezervi onların beklediği yerlerde değil, hamdolsun iyi bir konumdayız. Biz bu döviz rezervini daha güçlendirerek, artırarak merkez bankaları da kamu bankalarını yeri geldiğinde finanse edebilecek. Merkez bankasının gücünü kaybetmesini bekleyenler kusura bakmasınlar onlar avucunu yalamaya devam edecekler” dedi.

    Erdoğan, “Yerli otomobil ne zaman yollarda olacak?” sorusuna ise,

    “Hedefimiz 29 Ekim’e TOGG’u yetiştirmek. Çok huzurlu ve rahat bir araç. Ürkütücü bir fiyat olmayacak. Arabanın potansiyeli süper.” cevabını verdi.

    Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Borsa’ya girenin çok kazanını olduğu gibi kaybedeni de oluyor. Bizim borsamız kazandıran bir borsa. Hazine ve Maliye Bakanımız hazırlıklarını tamamlıyor. Konu en ince ayrıntısına kadar incelenecek ve bunu da kamuoyu ile paylaşacağız.”
    Seçim beyannamemiz üzerindeki çalışmaların devam ettiğini söyleyen Erdoğan seçim mottosunun ‘Türkiye’nin Yüzyılı’ olacağını belirterek, ”Bu çalışmalarla birlikte biz yola çıkarken Türkiye’yi 4 başlıkla yükselteceğiz demiştik. Eğitim, sağlık, adalet, emniyet. Biz daha sonra ulaşımı, enerjiyi, tarımı, dış politikayı ilave ettik. Hepsinden öte demokrasiyle tüm insanımızın rahatlıkla yaşayabileceği bir konuma yükseltmeyi, hak ve özgürlüklerle beraber bunu nasıl işleyeceğiz. Bunları anlattık. Şimdi de bunlar üzerinde çalışmalarımızı arkadaşlarımız kurduğumuz ekiplerle çalışıyor” dedi.

    Gençlerle bir arada olmaktan mutluluk duyduğunu ifade eden Erdoğan, “Gencim, genç olarak bu işe başladım. 40 yıl siyasetin içerisinde gençlik kollarından başlayarak geldim. Onun için hep genç kaldım. Gittiğim illerde gündüz toplu açılış, miting yapıyorsam, ondan sonra gençlerle bir araya gelerek sorulu cevaplı program yapıyoruz. Bazen şarkılı falan oluyor. Türkiye’nin değişik yerlerinde heyecan ve coşkuyu gençlerle beraber yaşıyoruz” diye konuştu.

    Kabine değişikliği ile ilgili de konuşan Erdoğan, ”Şurada 8 ay kaldı, 8 ay içinde bu tür bir şey yapmak işletme, yöneticilik açısından da sağlıklı bir şey olmasa gerekir. Futboldaki gibi, adam sakatlandı ne yapacaksın? Olabilir, hiç belli olmaz. Fevkalade bir adım olursa öyle bir adım atılabilir. Helalleşme noktasında sıkıntı varsa her zaman açığım. Küskün olan arkadaşlarımızı kapımızı açmak suretiyle onları partimizin kadroları içerisinde değerlendiriyoruz, buna devam edeceğiz. AK Parti milletin kurduğu bir partidir. AK Parti dava partisidir, dava içerisinde şahıslara kırgınlık küskünlük olabilir, ancak davaya kırgınlık küskünlük olmaz” dedi.

    Erdoğan, muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı ile ilgili soru üzerine ise şu yanıtı verdi:

    “Biz onların adayının kim olup olmayacağıyla inanın zerre kadar ilgilenmiyoruz. Bu bizim derdimiz değil. Biz şu anda en ideal şekilde nasıl hazırlanırız, onun gayreti içindeyiz. Şu an için kurduğumuz ekipler bunun çalışmalarını yapıyor. Bu çalışmaları yaparken bir önceki seçimde siyaset belgemiz nedir, şimdi ne olacak. Bu arkadaşlar çalışmayı yaparken, onlarla daha sonra beraberce oturup konuşacağız. Tayyip Erdoğan’ı benim ülkem tanıyor. Kolay değil bu ülkede başbakanlık, cumhurbaşkanlığı yapmış bir insan olarak ben milletimin tanımadığı bir insan değilim. En rahat kime oy verecek diye soracak olursan, benim milletim en rahat oyunu Tayyip Erdoğan’a verir. Ama diğerlerinin bir eseri var mı? yok. Tayyip Erdoğan milletine yabancı bir isim değil. Benim milletim en rahat oyu Tayyip Erdoğan’a verecektir. Yaptıkları ortada. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bir endişe taşımıyorum Cumhur İttifakı olarak o da açıklamasını yaptı. Parti teşkilatımın böyle bir endişesi yok. Önümüzde Güneydoğu, Doğu bu iller var. Samsun, Denizli var. Gidilmedik yer bırakmayacağız. Türkiye yüzyılı çok iddialı bir ifade tarihi bir seçime giriyoruz. Her seçimde bir tasfiye olur mu olur. Bu seçimde birileri tasfiye olacak. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı 2023.”

