Etiket: recep tayyip erdoğan

  • İran’dan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ilişkin önemli açıklama: Uzak bir ihtimal görüyorum

    İran’dan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ilişkin önemli açıklama: Uzak bir ihtimal görüyorum

    İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de okuduğu şiirle ilgili, “Erdoğan’ın İran’ın toprak bütünlüğüne ya da halkına hakaret kastı taşımasını uzak bir ihtimal olarak görüyorum.” dedi.

    Ruhani, başkent Tahran’da yerli ve yabancı gazetecilerin bulunduğu basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bakü’de okuduğu şiirle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

    Bir gazetecinin Erdoğan’ın okuduğu şiire ilişkin sorusu üzerine Ruhani, İran- Türkiye ilişkilerinin çok önemli olduğunu ve siyasi, ekonomik, bölgesel konular ile Astana sürecinde birlikte çalıştıklarını söyledi.

    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun, İran Dışişleri Bakanı Cevat Zarif ile yaptığı telefon görüşmesinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasında İran’ı ima dahi etmediğine dikkati çekmesinin kendisi için önemli olduğunu dile getiren Ruhani, Türkiye Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü ve Türkiye’nin Tahran Büyükelçisinin de aynı noktaya vurgu yaptığı hatırlattı.

    Söz konusu şiirin birçok yönü olduğunu ve bağlamına göre farklı anlamlar taşıdığını belirten Ruhani, “Bu şiiri İran’dan okursanız bir manaya gelir, İran dışında okursanız başka bir anlam taşır. Hakikat şudur ki Türk makamları açık bir şekilde Erdoğan’ın bir kastı olmadığını bildirdi. Erdoğan aynı konuşmada bölgesel meselelerle ilgili Türkiye, İran, Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan’ın birlikte çok yönlü çalışma yürütülmesi gerektiğini ifade etti. Konuşmasının öncesi ve sonrasına da dikkat etmeliyiz.” değerlendirmesinde bulundu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan ile 7 yıllık bir geçmişi olduğuna ve pek çok defa görüştüklerine işaret eden Ruhani, şöyle devam etti:

    “Erdoğan’ın İran’ın toprak bütünlüğüne ya da halkına hakaret kastı taşımasını uzak bir ihtimal olarak görüyorum. Türkiye makamları bize resmi olarak kesinlikle böyle bir kastı olmadığını bildirdi. Türkiye makamları Erdoğan’ın Azerbaycan halkının topraklarının işgalden kurtarılması nedeniyle mutlu olduğunu söylemek istediğini aktardı. Okuduğu şiir de çok yönlüdür.”

    Erdoğan’ın konuşmalarında Sadi, Hafız ve Mevlana’dan pek çok şiir okuduğuna dikkati çeken Ruhani, “Yapılan açıklamalar ile bu konuyu geride bırakabileceğimizi düşünüyorum. Ama gösterilen hassasiyet de önemlidir. Tüm dünya bilmelidir ki bir milimetrelik toprağımız bile çok önemlidir. Tüm konuşmalarda ve açıklamalarda bu hassasiyete daha fazla özen gösterilmelidir. Bir cümleye karşı gösterilen hassasiyet halkımızın hakkıdır. Toprak bütünlüğü önemli olduğu için bu konuda görüşlerini dile getirmeleri doğaldır. İtiraz edenlerin de vatanseverliklerini ve hassasiyetlerini gösterme hakları vardır.” ifadelerini kullandı.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan 29 Ekim mesajı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan 29 Ekim mesajı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajda ”Ülkemiz, kimin ne dediğine ve ne yaptığına bakmadan, kendi vizyonuna, kendi ajandasına göre hareket etmeyi sürdürecektir. Cumhuriyetimizin kurucu iradesi, nasıl bu vatanı yedi düvelin planlarını bozarak işgalden kurtarmışsa, biz de hedeflerimize aynı şekilde ulaşmakta kararlıyız” ifadelerini kullandı.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı.

    Erdoğan mesajında şu ifadelere yer verdi:

    ”Ülkemizde ve yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını tebrik ediyorum. Cumhuriyet Bayramı sevincimize ortak olan tüm dostlarımıza en kalbi şükranlarımı sunuyorum.

    ”CUMHURİYETİMİZİN BANİSİ GAZİ ATATÜRK’Ü TAZİMLE ANIYORUM”

    Cumhuriyetimizin ilanının 97’nci yıl dönümünde, İstiklal Harbimizin tüm kahramanları ile Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü tazimle anıyorum. Malazgirt Zaferinden bugün pek çok cephede birden sürdürdüğümüz terörle mücadele harekatlarına kadar, bin yıldır vatanımızı korumak için şehitlik ve gazilikle şereflenen tüm kahramanlarımızı rahmet ve şükranla yad ediyorum.