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Yunanistan’a sert uyarılar

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Yunanistan’a sert uyarılar

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı’nın ardından Millete Sesleniş Konuşmasını gerçekleştirdi. Son kabine toplantısından bu yana geçen 3 haftalık süreçte çalışmalarına aralıksız devam ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süre içinde gerçekleştirdiği programlara yönelik bilgiler verdi.

    Cumhuriyet tarihinin en büyük konut projesinin ilk temelinin 25 Ekim’de atılacağını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçtiğimiz 20 yılda 1 milyon 170 bin konutu inşa etmiş bir hükümet olarak bu projeyi söz verdiğimiz şekilde hayata geçirmekte kararlıyız. Milletimiz sosyal konut kampanyamıza çok büyük teveccüh göstermiştir. Özel kontenjanlar ayırdığımız ‘İlk evim İlk işyerim’ kampanyasının hayırlı olmasını diliyorum. Hükümetimizle eser ve hizmette yarışamayanların yalan, yanlış ve iftira üzerine kurdukları hezeyanlarıyla ilk günden itibaren kampanyamızı karalamaya çalışmalarını üzüntü ile takip ediyoruz. Biz 20 yılda eser ve hizmette yarışacağımız bir muhalefet özlemi çektik. Görünüşe göre uzunca bir süre aynı arayışı sürdüreceğiz” dedi.

    Öğrencilerin yurt taleplerini karşılayacak yeni adımları devreye aldıklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, yurt kapasitesinin 850 bin yatağa çıkarıldığını kaydetti. Hiçbir gencin barınma sorunu yüzünden eğitimden mahrum kalmamasının gayreti içinde olduklarını ifade etti. Erdoğan, yurtlara yerleştirme seviyesinin yüzde 90 seviyelerine çıktığını söyledi. Artan kapasite sayesinde ilk yerleştirmede yüzde 80’lik talep karşılamanın yakalandığını hatırlatan Erdoğan, “Barınma sorununu siyasi istismar haline getirmeye çalışanların dünyadan da Türkiye’den de haberleri olmadığı açıktır. Kredi ve burs uygulamasında Türkiye dünyanın en ileri sosyal devlet uygulamasına sahip ülkesidir” açıklamasında bulundu.

    “Yükseköğrenim yurtlarımızda kalan öğrencilerimize vermiş olduğumuz beslenme yardımını günlük 25 TL’den 60 TL’ye çıkartıyoruz”
    Kredi ödemelerinin sadece ana para üzerinden yapılabilmesine geçmişteki borçların silinmesine yönelik düzenlemenin ekim ayında meclis gündemine geleceğini söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Üniversite öğrencilerimize bir müjde vermek istiyorum; Ek yerleştirmelerin devam ettiği ve fiyatlarını değiştirmediğimiz yükseköğrenim yurtlarımızda kalan öğrencilerimize vermiş olduğumuz beslenme yardımını günlük 25 TL’den 60 TL’ye çıkartıyoruz. Böylece, beslenme yardımını iki buçuk katlık bir artışla aylık bin 800 liraya yükseltiyoruz.”
    Geçtiğimiz hafta sonu Sakarya’da gerçekleştirdiği programla ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle gençlerimizle gerçekleştirdiğimiz buluşmada onların haklarına, özgürlüklerine, geleceklerine sahip çıkma iradelerini 2023’te sandıkta gösterme konusundaki kararlılıklarını görmekten memnuniyet duydum. Birileri sabah akşam evlatlarımıza sadece umutsuzluk aşılarken biz, gençlerimize güvenmeye onları her alanda desteklemeye devam ediyoruz” diye konuştu.

    “Her iki tarafla diyaloğumuzu sürdürerek tahıl sevkiyatından esir takasına kadar pek çok diplomatik başarıya imza attık”

    Dünyanın, ekonomik krizden savaşlara kadar pek çok sınamayla karşı karşıya olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Küresel krizleri önceden görüp gereken tedbirleri alma, mekanizmaları oluşturma, dayanıklılığımızı tahkim konusunda artık herkesin takdir ettiği birikime ve dirayete sahibiz. 8- 9 yıldır kesintisiz yaşadığımız saldırılar, oyunlar, önümüze kurulan tuzaklar bizi böyle bir erken uyarı sistemi oluşturmaya ve etkin şekilde çalışmaya mecbur bırakmıştır. Salgınla başlayıp Ukrayna- Rusya savaşı ile süren küresel krizler döneminde, gelişmiş ülkeler bile ne yapacaklarını bilemez şekilde savrulurken biz hedeflerimize doğru yürümeyi sürdürebildik. Asla paniğe ve korkuya kapılmadan son asrın en büyük salgın kriziyle mücadelede kendi özgün programımızı uyguladık. Her iki tarafla diyaloğumuzu sürdürerek tahıl sevkiyatından esir takasına kadar pek çok diplomatik başarıya imza attık” açıklamasında bulundu.

    “Hükümet olarak iç siyasette olduğu gibi dış politikada da dayatmaları kabul etmiyoruz”

    Şu an 5 milyon tonun üzerinde tahıl ihracatının gerçekleştirildiğini açıklayan Erdoğan, “Ülkemizi ısrarla bölgesel ve küresel karar alma mekanizmaları dışında bırakmaya çalışanlara rağmen her sürecin itibarlı, güvenilir, diyalogları kolaylaştırıcı ve sorunlara çözüm geliştirici başat aktörü olduk. Ülkemizi kendi çıkarlarının bekçisi olarak görenler, yeni durumdan rahatsız olsalar da biz süreci Türkiye merkezli olarak yürütüyoruz. Hükümet olarak iç siyasette olduğu gibi dış politikada dayatmaları kabul etmiyoruz. Türkiye’nin kazanımlarını daha ileri taşımak için stratejik konumuza uygun şekilde ilişkilerimizi geliştiriyoruz. Ne Batı için Doğu’ya sırtımızı dönüyor ne de kuzey ülkeleri ile bağlarımızı güçlendirirken Orta Doğu ve Afrika’yı ihmal ediyoruz. Bir ayağımızı ülkemize sabitlerken diğeri ile de bölgemizden başlayarak tüm dünyayı kuşatıyoruz. Kadim bağlarımız olan Balkanların güvenli ve huzurunu kendi ülkemizden ayrı görmüyoruz. Kritik bir dönemde Bosna Hersek , Sırbistan ve Hırvatistan’a yapıtımız ziyaretler hem ilişkilerimizin ilerletilmesi hem istikrar ortamının korunması açısından faydalı sonuçlar doğurmuştur” dedi.

    “Rusya-Ukrayna krizi başta olmak üzere uluslararası barış ve güvenliği ilgilendiren meseleler hakkındaki görüşmelerimizi tüm dünyaya anlattım”