    ”2023 HEDEFLERİMİZE ULAŞMA KARARLILIĞI İÇİNDE YOLUMUZA DEVAM EDİYORUZ”

    İstiklal Harbimizi bizzat yöneten, 15 Temmuz gecesi darbecilere karşı gösterdiği şanlı direnişle bir kez daha gazi unvanı alan, milli iradenin tecelligahı Türkiye Büyük Millet Meclisimize saygılarımı sunuyorum. Cumhuriyetimizin 100’üncü yıl dönümünü coşkuyla kutlamaya hazırlandığımız bir dönemde, aynı zamanda 2023 hedeflerimize ulaşma kararlılığı içinde yolumuza devam ediyoruz. Türkiye, demokrasi ve kalkınma mücadelesini, tek parti diktasından darbelere, vesayetin tasallutundan terörle mücadeleye kadar birçok engeli aşarak sürdürmüş bir ülkedir. Bu uzun ve zorlu süreçte karşılaştığımız sıkıntılar, milletimizi istiklal ve istikbal davasından döndürmek bir yana, tam tersine, azmini bilemiştir. Cumhuriyetimizin kuruluşuna varan kurtuluş mücadelesinde, yediden yetmişe kenetlenen, tek yürek, tek yumruk olan milletimiz, bugün de birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde geleceğini inşa etmektedir.

    ”HEDEFLERİMİZE YAKLAŞTIKÇA, ÜLKEMİZE YÖNELİK SALDIRILARIN CEPHESİ GENİŞLEMEKTE”

    Hedeflerimize yaklaştıkça, ülkemize yönelik saldırıların cephesi genişlemekte, sayısı ve dozu artmaktadır. Milletimizden aldığımız güçle diplomasiden ekonomiye ve değerlerimize kadar uzanan bu saldırı dalgasını birer birer boşa çıkartıyoruz. Geçmişte çok küçük müdahalelerle sürekli istikamet belirledikleri Türkiye’nin, kendi iradesiyle hareket etmesinden rahatsız olanların sözleri ve eylemlerinin artık hiçbir hükmü kalmamıştır.

    ”TÜRKİYE KENDİ AJANDASINA GÖRE HAREKET ETMEYİ SÜRDÜRECEK”

    Ülkemiz, kimin ne dediğine ve ne yaptığına bakmadan, kendi vizyonuna, kendi ajandasına göre hareket etmeyi sürdürecektir. Cumhuriyetimizin kurucu iradesi, nasıl bu vatanı yedi düvelin planlarını bozarak işgalden kurtarmışsa, biz de hedeflerimize aynı şekilde ulaşmakta kararlıyız.

    ”BUGÜN, 20 YIL ÖNCESİNE GÖRE HER BAKIMDAN ÇOK DAHA GÜÇLÜYÜZ”

    Bugün, 20 yıl öncesine göre her bakımdan çok daha güçlü, çok daha dirayetli, çok daha inançlıyız. İnşallah ülkemizi 2023 hedeflerimize ulaştırdığımızda, bölgemizde ve dünyada yepyeni bir dönemi de başlatacağız. Küresel sistemin çarpıklıklarına işaret ettiğimiz ‘dünya 5’ten büyüktür’ çağrımızın yankıları giderek genişlerken, dostlarımızla birlikte hayalini kurduğumuz huzurlu ve müreffeh geleceğe çok daha büyük umutlarla yürüyoruz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyor, bu duygularla bir kez daha Cumhuriyetimizin 97’nci kuruluş yıl dönümünü tebrik ediyorum.”

  • Erdoğan’dan, Wilders hakkında suç duyurusu

    Erdoğan’dan, Wilders hakkında suç duyurusu

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hollanda aşırı sağcı Özgürlük Partisi Başkanı Geert Wilders hakkında, “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan suç duyurusunda bulundu.

    Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan suç duyurusunda, Wilders’in Erdoğan’ı hedef alan sözleriyle hakaret suçunu işlediği belirtildi.

    Dilekçede, söz konusu suçun cumhurbaşkanına yönelik olması nedeniyle ilgili yasa gereği Türk kanunlarının geçerli olacağı hükmü hatırlatıldı.

    Anayasa’nın 104. Maddesi’ne göre, cumhurbaşkanının, devletin başı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk milletinin birliğini temsil ettiği hatırlatılan suç duyurusu dilekçesinde, cumhurbaşkanının bu istisnai konumunun, onun kişiliğinin görev ve sıfatıyla kaynaşmış olarak algılanmasını beraberinde getirdiği ifade edildi. Bu nedenle makama yönelmeyip kişiliğine karşı işlenmiş de olsa cumhurbaşkanına hakaret suçunun kişilere karşı suçlar içinde görünmemesi gerektiği vurgulandı.

    Kanun koyucunun bu kapsamda, cumhurbaşkanına hakaretin devlete karşı işlenmiş suçlar arasında düzenlemesini uygun gördüğü aktarılan dilekçede, “Bir başka anlatımla suç doğrudan doğruya cumhurbaşkanı olan kişiye işlenmekteyse de suçla korunan ve bu nedenle ihlal edilen değer devletin siyasal iktidar yapısıdır.” değerlendirmesi yapıldı.

    Söz konusu suça ilişkin yüksek mahkemenin içtihatlarına değinilen dilekçede, şüpheli Wilders’in sosyal medya paylaşımlarının düşünce ve ifade hürriyeti çerçevesinde değerlendirilmesinin mümkün olmadığının altı çizildi.

    Bu durumun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesince (AİHS) de teyit edildiği vurgulanan dilekçede, “İfade özgürlüğü, sınırsız bir hak niteliği taşımamakta olup, sözleşmenin 10. Maddesi’nin 2’nci fıkrasında belirtilen amaçlarla sınırlandırılabilecektir. Bu durum, ifade özgürlüğünün mutlak bir hak niteliğini taşımadığını ve sayılan durumların varlığı halinde hakka müdahale imkanı verdiğini göstermektedir. Demokratik toplumdaki önemine rağmen ifade özgürlüğü mutlak nitelikte olmayıp bazı sınırlandırmalara tabiidir.” ifadelerine yer verildi.

    Başkalarının şöhret ve haklarının korunması, özel hayata saygı hakkının da ifade özgürlüğünü sınırlandırılmasında meşru amaçlardan biri olarak hem AİHS hem de Anayasa tarafından kabul edildiği aktarıldı.

    Dilekçede, şu ifadeler kullanıldı:

    “Şüpheli Wilders, seçilmiş ilk Cumhurbaşkanımızı hedef alarak yazdığı yazıyla Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı onur, şeref ve saygınlığını rencide edici ifadeler kullanmış, kişiliği, saygınlığı ve itibarını hedef alarak atılı suçu alenen işlemiştir. Sosyal medya sitesi aracılığıyla bir çok kişiye ulaştığı açık olduğundan aleniyet unsuru gerçekleşmiş olup suçun nitelikli hali ortaya çıkmıştır. Bu çerçevede şüpheli hakkında atılı suçtan soruşturma yapılarak hakkında kamu davası açılmasını talep ederiz.”

  • “Macron’un zihinsel tedaviye ihtiyacı var”

    “Macron’un zihinsel tedaviye ihtiyacı var”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kadir Has Stadyumu’nda AK Parti Kayseri 7. Olağan İl Kongresi’ne katıldı.

    Erdoğan, “Bu sabah Aliyev’le görüştük. Şu anda Azerbaycanlı kardeşlerimiz işgal altındaki topraklara doğru yürüyorlar. Geri almaya başladılar” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları;

    • Suriye’nin Irak tarafı sınırında bir terör devleti kurma kayreti var. Türkiye buna asla izin vermeyecektir.
    • Bugüne kadar söylediğimiz her şeyi yaptığımızın da unutulmamasını istiyorum…
    • Doğu Akdeniz’de hakkın, hukukun yanında yer alınması gerekiyor. O zamana dek kendi kararlarımızı hayata geçiririz.
    • Bu Macron denilen zatın İslam ile Müslümanlar ile derdi ne? Macron’un zihinsel noktada bir tedaviye ihtiyaç var.
    • Almanya’da camiye yapılan baskının adı düpedüz İslam düşmanlığıdır. Avrupa’daki her İslam düşmanlığının aynı zamanda Türk düşmanlığı olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız.
    • Avrupa, Müslümanlara karşı açtığı cepheyle kendi sonunu hazırlıyor. Bir an önce kurtulmazlarsa bu hastalık tüm Avrupa’yı içten çökertecek.
    • Minsk üçlüsü bugüne kadar ne yaptı? Sadece Ermenilere silah gönderip barış tesis edeceğinizi söylüyorsunuz.. İnanıyorum ki Azeri kardeşlerimiz bu mücadeleden galip çıkacak. Çatışmalar dursun açıklaması riyakarlığın dik alasıdır.
    • İki devlet bir millet olduğumuz Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarını özgürleştirme mücadelesine her türlü desteği vermeyi sürdüreceğiz.
  • Erdoğan’dan üniversitelerde yüz yüze eğitim açıklaması

    Erdoğan’dan üniversitelerde yüz yüze eğitim açıklaması

    Cumhurbaşkanı Erdoğan ”En kısa sürede yüz yüze eğitimi başlatmayı hedefliyoruz. Uzaktan eğitim tecrübesi önemli ama örgün eğitimin yerini tutmayacağı açıktır” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen 2020-2021 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni’nde konuşuyor.

    Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

    ”Uzaktan eğitim tecrübesi önemli ama örgün eğitimin yerini tutamayacağı açıktır. İnşallah mümkün olan en kısa sürede yükseköğretimde de yüz yüze eğitim öğretimi başlatmayı hedefliyoruz. Üniversitelerimiz tep tip eğitim yapmak yerine ihtiyaca göre farklı alanlara yönelmeye başladı. 2006 yılından sonra kurulmuş üniversiteler arasında dünyada ilk 800’ün arasına girmeyi başaranlar olduğunu görüyoruz.

    YÖK ANADOLU PROJESİ

    YÖK Anadolu Projesi, Anadolu’daki yeni gelişen üniversiteleri daha gelişmiş üniversitelerle eşleştirerek eksiklerin giderilmesini hedefliyor. Bu programı bu akademik yılın ikinci döneminden itibaren hayata geçiriyoruz. YÖK Sanal Laboratuvar Projesi ile genel kimya ve fizik laboratuvarı dersleri sanal ortamda verilebilecek.