    Özbekistan ve Amerika ziyaretleriyle ilgili değerlendirmede bulunan Erdoğan, ziyaretlerin Türkiye’nin genişleyen dış politika vizyonunu ortaya koyduğunu kaydetti. Özbekistan Cumhurbaşkanı’nın daveti üzerine katıldı zirvede verimli görüşmeler gerçekleştirdiğini bildiren Erdoğan, “BM’ye yönelik, Covid salgını sebebi ile 2 yıl sonra ilk kez yüz yüze yapılan genel kurul görüşmeleri bizim açımızdan son derece yoğun, verimli ve bereketliydi. Amerika’daki vatandaşlarımızdan Türk sivil toplum kuruluş temsilcilerine ve farklı kesimden insanlarımızla bir araya gelerek hasret giderdik. Ülke siyasetinin önde gelene isimleriyle kapsamlı ziyaretler gerçekleştirdik. BM bünyesindeki eğitimin dönüştürülmesi zirvesinde Türkiye’de son 20 senede eğitim öğretimde yaşanan gelişmeleri ve gelecek vizyonumuzu liderlerle paylaştık. Genel kurula görüşmelerin ilk gününde hitap ettim. Buradaki konuşmamızda Rusya- Ukrayna krizi başta olmak üzere uluslararası barış ve güvenliği ilgilendiren meseleler hakkındaki görüşmelerimizi tüm dünyaya anlattım. Göç krizinden tahıl sevkiyatına kadar pek çok örnekle Türkiye’nin bölgesinde ve ve dünyada oynadığı arabulucu rolüne dikkat çektik. Terörle mücadeleden Doğu Akdeniz ve Ege’deki gelişmelere, ekonomik dengesizlikten, BM yönetim yapısına uzanan çok geniş bir yelpazede ülkemizin yaklaşımlarını açık yüreklilikle dile getirdik. Yaptığımız toplantılar ve ikili temaslarda özellikle Rusya ile Ukrayna arasında barışı tesis etmeye yönelik gayretlerimizin takdirle karşılandığını müşahede ettik” ifadelerini kullandı.

    “Hedefimiz iki lideri en kısa sürede bir araya getirerek daha fazla can kaybı ve yıkım olmadan bu savaşı sonlandırmaktır”

    Ziyaret vesilesi ile ikili görüşmeler de gerçekleştiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir çok liderle bir araya geldiğini anımsatarak, “Muhataplarımızın hemen hepsi ülkemizle işbirliğini güçlendirmeye hazır olduklarını söyledi. Tahıl koridorunun açılmasıyla yakalanan diplomatik başarının esir takasıyla devam ettirilmesi ülkemiz adına gurur verici bir gelişme olmuştur. Türkiye’nin bu konuda gösterdiği gayret ve üstlendiği sorumluluklar işin zorluğunu bilenlerin gerçekten takdirle karşıladığı seviyededir. Çabalarımıza verdikleri destek için Rusya Devlet Başkanı Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’e buradan bir kez daha teşekkür ediyorum. Hedefimiz iki lideri en kısa sürede bir araya getirerek daha fazla can kaybı ve yıkım olmadan bu savaşı sonlandırmaktır” dedi.

    “Yunanistan’ın her tarafı buram buram tahrik ve provokasyon kokan politikalarını ibretle takip ediyoruz”

    “Biz dünyada savaşları, gerilimleri, krizleri sonlandırmak için samimi gayret sarf ederken komşumuz Yunanistan’ın her tarafı buram buram tahrik ve provokasyon kokan politikalarını ibretle takip ediyoruz” diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Yunanistan bizim ne siyasi, ne askeri ne ekonomik olarak muhatabımız da dengimiz de değildir, olamaz. Yunan siyasetçileri kışkırtarak üzerimize salanların asıl niyetlerinin, ülkemizin vaktini, enerjini, dikkatini dağıtarak büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası programımızı engellemek olduğunu biliyoruz. Bu hem Yunan siyasetçiler, hem Yunan halkı, hem de onları kukla gibi kullananlar bakımından tehlikeli bir oyundur. Geçtiğimiz ağustos ayında 100. yıldönümünü kutladığımız zaferlerinin Yunan halkına ve yöneticilerine ödettiği bedelleri hatırlatmakta fayda görüyorum. Kısır siyasi hesapları uğruna ülkesini siyasi, askeri ve ekonomik olarak işgale uğratan Yunan yöneticiler bunun hesabını er geç en başta kendi halkına vermek mecburiyetine vermek mecburiyetinde kalacaktır. Türk askerinin süngüsünün önünden kaçtığı günleri unutturmaya çalışıp bebekleri, çocukları, kadınları ve yaşlıları hunharca öldürdüğü katliamları zafer günü olarak kutlayanlar henüz tarih önünde bunların hesabını vermediler. Aynı zihniyetin bugün Akdeniz’de Ege’de botlarını batırarak, her şeylerini soyup dışarı atarak ölüme terk ettiği, katlettiği çocukların ve tüm masumların hesabı da elbet bir gün sorulacaktır. Birilerinin etekleri altına saklanarak özgürlük de olmaz, kalkınma da olmaz, onurlu duruş da sergilenemez. Yunanistan’ın dört bir yanına yapılan işgal görünümlü yabancı askeri yığınaklar bizi değil asıl yunan halkını rahatsız etmelidir. Yunanistan’ın gelecek çeyrek asrını ipotek altına alan, bedeli mutlaka ödetilecek ekonomik ve siyasi angajmanlar bizi değil asıl Yunan halkını tehdit etmektedir. Türkiye olarak biz bu filmi geçmişte seyrettik, çözdük o defteri kapattık. Kendimize yeni bir yol çizdik. Yunanistan’ın şimdi göz göre göre benzer bir felakete sürüklenmesinden bir komşu sıfatıyla samimiyetle üzüntü duyuyoruz.”