    ”BİZ ROBOT DEĞİL İNSAN YETİŞTİRMENİN PEŞİNDE OLMALIYIZ”

    Sadece maddi bilgilerle donanmış manevi değerlerden yoksun nesil milletçe en büyük felaketimiz olur. Maziden, atiye kurduğumuz köprünün zenginliklerine sahip çıkacak nesiller yetiştirmek istiyoruz. İnsan maddi birikimi ve manevi zenginliği ile bir bütündür. Biz robot değil insan daha doğrusu insan-i kamil yetiştirmenin peşinde olmalıyız. Hem aile eğitimi hem mektep eğitimi bağlamında bu konuda ciddi eksikliklerimiz olduğuna inanıyorum. Türkiye Cumhuriyeti uzun bir demokrasi mücadelesinin ardından bugün bulunduğu yere geldi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gerçekleştirdiğimiz en büyük yönetim reformudur. Güçler ayrılığı erkinin üçüncü ayağı olan yargı tüm unsurlarıyla adaletin tesisine hizmet ediyor.”

    Bize ‘Bu kadar yayılmayın’ diyorlar. Zulüm var. Libya’da zulüm var sessiz kalamayız. Suriye’de zulüm var. Sessiz mi kalalım? Somali’de… Azerbaycan’da Ermenilerin zulmü var. Seyir mi edelim? Biz duramayız. Tarih boyunca ecdadımızın bize yıktığı mesuliyet var. Biz durmak oralarda da görevimizi yerine getirmenin gayreti içerisinde oluruz.

    ”SEYİR Mİ EDELİM?”

    Bize ‘Bu kadar yayılmayın’ diyorlar. Zulüm var. Libya’da zulüm var sessiz kalamayız. Suriye’de zulüm var. Sessiz mi kalalım? Somali’de… Azerbaycan’da Ermenilerin zulmü var. Seyir mi edelim? Biz duramayız. Tarih boyunca ecdadımızın bize yıktığı mesuliyet var. Biz durmak oralarda da görevimizi yerine getirmenin gayreti içerisinde oluruz.

    ”SEÇİM 2023 HAZİRAN’DA OLACAK”

    Milletten alamadığı gücü başka yerlerden devşirmeye çalışanların heveslerini kursaklarında bırakacağız. Çıkıyorlar ‘Erken seçim…’ Ne erken seçimi ya? Bunlar kabile devletlerinin yaptığı iştir. 3 ayda seçim kabile devletlerinin işi. Gelişmiş gelişmekte olan ülkede böyle bir şeyi göremezsiniz. Batı’da Amerika’da görür müsünüz. 2023 Haziran’ında yapılacaktır. Yeni Türkiye’de seçimi öne almak mümkün değil.”

     

  • Erdoğan: Biz geleceğinde partisi, iktidarı, umuduyuz

    Erdoğan: Biz geleceğinde partisi, iktidarı, umuduyuz

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ülkemizde bir kesim, kendileri böyle fiziki icraat ve zihni derinlik sahibi olmadıkları için, ısrarla birileri bizi kendi sığ sularına çekmeye çalışıyor. Hamdolsun 19 yıldır bu tuzağa düşmedik. Hep kendi vizyonumuzun, gündemimizin, projelerimizin peşinden gittik. Bugün de yarın da aynısını yapacağız” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi’nde video konferans yöntemiyle düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu. Geçen ay 19 yaşını tamamlayan AK Parti’nin siyasette, yönetimde, icraatta, bölgesel ve küresel politikalarda da rüştünü ispat etmiş, tarihe damgasını vurmuş bir parti olduğunu ifade eden Erdoğan, “Milletimizin huzuruna çıktığımızda her alanda anlatacak hikayemiz, gösterecek eserimiz, bırakınız günleri, haftaları sayıp dökecek icraatımız var. Türkiye’de kuruluşundan itibaren girdiği her seçimden istisnasız birinci çıkan tek parti AK Partidir. Çünkü bizim partimiz sürekli kendisini yenilemeyi başaran, sürekli kendisini bir sonraki mücadeleye hazırlayan, sürekli dinamik kalabilen bir partidir. İnşallah 7’nci Olağan Kongre sürecimizi bu çerçevede çok daha büyük bir atılımın dönüm noktası haline dönüştüreceğiz” dedi.

    ‘313 BİN GENÇ ÜYE GÖNÜL BAĞININ GÜÇLENDİĞİNİ GÖSTERİYOR’

    Siyasi partilerin hitap ettikleri toplumla kurdukları en güçlü bağlardan birinin üye çalışmaları olduğuna işaret eden Erdoğan, “Başlattığımız gönül seferberliğiyle bir yandan kongrelerde yeni yönetimlerimizi seçiyor, diğer yandan üye sayımızı artırarak tabanımızı genişletiyoruz. AK Parti sadece bu yıl yaptığı 601 bin yeni üyeyle pek çok partinin toplam üye sayısını geride bırakmıştır. Üstelik bu 601 bin yeni üyenin yarısından fazlasını yani 313 binini 18-25 yaş arasındaki gençler oluşturuyor. Bu tablo AK Parti’nin gençlerle gönül bağının giderek güçlendiğini gösteriyor. Esasen partide, teşkilat kademelerinde ve ülke yönetiminde çalışmayı tercih ettiği kadrolarda en yüksek genç oranına sahip siyasi teşekkül biziz. Aynı zamanda Türkiye’nin en büyük ve en aktif kadın kollarına, gençlik kollarına sahip partisiyiz. Ülkemizin 81 vilayetinin tamamına yayılmış olan 10,5 milyon üyemizle adeta Türkiye’nin sekizde bir oranındaki modeli durumundayız” diye konuştu.