    “Ne o askeri yığınaklar, ne o siyasi ve ekonomik destekler Yunanistan’ı bizim seviyemize çıkarmaya yetmez”

    Türkiye’nin hak ve menfaatlerini korumak için elindeki imkanları kullanmaktan geri kalmayacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ne o askeri yığınaklar, ne o siyasi ve ekonomik destekler Yunanistan’ı bizim seviyemize çıkarmaya yetmez. Bu yanlış adımlar Yunanistan’ı her anlamda batağa sürüklemeye kafi gelir. Netice itibari ile her alanda yakından takip etmeyi sürdürdüğümüz Yunanistan’a karşı gerektiğinde ülkemizin hak ve menfaatlerini elimizdeki tüm imkanları kullanarak savunmaktan geri kalmayız. Her alanda yakından takip etmeyi sürdürdüğümüz Yunanistan’a karşı gerektiğinde ülkemizin hak ve menfaatlerini elimizdeki tüm imkanları kullanarak savunmaktan geri kalmayız, bu da iyi biline. Bunu yaparken kendi siyasi ve ekonomik hedeflerimizden, kendi kalkınma programlarımızdan zerre kadar taviz vermeyeceğimizi de açıkça belirtiyoruz” şeklinde konuştu.

    “Londra’dan Çin’e kadar kesintisiz demiryoluyla gidilebiliyorsa ülkemizde inşa ettiğimiz demiryolları, köprüler, tüneller sayesindedir”

    Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşmasında 2053 vizyonunun güçlü bir şekilde oluşturmasında ulaştırma altyapısının büyük bir payı olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
    “Bugün uyguladığımız yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyümeyi esas alan ekonomik programın üzerinde yükselttiğimiz cari fazla yoluyla büyümeyi esas alan ekonomik programın üzerinde yükselttiğimiz altyapılardan biri de ulaştırmadır. Kara, hava, demir ve denizyollarındaki ulaştırma yatırımlarımızda sadece kendi insanlarımızın hayatlarını kolaylaştırmakla kalmayıp bu projelerle bölgemizin tamamının hızlı, konforlu, ekonomik bir şekilde buluşmasını sağlıyoruz. Londra’dan Çin’e kadar kesintisiz demiryoluyla gidilebiliyorsa ülkemizde inşa ettiğimiz demiryolları, köprüler, tüneller sayesindedir. Karadeniz kıyılarımızdan Asya ve Afrika derinliklerine kadar oluşturduğumuz lojistik hatlarımız sayesinde dünya tahıl krizi başta olmak üzere pek çok sorunun üstesinden gelebiliyor. İstanbul havalimanından neredeyse her dakika havalanan uçaklar sayesinde 3- 4 saatlik bir uçuşla dünya nüfusunun yarısına erişebiliyor. Pek çok sorunu çözmek için çalışırken bir de muhalefetin takoz koyma çabalarıyla uğraşmak zorunda kaldık. Bla istisna yaptığımız her projeyi engellemek için karalama kampanyalarını, söylenen yalanları, atılan iftiraları unutmadık. Hamdolsun geldiğimiz noktada milletimize söz verdiğimiz her projeyi yaptık. Çoğunu tamamlayıp hizmete açtık. Bir çoğunun inşasını hızla sürdürüyoruz.”