    ‘İLÇE YÖNETİMLERİ YÜZDE 51 ORANINDA DEĞİŞTİ’

    Erdoğan, genel merkezden mahalle ve köy temsilcisine kadar bu büyük mekanizmayı en ahenkli şekilde çalıştırmanın teşkilat yöneticilerinin görevi olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

    “Hangi seviyede olursa olsun AK Parti teşkilatlarında görev almak demek, ülkenin ve milletin geleceğinin inşasında sorumluluk üstlenmek anlamına gelir. Bunun için teşkilatlarımızı çok dikkatli bir şekilde oluşturmaya çalışıyoruz. Olağan Büyük Kongre sürecimiz koronavirüs salgınının yol açtığı birkaç aylık ötelemeye rağmen belirlediğimiz takvime uygun şekilde yürüyor. Kongrelerimizin hepsi de salgınla mücadele kuralları harfiyen uygulanarak aynı zamanda büyük bir heyecan ve coşkuyla icra ediliyor. İlçe kongrelerimizin önemli bir kısmını tamamladık. Bu kongreler sonucuna göre, yüzde 51 oranında yeni ilçe başkanlarımız ve yeni yönetimleriyle yola devam ediyoruz. Son iki senedeki değişimi göz önüne aldığımızda bu oran yüzde 61’i buluyor.”

    ‘BİZ GELECEĞİN DE PARTİSİYİZ, İKTİDARIYIZ’

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, il kongrelerini de ekim ayı ortasından itibaren başlatmayı planladıklarını açıklarken, bazı kongrelere telekonferans yoluyla iştirak ederek bazılarına bizzat katılarak her ilde teşkilatlarla ve milletle kucaklaşacağını bildirdi. Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Amacımız önümüzdeki yıl yapacağımız büyük kongremize milletimizin bağrına bastığı çok güçlü bir teşkilat yapısıyla girmektir. Böylece 2023 yılında partimizi hem Cumhurbaşkanlığı hem milletvekilliği seçiminde bir kez daha zafere taşıyacağımıza inanıyorum. Bizi Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100’üncü yılı olan 2023’e ilişkin hedeflerimize ve hayallerimize taşıyacak bu sürecin başarısı için hep birlikte daha çok çalışmalıyız. Sizlerin de gördüğü gibi zaman su gibi akıp gidiyor. Kendimizi bu hıza uygun bir çalışma temposuna sokmazsak önce yavaşlamaya ardından durmaya ardından gerilemeye mahkum oluruz. Asıl acısı diğer partilere benzeriz ki, ‘Allah bizi böyle bir akıbetten muhafaza eylesin’ diyorum. Diğer yandan Türkiye’nin 2053 vizyonunu somutlaştıracak zihni egzersizler, beklenti ve talep tespitleri, analizler, teknik ve siyasi proje hazırlıkları için de şimdiden ‘bismillah’ demeliyiz. Başkalarını böyle bir derdi, böyle bir hazırlığı olmayabilir. Ama AK Parti’nin olmak zorunda, çünkü biz sadece geçmişin, sadece bugünün değil, geleceğin de partisiyiz, geleceğin de iktidarıyız, geleceğin de umuduyuz.”

    ‘ÇITAYI SÜREKLİ DAHA YÜKSEĞE ÇIKARDIK’

    Erdoğan, AK Parti’nin ülkeye kazandırdığı bu başarı tablosunun kendilerine verdiği gururun yanında çok büyük sorumluluklar da yüklediğini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “İktidarımızın ilk döneminde, geçmişteki ihmaller ve hatta ihanetler sebebiyle ortaya çıkan demokrasi ve kalkınma eksiğini gidermek için çalıştık. Ülkemizin her karış toprağını yatırımlarla, hizmetlerle, eserlerle donattık. Milletimizin her kesimden insanını, ulaşmak için nesiller boyu mücadele ettiği hak ve özgürlüklere kavuşturduk. Türkiye’nin uluslararası alandaki itibarını, gücünü, kabiliyetlerini geliştirdik. Tabii bu sadece bir başlangıçtı. Büyüyen, güçlenen, özgüveni gelişen bir ülke olarak çıtayı sürekli daha yükseğe çıkardık. 2023 hedeflerimizle milletimizin geleceğe ilişkin umutlarına ve beklentilerine cevap verecek bir vizyon ortaya kolduk. Dünyanın en büyük 10 ülkesi arasına girmeyi amaçlayan bu vizyon doğrultusunda çok daha büyük atılımların hazırlıklarına giriştik. Yıllarca Türkiye’yi tek parti faşizmini, vesayet baskısını, darbeleri kullanarak diledikleri gibi yönlendirip perde arkasından yönetenler tabi bu durumdan rahatsız oldular. Türkiye bir anda kendini akılla, mantıkla, tarihle, sosyolojiyle, siyasetle izah edilemeyecek olayların içinde buldu.”

    ‘BUNUN ADI TÜRKİYE MODELİDİR’

    Erdoğan, Gezi olaylarını, FETÖ’nün 17-25 emniyet yargı darbe girişimi, PKK’nın çukur eylemleri ve pek çok şehirde gerçekleştirdiği bombalı saldırıları, DEAŞ’ın Türkiye sınırlarına yönelik tacizlerini, şehirleri hedef alan bombalı eylemlerini ve 15 Temmuz darbe girişimini hatırlatarak, şunları söyledi:

    “Bunların hiçbirinde de demokrasiyi dillerinden düşürmeyenlerin, ülkenin seçimle gelmiş meşru yönetimini yıkma girişimlerine karşı omurgalı bir tavır sergilediklerini görmedik. Tam tersine saldırıları sonuç vermeyen, girişimleri akamete uğrayan terör örgütü üyelerine kapılarını ardına kadar açarak gerçek yüzlerini ortaya koymuşlardır. Demokrasi elbette kaynaklıdır ve ABD’de gelişmiştir ama bugün her iki coğrafyanın da lafzı dışında demokrasiyle uzaktan yakından ilgileri kalmamıştır. Kiminde faşizm, kiminde sömürgecilik, kiminde başka hastalıklar ülkenin yönetimlerini ve toplumsal yapılarını tıpkı kanserli hücrelerin bünyeye yaptığı gibi hızla işgal etmektedir. Burada bir hususun altını özellikle çizmek istiyorum. Biz ülkemizi başkaları öyle istediği veya sadece onlardan öyle gördüğümüz için değil, milletimiz layık olduğu için kalkındırmaya geliştirmeye, hak ve özgürlükleri en geniş manada tesise çalışıyoruz. Bunun adına demokrasi dememiz tüm dünyadaki ortak kavram olduğu içindir. Avrupa ve Amerika demokraside ve ekonomide tümüyle yerle yeksan olsa bile, biz milletimizi her alanda kalkındırmaya, hak ve özgürlüklerini genişletmeye devam edeceğiz.”

    Türkiye’nin bu mücadeleyi tüm dostları ve kardeşleri için de vermeye kararlı olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun adı Türkiye modelidir. Başka bir yerde insani değerler üzerinde bina edilmiş böylesine samimi bir demokrasi, adil bir kalkınma hedefi, köklü bir hak ve adalet ideali bulamazsınız. İnşallah 2053 vizyonumuzu işte bu model üzerinde inşa edeceğiz. AK Parti demek bir yandan günlük işleyişi yürütür ve sorunları çözerken, diğer yandan da böylesine kapsamlı ve köklü tasavvurların peşinde koşmak demektir. Partimiz bu çizgeden ne kadar uzaklaşırsa o derece sığlaşır. Bu sığlık da beraberinde önce milletten kopmayı, ardından milletin desteğini kaybetmeyi getirir. Ülkemizde bir kesim kendileri böyle fiziki icraat ve zihni derinlik sahibi olmadıkları için, ısrarla birileri bizi kendi sığ sularına çekmeye çalışıyor. Hamdolsun 19 yıldır bu tuzağa düşmedik. Hep kendi vizyonumuzun gündemimizin kendi projelerimizin peşinden gittik. Bugün de yarın da aynısını yapacağız” dedi.

    ‘TÜRKİYE BUNCA MÜCADELEYİ NEDEN VERİYOR’ DİYORLAR’

    Karşılarındaki zihniyetin çapsızlığını anlamak için sadece son dönemde terör örgütlerine, Türkiye sınırlarına yönelik tacizlere, hava ve deniz haklarını koruma gayretlerine karşı verilen tepkiye bakmanın yeterli olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