    “Feribotla 1 saati, yoğun vakitlerde araçla 1 buçuk saati bulan İzmit Körfez geçişini Osmangazi Köprüsü ile 5 dakikaya indirdik”

    Türkiye’nin altyapı alanında çok önemli projeler hayata geçirdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunlardan biri de İzmir Körfez geçişini de içeren İstanbul, İzmir Otoyoludur. Feribotla 1 saati, yoğun vakitlerde araçla 1 buçuk saati bulan İzmit Körfez geçişini Osmangazi Köprüsü ile 5 dakikaya indirdik. İstanbul’dan İzmir’e de otoyoldan 7 buçuk saate gidilirken şimdi 3 buçuk saatte gidilebiliyor. Bu ayın ilk 22 gününde Osmangazi Köprüsü’nü günde ortalama Bay Kemal burayı iyi dinle 51 bin araç kullandı. Köprünün ve otoyolun araç garantisi oranı yüzde 116’ya yani garanti rakamının çok üstüne çıkmış durumdayız. Çanakkale Köprüsü ile iki kıta arasındaki geçişte yaşanan feribot çilesine son vererek 6 dakikada ulaşım sağlıyoruz” dedi.

    “Adını niye Yavuz Sultan Selim Köprüsü koydunuz diyorlar. Biz tarihimizle iftihar ediyoruz”

    “İşte modern olmak bu, medeni olmak bu Bay Kemal, öyle ana muhalefetim demekle bir yere varamazsın” diyerek sözlerini sürdüren Erdoğan, “Bu ayın ilk 22 gününde Çanakkale Köprüsü’nün günlük araç ortalaması 8 binin üzerine çıktı. Geçmişteki tecrübelerimiz bize milletimiz bu hizmetin konforuna alıştıkça araç geçiş sayısının her geçen gün aratacağına işaret ediyor. Giderdik, 24 saat beklerdik. Yavuz Sultan Selim Köprüsü boğaz araç geçiş trafiğine Kuzey Marmara Otoyolu da İstanbul trafiğine çok büyük rahatlama getirdi. Bu köprüde günlük araç geçişi 113 binin üzerine geçti. Hani ne diyorlardı. Ne gerek var. Bunlara ne gerek var. İşte bunlar geçmişin CHP’si. Adını niye Yavuz Sultan Selim Köprüsü koydunuz diyorlar. Biz tarihimizle iftihar ediyoruz. Tarihimizle gurur duyuyoruz. Onlar tarih yazdılar, ondan sonra gelen büyüklerimiz Kanuni’si, Fatih Sultan Mehmed’i hepsi tarih yazdılar. Sultan Abdülhamit Han 33 sene gram yer kaybetmeden Osmanlı’yı yönetti. Gel gör ki şimdi utanmadan, sıkılmadan tarihçiyim diyenler maalesef şecaat arz ederken sirkatin söylüyorlar. Benzer bir tablo havalimanlarımız için de söz konusu. Artık ülkemizin dünyadaki en prestijli markalarından biri haline gelen İstanbul Havalimanı bu ayın ilk 22 günü toplam 30 970 uçuşla seyahat eden 5 milyondan fazla yolcuyu ağırladı. Mesele bu. Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Biz bu eserlerle övüneceğiz. Sen ne yaptın, ne onu söyle. Öyle İstanbul’da gidip bir çeşmenin musluğunu çevirmekle açılış olmaz.

    Bak bu kadar büyükşehir belediyeleri kazandınız. Bu büyükşehir belediyeleriniz ne yaptı ya. Bir yol yapmaktan acizsiniz. Yapamazsınız. Çünkü; medeni olmak başka bir şeydir. Gayri medeni olmak bambaşka bir şeydir. Yol medeniyettir, su medeniyettir diyoruz ama siz gelirken suyu çok ucuzlatacağınızı söylemiştiniz ama şimdi suya zam üstüne zam yapıyorsunuz. Ne oldu? Ben vatandaşlarıma bunu anlatmak istiyorum. İşte İstanbul’un belediye başkanı olduğum zaman sizler suyun ne anlama geldiğini gayet iyi biliyordunuz. Biz bütün bu işleri hallettik. Suyu gayet ucuz fiyata biz İstanbul halkına verdik. 94’te. Bizden önce yine CHP vardı ama onlarla maalesef suyu bulmak hak getire” açıklamasında bulundu.

    “Şu anda Sabiha Gökçen’den aynı dönemde 13 bin 200 uçuş 2, 2 milyon yolcuyla o da bu kervana katıldı”

    Türkiye’nin şu anda dünya ile yarıştığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sabiha Gökçen, Bay Kemal televizyon televizyon dolaşıyordu. Sabiha Gökçen için ‘ne gerek var, ihtiyacımız yok’ diyordu. Şu anda Sabiha Gökçen’den aynı dönemde 13 bin 200 uçuş 2, 2 milyon yolcuyla o da bu kervana katıldı. Anlamaz bunlar, sevgili vatandaşlarıma sesleniyorum. Biz şimdi ikinci pistimizi de yapıyoruz. Mayıs’ta 2. pistimiz bitiyor. Yeni terminal binasını da yapacağız. Malezyalılar bırakın biz yapacağız diyorlar daha önce geri çekiliyordu. Burasının maşallahı var. Pist pırıl pırıl, inşallah mayısta bitiyor. Terminalin yapımı ile alakalı çalışmaların kararını vereceğiz. Malezyalılar ile ortak mı yaparız salt onlara mı bırakırız. Bütün bunlar hesap kitap işidir. Bay Kemal bu işlerden anlamazsın. Dünya havacılığı çok ciddi sorunlarla boğuşurken bizim havalimanlarımız rekordan rekora koşuyor. Kazdağı artık yangınlarla anılmasın istiyoruz. Buralardan araçlar, bu tünellerden rahatlıkla geçsin. Diyarbakır’da Güneybatı çevreyolunu tamamladık. Malatya Hekimhan Yolunu, hizmete almaya hazırlanıyoruz. Anlamaz bilmez bu işleri. Bol bol yalan söyler. Dürüstlük yok, üretim yok” dedi.

    “Günlük 1,2 milyon yolcu kapasiteli Pendik-Sabiha Gökçen metro hattının inşasını nihayete erdirdik”

    İstanbul’da Kadıköy-Pendik metro hattının devamı niteliğindeki 7,4 kilometre uzunluğa sahip günlük 1,2 milyon yolcu kapasiteli Pendik-Sabiha Gökçen metro hattının inşasını nihayete erdirdiklerini belirten Erdoğan, “Bu projeleri Ekim ayı içinde hizmete açmayı planlıyoruz. Bu eser ve hizmet Şöleni açılışını önümüzdeki Pazar günü 2 Ekim’de Pendik Sabiha Gökçen Metro hattı ile yapıyoruz. Ülkemize bugüne kadar 183 milyar dolarlık ulaştırma ve haberleşme altyapısı nasıl kazandırdıysak, inşallah 2053’e kadar 198 milyar dolarlık ilave ulaştırma ve altyapı yatırımlarıyla buluşturacağız. Diğer alanlardaki eserlerimizi milletimizin hizmetine vermeyi sürdürüyoruz” dedi.

    Çarşamba günü ülkenin en büyük sağlık yatırımlarından biri olan Etlik Şehir Hastanesi’nin açılışını yapacaklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ankara’nın ikinci dev şehir hastanesi. Şu anda tedaviler başladı. Çarşamba günü saat 14.00’de de resmi açılışını yapacağız. Ne kadar modern, muhteşem bir şehir hastanesine başkentimize kazandırdığımızı göreceksiniz. Ülkemizdeki hafta sonu ülke genelindeki cemevlerinin temel atma ve toplu açılış törenini gerçekleştireceğiz. MGK’dan dünya Göçebe oyunlarına, TBMM’nin yeni yasama yılı açılışıma tüm üniversitelerimizin akademik yıl açılışa kadar pek çok programla ülkemize hizmet ederek yolumuza devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

    “Çiftçilerimiz geçmiş dönem elektrik borçlarını 5 yıla varan vade ile faizsiz geri ödeme ile kapatabilecek”