    “Ne diyorlar? ‘Türkiye niye Suriye’de, Libya’da, Doğu Akdeniz’de, Afrika’da, Balkanlar da, Kafkasya’da, Orta Asya’da?’ Velhasıl ‘Türkiye bunca mücadeleyi niye veriyor’ diyorlar. Onların da haklı olabileceğini varsayarak soruları tersinden sorarak, Türkiye bu mücadeleleri vermezse ne olacağı üzerine gelin hep birlikte mantık yürütelim. Mesela, Türkiye tamamen çekilirse Suriye bir anda barışa, huzura ve özgürlüğe mi kavuşur? Mesela Türkiye orda kurulan tuzağı görmezden gelirse, ertesi gün Kuzey Irak tüm teröristlerden den mi temizlenir? Mesela, Türkiye yaşananlara sırtını dönerse, Libya’da darbeciler köşelerine çekilip ülkenin yönetimini meşru idareye mi bırakır? Mesela, Türkiye her şeyden vazgeçerse Fransa başındaki kifayetsiz muhterisin yol açtığı savrulmalardan kurtulup sağduyulu bir siyasete mi yönelir? Mesela, AB Türkiye tüm haklarından feregat ederse, uzunca bir zamandır ülkemize karşı uyguladığı çifte standardı terk edip bize verdiği sözleri tutmaya mı başlayacak? Mesela, böyle bir durumda bölgede hesabı olan devletler her şeyi bir kenara bırakarak çekip gidecekler mi? Mesela, sürekli ülkemize ekonomik tuzaklar kurmak için çabalayanlar pişman olup bize destek mi verecekler? Şayet bu soruların hepsine gerçekçi ve samimi bir ‘evet’ cevabı verilebilirse, izlediğimiz politikayı gözden geçirmek de üzerimize vacip hale gelir. Küçük bir kesim dışında Türkiye Cumhuriyeti devleti sınırları içinde bu sorulara aklı başında olup da ‘evet’ cevabı verebilecek kimseyi görmedim duymadım tanımıyorum.”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin desteğiyle Türkiye için doğrusu, hayırlısı, iyisi neyse onu yapmaya devam edeceklerini söyleyerek, “Teşkilatlarımızın yaptıklarımızı ve hedeflerimizi halkımıza çok iyi anlatması bu bakımdan önemlidir. Bizim eksik bıraktığımız her yeri yalan, yanlış, fitne odakları tarafından doldurulması kaçınılmazdır. Bunun için gece gündüz milletimizle birlikte olacağız. Ona kendimizi ifade edeceğiz, vizyonumuzu paylaşacağız” diye konuştu.

  • Erdoğan-Yavaş görüşmesinin ayrıntıları belli oldu

    Erdoğan-Yavaş görüşmesinin ayrıntıları belli oldu

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş arasındaki görüşme, sona erdi. Saat 14.08’de başlayan görüşme, yaklaşık 1 saat sürdü.

    ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NDEN AÇIKLAMA

    Ankara Büyükşehir Belediyesi’nce, Başkan Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yaptığı görüşmeye ilişkin yazılı açıklama yapıldı. Toplantıda Ankara’nın kent sorunları, yapılması planlanan projeler ve kimi alanlarda bürokraside yaşanan tıkanmaların aşılmasına dair başlıkların ele alındığı belirtilerek, “Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile Başkanımız Sayın Mansur Yavaş, kentimizin asırlık çınarı MKE Ankaragücü’nün mali sıkıntıları, fuar alanı inşasında yaşanan sorunlar ve Gençlik Parkı’nın yeniden Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne devri konularında görüş alışverişinde bulunmuşlardır” denildi.

    BÜROKRASİDE YAŞANAN TIKANMALARIN AŞILMASI İÇİN DESTEK TALEBİ

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, başta su altyapı ve arıtma projeleri olmak üzere önemli projeler hakkında bilgi verildiği belirtilerek, “Otobüs kredisi kullanımı, metro projeleri ve yeni yolların açılması gibi başlıklarda ilgili bakanlıklar ve bürokraside yaşanan tıkanmaların aşılması için destek talebinde bulunulmuştur. Başkanımız Sayın Mansur Yavaş, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a Ankara’nın projelerine ve ihtiyaçlarına olumlu yaklaşımları nedeniyle teşekkürlerini sunarak Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nden ayrılmıştır” ifadelerine yer verildi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan Avrupa Şampiyonu genç voleybolcuları tebrik etti

    Cumhurbaşkanı Erdoğan Avrupa Şampiyonu genç voleybolcuları tebrik etti

    Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2020 Genç Kızlar Avrupa Voleybol Şampiyonası’nda altın madalya kazanan Türkiye 19 Yaş Altı Kız Milli Takımı’nı kutladı.

    İletişim Başkanlığınca paylaşılan görüntülere göre, finalde Sırbistan’ı 3-2 yenerek şampiyon olan Türkiye 19 Yaş Altı Kız Voleybol Milli Takımı ile Giresun’a giderken uçakta video konferans yoluyla görüşen Erdoğan, voleybolda 19 yaş altı genç kızlarda Avrupa’da ikinci kez şampiyon olunmasından çok farklı bir mutluluk yaşadığını belirtti.

    Gençlerden bir üst segmentte de şampiyonluk beklediğini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Ben bunu da başaracaklarına inanıyorum. Hocamızı da tebrik ediyorum, kutluyorum sizleri. Bütün teknik kadronun yanında kaptanımızı da tabii bütün takım adına özellikle tebrik ediyorum. Bütün arkadaşlar adına sizleri kutluyorum. İnşallah Türkiye’ye döndükten sonra Külliye’de sizleri ayrıca ağırlamak isterim.”

  • TBMM Başkanı: “Türkiye kendi kendine yetecek hale gelmiş olacak”

    TBMM Başkanı: “Türkiye kendi kendine yetecek hale gelmiş olacak”

    TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Karadeniz’de bulunan doğal gaz ile ilgili yaptığı toplantının ardından açıklamalarda bulundu.

    Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi çıkışında açıklama yapan Mustafa Şentop, “Türkiye için tarihi bir gün. Bir taraftan güncel olarak baktığımızda Türkiye’nin en büyük ithalatı enerji alanında. Yıllık olarak muazzam paralar vermek zorundayız. Türkiye’de yıllardır, bizim çocukluğumuzdan beri düşündüğümüz şey şuydu; Türkiye’nin etrafından her yerde petrol var, burada yok. Özellikle mi böyle bir şey yer altında kaybedilmiş, yok edilmiş diye düşünürdük hep. Aranırdı bulunamazdı. Şimdi elhamdülillah Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ve kararlılığıyla, Enerji Bakanlarımız büyük gayret sarf ettiler, bütün Enerji Bakanlığı çalışanlarımız, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’ndan mühendislerimiz hepsi büyük gayretler nihayetinde önemli bir sonuca ulaşıldı. Bu anlaşılan bir başlangıç. İnşallah bunun arkası da gelecek. Böylece Türkiye açısından, bütçemizin çok önemli bir kısmı için gider anlamında olan bir konuda Türkiye kendi kendine yetecek hale gelmiş olacak. Bu çok büyük bir başarıdır. Bunun arkasında yatan şey bu irade ve kararlılıktır. Eğer millet yolunda samimiyetle, hak yolunda samimiyetle çalıştığınız zaman, gayret gösterdiğiniz zaman cenab-ı hak size ummadığınız yerlerden yeni yollar, yeni imkanlar açıyor. Böyle bir imkan, böyle bir fırsat elhamdülillah millet olarak hepimizin sevineceği bir olay” dedi.

    “MİLLETİMİZ İÇİN TARİHİ BİR GÜN, BİR DÖNÜM NOKTASI”

    Şentop, “Ben, hangi siyasi görüşten olursa olsun 83 milyon herkesin bu işe, bu olaya, bu sonuca sevinmesi gerektiği kanaatindeyim. Böyle olduğunu da düşünüyorum. Tabii Türkiye’ye, bizim akademide eski tabirle müsteşrik, Batılı tabirle oryantalist denilen Batılı akademisyenler doğu, özellikle Osmanlı coğrafyası ve Türkiye üzerine çalıştığı zaman onlara oryantalist, müsteşrik denilirdi. Bu, farklı bir bakış açısı. Kendi çıkarlarına göre Türkiye’yi ve doğuyu değerlendiren bir bakış açısı. İşte bu oryantalist bakış açısıyla hala Türkiye’yi anlamaya çalışanlar, milletimizin heyecanına, sevincine ortak olmadan bu meseleleri ele alanlar var. Zaman zaman bazı küçümseyen veya bu yapılan işin ve neticenin ehemmiyetini küçültmeye çalışan yaklaşımlar var. Bunlar önemli değil. Milletimiz için tarihi bir gün, bir dönüm noktası. Türkiye, enerji giderlerini ortadan kaldırdığı zaman çok daha büyük bir hızla büyüyecek, gelişecek, refah ve kalkınma yolunda daha büyük adımlarla ilerleyeceğiz” diye konuştu.

  • “Gemilerimize yapılacak saldırıyı cevapsız bırakamayız”

    “Gemilerimize yapılacak saldırıyı cevapsız bırakamayız”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazının ardından gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

    Doğu Akdeniz’de yaşanan gerilime değinen Erdoğan, Yunanistan’dan gelebilecek olası tacizlerin yanıtsız kalmayacağını söyledi.

    “Bizim sismik araştırma yapan gemilerimiz, sondaj gemilerimiz bu bölgede dolaşıyor. Oruç Reis sismik araştırma yapan gemilerimizden biri. Bu sivil gemilerimize yapılacak saldırıyı cevapsız bırakamayız” diyen Cumhurbaşkanı, “Dün böyle bir durum söz konusu oldu, Kemal Reis gereken cevabı verdi. Devam ederse cevabını misliyle alacaktır” ifadelerini kullandı.

    Konuyla ilgili Almanya Başbakanı Angela Merkel ile yaptığı görüşmeyi anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Ayın 23’üne kadar Oruç Reis çalışmalarını sürdürecek. Sayın Merkel ile bu konuları dün konuştuk. Bizden ricası 23’ünden sonra danışmanlarımızın yapacakları çalışmalar neticesinde bu işi yumuşatıp korumacı anlayış içerisinde süreci geliştirelim dediler. Mutabık kaldık. Sayın Merkel benden sonra Miçotakis ile bir görüşme yaptı. Umarım onu bizim söylediğimiz çizgiye çekmiş olur.”

    İSRAİL-BAE ANLAŞMASINA TEPKİ

    Erdoğan’a ABD arabuluculuğunda İsrail-Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki anlaşma da soruldu. Süreçte Suudi Arabistan’ın yanlış adımları olduğunu belirten Erdoğan, “Abu Dabi yönetimi ile ilgili adımlarımız olabilir. Büyükelçimizi geri çekme gibi bir durumumuz olabilir” diye konuştu.

    DOLARDAKİ YÜKSELİŞ

    Cumhurbaşkanı dolardaki hareketliliğe ilişkin ise şunları söyledi:

    “Bu hafta içerisinde ekonomi kurulu toplamak suretiyle bir değerlendirme yapacağız. Bunlar yeni ataklar değil. Aynı operasyonları bize yaptılar, devam ediyorlar. Türkiye bu konuda güçlüdür, yere sağlam basmaya devam edecektir.”