    Çiftçilerle ilgili bir müjdeyi paylaşan Erdoğan, “Çiftçilerimizin en önemli gider kalemleri arasında yer alan elektrik faturalarındaki KDV oranları mart ayında yüzde 18’den 8’e düşürerek üreticilerimize yıllık 3 milyar lira destek sağlamıştık. Tarımsal sulamada kullanılacak güneş enerjisi santrallerinin kurulumunu teşvik ederek hem kendi ihtiyaçlarını karşılamanın hem de üretim fazlasını ulusal sisteme satabilmelerinin yolunu açmıştık. Bundan sonra elektrik faturaları aylık ödenmek yerine hasat sonunda yani ürünler satılıp gelir elde edildiğinde ödenebilecek. Ziraat Bankamız bu imkandan yararlanmak isteyen çiftçilerimizin elektrik borçları için açacağı faizsiz kredinin tahsilini hasat dönemi sonunda yapacak maliyetinin bedelini de hazineden alacak. Ayrıca çiftçilerimizin önceki dönemlerden kalan elektrik borçları için de yine Ziraat bankası vasıtasıyla kolaylık getiriyoruz. Çiftçilerimiz geçmiş dönem elektrik borçlarını 5 yıla varan vade ile faizsiz geri ödeme ile kapatabilecek. Önceki dönem borçlarının gecikme faizi uygulanmadan hatta anaparanın bir kısmından feragatle tahsili hususunda mutabakata varıldı. Amacımız çiftçilerimizin üretim şevkini artırarak gıda fiyatlarındaki dengesiz yükselişlerin önüne geçmektir. Enerji maliyetleri ile ilgili bu kolaylıkların hayırlı olmasını diliyorum. Çalışanlara nakden ödenen yemek ücretinin vergi istinasını 51 liraya çıkartan ve nakdi ödemeyi aynı kapsama alan, yine çalışanlara ödenen elektrik ev doğalgaz desteklerinin bin liraya kadar olan kısmına vergi muafiyeti getiren yurt dışındaki inşaat projelerinde çalıştırılan işçilere ödenen ücretleri gelir vergisinden istisna tutan bu üç düzenlemenin hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.

    “Türkiye Aile Destek Programımızın kapsamını genişletiyoruz. Bütçesini de 25 milyar lira ilave ile 40 milyar liraya yükseltiyoruz”

    “Sosyal yardım alan vatandaşlarımız için yardım programları 2022’de ayırdığımız bütçeyi 6 milyar liradan 11 buçuk milyar liraya çıkarmıştık” ifadelerini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Bu çerçevede prefabrik ev yapımı yardımını 40 bin liradan 150 bin liraya, betonarme ev yapım yardımını 70 bin den, 200 bin liraya, ev onarım yardımını; 25 bin liradan 75 bin liraya, öksüz yetim yardımını 300 liradan 600 liraya, eşi vefat eden kadınlara yapılan yardımı 500 liradan bin liraya, çoklu doğum yapan muhtaç aile desteğini 215 liradan 400 liraya, şartlı sağlık yardımını 55 liradan 100 liraya yükselttik. Biz sosyal desteklerin sadece yoksullara değil hak ve ihtiyaç sahibi tüm vatandaşlarımıza verildiği bir anlayışla sistemi sürekli geliştiriyoruz. Doğalgaz tüketim desteği şubat ayından itibaren başvuruları alınmaya başlanan bu desteğin ilk ödemelerini 311 bin haneye yapmıştık. Yeni başvuru döneminde ev sahipleri yanında kiracıları da doğalgaz desteği kapsamına aldık. Destek tutarını hane başı 900 lirayla, 2 bin 500 lira arasında olacak şekilde artırdık. Doğalgaz desteği alma hakkı olup kronik hastası ve ya yaşam destek cihazı bulunan hanelere yapılan ödemeye yüzde 5 ilave edilecektir. Bu dönemde 3 milyar liralık doğalgaz desteği vererek vatandaşlarımızı karda kışta sıcak bir yuvanın huzuruna kavuşturmakta kararlıyız. Başarıyla süren 15 milyar lira bütçeye sahip. Türkiye Aile Destek Programımızın kapsamını genişletiyoruz. Bütçesini de 25 milyar lira ilave ile 40 milyar liraya yükseltiyoruz. Böylece bu programı ülkemizdeki toplam hane sayısını yaklaşık 10’da birine ulaştıracak etkinliğe kavurturmuş oluyoruz. Sosyal yardım sistemimize kayıtlı hanelerde yaşayan çocuklarımız için ilave destekler getiriyoruz. Elektrik tüketim desteğinden, Türkiye Aile Desteği programına dahil olan aileler de yararlanabilecek. Program kapsamındaki insanlarımızın bireysel ihtiyaçları için faydalandıkları yardımı artık hane geliri hesabına dahil etmiyoruz. Türkiye kazandıkça, milletimiz de kazanacak, milletimiz kazandıkça, devletimiz de güçlenecek. Sosyal devlet ilkesiyle ülkemizin sahip olduğu refahı toplumun tüm kesimleriyle paylaşacak programı daha etkin şekilde uygulamaya devam edeceğiz.”